18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 ŞUBAT1993 PAZARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER Uygarhk ve Hukuk Yaşanan olağanüstü dönemın yanlış yaklaşımlannın doğurduğu olumsuz sonuçlar ortadan kaldınlamamıştır henüz Yargıya rahat soluk aldıracak köklü yasal değışıklıkler yapılamamıştır bır türlü Aynca yargı yetkısı gıbı yuce bır yetkıyı kullananlann yoksulluk ıçınde süren yaşamlan da toplumumuzun bır ayıbı olarak gündemdekı yennı korumaktadır. M. NACÎ ÜNVER Yargıtay Üyesi • nsanbk tanhı kadar es- I kıdır uygarhğın tanhı Çünkü o ınsanla var olabılmış Ancak, değı- şık dıllerde değışık bı- amde ıfade edılmış sözcuk olarak Orneğın, Latıncede 'cı- vıs' olarak ıfade edılmış yurttaş ve kentlı anlamında Francızcada uygar- lıgın karşılığı 'avılıtauon', Ingıhzcede 'cıvıhzatıon', Almancada "zıvılısa- tıon'dur Algılama bıçımlen de değışık olmuş zamanla örneğın öncehkle barbarh- ğın karşıtı olarak algılanmış uygarlık Yanı belb kurallara göre toplumsal yaşama bıçımı anlaşılmış uygarbk de- ruldığınde Kımı zaman da salt kültur durumu gıbı görulmuş Daha sonra genış anlamda ele almanın gerekb ol- duğu kanısma vanlmış Çunku sosyal ve ekonomık yonlen olan bır kavram olduğu gorûşu ağırbk kazanmış so- nuçta Teknolojık gebşmeye koşut oiarak ıçenğj daha da zengmleşmış bu kavramın Ozetlemek gerekırse belh bır ekonomık yapı üzenne oturmuş sosyal, sıyasal, hukuksal, kultürel de- ğerlerden oluştuğu anlaşılmış uygarh- ğın Bu değeıiere teknolojık olanaklan da katmanın gerçekçı bır vaklaşım olacağı karusındayız kuşkusuz Bırçok uygarlıklara sahne olmuş yaşb dunyamız Ancak bunlardan bır kısmı daha sonrakı uygarhklan etkıleyebıl- mış Kımılen mımarhkta, kımılen heykelde, kımılen de felsefe ve edebı- yat alanlannda etkılemış kendınden sonra gelen uygarhklan Eskı uygar- lıklardan günûmûze mıras kalan baş- ka ve önemh değerler arasmda de- mokrası ve hukuk anlayışı onemlı bır yer tutmaktadır Eskı Yunan uygarb- ğının Batı uygarlığı uzenndeen büyuk etkılennın başında demokrası ve oz- gür tartışma tutkusu yer almaktadır Kuşkusuz bu tutkulann temebnde ın- sana özgü değerlen koruyup öne çı- karmayı amaçlayan hukuksal kurum- lann yen ve onemı buyuktür Roma uygariığını gunumüze taşıyan en önemh etkenlenn başında hukuk ala- nındakı başanlan ve ortaya koydukla- n hukuk sıstemının onemı gelmekte- dır Ozelbkle Fransız hukukunu etkı- leyen Roma hukuku günumüzde, ul- kemız de dahıl obnak uzere bırçok dünya ulkesmde unıversıtelerde ders olarak okutubnaktadır Bu olgu esla çağlarda yaşanmış bır u>garbğın gü- nûmûze taşınmasında hukukun ne denb büyûk etken olduğunun çarpıcı bır orneğıdır Hukuksuz uygarlık düşünülemez Bu konuda başka bır örnek olarak da unlü Babıl hukûmdan Hammu- rabı'nın mılattan önce 1910 ydında yurürluğe koyduğu ve onun adıyla anılan ve o kadar unlu Hammurabı'- nın kanunlannı gösterebıbnz Uygarbklar bu denb eskı olmasına karşm uygarbk sözcuğunün ağızlarda dolaşması o denb eskılere dayanma- maktadır Ikı yûzyılbk bır geçmışı var- dır bu sözcuğun Ancak Batı'da ınsanı on plana çıkaran bır hukuk sıstemınm tartışmalannın yapıldığı donemde uy- garbk sozcuğunun ortaya atılmış ol- ması da salt bır rastlantı değıldır Çun- ku çağdaş bır hukuk sıstemı, uygar bır tophım yaratmada önemb bır etken olarak gorubneye başlanmıştır Başka bır deyışle hukuksuz bır uygarbk dü- şünulememıştı hakb olarak Kuşku- suz burada amaçlanan hukuk sıstemı demokratık hak ve özgûrlüklen gü- vence alüna alan yazıb anayasalar ve yasalann oluşturduğu bır sıstemdı Avrupa yüzyıllar once gormuştu bu gerçeğı Bu duşünce bıçımı yüce Ata- türk'le gelebıldı ulkemıze Genç Tûr- kıye Cumhunyetı'nın uygar dunya ıle kucaklaşabılmesı ıçın çağdaş bır hu- kuk sıstemının gerekb olduğuna ınan- mıştı Mustafa Kemal Atatürk Bu dü- şunce ıle yola çıkarak Medenı Yasa, Borçlar Yasası ve Tıcaret Yasası ya- nında bır dızı yasayı yûrürluğe koydu böylece Herkesce bdındığı gıbı ozel- bkle Medenı Yasa ıle Tûrk toplumu uygarbk yolunda onemlı adımlar at- mıştır Tûm bunlar göstermektedır kı, bır toplumun uygar bır toplum olabıbnesı ıçın edebıyat, sanat. felsefe ve teknolo- jık alanlardakı başanlan yanında hu- kuk alamnda da yeterlı duzeyde olma- sı kaçınıbnazdır Aynca sağbklı ışle- yen hukuksal kurumlara sahıp olması da zorunludur Bu kurumlann başın- da hıç kuşkusuz yargı kuruluşlan gel- mektedır Çünku hukukun gebşıp yaygınlaş- masına katkısı yanında bıreylenn ya- şamlannm korkusuz. kaygısız ve on- gun (mutlu) bır bıçımde surmesını sağ- lama gıbı ışlevlen vardır yargı kuru- luşlannın Bılındığı gıbı ülkemız cum- hunyetle bırbkte gerçekleşunlen hu- kuk devnmının coşkusu sona erdıkten sonra ılk kez altmışb yıllarda yenı bır anayasa ıle çağdaş bır hukuk sıstemı ne doğru gıdışın coşkusunu yenıden ya- şamaya başiamıştı Çünkü yargı bağımsızbğı ve yargıç guvencesı tam bır ışlerbk kazamıştı bu dönemde Aynca yargı yetkısını kullananlar da toplumda hak etüklen yen almışlar, onemlen herkes tarafından kabul edıl- mışü Ancak hukukun fantazı, hukuk adamlannın da yoneümlenn ışlennı zorlaştıran kışıler olarak gostenhneye çabşıldığı seksenb yıllann başında ter- sıne döndu bu olgu Şımdı bu yaklaşı- mın toplumumuzu genye götürebıle- cek yanlış bır yaklaşım olduğu konu- sunda goruş bırbğınjn bebrmış bulun- duğunu sevınerek gözluyoruz Ancak yaşanan olağanüstü döne- mın yanlış yaklaşımlannın doğurduğu olumsuz sonuçlar ortadan kaldınla- mamışür henüz Yargıya rahat soluk aldıracak köklü yasal değışıkbkler ya- pılamamıştır bır türlü Aynca yargı yetkısı gıbı yüce bır yetkıyı kullananla- nn yoksulluk ıçınde suren yaşamlan da toplumumuzun bır ayıbı olarak gündemdekı yennı korumaktadır Bız öncehkle toplumumuzu bu ayıptan kurtarmanın ulkemıze ve devlete yapı- lacak onemh bır hızmet olacağı İcanı- sındayız Daha sonra Turk ınsamnın ozlem duyduğu hukuksal değışıkbklenn ger- çekleşünlmesı ve bu alanda yenı bır yapılanmaya gıdılmesı gerekmektedır Unutubnamabdır kı Türk toplu- munun uygar dünyayla bütünleşmesı, ekonomık, bıhmsel ve kultürel kalkın- masını geroekleşürebılmesı ıçın önce- bkle hukuk alanında çağa uygun değı- şıkbklenn yapılması gerekb ve dahası zorunludur ARADABIR Doç. Pr. AYSELİUSLUATA Uğup Mumcu'ya Boraımuz Içınde yaşadığımız toplumda haksızlıklarla karşılaşı- yor, yanlışlıgma ınandığımız olayları gozlemlıyor netur bır tepkı gostereceğımızı bılemeyıp umarsız kalıyoruz sık sık Boyle durumlarda ne yaptıklarını, ne tur bır tepkı gosterdıklerını oğrencılerıme yıllar once sormuştum öğrencıler çoğunlukla sonuç alınmayacağını bıldıklerı ıçın, sessız, tepkısız kaldıklarını, ancak sonuç alacakla- rını bılseler bır şeyler yapmak ısteyeceklerını soylemış- lerdı Gazetelere yazmayı deneyıp denemedıklerını sor- duğumda ıse o zamanlar ' Cumhurıyet Gazetesı 'nde çalışan bır oğrencım (Zafer Arapkırlı) bu tur mektupları gazeteye yalnızca emeklı öğretmenlerın yazdığını be- lırtmıştı Tepkı gostermenın, olaylar karşısında sessız kalma- manın erdemını gençlere en guzel bıçımde sanınm Uğur Mumcu ornekledı Mumcu haksızlıga uğradığtnı düşunenlerın umudu, karanlık ışlere gınşenlerın ıse korku kaynağı gozdağı oldu, araştmcı gazetecılığın de yurdumuzda onderlığını yaptı Her olenın ardından yazılanları okudukça hepdüşün- muşumdur, "Neden bu guzel duşuncelerını duyguları- pı o kışıye oimeden once soylemezler de sonraya sak- larlar? Neden bır yazar bır sanatçı ya da bır bılım kışısı olur, ardından sutun sutun ovguler, anılar yazılır? Keşke bunlar yaşıyorken soylenseydı de ne denlı sevıldığını, beğenıldığım bılseydı bu kışı dıye Her olumun ardın- dan keşkeler yaşanır hep Gerçı Uğur Mumcu çok sevıl- dığınden, en azından okuyucularının sevgısınden gu- venlıydı Ancak keşke yaşıyorken sakınılması gereken, korunması gereken bu çok sevılen kışıyı koruyabılseler- dı sevenlerı Çunku Uğur Mumcu vermesını bılen, kendısı ıçın ıse ıstemesını bdmeyen şımdılerde eşıne az rastlanan kışı- lerdendı içınde yaşadığımız reklam çağında kışıler ken- dılerını pazarlarken, Mumcu verdığını bellı etmeden ve- rıyor, seve seve yardıma koşuyor, savunmaları üstle- nıyordu, karşılığı ıstenmeden verılenı alan bızlerdealdı- ğımızı hakkımız sanıyorduk Tıpkı 1971 yılında şımdı ar- tık aramızda olmayan sevgılı Incı Gırıtlıoğlu ıle bırlıkte bır unıversıtede, savunduğumuz bır duşunce nedenıyle uğradığımız haksızlıga karşı açtığımız dava ıçın Danış- tay a verılmek uzere yazdığı dılekçeler gıbı Sorunumu- za eğılırken, karşılık ödenmesı gerektığını duşundurt- meyecek denlı alçakgonüllü ve ıçtendı, yazdıklarını oku- dukça da mutluluğu artıyordu, çunku yaptığından hoş- nuttu Haksızlıga uğrayanları doğal gorevıymışçesıne coş- kuyla savunan Mumcu'nun da hakkının aranması, ko- runması gerektığı kımsenın aklına geimıyordu, tıpkı ona borçlu olunduğunun akla gelmemesı gıbı Sureklı ver- meye alışmış ve ıstemesını bılmeyen onurlu bır kımse kendısı ıçın zırhlı bır araç, korumalar ısteyemezdı, an- cak onun ıçın başkaları bunu yapabılırdı yapmalıydı da öldukten sonrakı duyarlılık keşke oimeden gosterılsey- dı demeden edemıyor kışı Bunca sevenı varken bunlardan kımılen de devletı yonetıyorken, tehdıtler geldığını çevresı dostiarı bılıyor- ken, neden kendınısakınmasını bılmeyen Mumcu yuko- rumasız bıraktı bunca guçlu, önemh, bunlan yapabıle- cek durumdakı kışıler Şımdı şu ya da bu nedenle ya da amaçla haklarımızı korumuş dost Uğur Mumcu ya hepımız ayrı ayrı Ataturk ılkelerıntn ve demokrasının yureklı savunucusu Uğur Mumcu'ya ıse tum ulus olarak hepımız borçluyuz Borcumuzu da sanırım ancak Uğur Mumcu nun baş- lattığını surdurecek genç araştırıcı gazetecıler yetiştire- rek odeyebılırız Olayları sorgulayan, gerçeklerı araştir- mak ıçın bılımsel tekmklerle donatılmış demokrasıye ınanan erdemlı doğruluğuna ınandığı ılkelerde ödun vermeyen, onurlu, tarıhını tyı bılen, dunyadakı gelışme- lerı ızleyıpyorumlayabılen, bılınçlı, haksızlıklar karşısın- da sessız kalmayan, yureklı ve sevgı dolu yenı genç araştırıcı gazetecıler yetıştırme görevını ustlenmelıyız OKURLARDAN Eğitimde hükümet göpüşü JrLlb Eğıtım Bakanı Köksal Toptan 'Ozel unıversıteye karşı çıkmak genabktır dıyor Tunzm Bakanhğı da, Yaygın Eğıüm düzevmde kendı açtığı kurslardışındakı ozel tunst rehberbğı kurslannı gecersız sayıyor Bır bakanbk dığennı genabHe suçlamış oluyor Anayasanın özel unıversıtelere ızın vermeyen 130 maddesı sayın Bakan tarafından gencıhk olarak nıtelenırken, yuksek oğretım kurumlan dışında her dal ve duzevdekı ozel eğıtım kurumlanru guvenceye alan Anayasanın 42 maddesı ıle 625 sayılı Özel Eğıtım Kurumlan Kanunu'na karşın Tunzm Bakanhğı da y ururluğe koyduğu vonetmelıklerle özel eğıtım kurumlanna karşı çıkıyor Aynı hukumetın ıkı Bakanlığı karşıt gorüşlen savunurken, gorüşlenndekı tek ortak nokta Anayasaya aykın oluşlan Cengiz Alatb Y Müh./Mımar TARHŞMA Çözüm bulundu!.. ~^r m ükumet en • • sonunda sudan l ^ ^ ^ l bır nedene • • sanldıve I I Ermenıstan'a ML. -^L_elektnksatmak ıçın harekete geçtı Gerekçe olarak da Ermenıstan'da bılmem nerede bır nükleer santral varmış, bu santrala yeten kadar cereyan temın edılemezse efendım aynen Çernobıl'de olduğu gıbı santral patlarmış. radyasyonun bulutu ulkemız üstune gehrmış, al sana bır felaket daha, buyrun buradan yakın Bız bu elektnğı Ermenıstan'a nıcın satacağız 9 Insanbk olmedı demek ıçın mı 9 Yıllardır ASALA surülenne arka çıkan ve masum msanlanmızı kalleşçe ölduren bu de\ leün ınsanlan karakış nedenıyle çok kotü durumda olunca 1 urkıye olarak elektnk vermıyoruz dıye neden suçlanıyoruz 0 Neden ılle de Turkıye elektnk versın dıve dost(') ve muttefık(') ulkeler bıze baskı yapıyorlar 9 Orneğın Fransa bu ulkeye ıstedığı I elektnk verebılır Namb v^ ! kadar ıve unlu madamlan mosyosune sulesın ışlem tamam Gorunen koy kılavuz ıstemez, anlasılan elektnk venneyınce kabak gene bızım başımıza patlayacak Görürgıbıoluyorum "Jenosıt, jenosıt barbarTurkler Ermerulen bu kez de donduruyorlar'" Nukleer santral patlayacakmış, pekı bır Tann'nın kulu çıkıp kardeşım sen oraya nükleer santral mı yaptın. yoksa gecekondu mu ınşa ettın dıye sorsa daha doğru olmaz mı 9 Ersın Faralyalı, şalter benım elımdededı, hadı bakabm kolay gelsın, gorebm açar mısın,açmazmısın Bınoa şalterde çan, ıkına şalterde çun aaa! Elektnklen kım açtı 9 Çaçaça çaaaaannnnn 1 Mete Apak Kızıltoprak/İstanbul Yekta Güngör Özden'e açık mektup S ongünlerde kunımunuza ve şahsınıza YÖneltilen saMınlanve olumsuz ta>ırlan tasvıpetmıvoruz Demokrasınin ilke ve kurumlanna. oncelikle uv ması ve koruması gereken kişı ve kurumlann. o kurumlan işleten ana\ asa> ı hazırlav anlardan ve vöneticilerden gebnesi bazı art düşuncelıkfin 1982 Anav asası'na bık tahammulleri olmadığını gösten>or. Zira bır \na\ asa Vlahkemesi uyesı ıçın nıtel şartlan bırakın nıeel şartlan bile taşımayan bır üyede (Sanki ülkemızde'başka insan yokmuşgibi) ısrar edilmesı başka ne>i gösterir? Bu aıu>asa>ı begenmevebıbnz (Açıkçası ben de ha\ ır dı\ orura). Peğişmesi için uğraş verebiliriz. \ma değişene kadar uvmakla yukümlüyuz. \ksı ne hukuk »de»leri aıilav tşuıa ne ınsanlık anlayç^nastğar. Ancak kabile düze'ninde gecerb olabılecek bu duşünce, kargaşa ve kav gadan başka bır şev getımtez Bu inançla tiim kurumlanmı/m vetkı ve sorumluluklarına sahip cıkması; en demokratik, en ınsancıl ve en hukuksal hak ve görevlendir kaıusmdayız. Bu tutum değil; aksı eleştirihneli, hatta cezalandnhnalıdır. Örnegin insanlaruııızı oiûme sevk eden rad\ as> on olayını saklavan kunımları ve kişüeri sorgulaması gerekenler, bir nevi gündera değiştirerek size ve kunımunuza saldınyorlar. Açıkçası laiklik anlayışııuza saldırı\ oriar. Bu saldınhui kmıyorvesanatçı dııy aıidığnıızla sizin haklı raücadelenizi desteküyor, saygılar sunuyoruz. RIZAŞAHÎN TOBAVİstanbul Temsılcısı Bosna-Hersek olayının sorgulanması M asken guçlen Irak'a tekrar saldırdı ve doğal olarak Bosna-Hersek'- te yaşanmakta olanlar da dünya kamuovunun gundemınden duştu Beliude ıstenen buvdu Turkı>e'de Balkan ulkelennden goç etmış ve bınna dereceden ılgılı olmalan gereken onemlı sa>idakı ınsanlar ne yapıyorlar0 Bu ınsanlar hem ıç hem de dış kamuoyunu uyarmak ıçın bugune kadar ne yaptılar 9 Ne tür e> lemler gerçekleştırdıler9 Bosna-Hersek yoneümı olaylann bu noktaya gelebıleceğını hıç mı hesap etmemıştr Yönetım, ınsanlannın savunmasını bu kadar kötu bır duruma nasıl getırdı9 Bosna-Hersek halkı acaba çıkarlannı en ıyı şekılde koru> abılecek bır yönetımı seçmekte yanhş mı yapmışü9 Halk ve yöneüm nasıl bu kadar aymaz olabıldı9 Can duşmanı olabılecek burunlan dıbındekı ınsanlar sılahlanırken kendılen ıçın çocuklan ıçın kadınlan ıçın yaşlılan ıçın doğabılecek tehlıkeyı hıç mı anlayamadılar9 Bırleşmış Mılletler ıse yıllardır başka olaylarda da gosterdığı tek yanh ve taraflı tutum unu, Bosna-Hersek'te akıl ve vıcdan kabul etmez bır duyarsızbkla ıyıce abartmış ve konumunu ıyıce bebrlemıştır Bır ınsanı olunce ayağa kalkan Batı ulkelen nerededır 9 Somut bır adım atılması ıçın Batı ulkelennın vıcdanlannın rahatsız olabılmesı ıçın daha kaç bın Bosna-Hersekbnın olmesı gerekıyor9 Bırleşmış Mılletler ve UNESCO'nun olayı sahıplenmesı ıçın daha kaç on bın kadın ve çocuğun tecavuze uğraması lazım9 Müsluman ulkeler ıse tam bır uyuşukluk ve vurdumduymazlık ıçınde kendı karanbklannda kısıbp kalmışlardır Herhalde Bosna-Hersek'tekı ınsanlann sorunlanna valnız Turkıye'nın sonınu dıye bakmaktadırlar Her bın bır Baü ulkesının tescılsız somurgesı olan bu ulkelerden beklenen de budur Türkıye'de başortusu ıle aylarca uğraşan pobükacılar Müsluman ulkelen vattıklan uykudan uyandırmak ıçın ne yapular ve ne yapmayı planlıyorlar 9 Bosna-Herseklının dramı tam anlamıyla bır çıkmaz sokakür BM Bosna-Hersek e sılah venbnesını yasaklamıştır, ancak Sırplann sılahlanmasına gozyumulmaktadır Ulke çepeçevre kuşatıbnış ve ınsanlar, aşağıhk Sırp surülennın her türlu kötüluğu yapmalanna terk edılmışlerdır Kış bastırmış, ınsanbk açbk, susuzluk, ılaçsızlık ve yakacaksızlıkla kendı kendılenne de olmelen ıçın tecntedıbnışlerdır BM'nın verdığı uzatmalarla bu topluTuk bıtınlmek ıstenmektedır Yapılacak şeyler kısıtb da olsa yok değıldır 1- Sırpıâr'ın Bosna-Hersek'te yapüklan cıddı bır bıçımde dokumante edılmeh, arşıvlenmeb v e bır kıtap olarak tum dıllerde yayımlanmalıdır Basın ve yayın kuruluşlan burada sureklı muhabır bulundurubnab ve gunluk olaylan tum dunya basınına gecmelıdır 2- Dışışlen Bakanlığı nın en uzman kadrolanndan ozel bır masa oluşturubnalı ve somut çozumler gelıştınbnebdır 3- Gondenlecek her turlü yardım ıçın Turkıye kendı mekanızmasını kurmalıdır Bunlan başka ellere teslım etmemelıdır Petrol üretıcısı ulkelerden aal olarak yakacak ıçın petrol v ardımı sağlanmalıdır 4- Dıl bılen pobtıkaalar tûm dünya ülkelen parlamentolanna gıtmelı ve olayı tum açıklığı ıle anlatmalıdır 5- Hâlâ du^nmeye çabşan Bosna-Hersek'e ınsanlann nefis sa\Tinması ıçın sılah göndenbnesının yolu bulunmahdır 6- Ünıversıtelenmız, meslek odalanmız, aydmlanmız, BM, UNESCOvebenzen kurumlann harekete geçmlebılmesı ıçın yeterlı baskı oluşturmabdır 7- En ûst düzevdekı yöneücıler Bosna-Hersek'e gıtmebdır Unutubnamabdır kı bugün Bosna-Hersek'te yaşananlar Kurtuluş Savaşı sırasında Yunanlılarca, Batı Anadolu da, Rumlarca, Kıbns'ta, Ermenılerce Doğu Anadolu'da yapılanlann a>nısıdır Bu tur olaylan bır daha yaşamamanın tek yolu kadar kuvvetb ve uyaıuk kalabılmektır M.ERDALGÜNEL MakıneYük. Müh. PENCERE SoMa Krttk!.. Solda bırlık deyınce herkesın aklına gelen nedır^Çağ- rışım uç partıye yonelıyor SHP DSP, CHP Oysa bu çağrışımdaeksıklıkve haksızlıkvar Turkıye'- nın solu yalnız sosyal demokrat kesımdekı uç partıden oluşmuyor, ama, bu uçleme o kadar yapay gorunuyor kı 'solda bırlık' denınce ılk akla gelen SHP-DSP-CHP dır Bu ayrılığın yapaylığı halkın bılınçaltına ışlemış, ayn- ca toplumsal bılınçte bır sezgı de odaklanıyor, eğer sol- da bırleşme olmazsa, solun ağırlığı 1994 yerel seçımle- rınde sıfırlanabılır Sosyal demokrat partıler arasındakı çatışma bırbırını yok eden karşılıklı kuvvetlerdengesın- de olduğu gıbı, ulkede varolan sol bırıkımı sıyasal ya- şamdan sılıyor Uğur Mumcu'nun yaktığı meşalenın ışığmda, sosyaf demokrat kesımın ıçgudusü, toplumsal bılıncın dışavu- rumuna donuştu tabandan tavana' talep ' güçtenıyor -Bırleşın1 . Anadolu, Avrupa değıl Ne demek bu9 Anadolu, sanayı devrımını 18'ınci yüzyılda yaşamadı, 19'uncu yüzyılda proletarya çoğunluğunu oluşturmadı, Turkıye de sosyal demokrat partılerın 20'ncı yuzyılın ıkıncı yarısında ortaya çıkması bır rastlantı değıl SHP- DSP-CHP nın neden (Batı dakı sosyal demokratlar gıbı) Marksıst-Lenınıst kokenden gelmedıklerını bu tarıhsel sureç belırlıyor Her uç partı de Kemalıst kokenden turemış Cumhurıyet Halk Fırkası'ndan, daha başka deyışle Kuvayı Mıllıye'den kaynaklanan bır geçmış, SHP-DSP- CHP'de ağır basıyor Hıçbırı bu geçmışı reddedemıyor Çunku bu uç partı de bılıyor kı bu geçmişı reddettıklen anda erıyıp yok olurlar Uç partı de a>nı mırası paylaşıyor Aynı mırası yıyor • Üç sosyal demokrat partı de laık cumhurıyete sahıp çıkmak zorundadır Kımı partı lıderının laıklığe yenı bır yorum getırme ça- basına bakmayın Laıklığe karşıt kesımler, partılerını kurmuşlar, seçım sandığında yol alıyorlar Eğer laıklığe (ya da Aydınlanma'ya) karşıt sozde sos- yal demokrat partı kurmak ıstıyorsan, kurulmuşu var Refah Partısı' Ne SHP laıklık temel ılkesınden vazgeçebılır, ne DSP ne de CHP yoldan sapabılır Sapanı halkcezalandırır • Avrupa'da ya da Anadolu'da sosyal demokrat partı emek ağırlıklı olmak ve ışçı sendıkalarıyla ıç ıçe, yan ya- na omuzomuzapolıtıkayurutmek zorundadır Bu temel ılkeyı dışlayan partıye sosyal demokrat denemez SHP nın, DSP nın CHP'nın emekçı kıtlelenne sırtçevı- rerek solculuk yapmaları yumurtasız omlet pışırmeye kalkmaları gıbı bır şey olur, bu alanda da uç partının bır- bırınden ayrılması olanaksız Ya demokrası anlsyışı" 7 Hangı sosyal demokrat partı, "çağdaş katılımcı de- mokrası 'yı daha değışık bıçımde yorumlayabılır'? De- mokrasının evrensel anayasası uygarlık dünyasında çoktan yazıldı, ezberlendı, kıtlelerın bılıncıne ışlendı • Ideolojıde bırbırınden ayrılması olanaksız uç partı an- cak kısa vadelı stratejık ve taktık polıtıkalarda değışık yorumlara sapabılırler Sozgelımı ozel sektore karşı tu- tum, devletçılığın çağdaş dunyadakı yorumu vb ıçın açılacak tartışmaların kıymet-ı harbıyesı artık yok dene- cek kadar hafıf kalıyor Halk, bu gerçeklığı sezıyor bolunmuşluğun yapaylığı- nı anlıyor, uç partıyı bırleşmeye çağırıyor Halkın sesınekulakverın' (THE VVASHINGTON POST) Sevgili UĞUR MUMCU izlediğin yolda seninleyiz. Zehra Aktay, Aydın Aktay Bengü Balkır özalp Bırol Aslı Cansever, ömer Cansever, Necat Delen, Hulkı Demırel, Türkan Elçı Sermet Elçı, Osman Kolat, Şıma Turancıol 8 Şubat - 20 Mart 1993KışDönemi Kayıtlar açıldı Adnan Ekşigil, Cemal Yardımcı Doğan Şahiner Vavuz Ertcn, İskender Savaşır, Saffet Murat Tura. Ahrtıct Sovsal Haccr Ansal, Tülay Arın, Dilek Çetindamar, Timuçın Gurer, Asım Karaomcrlioğlu, Sungur Sa\ran. Nurhan Yenturk İlkay Demir, İbrahim Eren, Kkcnder Savaşır, Gülnur Savran, Oya Baydar, Gencay Gursoy, Gulnur Savran, İskender Savaşır, Alaaddin Şenel Hacer Ansal, Tulay Arın. Nail Satlıgan, Sungur Savran Ali Akay, Ahmei Sovsal Oruç Aruoba Nazan Aksoy, Ayla Algan, Beklan Algan. Oruc Aruoba, Gerhardt Behtold Aydın Çubukçu. Ömer Trzeren, Erluğrul kürkı,ü. Sarııhan Oluç, Sadi O/ansu, Sunpıır Savran Ekolojı Semınerlerı "Hegemonya ve Sosyabst Stratejı"de Post-Marksızm NarsLzm Fenomenolojık Düşüncede Zaman II. Martın Heıdegger Post-Fordızm: Yenıbk mı, Donüsüm mü? Cınsel Devrim ve Sonrası Şıddet Fordızm Ne Zamandı? Feux Guattan'nın Anısına Eckhart Usta Koprpuşluk Faust Dünya Devrımı Hıç Mümkün müydü? Bundan Böyle Nasıl Mümkün Olabılır 9 Istıklal Caddesı Zambak Sokak 4/7 Beyoğlu-İSTANBÜL Telefon 249 42 86 252 81 34 Fax 2S2 81 34
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle