25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Imtiyaz sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenr Özgen Acar •Genel Yayın Koordınatörü Hikmet Çetinkaya •Genel Yay;n Danışmanı: Orhan Erinç • Yazı İşler ı Müdüru. Celal Başlangıç • Ha- ber Merkezi Mudürü Mustafa Balbav Gorsel Yönelmen Ali 4car #00700101110 Mustafa Sağlamer • İstanbul Haberlen. Şena> Kalkan «Dı:, Haberler Ergun Balcı • tş - Ekonomı Dinç Tajanç • Yurl Haberlen Mehmet Saraç • Makdleler Sarai Karaören İSpor Abdulkadir Yücelman #Du- zekme Abdullah Y azıcı Ankara Temsılcısı Cüneyt \rca>ürek #Haber Mudurlen Işık Kansu, Hakkı Erdem \uturkBul\dnNo 125. Kat 4," Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020 (7 Hat). Telex 42 ^ K Fax (4)4195027 • Izmır Temsılcısı Serdar Kızık, H Zıya Blv 1352 S.2 3 Tel 83l23OTele\ 52359. Fax (51 »895360 •AdanaTerasıtoı Çetin Yiğenoğlu Inönu Cd 1I9S No. 1 Kar l.Tel 522550-522601-522492 Telev62155,fcax (71)522570 Muessese Muduriı Erol Erkut • K.oordınator Ahmet Korulsan •Muhasebe Bük-nt Yener • Idare Hüseyin Gürer •Ijletme. ÖnderÇefik • Bılg)-İşlem Nail Inal «Bılgısayar Sıstem: Mörövet Çiler • Reklam Reha Işrtmsn Yı>nılı>an ve Bauo: Yenı Gun Hdber \jany. Basın ve Yayıncıbk A Ş TürkocağıCad 39 41 Cağaloğlu 34334Isl PK 246 IstanbulTel 5l2O5O5Telex 2::46. Fax 1 15138595 6HAZİRAN1993 Imsak:3.28 Güneş: 5.25 öğle. 13.07 Ikindi. 17.06 Akşam. 20 39 Yatsı: 22 28 Almanya'daki Türklerin eşit haklara sahip olabilmesi, 'kan bağı' esasına dayalı yüzlerce yıllık zihniyette devrimgerektiriyor _ Türklereçifte vatandaşkkıızakDtLEK ZAPTÇ1OĞLU BERLİN - Solingen olayın- dan sonra Almanya'da yaşa- yan Türklere eşit haklar veril- mesi tartışıbyor. Çıfte vatan- daşbk, yerel seçim hakkı, bura- da doğanlara otomatıkman Al- man vatandaşhğı venlmesı gibı öneriler ortaya aühyor. "Eşit haklara evet, ama nasıl" şeklin- de özetlenebılecek olan tartış- ma, Almanya'daki yüzJerce yıllık zihniyette devrim gerektı- riyor. Kan bağı itibanyla "Al- man" olmayan. ama uzun yıllar burada yaşayıp Almanya'yı va- tan seçenlerin "Alman" İcabul edilmesi ıçın daha çok sanalı A lman Dışişleri Bakanı Kinkel'in çifte vatandaşhk için söz vermesi Bonn'u bağlamıyor. bir süreç geçeceğe benzıyor. Dışışlen Bakanı KJaus Kinkel'in öncekı gün Türkiye'ye hareket etmeden önce Bonn'da, daha sonra da Amasya'da "Çifte vatandaşlıktan yanayım ' şekbndeki sözle- n kargaşa yarattı. Oysa Kinkel'in olayın da etkisiyle şahsı görüşü olarak sarfettiği söz- ler, Alman devletini bağjamıyordu. Nite- kim hükümet konunun görûşülmesinı son- bahara erteledi. İçışleri Bakanı, 1994 yıh sonuna kadar vatandaşhk hukukunda yasa değişıkliği öngören bir taslağı meclise sunacagını, ama "acele edilmemesı gerektı- ğini" söylüyor. Bakan, "Çifte vatandaşbk sorun getirir. o yüzden çekinceb bakıyo- 1 90yıllık 'kan bağı' yasası 1 Vatandaşhkdeğilkandaşlık Almanya'da vatandaşlık, 22 Temmuz >atandaşlık vermek yerine, 18 yaşma gelince 1913'ten kabna bir yasayla tanımlanıyor. Bu dilekçe verip Fransız yurttaşlığına geçmehakkı yasa, **ius sanguinis" denilen "kan bağı" getirildi. esasınadavanıyor. \ ani yalnız Alman anne Almanya'da "kan bağfnınesasahnmasının babadan doğanlar Alman kabul ediliy or. tarihseİ nedenleri \ ar. BUindiği gibi Almany a Yasada v apılan değişikliklerle \ abancılann da yüzyıllarca bötük pörçük bir ülkeydi. 1971'de Alman vatandaşuğına geçişi kolaylaştınldı. Bismarck önderliğinde birleşirken BeUi bir süre burada v aşayan "Airnanya'ya "Alman Reich'i" toprakları dışında > aşay an bağulığını ispat eden" ve yasalara Almanları kapsamamıştı. Ama bu insanlar da karşı gelmeyen > abancüar uzun "Alman" kabul edildücr ve Almanya'ya gelince bürokratik işlemlerden sonra Alman >atandaşJığa aJındılar. Bürün Almanlan vatandaşlığına geçebiliy or. ay nı de> let çatısı altında birleştirmek, Bunun için eski vatandaşlığını terk etmesi Bismarck'dan Hitler'e kadar bütün liderlerin gerekiyor. hayaliydi. Kan bağı esası hiç ortadan Buna karşuı ömeğin ABD'de. Kanada'da, kaîkmadı. Şimdi de örneğin yüzyülar evvel Fransa'da "ius soli" adı >eriten "dogum yeri Rusy a'ya göç etmiş Almanlaruı torunlannın esasma dayalı > atandaşlık hakkı" söz konusu. torunlan. Almanya'ya geldiklerinde Bu ülketerde doğanlar otomatıkman otomatikman Alman vatandaşı \ atandaşlığa alınıyor. Fransa'da oluyor. ama burada doğup sağ bir hûkûmet iktidara gelince bu değiştirildi büyüyen bir Türk gencine bu hak ve yabancılara doğumla otomatikman rerilmiyor. 1 Ciftevatandaslıknegetiriyor I 'Auslaender' değilseçmen Gerçekte çifte vatandaşlık hakkmm büyük Alman vatandaşlığına kabul; Türkler'de. özeDikle faydalan var. Birincisi. Türkler TC genç kesimde psikolojik bir rahatlama y aratacak. vatandaşltğmdan çıkmak zonında Bunun >anısıraviz£abnak.orurmaizniuzatmak kabnayacaklan için çekingenliklerini kaybedip gibi bürokratik sorunlar da ortadan kalkacak. AT hızla Alnian pasaportu almay a başla> acakİar. Bu dtşı bir ülkenin >atandaşı olarak dezav antajlı onlan gözardı edilir bir kitle olmâktan çıkarıp durumda olan Türkler, .Alman pasaportuyla seçmen haline getirecek. Örneğin Kuzey Ren y almz AT'de değil, tüm dünv ada serbest Vestfaly a gibi bir e> alette seçilmek istey en parti. dolaşabilecek ve iç pazann getirdiği olanaklardan bûradaki 500 bini aşkın Türkün sorunlannı faydalanabilecek. Türkiye açısından yurtdtşmda gözardı edemeyecek. Türklerin belli kentlerde ve bütün haklara sahip bir "Türk lobisf' oluşmasının hatta ilçelerde y oğunlaştığı düşünülurse, bu fav dalan da aşikar. Tabü .Almanya'da bölgelerden adayuğını koy an politikacı açısından "Âlmanlığın" ABD'deki gibi yalnız vatandaşlık O) lann önemi kendiliğinden ortay a çıkıyor. Hatta üzerinden tanımlanması için daha birkaç nesil Belin-Kreuzberg'de bir Türkün aday lığını koyup geçmesi gerekü. .Alman pasaportlu bir Türk'e yine seçilmemesi için hiçbir neden kauiiay acak. Bu "Türk" gözüyle bakılacak. .Ama bu karşüıkk noktada, muhafazakar hükümetin niçin çifte Türklerin de kendüerini "Alman" olarak vatandaşlığa stcak bakmadığı da anlaşılıyor. tanımlaması için uzun > ıllar geçecek. Irkçılık \e Ydlardır yapüan anketler, Türklerin oy veımesi düşmanlık yeşil pasaportun alınmasıy la ortadan halinde SPD'ye veya Yeşillere oy vereceğini, ama kalkmayacak; Türkleri "en altta" olmâktan, yabancüannhaklannıkjsıtlavan ancak eğitim, meslekte ilerleme, hukuksalın yanı muhafazakarlan seçmeyeceğüıi ortaya koyuyor. sıra sosyal eşitltğin de sağianması kurtarabilecek. ruz" diyor. Mecbs'in Anayasa Komısyonu Başkanı Rupert Scholz da çıfte vatandaşlı- ğa karşı çıkıyor. Aleyhteki grubun başıru, KohFün koalisyon ortağı Hıristiyan Birbk Partisi (CSU) çekiyor. Halk da karşı Çifte vatandaşbk yalnız pobtikacılar ve hukukçular arasında değil. halk arasında da tartışmah. "Çifte vatandaşhk" için baş- latılan bir ımza kampanyasında. 70 mil- yonluk Almanya'da şimdjye kadar sadece 380 bin ımza toplanabilmiş olması, toplu- mun çoğunlukla konuya sıcak bakmadığı- nın işareti. Halkın büyük bölümü. "Ya- bancılar hangı ülkenin vatandaşı olacakla- nna karar versin; bız de yalnız tek bir ülke- nin vatandaşıyız ve bir ülkede oy veri- yoruz" dıyor. "Çifte vatandaşbk" Almanya'da yasak. Alman yasalanna göre. Alman vatandaşb- ğına geçen yabananın eski vatandaşbğıru terketmesi şart. Bu nedenle Abnan pasa- portu venlecek Türklerden önce kendi va- tandaşbğından çıkması isteruyor. Bunu yapmayıp gizleyenler "Alman devietinı al- datmış" sayıbyor Hukukçular, uluslararası anlaşmalarda bırden fazla vatandaşlık hahrun mümkün olduğunca terkedilmesi ıçın maddeler bu- lunduğuna; çifte vatandaşlığm askerlik, miras hukuku gibi önemb noktalarda so- run yarattığına dıkkat çekıyorlar Başbakan Helmut Kohl şimdıye kadar konuya hiç sıcak bakmazken geçen hafta Sobngen'in etkisiyle sürpriz bir formül önerdi. Buna göre Türklerin beş yıl süreyle çifte vatandaş kalması kabul edılmeli. ama sonra "ya bunu ya onu" seçmelen istenme- bydı. Öneri, çıfte vatandaşbğın sınırsız ka- bulünden yana olanlarca tepkjyle karşılan- dı. Ama Almanya'daki Türklenn savunu- sunu yapan Yahudı Cemaati Başkanı Ig- natz Bubis Kohl'ün önerisını olumlu bul- du. Bubıs. "Çifte vatandaşbk 5 yıl uygulan- sın. ne kadar iyi ışledıği görülünce kendili- ğinden yerleşecektir" dıyerek yenı bir gö- rüş ortaya attı. Almanya'da, seçme-seçilme gibi temel demokratik haklardan yoksun milyonlar- ca yabana kökenli insan yaşıyor, bunlann 1 milyon 800 bını Türk. Mölln ve Solingen olaylan, onyıllardır Almanya'ya hizmet vermış bu insanlara yapılan haksızbğı ay- yuka çıkardı. Hükümet ve toplumun bü- yük bölümü nihayet bir sonın olduğunu kabul ediyor, ama bu sorunun nasıl çözüle- ceğini kimse bılmıyor. Gözlemcilerin de vurguladığı gibi hükümetin, uzun vıllardır ihmal ettiği sorunu bugünden yanna çözmesı beklenemez. Önce her şeyın etraflıca tartışıl- ması ve gereken adımlann hu- kuken hazırlanması şart. Muhalefet partileri tabü hü- kümete karşı hiçbir polemik fırsaünı kaçırmayarak şimdi de bu konuda acıl radikal adımlar önenyorlar. Yeşıller, Alman- ya'nın "göç ülkesi" ilan edihne- sını. ısteyenlere çıfte vatan- daşlık verilmesini. kontenjan- larla göçmen abnmasını isti- yor. Almanlann çoğu "ülkede fazla yabana yaşıyor, yenisi gelmesin" derken Yeşillenn önensı gerçekçı görünmüyor. Ana muhalefettekı Sosyal Çifte vatandaşlık için 70 milyon Alman'dan ancak 380 bin imza toplanabildi. Demokrat Partı de (SPD) şimdi Türkler- den ve yabancıiardan yana bir tavır içinde. SPD'den Cornelie Sonntag, partisinin öne- nlennı, "Çıfte vatandaşlık, AT dışından gelen yabanalara yerel seçimlere katılım hakkı ve kan bağına dayalı vatandaşbk an- layışının terkedilerek doğum yerine dayab vatandaşhk hukukunun tescılı" olarak özetlıyor. SPD'lı Sonntag. "Abnan pasa- portunun hiç kımseyı aşın sağın saldıniann- dan korumayacağınm bıbncindeyiz" di- yor. ama "hukuki değişiklikle Türklerin ıkıncı sıruf ınsan konumundan çıkanhp topluma bir sinyal verileceğinı" vurgulu- yor. Siyasalsığmmann, kavinüevgöçü mui AYDIN ENGtN Federal Almanya'da, Nürn- berg kentinde siyasal sığmma için başvuranlann, görevb' me- murun önüne çıkıp, başvurula- nnı "gerekçelendırmek üzere bir mülakata tabı tutulacakla- n" bekJeme salonu ağzına ka- dar dolu. Bir köşede zifıri karanhk, Eritreliler toplanmışlar güle oy- naya hamburgerlerini kemiri- yorlar. Bir başka köşede Lice köylüklerinden babası, kocası. dört çocugu ile gelmış bir gebn bebeğini emziriyor Az ötede banklann üstüne oturmuş Po- lonyalı üç kadın, kendilerini çevreleyen dikizcilere aldır- maksızın bacaklanm sereserpe uzatmışlar, sinirli sinirli sıgara içiyorlar. Beride Mardin'in Kıaltepesi'nden Ahnanya'nın göbeğine kapağı atmış. boy- nundaki minik "haç"ı göstere göstere dolanan bir Süryani de- likanlı hayıflanıyor - Yuh benim kafama ağabey, diyor. İsveç'te başvurdun mu, hemen sığınmacı oluyorsun. Hemen ev, hemen para. Burda, Almanya'da altı aydır bekbyo- ruz. Yuh benim kafama. "Peki ne diyeceksm içerideki memura?" diye soracak oluyo- ruz. Omuz silkiyor. Rahat, per- vasız: "Ben Süryaniyim ya ağa- bey, Türkiye'de Hıristiyanlar üstünde baskı var diyeceğim." Oysa Alman resmi makam- lan uzun süredir 'Süryanilik'i bir sığınma nedeni olarak kabul etmiyor. Bizim uyanık Süryani de biliyor bunu. Hatırlattığı- mızda gene omuz silkiyor: "Hem Süryani hem Kürtüm, derim ağabey. O da olmazsa, bulurum bir Alman kan. Bastı- nrun 10 bin markı evlerurim... Kapağı atmışım bir kere ben Almanya'ya, var mı geri dön- mek?" Yukandaki sohbet tek bir ör- nek değil. Federal Almanya'run bugün dört bir yanında hanl hanl çabşan 'Siyasal Sığınmacı Bürolan'nın hepsinin önünde benzeri cümleleri d'iymak mümkün. Avrupa'nm doğu ve güney- doğusundan kopup gelen yoksul yığınları, akıl- lara durgunluk verecek yöntemlerle, bir yolunu bulup Federal Almanya'ya kapağı atıyorlar ve ilk rastladıklan pasaport polisi ya da gümrük memuruna o sihirli sözcüğü iki kez yineüyorlar: "Asyl... Asyl..." Akın var akın refaha akın Asyl "sığınacak yer, melce" demek."Asül" gibi okunuyor. Alman yasalanna göre yetkilı devlet memuruna "Asyl" dediniz mi "Ben siya- sal görüşlerimden dolayı ülkemde koğuştur- maya uğradığım için kaçtım. Şimdi Federal Al- man Devleti'nden siyasal sığınma hakkı isti- yorum" demiş oluyorsunuz ve ardından hem sizi hem resmı kuruluşlan bıktıran uzun, çok uzun bir hukuksal işlemler zinciri başlıyor. An- cak Alman Anayasası'na göre bu "çok uzun süre" boyunca sığınma başvurusunu yapanlar sınırdışı edilmıyor; tersine kendısine ve varsa ai- lesine yatabilecekleri bir yer gösteribyor; yemesı içmesı ve tüm temel gereksinimleri "devletçe" karşılanıyor. tşlemler gene uzarsa (ki uzuyor), bir süre sonra sığınmacıya çabşma ıznı de verili- yor. Böylece hangi gerekçeyle gelmiş olursa ol- JJork £imc5 'ın yorumu: Çiftevatandaşlık Tüıkleıiııhakkı 20 yıl önce ihtiyacı olan iş gücünü > abancılarla karşılayan Almanya, şimdi yarattığı refahtan pay almak isteyen sığınmacılarm akınına uğruyor. Kendini korumak için önlemler alan Almanya, 20 yıİdır yaratılan refaha emeklerini katan yabana işçileri de hala tophımuna kabul etmiyor. (Fotoğraf: ARA GÜLER) NEW YORK(AA) - ABD' nın en etkin gazetelennden Nevv York Times, Bonn'un, Almanya'da yaşayan Türkle- re çifte vatandaşlık hakkıru tanıması gerektiğini yazdı. Gazeterun düşüncelerini yansıtan sütundayeralan "So- lingen trajedısi" başbkb yo- rumda. Almanya'dan sı- ğınma hakkı isteyenlerle ilgib yasanın değiştirilmesinden sonra, aşınlar tarafından dü- zenlenen eylemlerin yoğunlaş- üğma diklcat çekıldi. Sobngen faciasının şiddetlı gösterilere yol açtığı belirtilen yonımda şöyledenildi: "Almanya'da yaşayan 1 5 milyon Türk sığınma isterm- yor. Bu insanlar, ülkelerinde baskıdan kaçıp Almanya'ya gelmedıler. Türklerin çok bü- yük bir kısmı misafir işci ya da onlann çocuklan. Bu insanla- nn emeğı, Abnan ekonomik mucızesınin esas unsurunu oluşturmaktadır. Ancak Al- manya'da yaşayan ve çabşan Türklerin çok azı bu ülkenin yurttaşı, hemen hemen hiçbin devlet memuru değil ve parla- mentoda üyelikleri yok." Bütün bunlann, Almanya'- da etnık kökenın temel abndığı vatandaşbk yasalanndan kay- naklandığı belirtilen yazıda, Abnan geçmişini kanıtlayan herhangi birinin hemen yurt- taş olabileceğini, ancak Al- manya'da doğan. ülkenin dilı- ni konuşan bir Türkün anava- tanındaki yurttaşbğından vaz- geçmedigı takdırde vatandaşb- ğa kabul edıbnediğı kaydedil- di. Bunun sonucu olarak da. 1977-90 arasında sadece 13 bin Türkün Abnan vatandaşı ola- bildıgı ifade edildi. Nevv York Tımes'm voru- munda şu görüşlere yer verikü: "Rahatlama, diğer ülkeler gibi Abnanya'nın da çıfte va- tandaşbğı kabul etmesıyle gerçekleşecektır. Heîmut Kohl'ün merkez-sağ koalis- yonu bu eğilimde görülürken, yetkibler Türk göstericileri ödüllendırmekten korkuyor- lar. Ancak Avrupa'dakı en li- beral sığınma yasalannı or- tadan kaldırarak, vahşi Neo- Nazilen ödüllendirenlerin bu- na karşı çıkmalan anlamsız- dır." Almanya Başbakanı Hel- mut Kohl'ün Solıngen'deki vahşi eylem sonucu yakılarak katledilen Türkler için düzen- lenen cenaze törenıne katıl- mamasının "bir çebşki" oluş- turduğu ifade edilen yorum- da, Abnan Cumhurbaşkanı Richard von VVeizsaecker için "daha iyi davrandı" denildı. Yorum şu ıfadelerle son buldu: "Kohl, Cumhurbaşka- nı VVeizsaecker'in vahşeti kı- nayıcı tutumunu güçlendire- cek şekilde davranamadı. Bu da Almanya'daki Türklerin sandık başına gidemedıği, an- cak Türklere acı çektirenlerin oy kullanabildiği gerçeğinin altını çızıyor." Katliam kmanacak Öte yandan, bugün Nevv York'ta, Almanya'daki Neo- Nazi akımını kınayan bir yü- rüyüş yapılacak. Türk ve Mu- sevi kuruluşlannca organize edilen yürüyüş, kentin Times Meydanı'ndan başlayacak ve Abnan Konsolosluğu önünde sona erecek. Göstericiler. kon- solosluk kapısına siyah bir çe- lenk bırakacaklar. Yürüyüş öğleden sonra yapılacak. sun. siyasal sığınmacı adayı. Batı Avrupa'nın bu en gebşmış ülkesinde, hala sürüp gitmekte olan refahtan pay almaya başbyor. Bir Abnan için çok düşük düzeyde bir "pay" bu. Ama Afrika'- dan, Anadolu yaylasından, Suriye çöllennden, Romanya dağlanndan. Polonya ovalanndan kopup gelmiş işsız, yoksul, umutsuz ve gelecek- sız insanlar için gene de pek çekici bir "refah payı." Nitekim o yüzden Federal Almanya'ya siya- sal sığmma gerekçesiyle başvuranlann sayısı her yıl katlanarak artıyor. Sadece son dört yılın sayı- lan bu konuda Fıkir vermeye yeterb. 1990'da 193 binkişi, 1991"de256bin, 1992'de438bin 191 kışı Alman devletinden siyasal sığınma hakkı istedi. 1993 nısanına kadar başvuranlar 161 bin 324. 1993'e ihşkin en iyimser tahminler sığınmaa sayısının yıl sonunda 543 bini bulacağını gösteri- yor. Doğu Avrupa'da Romanya, Rusya (özelb'kle Moldavya ve Beyaz Rusya) ve Polonya, Güney'- de Arnavutluk. Yugoslavya; Ortadoğu'da Jür- kiye (ağırbkh olarak Kürtler). Irak, Suriye, İran; Afrika'da Somab. Nıgeria, Senegal, Entre ve Eüyopya Federal Almanya'nın kapılanna da- yanan sığınmacı yığmlannın anayurtlan. Bu ülkelerden bir kesbnınde (örneğin Roman- ya. Senegal, Polonya. Rusya) insanlann dünya görüşleri, ınançlan, siyasal düşünceleri yüzün- den soruşturma ya da koğuşturmaya uğradık- lannı söylemek kolay değil. Dahası sığınma için başvuranlann çoğunun anayurtlannda her- hangi bir siyasal görüşün savunucusu. mibtanı olduğu da pek kuşkulu. Büyük çoğunluk asün- da "siyasal sığınma" değil yokluktan, yoksul- luktan kurtulup, zengin bir ülkeye "sığınmak" ve böylece açhktan kurtubnak istiyorlar. Nitekim ince eleyen sık dokuyan Alman bü- rokrasısı. bu adaylardan "kendılerine gerçekten siyasal görüşlerinden ötürü baskı yapıldığını, kovuşturmaya uğradıklannı kanıtlamalannı" istiyor. Doğal koşullarda kanıtlamak, belgele- mek demek. Bu ise genellikle olanaksız. Hiçbir ülkenin gızb poüsi, adamın eline "Ben bu adamı görüşlerinden dolayı kovuşturuyor ve baskı yapıyonım" diye belge vermez. Bu durumda Al- manlar, sığınmaalann geldıkleri ülkeleri "baskı yapılan, yurttaşlannı görüşlennden dolayı ko- vuşturan ülkeler" ya da "bunlan yapmayan ül- keler" olarak sınıflandırmış. Burada her zaman ısabetb, insafb ve gecerb bir sınıflama yapıldığını söylemek mümkün de- ğil. Almanya'nın ekonomik çıkarlan, siyasal ılışkileri gözönüne abnarak yurttaşlanna ger- çekten baskı yapan. onlan gerçekten de siyasal sığınma arayışına zorlayan kimı ülkelerin. Al- manlar tarafından "aklandığı" büiniyor. 1990 yıbna ilişkin sayısal veriler, Abnanlann sığınma hakkını tanımakta ne kadar cimrice davrandıklannı pek açık gösteriyor: 1990 yıbnda siyasal sığınma hakkı istemıyle başvoıran 193 bin kişiden sadece yüzde 4 4'üne, yani sade- ce 8 bin 500 kişiye bu hak tarundı. Geri kalan 184 bin 500 kişinin başvurusu ise reddedildı. Kavimler göçü ne ki? Sorun da burada başbyor zaten. Bu 184 bin 500 kışi ne oldu? Aynı yılın sayısal verileriyle ya- nıtlayabm: Sadece yüzde 18'i, yani 34 bin 76O'i başvurulan reddedildikten sonra kendı ıstemle- riyîe ülkelerine geri döndüler. Yüzde 6.5'ı yani 1255'ı polis tarafından sınırdışı edıldı Peki geri kalan yaklaşık 150 bin kişi ne oldu ? Hiç. Al- manya'da kaldılar. Kimı kaçak işçı olarak çalışı- yor. Kimı üst mahkemelere yaptığı ıtırazın so- nuçlanmasını bekliyor. Kimi üst mahkemenin de üstündeki mahkemenin karanna kadar otur- ma ve çabşma hakkını kullanıyor. Bu salt 1990 rakamlan. 1991in, 1992'nın ve 1993'ün katla- narak artan rakamlanvla birlıkte düşünülürse bu insan göçünun boyıatlan daha iyi kavranır. Tarih kitaplannda okuya okuya bitıremediği- miz ünlu "kavimler göçü" sırasında Orta Asya yaylalanndan, Sibirya steplennden Avrupa'va akan yığınlann sayısı. tarihçılerce "Toplam 140-160 bin kışılık bir kitle" olarak tahmın edıh- yor. Oysa salt bu yıl ve salt Almanya'ya toplam 610 bin kişi "göç" edecek;en azından "göçetme- yi" deneyecek... Kiracılık Devri K a p a n ı y o r E m l a k B a n k a s ı Istanbul,• Ankara ve İzmir'de kurduğu 16 modern uydukentte yine bınlerce vatandaşımızı yuva sahibi yapıyor. Sız de, 10 yıla kadar vadelı, %3'ten başlayan TL. %1 2 DM veya %1 $ faız oranlarıyla dövize endekslı Emlak Bankası'nın kendi projelerine özgü "Yuva Kredileri"nden yararlanarak i s t a n b u l d a BAHÇEŞEHIR, SİNANOBA, MİMAROBA, ATAŞEHİR, BAHÇELİEVLER, KOŞUYOLU. GEBZE. ÇORLU, M. EREĞÜSİ, ÇERKEZKÖY, Ankara da; KONUTKENT-II, ELVANKENT, BILKENT, ETLIK, İzmir'de; GAZİEMİR ve MAVIŞEHİR den bir yuva sahibi olabilırsınız. EMLAK BANKASIU y g a r B i r Y a ş a m I ç p n "Daha
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle