Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 2KASIM1993SAU
HABERLER
Üniversitelerde
YÖK protestosu
• İstanbul Haber Senisi -
İstanbul'dakı unıyersıtelerde
5 kasım günü, İYÖ-DER'li
öğrencilenn önderliğinde
YÖK'ün kuruluşunu
protesto etmek amaayla
genel boykota gidileceği
bildirildi.İYÖ-DER'ebağlı
öğrenciler, dûn Siyasal
Bilgıler Fakültesi'nde
yaptıkJan basm
açıklamasında, Tüm aydın
vedemokratlan
boykotlanna destek vermeye
çağırdıklannı belirttıler.
Açıklamada"YÖK.
kurulduğu günden bu yana
aydın, demokrat, ılericı
ınsanlann üzennde bır baskı
aracı olmuş, özgür
düşüncenin karşısına
ortaçağın karanhğı ile
çıkmıştır. Birçok bilimadamı
okullanndan
uzaklaştınlmıştır. Halklann
kardeşliğini savunması
gereken üniversiteler. ırkçıhk
propagandalannın yapıldığı
asimilasyon kurumlan
olatak işliyor. Bu
olumsuzluklan protesto için
herkesi buna destek vermeye
çağınyoruz" dediler.
Ormanahk
• ANKARA(Cımıhuri>et
Bûrosu) - Türkiyede ılk defa
düzenlenen 1. Ormancılık
Şûrası. Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel ve
Başbakan Tansu Çiller"in de
katıldığı bır törenle dün
başladı Başbakan Çıller.
yaptığı konuşmada, terörle
mücadele konusunda olduğu
gibı. ormanlann konınması
ve orman köylülerinin
sorunlannın çözümlenmesi
açısından da 4 ayaklı bir
model düşündüklerini
bildirdı. Cumhurbaşkanı
Demirel ise, konuşmasında
Çiller'in özelleştiıme
konusundaki açıklamalannı
üstü kapalı olarak eleştirdi.
Teknisyenlik
hakkı
• Haber Merkezi - Endüstri
Meslek Lisesi. Kız Meslek
Lisesi, Teknik Lise ve Kız
Teknik Lisesi mezunlan 3975
sayılı yasa gereğince tarunan
teknisyenlik haklannın
verilmesiniistiyorlar. 12
Mayıs 1992 ve 21226 sayılı
Resmi Gazete'de '
yayınlananan yasaya
rağmen. "yönetmehk
çıkmadığı" gerekçesıyle
teknisyen unvanı hakkından
yararlandınlmadıklannı
belirten ilgıh memurlar,
" Aynı görevi yapan işçiler 8
mılyon lira maaş alırken, 16
yıllık bir memurun maaşı
ekım zamrruyla 3 mılyon lıra
olmuştur. İlgililer, bu
iyileştirmeyi küçük
memurlara çok
görmemelidir" dediler
KKTCTürkiye
Basın Semineri
• ANKARA (AA) - Güney
Kıbns Rum yönetiminin.
Kıbns'ın meşru hükümeti
olarak kabul edilmesinin
yanlış ve BM Anayasası'na
aykın olduğu belirtilerek
bugûn Kıbns'ta var olan iki
devlet gereğine dayalı "de
facto' durumun
yasallaştınlması istendi.
Demokrat Parti tarafından
28-31 ekim tarihleri arasmda
Bodrum Yalıkavak'ta
düzenlenen "Kuzey
Kıbns-Türkiye Basın
Semineri"nden sonra
yayımlanan bildiride,
uluslararası toplumun. Rum
yönetiminin. tek başma
Kıbns Cumhuriyetı'nin
meşru hükümeti olmadığı
gerçeğini artık kabul etmesi
gerektiği kaydedildi.
HoHanda'da7
Töpk tutuklandı
• LAHEY(AA)-
Hollanda'da 7 Türk,
uyuşturucu kaçakçılığından
tutuklandı. Poüs. Schiedam
kentinde yapılan
operasyonda, üç evde toplam
50 kilo eroin ele geçirildiğini.
bu evlerde oturan 7 Türk'ün
tutuklandığını açıkladı. Ele
geçirilen uyuşturacunun
piyasa değerinin 185milyon
dolar olduğu kaydedildi.
Mücadele
toplatıldı
tST ANBt L(ANKA)-Hafta-
lık Mücadele gazetesınin
69'uncu sayısının toplatıldığı
bildirildi. Mücadele
gazetesinden yapılan yazılı
açıklamada, "Lice saldınsı
bir devlet katliamıdır'7'Kürt
kentleri göçüyor","TC
varlığmı katliamlarla
kanıtlayan devlet" başlıklı
yazılarda "'ırk ve bölge farkı
gözetilerek halkı basın
yoluyla kin ve düşmanhğa
tahrik etmek" gerekçesıyle
toplatıldığı belirtıldi.
Papa 2. Jean Paul, komünizm sonrasını, Balkanlar'da savaşı,
fuhuşu, Avrupa'da kimlik arayışını ve yeni sınırlan anlattı
M J olonya kökenli İtalyanparlamenter
L J gazetea Jas Grawonsky, İtalyan
M "LaStampa"gazetesiiçın
-*~ Vatikan 'da Papa 2. Jean Paul
ile bırsöyleşiyaptı. Avrupa
Parlamentosu nda 1981 den bu vana Italya
adına bulunan milletvekili Granonsky, daha
önce Varşora, Ne\v York, Moskova 'da çeşitlı
gazetelerin muhabirlikleriniyaptı.
Şu anda "La Stampa"gazetesiyayın kurulu
üvesi ve bir TV şirketinin danışmanı olan
Ğran'onsky'nin Papasöyleşisini, dünyanın
sayılıgazeteleri ile aynı anda Türkiye 'de
sadece "Cumhuriyet"yayımlnor.
"2. Jean Paul A vrupası" adlı bir kitap
yazmakta olan Grawonsky, bu söyleşiyi
Papa 'nın konuğu olduğu Vatikan 'da bir
akşam yemeği boyuncagerçekleştirdi.
Grawonsky, söyleşınin niç ara verilmeden
yapddığım, yan odada. Papa 'noı kendisine
gelen bır telefonubıle özellıkleyanıtlamadığmı
akıarnor.
JASGRAVVRONSKY
- tzin verirseniz son derece acil uluslararası
bir konuyla ilgili bir sonı yönelterek röportaja
başlamak istiyorum: Eski Yugoslavya'da sü-
ren savaş. Balkanlara "insancıl bir müda-
hale'den söz ettiğiniz zaman. bunu askeri bir
müdahaleden y ana olduğunuzun belirtisi ola-
rak görenler oldu. Kastettiğiniz bu muvdu?
Papa: Hayır. bu değıldi. Benım demek is-
tediğim her hangı bir saldınnın söz konusu
olduğu durumlarda, saldırgana, karşısında-
kıne zarar verme olanağı tanınmaması zo-
nınludur Çok ince bir aynm gerçi ama, kili-
senin geleneksel öğretisine göre haklı bir sa-
vaş yalnızca savunma amaayla yapılan bir
savaştır. Her ulus kendini savunma hakkına
sahip olmalıdır. Bu St. Augustine tarafından
ortaya konulmuş daha sonra da II. Vatikan
Konsül'ü tarafından yeniden doğrulanmış
bir ilkedir
- Peki, Papa'nın düşüncelerinde Kuveyt'ten
Yugoslavya'ya bir evrim oldu mu?
Körfez Savaşı cezalandırıcıydı
Papa: Savaşa karşıt konumumu her za-
man korumuşumdur. Tabiı bıraz önce sözü-
nü ettiğim sınırlar ıçınde olduğu sürece.
Yanı savaş savunma amaçlı olunca haklı bir
savaş halinı alır. çünkü tekrar belirtmem ge-
rekirse herkesın kendini savunmaya hakkı
vardır. Bu yüzden ınsan, Papa'run düşünce-
lerinde sizın kastettiğiniz anlamda birevrim-
den söz ederhez
• "Slovenya,
sonra Hırvatistan,
ardından da Bosna
bağımsızlıklan
konusunda
referandum
düzenlemeyeve
daha sonra. bu
yolda ilerlemeye karar
verdiklerinde, tamamen kendi
haklan çerçevesinde hareket
ediyorlardı. Ancak o günlerde, yeni
bir çözümün görüşülmesi
girişiminde bulunarak banşı
korumak hâlâ mümkündü."
Bakın. Körfez Savaşı sırasında bu sonı
kısmen daha farklı bır biçım almıştı. Benim
düşünceme göre. savaş, ikincı aşamasında
savunmanın daha az söz konusu olduğu
daha çok cezalandıncı amaçlar taşıyan bir
savaşa dönüşmüştü. Aynca o bölgedekı ge-
nel atmosfer çok gergindi. Savaşa kutsal sa-
vaş havası katmak gjbi bir girişim söz konu-
suydu. Tüm bunlar, yukanda sözünü etü-
ğim ilkelerle ve uluslararası topluma yönelt-
tiği çağnsıyla her zaman tutarlılık içinde
olan 'Kutsal Görüş'ün konumunu çok iyi
açıklıyor.
Balkanlarda dunım farkb. Tam anlamıyla
dramatik denilebilecek bir problemle karşı
karşıyayız. Eski Yugoslavyada komüniz-
mın çöküşünün radikal milliyetçi duygula-
nn yeniden ortaya çıkışıyla aynı zamana
rastgeldiğjni görüyoruz. Bu durum. insanla-
n şiddete yönelterek sayısız masum insanın
bugüne dek duyulmamış bir aa yaşamasına
neden oldu.
layya'da konfederasyon
oilırdi
Kutsal Görüş'ün konumu. her zaman
kardeşin kardeşi öldürdüğü bir savaşı önle-
meye yönelık olmuştur. En başta Slovenya.
sonra Hırvatıstan. ardından da Bosna ba-
ğımsızlıklan konusunda referandum düzen-
lemeye ve daha sonra, bu yolda ilerlemeye
karar verdiklennde, tamamen kendi haklan
çerçevesinde hareket ediyorlardı. Ancak o
günlerde, yeni bır çözümün görüşülmesi gi-
rişiminde bulunarak banşı korumak hala
mümkündü. Bu çözüm birçeşit konfederas-
yon olabilirdi ömeğin. Ne yazık ki olaylar
farklı bir yönde ilerlemeye başladı ve her şey
parçalandı.
- Kutsal Peder. bugün belki de papalık ma-
kamına geçtiğinjz günden bu yana en popüler
oMuğunuz dönemi yaşıvorsunuz. Bu, 15 yıldır
"güç sahibi" olan biri için garip bir durum.
Ancak hakkmızda yapdan eleştiriler "sizm"
Polonya'nızda bile işiriliyor. Niye özellikle
Polonya'da?
Papa: Bugün Polonya'da belli bir ideolo-
jık gnıp tarafından yönlendirilen medyanın
papa fıgürünü oldukça olumsuz bir ışık al-
tında göstermeye çabştığı doğru. Ancak Po-
lonya medyasının bu stratejisinin bir bütün
olarak Katolik nüfusunun en içten duygula-
nnı yansıtmadığı gerçeği gözden kaçınlma-
malıdır.
Önemli olan bu eleştirel yönlendirişin al-
tında yatan nedeni anlayabilmektir. Bana
göre, sorunun kökeninde Avrupa'ya girme-
nin ne demek olduğuyla ilgılı yanlış bır anla-
yış yer alıyor. Bu sorunla, Polonya'ya 1991
yılında yaptığım son ziyarette ve aynca baş-
ka bazı durumlarda karşılaştım. Tabii kı Po-
lonya'nın Avrupa'ya katılması denilen olaya
karşı değilim. ama buçabanın idolleştırilme-
sine. sahte bir ıdole dönüştürülmesine
"50 yıldır var olan tek politik sınıf komünizmdi. Politikanın rtasıl işlediğini, parlamentonun nasıl görev yaptığım ögrenen onlardı."
Her zaman yoksıdlann,
savıınmasızJannyanındayım
ele alındığında, şaşırtıcı bir yönü olmuyor.
50 yıldır var olan tek politik sınıf komünizm-
di. Politikanın nasıl işlediğini, parlamento-
nun nasıl görev yaptığını, vb öğrenen on-
lardı. Bugün "orta" ya da "sağ" olarak tanı-
mlananlar ise önceden yönetme fırsatlan ol-
madığı için buna hazır değillerdi. Polonya'-
daki "Dayamşma" döneminde olduğu gbi
muhalefettev ken güçlü bır birlık oluşturu-
yorlardı. Ancak bugün bölünmüşdurumda-
lar. Bu kısmen Polonya'nın kötü alışkanlığı,
atalanndan kalma bir alışkanhk: Sosyopoli-
tik sahnede parçalanma ve bölünmelere yol
açan abartılmış bir bireycilık. Başlıca hüneri
muhalefette yatıyor, başanh bir hükümete
yönelten yapıcı önerilerde değil.
- Komiinizme karşı güçlü bir savaş verdiniz.
Ancak bugün kendilerini komünizmden kur-
taran ülkelerde yaygın bir ahlaksal çöküş,
uyuşturucu ve fahişelik sorunu görüiüyor. Es-
ki Yugoslavya'da, uygarhk kavramıvla alay
eden bir savaş sürüyor. Komünizmin venilgisi-
nin gerçekten de iyi bir şev olup olinadıgını
kendinize sorduğunuz oluyor mu hiç?
Sosyalizmde doğruluk
tohumları var
Papa: Soruyu bu şekilde ortaya koymarun
hatalı olduğunu düşünüyorum. Kendini
sosyalist ya da komünist olarak tanımlayan
haksız ve totalıter bir sisteme karşı savaş-
mak tabiı kı mantığa uygundu. Ancak öte
yandan XIII. Leo'nun söylediği gibi sosya-
list programın içinde bile bazı "doğruluk to-
humları" bulunduğu da bir gerçek. Bu to-
humlann nizgarda kaybedilmemesi gerekti-
ği çok açık. Bugün nesnel ve kesın bir kıyas-
lamaya eşhk eden keskin ve zeki bir göze ih-
tiyaamız var. Aşın bi-
çimde kapitalizm taraf-
lan olan kimseler, işsiz-
liği ortadan kaldırma
çabalan ve yoksullarla
ilgilenmek gibi komü-
nizmin başardığı olumlu şeyleri de yok say-
maya yeltenıyor.
Ancak ne var ki gerçek sosyalızm siste-
minde devletin aşın koruyuculuğu bazı
olumsuz sonuçlara da yol açtı. Özel girişim
yok oldu. hareketsizlik ve eylemsizlik yay-
gmlaştı. Bugün değişen bir sıstemle insanlar
kendilerini deneyimsiz, kendileri için bir şey
yapabilecek kapasiteden yoksun ve kişisel
sorumluluğa yabana buldular. Anında eko-
nomik ginşimcilik havası sergjlemeye başla-
yan, para kazanmak için çoğunluğun içinde
bulunduğu ılk şaşkınlıktan yararlanma>ı bi-
len ve bunlan da çoğu zaman dürüst, hoş
görülebilir olmayan yöntemlerle gercekleşti-
ren insanlar da vardı Bu ınsanlann büvük
^Bugünkü kapitalizm farklı, sendika hareketkri sayesinde sosyal güvenlik ağlan ortaya çıktı. Toplumsal politikalan yasallaştırdı."
karşıyım. Bu gınşımın taraftarlanna göre.
Polonya'nın Avrupa'ya katılması o ultra-
liberal, değerlerden yoksun tüketim sistemi-
nın Polonya'ya propaganda zoruyla girişi
anlamına gelecektir. Her şey buna dayanı-
yor.
Ashna bakarsanız. Polonya'nın Avrupa'-
ya katılması gerekmiyor, çünkü zaten Av-
rupa'da, hem de tam merkezinde. Önemli
olan Polonya'nın eleştirel olmayan, kör bir
bilinçle, onlarda var olan kötüyü benimseye-
rek Baü'nın geleneklerinı
kabul etmesi değil, kendine
ait değerlerle Avrupa'nın
bir parçası olabilmesidir.
- Yıllar önce yazdığuıız
"Avrupa İçin Bir Sınır:
Ama Nerede?" başlıklı ma-
kalede, sınırların topraktan
değil, insanlardan geçtiğini
iddia edivordunuz. Hâlâ
böyle nıi diişünüyorsunuz:
Papa: Bunun ıstatisük
bir önermeden. çok ahlak-
sal bir önerme olduğunu
söyleyebilırim. Yani toprağın üstündekı
sınırlann muhakkak insanlann onur ve öz-
gürlük ilkesinden geçmesi gereküği gibi. Bu
makaleyi komünizmin hâlâ var olduğu bir
dönemde yazdığun içın içeriğini de o bağ-
lamda açıklamak gerekiyor.
Komünizm vahsi kapitalizme
karşı başarılıydı
- Komünizmin çöküşündeki rolünüzü nasıl
değerlendiriyorsunuz? Aralannda birkaç haf-
ta önce görüştüğüm Leiı VVaksa'nın da bulun-
duğu pek çok insan bunun belirleyici bir rolü
olduğunu düşümiyor.
Papa: Belirleyici bir rol oynamış her hangi
bir şey varsa. öğretilenyle. dini ve ahlaki me-
sajlanyla, insanı ve onun haklannı konıyan
doğasıyla, bunun Hıristiyanlık olduğuna
inanıyorum. Ben bunun dikkatle incelenme-
si (yerine getınlmesi) gereken bir ilke oldu-
ğunu, anımsatmak, yinelemek ve üzerinde
ısrar etmekten öte bir şey yapmadım. Özel-
likle de dini özgürlük ilkesinin. Ancak yal-
• 'Komünizm. bu yüzyılda hepimizin çok
\ akından tanıdığı gem \-urulmamis, vahşi
kapitalizm tarzına karşı bir tepki olarak
başan kazandı. İnsanın yalnızca Papa'nın
gönderdiği sosyal konulardaki tamimleri ele
alması yeterli. Özellikle de Papa XIII.
Leo'nun, işçilerin o günlerdeki koşullannı
dile getirdiği 'Rerum Novarum'unun gözden geçirilmesi
yeterlidir. Marx da aynı şeyleri kendi yöntemiyle dile getirdi.'
mzca dini özgürlük değil, insanın hakkı olan
tüm özgürlüklerin.
- Komünizm gecmişteki başansmı neye
borçlu? Banlı ülkeler tarafından hâlâ hesaba
katılan bir güç olmayı sürdürürken, öte >an-
dan Polonya ve Litvanya gibi başka bazı ülke-
lerde serbest seçimler sonucu veniden başa
geçmesini nasıl açıkuvorsunuz?
Papa: Komünizm. bu yüzyılda hepimizin
çok yakından tanıdığı gem vurulmamış.
vahşi kapitalizm tarzına karşı bir tepki ola-
rak başan kazandı. İnsanın yalnızca Papa'-
nın gönderdiği sosyal konulardaki tamimle-
ri ele alması yeterli. Özellikle de Papa XIII.
Leo'nun, işçilerin o günlerdeki koşullannı
dile getirdiği 'Renım Novarum'unun gözden
geçırilmesi yeterlidir. Marx da aynı şeylen
kendi yöntemiyle dile getirdi. O dönemin
toplumsal gerçekliği kuşkuya yer bırakma-
yacak şekilde buydu. Bu da sıstemin, ultra-
liberal kapitalizmin ilkelerinın doğurduğu
bır sonuçtu. Böylece, bu gerçeklığe gittikçe
büyüyen ve yalnızca işçi sınıfinın değil. ay-
dınlann da aralannda bulunduğu geniş bir
kesimin desteğinı -kazanan
bir tepki ortaya çıktı. Bu in-
sanlann büyük bir çoğunlu-
ğu komünizmin yaşam stan-
dartlannı düzeltebileceğine
inanıyordu. Bunun üzerine
pek çok aydın. Polonya'-
dakiler de dahil olmak üzere,
komünistlerle işbirliğıne gir-
di. Daha sonra. belli bir nok-
tada gerçeğin, hayal etmiş
olduklanndan daha farklı
olduğunu farkettiler. İçlerin-
den bazılan. ki bunlar en ce-
sur ve dürüstleriydi, kendilerini bu güç kuru-
mundan uzaklaştırarak karşı tarafa geçüler.
- Peki, eski komünist ülkelerden bazıların-
da komünistlerin yeniden başa geçmeleri nasıl
açıklanabilir?
Komünizm sonrası hükümetler
iş yapamıyor
Papa: Bu noktada bazı aynmlan göz önüne
almak gerekiyor. Bu komünizmin geri dö-
nüşu sorunu olmaktan çok, yenr hükümetle-
rin işe yaramamalanna karşı bir tepki olarak
• 'Kapitalizm
oldukça bireyci bir
sistem. Gerçek
sosyalizmin
bulunduğu
ülkelerde görülen
bu halk kaygısının,
yukarıda da
sözünü ettiğim gibi, vatandaşlann
yaşamlannın pek çok değişik
alanında görülen bir çürüme
şeklinde ödenen çok yüksek bir
bedeli oldu.'
bır çoğunluğu >~ukanda söz ettiğim neden-
lerden ötürü esİci terminolpjiye ait kimseler-
di.
Sizin de görebıldiğıruz gıbı bir sıstemden
ötekine geçmek çok zordur. Bedeli de çok
yüksektir: İşsızlik oranlannda görülen artış,
yoksulluk ve mutsuzluk gibi.
Marksizmde gerçek öz
- Baltık ülkelerine yaptığınız son gezi sıra-
sında. Marksizm ya da sosy alizmde, artık kim
ne ad veriyorsa "gerçek bir öz" bulunduğunu
söyiemiştiniz. Bu sözleriniz pek çok kişiyi şaş-
kına çevirdi.
Papa: Ama bu söyledıklerimde yeni hiçbir
şey yok kı. Bu her zaman Kılise'nin toplum-
sal öğretilennin bir parçası olmuştur. XIII.
Leo da aynı şeyi söylemışti. bize yalnızca
onu yeniden onaylamak kalıyor. Bunun öte-
sinde sıradan insanlann düşündüğü de bu.
Komünizmde halka yönelik bir kaygı vardı.
Kapitalizm ise oldukça bireyci bir sistem.
Gerçek sosyalizmin bulunduğu ülkelerde
görülen bu halk kaygısının. yukanda da sö-
zünü ettiğim gibi. vatandaşlann yaşamlan-
nın pek çok değişik alanında görülen bir çü-
rüme şeklinde ödenen çok yüksek bir bedeli
oldu.
-Yine Baltık ülkelerine yaptığııuz o gezi sı-
rasmda Vilnius'da komünistler ve karşıtları
arasmdaki fikir aynlıklanyla ilgili olarak
"Ne yenen ne de venilen oİsun" demiştiniz,
ancak yenilenin, ömeğin komünistlerin kötü-
lüklerinin cezasını çekmelerinin ve dürüst bir
dönöşün işaretlerini göstermelerinin gerekti-
ğini anımsamaları koşuluvla. Pratikte komü-
nistlerin yeniden başa geçmelerine karşı mı
çıkıyordunuz?
Papa: Evet. ınançlannı değiştırmelen ve
geçmişle uzlaşmalan gerektiğini söyledim.
Ancak bu hepsinin yapmak istediği bir şey
değil. Ne Polonya'da. nede başka ülkelerde.
-Kutsal Peder. alçakgönüllülüğünüze sığı-
narak söylemeliyim ki böyle konuştuğunuzu
duyunca kapitaİizme. komiinizme olduğun-
dan daha fazla karşı olup olmadığınızı merak
etmeye başlıyorum. Yaratmak istediğiniz iz-
lenim bumu?
Kapitalizmin çarpıklığı
Papa: Şu ana kadar söyledıklerimi tekrar-
lamak istiyorum. Bunlar Polonyah şair Mic-
kiewicz'in bir dizesinde özetlenmiş: "Kör bir
kdıcı cezalandırmayın, kılıcı kullanan el yeri-
ne." Başka bır deyişle, tanık olmakta oldu-
ğumuz olayın nedenlerine geri dönmeliyiz.
Bence, günümüzde Avrupa'yı ve dünyayı
kuşatan cıddi toplumsal ve bireysel sorunla-
nn pek çoğunun kökeninde kapitalizmin
çarpıülmış bıldirileri vatıyor.
Yarın: 21. yüzyıla doğru
Avrupa'nın sınırlan