Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9ARAUK1993 PERŞEMBE SAYFA
HABERLER
Memurdan, altematifsendika yasası
Hükümetin, memurlara sunduğu 'grevsiz' sendika hakkı önerisi, kamu çahşanlan tarafından tepkiyle karşılandı
GÜNEŞGÜRSON
ANKARA - Kamu çalışanlan-
na, yeni yasal düzenlemeter ile
toplu pazarhk hakkı t anınıp ta-
nınmayacağına ilişkin belirsizlik
sürüyor. Hükümetin. memurlara
şunduğu 'grevsiz' sendika hakkı
önerisi. kamu çalışankn tara-
fından tepkiyle karşılandı. Ça-
hşma ve Sosyal Güvenlik Baka-
nı Mehmet Moguitay'ı "DYP'-
nn avukatlığını vapmakla" suç-
layan kamu çalışanlan, grev ve
toplusözleşme hakkıru da içeren
altematif bir taslak haarladılar.
Moğultay, toplanacak ilk Ba-
kanlar Kurulu'na, ıki seçenekli
memur sendikalan yasa taslağı-
nı sunacak. Taslaklardan birin-
de, sendika ve konfederasyonla-
ra "Üyeteri adına toplu pazariık
görüşmeierine katıhnak" hakkı-
ru veren bir hüküm yer alırken
diğerinde böyle bir hüküm bu-
Junmuyor. Ancak, her iki tas-
lakta yer verilen "Diğer kanun-
tarU bu sendikalara tanınan yet-
kfleri kullanmak" hükmüyle me-
murlann toplusözleşme yapma
haklannın mevcut yasalara göre
düzenlenmesi yolu açık tutulu-
yor.
. Taslakta memur sendikalan-
na verilen bir yetki de "Kamu
görevlilerinin aylık ve ödenekleri-
trin belirienmesi ile ilgili konular-
da yapıian bütçe hazırük çah-
şmalarına katılmak" olarak
tanımlanıyor. Taslağın yasalaş-
ması durumunda. bu hakkın
kullanılabilmesi için bütçe
Göleük'te özellestlrmeyl ve Isten cıkarmaları protesto
îşçilerden yemek yememe eylemi
AHMETKURT
GÖLCÜK - Gölcük Tersanesi ve dığer
askeri işyerlennde çalışan işçiler, işyerle-
rindeki işten çıkanlmayı. özelleştirmeyi
protesto için yemek yememe eylemi yaptı-
lar. Aynca öğle tatilinde Atatürk anıtına
doğru toplu halde yürüyerek anıta siyah
çelenk koydular.
Gölcük tersanesi ve diğer askeri işyerle-
rinde çalışan yaklaşık 5 bin ışçi dün ye-
mek yememe eylemi yaptılar. Kayseri
Hava Ikmal'den 5. Gölcük Tersanesi Ko-
mutanhğı'ndan 5. Ankara Hava İkmal
Merkezi'nden 4. en son olarak da önceki
gün Eskişehır Hava İkmal Merkezi Ko-
mutanlığı'ndan 4 kişinin işten çıkan-
lmasını tepkiyle karşılayan işçiler öğle ta-
tilinde toplu halde işyerlerinden Atatürk
anıtı önüne geldiler.
Burada sürekli olarak alkışlı protesto-
da bulunan işçiler sık sık da "İşçi kıyımına
son". "Özelleştinneye ha\ır", "Antiterör
yasasına hayır", "Hükümet istifa" diye
sloganlarattılar. Atatürk anıtı önüne üze-
rinde. "Yetti artık, tersane işçisi işkolu-
mu/daki işci kıyımını ve tersanelerin özel-
leştirilme çalışmalannı protesto ediyor"
yazılı siyah çelenk bıraktılar.
Türk-Harb-İş Sendikası Kocaeli Şube
Başkanı Bekir Yurdagül, burada lopla-
nan işcilere yaptığı konuşmada. "Bu an-
lamlı hareketiniz ilgili makamlara anlav a-
cakları dilde iletilmiştir. L'lusumuzun her
zamankinden daha fazla birlik ve beraber-
lik içinde olması gereken böyle hassas bir
dönentde silahlı kuvvetlerimiz iş>erlerinde
işçilerin onuıiarı rencide edilireesine soka-
ğa bırakılmalan, devlete olan güveni temel-
den sarsacak. ordumuza olan sevgiyi ise
köreltecek niteliktedir" dedi.
Ülkemiz ekonomik gündeminin birinci
sırasında özelleştirmenin yer aldınldığını
vurgulayan Yurdagül. "Diğer adıyla
halkımızuı malı olan işletmelerin yerli ve
yabancı sermayeye peşkeş çekilme çalı-
şmalarının işkolumuza da sıçradığı bir dö-
nemde işten çıkarmalar. gelecekteki kitle-
sel işci kıvımının pro\ası niteliğinde >e tan-
siyonu ölçmeve yöneliktir" dıye konuştu.
"Gölcük ışçısınin 1989 bahar. 1991 ve
1993 yaz cylemlerinde ilk kıvılcımı çaka-
rak işçi sınıfının yolunu aydınlatığını kay-
deden Bekir Yurdagül. "Özelleştirme ve
taşeronlaşmanın engellenmesi içinde tarihi
sorumluluğunu verine getirecek ve sınıfa
örnek olacak, yol gösterecek evlemleri ha-
vata gecirecektir. Işsizlik. açlık ve sendi-
kasızlaştırma demek olan, halkımızın ve
çocuklarınıızın geleceğini karartan özelleş-
tirmeyi engelleyebilmek. ancak işci
sınıfının örgütlü mücadelesj ile mümkün-
dür" şeklinde konuştu.
hazırlıklannı yürüten Maliye
Bakanbğı ile TBMM Plan ve
Bütçe Komisyonu'nun çalışma
yöntemlerine ilişkin yeni yasal
düzenleme yapılması gereğine
işaret ediliyor.
Çalışma Bakanı Moğultay'ın,
6 ayLk süre içinde memur sendi-
kalanna ilişkin 25 adet yasa tas-
lağı hazırladığı halde, taraflann
görüşlerini almakta gecikmesi.
kamu çalışanlannca eleştirili-
\or. Moğultay'ın "SHP'nin tek
başma iktidar olmadığı" gerek-
çesini ıleri sürerek grev hakkı
içermeyen "iki seçenekü" yasa
taslağı hazırlaması, memur sen-
dikalanrun yönetialcri tarafın-
dan tepkiyle karşılandı.
Eğitim-İş Sendikası Genel
Başkanı Niyazi Altunya. Cum-
huriyet'in sorulannı yarutlarken
Çalışma Bakanı'nın iki seçenek-
li yasa taslağı hazırlamasını
"şaşkınlık" olarak nıtelcndirdi.
Moğultay'ın haziran ayından
beri hazırlık yaptığı halde. kamu
çahşanlannın görüşlerini alma-
dığını ifade eden Altunya. "Ya-
sa taslağu Bakanlar Kunüu'na
iki seçenekli gitmez. L'sül olarak
yanlış. Şaşkınlık. Metnurların
mücadelesine denk düşmeyen.
antidemokrarJk bir rutum. Mo-
ğultay, DYPnin avukatlıgını
yapıyor. 'Ortağım grev hakkı is-
temiyor" diye memurları oyah-
yor" di>e konuştu. Altunya,
DSP Genel Başkanı Bûlent Ece-
vit'in Çalışma Bakanı olduğu
dönemde hazırladığı taslakta
haklann "geraş" olarak tanım-
landığını, ancak daha sonra de-
gıştirildiğini anımsatarak "Mo-
ğıdtay, en geri hükümleri kova-
rak taslağı baştan buduyor. Hak-
lann önünü kapayan bir yasal dü-
zenieme getiriyor" dedi.
Kamu Çalışanlan Sendıkalan
Platformu (KÇSP) Sözcüsü ve
Tüm Bel-Sen Genel Başkanı
Vicdan Baykara da altematif bir
taslak ile görüşlerini Çalışma
Bakanlığfna sunduklannı belir-
terek "SHP'nin bir programı
varsa, samimiyse çalışanlarla or-
tak bir metin hazuiar. Bu metni
Bakanlar Kurulu'na sunduğun-
da, SHP'ye gerekli destegi veri-
riz. Ortaklaşa hazırladığımız bir
metin oltırsa sahip çıkarız. D\P
ya da bir başka parti buna karşı
çıkarsa onları teşhir etmek görevi
kamu çalışanlaruıın olur" dedi.
Baykara. Moğultay'ın hazırla-
dığı taslakta yer verilen "Yüksek
Yönetsel Kuni"un, toplu sözlcş-
me hakkırun kullanılması duru-
munda "geçersiz'' olması gerek-
tiğini savunarak, şu görüşleri
dile getirdi:
"Bize sunduklan taslakta. hiz-
met kollanna göre örgütlenme
yapılmasının yönetmelikle dü-
zenleneceği beİirtiliyor. Bu, ida-
renin keyfi tutumuna göre belirle-
mek anlamma geliyor. Belirsiz
çerceve istemiyoruz. Toplusöz-
leşme, sendikal bir haktır. Hepsi
bir yasa içinde düzenlenmeti.
Sendikal haklar yasası obnaİL
Zaten biziın sendikamız, bu hak-
kı kullaımor. \ eni bir hak olma-
yacak. Taslakla getirilmek iste-
nen, kullandığınuz bir hakkı gas-
petmektir."
Motor-ShoH^'te ünlü mankenler kullanıkiı. (Fotoğraflar: MUHARREM AYDIN)
Motor-Show'da tüm Ugi konuşan otomobUe
İstanbul Haber Servisi- İnterteks tarafından
düzenlenen "8. Uluslararası İstanbul Otomobil
Fuan"(Motor-Show"93) dün Hilton Exhibition
ve Convention Center'da açıldı. 12 aralık günü-
ne kadar sürecek olan fuarda sergilenen en pa-
halı otomobil. anahtar teslim fıyatı 3 milyar 845
milyon lira olan. BMW'nin 850 CSİ modeliydi.
BMW standında aynca. dünyaca ünlü Formula
sürücüsü Yolanda Surer. Türk ralliciler Mahir
Bayındır ile Ahmet Tarhan hayranlanna tişört
ımzaladı. En çok ılgiyı ise. yalnızca sergilenmek
için getirilen Voice Innovation marka milyarlık
"Konuşan Otomobil" topladı. Diğer standlarda
da ünlü mankenler kullanıldı.
ünlverslte
Incirlik
9
te 247 Amerikalı kaçak çahşıyor
UFUKTEKİN
ADANA - Amerikalı işverenlerin.
'ikili anlaşmalara. iş yasasına, Yargıtay
karanna ve sözleşme hükümlerine aykı-
n olarak' İncirlik Üssü'nde 247 Ameri-
kabyı kaçak olarak çalıştırdığı belirlen-
di. Amerikalı yetkililerin, ınceleme ya-
pan Türk müfettişlerden. 'kaçak Ame-
rikalılan kaçırdığı'. personelle ilgili do-
kümanlan da göstermediği öğrenildı.
Ehırum, bütün aynntılanyla bir rapor
haline getirildi ve "gereği yapılmak üze-
re' Adana ValiliğTne iletıldi.
'Türk-ABD Ortak Şavunma Tesisle-
ri' diye geçen İncirlik Üssü, geçen hafta-
lar içersınde bir kez daha soruşturma
konusu oldu ve Türk-İş üyesi Harb-İş
Sendıkasrnın sövlediklerinın de *sav'
değil. gerçek olduğu bir kez daha anla-
şıldı. Ozel giriş izni alarak İncirlik'te in-
celeme yapan Çalışma ve Sosyal Gü-
venlik Bakanlığı Adana İş Teftiş Grup
Başkanlığı'nda görevli ıki müfettiş, mü-
teahhit şirket VBR ile ABD Komutanlı-
ğı TUSLOG ve AAFES EUR TLAY
birimlerindeki personelin dunımunu
evraklar üzerinde_ ve bizzat görüşerek
anlamaya çalıştı. İki iş müfettişi tarafı-
ndan yapıian suç duyurusuna dönüştü-
rülen raporda şöyle ifade edildi:
"İşyerine gjdilerek Türk ve ABD yet-
kilileriyle görüşülmüş, konuyla ilgili ka-
yıt ve belgeler talep edilmiş, ayrıca iş\er-
leri gezilmek istenmiştir. Bu talebimiz
karşısında işveren etkilisi. işverlerinin gc-
zilebileceğini. ancak işyerlerinde çalışan
ABD vatandaşlarıvla ilgili kayıt ve bel-
geleri vermeyeccklerini. buna karşüık iş-
yeıierinde çalışan ve Türk makamların-
dan izni olan ABD vatandaşlannın ve
mahallinden temin edilen ancak çalışma
izni bulunmayan ABD vatandaşlannın
say ılarını verebileceklerini ifade etmişler-
dir. Çalışma izni bulunan ABD vatandaşı
sayısının 77, çalışma izni bulunmayan
ABD vatandaşının sayısının 30 olduğumı
belirtmişlerdir."
Büyükerşen ve
Demiroğhı için
çözünı arayışı
ANKARA (UBA)- YÖK'ün
Danıştay'ın karanna uyarak
Anadolu Üniversitesi Rektörü
Prof. Yılmaz Büyükerşen ile İs-
tanbul Üniversitesi Rektörü
Prof. Cem'i Demiroğlu'nu gö-
revden almasının tartışmalan
devam ediyor.
Anadolu Üniversitesi'nde
görevli öğretim üyeleri başkent-
Te iktidar partileri başta olmak
üzere. siyasi platfojmda soruna
çözüm için baskı grubu oluştur-
maya başladılar.
Yasa değjşikliği arayışlan sü-
rerken. YÖK Başkanı Prof.
Mehmet Sağlam da "futına ko-
paranlar altematif önermiyor-
lar"dedi.
Prof. Mehmet Sağlam, Da-
nıştay 5. Dairesi'nin "esastan
iptal" karannın görevlerinden
alınan rektörler tarafından
"temyiz"e götürülebileceğini
hatırlatarak "Ancak temyize
başvurulması u\gulamavı dur-
durmuyor. YÖK'ün uygulama-
sında herhangi bir rektörlük
boşaldığmda vekaleten atama
gerekivor. On beş gün içinde de
rektör vekili seçim yaptırıyor"
dedi.
Bu arada Konya Selçuk Üni-
versitesi rektörü Prof. Halil Cin
ile hacettepe Üniversitesi Rek-
törü Prof. Yüksel Bozer'in de
Demiroğlu ve Büyükerşen ile
aynı durumda olduklan belir-
lendi. Ancak bu iki profesörle
ilgili olarak Danıştay'a başvuru
olmadan ve bir karar alınma-
dan YÖK'ün herhangi bir iş-
lem yarjamayacağı öğrenildi.
L.
YENİ YILA MERHABA !
Fethi EDESPiyanist Şantör
1 KİŞİ
2 gece - 3 gün (YP)
Açık Büfe • Konaklama ve
YILBAŞI BALOSU dahil
Eski Çeşme Mahollesi Gumbet / Bodrum - MUCLA
Tel: (252) 316 95 79 • 316.95 80 Fax:(252)316 5140
İzmir İrtibat Tel (232) 422 15 50
ANAHTAR
BAR
SADIKGÜRBÜZ
ve özel
grubu. cuma-cumartesi
geceleri 23.00'ten itibaren
Yazarhurın Evi / Kuruçeşme
2576787/88
KARAMAN TEKEL SUMA FABRİKASI
MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
1- Fabnkamız stoklannda bulunan 823 ton çuvalb kuru üzüm
Nevşehir İçkı Fabrikası'na naklettirilecektir.
2- Yükleme. boşaltma Tekele aıt olmak üzere. ışin muhammen
bedelı KDV hanç 185 175.000-(Yüzsek^enbeşmılyonvüzvetmişbeş-
bin)TL.dır.
3- İhale 30.12 1993 tarihinde saat 10.00da fabnkamızda vapıla-
caktir. Naklıye şartnamesi. fabrikamızda görülebilır \eya 20.000-
TL ücret karşıüğında tcmin edılebılır.
4- Tekel 28S6 sa>ılı kanun kapsamında olmadığından ıhalevı ya-
pıp >apmamakta \e>a dılediğine yapmakla vcya kısmen yapmakta
serbestıir llanolunur.
Basın-49102
Ünlü bir mizah yazarı- çizerinin kaleminden...
MİUH
yaşanan
OLAVLARIN
GERÇEK Û
Bu haf ta
ARAYIŞ
TOKTAMIS ATEŞ
Babalann
Inci Baba da pisi pisine gitti. Ne diyelim. Allah rahmet
eylesin. Eskiler "Su testisi suyolunda kınlır"derler. Ga-
liba doğru. Bizim yeraltı dünyasının babaları ilginç in-
sanlar. Ailelerine karşı son derece sevecen ve müşfik,
dostlarına karşı cömert ve sadık, devlete karşı müthiş
saygılı. Satın aldıklan devlet görevlilerini kapılarında
köpek gibi kullanmalarına bakmayın. Satın alamadıkla-
rına karşı içten bir saygı duyar ve gösterirler.
insan bunların "acımasız çete reisleri" olduğuna zor
inanıyor. Ama gerçek de bu. Farklı dünyalarda ya da
farklı ortamlarda farklı kişilikleri var sanki.
Galiba farklı kişilikler taşımak, manevi baba olmanın
bir özelliği. Yer üstündeki "babalara" bakıyorum, ortlar
da öyle. Bir ortamda "baba " oluyorlar, bir başka ortam-
da "dert" oluyorlar.
Cumhurbaşkanımız, tarihsel bir esere defnedilebil-
mesi için rahmetli Inci Baba'ya son bir "kıyakyapmak"
ıstemiş. insan vefası açısından olumlu bir şey. Ama dev-
let adamlığı açısından bakıldığı zaman, ne büyük bir
gaf...
Mülkiyeti kendinde de olsa, böyle bir yer amacının dı-
şında kullanılamıyprsa ve bu ancak Bakanlar Kurulu'-
nun kararı ile oluyorsa, Cumhurbaşkanımızın bunun
aracı olmaması gerekirdi. Aile rica etseydi, belki anlar-
dım. Ama Cumhurbaşkanı'nın rica etmesi ne demek?
En basit bir yaklaşımla, "Ben aileden sayılım"ya da da-
ha insaflı bir yaklaşımla ' muteveffa bana çok yakında"
anlamına gelir bu tutum. Ve her ikisi de son derece yan-
lış ve sakıncalıdır.
Bir devletin cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanlığı sıfatı-
nı taşıdığı sürece (nitelik ve özellikleri ne olursa olsun)
yeraltı dünyasının bir "babasına"yakın olamaz. Kendini
yakın hissetse bile, bunu dile getiremez. Toplumumu-
zun "değerler sistemini" ve insanlarımızın kafalarında-
ki "hiyerarşi" düzenini böylesine sarsmaya hiç kimse-
nin hakkı olmasa gerekir.
Biraz yukarda, manevi babalann kimi zaman dert ol-
duklarını belirtmiştim. Gerçekten, demokrasinin babası
olarak ortaya çıkan (ve çıkmasına kendimce katkılarda
bulunduğum) Sayın Demirel'in bu tutumunu, bu bakış
açısı altında değerlendirmek gerekir.
Ölüm, acı ve üzüntü verici bir şeydir. Bu nedenle geri-
de kalanların duygularmı incitmemeye çalışır insan.
Hatta tam tersine, teselli verecek şeyler yapmaya çalı-
şır. Fakat son yıllarda bu insancıl yaklaşım biraz sömü-
rülmeye başlandı
Bakanlar Kurulu bir karar aldı, Nakşibendi tarikatının
lideri, Süleymaniye Camii'nin bahçesine gömüldü. O
zamanlar sözde ve sahte bir Atatürkçü cuntanın totaliter
rejimi egemen olduğu için, haberimiz bile olmadı. Zaten
olsaydı da yapabilecek bir şeyimiz yoktu.
Bir başka Bakanlar Kurulu bir karar aldı, Turgırtözal'-
ın annesi de aynı yere defnedildi. Siyasal ortam biraz
daha yumuşamıştı. Karara karşı biraz yazıldı-çizildi,
ama hiçbir etkisi olmadı. "Kim dinleye, kim duya..."
Derken bir başka Bakanlar Kurulu bir karar aldı, Tur-
gut Özal'a vasiyet ettiği varsayılan bir yerde gömülme
izni verildi. Bugün inci Baba'ya babalık eden "Demokra-
si Babası", o gün de rahmetli Özal'a ve ailesine bir ba-
balık yapmıştı (İlginç olan husus şudur ki; ölüm haberi
duyulana kadar, demokrasinin önünde en büyük engel
olarak görülen Özal, birden bire en yakın dost oluver-
mişti).
Şimde de Bakanlar Kurulu'na, bir başka babalık için
başvurulduğunu ibret ve hayretle görüyoruz. Ve sanıyo-
rum Bakanlar Kurulu da bu insancıl ricayı kırmayacak
ve istenen kararı çıkaracaktır. Inci Baba huzur içinde
yatsın. Şanlıurfalıların da gözü aydın. Bir türbeleri daha
oldu...
Kimbilir, belki de bu tür yazıiarı yazmamaK gereK. AI-
leSİnİn gazeteiere Verdİğİ ilanlarrla inanın arılı haykırıç-
larını duyar gibi oldum. Ama birilerinin bu saçma gidişe,
"dur" demesi gerekmez mi? Bir toplumda "babalann
babası "olmanın yolu, yeraltından mı geçer, yeraltından
mı geçmeli? Kimbilir, belki de Inci Baba yaşıyor olsaydı.
bu yapılanları hoş karşılamaz; yürekten sevdığine inan-
dığım Cumhurbaşkanı'nın böyle zor durumda bırakıl-
masına kızardı.
Tepkisiz toplumlarda demokrasi çok zor işler. Ve bu
nedenle tepkisiz toplumlarda tepki gösterenlere pek
hoş bakılmaz.
incl Babayı Aldttren cüvcn:
Kurşunsıkacağıın
en son kişi odur
• Emniyette sorgusu tamamlanan Yakup Yaşar
Güven. Inciler'i baba gibi sevdigini belirterek 'Ben,
yeğeni Faruk'a ateş etmek istedim. Araya İnci
Baba girdi' dedi. Kiralık katil olmadığını belirten
Güven. 'Kimse bana bunu teklif edemez. Teklif
edeni ben öldürürdüm' diye konuştu.
ANKARA (Cumhuriyet Bö-
rosu) - "İnci Baba" adıyla tanı-
nan Mehmet Nabi İnceler ı öl-
düren Yakup YaşarGüven."Ha-
yatta kurşun sıkacağım en son
kişi odur. Olay tamamen bir ka-
zadır"dedi.
Gözlem altında tutulduğu
emniyette, gazetecilerin cina-
yetle ilgili sorulannı yanıtlayan
Güven, İnceler'i "manevi ba-
bası"olarak niteledi. 7 yıldır
İnceler'in yanında çalıştığını
kaydeden Güven, şunlan söyle-
di:
"Kendisi. beni oğlu Möjdat
Inceler'den bile çok seven insan-
dır. Hayatta sırtını dönebileceği
tek insan benim. Bunu kendisi de
söylerdi her zaman. Ye hayatta
kurşun sıkacağım en son kişi
odur. Olay tamamen bir kaza-
dır. Yeğeni Faruk Kasapoğlu ile
aramda bir anlaşmazlık oldu. İn-
ci Baba'nın ara\a girdiğini fark
edemedim. Silahımı, Faruk Ka-
sapoğhı'nu korkutmak amacıy-
la yere sıkarken maalesef Nabi
Bey'in ayağına gelmış."
Faruk Kasapoğlu ile aralann-
daki kavganın. kendisine "oğ-
lum" dive hitap etmesi üzerine
başladığını anlatan Güven,
"Bana oğlum deyince, ben de
'Bana neden oğlum diyorsun.
Senin bana oğlum demen için
anamla yatman lazım' dedim.
O da bana, "Farzedelim ki yat-
tım. ne olacak?' dedi ve bana
tekıue attı. Ben de ona yummk
attım. Daha sonra bana dbise
askısıyla saldırdı. Belimdeki si-
lahımı çektim. Silahı görünce
iceri girip silahını aldı geldi. Elini
beline atıp 'Seni vuracağım. öl-
düreceğim' de>ince, silahımı iki
el ateşledim. Olay, böyle oldu"
dedi.
Güven. kendisinin kiralık ka-
til olabileceği yönündeki iddia-
lan yalanlarken "Kimse bana
bunu teklif edemez. Teklif edeni
ben öldürürdüm" açıklamasın-
da bulundu. Güven. cezaevinde
öldürülmekten korkup kork-
madığına ilişkin bir soruya,
"Fark etmez. AUah'ın verdiği bir
can. Ama zannetmiyonun. Bunu
bütün Türkiye biliyor ki bu bir
kazadır" yanıtını verdi.
Emniyetteki sorgusu tamam-
lanan Güven'in. can güvenliği
nedeniyle savcılığa sevki gizli
tutuluyoı.
SATILIK 3 KATLITİCARİ TEKNE
20 metre boyunda, vemek salonu. amerikan ban. mutfağı. 2'şer
kişilik 8 kamarası, geniş güneşlenme terası. 2 WC ve 2 duşu
bulunan ahşap ticari tekne saulıktır.
Tekfon:2518897