Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6HAZİRAN1993PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Çfllefden
yalanlama
• tSTANBUL(ANKA)-
Dev let Bakanı Tansu Çiller,
Başbakan Vekili înönü'nün
kendisini Ahnanya'da
yapılan cenaze törenine
göndermediğine ilişkin
haberleri yalanladı. Tansu
Çiller, İstanbul'dan
Ankara'ya hareket etmeden
önceAtatürk
Havalimanı'nda yaptığı
açıklamada, iddialann doğru
olmadığını bildirdi. Çiller
şunlan söyledi:
"Solingen'deki katliamı
duyunca, bayram nedeniyle
başka arkadaşlara
ulaşılamıyorsa, devletin
temsıl edilmesi açısından
benim gidebileceğimi
söyledim. Sayın fnönü'nün
kendisiyle bu konuda
görüşmedim. Ancak Sayın
Inönü bu isteğimi duyunca
beni arayarak, "Bu iş için iki
arkadaşımızı görevlendirdik.
Ancak isteğinizi hemen
işleme koyup sizinkini de
onlarla beraber
çıkartabiliriz" dedi. Ben de
Inönü'ye, "Eğer iki arkadaş
gidiyorsa mesele yok"
cevabını verdim. Sayın
Înönü'nün yalnızca yardım
etme ısteği oldu. Bu haberin
kaynağını bibniyorum, ancak
şunu söyleyebilirim, doğru
değil."
İki bekçi
öldürüldü
• tstanbul Haber Servisi -
Topkapı ve
Zeytinburnu'nda, bekçilik
yapan iki kişi öldürüldü.
Topkapf da seyyar satıcılann
malzemelerini koyduğu yere
bekçilik yapan Selahattin
tnanç (54). kimliğı belırsiz
kişilerce öldüriildü. İnanç'ın
önce kablo ile boğulduğu,
ardmdan da başının taşla
ezildiği bildirildı. Birkişi
gözalüna alındı.
Zeytinburnu'nda Ece Plastik
Fabrikası'nın bekçiliğini
yapan Abdülkadir Kömûr
(45) de, kjmlığı belirsiz
kişilerce başına sert bir
cısimle vurularak öldürüldü.
Dün sabah fabrikaya gelen
işçiler tarafindan cesedi
bulunan Kömür'ün üzerinde
bulunan paralarla, işyerinin
anahtarlannın akndığı
bildinldi.
İHD'den
protesto
• İstanbul Haber Servisi -
İnsan Haklan Derneği
(İHD), Kurban Bayramı
süresince cezaevlerindeki
siyasi tutuklulara açık görüş
yapünlmamasını protesto
etti. Bayrampaşa Cezaevi
önünde, dün tutuklu aileleri
ile birlikte toplanan ve basın
açıklaması yapan İHD'liler,
siyasi suçlulara açık görüş
izni verilmemesini
eleştirdiler. Göstericiler basın
açıklamasından sonra
olaysız bir şekilde dağıldılar.
Boyner poiitikaya
aölıyor
• ANKARA (UBA) - Eski
TÜStAD Başkanı Cem
Boyner. para için çahşmanın
kendisini mutlu etmediğini
belirterek, "Enerjimı başka
alanlarda değerlendirmek
istiyonım" dedi. Boyner,
"'Siyasete çok istekli
olmadığıru" da öne sürerek
şunlan söyledi. "Halkla ilgili
işler yapmak istiyorum,
politikayıdabu nedenle belli
süre içinde yapmayı
düşünüyorum. Kazık
cakmaya niyetli değilim."
RP'Iİ
belediyelerde
içki yasağı
• İstanbul Haber Servisi
-'"Bira satan kan da satar"
diyen Refah Partili Bağcılar
Belediyesi yetkililerinin içki
satan yerlerle. kadın
kuaförlerinin ve gençlerin
uğrak yeri olan
kafetaryalann kapanması
için baskı uyguladığı öne
sürüldü. İçki satan 2 bini
aşkıntekelbayii, lokantagibi
yerlere ruhsat vermeyen
Bağalar Belediyesi'ni
protesto eden esnaf,
Büyükşehir Belediye Başkanı
Nurettin Sözen'e verilmek
üzere," Bağalar
esnafı"olarak bir dilekçe
hazırladılar.
DYP'de adaylar bu hafta kesinleşiyor, örgüt içi anket ibreyi belirleyecek
Başbakanlık yarışı sertleşiyor•Doğru Yol Partisi Genel Başkanhğı için öne çıkan isimler
dışında sürpriz aday beklenmezken, Köksal Toptan, Tansu
Çiller, Sümer Oral, Ismet Sezgin, Yaşar Topçu ve Bedrettin
Dalan ekonomik konular ağırlıkh olmak üzere, seçilmeleri
halinde Cumhurbaşkanı Demirel ile "uyumlu" çahşacaklan
mesajlan veriyorlar.
• Toptan'ın ardından; Çiller, Sezgin, Oral, Topçu ve Dalan ile
Köse'nin en geç perşembe gûnüne kadar adaylıklan konusunda
kesin açıklamaîannı yapacaklan belirtildi. Adaylann, partidelegeleri
arasında yaptıklan araştırmalan ve genel merkez tarafindan 30
kentte yaptınlan anket sonuçlannı gözönünde tutarak, aday olup
olmayacaklannı açıklamalan bekleniyor.
ANKARA (Cumhuriyet Bö-
rosu) - DYP'de, Süleyman De-
mireTin cumhurbaşkanı seçıle-
ceğinin kesınleşmesıyle başla-
yan genel başkanlık yanşına
"temkinli" giren ve haftalardır
parti tabanında destek arayan
aday adaylan, önümüzdeki
Antalya
hafta içinde kesin kararlannı
açıklayacaklar. Yeni genel baş-
kana "zaman tanımak ve başa-
nsını ölçmek" amacıyla alınan
ilke karan gereğı. olağan kasım
kongresinin 1994'eertelenebile-
ceği ileri sürülüyor.
DYP Genel Başkanhğı için
öne çıkan isimler dışında sürp-
riz aday beklenmezken, Köksal
Toptan, Tansu Çiller, Sümer
Oral, Ismet Sezgin, Yaşar Top-
çu ve Bedrettin Dalan ekono-
mik konular ağırüklı olmak
üzere, seçilmeleri halinde Cum-
hurbaşkanı Demirel ile "uyum-
lu" çalışacaklan mesajlan veri-
yorlar. Adaylann netleşmesiy-
le, çekişmenin de "sertleşmesi"
bekleniyor. Ilk olarak Köksal
Toptan. adaylığını yann açıkla-
yacağını büdirdi. Toptan'ın
ardından; Çiller, Sezgin, Oral,
Topçu ve Dalan ile Köse'nin en
DetrireVin
renkü
tatili
NÜVTTTOKDEMİR
ANTALYA - Beldibi yöre-
sinde yeşiUikler içinde bir tatil
köyü. Girişinde büyük bir bez
pankart görüyorsunuz. Üzerin-
de "Sayın Cumhurbaşkanımız
hoşgeldiniz" yazıh...
Clup Alda'nın gıriş kapısın-
da ve çevresinde yoğun güven-
lik önlemleri alınmış. Içeriye
girmek olanaksız. Bu nedenle
gazeteciler dışanda, ağaçlann
ardında kümelenmiş bekliyor-
lar. Tabii bu arada çeşitli yo-
rumlar da yapılıyor. "Cumhur-
başkanımız denıze girmiştir",
"Yok canım güneşleniyordur"
gibilerinden.
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel'in ilk tatiliydi bu. Ya-
nında en yakın arkadaşlan
Necmettin Cevberi , Ekrem
Ceyhun, zaten hıç aynlmayan
Devlet Bakanı Cavit Çağlar da
vardı. Aynca yine Antalya'da
bulunan ve şık sık uğrayan Ya-
şar Topçu, Ömer Barutçu tatile
eşlik edenlerden. Clup Alda'nın
kapısından bakanlık ve üst dü-
zey bürokratlann arabalannın
biri giriyor biri çıkıyor. Demi-
rel'in bayram ziyaretçileri hayli
yoğun.
Gazetecileri bayramın üçün-
cü günü kabul eden Cumhur-
başkanı Demirel, hayü espriliy-
di. "Sayın Cumhurbaşkanım,
programınızı bihnediğimizden
kapının önünde bekliyoruz" di-
yen bir gazeteciye gülerek şu
yanıtı veriyordu:
"Ben size bekleyin demiyo-
rum ki. Dinleniyorum. Bazı
görüşmelerim oluyor. Rande-
Cımhurbaşkarn Antalya tatilinde şapka ve Ray-Ban gözlüğü ik dikkat çekti. (Fotoğraf:A.A)
vuma sadığım. Size şu saatte
dedim, geldım. Ama ben sizin
niçin beklediğinizi biliyorum.
Buraya girip çıkam göreceksi-
niz ve onun ucundan bir şeyler
çıkaracaksınız. Onun için bekli-
yorsunuz..."
DYP büyük kongresi önce-
sinde Cumhurbaşkanı Süley-
man Demirerden "işaret" gele-
cek miydi? Tatil süresince
Antalya'da bu konunun görü-
şüleceği beklentileri vardı. An-
cak Demirel, kanşmayacağını
"O iş benim işim değü" diyerek
bir kez daha vurguluyordu.
Antalya'nm bunaltan sıca-
ğmda Clup Alda'nın müştenle-
ri bu yoğun Cumhurbaşkanı
trafığine alışmış gibiler. Takım
elbiseli insanlann cirit attığı sa-
hilde protokol koşuşturmalan
başlangıçta tatilcileri şaşırüp
yakınmalanna yol acsa da artık
ahşıldı. Demirel'i önceki gün
spor giysileriyle görenler,
"Cumhurbaşkanının tatil uyu-
muna" sevindiler. Öyle ya, kra-
vaü, çeketi atmak en başta
Demireri rahatlatmış olmaüy-
dı.
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel, dün sabah eşiyle bir-
likte bir yatla denize acıldı.
Daha önce gazetecılere, cumar-
tesi günü mayolu resim çektire-
ceğjni açıklamasına karşın,
Demirel bu sözünde durmadı.
geç perşembe gününe kadar
adaylıklan konusunda kesin
açıklamaîannı yapacaklan be-
lirtildi. Adaylann, parti delege-
leri arasında yaptıklan araştır-
malan ve genel merkez tarafin-
dan 30 kentte yaptınlan anket
sonuçlannı gözönünde tutarak.
aday olup olmayacaklannı açı-
klamalan bekleniyor.
Genel merkez tarafindan
yaptınlan ve yann akşama ka-
dar süreceğı belirtılen anket so-
nuçlan da salı günü TBMM
grubunda, çarşamba günü de
GİK toplantısında ele alınacak.
Her iki toplanüda da adaylann
milletvekili ve parti yöneticüeri-
ne açıklamalarda bulunacakla-
n ve alacaklan tepkileri adaylık
durumlan için değerlendirecek-
leri ifade ediliyor.
'Kasun kongresmi
erteleriz'
DYP Başkanhk Divanı'nda
alınan, 13 haziran günü seçile-
cek yenı genel başkana "zaman
tanımak ve 1994 mart ayında
yapılacak yerel seçimlere rahat
girerek yeni başkanın başansını
ölçebilmek" için, kasım kong-
resini 1994 mart yerel seçımleri
sonrasına erteleme karan, par-
tide tarüşılıyor.
DYP Genel Başkan
Yardıması Hasan Ekinci, Siya-
si Partiler Yasası ve DYP tüzü-
ğü gereğınce uymalan gereken
3 yılhk süreyi aşarak. gelecek yıl
nisan ayında yapmayı planladı-
klan kongre için partiye ihtar
verihnesini göze alabilecekleri-
ni açıkladı.
Gelecek hafta TBMM Grup
Toplantısı ve Genel İdare Ku-
nılu Toplantısı'nda gündeme
getirilecek olan erteleme konu-
sunu, partinin karar kurullann-
da tarüşmaya açacaklannı be-
lirten Ekinci, sağlıkü bir sonuca
ulaşmayı istediklerini söyledi.
Ekinci. "Kasım kongresini er-
teleriz. Önümüzdeki yıl nisanda
yapanz. Tüzük ve Siyasi Parti-
İer Yasası gereğince 3 yılhk za-
manın aşılması halinde ki bunu
yapan partiler var, ihtar verile-
bilir. Partiye verilebilecek bir
ihtan göze alabiliriz" diye ko-
Buştu. DYP'de erteleme karan
alınması halinde, olağan büyük
kongre 1994 yerel seçimlerin-
den sonra nisan ayı içinde yapı-
lacak.
'Tmrgut OzaTuı nrirası'parti gündemde
Kardeş Özal,' 'Türkiye 'de büyük ihtiyaç duyulan ikincideğişimprogramını hayatageçireceğiz''dedi.
OSMANAYDOĞAN
ANKARA - Ozalcılar gnıbunun lideri
Malatya Milletvekili Yusuf Bozkurt
özal, ANAP'tan birlikte aynldığı 15
milletvekilinden 6'sının ANAP'a geri
dönmesi. bazılannm da başka partılere
gecme hazırlığında olmasma rağmen
'Turgut Özal'ın mirası' partiyi
kunnakta kararlı olduğunu söyledi.
Aynlmalann kendilerini
etkilemeyeceğini söyleyen Özal,
"Bizden aynlan kimse yok. Partimizi
kurduktan sonra olsa aynlma olur. Biz
partimizi 18 haziranda kuruyoruz" diye
konuştu.
Türkiye çapında yürüttükleri
örgütlenme çahşmalanna eski
Cumhurbaşkanı Turgut özal'ın
ölümüyle bir süre ara verildiğini, ancak
haarLklan tamamlama aşamasına
getirdiklerini belirten Yusuf Bozkurt
Özal, "Türkiye'de büyük ihtiyaç
duyulan ikinci değişim programını
hayata geçireceğiz" dedi. "Ağaç
budandıkça güçlenir" diyerek
partilerinden aynlmalann kendilenni
etkilemeyeceğini söyleyen Özal. parti
programı ve tüzüğünün hazırlandığını
bildirdi. Bazı aynlmalar olmasına
karşın partilerini daha önceden
planladıklan gibi 18 haziran cuma günü
kuracaklannı belirten Ö2al, "Bizünİe
aynı görüşü paylaşanlar, her zaman
bize katılabilirler. Biz, bu işin esas
sahibiyiz. Biz, bir misyonun sahibiyiz.
Biz, partimizi 18 haziranda kuruyoruz.
Şu anda başka işle uğraşacak vaktimiz
yok. Biz, partimizi kuranz" diye
konuştu. Özal, 5 milletvekilınin
ANAP'a geri dönmesi konusunda
"Bizden aynlan kimse yok. Çünkü biz
Polis, Aczmendileri
Aııkaıaya sokmadı
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Salman Rüşdü'nün
"Şeytan Ayetleri" adh romanı-
nın Aydınlık gazetesi tarafin-
dan yayımlanmasıru protesto
etmek amacıyla Ankara'ya gel-
mek isteyen Aczmendi Tarikaü
üyelerinin Ankara'ya girişi po-
lis tarafindan engellendi. Tari-
kat lideri Hacı Müslüm Gündüz,
seyahat özgürlüklerinin engel-
lendiğini ileri sürerek, "Çok
yakmda demokrasi ve laiklik,
cehennemin hangi sınıfmdan
çıktıysa oraya gidecektir" teh-
didinde bulunr'u
Aczmendi 1 ankı. .ı liden Ha-
cı Müslüm Gündüz önderhğin-
de önceki geceyi Konya'da ge-
Ç^ren 5 otobüs dolusu tarikat
üyesinin önü, Ankara il sınınna
28 km kala, Gölbaşı mevkiinde
polis tarafindan kesildi. Aypek
Petrol Tesisleri'nde, çevık kuv-
vet ve il jandarma alay komu-
tanlığına bağlı komandolar
tarafindan durdurulan yakla-
şık 200 tarikat üyesinin An-
kara'ya girmesine izin verilme-
di. Bunun üzerine tarikat üyele-
ri, tesislenn yakınında öğle
namazı kıldı. Kara cübbeler
giymiş halde tesislerin çevresin-
de asalannı yere vurarak gezen
Aczmendiler, Ankara'ya sokul-
mayacaklannı anlaymca, ak-
şam namazmı kıldıktan sonra
memleketlerine döneceklerini
bildirdiler. Tarikat h'deri Ha-
a Müslüm Gündüz, keyfı bir
kararla Ankara'ya girmelerinin
engellendiği ve seyahat özgür-
lüklerinin polis tarafindan çiğ-
nendığini öne sürerek, An-
kara'da protesto gösterisi
yapacaklan yönündeki haber-
leri yalanladı. "Bayram taülin-
den yararlanarak Ankara'yı
gezelim ıstedik. Konya'da
Mevlana'yı ayaret ettik. An-
kara'ya girmemize izin verme-
diler" diyen Gündüz. "Şeytan
Ayetleri"ni ve onu yayımlayan
gazeteyi ciddiye almadıklannı
söyledi. Yakında, "Ahlaksız
Zübeyde'nin Gayrimeşru Ço-
cuğu" adh bir kitap yayımlaya-
rak gündemi saptayacağını
savunan Gündüz, "Biz bu de-
mokratik sisteminin hiçbir şeyi-
ni tasvip etmiyoruz. Çok yakın-
da laiklik ve demokrasi, cehen-
nemin hangi sınıfından çıktıysa
oraya gidecektir" dedi.
partimizi kurduktan sonra partimizin,
kurucusu olur, üyesi olur. O zaman
aynlma denir" diye konuştu.
Hüsnü Doğan ve Yusuf Bozkurt Özal
öncülüğünde lömilletvekib olarak yola
çıkan Özalcılar grubu, Turgut Özal'ın
ölümünden sonra "kan kaybetmeye'
başladı. Parti kurma çalışmalan Turgut
Özal'ın ölümüyle duran gruptan, ilk
önce Konya Milletvekili Mefamet
Keçeciler. ardından eski Başbakan
Yıldırım Akbulut ve İstanbul
Milletvekili Gürol Soylu aynlarak
ANAP'a gen döndüler. Daha sonra
Turgut Özal'ın 3 eski özel kalem
müdürü istanbul milletvekilleri Engin
Güner ve Feyzi tşbaşaran ile Eskişehır
Milletvekili Hüseyin Aksoy. pek çok
eski bakan milletvekiliyle birlikte 20
mayıs günü ANAP'a katıldılar. Grupta
yer alan milletvekilleri Gaffar Yakın.
Tunca Toskay, Osman Ceylan,
Ercüment Konukman \ e Leyla Yeniay
Köseoğlu'nun, Avdın Menderes'in
kurduğu Büyük Değişim Partisi (BDP),
ANAP, DYP ve MHP'ye gecme
, hazırbğı içinde olduklan ifade ediliyor.
Türkiye'de. Turgut Özal'ın
başbakanhğı dönemlerinde
gerçekleştirilen hiçbir altyapı
yaünmının korunmadığını ve yeni
yaünmlaryapılmadığını ılen süren
Yusuf Bozkurt Özal, programlannı
halka iyi anlatarak yönetime gelmeleri
halinde yatınmlan güçlendireceklerini
ve yenilerinin eklenmesini sağlayacak-
lannı söyledi.
Yusuf Bozkurt Özal, terörü önleme
konusunda ağabe>i Turgut Özal'ın
düşüncelerini sürdüreceklerini ve
hükümetın yaklaşımını
beğenmedıklerini vurguladı.
Inönü, Bebek'te nostaljik takılch
Dün Bebek'te bir sahil restoranında eşi
Sevinç Inönü ile birlikte başbaşa yemek
yiyen Başbakan Yardımcısı Erdal
Inönü, saat 15.30'da restorandan
aynldı. tnönü, dışanda kendisini
bekleyen vatandaşların geçmiş Kurban
Bayramı'nı kutladı. Eşiyle birlikte evine
giden tnönü dün akşam Ankara'ya
döndü. tnönü yemek boyunca makam
arabasuun şoförü dahil bütün konıma ve
pouslerinin aynlmasını istedi.
(Fotoğraf:AA)
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
İnsan Manzaralan...
Bir umursamazlık, bir vurdumduymazlık denizinde
kulaç atıyoruz sanki. Nedense geçmişi çokçabuk unutu-
yor, geleceğe dönük hesaplar yapmaktan çekiniyoruz...
Ege ve Akdeniz'de onbinlerce insan güneşin ve deni-
zin tadını çıkarırken neler konuşuyorlar, neler düşünü-
yorlar? Acaba o insanlar iç politikayla ne denli ilgililer,
Bosna-Hersek'teki acımasızsoykırımı nasıl değerlendi-
riyorlar, Solingen'deki dazlak vahşetini nasıl görüyor-
lar?
Karşı yazlıkta oturan tombul kadın sabah çok erken
kalkıyor. Tek başına çayını içiyor. Saat 11'e doğru da ko-
casını uyandırıyor olmalı ki, birlikte kahvaltı yapıyorlar.
öğleden sonra çocukları geliyor. Orta yaşlı göbekli
adam belli bir saatte nargilesini ateşliyor. Denize karşı
iki-üç saat nargile içiyor. Gördüğüm kadarıyla bundan
büyük bir mutluluk duyuyor.
Adamın kızları ve oğulları evli. Hepsinin çocukları var.
Geçen gün saydım, 11 çocuk bahçede oynuyorlardı.
Adam hiç umursamadan, torunlarını görmezlikten gele-
rek nargilesini çekiyordu.
Kadın tüm gün mutfaktan çıkmıyor. Harıl harıl yemek
pişiriyor. Ardından bulaşıkları yıkıyor. Çay servisi yapı-
yor.
Karşı blokta uzun boylu genç bir kadın güneşleniyor.
Yaşlı bir adam ise pencereden onu izliyor sürekli. Kadın
denize tek başına gidiyor. Yürürken bir kısrak gibi huy-
suz. Üstelik güzel olduğunu da biliyor...
Tek düze bir yaşamın parçaları tüm bu anlattıklarım.
Insanoğlunun kendi iç evrenindeki düşleri; yitirilmiş ki-
mi değerlerin bir tatil sabahında alışılagelmiş çizgileri,
fotoğrafları...
Neler konuşur bu insanlar? Tutkuları, özlemleri neler-
dir?
Bir gün şöyle düşünmüşler midir hiç:
"70 yılhk cumhuriyet tarihinin 26 yılı sıkıyönetimle
geçmiştir. Bu çok önemli zaman dilimi içinde 1971 yılın-
dan sonrasının her üç gününün ikisi, sıkıyönetimler dö-
nemidir..."
Ya da şöyle demişler midir'
"Demokrasi bir bütündür. Örgütlenme özgürlüğü bu
bütünün temelini oluşturur..."
On yıl önce yine bir tatil gününde bir başka yerde aynı
tipleri görmüş kendi kendime sormuşrum:
"Bu insanlar ne yapıyor, ne düşünüyorlar?"
Arkadaşım gülerek yanıt vermişti:
"Şu kadınla erkek, yan taraftaki delikanlıyla, kızı izli-
yorlar..."
Şaşırmıştım:
"Niçin izlesinler?"
"Belki gizli örgüt üyesi sanıyorlardır..."
Çok şükür on yıl sonra tatil yörelerinde bu tür "izleme
yöntemleri" bıtti. "Muhbir yurttaşlar" ortalıkta görün-
mez oldu. Bize kalırsa bu bile, "demokrasiyolunda" ne
denli ilerlediğimizi gösteriyor.
Karşıdaki tombul kadın patlıcanları soydu, dilimledi.
Şimdi de ayşekadın fasulyesi ayıklıyor. Gelinler, damat-
lar, oğullar ve torunlar ise deniz kıyısındalar.
* Adam nargilesini çekiştire çekiştire bitirdi. Yerinden
doğrulup eline hortumu aldı ve bahçedeki kırmızı gülle-
ri, zakkumları sulamaya başladı.
Kalktım, az ilerideki kafeteryaya doğru yürüdüm... Ço-
cuklar top oynuyor, gençler bisikletle tur atıyorlardı.
Oturduğum kafeterya iki katlıydı. Üst katta, yazlıkçı bey-
ler "poker" oynuyordu. Garson, o sıcak günde yukarıya
rakı servisi yapıyordu...
Çevre pislik içindeydi. Çöpler sağ taraftaki arsaya bo-
şaltılıyordu. Kara sinekler insanın üzerine pike yaparca-
sına saldırıyordu.
Dünyadaçevreci hareketlergüçlenirken.çevreyekar--
şı duyarlılık giderek artarken, halk-aydın girişimleri ço-
ğalırken neden bu insanlar umursamazdı?
Garson masayageldi, burnunu karıştırarak...
"Çaymıabi..."
"Hayır bir maden sodası..."
Oysa çay içmek için gelmiştim, ama çocuğu o halde
görüncecaydım...
Yeniden düşünmeye başladım...
Kitlelerin politik tercihlerinin netleşmemesinin temel
nedeni sağlıklı biçimde araştırılsa, ortaya nasıl bir gö-
rüntü çıkardı?
Şu bisikletle dolasan gençlerin çoğunluğu üniversiteli
olmalı. Onlar kendi sorunlarını nasıl çözeceklerini otu-
rup düşünüyorlar mı, politik tercihlerini hangi siyasal
çizgide geliştirdiklerinin bilincıne varıyorlar mı?
Oğretimin her aşamasında öğrencinin kişiliğini ezen,
düşünce, araştırma, örgütlenme özgürlüğünü hiçe sa-
yan bir eğitim düzeninin kıskacındaki bu gençler gele-
cek için neler düşünüyorlar?
Sahi şu karşıdaki sitede oturan öğretmenler... Yıllar
önce yaptırmışlar bu kooperatif konutlarını. Acaba onlar
ne düşünüyorlardı?
Eğitim emekçileri eskisi gibi örgütlü mü; yine eskisi
gibi politik tercihleri var mı; kitap, gazete okuyorlar mı?
Böyle düşüne düşüne akşam oldu...
Kafeteryadan kalktım. Kaldığımyazlığageldim. Karşı-
daki tombul kadın masayı kurmuştu. Damatlar ve oğul-
lar babayla, gelinler ve kızlar anneyle ayrı masalara
oturmuşlardı. Torunlar ortada dolaşıyordu.
Erkekler rakı, kadınlar meşrubat içiyorlardı...
Hava limonata gibiydi. Deniz laciverte dönüşmüştü...
Bu gece Sisamin ışıkları gözükmüyordu...
Sahi bu kadınlar, bu erkekler neler düşünüyor, neler
konuşuyorlardı?
Aydınlık Gazetesi
Islamalardan bayilere
'satmaym' tehdidi
Haber Merkezi- Salman
Rüşdi'nin Şeytan Ayetleri kita-
bını tefrika ettiğı için radikal
İslamcılar tarafindan 11 gün-
dür saldınlara ve engellemelere
uğrayan Aydınlık gazetesınin
tirajının engelleme kampanya-
sı nedeniyle yan yanya etkılen-
diği belirlendi. Gazetenin Ge-
nel Yayın YönetrHeni Ferit
tbeyer, laiklik karşiü güçlerin
bütün olanaklannı seferber et-
melerine karşın güçlerinin ne
kadar az olduğunun görüldü-
ğünü, laik Türk halkının geri-
cilerden çok daha güçlü oldu-
ğunu söyledi.
Aydınlık gazetesinin dağıtı-
mı, Şeytan Ayetleri'ni yayım-
lamaya başladığı 11 günden bu
yana çeşitli radikal İslamcı
gruplar ve yerel pohs tarafin-
dan 23 ilde engelleniyor. En-
gellemeler Van. Diyarbakır,
Muş, Batman. Mardin. Şanlı-
urfa, Bingöl, Siirt. kısmen Ga-
ziantep, Elazığ, Erzincan, Er-
zurum, Bitlis. Malatya, Kayse-
ri. kısmen Tokat. Şımak. Bur-
sa, Kırşehir. Sakarya, İzmit,
Gümüşhane ve İstanbul'da sü-
rüyor. İstanbul'daki engelle-
meler yoğun olarak Sanyer,
Karaköy, Beşiktaş, Küçük-
yalı, Maltepe, Üsküdar. Be-
yazıt Gültepe, Küçükköy,
Şile, Haznedar, Sultanbeyli,
Gebze, Bayramoğlu ve Danca
bayiliklerinin bölgelerinde
yapılıyor.
Bu bölgelerdeki bazı bayiler.
gazeteyi dağıtmamalan için
kendilerine gelen tehditler ne-
deniyle Aydınlık'ı tezgah alü-
nda tutuyorlar ve ancak gü-
vendıkleri insanlara tezgah
altından çıkararak satıyorlar.
Kimi bölgelerde ise gazete sa-
dece baş bayıliklere dağıtılabi-
liyor.