27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 HAZİRAN1993 PAZAR 10 PAZAR KONUKLARI Güneş, adamıöylebirçarpar MSUNUŞ: Yazsıcaklarıbastırdı. Sıcaklarlabirlikte canlıların, özellikle de insanlann vücut ritimlerinde değişiklikler olmaya başladı. Hava sıcakhğı yükseldikçe bol kaloriliyiyecekleryerine içimiz daha çok sıvı besinler, içecekler, meyveler istiyor. Daha az aktiviteye karşıhk kendimizi dahayorgun hissediyoruz. Güneş altında biraz rahatsızhklarıgeçirmiş hastalar var. Onlar sıcaklarda ne sporyaparsakkan adeta beynimize sıçrıyor\ Alkollü yapmalı, nasıldavranmalı, nasılbeslenmeli?Aklımıza içecekler aldığımız zaman bunlardan, serin havalarda takılanbu sonıları, metabolizma ve endokrinoloji uzmanı içîiğimiz kadar keyifalmıyoruz. Bütün bu söylediklerimiz, Prof. Üstün Korugan ve kardiyoloji uzmanı Dr. Oryal sağlıkh, normalbir insan içingeçerli. Bir de koronerkalp Gökdemir 'e sorduk. Söyleşi Leyla Tavşanoğlu Konuklar Ustün Korugan Endokrinoloji uzmanı Oryal Gökdemir Kardiyoloji uzmanı Prof. Dr. Üstün Korugan 1940 Ağrı doğumlu. Babasının subay olması nedeniyle Anadolu'nun birçok yerinde bulundu. Ortaöğrenimini Çanakkale'de tamamladı. Çanakkale'de yerleşmiş bir FransızöğretmendenFransızcaderslerialdı. İÜ Tıp Fakültesi'nibitirdi. Ancak tıpeği- timine, tiyatro yapmak istediği için iki-üç yülığma ara verdi. Sonunda yine de doktorluk mesleğiniseçti. Vniversitede akademik kariyer yaptı. 1982'deprofesör oldu. 1983'te 1402 sayılı yasaya mûhcdefetten üniversite öğretim üyeliğine son verildi. 1990 yılında Danıştay karanyla üniversiteye döndü. İç hastalıklarmın yanı sıra endokrinoloji, hormon hastalıkları uzmanı. ıcak hava insan sağhğvu nasd etkiler? KORUGAN - tnsanın değtşik biyolojik ritmi vardır. Birincisi kardiyal ntimdır. Bütün gün için- de değişir. Sabah kalktığmda hormonal, metabo- lik aküvitesı başkadır, akşam başkadır. Buna 'sir- kadiyen ritim" dıyoruz. Ultradiyal ritim vardır ki bu her an değişir. Bir de ınfradiyal ritim vardır. Bu da mevsimlerle değişir. Yani kışa ve yaza girerken hormonal ve metabolik davranışlar dalgalanma- lar gösterir. Bu dalgalanmalarla insan vücudu ida- re edilir. Bu ritmin çok abarülmışı hayvanlarda kış uykusu biçiminde görülür. Işık, sıcaklık, nem, hep bu ritmi etkiler. Insanlar soğuk bir mevsımden sıcak bir mevsi- me girerken hep bu nedenle zorlanırlar, bir adaptasyon değişimi geçirirler. Ve burada ısı değişimi kesinlikle insanı etkiler. Şöyte bir örnek verebiliriz: Ban insanlar kışın çok obur, çok iş- tahlı, ılkbaharla birlikte de güneş ışığının etkisi artınca iştahlannı daha kolay dengelerler: daha canh, daha keyıfli, daha az depresif olurlar. Oysa kış aylannda daha fazla depresiftirler. Buna 'kış dep- resyonu* deniliyor. Bu, bazı insanlan daha fazla, bazılannı daha az etkılıyor, bir kısmını da hatta hiç etkılemiyor. Mevsim değişimi, örne- ğin iştah üzerinde böyle ^ıreâci yapabüiyor. - Sıcaklardan korun- mak için ne yapmah? KORUGAN - tnsan vücudu, havalann ıa- nmasıyla birlikte birden- bire su ve tuz kaybetme- ye başlar. Bu su ve tuz kaybmın hemen denge- lenmesi lazım. Hemen dengelemesi için de vû- cudundaki tuzu ve suyu koruyan hormon sis- temlerinı çalıştınyor. Tuzu korurken bu kez ister istemez biraz potas- yum kaybedıyor. Bu po- tasyum kaybı hemen yorgunluğa yol açıyor. Bu nedenle de insanlar bu mevsimde yorgun- hıktan, halsizükten şika- yet ederler. Peki, potasyum kaybuu telafi için ne yapdmah? KORUGAN - İçinde potasyumu bol olan yi- yecekler yemekte yarar var. Örneğin kayısı, pa- tates... - Tuz almah muhrlar? KORUGAN - Hayır, çünkü zaten vücut tuzu tutmaya çalışıyor. Belki tansiyonu düşmeye yatkın ya da düşük olan- lar bu olaydan çok daha fazla etkilenırler. Bu ne- denk onlar yiyeceklerini bvraz daha fazla tuzluyi- yebilirler. - Yaz sıcaklannda tuz- lu ayran içmenin yararh oiduğu haik arasında yayguuttr. Bu doğru mu? KORUGAN - Bu, yüksek tansiyonlular için tehlıkeli. Yüksek tansiyonlular sıcakta fazla dolaşmamabdırlar. Tansıyonlan büsbütün yükselir. Çünkü zaten vücutta tuzu tutmaya çalışan mekanizma aynı zamanda tansiyonu da yükseltmektedir. Ama tansiyonu düşmeye yatkm olanlann tuz ve potasyum almalannda yarar vardır. Bun- îar için dolayısıyla tuzlu ayran da yararbdır. - Yaz sıcaklannda beslenme konusunda nelere £kkat etmeti? KORUGAN - İnsan vücudu zaten bu konuda kendi kendine bir şeyler söyler. Sıcakta insan çok kalori üreten yiyeceklerden uzak- laşır. Yani ağır karbonhidratlı, yağlı yiyecekler istemez. Bir kere, sıcakta alkol alınmamaiı. Oğle sıcağında buz gibi bir bira icmek aslmda doğru bir şey değil. Alkol vücuttaki laktik asit birikimini, elektrolit kaybını hızlandırabilir; aşın bir yorgunluk yaratabilir. Alkol, gramında yedi kalori bulunan bir maddedir ve yüksek kalori gerektirir. O yüksek kalori üretiminin sonucunda da tuz ve su kaybına neden olabilir. Ashnda bence Osmanlı'nın 'vakt-i kerahat' sözü çok güzeldir. Çünkü güneş batacak, hava serinleyecek, yumuşayacak, ondan sonra içki içilecek. - Ama Güneydoğu Anadobt'dayaz sıcağında haik aah, yağh lah- macunlan, yağh kâfteleri yediği gibigûneşin ahmda rakı da içiyor. Bu nasd oluyor? KORUGAN - Herhalde o yörenin insanının iştahı iyi değil. Sıcak iştahı keser. Demek kd o yöre insanı iştahı açılsın diye çok aah yiyeceklere yöneliyor. Çünkü aa iştah acar. Ama o sıcakta rakı içmenin bir alemi yok. Demek Osmanlı oralan pek etkileye- memiş ki "vakt-i kerahat'i bilmiyorlar. Ben yıllar önce Saroz'da bazı insanlar görmüştüm. Allahm güneşi plajda tepelerindeyken hem bowlıng oynuyorlar hem de viski iciyorlardı. Bu öldürücü etki yapabıhr; su kaybını, laktik asit birikimini, enerji ka\bını arttınr ve çok güzel öldürücü bir etki yapar. İnsanlar bu nedenle yazın az yağb, düşük karbonhidratlı, hafif yiyecekler seçmeliler. Sıcaktasoğuk biraiçmeyin W Güneşlenmeninartıkzararlan var. Çok garip güneş alerjileri gördüm, adeta yanıklar vardı. Vitamin, mineral tuzlan almalılar. Daha çok, bol meyve yiyebilir- ler. Kaybettikleri suyu yerine koyrnak için bol sulu yiyeceklere yö- nelebilirler. Ama asla yüksek enerjili, karbonhidratlı yiyecekler ye- memelidirler. - Sıcak havalar insanlann cinselfaatiyetlerini nasıletkiler? KORUGAN - Ömer Seyfettin'in güzel bir öyküsü vardır. Onu anlatayım. Ömer Seyfettin'in Camsap adb yaşlı bir dostu vardır. Bir garden partide kendisine uzaktan bakan bir çift yeşil gözün sih- rine kapılır. Olay sıcak bir ortamda gehşirken Ömer Seyfettin yaşlı dostunu kaptığı gibi Kjrecbumu'na götürür. Kireçburnu'na daha bahar gelmemiş. Yaşb dostun dizleri üşüyor. Bunun üzerine Ömer Seyfettin onun dizlerine battaniye örtüyor. Yaşb dostu ütremekten ve azan romatızmalannın ağnsından yeşil gözlenn sihrini unutu- yor. Gerçekten baharın, doğadaki uyanış gibi insanı etkilediğı söy- lenebilir. Her ne kadar insanın cinsel yaşamı kedilerin ve köpekle- rinki gibi uzun sikluslara bağlı değilse de baharda bir aktıvasyon canlanması oluyor. Bunun ben bizzat hormonlar üzerinden oldu- ğunu düşünmüyorum. Bu, insan beynindeki nörotransmital denı- len iletimı sağlayan maddelerde meydana gelen değışiklikle oluyor. ömeğin kışın daha az güneş varken insan beynindeki 'melatonin' adı verilen madde yük- sektir ve "melatonın' in- sanda depresyon ya- ratır. Ve bugün melato- nini yüksek insanlan te- davide güneş ışığı kul- lanıyorlar. Güneş ışığı tedavisiyle bu insan- lann birdenbire can- landıklan, depresyo- nun ortadan kalktığı görülüyor. Bahar da öncelikle bütün insan- larda bu etkiyi yapıyor. - Yani bu görüşten yola çıkarak intihar va- kalan ve alkoa'zmin Ku- zey ûlkelerinde çok yaygın obnasvun yanı sıra cinselyasaımn da iyi obruuhğı söylenebitir nül KORUGAN. Kuzey ûlkelerinde insanlar hep kendilerini cinselli- ğe zorluyorlar gibi gel- miştir bana. Bir Akde- niz ülkesınde cinsellik kendi doğalUğı ve akıcılığı içındedir. Ge- çen yıl Georges Mous- takı'nin şarkısındaki bir cümle aküma takıldı. Cümle şöyleydr "Güneş altında, çıplak, yasak bir meyve gjbı duran kadın."Bakıştakı güzelliğe bakın. Bunu hiçbir Kuzeyli duya- maz. Akdeniz bölgesin- de her şey kendi doğal akıcılığı içindedir. Seks araçlanm, gnıp seksi ya da insanlan sekse sü- rüklemeyı hiçbır Akde- niz ülkesi icat etmemiş- tir.Oysa Kuzeyli uyan- lamadığı için durma- dan uyarıa şeyler ıcat ediyor.ABD'de bir çab- şma yapmışlar ve şöyle bir sonuç almışlar: ABD'nin güneşi daha az gören bölgelerinde depresif ve şişman insan sayısı, güneşi daha çok gören yörelerindekilere kıyasla çok daha faz- laymış. Bu araştı- rmanın sonuçlan Saentifıc American dergisinin 1990 ya da 1991 sayılanndan birindeçıktı. Kış depresyonuyla ilgilı olarak Kaptan Scott, kutba yaklaşırken defterine şöyle bir not düşmüş: "Güneş kayboldukça, kış bastırdıkça, kutba yaklaştıkça adamlanm daha depresif, daha obur ve daha kavgacı oldular." - Güneşknme eskiden yararh diye biUnirdi. ŞimtH, ozon deh'ğinin ortaya çıkanlmasıyla hala öyle nû? KORUGAN- Güneşlenmenin artık zararlan var. Bu yıl insanlar- da çok garip güneş alerjileri gördüm. Derilerinin üzerinde adeta yaniklar tespit ettim. Birçok hastam bundan yakınıyordu. Bir de güneş altında yatmak vücuda çok fazla su kaybettiriyor. Bence in- sanlar güneşte yatmaktan çok mayolannı giyip güneş altında gez- meliler. - Sıcak havalarda nastlgiyûvneB? KORUGAN- Çölde yaşayan Araplar yüzlerine bez sarar. Bunu, kum fırtınasından korunmaic, bir de yüzünü sıcak havayla temas- tan korumak için yapar. Bu şekilde adeta kendini termos gibi tutu- yor. Bu bez ince bir yünden. Termos etkisini sağlayan da bu ince yün. tnce bir yünden tene giyilecek bir fanilanın her şeyden daha serin tuttuğu söylenir. Yün kışın sıcak, yazın serin tutan bir nesne- dir. Bir konfeksiyoncu dostumdan yazlık, çok ince yünlü bir kos- tüm ahmştım onun tavsiyesiyle. Bana, "Bütün diğer giysilerinden çok daha serin tutacak. Giy, görürsün" demişti. Gerçekten de gi- yince diğer giysilerimden daha serin tuttuğunu fark ettim. İnsanlar fazla terletecek ya da aşın ısı kaybına neden olacak şekilde giyinme- mebdirler. Tene ince, hafif bir fanila giyibnesini öğütleyebib'rim. Bunun t ımacı teri çckmcsi için. Bu giyilmeyince daha fazla ısı kay- bedcbıbvor.Bir de >aşb ve çocuklar var. Yaşlılar ne olursa olsun üşürler. Ama üşüseler bile kabn giyecekler giymesınler. • Dr. Oryal Gökdemir 7940 yılında Fethiye'de doğdu. İlk ve ortaöğrenimini İstanbul'da tamamladı. 1964 yılında İstanbul Tıp Fakültesi'nden mezun oldu. Bitlisyöresinde 3 yıl zorunlu hizmet için bulundu. Ege Üniversitesi'nde iç hastalıkları, Hacettepe Vniyersitesi'nde kardi- yoloji ihtisasıyaptı. Koroner anjiografikonusunda Amerîka Birleşik Devletleri'nde eğitim gördü. Bir süre İstanbul Göğüs Cer- rahi Merkezi 'nde çalıstı. 12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra görevinden uzaklaştırüdı. Halen Erenköy 'deki muayenehane- sinde ve İstanbul Amerikan Bristol Hastanesi'nde çalışıyor. az sıcakları kalp hastalanıu nasıl etkitiyor? GÖKDEMİR - Sıcak özellikle, kan dolaşım hızını ve miktannı arttırarak dolayısıyla. kalbin işını, yükünü arttırarak etkili oluyor. Yani kalp hastalığj olsun ya da olmasın bir noktadan sonra olumsuz yönde bir etken. Bu yüzden*özelhkle koroner kalp hastalan. yüksek tansiyonlular, aşın sıcaklarda dış ortamda daha dikkatlı ol- malıdır. Bedensel ctkinliklerini olabıldiğınce aza indirmelidir. Aynca terleme de basit bir su kaybı değildir. Suyun yanı sıra elektrolit dediğirruz sodyum, potas- yum gjbi maddelerin kaybına da yol açar. Bu hastalar zaten za- man zaman bu maddeleri de altıran ıdrar söktürücüler kullanı- yor olabilir. Bu açıdan belki takviye edilmeleri gerekebilir. Ya da ilaçlann azaltılması.hekımkontrolünde yeniden düzenlen- mesi gerekebibr. Bunlar tabiı ki hekimıyle yapacağı işbırhğı so- nucunda venlecek kciddi kararlardır. - Alkol almalan doğru mu? GÖKDEMİR - Biz kalp hastalannda al- kolü sigara gıbı kesin yasaklamıyomz. Dü- şük miktarda alkolün yaran bile var. Yaz mevsiminde, akşam serinliğinde bir tek iç- kinın zaran olmasa gerekir. Burada ölçü, 1 şişe bıra, bir bardak şarap veya l tek rakı, vıskı. votka türii yük- sek dereceb alkoldür. Daha fazlası, sıcağın da yaptığı gibi, da- marîan genışleterek dolaşım hacmıni gö- receb' olarak arttıran ve o nedenle kalbin yükünü fazlalaştıran bir etken oiduğu için uygtın bulunmuyor. Daha fazla içilirse ne olur derseniz, mutla- ka yaşamsal bir risk getirmeyebilir. ama yanbştır işte. - Böyle bir hasta sıcak havalarda nasıl beslenmeli? GÖKDEMİR Beslenmenin kurallan bu hastalarda tek başına sıcakla ilgili değil. Zaten hasta olup olmamak da önemli bir ayncalık getirmiyor. Orneğin bizim evimize hiç kırmızı et girmiyor. Hiçbir şekilde zeytin- yağj dışında yağ kul- lanrmyoruz. Bu kural 10-12 yaş grubundan sonra hep aynı. Bunu şunun için belirtiyorum. Özellik- le hastalann mazereti şudur: Doktor bey evimizde çocuklar var. Onlar için de bu yiyecekleri almayacak mıyız? Evet öyle. Protein olarak beyaz tavuk eti ve balığı tercih ediyoruz. Bunun dışında sebze ve salata ağırhklı bir beslenme rejimi olmah. Her şey kilo almayacak, kalorisi yüksek olmaya- cak şekilde ayarlanmab. Burada bir noktaya dikkat çekmek istiyorum. Son zamanlar- da zayıflama merkezlen çok yaygınlaştı. Gerçekten bu işi bir kısmı çok fıyakah şekilde sunuyor. Ama diyet listesine baktığınız zaman yumurta, ızgara köfte, biftek bulunduğunu görüyorsunuz. Diyetin amacı bilinçsiz bir estetik açıdan olmamalı. Kolesterol, damar sertliği, koroner kalp hastalığı gibi kavramlan yok sayamazsınız. Derdimiz sadece zayıflamak değil, aynı zamanda kolesterol açısından dikkatli beslenmektir. Tabii bunlan yaparken has- tayı, olaya sıcak bakması için psikolojik açıdan hazırlamalı- sınız. Yoksa ona bir sürü yasaklar listesi verdiğiniz zaman dın- lemez. Bu, bir eğitimden sonra geçerli olabilir. Cinsellik gözde büyütülüyor Aksi halde birilerinin şunu yeme bunu ye. şöyle yazıldı böyle çizildi demesinin yaran olmaz. Aynca unutmayınız ki parla- mentosunun tavanında ciğköfte lekeleri duran bir ülkede yaşı- yoruz. - Bu hasiaların sıcaklarda cinsetlikleri nasıl etkilenir? GÖKDEMİR - Cinsellik biraz gözde büyütülüyor. Ashnda kalp açısından bir cinsel ilişkinin getirdiği arü yük, günlük ya- şamla örneklenecek olursa, bir iki kat merdivan çıkmakla eşde- ğerdedir. Zaten evliliklerde belb' bir süre sonra aşın heyecan kal- mayacağı için bu ciddi bir sorun ohnasa gerekir. - Ama diyetim ki bu adanun bir de sevgiUsi var... GÖKDEMİR - O zaman ış biraz değışiyor. Gizlib'k ve yasak aşk ilişkileri elbette heyecanı arttıran bir etken. Ama en olmadık koşullarda. en oimadık riskleri deneme gibi bir serüvenciliğı yoksa bunu pek dert etmesine gerek yok. Kaldı ki bir süre sonra bu ılışkıde de heyecan unsuru azalacakür. Çalışma koşulu değil, stres önemli - Ağır koşullar ahmda, çok stresb' çahşan bir kalp hastasuu ele alaüm. Bu çahsma koşuUannda sıcaklar onu nasıl etkiler? GÖKDEMİR - Siz kımden yanasınız Leyla Hanım? Şaka bir yana, ağır koşullar, tabii çok tanıma açık. Yapılan bir hesaba göre günde sekiz saat masa başı çalışan bir kafa emekçısi günde sekiz saat kazma salla- yan bir kol emekçisin- den daha fazla enerji harcar. Bunun yanı sıra yönetici konu- mundakı bir kişiyi ku- tuplara da götürseniz zaten işi çok ağır. Sıcak olsun olmasın ne fark eder... Yaşadığı stres önemli. Bırakınız iş so- rumlulugunu, sadece trafık bile bugün çok önemli bir etken sayıb- yor. - By pass ameEyatı geçirmiş bir hastayt sıcak hava nasıl etkiler? GÖKDEMİR - By pass endikasyonlan bugün çok iyi bilini- yor. Yani hangi hasta- ya by pass yaparsanız hastanın yaşam süresi- nı uzatırsınız, hangi- sinde bir şey değişmez. bu artık çok iyi bilini- yor. Dolayısıyla, doğru karar verürniş bir kim- se iyi bir yerde iyi bir elde by pass olmuşsa, olmayana göre avantaj sağlamış demektir. Ama her şeye karşın bu hasta apandisiti, ül- seri. safra kesesi alınmış bir hasta gibi değildiı. Bu, farklı bir ameliyat. Sizden bir şey çıkanlmıyor. Size bır şey takıh- yor. Takılamn iyi ca- Uşması söz konusu. Yani masadan sağ- salim kalkmak yetmi- yor. Yani, 'by pass'lı dahi olsanız siz hala bir koroner hastasısınız. Dolayısıyla her sağlık önlemi sizin için de söz konusu. Ve sıcağın ris- Yazakşambir tekatabilirsiniz Kontrol her zaman gerekli, ama bunun sıcakla ilgisi yok. Sağlamın diye her şeyi yapamazsınız. ki herkese neyse size de o. - Böyle bir kalp hastasırnn yaz aylannda ve özellikle de yaz sı- caklannda normal zamanlara kıyasla daha sık doktor kontrobm- den geçmesi ya da tahtiller yaptırması sizce yararh mukr? Bu tür kontroUer gerekti mi? Kontrol gerekli GÖKDEMİR - Kontrol elbette her zaman gerekli, ama bunun sıcakla ilgisi yok. Tahlil de öyle. Önemli olan belli bir yaşam bi- çimine ayak uydurmak. Yanlışlar yapılmaya devam edilecekse öğütler tutulmayacak- sa, harcadığınız paraya ve zamanayazık. Diyelim ki kontrol so- nuçlannız iyi çıkü. Ben sağlamım. dilediğimi yapanm diyemez- siniz. İnsanlar sağlık konusunu sihirbazhk döneminden farkb algılamayı öğrenmek zorunda. Örneğin bır hasta gidip Amerika'da by pass ameliyatı oluyor. Çıkarken "Neler yapayım, neler yapmayayım" diye doktonına bir dizi sorular soruyor, ola ki doktorundan da "tenis oynayabi- lirsin " yanıtını abyor. Tabii onlar, yabanalar için tenis oyna- mak çocuk oyuncağı, yedı kuşaktır oynuyorlar. Basit bir spor. Ama bizler öğle sıcağında, çekip viskiyi, girişiyoruz canhıraş bir mücadeleye. Tenis maçında yenilen gazoz ısmarlayacak. Daha da bir hırs basıyor insanı. Önemi yok, doktor sağlamsın dedi ya. Akıl alır gibi değil...•
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle