Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2KASIM1993SAU CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI 11
Kflkentşirket
ioğunıyop
lANKARA(ANKA)-
filkent Holding bünyesinde
nobilya, mutfak
nalzemeleri, yapı malzemesi
\e kapı doğrama alanlannda
fıaliyet gösterecek toplam
srmayeleri lOOmilyarlira
dan dört yeni şirket daha
kıruldu. 50 milyar lira
snnaye ile kurulan Tepe
Mobilya Sanayii veTicaret
AŞ her türlü hammaddeden
nobilya üreterek ynrtiçi ve
aşındasatacak.
UNnüreyıkama
testsi
•ANKARA(AA)-
Tunçbilek'teçıkartılan linyit
Lömürünün yabana
naddelerden anndınlıp daha
iyi yanarak hava kirliliğinin
cnlenmesini amaçlayan
kömür yıkama tesisleri
ümamknarak denemeye
şlındı. Türkiye Kömür
İşletmeleri Genel Müdürü
YusufÇebi,CLI(ABD)ve
Tekfen (Türk) şirketlerince
crtaklaşa gerçekleştirilen
Tunçbilek Kömür Yıkama
Tesisleri'nin yaklaşık 300
milyar liraya mal olduğunu
\e deneme çalışmalarının
lamamlanmasıyla bir aya
kadar üretime geçeceğini
söyledi.
Rusya'ya şeker
tabPikası
• ANKARA (AA) - Sanayi
\eTicaret Bakanı Tahir
Köse, Türkiye Şeker
Fabrikalan'nın (TŞF) Türk
cumhuriyetleri ile Rusya'da
birçok şeker fabrikası
kuracağını belirtti.
Özbekislan'da yapılacak
fabrikanın temelinin 3
kasımda aülacağını
haürlatan Bakan Köse. diğer
Türk cumhuriyetlerinde de
fabrika kurmak için TŞF'nin
çeşitli konsorsiyumlar
kurmak için çalıştığını,
Rusya'da da önümüzdeki
günlerde iki şeker
fabrikasının temelinin
aülacağını kaydetti.
Yaşap Holding
dünya markası
olmak istiyop
• İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - Yaşar Holding,
2000'li yıllarda boya ve gıda
sanayiilerinde büyümeyi ve
dünya markası olmayı
kararlaşurdı.
Periyodik olarak her yıl
yapılan stratejik plan
çalışmasında. holdingin
2000'liyıllara yönelik
stratejik görüşü belirlendi.
Stratejik plan toplantılan
sonucunda oluşan "ideal
görüş"e göre holding boya ve
gıda sanayiilerinde büyüyüp
dünya markası olmayı,
karlıhk ve verimliliği
arttırmayı ana hedefler
olarak belirledi.
Tek hesap düzeni
el kitabı
• Ekonomi Servisi -
'"Muhasebe Sıstemi
Uygulama Genel Tebliği"
konusunda muhasebeci ve
mali müşavirler için Türkiye
çapında eğitim çahşmalan
yüriiten Türkiye Serbest
Muhasebeci Mali Müşavirler
ve Yeminli Mali Müşavirler
Odalan Biriiği (TÜRMOB)
bu konuda bir de kitap
yayımladı. Tek düzen hesap
sisteminin daha iyi
uygulanabilmesi yayınlanan
"Omek Tek Düzen Hesap
Planı Açıklamalan ve Mali
Tablolar" adlı kitabın
haarlanmasında. Doç. Dr.
Rüstem Hacırüstemoğlu,
Doç. Dr. Recep Pekdemir,
TÜRMOB Genel Başkan
Yardımcısı Masum Türker
ve Maliye Bakanlığı Daire
Başkanı Erdoğan Arslan
görev aldı.
Paıtiler mUyarlanlaııvazgeçmiyor
• İSKİ olaymdan sonra Kastelli'nin açıklamalan da siyasilerin bakışını değiştirmedi
BÜLENT KIZANLIK
Banker Kastelli'nin "Sükvrnan Demi-
rel'in isteğiyle 1979'da Adalet Partisi'ne
500 bin dolar bağış yapüm" şeklindeki id-
diasına Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nden
herhangi bir yanıt gelmedi. Siyasi partiler
de ibret verici bir tablo ortaya koyarak ya
sessiz kalmayı tercih ettiler ya da "Herkes
yapıyor etden bir şey getaıez"görüşünü
dile getirdiler.
Muhalefet partilerinin büyük bölümü,
bu konuda sessiz kalmayı tercih ederek
"partilere bağış tartışmasuıın gündeme gd-
mesinden" kaçındılar.
Koalisyon ortaklanndan DYP. "O dö-
nemde kaos yaşanryor, herkes alıyordu.
Geçmişle uğraşntayıp geleceği kurfaralım"
yaklaşımı ortayakoydu. SHPden de"Bi-
zimki olay olur, onlar \apınca unutuhır. Bu
olayda da öyle olacak" yarutı geldi.
Şok açıklamalar
Koalisyon ortaklanndan Doğru Yol
Partisi a'dına Cumhuriyet'in sorulannı
yanıtlayan Genel Başkan Yardımcısı
Mehmet Düiger. karşılıklı suçlamalardan
vazgeçilerek geçmişin unutulmasını ve "ti-
caretin siyasctten önce gdmesini önleye-
cek" yasal düzenlemenin gercekleştirilme-
si gerektiğini söyledi.
Düiger. Kastelli'nin ıddialan konusun-
da."Beni Adalet Partisi dolandırdı diyorsa,
gitsin yargıya itiraz etsin. Onun o kadar
önemi yok. Ona bakacak olursanız daha
neier var. kastelli'nin Adalet Partisi'ne bu
kadar para vermiş olması kabul edilmez bir
hadise mi? O vasal çerçevelere kirn riayet
ediyor AUahaşkına" dedi.
DYP Genel Başkan Yardımcısı Düiger,
Kastelli'nin iddialanna konu olan bağışın
muhatabının o günkü AP yöneticileri ol-
duğunu ve paranın ne kadannın alınıp ne-
reye. nasıl. ne kadannın kullanıldığının
• Kastelli'nin
"Demirel'in
isteğiyleAP'ye
500 bin dolar
bağış yaptım"
biçimindeki
sözlerine
muhalefet
partileri kayıtsız
kalarak,
"partilere bağış
tartışmalannT
gündeme
getirmekten
kaçındılar.
»*»Canciktz
AFye500bin dolarverdim
Iice'clen ilk izleııimlerçelişkifi
SHPwDEPhttrtkntOıLıa \vf,
• Koalisyon ortaklan DYP ve SHFnin
genel başkan yardımcılan yaptıklan
açıklamada, "Tüm partiler milyarlık bağış
alıyor'" görüşünde birleştiler.
belli olmadığını savundu. Düiger, Baü
Avrupa ve Amerika'da tüm bağış ve
harcamalann belgelendirildiğini ve bunlar
için objektif denetim mekanizmalan bu-
lunduğunu söyleyerek şöyle devam etti:
"Öyle bir denetleme yapma meselesi var.
Yani ben çok zengin bir adamla \ artşiyor-
sam. o secimine 500 milyon harcasa.en bu
adamla nasıl yanşırun? Adam bu yan-
şmanın adilane yapümış olması için bütün
bu demokratik üİkeler aslında bu işlere çok
sınırlanıalar geririyorlar. O kastelli mese-
lesini bırakın. sistematik bir şe> yaparsııuz
gelin bunun çizgisini çıkann."
Tüm partilerin aldığı bağışlann incelen-
mesini isteyen Mehmet Düiger bu konuda
da şunlan söyledi:
"Bu kadar büyük para o günün şartian-
na göre araştırmaya değer de>in ki. ama
sade Adalet Partisi'nde yapmayuı. Halk
Partisi o zaman ne aldu MHP ne aldı? Ka-
nştırsanıza MSP'nin Suudi Arabistan'dan,
Ijbya'dan neler aldığını. Hiç bümiyorsu-
nuz! MSP'nin Refah Partisi'nin dağıttığı
dokümanlann basım kalitesine bakın, o
kaça basılır? Sebil gibi dağıtıyor, sebfl."
DYP Genel Başkan Yardımcısı. tüm si-
yasi partileri bu konuda işbirliğine çağı-
nrken de şu görüşleri savundu:
"Kaos ortamından normatik bir ortama
geçtiğiniz zaman, kaos ortamının kala-
balığını bırakacaksuuz. bir çizgi çekeceksi-
niz. Arkadaş deyeceksiniz, kaos ortamında
Ahmet yaptı. Vİehmet yaptı demeden, bu-
rada bir kanşıklık var mı burada bir ni-
zamsızlık var mı? Burada kamuoyu vic-
danını rahatsız eden bir şey \ar mı? Var.
Gelin buna bir tane noraı getiretim deyip
böyle yapacaksınız. Yoksa ben sizi suçlar-
sam, o da beni suçlarsa, öbürü de başkastnı
suçlarsa, yine suçlama devam eder, kaos
yine devam eder. Ben her zaman söyledim,
kah partilerin iç iktidarında, kah memleke-
tin iktidarında bugün siyaset değil ticaret
otunıyor. Gelin ticaretin yerine siyaseti ko-
yalun. Oraya geliyor adam. niye geliyor,
banka cüzdanında sıfırı bol da onun için ge-
liyor. Siyaset falan aramıyorlar, bastınyor
parayı geüyor.Böyleleri geldiler, dumanmı
çıkarttılar. Şu anda bulunanlarla gerisine
bakacak olursanız başka hiç istisnası yok-
tur bunun. Parayı saydınız, siyaseti saymak
isrivoruz benim söylediğira budur, yoksa
benim partim de paracı."
'Unutulur gider'
"Partiye bağış" konusunda İSKİ skan-
dalından ağzı yanan koalisyonun diğer or-
tağı SHP ise çaresiz bir görüntü sergiledi.
Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Gûke-
gün şunlan söyledi:
"Şimdi tşadamının bir iddiası var, karşı
taraf da yanıt vermemiş. Bu doğru da olabi-
lir, yanbş da olabilir. Tabii ki sürekli dedi-
kodular, sürekli iddialar çıkıyor. Bunun
kaçta kaçının doğru olduğu. kaçta kaçının
yanlış. y alan olduğu konusunda birfikirbe-
yan etniek mümkün değil bence. Ama sanı-
yonjm. adam diyorsa \ardır yani. Bütün
partilerierin bağış aldığını, işadamlanndan
kûlliyetli miktarlar aldığını biz gayriresmi
olarak biliyoruz ve duvuyoruz."
Gülcegün bu iddiaİann da üzerinde du-
rulmayacağmı savunarak. şu görüşleri
dilegetirdi:
"Suç işledim demek herhalde Cevner
özden'e mahsus bir özellikrjr. Eski Milli
Sav\ınma Bakanı F.rcan Vuralhan itiraf et-
mişti. Demiştiki biz zaman zaman çok kül-
liyetli miktarda bağış almıştık, işadamlan-
ndan, ama bunun munasebeleştirmesini be-
cerdik dedi. Onun üzerinde pek durulrnadı.
bunun üzerinde de sanıyorum pek dunılma-
yacak. Tek suçlu SHP'dir burada. En ufak
1 milyarlık bir bağtş aldık kıyametler kop-
tu. Fakat diğer partilere \ üz mil> arlarca li-
raiık aldıkları bağışlardan kimse söz etmi-
yor. Bu diğerleri gibi unutulup gidecek,
unurulmayacak tek şey SHP'nin aldığı I
milyar liradır.Biz kendi işlerimizle uğraş-
mayı daha yeğleriz. Herkes vebali ile gü-
nahı ile baş başa kalmalıdır."
Vergi iadesinin kalkacağı haberleri tüketiciyi etkiledi
Saüşfişindenkaçış dönemiEkonomi Servisi - Hüküme-
tin. vergi gelirlerini. KDV oran-
lannı yüzde 2-3 düzeyinde yvk-
selterek arttırmayı seçmesi "Dim-
yat'a pirince giderken evdeki bul-
gurdan olmak" şeklinde yorum-
landı. Etkin bir vergi denetimi
mekanizması kurulmadan. KDV
oranlannı arturmanın, faturasız
mal almayı teşvik ederek devletin
hem KDV. hem de gelir ve ku-
rumlar vergisi geLrierini azaltıcı
bir etki göstereceği savaınuldu.
KDV'deki artışla birlikte vergi
iadelerinin kaldınlacağı haberleri
de vatandaşlan fiş, fatura topla-
maktan caydırm^ya başladı. Hü-
kümetin vergi iadelerini kaldı-
rmaya haarlanması üzerine bazı
satıalar "Nasıl olsa vergi iadesi
kalkacak, boşuna fiş almay ın" dı-
yerek fiş ve futura kesmemeye
başladı.
Türkiye Serbest Muhasebeci
Mali Müşavirler ve Yeminli Mali
Müşavirler Odalan Biriiği Genel
KDV'nin vergi gelirleri içindeki payı (milyar TL)
Yıllar
1985
1986
186?
1988
KDV
1.075
1.746
2832
4.465
Vergi geliri
içindeki %'si
28.1
29.2
31.3
31.4
Yıllar
1989
1990
" 1991
1992 C)
KDV
6.992
12.743
23.362
41.800
Vergi geliri
içindeki %'si
27.1
28.1
29.7
29.9
C) Bütçe tahmini
yolu seçerek, KDV oranlannı
arttırmasının umulan gelir arbşını
sağlamayacağını savundu. "KDV
oranlan zaten yüksek olduğu için,
direnç oluşacak. Bu direnç fatura,
fiş alamadan kayıt dtşı alışverişi
teşvik edecek*' "diyen Özyürek,
bunun sonucunda kayıt dışı eko-
nominin daha da büyüyebileceği-
nedikkatçekti.
. ._, , _ . „ Özyürek "Böylece hem KDV
Başkanı Mustafa Özyürek, hükü- hem de gelir ve Kurumlar Vergisi'-
metin 1994 yılı için öngörülen 192 nde kayıp olacak. Aynca mal ve
trilyon liralık bütçe açığını kapat- hizmetlerden alınan dolaylı vergi-
mak için en kolay sonuç verecek ler adeletsiz vergilerdir. Çünkö
ödeme gücüyle bağlantıh obnadan
herkesten eşit oranlarda alınıyor.
Son KDV zamları böylece zaten
adaletsiz olan vergi sistemini daha
da adaletsiz hale getirecek" dıye
konuştu.
Fatura anlamsız
Vergi iadelerinin kaldınlacağı
haberleri de vatandaşlan fiş top-
lama konusunda çelişkiye düşür-
dü. Dokuz yıldır uygulanan ve
vatandaşlann fiş. fatura topla-
maya teşvik ederek belge düzeni-
ni yerleştiren vergi iadesi sistemi-
nin kaldınlarak yerine beyanna-
me sistemine geçilmesi planlanı-
yor. Buna göre ücretliler de be-
yanname üzerinden vergi ödeye-
cek. Her yıl verilecek beyanna-
melerde yıllık gelir ve giderler
gösterilecek. Beyannamelerde yıl
boyunca yapılan harcamalar fa-
turalanyla belgelenecek. Maliye
Bakanlığı'nın bu doğrultudaki
çabşmalan sürerken, beyanname
sisteminin kolay kolay uygula-
maya konulamayacağı belirtdli-
yor.
Nereden
nereye
Katma Değer Vergisi, devle-
tin temel gelir kaynağı haline
geldi. Uygulamaya konduğu
1985 yılında toplam vergi
gelirleri içindeki payı yüzde
28.1 olan KDV. 1992 yılında
toplam vergi gelirlerinin
yüzde 29.9'unu oluşturdu.
Uyeulamanın başlangıcında
yüzde 10 olan genel KDV
oranı önce yüzde 12'ye,
dünden itibaren de yüzde 15'e
çıktı. Başlangıçta sıfır olan
gıda maddelerindeki KDV
oranı ise son artışla yüzde
6'dan yüzde 8'e yükseldi.
Oysa KDV uygulamasının
başlangıandaki eleştirilere
karşılık temel gıda
ürünlerinden KDValınmaya-
cağı savunması yapılmıştı. Gı-
da maddelerinden 1985"ten
itibaren yüzde 3 KDV
ahnması öngörülmesine
karşıhk, uygulama 1987"ye
kadar başlatılamamıştı.
Temel gıda maddelerindeki
KDV oranı 1987'de yüzde 3.
1.1.1993'denitibarende
yüzde 6'ya çıkartılmıştı.
REZERVLER 977 MİLYAR VARİL
Dünyanın kralı hâlâ petrol
İSTANBUL (AA) - 20. Yüz-
yıl'ın ikinci yansmda savaşlara
neden olan petrol. bu özelüğini
21. Yüzyıl'ın başlannda da sür-
dürecek gibi. Bunun nedeni ise
gelışmiş Baü'nın petrole olan
bağımlılığ] ve sahip olduğu petrol
kaynaklannın yaklaşık 10 yıl
sonra tükenecek olması.
Günümüzde İsrail-Filistin an-
laşmasıyla Ortadoğu'da esen
banş rüzgarlan, 21. Yüzyıl'ın
başında yerini savaşlann kara
bulutlanna bırakabilir. Çünkü
Baü'nın ihtiyaç duyacağı, ama
elinde kalmayacak olan petrol,
Ortadoğu'da yaklaşık bir yüzyıî
kadar daha "cazibesnu" sürdüre-
cek. Sonuçta da bu cazibeli güze-
le sahip olmak isteyenler her tür-
lü politikayı göze alabilecekler.
British Petrolium Statistical
Review Of World Energy verile-
rine göre 1992 yıh sonu itibanyla
dünyada ispatlanmış petrol re-
zervlerinin toplamı 977.15 milyar
varil. Bu rezervin yüzde 3.1'ine
karşılık gelen 30.57 milyar varil-
lik bölümü ABD'ye ait. BDT'nin
53.70 milyar varil olan rezervleri-
nin dünya toplamı içindeki payı
yüzde 5.5. Kanada'nın sahip ol-
duğu petrol rezervi 7.15 milyar
varil, Norveç'in 6.8, Ingiltere'nin
3.27 ve OECD üyesi Avrupa ül-
kelerinin rezervi de 12.75 milyar
varil. Üretim rakamlarîna
bakıldığında söz konusu rezerv-
lerin ömürlerinin ise çok uzun ol-
madığı ortaya çıkıyor. Ömeğin,
ABD'nin elindeki rezervler, 1992
yıb üretim miktan dikkate
alındığında 9.5 yıl sonra bitecek.
Yine gelişmiş Batılı ülkelerden
Kanada'nın rezerv ömrü 9.5,
Norveç'in 8.5, tngiltere'nin 4.5,
OECD üyesi öteki Avrupa ülke-
lerinin rezerv ömrü ise ortalama
7.3 yıl. BDT ise bu grup ülkeler
içinde daha şanslı olarak görünü-
yor. BDT'nin rezerv tükenme sü-
resi 16.3 yıl.
Petrole bağımlı olan gelişmiş
Batı'run, yaklaşık 10 yıl sonra, al-
ternatif enerji kaynaklan bulun-
madığı takdirde karşılaşacağı du-
rum hüç de arzu edilir olmayacak.
Nedeni ise Ortadoğu ülkeleri-
nin ellerinde bulunan petrol re-
zervlerinin 654.87 milyar varil ol-
ması. Yani rezerv toplamının
yüzde 67'si bu ülkelerin toprak-
lannın altında bulunuyor. En
önemlisi, bu rezervlerin son üre-
tim miktarlanyla tükenme süresi
97.4 >ıl, yani bir asır.
Petrol ureticisi ülkelerin 1992 rezervleri
Üfce
ABD
Kanida
K.Âmerib
Noneç
înstee
OECDA.ru
BDT
Abu Dabı
Duto-İLE
lran
lîak
Kuveu
T.BÖSgE
l'mman
Kaıar
S \rabbLin
Yemen
Orudciu
OPEC
Dûn\d
1992ûretimi
(Mly«rV.)
3ÎÎ73»
"U0'5
3977405
796795
72635D
1749445
3S5950
"33650
İ83S5
128699(1
164988
32(1105
İ2775Ü
266S15
320Nİ65
66795
6
?
265S5
963^05
23"45(.r5
1992 Top.rezer>
(>H)«r V.)
3637
715
37.72
6.80
327
1275
53.70
9I.4"7
5.72
91.61
Tükenme sürea
(YIL)
53
9.5
45
8.5
4İ
124 7
3U
•ı.î
99Ü4 | «6J
93.6S
4Jİ/
4.U3
AM
254.:9
İ3İ
634.87
739J7
292.7
38.1
lif
119
79.4
JSUİ
97.4
TSJf
41.1
Galerl • Atelye 233 97 38 • 230 21 87
İLAN
DİKİLİ İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
ÎLAMSIZ TAKİPLERDE ÖDEME
EMRİNİN İLANEN TEBLİĞİ
DosyaNo: 1993/207
ALACAKLI: Ferit Ava: Halk Bankası Dikili Şb. Md. persone-
li. Dikili/İZMİR
BORÇLU: İsmet Kayacı: Dikili Halk Bankası Şube Md. Dikili/
İZMİR
B.MİKTAR1: 3.584.970 üra alacak, takip tarihinden itibaren ka-
nuni faizi, icra masraflan.
TAKİP MÜSTENİDİ: 49 örnek ödeme emri.
Müdürlüğümüzce tarafınıza gönderilen 49 örnek ödeme emri ad-
resinizde bulunmadığınız ve adresten a>Tilmanız nedeni üe tebliğ edi-
lememiş, zabıtaca yapılan araştırmalardan da bir sonuç alınamadı-
ğından ödeme emrinin ilanen tebliğ edılmesine karar veribniştir.
lş bu ödeme emrini ihtiva eden ilaran ilan tarihinden itibaren borcu
ve takip masraflannı 7 gün içinde ödemeniz, borcun tamamına veya
bir kısmına veya alacaklının takibat icrası hakkına dair bir itirazınız
var ise yine bu 7 gün icerisinde aynca ve açıkça bildirmeniz, aksi tak-
dirde icra takibine konu olan alacağj kabul etmiş sayılacağınız, itiraz
ettiğinız takdirde merci önünde yapılacak duruşmada haar bulun-
manjz, buna uymazsanız vaki itirazınızın muvakkaten kaldınlacağı,
borca itirazınızı yazıb ve sözlü olarak icra dairesine ilan tarihinden iti-
baren 7 gün içinde büdirmeniz, bildinnediğiniz takdirde aynı müddet
icerisinde lİK'nun 74. maddesi gereğince mal beyanında bulunma-
nız, aksi takdirde hapis cezası ile tazyik olunacağınız, hiç mal beya-
nında bulunmaz veya hakikate aykın beyanda buiunursanız hapis ile
cezalandınlacağınız. borç ödenmez ve itiraz edilmez ise cebri icraya
devam edileceği hususu ödeme emri yerine kaim olmak üzere ilanen
tebliğ olunur. 17.8.1993
Basın: 43797
ALMAN
KÜLTÜR
MERKEZİ
EX1L TÜRKEI
1933-1945 yüları
arasında Türkiye'deki
Alman asdlı poliük
göçmenler hakkında
belgesel bir sergi
SERGİ
2.-12.11.1993
Soat -10.00 -18.00
Cumartesi ve pazar hariç
Beyoğlu Belediyesi Sanat
Galerisi.istiklal Cad.
No:437 Beyoğlu
KONFERANSLAR
2 11.1993 1800-2030
3 11.1993 17.00-20.30
İstanbul Büyük Şehir
Belediyesi, Tarık Zafer
Tunaya Küllür Merkezi,
Tünel
GALERİI
'BALDEM
R\RMASERGISI
21 Ekim- 17Kasım1993
KORAY ARİŞ • BUBİ • MEHMET ÇETİNER
TANJU DEMİRCİ • TUBA İNAL
BAHAR KOCAMAN • BİROL KUTADGU
DENİZ ORKUŞ • ZEKAİ ORMANCI
Valikonagı Cad. Mkava Sok. No22 Nişantaşı Tel: 232 40 81
IÇ MIMARI
GRAFİK
Rcsim Kursları
25» 54 n»K»lkTA'j
HOBİ
^alerisi
ÜNSA1
TOKERResim Sergisi
20 Ekım - 4 Kasım 1993
ValikofUfiı CaJ. Pa»»i 73
GALERI
LEBRİZ
SABRİ İİERKKT.
NiîŞE I:UIX>K
EUGİN İNAN
ŞENOL YOROZLU
6 Ekim - 13 K:ı.sım
Eytam Cad. Açıkhava Apt.
Mo: 16/2 Niş.nlay Î40 2Î »2
DESTEK REASÜRANS
SANAT GALERİSİ
İO. Yıl
NAİM ULUDOĞAN
Yağlıboya Resim
YAVUZ GÖREY
Heykel
BEHRUZ ÇİNİCİ
Suluboya
12Ekim-5Kasım1993
Abdi İpekçj Cad. 75 Maçka
Tel: (0212) 231 28 32-6
Galeri • Atölye
İLAN
ŞİŞLİ 3. SULH HUKUK HÂKÎMLİĞİ'NDEN
1993/363
Mahkememizin 21/9/1993 tarih, 1993/363 esas, 1993/897 sayılı karan ile hükümlü Fatma Zeynep Turgay Mangır'a İstanbul Barosu
avukatlanndan Av. Güngör Uygur vasi tayin edilmiştir, ilanen tebliğ olunur. 22/10/1993 Basın: 11129
IŞÇEMN EVRENINDEN
ŞÜKRANKETENCİ
Yüz Kızartıcı
Bunca ciddi, iç karartıcı sorun varken, hafif, dediko-
duya kaçan bir şeylerden söz açıp gülümseyebilmek
iyi olacak gibi.
Uzun yıllar Türk-lş'in dış ilişkiler dairesinde çalı-
şan, sonra da müdürlüğünü yapan, Derviş Albayrak
adında şişman, sevimli bir arkadaş vardı. Sendikacı-
ların kaprislerine dayanabilmesi ile çok ünlü olduğu
için, kişisel hakarete dayanamayıp işinden istifa et-
mesi sürpriz olmuştu. Uzun zamandır nitelikli danış-
man, uzman kadrolarına gereksinim duyulmayan
Türk-İş'te yıllardır barınabilmiş son birkaç isimden bi-
riydi.
Bir süre işsiz kaldıktan sonra Hak-iş'e geçtiğini
duymuştum. Dün, Sabah gazetesinde Türk-ls ile Hak-
iş arasında tartışmaya konu olduğunu, Türk-lş yöneti-
mi, daha doğrusu Genel Başkan Bayram Meral'den
geldiği anlaşılan suçlamaya bir bildiri ile yanıt verdi-
âini okudum. Derviş Albayrak açıklamasında Türk-
Iş'ten ayrılırken bir iğne bile götürmediğini, söz konu-
su dosyaların, bilen olmadığı için, SEKA'ya gönderil-
miş olabileceğini belirtiyordu. Haber bu haliyle
önemsiz, hatta anlamsızdı. Ancak olayın geçmişini,
gelişmeleri bilenler için çokgüldürücü, daha doğrusu
küçükçaplı birtrajikomedi idi.
Yıllar öncesinde alınmış kararlar doğruItusunda,
Türk-İş ile Alman Sendikalar Konfederasyonu DGB
arasında bir işbirliği söz konusudur. Taraflar en az
yılda bir kez bir araya gelerek, Almanya'da yaşayan
Türk işçilerinin varlığına dayalı bir işbirliğini yürütür-
ler. İki konfederasyon uluslararası işbirliğinin yani
sıra ikili bir işbirliğini sürdürerek üyelerinin sorun-
larını çözmeye yönelik kararlar alırlar.
• • •
Eski yıllarda özellikle yurtdışındaki işçilerimizin so-
runlarına yönelik çözümlerin üretildiği bu toplantılar,
uzman kalitesi erozyonu ve özellikle sendikacı eroz-
yonu ile bağlantıh giderek daha turistik bir nitelik ka-
zanmıştı. Kendi adıma geçmişte genellikle Istanbul'-
da yapılan bu toplantıları ve sonuçlarını yakından iz-
lerken, son yıllarda yapıldığını dahi fark edemez ol-
muştum.
Anlaşılan son toplatıda daha da garip bir durum ol-
muş. Bu toplantıların geçmişini, amacını bilen de kal-
madığı için, zor durumlar doğmuş. Alman sendikacı-
lara, görevden ayrılan uzmanın dosyaları kaçırdığı
anlamına gelen birtakım sözler söylenmiş. Onlar
Bayram Meral'den daha çok, uzun yıllar doğrudan
DGB'de Türk-İş adına çalışmış Albayrak'ı tanıdıkları
için bu suçlamayı kendisine yansıtmışlar. O da bir bil-
diri ile hem kendini savunuyor hem de Türk-İş'in için-
de bulunduğu tabloyu yansıtıyor.
Gerçekten bugün Türk-İş'te kurumlaşma, sendikal
işlev, asgari bir çalışma ortamından söz etmeye ola-
nak yok. işlerin biraz daha yürüdüğü yıllarda dahi,
Türk-lş'in, işçi sınıfı tarihi bakımından çok önemli bir-
takım kendi yayınlarını dahi arşivlerinde bulamıyor,
içimiz burkularak SEKA'ya gönderildiklerini öğreni-
yorduk. Bugün Türk-İş arşivlerinde geçmiş yılların
çeşitli raporlarının. hatta organ kararlarının defterle-
rinin, önemli dosyalarının bulunmadığını biliyoruz.
Hepsi ile birlikte DGB ile ortak çalışma ürünü dosya-
ların da yok olması hiç sürpriz değil. Geçmişi bilen
kimse de kalmayınca, DGB ile niye bir araya gelin-
diğinin bilinemediği bir garip tablo ortaya çıkıverir.
Bunu biz biliriz de elin Almanına anlatmak biraz güç
ve ayıp olur. Ondan sonra da ayıbı örtme adına böyle
garip, küçük, ama yüz kızartıcı öyküler uydurulur.
Acaba gerçekten kızarabilen yüz var mı? Kaldıysa
bu hafta Adana'da yapılacak başkanlar kurulu ve ge-
nişletilmiş taban toplantısında görmemiz gerekir.
İşçiler için bunca yaşamsal sorun ortada dururken,
Türk-lş Genel Kurulu'ndan bu yana geçen 10 ayda
söz edilebilecek bir tek etkinlik ortada yok. Türk-lş'in
üye sendikaları bir yandan çıkarmalaı, bir yandan ta-
şeronlaştırma uygulamaları, sendikasızlaştırma ile
sürekli üye kaybediyor. Tek varlık alanları kamuda da
özelleştirme almış başını gidiyor. Türk-İş hâlâ
"hayır" demeyi bile beceremiyor. Sonra da en yüz-
süz, en utanmaz bir havada, Adana toplantıları ile si-
yasete ağırlık konacağından söz ediliyor. Türk-İş ne-
rede, işçi sınıfının ağırlığını siyasete koyabilmek ne-
rede?
Sendikal örgütlenmenin, Türk-İş'in eriyip gitmeme-
si, tümden yok olmaması için, işçiler için galiba, yüz
kızarma yeteneği bile kalmayanlardan kurtulmanın
yolunu bulmaktan başka çare görülmüyor. Zor, ama
olanaksız değil. Herhalde işe adiatlan ile oluşan sen-
dikaların mal varlığının hesabını sormaktan. sendika
harcamaları için açık hesap, sendikacı ücreti, geliri,
tazminatı için hesap istemekten başlamak gerekiyor.
Evet, geliri, ahlaki değerleri, yaşamı ile tamamen iş-
çiden kopmamış, yozlaşmamış sendikacıyı yeniden
yaratmaktan işe başlamak gerekiyor.
1993TE DE EN KARULARDA1V
Otomotiv
neşe içinde
BLRSA (AA) - Türk
otomotiv sektörü 1992"den
sonra 1993'ü de en karlı sek-
törlerden birisi olarak ta-
mamlıyor.
Otomotivciler olası bir AT
üyeliğine temkinli yaklaşırken
sektördeki olumlu gelişmele-
rin önümüzdeki dönemde de
sürmesi beklentisi paylaşıh-
yor.
AT ile 1995'te geçilmesi ön-
görülen gümrük biriiği için fır-
malar bir geçiş döneminin ge-
rekliliğine inanırken. bunun
sektörün geleceği açısından
yaşamsal önem taşıyacağı be-
lirtiliyor.
Araç parkı 2.5 milyon
OSD Yönetim Kunılu ye.
Otosan Genel Müdürü Ali İh-
san İlkbahar Türkiyede araç
parkjnın 1963'lerdeki 72 bin
seviyesinden 2.5 milyona
ulaştıgını anlatırken yıllık araç
talebinin 400'lere tırmandığını
belirtti.
Araç sayısındaki artışa rağ-
men Türkiye'de bin kişiye 36
otomobi! düştüğünü. bu alan-
da dünya ortalamasının 86
çtomobil olduğunu kaydeden
İlkbahar. vergi oranlannın
yüksekliğinden yakındı.
Lider Tofaş
TOFAŞ'ın otomobillerini
pazarlayan Tofaş Oto Ticaret
AŞ Genel Müdürü Iğurman
Yelkencioğlu ise 1971de Mu-
rat 124 modeli ile üretime baş-
layan Tofaş'ın kaydettiği ge-
lişme üzerinde durdu ve son
olarak kasım 1993'te Tipo* ve
"Tempra SW tiplerinin üreti-
leceğini belirtti.
Türkiye'deki otomobil fır-
malannın Batılı lisanslarla
üretim ypmasının yakın ileti-
şim ve 'norm birliği' sağladığı-
na değinen Renault Mais AŞ
Genel Müdürü Ateş Cnal Er-
zen ise ihracat şanslannın bu-
lunmasına rağmen iç talebe
yöneldiklerini belirtti.
Erzen. Renault 2rierin çe-
şitli versiyonundan sonra yeni
ürünlerinin 'Renault 19' ola-
cağını söyledi.