20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURfYET 9 ARALJK1993 PERŞEMBE OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Savunma sanayünin desteklenmesi Savunma sanayunde, ozellıkleasken elektronık sanayıınde sıstem güvenıhrlığı ekonomık yararlann onune geçmeüdır AYTEKİN ZİYLAN E. Mu. Tuğgeneral jık dıızeylen > uksek sılah, araç ve gere- cın uikemızde uretılmesı ıçın bır dızı ûretim tesisi kurulmuştur SAGEB \e daha sonra MSB Savunma Sana.vu MusteşarlığYnın (SSM) kuruluşu da bu yondekı çalışmalann en onemlı aşamalanndan bın olmuştur Llke- mızde savunma sanayıını destekleme kapasıtesı açısından 10 yılda 10-12 mılvar dolarlık sıpanş ve destekleme potansnelı ıle Savunma Sanayıı Des- tekleme Fonu elbettekı on sıra>ı al- maktadır 3238 savılı yasaya gore Savunma Sanayıı Destekleme Fonu, modern sa- vunma sanayıının gelışünlmesı ve Turk Sılahlı Kuvvetlen'nın modernı- zasyonu ıçın kullarulacaktır Kulla- nım şeklı ıse kanunda "kamu »e özel sektörün yabancı sermave >e teknoloji katkısı ile savunmava vonelik uretım tesisleri" kurmasını destekleme olarak belırtılmektedır Nıtekım uygulama da bu yonde olmuş. yabancı ortaklı bırçok ozel şırket kurulmuştur Bu su- retle Turkıye de modern savunma sa- nayıının gelıştınlmes> ıçın yabancı ortaklı şırketler teşvık edılmekte, ade- ta "savunma sanayü için en iyi vöntem. yabancı sermavenin gelısıni sağlamak- ör" havası yaratılmaktadır Bu tutum, vaanın başında ABD'- dekı durumla ılgılı olarak vaptığımız ahnu ıle çelışkılıdır Yabanct ılen tek- nolojının ülkemıze yabancı sermaye ıle bırlıkte gelebıleceğını duşunmek bır goruştur Ancak savunma sanayünde vabancı sermaye bulundurmamak. hiç değilse komuta kontrol, muhabere. is- tihbarat ve elektronık savaş gibı kritik askeri sistemlerin temelını oluşturan as- ken elektronik \e bılgısavar vazılımı gıbı sanavı dallannda yabancı ortaklı olmav an millı şırketlen desteklemek de bir goruştur. Komuta kontrol, hasım taraf hak- kında bılgı toplamak, bu bılgıyı ıstıh- barat halıne getırerek karargâha ulaş- tırmak karargâh değerlendırmesı ve komutan karanndan sonra emırlenn ast bırlıklere ulaşünlması ve daha son- ra da raporlar aünarak uygulamanın 4^^^d a\unma sana\ıı şırket- ^. 1 lerınde %1 lık \abana ^ ^ ^ pa\ ı bıle eğer krıtık sa- vunmu teknolojılen ata- nında bulunm csa, çok onemlıdır Hnkumetler ABD sa\unma sana\ı şırket hısselerı- mn \abanularw elıne geçmesını çok dıkkath ızlemeh te hangı sana\ı \e tek- nolojı dallannda \abcmcı \ atırımcılara ızın \eniecegmı onceden sapıantalıdır Yabancı yattrımcılarır kılıt sasunma sana\ıınde %1 oranındadahıhıssesa- hıbı olmalarmın aşağıda sıralanan nsk- lerı \ardır I- Gızlı olmasıgereken bılgı- lerm \abancılarca bılınrmn 2- Ar-Ge harcamalarının \abancûarw menfaat- lernonundeyapılması 3- Yabancı ka\- naklara bağımlılık Bu alıntı. Washıngton John Hop- kıns Ünıversıtesı Dış Polıuka Enstı- tüsu"nun bır raporuna dayanarak, ABD Loral şırketı genel mudurunün açıklamalanndan vapılan alıntıydı Bununla belırtılen yaklaşımının bır uygulaması. bu \ıl ıçınde vaşanmıştır ABD'nın ozel TV şırketı ekonomık knz nedenı>le satışa çıkanldığında. Fransız Thomson CSP şırketı satın al- mak uzereyken Kongre arava gırmış ve ABD hukumetı. LTV şırketının Fransız Thomson CSFşırketınesatışı- nı engellemıştır ABD gıbı dunyanın en güçlu sanayııne sahıp bır ulkede da- hı uzennde bu kadar hassasıyetle du- rulan bır alanda sanavıınız guçlu de- ğüse ve teknoloji uretıp gelıştıremıvor- sanız bağımlılık. doğal olarak kaçınıl- mazdır Genel anlamda Batılı ulkeler düze- yınde olmasa dahı uikemızde sanayı sureklı bırgelışme ıçındedır ve sanayı- leşme (I980'lı vıllann başlannda aksa- masına karşın) bır devlet polıtıkası olarak kabul edılmektedır Savunma sanayıının ıse Kıbns Banş Harekatı - ndan sonra ülkemıze uvgulanan ambargo nedennle devletçe destek- lenmesme başlanmıştır Once Silahlı Kuv>etler Cuçlendirme \ akıfları'nca ve daha sonra olu^turulan Savunma Sanavii Destekleme Fonu'vla teknolo- denetlenmesı (kontrol edılmesı) faalı- yetlendır Komuta kontrol. taş devnnden ben vardır Gunumuzde sadece kullanılan komuta kontrol araçlan değışmıştır ve buyuk olçude elektronık sıstemlerkul- lanılmaktadır Radarlar. bılgısavarlar ve haberleşme sıstemlen. komuta kontrol sıstemlennın bellı başlılannı teşkıl ederler Komuta kontrol. yine tarihin ilk çağ- larından beri gizlktir. İstihbarat bilgile- rinin. emirlerin, raporların alınıp gon- denlmesinde daima haberleşme emnı- yeti kurallanna uyulur. Tabiatıvla kullanılan sistemlerde otomasvon >e bügisayar kullanımı arttıkça, sıstemlen çaJıştıran yazılımlann da emniyetli ol- ması gerekir. Dolajısıvla komuta kontrol sıstemlen ıle yaalım kontro- lunde çaiışan sılah sıstemlennde ure- tımlenn vabancı ortaklı şirketlerle vapfJmaması, vapılıyorsa guvenlık açı- sından bazı onlemlenn alınması kesın- lıklegereklıdır Bu sakıncaların onlenmesi ıçın her ül- kenın kendıne gore aldığı bazı onlemler >ardır. Orneğın Fransa. Italya ve Israıl savunma sanayılennde tamamen dev- letın sahıp olduğu şırketler vardır ABD'de sanayı şırketlen ozeldır an- cak ABD. haberleşme ve vazılım em- nıyetının sağlanması ıçın bırçok on- lemler almıştır Bunlardan çok yaygın olarak kullanılan bır tanesı. sılahlı kuvvetler ıçın satın alınacak sıstemın (mıllı ozel şırketten satın alınsa dd) teknık bılgı paketınm ve ımalat hakla- nnın, sıstemı gelıştıren şırketten ABD Savunma Bakanhğı'nca satın alınma- sıdır Orneğın frekans atlamalı V HF FM. SINCGARS telsızlennın sağlan- masındabuyontemuvgulanmıştır Bu telsızlen ımal eden şırket aynı telsızı artık başka bır orduya satamaz. sade- ce ABD Mıllı Savunma Bakanlıgı nın ıznı ıle değışık bır modelını (değışık bır algontma ıle) başka ulkeve pazarlaya- bılır ^ _ Ulusal kurumumuz: ASELSAN Uikemızde ASELSAN, özel bır anonım şırket olmakla bırlıkte çoğun- luk hısselenne TSK Guçlendırme Vakfı sahıp olduğundan ASEL- SAN'ın gelıştırdığı komuta kontrol ve telsız sıstemlennın yabancı ve komşu ülkelere satışını vakıf veya vakıf aracı- lığıyla Mıllı Savunma Bakanlıgı kont- rol edebılır ama uikemızde obur ozel şırket faalıyetlennın kontrolu daha zordur Eğer bır telsız yabancı ortaklı bır şırkette uretılıyorsa. ana yabancı şırketın avnı telsızı komşu ülkelere sat- masmın kontrol edılemeyeceğı kabul edılmelıdır Bu ıse haberleşme emnıye- tının ıhlalı demektır Unutmavalım kı, artık savaşlar elektromanyetık alanda olmaktadır, taraflar oncelıkle bırbırle- nnın komuta kontrol sıstemlennı felce uğratmaya çalışmaktadır Son Korfez savaşının bıradı da "İlk Bılgı Savaşf'- dır (The First Information VVar). Bu- nunla kastedilen, kendiniz bilgivi eWe edip kullanarak komuta kontrolu tam olarak uygularken. karşı tarafm birlik- lerinin birbirlerini gorüp, işitip, konuş- masına. dolavtsıvla bilgi iletişimine engel olunarak komuta kontrol sistemi- nin felce uğratılmastdır. Konu mıllı savunma olmasa. ülke- mızm hızlı bır şekılde gelışmesı ıçın vabancı sermaye gınşının ozendınl- mesı ve ozelleştırmeye uygun ekono- mık onlemler olabılır Savunma sana- vıınde. ozellıkle asken elektronık sanavıınde ıse sıstem guvenılırlığı eko- nomık yararlann onune gecmelıdır Asken sıstemlenn ozellıklen kuvvetlı ve zayıf yanlannın sadece kullanıası tarafından bılınmesı hasmının bunla- n bılmemesı şarttır Bu. geçmışte boy- levdı. bugun de bovledır, hatta zama- nımızda daha da onemlı olmuştur Denılebılır kı "teknolojiyi satın al- mak guçtur \e aldıktan sonra da onu ozümseyip geüştırebılecek kadroları- mız henuz yetışmeniıştır'"' Bu doğru değıldır Bır kere bız teknolojının ge- nelde satın alınamayacağına ınanmı- voruz Evet, teknolojinin satın alınaca- ğı ülkenin politikasına bağlı olarak satın alınamavacak teknolojıler olabı- lir; ancak bunlar, \abanci ortakla çalı- şılsa bile alınamavacaklardır. Dolayı- sı>la teknolojıvı urermekten vazgeçme- miz dıisünülmemelıdır Nııekım tekno- lojinin ozumsenerek gelıştınlmesi konusunda 1991 Sana>i Kongresı Sa- vunma Sanavii Sekrör Raponı olumlu goruş vansıtmaktadır ve \SELS\N'ın başarısı bu olumlu goruşu kanıtlamak- tadır. Mıllı bır kuruluşumuz olan ASEL- SAN kuruldueundan ıtıbaren ınsana (mühendıse) yatınm yaparak guçlü bır elektronık teknoloji merkezı oluştur- muştur Teknoloji satın aldığı zaman onu ozumsemış, gelıştırmış ve gelışür- dığı teknolojiyi yenı urûnlenn tasa- nmlanmasında ve ureülmesınde kul- lanmıştır Ülkemızı, elektronik harp dhazlannı tasanmlayarak uretebılen dunyadakı lOuIkearasmasokmuştur ilk telsız uretımını Iısans yoluyla ger- çekleştırmış, ancak daha sonra fre- kans atlamalı telsızlen ve trunk telsız sıstemını dunyanın onde gelen çok az sayıda ulkesı ıle bırlıkte hemen hemen aynı zamanda uretebılmışür ASEL- SAN, yabancı ortaklı olmayan Türk şırketlennın, teknolojiyi gehştırebıle- oeğı gıbı satın alınacak her teknolojiyi ozumseyerek bır ust duzeyde yenıden uretebıleceğını kanıtlarruştır ASEL- SAN, kntık savunma sanayu ureu- mınde, gerekırse teknoloji satın alına- rak yabancı ortaklı olmayan Turk şırketlennın başanlı olabıleceğını gos- termışür Yeni değerlendirmegerek Özetle, Savunma Sanayıı Musteşar- lığı'nın kurulması ıle ılgılı 3238 sayılı yasa ıle konulan savunma sanavıının gelıştınlmesı ılkesının yenıden bır de- ğerlendırmeye tabı tutulması uygun olacaktır Konu ekononük değiidir, sa- vunma sıstemlennın guveniluüği ile ilgi- lidir. Komuta kontrol ve vazılım kont- rollu sistemlerde ılke, mılli şırkctlerin ozgün teknoloji gelıştirmelerinın des- teklenmesi, bu yetmıyorsa >e gereki- vorsa teknolojinin satın aJınması olma- İıdır. Boyle sıstemlenn sağlanmasında verlı kalkı oranlan ya da off-set pazar- Lklan ıkıncı planda kalmaüdır Sava- şan guvenlık kuvvetlennın, sağlayıcı makamdan ıstedığı, kendısıne hasım tarafından dınlenemeyecek, kanştın- ldmayacak aldatma u>gulanamaya- cak v e her zaman her türlu koşul altın- da yabancı müdahalelerden etkılen- meden beklenen ışlevlen (fonksıyonla- n) yenne getırebılecek guvenılır sıstemlenn venlmesıdır Böyle bır ıs- tek de herhalde yabancı ve yabancı ortaklı şirketlerle değıl. kendı teknolo- jısını kendısını ureten ya da aldığı tek- nolojiyi ozumseverek ondan yenı unınler turetebılen ulusal şirketlerle karşılanabılır ARADAB1R DIJRSIJN BKRK % Hokm, Baskı, Nefret ve Rûşvet Eskıler, ekmek dortkıtaptan ustundur, derlerdı Bu de- melerıyle vurgulamak ıstedıklerı asıl gerçek, ekmek değıl, ekmeğın ıçınde yer alan, ekmeğı vucuda getıren ınsan emeğı ıdı Insan emeğı salt sczde değıl, edımsel düzlemde de değer gorürdü Çunku toplumsal yaşamın harcı, temel değerı ıdı emek Boylesı bır anlayış, boylesı bır geleneksel bakış egemendı oncelen Turk toplumun- da Ama gun geldı 'Emek, emek olsaydı san okuze bıçak bılenmezdı 'dıyenlerın demelerını doğrulayıcı gelışme- ler oldu Turkıye topraklarında Bu toprağın ınsan emeğı- ne saygı duyan ınsanları, hak, adalet, vıcdan gıbı değer- lerın önunde boynu kıldan ınce olan ınsanlar A/asıl oldu da ınsan emeğını ve emeğe dayalı bırıkımlerı aşa- ğılayan "koşe donuculuk 'akımınakapılıpruşvetın.tala- nın yağmacılığın ve her turlu vandalıst eğılımın boy gosterdığı yabancılaşmış ufuklara doğru yelken açtılar^ Bu ulkeyı ıçten ıçe kemıren, bu ondurmaz hastalık nasıl oldu da bır kanser urunun yayılması gıbı yayıldı ve butun toplumsal kurumlara butun devlet organlarına yayılı- verdı kısa surede' Tarıh gostermıştır ve oğretmıştır kı (tarıh bılıncı olarv lar bılırler) baskıcı ve zorba sıyasal ıktıdarlar, arkaların- da bataklık kokusuna bulaşmış bır toplum bırakarak, ışbaşından uzaklaşırfar Baskı, toplumu yozlaşörır, top- lumun ruhunda durulmak bılmeyen çalkantılara, bulan- malara yol açar Baskı ve zulmun yöneltıldığı yığınlar, ya onurluca yok olmayı, ya da boyun eğerek yozlaşmayı seçerler Ikıncı seçış baskıcı yonetımlerın ellerınde şe- kıllenen her turlu yerleşık değerı tehdıt eden potansıyel bırcanavardıraslında Koşullarelverınce canavaraya- ğa kalkar ve kendısını kuşatan her türlu değerı ayaklar altına almaya başlar Korku, sevgı ve nefret Ruhbılımın uç temel kavramı ve bıreyın ruh yapısını, gıderek toplumun ruh yapısını şekıllendıren uç temel olgu Baskıcı yonetımlerın yarat- tığı endışe ve panık, sureç ıçınde, yurda karşı nefretı şekıllendırır bellı kesımlerde Yurtseverlık, uretmeyı, emek sarfetmeyı, toplumsal yaşamı ılerıye goturen guç- lerın safında yer almayı gerektırırken, baskı mekanız- malarıyla yurt sevgısınden arındırılmış kesımler de uretımden kaçmayı, talanı, yağmayı one çıkarırlar Bu- gün ülkemızı yağma yoluyla boydan boya kokuşmuş bır bataklığa donuşturmekte olan guçler, ulke sevgısmı ve ınsan emeğını aşağılayan turlu baskılar yoluyla onuru- nu yıtırmış, tarıhın toplum ruhunda yaraftığı aşağılık bırı- kımlerı temsıl eden barbar guçlerdır Bu guçlerın toplumsal arenada boy gostermelerınm nesnel koşullarını da on ıkı eylulun baskıcı yonetımı ha- zırlamıştır ne yazık kı Emeğe dayalı yaşam bıçımını aşağılayıp emekten ka- çışı ıdeolojı ureten vasıtaları yo\uyia yığınlara sıstemlı bır bıçımde enjekte eden egemen guçler, yerlestırdıklerı canavann kolların/n gun gelıp de kendı yaşam alanlannı da kurutacağının hesabını yapamadılar herhalde Yurt- severlığe karşı baskı uygulayan araçlar yoluyla vücuda getırdıklerı yurtseverlığın, bır gun kendılerının de büyu- mesının onune geçemedıklerı bır bataklığa yol açacağı- nı kestıremedıler, başlangıçta Sermaye bırtkımı yarat- mayı her turlu toplumsal olgu ve değerın uzennde goren egemen guçler kendılerını gelecek kuşaklar karşısında san okuzbaşını ruşvet ve ta/an bıçağıyla uçurmuş ol- manın sorumluluğundan kurtaramayacaktır Ruşvet ve talan, baskı ıle sermaye bınkımı yaratma anlayışının oz- be oz çocuğudur Hıç kımse, gıderek tarıh bılıncı yukselen ve dunyayı bır butun olarak gormeye başlayan gelecek kuşakların sor- gusundan kurtaramaz kendını Tuketım toplumunun yabancılaşmış değerlerle yuklu ıdeolojısını yığınların beynıne gıydıren egemen guçler gelecek kuşakların utancından ve tıksıntısınden asla kurtaramazlar kendıle- rını Umuyorum ve dılıyorum, gelecek kuşaklar, gene ek- meğın dört kıtaptan ustun sayıldığı, ınsan emeğının ge- ne en yuce değer gorulduğu, kendılerınden sonra gele- cek kuşaklara utancı mıras bırakmadıkları bır dunya kurarlar TARTIŞMA Oncesoygunu önlemeliL ~^^" ~^- lusal basında I I kımbılırkaç I I kez_\azıldı. • I ulkenın ıçınde B J bulunduğu ^ ^ ^ ^ ekonomık kargaşanın onde gelen nedenlennden bınnın KİTler olduğu Nasılkurgulandı ve tum ağırlığı ıle nasıl gundeme getınİdıj se. son JJÇ beş v ıldır medvanın onculuğunde KITlennvadellere dev redılmesı. amansız bır kampanyanın desteğı ıle gun ve gün nedefine ulaşmaktadır V ad ellere dı>oruz, çunku ulusunozvarlıklan Turk çalışanına ve Türk ozel sektorune değıl, keferenın bır başka değerlendırme ıle emperyauzmın mulkıyet hanesıne kavıtlanmakıadır Dıkkat çekmesın ve kuşku varatmasindıye arada bırkdçının Turk sennd.vesıne satılmasınada rastlanıyor Onlar da kıme mı° L Ike ekonomısınıelegeçırmış savılı kapıialkalelenne KİT'lere > ıllarını vermiş, umut ve geleceklerını bu devlet kuruluşlarına bağlamış yüzbınlerce çaiışan, dışlanmışlığın, uvev evlat durumuna getırilmışliğın huznu içensınde, sokağa atılacaklan günu beklemek tedırler. KIT lenn kendı çahşanlanna satılacağı bıçımmdeone surulenmodellenn.boşve hav al urunu olduğu gerçcğı ıyıceortavaçıkmış bulunmdktddır Sıvasalvepolıtıkruzgarlann onunde. >erlerdckı kurumuş vapraklargıbı savrulupduran bırçok KIT, 19901ı vıllar Türkiyesi'ne bıtık ve bıtmış olarak adımını dtmıştır Içlenndedeğerlı.çaiışkan, uretken olanldnn vanında teknık bılgı vedeneumden voksun ve kendısının kurum içensınde her jerde. filan partının adamı olduğunu aqkçasovle\en. bulunduğu KİT'ın uretımı ıle uzaktan >akından ılgısı olmadığıgıbı ekonomı muhendıslık'hukuk tahsılı gormemış partı mılıtanlannın bu kuruluşlarda uzun vıllar onuruyla çaiışan ınsanldrı kışıselçıkdr ve polıtık Vdtınmldn uğruna hırpa'avan kurum kavram prensıplennı altust eden dav ranışlanv la yonetım kurulu ujelıklennde oturtulmalan. belkı de KIT'lenn ozeileştınlmesınde tek haklı neden olarak gostenlebılır Başbakanlık Tettış Kurulu Başkanı Turhan Güven'ın bır dergıde çıkan ydzısında belırttığı."(...) son on yıl içerisinde teftiş kurullarının ve mufettişlenn butun gavretlenne ve iv ı nivetlenne rağmen siv asi iradenın tercihleri doğrultusunda teftiş kurulları çalısıırılanıa/ hale getınlmiş,- denetımı. uretımı ve venmliliği engelleven bır faalıvct olarak kabul ettırilmeve çalışılmıştır..." (Denetımdergisı.savı 78) bıçımındckı açıklaması, KİT'lenn neden çokuş durumuna geldığının getınldığının uzennde duruiması gereklı somut örneğıdır \ ukanda bır olçude tanımlama> a çalıştığımız polıtık kımlıklı ucuz kdhrdmanlar, desınler bakalım. Sav ın Başkan ın vaptığı bu açıklamayersızdîr >azamazvs Nerede bır çokuş ve başaşağı gıdişvar bılınsın kı orada denetım \ oktur v a da engellenmıştır Onca vılı aşan bır surede. meslekı ueraşımızın kazandırdığı denev ım ve geçen sureıçensındegorduklenmız, 1980 İıyıllannortalanndan ıtıbaren KIT'lerdekı denetım olgusunun çeşıtlı yontem ve uygulamalarla pasıfize edıldığıdır En azındarı duşuncelenn yazılmasının, devlet çahşanlan adına suç olarak gorulduğu bır ulkede. bu> uk suç ve suçlulann ovkusunu dıle getıren dızelenn. adına rapordenılen resmı belgelernalındevdzıimastndakı zorluğun boj utunu. sanınz anlatmaya gerek >ok tur Denetimin v apıcı, u> arıcı ve vol gösterici işlevınden uzak turulan KIFIer. bir de bilinçlı olarak oluşturulan teknolojık tıkanmanın çaresızlığınde, tabii kı erıvecek \e guçsuzleşecekri... Amd bız ınanıyoruz kı, sovgun duzenınıngoturduğu tni> onlar vanında KIT lenn zavallılığınııı neden olduğu zararlarhıçkalır Salt ruşvet olgusu yonunden. yıllık 30-40 tnlvon lıra olarak oluştuğu ılen surülen parasal guç. eğerekonomıve aktdnJabılırse. KIT lcrde çaiışan 600 000'eyakınemekçı. aç \ e penşan kalmanın kotu alınyazısına tutsak olmayacaktır B. Özbev Demokrasi ne zaman? M ı erçevesı • gcnışletılen M Teror Yasası ^ ^ y tlılen "suçlu" ^ ^ T ^ gorulen ^ toplumu hukuken de suçlu ılan edıyor Doğu dakı vaşam gerekçe gostenlerek Bdtı dakı yaşam yenı bır tehdıt altına gırdı Kapsamı genışletılen Teror Yasası'nın başka bır anlamının olmadığını düşunuyorum Yasanın maddelenne bakınca nerede eskısıkıvonetımler dememek o kadar guç kı \maç bellı kı butun toplumla "topyekûn savaş." Av nca hakkını arayan çaiışan vığınlara da gozdağı venlmek ıstenmış Amacın uzum yemek değıl, bekçıyı dovmek olduğu açıkça bellıdır Maalesef "bekçiler" de demokrasi ve ozgurluklere yetennce sahıp çıkmıv or. çıkamıyor Genışletılen yasa maddelen demokrasi, ozgurluk ınsan haklanndangeçtık mevcut anayasavabıleaykın \asava basının da neredeyse hıçbır tepkısıyok Lstehkbasınla ılgılı kısıtlamalargetınlmışken Bellı kı basın şu Larin Amerika atasozunu benımsemış "Dostlara adil davranılır, duşmanlara yasa uygulanır." 29 Ekım'ın hemen oncesınde eskı Içışlen Bakanı Gazioğlu 20 vıldırafçıkanlmadığını bıraf duzenlemesının Cumhunyet'ın 70 vılı vesılesıylegereklı hale geldıgındensozetmıştı Daha ıkı hafta geçmeden mevcut yasalarağırlaştınlıyor. mahkemelenn hızlı karar v ermesınden soz edılıyor ve en v ahımı ıdamlar vapılmalı denıvor Hanışu'iki-üçkjşiyi sallandırsalar her şey durulur" mantığı ÇokovunulenCMUK, demokratıkleşme adımlan maalesef gostermelık bır durumda Memleketımızde ıdamlar gundeme gelmışse "demokrasi maskeleri'" v uzlerden çıkartılı vor demektır Çozum ozgurl uklenn. demokrasının genışletılmesınde AliK.Kahyaoğlu İktısatçı İstanbul PENCERE M.Başaran'ın yanlışlık 9 Kasım 1993 tanhlı Cumhumet Gazetesi'nın 2 saf>asındakı Arada Bir koşesmde. Mehmet Başaran ımzalı "Trabzon'da Evüboğlu'na Merhaba*'adlı vazıda, hukuk bılgınımızHıfzı VeldetVelide<leoğlu'>la Trabzon Mılletvekılı(Avukdt) Raif Karadeniz arasında bır tanışma olduğundan soz edıyor VdzardgoreHıfzı Veldct "Kız oğrencilerle erkek oğrencıler -Köy Enstıtuierinde- bır arada okusunlar" demış de Raıf Karadenız buna karşı ( Halkın Eğilimi, \rzuları... dıyerek \anit vermış Raıf Karddenız,) orenın seçılmışı oldrdk bır Beşikdû/ulü oldrak, hdlkın gerçeklığını sunmakla doğru bırdavranıştd bulunmuştur Kaldı kı olayın bu turlu oluştuğu su goturur Sunuldn olay yazann saptırdığı \eo bıçımıvlc sergıledığı bır senaryocuk oldbılır ORaıf Karadeniz kı Trabzon'un ışgalınde Karadağ v e Harşirte sdvdşmış, Istıklal Sdvaşı nda ordukomutanının>anında>er dlarak \fyonkarahisar çephesındesdvaşd katılmış İstiklal Madalyasisahıbı vegazı olan bırKuvayı Millivecidir. Atarürk'un anladığı anlamda bırhalkçıdır Rdif Karddenız ve Karadeni/ aılesının Beşikduzıi Ko> Enstitüsu'nun kuruluşundd verdıklenemek goğusledıklen oldylargunumuze aılenınen kuçuk bıre>ıne kddar uzanır, M Başaran "Piramidin Tabanı" adlı yapıtı okumamış olamaz Vazar, bırTrabzonlu değıl, ne var kı yanlış davranışlarsergılıyor Özetle tumceyı tam almamakla ve Raıf Karadenız'ın soyledığını ılen surduğu uç sozcukle neredeyse Koy Enstıtulen'nın yıkılmasını bır kışıye>ukleme>ekalkışmış oluyor Yazık,buyanlışlığa duşmemelıydı Fikret Karadeniz Abidin... 1980 lı yıllarda bır Parıs gezısınden dondukten sonra aşağıdakı yazıyı yazmıştım Bugun yınelemek ıstedım Yazının başlığı ABİDİN • Parıs'te bır çatı katı Çatı katında bır asma kat Asma kata bakan bır çatı penceresı Goğun yedı katından suzulen guneş ışınları kocaman çatı penceresınden gırerek, asma katın odak noktasına oturtulmuş bır sehpanın uzennde duran tuvale yansıyor. Tuvalın başında Abıdın • Abıdın çatı penceresınden dışarıya gorunmeyen bır dev teleskop uzatıyor, uzayın dennlıklenndekı goktaşla- rtndan okyanusların dennlıklenndekı yaratıklara değın butun evrenı taramaya yonelıyor, bıtıp tukenmez dene- yımlerde altın orantıyı keşfetmeye çaiışan sımyagergıbı renklerı palette yuğuruyor Canlı cansız doğanın tıtreşımlerınden tureyen ızdû- şumler tuvalde kımıldamaya başlıyorlar, renklerle bı- çımlerın sayısallığı duyarlılığın bılgısayarında olçulu- yor, karasabanla surulen tarla gıbı artık arık radarlanı- yor evren Insana ılışkın ne varsa, anlamlannın suretlerıne donu- şuyor Tensellığın dudak pembesıyle goz attmdakı uçuk mavı eşdeğerleşıyor Kosnuk gudu, once yuvarlaklaşı- yor sonra uçgenleşıyor Işkencenın ıslak utancı acılaşı- yor buruklaşıp katılaşıyor Sayrılığın terlı ateşınde, hastane duvarı resım kâğıdına donuşuyor Eskı yazılar okunamadıkça, sıyah muhurtaşında değırmıleşen huru- fılığın gızemıne gomuluyor Samanuğurusu yol kesıp yıldızcıklan avlıyor Kara kaşlı kara gozluler, ınsan bo- yundan buyuk uzay çıçeklerı topluyorlar Uzay çıçeklerı- nın polenlennı nukleer ruzgârlar savuruyor Denıze ınen patıka suya duşmemek ıçın yamactakı ağaca sarı- lıyor Akşamcının dargelırlı dunyası, Çıçek Pasa/ı nda rakı şışesıne açılıyor Ahşap evın kararmış tahtalan bır Ortaçağ gunahkân gıbı yakılmayı bekiıyor Bağımsızlık savaşının sarkık bıyıklı suvarısı yalınayak ışçı ordusuna katılıyor Hayvan mı ınsan mı belırsız yaratıklar bılın- meyen denızlerm ortasında yalnızlığın adaları gıbı kıvrı- lıyorlar Bedensel yapılara gızlenmış bakışlar tuvale sınmışler, bızlerı gozluyorlar Nukleer urkunun karanlı- ğ/nda bır saksı çıçeğı açılıyor Bır adam meyhanede kokoreç satarken, tanhsel katmanlar arasında fosılleşı- yor Kadının tensellığındekı ozlem gebelığın gobek çu- kurunda noktalaşıyor Goztaşındakı lamelıf boncuklaşıp nazarlıklaşıyor Balıkpazan nda pullanmış mektup, kım- bılır nereye postalanıyor Bır soylunun bakımlı ellerın- dekı ıncelık, emekçmın nasırlı ayaklarındakı guzellığe kanşıyor Tuvalın dortgenını kıran ufuk çızgısı, çatı pen- ceresınden sehpaya yağan ışınlarda toz zerrecıklerıne bulanıyor Bır resımden otekıne soluklana soluklana su- ren yaşam, uçsuz bucaksız bır galennın, sayısız dese- nınde, tablosunda, çızgısınde rengınde sergılemyor • Parıs 'te bır çatı katında durmadan çaiışan Abıdın ın ışı resım yapmak An'ı sonsuzlaştırmak Resım, enınde sonunda, bır an'ın tuvalde dondurul- ması değıl mıdır? Bırsaatte onsaatte ongunde.yuzgundedeyapılmış olsa, resım bır an'/ saptar Ama bu an, ıçenğınde suresı bılınmeyen bır zamanı ve boyutlan belırsız bir mek&nı kapsar Ressamın bu yetkınlığe ulaşabılmesı ıçın, ınsanlığın yaşadığı butun zamanlan duyumsaması, uygarlıklann anlamını ozumsemesı, geçmışle gelecek arasındakı ba- ğıntıların koprulerını kurması, sonra bılgıçlıkten sıyrıla- rak, bılıncının duyarlığını sezgılennın bıley taşına vur- ması gerekir Bır bıtkı yaprağına butun dunyayı sığdırmak kolay de- • Yeryuzunde bır çatı katı . Çatı katında bır asma kat Asma kata aydınlığı boca eden bır çatı penceresı Goğun yedı katından suzulen guneş ışınları kocaman pencereden gırerek, asma katın odak noktasına oturtul- muş sehpanın uzerındekı tuvale yansıyor Tuvalın başında, uzun saclı, solgun yuzlu, denn bakış- lı bır adam Abıdın "İnsanhk adına gönderilmiş bir mektuptur EMÎL GALİP" C. Süreya TİHV, TYS, PEN, ÇGD'nin katkılanyla İHD İstanbulŞubesi Emıl Galıp Sandalcı Anma Toplantısı Mecıdıjekoy Kultur Merkezı (Kat otoparkı ustü) 10 12 1993. Saat 19 30 ACIKAYBIMIZ Merhum Samı Sabıt Paşa nın torunu merhum Suphı Sabıt Karamanı ıle merhumeAdvıyeKardmanı nınoğlu merhum FaatetEren, MeayetÖnayve Suhej la Karamanı nın kardeşlen merhura Zekaı Konrapa nındamadı Ersu Pekın ınkayınpeden ArzuKaramanı nınsevgıbbabasıveAvfer Karamanı nın bıncık eşı istanbul Radvosu eskı mensuplanndan seramık v« fotografsanatçısı SABİTKARAMAJVİ7 12 1993gunuHak kınrahmetınekavuşmuştur Aoznaaşı9 12 1993 Perşcmbc gunu (bugun) Teşvıkıye Camıı nde kılınacajt öğ)e namazından sonra Zıncırhkuyu Mezarlığı nda topraga venlecekür AİLESİ ESKİ DEFTER'DEN YENİ DEFTER'E öyku ustalarımızdan ZeyyatSellmoğlu'nun bu yapıti AFA Yayınevı tarafından yayımlandı SON PADİŞAH VAHDETTİN Yılmaz Çetiner'ın bır donemı aydınlatan bu tarıhsel araştırması MıllıyetYayınları arasında çıktı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle