Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 HAZİRAN 1993 SALJ CUMHURİYET2 SAYFA
KÜLTÜR
MADRİD KİTAP FUARI'NDAN İZLENİMLER:
Rafael Alberti'den Mario Beaedetti'ye
ALBER SABANOĞLU
MADRİD - Madrid'in ortasındaki
Retıro parkı, her yıl hazıran ayının ilk iki
haftası büyûk bir kitap fuanna sahne
olur. Parkın içindeki iki geniş yolun ke-
narlanna, her bin ya bir yayınevine ya
da belırli bir konuyla ilgili kitaplan sergi-
leyen yüzlerce küçûk kulübe dizılir.
Çocuk yayınlan ~
Sabah erkenden- bu, İspanya'da saat
on demektir- kepenkler teker tekeraçıhr.
kitaplar düzenJenir, o günün konuk ya-
zarlanrun listesi asılır. Sabah saatleri sa-
kindir Liseh öğrenci gruplan, işinden
bir ara kaçıp oraya gelebilrniş kitap me-
raklılan rahatça dolanır, kulübelerdekı
görevlilerle sohbet ederler. Saat 14.00 ile
17.30 arasmda fuar kapalıdır, 17.30'da
kuiübeler tekrar açılır, yavaş yavaş hare-
ket başlar. Akşam saatlerinde renga-
renk. neşeli bir kalabalık doldurur kitap
fuannı.
Parkın doğusundaki gül bahçesinden,
ilk göze çarpan üzerinde çeşitli hayvan
resimleri bulunan koca çadıra doğru
ilerleyelım. Çocuklann çadın bu; içinde
Grinun'ın hikayelennden geleneksel
Ispanyol öykülerine, Asterbc'ten İspan-
yol çizgi roman kahramanı "Capitan
Trueno"ya (Kaptan Şimşek), "Evreni
Tanıyahm" dizisine kadar yüzlerce kitap
dizili. Çocuklar- ve büyûkJer- diledikleri
kitabı alıp orada oturarak okuyorlar.
Okumaktan sıkılanlar "Nuh'un Gemi-
si"ni gösteren tahtadan hayvan
figürlenyle ya da "kendi öykünü kcndin
yarat" bölümünde deri ve kumaş parça-
lannı şekılllendirerek zaman geçiriyor-
lar.
Çok satan Tfirk Tutkusu'
Çadardan çıkıp sergılenn arasına dalı-
yoruz. Her biri değışik ufuklara açıbyor.
Bir tanesinden dünyarun her yöresinden
eski ve yeni haritalar. Bir başkasında
fspanya'run bölgelerinin tarihleri. Daha
ilerde karşımıza Naa'lerin sergisi
çıkıyor. İlk anda bıraz şaşınyoruz, eski
bir fllm seyreder gibiyiz: büyük Htöer
posterleri (hepsınde Hitler sivil), gamalı
haçlar, Hitler videolan, GoebeOs ve dığer
Nazi propaganda ustalannın eserleri,
Yahudi soykınmının gerçek olmadığını
"bilımsel olarak" ıspatladığını iddia
eden kitaplar...Bütün bunlar Nazi savaş
marşlan eşliğinde sunuluyor. Burada
fazla ınsan yok, bakanlann çoğunun da
sadece meraktan bir göz attıklan belli.
Gerçekten ilgilenip Nazizim'in esaslan
ûzerine sorular soran bir-iki kişi de var.
Bu kötü rüyadan uzaklaşıp fuann de-
rinliklerine doğru güzel bir yolculuğa
çıkıyoruz. "Kadının Bölürnü"nden, "is-
panya'da Arap ve Musevi'lerin Tarihi"-
ne, "îslam Sanaü"ndan "Gastronomı"
ve "Tauromaquia"(Boga Güreşi Sa-
natı)'na, "Fantastik Edebiyat"tan, kilise
maketlerinin sergilendiğı kulübeye. Bu
yıl, "Arap Hegemonyası Alünda Ispan-
ya" konulu kitaplann bolluğu dikkatı
çekiyor. En ilgi çeken bölüm ıse "'Yeru
Çağ" (New Age) bölümü. Burada. do-
ğunun "kendini bulma" ve "rahatlama"
tekniklerini açıklayan, doğu felsefeleriru
anlatan kitaplar sergileniyor. "Sesin
Tao'su", "Vücudun Dili" göze çarpan
tspanyolşair
Rafael Alberti,
doksanıncı
yaşgününde
kitaplann]
imzabyor,
Antonk)
Gala'nm
(soMa)Türk
Tutkusu' romam
en çok satan
kitaplar
arasmda. Hitler.
Naziierin
sergisinde.
başhklardan bazıian.
"Yeni Çağ"m az ilersinde, yolun tam
ortasında kurduğu küçük bir masanın
başında. etrafinda olan bitenden, önün-
den ve arkasından gelip geçen in-
sanlardan kendini soyutlamış, uzun be-
yaz saçlı, gözlûklü. keçi sakallı bir zat.
Masasının üzerinde küçük bir tabela:
Dr. Mûller, Tarot uzmanı.
Madrid Kitap Fuan'nda- Dante'den
Di Crezcenzo'ya dek ttalyanca kitap-
lann yer aldığı küçük bir bölüm dışında-
sergilenen bütün kitaplar tspanyolca.
Görevlilerle konuşmalanmızdan, günü-
müz lspanyol yazarlanndan bu sene en
çok satılan kitaplann Antonk) Gala'nın
İstanbul mekanh "La Pasion Turca"
(Türk Tutkusu) adh romam ile, Arturo
Perez- Reverte'nin, XVIII. yüzyıl
Fransası'nda geüşen bir "Gülün Adı"nı
andıran, "Dumas Kulübü" adb ro-
manının olduğunu öğreniyoruz. Aynca
Cannen Martin Gaite, Jose Luis Saro-
pcdro ve şiırde 1992 Cervantes ödülü sa-
hibi Duke Maria Loynaz'ın adlan da
çok geçiyor.
Mario Benedetti
Başka ülkelerin. başka dillerin klasik-
lerinin Jspanyolca'ya çevirileri bol ol-
makla beraber, bu dillerde yeni yazar-
lann eserlerini burada bulmak daha güç.
Buna karşın. taze bir soluğu Güney
Amerika bölümünde buluyoruz. Güney
Amerika'nın her ülkeanden yeni
yazarlann, yeni tiyatroculann eserleri,
denemeleri karşımıza çıkıyor. KJtaplann
ortasında cın gibı bir Arjantınli gençle
Şilili genç bir kadın bu yazarlann kim
olduklannı, neler yapmaya cahştıkla-
nnı, fuann diğer bölümlennde pek gö-
rünmeyen bir heyecanla açıklıyorlar.
"Alfaguara" yayınevinin ku-
lübesinde, yüzünden huzur, sevgi akan
tath bir ihtiyan Uruguay'm ve Güney
Amerika'nın en büyûk yazarlanndan
Mario Benederti bu: her yıl olduğu gibi
bu yıl da kıtaplannı imzalıyor, hergelen-
le eski bir dostuymuş gibi ilgileniyor,
sohbet ediyor, sorulan cevapbyor. Su-
raünda hep o tatb gülümseme: 1950'-
lerde yazdığı, Montevideo insanlannı
anlatan güzel, duygulu şiır ve romanlar-
dan (en tanınmışı "La Tregua"- Ara)
sonra, 1970'lerde ülkesinin üzerine çö-
ken kabusla- askeri darbe, kaybolanlar,
işkenceler- biriikte bir anda sevdiği. de-
ğer verdiği herşeyin yıkıldığını gören Be-
nedetti. Sağ kabp kaçabilen herkes gibi o
da on beş yıl sürgünde, Madrid'de ya-
şadı ve o andan şıîndıye dek hayatıru ve
yazdıklannı tek bir amaca. o kabusla ve
onu yaratanlaria savaşmaya adadı. Tath
suratının ardında büyük bir aa, büyük
bir mücadele, büyük bir ümit yatıyor.
Başka bir savaşçı: Alberti
Bıraz daha ilerde, başka bir savaşçı,
büyük lspanyol şain Rafael Alberti,
doksanıncı yaşgününde kitaplannı im-
zabyor, yeni kitabı "90 Şiir"den söz edi-
yor. Alberti. Garria Lorca ve Migud
Hernandez ile birlikte, tspanya'da "27'-
lıleı kuşağı" diye adlandınlan, iç savaş-
tan hemen önce sanat ve bilımin her dab-
nda patlama yapmış genç bir kuşağın
edebiyattaki temsilcilerindendi.
Yılİar sonra Benedetti'yi Uruguay'da
yakalayacak olan kabus, onlan 1939'da
yakaladı. tç savaşm ardından ülkedeki
tüm yaratıa beyinler ya yok edildi, ya da
kaçmak zorunda kaldı. Garcia Lorca
kurşuna dizildi. Miguel Hernandez ha-
piste ödü. Alberti ise kırk sene Ispan-
yası'ndan, çok sevdiği Cadiz'inin
denizinden uzakta geçirdi. Bu süre içın-
de umudunu yitirmedi, "Sürgünden Şiir-
ler" yazmaya devam etti. Franco'nun
ölümünden sonra tspanya'ya geri dön-
dü. Kapanış saati yaklaşıyor. Kitap fu*
annın en hareketli anlan. Arkada göl ke-
nannda, ağaçlar altındaki kahvelerde.
fuan gezmekten yorulanlar bir bıra veya
bir "horchata" içip sakin sohbet ediyo-
lar. Gölün karşı kıyıanda, parkın her
günkü hayatı sürüyor: çirnJerin üzerine
uzanmış çiftler, gıtar çalanlar, kukla oy-
natanlar...
Ölümünün dördüncü yılında Hasan tzzettin Dinamo
'Aydınlığa omuz venenler'den
HASAN HÜSEYtN
YALVAÇ
1909 yılında Akçaabat Ahanda'da
başlayan yaşam 22 Haziran 1989'da
tstanbul'da son buldu. Bu onurlu sek-
sen yıl, kendinden sonrakilere çok şey-
ler bırakü. Kısaca, anlamsız bir ömûr
değıl, aksine insanına, ülkesine ve
dünyaya dolu dolu ürünJer bırakan
bir ömürdür Hasan tzzettin Dinamo'-
nun ömrü. Yoğun sayılabilecek bir
yıllık dostluk ilişkilerinde, geriye
bıraktığı ürünlerinin nasıl oluştuğunu,
nasıl duygular taşıyarak kaleme
abndığını çok yakından gördüm ve
algıladım. Hasan Izzettin Dinamo,
gerçekten bugünümüzü hazırlayan
onurlu insanlanmızdan biridir. Kimi
aydınlanmızın vurdumduymazhğına
ve halkımızın cahilliğıni kabul eder
tavnna karşın, o, yannlara kalmak zo-
nındadır.
Yannlara kalmak. bencillik koküsu
taşısa da, bizlerin yarunda kabş nede-
ninin toplumsal olduğu tartışmasız bir
gerçektir. Geride bıraktığı romanlan,
şiırleri ve anılan bu gerçeğin altını çok
çok kalın çizgilerle çizmektedir. Ürün-
lerini yeniden okuduğumuzda, yaşa-
mımızın geliş çizgisindeki can aha di-
limleri daha iyi kavrar ve gelişimizin
o zorlu kavgasını daha iyi anlamış olu-
ruz ve de bu insanlan yaşatmak ge-
rektiğini bir kez daha algılanz.
Anma günlerinden kalan anılardan
edındiğim tek bir şey var; bu güzel in-
sanlara sağbklannda sabip çıkmamız
gerekliliği. Sağlıklanndaki sahip çıkış
eylemi sağlıklıysa, ölümlerindekı yan-
nlara kalış etkisi o denli sağlıkh olu-
yor. Bu nedenle onurlu, saygın adlara.
Anlamsız bir ömûr değü, aksine insanına, ülkesine ve dünyaya dohı dolu ûrönkr bırakan bir ömürdür Hasan tzzetin Dinamo'mın ömrö.
egolanmızı aşarak sahip çıkalım. Eleş-
tirilerimızi sağlıklannda yapmaya
çalışalım, omuzdaş olabildiğimiz ölçü-
de yannlann karaniığını hızla çözerek
ışımasını sağlayacağınuzın aynmına
varalım.
196O'lı yıllardan sonra, ürünleri, in-
sanlanyla tanışabilen Hasan Izzettin
Dinamo'nun admdan. ilişkilerinden
yararlanan nice insanlann, ölümün-
den sonra unutırvermesi, tüm aydınla-
ra iyi bir ders ohnabdır. Medyalar bazı
şeyleri unutturmaya çalışsa da başa-
ramıyor, başaramayacak da. Bu bazı
şeyler, yannın aydınbğına taşınan söz-
dür, resimdir, notadır, kısaca ışıkür.
Ki sahiplenmemiz ve de omuz-
daşbğımız ne kadar sıkı ve görünür
olursa. medyalann unutturmaeirişimi
o denli geri ve korkak olur. Ozellıkle
gençlere buradan seslenmek istiyo-
nım; bugünlere gelişimizin nefes
aldığımız gibi kolay olmadığını bilelim
ve de bir elin parmaklan kadar kalan
bu güzel insanlara sahip çıkabm. Her
sahiplenişimizde, onlan, yaşamın
akış^nda yaşatacağunızı bilmek ve de
bildirmek, sanınm insanlara en güzel
duyurudur.
4. ölüm yıbnda Hasan Izzettin Di-
namo'yu saygıyla anarken, bugünü-
müzü sağlayan güzel insanlann da
yanında olduğumuzu duyurmak is-
tiyorum. Unutturuhnak istense de,
yannlann bugünlerden yükseldigini
en büyük puntolarla haykıracağız ki,
"aydınlığa omuz verenler'e karşı bur-
cumuzu ve de saygnnızı az da olsa ya-
şama gecirebilelim. Ölüm, hep kaybe-
decek, buna inanıyorum.
# 2 1 . ULUSLARARASI İSTANBUL FESTİVALİ
Türkiye-Polonya CazTophiuğu ve Şefika Kutiuer
Kültür Servisi - 21. Uluslararaa
İstanbul Festivali çerçevesinde bugün
Şefika Kutiuer ve Igor Longato, Aya
frinTde saat 18.30"da; Türk-Polonya
Caz Topluluğu da Açıkhava Tiyat-
rosu'nda saat 21.30'da birer konser
gerçekleştirecek. Topkapı Sarayı'nda
ise, saat 21,30'da İstanbul Devlet Ope-
rası '"Saraydan Kız Kaçırma" adh
operayı sahneleyecek.
Rüt sobsti Şefika Kutluer, Saki
Şanl ile başladığı müzik eğtimini, 1979
yılında konservatuvardan üstün dere-
ce ile mezun olarak tamamladı. Aynı
yıl Cumhurbaşkanbğı Senfoni Orkest-
rasının sınavını kazanarak, bu orkest-
raya kaüldı. Viyana'da ve Roma'da
Santa Cecilia Akedemisi'nde eğitiın
gördü. Prof. Wemer Trip|i, Prof. An-
ciUotti, Pof. V'incenzoni, Prof. Balboni
ve James Galwa> gıbı ustalarla solist-
lik kariyen üzenne çalıştı. Beş yıl sü-
reyle Ankara Devlet Konservatuvan'-
nda yardımcı doçent olarak flüt dersi
verdi. İtalyada bırçok konser veren
Kuthıer, 1981'de Ve-
letri Primavera Mu-
sicale yanşmasında yo-
rumculuk ödülü aldı.
1985 yılında Viyana'-
da, Doblinger Ulusla-
rarası Flüt Yanşması'-
nda üçüncü, bir yıl son-
ra aynı yanşmada bi-
rinci oldu. Bonn'da Be-
ethoven Evi'nde çala-
rak, ödül aldı. Avru-
pa'nın çeşitli kentlerin-
de, Arnerika'da ve
İsrail'de konserler ve-
ren sanatçı halen İzmir
Devlet Senfoni Orkest-
Devlet Opera ve Balesi'nden yine Mozart'm 'Saraydan Kız Kaçmna' operası.
to 1969 yıbnda doğdu.
Milano Konservatuvan'nda Ernosto
Esposito ile piyano. Eva Gaüiera Frick
ile org ve kompozisy _<n çabştı. Avru-
pa'nın çeşitli kenJerûıde konserler
verdi. İtalya ile İsviçre-İtalya radyo ve
televizyonlanndaki programlara solist
olarak katıldı.'Çaykovski YılT do-
layısıyla Milano'da "I Pomeriggi Mu-
sicali" ile, Rusya'da da Minsk Senfoni
Orkestrası eşbğinde konserler verdi.
Kutluer ve Longato bugün verecekleri
konserde, Morlacchi, Ün, Faure,
Doppter, Poulenc, Chopin ve Borne'un
bestelenni seslendirecekler.
Türkiye ve Polonya arasındaki
dostluğu, tûm anlaşmalann ötesinde
evrensel bir dil olan caz ile geliştirmek
amaayla kurulan Türkiye-Polonya
Caz Topluluğu Okay Temiz, İmer De-
mirer, Neşet Ruacan, Tuna Ötenel,
Remri Emek, Sibel Köse. Andre Ja-
godzinski, Henryk Majewski, Jean
Ptaszyn WroMewski, Henryk Miskie-
wicz, Andre Cudzicfa, Marcin Jahr ve
Janusz Szprot'tan oluşuyor.
İstanbul Devlet Opera ve Balesi'nin
bu gece sahneleyeceği VVotfgang Ama-
deus Mozart'ın "Saraydan Kız Kaçı-
rma" adb operasını, Aydm Gün sahne-
ye koydu. İstanbul Devlet Operası Or-
kestrası'nı AIexander Schwick, koroyu
ise Gökçen Koray yönetiyor. Dekor-
lannı Acar Başkut'un hazırladığı ope-
rada, giyilen tanhi kostümleri Figen
Koyunoğlu gerçekleştirdi. Avrupa
Festivaller Birüği'nin desteği ile sahne-
lenecek olan operada Frederick Urrey,
Attila Manizade, Akxandra Coku, Elif
Savaş, Hans-Jörg Bock ve ömer Sa-
bar rol alıyor.
Piyasadakikitaplar
ANKARA (AA) - Yayın dünyası yeni kitaplarla ve ilgi
gören kitaplann tekrar baskılannı çıkararak
okuyuculanna yeni ufuklar açarken, kıtapevierinin
vitrinlerini de bu yayınlar süslemeye devam ediyor.
Uğradığı bombalı bir suikast sonucu 24 ocakta ölen
gazeteci-> azar Uğur Mumcu'nun ölümünden sonra 22
kitabından toplam 250 bin adet basan Tekin Yayınevi, en
büyük ilgi gören "Sakıncak Piyade"yi de her biri 3 bin
500'er adet olmak üzere 8 kez basü. Böylece 25. baskıda
kalan "Sakıncah Piyade", Uğur Mumcu'nun ölümünden
sonra 33. baskıya kadar yûkseldi. Yayınevi yetkibleri,
"Rabıta", "Kürt-İslam Âyaklanması", "Tarikat-Siyaset-
Ticaret" adb kitaplann da Sakıncah Piyade'den sonra en
çok ilgi görenler olduğunu ve bunlann da Uğur
Mumcu'nun ölümünden sonra 4. kez baskılannın
yapıldıgını söylediler. Abdullah Uraz'ın "Baba-Demirerin
Büyük Türkive Kavgası Demokrasi ve Kalkınma" adb
kitabı ile, gösterildiği ülkelerde büyük beğenı toplayan ve
Türkiye'de de göstenme giren "Malcolm X" adb filmin
kitabı da vitrinleri süslüyor. Tüm dünyarun lanetiediği
"ırkçıbk" konusu, Almanya'da son günlerde Türklere
karşı yöneltilen saldınlarla yeniden günceüik kazanırken,
Balibar ve VVallerstein'in yazdıklan '"Irk, Ulus, Sıruf' adh
kitap da okuyuculann beğenisine sunuldu. Piyasaya çıkan
kitaplardan biri de Bilgi Yayınevi tarafından yayımlanan
Raşit Erer'in "Türkjere Karşı Haçb Seferleri". ÇevTe
konusu her geçen gün ciddiyetini pekiştirerek dikkatleri
ûzerineçekerken, Prof. Dr. Ruşen Keleş ve Dr. Can
Hamamcı tarafından yazılan "Çev rebilim" adb kitap da
piyasaya çıktı.
Tarihigeüşinüiçindenüzah
Kültür Servisi- Mizah yazan Savaş Büke "Zonguldak'ta
Kültür ve Sanat Festivab" çerçevesinde 23 hazıran
çarşamba günü düzenlenecek "Geçmişten bugüne
Zonguldak'ta Kültür-Sanat-Edebiyat" konulu bir panele
konuşmacı olarak katılacak. Büke, aynı gün Atatürk
Kültür Merkezi'nde "tarihi gebşımi içinde mizah" konulu
bir tebliğ sunacak ve aynca düzenlenen ımza gününde de
kitaplannı imzalayacak.
Taşkalefotoğraflarına madalya
Kültür Servisi- İtalyada düzenlenen Uluslararası fotoğraf
yanşmasında özcan Ağaoğlu bronz madalya kazandı.
Italya'nın Milano kentinde düzenlenen 18. Giovanni
Craspi Portfobo yanşmasında özcan Ağaoğlu, taşkale
konusunda yaptıgı fotoğraflarla 40 ülkede 266
fotoğrafçırun 3018 esen arasmda üçüncülük alarak. ödülü
Türkiye'ye taşıdı. Ağaoğlu yanşma organizatorleri
tarafından Italya'ya davet edildi. Milano'ya bağb Legiano
kasabasında düzenlenen ödül töreninde Ağaoğlu, bronz
madalyasını abrken," fotoğraflarla kurulmuş bir dostluk
bağmı her iki ülke amatörlen arasmda sağlandı" dedı.
HaüydayFransızkm coşturdu
• PARİS (AA) - Fransa'nm yetiştirdiği ünlü rock şarkıası
Johnny Hallyday. 50. yaşgününü kutlarken, hala
Fransızlann sevgüisi ve "bir numarası" olduğunu bir kez
daha kanıtladı. Onü Fransa dışma taşan ünlü rock
şarkıcılannın en önde geleni olan Johnny Hallyday, eski
kansı Sylvie Vartan ve oğullan şarkıa David Hallyday in
de sanatsal desteğmi alarak, 50. yaşgününü sahnede "
kutladı. Yıllann eskitemediği Hallyday, geçirdiği kalp
krizıne karşın, bitmek bilmeyen dinamizmiyle "Parc des
Princes" stadını dolduran halkı coşturdu. Harley
Davidson motorsikleti ile fanatik hayranlannın huzuruna
çıkan "ellihk deükanlı"ya eski dostu şarkıa Eddie Mitchell
daeşüketti.
İstanbulÖğretmenleriKültür
Şenliği
Kültür Servisi-İstanbul Öğretmenleri II. kültür ve Sanat
Şenliği sürüyor. Şenlik çerçevesinde 24 haziran perşembe
günü düzenlenecek konferansa katılan Erdal Atabek
"Gençilik ve sorunlan" üzerine konuşacak. Aynı gün saat
20.20'de Imdat Hahaşj yönetiminde Erenköy KJZ Lisesi
çok sesb korosu bir konser verecek. 26 haziran cuma günü
saat 20.30'da Marmara Üniversitesi Müzik Bölümünden
Doç. Dr. İlknur Özatan bır şan konseri. 26 haziran
cumartesi günü ışe şef Sdahattin Evcil yönetimindeki
İstanbul müzik Öğretmenleri korosu birer konser verecek.
Şenlik 27 haziranda saat 9.00'da başlayacak Sultanahmet
ve çevresi kültür gezisi ile sona erecek. Geziyi, Ümran
Kocabıyıkoğlu düzenliy or. Şenlik kapsamındaki
etkinbkler, Adile Sulta'n Kasn Öğretmen Evi ve Kültür
Merkezi'nde yapılacak.
Beyaz Güvercin Müzik Yarışması
İSTANBUL(AA)- Popsav'ın en önemü etkinliklerinden
biri olan ve 6 yıldır yapılan "Beyaz Güvercin Müzik
Yanşması"nın bu yıl, Camel Rhythm sponsorluğunda, 18
eylüldegereçkleşürileceği bildirildi. Camel Rhythm
tarafından yapılan vazıb acıklamada. vansmanın daha
önce Türk pop müzığıne Aşkm Nur Yengi, Harun Kolçak,
Fatih Erkoç ve Tülay Saygı gibi tanınmış sanatçılan
kazandırdığı vurgulandı. Yanşmaya katılacak eserler 5-16
temmuz tarihleri arasmda teslim edilecek. 22 temmuzda
toplanacak ön jüri, finale kalacak eserleri belirleyecek.
Finale kalan eserlerin son behrlemelen de 25 ağustos'ta
teslim edilecek. 18 eylül akşamı da yanşmanın finali
gerçekleştirilecek.
Müzeyegörüntümerkezi
•ANTALYA(AA)-Antalya Müzesi bahçesindePerge
Tıyatrosu eserleri salonu ile görüntülü bılgılendırme
merkezi kurulacağı belirtikü. Prof. Dr. Jaleİnan
tarafından Pergeantik tiyatrosunda 1992-93 kazı
dönemınde bulunan Herkül. Hermes, İskender, Herakles
ve çeşitli imparatorlara ait heykeller, müzede açılacak yeni
salonda sergilenecek. Yetkibler, Antalya Müzesi'nin
dünyarun en zengin müzeleri arasında bulunduğunu
kaydederek, "Antalya Müzesi'nde şu anda 5 bin eser
sergileniyor. Temmuz ayında müzeye Perge tiyatro eserleri
salonunu ekleyecegiz. 375 metrekare büyüklüğünde
olacak salonda, Perge tiyatrosunda bulunan heykeller,
mimari parçalar ve frizler teşhir edilecek" dediler. Müze
yetkılileri, Antalya'da antik çağ tiyatrolanyla ilgili
görüntülü bilgilendirme merkezi kurulması için çahşmalar
yaptıklannı da beürtüler.
İ