18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8ŞUBAT1993 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER CTTMHTIKİYETTEN OKURLARA ÖZGEN ACAR TBMM Frankeştayn'ı Soruşturmalı Son iki haftanın olayları ardından yapılan resmi açık- lamalarda yanıtsız kalan bir dizi soru geliyor insan aklı- na... Bunlardan bazıları şöyle: 1. Teröristlerin Tahran-Kum kentleri arasmda askeri eğitimden geçtikleri ve Türkiye'de eylem yaptıklan çok önceden bilindiği halde, başta Mumcu olayı olmak üze- re, bu tür terör eylemlerini engelleme yolunda ne gibi önlemler alındı? Alındıysa cinayetler neden önleneme- di? 2. Güneydoğu Anadolu'da sayısı 160ı aşan faili meç- hul cinayetten önemli bir bölümünün "Hizbullah" tara- fından yapıldığı bilindiği halde, bu olayların üzerine bugüne değin yeterince yüründü mü? Soruşturmaların sonuçsuz kalmasında ya da sonuçsuz bırakılmak isten- mesinde kimilerinin ya da bazı yasal kuruluşların çıkan var mı? 3. Batman'da PKK'ya karşı oluşturulduğu söylenen "Hizbullah" örgütünün daha sonra kontrolden çıkıp Is- tanbul ve Ankara'da, Çetin Emeç, Turan Dursun ve Uğur Mumcu gibi gazetecileı" ile Prof. Muammer Aksoy ve Prof. Bahriye Üçok gibi bilim adamlarını öldürmesin- den yalnız örgüt üyeleri mi sorumludur? Türk Parlamentosu'nu, Türk demokrasisinin geleceği için, Türkiye'de insan hakları için önemli bir göreve ça- ğırıyoruz. • • • Hizbullah, Dr. Frankeştaynın bircanavarı mıdır?Eğer öyleyse bu canavarın oluşumuna kimler, neden ve nasıl hizmet etmişlerdir? Canavarın kontrolünü kimler ve ne- den ellerinden kaçırmışlardır? Söylentiler ve iddialar o düzeye ulaşmıştır ki TBMM, bu konuda bir "Meclis araştırması" başlatmak zorunda- dır. Avrupa Konseyi'nde insan hakları ve Türkiye'deki de- mokrasi konusunda önemli bir görevden Milli Istihbarat Teşkilatı'nın başına birkaç ay önce getirilen Büyükelçi Sönmez Köksal'ın devlet ve hukuk anlayışının böyle bir Meclis araştırmasına önemli katkıda bulunacağına ina- nıyoruz. Milli istihbaratTeşkilatı'nın, Milli Güvenlik Kurulu'nun ve içişleri Bakanlığı'nın tüm belge ve bulguları Türk Par- lamentosu'nun soruşturma kurulu önünde açılmalıdır. Karakollardaki saydamlık insan hakları açısından bi- reysel düzeyde ne kadar önemliyse, güvenlik örgütle- rindeki saydamlık da Türk demokrasisi için önemlidir. Parlamentonun bir Meclis araştırması ile bu saydam- lığı yaratacağına inanıyoruz. Bu yapıldığı takdirde başta Uğur Mumcu'nun katili olmak üzere pek çok faili meçhul olayın aydınlanacağına da inanıyoruz. ••• 1953'te Atatürk'ün naaşının Ankara'da Etnoğrafya Müzesi'nden Anıtkabir'e nakli sırasındaki törenlerde bulundum. 1973'te İ8met inönü'nün ve bu arada Yargıtay Başkanı knraft öktem'in olaylı cenazesi de olmak üzere An- kara'da pek çok cenaze törenini gazeteci olarak izledim. Bunlann hepsi resmi devlet töreniydi. 1993'te Uğur Mumcu'nun cenaze töreninde durum farklıydı. Bir askeri tören yoktu. Bir devlet töreni de söz konusu değildi. Yağmur altında beş saatsüren Mumcu'- nun cenaze törenindeki bu kalabalık daha önce saydı- ğım törenlerdekinden çok daha fazlaydı. Sadece Ankara'da değil, aynı anda 42 ilde insanlar Mumcu'nun öngördüğü ilkeler uğrunda sokaklara dö- külmüştü. Mumlar yakılıyordu. Karanfiller atılıyordu. Sokaklara dökülenlerin yüzde beşi bile Uğur'un okuru değildi. Mumcu olayının özünde Türk halkının demokrasiye, insan haklarına, Atatürk ilkelerine ve laikliğe, ülkeyi te- rörle bölmek isteyenlere karşı oluşturdukları güçlü bir yanıt, bir güç birliği yatıyordu. Mumcu'nun ölümünden bu yana iki hafta gectiği hal- de, insanlar bugün hâlâ Türkiye'nin tüm kentlerinde yü- rüyorlarsa, mumlar yakıp karanfiller atıyorlarsa bunun gerekleri artık yapılmalıdır. • • • özer Derbil, 196O'lı yıllarda benim gazetecilikte, özel- likle ekonomik haberlerde başarı sağlamamda büyük katkıları olmuş bir insandır. Pek çok atlatma haberde benim imzam, gerçekte onun bulguları vardı. Türkiye'nin ekonomik çıkarlarını gözeten değerli bir aydın ve vatanseverdi. Bugün Türkiye'de petrol konu- sunda Türkiye'nin çıkarına ne kadar kural varsa O'nun, ihsan Topaloğlu ve Kenan Onat üçlüsünün beyninden çıkmıştır. Cumhuriyet Gazetesi ve Türkiye, Mumcu'dan sonra • Arkast 17. Sayfada Koalisyoııda SSK priıııitarbşması • SSK primlerinin 3 puan yükseltilmesi halinde, kurum gelırlerinin ayda250milyarliraartacağı belirtiliyor. • Maliye BakanıOral veÇiller, SSK primlerinin işçiden İcesilen bölümünün 2 puan, işverenden ahnan bölümünün de 1 puan artırılmasını istiyorlar. Çiller ve Oral'ın önerisine karşı çıkan Çaİışma Bakanı Moğultay, sosyal yardım zammmmbütçeden karşılanmasında ısrar ediyor. SERTUG ÇtÇEK ANKARA - Sosyal Sigorta- lar Kurumu'nun (SSK) mali sorunlan, koalisyonda tartışma yaralıyor. Ekonomiden sorum- lu Devlet Bakanı Tansu Çiller ile Maliye ve Gümrük Bakanı Sümer Oral. işçilerin ödediği SSK primlerinin 2, işverenlerin ödediği primlerin de 1 puan ar- tınlmasını istiyorlar. Bu öneri- Memur ye karşı çıkan Çalışma ve Sos- yal Güvenlik Bakanı Mehmet Moğultay ise, kuruma devlei katkısı yapılması gerektiğini sa- vunarak, ayda 1.6 trilyon lira lutan sosyal yardım zammı ödemelerinin genel bütceden karşılanmasını istiyor. 1 milyon 850 bin emeklisinin aylıklannı geçen yıl son anda denkleştircbilen, farklar ile vcr- gi iadeîerini gecikmeyle ödeyc- bilcn SSK'nın sörunlan. hükü- metin gündemındeki yerini ko- ruyor. Bakanlar Kurulu top- lantılannda da gündeme gele- rck, zaman zaman bakanlar arasında larlışmalara neden olan sorunun çözümü için Baş- bakan Sülcyman Dcmirel'in la- limatıyla oluşturulan alt komis- yondaki bakanlar arasında da şimdiye değin anlaşma sağlana- madı. Moğultay, SSK'nın mali so- runlannın çözümü için kuruma devlet katkısı yapılması gerekti- ğini savunuyor. Bütün OECD ülkelennde devletin sosyal gü- venlik sisteminin fınansmanına katkıda bulunduğunu vurgula- yan Moğullay, Türkiye'de de bu kalkının yapılması gerekti- ğini savunuyor. Maliye Bakanı Oral ve Dev- let Bakanı Çiller ise, Moğul- tay'ın bu önerisine karşı çıkı- yorlar. Oral ve Çiller, kamu fi- nansmanı dengelerini önemli ölçüde bozacağı gerckçcsiylc karşı çıktıklan "dcvlel katkısı" yöntemi yerine, sigorta primle- rinin arünlmasını öneriyorlar. Sosyal yardım zammı ödemele- rinin gcnel bütceden karşılan- masının, bütçe açığını en iyim- scr tahminlc 20 trilyon lira arüracağını söyleycn Oral vc Çiller, sorunu "kökten" çöz- mck gereküğini savunuyorlar. Moğullay'ın önerisini "açığı bir yerden başka bir yerc taşımak" olarak dcğcrlcndircn Oral vc Çiller, SSK primlerinin artınl- masını istiyorlar. Maliye vc Ha- /ine uzmanlannca hazırlanan ve Oral ile Çillcr'in alt komis- yonda savunduğu önen. SSK primlerinin 3 puan artınlmasını içcriyor. Sağlık vcdoğum sıgor- tası primlerinin I puan, yaşlılık ve malüllük primlerinin dc 2 puan artınlmasını isteyen Oral ve Çiller, sağlık-doğum primin- deki artışın lanıamının işcılcr- den, diğcr artışın da işçi vc işve- renden cşit olarak aiınmasını öneriyorlar. Oral ve Çiller'in ıs- tedikleri gerçckleşirse. SSK primleri işçiler açısından 2. işvc- rcn açısından 1 puan arlmış olacak. Açhkgrevi bitti,baskı bfrmiyor İZMİR (Cumhuriyet Ege Bö- rosu) - Tüm-Bel-Sen 2. nolu şube binasında, aralannda yö- nelicilerin dc bulunduğu 15 Tüm-Maliyc-Scn üycsinin üç günlük açlık grevi olaysız sona erdi. Grcv sonrası, Tüm-Maliye- Sen tarafından yapılan açıkla- mada. ILO Sözleşmesi"nin ka- bul edilip Meclis'ten geçmesine karşın İçişleri Bakanlığı'nca va- liliklcrc gönderilen yazılarda ise memur sendikalannın faaliyet- lcrinin cngellcndiği önc sürül- dü. Sendikalann anayasal gü- venccyc kavuşlurulmasma iliş- kin eylcmler yapılmasıyla bir- likte sendikalar üzerindeki baskılann artuğı önc sürülen Tüm-Maliyc-Sen açıklamasın- da şu görüşlerc ycr vcrildi. "Kurduğumuz kamu cmck- çilcri sendikalannı görünüşlc kabul edip benimsemelerinc karşın, özünde bir buçuk mil- yon kamu emekçisinin hak al- masını işlerine ve içlerine sığdı- ramayanlar hcm ILO Sözlcş- meterini kabul edip Meclis'ten geçiriyor Kem dc İçişleri Bakan- lığı larafından'rncrhurlannuih- li ızinsiz hiçbir şckiîde cylcrriîere kaülmaması için valiliklcre yazı yazıyorlar." SELMA NE OLACAK?-Hastanede kaMığı iki aylık sörede, yaralan tümüyle de olmasa kapanan, yeniden gûlmeyi, acıya ve sevince tepki göstermeyi öğrenen Selma da bu karan bekliyor. Sehna'mnkaşındasigara söndihdükr BERATGUNÇIKAN Selma, Gebze Devlct Haslanesı'nın hem- şıreler odasında hala. Ve hala kollannda kınk izlcri var, yüzündeki, vücudundaki iz- maril izleri de kapanmış değil. Bekliyor. Selma, anne vc babasının şiddctinin kur- banı. İki ay önce, boğazına kck kaçıp, ncfcs alamadığı için gelirildiği Gebze Dcvlel Has- lanesi'nde ortay-a çıklı şiddetin izlcri. Sağ. üst kolundaki iki kınk. sol bacağındaki cski kınk. kaşı üzcrindc ycni oluşmuş sigara yanığı. boynundaki parçalayıcı bir cisimlc açılmış yara. elinın üzerinde, kalçasındaki muhlcmelen kı/gın ülüyle oluşmuş yanıklar, sağkulakmemeiindcki kıkırdak zcdelenmc- si, bunın kemiğindcki kınk, cl sağ baş par- mağmiakı zedclenme doktor raporuyla beJ- geli. Bunlar, şjddpün Selına'dakıfizikselizlc- ri. Doktor Rana Kuruoğlu'na görc. ruhsal durumu, Selma beş yaşında olmasına karşın çok daha gcri yaşlardaki bir çocuğun düze- yinds. Selma, hala hastanede. Çocuk Mahke- nıelcri Yasası'nın 14. maddcsinin uygula- maya konulmasını bekliyor. Velı, vasi, bak- makla yükümlü akrabanın veya cumhuriyet savcısının talebi üzerine ruh, ahlak ve vücut bütünlüğü îehlikede olan çocuklar için ted- bir aiınmasını öngöriiyor 14. madde. Tcdbir- lcr nc mi? Selma. ya velisine teslim edilecek, ya güvenilir bir aıle yanına, ya da resmi veya özel bir kuruma ycrlcştirilccck. Medeni kanunun 249. maddesi de Selma'- dan yana. Bu madde, eğer anne ve baba veya velı, çocuğa karşı görevlenne yerine getire- miyorsa veya nüfusunu kölüye kullanıyorsa, vclayet hakkının kaldınlmasını öngöriiyor. Anne Fatma Yazkan, Sclma'daki izlcrin bal- kondan düşmesi sonucu oluşluğunu söylü- yor. Komşulan ise annesinin sık sık Selma'yı dövdüğüne lanık. Baba İsmail Yazkan, kansının kızını dövdüğüne inanmıyor. Bu- gün. anne ve baba Yazkan'lar, kızlannın kendilerinc iadcsinin peşindc. Gebze Cum- huriyet Savcısı Dursun Aıayılmaz ise dokior raporuna da dayanarak, Sulh Hukuk Ha- kimliği'nden velayetin nezdini yani Selma'- nın anne vc babasının yanından alınarak bir kuruma ycrlcşünlmcsi yolunda karar vcril- mesini istiyor. Bu arada, anne vc baba hakkında çocuk- lanna kötü muameleden kamu davası açı- yor. Baba İsmail Yazkan hakkında d» Faı- ma Yazkan'la resmi nikahsız birlikteliklerin- den dolayı ırza geçme ve zorla alıkoyma da- vası açılnıasını da öngöriiyor Cumhuriyet Savcısı Atayılmaf. • Selma"ya nc olacak? Anne ve babasına nu iade edilecek, bir kuruma m* yerleştirtleüek? Bu sor\|lann yanıü Sulh Hukuk Hakimi'rmı karanna bağlı. Hasiancdc kaklığJ iki aylık- sürede!.yaralan ıpmüyte.cle-Oİmasa kapa-. nan, ycnidcn gülmcyi, acıya ve sevince tepki göstermeyi öğrcnen Selma da bu karan bek- liyor Ancak Moğullay bu öncriyc scrl tepki göstcrcrck, Türkiye'- de SSK primlerinin yüksck ol- duğunu, bunu daha da arlırma- nın bir çok sakınca yaratacağı- nı savunuyor. Moğultay, "SSK primlerinin 3 puan daha art- ması, kaçak işçi çalışlırma cğili- mıni artıracak, prim tahsilaiı da bcklcndıği kadar artamayacak. "diyor. SSK primlerinin 3 puan artınlması, kaçak işçi çulıştırma cğilimini dcğiştirmezse, kuru- mun gclirlcrini yılda 3 irilyon lira artıracak. SSK yetkililcri, 3 trilyonluk gelir artışının yıllık 10 trilyon lira açığı olan kurum için "sorun çözücü" nitcliği ol- madığını söylcdilcr. Bakanlar Kurulu'nun 23 ocak'ta yapıığı loplantıda da gündeme gelen vc Çiller'lc Mo- ğultay arasında tartışmaya ne- den olan anlaşma7İık konulan- nın bazılannda örüşbırliğı sağ- landı. Çiller, Hazine'nin Tah- kim Yasası nedeniyle SSK'ya olan 10.4 trilyon liralık borcu- nun yıl içcrisine yayılarak öden- mcsıni kabul ederken, Moğul- tay da Çiller'in önerisi üzerine "SSK'nın saülabilir gayrimcn- kullcrinin durumunun gözden gcçırilcccğini" kaydetti. Taşrtlar slogandan tenıizleııi) or tstabul Haber Servisi- 2918 sayılı Karayollan Trafik Yasası'- na görc araçlarda bulunan çı- kartma vc yazılar trafık ekip- lcnnccçıkarlılıyor. Yasanın deği- şik 34. maddesine göre, araçlann dışında bulundurması zorunlu işaretlerdcn başka yazı, işaret. re- sim, şekil, sembol, ilan, flama, bayrak vc bcnzerlerinin takı- lması, bulundurulması, ya- zılması, seslı ve isik.li donaüm- ların kullanılması özcl izne bağlı. Yasaya görc araçlara izin alma- dan yanlan yazılar vc takılan do- nalımlar bütün gidcrlcn işlctcnc ait olmak üzcrc sökülmesi gereki- yor. Sürücülerin dikkaücrini dağıltığı gcrckçesiylc Valilik ge- nelgesiyle yapılan uygulamada sürücülcrc40bin liraccza kcsildi. Çeşitli markalar. sözler, slogan- lüf araçlardan söküHirkcn, kime .vatandaş.lann40bin liralıkcczayı çok bulup "Şimdi bir de bu ceza mı çıktı diyc" yakındıklan görül- dü. Türkişi demokrasininperde arkasıtarbşıldı • İstanbul Gençlik Konseyi'nin düzenlediği panelde topal demokrasimizin hastalıklanna pannak basıldı. Gazeteci Mehmet Altan eğitim sisteminin tartışan, araştıran. sorgulayanvedemokratgençyetiştirmediği üzerinde durdu.Gazetemiz yazan Erdal Atabek demokrasiyi önce aile içinde aramak gerektiğini belirterek, "Aile içinde demokrasi yoksa toplumda demokrasi aramayın." dedi. İstanbul Haber Servisi- Gençier ncdcn polıtikaya uzak? İnsanlar kendi yaşamlanyla ilgili kararlann neden kendilerinin değil de başkalannın almasını tcrcih eder? Neden demokrasiyi bir türlü özümse- yemiyor, kendi görüşlerimiz dışındakilere taham- mül edcmıyoruz? İstanbul Gençlik Konseyi'nce Kadıköy Beledi- yesi Kültür Sanat Merkezi'nde düzcnlenen ve gençlerin yanısıra "Her zaman gcnç kalanlann da" katıldıklan, "Gcnçliğin siyasete kaülımı" konulu panel dün yapıldı. Yukandaki sorulann yanıtlan, gazeteci yazarlar Mehmet Altan vc Erdal Alabek'- in konuşmacı olarak katıldıklan panelde arandı. "Bütün sıkıntılann kaynağı denokrasinin ycte- rincc algılanmamasından kaynaklanır" diycn Mehmet Altan, 1993 yılında Türkiye'de demokrat- lığın bilc marjinal kalma lchlikesiyle karşı karşıya olduğunu söylcdı. Türk toplumunun durağanlığı- nm Osmanlfdan kalan bir miras oldueunu belırten Allan, şöylc konuştu: "Osmanlı stalik bir loplumdu. Bunu Cumhuri- yct'cdctaşıdık. Köylülüklen kurtulamadık. Sosyal sınıflann niteliklcri bütün dünyada değişü, biz dc- ğişmcdik. Parlamenter sislcmi özümsemiş bir top- lum değili^:. Parlamentoda bütün görüşlerin lartı- şılmasını değil, kendi isicdiğimız görüşlerin lartışıl- masını istiyoruz. 'Resmi valandaş" anlayışı var. Nasıl düşüneccğımizi '82 Anayasası, nasıl giyinecc- ğirrnzi Kıyafcl Yasası belirliyor. İthalat scrbest bı- rakılana kadar ne yeyip içcceğimizi de devlet belir- liyordu." Gcnçliğin siyasete katılımmda özgürleşmcnin kaynağını eğitımde gördüğünü vurgulayan Meh- met Altan, mevcut eğitim sisteminin dcmokrat bir kitle, demokrat bir kültür üretmediğini bclirtti. Al- tan, " Bugünlcrdc Atatürkçü laiklcr ve şeriatçılar var. Üçüncü yol. dcmokrasidir. Demokrasi buiki- sini uzlaşlırır. Dcmokrasidc lek korkulacak şey, te- çprdür. Şımdi şeriatın gelmesinden korkuluyor. Şe- riatın karşısına çıkacak olan biziz. Ben Türk hal- kına güveniyorum" diye konuştu. Erdal Atabek de konuşmasına "Türk halkına birilcrinin güvenmcsinden çok, halk kcndincgüvc- niyor mu?" sorusunu sorarak başladı. Sorunun, in- sanın kendine güvcnip güvenmemcsinde yattığını belirien Atabek, "İnsanın kendine güvcni yoksa kendine düşen sorumluluğu taşiyamaz. katılım sağlayamaz" dcdi. Demokrasinin çok konuşuldu- ğunu ancak yaşanıda az görüldüğünü bclirten Ata- bek şunlan söyledi: "Bir ülkede çocuk eğitimini in- celemedcn demokrasinin var olup olmadığını anla- yamayız. Türkiye'de iyi yetişmiş çocuk demek, söz dinleyen, uslu, her denileni yapan çocuk anlanıma gelir. Temel eğitim ıdeolojisinin kalıbı bu. Aile için- de demokrasi yoksa toplumda demokrasi ara- mayın. Aile içinde demokrasi, bütün bireylerin aile yaşamına eşit biçimde kaulım hakkına sahip oması demektir. Bizim toplumumuzda anne ve baba, ço- cuğu azarlama hakkını kendınde görür, hatta dö- ver. Çocuklanmıza sakat insan muamclesi yapıyo- ruz. Okullarda istenilen tek şey. öğretilenlerin ez- berlenmesi ve ıtaatkar olunmasıdır. Bu eğitim değil şartlandırmadır Bizdemokratik değil olokralık bir toplumuz." Politikanın hayatın yönetilmesi demek olduğu- nu belirien Atabek. "Hcrkesin polıtikaya katılması gcrckir. Hcrkes politika yaptığı zaman. demokrasi- yi soluyabıliriz. Politika, oy vermckle, mcclisle sınırlandınlama7. Poliüka hayatın her alanına ge- çirilmelidır" dedı. Mehmet Altan'ın konuşması sırasında Kema- lizm'de demokrasinin olmadığı, demokrasinin'Al- tı ok' içinde dc yer almadığı biçimindeki sözlcrine tepki göstercn bir gcnç, Kemalizm içinde de de- mokrasinin var olduğunu söyledi. Allan da bunun üzerine, demokrasinin herşcyin lanışılması demek olduğunu. bu gencin tepki gösiemıesinin gördüğü eğitim sistemindcn kaynaklandığını söyledi. Bir ünivcrsıteöğrencisi de, üniversitegençliğinin en küçük bırislenıinın bile tcrör olarak niıelendiril- diğini bcrilcrek, "Akadcmik vedemokratik hakla- nmızı islcmck için ne yapmalıyız?" diye sordu. Mchmcı Altan bu soruyu şöyle yanıtladı: "Ürctmeyen. hak aramayan bir toplumuz. Bir- şeyleri sorgulamaya başladığımız zaman başımız bclaya girıyor. Toplumun dinamik bir parçası ol- ması gereken üniversiteler. polislcrlc, dcmir kapı- larla çcvrili. Ünivcrsitc öğrcncilcri hak aramaya kalorifcrlenn yanmamasından dcrslcrdc 30 yıllık kitaplann okululmasından başlamalı." OBEY All the way from the point ofproduct conceptvolization As consultants to this Turkish pharmaceutical subsidiary of one of the vvorld's leading mulrinafionals, we appealtoîhose who feel assured to be qualified »o join their ranks as a PRODUCT MANAGER The PRODUCT MANAGER, in direct access to the Marketing Manager, will (in a nutshell) ensure the best and maximal market performance of the set of products he/she vvill be entrusted vvith, all the way from the point of product conceptualizafion until the day his/her product(s) are to be replaced by newcomer(s). The ideal candidate, 28+4, vvill come vvith minimum three years of a success ridden track record in the pharmaceutical market and a university degree in pharmacy, marketing or in any one of the business related disciplines. Creativity, zeal, tenacity, extroversion, vigilance are characteristics expected of the ideally qualified individual to supplement market avvareness, flair for figures and outstanding communicative skills both in Turkish and English. Handvvritten applications specifying career objectives must include a detailed resume, a recent photograph and telephone number(s) for quick and discreet access. Confidentiality vvill be strictly observed and each qualified candidate vvill be personally reached during the process. To be considered, hovvever, applications need be mailed or faxed to reach us before 16 February 1993. OBEY MANAGEMENT CONSULTANTS INCORPORATED OBEY YÖNETİM DANIŞMANLIK A.Ş. Selçuklar Sokak 51 /3, Levent 80630 İstanbul Fax: 279 24 75 J .gelecek ve görecek ki siz, Bodrum'da yepyeni bir devremülk sahibi olmuşsunuz. Artık Akçabük Tatil Köyü'nde, her sene üç ayrı dönemde, toplam 45 gün boyunca size ait bir yazlığınız var. Üstelik 92 fiyatlarıyla ve taksitle. Yaz mutlaka gelecek. Ve siz de doQru bir mantıkla, bir gün mutlaka devre mülk alacaksınız... Gelin Akçabük'ü ve bu fırsatını kaçırmayın. Dilerseniz size ait olacak evi gelin, röriin ve konuğumuz olun. Satın alsanız da, almasanız da sizden konaklama ücreti alınmayacak... AKYAR, Tûm devremaideri geri alma garantisi ile satar. Kampanyamız, 1-MART-1993 tarihinde sona erecektir. TAMAMIPEŞİN: 40 000 000 TL VADELh PEŞlNAT 10 000 000 TL TAKSİT 2 500 000 TL X 30 AY AYRINTILI BİLOİ İC?İN AKYAR TURİZM ve TİCARET A.Ş. Cumhuriyet Caddesi 91/4-5 Elmadaö istanbul İSTANBUL TEL: (1) 230 28 84 - 246 17 14 -15 akçaöük DEVREMÜLK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle