Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Imtiyaz sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı özgen Acar #06061 # Görsel Yönetmen' An' Acar # Düzenleme: tbrahim Yıldız Ankara Temsılasi Mustafa Balbay •HaberMudürü. Doğan Akın AtatürkBul- Müessese Müdürir Erol Erkut •Koordinatör
Yayın Koordınatöru. Hikmet Çeunkaya •Genel « D ı ş Haberler: Ergun Balcı « İ ş - Ekonomi. Dinç Tayanç vanNo:125,Kat: 4, Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020(7 Hat).Telex. 42344, Fax: Ahmet Kotıfean • Muhasebe Bükat Yener
Yayın Danışmanı. Orhan Erinç •Yazuşlen Mu- • Yurt Haberlen: MehmetSaraç «Makaleler: Sami Karaö- (4)4195027 •IzmırTemsılasi Serdar Kızık, H ZıyaBlv 1352S2'3Tel4411220 »tdare HüseyinGürer »tşletme önderÇeik
dürleri:AydınEngûı,CeJalBaşlangıç(Sorumlu)« ren »Spor: Abdülkadir Yuceonan •Düzeltme. Abdıülah î
e
|fT
x:
^359, fax. 4419117 » A d a n a ^ »Bılgı-İşlem Nail IMI «Bılgısayar Sıstem:
HaberMerkgoMüdünr ipekÇah^u- Yancı
S
'
N o :
'
K a t :
'•
T e l :
352255O-3522601-3522492,Telex: 62155, Fax. 3522570 MfrrötÇfer •Reklara RduIşrtma»
YtymbyınveBftsan: YenjGünHaber Ajans.BaanveYayıncüıkA Ş.
TûrkocagıCad 39 41 Cagaioglu34334Îst.PK:24«lstanbulTel:(0712)5120505(20hal)Telex 22246,Fax (0 212)5138595 1 KASIM 1993 İmsak 5 01 Güneş: 6 27 Öğle 11 53 İkındı 14.41 Akşanr 17 08 Yatsıl8 29
Sinemanınen özgünyönetmenlerindenbiri, belkide birincisiFedericoFelüniöldü
Kt
ühfir Serrisi- Feüini'sız sinema
'öksüz'; görkemli, şaşırtıcı, çarpıa, bü-
yüleyıci görüntülerden, inanıhnaz
yüzlerden, grotesk kışılıklerden, 'coş-
kıdu, barok ve üshıpçu bir anlatnndan'
yoksun kaldı. Tüm filmlennde kendi-
sıni anlatan ûnlü yönetmenın Roma'-
sı, çocukluk günlen, sokaklan, fahişe-
leri, sirki, palyaçolan, Rimini'si, in
memeli kadınlan, gergedanlan, filleri,
gemıleri, genelevieri, sokak insanlan
ve nefret ettığı, eleştırdığı (papazlar,
dinsel eğıtim, burjuva ahlakı, feminıst-
ler, Kazanova geçınen erkekler) o ga-
rip, düşsel, gızemlı, benzersiz dünyası-
nda evrensellığe ulaşıyordu. Fellinı
'aaunsıyor'. yaşadığı her şeyi sinema-
laştırmak. çocukluğunu, kışiliğıni,
nostaljilenni, düşlerinı, amlannı bızle-
re anlatabilmek içın düşgücünde yeni-
den icat ediyor, bıze yaşamın gızlerini,
zenginliklenni sinemanın şiiriylc sunu-
yordu.
Yaşamı kolaylaştıran bir merakla
ama tümüyle sonımsuz bir bıçimde,
biraz daha ciddi ve bıraz daha bağımlı
bir tavn hep bir gûn sonraya erteleye-
rek yaşadı.
'On yedi yaşuıdao beri' fazla değış-
tiği kanısında değildı. Hiçbir genel fik-
ri yoktu ve böyle olduğu için 'kendinı
çok daha iyi hıssediyordu'."Yaşiandı-
kça, anlamaya, yani gerçekle olan
bağmu rasyonalize etmeye hiç ihti-
yacm ohnadığını daha iyi anuyornm.
Hiç bir şekilde bu evred bir dnzene sok-
maya çaljşmıyonım. SöyteyebOeceğbn
çok az şeyi de, eğer söylemek istersem,
yaparken çok egtendigiııı fflmlerimde
söyhryonım."
Her fîlminın başında, zamanının en
büyük bölümünü çalışma masasında
geçirir, tıabire kıç ve meme çiziktirir-
di'. Bu, fılmine başlama, karalamalar
arasında onu çözme bıçımıydi. Tıpkı
bir labirentten çıktşı sağiayan ipuçûn
Feüiııi, önceki gûn smana oyuncusu eşı Giulietta Masina ile 50. evlflik vıldönümünü kutlayacaktı.
'TathHayat'
sonaei(b\ smemaöksüz kakt
Felüni, yaşam boyu katkılanndan dolayı aJdığı Onıır Oscarı' töremnde, Marcello Mastroianri ve Sophia Loren ile.
Bır fihn yaratıası olabilmek için ka-
rikatünstbği terketmışti "Hayal gücü-
nü harekete geciren, bana dunya ve ha-
yana ilgiü daha büyülü bir baluş açsı
kazandıran y a da her hahlkarda varoloş
biçimiıne daha iyi uyan her şeye inan-
maya açığını."
Siyasete tiimfiyle kayıtsızdı
'Yanm Romalıydı.' Bır iıomo poHti-
cus' hıç değildı Hıç bır zaman da ol-
mamıştı. Sıyaset ve spora karşı tümüy-
le kayıtsız, tepkısız. kıpırtısızdı "Eğer
trene binip dünyayı dolaşıyor olsam,
sohbet imkanlanm sıfıra iner."
Bu ılgısızlığıyle hıç de övünmüyor-
du;"Befiu çocuksu ve sorumsuz bir tu-
tum ama, yalnızca beni Ogflendiren şey-
lerie, adını ko>-
mak gerekirse
fihn çevirmeyle
uğraşarak,
kaçtığı tehlike
ilegırgırgeçivo-
rum." Tavnnın
belki de bır
tik' oidugunu,
büyümeyı yad-
sıma anlamına
geldiğıni, kıs-
men de faşizm
döneminde ye-
tişmış olması
olgusu tarafı-
ndan bebrlendi-
ğıni, bu yüzden
kendi iradesiyle
siyasete do-
laysız bıçimde
kaülmayı bıl-
meyişinden
kaynak-
landığını da ka-
bul ediyordu.
Bir de yıllar yıb,
siyasetin 'bü-
yükler' için ol-
duğunu. tanh
kitaplannda
bebrtildıği gıbı, ülkenin kaderirun, in-
sanbğın geleceğinin düşünen baylar
tarafından oluşturulduğuna inanıyor-
du.
Okula ilk başladığı yıllarla ilgili hiç-
bir anı kalmamıştı akbnda. Rahibeler
okulunda hizmet gören ve zaman za-
man onu kucaklayarak 'ilk şkJdetli cin-
sel beyecanı' tattıran küçük kız dı-
şında Lise yıllannı, ortaokulu ve ilko-
kulu
u
Amarcord
n
da anlatmışü. Bu
fihnde sınıfta çok şey öğrenmese bile,
çok eğlendiği açıkça görülüyordu. Bel-
b bır mızah, bır kankatür tadı, insan-
lara ıroni ile bakış tarzı ve dayanışma
duygusu 'galiba' okulda oluşmuştu
Amerikablann birkaç kez Dante'-
nin 'tlahi Komedya'sını fılmleştirme
önensi, çekici gelse de, o 'bir sanat ese-
ri, yalnız >e tek bir ifadeden, kendi öz
ifadeanden doğar'görüşüyle bir ko-
nuyu başka bır bağlamda ele almayı
canavarca, sacma ve aptalca buluyor,
genellikle sinema ıçın yazılmış özgün
konulara yönehneyı yeğhyordu. Çün-
kü "sineınanın edebiyata ihtiyacı' yok-
tu.
Gerçekleşmemış bütün projelen
ıçınde "Mastorna"yı esefle anımsıyor-
du.
Sık sık "anılann sinemacısı" olarak
tanımlanmış olmasına karşın, çocuk-
luğundan ona genye çok az şey
kalmıştı.
u
Sinemanm bir sirk, cambaz-
hane, detilerie dolu bir gemide yapdan
yokuhık seriheni ve yanusanur oidu-
gunu sık sık yıneleyen Felbnı, günler-
den bir gün, bır sırki seyretmek içın
baba evıni terketmiştı. Az çok gizernb.
çözümlenemez rastlantılar meydana
gelmeye başlamışü. Bir tür yüceltıa
yansıma
Tıpkı "1
aowns"da
(Palyaçolar)
anlattığı gıbı
bır çocuk sır-
kıydi bu.
"Taşrada,
ailesinin yanı-
nda, faşizm ile
birlikte, okul-
da, kilisede,
Amerikan sine-
masında, yazm
kumsakla, ma-
yohı küçük Al-
man kızlannm
arasında yaşa-
yan küçük bir
çocuğun neler
düşünebilmesi-
ni istiyorsunuz?
BeOi başh pek
bir anım yok te
sonunda bun-
lann hepsini
yaptığnn film-
lere koydum.
Bu anılarvnı
seyirdlerin
önüne döktük-
ten sonra ka-
famdan sflip attun; artık gerçekten ol-
muş oianla benkn uydurduklanmı birbi-
rinden ayıramıyorum. Gerçek anılaria
zemindeki perdeJer, plastikten deniz
birbirine kanşıyor. Ve Rimini'deki ilk
gençiik yıHarmun kişih'kleri, fümlerin
senaryotannm yeniden ortaya çıkışı <*-
rasmda, onlan temsil eden oyuncular ve
fjgûranlar tarafından gerilere itilmiş gi-
bfler. O döneme ait anılanmın bulundu-
ğu depoyu boşahtmı. Bana biraz zaman
tanıyn, size yenilerini uydurayun."
ilk gençbk yıllanndan kalan en güç-
lü anılar. 'büyük ölçüde doğal olaylara
bağb ve teatral tipli'ydı." Ben hep deü-
cesine bunlann seyirdsi olmak ister-
dim, hatta bu olaylan tahrik etmeye ka-
dar götürürdüm işi. Öyle sanıyonım ki,
şeyleri fantastik biçimde yorumlama,
bir başka acıdan görme hususunda, bep
befli bir eğflimira oldu. Seyir içgüdüsü
beni hep tahrik ediyordu."
Yaptığı fîlmlen bır kez daha görmü-
yordu Peki onlarla nasıl bir ilişki sür-
durüyordu? " Hep aynı filmi çevirdi-
ğim izJenimini taşıyonım. FUmlerimle
aramdaki ilişki, film geUştikçe yavaş
yavaş kurulan. gelişen ve giderek son
bulan bir ilişkidır. kendini tekrarlayan
ve hepsi için aynı olan bir ilişkidir. Film
tümüyle bitince beüi bir soğumuşhık
duygusuyla bir kenara atanm. Fitmle-
Film yapma isteğinde, fikirlerinde.
heyesanında 'bir tükenme, bir azalma'
hıs'setmiyordu. Bu duygulara, her za-
man olduğu gibi geçmişte olduğu öl-
çüde. daha genç olduğu yıllardakı ka-
dar sahıp oidugunu düşünüyordu.' En
büyük kusunı', bır programaya, çab-
şmasını planlayacak binne sahip ol-
mamaktı" Bana şunlan söyleyecek
biri obaydı, ne iyi olurdu:'Tamam an-
Eğer böyle birini bulsaydım, zerre ka- ki, meslekten oyuncu ounayan birini
dar tükenmedigim kantsında ola- seçmişsem, tecrübe eksikh'ğı, beni ra-
caktun. Daha sonra da yalnız kendim hatsız etmez. Bana göre. oyuncu ile
için, çok eğlenceli bir mastürbasyon çakışması gereken kişiliktir. Perdede
yapma, bu derecede özel bir sinema görülür görülmez, her şeyi kendiliğin-
yapoıa olanağuıa kavuşmak isterdim. den dik getiren yüzler ararun..."
Birisi geh'p Monte Krısto'yu ya da ge- Masumıyet.. Onu hep heyecan-
çen yüzyıün başka bir popüler öykûsü- landınyordu." Masum biri karşısında
nü çekmeye beni zorlasaydı, sevindm- sflahı hemen bırakır >e kendimi ağır bi-
den parendede atardım."Oyuncusunu çimde yargüanm. Çocuklar, hayvan-
örkemli, şaşırtıa,
büyüleyici görüntüler,
inaınlmaz yuzler, grotesk
kişilikler, coşkulu, barok
ve üslupçu bir anlatım,
Roma,Rimini, çocukluk
günleri, sokaklar,
fahişeler, sirkler, iri
memeli kadınlar,
gergedanlar, fıller,
gemiler, genelevler ve
daha bir sürü aynntı,
kısacası Fellini, artık
yalnızca beyazperdede
yaşayacak...
'Intervista'nın çekimJerinde görülen Fellim, fihn yönetirkenki sabrma karşın, evde bir kahve suyunun tsmmasını bekkyemeyecek denli sabırsıznus.
rimden hiçbirini sinema saloniannda
seyTetmedim. Bir çeşit utangaçhknr bu.
birisinin onaylamadığı şeyleri görmek
istememesi gibi . Fflmlerim bana ne
uzak ne yakındır, onlar benimledir..."
"Sinema", onun için" hayatı anlat-
manın, Tann ile yanşmanın kutsal bir
biçimi"ydı "Başka hiçbir meslek,
tanıdığımız, bikliğmiz dünyaya bu ka-
dar beozeyen fakat aynı zamanda bil-
mediğinıiz, tanunadığımız dünyalan
yaratmaya imkan vermez."
ladm, ahnuş yaşını aştın ama hala kuk-
lalannk oynuyorsun. Bunlarta ben flgi-
teneceğim. Sen ne yapmak istiyorsun?
Üç Silahşörlen mf? Ne dunıyorsun,
hadi git çek Üç Süahşörler*\. Esraren-
giz Ada'yı mı? Bütün Edgar Aflan Poe'-
yu mu? ChandJer'in öykülerini mi?
Hani senin şu Mastorm'ya ne oMu?
Hala çekmeye niyetin var mı onu?"İşte
böyle; hiç de zengin olmak heveande
dcğilim. Çahşmamı örgütleyecek birisi-
nin y anı sıra, aylık ncret bana yeter.
'hep kışiliklere bağb olarak'seçiyordu.
Eğer onu bulamazsa. karaktere bu ın-
san tipıne tıpatıp uyan yüze sahıp bın-
ni tercih ederdi. Eserlenni hep oynat-
mak ıstedıği oyuncularla birlikte ya-
ratmıştı. "Oyunculanma karşı ber za-
man duymuş oMuğunı hayranhğa, sem-
patiye, suçortakbğı duygulanna karşın
bir fılmimde bir kişiÜği yorumlamak
üzere birini sececeğim zaman, kelimeye
genellikle atfedüen anlamda, oyun-
cunun yeteneği beni çekmez. O kadar
lar, bazı köpeklerin bize yönelttikleri
baluşlar. Temiz yürekli kişilerin dilek-
lerinde vakalamayı arasıra başardığım
aşın alçakgönüUülük de beni rahatsız
eder. Ve tabii. guzellik bana heyecan
verir, uzayı adeta bir başka ışıkla süs-
leyen, büyüleyici güzelliği olan kadı-
nlann bakışlan...Ve ifade. Bir sayfada
ya da bir taModa bir duyguyu, sonsuza
kadar sürecek olan bir duyguyu tespit
etmeyi başarmış bir yazar, bir ressam
beni çok heyecanlandınr."
Kafasında küçük bır 'çalar saatı'
olan ünlü yönetmen, ev işlennde son
derece becenksiz ve sabırsızdı Yönet-
menhk "bır derviş sabn' gerektırmesi-
ne, bellı bir ışıklandırmayı araştınrken
saatlerinı, hatta bütün bır öğleden
sonrasını harcamasma karşın, 'kahve
suyunun ısınması ıçın bır kaç dakıka'
beklemeye gelınce. buna kesınlıkle ta-
hammül edemıyordu'
Tren ıstasyonlannı, Matisse'ı. hava-
alanlannı, nzotto"yu, meşelen, Rossi-
ni'yı ,gülü. Marx kardeşieri, kaplanı,
beklenen kişınin çok güzel bır kadın
oidugunu hayal ederek bir randevuyu
beklemeyı, Toto'yu, bir yerde ohna-
mayı. Pîero defla Francesca'yı. güzel
bir kadının sahıp olduğu her şeyi, Ho-
mer'ı, Joan Blondel'lı. koz hclvalı don-
durmayı. kıran, bısiklet selesı üzenn-
dekı kocaman, güzel kıçlan. treni ve
trende yenen yıyecek sepeüm, Aristo'-
yu, kokeri ve genellikle bütün köpek-
leri, ıslak toprağın kokusunu, kesılmiş
ot ve kopartılmış defne kokusunu, ser-
vıleri, kış denizinı. az konuşan kışilen,
James Bond'u. 'one step'ı, boş yerleri,
kımsenın olmadığı lokantalan, yoklu-
ğu ıçınde kımsenin olmadığı kıliselen,
sessızhğı, Ostia'yı. çan seslenru, pazar
öğleden sonra tek başına Orbıno'da
olmayı, bazilikayı, Bologna'yı, Vene-
dik'i. Dkkensı. Kafka'yı. Londra'yı,
metroyu, otobüse bınmeyi. yüksek ya-
taklan. Viyana'yı (hiç gitmemiş ol-
mamasma rağmen) uyanıp yenıden
uykuya dalmayı. Faber No 2 kurşun
kalenilennı, programın eklerinı. aa çi-
kolatayı, sırlan, şafağı. geceyi esprile-
n. Wimpy'i, Laurel De Hardy'yı, Tur-
ner'ı, Leda Gloria'yı ve aynı zamanda
Greta Garbo'yu, tıyatrolardakı hız-
metçı kızlan ve dansözlen 'çok sevi-
yordu.'
'Yüzlerimiz, hayatın yüzleri'
Gerçeği çarpıtmıy or. onu temsil edi-
yordu. Onu temsil ederken, 'ifadeden
oluşan bır kategonye başvuruyordu.'-
"tfade. öyküye, aniatıya ait olan denge-
yi araştınrken tasfiy e eder. seçer. ayınr
ve yeniden düzenler. İfade. küçük bir
görüş açısına, küçük bir duyguya baş-
kalannı, yani halkı katma zorunluluğu-
dur. O andan itibaren ifade her zaman
için bir çarpıtma olarak yorumlanabi-
lir. Belki gerçekten de öyledir. Çünkü
ifade, süzüunüş, gösteriminde yeniden
düzenlenınjs gerçekliktir. Şiirde, en do-
ğal resünde, müzikte gerçek çar-
pıülmıştır... Bazen bana sonıyoriar
"aman Tanrun. bütün tipleri nereden
buhıyorsunuz' diye. Bu tipleri bir yerde
bulmuyonım, çünkü bunları aramı-
yomm ki...Bütün safliğım içinde görü-
yorum onlan. İnsan etrafına ya da ayna-
ya bir bakınca, gülünç, ruhaf, tüyler ür-
pertki. biçimsiz, bıyık altında gülen
kafalarla çevrili oİduğumı görüyor.
Yüzferimiz, hayatın yûzleri..."
(AFA Yayınlan'ndan çıkan Giovan-
m Grazzıni'nin "Fellinı Felliniyı An-
latıyor"adlı kitaptan derlenmıştir./
Anılar ve fantezilerle yaratılan filmlerKültür Seryisi - Federico Fellini, 20 ocak
1920'de Rimini'de doğdu. Ilkokul eğitimini
rahibelerin yönettıği bir yaüh okulda gördü. On
yaşında evden kaçıp bir sirke katıldı. ÇocukJuk
ve ilk gençliğı ilerde en büyük ılham kaynağı
olacak taşrada geçirdi. Liseden sonra Floran-
sa'ya taşınarak üniversıteye kayıtyaptırdı, ama
derslere ginnek yerine bir mizah dergisine yaa
yaap karikatür çizmeyi yeğledi. 1939'da Ro-
ma'ya giderek senaryo çalışmalanna katılmaya
başladı ve radyo ıçın skeçler yazdı. lkinci Dün-
ya Savaşı sırasında bir tiyatro grubu ile bütün
Italya'yı dolaştı. 1943'de aktris Giulietta Masi-
na ile evlendi.
Roberto Rosselini ile "Roma Açtk Şehir" ve
"Paisa"nın senaryolan üzerinde birlikte çalı-
şma şansını yakaladı. tlk filmi "Varyete Işık-
lan"nı 1950'de Lattuada ile ortaklaşa yönetti.
1952'de cevirdiği "Beyaz Şeyh" tek başına yö-
nettiği ilk film oldu. 1953 yılında çevirdiği
otobiyografık "Aylaklar" fılmiyle ise ilk çıkışıru
yaptı. Bu filmin ardında 1954'te hem kendıne
büyük bir ün geüren hem de eşi Masina'yı bir
yıldız yapan "La Strada" (Sonsuz Sokaklar) fil-
mini çekti. Bu fılmle 1954 Venedik Fılm Festi-
vali'nde Gümüş Ayı'nın sahıbı oldu. 1957"de
çevirdiği "Cabiria Geceleri" ile gelen başannın
ardmdan artık büyük bütçelı filmler çekebıle-
cek kadar ünlenmışü. 1960 yıbnda çevirdiği ilk
büyük bütçeb fılmı "La Doİce Vita"(Tatb Ha-
yat) tüm dünyada büyük bır olay yarattı.
İtalyan burjuvazısini konu alan" Tath Ha-
yat" yüzünden kilisenın tepkisini çeken Felbru
bu fümdeki gazeteci tıplemesiyle dünya dilleri-
ne yeni bir sözcük de kazandırdı: "Paparaza".
1%3'de çevirdiği "Sekiz Buçuk" meslek ya-
şamının ve özefiılde otobiyografık filmlennin
zirvesini oluşturdu.
"Tatlı Hayat" ve" Sekiz Buçuk" filmleriyle
Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye'ye de-
ğer görülen Fellini 1954'te "La Strada". 1957-
de" Cabiria Geceleri" 1963'de "Sekiz Buçuk"
ve 1974'te "Amarcord" ile dört kez Yabancı
Fibn Oscar'ı kazandı ve geçen yıl ömür boyu
başanlan ıçın bir Oscar'a daha değer bulundu.
1987'de "Tatb Hayat"tan bu yana çalıştığı Ci-
necıtta Stüdyolan Fellini'nin 50. yıldönümü ar-
mağanı olarak belgesel niteliğindekı "Intervis-
ta" (Görüşme) fılmını gerçekleştirdi. Fellini
anılaria ve fantezilerin iç içe yaratmış, kilise ve
\Tiklü özgün bır sinema dılı yaratmış, kilise ve
burjuva eleştirisının yani sıra filrnlerinde bir
maskelı balodaymışçasına geçen binlerce ilgjnç
tiplemeyle de ün sabnıştı. Fellinı'nin yarattığı si-
nema dili "FeUiruvari" sıfatıyla sinema bteratü-
ründe yerinın aldı. Ünlü yönetmen geçen mart
ayında' bütün eseri için' beşinci Oscar ödülünü
alırken "Eleştirmenler Fellinivari diye bir sıfat
yarattılar. Ne anlama geküğini bümiyorum,
ama berhalde bundan onur duymam gerekiyor"
demışti. Fellini son olarak ölümle mücadele
eden bır yönetmeni konu alacak bir fılm çekme-
yı planladığını açıklamışü.
FtLMLERİ: 1950 Luci del Varieta - Varyete
Işıklan (ortak yönetim)
1952 Lo Sceıcco Bıanco- Beyaz Şeyh
1953 IVitelloni-Aylaklar
L'amore in Citta- Kentte Aşk
1954 La Strada - Sonsuz Sokaklar
1955II Bidone - Kalpazanlar Çetesi
1957 La Notti di Cabiria - Cabiria'nın Gece-
leri
1960 La Dolce Vita - Tatb Hayat
1962 Boccaccio 70
1963 Otto e Mezzo - Sekiz Buçuk
1965 Giulietta degb Spinti- Ruhlann Giuliet-
ta'sı
1968 Tre Passi nel Debrio - Olağanüstü Ö>-
küler
1969 Block Notes di un Registia- Bir Yönet-
menin Not Deften(TV), Satyricon
1970 I Clovvns - Soytanlar
1972RomaAçıkŞehır
1973 Amarcord
1976II Casonova di Federico Fellini - Federi-
co Fellini'nin Kazanovası
1978 Prova d'Orchestra - Orkestra Provası
1980 La Citta delle Donne - Kadınlar Kentı
1983 E la Nave Va- Ve Gemi Gidiyor
1985 Gınger e Fred - Ginger ve Fred
1987 Intervısta - Görüşme
1989 La Voce deUa Luna - Ay'ın Sesi
SİNANOBA KONUTLÂRI'NIN
S A T I Ş I S Ü R Ü Y O R
10 yı la kadar vadeli. aylık %4 TL veya 5 yıla kadar
vadelı dövıze endeksli %1.25 $, %1.50 DM faiz
oranlı Emlak Bankası projelerine özgü "Yuva
Kredılerı'nden yararlanarak yenı yuvanıza
kavuşun. Satış fiyatının %25'inı peşınat olarak ya-
tırın, ödeyeceğinız taksıtlerin miktarını siz belirleyin.
EMLAK BANKASI
DAHA KARLISI YOK
BİLGİ İÇİN: (212) 276 58 34 - (312) 426 04 06 - (232) 336 07 54