18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22HAZİRAN1993SAU 12 DIZIYAZI 'Turkleri,bizimKürtlerdende üstüıı görürüm9 i,bütünlükçülükyap (Hyorsamz birUkteciükyap (Hyorsanız, ben de cevap veriyorum. Merak etmeyin, bir Kûrt miltiyetçisiolarak gelmeyeceğim. Hatta bir Türktenyaman bir Tûrkgibi geleceğim. Bekleyingöreceksiniz. T ârk sosyaüsderiyte ügffi kü- cümseyici sözjer ettiğinz gibi bir rdenünjm var nedea böyle bir söylem tutturuyor- sumız? ÖCALAN- O eteştirik- rin amaa şuydu: Ciddi bir önderlik çözürnlernesine ihtiyaç var. Bir çok Türk sosyalist tipinde, kendini çok begenmiş ve hatalanıu örtbas etmeyi, devrimci eleşüri sanıyor. Sen ba- şansızsın, örgüt gelişmiyor, sendıkal mücaddeyi bile ilerletemiyor. En temel konularda sırufın adı yok. Veya adı var- sa doğru dûrüst bir görûşü yok. Ama mangalda küj buakmıyor. Bana biraz tutarszlık gibi geliyor. Ben Tûrk halkınm da gerçeğıne inanıyorum. Onun sınıf gerçeğıne de ınanıyorurn. Ama ciddi bir eleşririsı çözûmlenişi gereküdir. Türk sosyalist tipi de bence, bir gözden geçiri- lerek geliştirilmelidır. Kendilerine yardımcı olalım derken, PKK bu işi çö- zümledi Kûrt üpinde, mûçadele edebilen bellı bir gelişme kaydetti. Bu deneyimi Türk ögelere anlatakm, bu işin nasıl ol- duğuna saygılı olsunlar. Kan ter içinde vardığımız bir sonuç var. onu dikkatle öğrensınler. Başka ülkelerde binlerce ki- tap okuyarak, araştınna yaparak öğren- meye çalışıyorlar. Bir de yanıbaşındaki Kürdü incelesinler öğrensinler. Sağlaru- lan gelişmeyi kendi çıkarlan için kul- lansınlar. Etesteğhn yardımım bu çerçe- vede. Yoksa ben bir Türk yaratınm, be- nim böyle bir derdim yok. Bu iş benim başıma gelmesin. Yukandan bakmak - özgfir Gündem'de Türk sosyansde- riyle ilgili değerteodirmeterinLa okuvun- ca, bu konuşrnamzdan öyle bir sonuç çıkıyor ki, gefeiıı Türk sos> alisderiai adam edetim gibi bir üslup knll N d b k d k d bkNeden bu kadar yukardan bakryorsımuz? ÖCALAN- Hayır, hayır siz uzaktan baktığınız için öyle söylüyorsunuz. Be- nim için ağır bir yûktür o. Fakat Türk insanıyla ilgilenmezsem, o zaman da milliyetçi diyeceksiniz. Yani dar milüyet- çi olmadığımı kanıtlamak için, gelsinler aynı ocakta ısınabm. Ama işin gerçekleri üzerinde de tartışalım, bu kadar enter- nasyonalistim demek istiyorum. Ben önce Türk'le başlamak istiyorum. Maa- lesef ilgi göstermiyorlar. Tamam aş ge- reklidir. fakat sosyalizm ve siyaset de ge- reklidir. Benim arkadaşlanmın büyuk bir kısmı Türk'tür. îrtibaüm kesik falan değildir. Türkiye'de de çok sayıda dos- tum var. Saydığım defer verdiğim insan- lar var. Türk'leri, bizim Kürt'lerden de üstün görürüm. .Gelişmiş ölçüleri de vardır. Fakat bana göre onlar bunu ta- marnlayamıyorlar. Biraz daha zengin- leştirebüirler, olgunlaştırabilirler, çö- zümleyeci olabilirler. Bu amaçla o sözü söyledım. Yani çok iyi olmalannı istedi- ğim için, bu serüiğı içerdi. Insanlar bıü- yorsunuz, çok iyi konuma getirmek iste- diklerine fazla yüklenirler. Bu tersinden ÖCALAN- MastafaKemandesizlerden iyi KetnaMzroeekştmgetirefekaııcakotunıhıişievini sürdürebiSr. Sayın Utaa SeJcuk Kematizmi çok iyianlayan betmm. Sayın Binuıd sdt sık bana 9onıyontu. Atatürk'ü nasabuhıyorsun, Atatörk'ü kendinizle kıyasbyof musonuz dryordu. Kıyastamak için falan değü. Atatûrk ordnlarbı işe başladı,Denbo^başladm. Bir tek süanmı yoktu, bir tek dostum yoktu. Fakat Mustafa KemaHn gerçekliğim yakmdan doymnsadığını için, iyi biliyorum. Bir asker ve rütbesm düşündüğû kesindir. Rütbesinin otaştnğu koşuDan böiyorsu- nuz. Tnrktüğe dayaranaktan başka çarenm k«'m«<hgı yıUardı. Aşın bir miüiyetçi oiması kaçmdmazdı. Bunu paşa tarzı yapacakn. Devfetçi yapacaktL En üst düzeye dayanarak yanacako. Mflnyetcfliği de oyfcdir, döoemi gereğidir.Bu koonUrdasuçUmakiçin söykmiyonnı. Ama Mustafa KemaH bitûn tariı yapmak, bütün tophmun geleceği yapmak, Türkiye topreğna, • Anadohı toprağna böyük saygtstzuktB-. Şunu görmek zorundayız, Anadoiu, Türklük gerçeği Mustafa Kemal'den daha büyüktür. Insan gerçeği öoderierdeadahabüyüktür. önderieri inkar etmiyorum. Bana göre çok aşniık yapıidL Mustafa Kemal'in tophm üzerindeki roiü abartıkh. TarUı içindeki yeri abartddı. Çok gdeceğe ve bütün geçmişe yayıkh. - Bunun önemı yok. Fıkn sonuçlan daha önetnlı. ÖCALAN-Olmaz ohır mu. Çok çözimnfa doramdasuuz. Türkiye insamçâzûmsüzdnr. Boaan KemaHzmk çok sıkı bağbnteı var. tkind Cufauri- dûe getirmeyecabşıyor. Oiumlu işlevterini özeflikle açığa vvnaya çalîşıyor. Ama bana göre biraz eteştirismi deyapabümdi. Yapabflmesi kurtanlmaa gerekeniçin debana göretek çaredk. Maaksef bmu gösteretnemesi bir zayıflıktır. Ben bazı işievteri temsfl ettiğine inanyorum. Onu gûDcelleş- tirmek gerekir. Otumkı mirasmi, onun bazı özeffiklerine tersdedüşürerek ve aşarak ortaya çıkannak da bir getiştirme modetidir. Bunun ke- sinlikkdöoekliklckarşıdemiDdliktebiralakası k B fetiflrid 'Mustafa Kemal olsaydıben buişleridaha ıyı goüıruraıım yoktur. Ben efeştirikrimde kötnkmeyönteminiseçmem. Karşmda Mustafa Kemal oisaydıbenbn ideri daha ryi göturürdünı. Kendisi obaydı, karşıukheleştirflerve çözâmlemeierk bu işi okmln cözümeuUştırabairdik. Kenuüizm adına kemafizm cöceteri maaksefcözüroü nkryotiar. DemireL paşalar ne kadar Atatûrk'ü temsfl ederier. Kemalizmi en fazla savunanlar onun doğrn yorumumı ya- pabflseter, bdkide sonmu çözecek gerçeği bulabiKrler. Din, laiklik, tarihgörüşûri de ekştirmeklazıın.uhısgorûsünû eteştinneklazmı.Cuınhuriyetin yeniden yapdanması içineTürk degirer, Kürtdegirer, nlnsal azuüıklar da girer. BodarTürkiye'yi zenginleştirir. Türkiye'de birtik moddi tarih içindesaygryı içerlyor. Hajklar» bnüğine saygiyı içeriyor. - Bu uzun görüşme olanağını verdiğiniz için teşekkür ediyorum. yetlafnubenetniedim.Entepedekierli.Hakn ÖCAI^-Ben desâzeburaya kadargektigiiHz büyükbbtaıt^ıusürüpgidiyor. Eğertıkanma içm,eskibirSiyasaIlıoUrak,osDrabu-ıpaybışnnş kjşflef olarak, arkada^ıklarmMzm ifadesini canlan- dn-dığnza memnmum. O döoemm bütûn arkadaşianna seUnuanmı da Oetiyorum. Mutiu obnalannı diliyonım. A ynca teşekkür ediyorum. benrtueri ohnasaydı, bu tarbşma ortaya çıkmazdı. Bu Mustafa KemaTi küçüHmekdeğerden döşürmek değildir. Sizin gazetenin de çok KemaUstnğindeo söz edilir.Sirin gazete de yorumlamamak gerekir. - Bir ara konuşmanızm içnde Baa'ya yönehnekten söz ettimz Nedir bu yönel- mek? ÖCALAN- Zorla bizi ayırmak istese- ler de ben aynlmayacagım. Soracak he- saplanm var. tstanbul'a soracak hesap- lanm var. Belki yahu bu kadar buraya uzanma diyebilirsiniz. Uzanacağım. tstanbura uzanacağım -Nasıl uzanacaksn? ÖCALAN- Soracak hesaplanm var. İstanbul'da biriken değerler var. Biriken sömûrü var. Biriken kırlilik var. Çirkin- lik var. Ve acılar var, ve güzellikler var. Yönelecegim oralara. Gücüm yeterse. - Yöneleceğmı derken, geçen ydlarda Bakvköy'de bir eylem yapdmtştı ve çok sayıda msanöhnüştü. Bu tfirden bir yönel- meni? ÖCALAN- O değil. Onu kastetmiyo- nım. O yönelişler türünû fazla anlamb bulmam. Benim yönelme tarzım çok köklüdür. Batı'ya yönelecegim. Hiç bundan kuşkunuz olmasın. - Nasıl bir yöneüş oiur. Kürdistan'daki yöoeJiş dağa çjluyorsonuz. Şehifde dağa çtkdmaz. Şehir geriHacmğı otur mn? ÖCALAN- Sayın kardesimiz Yalçın Küçük Hoca zaten diyor, Apo'yu baüh- laştırmak, Türkiyelileştırmek lazım. O sezmiş biraz herhalde. Yönelecegim. Türkiye'ye, insanına bu temelde me- sajım var. Türkiye'nin başındakılerin Türkiye'den fazla koptuğunu Türkiye'- ye halkına da yabanalaşûklannı ve bir klik durumuna geldiklerini görüyo- rum. Yakıştıramıyorum. Türkıye halkının onlarla hesaplaşmasına da katkı sunmak için yönelecegim. Türk insanuun içine gireceğhn' -Nasılbir şey, birazdaha acra* tstiyo- rum. ÖCALAN- Her düzeyde yönelece- gim. - Kühürel faaliyetfcr anlammda mı? ÖCALAN- Hayır, hayır. Kültürel, ruhsal, sosyal, yönetsel, ekonomik, as- keri alanlarda. - İstanbul'da zaten örgûtlü değfl miâ- niz? ÖCALAN- Bütünüyle. daha başka şey lerle, her düzeyde Türk insanının içine gjrerek yönelecegim. Yalnız PKK ola- rak değil. Bunun ilerde geüşmesini göre- ceksıniz. Biz bu Türkiye'yi hıç anlama- yanlara, layık olmayanlara bırakmaya- cağız. Türkiye'nin güzelleri de vardır. Bunu onlara bırakmayacağız. Bu çok önemlidir. Sizin Kürdistan'la ilgılendiği- niz kadar ben de Türkiye ile ılgilenmek istiyorum. Eğer aynlıkçıük yapma Apo, bütünlükçüluk yap diyorsanız birlikteci- lik yap diyorsanız, ben de cevap veriyo- rum. Merak etmeyin, bir Kürtmilliyetçi- si olarak gelrneyecegım. Hatta bir Türk- ten yaman bir Türk gibi geleceğim. Bek- leyin göreceksiniz. Bİ11İ Bitirirken PKKlideri Abdullah Öcalan 'la, ateş- kesin sona erSği ilk günlerdeyaptığtnuz uzungörüşmeyi, gazetemizin olanakJan ölçüsündeyayınüamaya çaiıştun. Görüşmeieriolduğugtbi verdim. Ama konuşma çok uzundu. Buyüzden bazı bölümlerden vazgeçmekzonmdakaldan. Bunu önümüzdekigünlerde bir kitap olarak değerlendirmek istiyorum. Orada söyleşiyi eksiksiz yaymûayacağm. Yapnğım uzun söyleşidekibazı noktaları ve geneltelenimlerimide kısaca aktarmak istiyorum: Öcalan, şu anda kanlıbir savasm önderidururmmda. Önceliklidileğim bu anlamsız ve kanlı savafm bir öncebitmesi. öcalan, bütün şiddet ifadelerine ve tehditlerine rağmen, konuşmalannın bütününde bir uzlaşma aradığmıhissettiriyor. Gerülasavaştnda bir aşamaya geldiklen ve bundan sonrasının ancak düzenli orduyla yürütülebüeceği tarihi tecrübekrk sabit. Öcalan bunu biliyor. Ama öcalan funu da biliyor: Bölgenin koşulları ve uluslararası tablo, düzenliordusavaşmm mümkün olmadığuugösteriyor. Apo ve PKK hm üst düzeyyönetimibunu kavrayabüecekleri verüeresahipler. PKK, elmdekikozlarla bir uzlaşma anyor. "PKKgüçsüzvebitti"yargisı oluşan Türk kamuoyuna biraz da tepki içinde ve kendiierınikanıtlama amacıyla son eylemleregiriştiğiyorumupek yanlış değil. En azmdan benim ızlenimim bu yönde. PKKaçısından bakümca.eğer soruna bir çözüm bulunmazsa, bu koşuUardagerıüa savaşı uzunca bir süre devam edebilir. Zayıflasa da, darbeler yese de bu sorun varhğvu devam eltırir. Dünyadakiömeklere baktnca da bunu görebiliriz. tnişliçıkışlı da olsabu tür eylemlerle, heledünyamn ve bölgenin koşullarınaa askeriönlemlerle başa çıkmak mümkündeğil. îşe Türkiye tarafmdan bakmcayapüabilecek çok şeyler vardır. Şimdiyeni bir hükümet var. Buyenibirşansolabüir. Çiller hükümeti, bundan öncekiçizgidenfarklı olarak, Güneydoğu'da banş ve birliğeyardancı olabûecek bazı adımlar alabüir. Kürt TV'si kurulacağı haberi iyi bir başlangıçtır. Uzlaşma arayışı ve askeri çözüm dışmda arayışlar bir beklenti olarak toplumungundemınde durmakta. Bölgede ateşe ve ötüme son verecekyeni ve cesur çıkışlara ihtiyaç var. Yoksa Kürt sonmu. daha da ıçinden çıkılmaz hale gelebüir. Bundan da en çok Türkiye zarargörür. Apo nun "Batı 'ya yönelecegim, turistik tesisleri bombalayacağvn'' tehditleri, biraz da bu çikmazm ve stkmtmın ifadesi. Türkiye tarafı sorumlu davranıp, böylesine çılgınlıklarayol açacakgelismeleri kişkırtmamaya, sorunun çözümüne akücıyolla ve gerginlığiazaltarak yardancı olacak adımlar atabihr. Umutsuz bir dunanyoktur. Eğer Kûrt sonmuyamızcaasayiş sonmu olmaktan çıkarılır, bir demokrasi ve özgürlük sonmu olarakele altnırsa, bu çok ağır görûhen sorunun altından adun adun kalkılabilir. Böyle birbirikimin var olduğunugörebiliyoruz. Yeni hükûmetten.bukonudageçmistendaha cesur ve kararlı, insan haklarınaduyarh bir çizgiizlemesinibeklemek hakkunızdır. Çözümsilahtadeğil, eşitlik, özgürlük ve demokratikleşmededir. OıalÇ O N B I N L E R ICIN YAZDI Varolman için beden gereki- yorsa ben bedenimi veririm. Murat Şentunalı Sevgili Mumcu, Atatürk ilke ve devrimlerini yok etmeye kimse- nin gûcü yetmeyecektir. Huzur içinde uyu. Prof.Dr.A.Ahan Sevgili Uğur Mumcu, sen artık yoksun ve birşeyleryazmak o kadarzor ki. Keşke ne yapabi- leceğirru bilseydim. A.Şenturanu Bu sınırlariçindeyaşayan her- kesin ondan öğreneceği bir şey- ler vardı. Yüreğimebir hançer saplandı HüseyinDoğa Seninleyk HafideSeçkin Uğur Mumcu Mutlu birgünümdü benim. Satırlarda yine yaşıyordum amlarımı. Karşvndaki ekranda adınt okudum, Oturumaur deyip, önemsemedim sevgili Mumcu... Başka bir kanalı açtım, Yoktu altyazı. Tekrarelimdeki, Karalamamla meşguldüm üstad; Rahattım, birpazar keyfi içinde... Sonrasıkümıştm, değiştirdim televizyonun kanalmı, O acı haberin, altyazıyla beliriverdi. Karardı gözümde ekran, silindigöriintü, Gözlerime inanamadun, sevgili Mumcu... Resmin, köşesinde haber programlarınm, Sanki savaş yeriydi, Hain ellerin bıraktığı bomba ile, Parça,parça oldun; özgürlük, demokrasi şehidi... Yolunda can verdin, doğruluğun, dürüstlüğün; Hukukçusuydunyılm, zoryıllarıyenerken. Emeğin, emekçinin dili, kalemiydm; Solun sosyalizmin öncüsüydün sen, Sevgili Mumcu... Şehrin ktr değil, Başkent Ankara idi, Sağında, solunda birer karakol, sıriında çelikyeleğin, belinde tabancan, Yine sana haince kıyddar, sevgili Mumcu... Abdi İpekçi, Çetin Emeç, Musa Anter, Şimdi de Uğur Mumcu. Sana da mı kanım yerde kalstn diyelim? Kınlsın o ağızlar, kalmasvn kanm yerde Mumcu... Bölüm, bölüm gürültükrle geldin, Tüm ekranlarda sen, sevgili Mumcu, Tarttşma açıldı, hafktan büyüklere, Açıldı imzalar; dahasen morgta iken sevgili Mumcu... Bir telaş içindeydiherkes, çünkü; Başkent te güvemlir bir sokak, bir ev. Sonra sarsüıyor, başkentle bütün dünya, A vrupa'a, Amerika 'sı çalkalandı seninle, sevgili Mumcu... Neymişsin sen Mumcu. Ölünce mi? Hep; ah, vahlar yükseliyor sevgili Mumcu... Haniözgürlük., demokrasi içinyediyıl, Mahkûmetmişkrdiseni.sevgtiiMumcu.i. Yetmemişti güçleri buna, Büyük bir hukuk dersi vermiştin. İnmişti yüzlerine, demokrasi şaman, Şimdi ise bizleriyasa boğup gittin, sevgili Mumcu... Lanetler yağdırmak bile az, Hep ölsünler, sonra lanet. Hayır! Bulunsun artık katiller,yaşasm demokrasi; Ölmesin, yaşasm Mumcu'lar, kırılmasın kalemler... Boş kalmasm yazüarında köşesi, Ne Mumcu'mm.ne de bir başka kalemin. Demokrasi bölüğünden bir şehit daha, Rütbesi kanıyla kapandı. Şimdi o günlümüzde kahraman... Sana güle güle diyemeyeceğiz, Sen içimizdesin, çünkü sen dilimizsin. Elimizsin, kolumuzsun, kalemimizsin, Sen büyük özgürlük ve demokrasişehiaHsin Uğur Mumcu... Sen öhnedin, eserlerinle bkimlesin, Biz de seninle, yabnz değiliz. Hiçbir zaman da senst kalmayacağız. Yeni Mumcu 'lara sesleniyoruz, öndermiz UĞUR MUMCU... Mustafa Taner BİTTİ ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARIYILMAZŞİPAL "Aylıgınız seçtiğiniz göstergeye göre bağlanır" Soru: 1-1957 doğumluyum. ö z d bir künikte Sosyal Sigortalar Knnnm'na bağiı olarak şubat 1986 tarimnden, mayısl993'e kadar çabştm. Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan emekli oUbOmek için geri kalan söremi isteğe bağiı sigortaya prim ödeyerek doldurmak istiyorum. tsteğe bağiı sigortalı kapsamına girebOmeın ve bundan yarârlana- bibnem için sorum şu: tsteğe bağiı sigortalılık kosullan ve ödenecek prim miktarlan ne- lerdir? F.K. YANTT: Sosyal Sigortalar Kurumu'nun isteğe bağiı sigorta- smdan yararlanabilmenin kosullan, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasası'nın 85. maddesince behrlenmiştir. Oncelikle isteğe bağiı sigortaya girebilmek için yazılı başvuru- da bulunmak gerekir. Koşullardan ikincisi, Sosyal Sigortalar Kurumu'na "tescil edil- miş" olmaktır. T.C. Emekli Sandığı, Bağ-Kur ve yasayla kurulmuş özel emek- li sandıklanna bağiı olarak çalışanlarla bu kunım ve sandıklar- dan kendi çahşmalanndan dolayı aylık alanlar bu haktan yarar- lanamaz. Sosyal Sigortalar Kurumu'na "tescil edilmiş". yazılı başvunı- da buİunmuş, ve bir başka sosyal güvenlik kurumu kapsamında çalışmayan, bu kurumlardan kendi çahşmalanndan aylık alma- yan herkes, "isteğe bağiı sigorta"dan yararlanır. Bu kosullan yerine getiren ve isteğe bağh sigorta kapsamına alınanlar, "her yd için 360 gün malulluk, yaşlıhk ve ölûm sigorta- lan primi ödemek" zorundadır. İsteğe bağiı sigortadan yararlanmak isteyenler, "gösterge tab- lolanndaki derece ve kademelerden hangisi üzerinden prim öde- yeceklerini tespit ederek kuruma bildirirleT." Sosyal Sigortalar Kurumu'nca uygulanan iki ayn gösterge tablosu vardır. Birincısi, 1136 göstergeden başlayıp 1696 göstergede son bu- lan, yasal deyim ile "gösterge tablosu"dur. 1950'li yıllarda prim ödemeye başlayıp sigortayı bugünlere getirenlerin, bugün en çok 2 milyon 41 bin lira emekli aylığı alabildikleri tablodur. Diğeri ise 9 Temmuz 1987'de yûrürlüğe giren kamuoyunda "Süper Emek- lilik Yasası" olarak bilinen, 3395 sayılı yasa ile getirilen "üst gös- terge tablosu"dur. Sosyal Sigortalar Kurumu'nun dengelerini alt üst eden ve çok az kişinin eleştırdiği ve karşı çıktığı büyük haksızlıklan da birlikte getiren, bu tablo 1.700 göstergeden baş- lar ve 6.650 tavan göstergede son bulur. Bugün bu tablodan bağ- lanan en yüksek emekli aylığı 5 milyon 60 bin liradır. Aynı ülkede, aynı koşuUarda çakşanlardan biri, 2 milyon 42 bin İıra bir diğeri ise 5 milyon 158 bin emekli aylığı alıyorsa, ûlke- nin sosyal güvenlik sisteminde yanlışhk var demektir. Sözü uzatmadan ve konuyu bir başka yazıya bırakarak soru- nuzu yarutlayahm. 1136 gösterge ile 6.650 gösterge arasında 241 göstergeden dilediğinizi seçebilirsiniz. Ekonomik gücünüze ve seçtiğirıiz göstergeye göre, bugün ayda 290 bin lira ile 985 bin lira arasında prim ödersiniz. Emekli ayhğınız da seçtiğiniz göstergeye göre bağlanır. ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKd Kupumuş Kan Çiçekleri Kırklareli'ne varır varmaz ilk işim, Tunuslu Riyad Mahlut'u görmek oldu. Riyad, top oynarken sağ ayağtn- da lif koptuğu gerekçesiyle Kırklareli sayrıevine kaldınl- mış, ancak orada jandarma komutanı teğmenin buyru- ğuyla "zincire" vurulmuştu. Riyad Mahluf, baskılardan yakınıyordu. Üç kez alçı değiştirilmiş, ben varmazdan bir gün önce de sayrıevinden cezaevine gönderilmişti. Cezaevi yöneticisinin odasına seke seke geldi... Yargıtay 6. Ceza Dairesi'nin "bozma" kararını duy- muştu. Riyad, Kırklareli'nde yeniden yargılanacaktı. Tunus Devlet Başkanı Zeynel Abidin Bin Ali, Riyad'ı Tür- kiye'den geri istiyordu. Hakkında bir de dosya düzenlen- miş, Türkiye'ye yollanmıştı. Konu, Türkiye'de Bakanlar Kurulu'na gelince durum değişti. Devlet Bakanı, hükü- met sözcüsü Akın Gönen, Bakanlar Kurulu kararını im- zalamadı. Adalet Bakanı Seyfi Oktay, Bakanlar Kurulu'- na sunuş yazısını, dosyayı geri çekti; CMUK'un "yazılı emirle bozma" maddesinin verdiği yetkiyi kullanarak, kararın bozulması için Yargıtay'a başvurdu. Riyad Mahluf cezaevinde, sayrıevinde "Gülünün Sol- duğu Akşam" kitabını okumuş, çok duygulanmıştı. - Burada bana herkes "Deniz Gezmiş" diyor. O da banka soygunundan asılmış. Biz çok benziyoruz Deniz'- le; yalnız o komünist, ben değil! Ama, asılması yanlıştı. Haksızlıktı. Cumhurbaşkanı Demirel de o zaman yanlış yaptı. Ama sonra, "O zaman şartlar başkaydı" dedi. Ben inanıyorum ki, yanlışı bir daha yapmayacak. Sağ ayağı alçıdan çıkartılmış ama, yine şişti. Onun du- ruşmalara değın bakıma gereksinimi vardı. Ayrılırken kucaklaştık. KÖY-KOOP'ta, Erdoğan Kantürer bekliyordu; onunla, "Sabahattin Ali Dağları'na çıkacak, toplantılar başla- madan Sabahattin Ali'nin öldürüldüğü yeri görecektik. Burada, "Sabahattin Ali Günleri"düzenleme işini o baş- latmış, birkaç arkadaşıyla canlarını dişlerine takmışlar- dı. Başlarda engellerle karşılaşmışlardı. KÖY-KOOP yöneticisi olarak, arkadaşlanyla on sekiz ay Mamak'ta yatmış, sonunda aklanıp çıkmışlardı. Makine mühendisi Unal Başkur; inşaat mühendisi, yüklenici Dursun Erge- nekonla tanışmıştım. Onlar, Erdoğan Kantürer'in "Sa- bahattin Ali Günleri" düzenlemede, canla başla çalışı- yorlardı. "Demokrat Kırklareli" adıyla 15 günde bir çıkan bir gazete çıkarmaya başlamışlardı. Gazetenin ilk sayısı Sabahattin Ati'ye, ona düzenlenecek törenlere ayrılmıştı. (isteyenler gazeteyi "PK.11 Kırklareli" adre- sinden edinebilirler. Ederi: 2500 TL.) Sabahattin Ali, 24 Kastm 1947'de "Alibaba" gazete- sinde şunları yazmış: "Meğer ne büyük günah işlemişiz. Çalmadan, çırp- madan, bize ekmeğimizi verenleri aç, bizi giydirenleri donsuz bırakmadan yaşamak istemek, bu kadar güç, bu kadar mihnetli, hatta bu kadar tehlikeli mi?" Erdogan Kantürer'in arabasıyla çıkıyoruz Sabahattin Ali Dağları na. "Istranca Dağları"n\n adı artık, "Saba- hattin Ali Dağları." Sabahattin'in öldürüldüğü yere, ora- daki doğal kocaman taşm üstüne, kızı Filiz Ali, Sabahat- tip Ali'nin şu dizelerini yazdırmış: "Başım dağ, saçlarım kardır I Benim meskenim dağlardır." Oraya varırken, "Sabahattin Ali Çeşmesi'nöen geç- tik. O dağ yolunun adı da "Sabahattin Ali Yolu." Her yıl, Sabahattin Ali adına düzenlenen piknik, bu yollardan geçilerek, "Sabahattin Ali Çe^mes/"nin başında yapılı- yor. Anıttaşın çevresinde, alabildiğine dağ çiçekleri var. Bir çiçek çok değişik; Erdoğan Kantürer bunlara "Saba- hattin Ali Laleleri" diyor; "Kurumuş Kan Çiçekleri!" Kurumuş kan renginde. Yolda, Kaynarca köyüne uğ- rayarak, Erdoğan Kantürer'in eşi Sultan Kantürer 1 i de alıyoruz. "Kurumuş Kan Çiçekleri"n\ birliktetopluyoruz. Sultan Kantürer: - Toplantı başlayınca bu dağlarda çiçek kalmaz, tüm çiçekler Sabahattin Ali'nin taşına konur! dedi. Erdoğan Kantürer, Sabahattin Ali Yolu'nda, Ruhi Su'- nun bir kasetini koyuyor arabanın teybine. Yol boyu so- rularımı yanıtlıyor; bana, Kırklareli'nde KÖY-KOOP'un yaptıklarını anlabyor. Köyleri, kooperatiflere bağlamış- lar, 30 tane kooperatif oluşmuş köylerde. Köylüden sütü alıp peynir yapıyorlar. Günde 400 ton süt üretiyorlar. Şöyle anlatıyor Kantürer: - Istanbul'a günde 80-100 ton süt pazarlıyoruz. 150 ton da birim kooperatifler pazarlıyor. Bu süt işletmesinden günde beş ton beyazpeynir, beş ton kaşar işleyebilece- ğiz. Türkiye'de sütu böyle topluca pazarlayabilen tek örgütbiziz. Öbür birlikler, pek bu işi beceremiyorlar... Yağmur sicim gibi yağıyor; Erdoğan Kantürer'le, Sa- zara köyüne, oradan Beypınar'a geçiyoruz. Beypınar'- da, Sahahattin Ali'yi öldüren Ali Ertekin'le birlikte Kırkla- reli Cezaevi'nde-o zaman kızkaçırmaktan-yatan Nazmi Arıcan'la konuşuyorum. Ali Ertekin, cezaevinde: - Sabahattin Ali casustu, vurdum öldürdüm! diyormuş. Oradan Üsküp'e geçiyoruz. Üsküp'te, Sabahattin Ali'nin ölüsünü ilk görenlerden Hüseyin Başcoban'la, Şükrü Görür'le konuşuyoruz. Hüseyin Başçoban, Sabahattin Ali'nin ölüsünün başında ezan okumuş; "O, bir şehitti!" diyor. "Şehitler kokmazl" Sabahattin'in ayaklarını tilki- ler tırmalamış! 86 yaşındaki Hüseyin Başçoban, 'Ye- miş" demiyor, "tırmalamış" diyor. Sabahattin Ali'nin ölüsü başında, ezan okumadan önce bağırmış: - Eyyyykurtlar, kuşlar, ağaçlar, yapraklar! Bilmiş olun, ben bu garibin ezanını okuyorum, buraya da gömüyo- rum! BULMACA 1 2 3 4 5 6 7 8SOLDAN SAĞA: 1/ Turgut Uyar'ın bir şiir kıtabı. 2/ Bakınn simge- â... Yumurta ve iımikle yapılan bir tür tatü. 3/ Aksaray ilinde, tüf kaya- lara oyulmuş pek çok dinsel yapının bulunduğu ünlü vadi... Hile. 4/ Bir renk... Türk müziğinde bir makam. 5/ Dingil... "Güzel sever diye - - - ederler/Benirrı Hak'tan gayn sevdiğim mi var" (Karacaoğlan). 6/ Ara- hksız yinelenen ve artık düşün- meksizin yapılan eylemlerin tü- mü... Brezilya'run plaka işareti. 7/ Bilginler. yazarlar ve sanatçılar kurulu. 8/ Yunan mitolojisine gö- re uçmayı başaran ilk insan. 9/ Bir ilimiz... Bir aygıt ya da aracın ana çizgilerini göstecen çizim. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Erol Toy'un bir romanı. 2/ Be- denin yaşama gûcü... Şeftali, kayı- sı gjbi meyvelerin çekirdeklerinin sert kabuğu. 3/ Bir geminin alabildiği yük miktan. 4/ Asya'da bir ülke... Kır yaşamı içinde aşk konusunu işleyen kısa şiir. 5/ " - - - nice gülü bitirse bu hâk/Har-ı gam ile eder dilin çâk" (Fuzu- li)... Nâzim Hikmet'in bir oyunu. 6/ Öndelik... Bir ceşit börülce. 7/ Bir nota... Üstü toprak sıvah damlarda sıva alüna yerleştiri- len saz. talaş, çah cırpı gibi şeyler. 8/ Havaalanlannda bulunan ve çevredeki uçuşlan denetlemeye yarayan sistem... Kemiklerin yuvarlak ucu. 9/ İsa Peygamber'in doğduğu gün... Üstün bir yetkinin gücünü sımgeleyen değnek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle