Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22HAZİRAN1993SALI CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI 11
HalYasası
•ANKARA (Cumhuriyet
Bîrosu) - Sanayi ve Ticaret
Bıkanı Tahir Köse, "Yaş
sepze ve meyve ticaretinin
dizenlenmesi ve toptana
hıteri yasa taslağı"
üaindeki çahşmalann ta-
namlanarak tartışmaya
aakiığmı söyledi. Taslak
yaalaştığı takdirde, halemal
grişinin özendirileceğini ve
hal dışı satışlara ağır cezalar
geürileceğini belirten Köse.
ajnca üreticinin kar oranının
di artacağııu bildirdi.
Alûıranyuma zam
•SEYDİŞEHİR(AA)-
Konya'nın Seydişehir
ilçesinde kurulu Etibank'a
ar. tesislerde üretilen külçe
alüminyuma zam yapüdı.
Daha önce 15 bin 071 lira
olan külçe alûminyumun
kılosu yeni düzenlemeyle 15
bin 287 liraya yûkseltifirken
d^er ürünlerin fiyallannda
değişiklik yapılmadı.
Yetkililer, zammın Londra
Metal Borsası'ndaki
yükselişten kaynaklandığını
vebu sabahtan itibaren
mgulanmasma başlandığıru
söylediler.
Opelatakta
•İZMİR(AA)-General
Motors Mali Müşaviri Dr.
Bartıan özfatura, yılda 10
bin adet Opel Vectra üreten
fumanın, ûretim kapasitesini
50 bin adede çıkartmaya
yönelik çahşmalara
başladığını belirtti. özfatura
10 bin adet Opel Vectra'nın
Turk pazannda doyuma
ulaştığını, iç ve dış piyasadan
gelen talepler üzerine üreüm
kapasitesini arttıracağını
söyledi. Özfatura, General
Motors'un üretimini 5 kat
arttırmasıyla Türk otomobil
ve otomobil yan sanayininde
büyûk hareketlilik
kazanacağıru ifade ederek
"General Motors bu
projesiyle Türk ekonomisine
büyük katkılar
sağlayacaktır" dedi.
Doktortar
şirketleşiyop
•tZMİR(ANKA)-
Doktorlar arasmda
şirketleşmenin her geçen gün
arttığı, özellikle kadın
hastahklan ve doğum
uzmanlan arasında
ortaklıklann yoğunluk
kazandığj bildirildi.
Hekimlerin şirkeüeşmeye
başlamalanyla birlikte,
öteden beri büyük tepki
gösterdikleri "hayat
standardı" esasına göre vergj
ödemekten kurtulduklan,
harcamalannın tümünü
şirkete fatura ederek vergi
ümitkrini aşağıya çektikleri
bclirtildi.
GENÇ"
TTKKTİU
John Elkington ve |ulia Hâiles
Genç Yeşil
Tüketici Rehberi
• Ekonoıni servisi - Yeşili
korumanın ve dünyayı
kurtarmanın sırlannı pratik
çözümlerle açıklayan 'Genç
Yeşil Tüketici Rehberi'
çıkıyor. John Elkington, Julia
Hailes,DouglasHUl
tarafından metinleri, Tony
Rosstarafından
resimlemeleri yapılan
tüketici rehberi fngiltere'de
ilk kez 1990 yılında
basılmaya başlandı.
Türkiye'deki haklan
yalnızca User Dış ticaret
AŞ'ye ait olan rehber,
önümüzdeki ay içerisinde
piyasaya sürülecek.
Ksüdetihracaü
•İZMİR(AA)-İtalyan
fîrması Bianchi'nin Türk
ortağı Biankey, İzrnir'de
ürettiği bisikletleri,
tspanya'ya ihraç etmeye
başladı. Biankey Genel
Müdürü Oğuz Bekemler,
yaptığı açıklamada. ihracatta
hedef pazarlannın AT
ûlkeleri olduğunu belirterek
" Avnıpanın ürettiği
bisikletlerle yanşacağız.
Kaliteli Türk bisikletleri
Avrupa sokaklannda
dolaşacak" dedi. Bekemler,
1993 yılı ihraç hedeflerinin 15
milyon dolar olduğunu
kaydederek "İspanya'ya ilk
parti olamk 16 bin adet
bısiklet ihraç ettik. Bu
ihracattan 3.5 milyon dolar
döviz gjrdisi sağlayacağız"
dedi.
'Dikkat, geritepebilir'
• Özelsektör A Tile gümrük birliğikormsunda hazırladığı raporu bürohratlarasundu.
• Gümrük birliğiyle birlikte maliyardunlar ve serbest dolaşunin da sağlanması istendi.
DENİZŞAHÎN
özel sektör temsilcileri Avrupa Top-
luluğu'yla görüşmeleri sürdüren bürok-
ratlara 10 sayfabk bir rapor sunarak
gümrük birliğinin 19% yılı başında ger-
çekleştirilmesi ve bu sürecin Türk eko-
nomisine getirecegi yüklerin hafifletil-
mesi için çaba gösteriİmesini istedi. özel
sektör ve bürokratlar arasında geçen
cuma günü gerçekleşen görüşmeye katı-
lan Dışişleri Bakanlığı AT Genel Mü-
dürü Akın Aiptuna ise sürecin zaten an-
laşmalarla belirlenmiş olduğunu ve
buna göre gümriik birliğinde nihai he-
defın 1995 yüı olduğunu belirterek "Tak-
vim ortada olduğu için tarüşmanın an-
lamı yok" dedi.
Özel sektör temsilcileriyle bürokrat-
lar arasında dokuz saat süren görüş-
mede özel sektör, gümrük birliğinin,
dikkatli davranılmaması halinde Türk
ekonomisi için geri tepecek bir silah ol-
duğu görüşünü savunarak, bu sürecte
hangi sektörün nasıl savunulması ge-
rektiği üzerinde durdu. Gümrük birliği-
ni AT'ye tam üyelik yolunda bir istas-
yon olarak gördüklerini belirten özel
sektör temsilcileri, bürokratlardan
gümrük birligine geçilirken Avrupa'nın
mali yardımlannın sağlanması, kişile-
rin, hızmet ve sermayenin serbest dc~
laşımı için de bir takvim belirlenmesini
istedi. Avrupa Topluluğu ile ilişkilerde
özel sektörü temsil eden İktisadi Kal-
kınma Vakfı Başkanı Sedat Aloğhı,
cuma günü yapılan toplantıyla bürok-
rasiyle resmi görüşmelerin başlaüldığını
ve bu tür toplanülann önümüzdeki
günlerde de tekrarlanacağını söyledi.
Aloğlu, görüşmede gümrük birliğinin
riskleri üzerinde durduklannı. istihdam
ve döviz dengesi üzenndeki olası negatif
etkilerine dikkat çektiklerini belirtti.
Türkiye üe AT arasında 4 ekimde topla-
nacak Ortaklık Konseyi'nde gümrük
birliği takvimiyle birlikte serbest do-
laşım ve mali yardım konulannın da
masaya getirilmesini istediklerini belir-
ten Aloğlu "Gümrük birliği sadece mal-
lann serbest dolaşımını sağlayacak.
Kişi, sermaye ve hizmetlerdeki serbest
dolaşım da bu çerçevede görüşülmeli.
Serbest dolaşım gümrük birliğiyle aynı
tarihte olmayabilir. Ama kişiler, serma-
ye ve hizmetlerin serbest dolaşımı için
de takvim belirlenmesini ıstiyoruz"
dedi. Gümrük birliği için en gerçekçi ta-
rihi 1996 yüı başı olarak gördüklerini
söyleyen Aloğlu, 1996'dan 2000 yılına
kadar serbest dolaşım dahil diğer unsur-
lann yerine getirilmesiyle Türkiye'nin
2000 yılında ATye tam üye ohnayı he-
deflemesi' gerektiği üzerinde durduk-
lanru belirtti. Dışişleri Bakanlığı AT
Genel Müdürü Akın Aiptuna ise görüş-
menin bir bilgilendirme toplantıs niteli-
ği taşıdığmı belirtti. Aiptuna, gümrük
birliği konusunda AT ile yapılan anlaş-
maların netliğine dikkat çekerek buna
göre nihai hedefın 1995 yılı olduğunu
kaydederek "Gümrük birliği takvimi
anlaşmalarla belirlenmiş olduğu için ta-
rihi tartşrnanın bir anlamı yok" dedi.
Aiptuna serbest dolaşımın ise güm-
rük birliği süreci dışında tam üyeliİde il-
gib.bir prosedür olduğunu vurguladı.
Öte yandan, İKV Genel sekreteri
Prof. Haluk Ceyhan görevinden aynldı.
Ceyhan, İKV Başkanı Sedat Aloğju'yla
anlaşamadığını açıklarken, Aloğlu'na
yakın çevreler Ceyhan'ın gümrük birliği
konusunda olumsuz mesajlar veremesi-
nin bir süredir rahatsızlık konusu oldu-
ğunu söyledi. Aloğlu, Ceyhan'ın emek-
lilik nedeniyle görevinden aynl-dığını,
yerine İKV Araştırma Müdürü Emre
GÖnen'in vekalet edeceğini söyledi.
Major: Nadir'in bağışı kirli ise iade ederiz
Kara paracan yakıyor
Asü Nadir'in Muhafazakâr Parti'ye yaptığı 'bağış'm
karapara olduğukonusundaki suçlamavebaskılar
sonucunda İngütere Başbakanı "Partimizböyle
bağışı kabuledemez. Para kirliyse geldiğiyere
yollanz" demek zorundakaldı. 'Kirli bağış' bugûn
Avam Kamarası'ndaele ahnacak.
arasmdaki ilişkileri basm ola-
bildiğj ölçüde didikliyor. Asü
Nadir'in ıngiltere'de vergiden
muaf tutulması ve sadece scm-
bolik miktarda vergi ödemesi
için hükümetin sağladığı "ko-
laylıklar"ı aynntılayan bir tele-
vizyon belgeseli de yayımlandı.
Basında çıkan haberler, hükü-
met ile Asü Nadir arasında,
Polly Peck'in "başarüı" döne-
minde çok sıcak bir ilişki oldu-
ğunu ortaya koyuyor.
EDtPEMtLÖYMEN
LONDRA - Başbakan John
Major, AsU Nadir'in Muhafa-
zakâr Parti'ye yaptığı bağışın
"çabntı para" olduğu kanıt-
landıgı takdirde, bunu iade ede-
ceklerini acıkladı. Partiye Asil
Nadir'in 440 bin sterlin bağışla-
dıgı resmen kabul edildiğin-
den bu yana, paranın iadesi için
hükümeü sıkıştıran ana muha-
lefet İşçi Partisı, konuyu bugün
Avam Kamarası gündemine
getiriyor. Başbakan Major'ın,
sadece Asil Nadir değü, diğer
yabana varlıklı işadamlannın
da partiye yapmış olduklan
bağışlar konusunda bilgj ver-
mesi bekleniyor. Olay, seçmen
tabanı zayıflamış ölan Muhafa-
zakâr Parti için hiç arzu edflrne-
dik bir bunalım nedeni oldu.
Buna bir de Kuzey İrlanda Ba-
kanı Michael Mates'in istifa
olasıbğı eklenecek. Bakan, Asil
Nadir'e tamamen tesadüf oldu-
ğu anlaşılan bir bicimde, ama
tam kaçışından önce, bir saat
hediye etmişti.
Didikdidik
Saatte, "Hainlerin seni ala-
şağı etmesine izin venne"
yazüıydı. Bakarun, Asü Nadir'-
le ilişküi başka konularda da
"hatalı kararlar verdiği" an-
laşüıyor. Partüi sıradan mület-
vekilinin güçlü lobi gnıbu ba-
kanın istifasını istiyor. Bu ko-
şullarda bakanın görevinde
daha fazla kalabileceği beklen-
miyor..
Asil Nadir'le Thatcher dö-
neminde Muhafazakâr Parti
ANTBİRLİK
Yenilenme
dönemi
• Birliğe bağh tesisler
bakıma alınıyor.
ANTALYA (Cmnhuriyet) -
Yülarca ilkel teknüderle mzmet
vermeye çalışan ANT-
BİRLIK'e bağlı tesislerin yeni-
lenmesi için yoğun bir çalışrna
başlatıldığı bildirildi.
ANTBİRLİK Genel Mü-
dürü Doç. Dr. Metin Şahin, bir-
ük tarafından 2 yıldır aul du-
rumda bekletılen Topçular 2
Çırçır ve Prese Fabnkası'nuî
Serik'e taşınarak bu bolgerun
çırcırlama kapasitesinin arttın-
lacağını söyledi. Bu fabrikada-
ki 46 makinenin taşınmaa ve
otomatik bant sistemine geçil-
mesi ile ilgili ihalenin sonuç-
landığını belirten Şahin. "Top-
çular 2'de bulunan makinelerin
Serik'e taşınması üe 14 bin ton/
sezon olan çırcırlama kapasitesi
20 bin ton/sezon kapasıteye yük-
seltilecek. Otomatik bant siste-
miyle de işçilik giderleri azala-
cak. Üreticinin pamuk teslimi
sıraanda yaşadığı zorluklar ve
yollardaki traktör trafiğj de
azalacak" diye konuştu.
Taşınma ve otomatik bant
sistemi giderlerini kendi ola-
naklanyla kanladıklannı anla-
tan Doç. Dr. Metin Şahin, Ma-
navgat Çıfçır Fabrikası'run da
aynı sısteme kavuşturulacağını
dile getirdi. Modenüzasyonu
kaçınılmaz olan Aksu İplik
Fabrikası için Para Kredi Ku-
rulu'ndan gerekli izni alamadı-
klannı söyleyen Şahin, yine
kendi olanaklanyla burada
üretilen ipliğin kalitesini yük-
selteceklerini bildirdi.
Rum yanldan
Asil Nadir'in Kuzey Kıbns'-
taki yaşamı konusunda da ga-
zeteler röportaj ve fotoğraflarla
dolu. Yapılan yayın içinde en
dikkat çekeni "Tımes" gazete-
sındekı bir haber. Rum kesi-
miyle yakın ilişkiEi muhabir,
"İngüiz askerlerinin Yeşil Hat
boyundaki bir otele yerleştikle-
rini" yazıyor JOHN MAJOR - Nadir'in parasnu iade edebilir.
Fransız basını
Nadir
Major'ı
terletti
MİŞELPERLMAN
PARİS - Fransa'nın günlük
ekonomi gazetelerinden La
Tribune. Kıbnsb işadamı Asü
Nadir'in, İngüiz hükümeünin
"duyarh dengesini" ajlak bul-
lak edebilecek durumda oldu-
ğunu öne sürdü.
Londra çıkışh habcr-yoru-
munda, bu nedenle, Kopen-
hag'da başlayan Avrupa do-
ruğunda, müttefüderinin
"John Major'ı kaygıh gör-
dükleri takdirde şaşmamalan
gerektiğini" yazdı.
"İngüiz Başbakanı'nın, hü-
kümeünin duyarlık dengesini
tehdit edebilecek siyasal ve
parasal bir skandala hiç de
htiyacı olmadığını" müstehzi
bir ifadeyle belirten gazete.
'Major'ın bahçesinde Nadir
adında bir kaktüs" bulundu-
ğuna işaret etti.
La Tribune, Londra'da Asil
Nadir ile ilgili yeni bir skanda-
la tanık olunmasının kuvvetk
muhtemel olduğuna dikkat
çekti.
TÜSÎAD Çiller'den isteklerini dile getirecek
Patronlarbugünkonuşuyor
Ekonomi Servisi - TÜSİAD Yöksek İs-
tişare Konseyi, Tansu ÇUler'in kuracağı hü-
kümetten istek ve beklentüerini dile getir-
mek amacıyla busnn tstanbul Swissotel'de
toplamyor. TtSIAD'ın 1993 başından bu
yana düzenlediği bu ilk toptantıda, 'Patron-
İar Kulübü'nün istek ve beklentflerini Kon-
sey Başkanı Rahmi Koç ile Yönetim Kurulu
Başkanı Hatis KomiB acıklayacaklar.
Türk Sanayid ve tşadamlan Demeği cev-
releri. patronlann isteklerini 'yumıışak bir
iislupla' dile getireceklerini ve kurulacak
olan Çiller Hükümeti'ne tam destek verile-
ceğini belirttiler. Bu çevrelere göre, özellikle
ekonotnik alanda yapüması istenen değişik-
likler ve alınması istenen önlemler üzerinde
durulacak.
Iş cevreleri, T t SİAD'm dik getirecegi is-
tekler konusunda 'açıkça' belirtmemekle
birlikte, özeUeştinne, işçi ücretleri, ILO söz-
leşmesi ve sınai maliyerJerin düsürühnesi,
uluslararası entegrasyon, AT ile gümrük
birliğinin sağlanması ve birüğin Türk sanai-
yiine 'darbe vurmayacak' şekilde gerçekleş-
tirilmesi, Karadeniz Ekonomik İşbirüği Böl-
gesi cerçevesinde yaraülacak olanaklann
Türk sanayii lehine değerlendiribnesi gîbi
konulann ağırlık kazanacağı görüşündeler.
Öğle yemeğinde AT nezdindeki Türkiye
Büyükelçisi Cem Duna da konuşacak.
İZMİR DEMİR ÇELİK SANAYİ A.Ş.' den
DUYURU
Yönetim Kurulu'muzun 20.11.1992 tarih ve 19 sayılı kararı, Sermaye
Piyasası Kurulu'nun 14.12.1992 tarih ve 2367 No.'lu kurul kaydı ile
ödenmiş sermayemizin 675 Milyar TL'den 897,75 Milyar TL'ye
çıkarılması nedeniyle; arttırılan 222,75 Milyar TL ortakJarımıza
YDDAFden, "BEDELSİZ" olarak, 3 No'lu kupon karşılığında sahip olduklan
hisselerin %33'ü oranında dağıtılacaktır.
Bedelsiz dağıtım işlemleri 12 Temmuz 1993 - 12 Ekim 1993 tarihleri
arasında T. İş Bankası A.Ş.'nin:
lstanbul'da ; Yenicami, R. Kadıköy,
Ankara'da ; Başkent,
Izmir'de ; Izmir/Merkez
şubelerinde senetler anında teslim edilmek, diğer illerde ise il merkezi
dunjmundaki elektronik hizmet veren şubelerinde ortakJarımıza önce
makbuz, makul bir süre sonra da senet verilmek suretiyle yapılacaktır.
13 Ekim 1993 tarihinden sonra bedelsiz senet dağıtım işlemleri
yalnız Izmir'deki Şirket merkezimizde devam edecektir.
Sayın ortaklarımıza saygı ile duyurulur.
IŞÇININEVRENINDEN
ŞÜKRAN KETENCİ
Özelleştirme Korkusu
Özelleştirmeye karşı durmanın çağdışı olduğu fetvasını
veren televizyonların, gazetelerin yıldızyorumcuları, işçi-
nin özelleştirme korkusunu bilemezler. Çok azı ile göre-
bilseler, algılayabilseler, öyle bol keseden atıp tutamaz-
lardı.
Geçen cumartesi günü Aliağa 4. Emek Şenlikleri kap-
samında yap<lan bir panele katlmak üzere Aliağa'ya
vardığımda, aynı şenlik kapsamında Türk-lş'e bağlı yöre
sendikalannın düzenledikleri miting devam ediyordu.
Afiş, pankart, atılan slogan ve konuşmalarda işlenen me-
sajiar, kamu işçilerinin kilitlenen toplusözleşmelerinin
ikinci planda kaldığı, taşeronlaştırma, işten çıkarmalar ve
de özelleştirmenin öne çıktğına dikkat çekiyordu. Kürsü-
deki konuşmacı, yörede geçen yıllarda örgütlü, sigortalı
10 bin metal işçisinin olmasına karşılık bu sayının bugün 4
bine kadar düşmüş olduğunu anlatyordu. İşçiler işten çı-
karmalar, taşeronlaştırma ve özelleştirme uygulamaları
ile kazanılmış haklannı, iş ve ücretlerini yitirmenin pani-
ğini yaşıyorlardı.
Pazar günü DlSK'e bağlı Dev Maden-Sen'in Bursa'da
düzenlediği,"Sendika Içi Demokrasi, Sendikacının Bü-
rokratlaşması" konulu paneldeydim. DİSK'in Bursa'da
örgütlenmiş bütün sendikalannın temsilcileri vardı. İşçi,
işçi çıkarmalanna, taseronlaştrmaya, özelleştirmeye
karşı duramayan sendikacılik hareketine tepkisini dile
getiriyor, yeniden sendikal faaliyete açılan DİSK'ten bu
anlarnda bir farklılık, dinamizm bekliyordu. Duvar yazı-
lan, yöneltilen sorular ve tartışmalardan, yörede DlSK'e
bağlı sendikaların yoğun bir yeniden sendikalaşma hare-
ketine gectikleri, o ölçüde de acımasız bir işçi çıkarması
olaylan ile karşı karşıya kalındığı ortaya çıkıyordu. işçi
nerede sendikal örgütlenmeye kalksa, orada işçi çıkar-
ması gündeme geliyordu.
Toplantnın sonurtda 60 gündür direnişte olduklarını
belirten deri işçileri, direnişteki işçi arkadaşlannı, çalı-
şma ortamlannı görmemizi istediler. Bursa'nın göbeğin-
de, Kültürpark'ın yanıbaşında Soğanhköy'deki DlSK'e
bağlı Deri-İş Sendikası'nın merkezine gittik. Türkiye'nin
kaliteli ihracatta en çok övündüğü deri sanayiinin 100
yıllık geçmişi olan bir merkezi burası. Kaç yüzyıl gerinin
akıl almaz ilkel koşullannı taşıdığmı biz kestiremedik.
Doğal sıcak su kaynaklarından yararlanmak üzere se-
çilmiş bu üretim merkezinde, su gibi insanlann da ucuza
kapatılması temel ilke edinilmiş. Maliyet içindeki işçilik
paylarının %5'i tutmadığı hesaplanmış. 5katlı üretim yer-
lerinde işçiler ıslak deri ürünlerini sırtlarında indirip çı-
kanyor, çağm asansörü işlevini de üstleniyorlar. Pek çok
işçinin parmakları ya da başka yerleri, sağlıkları, akıl al-
maz sıklıktaki iş kazalannda, meslek hastalıklarında git-
miş. 2500 civarında işçinin sadece 800 kadarının sigorta
kaydı var. Yani yasal işçi olarak çalıştğı görülüyor. On-
ların da primleri eksik ve asgari ücretten tabii ki. Yıllık izin,
hafta tatili, günlük çalışma süreleri türünden yasal hiçbir
kavram buralara girememiş. Kadın ve erkek işçiler aynı
soyunma odalarını, aynı tuvaletieri kullanıyorlar. Neden
öirendiklerini, neden sendika istediklerini ve neden atıl-
dıklarını anlatmaya çalışan bir kadın işçi, "Kadın haklan
savunuculanna sesleniyorum. Ben birlikte çalıştığım ar-
kadaşlarıma güvendiğim için, aç ve işsiz kalmamak için
onlarla aynı odada, birlikte soyunup gıyinmeyi kabul
ediyorum. Ancak kadın olarak ayrı bir oda ve tuvalet iste-
mek, benim en doğal insan haklarım değil mi" diyor.
Söz alan erkek işçiler birbirlerine ekleyerek anlatıyor-
lar. Kapalı ortamlarda kullanılması gereken kimyasal
maddeler, sağhklannı tehdit altında tutan organik madde-
ler içinde, önlemsiz, eldivensiz çalıştırıldıklannı, sayısız
tehdit altnda olduklarını, en küçük bir şikayet, hak isteme-
de, kendilerini kapının dışında bulduklarını söylüyorlar.
Sonunda Bursa'nın göbeğinde, yüzyıllar gerisinin kölelik
koşullarındaçalıştırılmaya" dur" demek üzere, DİSK De-
ri-lş çabsı altında örgütlenmeye kalkışmışlar. Ve tabii
yine soluğu kapıda bulmuşlar. önce 3-5, sonra 10-15 kişi
çıkarılmış. Çıkarılanlar kapı önünde beklemeye, direıv
meye başlayınca, çıkanlanların sayısı da artmış. Şimdi-
lerde sendikalaşma nedeni ile çıkanlanların sayısı 60ı
geçmiş. Soğanlıköy bizim de gözlediğimiz üzere, polis
kusatması attnda. Devriyeler gidip geliyor Bol bol gö-
zaltna alınıp tehdit de ediliyorlarmış. Onlar sendikalasa-
bilmek için direnmeye kararlı olduklannı anlatıyorlar.
Işte Türkiye'nin ihracatında çok övündüğü, kalitede
dünya ile yarışan deri sanayiinde, Bursa'nın göbeğinde
üretim manzarası bu. Türkiye'nin dünya globalleşirken,
küreselleşirken, dışaaçılmada iddialı sanayinin tümunde
zaten toplam sendikalı işçi sayısı 300 bini geçmiyor. Ülke
çapında sigortalı özel sektör çaiışanı ise 2 milyon 700 bin
civarında. 3.5 milyon civannda da biraz önce örneğini
verdiğimiz türden koşullarda, sigortasız "kara sanayi"
içinde çalışan olduğu hesaplanıyor. VeTürkiye'de900bin
civarında kamüda sigortalı ve sendikal haklardan yarar-
lanabilen işçi var. Şimdi özelleştirmenin gündeme gel-
mesi ile onların da bu ikinci tabloda, koşullarda çalı-
şmalan gündeme geliyor.
Siz işçi olsanız, özelleştirmeyi isteyebilir, savunabilir
misiniz? özelleştirmeden korkmaz, karşısına çıkmaz
mısınız?
Antidamping
Soruşturma TV
ihracatmıyurdu
• Hazine'ye göre ocak-mart döneminde televizyon
ihracatı geçen yıla kıyasla yüzde 34 geriledi.
ANKARA (AA) - Avrupa
Topluluğu'nun (AT) Türk te-
levizyonlan hakkmda açuğı an-
tidamping soruşturması, tele-
vizyon ihracaünı vurdu.
Hazine ve Dış Ticaret Müs-
teşarlığı'nın verilerine göre bu
yıbn ilk üç ayında AT ûlkeleri-
ne yapılan TV ihracatı değer
bazında geçen yılın aynı döne-
mine göre yaklaşık yûzde 34
oranında azaldı.
1992 yıbnın ocak-mart dö-
neminde 45 milyon 413 bin do-
lar tutanndaki TV ihracatı, bu
yüın aynı döneminde 29 milyon
972 bin dolara geriledi.
Bu yılın ilk üç ayında TV ih-
racaü mıktar (adet) bazında ise
158 bin 452 oldu. Bu miktar ge-
çen yü aynı dönemde 209 bin
727 düzeyinde gerçekleşmişti.
AT, Türkiye ile birlikte beş
Uzakdoğu ülkesi (Çin Halk
Cumhunyeti. Malezya, Tay-
land, Güney Kore ve Singapur)
kaynaklı renkli televizyon alıcı-
lan hakkında 25 Kasım 1992
tarihinde antidamping soruş-
turması acmışü.
Söz konusu soruşturma, 15.5
cm'den büyük ekranh tüm
renkli televizyon ahcılannı
kapsıyor.
AT'nin soruşturma kapsa-
mında değerlendirdiği ' ihra-
catçı-üretici Türk fırma sayısı
ise 8 tane.
Topluluk, Türkiye ile birlikte
söz konusu ülkelerin gercekleş-
tirdiği TV ihracaürun. iç pa-
zannı bozduğu gerekçesiyle an-
tidamping soruşturması açıyor.
Türk firmalan, ATnin renkli
TV ihracau aleyhine sürdürdü-
ğü antidamping soruşturması
kapsamında kendilerine yönel-
tilen sorulan yanıtladılar. Fir-
malann verdiği yanıtlann doğ-
rulanması ve firma kayıtlannın
incelenmesi amacıyla önümüz-
deki günlerde AT Komisyonu
yetkililerinin Türkiye'ye gelece-
ği bildirildi.
Yetkililer, heyetin bu sektöre
uygulanan teşvik sistemini de
gözden geçirilebileceğini kay-
detti.