18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2KASIM1993SAU CUMHURİYET2 SAYFA KTJLTUR Amerika'nın yaşayan en büyük yazarlarından William Styron, artık 'sorunlannın kurbanı' Taptkknrnla tatmincJmamgerek'köitür Servisi - Anlatılanlara göre. VViItiam Styron korkunç bir adamdı. Sızana dek içer, kansına kötû davranır, geceleri yatak odalannın penceresinden bakıp deli taklidi yaparak ço- cuklanru korlcuturdu. Büyük bir Amerikan yazanydı, sarhoş ve dağınık. Ailesi parmak uçlannda yûrüyüp fısıldaşarak ko- nuşurken, o büyük temalar üzerine büyük romanlar yazardı: "The Confessioos of Nat T n e r - Nat Turner'ın lnrafian" (kölelik). "Sophie's Choice- Sophie'aüı SeçünT (Yahudi katliamı). Yazdıklan mutsuzluk ve intiharla ilgüiydi hep ve "Iie Down in Darkness" (Karanlıkta Yat) ve "Set this House oo Fıre" (Bu Evi Yakın) gibi başhkJan vardı. Amerika'da edebiyatçının rüyası: Styron bol bol para ka- zandı, Norman Mailer'la kavga etti, bir Pulitzer Ödülü kazandı, Teddy Kennedy'le sarhoş oldu, bir kitabından uyarlanan film büyük başan kazandı, istediği kadar 'kötü adam'ı oynadı. Ar- kadaşlan yemeğe geldiğınde, Styron ın kansı Roseun anlat- tığına göre. "Gdeceklerini neden söyiemedin bana? Bir arka- daşjarını da yanlarmda getire- cekkrini söylememiştin."' diye bağınp çağınrdı. Kansı, "Sus, ayıp ohıyor" diyerek onu sus- turmay a çahşır, ama Styron daha da sirurlenerek, "Sekiz kişi Içten içten özûldüğûm birşey var, o da sekiz kitap daha, hatta John Updike gibi 15 kitap daha yazamamış olmam. Ama yazamam. Yazamıyorum. Yaptıklanmla tatmin ohnak zonmdaym, zaten bu kadan bfle bana duygusal ve fîziksel anlamda pahalıya patladL olacak demistin. neden 11 kişi var bnra- da? Şu da kira?" gibi şeyler söyleyerek bağıı mayı sürdürürdü. "Inanılınaz dere- cede utanç veridydT1 diyor Rose Styron. "Sürekli yapardı bunu. Arkadaşiamıız neden katİanırdı bOmiyorutı." IDepresyona girdi, intihann eşiğine geidi ama iyüeşti Derken. ünlü yazar 1985 yıhnda depresyona girdi. tntihann eşiğine gelmişti; hastaneye kaldınldı. Bir süre sonra iyileşti ve bu deneyimini Vanity Fair dergisine yazdı. Bu yazı daha sonra ince bir kitaba dönüştü ve çok satan kitaplar arasma girdi: "Darkness VisiMe: A Memoir of Madness" (Görünen Karanlık: Deliliğİn Anı Defteri) (1990). Kapağmda, Wü- liam Styron'ı yüzünde üzgün bir ifadeyle gösteren siyah beyaz bir fotoğrafı vardı. Bu kitap inanıl- maz derecede başan kazandı. özellikle orta sırufın orta yaşhlan - yani benzer bunahmlan yaşa- yanlar- kendilerinin duru- mundan anlayan biriyle karşı karşıyaydı sonunda, her zaman yaşadıklan sorunlarla boğuşmuş birine gösterüen saygıdan güç bulduiar. Styron binlerceraektup aldı; intihann eşiğindeki pek çok yaşarru kurtardı. Şimdi, bundan birkaç yıl son- ra, Styron yine roman ve öyküye döndü. öteki kitaplan gibi sabş rekorlan kıran büyük romanlar yazmıyor artık. Kısa öyküler yaayor, Yahudi katliamı ya da kölclıği konu alan eski yapıtlan- na göre temalan daha hafif. Yazann son dönem öykülennin bir araya getınldiğı kitabm kapağında (Amerikan baskısı- nda) yazann bir fotoğrafı var, suratında kocaman bir gülümsemeyle... Delilik döne- minden sonra sükunet.. Artık daha mı iyi davranıyor? Daha mı az korkunç? Rose Styron, "Evef dıye yanıthyor, "KesJnükk." Ve yemeğe gelen misafırler de böyle mi düşünüyor? "Evet. Herkes." Peki ya kitabının kapağmdaki o kocaman gülümseme? O biraz fazla değil mi? "Fotograf mı?" diye soruyor Rose Styron, "O BilTi dtşardan tanryanlann bfle tanımadığı bir kimse." I Amerika'nın en çok I aranan 'depresifi' VVilliam Styron korkunç bir trafik ka- zası geçirdikten sonra ayaga kalkan ama kazanın etkisini üzerinden atamayan, travma halinde gezinen insanlara benzi- yor. Ama yine de hayatta kalmaktan hoşnut. Ve gülebiliyor da, genelde köpekleriyle oynarken... Peki, mutlu mu? "Evet evet, bir parçam mutlu. Bir parçam çok mutlu. Ben de cogu insan gi- biyim. Hiizün ve umutsuzluğa kapdırm an an. Insanlar her gün yaşıyoriar bu ka- rarsızlığı. Çok karamsar anlarla - ama in- tihar derecesinde değil- acı veren psikolo- jik mutsuzluklarla murJuhık arasuıda gi- dip gdebBiyoriar. Çok kanunsarken, bir- kaç saat sonra kendilerin birden iyi hisse- debuiyorlar." "Darkness Visible"ın yayımlanması- ndan bu yana VVilliam Styron. Amerika'nın en çok aranan 'depreshY oldu! Bu artık gürüük yaşantısının bir parçası. Depresyon hakkında konuş- mak için ülkenin dört bir yanından panellere, söyleşilere çağnhyor, bu konuda yazüar yazıyor. Şu sıralar Newsweek'e bir yazı yazmış. "Darkness Visible" kitabının onlarca kopyası evinin oturma odasmda imzalanmayı beküyor, bu kitaplardan elde edilen gelır Amerikan tntihar Vakfı'na bağışlanı- yor. u Çok kötü bir ismi var vakftn" diyor, "ama çok yararh, çok iyi bir kurum." lyileşmiş Styron'la karşı karşıyayız yine de. Sıkıntılanm ve bu sıkınülann neden olduğu yaşam tarzını geride bıraktı. Aruk yalnızca şarap ya da bira nüllülük var. •*Şumı söyleyim" diyor Styron, "geçmişte bflerek -ki bunun için özur dflemiyorum- kötelik. savaş. Yahudi kath'amı gibi temalar seçtim. Çünkü bun- lar beni büyütfiyor, etkiliyor... Ama bunu yaparken, günhık olaylann da büyük önem taşryabfleceğin reddetmiyordum. BUH anlamak için Emüy Dickinson'm şi- üiermi, Çefaov'un öykülerini okumak ye- terli..." Styron çifti, yazlan Boston'a yanm saat uzakhkta, Martha's Vineyard adı- nda bir sahıl kasabasında yaşıyor. Ol- dukça eüt bir tabakanın yaşadığı ya da tatilinı geçırdiği küçük bir yer. ABD Başkanı Bill Clinton ve eşi yaz tatillenni bu yıl orada geçırdiler Jackie Onassis'in bir evi bulunuyor Martha's Vineyard'- ikisi "best-seller" oldu,. "Nat Tumer" (1967) ve "Sophıe'nin Seçimi" (1979). Öteki kitaplan da bu ikisi ölçüsünde ol- masa da çok sattı. "Nat Turner"ın film yapım hakkı (film sonradan çevrileme- di) 1967 yıbnda 900 bin dolara satıldı. 1982 yıhnda sinemaya uyarlanan "Sophie'nin Seçimi". Merji Streep'e bir Oscâr kazandırdı Styron'ın iki evi var (kış evi Connecticut'ta 11 dönümlük bir arazinin içinde). Dostlan hep 'ünlü' ısimler: Bıll Cünton'ın yanı sıra, Mitte- rand. Carlos Fuentes, Philip Roth, Mia Farrow. Teddy Kennedy \e Arthur MiUer gibi... Newsweek'e yazdığında sözcük başına 5 dolar alıyor. Başkan Clinton'ın yemeklenni çok sevdıği bıraşçısı var. Bir yere gıttiğinde özel pilotu Dave'le uçu- WiDiam Styroa'uı yazlannı geçirdiği Martha's Vineyard kasabasındaki evinin yanmda yazı yazmak için kuUandıği küçük kıdübe. içiyor, o da yemeklerde. Ve artık arka- daşlanna da iyi davrandığı söyleniyor. Günde bir püro içiyor ve dumanıru öyle bir üflüyor ki; ağzına sinek kaçnuş da onu tükürüyormuş gibi! Ama Jack Lemmon'a benzeyen yûzû genelde asık. Yeni birşeyler yayımlarken tedirgjn olu- yor mu? Olumsuz bir eleştiri, kötü bir söyleşi sinirlerini bozuyor mu? Bunun "iyi bir sonı" olduğunu düşünüyor ve yanıt vermiyor. Bir süre sonra, "Hayır" diyor, çünkü yaptığa işe güveniyor, bi- rikmiş yapıtlanna güveniyor. Bu birikmiş yaptlan arasmda yer alan ve geçen günlerde yayımlanan yapm "A Tidewater Moming" (Bir Tide- water Sabahı) Amerika'da olumlu eleş- tiriler alıyor. Ashnda 1980'li yıllarda yazılan ve yazann çocukluğunun geçtiği Tidewater'da geçen öykülerden derle- nen bu kitapta da Styron'a özgü o ka- ramsarlığın izlerine rastlanıyor. Ancak kitapta, ötekilerde olmayan bir alçakgö- da, John Belushi'nin de mezan orada. VVilliam Styron yaşadığı yeri çok sevi- yor. "Burada çok mutlu oluyorum" di- yor. "Bütün yakın arkadaşlarun burada. Benkn için yü burada başiıyor ve burada bitiyor." Bill ve Hülary Clinton da dört yıldır yapamadıklan tatillerini bu yıl Martha's Vineyard'da geçirdiler. Hillary Clinton ile Rose Sryron önceden tanışık olduk- lan için tatil boyunca Styron'lar ve Clin- ton'lar daha da yakınlaşmışlar. Bu ara- da Cunton'lann evsahibi çarşaf temin etmeyi unuttuğu için, Clinton'lar "Styron çarşaflannda'' yatmışlar!.. Styron'ın evinde başkan Clinton'la çe- kilmiş bir fotoğrafı gümüş bir çerçeve içinde duruyor. Clinton altma "misafir- perverngi ve dostiuğu" için ona teşekkür edıyor. Amerikan edebiyatçısının rüyası, Styron'ın yaşamırun ta kendisi pek çok- lan için... Styron'm kitaplan arasında yor. Bahçesini kendi suluyor. İki plajı var. Bir de bir kansı var, Rose. ÖnceJohns Hopkins Ünıversitesi'nde Styron ders veren genç bir yazar, Rose da öğrenciy- ken tanışmışlar. Bır süre sonra Roma'da yeniden karşılaştıklannda. yakınlaşmı- şlar. 1953 yılında evlenmişler. Dört ye- tişkin çocuklan var. Rose Styron, ko- casırun asık suratı göze batmasın diye sürekli gülümsüyor. Uluslararası Af Örgütü'nün etkin üyelerinden. bu ne- denle sık sık seyahat ediyor. Yayımlan- mış şiirleri var. Styron'ın ailesi. dostlan ve parası var. kendini iyi hıssettığinde müthış yapıtlar verebılecek denli de yetenekü. Kısacası onu mutlu edecek çok şey var. Ancak onu mutsuz eden. çok çok mutsuz eden şeyler de olmuş. Mutsuzluğunu, sinir bozukluklannı. bunalımlannı temelde annesinin erken ölümüne bağlıyor Stvron. Wilham Styron, 1925 yıhnda Virginia'da orta sıruf bir aıknin çocuğu olarak dünyaya geldi. Ba- bası tersanede çalışıyordu. Willi- am tek çocuktu. Dünyası, kesin çizgilerle aynlmıştı: Siyahlar ve beyazlar. Anne ve babasıoldukça liberahTiiş, bir siyaha "zend" diye hitab etmek ailesince "ayıp" karşılanırmış. Ancak Styron, si- yah bir kadına bir gün "hant- mefeodi" dedıği için annesinin kızdığmı anımsıyor.Babası, yı- llarca kanser olan annesıne bakmış. Annesi 13 yaşındayken ölmüş. Yazann "A Tidewater Morning" adlı kitabı, bu olayı ele alıyor. Yıllarca başkalannın aa- lannı anlatan. yazan Styron'ın kendi aasını anlattığı tek kitap belkide. Styron, 1985 yıhnda gir- diği depresyonu, kesin olarak annesinin ölümüne bağbyor. "Bence çok beurgin bir bağlantı var. Haslalığım boyunca yaşadon bunu. Üşüdüğümû ve koouşa- madığımı anımsıyonım. Büyük bir sarsıntı geçirdûn. Sanki birisi başuna vurmuş gibi. Kendi kendi- me 'Neden ağlamıyorum? Neden acıdan bağınp çagınnıyorumT' diye sorduğumu anunsıyorum. Kardeşlerim olsa, bunu atlatabi- lirdim samyorum. Emin değflim, bu yalnızca bir teori. Arkadaş- lanm vardı tabü ama çok yahuzdun. Kendimi inaaıimaz öl- çüde dışlanmış bissediyordum." Styron 16 yaşında evden ay- nldı ve North Carolina'da bir okula gitti. Daha sonra da Duke Üni- versitesi'ne girdi, okulun bahriye eğitim programına kaülmak için. Tuhaf, eksik bir savaş yaşadı. 1945 yıbnda Japonya'- ya doğru yola çıktı, emrinde 45 askerin bulunduğu. 20 yaşında bir subay. Oraya vardı, atom bombası atıldı ve savaş bit- ti... Henüz hiçbir şey yaşamadan. geri döndü. Yaşamını kesinlikle Hiroşima'- ya borçluydu. IYaptıklarun bana pahalıya maloMu New York'ta, Brooklyn'de oturmaya başladı, "Sophie'nin Seçimi'ndeki an- latıcı Stingo gibi. (Bu dönemde, Auschwitz'den kurtulan katolik, Sop- hie adında bir kadınla tanıstı, soyadını ve sonra ona neler olduğunu bil- miyor) McGraw-Hill yayı- nevinde bir iş buldu. Sonra. işi bı- rakarak babasından aldığı maddi yardımla yaşamaya başladı: Bü- tün zamamnı ilk romanını yaz- maya vermişti. "Lie Down in Darkness" 1951 yılında yayı- mlandı, çok aynntıiı, yorucu, Fa- ıdkner'ı arumsatan bir umutsuz- luk ve ölüm öyküsü. Başanlı oldu. Styron, Amerikan edebi kurmaca yaanın ticari kenannda kendine bir okur kitlesi oluştur- du. Lirik, ancak etkin, ayağı yerc basan bir tara vardı. Her kitabı- nda bol bol kan ve gözyaşı da vardı... önemli konulara daldığında. zaman zaman eleşti- riler aldı. 'Sophie'nin SeçünT Yahudi katliamından kurtulan kimi okurlan hayal kınklığına uğrattı. 12 yıl sonra yazdığı ve olaylan asi bir kölenin bakış açısıyla anlatan "The Confessions of Nat Turner" da Amerika'nın önde gelen siyah akademilderini kızdırdı, Styron, olaylan saptı- rmak ve ırkçıhkla suçlandı. Hat- ta "Wilüam SrjTon's Nat Turner Ten Black \Vriters Respond" (William Styron'ın Nat Turner'ı: Siyah Yazarlar Yanıt Veriyor) başlıkh bir kitap bile yayımlandı. Bu tartışma üzerine binlerce makale yazıldı ve bunlan bir ara- ya getiren "The Return of Nat Turner" (Nat Turner'ın Dönüşü) adlı bir kitap daha yeni piyasaya çıktı. Pulitzer Ödülü kazanan "Nat Tumer" için Styron, "Çağımızda siyasal doğru içeren Sk khap" diyor. Nat Tumer bugün yazılmış olsa, AIDS'den ölen bir adamı konu alırdı herhalde. Bu görüşe katıhyor Styron. William Styron. Amerika'nın yaşa- yan en büyük yazarlanndan. Sekiz ki- tabı var. "Bümiyorum" diyor, "ün geti- ren şeyin ne oMuğumı bilmiyorum. İnsan- lara dokunan , ses getiren birşeyler yazmış obnak gerekiyor ve ben ne yazdıy- sam öyle oldu. Içten içten üzüldöğüm bir- şey var, o da sekiz kitap daha, hatta John Lpdike gibi 15 kitap daha yazamamış ol- mam. Ama yazamam. Yazamıyorum. Yaptıklanmla tatmin obnak zomndayım, zaten bu kadan bile bana duygusal ve fî- ziksel anlamda pahalıya padadı. Çok şanslı oMuğumu düşûnmüşümdür hep. Gerçekten. Çahşmamuı karşılığını fazlasıyla aldım. Sorunlarımın kurbanı olmuş gibi algüanmak istemiyonım ama ashnda biraz öyle»." Ünlü Amerikalı yazar Herman Melville'in romanı'Moby Dick' bu sezon Londra'da sahneleniyor MobyDickşimdisahnedeyüzüyorKüftörServisi -O ünlü büyük beyaz balina Moby Dkk'i ya- kalamak. olağanüstü güç bir işti. Amerikah yazar Herman Mehüle'in 1851 yıhnda yayım- lanan kahramanlık destarn, klasik romanı "Moby Dick'" de bir okur için üstesinden geünmesi daha az güç bir işdeğüdirdogrusu. Şimdi "Moby Dick". oyun yazan Rod \Vooden'm kalemınden, Geny Mı4grew'in yönetimiyle Londra sahrKterinde. Royal Shakespeare Company tarafından sahneJenecek. Kaptan Ahab'ın Moby Dick'i yakalamak için yaşadığı mücadekyi konu alan yaklaşık 600 sayfahk "Moby Dtck" hem biraz macera öyküsü hem bir belgesel niteliğinde. Kitapta, balınalann anatomisindeTi, ba- linacüık endüstrisın e pek pek çok aynnü var. Kitap, arkadaşhğın doğası, din ve mitoloji, uygarük ve vahşi doğa, yaşam ve ölümü irdeliyor. Rod Wooden, "Moby Dick"i tiyatroya uyaıiamanm ük bakışta kendisine çok zor,çok çetrefiüi bir iş gibi göründüğünü itiraf ediyor. Wooden'ın "Moby Dick'Te ilgili aklında kalanlar, başta çocukken okudugu bir çizgi roman ve Gre- gory Peck'in başrokie o>-nadığı bir filmle sınııtymış. Ama sonra kitab okumuş: "Oiağanûstü buMum IdtabL Mdviieçok dra- ntarJk biryazar. Kkapta tamamen dryaloglarla venfiği böJümkr bulunuyor. İki temdesin kaynağı var Shakespeare ve mdL DoiayEryb dS deçok zengin." 48 yaşındaki Ron VVooden hala kendini başanya "ahştr maya'" çahşryor. Yazmaya yeni yeni, 1987 yılında başlamış, kısa öyküler ve romanlarla. 1990 yıhnda "Your Home m the West" (Baüdaki Evin) oyunuyla Mobil Oyun Yazarbğı Yanşması'ru, 1992 yıhnda daJohn Whiting Sanat Konseyi ödülü'nü kazandı. RoyaJ Shakespeare Company oyunculanyla "Ajıtigone Projesi" üzerinde çahşmaya başladı. Communicado"nun yönetmeni Gerry Mulgrevv. "Arıtıgone"yi çok beğenince. aralannda "Moby Dick"işbirliğidoğdu. "Moby Dick"in sahnelenme- sinin hernen ardından, yazann doğup büyüdüğü kent olan Norfolk'da geçen bir başka oyunu,"Smoke"(Duman)da Manchester'da sahnelenmeye başlayacak. Oyun, 16. yüzyılda, toplumsal birçalkanü ve yoksuDuk dönemini konu alıyor. "Moby Dick'de Wooden'ın en çok ilgisini çeken, bütünüyle erkekJerden oluşan tayfası. bu insanlann evlerini. aüelerini geride bırakarak neden bir balina peşinde üç yıllık bir yolculuğa çıktıklan ve "kadmm varuğmdan" yoksun obnanın onlarda negibi etkiler yaratüğı daha çok. VVooden buna kendincebir açıklama getiriyor evciDiğin getirdiği o klastrofobiden kaçış... "Moby Dkk*' oyununda ro- mana göre pek çok degişiklik yapdmış. Yeni isirnJereldenrniş, kırruisirrüerçıkanlmış "Romanı, tiyatroya uygun bir öyküye dönüştürmek zonmdaydim" diyor VVooden. "Tiyatroya uyarlanan romanlardan genelde hn^anmam» bu nedenfebiraz yasak avadan bekçiyedönüşmüşgM hissedryorum kendimi,ancak özgün bir yapıt ortaya koyabimek o kitaba saygı göstermektir. Sanat yapırJan hayalgucünden doğmah. Yoksa, tiyarroruı girişine 'Roman okuyım*diye brtabelada asabünn..." VVooden. romanın ana tema- smın ashnda lOOsayfadaanla- tıkügtru fark etmiş:"Her oku- duğumda biraz daha ksahnm romara. Benzaten mukemmel tiyatroya inanrmyorum. En flginç tiyatro bile,olanaksızı yapmaya çahşryor ve bu neoene kusursuz obnası da oJanaksE_" Felsefe tariM okuma zevki ARSLAN KAV7NJARDAĞ İnsan, tarih boyunca çeşitli sorunlarla karşılaşmış, bunlar- la ilgili sorular sormuş, yamt ararmşür. Öyle ki, felsefe soru sormakla başlamıştır bile diyebiiiriz. Bu tür sorular hemen hemen hiç değişmemiştir. Yanıtlar değişik olmuş, böylece düşünce akımlan. felsefe okullan meydana gehniştır. Filozoflar birbirini eleştirmiş, ya da bin ötekinin eksiğini tamamlamaya çalışmıştır. Sonunda diyalektik bir sürecin zenginliğı ortaya çıkmıştır ki, buna felsefe tarihi diyoruz. Sistem kuran filozoflar vardır. Bu sistemler felsefenin bü- tün yönlerini içerirler. Başka deyişle, doğa, bügi, sanat, top- lum. eğitim, tarih, eük (ahlak), metafızik vb. konulara ilişkin düşünceleri birbirini tamamlayacak biçimde içlerine ahrlar. Ne var ki sistemd filozoflar dönemi kapanalı epeyce olu- yor. Felsefe. Hegel'den sonra sistemcilikten uzaklaştı. 19. yüzyılda Schopenhauer, Nietzsche, Husserl gibi değişik fızo- loflar görülmeye başladı. Bunlar felsefeye kendi alanlannda büyük katkıda bulundular, özgün düşünceler geliştirdiler, felsefe devam etti ve her zaman edecek. Böyle olduğu halde bizde son zamanlarda, felsefe öğreti- mine karşı bir davranış görülmektedir. Liselerde felsefe zo- runlu ders olmaktan çıkantmakta, yeni kurulan üniversite- lerde felsefe bölümlerine yer verilmemektedir. Felsefe. eğiti- min temelinde yer tuttuğuna göre bu davranış yanlış ve tehli- kelidir. Yann karşımıza çıkacak insanlar bu yanhşın korku- tucu izlerinı taşıyacaklardır. Felsefe öğretıminin başhca yollanndan biri, felsefe tari- hinden yararlanmaktır. Felsefe tarihi okuyanlar. lonya'da (Batı Atıadolu'da), hatta ondan önce başlayan düşünce hare- ketinin Sokrates, Platon. Aristoteles gıbı filozoflara geldik- ten sonra Ortaçağ'da ne duruma gırdığmı; humanizma, röne- sans, aydınlanma aşamalanna nasıl gelindiğini: Descartes, Kant. Hegel, Marks gibi fılozoflann önemini; 19. ve 20. yüz- yıllarda ulaşılan noktalan öğrenirler. İsterlerse Doğu ve Js- lam fılozoflanyla ilgili bölümleri de okuyarak felsefeye kat- kılan konusunda bilgi edinirler. Böylece bilgi ve kültürlerini artürdıklan gibi kahplaşmış yanlış düşünceîerden kurtulma yoluna da girerler. Felsefe tarihi okumak yalnız felsefecilerin işi değildir. Bü- yük bir süreci, bu süreç sonunda doğruluk, özgürlük, insan haklan, güzellik. ahlak gibi evrensel değerlerde nerelere va- nldığını, hangı düşüncelere ulaşıldığmı öğrerunek isteyen herkes felsefe tarihi okumahdır. Özellikle siyaset ve bilim adamlanrun vazgeçilmez işlerinden biri bu ohnalıdır. Toplumlar felsefe ile saygınlık kazandıklan gibi. insanlar da felsefe ile birey olmaya doğru yol ahrlar, yani sürü olmak- tan kurtulurlar. Türkiye'de felsefe tarihi ilgisi geç başlamıştır. Bu konuda- ki ilk yapıtı, Tanzimat yıllannda Fatma Ah'ye Hanım'ın yaz- dığı söylenebilir. Çalışmalar yavaş üerlemiş, bu arada Fran- sızcadan, Almancadan çeviriler yapılmıştır. İngilizceden yapılan çeviriler daha sonradır. Kitaphğımıza baktığımızda. çeviri olan ve olmayan felsefe tarihleri görüyoruz. Dünyada yapılan çalışmalar göz önünde tutulursa bunlar kuşkusuz yeterli sayılmaz. Profesör Von Aster'in. Profesör W. Kranz'ın 1940'larda İstanbul'da verdikleri derslerin notlanndan oluşan felsefe tarihleri bugün de okunabilir. Profesör Macit Gökberk'in 1961de yazdığı Felsefe Tarihi 3. baskısını yaptı. Bu kitap di- li, içeriği ve yöntemi ile iyi bir el kitabı niteliği taşıyor Fran- sız felsefeci A.VVeber'den mgili B. Russel, Comieston ve Sa- hakian'dan çevrilen felsefe tarihleri de ilgi çekici kitaplar ola- rak okuyuculannı beklemektedir. Saydıklanrru Türkçe ki- taplar arasından seçtim. Yabancı dil bilenler kuşkusuz, daha başka pek çok kitap bulabilirler. Felsefeye bu yolla girip zevk alanlar, başka kitaplan da merak edecekler ve bu alanın iyi bir okuyucusu olacaklardır. "IstanburunEskileri"fotoğraf yanşması Kültür Servisi - fstanbul Büyükşehir Belediye Başkanhğı tarafından "İstanbul'un Eskileri" konulu bir fotoğraf yanşmasının düzenlendiği bildirildi. Seçici kurulu Prof. Mehmet Bayhan. Cem Çetin, Ara Güler, Barbaros Gürsel, Prof. Dr. Nurettin Sözen ve Hilmi Yavuz'dan oluşan yanşmanın son katılrm tarihi 7 Şubat 1994. İlgi duyan herkese acık yanşmaya bir kişi en çok altı adet si> ah-bey az veya renkli baskı ile katılabilir. Fotoğraflann boyutlannın 18-24 cm'den küçük 30-45 an 'den büyük otmaması gerekiyor. Yanşmada birinci olanfotoğrafınsahibıne 10 milyon TL, ikinciye 8 milyon, üçüncüye 6 milyon ve 3 mansiyona da 4"er milyon TL ödül verilecek. Aynca seçici kurul ödül alanlar dışında değer gördüğü fotoğraflan da 1 milyon TL birim fiyatla satın alabilecek. Yapılan açıklamaya göre yanşmarun sonuçlan 18 şubatta belli olacakv21 martta ise ödül alan fotoğraflar sergilenmeye başlanacak. (Adres: Yıldız Teknik Universitesi Meslek Yüksekokulu Fotoğraf Programı Büyükdere Cad. Maslak 80670 İstanbul, Tel: 285 05 30) Foto Maratonyarışması, arahkta Kültür Servisi - İFSAK'ın düzenlediği "9. İstanbul Fotoğraf Günleri" kapsamında gerçekleşen "Foto Maraton Yanşması"mn 3'üncüsü 10,11.12 aralık günlen yapılacak. "Amatör fotoğrafçılann sımrh süre ve malzeme ile ne üretebildiklerinin ortaya konması ve İstanbul'un 48 saatinin belgelenmesi" amacıyla düzenlenen foto maraton, 10 arahk günü 20.00'de Beyoğlu'nda bulunan İFSAK merkezinde başlayacak. Buradan renkli negatif filmleri alacak olan 200 yanşmaaya İstanbul'la ilgili 3 ay n konu bildirilecek. Çekimler 12 aralık pazar günü 20.00'ye dek sürecek, İFSAK demek merkezine teslim edilen fılmler, 14 aralık salı günü alınabilecek. 16 aralık perşembe günü Vakıfbank Sanat Galerisi'nde, A. Hahm Kulaksız. İbrahim Zaman, O. Cem Çetin ve Yüksel Ersertel'den oluşan seçici kurulun behrlediği yapıtlar sergılenecek ve ilk beşe giren yapıtlann sahiplerine madalya verilecek. Victoria Mullova CRR'de Kültür Servisi- Genç kemansanatçısı VictonaMullova bugün saat 19.00'da Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda, İstanbullu müziksevelere bir müzik şöleni çekecek. Müzik eğitimine Moskova Müzik Okulu'nda başlayan Mullova, Moskova Konservatuvan'nda Leonid Kogan'laçalıştı. 1981 Helsinki Sibeüus yanşmasında ve ertesi yıl Çaykovski Müzik Yanşmasf nda birinci oldu. Uluslararası festivallere katılan ve dünyanın birçok ülkesinde ünlü orkestralar eşliğinde konserler veren Victoria Mullova'nın yaptığı bir çok plak çahşması da ödül aldı. Sanatçı CRR'deki konserinde r3ebussy ve Beethoven'den yapıtlar sunacak, kendisine piyanist Piotr Anderszevvski eşlik edecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle