Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAV'A CUMHURİYET 20 HAZİRAN1993 PAZAR
OLAYLAR VE GORUŞLER
RVT (radyove televizyon)Yasası.
Ikici RVT yasa tasansma göre, Türkiye'deki kamu ve özel
rad o ve televizyon. istasyon, kurum ve kuruluşlannı ve bu
kunm ve kuruluşlann yayınlannı. yasama erki yönlendirecek
ve pnetecektir.
MITİNERKSAN
Y
asama erkindekı iktı-
dar ve grubu bulunan
muhalefet partilerirun
temsildlerinden olu-
şan bir kurul, Türki>e
Cumhunyeti devleti
sinılan ıçinde bulunan: kamu \e
öze. radyo ve televizyon, istasyon.
kunm ve kuruluşlannı ve bu ıstas-
yor. kurum ve kuruluşlann yayınla-
nnı yasama erkinin yonlendirmesı-
ni « yönetmesini oluşturan ıkind
bır asa tasansı hazırladı.
Yeıi tasarı, özellikleri
\eni RVT yasa tasansı uyannca,
beşiyesi iktidar partisi ya da iktidar
panlerinin temsildlerinden oluşa-
cak dört üvesi yasama erkinde gru-
bu bulunan muhalefet partilerinin
tensilcilerinden oluşacak dokuz
üyeı bir kurul ya da yüksek kurul.
Türkiye'deki; kamu ve özel, radyo
ve :elevizyon, istasyon, kurum ve
kuruluşlannı ve bu istasyon, kurum
ve iuruluşlann yayınlannı yönlen-
direcek ve yönetecektir.
Bu yasal düzeneği (mekanızmayı)
saptayan hukuk felsefesine göre; ya-
sarna erki hem yasa yapacak, hem
yaptığı yasayı uygulayacak, hem bu
uygulamayı yönlendirecek ve yöne-
tecektir. Yasama erki yaptığı bu ya-
sayı, uygular, yönlendırir ve yönetir-
ken, RTV yasasının işleyışini sağla-
mak idn. yasama erkını temsil eden
dokuz kişilik kurula ya da yüksek
kurula bağlı olarak, yönetimsel (ida-
ri) ve yargısal (kazaı) nitelikte bir
kurum oluşturmak ve bu kurumu
yonetmek zorundadır. Yasama erkı-
nı temsil eden dokuz kişilik kurulun
ya da yüksek kurulun buyruğunda,
RVT yasasının işleyişini sağlayacak
olan bu yönetimsel ve yargısal nite-
liktekı kurum, yürütme ve yargı erki
kanşımı nitelikte bir kurum olacak-
tır.
Bilgilerimiz yanlış değilse, yeni
RVT yasa tasansı; aşağı yukan bu-
dur.
20 Şubat 1993 tarihli Cumhuriyet
gazetesınde yayımlanan "Radyo ve
Televizyon Yasası" başlıklı yaam-
da, bu yeni RVT yasa tasansını ha-
nrlayan kurulun o tarihte haarladı-
ğı birind RVT yasa tasansı idn şu
tanımlama vardı.
"RVT yasası: Türkiye Cumhuri-
yeti devleti sınırlan idndeki kamu ve
özel, radyo ve televizyon, istasyon.
kurum ve kuruluşlannı ve bu birim-
lerin kuruluş ve yayın düzeneğini,
siyasal yetkenin: Yetki, etki, bilgi. il-
gj, alanı ıle bağlantıh bir dokuda ve
siyasal yetkenin buyruğundaki "yü-
rütme" erki kapsamında: Yapı. yö-
netim, denetım, ışletme, parasal ve
teknolojik olarak düzenleyecek bir
yasadır."
Bu yasa tasansına göre: Türkiye'-
deki kamu ve özel radyo ve televız-
yon, istasyon, kurum ve kuruluşlan
ve bu kurum ve kuruluşlann yayın-
lan, siyasal yetkenin ve bu yetkenin
buyruğundaki yürütme erkinin yö-
netimi \e deneümi altmda olacaktı.
Binnd RVT yasa tasansında, ka-
mu radyo ve televizyon kurumunu
ilgilendiren bölümü yazımın sınırlan
dışında bırakıp, özel radyo ve tele-
vizyon kuruluşlannı \e bu kuruluş-
lann yayınlannı kapsayan yasa
bölümü idn, şu düşüncelerimı açık-
ladım:
"RVT yasasının özel radyo ve te-
levizyon kuruluşlannı ve bu kuru-
luşlann yayınlannı kapsayan yasa
bölümü: Siyasal yetkenin ve bu yet-
kenin buyruğundaki yürütme erki-
nin yetki ve etkı alanı dışında, yargıç
güvenceli bağımsız yargı önünde, sa-
vunma ve tartışma hakkı olan, yar-
gıtay ve karar düzeltmesi gibi yük-
sek yargı aşamalı bir yargı erki
kapsamında ve yargı erkinin uygula-
yacağı bir yasa bölümü olmahdır."
Yazımda, siyasal yetke ve bu yet-
kenin buyruğundaki yürütme erki
dışında, yargı erki kapsamında dü-
şünülmesı ve yapılması; bilimsel,
hukuksal, doğal ve zorunlu olan bi-
rinci RVT yasası ve bu yasanın yargı
erki içındeki edimi (fıiliyatı) ıçin ay-
nnülı bir uygulama ve çözüm öner-
dim.
Üstelik, bırind RVT yasa tasan-
sında, özel radyo ve televizyon ya-
ymlannın gözetim ve değerlendir-
mesini yapmak için oluşturulmş ve
siyasal yetkenin ve bu yetkenin buy-
ruğundaki yürütme erkinin yetkisi
ve etkisi altındaki kurullar ya da
yüksek kurullar, örtülü (gizlı, saklı.
mesture) sansür kurullandır diye
yazdım.
Yasama erkindeki iktidar ve gru-
bu bulunan muhalefet partilerinin
temsildlerinden oluşan kurul, altı
aydan bu yana birind ve ikind RVT
yasa tasansını yapmak ve yazmakla
uğraşıyor.
Bu altı ay içinde, Türkiye Cumhu-
riyeti devletının tüm yasalanndan
çok daha önemli olan bu RVT yasa-
sı konusunda, hiçbir düşünce yaa ve
demeç halinde yayımlanmadı. Hu-
kuk, şiyaset, ıletişim bilginleri sus-
kun. Özel radyo ve televizyon çevre-
lerinde yasanın niteliğine ilişkin hiç
ses yok. Düşünce ve yaratma özgür-
lüğünü, yasama, yürütme, yargı erk-
lerinin kesin sınırlannı. anayasa ve
birçok yasanın hukuksal yapısmın
çağdaş olmadığını günde üç kez ba-
ğıranlar derin bir sessizlik içinde. Bu
ahval ve şerait içinde, asayiş berke-
mal, herkes uykuda!..
Yasama erkinde RVT yasası üs-
tünde çahşan kurul, bir süre önce
ikind RVT yasa tasansını hazırladı.
Bu ikind RVT yasa tasansına gö-
re, Türkiye'deki; kamu ve özel, rad-
yo ve televizyon, istasyon, kurum ve
kuruluşlannı ve bu kurum ve kuru-
luşlann yayınlannı, yasama erki
yönlendirecek ve yönetecektir.Birin-
cı RVT yasa tasansına göre bu yön-
lendirme ve yönetmeyi siyasal yetke
yapacaktı. Binnci ve ikinci RVT ya-
sa tasanlan arasında büyük bir dü-
şünce değişimı olmuştur.
Bir kez daha uyarı...
Yasama. yürütme, yargı erkleri,
düşünsel ve ışlevsel nitelikleri değı-
şik, üç ayn olgudur. Yasalan yasa-
ma erki yapar. Yasalan yargı erki
uygular. Yasalan yürütme erki
edimler (fiili duruma getırir). Yasa-
ma, yürütme ve yargı erklennin
ödev ve görev sınırlannı zorlamak,
bilimsel ve hukuksal degildır. RVT
yasasınm; yasama erki. siyasal yet-
ke, yürütme erki dışında oluşturmak
zorunda olduğu yasal dizgenin (sis-
temin) uygulayıcısı, kesinlikle yargı
erki olmahdır.
Şimdilik salt siyasal amaçlı düşün-
celerle yapılan RVT yasasının bu
siyasal ortamında asıl düşünülmesı
zorunlu olan; ülke. ulus ve devletin
varhğıdır. 15 Arahk 1990 tarihli
Cumhunyet gazetesınde yayımla-
nan "Pandoranın Kutusu" başlıklı
yazımın. bu en önemli konuyu içe-
ren bir bölümünüyınelemek isterim:
"Pandoranın çağdaş kutusu tele-
vizyondur. Pandoranın çağdaş ku-
tusunun kapağı açılmıştır. Şimdi
yapılacak ış, kutudan iyiliklerin çık-
masını sağlamak ve kötülükleri ku-
tunun içinde tutmaktır.
Pandoranın çağdaş kutusunda
iyilikler ve kötülükler bır arada ve
eşit sayıda vardır. Pandoranın çağ-
daş kutusunda "hayr" ve "şer" eşit
ölçüde bulunur. Bu ıkı ayn nitelikte
ve birbınne karşıt olgulann kutudan
çıkma olanağı ve seçimi, Pandora-
nın çağdaş kutusu olan televizyonu
kullananın; aklına. bilgisine, düşün-
cesme, yeteneğine, yaratma gücüne.
amacına ilişkin bir kullanım düşün-
cesi ve işlevı sonucu gerçekleşir.
İnsanoğlunun bır anlamda bugü-
ne kadar yaptığı en tehlikelı sılah
olan televizyon; akıllı, bilgilı. düşün-
celi, kültürlü, yetenekli, yaratıa, es-
tetık ve etik (ahlak felsefesi) düşünce
dızgelen oluşmuş; ulusal, evrensel.
toplumsal ve laik bihnd var olan.
düşünce yapılan özerk, özgür ve ba-
ğımsız, ülke. ulus ve devlet sorumlu-
luğu eksiksiz ve ödünsüz ınsanlar-
dan kurulu bir kurum ve kuruluş
tarafından yönetilmezse, Pandora-
nın çağdaş İcutusunun yıkıci ve yok
edid etkılen, ülke, ulus ve devlet içın
giderek ve sonunda bır "yıkım" bır
"kıyamet" olur."
PENCERE
ARADA BİR
SULHİ DÖLEK
"Ajda Gerceği"
ABD'de bir sınır kliniğinin afazi koğuşu... Hastalar, Ak-
tör-Başkan Reagan'ın çok ciddi bir TV konuşmasıni izli-
yor ve her nedense çoğu gülmekten yerlere yatıyor...
Afazi, beyindeki bir hasardan kaynaklanan ve insantn
sözcükleri sözcük olarak anlayabilmesini engelleyen
bir hastalık. Buna tutulanlar, karşılarındakının söylemek
istediğini, ancak ses tonundan ya da sözcüklere eşlik
eden doğal mimikvejestlerden "sezinliyorlar." Bırçoğu
da, bu yardımcı ışaretlere aşırı bır duyarlılık geliştıriyor.
Sözcükleri anlamayan ve dolayısıyla da etkısinde kal-
• mayan afazi hastaları, Reagan'ın sesindeki sahte tonu,
yüzündeki abartılı ciddilikve yapay sırttış maskelerini
yutmuyorlar. Görüp algılayabıldiklerini saçma ve tutar-
sız bulduklan için de, tepine tepine gülüyorlar. Aldatıl-
maya hazır "normal" izleyiciler ıse, gidip Reagan'a oy
veriyor
insan, konuşan ve dolayısıyla yalan söyleyen bir hay-
van... Çağımız ne kadar "bilişim" çağıysa, o kadar da
"yaıanlaşım" çağı... Belki de aldatmacalara kurban git-
memenin bir çaresi, beyin hasarlı olmaktır Sözünü etti-
ğim afazi hastalarına, cumhurbaşkanı adayımız (*) De-
mirel'in ya da rahmetli Cumhurbaşkanı özal'ın videoya
çekilmiş konuşmaları dinletilse, farklı birtepki verecek-
lerini sanır mısınız?
Bunlar, toplumumuzun doruğuna çıkmış kişiler. Yine
tepelerde dolaşan başkalarını düşünelim. Gazetelerde,
önüne geleni öperken ve gevrek kahkahalar atarken çe-
kilmiş resimleri çıkan CavitÇağlar'm ya da asık yüzlülük
imgesinden sıyrılabilmek kaygısıyla TV kameralarına
sık sık ve mekanik biçimde dişlerini gösteren Mesut Yıl-
maz'ın içtenliğini degerlendirebilmek için insanın bey-
ninde hasar olması bile gereksiz.
Hadi yalancı demeyelim, ıkiyüzlü politikacılann olma-
dığı bir çağ ya da ülke bilmiyoruz. Nevar ki, özellikle son
on beş yıldır, farklı bir "gerçeklik" anlayışı, politikacı de-
meçlerinden sokaklara taşarak ticaret dünyamızı, çalış-
ma hayatımızı, toplumsal ilışkilerimizi etkiliyor. En yakı-
nımızdakilere bile kuşkuyla bakar olduk. Çağ atlayalım
derken, dürüstlük gibi temel bir erdemin üstünden atla-
dık adeta Küçüklü büyüklü çıkarlar için çoğumuz yalan-
lara başvuruyoruz. Yalanlarımızın yüzümüze vurulma-
sından neden utanç duyalım? Büyük olasılıkla karşımız-
daki de yalancmın tekidir!
Doğruluğun "moda" olabilmesi için, bize güvenilir
dallar gerekli. Neye, nasıl tutunacağız?.. Tarafsız ve öz-
gür basına mı?.. Bu satırların yazarı, her gün üç ya da
dört gazete okumakgibi birçılgınlığın tutsağı. Dört gaze-
teyi yan yana koyduğunuzda bunların dört ayn ülkede
yayımlandığını sanıyorsunuz. Aynı gazetenin art arda
dört sayısına baktığmızda da yine benzer bir şaşkınlığa
kapılıyorsunuz. Bırakıntarihi, birkaç günlükgeçmiş bile,
size korkunç bir bilim kurgu yapıtının içinde yaşadığınız
izlenimini verircesine her gün yeniden yazılıyor. Resmi
ve özel televizyonların haber bültenlerıni art arda izledi-
ğinizde, filin başka başka yerlerini tutan o ünlü körler
gibi, bütününü bir türlü kavrayamadığınız bir gerçeğin
başka başka -ve birbirinden güvenilmez- yüzleriyle kar-
şılaşıyorsunuz. Kim, ne zaman ve neyi, hangi çıkarlar
uğruna yazıp söylüyor, kestirerniyorsunuz.
Yaşlanmak bilmeyen süperstarımız Ajda Pekkan,
"Beni arayın", diyor 900'lü telefon reklamında. "Ajda
Gerçeği'ni bir de benden dinleyin."
Ajda Gerçeği'ne itirazımız yok, ama başka gerçeklere
de gereksinimimiz var. Sırf para kazanmak, köşe dön-
mek ve bu uğurda birbirimizin gözunü oymak yerine;
üreten, mutlu yaşayan ve başkalarını düşünen bireyler
olabilmemiz için örvce, yaşadığımız toplumsal parano-
yadan kurtulmamız gerekiyor. Bunun yolu da, bir çıkış
noktası, güvenilir bir başlangıç bulmaktan geçiyor.
Elle tutabileceğimiz -ve silikonsuz olduğundan kuşku
duymayacağımız- somut gerçeklere gereksinimimiz
şimdi her zamankinden daha büyük.
(*) Bu yazı yazıldığında henüz adaydı.
TEMIZLIGIN YENİ GUCU
ARÇEÜK MITE-BUSTER
Mile'lor... Çoğumuz/^variıklanndan ha
Oyta, 961le görülm«yen bu dâvatsiz
iel«r.~ Allerji, katşıntı, nefes ^arlığı
sy kolay yok olmuyorlar. f
Anjiyo
Laboratuvarınuz
Türk
Kalp
Vakfı
En kısa zaman, En uygun şartlar, en sağlıklı sonuç
T»l. 275 12 44/45 - 248 5S 66 - Fax : 266 47 12
Adres: 19 Mayıs Cad. No. 8, Şışlı, İSTANBUL
Profesyonel Kkne ve
Neye Bağlanır?..
DYP Genel Kongresı'nde bir konuşma yapacaksın.
Dinleyiciler iki bölük. Birincisi salondaki 1169 delege.
İkinci bölüm tribünlerdeki dinleyiciler. Eğilimleri ne? Bir
araştırma konusu. Sonra beyaz bir kâğıt alırsın, dün-
bugün-yarın üçlemesi üzerine nırengı noktalarını sap-
tarsın:
Demokrat Parti..
Adalet Partisi..
DYP...
Bu kurumları simgeleyen adları da eklemek gereki-
yor, kimdir bunlar:
Celal Bayar..
Menderes..
Demirel...
Kurumlar ve kişiler böyle saptandiktan sonradinleyıci
kitlenin bağlandığı, hoşlandığı, şartlandığı kavramları
birbiri ardına saymakta yarar var:
Millıyetçilik..
Ezan..
Kur'an..
Bayrak...
Toplam çizgisini çekersin, geçmişte çekilen eziyetleri
geleceğin umuduyla bir potada karıştırıp sevgi, saygı,
bütünlük üzenne çeşıtlemeleri de unutmazsın, DYP Ge-
nel Kongresı'nde yapacağın konuşma metni ortaya çı-
kar.
Bir profesyonel politikacı böyle çalışır, Tansu Çiller'in
yaptığı da budur
•
Çiller milliyetçi mi? Müslümanlığının gradosu ne?
Kur'an ya da bayrak için ne düşünüyor? Ezan, Tansu
Hanım'ın yaşamında ne anlam taşıyor? Bunların hiçbiri
önemli değil; çağımızda politikacı mesleğinin gereğini
yerine getiriyor; temel hedefe varmak için bütün moral
değerler birer yapı taşıdır, kullanılır;tümüde ancak sıra-
dan insanların inandığı ve bağlandığı bırer araç sayılır.
Politikacı içın Fransa'da üç renklı bayrak, isa, Meryem,
kilise neyse; bir islam toplumunda Müslümanlık üzerine
çeşitleme de odur.
Peki. temel sorun ne?
Temel sorun "iktidar"d\r.
Polıtikacıyı ıktıdara taşıyacak araçların kullanılması
her toplumda renk değıştirır. Piyasa ekonomisiyle bü
tünleşen yerkürenin çeşıtli
ülkelerinde sınır ötesi alış-
verişlerın mekanizmalarını
bilen işadamı, politikacı, yö-
netici, artık halk kıtlelerini
yönlendiren inançlara çok
yukarıdan bakıyor.
Alman imparatoru Wil-
helm'in fesli fotoğrafı Tür-
kiye'deki dergilerde yayım-
lanınca, halk arasında bir
söylentı ağızdan ağıza yay-
gınlaşmıştı:
- Wilhelm Müsluman ol-
muş..
Emperyalizm, bilinçsiz
halklarla oynar, metropol-
lerdeki halkı da yönetir; 21'-
inci yüzyıla yaklaşırken bu
tş artık uzmanlığa dönüştü. '
Tetevizyonlu Türkiye'de
bundan sonra politikacı ku-
şakları tam profesyonel ola-
cak, Amerika'daki gibi çe-
kirdekten yetişecekler,
medya ürününe dönüşe-
cekler...
Bir gazetecı, Bayan Çil-
ler'e inançları, duyguları,
eğilimleri konusunda boşu-
na soru sormasın; çünkü
yanıtlar, bir profesyonelin
türetimi olacaktır; yeryü-
zünde içtenliğin enayilik
sayıldığı bir dönem başladı.
inançlar artık "fakirlere
mahsus"lur.
Siyasetin altyapısını, ser-
best ticaret, piyasa ekono-
misi, borsa, banka, ulusla-
rarası yatırım ve parasal
iktidar oluşturuyor. 19'uncu
yüzyılda da böyleydi; ama,
o dönemde politikayı bu-
günkü kadar halka indirme-
mişlerdi; gunümüzde daha
demokratik sayılan bir or-
tamda oyun sürüyor; halkı
yönlendirmek için kullanı-
lan medyaya halkın inanç-
ları sermaye oluşturuyor.
•
Çiller başarı kazanacak
mı?
Çıkış başarılı..
Ama yaşını mı saklıyor?
ABD vatandaşı mı? Mal var-
lığı gayri meşru mu? Dosya-
ları kabarık mı? Önceden
bugünü düşünemediği için
geçmişinde ihtiyatsız dav-
ranmışolabilir.
Sıyasette acıma yoktur,
hasımları hazırlanıyorlar.
yüluek teknola{Uiyle gfçlü <l«ktrik
üreten ArçeliV, şimdi bu sorunu kökun
Yeni Arçelik Mbİ-BtMter, 1300 w«tt'a ulafin
ii# gücCyle hem her yüzeyi tertemiz
z
sdArler, her
tyor ve ko-
süfeCrgeler
n fSzüyor.
^
^ m ';*• "»
i, hem de göıle görülmeyert nîbe'ları çeker ve ötel \
bölm«sinde yok eder. 360° dönebilen hortu^uı, her yûzey
çin *xel aksesuarionyla tüm evin temizliğini yeter. '
t, çok kulWM$lıdırl Eiden kumanda özeUiğiyl* eğsl-
gerek bırakmadan kuflorıılır. işini bitirin<«d| ÖZVJB
iu«or atkıfiyla park oderl * *
Yer kaptamaz.
Mite-Buster« Temizliğin yeni gücü!
thUn kumanda 6l«Hiğlyl. tat
yüxmyl»r* g&rm «^Hmcdan ayar
yapm« l«nlc«nt
ŞtŞLt3.ASLt\T:
HLTCUK
HÂKİMLİĞ^NDEN
Davaa Mahye Hazınesı adına ts-
tanbul Muhakemat Müdûrluğü \ckih
tarafından açılan gaıplık davası neüce-
sınde.
Mahkcmemızce 24 2 1993 tanh
1989 1228esas. 1993 102sayılıkararla
Yunan tebalı Istefo oğlu Pavh Vara-
polo'nun MK'nln 31 maddea uyann-
ca gaıpbğıne. MK'nın 530 maddes
uyannca Şışb-Bozkurt Mah 21S paf-
ta, 1307 ada. 42 parsel sayılı 51 66 m1
mesahalı ahşap evın 1 2 hısscsı Je Pavlı
V arapolo adına ka> ıtlı tüm gaynmen-
kul ve menkullenn Hazıneye devır ve
tesahne karar venlmıştır tlan olunur
12.5 1993
Basm 32289
YAZARLARIN EVİ
Osmanbey
MEYHANEMİ2DE
Perşembe, Cuma,
Cumartesi
BARBAROS ERKOSE
ve SAZ ARKADAŞLARI
Rez. 246 44 18