Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8ŞUBAT1993 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
CTTMHTIKİYETTEN
OKURLARA
ÖZGEN ACAR
TBMM Frankeştayn'ı
Soruşturmalı
Son iki haftanın olayları ardından yapılan resmi açık-
lamalarda yanıtsız kalan bir dizi soru geliyor insan aklı-
na...
Bunlardan bazıları şöyle:
1. Teröristlerin Tahran-Kum kentleri arasmda askeri
eğitimden geçtikleri ve Türkiye'de eylem yaptıklan çok
önceden bilindiği halde, başta Mumcu olayı olmak üze-
re, bu tür terör eylemlerini engelleme yolunda ne gibi
önlemler alındı? Alındıysa cinayetler neden önleneme-
di?
2. Güneydoğu Anadolu'da sayısı 160ı aşan faili meç-
hul cinayetten önemli bir bölümünün "Hizbullah" tara-
fından yapıldığı bilindiği halde, bu olayların üzerine
bugüne değin yeterince yüründü mü? Soruşturmaların
sonuçsuz kalmasında ya da sonuçsuz bırakılmak isten-
mesinde kimilerinin ya da bazı yasal kuruluşların çıkan
var mı?
3. Batman'da PKK'ya karşı oluşturulduğu söylenen
"Hizbullah" örgütünün daha sonra kontrolden çıkıp Is-
tanbul ve Ankara'da, Çetin Emeç, Turan Dursun ve
Uğur Mumcu gibi gazetecileı" ile Prof. Muammer Aksoy
ve Prof. Bahriye Üçok gibi bilim adamlarını öldürmesin-
den yalnız örgüt üyeleri mi sorumludur?
Türk Parlamentosu'nu, Türk demokrasisinin geleceği
için, Türkiye'de insan hakları için önemli bir göreve ça-
ğırıyoruz.
• • •
Hizbullah, Dr. Frankeştaynın bircanavarı mıdır?Eğer
öyleyse bu canavarın oluşumuna kimler, neden ve nasıl
hizmet etmişlerdir? Canavarın kontrolünü kimler ve ne-
den ellerinden kaçırmışlardır?
Söylentiler ve iddialar o düzeye ulaşmıştır ki TBMM,
bu konuda bir "Meclis araştırması" başlatmak zorunda-
dır.
Avrupa Konseyi'nde insan hakları ve Türkiye'deki de-
mokrasi konusunda önemli bir görevden Milli Istihbarat
Teşkilatı'nın başına birkaç ay önce getirilen Büyükelçi
Sönmez Köksal'ın devlet ve hukuk anlayışının böyle bir
Meclis araştırmasına önemli katkıda bulunacağına ina-
nıyoruz.
Milli istihbaratTeşkilatı'nın, Milli Güvenlik Kurulu'nun
ve içişleri Bakanlığı'nın tüm belge ve bulguları Türk Par-
lamentosu'nun soruşturma kurulu önünde açılmalıdır.
Karakollardaki saydamlık insan hakları açısından bi-
reysel düzeyde ne kadar önemliyse, güvenlik örgütle-
rindeki saydamlık da Türk demokrasisi için önemlidir.
Parlamentonun bir Meclis araştırması ile bu saydam-
lığı yaratacağına inanıyoruz. Bu yapıldığı takdirde başta
Uğur Mumcu'nun katili olmak üzere pek çok faili meçhul
olayın aydınlanacağına da inanıyoruz.
•••
1953'te Atatürk'ün naaşının Ankara'da Etnoğrafya
Müzesi'nden Anıtkabir'e nakli sırasındaki törenlerde
bulundum.
1973'te İ8met inönü'nün ve bu arada Yargıtay Başkanı
knraft öktem'in olaylı cenazesi de olmak üzere An-
kara'da pek çok cenaze törenini gazeteci olarak izledim.
Bunlann hepsi resmi devlet töreniydi.
1993'te Uğur Mumcu'nun cenaze töreninde durum
farklıydı. Bir askeri tören yoktu. Bir devlet töreni de söz
konusu değildi. Yağmur altında beş saatsüren Mumcu'-
nun cenaze törenindeki bu kalabalık daha önce saydı-
ğım törenlerdekinden çok daha fazlaydı.
Sadece Ankara'da değil, aynı anda 42 ilde insanlar
Mumcu'nun öngördüğü ilkeler uğrunda sokaklara dö-
külmüştü. Mumlar yakılıyordu. Karanfiller atılıyordu.
Sokaklara dökülenlerin yüzde beşi bile Uğur'un okuru
değildi.
Mumcu olayının özünde Türk halkının demokrasiye,
insan haklarına, Atatürk ilkelerine ve laikliğe, ülkeyi te-
rörle bölmek isteyenlere karşı oluşturdukları güçlü bir
yanıt, bir güç birliği yatıyordu.
Mumcu'nun ölümünden bu yana iki hafta gectiği hal-
de, insanlar bugün hâlâ Türkiye'nin tüm kentlerinde yü-
rüyorlarsa, mumlar yakıp karanfiller atıyorlarsa bunun
gerekleri artık yapılmalıdır.
• • •
özer Derbil, 196O'lı yıllarda benim gazetecilikte, özel-
likle ekonomik haberlerde başarı sağlamamda büyük
katkıları olmuş bir insandır. Pek çok atlatma haberde
benim imzam, gerçekte onun bulguları vardı.
Türkiye'nin ekonomik çıkarlarını gözeten değerli bir
aydın ve vatanseverdi. Bugün Türkiye'de petrol konu-
sunda Türkiye'nin çıkarına ne kadar kural varsa O'nun,
ihsan Topaloğlu ve Kenan Onat üçlüsünün beyninden
çıkmıştır.
Cumhuriyet Gazetesi ve Türkiye, Mumcu'dan sonra
• Arkast 17. Sayfada
Koalisyoııda SSK priıııitarbşması
• SSK primlerinin 3 puan yükseltilmesi halinde, kurum gelırlerinin ayda250milyarliraartacağı belirtiliyor.
• Maliye BakanıOral veÇiller, SSK primlerinin
işçiden İcesilen bölümünün 2 puan, işverenden
ahnan bölümünün de 1 puan artırılmasını
istiyorlar. Çiller ve Oral'ın önerisine karşı çıkan
Çaİışma Bakanı Moğultay, sosyal yardım
zammmmbütçeden karşılanmasında ısrar ediyor.
SERTUG ÇtÇEK
ANKARA - Sosyal Sigorta-
lar Kurumu'nun (SSK) mali
sorunlan, koalisyonda tartışma
yaralıyor. Ekonomiden sorum-
lu Devlet Bakanı Tansu Çiller
ile Maliye ve Gümrük Bakanı
Sümer Oral. işçilerin ödediği
SSK primlerinin 2, işverenlerin
ödediği primlerin de 1 puan ar-
tınlmasını istiyorlar. Bu öneri-
Memur
ye karşı çıkan Çalışma ve Sos-
yal Güvenlik Bakanı Mehmet
Moğultay ise, kuruma devlei
katkısı yapılması gerektiğini sa-
vunarak, ayda 1.6 trilyon lira
lutan sosyal yardım zammı
ödemelerinin genel bütceden
karşılanmasını istiyor.
1 milyon 850 bin emeklisinin
aylıklannı geçen yıl son anda
denkleştircbilen, farklar ile vcr-
gi iadeîerini gecikmeyle ödeyc-
bilcn SSK'nın sörunlan. hükü-
metin gündemındeki yerini ko-
ruyor. Bakanlar Kurulu top-
lantılannda da gündeme gele-
rck, zaman zaman bakanlar
arasında larlışmalara neden
olan sorunun çözümü için Baş-
bakan Sülcyman Dcmirel'in la-
limatıyla oluşturulan alt komis-
yondaki bakanlar arasında da
şimdiye değin anlaşma sağlana-
madı.
Moğultay, SSK'nın mali so-
runlannın çözümü için kuruma
devlet katkısı yapılması gerekti-
ğini savunuyor. Bütün OECD
ülkelennde devletin sosyal gü-
venlik sisteminin fınansmanına
katkıda bulunduğunu vurgula-
yan Moğullay, Türkiye'de de
bu kalkının yapılması gerekti-
ğini savunuyor.
Maliye Bakanı Oral ve Dev-
let Bakanı Çiller ise, Moğul-
tay'ın bu önerisine karşı çıkı-
yorlar. Oral ve Çiller, kamu fi-
nansmanı dengelerini önemli
ölçüde bozacağı gerckçcsiylc
karşı çıktıklan "dcvlel katkısı"
yöntemi yerine, sigorta primle-
rinin arünlmasını öneriyorlar.
Sosyal yardım zammı ödemele-
rinin gcnel bütceden karşılan-
masının, bütçe açığını en iyim-
scr tahminlc 20 trilyon lira
arüracağını söyleycn Oral vc
Çiller, sorunu "kökten" çöz-
mck gereküğini savunuyorlar.
Moğullay'ın önerisini "açığı bir
yerden başka bir yerc taşımak"
olarak dcğcrlcndircn Oral vc
Çiller, SSK primlerinin artınl-
masını istiyorlar. Maliye vc Ha-
/ine uzmanlannca hazırlanan
ve Oral ile Çillcr'in alt komis-
yonda savunduğu önen. SSK
primlerinin 3 puan artınlmasını
içcriyor. Sağlık vcdoğum sıgor-
tası primlerinin I puan, yaşlılık
ve malüllük primlerinin dc 2
puan artınlmasını isteyen Oral
ve Çiller, sağlık-doğum primin-
deki artışın lanıamının işcılcr-
den, diğcr artışın da işçi vc işve-
renden cşit olarak aiınmasını
öneriyorlar. Oral ve Çiller'in ıs-
tedikleri gerçckleşirse. SSK
primleri işçiler açısından 2. işvc-
rcn açısından 1 puan arlmış
olacak.
Açhkgrevi
bitti,baskı
bfrmiyor
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bö-
rosu) - Tüm-Bel-Sen 2. nolu
şube binasında, aralannda yö-
nelicilerin dc bulunduğu 15
Tüm-Maliyc-Scn üycsinin üç
günlük açlık grevi olaysız sona
erdi.
Grcv sonrası, Tüm-Maliye-
Sen tarafından yapılan açıkla-
mada. ILO Sözleşmesi"nin ka-
bul edilip Meclis'ten geçmesine
karşın İçişleri Bakanlığı'nca va-
liliklcrc gönderilen yazılarda ise
memur sendikalannın faaliyet-
lcrinin cngellcndiği önc sürül-
dü.
Sendikalann anayasal gü-
venccyc kavuşlurulmasma iliş-
kin eylcmler yapılmasıyla bir-
likte sendikalar üzerindeki
baskılann artuğı önc sürülen
Tüm-Maliyc-Sen açıklamasın-
da şu görüşlerc ycr vcrildi.
"Kurduğumuz kamu cmck-
çilcri sendikalannı görünüşlc
kabul edip benimsemelerinc
karşın, özünde bir buçuk mil-
yon kamu emekçisinin hak al-
masını işlerine ve içlerine sığdı-
ramayanlar hcm ILO Sözlcş-
meterini kabul edip Meclis'ten
geçiriyor Kem dc İçişleri Bakan-
lığı larafından'rncrhurlannuih-
li ızinsiz hiçbir şckiîde cylcrriîere
kaülmaması için valiliklcre yazı
yazıyorlar."
SELMA NE OLACAK?-Hastanede kaMığı iki aylık sörede, yaralan tümüyle de olmasa kapanan, yeniden gûlmeyi, acıya ve
sevince tepki göstermeyi öğrenen Selma da bu karan bekliyor.
Sehna'mnkaşındasigara söndihdükr
BERATGUNÇIKAN
Selma, Gebze Devlct Haslanesı'nın hem-
şıreler odasında hala. Ve hala kollannda
kınk izlcri var, yüzündeki, vücudundaki iz-
maril izleri de kapanmış değil. Bekliyor.
Selma, anne vc babasının şiddctinin kur-
banı. İki ay önce, boğazına kck kaçıp, ncfcs
alamadığı için gelirildiği Gebze Dcvlel Has-
lanesi'nde ortay-a çıklı şiddetin izlcri. Sağ. üst
kolundaki iki kınk. sol bacağındaki cski
kınk. kaşı üzcrindc ycni oluşmuş sigara
yanığı. boynundaki parçalayıcı bir cisimlc
açılmış yara. elinın üzerinde, kalçasındaki
muhlcmelen kı/gın ülüyle oluşmuş yanıklar,
sağkulakmemeiindcki kıkırdak zcdelenmc-
si, bunın kemiğindcki kınk, cl sağ baş par-
mağmiakı zedclenme doktor raporuyla beJ-
geli. Bunlar, şjddpün Selına'dakıfizikselizlc-
ri. Doktor Rana Kuruoğlu'na görc. ruhsal
durumu, Selma beş yaşında olmasına karşın
çok daha gcri yaşlardaki bir çocuğun düze-
yinds.
Selma, hala hastanede. Çocuk Mahke-
nıelcri Yasası'nın 14. maddcsinin uygula-
maya konulmasını bekliyor. Velı, vasi, bak-
makla yükümlü akrabanın veya cumhuriyet
savcısının talebi üzerine ruh, ahlak ve vücut
bütünlüğü îehlikede olan çocuklar için ted-
bir aiınmasını öngöriiyor 14. madde. Tcdbir-
lcr nc mi? Selma. ya velisine teslim edilecek,
ya güvenilir bir aıle yanına, ya da resmi veya
özel bir kuruma ycrlcştirilccck.
Medeni kanunun 249. maddesi de Selma'-
dan yana. Bu madde, eğer anne ve baba veya
velı, çocuğa karşı görevlenne yerine getire-
miyorsa veya nüfusunu kölüye kullanıyorsa,
vclayet hakkının kaldınlmasını öngöriiyor.
Anne Fatma Yazkan, Sclma'daki izlcrin bal-
kondan düşmesi sonucu oluşluğunu söylü-
yor. Komşulan ise annesinin sık sık Selma'yı
dövdüğüne lanık. Baba İsmail Yazkan,
kansının kızını dövdüğüne inanmıyor. Bu-
gün. anne ve baba Yazkan'lar, kızlannın
kendilerinc iadcsinin peşindc. Gebze Cum-
huriyet Savcısı Dursun Aıayılmaz ise dokior
raporuna da dayanarak, Sulh Hukuk Ha-
kimliği'nden velayetin nezdini yani Selma'-
nın anne vc babasının yanından alınarak bir
kuruma ycrlcşünlmcsi yolunda karar vcril-
mesini istiyor.
Bu arada, anne vc baba hakkında çocuk-
lanna kötü muameleden kamu davası açı-
yor. Baba İsmail Yazkan hakkında d» Faı-
ma Yazkan'la resmi nikahsız birlikteliklerin-
den dolayı ırza geçme ve zorla alıkoyma da-
vası açılnıasını da öngöriiyor Cumhuriyet
Savcısı Atayılmaf.
• Selma"ya nc olacak? Anne ve babasına nu
iade edilecek, bir kuruma m* yerleştirtleüek?
Bu sor\|lann yanıü Sulh Hukuk Hakimi'rmı
karanna bağlı. Hasiancdc kaklığJ iki aylık-
sürede!.yaralan ıpmüyte.cle-Oİmasa kapa-.
nan, ycnidcn gülmcyi, acıya ve sevince tepki
göstermeyi öğrcnen Selma da bu karan bek-
liyor
Ancak Moğullay bu öncriyc
scrl tepki göstcrcrck, Türkiye'-
de SSK primlerinin yüksck ol-
duğunu, bunu daha da arlırma-
nın bir çok sakınca yaratacağı-
nı savunuyor. Moğultay, "SSK
primlerinin 3 puan daha art-
ması, kaçak işçi çalışlırma cğili-
mıni artıracak, prim tahsilaiı da
bcklcndıği kadar artamayacak.
"diyor.
SSK primlerinin 3 puan
artınlması, kaçak işçi çulıştırma
cğilimini dcğiştirmezse, kuru-
mun gclirlcrini yılda 3 irilyon
lira artıracak. SSK yetkililcri, 3
trilyonluk gelir artışının yıllık
10 trilyon lira açığı olan kurum
için "sorun çözücü" nitcliği ol-
madığını söylcdilcr.
Bakanlar Kurulu'nun 23
ocak'ta yapıığı loplantıda da
gündeme gelen vc Çiller'lc Mo-
ğultay arasında tartışmaya ne-
den olan anlaşma7İık konulan-
nın bazılannda örüşbırliğı sağ-
landı. Çiller, Hazine'nin Tah-
kim Yasası nedeniyle SSK'ya
olan 10.4 trilyon liralık borcu-
nun yıl içcrisine yayılarak öden-
mcsıni kabul ederken, Moğul-
tay da Çiller'in önerisi üzerine
"SSK'nın saülabilir gayrimcn-
kullcrinin durumunun gözden
gcçırilcccğini" kaydetti.
Taşrtlar
slogandan
tenıizleııi) or
tstabul Haber Servisi- 2918
sayılı Karayollan Trafik Yasası'-
na görc araçlarda bulunan çı-
kartma vc yazılar trafık ekip-
lcnnccçıkarlılıyor. Yasanın deği-
şik 34. maddesine göre, araçlann
dışında bulundurması zorunlu
işaretlerdcn başka yazı, işaret. re-
sim, şekil, sembol, ilan, flama,
bayrak vc bcnzerlerinin takı-
lması, bulundurulması, ya-
zılması, seslı ve isik.li donaüm-
ların kullanılması özcl izne bağlı.
Yasaya görc araçlara izin alma-
dan yanlan yazılar vc takılan do-
nalımlar bütün gidcrlcn işlctcnc
ait olmak üzcrc sökülmesi gereki-
yor. Sürücülerin dikkaücrini
dağıltığı gcrckçesiylc Valilik ge-
nelgesiyle yapılan uygulamada
sürücülcrc40bin liraccza kcsildi.
Çeşitli markalar. sözler, slogan-
lüf araçlardan söküHirkcn, kime
.vatandaş.lann40bin liralıkcczayı
çok bulup "Şimdi bir de bu ceza
mı çıktı diyc" yakındıklan görül-
dü.
Türkişi demokrasininperde arkasıtarbşıldı
• İstanbul Gençlik Konseyi'nin düzenlediği panelde topal demokrasimizin
hastalıklanna pannak basıldı. Gazeteci Mehmet Altan eğitim sisteminin tartışan,
araştıran. sorgulayanvedemokratgençyetiştirmediği üzerinde durdu.Gazetemiz
yazan Erdal Atabek demokrasiyi önce aile içinde aramak gerektiğini belirterek, "Aile
içinde demokrasi yoksa toplumda demokrasi aramayın." dedi.
İstanbul Haber Servisi- Gençier ncdcn polıtikaya
uzak? İnsanlar kendi yaşamlanyla ilgili kararlann
neden kendilerinin değil de başkalannın almasını
tcrcih eder? Neden demokrasiyi bir türlü özümse-
yemiyor, kendi görüşlerimiz dışındakilere taham-
mül edcmıyoruz?
İstanbul Gençlik Konseyi'nce Kadıköy Beledi-
yesi Kültür Sanat Merkezi'nde düzcnlenen ve
gençlerin yanısıra "Her zaman gcnç kalanlann da"
katıldıklan, "Gcnçliğin siyasete kaülımı" konulu
panel dün yapıldı. Yukandaki sorulann yanıtlan,
gazeteci yazarlar Mehmet Altan vc Erdal Alabek'-
in konuşmacı olarak katıldıklan panelde arandı.
"Bütün sıkıntılann kaynağı denokrasinin ycte-
rincc algılanmamasından kaynaklanır" diycn
Mehmet Altan, 1993 yılında Türkiye'de demokrat-
lığın bilc marjinal kalma lchlikesiyle karşı karşıya
olduğunu söylcdı. Türk toplumunun durağanlığı-
nm Osmanlfdan kalan bir miras oldueunu belırten
Allan, şöylc konuştu:
"Osmanlı stalik bir loplumdu. Bunu Cumhuri-
yct'cdctaşıdık. Köylülüklen kurtulamadık. Sosyal
sınıflann niteliklcri bütün dünyada değişü, biz dc-
ğişmcdik. Parlamenter sislcmi özümsemiş bir top-
lum değili^:. Parlamentoda bütün görüşlerin lartı-
şılmasını değil, kendi isicdiğimız görüşlerin lartışıl-
masını istiyoruz. 'Resmi valandaş" anlayışı var.
Nasıl düşüneccğımizi '82 Anayasası, nasıl giyinecc-
ğirrnzi Kıyafcl Yasası belirliyor. İthalat scrbest bı-
rakılana kadar ne yeyip içcceğimizi de devlet belir-
liyordu."
Gcnçliğin siyasete katılımmda özgürleşmcnin
kaynağını eğitımde gördüğünü vurgulayan Meh-
met Altan, mevcut eğitim sisteminin dcmokrat bir
kitle, demokrat bir kültür üretmediğini bclirtti. Al-
tan, " Bugünlcrdc Atatürkçü laiklcr ve şeriatçılar
var. Üçüncü yol. dcmokrasidir. Demokrasi buiki-
sini uzlaşlırır. Dcmokrasidc lek korkulacak şey, te-
çprdür. Şımdi şeriatın gelmesinden korkuluyor. Şe-
riatın karşısına çıkacak olan biziz. Ben Türk hal-
kına güveniyorum" diye konuştu.
Erdal Atabek de konuşmasına "Türk halkına
birilcrinin güvenmcsinden çok, halk kcndincgüvc-
niyor mu?" sorusunu sorarak başladı. Sorunun, in-
sanın kendine güvcnip güvenmemcsinde yattığını
belirien Atabek, "İnsanın kendine güvcni yoksa
kendine düşen sorumluluğu taşiyamaz. katılım
sağlayamaz" dcdi. Demokrasinin çok konuşuldu-
ğunu ancak yaşanıda az görüldüğünü bclirten Ata-
bek şunlan söyledi: "Bir ülkede çocuk eğitimini in-
celemedcn demokrasinin var olup olmadığını anla-
yamayız. Türkiye'de iyi yetişmiş çocuk demek, söz
dinleyen, uslu, her denileni yapan çocuk anlanıma
gelir. Temel eğitim ıdeolojisinin kalıbı bu. Aile için-
de demokrasi yoksa toplumda demokrasi ara-
mayın. Aile içinde demokrasi, bütün bireylerin aile
yaşamına eşit biçimde kaulım hakkına sahip oması
demektir. Bizim toplumumuzda anne ve baba, ço-
cuğu azarlama hakkını kendınde görür, hatta dö-
ver. Çocuklanmıza sakat insan muamclesi yapıyo-
ruz. Okullarda istenilen tek şey. öğretilenlerin ez-
berlenmesi ve ıtaatkar olunmasıdır. Bu eğitim değil
şartlandırmadır Bizdemokratik değil olokralık bir
toplumuz."
Politikanın hayatın yönetilmesi demek olduğu-
nu belirien Atabek. "Hcrkesin polıtikaya katılması
gcrckir. Hcrkes politika yaptığı zaman. demokrasi-
yi soluyabıliriz. Politika, oy vermckle, mcclisle
sınırlandınlama7. Poliüka hayatın her alanına ge-
çirilmelidır" dedı.
Mehmet Altan'ın konuşması sırasında Kema-
lizm'de demokrasinin olmadığı, demokrasinin'Al-
tı ok' içinde dc yer almadığı biçimindeki sözlcrine
tepki göstercn bir gcnç, Kemalizm içinde de de-
mokrasinin var olduğunu söyledi. Allan da bunun
üzerine, demokrasinin herşcyin lanışılması demek
olduğunu. bu gencin tepki gösiemıesinin gördüğü
eğitim sistemindcn kaynaklandığını söyledi.
Bir ünivcrsıteöğrencisi de, üniversitegençliğinin
en küçük bırislenıinın bile tcrör olarak niıelendiril-
diğini bcrilcrek, "Akadcmik vedemokratik hakla-
nmızı islcmck için ne yapmalıyız?" diye sordu.
Mchmcı Altan bu soruyu şöyle yanıtladı:
"Ürctmeyen. hak aramayan bir toplumuz. Bir-
şeyleri sorgulamaya başladığımız zaman başımız
bclaya girıyor. Toplumun dinamik bir parçası ol-
ması gereken üniversiteler. polislcrlc, dcmir kapı-
larla çcvrili. Ünivcrsitc öğrcncilcri hak aramaya
kalorifcrlenn yanmamasından dcrslcrdc 30 yıllık
kitaplann okululmasından başlamalı."
OBEY
All the way from the point ofproduct conceptvolization
As consultants to this Turkish pharmaceutical subsidiary of one of the vvorld's leading
mulrinafionals, we appealtoîhose who feel assured to be qualified »o join their ranks as a
PRODUCT MANAGER
The PRODUCT MANAGER, in direct access to the Marketing Manager, will (in a
nutshell) ensure the best and maximal market performance of the set of products he/she
vvill be entrusted vvith, all the way from the point of product conceptualizafion until the
day his/her product(s) are to be replaced by newcomer(s).
The ideal candidate, 28+4, vvill come vvith minimum three years of a success ridden
track record in the pharmaceutical market and a university degree in pharmacy,
marketing or in any one of the business related disciplines.
Creativity, zeal, tenacity, extroversion, vigilance are characteristics expected of the
ideally qualified individual to supplement market avvareness, flair for figures and
outstanding communicative skills both in Turkish and English.
Handvvritten applications specifying career objectives must include a detailed resume,
a recent photograph and telephone number(s) for quick and discreet access.
Confidentiality vvill be strictly observed and each qualified candidate vvill be personally
reached during the process. To be considered, hovvever, applications need be mailed
or faxed to reach us before 16 February 1993.
OBEY MANAGEMENT CONSULTANTS INCORPORATED
OBEY YÖNETİM DANIŞMANLIK A.Ş.
Selçuklar Sokak 51 /3, Levent 80630 İstanbul Fax: 279 24 75
J
.gelecek ve görecek ki siz, Bodrum'da yepyeni bir devremülk sahibi olmuşsunuz.
Artık Akçabük Tatil Köyü'nde, her sene üç ayrı dönemde,
toplam 45 gün boyunca size ait bir yazlığınız var.
Üstelik 92 fiyatlarıyla ve taksitle.
Yaz mutlaka gelecek.
Ve siz de
doQru bir mantıkla,
bir gün mutlaka devre mülk alacaksınız...
Gelin Akçabük'ü ve bu fırsatını kaçırmayın.
Dilerseniz size ait olacak evi gelin, röriin ve konuğumuz olun.
Satın alsanız da, almasanız da sizden konaklama ücreti alınmayacak...
AKYAR, Tûm devremaideri geri alma garantisi ile satar. Kampanyamız, 1-MART-1993 tarihinde sona erecektir.
TAMAMIPEŞİN: 40 000 000 TL
VADELh PEŞlNAT 10 000 000 TL
TAKSİT 2 500 000 TL X 30 AY
AYRINTILI BİLOİ İC?İN
AKYAR TURİZM ve TİCARET A.Ş.
Cumhuriyet Caddesi 91/4-5 Elmadaö istanbul
İSTANBUL TEL: (1) 230 28 84 - 246 17 14 -15
akçaöük
DEVREMÜLK