16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11 AĞUSTOS1993ÇARŞAMBA HABERLER 4 Fransız turist serbest bırakıldı PKK 8 yolcuyu öldürdü Haber Merkeri - Tatvan- Van karayolunda PKK mili- tanlan tarafından 15 gün önce kaçmlan 4 Fransız turist dün sabaha karşı serbest bırakılır- ken, PKK militanlan, dün akşam Bingöl'ün Genç ilçe- sinde pusuya düşürdükleri bir yolcu minibüsünde bulunan 8 yolcuyu öldürdüler. Saldında 10 yolcu da yaralandı. Olağanüstü Hal Bölge Vali- liği'nden yapılan açıklamada, 24 temmuzda Tatvan-Van karayolunda otobüs durdu- ran PKK militanlannca kaçı- nlan Fransız turistler Pferre Six (43). Michelle Coudray (52), Robert Audoin (51) ve Fernnd Harron'un (60). saba- ha karşı 02.00 sıralannda bir kamyon içinde bulunduklan bildirildi. Açıklamada, Van'ın Gevaş ilçesi Balaban Karako- lu yakınlannda bulunan 4 Fransız turistin sağlık durum- lannın iyi olduğu belirtıldi Fransız turistler, dün Van'- daki bir otelde dinlendikten sonra uçakla Ankara'ya geti- rildiler. İçişlen Bakanı Mehmet Ga- rioğlu, PKK müitanlannın elinde rehin olan îngiliz ve Avustralyalı turistlerin de en kısa zamanda saglıklı olarak ülkelerine dönmelerinin te- min edileceğini bildirdi. Fransa Dışişlen Bakanı Alain Juppe, PKK tarafından kaçınlan Fransız rehinelerin serbest bırakılmalanndan do- layı Türkiye'ye teşekkür etti. Minibüse pusu: 851ü Bingöl'ün Genç ilçesinde bir yolcu minibüsünü pusuya düşüren PKK militanlan, araçta bulunan 8 yolcuyu öl- dürürken, saldında 10 kişi de yaralandı. Bingöl Valisı Fevzi Yılmaz'ın verdiği bilgiye göre, minibüs ilçeden 5 kilometre aynldıktan sonra bir grup PKKTının saldınsına uğradı. PKK militanlanrun çapraz ateşi altında kalan minibüste bulunan 18 kişiden 8'i hayatı- nı kaybederken 10 kişi de ya- ralandı. Karakola saMın Bingöl'ün Sancak Jandar- ma Karakolu'na bir grup PKK militanı tarafından ön- ceki gece saat 24.00 sıralann- da roketatar ve uzun namlulu silahlarla saldında bulunuldu. PKK'lüann açüğı ilk ateş sı- rasında Jandarma Astsubay Faruk Demiray ile jandarma erleri Sedat Doğan ve Ekrem Çimen şehıt oldu. Saldında 2 er de hafif yaralandı. Şanhurfa'nın Suruç ilçe merkezi Hürriyet Mahallesi'- nde bulunan Baz ailesinin ev- lerine kimliği belirlenemeyen kişilerce el bombası atıldı. Sal- dında Ayfer Baz, Cemile Baz, Ismail Baz ve Yıhnaz Baz ağr yaralandı. Ağn'nın Hamur ilçesi Ya- pılı Köyü korucusu , PKK mUitaruannm silahlı saldınsı sonucu şehit oldu. "PKKmuhatapdeğir Olağanüstü Hal Bölge Vali- si Ünal Erkan, her ay 350-400 militanın ele gecirildiğini ve güvenlik güçlerine tesüm olan PKK'lılann sayısının gün geç- tikçe arttığını söyledi. Tunceli Askeri helikopter düştü, 3 subay şehit Haber Merkezi- Tunceli'de Jandarma Genel Komutan- lığı'na ait askeri bir helikopter görev uçusu sırasında yüksek gerilim hatüna çarparak düş- tû. Kazada 3 subay şehit olur- ken, 2 subay ile 1 astsubay da yaralandı. Tunceli Valisi Aöl Uzel- gün'ün verdiği bilgiye göre, tipi açıklanmayan askeri heli- kopter dün saat 16.00 sırala- nnda Dinar Asmaköprü mevkiinde bulunan yüksek gerilim hattına çarparak infi- lak etti. Kazada helikopterde bulunanlardan Yarbay Nec> det Hoşgör. Kurmay Binbaşı Kibar Kurbankoç, Pilot Teğ- men BUge Kaan Seyinci şehit olurken, Pilot Üsteğmen Akm Ateş, Üsteğmen Ergun Banşcı ile Astsubay Hanifı Karaman yaralandı. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. helikopler kazasında 3 subayın şehit olmasının ar- dından Genelkurmay Başka- nı Doğan Güreş'e bir taziye mesajı gönderdi. Giıneydoğu'yaskandalrapor TUNCAYÖZKAN ANKARA (Cumhuriyet Bö- rosu)-TBMM Faili Meçhul Ci- nayetleri Araşürma Komis- yonu'nca Güneydoğu incele- meleri sonrasında hazırlanan rapor çarpıcı gerçekleri ortaya koydu. Koruculann ve itirafçı- lann her türlü kaçakçılık olayı- na kanştığı belirtilen raporda, koruculann Silvan'da komşu köyü basarak olaya 'PKK bas- kını süsü' verdikleri, hatta jan- darmayı yanıltarak halka ateş açılmasıru sağladıklan vurgu- landı. Genelkurmay Başkanhğı ve diğer güvenlik birimlerine iletilen raporda koruculuk sis- temine 'derhal son verilmesr is- tendi. Raporda aynca olağa- nüstü hal uygulaması 'hiçbir işe yaramayan' biçiminde nitelendı ve derhal kaldınlması önerildi. Raporda, devletin bölgede su ve elektrik parasını toplaya- mazken PKKnın halka kestiği cezalan zamanında tahsil ettiği vurgulanırken itirafçı PKK- lılar ile ilişkilerde devleti zedele- meyecek yeni bir anlayışın be- nimsenmesi ve PKK'nm geliş- mesine. kötü idareleri nedeniyle yol açan kamu görevlileri hak- kında soruşturma açılarak bu görevlilerin cezalandınlması gerektiği belirtildi. Komisyonun başkanı M. Sa- dık Avundukluoğlu (DYP Kı- nkkale milletvekili),Mustafa Yıimaz (SHP Malatya milletve- kili), AtUla Hun (CHP Kars milletvekili), Hüsamettin Kor- kutata (RP Bingöl milletvekili) ve komisyonun uzman daruş- Rapordan • Silvan flçesi'nin Ormandışı Köyü'ne, yandaki köyün koruculan tarafından "PKK süsü verilerek" baskın düzenlcndi. Jandarma yanıltılarak halka ateş ctmeleri sağlandı. • Silah kaçakçüığı yaptığı belirlenen ve haklarında tev kif kararı çıkan koruculara devlet para vermeyi sürdürdü. Korucular tutuklanmadı. • Memurların fazla maaş almasma sebep obnaktan başka hiçbir işe yaramayan olağanüstü hal derhal kaldınlmalıdır. Koruculuk sistemine derhal son v erilmelidir. • ttirafçılan devlet kullanıp örgüte karşı başan elde etmesi gerekirken, bunlar devleti kullandı ve devlete dayanarak bölgede birçok soygun, hırsızhk ve benzeri olaylar gerçekleştirdi. • Gerek koruculann, gerekse itirafçıların kartştıkları bu > asadışı faaliyetler. vatandaşın devlete olan güvenini zedelemişve devlete şüphe ile bakmalarına yol açmıştır. manı Dr. Akman Akyurek'in (Yargıç) 26-30 Temmuz 1993 ta- rihleri arasında Batman, Silvan ve Diyarbajur'da yaptıklan in- celemeler sonucunda hazırla- dıklan 10/90 esas A.01.1. Geç 81 sayı numaralı raporlan böl- geye ilişkin skandal olaylara yer verdı. Raporda köy koruculan- nın kaçakçıhk yaptıklan ve elle- rindeki yetkileri kullanarak PKK gjbi köy baskmlan dü- zenledikleri belirtilerek şu bilgi- ler verildi: Korucular silah kaçakçtsı "Terör faaliyetleri tırmanır- ken ve teröristier bölgede vatan- daş üzerinde baskı kurmaya ça- lışırken konıcu savısı arttırılmtş; korucular vasıtasıvla birtakım başarılar elde edilmeye çalışıl- mtştır. Ancak koruculuk sistemi tam olarak uygulanamadığın- dan. korucular bölgede devletin vermiş olduğu silahı ve statüyü kullanarak birtakım yasadışı faaliyetlere girmişlerdir. Ome- ğin silah kaçakçüığı yaptığı tes- pit edilen Şırnak ili Eruh ilçesi Şenoba köy koruculan hakkın- da Diyarbakır DGM tarafından gıyabi tevkif kararı çıkartılmış, bu gıyabi karann infazı icin ya- pılan muzekkerenin üzerinden uzun zaman geçmesine rağmen vicahiye çevrilmemiştir. Bu aşa- mada. haklarında rutukJama ka- rarı bulunan korucular. her ay gelerek devletten paralarım al- nuşlardır. Buna rağmen bu şa- hıslar nıtuklanmamıştır.1 * Silvan Uçesinin Ormandışı Köyü'ne, yandaki köyün koru- culan tarafından baskın düzen- lenmiş, iki vatandaş öldürül- müştür. Bu koruculannjandar- maya verdikleri telsiz mesajın- da ise Ormandışı Köyü'nü PKK'nın bastığı ve kendileri- nin yardıma gidecekleri doğrul- tusundadır. Bunun üzerinejan- darma helikopter ile Ormandışı Köyü PKK'cılar tarafından baskına uğradığından bahisle yardıma gitmiş, koruculann saldınsından kaçan vatandaş- lann korucular tarafından PKK'cılar kaçıyor diye bildiril- mesi üzerine. bunlara ateş et- mek zorunda bırakılmıştır." Raporda bölgede tehlikeli bir tırmanışın da devletin itirafçı olan kişilerden faydalanmaya yönelik çabalannın oluşturdu- ğu belirtildi. İtirafçı olarak ad- landınlan kişilerin Diyarbakır'- da Polis Lojmanlan'nda bann- dınlmasının da bir başka soru- nu oluşturduğu belirtilen ko- misyon raporunda bu konuda şu eleştirilere yer verildi: •'Bu kişileri devlet kullanıp ör- güte karşı başan elde etmesi ge- rekirken bunlar devleti kullan- mış ve devlete davanarak bölge- de birçok soygun, hırsızlık ve benzeri olavlar gerçekleştirraiş- krdir. Gerek koruculann. ge- rekse itirafçılann kanştıklan bu yasadışı faaliyetler, vatandaşın devlete olan güvenini zedelemiş ve devlete şüphe ile bakmalarına yol açmıştır." Raporun sonuç bölümünde bölgede acil olarak alınması ge- rekli olan önlemler şöyle sıra- landı: "- Bölgede 200 kişi ite başla- Hükümet ile uzlaşma çabalannı sürdüren Türk-İş, grev karan aldı 25 ağııstosta şalterleriniyor • Türk-İş Başkanlar Kurulu'nun aldığı karar uyannca, anlaşma sağlanamaması durumunda 400 bin işçi grev karannı uygulayacak. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Türk-İş ile hükümet ara- sında, toplusözleşme görüşme- lerinin olumlu sonuçlandınl- ması için uzlaşma arayışlan sü- rerken 25 ağustosta 400 bin işçi- nin greve çıkması karan alındı. Eylem takvimini başlatan Türk-İş Kamu Koordinasyon Kurulu, bugün Başbakan Tan- su Çiller ile yeniden görüşecek. Devlet Bakanı Necmettin Cev- heri'nin devreye girmesi üzerine kararlaştınlan görüşmede, hü- kümetin ücret zammı ve haksız fesih tazminatı konusundaki yeni önerileri değerlendirilecek. Meral, hükümetin ücret zammı konusunda 1 puanlık (720 milyar lira), haksız fesih tazminaü konusunda da 1 ayhk çıplak ücret oranında artış sağ- layan yeni öneri sunduğunu söyledi. Hükümetin birinci altı ay için yüzde 36, ikinci altı ay için vüale 28 oranında ücret zammı önerdiğini, ancak bunu tatmin edici bulmadıklannı be- lirten Meral, Türk-İş Kamu Koordinasyon Kurulu'nun bu- gün Çiller'le yeniden bir araya geleceğini açıkladı. Türk-İş Başkanlar Kurulu'nun ülkenin içinde bulunduğu koşullan ve Türk-İş Başkanlar Kurulu Meral başkarüığında toplandı. Meral \ aptığı konuşmada, "Son duru- mu yeniden değerlendirerek eylem karannı yeni baştan gözden geçireceğiz" dedi. (Fotoğraf. AA) Çiller'in yeni tutumunu dikkate aldığını belirten Meral, "Hükü- mete karşı olumlu bir yol izle- roek düşüncesjndeyiz" dedi. Meral, 25 ağustosta 400 bin iş- çinin greve çıkması karannı al- dıklannı, o tarihe kadar anlaş- ma sağlanamaması durumun- da grevde olan işçilerin "An- kara'ya yürûyerek Başbakan ÇillerTn çayını içme zahmetinde bulunacaklannı" söyledi. Me- ral, grev kararlanrun alınması-. ndaİu gecikmeyi de "Biter diye bekledik. Rahmetlik (Cumhur- başkanı özal) öldü" diye açı- kladı. Meral, sendika yönetici- lerinin 14 ağustosta Ankara'da toplanacağını. 25 ağustosta grevlerin başlaülacağını, gere- kirse işçilerin Ankara'ya yürü- yeceğini belirterek "Bu demek değil ki, ipieri kopardık, kapüan kapattık. Türk-İş sorun çözmek için her zaman görüşmeye açık. Sonucu, bepimize hayırlı olsiııT dedi. Meral, hükümetin yeni öne- risine karşıhk Türk-İş'in ücret zammı önensinde bir inme olup olmayacağına ilişkin soruya da, "Bunu Başbakan sorarsa. bir şey söylerim" yanıtını verdi. Başkanlar Kurulu. sözleşme görüşmelerinin tıkanması üze- rine, dün olağanüstü olarak toplandı. Toplantıdan bir gün önce Çiller'in Meral ile iki kez telefon görüşmesi yaparak "İşciye daha fazla vermek istedi- ğini, ancak elinde olmayan ne- denierle veremediğini" dile ge- tırmesi üzerine, 'grev' günde- miyle toplanan Başkanlar Ku- rulu'nun 'grev' gündemine, "hû- kümetle yeniden diyalog" konu- su da eklendı. Hükümetin"ge- lin görüşetim" mesajını vermesi, sendikaliderkri tarafından "hü- kümetin yumuşamasr olarak nitelendirildi. yan PKK hareketi tüm Olağa- nüstü Hal Kamınu'nun venniş olduğu yetkiye rağmen ve bu bölgeye çok sayıda jandarma hizmetine tahsis edilen asker sevkine rağmen gelişmiş, günde- mi tayin eder hale gelmiştir. Bu nedenle bu bölgede görev yapan memurların fazla maaş almasma sebep olmaktan başka hiçbir işe yaramav an olağanüstü hal derhal kaldınlmahdır. - Bölgede yeni bir yasadışı fa- aliyetin odak noktası olan ve saydan her gün artmasına rağ- men PKK'ya karşı yapılan mü- cadelede etkili olmayan korucu- luk sistemine derhal son \erilme- lidir. Bu şahtslara devletin her ay ahnış oldukları maaşı hiçbir şey yapmadan ödemek alternatifi de dahil veni altematifler üzerinde çalışılarak bu şahtslara yeni ça- Itşma imkanları sağlanmalıdır. - İtirafçılar kendilerine düşen görevleri yaptıktan sonra ka- nundaki haklanndan istifade ederek yeni kimlikler verilerek bölgeden derhal uzaklaştmuna- lıdır. Adeta bu şahıslann devleti kuUanması gibi görüntü veren devlet-itirafçı ilişkisine son veril- meli. Bu şahıslarla saglıklı bir ilişki kurubnalıdır. Aynca bu şa- hıslar derhal Divarbakır Polis Lojmanlan'ndan dışan çıkarıl- maİMÜr. Vekalet yöntemi - Bölgedeki vekaletlerle yöne- tim sistemine son verilmeli, tec-' rübeli ve kalifıve personelin böl- geye gitmesini sağlamak için ge- rekirse boş olan kadrolann karşılığı sözleşmeli olarak gös- terilerek, boş olan kadrolara tec- rübeli ve liyakatlı personelin git- mesi sağlanmaİHur. - PoUs özel timleri yeniden or- ganize edilmeli, pasifıze edildik- leri dönemde yitirdikleri hareket kabilivetlerini sağlüyabiunek için kurslara tabi tutulmalı. bu biriiklerin jandarma bölgelerin- de de rahatlıkla operasvon yapa- bilmelerini sağlayan hukuki dü- zenlemeler yapıbnalıdır. FJH- niyet müdürlükleri amaçlanna uvgun hale getirilmeli, polis okullannın kalitesi arttınunalı, polis okullarından özel harekat birliklerine eğirimlerine tahsis edilenlere bu konudaki tecrübeli insanlar verilmeli, imkanları ye- terli hale getirilmeüdir. Bu şekilde vetiştirilen polis özel timleri, arazide gerilla sava- şı verecek bir şekilde takip ve ta- rama faaliyetlerine katılmalıdır. - L'zun vadeve bağlanacak bir şekilde jandarma teşkilatı kaldı- rıimalı, özel olarak kurulacak kuvvetlerin jandarma yerine is- tihdamı sağlanmalıdır. - Alınacak tedbirlerle bölgede- ki devlet otoritesi tesis edilmeli, tesis edilecek otorite sayesinde vatandaşın gûveni kazandarak olaylann üzerine vatandaşın desteği ile gidilmeüdir. Otorite tesis edilmediği takdirde bölge- de, devlet su parasını bile tahsil etmekten aciz olduğu görüntü- sünden kurtulamaz. - - Örgüt mensubu olup da hiç çalışmadan maaş aldıklan ileri sürülen kişiler hakkında soruş- turma vapılarak bunlar derhal işten çıkartılmalıdır. - Gecmişteki başansız uygula- malan ile 200 tane olan PKK'- cımn terörü tu-mandırmasına ha- talı davranışlan ile sebebiyet ve- ren ve kamunun çok büyük za- ranna yol açan idareciler hak- kında gereklî sonışturmalar açı- Imalı ve cezalandırümalan sağ- lanmabdn*." Başbakan, televizyonlardanyayınlanan konuşmasında işçiye yüksek zam veremeyeceklerini yineledi Çiller, îşçiyihalka şikâyet ettiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Tansu Çiller, dün televizyon- lardan yayımlanan ikinci konuşmasın- da ücret arüşı talep eden işçileri halka şikâyet etti. Çiller, işçi ücretlerinin, yatı- nm ve istihdamın artınlması ile enflas- yonla mücadelenin önünde bir engel olduğu mesajını verdi. Ücret artışlannın enflasyonu urmandırdığııu öne süren Başbakan, "Ounayan bir şeyi nasd vere- ceğiz? tşçinüze daha da fazla ücret artışı mı, yoksa herkesin refahı için daha çok yatırım mı yapalım? Kaynakları işcileri- mizin ücret artışlan için mi kullanalım, yoksa istihdam amacıyla yatırımlara mı yöneltelim?" diye konuştıi. Başbakan Çiller, dün saat 20.45'te TRTnin birinci ve ikinci kanallan ile özel televizyonlardan aynı anda yayım- lanan ve ABD başkanlannın yılda bir yaptıklan konuşmalara dendiği gibi "ulusa seslenis" adı verilen bir konuşma yaptı. Biçimi ve adı ABD'den ahnan, ancak ABD'den farkh olarak bir kaç hafta içinde ikincisi yapılan "ulusa ses- leniş" konuşmasında Çiller, ülkenin bütün sorunlanmn ekonomiden kay- naklandığını yineledi. Daha önceki ko- nuşmasında olduğu gibi bu kez de elin- de gözlüğüyle Özal'ı andıran üslubunu sürdürdü. Yer yer ders verir gibi konuş- tu. Kamu kesiminde çalışan 550 bin işçi için yürütülen toplusözleşme görüşme- lerinde yılın ilk yansı için yüzde 36, ikin- ci yansı için ise yüzde 28 oranında ücret artışı teklif ettiklerini, işciyi enflasyona ezdirmediklerini anlatan Çiller, "Verile- cek ücret artışlannın enflasyonu tırman- dıncı etkisini unutmamak gerekir. Enf- lasyon tınnanırsa ücret artışı hiçbir işe yaramayacaktır" görüşünü öne sürdü. 100 trilyon işçiye Devletin toplam 400 trilyon lira olan gelirinin 100 trilyon lirasırun işçilere ve- rildiğini belirtirken "l nutmayalım ki yalnız işçilerimiz değil, bütün emek sa- hipleri başımızm tacı, ülkemizin varlık nedenidir" diyen Çiller. 1 milyon 514 bin memura bu yıl toplam 140 trilyon lira maaş ödeneceğine dikkat çekti. Çiller, 3 milyon dolayındaki esnafa 3 trilyon lira kredi verebildiklerini. küçük ve orta öl- çekli sanayicilere verilecek desteğin 600 milyar lira olduğunu, tanm kesiminde geçimini sağlayan 24 milyon kişiye ise toplam 23 trilyon lira verebildiklerini ardatarak şunlan söyledi: "Bu dununu tüm vatandaşlarunızm değeıiendirmesine sunuyorum. Çünkü Hazine'nin parası Hazinenin değil, hal- kımızındır. Kaynaklanmızda bir artış meydana gelmemektedir. Bu verebikce- Meral'den tepki Çüler'in tek evlcuhsermayediv ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Türk-İş Genel Başkanı Bavram Me- ral, Başbakan Tansu Çiller'in işçi üc- retleriyle ilgiu olarak televizyonda yaptığı konuşmanın içeriğini "zaman- sız ve insanlan birbirine küstürücü" olarak niteledi. Çiller'in kendı kendini halka şikâyet etiğini ileri süren Meral, "Çiller'in tek evladı sermayedir" dedi. Meral, Çiller'in. bütçedeki açık yeri- ne bütçeyi kimin bu hallere getirdiğini anlatması gerektiğini belirterek. "Ver- gi faizleri affedildiğinde Sayın Çiller bakandı. Yıllardır nüfuz ticareti ya- panlar, hayali ihracat yapanlar, kredi vurgunculan var. Sayın Başbakan bütçe açıklannı kapatmak için işçi ma- aşlannm peşine djişüceğine bunlan takip etsin" dedi. Meral, bugün kamu- da brüt 2.1 milyon lira ücret alanlar olduğunu, yüzde 35 oranında zam ya- pılması halinde bunun 2.8 milyona çıkacağım ifade ederek, 4 nüfuslu bir ailenin mutfak giderinin 3 milyon ol- duğunu söyledi ve başbakanı asıl bun- lan açıklamaya davet etti. Meral. başbakamn konuşmasında örnek verdiği Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü'ne hâlâ işçi alındığını ileri sürdü. ğimiri de borç bubnak suretiyle sağlaya- bileceğiz. Kamu açığmuz 150 trilyon lira- dır. Borcumuz ise 250 trilvona varmış durumdadır. Olmayan birşeyi nasd vere- ceğiz? Vermek için borç buhnak lazım. bu borç herkesin borcu olacaktır. Halkın daha fazla borçlanması demektir." Bu devletin parasının halka ait oldu- ğu için verilecek kararda herkesin payı bulunduğunu kaydeden Başbakan, "Uygulamanın sonucunda da payı ola- caktır. Bizim tek yetkimiz bu paraya bir sınır koymaktır. Biz de yapabileceğimiz kadar artış yaptık, verebileceğimiz ka- dannı verdik. Işcimizi enflasyona ezdir- medik. Tanm işçisi ve küçük esnaf gibi daha hiç ek kaynak aktarmadığımız yurttaşlanmız var. Neden mi? Çünkü kaynaklanmız sınırlı" diye konuştu. "Zorluklan aştığımızda önümüzdeki günler tşık doludur, fırsat doludur" diyen Başbakan, 4.5 sayfahk metinden oku- duğu konuşmasım. "İleri ülkelerde olan ber şeyin bütün vatandaşlarunızm mutlu- ğu için, ülkemizin her v erinde olduğu bir Türkiye'yi beraberce varatacağız. Yep- yeni bir Türkiye'yi 2000 vdının Türki- yesi'ni beraberce yaratacağız" sözleri ile noktaladı. Çiller'in konuşmasırun ardından ga- zetemizi arayan yurttaşlar ise "İşçiye zam verirken halka soran başbakan. zamlan yaparken niye halka daruşmı- yor", "Güçlüklerin üstesinden gelebil- mek için fedakârlığı biraz da üst gelir gruplanndan beklemek gerekmez mi" diye tepkilerini dile getirdiler. HAFTAYABAKIS AHMET TAKER KIŞLAL1 Danışman, Bakan ve SahH Birinci perde.. Yer: Marmara Üniversitesi. Ders: Siyasal Tarih. öğre- tim Üyesi: Kültür Bakanının Başdanışmanı. Sayın 'Başdanışman'', her derste, dönüp dolaştınp ko- nuyu Atatürk'e ve 'cumhuriyetine' getiriyor. Sert bir bi- çimde eleştiriyor. Bazen 'alay' ediyor. Karşı çıkacak olanları azarlıyor: "- Resmi tarihin irdelenmesine tahammül göstermek zorundasmız!.." Saddam'ın Kürtulusu'na. işkenceyaptığını anlatırken bir öğrencı soruyor: "Kürtulusu mu, Kürthalkı mı?" 'Başdanışman' köpürüyor. Öğrencisinin "Türkiye'- deki yanlış eğitimin etkisi altında " kaldığını söylüyor. Ama öğrenci, bir kez daha cesaretini toplayıp, düzelti- yor: "Ben Almanya'da okudum. Türkiye'ye üniversite içingeldim.." • "- Öyleyse sen, Almanya'nın ırkçı eğitim sisteminin etkisi altında kalmışsın.." Genç (kız) öğrenci, bu suçlamayı da içine sindiremi- yor: "Hayır" diyor, "ben ırkçı falan değilim, Kemalis- tim!" işte enbüyü/c'suç!.. "- Kemalistim demeden önce, tarihini bir irdele. Atatürk bilmem kim paşayı gönderip Kürtleri kestirdi.." Bunun üzerine sınrfta 7f/raz'sesleri yükseliyor. Ve Sa- yın Bakan'ın 'düşünce özgürlüğünün kanıtı olarak' baş- danışmanlığa getirdiğini söylediği "2. Cumhuhyet'çi" bağırmaya başlıyor: "- Burada patronun kim olduğunu unutmayın!.. Atarım dışarı!.." Bazı öğrenciler kalkıp, 'atılmadan' sınıfı terk ediyor- lar.. Ve Bakan'ın muteber' adamının, o eğitim kurumu ile ilişkisi, yıl sonunda kesiliyor... ,,. . _ ••• Ikıncı perde.. Yer: Gazete sayfaları. Konu: Kültür Bakanlığı'nın ver- diği ilanlar İnsanlan okumaya özendirmek ve Halk Kitaplıkları'na çekmek için düşünülmüş -gerçekten de- 'çok güzel' ilan- lar bunlar. ideolojik bir ayrım gözetmeden, tanınmış yazar ve ozanların resimleri ve yanında da sevimli bir tümce: "Falanca, sizi filanca kitaplıkta bekliyor!.." O bekleyenlerden birisi de, Said-i Nursi. Hani Risale-i A/ur'un yazarı. ••• Üçüncü perde.. Yer: Hürriyet gazetesinin sayiası. Soran: Dilek önder. Yanıtlayan: Aczmendi önderi Müslüm Gündüz - Sıvas olayında sizin parmağınız olduğu söyleniyor? "- Aziz Nesin eskiden ben bize kafayı taktı. Ne hikmet- tir bilemiyorum." - Geçen 10 Kasım'da "Sabote etmek isteseydik, yapa- oak çok şey vardı'' demiştiniz. Şiddet kullanan bir örgüt müsünüz? "- Efendim yapılabilmesi mümkün." -Tansu Hanım sizi çağırsa, konuşur musunuz? "-Konuşmam.Haramdır." - Amacınız Türkiye'ye şeriatı getirmek. "- Türkiye de şeriat 2000 yılına varmaz." - Türkiye'de toplam kaç Aczmendi var? "- Toplam ne kadar Risaie-i Nur talebesi varsa, o ka- dar Aczmendi var.." ••• Dördüncü perde.. Yer: 'Münazarat ve Şualar' adlı 'risale'. Yazarı: Said-i Nursi. Konu: Mustafa Kemal Kültür Bakanlığı'nın, gençleri okumaya çağırdığı 'ya- pıfta, 'Birinci Cumhuriyet"\n kurucusu ile ilgili bazı sıfat- larşunlar: 'Nefreti âmmeye lâyık adam..' 'Günahkâr..' 'Seyyiesiz..' 'tslamın en büyük fitne-i diniyelerinden biri..' 'Süfyan..' Deccal..' (Yani, 'kıyamet'e yakın ortaya çıkacağı söy- lenen 'kötü' adam..) ••• Başdanışman.. Said-i Nursi.. Aczmendi.. Tarihteki 'en büyük' Kültür Devrimi'ni gerçekleştirmiş bir ülkenin Kültür Bakanlığı.. Elbette hep 'ras«anf/'lar (!).. Elbette amaç 'düşünce özgürlüğü' (!) Ve elbette amaç, insanlarımızın 'fcu/luktan 'ö/rey'liğe 'terfi' edecekleri İkinci Cumhuriyet!..' Elbette, hangi taşı kaldırsanız altından Atatürk düş- manlığı çıkmasında da bir 'kasıt' yok (!).. Kimsenin içinde 'kötülük' yok; ama ortada bir yanlış- fıfc'var.. Acaba nerede?!!. Restorana bomba atıldı îstanbuTdaterörgecesi İstanbul Haber Senisi- İstan- bul'da dün terör dolu bir gece yaşandı. Turistlerin yoğun ol- duğu bir restorana atılan el bombasının patlamaması bü- yük bir faciayı önlerken. ilko- kullara ve bankalara aülan molotofkokteylleri maddi ha- sara yol açtı. ÇemberlitaşYeniçeriler Cad- desi üzerinde bulunan 'Hacı Eroğlu Restoran'a müşterilerin yoğun olduğu bir sırada kimliği belirsiz kişi ya da kişiler tarafın- dan bombaU saldında bulunul- du. Turistlerin bulunduğu masalann altına giren el bom- basımn patlamaması olası bir faciayı önledi. Restorana fün- yesi çekilmiş olarak atılan el bombası, daha sonra polis tara- fından kontrollü olarak patla- Uldı. Öte yandan İstanbul'un çe- şitli semtlerinde bulunan 6 ilko- kula ve bir bankaya aulan molotofkokteylleri maddi ha- sara yol açtı. Ümraniye'deki Orhan Veli İlkokulu, Meyveli ;Bahçe İlko- kulu, Necatibey İlkokulu ve Haşim İşcan İlkokulu'na, Ga- ziosmanpaşa'daki Atatürk İl- köğretim Okulu ve Gazi İlköğ- retim Okulu ile Kumkapı Akbank Şubesi'ne molotof- kokteylli saldında bulunuldu. BAŞSAĞLIĞI Bölge Müdürümüz Yıldız Topdağı'nın eşi Av. MUD AHHAR TOPDAĞI'nı elim bir trafık kazası sonucu kaybetmenin üzüntüsü içerisindeyiz. Ailesi ve yakınlanna başsağlığı dileriz. T. EMLAK BANKASI A.Ş. DOĞU AN ADOLU BÖLGE BAŞKANLIĞI J ÇOK KAPILI ODA Asım Bezirci 3. bası 30.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınhrt Turkocağı Cad. 39-41 Cağatotlu-lsiaııtn-t
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle