23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 1 KASIM1993 PAZARTESİ HABERLER Ingiltere'de PKKve Dev-Sol haracı LONDRA (AA) - lngjltere, terör örgütlerinin haraç mer- kezi haline geldi. Ingiliz Ulusal Kriminal İstihbarat Servisi'nde (NCIS) görevli dedektifler, aralannda PKK ve Dev-Sol'un da bu- lunduğu Güney Amerikah, Ortadoğulu, Irlandalı ve Uzakdoğulu terör örgütleri- nin, kendı ülkelerinden gelen toplumdan, tehditlerle haraç topladıklannı bildirdiler. Sunday Times gazetesinde yer alan habere göre, NCIS yetkilileri terör örgûüeri için- de en fazla haraç toplayan ör- gütün PKK olduğunu, bu ör- gûtün geçen yıl Türk işyerle- rinden ve mülteci ailelerden 2.5 milyon sterlin (50 milyar TL.) haraç topladığını bildir- düer. NCIS yetkililerinin belirle- melerine göre, Dev-Sol'un ge- çen yıl tehditlerle topladığı ha- raç miktan da 350 bin sterlin (7 milyar TL.) oldu. Her iki örgütün de, top- ladığı paralan Türkiye'deki sılahJı eylemlerinin finans- manında kullandıklannı be- lirten Ingilizpolisi, Tûrk işyer- lerinin her birinin tehditler karşısında bu örgütlere orta- lama 2 bin sterlin (40 milyon TL.) ödediklerini kaydetti. Ingiltere'de haraç toplayan diğer terör örgütleri arasında Perulu Maocu Aydınlık Yol örgütü, baa Sih Terör örgüt- leri, Filistinli Hamas ve Hiz- bullah örgütleri de bulunuyor. Stockholm'de Kürtler yürudu STOCKHOLM (Cumhuri- yet) - Cumartesi gûnü Isveç Kürt Federasyonu'nun düzen- lediği yûrûyüşe bin kadar Kürt katıldı. Kent merkeande topla- nan yürüyüşçüler, Birleşmiş Milletler'in Mülteci Komiserli- ği'ne yürüdûler. Burada bir bil- diri okuyan yürüyüşçüler, BM'- den üç istekte bulundular Irak'ın Kürtler'in yaşadığı böl- gelere elektrik vermesi; fran'ın Kûrtler'i bombalamayı kesmesi ve Türkiye'nin Kürtler'e karşı askeri operasyonlara son ver- mesi. Polis, göstennin yapıldığı yere oldukça yakın olan Türki- ye Büyükelçiliği'nin önünde ge- niş güvenlik önlemleri aldı. Avrupa basmmda Güneydoğu ve PKK ALMANYA Türkiye yakından izleııiyor DİLEK ZAPTÇIOĞLU BER1İN - Türkiye'de Kürt sorunu ve PKK ile ilgili son gelişmeler, Alman basınında ve hükümet çevrelerinde ilgiyle izleniyor. Geçtiğimiz hafta gazeteler, An- kara'nın PKK'nın üzerine olanca sertlikle gidip "bu kjş PKK sonınunu kökten çöze- ceğj" yolundaki haberlere birinci sayfa- lanndan yer verdikr. Türkiye'yle ilişkilere büyük önetn veren Kohl hukümeti de olaylan gûnü gününe izleyerek kendince değerlendinneye çalışıyor. Alman Parlamentosu'nda gerek ikti- darda olan muhafazakar partiler, gerekse muhalefetteki sosyal demokratlar ve Ye- şiller, Kürt sorununun ancak siyasi ön- lemlerle çözüleceği konusunda hemfikir. Alınacak önlemler ve izlenecek siyasi çizgi konusunda ise partiler arası görüş aynlı- klan var. öneriler, Kürtlere kültürel hak- lannın verilmesinden bir "azmtık" olarak kabule ve Güneydoğu'da özerklik veril- mesine kadar gidıyor. Muhafazakarlar ve sosyal demokrat- lar, PKK'yı "terör örgûtü" olarak niteli- yor ve Ankara'nın PKK'ya karşı savaşmı meşru addediyorlar. Onların talebi öteden beri, catışmalarda sıvil halka zarar veril- memesiydi. Buna bir dönem '"Alman si- lahl»rmın Kürt siviDere karşı kullandma- masr" talebi eklenmişti. Geçen aylara ka- dar bize söylenen, "PKK'yı ancak avfl halktan tecrit edebirirsemz yenflgiye uğra- taböirsiniz'Mı Ama son olaylarda durum değişti. Al- man resmi çevrelerinin değerlendirmesine göre Ankara, PKK'yla onun yöntemleriy- le mücadele etüği sürece başansız kalma- ya mahkum. Düzenli ordunun gerilla tak- tikleriyle savaşan PKK'yı yenmesi çok zor. Sert askeri politikalar ve sıvil halka baskı, sonuçta halkı PKK'nin kucağına itiyor ve ters etki yapıyor. O halde iş için- den çıkıbnaz bir hal almadan PKK'yla gö- rüşme yoluna gidilmeli. Alman resmi çevrelerinden bize şöyle bir değerlendinne getiriliyor: "tsrafl bfle FKÖ'yk aynı masaya orurdu. Bu işi askeri yöntetnlerie çözemezsiniz. Evet, PKK bir terör örgütû; ama onu, Kürt sonınanu on yıDardır iınıal ederek siz bu hale getirdiniz. O halde Kürtiere özgüriük tanryırak PKK'nın dayandığı desteği ortadan kaldmn; sonra PKK'yla pazariık edip silah bmüunasmı sağlayabilirsniz." Aynı çevre- ler, Türkiye'nin SSCB'nin çöküşünden sonra Almanya için en önemli ortaklar- dan biri haline geküğini sürekli vurgulu- yor. Ama Türkiye'nin yeni rolünü ancak Kürt sorununa demokratik bir çözüm bu- lursa oynayabileceği, yoksa bu sorunun er geç ilişkilerde yeni pürüzlere neden ola- cağı da belirtiliyor. Türkiye'de iç siyasi so- runlar, burada yaşayan işçi ve mülteciler yoluyla Almanya'ya taşındığı için de Al- manlar kendilerini bu konuda söz sahibi hissediyorlar. Kohl hükümetinin, geçen hafta Türk basınında çıkan kimi haberlere karşı PKK'yı yasaklamaya niyetli olmayışı. "Aİ- manya PKK'yı destekliyor mu?" sorusunu gündemde tutuyor. Eğer böyle bir destek ve PKK'yla diyalog varsa, bunu gizlilik perdesinden cıkarmak çok zor. En aa- ndan hükümetin buradakı çeşitli Kürt ör- güt ve derneklerinin faaliyetlerine cömert- çe izin verdiği söylenebilir. Bu yılki konso- losluk baskınlannm ardmdan da her han- gi bir somut yaptınm olmadı. Geçen cu- martesi günü Köln'de yaklaşık 13 bin kişj, Türkiye'nin "soykınraını" protesto mitin- gi düzenlediler. Daha önce Frankfurt'ta PKK bir Kürt kültür şenliği organize et- mişti. Buna kaülmak üzere Fransa'dan gelen bir grup Kürt'ün, Almanya vizeleri olmadığı halde sınırdan girip Frankfurt'a gitmelerine izın verildi. Vizesiz yabanalan sokmamak için sınırda kuş uçurtmayan ve iltica yasasını sertleştiren Almanya'nın bu icraatı da ilginçti. Münih'teki konso- loslukta çalışanlan rehin alan PKK üyele- rine Başbakan Kohl'ün yardımasının mesajı, hükümetin yaklaşımını özetliyor- du: "Davanıza yeterince dikkat cekroeyi başarduuz; olavı daha fazla büyütnieöen iş- gale son verin; sze bir şey olmayacak." Almanya'nın PKK'yla ıLşkileri spe- külasyondan öteye gitmese de gerçek şu ki, Almanya Kürt sorununa liberal bir çö- züm istiyor ve bu yöndeki faaliyetleri des- tekliyor. Bu önerilere sadece "Almanya Türkiye'yi böbnek istiyor" gözlüğüyle yaklaşmak yanhş olur. FRANSA Güneydoğu, tek siitun Usatıra sığchnlch • Fransız basını Türkiye'nin güneydoğusunda gelişen olaylara fazla önem vermiyor. Orgeneral Aydın'ın öldürülmesini bile önemsemeyip tek sutûnla geçiştiren basın bayan Mitterrand'ın demecini biraz daha iyice gördü. MİŞEL PERLMAN PARİS - Cezayir'de bir süre- dir devam eden terör tırmanışı karşısında çok ciddi boyutlara varan bir kaygı içindeki Fran- sa'da kitle iletişim araçlan, Türkiye'nin Güneydoğu böl- gesindeki şiddet olaylan üze- rinde fazla durmuyor. Gündeme ahndığında, ge- nelde kısa haberler araanda geçiştirilen Güneydoğu olayla- n, okurlan aynntıh bir şekilde aydınlatmaktan uzak. örne- ğin, Lice'de bir süre önce mey- dana gelen olaylan, "Kuri-Ha Haber Ajansı'' araalığıyla bil- İNGİLTERE PKK eşittir Kürt sorunu EDtPEMtLÖYMEN LONDRA- Güneydoğu'da son haftalarda ü- rmanan şiddet olaylan, Ingjliz gazetelerine sınırü biçimde yansıdı. Gazetelerin, Türkiye'de muhabir bulunduranlannda bir kaç haber-yorum yayı- nlandı. Bunlarda da da dikkati çeken, PKK ile Kürt sorunu'nun eşdeger tutulmasıydı. Yani, Ingi- liz basını, olayı terör ve Güneydoğu sorunu olarak iki ayn konu şeklinde ele almadı, ve "PKK, bir Kürt Sorunu ohhığu için vardır" demeye getirdi. Olaylar, teleyizyona yansımadı BBC Dünya Servisi haber- leri ise, terör olaylanna, önemine göre haber bül- tenlerinde yer ayîrdı ve ayırmayı da hep sürdürü- yor. Ingiliz gazetelerinin yorum nitelikli ifadelerine bakıldığında ortaya şu çıkıyor"Kürt Sorununa de- moknıtik yoUardan çöznm bolma fırsan eMen kaç- mıştır. PKK. Kürt Sorunu nedeniyle ortaya çıkü|ı için, bunun çözömü de şiddet knHannudctan geçer. Hükümete şinKti egemeo alan bn görüş, sflahlı kuv- vederingorüşödür." PKK eşittir Kürt Sorunu formülü ile olaylan de- gerlendiren önde gelen ciddi gazetelerde,w Tfirk Or- dusu Kürt Reforrnunu engeffiyoı" şeklinde başlıkla- ra rastlandı. Örneğın Independent, Türkiye'de Kürt Sorunu'nun çözümü konusundaki görüş aynlıklannın derinleşmekte olduğunu yazdı. Si- vülerin, Kürtlere kültürel haklar ve yönetim konu- sunda bazı serbestlikler tanımayı önerdikleri, an- cak ordunun buna karşı çıktığı belirtildi."Kürt So- runu bir çıkmaza doğru sûrükkniyof" denıldı. Gu- ardian ve Daily Telegraph'da da benzer ifadeier kullanıldı. Ingjltere hükümetinin görüşü ise, Kuzey Irak'- daki Kürt Yönetimi'nin durumunu sarsacak her hangi bir gelişmeye, Güneydoğu Anadolu'da fırsat verilmemesi. lngiltere, Kuzey Irak'daki Güvenlikü Bölge fıkrini ilk ortaya atan ve en hararetli desteği sağlayan ülke olarak Çekiç Güç'ün görev süresinin uzatılması. görev alanımn mevcut biçimde kalması gibi konularda hassas. Kuzey Irak'daki Kürtlerin liderleri Talabani ve Barzani ile hep yakın temas içinde olan lngiltere için öncelik, bu bölgedeki has- sas istikrann sürdürülmesi. lngiltere aynı zaman- da. Saddam Hüseyin yönetimine karşıt olan Irak Ulusal Konseyı'mn de en büyük destekcisi. Konse- yin koordinatörü, ve bir anlamda Irak muhalefeti- nin lideri konumundaki Abmet Çelebi, Londra'da oturuyor. Aynca Londra, çok sayıda Iraklı muhalife de ev sahipliği yapıyor. Bu bağlamda Ingiltere için Tür- kiye'deki terörün fazla anlamı yok. Kendisi daha da güçlü ve denetimi zor bir terör sarmalı içinde bulunan lngiltere için PKK terörii bir gündem maddesi değil. Bu nedenle basın da ancak çok belli başh durumlarda konuya eğiliyor. Londra'da THY bürosu bir süre önce PKK tarafından saldıny a uğramıştı. tngiliz basını PKK'nın bu tûr eytemkrinden sonra yaptığı yorumlarda Türkiye'nin Kürt sorunu ile ciddi biçimde başının ağndığını yazdı. diren, sol eğilimli liberatkm gazetesi, aynca, general Bahti- yar Aydm'ın öldürülüşünü de kısaca verdi. Bırbirini izleyen söz konusu iki haber, toplam, tek sütuna 17 satır içinde su- nuldu. Bununla birlıkte, başka bir sayısında, aym gazete, özel muhabirinden aldığı bir yaa da yayınladı. Bu arada, Cumhurbaşkam François Mitterrand'ın eşi. Da- nielk Mitterrand, kendi adını taşıyan vakıf adına, Uluslara- rası İnsan Haklan Federasyo- nu (FİDH) Başkam Daniel Ja- coby ile birlikte, AT Dönem Başkam sıfatıyla. Belçika Dı- ş.işleri Bakanı Wflly Oaes'e, geçen 27 ekimde. Türkiye'nin güneydoğusundaki durum hakkında bir mektup gönder- di. Basına açıklanan bu belge- de, "Türkiye'nin güneydoğu- sunda, uzun yıllardan beri insan baklarmm sürekli olarak çiğ- nendiğT ıfade edildi. Duru- mun, söz konusu bölgede "dra- marjk hızlaruşı" eleştirilerek, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin çe- şjtli köylere "müdahak" ettiği öne sürüldükten sonra. adı ge- çen yerde bir "soykınm baş- langKi"na tanık olunduğu id- dia edildi. öte yandan, Güneydoğu'da PKK'nın basına yasak koy- masından az önce bölgede ay- nntüı bir anket gerçekleştiren bir Fransız gazetecisi, kendisi- ne yönelttiğimiz soru üzerine, bölgede çahşmanın "çok zor olduğunu" vurguladı. Fransız meslektaşımız, aynca. "Fran- sa'da, Türkiye ve de sorunlan iyi büinmiyor. Ben bunlan Fransızlara objektif bir şekilde sergilemek amacıyla elimden geleni yaptım" şeklinde konuş- tu. Türkiye'ye "yalunlığı"nı da dile getiren Fransız gazetecisi, Güneydoğu sonınunu "baş- langıçta pek dikkate almayan, İstanbul'un yûksek sosyetesini" eleştirmekten de geri kalmadı.. IZLEPJtMLER 'Bütün cemaaüer burada birleşti' ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Camide erkekler saflan sıklaştınrkeru kadmlar bölü- mü hızla doldu. Bınlerce kadı- nın katıldığı mevlitte, 76 ılden gelen cemaati karşılayan Yeni Asya Gazetesi'nin bayan gö- revbleri, camiye gelen bayan- larla "Nuraı'' usulü selamlaştı- lar. Namaz kılınmaya başla- madan bemen önce, türbanlı küçük kız çocuklanndan biri- nin Said Nursi için, "Bu adam çok çirkinmiş aMa" diye bağjr- ması üzerine gerginleşen or- tam, ikram edilen küçük Hobby çikolatalanyla yumu- şadı. Herkes burada Camiin bayanlara ait bölü- münün kapısmda durarak ge- lenleri karşılayan ve Yeni Asya Gazetesi'nin görevlilerinin "abla" diye çağrrdıklan Emine Pekdanirb, Cumhuriyet'in so- rusuna şöyle yanıt verdi: "Bugün Türkiye'deki bütün cemaatler burada birieşti. Mev- lit bütün dSndariara açık olduğu için bugün herkes burada. Ge- çen yıl maddi imkansızbktan dolayı yapamadığııruz mevfiti bu yil gerçekleştiriyoruz." Aralanndaki örgütlenmeye ilişkin sorulara net yanıt ver- mekten kaçman Pekdemirli, Nurculann arasında hiyerarşi ohnadığım söyledi. İstanbul'dan gelen kara çar- şaflı kadınlann yam sıra "mü- rekkep yalanuş" genç kızlann da bulunduğu topluluk, bir araya gelmenin "sessiz sevind- m" yaşarken, mevlite kaula- mayan "kardesleri'' için özür belirten hanımlar, bir yandan en kısa zamanda başka yerler- de bir araya gelmenin planlan- m kurdular. Bayanlar bölü- münde sevinçli telaş sürerken, aşağıda, bayanlar tuvaletinde, türbanlardan, kocalara dek uzanan geniş bir yelpazede de- dikodular yapıldı. Bayan gö- revliler makyajh ve başı açık misafırleri "Siz de boşgeİdiniz" diye karşılarken, 5 yaşındakı bir erkek çocuğunu erkekler girişinden girmesi için ikna et- meve çalıştüar. DUYURU GAZİANTEP ASLtYE 2. HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Mehmet Zeki Bırimoğiu tarafından Edelgard Ema Birimoğlu (Sensz) aleyhine mahkememize açılan davanın yapılan yargüaması sonunda; Gaziantep ili, Şahinbey Uçesi, Yazıcık mahallesi cilt: 129/3, sayfa: 21, kütük: 90'da nüfusa kayıtlı Mehmet Hihni oğlu, 1954 D.lu Meh- met Zeki Birimoğlu ile kansı Edelgard Erna Birunoğlu (Sensz) bo- şanmalanna ilişkin Almanya Offenbach Am Main Yerel Mahke- mesi'nın 12.5.1989 tarih, 311 F 417/88 sayılı boşanma karannın lanınraasana ve taraflann boşanmalanna mahkememizce 23.9.1993 tarihinde 1992/336-576 no ile karar verildiği duyurulur. Basın: 52113 ANAMUR SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1993/139 Davacı Osman Yılmaztürk vekili Av. Ayhan Göncü tarafından davalı Ali Baz aleyhine açılan taksim veya izaleyi şuyu davasmın ya- pılan açık yargüaması sırasında verilen ara karan uyannca; Dava konusu olan Anamur Sultan Alaaddin mahallesi, 298 ada, 39 numaralı parselde hissedar olan davalı Ali Baz'ın tüm aramalara rağmen açık adresi bulunamamış ve dava dilekcesi ile duruşma günü kendısıne teblığ edılememış bulunduğundan davabya duruşma günü- nün ve dava dilekçesinin gazetede ılan yolu ile yapılmasına karar ve- rilmışür. Davalının gazete ilanmdan duruşmanın bırakıldığı 29 11.1993 gü- nüne kadar bızzat mahkememize müracaat etmesi veya kendisini bir vekil ile temsil ettirerek davaya karşı dıyeceklerini bildirmediği tak- dirde yokluğunda karar verilasgi ve duruşma günü ile dava dilekçe- sinin kendısıne tebliğ edilmiş sayılacağı ilanen tebliğ olunur. 29.9. 1993 Basın: 52110 NurculannÂnkara'da gövde gösterisi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Nur- culann manevi lideri Said Nursi için ölü- münün 33. yılmda düzenlenen mevlit, ara- lannda milletvekilleri, bürokratlar ve askerlerin de bulunduğu 20 bini aşkın insa- mn kaülımıyla gövde gösterisine dönüştü. Milli Eğitim Bakanlığı bürokratlannın yo- ğun ilgi gösterdiği mevlite, bazı DYP'li devlet bakanlannın yam sıra aralannda iki SHP'linin de bulunduğu çok sayıda millet- vekili telgraf gönderdi. Mevliti düzenleyen Yeni Asya Gazetesi Sahibi Mehmet Kutiular, Said Nursi'ye ya- şamında büyük haksızlıklar yapıldığım ile- ri sürerek, "Devletin Said Nursi'den özür dOemesi gerekir" dedi. Kocatepe Camii'nde düzenlenen mevlit- te, Başbakanhk Müşaviri Mehmet Yüce vaaz verdi ve Kuran'dan ayetler okuyarak Türk-Kürt kardeşliğinden söz etti. Yüce, vaaanda ağırlıkh olarak terör sorunu üze- rinde durdu. Türk-Kürt aynmı yapılmaya çahşüdığını savunarak, bu göriişte olanla- ra Kuran'da yer alan "Müminler kardeş- tir" ayetini hatırlatan Yüce. "Kürt olan kardeşjeriıniz Türklerle aynı inançtaduiar. Tarihte, hicbir zaman Türkler ile Kürtler kavga etmemişlerdir, aksine düşmanlanna karşı aynı cepbede savaşnuşlardır. İslam, ırk aynmmı reddeder. Türk, Müslüman demek- tir. Müslüman olmayan, Türkiükten çıknuş demektir" dedi. Yüce, vaaanı, "En yüksek seda tslamın sedasKÜr" diye sürdürerek. gelecekte İsla- mın hakim olacağım ve insanlann ruhlan- na huzur dolacağını söyledi. Yüce'nin • Nurculann manevi lideri Said Nursi için Ankara Kocatepe Camii'nde düzenlenen mevlitte, Başbakanhk Müşaviri Mehmet Yüce vaaz verdi. konuşması sırasında öğle namazı için ezan okunmaya başladı. Eserdenbölûmlerokundu Öğle namazııun ardından, Batman Imam Hatip Lisesi Müdürü Seyfettin Bu- lut, Said Nursi'nin "Risale-i Nur" adlı ese- rinden bölûmler okudu. Cami avlusunda bulunanlar arasında yakalannda Milli Eğitim BakanlığYnın ro- zetini taşıyan çok sayıda kişi göze çarpar- ken, mevlite şu miDetvekillen katıldı: RP Şanhurfa Milletvekili Ibrahim HaKl ÇeBk, RP Elazığ Milletvekili Ahmet Cemil Tunç, RP İstanbul Milletvekili Ali Oğuz, DYP Hatay Milletvekili Nurettin Tokde- mir, DYP fzmir Milletvekili Mehmet Öz- kan, DYP Afyon MiUetvekili Ethem Ke- lekçi. Mevlite telgraf gönderen bakan ve mil- letvekilleri şöyle: Devlet bakanlan Mustafa Çiloğlu, Şükrü Erdem, Ahmet Şanal, Güneş Müftüoğlu. DYP Zonguldak Milletvekili Necdet \ azı- cı, DYP Adana Milletvekili Halit Dağlı, DYP Bolu Milletvekih Necmi Hoşver. RP Grup Başkanvekib Şevket Kazan, SHP Adana Milletvekili Muhammed Kaymak. MHP Konya Milletvekili Musa ErancL DYP Isparta Milletvekili Ertekin Duru- türk, DYP Tekirdağ Milletvekili Halil Ba- şol, RP Kahramanmaraş Milletvekili Geııelkurmav: Ortadoğu terorizmin merkezi EVREN DEĞER Hasan Dikid, RP Kayseri Milletvekili Sa- lih Kapusuz, RP Sakarya Milletvekili Cevat Ayhan, ANAP Afyon Milletvekib Gaffar Yakın, ANAP İstanbul Milletvekili Melike Hasefe. RP Sıvas Milletvekili Ahmet An- kan, SHP Kocaeli Milletvekili Alaeddin Kurt, DYP Erzurum Milletvekili İsmail Köse, RP Kayseri Milletvekili Şaban Bay- rak, DYP Manisa Milletvekili Yahya Uslu, TBMM KİT Komisyonu Başkam DYP Çanakkale Milletvekili Hamdi Üçpınaıiar. DYP Bursa Mületveküi Kadri Güçlü, ANAP Yozgat Milletvekili Lütndlah Ka- yalar, RP Ankara Milletvekili Melih Gök- çek. DiyanetİşleriBaşkamMehmet Nuri Yü- maz'ın da telgraf gönderdiği mevlite, Milli Eğitim Bakanhğı Personel Genel Müdür Yardıması SeferTuran, bakanlık müşavir- len tsmail Aksoy ile Mahir Yenemuk. Köy Hizmetlen Genel Müdürlüğü Daire Baş- kanı Orhan Dündar, eski AP Milletvekili DYP MKK üyesi Recep özel, DYP MKK üyesi Bedrettin Ergül, DYP İdare Müdürü YunusÇeükde katıldı. Mevlitin düzenlenmesine öncülük eden Yeni Asya Gazetesi sahibi Mehmet Kutiu- lar, mevÜt sırasmda gazetecilerin sorulannı yanıtladı. Kutiular, mevlite Türkiye'nin her tarafından insanlann geldiğini belirte- rek, gelenlerin Said Nursi'nin "talebeleri" olduğunu ve Türkiye'nin sorunlanna çok güzel çözümler getirdiklerini söyledi. tLAN FATtH 3. ASUİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 1992/743 Davaa Birsen Alkan tarafından davalı Mahmut Alkan aleyhine ikame olunan boşanma davasının açık duruşması sonunda: Falih, Karagüinnik, Sofalıceşme Caddesi, Başlar Apt. 77/1 adre- siude ikamet etmekte iken bulunamayan davalı Mahmut Alkan hak- kında mahkememizin 30.9.1993 tarih ve 1992/743 esas 1993/799 karar sayılı ılamı ile taraflann boşanmalanna, masraf ve vekâlet ücre- tinin davahdan tahsiline karar verilmiş olup iş bu karann gazete ile ilanı tarihinden itibaren bir ay zarfında karar temyiz olunmadığı tak- dirde karann kesinleşeceği hususu tebligat yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 15.10.1993 Basın: 11138 tLAN ÇERKEZKÖY KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 1977/1021 Karar No: 1985/34 Davaa Hazine tarafından mahkememize açılan lespite itiraz dava- sının yargüaması sonucu 1839 nolu parselin davablar adına tespitine ilişkin karar davaa Hazine vekili tarafından temyiz edıldiğınden, temyiz lay^ıası yapılan tüm araşurmalara rağraen davahlar Adem kızı 1332D.'luAyşeAydoğdu, Yusufkızı 1942D.'luNakiyeAydoğ- du, Yusuf kıa 1950 D.'lu Emine Aydoğdu'ya tebliğ edilemediğinden, temyiz layihasının Tebligat Kanunu'nun 28, 29, 31. maddeleri gere- ğince ilan tarihinden 15 gün sonra tebliğin yapıtmış sayılacağı ilanen tebliğ olunur. 17.8.1993 Basın: 52177 SERVER TANILLI DÜNYAYI DEĞİŞTİREN ON YIL 230 sayfa / 50.000 TL. DEVLET VE DEMOKRASİ 480 sayfa /120.000 TL İSLAM ÇAĞIMIZA YANIT VEREBİLİR Mİ? 268 sayfa' 50.000 TL. FRANSIZ DEVRİMİ'NDEN PORTRELER 278 sayfa ' 50.000 TL. NASIL BİR DEMOKRASİ İSTİYORUZ? 222 sayfa /40.000 TL. YÜZYILLARIN GERÇEĞİ VE MİRASIII 640 sayfa /120.000 TL ( ^ 0 1 7 1 ^ Kücütpcrmaktopı y a y ı n e v i ^ ^ acoMTabm-ist. Te): 243 05 SO - 2*3 20 23 • Foks 2441533 Nüfus cüzdammı, ehliyet, SSK sigorta kartı, vs. kimliklerimi kaybettim. Hükümsüzdür. BORA DÖRTER ANKARA- Genelkurmay Başkanhğı, dış tehdidi değer- lendirirken, uluslararası kuru- luşlar ile ABD ve Avrupa ülke- lerinin tutumundan yakındı. Birleşmiş Milletler (BM), Avru- pa Güvenük've Işbirliği Konfe- ransı (AGİK), Avrupa Toplu- luğu (AT), Baü Avrupa Birliği (BAB), Avrupa Konseyi gibi uluslararası kuruluşlann, bol- gesel çatışma ve uyuşmazlıklan çözümlemede. başansız oldu- ğunu bildiren Genelkurmay, ABD ve Avrupa ülkelerinin, sonınlan çözümlemede, "radi- kal önlemlerden kaçmmasuu" da eleştirdi. Genelkurmay Başkanlığı'- ndaki askeri birimlerin yaptık- lan, 'Hasnif dtşı" dış tehdit de- ğerlendirmesinde, Ortadoğu'- nun halen uluslararası teröriz- min merkezi olduğu kaydedilir- ken, Bosna- Hersek için önlem alınmaması halinde, durumun bir Balkan savaşına kadar gide- bileceği belirtildi. Dış tehdit değerlendirmesi- nin ilk bölümünde. soğuk savaş ertesi dönemin henüz oluşum halinde olduğu, belirsizük ve is- tikrarsızhklarla dolu global ve bölgesel ilişkiler ortamım orta- ya çıkardığı bildirilerek şöyle denildi: "Soğuk savaş ertesi dönemde, Avrasya kuşağmın eski sosyaUst ülkelerini kapsayan kesûnlerin- de, demokrasiye ve serbest pazar ekononüsine dönüşümün sancı- lan yaşanmakta, Rusya Fede- rasyonu, yeniden güçlenen, Rus- Slav milliyetçiUği, yeniden su yüzüne çıkan aşın mÛliyetçi akı- mlar ve etnik gerilimlerden do- ğan çaöşmalar ve bunlardan kaynaklanacak göç olaylan, bu dönüşümün sancılanna daha da karmaşık bir nitelik kazandv- maktadn-. Rus>a'daki getişme- ler, Rusya-Ukrayna arasında Karadeniz donanmasnun payla- şımma ilişkin sorunlar, Gürcis- tan'daki iç savaş ile Azeri- Er- meni savaşı ve Rusya'nın mu- dahaleleri ciddi sonuçlara yol açabilecek gehşmelerdir." Tasnif dışı değerlendirmede, ana başhklar halinde şu konu- lar üzerinde duruldu: Ortadoğu: Uluslararası terö- rizme ortam olma durumunda henüz bir değjşiklik mevcut de- ğildir. Bu bölgedeki ülkelerin aşın silahlanma ve bölgeye ha- kim olma gayretleri devam et- mekte, güvenlik ve istikran teh- dit etmektedir. Balkanlar: Bosna-Hersek'- teki çatışma, önlem ahnmadığı takdirde, Sancak, Kosova ve Makedonya'ya yayıhna ve bir Balkan savaşına dönüşme ris- kini taşımaktadır. Aynca bu dönemde, kendi ekonomik ve politik gerekçeleriyle, ABD ve Avrupa ülkelerinin, bölgesel çatışma ve uyuşmazlıklan çö- zümlemede, radikal önlemler- den kaçındıklan ve BM, AGİK. AT, BAB, Avrupa Konseyi gibi uluslararası gü- venlik kunıluşlannın ise başan- h olamadıklan gözlemlenrnıstir. Bu bölgelerdeki ve ülkelerdeki" gelişrneler. istikrarsızlık ve be- lirsizük ve bölgesel çatışmalar, sadece bölge için değil, aym za- manda dünya banşı ve güven- lik için de ciddi tehdit ve risk oluşturmaktadır. RİZE SULH HUKUK SATIŞ MEMURLUĞU'NDAN GA YRİMENKUL SATIŞ İLANI DosyaNo: 1993/8 Saüş Rize'nin Müftü mahallesınden olup adresi bilinmeyen Osman oğlu Kemal AJtun aleyhine, davacılar Müşerref Altun ve 22 arkadaşı vekili Av. Besim Türkoğlu tarafından açılan izale'i şuyuu davasında Hissedan bulunduğunuz Rize Merkez Müftû Mahallesi'nde kain, ta- punun 174 ada, 10 parsel sırasında kayıtb taşınmazın sauşına karar verilmiş olup birinci satışı 14/12/1993günüsaat 14.00 ile 14.10arasın- da Rize lcra Daıresi'nde açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu satış- ta muhammen bedeli olan 5.321.744.261- lirasının %75'ine istekli bulunmadığ) takdirde ikinci satış için 24/12/1993 günü aynı yer ve aynı saatte ikinci artırmaya çıkarulacak ve bu artırmada da muham- men bedelin %40 artı satış masraflannı geçmesı şartıyla saülacakür. Adresiniz meçhul sayıldığından saüş ilanının gazete ılanı ile ilanen tebliğine karar verilmiş olup ışbu ilanın gazetede neşir tarihinden iti- baren saüş ilanının 15 gün sonra sizlere tebliğ edilmiş sayılacağından satışa bir diyeceğiniz varsa veya saüşa işürak etmek istiyorsanız saüş memurluğurnuzun 1993/8 satış sayılı dosyamıza bizzat başvurmanız ilanen tebliğ olunur. Basın: 52176
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle