27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22HAZİRAN1993SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 11 HalYasası •ANKARA (Cumhuriyet Bîrosu) - Sanayi ve Ticaret Bıkanı Tahir Köse, "Yaş sepze ve meyve ticaretinin dizenlenmesi ve toptana hıteri yasa taslağı" üaindeki çahşmalann ta- namlanarak tartışmaya aakiığmı söyledi. Taslak yaalaştığı takdirde, halemal grişinin özendirileceğini ve hal dışı satışlara ağır cezalar geürileceğini belirten Köse. ajnca üreticinin kar oranının di artacağııu bildirdi. Alûıranyuma zam •SEYDİŞEHİR(AA)- Konya'nın Seydişehir ilçesinde kurulu Etibank'a ar. tesislerde üretilen külçe alüminyuma zam yapüdı. Daha önce 15 bin 071 lira olan külçe alûminyumun kılosu yeni düzenlemeyle 15 bin 287 liraya yûkseltifirken d^er ürünlerin fiyallannda değişiklik yapılmadı. Yetkililer, zammın Londra Metal Borsası'ndaki yükselişten kaynaklandığını vebu sabahtan itibaren mgulanmasma başlandığıru söylediler. Opelatakta •İZMİR(AA)-General Motors Mali Müşaviri Dr. Bartıan özfatura, yılda 10 bin adet Opel Vectra üreten fumanın, ûretim kapasitesini 50 bin adede çıkartmaya yönelik çahşmalara başladığını belirtti. özfatura 10 bin adet Opel Vectra'nın Turk pazannda doyuma ulaştığını, iç ve dış piyasadan gelen talepler üzerine üreüm kapasitesini arttıracağını söyledi. Özfatura, General Motors'un üretimini 5 kat arttırmasıyla Türk otomobil ve otomobil yan sanayininde büyûk hareketlilik kazanacağıru ifade ederek "General Motors bu projesiyle Türk ekonomisine büyük katkılar sağlayacaktır" dedi. Doktortar şirketleşiyop •tZMİR(ANKA)- Doktorlar arasmda şirketleşmenin her geçen gün arttığı, özellikle kadın hastahklan ve doğum uzmanlan arasında ortaklıklann yoğunluk kazandığj bildirildi. Hekimlerin şirkeüeşmeye başlamalanyla birlikte, öteden beri büyük tepki gösterdikleri "hayat standardı" esasına göre vergj ödemekten kurtulduklan, harcamalannın tümünü şirkete fatura ederek vergi ümitkrini aşağıya çektikleri bclirtildi. GENÇ" TTKKTİU John Elkington ve |ulia Hâiles Genç Yeşil Tüketici Rehberi • Ekonoıni servisi - Yeşili korumanın ve dünyayı kurtarmanın sırlannı pratik çözümlerle açıklayan 'Genç Yeşil Tüketici Rehberi' çıkıyor. John Elkington, Julia Hailes,DouglasHUl tarafından metinleri, Tony Rosstarafından resimlemeleri yapılan tüketici rehberi fngiltere'de ilk kez 1990 yılında basılmaya başlandı. Türkiye'deki haklan yalnızca User Dış ticaret AŞ'ye ait olan rehber, önümüzdeki ay içerisinde piyasaya sürülecek. Ksüdetihracaü •İZMİR(AA)-İtalyan fîrması Bianchi'nin Türk ortağı Biankey, İzrnir'de ürettiği bisikletleri, tspanya'ya ihraç etmeye başladı. Biankey Genel Müdürü Oğuz Bekemler, yaptığı açıklamada. ihracatta hedef pazarlannın AT ûlkeleri olduğunu belirterek " Avnıpanın ürettiği bisikletlerle yanşacağız. Kaliteli Türk bisikletleri Avrupa sokaklannda dolaşacak" dedi. Bekemler, 1993 yılı ihraç hedeflerinin 15 milyon dolar olduğunu kaydederek "İspanya'ya ilk parti olamk 16 bin adet bısiklet ihraç ettik. Bu ihracattan 3.5 milyon dolar döviz gjrdisi sağlayacağız" dedi. 'Dikkat, geritepebilir' • Özelsektör A Tile gümrük birliğikormsunda hazırladığı raporu bürohratlarasundu. • Gümrük birliğiyle birlikte maliyardunlar ve serbest dolaşunin da sağlanması istendi. DENİZŞAHÎN özel sektör temsilcileri Avrupa Top- luluğu'yla görüşmeleri sürdüren bürok- ratlara 10 sayfabk bir rapor sunarak gümrük birliğinin 19% yılı başında ger- çekleştirilmesi ve bu sürecin Türk eko- nomisine getirecegi yüklerin hafifletil- mesi için çaba gösteriİmesini istedi. özel sektör ve bürokratlar arasında geçen cuma günü gerçekleşen görüşmeye katı- lan Dışişleri Bakanlığı AT Genel Mü- dürü Akın Aiptuna ise sürecin zaten an- laşmalarla belirlenmiş olduğunu ve buna göre gümriik birliğinde nihai he- defın 1995 yüı olduğunu belirterek "Tak- vim ortada olduğu için tarüşmanın an- lamı yok" dedi. Özel sektör temsilcileriyle bürokrat- lar arasında dokuz saat süren görüş- mede özel sektör, gümrük birliğinin, dikkatli davranılmaması halinde Türk ekonomisi için geri tepecek bir silah ol- duğu görüşünü savunarak, bu sürecte hangi sektörün nasıl savunulması ge- rektiği üzerinde durdu. Gümrük birliği- ni AT'ye tam üyelik yolunda bir istas- yon olarak gördüklerini belirten özel sektör temsilcileri, bürokratlardan gümrük birligine geçilirken Avrupa'nın mali yardımlannın sağlanması, kişile- rin, hızmet ve sermayenin serbest dc~ laşımı için de bir takvim belirlenmesini istedi. Avrupa Topluluğu ile ilişkilerde özel sektörü temsil eden İktisadi Kal- kınma Vakfı Başkanı Sedat Aloğhı, cuma günü yapılan toplantıyla bürok- rasiyle resmi görüşmelerin başlaüldığını ve bu tür toplanülann önümüzdeki günlerde de tekrarlanacağını söyledi. Aloğlu, görüşmede gümrük birliğinin riskleri üzerinde durduklannı. istihdam ve döviz dengesi üzenndeki olası negatif etkilerine dikkat çektiklerini belirtti. Türkiye üe AT arasında 4 ekimde topla- nacak Ortaklık Konseyi'nde gümrük birliği takvimiyle birlikte serbest do- laşım ve mali yardım konulannın da masaya getirilmesini istediklerini belir- ten Aloğlu "Gümrük birliği sadece mal- lann serbest dolaşımını sağlayacak. Kişi, sermaye ve hizmetlerdeki serbest dolaşım da bu çerçevede görüşülmeli. Serbest dolaşım gümrük birliğiyle aynı tarihte olmayabilir. Ama kişiler, serma- ye ve hizmetlerin serbest dolaşımı için de takvim belirlenmesini ıstiyoruz" dedi. Gümrük birliği için en gerçekçi ta- rihi 1996 yüı başı olarak gördüklerini söyleyen Aloğlu, 1996'dan 2000 yılına kadar serbest dolaşım dahil diğer unsur- lann yerine getirilmesiyle Türkiye'nin 2000 yılında ATye tam üye ohnayı he- deflemesi' gerektiği üzerinde durduk- lanru belirtti. Dışişleri Bakanlığı AT Genel Müdürü Akın Aiptuna ise görüş- menin bir bilgilendirme toplantıs niteli- ği taşıdığmı belirtti. Aiptuna, gümrük birliği konusunda AT ile yapılan anlaş- maların netliğine dikkat çekerek buna göre nihai hedefın 1995 yılı olduğunu kaydederek "Gümrük birliği takvimi anlaşmalarla belirlenmiş olduğu için ta- rihi tartşrnanın bir anlamı yok" dedi. Aiptuna serbest dolaşımın ise güm- rük birliği süreci dışında tam üyeliİde il- gib.bir prosedür olduğunu vurguladı. Öte yandan, İKV Genel sekreteri Prof. Haluk Ceyhan görevinden aynldı. Ceyhan, İKV Başkanı Sedat Aloğju'yla anlaşamadığını açıklarken, Aloğlu'na yakın çevreler Ceyhan'ın gümrük birliği konusunda olumsuz mesajlar veremesi- nin bir süredir rahatsızlık konusu oldu- ğunu söyledi. Aloğlu, Ceyhan'ın emek- lilik nedeniyle görevinden aynl-dığını, yerine İKV Araştırma Müdürü Emre GÖnen'in vekalet edeceğini söyledi. Major: Nadir'in bağışı kirli ise iade ederiz Kara paracan yakıyor Asü Nadir'in Muhafazakâr Parti'ye yaptığı 'bağış'm karapara olduğukonusundaki suçlamavebaskılar sonucunda İngütere Başbakanı "Partimizböyle bağışı kabuledemez. Para kirliyse geldiğiyere yollanz" demek zorundakaldı. 'Kirli bağış' bugûn Avam Kamarası'ndaele ahnacak. arasmdaki ilişkileri basm ola- bildiğj ölçüde didikliyor. Asü Nadir'in ıngiltere'de vergiden muaf tutulması ve sadece scm- bolik miktarda vergi ödemesi için hükümetin sağladığı "ko- laylıklar"ı aynntılayan bir tele- vizyon belgeseli de yayımlandı. Basında çıkan haberler, hükü- met ile Asü Nadir arasında, Polly Peck'in "başarüı" döne- minde çok sıcak bir ilişki oldu- ğunu ortaya koyuyor. EDtPEMtLÖYMEN LONDRA - Başbakan John Major, AsU Nadir'in Muhafa- zakâr Parti'ye yaptığı bağışın "çabntı para" olduğu kanıt- landıgı takdirde, bunu iade ede- ceklerini acıkladı. Partiye Asil Nadir'in 440 bin sterlin bağışla- dıgı resmen kabul edildiğin- den bu yana, paranın iadesi için hükümeü sıkıştıran ana muha- lefet İşçi Partisı, konuyu bugün Avam Kamarası gündemine getiriyor. Başbakan Major'ın, sadece Asil Nadir değü, diğer yabana varlıklı işadamlannın da partiye yapmış olduklan bağışlar konusunda bilgj ver- mesi bekleniyor. Olay, seçmen tabanı zayıflamış ölan Muhafa- zakâr Parti için hiç arzu edflrne- dik bir bunalım nedeni oldu. Buna bir de Kuzey İrlanda Ba- kanı Michael Mates'in istifa olasıbğı eklenecek. Bakan, Asil Nadir'e tamamen tesadüf oldu- ğu anlaşılan bir bicimde, ama tam kaçışından önce, bir saat hediye etmişti. Didikdidik Saatte, "Hainlerin seni ala- şağı etmesine izin venne" yazüıydı. Bakarun, Asü Nadir'- le ilişküi başka konularda da "hatalı kararlar verdiği" an- laşüıyor. Partüi sıradan mület- vekilinin güçlü lobi gnıbu ba- kanın istifasını istiyor. Bu ko- şullarda bakanın görevinde daha fazla kalabileceği beklen- miyor.. Asil Nadir'le Thatcher dö- neminde Muhafazakâr Parti ANTBİRLİK Yenilenme dönemi • Birliğe bağh tesisler bakıma alınıyor. ANTALYA (Cmnhuriyet) - Yülarca ilkel teknüderle mzmet vermeye çalışan ANT- BİRLIK'e bağlı tesislerin yeni- lenmesi için yoğun bir çalışrna başlatıldığı bildirildi. ANTBİRLİK Genel Mü- dürü Doç. Dr. Metin Şahin, bir- ük tarafından 2 yıldır aul du- rumda bekletılen Topçular 2 Çırçır ve Prese Fabnkası'nuî Serik'e taşınarak bu bolgerun çırcırlama kapasitesinin arttın- lacağını söyledi. Bu fabrikada- ki 46 makinenin taşınmaa ve otomatik bant sistemine geçil- mesi ile ilgili ihalenin sonuç- landığını belirten Şahin. "Top- çular 2'de bulunan makinelerin Serik'e taşınması üe 14 bin ton/ sezon olan çırcırlama kapasitesi 20 bin ton/sezon kapasıteye yük- seltilecek. Otomatik bant siste- miyle de işçilik giderleri azala- cak. Üreticinin pamuk teslimi sıraanda yaşadığı zorluklar ve yollardaki traktör trafiğj de azalacak" diye konuştu. Taşınma ve otomatik bant sistemi giderlerini kendi ola- naklanyla kanladıklannı anla- tan Doç. Dr. Metin Şahin, Ma- navgat Çıfçır Fabrikası'run da aynı sısteme kavuşturulacağını dile getirdi. Modenüzasyonu kaçınılmaz olan Aksu İplik Fabrikası için Para Kredi Ku- rulu'ndan gerekli izni alamadı- klannı söyleyen Şahin, yine kendi olanaklanyla burada üretilen ipliğin kalitesini yük- selteceklerini bildirdi. Rum yanldan Asil Nadir'in Kuzey Kıbns'- taki yaşamı konusunda da ga- zeteler röportaj ve fotoğraflarla dolu. Yapılan yayın içinde en dikkat çekeni "Tımes" gazete- sındekı bir haber. Rum kesi- miyle yakın ilişkiEi muhabir, "İngüiz askerlerinin Yeşil Hat boyundaki bir otele yerleştikle- rini" yazıyor JOHN MAJOR - Nadir'in parasnu iade edebilir. Fransız basını Nadir Major'ı terletti MİŞELPERLMAN PARİS - Fransa'nın günlük ekonomi gazetelerinden La Tribune. Kıbnsb işadamı Asü Nadir'in, İngüiz hükümeünin "duyarh dengesini" ajlak bul- lak edebilecek durumda oldu- ğunu öne sürdü. Londra çıkışh habcr-yoru- munda, bu nedenle, Kopen- hag'da başlayan Avrupa do- ruğunda, müttefüderinin "John Major'ı kaygıh gör- dükleri takdirde şaşmamalan gerektiğini" yazdı. "İngüiz Başbakanı'nın, hü- kümeünin duyarlık dengesini tehdit edebilecek siyasal ve parasal bir skandala hiç de htiyacı olmadığını" müstehzi bir ifadeyle belirten gazete. 'Major'ın bahçesinde Nadir adında bir kaktüs" bulundu- ğuna işaret etti. La Tribune, Londra'da Asil Nadir ile ilgili yeni bir skanda- la tanık olunmasının kuvvetk muhtemel olduğuna dikkat çekti. TÜSÎAD Çiller'den isteklerini dile getirecek Patronlarbugünkonuşuyor Ekonomi Servisi - TÜSİAD Yöksek İs- tişare Konseyi, Tansu ÇUler'in kuracağı hü- kümetten istek ve beklentüerini dile getir- mek amacıyla busnn tstanbul Swissotel'de toplamyor. TtSIAD'ın 1993 başından bu yana düzenlediği bu ilk toptantıda, 'Patron- İar Kulübü'nün istek ve beklentflerini Kon- sey Başkanı Rahmi Koç ile Yönetim Kurulu Başkanı Hatis KomiB acıklayacaklar. Türk Sanayid ve tşadamlan Demeği cev- releri. patronlann isteklerini 'yumıışak bir iislupla' dile getireceklerini ve kurulacak olan Çiller Hükümeti'ne tam destek verile- ceğini belirttiler. Bu çevrelere göre, özellikle ekonotnik alanda yapüması istenen değişik- likler ve alınması istenen önlemler üzerinde durulacak. Iş cevreleri, T t SİAD'm dik getirecegi is- tekler konusunda 'açıkça' belirtmemekle birlikte, özeUeştinne, işçi ücretleri, ILO söz- leşmesi ve sınai maliyerJerin düsürühnesi, uluslararası entegrasyon, AT ile gümrük birliğinin sağlanması ve birüğin Türk sanai- yiine 'darbe vurmayacak' şekilde gerçekleş- tirilmesi, Karadeniz Ekonomik İşbirüği Böl- gesi cerçevesinde yaraülacak olanaklann Türk sanayii lehine değerlendiribnesi gîbi konulann ağırlık kazanacağı görüşündeler. Öğle yemeğinde AT nezdindeki Türkiye Büyükelçisi Cem Duna da konuşacak. İZMİR DEMİR ÇELİK SANAYİ A.Ş.' den DUYURU Yönetim Kurulu'muzun 20.11.1992 tarih ve 19 sayılı kararı, Sermaye Piyasası Kurulu'nun 14.12.1992 tarih ve 2367 No.'lu kurul kaydı ile ödenmiş sermayemizin 675 Milyar TL'den 897,75 Milyar TL'ye çıkarılması nedeniyle; arttırılan 222,75 Milyar TL ortakJarımıza YDDAFden, "BEDELSİZ" olarak, 3 No'lu kupon karşılığında sahip olduklan hisselerin %33'ü oranında dağıtılacaktır. Bedelsiz dağıtım işlemleri 12 Temmuz 1993 - 12 Ekim 1993 tarihleri arasında T. İş Bankası A.Ş.'nin: lstanbul'da ; Yenicami, R. Kadıköy, Ankara'da ; Başkent, Izmir'de ; Izmir/Merkez şubelerinde senetler anında teslim edilmek, diğer illerde ise il merkezi dunjmundaki elektronik hizmet veren şubelerinde ortakJarımıza önce makbuz, makul bir süre sonra da senet verilmek suretiyle yapılacaktır. 13 Ekim 1993 tarihinden sonra bedelsiz senet dağıtım işlemleri yalnız Izmir'deki Şirket merkezimizde devam edecektir. Sayın ortaklarımıza saygı ile duyurulur. IŞÇININEVRENINDEN ŞÜKRAN KETENCİ Özelleştirme Korkusu Özelleştirmeye karşı durmanın çağdışı olduğu fetvasını veren televizyonların, gazetelerin yıldızyorumcuları, işçi- nin özelleştirme korkusunu bilemezler. Çok azı ile göre- bilseler, algılayabilseler, öyle bol keseden atıp tutamaz- lardı. Geçen cumartesi günü Aliağa 4. Emek Şenlikleri kap- samında yap<lan bir panele katlmak üzere Aliağa'ya vardığımda, aynı şenlik kapsamında Türk-lş'e bağlı yöre sendikalannın düzenledikleri miting devam ediyordu. Afiş, pankart, atılan slogan ve konuşmalarda işlenen me- sajiar, kamu işçilerinin kilitlenen toplusözleşmelerinin ikinci planda kaldığı, taşeronlaştırma, işten çıkarmalar ve de özelleştirmenin öne çıktğına dikkat çekiyordu. Kürsü- deki konuşmacı, yörede geçen yıllarda örgütlü, sigortalı 10 bin metal işçisinin olmasına karşılık bu sayının bugün 4 bine kadar düşmüş olduğunu anlatyordu. İşçiler işten çı- karmalar, taşeronlaştırma ve özelleştirme uygulamaları ile kazanılmış haklannı, iş ve ücretlerini yitirmenin pani- ğini yaşıyorlardı. Pazar günü DlSK'e bağlı Dev Maden-Sen'in Bursa'da düzenlediği,"Sendika Içi Demokrasi, Sendikacının Bü- rokratlaşması" konulu paneldeydim. DİSK'in Bursa'da örgütlenmiş bütün sendikalannın temsilcileri vardı. İşçi, işçi çıkarmalanna, taseronlaştrmaya, özelleştirmeye karşı duramayan sendikacılik hareketine tepkisini dile getiriyor, yeniden sendikal faaliyete açılan DİSK'ten bu anlarnda bir farklılık, dinamizm bekliyordu. Duvar yazı- lan, yöneltilen sorular ve tartışmalardan, yörede DlSK'e bağlı sendikaların yoğun bir yeniden sendikalaşma hare- ketine gectikleri, o ölçüde de acımasız bir işçi çıkarması olaylan ile karşı karşıya kalındığı ortaya çıkıyordu. işçi nerede sendikal örgütlenmeye kalksa, orada işçi çıkar- ması gündeme geliyordu. Toplantnın sonurtda 60 gündür direnişte olduklarını belirten deri işçileri, direnişteki işçi arkadaşlannı, çalı- şma ortamlannı görmemizi istediler. Bursa'nın göbeğin- de, Kültürpark'ın yanıbaşında Soğanhköy'deki DlSK'e bağlı Deri-İş Sendikası'nın merkezine gittik. Türkiye'nin kaliteli ihracatta en çok övündüğü deri sanayiinin 100 yıllık geçmişi olan bir merkezi burası. Kaç yüzyıl gerinin akıl almaz ilkel koşullannı taşıdığmı biz kestiremedik. Doğal sıcak su kaynaklarından yararlanmak üzere se- çilmiş bu üretim merkezinde, su gibi insanlann da ucuza kapatılması temel ilke edinilmiş. Maliyet içindeki işçilik paylarının %5'i tutmadığı hesaplanmış. 5katlı üretim yer- lerinde işçiler ıslak deri ürünlerini sırtlarında indirip çı- kanyor, çağm asansörü işlevini de üstleniyorlar. Pek çok işçinin parmakları ya da başka yerleri, sağlıkları, akıl al- maz sıklıktaki iş kazalannda, meslek hastalıklarında git- miş. 2500 civarında işçinin sadece 800 kadarının sigorta kaydı var. Yani yasal işçi olarak çalıştğı görülüyor. On- ların da primleri eksik ve asgari ücretten tabii ki. Yıllık izin, hafta tatili, günlük çalışma süreleri türünden yasal hiçbir kavram buralara girememiş. Kadın ve erkek işçiler aynı soyunma odalarını, aynı tuvaletieri kullanıyorlar. Neden öirendiklerini, neden sendika istediklerini ve neden atıl- dıklarını anlatmaya çalışan bir kadın işçi, "Kadın haklan savunuculanna sesleniyorum. Ben birlikte çalıştığım ar- kadaşlarıma güvendiğim için, aç ve işsiz kalmamak için onlarla aynı odada, birlikte soyunup gıyinmeyi kabul ediyorum. Ancak kadın olarak ayrı bir oda ve tuvalet iste- mek, benim en doğal insan haklarım değil mi" diyor. Söz alan erkek işçiler birbirlerine ekleyerek anlatıyor- lar. Kapalı ortamlarda kullanılması gereken kimyasal maddeler, sağhklannı tehdit altında tutan organik madde- ler içinde, önlemsiz, eldivensiz çalıştırıldıklannı, sayısız tehdit altnda olduklarını, en küçük bir şikayet, hak isteme- de, kendilerini kapının dışında bulduklarını söylüyorlar. Sonunda Bursa'nın göbeğinde, yüzyıllar gerisinin kölelik koşullarındaçalıştırılmaya" dur" demek üzere, DİSK De- ri-lş çabsı altında örgütlenmeye kalkışmışlar. Ve tabii yine soluğu kapıda bulmuşlar. önce 3-5, sonra 10-15 kişi çıkarılmış. Çıkarılanlar kapı önünde beklemeye, direıv meye başlayınca, çıkanlanların sayısı da artmış. Şimdi- lerde sendikalaşma nedeni ile çıkanlanların sayısı 60ı geçmiş. Soğanlıköy bizim de gözlediğimiz üzere, polis kusatması attnda. Devriyeler gidip geliyor Bol bol gö- zaltna alınıp tehdit de ediliyorlarmış. Onlar sendikalasa- bilmek için direnmeye kararlı olduklannı anlatıyorlar. Işte Türkiye'nin ihracatında çok övündüğü, kalitede dünya ile yarışan deri sanayiinde, Bursa'nın göbeğinde üretim manzarası bu. Türkiye'nin dünya globalleşirken, küreselleşirken, dışaaçılmada iddialı sanayinin tümunde zaten toplam sendikalı işçi sayısı 300 bini geçmiyor. Ülke çapında sigortalı özel sektör çaiışanı ise 2 milyon 700 bin civarında. 3.5 milyon civannda da biraz önce örneğini verdiğimiz türden koşullarda, sigortasız "kara sanayi" içinde çalışan olduğu hesaplanıyor. VeTürkiye'de900bin civarında kamüda sigortalı ve sendikal haklardan yarar- lanabilen işçi var. Şimdi özelleştirmenin gündeme gel- mesi ile onların da bu ikinci tabloda, koşullarda çalı- şmalan gündeme geliyor. Siz işçi olsanız, özelleştirmeyi isteyebilir, savunabilir misiniz? özelleştirmeden korkmaz, karşısına çıkmaz mısınız? Antidamping Soruşturma TV ihracatmıyurdu • Hazine'ye göre ocak-mart döneminde televizyon ihracatı geçen yıla kıyasla yüzde 34 geriledi. ANKARA (AA) - Avrupa Topluluğu'nun (AT) Türk te- levizyonlan hakkmda açuğı an- tidamping soruşturması, tele- vizyon ihracaünı vurdu. Hazine ve Dış Ticaret Müs- teşarlığı'nın verilerine göre bu yıbn ilk üç ayında AT ûlkeleri- ne yapılan TV ihracatı değer bazında geçen yılın aynı döne- mine göre yaklaşık yûzde 34 oranında azaldı. 1992 yıbnın ocak-mart dö- neminde 45 milyon 413 bin do- lar tutanndaki TV ihracatı, bu yüın aynı döneminde 29 milyon 972 bin dolara geriledi. Bu yılın ilk üç ayında TV ih- racaü mıktar (adet) bazında ise 158 bin 452 oldu. Bu miktar ge- çen yü aynı dönemde 209 bin 727 düzeyinde gerçekleşmişti. AT, Türkiye ile birlikte beş Uzakdoğu ülkesi (Çin Halk Cumhunyeti. Malezya, Tay- land, Güney Kore ve Singapur) kaynaklı renkli televizyon alıcı- lan hakkında 25 Kasım 1992 tarihinde antidamping soruş- turması acmışü. Söz konusu soruşturma, 15.5 cm'den büyük ekranh tüm renkli televizyon ahcılannı kapsıyor. AT'nin soruşturma kapsa- mında değerlendirdiği ' ihra- catçı-üretici Türk fırma sayısı ise 8 tane. Topluluk, Türkiye ile birlikte söz konusu ülkelerin gercekleş- tirdiği TV ihracaürun. iç pa- zannı bozduğu gerekçesiyle an- tidamping soruşturması açıyor. Türk firmalan, ATnin renkli TV ihracau aleyhine sürdürdü- ğü antidamping soruşturması kapsamında kendilerine yönel- tilen sorulan yanıtladılar. Fir- malann verdiği yanıtlann doğ- rulanması ve firma kayıtlannın incelenmesi amacıyla önümüz- deki günlerde AT Komisyonu yetkililerinin Türkiye'ye gelece- ği bildirildi. Yetkililer, heyetin bu sektöre uygulanan teşvik sistemini de gözden geçirilebileceğini kay- detti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle