Katalog

31EKİM1993PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kamu çahşanlan, sendikal haklanna destek vermeyen esnaftan alışveriş yapmamayı kararlaştırdı. Meııııu^ eyleıııiıı rotasmı şaşırdı •Ener-Sen Merkez Yönetim Kurulu Üyesi İhsan İçten, sendikal haklann saglanması için 'sessiz eylem' olarak nitelendirdiği değişik bir yönteme başvuracaklanru açıkladı. İçten, 20'ye yakın merrmr sendikasmın ortak bir karar aldığını, bundan böyle sendikal haklanna destek vermeyen esnaftan alışveriş yapmayacağını söyledi. Karann yanndan itibaren uygulanacağını da belirten içten, destek çağnsı afişlerini asmayan ticari araçlara karşı tavır alacaklannı da vurguladı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kamu çalışanlannın, sendikal haklanna destek vermeyen esnaftan alışveriş yapmayacaklan bildirildi. Ener-Şen Merkez Yönetim Kurulu Üyesi thsan İçten. 20ye yakın memur sendıkasının ortak bir kararla yeni bir eylem başlâtacaklanru bildirdi. İçten, bu kampanya çerçevesınde memurlann, yanndan itibaren sendikal haklannı desteklemeyen esnaf ve ticari araçlan "tannnayacaklannı" açıkladı. Hanrladıklan."Bu araç memurlann toplu sözfcşme vesendikahakkını desteklemektedir" ve "Bu işyeri memurlann toplu sözleşme ve sendika hakkını desteklemektedir" afişlerini Türkıye'deki bütün işyerleri ve araçlara dağıtacaklannı bildiren İçten. bu afışleri asmayan işyeri ve araçla memurlann abşveriş yapmaması konusunda ortak karar alındığını söyledi. İçten. başlattıklan kampanyanın sessiz eylem olarak nitelendirilebileceğini, sendikal haklann kazanılması için y apılan çahşmalara, kamuoyunun da desteğini eklemeİc istediklerini söyledi. Sokak eylemlenne yeterli katılımın sağlanaınadığını belirten İçten, "Bu kampanyanın en önemli özelliği, sokak ey lemlerine katılmaktan korkan memurlann da bu sessiz eyleme katılabilecek olmasıdır. Bu şekilde Türkiye'deki bütün memurlar toplu olarak bir eylem gerçekleştirebilecekler. Memurlann toplu sözleşme hakkı, kamuoy unun desteğiyle kazanılacaktır. Ancak dayanışma ile bu hak alınabilir" dıye konuştu. 29 ekimde açılması planlanan otogar bir çok eksiği ve sonınu ile dunıyor. Dernek yetkilileri belediye ve hükümeti ilgjsiz kalmakla suçladılar. (Fotoğraf:HATİCE TUNCER) Yetu otogann açıhşı başka bahara Istanbul Haber Senisi - "Topkapı Çiksi Bitecek". "Kent Gibi Otogar". "Haydi Hay ırlısı, Yeni Otogar 29 Ekim'de Açüacak" başbklanyla gündemimizi altı yıldan bu yana meşgul eden yeni otogann açılışı bir başka bahara kaldı. Alt yapısı ve otogaragıden yollann tamamlanmamasına karşın 84 yazıhane geçen aylar ıçinde açılmıştı. 29 Ekim'de tamammın açılması planlanırken, yine yazıhane açıkşıyla yetinilen yeni otogarda, taraflar bu kez birbirini suçladı. Geçiken açılışla îlgıli bir basın toplantısı düzenleyen Uluslararası Anadolu ve Trakya Otobüscüler Derneği Bâşkanı Mehmet Özcan, dernek olarak yükümlülüklerini yerine getırdiklerinı öne sürdü. Ozcan, yeni otogan limana yanaşmayı bekleyen büyük bırgemiyi benzeterek şunlan söyledi. "Otoganınızın projesine uygun olarak tüm imalatları biririlmiş bir şekilde resmen işletmeye açılmasını engelleyen tek husus. sözleşmeye göre demeğimiz yükümlülüğü dtsında bulunan şehiriçi \e TEM y olu bağlantılarının süresi içinde gerçekleştirilememiş olmasıdır. Büyükşehir belediyesi tarafından yaptırıhnası gereken ve Cev ahir Şirketler Grubu'na ihale edilen şehiriçi bağlantı yollarının bugün ancak yüzde 20'si, kompleksin ortasından geçen Ayvalıdere koUektörünün ise yüzde 70'i bitirUebilmiş durumdadır." Otogann can daman durumundakı 5.5 km'lık TEM yolu bağlanüsınmise ancak yüzde bırlik bölümünün bittiğinı haürlatan UATOD Başkanı Özcan. tüm eksıkliklerin düzenlı ödemeler yapılsa bıle 20 ay gibi bir sürede biteceğini vurguladı. özcan, gecikmenin sorumlulannı göreve davet ederek, şöyle konuştu: "Şimdi huzurlannızda, büyükşehir belediyesi ilgililerinin, sunduğumuz alternatif projeyi bir ay gibi bir süre içinde gerçekleştirebilecekleri şeklindeki beyanlannı teminat kabul ederek, otogarımızı y ılbaşından önce resmen hizmete açmak isti\oruz." Atayurt şirketinin gönderdiği malzeme fıyatlan yüksek bulundu < Türkme:n Ordıısu kazıklanıyor' •Türkmenistan"da şu sırada en iyi gömleğin "taşçatla&a l dolan gecrneyeceğini" savunan ilgili çevreler, 80 dolarhk gömlekler için şöyle konuşuyorlar: Belli ki burada fahiş fıyat üzerinde karşıhkb anlaşma var. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Türkmenistan Ordusu'- nun giydirilmesini üstlenen Türk firmalannın "fahiş fiyat uyguladıklan" öne sürüldü. Türkmenistan hükümetınin aç- üğı ihaleyı kazanan fırmalar- dan "Atayurt" şirketinin, geçen günlerde bu ülkeye gönderdiği malzemeler arasındaki gömlek- lerin 80 dolar (l milyon lira), kravatlann 12 dolar (160 bın li- ra). çoraplann 8 dolar (108 bin lira) değerinde gösterilmesi "tu- haf" karşılandı. Bu durumun, sevkıyatın yapıldığı Esenboğa Gümrüğü'ndeki yetkililerin de dikkatini çektiği bildirildi. Türkmenistan'da şu sırada en iyi gömleğin "taş çadasa 1 dolan geçmeyeceğinr' savunan ilgili çevreler şöyle konuşuyor- lar: "Belli ki burada fahiş fiyat üzerinde karşılıkh anlaşma var. Deyim yerindeyse Türkmenis- tan kazüdanıyor. Bizim firma- mızın, navlun primi, Kununlar Vergisi indirimi gibi teşvikler ne- deniyle endirekt katkıları da ola- bilir. ama belli ki en büyük kân, Türkmenistan'a kabul ettirdiği bu fahiş fıy atlardır. Türkmenistan'da en iyi kaüte- deki gömleği bugün taş çatlasa 1 dolara alabilirsiniz. Bu 80 dolar ne anlama geliyor? Buna yanıt vermek güç. Ancak bu ülkelerde devlet mekanizmasının büyük ölçüde erozyona uğradığı biÜni- yor. Örneğin Kırguistan'ın res- mi altın rezenlerinin yansınuı kayıp olduğu söyleniyor. Ancak bu, o ülkelerin sonınu olmakla birlikte, bir Türk firmasının bu türden bir açıkgözlüğe ortak ol- ması kabul edüir bir davramş değüdir." Turgut Alpagut öldü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Si- yasi tarihi- mizde 22 Şubat ve 21 Mayıs olay- lan olarak bilinen askeri hareketlerin lider kadrosundan emekli Kurmay Albay Turgut Alpagut dün öldü. Cenazesı yann Kocatepe Ca- mii'nde kılınacak öğle nama- zmdan sonra toprağa verilecek olan Alpagut, 1920 yılında İs- tanbul'da doğdu ve 1940 yılın- da Kara Harp Okulu'nu bitirdi. 1957 yıhnda Kara Harp Akade- misi'nden kurmay binbaşı ola- rak mezun oldu, birçok süvari birliğinde, Cumhurbaşkanhğı Muhafız Alayı"nda ve Genel- kurmay Başkanlığfnda görev yapü. Türk siyası tarihınde 22 Şu- bat 1962 ve 21 Mayıs 1963 olay- lan olarak bilinen askeri hare- ketlerin lider kadrosunda Kara Harp Okulu Alay Komutanı olarak yer alan Alpagut, 21 Mayıs 1963 olaylan nedeniyle tutuklandı ve ömür boyu hapse mahkum oldu. Mamak. Konya ve İstanbul Toptaşı cezaevlerin- de 4 yıl 8 ay hapis yattı. Devrin sıyasi iktidannın çıkardığı af kanunu ile 1968 yılında özgür- lügûne kavuştu. Esnafın yürüyüşüne DYP katdmadı. (Fotoğraf: AA) Karabüktii esnaftan özeUeşthmeye tepki KARABÜK (Cumhuriyet) - Karabük esnaf odalannın or- ganize ettiği özelleştirmeyi kı- nayan yürüyüş ve miting büyük başanyla gerçekleşti. lstasyon Meydanı"ndan başlayan yürü- yüş Atatürk Anıü'nda vapılan konuşmalarla olaysız bir şekil- de sona erdi. Karabük'e verilen sözlerin tutulmadığı gerekçe- siyle düzenlenen mitingde ola- ğanüstü güvenlik önlemleri almdı. Esnaf odalan eykmleri- nin süreceğini açıkladılar. Mi- ting boyunca hükümet aleyhine sloganlann atılması dikkati çe- kerken özellikle Karabük DYP İlçe Teşkilatı büyük prolestola- ra maruz kaldı. Karabük Esnaf Kefalet Kooperatif Başkanı Atilla Aygün yaptığı konuşma- da. "Karabüklünün yüzüne ba- kacak halleri kalmadı. Hani il oluyorduk... Karabük halkı ye- rel seçimde DYP'nin boyunun ölçüsünü alacaktır" dedı. Esnaf odalannın düzenlediğı mitmgi DYP Karabük İlçe Teş- kilatı protesto etmiş ve halkı katılmamaya davet etmişti. DYP'nin dışında tüm siyası partiler düzenlenen mitinge ka- tıldılar. Mitingde Özçelik-İş Sendikası'nın özelleştirmeye yönelik konuşmalan büyük al- kış aldı. Karabük esnafı yürü- yüş ve mitıng boyunca kepenk kapatma eylemi yapü. Hürriyet GAZETECJUK VE MATBAAOUK AN0NİM ŞİRKETtNDEN TASARRUF SAHİPl£Rİ İÇİN SİRKÜIER Ortaklığımızın ihraç ettiği 50.000.000.000.-TL nominal değerde 2. Tertip Tahviller 5/11/1993 ile 18/11/1993 tarihleri arasında halka arz yoluyla satışa sunulmaktadır. Tahviller Sermaye Piyasası Kurulı/nca 25/10/1993 tar'ih ve 54/H-3 sayı ile kayda alınmıştır. Ancak kayda alınma, ortaklığımızın ve Tahvıllenn Kurul ve Kamuca teketfülü anlamına gel- mez. TAHVİLLERE İÜŞKİN BİLGİLER: Faiz Oraru : Tahvillerin faız oranı 1. yıl için brüt % 89 olacaktır. İkinci yıl faiz oranı ise değişken oiacak ve tahvillerin 1. yıl kupon ödeme tarihinden bir hafta önce; i- T. Iş Bankası A.Ş., T.C. Ziraat Bankası, Yapı Kredi Bankası, • T. Ticaret Bankası ve Akbank'ın 6 ay vadelı mevduata uyguladıkları en üst kademedeki faiz oranlarının yıllık bileşiklerinin ortalaması ile, bir yıl vadeli mevduata uyguladıkları en üst kademedeki faiz oranlarının ortalamalarının aritmetik ortalaması alınarak 1.1482 katsayısı ile çarpılacaktır ih Hazinenin son altı ay ve 1 yıl vadeli hazine bonosu ihale rakamları a lınacak, altı aylığın yıllık bilesiği ile bir yıl vadelinin yıllık getirisinin aritmetik ortalaması 1.0360 katsayısı ile çarpılacaktır. Yukarıdaki iki yöntemte bulunan oranlardan yuksek olanı tahvilin 2. yıl faiz oranı olarak kesinlestirilecek ve ilan edilecektir. Vadesi :2Yıl Satış Fıyatı : Nominal Deger Kupür Dağılımı KupürDeâerifTL) 5.000.000 10.000.000 50.000.000 Itfa Planı ödeme TarH 18/11/1994 18/11/1995 Toplarr 2000 1000 600 FaizfTÜ 44.500.000.000 (*) ) (*) Nominal Tutarmj 10.000.000.000 10.000.000.000 30.000.000.000 50.000.000.000 AnaparatTU 50.000.000.000 50.000.000.000 * Tahviller değişken faizli olup 2. yıl faiz oranı yukarıdaki Taiz Oranı* bölümünde belirtilen yönteme göre hesaplanacak ve ilan edilecektir. Satısa Aracılık Eden Kurulus: Türkiye İş Bankası A.Ş. Ana para ve Faiz ödemesini Taahhüt Eden: Yoktur. Ortaklığımız ile ilgili ayrıntılı bilgileri içeren izahname 26/10/1993 tarihinde İstanbul Ticaret Siciirne tescil, 1/11/1993 tarih ve 3395 sayılı TTSG'nden ilan edilmiş olup, ayrıca asağıda adresleri belirtilen satış yerterinde ıncelemeye açık tutulmaktadır. SATTŞYERLERİ : Türtdye İş Bankası A^. Menkul Kıymeller Müdürttğû, TOrMye Iş Bs*ası A^. Menkul Kıymefler Ankara Gnç Müduriüğu, Türtdye İş Bankası A.Ş. Menkul KıymeOer Vtrrir Grup MudarUğü ve Türkiye İş Bankası A^.'nin « m şubeteri CUMHUR1YETTEN OKURLARA ÖZGENACAR AhBuAmerikan Gazetecileri... The New York Times gazetesinin Başbakan Tansu Çiller'i kızdıran bir muhabirinden geçen hafta sözetmiş- tim. Bu hafta yine aynı gazetenin bir başka yazarı daha Çiller'i kızdırdı. Wllliam Saphlre, The New York Times'ın ünlü, saygın bir köşe yazarıdır. Yazıları ayrıca, dünyanın çeşitli ülke- lerinde pazarlanır. ABD Dışişleri Bakanlığı'na yakın gö- rüşleri ile tanınır. Amerikan ölçülerine göre dahi tutucu bir kalemi vardır. Milyonlarca hayranı, milyonlarca kızanı vardır. VVilliam Saphire, Çiller'in ABD gezisini, "SatılıkMütte- fik" başlıklı bir yazıda yorumladı. ilk cümledeki, "akıllı, kişilikli ve açıksözlü bir kadın..." övgüsüne karşın yazı oldukça ağır bir dille kaleme alınmıştı. Yazar, Çiller'in "Irakpetrolboru hattına konan ambar- godan dolayı milyarlarca dolar kayba uğrayan Türkiye'- ye bunun bedelinin ödenmesi gerektiği" yolunda bir te- mel istekle Beyaz Saray'a gelmesinin, "Türk halkının gururu ile oynamak" olduğunu one sürdü. Gazetelerimiz VVilliam Saphire'ı topa tuttu. Saphire'in yazdıklarını tartışacak değilım. Yalnız dikkatimi çeken birkaç nokta üzerinde durmak ıstiyorum. Birincisi, Sayın Çiller ve bazı gazeteler; Başbakan'ın ziyareti hakkında Amerikan basınında tek satır yayımla- tamayan Türk diplomatlanna ve lobi şirketlerine ateş püskürmüşlerdi. Oysa Sayın Çiller, aralarında VVilliam Saphire'in de bulunduğu bir grup Amerikalı gazeteci-yazarı VVashing- ton'da Biair House'da akşam yemeğinde ağırlayıp ziya- reti hakkında bilgilendirmemiş mıydi? Şimdi VVilliam Saphire olayında da diplomatların ve lobi şırketlerinın beceriksizlığınden mi söz edeceğiz? Neden VVilliam Saphire, güzel ve akıllı Başbakanımızın yemeğinde bulunduğu halde nankörlük (!) yaptı? ikincisi... Çevresindeki belirli kalemlere telefonlarda söylediği iki cümlenin Türk basınında nasıl büyütüldü- ğünü görme alışkanlığına sahip Çiller, Amerikan bast- nından da aynı davranışı bekleme gibi bir yanlışlığa mı düştü? Üçüncüsü... Çiller, ABD'ye gitmeden önce verdiği de- meclerde petrol boru hattına konan ambargoyu Was- hington'da nasıl deldireceğmı anlatıyordu. Delmekten vazgeçtik, ustelik Çiller'in politikasını birinci ağızdan dinledikten sonra olaya "satılık muttefik"damgasını ko- yan VVilliam Saphire gibi kalemler de çıktı karşımıza... Bu başansızlığın ardındakiler acaba yine Türk diplo- matları mı yoksa beceriksiz lobiciler mi? Böyle bir olay karşısında Amerikan basını sorumlulardan hesap sor- maz mı? Elbette sorar Ama bızde soran olmadı. Şimdi VVilliam Saphire gibi saygın-sağcı bir kalem çıkıp bunun hesabını soruyor. Sorunca da koro halinde Amerikan gazetecisine kızıyoruz. • • • Başkan Bush "Körfez Sa^aş/"nda Beyaz Saray'da gazetecilere, "Şimdi Turgut Özal ile telefonla konuşma- ya gidiyorum " dediğinde bu sözler Amerikan basınında ya satırlar arasında kalır ya da hiç girmez Çünkü Amerikan basını için haber olan; Bush-Özal te-' lefon görüşmesi değil; önemli olan bu görüşmenin içeri- ğinde Körfez Savaşı'na katılan Amerikan askerlerinin yaşamı ile ilgili alınan kararlardır. Bu aşamadaTürk ba- sınında sekizsütun başlığayaözal'ın "Birkoyup20ala- cağız" ya da Bush'un telefon görüşmesine ilişkin bu sözleri çıkar. Bill Clinton'un Çiller ile yaptığı ortak basın toplantısın- da da benzeri bir durum yaşandı. Başkanın Somali ile il- gili söyledikleri, Amerikan TV ekranlarına yansırken Türkiye Başbakanı ekranlarda sadece bir figüran gibi görünüp gazete haberlerine hiç yansımadı bile... Amerikan kitle iletişim araçlan için Somali'de bir Amerikan pilotunun kurtarılması olayı, Türkiye Başba- kanı'nın VVashington'u ziyaretinden daha önemlidir. Pi- lot "Nevvsvvee/c", "Time" gibi dergilere kapak olur, Çil- ler'den tek kelimeyle söz edilmez. Daha önce bir başka olayda. bu ilgısizliğin nedenini sorduğum bir Amerikalı meslektaşım şu yanıtı vermişti: "Seyaz Saray, bir dişçi muayenehanesi gibidir. Her gün bir yığın hasta (yabancı devlet konuğu) Beyaz Sa- ray'a gelir. Kimisinin üst dişi, kimisinin alt dişi ağrımak- tadır. Kimisi apselidir... Çoğunlukla hastalar dişlerine dolgu (yardım) isterler. Hasta hastadır. Önemli olan diş- çidir. Dişçinin kazancıdır. Eğer dişçi aynı anda iki hasta- yı birden teda- viye almışsa (Rabin ve Ara- fat) işte o za- man hastalar da haber olur..." • • • Taşan nehir, doğal yatak- larına cekili- yor. "/. Ansiklopedi Savaşı" ile Türk basınında nehirler taşmış ve or- talığı milyon- ların üzerinde gazete satışları kaplamıştı. 10 gün önce aynı heyecanla "//. AnsiklopediSavaşı"n\ başlatan bazı gazete sahip ve yöneticileri daha şimdi- den düş kırıklığına uğramış görünüyor. Değil milyonların üzerine çıkmak, satışlar tepetaklak oldu. Milliyet, geçen haftaya kıyasla bazı günler 400-420 bin kadar okur yitirdi. Hürriyet'in kaybı 250 bin oldu. Son savaşa katılmayan Sabah ise 100 binlik kayıptan dolayı memnun görünüyor. Hiç olmazsa üzerinde yeni ansiklo- pedi savaşının yükü yok. Bir zaman 1-1.5 milyon satan bu üç gazetenin geçen haftaki satış ortalamaları Milliyet 667 bin, Sabah 661 bin ve Hürriyet 630 bine geriledi. Gazete, 7.000 lira... Sözde "bedava" dağıtılan bu ansiklopedilerin yükünü finanse etmek için bazı gazete- ler en geç yılbaşında fiyatı 10 bin lira yapabilirler. Birinci savaşta böyle olmamış mıydı? Savaşın faturasını okur ödememiş mıydi? Savaşa katılmayan Sabah, "Gün" olayında olduğu gibi belki de bir dampingle rakiplerini vurmaya hazırlanıyor olabilir. 7.000 liralık gazete ayda bir memur için 210 bin lira demekti. Okur, bu kez bu 210 bin ürayı çocuğuna ayak- kabı satın almakta mı kullanacaktı? Ya da beşli paketi Migros'ta 34 bin liraya çıkan jıletten alabilmek için ayda 210 bin lira ayırması mı gerekecekti? Bu durumda me- mur okur, "ya ayakkabı ya jılet ya da gazete" arasında seçim yapmak zorundaydı. Okur seçimini yaph galiba!.. Sağlıklı, mutlu ve başarılı günler dileriz. 18-24 Ocak 23-29 Ekim 1993 1993