18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyel İmtiyazsahibi.BerinNadi Genel Yayın Yönetmenı: Özgen Acar • Genel Yayın Koordinatoru; Hikmet Çetinkaya • Yazı İşlen Müdürü. Celal Başlangıç • Haber Merkezı Müdürü: Mustafa Balbay Gorsel \ onetmen: Ali Acar •Düzenleme: Mustafa SağUroer Ankara Temsilcısi: Cüneyt Arcavürek •Haber Müdürleri: Işdt Kansu. Hakkı Mücsese Müdür V Erol Eıkut •Koordina- • fstanbul Haberlen Şensy Kaikan «Dış Haberler: Ergım Balcı Erdem Z.Gökalp Blv.İnkılap S.'No 19,4, Tel: 4331141-47, Telex: 42344. Fax tor Ahmet Kondsan •Muhasebe Büeot Ye- • İş - Ekonomı Dinç Tayanç •Yurt Haberlen: Mefamet Saraç (4)4330565• İzmir Temsılcı V.: Sefdar Kızık, H Zıya B!v. 1352S.2/3Tel:831230, ner • ldare: Hüseyin Gürer •Işletme- önder • Makaleler: Sami Karoren •Spor Abdülkadir Yücefanan «Dü- Telex: 52359.Fax: (51)895360 »Adana Temsilcisi: Çetm Yiğenoğiu İnönü Cd Çelik «Bılgı-lşlern Nail tnal «Bılgısayar Sis- zeltme AbdııUah Yaacı 119 S. No: 1 Kat: 1. Tel: 59 37 52 (4hat), Telex: 62155, Fax. (71) 59 25 78 " tem: Müriivet ÇUer • Reldam: Reha Iptnuo Yaymbrao: Yenı Gün Haber Ajansı. Basın ve Vannai.J- A Ş BKOI: Cumhunycc Mdthaahk \c Gazetecıltk TAŞ Türkoc-j! Cirf. 3941 Cagaloğlu 34334 tst PK,246İ>unbulTd 5l2O5O5Telcx 22246. F « (1)5138595 TAKVİM.8ŞUBAT1993 İmsak:5.34 Güneş:7.00 Öğle:1223 İkindı 15.09 Akşam: 17.36 Yatsı 18.56 StreSrtaş üretiyor • KONYA(AA)-Stres, bunalım veani üzüntülerin. böbrek ve safrakesesinde oluşan gizlı taşlann uyanmasına ve yerinden oynamasına neden olduğu bildirildi. KonyaSelçuk Cniversıtesi Tıp Faküitesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. NrKenı.ıl Âktan. gÜKÜı.ıiL de bazı insanlann olurmuzluklan aşamadıklannı belirterek, "Stres içinde yaşamını sürdüren birçok kişinin yavaş yavaş ruhi dengesi bozulmaktadır" dedi. Bunalıma düşen kişılerin mutlaka bır sanat dalına yönelmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Aktan. AA muhabirine şunlan söyledi: "Bazı insanlann vücudunun muhtelif bölgelerinde kendiliğinden taşoluştuğu bırgerçek. Bu durum. bazen ağn ile kendini göstermekte, bazen de sinir asteminİK bozulmasıyla ortaya çıkmak tadır. Sinirlerin bozulması, ruhi dengenin sağlanamaması. bir çok tatsız oiaylan da beraberinde getirmektedir." lOOmilyon sûnnetfi kadın • PARİS(AA)-Eskive yaygın bir Afrika geleneğinin hala sürdürülmesi sonucu, çok büyük bölümü Afrika'da olınak üzere, dünyada yüz milyonun iizerinde "sünnetli" kadın bulunduğu belirtiliyor. Kadınlann "sünnet edilmesi" geleneği. özellikle Somali. Sudan, Etiyopya ve Mısır'ın güney kesimlerinde yaygın. Söz konusu "sünnet", kız çocuklannın klitorisinin amelıyatla alınması anlamına geliyor. Bu operasyon. kızçocuğunun sağlığı için son derece tehlikeli olduğu gibi, uzun vadede kadınlığını yok etmesi açısından da gayn insani bulunuyor. Kabile yaşamında. genç kızlığa geçış sırasında ve hiçbir bılimsel temele dayanmadan uygulanan bu işlem, başta Fransa olmak üzere, Afrikalılann yaşadığı bazı Batılı ülkelerdeyasaklanmış bulunuyor. Fransa'da yaşayan Afrikalılar. genç kızlann ebeveynlerıni poiise şikayct etmelenni engellemek için bu ışi gızlice veçocuk bir yaşına girmeden gerçekleştiriyorlar. Fransa'da 25 bin dolayında Afrika kökenli kadın ve kız çocuğunun bu durumda olduğu sanıhyor. Sigara, cazibeyi öldöpüyor • ATİNA(AA)-Sağlığa zararlan konusundaki tüm uyanlara rağrnen çoğalan sigara tiryakisi hanımlann "cazibe kaybı sorunu" ile karşı karşıya olduklan belirtendi. ABD'deyapılan biraraştırmada. erkcklerin gözündc sigara tiryakisi kadınlann. sigara iç/neyen kadınlaraoranla "cazibelerini" büyiik ölçüdc yıtirdikleri belirtildi. "Basıc and Applied Social Psychology" (temel \e uygulamalı sosyal psikoloji) dergısindeyayımlanan araştırmada. sigara içen kadınlar yıtirdikleri cazibelerinin yanı sıra "hoş olmay an ve sağlıksız" biri olarak da nitelendirildiler. Günü • ANKARA (AA)- Valentine's Day (Sevgililer Günü) I4şubattatüm dünyada kutlanacak. Türk-Amerikan Derneği. her yıl geleneksel olarak düzenlediği Sevgililer Günü'nü 12şubatcuma gecesi özel programla kutlayacak. Valentine's Day, sevgililerin birbirlerine güleryüz ve içtenlikle yaklaştıklanmutlubirgün. Bu içten mesaj, kalp şeklinde kırmızı kurdele ile süslenmiş. içinde şekerleme ve cikolotalann bulunduğu bir kuiu içinde sunuluyor. Bu güzel görüntülü kufunun içinde. sevgili ya da eş, bir şıir kitabı. yaka iğnesi ya da küçük birporselen vazo bulabilir. Hangi şekilde verilerse verilsin kişiye verilen mesaj: 'Sevgilim olur musun?" Valentine's Day, her nekadargençaşıklara hitap ediyorsa da günümüzde büyükanneve büyükbabalar, kuzenler, arkadaşlar ve hatta diğer yaştakiler için de ilgilcrinı belli edecck küçük hediyelcr vc kartlarla kutlanacak bir gün anlamını taşıyor. 'Anonim Alkolikler', Istanbul'da sayılan 250'yi bulan üyeleriyle haftada bir gün 5-10 kişilik gruplar halinde toplanıyor Orgütlenmiş 'adsız alkolikler9 GÜNDÜZ İMŞİR - "Tannm. bana değiştiremiyeceğim şeyle- ri kabul etmem için sükunet, değiştirebile- ceklerimi başarabilmem için cesaret. aradaki farkı anlamam için akıl ver." Dingin ve rahatlatıcı bir ses tonuyla söyle- nen bu sözler. dünyanın 115 ülkesine yayılmış olan •"Anonim Alkolikler" ya da kısa söylenişıyle AA gruplannın kabul ettiği baş dua olarak kabul edılıyor. Ulkemizde yaklaşık 10 yıldan bu yana Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkfan Hasta- ncsi. Alkol ve Madde Bağımlılan Tedavi ve Araştırma Merkezı'nde (AMATEM) alkolü bırakmayı başarmış alkol bağımlılan arası- nda, AA adı altında toplantılar sürüyor. İstanbul'da sayılan 250'yı bulan üyeler ara- lannda işbirliği yaparak haftada bir gün 5-10 kişilik gruplar halinde toplanıyor. Bu top- iantılarda halen alkol bağımlısı olan ya da hastanede tedavi görerek alkolden kurtul- maya çalışanlara AA üyeleri kendilerinin al- kolden nasıl ve hangi koşullarda vazgeçtıkle- rini anlatıp moral l;azandınyorlar. AA'nın kuruluş amacı da zaten alkol bağımlılanna yardım olarak kabul edıliyor. Anonim alkolikler dünyanın 115 ülkesine yayılmış. İstanbul'da da haftada bir toplanıyorlar. Toplantılarda halen alkol bağımlısı olan ya da hastanede tedavi görerek alkolden kurtulmaya çalışanlara kendilerinin alkolden nasıl ve hangi koşullarda vazgeçtiklerini anlatıp moral kazandınyorlar. Türkiye'de AA çalışmasını ılk olarak baş- latan AMATEM.'in bu yıl içinde ismi ise beklenmedik bir şekilde değişti. AMATEM yöneticileri Adsız Alkolıkler'in adının kul- lanılması için gerekli patentten habersiz olunca Nevv Jersey'deki Rutgers Ünıversite- si'nde " Counselor "(Alkolıklere ve ailelerine yapılan danışmanlık) eğiümi gören Candan Osma adlı eski bir alkol bağımlısının gıri- şimiyle. Ankara'da kurulu grup AA'nın pa- tentinı sessiz sedasız eline geçirdi. Yıllardır AMATEM bünyesinde kendisi- ni bu işe veren klinik psikoglanndan Doç.Dr İlkay Kasatura ise AA patenuni kaptırmak- tan dolayı hayli üzgün. Daha önce AA çalı- şmalanna AMATEM'de destek veren Can- dan Osma "nın kendilenne danışmadan böy- le bir girişimde bulunmasını da samimiyet- sizlik olarak niteleyen Kasatura. şunîan söy- lüyor: " Bu beklenmedik gelişme nedeniUe grubumuzun adını "' AMATEM Alkol Bağımlılan Dayanışma Grubu" olarak de- ğiştirdık. Hastanemızdeki toplantılara katı- lan bir çok AA üyesi bu yapılan davranış nedeniyle kendisine son derece kırgın." Doç.Dr. İlkay Kasatura hastanelerinde her yıl ocak ayının 23"ünde ülkeye dağılmış yaklaşık 500 AA üyesinin toplandığını belir- terek sözlerini şöyle sürdürüyor: "Bu toplantılarda AA uyeleri alkoldan koptuklan yıla yeni bir yıl daha eklemenin sevincıni bırbirlenyle paylaşıyorlar. Kesilen pastada bir sembol nıielığı kazanıyor. En kı- demli ve en genç AA üyeleri toplantıda eski günlerini anlatarak nereden nereye geldikJe- rini özetleyip moral desteğinde bulunuyor- lar." 20 yıl ıçki içtikten sonra alkolik olan ve 10 yıldan bu yana da ağzına ıçki sürmeyen Candan Osma ise AA çalışrnalannı bugün Amerikan hastanesi bünyesinde sürdürü- yor. 30 kişiden oluşan AA grubuy la haftanın 5 günü toplanarak 1,5 saatlik çalışma yapan Osma, bu toplantılann AA'nın genel pren- siplerine parelel olarak ücretsiz gerçekleşti- rildığini vurguluyor. AA'nın tüm dünyada okutulan kitabını da türkçeye kazandıran Osma, AA patentini alan Ankara'daki merkez gruplannın tüm Türkiye çapında örgütlenme için çalıştı- klannı belirterek "Patent yıllardır ortadaydı. Tek >apılacak" Adsız Alkolikler Dünya Ser- visleri" ile ılişkiye geçmekti. Bizde yıllardır bu çalışmarun içindeydik. Patent başvuru- muz kabul edildi. Zaten önemli olan patentı elde etmek değil. AA gruplannı ulkemizde de mümkün olduğu kadar yaygınlaştırabil- mek. AA'nın Adana, İzmir, İzmit. Bursa. Ayvalık. Eskişehir ve Ankara'da gruplan mevcut. Şu andaki hedefımiz ise Muğla'da da gerekli grubu oiuşturmak " diyor. Osma. Türkiye'de kendisinden başka ko- nunun eğıtimini gören kişi olmadığı için Amerikan hastanesi bünyesinde AA'lann kendileri ve aileleriyle saati 160 bin liradan Salı. Perşembe ve Cuma günleri topla^ dıklannı belirtıyor. Osma. AMATEM'de calışmasına aravermesine neden olarak da şöyle konuşuyor:'" Gerçektende orada hayli özveriyle çalışırken arkamdan dini ayin yapıyor diye söylentiler çıkardılar. Gerçek- ten bu şuçlamaya çok kınldım. Yoksa AMATEM'in birbirinden değerli doktorlan olduğuna inanam tam."' Osma'nın "Bugün icmeyeceğim" admı taşıyan birde kitabı bu- lunuyor. AA'lann gelenekleri 1- Ortak saglığımız herşeyden önce gelme- lidir. 2-Bize sadece tek olan ve grubumuzun bılincindeki şekli ile kendini bize açıklayan koruyucu tann hükmeder. 3-AA üyeliği için tek şart içkıyi bırakmak arzusudur. 4-Her grup özerk olmalıdır. 5-Her grubun amaa AA'nın mesajını henüz ıstırap çeken alko- liklere iletmeklir.6-Her AA grubu kendi ken- dine yetmeli ve dışandan gelecek bağışlan reddetmelidir. 7-Adsız Alkolikler hiç bir za- man profosyonel bir toplum değildir. 8- Ger- çek ismimizi saklamak (Anonim olmak) di- ğer bütün geleneklerimizin manevi temelidır. Avrupa'da Türkiyeli göçmenler arasında oldukça ünlü olan Fuat Saka'nın son kaseti 'Askaroz' Folk-caz tınısında Laz türküsüFERRUHYILMAZ KOPENHAG - Türk,\ede pek tanınmamasına karşılık Av- rupa'daki Türkiyeli göçmenler arasında oldukça yaygın bir üne sahip olan Fuat Saka uzun bir aradan sonra yeni kasedıni ya\ı- mtadı. Fuat Saka. yaklaşık 10 yıklır aradığı folk-caz tınıya As- karoz adını verdiği bu kasetle ol- dukça yaklaşmış. Askaroz bılındiği gibı ünlü bir Laz türküsü. Daha çok kendı bestelenyle tanınan Fuat Saka. bu sefer tamamen Türkiye halk türkülerinden oluşan bır albüni gerçekleştinmiş. Türk yenne Tür- kiye halk türküleri dcmemin ne- deni. kasette Türk Laz vc Ale\i türkülennden başka bir dc Kürt- çe halk türküsünün yer alması. Fual Saka. bu kasetindc de her biri iyi birer müzisyen olan gru- nndan farklı olarak Saka'nın parçalannın tümü sözlü. Fuat Saka'nın parçalannın sözlu olmasının bır başka nedenı de kcndisının grubundakı ele- manlanndan farklı olarak halk müziğinden geliyor olması. Trab- zonlu müzisyen bir ailenin oğlu olan Fuat Saka. Almanya'daki ılk gecelenne saz çalarak çıkmış. Daha sonra saz için "Çok güzel rengi olan bırenstrüman ama tek renk hiçbir zaman tek başına gü- zel değildir. Tek rengin güzelliği- nı çok renklilık içinde değerlen- dırmek gerekir" diyerek armoni- ye \e diğer enstrümanlara yönel- mış Saka'nın son yıllarda sazı hcmcn hemen tamamen bıraktığı söylenebilır. Ilk olarak 1970'li yıllann so- nunda Almanya'da sahneye çıkan Fual Saka'nın ısminı artık. Avrupa'nın hemen hemen herve- • Fuat Saka, bu kasetinde de her biri iyi birer müzisyen olan grubun un Âlman ve Danimarkalı ele- manlanna. Türk halk ritimleri ve melodileri çerçevesinde yaptırdığı doğaçlamalan özgünlüğü vakalamış. Fuat Saka'yı Fuat Saka yapan müziği kadar kalın ve coşkulu ama aynı zamanda yumuşak ve duygulu sesi. bunun Alman \e Danimarkalı elemanlanna. Türk halk ritimleri ve melodileri çerçevesinde yaptır- dığı doğaçlamalan özgünlüğü yakalamış. Örneğın kasetın A yü- zünün ilk parçası olan Askaroz'- da Hamburglu Karsten Glinsky'nın yer yer Jan Garba- rek çağnşımlan vapan Kuzeylı sopranosaksofonunu, Türk \e Balkan müziğini yakından ta- nıyan Danimarkalı Claus Mat- hiesen'in daha bize yakın ama ke- sinlikle bizden olmavan klarnetı izliyor. Klarneti yine Hamburglu Herben Koschmider'in yan flütü devralıyor. TTıorsten Henneberg viyolonseliyle tüm bu doğaçla- malara renk katarken harika bir basçı olan Stefan Happel örneğın 'Aman Gidelim' ya da "Dirvana"- da bas gıtanyla iç gıdıklayıa do- ğaçlamalara kalkışıyor. Fuat Sa- ka'nın grubundakı müzisyenlerın fusıon. caz ve caza yakın müzik- sel bölgelerden geldıkleri sık sık hissedilijor. Buna karşılık Türk halk motif- lerinı kullanan Türk cazcıla- rinde hem Türkiyeli göçmenlerin düzenledikleri gecelerde hem de çeşitli uluslararası festıvallerde sık sık görmek mümkün. Saka'- nın birlikte çaldığı ve ortak bir plak çalışması yaptığı sanatçılar arasında ünlü Alman müzisyen Wolf Biermann da bulunuyor. Fuat Saka'nın 1984 yılında pkardığı Aynlık Türküsü adlı çalışması Türkiye'de ancak dört \i! sonra 1988'de piyasaya çıktı. Askaroz'un verdiği tatlann yanı sıra kaydın yeterince özenli olma- ması, nonnal vurgulu çalgılann yanı sıra elektronik ntm kutusu kullanılması gibi "etek çekişti- ren" vanlan da var. Ne olursa olsun. yurtdışında vaşayan ve Türkiye'de fazla ta- nınmayan. ancak bulunduklan ülkelerdekı müzisyenlerle birlikte ilginç bır şeyler üreten Türk mü- zisyenlerinin. Türkiye'deki popü- ler müziğın yarattığı toz duman içınde seslerini duyurabilmeleri ve kendilerine bir yer açabilmele- rı. Türk müzik dünyası için bü- yük bir kazanç olurdu. Fuat Saka son kasetinde de her biri iyi birer müzisyen olan grubunun Alman ve Danimarkalı elemanlanna, Türk halk ritimleri ve melodileri çerçevesinde yaptırdığı doğaçlamalan özgünlüğü yakalamış. (Fotoğraf: SONJA ISKOV) DOĞUM KONTROLÜ Kadmuı sommhduğu büyiik Dış Haberler Servisi- Kadın pr zervatifi. doğum kontrol yöntem- lerinin en yenisi. ABD'de bu yön- temin gelecek yıl hükümet onayını alması bekleniyor. ABD'deki uz- manlar. hangi yöntemin daha gü- veniür olduğunu gösteren istatis- tiklerin pek sağlıklı sonuçlar vermediğine inanıyor. Çünkü bu istatistıklerin kapsadığı araştırma- lar, genelde her yaş grubunu ve mesleği almadığı gibı, çok küçük gruplar üzerinde yapılıyor. Doğum kontrolü yöntemlerinin yüzde yüz kesin sonuç vermemesi- ni, uzmanlar çeşitli nedenlere bağlıyor. İlk neden, kadınlann bu yöntemleri düzenli ve bilinçli kul- lanmamalan. Örneğin, bir kadın her gün aksatmadan doğum kont- rol hapı alırsa, hamile kalma olası- lığı yüzde birden daha azdır. Yani doğum kontrol haplannı düzenli kullanan bir kadının hamile kal- mama olasıhğı yüzde 99. Doğum kontrolünde kadının sorumluluğu çok büyük önem taşıyor. Genelde orta yaştaki kadı- nlar, bu konuda gençlerden daha bilinçli. Otuz yaş üzerindeki kadı- nlar, doğum kontrol yöntemlerini kullanmada daha tecrübeli ve daha gayretli. Aynca bu kadınlar, ilişki sırasında nasıl hamile kalı- nmayacağını genç kadınlardan daha iyi biiiyor Doğum kontrolü- nün başanyla sonuçlanmasında sadece kadının yaşı değil. gelir dü- zeyi, egitimi ve yaşama biçimi de önemli rol oynuyor. Örneğin, siga- ra içmeyen kadınlar. doğum kont- rolünde içenlerden başanlı. Sigara içen kadınlar çeşitli sağlık prob- lemleri yüzünden bazı yöntemleri kullanamıyor. Kadının eğitim ve gelir düzeyi doğum kontrol yön- temlerini daha doğru ve etkin kul- lanmasında rol oynayan iki önem- li etken. Doğum kontrolü yöntemine başvuran 30 yaş üzerinde, evü ve gelir düzeyi yüksek bir kadının ha- mile kalma olasıhğı yüzde 9.1 iken, bu oran 24 yaşmda bekar ve orta gelirli bir kadın için yüzde 42'yi buluyor. Araştırmalar, doğum kcntrolünü tam ve düzenli yapan kadınlann genelde hamilelikten kesin kaçan kadınlar arasından çıküğıru söylüyor. Örneğin, kari- yer sahibi bekar bir kadın için ha- mıle kalmamak büyük önem taşı- yor. Hamile kalmamak bir kadın için ne kadar önemliyse, kontrol yöntemlerine verilen önem o denli artıyor. Bir başka bulgu, kadı- nlann genelde en etkin değil. kul- lanırken rahat edecekleri yöntem- lere başvurduklannı gösteriyor. AIDS'li ve prezervatifli karikatürler eğitim bakanı tarafmdan yasaklandı Italya% ı karıştıran karikatürler• İtalyanlann sevdiği bir çizgi kahramanı ve AIDS'le Mücadele Komisyonu, yirmi yaşın altındakileri bu hastalığın pençesinden kurtarmak için bu popüler karikatürden yararlanmayı amaçladı Karikatürlerin yer aldığı kitapçığın yasaklanması üzerine İtalya ayağa kalktı. Haber Merkezi - Liselerde öğrencile- rin prezenatif kullanmaya ö/.endirilmesi için hazırlanan karikatürlerin Eğitim Ba- kanı tarafından yasaklanması üzerine İtalya ayağa kalktı. Kurt Albert ile Tavuk Martha'nın öy- külerinin anlatıldığı karikatürleri içeren kitapçıkta, öğrenciler prezervatif kullan- ma konusunda daha duyarlı olmay a çağrılıvordu. Albert, İtalvanJarın sevdiği bir çizgi kahramanı \e AIDS'le Mücade- le Komisyonu, yirmi yaşın altındakileri bu hastalığın pençesinden kurtarmak için bu popüler karikatürden yararlanmayı amaçladı. Örneğin karikatürlerden biri şöyle: Lstte "Ask iki kalp ve biraz kapurrur" yazıyor. Bu arada Albert ve Martha pre- /ervatifln altından kaçan viriisü gülerek izliyor. Bir diğerinde "Aşk iki kişiyle yapılır. Dikkatli olmak da bu iki kişiye düser" derken. Albert, Vlartha'nın pre- zenatif yerine çiklet kullandığını fark ediyor. Prezervatif sözcüğünden rahatsız oklu Karikatürler, Bayan Eğitim Bakanı Rosa Russo Jervolino'nun hoşuna gitme- di. Bakan, profilattico (prtzcrvatif) sözcüğünün kullanılmasından rahatsız olduğu iddialarını reddediyor, ama kul- lanılan "pis dil"e karşı çıkıyor. Jervoli- no, "arkasında önemli ekonomik çıkar- ların nulunabileceği" kitapçıkların okul- larda dağıtıbnasına izin >eremeyeceğini beu'rtiyor. Kitapçığın yasaklanması üzerine İtal- ya ayağa kalktı. Bakan, kamuoyunun eleştirilerinin yoğunlaşması üzerine okul- larda öğrencilerin AIDS'e karşı ciddi bi- çimde uyanldıklarım söyledi. Ancak baş- ta La Repubblica gazetesi olmak üzere kamuoyu, aynı zamanda Hristiyan De- mokrat Parti Başkanı olan Eğitim Ba- kam'nm Katolik Kilise'nin baskılanndan etkilendiği söyleniyor. Kilise, AlDS'e karşı savaşta etkin bir rolü olmasına karşın, prezenatif kullanılmasına karşı çıkıyor. AlDS'lc Mücadele Komisyonu üyesi imnıünolog Ferdinando Aiuti, Jervolino'- nun sözlerinin Engizisyon'u anımsatrığını söylüyor. Aiuti, kitapçığın eğitmenler, psikologlar, doktorlar \e psikiy afrlar da- hil 40 uzrnan tarafından onaylandığını, öğrencilerin yüzde 90'ından fazlasınuı karikatürleri sevdiğini belirtiyor. Jervolino'nun kitapçığı yasaklama ka- rarı karikatürlerin daha çok kişiye ulaş- masını sağlayacak gözüküyor. S'eşiller, kitapçığı okul dışında dağıtacaklannı açıkladı. Genç Sol grubu ise kitapçıklan dağıtmakla kalmayacak, bunun yaıunda birer prezenatif de verecek. Bir milyon 657 bin kitapçık basan SCR Yayımevi'- ne, kitapçığı okurlara dağıtmak isteyen gazeteler ve dergilerden gelen tekliflerin arkası kesilmiyor. Albert'in yaratıcısı Guido Silvestri, olayın yeni bir çizgi kahramanı için ilham >crdiğini söylüyor: Kafasına bir süzgeç geçirip, elinde bir kılıçla Haçlı Seferi'ne çıkan Köstebek Henrv. Düşmanı ise ah- maklık.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle