Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25 KASIM1993 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLEREVDEVAMI 15
Laiklik bımalıımM Baştarafi lSayfada
lemlerin terör suçu sayılmaması
yönündeki girişimleri sürdüre-
ceklerinin işaretini verdi.
Tasan konusunda DYP ve
SHP'lilerin oluşturduğu alt ko-
misyonda "Baskı ve şiddet yo-
luyla laiklik karşıtı propaganda
japdması"nın terör suçu sayıl-
ması konusunda uzlaşmaya
vanldı. Tasan yann Plan ve
Bütçe Komisyonu'nda ele alı-
nacak, uzlaşılan değişikliğin
gerçekleştirilrnesi durumunda
da önürnüzdeki hafta Genel
Kurul'a indirilecek.
Alt komisyon üyelerinden
Devlet Bakanı Bekir Sami Da-
çe. "devletin ülkesi ve milletiyle
bölûnmez bütünlüğüne yönelik
propaganda ve gösterilere" iliş-
kın hükmün aynen korunduğu-
nu, bu fıillerin suç sayılması için
şiddet koşulu aranmadığıru
söyledi. Daçe, tasannın tartış-
malı beşinci maddesinde tanım-
lanan suçlar için "2 yıldan 5 yıla
kadar ağır hapis ve 250 milyon
liradan 500 milyon liraya kadar
ağır para cezası" hükmunün
korunduğunu bildirdi.
SHP Grup Başkanvekili Ni-
hat Matkap. Cumhuriyet'e, tar-
tışılan maddenin uzlaşılarak
eskisinden çok daha iyi hale ge-
tirildiğini söylerken. Ankara
Milletvekili Prof.Dr. Mümtaz
Soysal da. "Böylece fikir suçu
maddeden çıkarûmış oldu. Daha
iyi oldu" dedi. Matkap. "Laik-
likten ödûn vermeyiz. Herhalde
hiç kimse. şiddet yoluvla laiklik
karşıtı propaganda yapılmasını
savunamaz" diye konuştu.
KarayalçııTa muhtıra
Karayalçın'ın laiklik konu-
sundaki çıkışlanna sert tepki
gösteren 25 DYP milletvekili,
dün bir "muhtıra" niteliğinde
bildiri yayımladılar. Bildiride,
"Sayın Karayalçm, ilgili ve yet-
kili kurumlarla görüşmeden,
değerlendirmeler yapmadan, la-
iklik kelimesini bahane ederek,
kamuoyu önünde, açıkhava top-
lantılarında, Gerekirse koalis-
yondan çekiliriz' ifadeleri ile
DYPyi her tûrlü şart ve müeyyi-
deler aJtında ortaklık içerisinde
tutabileceğini düşünmemelidir.
Kamuoyu önündeki tavnnı or-
taklık iıezaketi ile bağdaştıra-
madığunızı, devam edip etme-
mek takdirine saygı duyduğu-
muzu kamuoyunun bilgilerine
arz ederiz" denildi. Tarifı "açık,
net yapılmamış Maik' kelimesi ve
tatbikatı ile Müslümanlann zu-
lûm ve işkence gördüğünü, bu
nedenle TCK'nın 163. maddesi-
nin kaldırıldığı" görüşü savunu-
lan bildiride şu görüşlere yer
verildi:
"Anayasa gereği kurulan
Devlet Ğüvenük Mahkemeleri,
Türk ceza hukuku devletin bü-
tûnlüğüne kasteden, silahlı eyle-
me girişen. eyleme teşvik edenler
hakkında müeyyide uygulamak-
tadır. Türki>e yeni bir terör ör-
gütüyle karşı karşıyadır. Bunun-
la alakalı yüce parîamento yasal
düzenlemeye kararltdır. Bunu
yaparken tam tarifi yapılmay an.
tatbikatında farklılıklar doğu-
ran laik kelimesi gündeme getiri-
lerek inançlı kitleleri taciz ede-
cek yeni bir uygulamaya gerek
yoktur."
Bildiriye imza atan milletve-
killerinin adlan şöyle:
"fsmail Köse, Ismail Amasy a-
lı, Süleyman Ayhan. İbrahim
Aıtvinli, Ali Rıza Gönül. Ethem
Kelekçi, İsmail Kalkandelen, Şi-
nasi Altıner, Evren Bulut. Ali
Uzun, Nazmi Çiloğlu, Bilal
Güngör, Haluk Müftüler, Bes-
tami Teke, Nurettin Tokdemir,
Hasan Kdıç. Muhtar Mahramlı,
Mustafa Kaçmaz. Abdürrezzak
Yavıız, Cafer Keseroğlu. Sami
Sözat, Ali Su, Kadir Bozkurt,
Asrnı Kaleli. Halil Demir."
SHP Genel Başkanı Kara-
yalçın, DYP miHetvekillerinin
muhtırası konusunda yönelti-
len sorular üzerine. açıklama
yapmaya ya da Başbakan Çil-
ler ile göriişmeye gerek görme-
diğini belirtirken. partisine
yöneltilen suçlamalar için.
"Onlann hiçbirisi doğru değil.
Konuşmalanmızı izleyenler, din-
leyenler zaten bilmektedirier"
dedi. Karayalçın. "Laiklik ko-
nusundaki ısrarımızın çok şaşır-
tıcı olmaması gerekir. Laiklik
bu ülkenin özü. Laiklik oimasa
Türkiye olmaz görüşünü taşıyo-
ruz" değerlendirmesini yaptı.
Devlet Bakanı Daçe, DYP
milletvekillerinin muhtırasına
ilişkin olarak "Böyle açıklama-
lar, bildiriler olunca sıkıntı çıkı-
yor. Sonra biz onaracağız diye
uğraşıyoruz" değerlendirmesini
yaptı.
Müftüoğlu bilgi verdi
DYP'li Devlet Bakanı Güneş
Müftüoğlu, Cumhuriyet'in so-
rulanna, "Liderlere biİgi verildi.
Grubumuzun ikna olmaması için
bir neden yok. Cebir. şiddet yo-
luyla laiklik karşıtı propaganda
yasak. Buna kimsenin karşı çı-
kacağım sanmıyorum. Hizbul-
lah ile Cemalertin Kaplan'ın
eyiemlerine kimse sıcak baka-
maz" yanıtını verdi. DYP"li
"şahinler"den Baki Tuğ da,
'Kimse şiddet yoluyla laiklik
karşıtı fıkirlerin propagandasını
savunamaz. Ama madem öyle,
141, 142. maddeler de gen'riisin,
hepsinin başına şiddet unsuru ek-
letisin" göriişünü açıkladı.
Devlet şeriat kıskacında
• Baştarafi LSayfada
üstlenen bu örgüt, İslami Cihad
ve tslami Hareket adını kullan-
maktadır. Ülkede başlangıçta
yasadışı bölücü bir örgüte tepki
olarak ortaya çıkmışken. gide-
rek bağımsE bir terör örgürü hü-
viyeti kazanmıştır. Orgütün
halkımız arasında etkin bir ciddi
taban oluşturması mümkün gö-
rülmemektedir."
Vehhabiliğin. İslamcılık adı-
na İslami olmayan görüş ve
inanışlar ile hem Türkiye hem
de tslam dünyası için tehlikeli
olduğu belirtilen kitapta. Baha-
iliğin de Türkiye"nin, milli bir-
lik ve bütünlüğünü parçalayra
özellikler taşıdığı vurgulandı.
Müslüman Kardeşler örgütü-
nün, "uzlaşmaz tutum ve dtş
güçlerin kontrolü nedeniyle"
birçok İslam ülkesinde taraftar
bulamadığna işaret edilirken,
Yehova Şahitlerinin. jstanbul,
Ankara. Hatay, İzmir. Sıvas,
Çankın, Zonguldak ve Mar-
dın'de örgütlü olduğu bildirildi.
Eylül 1993 tarihinde basılan
kitapta, "trticai Unsurlann Gü-
nümüzdeki Durumu" başlığı al-
tında şu gcrüşlere yer verildi:
"12 Eylfl 1980 tarihine kadar
hızla faaliyetlerini geliştiren irti-
cai unsurlann, 12 Fvlül harekâtı
ile bir müddet faaliyetlerini dur-
durdukları görülmüştür. Siyasi
teşkilatlarma ve örgütlerine, bu-
nun yanı sıra lider kadrolarına
yöneitilen yasal takibat sonucu,
organik yapısı bozulan unsurla-
nn, bilahare yeniden toparlanma
ve güçlenme çalışmalanna yö-
neldikleri gönilmektedir. 1979
şubat ayında İran'da şahlık re-
jiminin yıkıbnası ile sonuçlanan
Şii- ihtilal, irticai unsurlar arası-
nda büvük bir ilgi ile izlenmiştir.
Günümüze kadar da İran'ın dış
politikası olarak ilan ettiği.
Islam devTİmini ihraç amaçlı
propaganda çalışmaları netice-
sinde bu ilgi giderek büyümüş-
tür. Diğer taraftan parlamenter
demokratik sistem içinde iktida-
ra gelinebileceği fikrinde olan
bazı irticai unsurların da. 6
Kasun 1983 seçimleri sonrası-
nda faaliyetlerini yoğunlaştırdı-
kları belirlenmiştir. Devlet kuru-
luşlarında kadrolaşmak yönün-
deki faaliyetleri ve istekleri göz-
lenen söz konusu unsurlar, giri-
şimleri sayesinde isteklerini yeri-
ne getirmek için büyük gayret
içerisindedirler."
Aktuna idama karşı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hekimlerin, TBMM Adalet
Komisyor.u'nun. bir idam cezasının infaz edilmesine ilişkin
karannı açkladığı iddiasıyla bağlı bulunduğu tabip odasının
onur kurutına sevkedilmesini önerdiği Hükümet Sözcüsü Dr.
Yıldınm Aktuna, ölüm cezalannın yerine getirilmesi yönünde
bir açıklana yapmadığıru bildirdi. Aktuna, ölüm cezasının
insan onuıuyla bağdaşmadığını söyledi.
Türk TabDİeri Birliği'nin Bolu'da düzenlediği "Tıp Etiği
Sempozyunan
'nda, insan haklanyla ilgili çahşma grubuna
katılan heüm ve hukukçular, ölüm cezalannın 9 yıl aradan
sonra yerulen TBM M gündeme getirilmesinin protesto
edılmesini-Stemişlerdi. Çabşma grubunun raporunda da. infaz
karannı aakladığı önesürülen Devlet Bakanı ve Hükümet
Sözcüsü Aktuna'nın da bir hekim olduğu anımsatılarak, bağlı
bulunduğı tabip odasının onur kuruluna sevkedilmesi
ş
Hlekimlern önerisini üzüntüyle karşıladığını beürten Aktuna,
Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada. idam cezalannın infazına
ilişkin birıçıklaması olmadığını vurguladı.
Vddınm /ituna, konuya ilişkin açıklamanın TBMM Adalet
IComisyoru'nca yapıldığını anımsatarak, "Karar TBMM
A.dalet Konisyonu'nun karan. Ben Adalet Komsyonu'nun
sözcüsü dejilimld;ben hükümet sözcüsüvüm. Hiikümerinbu
kcnuda kararı olmadığına göre, benim de iddia edildiği gjbi, bir
açklama ^apmtşolmam mümkün değil" dedi.
u
Bir insan>e hekim olarak, ölüm cezalannı onaylamış ya da
onaylayaıbir insan olmadım" diyen Aktuna, suçlulann, idam
yerine ıslaı edilmeleri gerektiğini vurgulayarak şöyle konuştu:
"<)lüm ceasını, insan onuruyla bağdaşır bir ceza olarak kabul
etniyorun. Bence. suçlular ıslah edilmelidir. Ölüm cezası ıslaha
imkan vemez. Bence. cezaev leri birer rehabilitasyon merkezi
olnalıdır. ddiaların aksine, ölüm cezalannı hiçbir zaman
sanınmadm."
TÜRKİYEDE DÜNYADA
Meteorolotı (ş)en Gene' Mudürlüğü'nden afınan bı!g<ye göre. yurdun kuzey ve
doğu kesımlen parçalı ve çok buluttu. Marmara'nın dogusu. Karadentz Iç Ana-
dolu'nun doğusu. Oogu Atcdenız ıte Ooğu ve Güneydoğu Anadolu txj(getefi
yağışlı. ötekı yerler parçah ve az bulutlu geçecek. Yagışlar. Karadenız k/yttan
Marmara'mn dogusu <le Güneydogu Anadoiuda yağmur otekı yerterde karia
karışık yağmur ve kar $eklınde o'âcatt Hava sıcaklığı tum yurita azaiacak Van
Golunde hava kar yagışıt geçecek
Adana
AfVOT
Agn
Ankara
Antalya
Aydın
Burca
Canakxae
DıyaıDakjr
Edıme
Erzunm
Eskısehır
tslanbul
tzmır
Kars
Konya
Samsun
Trabzon
Y 19
B 5
K -5
K 5
B 17
B 15
Y 7
B 5
Y 9
B 4
K -3
B 4
Y 6
B 14
K -6
B 2
Y 7
Y 11
Y 4
Amsterdam
man
Atırca
Bağdat
Bonn
Bruksel
Cenevre
Cezayır
=ranMur!
.efitoşa
^etersburg
Londra
Madnd
Mılano
Moskova
MOnıh
Oslo
'arıs
Prag
'ıyad
Rorra
B 0 '
B 24
B 15'
B 24'
B 2
B 0
B 4
Y 17'
B 2
Y 20
B-10
B 4
B 10'
B S
B-10
B 2
K 3
B 2
B 0
A26
Y 14 '
B 0
j Yağmurlu Bulutlu Sisli # Güneşli K a r h
Aııkara, Azeri petrolünde kararlı
Baştarafi LSayfada
lar Kurulunda görüşüldükten
ve onu takiben Resmi Gazete'-
de yayımlandıkıan sonra yü-
rürlüğe girecek. Diplomaü'k
kaynaklar. yönetmeliğin, 1936
tarihli Montrö Antlaşmasfna
taraf olan ülkelerce onaylama-
sının gerekmediğini söylediler.
Bir diplomatik kaynak "Bu,
milli bir yönetmeliktir. İlan edi-
lir edilmez yüriirlüğe girecektir"
değerlendirmesini yaptı. Aynı
kaynak. Başbakan Tansu Çil-
ler'in. geçen eylül ayında Mos-
kova'yı ziyareti sırasında Rus
meslektaşı Çemomirdin ile bir
protokol imzaladığını anımsa-
tarak, Rusya'nın. boğazlann
petrol tankeri trafiğini taşıya-
mayacağı ve dolayısıyla by-
pass edileceğini kabul eıtiğını
anımsattı.
İki ülke arasında. Moskova
Havaalanı'nda son anda imza-
lanan protokolün bir maddesi-
ne göre "Rus tarafı, boğazlara
karşı, bugünkü haliyle yoğun
trafiğin arzettiği tehlikeyi kabul
eder. Bu durum karşısında da
Rus, Azeri ve Kazak petrolünün
Türkiye üzerinden Akdeni/'e
hangi uygun güzergâhtan boru
hattına geçeceğini iki ülke bir-
likte araştırmaya başlamaya
karar vermişlerdir."
Rusya ile temas
Bu protokol çerçevesinde Rus
Enerji Bakanı Türkiye'ye gele-
Aşirete silalıa SHP'lilerden tepki
ANKAR.4 (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Başbakan Tansu Çilier -
in. devlet güçlerine destek veren
aşiret liderleri ile görüşmesi ve
aşiretlere ağır silahlar verilmesi
karan SHP'de tepkiyle karşı-
landı. SHP yöneticıleri sıkıntı-
lannı dile getirirken. DEP Muş
Milletvekili Muzaffer Demir dc
Başbakan Tansu Çiller'e bir
mektup yazarak "ağa bozuntu-
su, feodal aşiret reisleri" yerine
bölge milletvekillerinin muha-
tap alınmasmı istedi.
SHP MYK ile Grup Yöne-
tim Kurulu bu akşam toplana-
rak bazı milletvekillerinin
dokunulmazlıklannın kaldınl-
ması. idam cezalannın günde-
me gelmesi ve aşiret liderleriy .
yapılan görüşmeler konulanı,,
ele alacak. SHP Genel Sekretcn
Halil Çulhaoğlu. aşiret liderle-
riyle görüşülmesinden duyduk-
lan rahatsızlığı dile getirirken
Grup Başkanvekili Ercan Ka-
rakaş da "Bu doğru değil. Aşiret
liderleri muhatap alınmamalıy-
dı" dedi.
Çillet'e mektup, - ^.^
Bu arada DEP Muş Millet-
vekili Muzaffer Demir de Baş-
bakan Tansu Çiller'e bir mek-
tup yazarak rahatsızlığını bil-
dirdi. Demir, "bölgede korucu-
başı olarak bilinen ve içlerinde
adi suçlu ve karillerin de bulun-
duğu birtakım ağa bozuntusu >e
feodal aşiret reisleriyle görüşül-
düğünü" \urgulayarak şu go-
rüşlere yer verdi:
"Yıllar yılı bölgedeki yoksul
halk ve köylüye kan kusturan,
onlann alınterini ve emeklerini
sömüren bu sömürgenler süriisü-
nün devlete muhatap olarak se-
çilmesi ülkemizin getirildiği
nokta iribarıyla utanç vericidir.
Bölge halkının yüzde 50, hatta
bazı yerlerde 70 oynnu alarak
parlemontoya girmiş DEP mil-
letvekillerinin dokunulmazlıkla-
nnın kaldırdması, parlamento-
dan atılması yönünde başlatılan
şoven ve faşizan kampanyalar
sürdüriilürken, devletin bazı yet-
kililerinin bu tür insanlarla gö-
rüşmeleri hükümetin ne büyük
bir acz ve çıkmaz içinde olduğu-
nu göstermektedir. Halkın öz-
gür oylarıyla seçilmiş milletve-
killeri yerine köhneleşmiş, çağ-
dışı kalmış, toprak ağalığına
dayalı, dinozor feodal bozuntu-
lar muhatap kabul ediliyor. kürt
meselesinin çözüleceği tek ma-
kam olan TBMM devre dışı bı-
rakılarak feodal bozuntulardan
medet umuluyor. Gelin bu soru-
nu, bu halkın. bu bölgelerin tem-
silcileri olan milletvekilleri ile
TBMM'de tartışın ve çözümü
burada aravın."
Cumhurbaşkam Süleyman De-
mirel. Doğu ve Güneydoğu'dan
Ankara'ya getirilen aşiret üderle-
rini Çankaya Köşkü'nde kabul
etti. Demirel. "Lozan Andaş-
ması'nı beraber yapan insanlann
birbirlerini horlamaJannın müm-
kün olmadığını" belinti..
Görüşmeye. Abdurrahman Öz-
bek. Abdurrahman Seylan ve İs-
kender Erruş dışındaki 9 aşiret
lideri katıldı.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Doğu ve Güneydoğu'dan
Ankaray a getirilen aşiret liderlerini Çankaya Köşkü'nde kabul
etti. Demirel. "Lozan Antlaşması'nı beraber yapan insanlann
birbirlerini horlamalarının mümkün olmadığını" söyledj. Gö-
rüşmeye, Abdurrahman Özbek, Abdurrahman Seylan ve İsken-
der Erruş dışındaki 9 aşiret lideri katıldı. (RIZA EZER)
cek. Başbakan Çiller'in Müste-
şar Vekili Yücd Edil'in başkan-
lığında dün yapılan toplantıda,
Orta Asya, Azerbaycan ve Rus
petrolünün Türkiye üzerinden
Akdeniz'e taşınmasının gerçek-
leşmesi için yoğun bir trafik
başlatılması kararlaşünldı.
Bu çerçevede, Dtşişleri Ba-
kanlığı Müsteşar Yardıması
Yaşar Yaluş başkanbğmda,
BOTAŞ ve TPAOnun da yer
alacağı bir heyet yakında
Bakü'ye gidiyor. Bu ziyaret sı-
rasında, Bakü yöneümiyle pet-
rol boru hattı ve Azerbaycan
petrollerinin çıkartılması konu-
sunda temaslarda bulunulacak
ve son gelişmeler ele alınacak.
Rusya, Ermenistan ile siyasi
anlaşmazlığının çözümü karşı-
lığında.Azerbaycan'dan, Hazar
Denizi'nden çıkarülacak petrol
konusunda önemli bir pay al-
mıştı. Moskova'run. Ceyhan
yerine Rusya'nın Novorosisk
İimanmın petrolün ilk dolum
merkezi olması yolundaki iste-
ğinin hangi aşamada olduğu ise
bilinmiyor.
Rus Enerji Bakanının Tür-
kiye'yi ziyareti sırasında, Bakü-
Ceyhan hattının en elverişli hat
olduğu ve ilk dolum merkezinin
Ceyhan olması gerektği konu-
sundaki Türk tezinin işlenmesi
bekleniyor.
Türkiye'den BOTAŞ'm ka-
tıldığı Batılı petrol fırmalan son
olarak Londra"da yapılan top-
lanüda, Ceyhan güzergâhırun
elverişli bir seçenek olduğuna
karar vermişler, ancak PKK te-
rörünü bahane etme>i sürdür-
müşlerdi.
Ankara, Ceyhan güzergâhı-
nın satışını iyi yapabilmek için
yakında konsorsiyum ıçindekı
firmalan da Ankara'ya çağır-
mayı planhyor.
Dışişleri Bakanlığı Sözcü Ve-
kili Ferhat Ataman dün düzen-
lediği basın toplantısında. pet-
rol ve doğalgaz için güzergâh
saptanması çabşmalannın de-
vam ettiğini ve henüz karar
alınmadığını bildirdi. Ataman,
"Azeri petrolünün işlenmesi tüm
bölge ülkelerinin çıkarlarına hiz-
met edecektir. Ortada bir ger-
çek vardır. Bu da en gü\enli. en
ekonomik yolun. doğalgazın
Türkiye üzerinden Avrupa'ya,
petrolün de yine Türkiye üzerin-
den Akdeniz'e ulaştınlmasıdır"
dedi. Ataman, Rusya-Azerbay-
can anlaşrnasından sonra
Bakü'den güvence istenmediği-
nisözlerineekledi.
'Seçmeli dilbilim dersi' önerildi
• Baştarafi LSayfada
tartışan Kocaman. 1950'lerde yapılan
çevirilerdeki dilde özleştirme çabasına
dikkat çekerken bunun bilinçli bir yöne-
lim olduğunu, ama yeni dönemdeki çe-
virilerde, Batı kökenü sözcüklerin ağır
basüğını, yersiz yinelemeler yapıldığını,
ölçütlerin çarpıtıldığını bildirdi.
Sözlü çeviriler üzerinde duran Doçent
Işuı Bengi. yaptığı geniş kapsamlı araştı-
nna ile basın yayın organlannda dil kul-
lanımı yanlışlıklanndan örnekler verdi.
Özellikle yabancı fılmlerdeki dil çarpı-
tmalanna dikkat çeken Bengi. topluma
yaygın biçimde açık olan iletişim araçlan-
nda yapılan hatalann, toplumu yanlış
yönlendirdiğini belinti. Bengi, bu yanhş-
lan düzeltmede sorumluluğun üniversite-
lere düştüğünü söyledi.
Ahmet Kocaman'ın yönettiği dördüncü
oturumda, dil devriminin geniş bir değer-
lendirmesi yapıldı. Olumlu birçizgide ilerle-
diği vurgulanan dil devriminin uzun bir sü-
reç olduğu. kısa dönemlerde değerlendirme
yapılmaması gerektiği \urgulandı. Dil ya-
şamla eşgüdümlü olduğu için Türkiye'de
yaşanan genel yozlaşmanın dile yansıdığı
açıklanırken, toplumun yaşadığı "somnt-
laştınna" çabasının dili de etkilediği vurgu-
landı. Toplumda yaşanan "soyuttan uzak-
laşma" olgusunun. dile "flkel kuUanım" ola-
rak yansıdığını belirten uzmanlar, bu gerile-
meye karşı hızla önlem ahnması gerektiğini
açıkladılar.
Dil devriminin bugününe ilişkin tartı-
şmalar sırasında önerilen somut çözümler-
den biri de "seçmeli dilbilim dersi" oldu. Tu-
tarlı ve sürekli bir ekip çalışmasının gerekli-
liği üzerinde uzlaşan uzmanlar. cumhuriyet-
ten sonra dii devriminin bilimsel bir düzle-
me oturtulmak istenmesine karşın. bu süre-
cin siyasi erklerin etkisinde kaldığını savun-
dular. Görüşmeler sırasında. 1980'deki si-
yasi ve toplumsal değişikliklerle yozlaşan
"dil de>riminde bilimsellik" ölçütünün ko-
runması da kararlaştınldı.
Dil devriminin gündemde tutulmasının
gerekliliğinin \Targulandığı toplantıda, bu
sürecin, sokaktaki insandan dılbilimciye
dek herkese dili değiştirmek ve özleştirmek
anlamında olanak sağlayacağı vurgulandı.
Anadil öğrenimi
Anadili öğrenimirun tartışıldığı son otu-
ruma, Kamile İmer başkanlık etti. Konuş-
macı olarak Beşir Göğüş, Sumru Özsoy ve
Ayhan Sezer'in katıldığı toplantıda, okul-
larda çağdaş yazariann yapıtlannı okutma
sorunu ve anadili öğretiminde dilbilgisinin
yeri görüşüldü.
Belirli bir kurama bağlı yapılan betimle-
melerin. uygulamalı dilbilim açısından ol-
dukça önemli olduğuna işaret edilen görüş-
mede. işlevsel bir dilbilgisi anlayışının yaygı-
nlaştınlması gerektiği sonucuna vanldı.
Kurultay, Dil Denıeği Başkanı Şerafettin
Turan'ın yaptığı genel değerlendirme ile
sona erdi.
îhalelerde 6
Yap-işlet-devam et' dönemi başlıyor
• Baştarafi LSayfada
yatınmlar yaptıkları zaman
ortalama 5 yıl gibi bir sürede bu-
raya aktardıkları parayı geri al-
mayı istiyorlar. Aslında haklılar
ya da onlara hak vermek lazım.
Çünkü aksi takdirde son 10
yıldır görüldüğü gibi Türkiye'de
büyük yatırun yapmaya ya-
naşmıyorlar. Bizim ise bu
yatn-unı gerçekleştirebilecek
kaynaklarımız sınırlı. O halde
bunu yabancılara yaptırmakta
yarar var. Bu yüzden ek terminal
binası ihalesi ile ilgili olarak
şartlan biraz daha esnettik."
Yetkililer, yeni düzenlemeler
hakkında şu bilgileri verdiler:
"Devlet işletmeyi üstlenecek
şirkete ortak olmayacak. Şirket
istediği muhasebe sistemlerini,
istediği tarzda faturalama yön-
temlerini kullanarak işletmeyi
sürdürecek. Bugüne kadar
'Devlet şirkete ortak olsun' di-
yorduk. Standart muhasebe sis-
temlerinin uygulanmasmı şart
koşuyorduk. Sonuçta firma al-
lem edip kallem edip bunlardan
sıynlmanın yolunu buluyordu.
Şimdi bu işi uluslararası e\safta
ve gerçekçi biçimde yapmış olu-
yor.
'Force major1
(zorunlu du-
rum) hallerini de sözleşme kap-
samına alıyoruz. İşletmeyi üstle-
necek fırmaya bu halleri kapsa-
yan garantiler vereceğiz. Örne-
ğin İstanbul Havaalanı için yıllık
yoicu sayısı garanri edilecek. Di-
yelira ki yıllık yolcu sayısı 5 mil-
yon kabul edilecek, bu sayının
gerisine düşüunesi durumunda
eksik yolcu sayısı üzerinden ya-
bancı flrmaya tazminat ödene-
cek." Aynı yetkililer. fırmalarla
yapılan sözleşmelerin bu yü-
kümlülükler çerçevesinde ele
alınmasının gerekçelerini, şöyle
açıkladılar:
"Sözleşmenin bu gibi durum-
ları tabü ki kapsaması gerekir.
Ne zaman nelerle karşdaşılaca-
ğınızı hiçbir zaman bilemiyorsu-
nuz. Örneğin Körfez krizi ya-
şandığında Türk turizmi tam bir
iflas noktasına gelmişri. Şimdi
de Tırma yetkilileri bu gibi ihti-
malleri sorguluyorlar. Mesela
diyorlar ki: 'Eğer Erbakan'ın
partisi genel seçimleri kazanır
da dinci gruplar Türkiye'de tek
başına iktidar olursa bundan
turizm nasıl etkilenir, Türkiye'-
ye gelen bütün turistler başlan-
nı örtecek diye bir kanun çıka-
nrlarsa. bizim buraya harcadı-
gımız 200 milyon dolann akıbe-
ti ne olacak?' Bu yüzden sözleş-
mede force major maddelerine
de yer verilecek.
Diğer bir özellik ise firmanuı
sözleşmede yazılı süresinin biti-
minde, burayı işletmeyi sürdür-
mek istemesi durumu. Bu takdir-
de işletmenin yeniden ticari şart-
larla kirava terilmesinde de bu
firmanın öncelikli olacağı. söz-
leşmede yazılı olacak."
Lockheed şanslı
7 Aralık 1993 tarihinde sona
erecek ihale ile ilgili olarak şu
ana değin 12 kuruluşun şartna-
me aldığı, Amerikan Lockheed
kuruluşunun ihalenin "şansh"
isimleri arasında kabul edildiği
kaydediliyor.
Lockhed kuruluşu. bir önce-
ki dönemde ek terminal binası
ile birlikte Dünya Ticaret Mer-
kezi inşaatına ta'lip olmuş, hatta
Ulaştırma Bakanlığı'ndan "ni-
yet mektubu" almayı başarmış-
ü. Daha sonra bu projeden
SİYASAL CİNAYETLER KONFERANSI
Hükümete 6
faîli
meçhul9
eleştîrîsiANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Bombalı bir saldın sonucu
yaşamını yitiren gazetemiz yazan
Lğur Mumcu'nun kardeşi avukat
Ceyhan Mumcu. hükümetin siya-
sal cinayetlere karşı duyarsızlığı-
nı eleştirerek "Ecevit ve Demirel,
dünün terör odaklanna Türkiye'yi
neden teslim ettiler? Neden Türki-
ye Cumhuriyeti'ni bir terör örgü-
tünün gözünde aciz hale getirdiler?
Bunun yanıtını vermek zorunda-
lar"ded"i.
"Muammer Aksov, Bahriye
Üçok, Uğur Mumcu Ozelinde Si-
y^al Cinayetler" konulu söyleşi.
dün Mülkiyeliler Birliği'nde ya-
pıldı. Söyleşide konuşan Ceyhan
Mumcu, Uğur Mumcu'nun, çe-
lik yelek ihalesi hakkında yolsuz-
luk yapıldığını ortaya çıkardığı
eski Milli Savunma Bakanı Er-
can Vuralhan'ın döneminde, "ki-
ralık karjl arandığını*" cinayetten
sonra öğrendiğini söyledi.
Ceyhan Mumcu, siyasi güçle-
rin faili meçhul siyasi cınayetlerin
soruşturmasını yürüten Ankara
DGM Başsavcısı Nusret Demiral
ile savcı Ülkü Coşkun'u görcvlc-
rinde tuttuğunu belirterek. Ada-
let Bakanı Seyfi Oktay'ı suçladı.
Ceyhan Mumcu, "İslami Hare-
ket Örgürü sanıklarının tutanak-
larının neden tahrif edildiği ve bu
sanıklan teşhis eden tanık Ayhan
Aydın'ın neden yalancı tamklıkla
suçlandığı" sorulanna yanıt ara-
dığmı vurguladı. Mumcu, şunlan
söyledi:
"Uğur Mumcu; Muammer Ak-
Faili Meçhul
soy öldüriildüğunde, Nusret Demi-
ral görevini sürdürdükçe bu cina-
yetlerin çözülemeyeceğini yazdı.
Ben, artık Nusret Demiral ve Ül-
kü Coşkun'la uğraşmaktan vaz-
geçtim. Onları bu kadroda rutaıı,
siyasi güçtür. Bu hükümetin sos-
yal demokrat kanadında yer alan
Adalet Bakanı'dır. Adalet Baka-
nı. Adalet Bakanı olmuşsa. o ma-
kamı biraz da Uğur Mumcu gibi
yazariann çabalanyla elde ermiş-
rir. Siyasi seçim kampanyalannda
Alevi mezhebine mensup olıtşunu
öne çıkaran Adalet Bakanı'nın
mezhebinin mensuplan Sıvas'ta
yakıurken, keyifle Cehcnnem
ateşi' diyerek gülen savcı, 'Örgüt
yok, tahrik var' dedi. O savcı, ör-
gütleri kollay arak kamuoyumı
oluşnırma çalışmalarını aksatmı-
yor."
Ceyhan Mumcu, Erdal İnönö"-
nün verdigi namus sözünü tut-
madan Başbakan Yardımalığı'-
ndan aynldığını. Başbakan
Yardımcısı Murat Karayalçm'-
dan da olayın çözümlenmesine
ilişkin gönderdiği mektubuna,
"Görüş ve önerilerimizi içeren
mektup. Başbakan Yardımcısı
Murat Karayalçın'a sunulmuştur.
Yakın ilginize teşekkür eder, bilgi-
k'rini/j rica ederim. Başbakanhk
Başdanışmanı Hurşit Güneş" ım-
zalı yanıü aldığını belirtti. Cey-
han Mumcu. "Böyle hükümete
böyle güvenlik görevlisi, böyle sav-
cı, böyle polis. Ama ne yapalım ki
bu hükümet, bu savcı, bizim hükü-
metimiz. Dilerim terör hiçbirinizin
kapısını çalmasın" dedi.
5 kişi daha öldürüldü
Yurt Haberleri Servisi - Bat-
man ve Diyarbakır'da meyda-
na gelen "faili meçhul" cinayet-
lerde 5 kişi hayatıru kaybetü.
Anadolu Ajansı'nın haberine
göre Batman'da ilk saldın ön-
ceki gün saat 19.30 sıralannda
Cumhuriyet Mahallesi'nde
meydana geldi. Ramazan Bu-
dak (43) ile kardeşleri Abdurra-
him Budak (29) ve Zeki Budak
henüz kimlikleri belirienemeyen
kişilerin silahlı saJdınsına uğra-
dı.
Saldında Abdurrahim ve Ra-
ma/an Budak olay yerinde öldü.
Yaralanan Zeki Budak Devlet
HastaüesAıde tedavi altına alın-
dı.
Öte yandan aynı saatlerde
Hürriye't Mahallesi'nde meyda-
na gelen olayda da Selim Rüzgar
(17), uğradığı silahlı saldın so-
nucu olay yerinde yaşamını yi-
tirdi. Yaralanan Abdullah Sa-
buncu Devlet Haslanesi'ne
kaldınldı.
Diyarbakır'da dün sabah 3
ayn yerde silahlı saldınlar oldu.
İlk olay saat 09.00 sıralannda
Koşuyolu semtinde meydana
geldi. Demirçelik ticarethanesi,
kimlikleri belirienemeyen 3 kişi
tarafından tarandı.
Olayda Mahmut Kavut öldü.
Yaralanan Bedrettin Güngör,
Enez Güngör. Şeyhmuz Kah-
raman. Remzi Kahraman ve
Hüseyin Akbudak devlet hasta-
nesinde tedavi altına alındı.
Aynı saatlerde merkez PTT
önünden geçmekte olan Aydın
Tmmak adb bir kişi, kimliği be-
lirienemeyen bir kişinin silahlı
saldınsı sonucu olay yerinde
hayatını kaybetti. Bu olayda
Sait Demirtop adb yurttaş da
yaralandı.
Öte yandan saat 11.00 sırala-
nnda da Ulucami semtinde bu-
lunan Menzil Kitabevi'ne silah-
lı saldında bulunuldu. Olayda
yaralanan kitabevi sahibi Zeki
Gûl, Devlet Hastanesi'nde te-
davi altına alındı.
11 PKK'h çaüşmada öldürüldü
Yurt Haberleri Servisi - Gü-
venlik güçleriyle çatışmaya gi-
ren PKK'h 11 terörist öldürül-
dü. Operasyonlarda PKK üyesi
olduklan iddia edilen 20 kişi ise
tutuklandı.
Olağanüstü Hal Bölge Vali-
liği'nden yapılan açıklamaya
göre PKK'lılann yakalanması
amaayla sürdürülen operas-
yonlar sırasında güvenlik güç-
leriyle çatışmaya giren terörist-
lerden 7'si Diyarbakır'ın Kulp
ilçesi İnkaya köyünde. diğer 4'ü
de Bismil ilçesi Ağılb köyü, Bat-
man il merkezi ile Mardin'in
Nusaybin ilçesi ve Şırnak'ın
Besta bölgesinde öldürüldü.
Batman'ın Sason ilçe merke-
zi ile Hakkâri il merkezinde
güvenlik kuvvetlerince sürdü-
rülen çalışmalar sonucu PKK'lı
olduklan iddia edilen 20 örgüt
mensubu yakalandı.
Yakalananlann ev ve üzerle-
rinde yapılan aramalarda 7
uzun namlulu silah. 10 el bom-
bası. bol miktarda mermi ve
örgütsel dokümanlar elde edil-
di.
Batman'da yakalanan 8 ör-
güt mensubunun bir öğrenci
yurdu ile bir köy ilkokulunun
yakılması. adliye lojmanlannın
otomatik silahlarla taranması,
ilçe ve köylerde komiteler oluş-
turarak bölücü terör örgütüne
yardım-yataklık ve kuryelik
vaptıklan belirlendi.
20 örgüt mensubu sevk edil-
dikleri adli mercilerce tutuklan-
dı.
Amiki: îran'da Hizbullah
ve PKK kaıııpı yok
HAKKARİ (AA) - îran'ın
Urumiye kenti Alay Komutanı
Albay Rıza Amiki başkanlığın-
daki heyet. Hakkari'ye gelerek.
sınır güvenliği konusunda gö-
rüşmelerde bulundu.
Rıza Amiki ve beraberindeki
heyet dün sabah Vali Lütfullah
Bilgin ve diğer yetkililer tarafın-
dan karşılandı. Vilayette yapı-
lan görüşmelerde "suur güvenli-
ği ve Tahran anlaşması"na göre
hudut ilişkileri ele alındı.
Albay Amiki. şunlan söyledi:
"Sınır konusunda Türkive ile
aramızda herhangi bir geçimsiz-
lik söz konusu değildir. Aksine
ilişkilerimiz daha da iyiye git-
mektedir. Sınırlarunızda
yaptığımız arama ve taramalar-
da PKK ve Hizbullah kamplan-
na rastlanmamıştır. Bu söylenti-
ler asılsızdır. Basın mensuplanm
yakında İran'a davet edeceğiz."
Hakkari Valisi Lütfullah Bil-
gin de, görüşmelerde iki ülke
arasındaki sınır güvenliği ile
1937 sayılı Tahran anlaşmasına
göre sınır ilişkilerinin ele alındı-
ğmı söyledi.
Hükümet vergi kaçağını
önlemede kesin kararlı
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - SHP Genel Başkanı ve
Başbakan Yardımcısı Murat
Karayalçın. vergi kaçak ve ka-
yıplannın önlenmesine ilişkin
hukümleri de içeren vergi yasa
tasansının ilk Bakanlar Kurulu
toplantısında imzaya açılacağı-
nı belirtti.
Tasan üzerinde çahşma yap-
mak üzere dün Başbakan Tan-
vazgeçilmesi üzerine, firmanın—s" ÇUIer ve Karayalçın, Devlet
nıyet mektubu da geçerliüğjni Bakanı Mehmet Ğazioğlu. Ma-
yitirdi.. liye Bakanı İsmet Artila ve üst
Lockheed'in ek terminal bi- düzey ekonomi bürokratlan bi-
nası ile ilgili olarak "projesi"nin raraya geldiler. Karayalçın top-
hazıroluşuavantajdiyenitelen- lanüdan aynlırken, tasannın
diriliyor. hazır olduğunu, bazı düzeltme-
lerden sonra tamamlanacağını
bildirdi.
Maliye Bakanı Attila da ta-
sannın yasalaşması halindc
vergiye ilişkin bütün bilgilerin
kamuoyuna açıklanabileceğini
ve vergisini ödemeyenlerin be-
lirginleşeceğjni söyledi. Attila,
"Tasanda, vergi kayıp ve kaça-
ğını azaltmak ve adaledi bir ver-
gi sistemini oluşrurmak için ge-
reken tedbirlerin alınmasına
katkıda bulunacak karariann
ver alması da önemlidir" dedi.
480537 nolu sürücü belgemi
kaybettim. Hükümşüzdür.
KORHANÖZDİLEK