25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 HAZİRAN1993 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Turgut Özal'ın sağhğında dinlence yeri olarak kullanılan Okluk Koyu'nun halka açılması için kampanya başlatılıyor Oklıık'taki 'Konut' yıkılsııı mı? tiZCANÖZGÜR MUĞLA - "Turgut Özal'ın Okluk Koyu'ndaki evine kim izin verdi?"' Rahmetli Cumhurbaşkanı Turgut özal'ın sağhğında, bu soru gerek Muğla'nın gerekse ûlke kamuoyunun aylarca, yıllarca gündeminde kaldı. Şimdi yanıu hala verilememiş olan bu sorunun yerini, "Cumhurbaşkaru Sö- leyman Demirel, hukuka bağlıbğının bir göstergesi olarak koyu halka mı açacak, yoksa Özal gibi o da 'resmi dinlence yeri' olarak kullanmaya mı devam edecek" sorusu aldı. Kurban Bayramı tatili süresince. Muğla ve Gökova'daki çevre söyleşi- lerinın ağırkkh gündemini oluşturan soru. bugûnlerde Muğla'da "Gökova Temıik Santralı çalışünlacak mı" so- rusuyla eşdeger hale geldi. Bu yıl için- de "müteahhitten teslim alınacak" gerekoesiyle çalıştınlacak olan santra- lın çahşmasının engellenmesı içın oluş- turulan Gökova Süreklı Eylem Kuru- kluk Koyu'ndaki Devlet İstatistik Enstitüsü'ne ait arazinin üzerindeki tek katlı binanın, üç yıl önce Vakıflar Genel MüdürlüğiTne devredilerek ek inşaatlarla büyütüldüğü, ağaçlann kesildiği, antik Sedir Adası'ndan getirilen kumlarla plajının yaratıldığı, daha sonra da özel yat iskelesi yapılarak koyun Cumhurbaşkanlığı'na tahsis edildiği belirtiliyor lu, gündemine santralla birlikte Okluk Koyu'nu da aldı. Kurul, "Okluk Ko- yu'nun halka açılmasf' için bir kam- panya başlaülmasına karar verildi. Gökova Sürekli Eylem Kurulu'nda yer alan meslek odalanndan Mimar- lar Odası Muğla Şube Başkanı Rukiye Uslu, "Koyun neden halka açılması gerektiğj" sorusunu yanıtlarken "Ok- luk Koyu'ndaki Devlet İstatistik Ens- titüsü'ne ait arazinin üzerindeki tek kath binanın, üç yıl önce Vakıflar Ge- nel Müdürlüğü'ne devredilerek yeni baştan elden gecirilip ek inşaatlarla büyütüldüğünü ve ağaçlar kesilerek yeniden yapılan düzenleme sırasında antik Sedir Adası'ndan getirilen kum- larla plajının yaratıldığmı, daha sonra da özel yat iskelesi yapılarak koyun Cumhurbaşkanlığı'na tahsis edildiği ni" anımsatarak şunlan söyledi: "Bir kere Okluk Koyu'nun buiun- duğu yer de içinde olmak üzere körfe- zin her iki kıyısında 500 metreük bir kuşak KüJtür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Yüksek Kurulu'nun 11.12. 1986 gün ve 2/53 sayılı karanyla I. de- rece doğal SİT alanı ilan edilmiştir. 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıkla- nnı Koruma Yasası'njn 9. maddesi ge- reğince resmi ya da özel tüm inşaatlar içın 'Koruma Kurulu'ndan izin ah- nması gerekmektedir. Böyle bir izin yok. Tartışma konusu bina, TBMM'de4 Nisan 1990 tarihinde kabul edilen 3621 sayılı Kıyı Kanunu"nda belirle- nen ve "kesin olarak yapı yasağı' getiri- len kuşak içinde kalmaktadır. Okluk Koyu, 5 Temmuz 1988 ve 21 Kasım 1990 tanhü Resmi Gazetelerde iki kere yayımlanan Özel Çevre Koru- ma Bölgesi içinde yer almaktadır. Bi- na ÖÇKK kararlanna da aykındır. Sonuç olarak söz konusu villa kacak- tır ve yıkılıp koyun halka açılması ge- rekmektedir " Kurul üyelerinden Muğla Barosu avukatlanndan eskı IHD Şube Başkanı Av. Sabahat Aykm da şöyle dedi: "İnşaat ruhsatsız olmasuun nedeni yürürlükteki tüm yasalara göre bu bölgede böylesi bir binanın yapılması- nın yasak olmasından ötürüydü. Bü- tün yasal engellerin üstünde, Okluk Koyu'ndaki Cumhurbaşkanüğı konu- tu. anayasayı da ihlal etti. 1982 Ana- yasası'nın 43. maddesine göre kıyıla- nn topluma açık tutulması gerekiyor. Umanm, rahmetli Cumhurbaşkanı'- nın ihlal ettiği bu ahayasa maddesine yeni Cumhurbaşkanımız tarafından uyulur." Gökova Sürekli Eylem Kurulu'nda yer alanlardan Bodrum Gönüllüler Derneği Genel Sekreteri Saynur Ge- lendost da Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in "Yeni ve tertemiz birdefter açıhyor" sözünü anımsatarak "Sayın Cumhurbaşkanımızı bu yeni ve terte- miz defterin ilk sayfasını Gökova Körfezi'nde açmaya davet ediyoruz." dedi. Sapık genç iyîleşiyor Boyabat'tayaşam ııonııaledönüyor • Boyabat'taki olaylara takviye ekip olarak Sinop'tan hareket eden polis otosunun uçuruma yuvarlanması sonucu yaralanan 26 polisten biri yaşamını yitirdi. CENGİZ DEMİREL SfiVOP - Boyabat'ta çıkan olaylara Sinop'tan takviye ekip olarak gitmekte iken yaklaşık 40 metrelik uçuruma yuvarla- nan polis otosunda yaralanan 26 polisten biri tüm çabalara karşın dün kurtanlamayarak yaşamını yitirdi. Boyabat olaylanna müdaha- le için Sinop'tan yola çıkan 26 kişilik takviye ekip Boyabat'a 20 kilometre mesafede Çulhalı mevkiinde rot çıkması sonucu virajı alamayarak yaklaşık 40 • metrelik uçuruma yuvarlandt. Kazada 6'sı ağır, 26 polis me- muru yaralanırken yaralılar- dan Eroi Mühürcûoğlu'nun (36) ilk tedavısı Bovabat Devlet Hastanesinde yapıldıktan son- ra Samsun Tıp Fakültesi'ne sevk edildi. Ancak polis memu- ru tüm çabalara karşın kurtan- lamadı. Evli ve iki çocuklu şehit poli- sin cenazesi, dün Sinop Emni- yet Müdürlüğü önünde yapılan törenden sonra Büyük Cami'ye götürüldü. Cenaze daha sonra şehit polisın doğum yeri olan Bolu'ya gönderildi. Boyabat'ta yaşanan gergin saatler yerini yumuşamaya bırakırken ilçede yaşam tamamen normale dön- dü. Tahrip edilen kayma- kamlık binası çok sayıda isci ile birlikte yeniden onanldı. flçeye gelen takviye kuvvetlerin bü- yük bölümü de ilçeden aynldı. Sinop Valisi Adil Yazar, Cumhuriyet'e yaptığı açıkla- mada linç edilmek istenilen H. U. "nun sağlık durumunun iyiye gıttığıru belirterek "Boyabat'ta gerginliğin artması üzerine za- manında tüm tedbirler alınmışür. Olaylar küçümsen- meyecek kadar büyüktür. An- cak olaylann Boyabat halkına mâl edilmesi mümkün değildir. Hassas bir konuda birtakım tahrikçiler olayı amacından saptırmaya çahşmışlardır. Bi- nanın tahribi ile araçlann yakıl- ması bir avuç tahrikçinin yaptı- ğı eylemdir. Boyabat'ın sağdu- yulu vatandaşlan bu eylemlere ortak olmamışlar. güvenük kuvvetlerine yardıma olarak dağılmışlardır. Güvenlik kuv- vetlerimiz de bir tek vatandaşı- mızuı burnunun bile kanamaa- na yol acmamıştır" dedi. Şu anda 37 kişinın gözaltında tutulduğunu ve soruşturmanın çok yönlü sürdürüldüğünü de belirten Vali Adil Yazar, "Olay- da ihmali veya çeşitli davranı- şlan nedeni ile kusuru bulunan görevliler olabilir. Bu açıdan da idari soruşturma sürmektedir. Boyabatlı vatandaşlannuz bazı görevlilerden şikayetlerini biz- lere iletmiştir. Dunım incelen- mekte ve sonuca göre de işlem yapılacaktır" diye konuştu. H.U. Samsun 'dan Ankara'ya sevkedflecek. Avşar, Mumcu'nun UHsma 'Bv Ç Ş B^gg|ŞÇgl(^|<Ç şarkjm seslendirdi. (İBRAHİM GÜNEL/ABDULLAH EKŞİOĞLU) Beyaz güvircktİereksikobnasın • Beşiktaş Belediyesi'nin Ortaköy'deki etkinlikleri kapsamında sahneye çıkan Esin Afşar,'Atatürk ilkelerine ve laik Türkiye Cumhuriyeti'ne sahip çıkalım ki, daha çok Uğur Mumcu'lar yitirmeyelim' dedi. Magazin/TV Servisi - ÖzellikJe entelektüel gençbğin uğrak yeri Ortaköy Iskele Meydanı. önceki akşam şiirin yanı sıra ESİJI Afşar'ı konuk etti. Beşiktaş Belediyesi'nce düzenlenen '4. Kültür ve Sanat ŞenliğT etkinlikleri kapsamında, Türkiye Yazarlar Sendikası'nın katkılanyla gerçekfeştirilen şiir dinletisinde, şair veyazar Muazzez Menemencioğlu, Gülsiim Akyüz, Metin Cengiz, Bedrettm Aykın, Hakkı Özkan şiirler okudu. 'Mumculan yitirmeyetinı' Daha sonra sahneye çıkan Esin Afşar, kendi bestelerinden oluşan Yunus Emre şarkılanyla başladığı programına, bir Coşkun Sabah coşturdu. Bodrum türküsü olan 'Odam Kireçtir Benim' ve Ahmed Arifin dizelerinden oluşan 'Vurulmuşum' adb yapıtlan seslendirdikten sonra izleyicilere ve gençlere "Atatürk ilkelerine ve laik Türkiye Cumhuriyetine sahip çıkalım ki, daha çok Uğur Mumcu'lar yitirmeyelim" dedı.Ardından, yazanmız Ûğur Mumcu'nun anısına, Melih Cevdet .'\jıday'ın yazdığı 'Anı' adlı şiirden Tank Öcalın bestelediği 'Bir Çift Beyaz Güvercin' adlı şarkıyı seslendirdi. Havai fişekler atddı Ortaköy Iskelesi'ndeki çay bahçelerini ve meydanı dolduran bineyakın İstanbullu, şiir ve şarkılara yoğun alkışlanyla eşlik etü'Ier. Beşiktaş Gösteri Merkezi'nde düzenlenen halk konserinde ise Coşkun Sabah ve Ebru Gündeş coşkuyla karşılandı. İzleyıciler, şarkılara maytap, havai fışek ve oyunlarla eşlik ettiler. Konser sırasında şarkıcılara birerplaket veren Beşiktaş Betediye Başkanı Ajrfer Atay, sanata ve sanatçıya verdikleri öneme değinerek "Hepinizden, önümüzdeki yıl yine burada olmanızı ve bizi yalnız bırakmamanızı istıyonız" dedi Londra'da 5 kişiyi öldüren katil her hafta bir kişiyi öldüreceğini açıkladı Hoıııoseksüelleriıı ölüııı korkusıı Haber Merked - tngiltere po- lisi, bugüne kadar bcş homo- seksüeli öldürdüğü düşünülen katili anyor. Yetkılilere telefon eden katil, bundan böyle her hafta bir kişiyi öldüreceğini söyledi. Geçen üç ay içinde Londra'- da öldürülen dördü homosek- süel, beş kişinin, homoseksüel- leri hedef alan bir katilin kur- banlan olduğu düşünülüyor. Işlenen cinayetler araanda önemli benzerlikler var: Kur- banlann hepsi boğularak öldü- rülmüşlerdi ve evlerinde çıplak halde bulundular. Kurbanlar- dan üçü AIDS virüsü taşıyor- du. Kurbanlardan dördü homoseksüel barlanna ve pub- lanna düzenli olarak gidiyordu. Kurbanlann, sado-mazoşist eğilimli olduklan da tahmin ediliyor. Polisin cinayetleri birbirine bağlamasının bir diğer nedeni, olaylann ardından telefon eden birisinin, cinayetleri aynntıla- nyla anlatması oldu. Polis, ka- tifin kurbanlannı homoseksüel barlanndan aldığını, sonra bir- likte eve gittiklerini düşünüyor. Kurbanlann çoğu rastgele cin- sel ilişkilerde bulunuyordu. îlk kurban Peter VValker, ti- yatro yönetmeniydi. 8 martta Londra, Battersea'deki evinde tngfliz homoseksuelkr bariarda müşterilerini seçerken ölüm korkusunu da hissediyorlar. ölü bulundu. Walker'ın ölü- münden sonra 'Sun' gazetesini arayan birisi cinayetin sorum- luluğunu üstlenirken VValker'ın homoseksüel olduğunu söylü- yordu. 30 mayısta, 37 yaşındaki kütüphane memuru Christop- her Dunn'ın cesedi, \Villesden'- deki evinde arkadaşı tarafından bulundu. Polis, önce bunun bir kaza olduğunu düşündü. 4 haziranda Amerikalı satış müdürii Perry Floyd Bradley (35), Kensignton'dâki evinde ölü bulundu. Bradley'in homo- seksüel olduğuna dair bir kanıt olmamakla birlikte polis, öldü- rülüş biçiminin diğerlerine ben- zediğini söylüyor. Dördüncü kurban Andrew Coüier, (33) bir yaşhlar evinde çabşıyordu. 9 haziranda evinde ölü bulundu. Son kurbanın kimliği resmi olarak saptanmamakla birhk- te, adının Emmanuel Spiteri olduğu sanıbyor. Otuzlannda- ki Spiteri de boğularak öldürül- dü. Kurbanlardan üçünün AIDS virüsü taşıması, poliste katilin kendisinin de virüs taşı- dığı ve öç almaya calıştığı kuş- kusunu uyandırdı. Katil, ken- disine hastabğı bulaştırmış olan kişileri ziyaret ediyor olabilir. Alü yü önce, Londra homo- seksüel sado-mazoşist toplulu- ğunun dört üyesi, AIDS virüsü taşıyan Vlkhael Lupo tarafın- dan öldürülmüştü. Italya do- ğumlu homoseksüel Lupo, sado-mazoşist eğibrnler taşı- yordu. iki kişiyi de öldürmeye teşebbüs eden Lupo, polis tara- findan, homoseksüellerin gitti- ği yerlerden birinde yakalan- mıştı. Homoseksüeller ise ciddi bir panik yaşamıyor. örneğin, 27 yaşındaki Davkt H'ümot, rad- yoda katille ilgili uyarıyı dinle- dikten birkaç saat sonra, ho- moseksüel bannda tanıştığı John MacDonald isimlı bir Ka- nadab ile eve gitmiş. "Bu. yeni tanışüğım insanlar- la eve gitmekten alıkoyamaz" diyor Wilmot. Londra'ya iki haftabk bir ta- til için gelmiş olan John Mac- Donald da aynı derecede rahat: "Ben kendimi koruyabilirim. Benden daha in birisiyle asla eve gitmem." 'DAN HABERLER Şünümüz\merikan romanının en parlak yazan Paul Auster ŞANS MUZIGITürkçesi: Seçkin Selvi roman / 39.000 lira Gerilimle coşkuyu aynı anda yansıtan Şans Müziği, her türlü kötulüğe ve haksızlığa ugrarken, bunlann karşısında, bizim deyapabileceğimiz kücük, ama değerli şeylerin öykü- sü. Bu roman, Paul Auster'in, Amerika'nın en özgün ve şa- şırtıcı düş gücüne sahip yazarlarından biri olma yolundaki sotnut adımlanndan birisi. Onun, modern edebiyata yeni boyutlar eklemekle kalmayıp daha da önemlisi dünyaya da- ha geniş açılardan bakmamızı da saglayan gerçek bir dahi olduğunu söyleyenler de var. CAN YAYlNLARI'nda Paul Auster • AY SARAYl / ro/na* / 57.000 lira • YALNIZLIĞIN KEŞFİ / roman 139.000 lira • SON ŞEYLER ÜLKESİNDE / roman / 41.000 lira • LEVİATHAN/roman/(çevriliyor) CAN YAYINLARI/ BSbıâliCad. No. 19/2, 34410 Cağaloğlu, İstanbul CUMHURIYErTEN »KURLARA Ö2GEN ACAR Pul KoleksiyonuGertçliğimde pul koleksiyonu yapardım. 4 Ağustos 1958 devalüasyon kararı, pullarımın değerini yüzde 67 oranında düşürünce pul toplamayı bıraktım. Ancak bana gelen yerli ve yabanct mektupların üzerindeki damgalı pulları atmam. Pulları keserek büyükçe bir zarfta topla- rım. Zarf dolunca önüme çıkan ilk meraklı çocuğa bu pulları veririm. O gün bugündür de bu böyle sürer gider. Cumhuriyet'e Genel Yayın Yönetmeni olunca, posta trafiğim de arttı ve zarflar çok çabuk dolmaya başladı. Amerika'dan, Iskandinavya'ya; Yeni Zelanda'dan Italya'ya kadar geniş bir yelpaze içinde'gelen bu mek- tupların çoğunluğunu özellikle "protesto" mektupları oluşturuyor. Vluslararası Af' ve 'Helsinki Izleme Komitesı" gibi ör- gütlerin dünyanın dört bir köşesine yayılmış üyelerinin Türk Başbakam'na gönderdikleri bu mektuplarda ge- nellikle Türkiye'deki insan hakları ihlalleri protesto edi- lir. Üyeler, ayrıca Türkiye'de demokratikleşmenin bir an önce gerçekleştirilmesini isteyen bu mektupların birer fotokopisini de bilgi için Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni'ne gönderirler. • • • Tansu ÇJIIer'in başbakanlığa seçilmesi dış dünyada, özellikle Batı'da, Türkiye'nin görüntüsünde gerçekten çok önemli ve olumlu degişikliğe neden oldu. Gün geçmiyor ki yabancı gazete ve dergilerde Ata- türfc'ten bu yana Türkiye'de kadının rolü konusunda bir haber ya da yorum yayımlanmasın. özellikle Amerika'da 'Türkiye' dediğinizde 'Ortado- ğu\ 'Türk'dediğinizde 'Ortadoğulu'aklagelir. Çünkü Amerikalının gözünde deve heryerde devedir. Deve, Iran'da da, Suudi Arabistan'da da, Mısır'da da, Türkiye'de de devedir. Çiller'in (delegelerin yüzde 95'i erkek olan) DYP kong- resinde başkanlığa seçilmesi ve ardından başbakanlık koltuğuna oturması, Türkiye'yi ilginç bir kıyaslama nok- tasına getirmiştir. Çünkü Çiller, Batılının gözünde ne bir Saddam, ne bir Kaddafl, ne de bir Humeyni'dir Çiller her şeyden önce bir kadındır. Güzel bir kadındır. Batılı bir kadındır. Orta- doğulu Türkler bir kadını başbakan olarak seçerek önemli bir adım da atmışlardır. Çilier, Pakistan'ın Benazir Butto'sundan farklıdır. Çünkü Çiller 'laik'bir kadını simgelemektedir. Bu seçim Batı basını için bir 'haber'dh. Uğur Mumcu'nun öldürülmesinden sonra Türk halkı- nın laikiik konusunda gösterdiği azim, dünyada Tür- kiye'nin Ortadoğu'daki görüntüsünde bir başka olumlu havanın yaşanmasına neden olmuştu. Şimdi 'laik Çiller', bir kadın başbakan' olarak bu iki önemli avantajla görevine başlıyor. • • • ABD Dışişleri Bakanı Warren Chıistopher geçen haf- ta Ankara'daydı. Bu ziyaret hakkında Türk basınında ceşitli şeyler yazıldı. Ancak Türk basınına yansımayan en önemli noktayı, VVashington Post Gazetesi adına bu ziyareti izleyen muhabiri John M. Goshko Istanbul'dan bildirdi. Muhabirin haberindeki bu önemli nokta özetle şöyley- di: " •? ' f- 1 ^ ı "DışişleriBakanı Christopher, ABD 'nin Türkiye'ye ya-, pacağı ekonomik ve askeri yardımın Türkiye'de insan' haklarının gerçekleşmesine bağlı olduğunu, Türk hükü- metine bildirdi." Anımsanacağı üzere daha önce ABD, yardımı ceşitli tarihlerde ya Yunanistan ile ilişkilereya Kıbrıs sorununa ya da Ermeni tasarısına bağlamış ve işi çeşitli gerekce- lerte yokuşa sürmüştü. Anlaşılan artık başka bir gerekçe bulamayan VVas- hington şimdi 'insanhaklarıdosyası'm açıyor. • • • Çiller'in önündeki bu dik yokuşun Türkiye'deki 'insan hakları ihlali' olduğu anlaşılıyor. Christopher'in mesajı açıktır. Demokratikleşme ger- çekleşmedikçe, insan hakları ihlalleri önlenmedikçe ne Batı'dan yardım gelecektir, neözelleştirmeolabilecektir ve ne de Türkiye'nin dış görüntüsü değişecektir. Çiller'i 'işkenceye göz yuman, insan haklannı ihlal eden bir başbakan' olarak görmeyi düşünmüyoruz. Sa- yın Başbakan'a, dünyanın dört bir köşesinden gelen protesto mektuplarının oluşturduğu zengin pul koleksi- yonumuzu göstermeyi ise hiç istemiyoruz. Acaba yeni başbakanımız, özel kaleminden, her gün postadan çıkan 'insan hakları ihlalleri ile ilgili protesto mektuplarının sayısını' isteyebilecek mi? Çiller, özel kaleminden "Artık bu tür mektuplar gelmi- yor" yanıtını aldığı gün, başarılı bir başbakan olduğunu anlamakta gecikmeyecektir. Uğur Mumcu'nun disketlerindeki son araştırmasını 23 haziran çarşamba günü yayımlamaya başlıyoruz. Ge- çen hafta, dizinin 21 haziranda başlayacağını yazmış- tım. Bir teknik olaydan dolayı başlangıç tarihini 23 hazi- ran çarşambaya kaydırdık. Mumcu'nun son araştrması, bilgisayarındaki disket- lerinden aynen yayımlanacak. Ne bir sözcük eksik ne bir fazla... Bu dizinin ardından iki önemli yazı dizisi sırada bekli- yor. Son yıllarda Türkiye'yi etkileyen uluslararası iki önemli olay, Cumhuriyet için yazı dizisinedönüştürüldü. Gelecek hafta bunlann birincisi hakkında bilgi verece- ğim. Sağlıklı ve mutlu günler dileğiyle... Sarıyep Kültür Merkezi açıldı •Magazin/TV Servisi - Sanyer Belediyesi'nin, uzun hukuk savaşından sonra mülkiyetine geçirdiği Tarihi Horozogu Konağı, restore edildikten sonra, dün Kültür Merkezi olarak hizmete açıldı. 1870'li yıllarda konak olarak inşa edilen bina, cumhuriyetin ilanından sonra, Pertevniyal Ilkokulu.daha sonra da Halk Eğitim Merkezi olarak Sanyeriilere hizmet verdi. Şenlik kapsamında akşam daZiyaOnişStadı'nda gercekleştirilen ve Seda Sayan, Osman Yagmurdereli, Mahsun Kırmızıgül, Atilla Kıbçlar ile Sanyer Belediyesi TSM Korosu'nun verdiği konserlerkalababk bir topluluk Urafından izlendj. (Fotoğraf:İBRAHİM GÜNEL) TV'de Değjşikljk • ShowTV'de saat 23.00'ten itibaren Kn'stal Elrna ve Randy Crawford Konsen ekrana geleceğinden'Av Peşinde' adlı dizi yayımlanamayacaktır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle