Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyel
İmtiyazsahibi.BerinNadi
Genel Yayın Yönetmenı: Özgen Acar • Genel
Yayın Koordinatoru; Hikmet Çetinkaya
• Yazı İşlen Müdürü. Celal Başlangıç
• Haber Merkezı Müdürü: Mustafa Balbay
Gorsel \ onetmen: Ali Acar •Düzenleme: Mustafa SağUroer Ankara Temsilcısi: Cüneyt Arcavürek •Haber Müdürleri: Işdt Kansu. Hakkı Mücsese Müdür V Erol Eıkut •Koordina-
• fstanbul Haberlen Şensy Kaikan «Dış Haberler: Ergım Balcı Erdem Z.Gökalp Blv.İnkılap S.'No 19,4, Tel: 4331141-47, Telex: 42344. Fax tor Ahmet Kondsan •Muhasebe Büeot Ye-
• İş - Ekonomı Dinç Tayanç •Yurt Haberlen: Mefamet Saraç (4)4330565• İzmir Temsılcı V.: Sefdar Kızık, H Zıya B!v. 1352S.2/3Tel:831230, ner • ldare: Hüseyin Gürer •Işletme- önder
• Makaleler: Sami Karoren •Spor Abdülkadir Yücefanan «Dü- Telex: 52359.Fax: (51)895360 »Adana Temsilcisi: Çetm Yiğenoğiu İnönü Cd Çelik «Bılgı-lşlern Nail tnal «Bılgısayar Sis-
zeltme AbdııUah Yaacı 119 S. No: 1 Kat: 1. Tel: 59 37 52 (4hat), Telex: 62155, Fax. (71) 59 25 78 " tem: Müriivet ÇUer • Reldam: Reha Iptnuo
Yaymbrao: Yenı Gün Haber Ajansı. Basın ve Vannai.J- A Ş BKOI: Cumhunycc Mdthaahk \c Gazetecıltk TAŞ
Türkoc-j! Cirf. 3941 Cagaloğlu 34334 tst PK,246İ>unbulTd 5l2O5O5Telcx 22246. F « (1)5138595 TAKVİM.8ŞUBAT1993 İmsak:5.34 Güneş:7.00 Öğle:1223 İkindı 15.09 Akşam: 17.36 Yatsı 18.56
StreSrtaş
üretiyor
• KONYA(AA)-Stres,
bunalım veani üzüntülerin.
böbrek ve safrakesesinde
oluşan gizlı taşlann
uyanmasına ve yerinden
oynamasına neden olduğu
bildirildi. KonyaSelçuk
Cniversıtesi Tıp Faküitesi
Öğretim Üyesi Prof.Dr.
NrKenı.ıl Âktan.
gÜKÜı.ıiL de bazı insanlann
olurmuzluklan
aşamadıklannı belirterek,
"Stres içinde yaşamını
sürdüren birçok kişinin
yavaş yavaş ruhi dengesi
bozulmaktadır" dedi.
Bunalıma düşen kişılerin
mutlaka bır sanat dalına
yönelmesi gerektiğini
vurgulayan Prof. Dr. Aktan.
AA muhabirine şunlan
söyledi: "Bazı insanlann
vücudunun muhtelif
bölgelerinde kendiliğinden
taşoluştuğu bırgerçek. Bu
durum. bazen ağn ile kendini
göstermekte, bazen de sinir
asteminİK bozulmasıyla
ortaya çıkmak tadır.
Sinirlerin bozulması, ruhi
dengenin sağlanamaması. bir
çok tatsız oiaylan da
beraberinde getirmektedir."
lOOmilyon
sûnnetfi kadın
• PARİS(AA)-Eskive
yaygın bir Afrika geleneğinin
hala sürdürülmesi sonucu,
çok büyük bölümü Afrika'da
olınak üzere, dünyada yüz
milyonun iizerinde
"sünnetli" kadın bulunduğu
belirtiliyor. Kadınlann
"sünnet edilmesi" geleneği.
özellikle Somali. Sudan,
Etiyopya ve Mısır'ın güney
kesimlerinde yaygın. Söz
konusu "sünnet", kız
çocuklannın klitorisinin
amelıyatla alınması
anlamına geliyor. Bu
operasyon. kızçocuğunun
sağlığı için son derece
tehlikeli olduğu gibi, uzun
vadede kadınlığını yok
etmesi açısından da gayn
insani bulunuyor. Kabile
yaşamında. genç kızlığa geçış
sırasında ve hiçbir bılimsel
temele dayanmadan
uygulanan bu işlem, başta
Fransa olmak üzere,
Afrikalılann yaşadığı bazı
Batılı ülkelerdeyasaklanmış
bulunuyor. Fransa'da
yaşayan Afrikalılar. genç
kızlann ebeveynlerıni poiise
şikayct etmelenni engellemek
için bu ışi gızlice veçocuk bir
yaşına girmeden
gerçekleştiriyorlar.
Fransa'da 25 bin dolayında
Afrika kökenli kadın ve kız
çocuğunun bu durumda
olduğu sanıhyor.
Sigara, cazibeyi
öldöpüyor
• ATİNA(AA)-Sağlığa
zararlan konusundaki tüm
uyanlara rağrnen çoğalan
sigara tiryakisi hanımlann
"cazibe kaybı sorunu" ile
karşı karşıya olduklan
belirtendi. ABD'deyapılan
biraraştırmada. erkcklerin
gözündc sigara tiryakisi
kadınlann. sigara iç/neyen
kadınlaraoranla
"cazibelerini" büyiik ölçüdc
yıtirdikleri belirtildi. "Basıc
and Applied Social
Psychology" (temel \e
uygulamalı sosyal psikoloji)
dergısindeyayımlanan
araştırmada. sigara içen
kadınlar yıtirdikleri
cazibelerinin yanı sıra "hoş
olmay an ve sağlıksız" biri
olarak da nitelendirildiler.
Günü
• ANKARA (AA)-
Valentine's Day (Sevgililer
Günü) I4şubattatüm
dünyada kutlanacak.
Türk-Amerikan Derneği. her
yıl geleneksel olarak
düzenlediği Sevgililer
Günü'nü 12şubatcuma
gecesi özel programla
kutlayacak. Valentine's Day,
sevgililerin birbirlerine
güleryüz ve içtenlikle
yaklaştıklanmutlubirgün.
Bu içten mesaj, kalp şeklinde
kırmızı kurdele ile süslenmiş.
içinde şekerleme ve
cikolotalann bulunduğu bir
kuiu içinde sunuluyor. Bu
güzel görüntülü kufunun
içinde. sevgili ya da eş, bir şıir
kitabı. yaka iğnesi ya da
küçük birporselen vazo
bulabilir. Hangi şekilde
verilerse verilsin kişiye
verilen mesaj: 'Sevgilim olur
musun?" Valentine's Day, her
nekadargençaşıklara hitap
ediyorsa da günümüzde
büyükanneve
büyükbabalar, kuzenler,
arkadaşlar ve hatta diğer
yaştakiler için de ilgilcrinı
belli edecck küçük hediyelcr
vc kartlarla kutlanacak bir
gün anlamını taşıyor.
'Anonim Alkolikler', Istanbul'da sayılan 250'yi bulan üyeleriyle haftada bir gün 5-10 kişilik gruplar halinde toplanıyor
Orgütlenmiş 'adsız alkolikler9
GÜNDÜZ İMŞİR
- "Tannm. bana değiştiremiyeceğim şeyle-
ri kabul etmem için sükunet, değiştirebile-
ceklerimi başarabilmem için cesaret. aradaki
farkı anlamam için akıl ver."
Dingin ve rahatlatıcı bir ses tonuyla söyle-
nen bu sözler. dünyanın 115 ülkesine
yayılmış olan •"Anonim Alkolikler" ya da
kısa söylenişıyle AA gruplannın kabul ettiği
baş dua olarak kabul edılıyor.
Ulkemizde yaklaşık 10 yıldan bu yana
Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkfan Hasta-
ncsi. Alkol ve Madde Bağımlılan Tedavi ve
Araştırma Merkezı'nde (AMATEM) alkolü
bırakmayı başarmış alkol bağımlılan arası-
nda, AA adı altında toplantılar sürüyor.
İstanbul'da sayılan 250'yı bulan üyeler ara-
lannda işbirliği yaparak haftada bir gün 5-10
kişilik gruplar halinde toplanıyor. Bu top-
iantılarda halen alkol bağımlısı olan ya da
hastanede tedavi görerek alkolden kurtul-
maya çalışanlara AA üyeleri kendilerinin al-
kolden nasıl ve hangi koşullarda vazgeçtıkle-
rini anlatıp moral l;azandınyorlar. AA'nın
kuruluş amacı da zaten alkol bağımlılanna
yardım olarak kabul edıliyor.
Anonim alkolikler dünyanın 115 ülkesine yayılmış.
İstanbul'da da haftada bir toplanıyorlar. Toplantılarda halen alkol bağımlısı olan ya da
hastanede tedavi görerek alkolden kurtulmaya çalışanlara kendilerinin alkolden nasıl ve hangi
koşullarda vazgeçtiklerini anlatıp moral kazandınyorlar.
Türkiye'de AA çalışmasını ılk olarak baş-
latan AMATEM.'in bu yıl içinde ismi ise
beklenmedik bir şekilde değişti. AMATEM
yöneticileri Adsız Alkolıkler'in adının kul-
lanılması için gerekli patentten habersiz
olunca Nevv Jersey'deki Rutgers Ünıversite-
si'nde " Counselor "(Alkolıklere ve ailelerine
yapılan danışmanlık) eğiümi gören Candan
Osma adlı eski bir alkol bağımlısının gıri-
şimiyle. Ankara'da kurulu grup AA'nın pa-
tentinı sessiz sedasız eline geçirdi.
Yıllardır AMATEM bünyesinde kendisi-
ni bu işe veren klinik psikoglanndan Doç.Dr
İlkay Kasatura ise AA patenuni kaptırmak-
tan dolayı hayli üzgün. Daha önce AA çalı-
şmalanna AMATEM'de destek veren Can-
dan Osma "nın kendilenne danışmadan böy-
le bir girişimde bulunmasını da samimiyet-
sizlik olarak niteleyen Kasatura. şunîan söy-
lüyor: " Bu beklenmedik gelişme nedeniUe
grubumuzun adını "' AMATEM Alkol
Bağımlılan Dayanışma Grubu" olarak de-
ğiştirdık. Hastanemızdeki toplantılara katı-
lan bir çok AA üyesi bu yapılan davranış
nedeniyle kendisine son derece kırgın."
Doç.Dr. İlkay Kasatura hastanelerinde
her yıl ocak ayının 23"ünde ülkeye dağılmış
yaklaşık 500 AA üyesinin toplandığını belir-
terek sözlerini şöyle sürdürüyor:
"Bu toplantılarda AA uyeleri alkoldan
koptuklan yıla yeni bir yıl daha eklemenin
sevincıni bırbirlenyle paylaşıyorlar. Kesilen
pastada bir sembol nıielığı kazanıyor. En kı-
demli ve en genç AA üyeleri toplantıda eski
günlerini anlatarak nereden nereye geldikJe-
rini özetleyip moral desteğinde bulunuyor-
lar." 20 yıl ıçki içtikten sonra alkolik olan ve
10 yıldan bu yana da ağzına ıçki sürmeyen
Candan Osma ise AA çalışrnalannı bugün
Amerikan hastanesi bünyesinde sürdürü-
yor. 30 kişiden oluşan AA grubuy la haftanın
5 günü toplanarak 1,5 saatlik çalışma yapan
Osma, bu toplantılann AA'nın genel pren-
siplerine parelel olarak ücretsiz gerçekleşti-
rildığini vurguluyor.
AA'nın tüm dünyada okutulan kitabını
da türkçeye kazandıran Osma, AA patentini
alan Ankara'daki merkez gruplannın tüm
Türkiye çapında örgütlenme için çalıştı-
klannı belirterek "Patent yıllardır ortadaydı.
Tek >apılacak" Adsız Alkolikler Dünya Ser-
visleri" ile ılişkiye geçmekti. Bizde yıllardır
bu çalışmarun içindeydik. Patent başvuru-
muz kabul edildi. Zaten önemli olan patentı
elde etmek değil. AA gruplannı ulkemizde
de mümkün olduğu kadar yaygınlaştırabil-
mek. AA'nın Adana, İzmir, İzmit. Bursa.
Ayvalık. Eskişehir ve Ankara'da gruplan
mevcut. Şu andaki hedefımiz ise Muğla'da
da gerekli grubu oiuşturmak " diyor.
Osma. Türkiye'de kendisinden başka ko-
nunun eğıtimini gören kişi olmadığı için
Amerikan hastanesi bünyesinde AA'lann
kendileri ve aileleriyle saati 160 bin liradan
Salı. Perşembe ve Cuma günleri topla^
dıklannı belirtıyor. Osma. AMATEM'de
calışmasına aravermesine neden olarak da
şöyle konuşuyor:'" Gerçektende orada hayli
özveriyle çalışırken arkamdan dini ayin
yapıyor diye söylentiler çıkardılar. Gerçek-
ten bu şuçlamaya çok kınldım. Yoksa
AMATEM'in birbirinden değerli doktorlan
olduğuna inanam tam."' Osma'nın "Bugün
icmeyeceğim" admı taşıyan birde kitabı bu-
lunuyor.
AA'lann gelenekleri
1- Ortak saglığımız herşeyden önce gelme-
lidir. 2-Bize sadece tek olan ve grubumuzun
bılincindeki şekli ile kendini bize açıklayan
koruyucu tann hükmeder. 3-AA üyeliği için
tek şart içkıyi bırakmak arzusudur. 4-Her
grup özerk olmalıdır. 5-Her grubun amaa
AA'nın mesajını henüz ıstırap çeken alko-
liklere iletmeklir.6-Her AA grubu kendi ken-
dine yetmeli ve dışandan gelecek bağışlan
reddetmelidir. 7-Adsız Alkolikler hiç bir za-
man profosyonel bir toplum değildir. 8- Ger-
çek ismimizi saklamak (Anonim olmak) di-
ğer bütün geleneklerimizin manevi temelidır.
Avrupa'da Türkiyeli göçmenler arasında oldukça ünlü olan Fuat Saka'nın son kaseti 'Askaroz'
Folk-caz tınısında Laz türküsüFERRUHYILMAZ
KOPENHAG - Türk,\ede
pek tanınmamasına karşılık Av-
rupa'daki Türkiyeli göçmenler
arasında oldukça yaygın bir üne
sahip olan Fuat Saka uzun bir
aradan sonra yeni kasedıni ya\ı-
mtadı. Fuat Saka. yaklaşık 10
yıklır aradığı folk-caz tınıya As-
karoz adını verdiği bu kasetle ol-
dukça yaklaşmış.
Askaroz bılındiği gibı ünlü bir
Laz türküsü. Daha çok kendı
bestelenyle tanınan Fuat Saka.
bu sefer tamamen Türkiye halk
türkülerinden oluşan bır albüni
gerçekleştinmiş. Türk yenne Tür-
kiye halk türküleri dcmemin ne-
deni. kasette Türk Laz vc Ale\i
türkülennden başka bir dc Kürt-
çe halk türküsünün yer alması.
Fual Saka. bu kasetindc de her
biri iyi birer müzisyen olan gru-
nndan farklı olarak Saka'nın
parçalannın tümü sözlü.
Fuat Saka'nın parçalannın
sözlu olmasının bır başka nedenı
de kcndisının grubundakı ele-
manlanndan farklı olarak halk
müziğinden geliyor olması. Trab-
zonlu müzisyen bir ailenin oğlu
olan Fuat Saka. Almanya'daki
ılk gecelenne saz çalarak çıkmış.
Daha sonra saz için "Çok güzel
rengi olan bırenstrüman ama tek
renk hiçbir zaman tek başına gü-
zel değildir. Tek rengin güzelliği-
nı çok renklilık içinde değerlen-
dırmek gerekir" diyerek armoni-
ye \e diğer enstrümanlara yönel-
mış Saka'nın son yıllarda sazı
hcmcn hemen tamamen bıraktığı
söylenebilır.
Ilk olarak 1970'li yıllann so-
nunda Almanya'da sahneye
çıkan Fual Saka'nın ısminı artık.
Avrupa'nın hemen hemen herve-
• Fuat Saka, bu
kasetinde de her biri iyi
birer müzisyen olan
grubun un Âlman ve
Danimarkalı ele-
manlanna. Türk halk
ritimleri ve melodileri
çerçevesinde yaptırdığı
doğaçlamalan özgünlüğü
vakalamış. Fuat Saka'yı
Fuat Saka yapan müziği
kadar kalın ve coşkulu
ama aynı zamanda
yumuşak ve duygulu sesi.
bunun Alman \e Danimarkalı
elemanlanna. Türk halk ritimleri
ve melodileri çerçevesinde yaptır-
dığı doğaçlamalan özgünlüğü
yakalamış. Örneğın kasetın A yü-
zünün ilk parçası olan Askaroz'-
da Hamburglu Karsten
Glinsky'nın yer yer Jan Garba-
rek çağnşımlan vapan Kuzeylı
sopranosaksofonunu, Türk \e
Balkan müziğini yakından ta-
nıyan Danimarkalı Claus Mat-
hiesen'in daha bize yakın ama ke-
sinlikle bizden olmavan klarnetı
izliyor. Klarneti yine Hamburglu
Herben Koschmider'in yan flütü
devralıyor. TTıorsten Henneberg
viyolonseliyle tüm bu doğaçla-
malara renk katarken harika bir
basçı olan Stefan Happel örneğın
'Aman Gidelim' ya da "Dirvana"-
da bas gıtanyla iç gıdıklayıa do-
ğaçlamalara kalkışıyor. Fuat Sa-
ka'nın grubundakı müzisyenlerın
fusıon. caz ve caza yakın müzik-
sel bölgelerden geldıkleri sık sık
hissedilijor.
Buna karşılık Türk halk motif-
lerinı kullanan Türk cazcıla-
rinde hem Türkiyeli göçmenlerin
düzenledikleri gecelerde hem de
çeşitli uluslararası festıvallerde
sık sık görmek mümkün. Saka'-
nın birlikte çaldığı ve ortak bir
plak çalışması yaptığı sanatçılar
arasında ünlü Alman müzisyen
Wolf Biermann da bulunuyor.
Fuat Saka'nın 1984 yılında
pkardığı Aynlık Türküsü adlı
çalışması Türkiye'de ancak dört
\i! sonra 1988'de piyasaya çıktı.
Askaroz'un verdiği tatlann yanı
sıra kaydın yeterince özenli olma-
ması, nonnal vurgulu çalgılann
yanı sıra elektronik ntm kutusu
kullanılması gibi "etek çekişti-
ren" vanlan da var.
Ne olursa olsun. yurtdışında
vaşayan ve Türkiye'de fazla ta-
nınmayan. ancak bulunduklan
ülkelerdekı müzisyenlerle birlikte
ilginç bır şeyler üreten Türk mü-
zisyenlerinin. Türkiye'deki popü-
ler müziğın yarattığı toz duman
içınde seslerini duyurabilmeleri
ve kendilerine bir yer açabilmele-
rı. Türk müzik dünyası için bü-
yük bir kazanç olurdu.
Fuat Saka son kasetinde de her biri iyi birer müzisyen olan grubunun Alman ve Danimarkalı elemanlanna, Türk halk
ritimleri ve melodileri çerçevesinde yaptırdığı doğaçlamalan özgünlüğü yakalamış. (Fotoğraf: SONJA ISKOV)
DOĞUM KONTROLÜ
Kadmuı
sommhduğu
büyiik
Dış Haberler Servisi- Kadın pr
zervatifi. doğum kontrol yöntem-
lerinin en yenisi. ABD'de bu yön-
temin gelecek yıl hükümet onayını
alması bekleniyor. ABD'deki uz-
manlar. hangi yöntemin daha gü-
veniür olduğunu gösteren istatis-
tiklerin pek sağlıklı sonuçlar
vermediğine inanıyor. Çünkü bu
istatistıklerin kapsadığı araştırma-
lar, genelde her yaş grubunu ve
mesleği almadığı gibı, çok küçük
gruplar üzerinde yapılıyor.
Doğum kontrolü yöntemlerinin
yüzde yüz kesin sonuç vermemesi-
ni, uzmanlar çeşitli nedenlere
bağlıyor. İlk neden, kadınlann bu
yöntemleri düzenli ve bilinçli kul-
lanmamalan. Örneğin, bir kadın
her gün aksatmadan doğum kont-
rol hapı alırsa, hamile kalma olası-
lığı yüzde birden daha azdır. Yani
doğum kontrol haplannı düzenli
kullanan bir kadının hamile kal-
mama olasıhğı yüzde 99.
Doğum kontrolünde kadının
sorumluluğu çok büyük önem
taşıyor. Genelde orta yaştaki kadı-
nlar, bu konuda gençlerden daha
bilinçli. Otuz yaş üzerindeki kadı-
nlar, doğum kontrol yöntemlerini
kullanmada daha tecrübeli ve
daha gayretli. Aynca bu kadınlar,
ilişki sırasında nasıl hamile kalı-
nmayacağını genç kadınlardan
daha iyi biiiyor Doğum kontrolü-
nün başanyla sonuçlanmasında
sadece kadının yaşı değil. gelir dü-
zeyi, egitimi ve yaşama biçimi de
önemli rol oynuyor. Örneğin, siga-
ra içmeyen kadınlar. doğum kont-
rolünde içenlerden başanlı. Sigara
içen kadınlar çeşitli sağlık prob-
lemleri yüzünden bazı yöntemleri
kullanamıyor. Kadının eğitim ve
gelir düzeyi doğum kontrol yön-
temlerini daha doğru ve etkin kul-
lanmasında rol oynayan iki önem-
li etken.
Doğum kontrolü yöntemine
başvuran 30 yaş üzerinde, evü ve
gelir düzeyi yüksek bir kadının ha-
mile kalma olasıhğı yüzde 9.1 iken,
bu oran 24 yaşmda bekar ve orta
gelirli bir kadın için yüzde 42'yi
buluyor. Araştırmalar, doğum
kcntrolünü tam ve düzenli yapan
kadınlann genelde hamilelikten
kesin kaçan kadınlar arasından
çıküğıru söylüyor. Örneğin, kari-
yer sahibi bekar bir kadın için ha-
mıle kalmamak büyük önem taşı-
yor. Hamile kalmamak bir kadın
için ne kadar önemliyse, kontrol
yöntemlerine verilen önem o denli
artıyor. Bir başka bulgu, kadı-
nlann genelde en etkin değil. kul-
lanırken rahat edecekleri yöntem-
lere başvurduklannı gösteriyor.
AIDS'li ve prezervatifli karikatürler eğitim bakanı tarafmdan yasaklandı
Italya% ı karıştıran karikatürler• İtalyanlann sevdiği bir çizgi kahramanı ve AIDS'le Mücadele
Komisyonu, yirmi yaşın altındakileri bu hastalığın pençesinden
kurtarmak için bu popüler karikatürden yararlanmayı amaçladı
Karikatürlerin yer aldığı kitapçığın yasaklanması üzerine İtalya
ayağa kalktı.
Haber Merkezi - Liselerde öğrencile-
rin prezenatif kullanmaya ö/.endirilmesi
için hazırlanan karikatürlerin Eğitim Ba-
kanı tarafından yasaklanması üzerine
İtalya ayağa kalktı.
Kurt Albert ile Tavuk Martha'nın öy-
külerinin anlatıldığı karikatürleri içeren
kitapçıkta, öğrenciler prezervatif kullan-
ma konusunda daha duyarlı olmay a
çağrılıvordu. Albert, İtalvanJarın sevdiği
bir çizgi kahramanı \e AIDS'le Mücade-
le Komisyonu, yirmi yaşın altındakileri
bu hastalığın pençesinden kurtarmak için
bu popüler karikatürden yararlanmayı
amaçladı.
Örneğin karikatürlerden biri şöyle:
Lstte "Ask iki kalp ve biraz kapurrur"
yazıyor. Bu arada Albert ve Martha pre-
/ervatifln altından kaçan viriisü gülerek
izliyor. Bir diğerinde "Aşk iki kişiyle
yapılır. Dikkatli olmak da bu iki kişiye
düser" derken. Albert, Vlartha'nın pre-
zenatif yerine çiklet kullandığını fark
ediyor.
Prezervatif sözcüğünden rahatsız oklu
Karikatürler, Bayan Eğitim Bakanı
Rosa Russo Jervolino'nun hoşuna gitme-
di. Bakan, profilattico (prtzcrvatif)
sözcüğünün kullanılmasından rahatsız
olduğu iddialarını reddediyor, ama kul-
lanılan "pis dil"e karşı çıkıyor. Jervoli-
no, "arkasında önemli ekonomik çıkar-
ların nulunabileceği" kitapçıkların okul-
larda dağıtıbnasına izin >eremeyeceğini
beu'rtiyor.
Kitapçığın yasaklanması üzerine İtal-
ya ayağa kalktı. Bakan, kamuoyunun
eleştirilerinin yoğunlaşması üzerine okul-
larda öğrencilerin AIDS'e karşı ciddi bi-
çimde uyanldıklarım söyledi. Ancak baş-
ta La Repubblica gazetesi olmak üzere
kamuoyu, aynı zamanda Hristiyan De-
mokrat Parti Başkanı olan Eğitim Ba-
kam'nm Katolik Kilise'nin baskılanndan
etkilendiği söyleniyor. Kilise, AlDS'e
karşı savaşta etkin bir rolü olmasına
karşın, prezenatif kullanılmasına karşı
çıkıyor.
AlDS'lc Mücadele Komisyonu üyesi
imnıünolog Ferdinando Aiuti, Jervolino'-
nun sözlerinin Engizisyon'u anımsatrığını
söylüyor. Aiuti, kitapçığın eğitmenler,
psikologlar, doktorlar \e psikiy afrlar da-
hil 40 uzrnan tarafından onaylandığını,
öğrencilerin yüzde 90'ından fazlasınuı
karikatürleri sevdiğini belirtiyor.
Jervolino'nun kitapçığı yasaklama ka-
rarı karikatürlerin daha çok kişiye ulaş-
masını sağlayacak gözüküyor. S'eşiller,
kitapçığı okul dışında dağıtacaklannı
açıkladı. Genç Sol grubu ise kitapçıklan
dağıtmakla kalmayacak, bunun yaıunda
birer prezenatif de verecek. Bir milyon
657 bin kitapçık basan SCR Yayımevi'-
ne, kitapçığı okurlara dağıtmak isteyen
gazeteler ve dergilerden gelen tekliflerin
arkası kesilmiyor.
Albert'in yaratıcısı Guido Silvestri,
olayın yeni bir çizgi kahramanı için ilham
>crdiğini söylüyor: Kafasına bir süzgeç
geçirip, elinde bir kılıçla Haçlı Seferi'ne
çıkan Köstebek Henrv. Düşmanı ise ah-
maklık.