29 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ŞAYFâL CUMHURİYET 31 EKİM1993PAZAR 10 PAZAR KONUKLARI Doktorkendidenfinederman butennyor!SUNUŞ: Sağlık hizmet lerindekieksiklik, başta hekimler olmak üzere sağlıkpersonelinin aldığı ücretlerin düşüklüğü, tutulannöbetlerinparalarının ya ödenmemesiya da çok düşük rakamlar olarak ödenmesi, sağlıkpersonelisayısınınyetersizliği yıllardır Türkiye nin kanayan en önemliyaralarından çapında bir dizi eylem düzenledi. biri. Türk Tabipleri Birliğibuyıl, sağlık Sağlık sektörünün sorunları, sağlıkpersonelinin personelinin sorunlarına çözüm getirmek veyine eylemleri konusunda Sağlık Bakanı Rıfat Serdaroğlu sağlıkpersonelinin durumunu iyileştirecek ve İstanbul Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Zeki biryasa çıkarılabilmesiamacıylayurt Karagülle ilekonuştuk. Söyleşi Leyla Tavşanoğlu Konuklar Rıfat Serdaroğlu Sağlık Bakanı Zeki Karagülle istanbul Tabip Odası Başkanı Ka^agüBe: Saygmhğmnz kahnadıekimin topluma ve bireye karp sorumhdukları nelerdir? KARAGÜLLE - Bizimki. üp biliminin oluşturduğu bilgi birikirnini, teknolojiyi ve de- neyimi insan sağhğı için ve toplum yaranna kullanan bir meslek. Sağlıklı olmayı en temel insan haklanndan birisi olarak kabul ettiğimiz için bunu, bütün sosyal devletler vatan- daşlan için temel bir hak olarak kabul ediyorlar ve bunun için de örgün bir hiz- metler bütünlüğû oluşturuyorlar. Buna sağlık hizmetleri örgüüenrnesi diyoruz. Hekim, bu sağlık hizmetleri örgütlenme- si içinde tıp biliminin gereklerini, belki de ekip başı olarak kullanan bir meslek gnı- bunu oluşturuyor. Burada şu vurguyu da yapmakta yarar var Artık çağımızda sağhk hizmetleri bir ekip hizmeti olduğu için bu ekip hizmeti içerisine sağhk çahşanlannı da mutlaka almamız gerekiyor. Tabii ki hekim bura- da merkezi bir rol oynuyor, ama diğer sağhk çahşanlanyla uyumlu bir şekilde ve onlarla birlikte olmadıkça iyi bir sağhk hizmetini yürütmek günümüzde artık mümkün değil. Bu, birinci basa- makta da, temel sağhk hızmetlerinde de. hastane hizmetlerinde de, rehabihtasyon hizmetlerinde de böyle. - Türkiye'de biMğümz bir şey rar. O da sağhk personelinin azhğt. Bu durum sağhk hizmetlerini nasıl etkiüyor? KARAGÜLLE - Sağhk çahşanlan- ndan, başta hemşiresi, hastabakıcısı, tıbbi sekreteri, fızyoterapisti gibi ek hiz- mette yardımcı olan personeli kaştediyo- ruz. Bunlar ülkemizde yetersiz. Özellikle hemşire, sağlık teknisyeni sayısı yetersiz. Dolayısıyla ekip halinde çahşma anla- yışı, ya da gerekliliği yeterh bıçimde yeri- ne getirilemiyor. Ama genellıkle hasta, ya da halk düzeyinde ele aldığımızda, halk doğrudan hekimi karşısında buldu- ğu için herhangi bir sağhk hizmeti aksa- masında birincil düzeyde sorumlu he- kimmiş gibi bir anlayış içine giriyor. Bu, ne yazık ki siyasilerimizde de vardır. San- ki bir yerdeki sağhk hizmetini götürmek için oraya sadece hekim atarsanız her şey bitecekmiş gibi bir anlayış bulunmak- tadır. Örneğin bu, zorunlu hizmete de yansımıştır. Dört duvar yapılrruşur. Adı- na sağhk ocağı denmiştir. Oraya bir he- kim gönderilmiş ve ondan sağhk hizmeti beklenmiştir. Olay tamamen hekimin öz- verisine bırakılmıştır. Hep özveri, hep özveri Ashnda belki biraz hekımlerden yana konuşmak olacak, ama özveri ve in- sancıllık anlamında gerçekten hekimle- rin ayn bir yeri var. Başka mesleklerin de büyûk özveriyle yürütüldüğünü biliyo- ruz, ama hekimlik insanla direkt ilişkili bir meslek olduğu için buradaki özveri doğrudan insan sağhğı ve yaşamına yö- nelik. O yüzden hata, yetersizhk, eksiklik kabul etmeyen bir özveri göstermeniz ge- rekiyor. Biz son yıllarda artan bir şekilde, "Hekimlerin artık bu yönüne hitap edfle- mez hak gefaniştir. Hekimlere o kadar çok yüklenilmiştir ki onların bu insancıUtğı, özveriyle çahsmalan ve idealizmleri bö- vük ötçnde zedelenmiştir. ÖzeiUkle kamu- da çaltşan hekimkrin bu özellikleri zede- fenmiştir," diyoruz. Artık meslektaş- lanmız diyorlar ki: "Yitirecek bir şeyimiz kalmadı. Nitdikli, saygın hekimlik onuru- muzu yitire yitire buranuza kadar geldi." Nitekim eylemlerimizin hekimlerimi- zin hemen hemen yüzde 99'undan kabul ve katıhm görmeleri de bunun bir göster- gesi. Belki de hekim tarihinde ilk kez bu kadar yoğun bir katıhm oluyor. Arük meslek o kadar erozyona uğradı ki bir şe- kilde ayağa kalkrp onu korumamız ve belki de yitirdiklerimizi yeniden kazan- mamız gerekiyor. Son yaşanan eylemle- rin yaygmhğının altında yatan temel ne- denlerden biri bu. - Bir de eleştiriler var. "Bu yapılan ey- kmier tıbbi deontolojiye aykındar. He- Idm-hasta iüşkisi var. Hekimin bir de top- hıma karp olan sorumathığu var. Bu tür bir eykme girmek çehşki yarattntyor muV demyor. 'Eylemlerde önlemimizi aldık' KARAGÜLLE - Hekimlik mesleğinin Hipokrat'tan bu yana birtakım ahlaki değerler bütünlüğû var. Tıbbi deontoloji, ya da tıbbi etik diyoruz. Demin dediğim değerler çerçevesinde bu hekim-hekim ilişkisıru, hekim-hasta Uişkisini düzenle- yen bir değerler bütünü. Bu. üp bilimi ve teknolojisi geliştikçe yeniden oluşan, sor- gulanan. eskiyen, yeni kurallar eklenen bir bilim dah günûmüzde. Gerçekten sağhk alanında grev, ya da iş bırakma ol- gusu bu anlamda tartışılıyor. Ve bu tartı- şmalar henüz sonlanmış değil. Çünkü so- nuçta sız hekim olarak her koşulda sağlık hizmeti sunmak. üretmekle yükümlüsü- nüz. Ama bir gün geliyor, "Hayır ben çalısmayacağım," diyorsunuz. Burada dikkat ederseniz Türk Tabipleri Birliği"- nin, yani bizhn yaptığımız uyan eylemle- rinde bunu kollayıcı, koruyucu birtakım önlemler aldık. Artık meslek o kadar erozyona uğradı ki bir şekilde ayağa kalkıp onu korumamız ve belki de yitirdiklerimizi yeniden kazanmamız gerekiyor. Son yaşanan eylemlerin yaygınlığının altında yatan temel nedenlerden en önemlisi bu. Dedik ki: "öncelikle acil hastalara ge- rekli tıbbi bakım yapılacak. Daha sonra yaşh. çocuk ve hamilelere acil olsun, ya da olmasın gerekli tıbbi bakım sağlana- cak. Bütün kanserli olgulann tedavileri için ne gerekiyorsa sürdürülecek. Servis- te halen yatmakta olan hastalann bütün bakımlan yapılacak. " Burada tamamıy- la übbi kriterler rol oynayacak. Özellikle acil hastalann değerlendirilmesi o servıs- teki, o bölümdekı tıbbi ekibin verdiği ka- rara göre yapılacak. Örneğin siz bir has- taya rino-plasti dediğimiz burun estetik ameliyatı için randevu verdiniz. Bu acil bir olay değil. Ama bu, hastayla olan iliş- kinizi, güveninizi bir şekilde sarsacaksa söz konusu ubbi kurul buna karar verirse o ameliyat da yapılabilir. Ama esas temel aldığımız kriter, aciüyettir. Çünkü bura- da beklemek hastanın yaşamına kadar mal olabilecek birtakım yan sonuçlara yol açacaktır. - Bu tür eylemlerin siyasi katlara ulaşıp KSgetireceği ve ciddi sonuçlar alabikceği- nize inanıyor musunuz? KARAGÜLLE - Bu eylemlerin buraya lamayacak. Uzun vadedeki hedeflerimiz de bunlar. Bize danışılmadan, bizsiz, bi- zim katıhnadığımız mekanizmalar, yön- temler ve süreçlerle sağlık alanında bir iyileştirmenin olamayacağını herkese du- yurmak istıyoruz. Niteükli hekim! - Peki, kağtt üzerinde bulunan yasalar günlûk hayata nasılyanstyacak sizce? Po- liklinik yapan hekim sabahtan akşama kadar 100 hasta bakmaktan kurtuİabik- cek mi? KARAGÜLLE - YıUardır uğ- raştığjmız bir soruna değindiniz. Bundan kurtulmanın yolunun bu tür bir anlayı- ştan geçtiğini düşünüyoruz. Burada şunu söylemek lazım: Öncelik- le bizde bir eksiklik var. Biz hekim olarak ayağa kalkıp. "Ben, nitelikli bekinılik yapmak istiyorum. Ama bu, poliklinikte günde yüz hasta bakmakla mümkün de- ğil," dememiz gerek. ıkincisi... Bize bu kadar hasta başvu- ruyor. Biz onlara bir şekilde sağhk hiz- ğer veriyorsaruz nitelikli hekim yetiştir- meniz lazım. O zaman üp fakülteleri. ba- kanük, tabip örgütleri birlikte oturup, "Biz nasıl hekim yetiştirmek istiyonız," konusunu konuşmamız lazım. Bugün öyle bir noktaya geldik ki, ko- nuştuğumuzda, tartıştığımızda, biraraya geldiğımizde ortak noktalara varabihyo- ruz. Ama bunlann mekanizmalan eksik. Yani biz tarüşıyoruz, ama karan bir baş- kası, DPT. YOK veriyor. Tıp fakülteleri bile veremıyor. Bu hazırlanan paket içinde zorunlu hizmeün kaldınlması da var. - Bir de nöbet tutma olayı var. Hekim hastanede bütün gün çahştıktan sonra bir de gece sabaha kadar nöbet tutuyor. Bu- nun karşıhğında da eline geçen para 125 bin Bra olduğu söyleniyor. Buna kim karar veriyor? Nöbet başına 125 bin lira KARAGÜLLE - Buna da Sağhk ve Maliye Bakanlıklan karar veriyor. Bu, bir yıldır 125 bin lira. Daha önce nöbet başına hekime 16 bin lira ödenirdi. İstan- bul Tabip Odası olarak 1988'de bakanh- ğa dava açük. Nöbetin fazla mesai oldu- ğunu ve ona göre ücreüenmesı gerekti- ğıru bildirdik. Ama ne yazık kı o davayı kaybettik. Yani mahkemeler, hekimlerin fazla çalışüğını kabul eünediler. Biz mü- cadeleye devam etük ve 1992 bütçesine nöbetin aynca ücretlendirilmesini soka- bildik. Daha sonra da bunu başhekimle- re, mutemetlere kabul ettirmeye ça- Sağhk personeli sıkıntı içinde. Doktorumuzu, hemşiremizi mutluetmek zorundayız. Serdaroğlu: Para reçetesiyolda Acil hastalara bakmak zorundayız ^Öncelikle acil hastalara gerekli tıbbi bakım yapılacak. Daha sonra yaşlı, çocuk ve hamilelere acil olsun, ya da olmasın gerekli tıbbi bakım sağlanacak. Bütün kanserli olgulann tedavileri sürdürülecek^ denk gelmesinin nedeni, özelhkle tem- muz ayından bu yana bütün sağlık çah- şanlannın yürüttüğü eylemler sonucun- da Sağlık Bakanhğı'nın artık birtakım iyileştirmeleri yapmayı kabul etmesidir. Ağustostan bu yana. ilkine benim de katıldığım bir dizi görüşme yapıldı. Bu görüşmeler Sağhk Bakanhgı ile Türk Ta- bipleri Birliği arasında oldu. Türk Tabip- leri Birliği hem sağhk hizmetlerinin iyileş- tirihnesi, hem hekimlerin özlük sorun- lannın çözümü, hem de ekonomik du- rumlannın düzelühnesine yönelik bir pa- ket sundu. Bakanhk, şu anda hükümetin günde- mine gelen üç tane taslak hazırîadı. Bizim hazırladığımız geniş öneri pakeü içinde bunlar çok kısıth iyileştirmeler. Ama biz her koşulda hiç olmazsa bir adım olarak o iyileştirmelerin yapıhnasını istiyonız. Şimdi bu taslaklann Bakanlar Kurulu'- ndan geçip Meclis'e verihnesi gerekiyor. Mechs'ten geçtikten sonra da yasa ola- rak bir iyileştirme gündeme gelecek. Biz eylem fetişizmi içinde değiliz. So- mut bir şey bize verilsin. biz bunu elimiz- de tutahm ve "Tamam bir şey ekte ettik," diyelim istiyonız. Bizim açırruzdan bunu elde eünek önemli. Çünkü daha sonraki süreçte sağlık hizmetlerinin örgütlenme- sinden tutun bir dizi sorunda artık he- kimler ve örgütleri, taraf obnanın dışında bunu üreten mekanizmalar içinde olmayı amaçlayacaklar bundan sonra. Yani arük Türk Tabipleri Birliğine rağmen bir sağhk reformu haarlanmayacak. Ya da hekimlere rağmen sağhk idaresi yapı- meti vereceğiz. Ama acaba hastanelerde bu kadar yığıhna neden oluyor? Burada sağhk hizmetlerinin örgütlenmesine gele- ceğiz. Hastane hizmetleri ikinci basamak hizmettir. Güçlü bir birinci basamak hiz- meti örgütlerseniz sağhk sorunlannın yüzde doksanını orada halledersiniz; yüzde 10'u hastanelere gelir. Demek ki olay sağhk örgütlenmesine kadar gidi- yor. O zaman Türkiye'de nasıl bir çağ- daş, ulusal sağhk sistemi kurmamız ge- rektiğini tartışmamız lazım. Katdımcı olmak şart Bu eylemler sorrucunda clde ettiğimiz kazanım daha sonraki mücadelelerimiz- de bize güç verecek. Tabii ki bu kısmi ka- zanrmlan elde etmekle her şey bitmiş ol- mayacaktır. Bu birikimi biz ileriye de taşıyarak bü- tün sağlık sorunlannın çözümünde daha iyi konumlara geleceğiz. Örneğin bir meslektaşım bana sormuşty. "Biz bepta- lep eden durumdayız. Bizim dışunızda bir- takım insanlardan bir şeyler istiyonız." Tabii bu bir aşama. Once isteyeceksi- niz ki versinler. Ama biz arük isteme noktasından olaylann içinde olma nok- tasına gelmek istiyonız. Örneğin hasta- ne, sağhk idaresinde de bu böyle. Hekim- lik eğitimi karar süreçleri içinde biz ol- saydık şu anda yaşanan üp fakültesi enf- lasyonu. hekim enflasyonu, gjzli hekim- lik işsizliği gjbi sorunlar yaşanmayacaktı. Ama bizim dışımızda birtakım insanlar karar veriyorlar. Siz halkın sağlığına de- lışmakla uğraştık. Bırdönem İstanbul'da önce tıp fakülteleri. devlet hastaneleri di- rendi. Çalışmalanmız sonucunda 1993 bütçesine "fakûlteier de" ibareyle girdi. Işte ondan sonra üp fakülteleri nöbet üc- reti ödemeye başladılar. Bunda da gün sınırlaması var. Sekiz güne kadar olan nöbetler ücreüendirili- yor, daha fazlasına para verilmiyor. - Bir doktor ayda kaç nöbet tutar? KAR\GÜLLE - Kliniğine göre deği- şir. Çocuk kliniğjnde bu, 10-12'yeçıkabi- liyor. Cerrahi khniklerde 8'i aşıyor. Seki- zın üzerine çıkınca hekim bütçeye getiri- len maddeyle izin kullanabihyor. Fakat bu da genellikle fıilen işlemiyor. Biz şim- di. bütün binmlerde çahşan arkadaşlar- dan kullanmadıklan bütün nöbet izinle- rini saptamalannı istiyonız. Dava aça- cak ve onlann ücretini talep edeceğiz. Ülkemizde ve Batı ülkelerinde sağhk hizmetkrine gayri safi müh' hasıladan ayrılan pay ne kadar? KARAGÜLLE - ABD'de yüzde 12.8. Dünyada bu kadar pay ayıran başka ülke yok. Bizimki yüzde 1.5. ABD'yi, yüzde 11 'le İsveç izhyor. Ama sağhk gös- tergelerinde İsveç ABD'yi geçmiş. Sağlık göstergelerinde, ilk on sıralamasında ABD alt sıralarda. Bu da özelleştirmeden kaynaklanıyor. İsveç'te sağhk hizmetleri yüzde 98 kamu sektöründe. Bir tsveçli doktor özel çahşmayı bilmiyor. Sağhk hizmetleri özelleştiımeyi kaldırmıyor.. Çünkü pahalı bir hizmet haline geliyor. ABD'de kişi başına düşen sağhk harca- ması 2.700 dolar, bizde 50 dolar. ağhk personeli çeşith' sorunlan nedeniyle bir süredir arahkh eylemler yapıyor. Sağbk hiz- metlerinde sorunlar öteden be- ri yaşanıyor. Böyksine yerk- şik duruma gekn sorunlar sizce nasıl çözükbiar? SERDAROĞLU- Sağlık hizmeti, özelhğj olan bir hizmettir. Öncelikle bir ekip hizmetidir. Bu ekibin içinde hekim, hemşire, ebe, şağhk memuru, destek per- soneli vardır. İyi bir hizmet için de bu eki- bin her elemanı vazgeçilmez kişidir. Sağlık hizmeti aynca teknolojiyledes- teklenmesi gereken bir hizmettir. Ülke koşullanna uygun teknolojinin yani sıra hızla gelişen übbi teknolojinin olanak- lanndan da yararlandınhnası gereken bir hizmettir. Üçüncü olarak da sağhk hizmeti, hiz- metin verildiği sırur açısından da özelhği olan bir hizmettir. Çünkü bireyler ya sağhklannı korumak, ya da en zayıf an- lannda. yani hastalandıklannda bu hiz- meti almak için başvururlar. Bu dunım- da sağhk planlamacılan, yöneticîleri ve bu hizmeti verenler çok karmaşık ve önemh bir sorunla karşı karşıya kahrlar. -Ama sorunu en ağır yaşayan herhalde sağhk personeli... SERDAROĞLU- Hizmeti veren sağhk per- soneli bireyle doğrudan karşılaşüğından bu soru- nu daha ağır yaşar. Bu nedenlerle de daha iyi sağhk hizmeti sunabil- mek için iyi bir altyapıya sahip olmak gerekir. Bu altyapı, iyi bir bina, uy- gun çağdaş teknoloji ve personeli yeterli bir sağhk ekibidir. -Bir de sağhk personehnin özlük haklan sorunu var... SERDAROĞLU- Evet. Bütün bun- lann yamnda özlük haklannda da gerile- me söz konusu olduğunda sağhk perso- nelinin bazı sıkınülar yaşadığı bilinen bir gerçektir. Bugün. sayısal olarak bazı branşlar dışında hekim sıkınüsı olma- makla birlikte ekibin diğer üyelerinin eksikliği söz konusudur. Örneğin tüm gayretlere rağmen ülkemizde hemşire sayısı, bazı özel meslek gruplan (fızyote- rapist gibi) sayısı çok yetersızdir. Kaynak yetersizliği nedeniyle teçhizat yaünmı da istenilen düzeyde değildir. Ancak, bu sorunlar son yıllarda dürüstçe gündeme geürilmiş ve çözüm yollan aranmaya başlanmışür. Öraeğin genel bütçede sağhğa aynlan pay geçen yıl daha önceki yıllara oranla artmışür. 1994 yıh bütçesinde sağhğa aynlan pay yüzde 5.1 olarak belirlenmiştir. Aynca fon gehrlerinden de bölgelerarası eşitsiz- likler göz önüne ahnarak özeUikle teçhi- zat yaünmı planlanmışür. Sağlıkta reform Sağhk bütçesinin kaçta kaçuu personel ücretlerine yapılan ödemeler ohışturuyor? SERDAROĞLU- Sağhğa aynlan büt- çenin yüzde 70 ve hatta yüzde 80'ini sağhk personeli ücretlerinin oluşturması, bu payın iyi bir üp ortamı için yeterh ola- mayacağı biçiminde düşünülebilir. Hü- kümetimiz bu konuda duyarhdır ve sağhğı bir öncelik ohrak görüp çahşma- lanm sürdürmektedir. Bu sorunlar yumağını daha radikal bir yaklaşımla sağlıkta reform yaparak çözebihriz. Bil- diğiniz gibi bu amaçla bakanlığımızda bir çahşma yürütülmektedir Bu çahşma içinde yönetici kapasitelerini gehştirmek. sağhk kurumlannın daha özerk, daha kendini yönetebilen birimler haline gel- meleri gıbı İMİeştirmeler söz konusudur. - Sağhk bütçesinin kaçta kaçuupersonel ücretkrine yapılan ödemeler ohışturuyor? sizh'ği, yardıma personeh'n azhğından, eksikhğinden yakuuyorlar. Bu alanlarda- ki sorunlar nasıl çözükbiHr? SERDAROĞLU- Sağhk ekibinın tam olmaması durumunda hizmeün iyi ola- mayacağıru daha önce belirtmişüm. Di- ğer personelin eksikliği durumunda heki- min tek başına başanh bir hizmet vere- meyeceği görüşüne kaühyorum. Ancak ülkemizde beş yıhk kalkınma planlan- nda hep dile getirilmiş, ama uygulamaya konuhnamış konulardan birisi de budur. Hekim, sağhk hizmetini tek başına ve- ren personel gibi algılanmış ve özellikle ebe, hemşire yetiştirümesi konusu gayet ağır yürümüştür. Son yıllarda diğer sağhk personeli konusunda birartma söz konusudur. Önemli olan, nılelığı düşür- meden sayıyı artürabilmektir. Bu yönde çalışmalanmız vardır. saygıyla karşıhyoruz. Sağhk - personehnin gecikmiş alacaklannı vereceğiz. Hemşire eğitimi Örneğin, liseye temellen- dirihniş, hemşire eğiümi veren kurumlan geliştirme çalışmalanmız bulunmak- tadır. Bılındiğı gibi insan gücü planlaması. uzun va- deh ve sonucu en az 6-7 yılda alınan bir planlama türüdür. Bu nedenle olum- lu adımlar atmakla birlikte sonucu almakta hep birhk- te daha sabırh olmamız ve bu dönemde yanhş adım atmamız gerekir. - Sigorta hastanekrinde çahşan hekim- lerin ehne enfazla 7-9 nülyon lira geçtiği, kendikrine gece nöbetkri başına da 125 bin lira ödendiği behrtih'yor. Sizce böyksi- ne özverih' bir çahşma karşıhğında ödenen bu ücretler yeterh' mi? Bakanbğın ücret poh'tikası nasıl obnah? SERDAROĞLU- Elbette yeterli değil. Baştan beri sağlık personelinin özverih' çahşmalanyla yürüyen bir sistemden sö- zettik. Ancak bu özveri, özlük haklanyla paralel değilse mutsuz bir personelle karşılaşmak kaçınılmazdır. Bakanlığımı- zda dört aydan bu yana konunun diğer taraflan, örneğin Türk Tabipleri BirliğT- nin de kaührruyla çalışmalar yürütühnüş ve özlük haklanyla ilgili konulann pek çoğunda mutabakata vanbruşur. Sıkıtıntılar bitecek Bakanlığımız sadece doktorlann değil, tüm sağhk personehnin çahşma koşul- lannı ve özlük haklannı iyileştirici çah- şmalanna, bu eylemler dolayısıyla değil, personelimizin sıkınülannı gjdermek için bundan sonra da devam edecektir. -Bu eykmde iki taraf var. Biri sağhk personeli, diğeri de hastalar. Sağhk perso- nehnin görevi hastalara bakmak. Onlan bu eykmi yapma durumunagetirerek aym zamanda bir ikilem yaşatmak sizce nasıl değerkndirikbiur? SERDAROĞLU- Şunu söylemek isü- yorum: Biz bu çahşmalanmıza eylemler- den çok önce başladık. Onlann yaşadık- lan sıkınüyı da biliyoruz. Bu sıkınüyı gi- dermeye yönehk çalışmalanmız sürerken başvurduklan demokratik hak arayı- şlannı da saygıyla karşıhyoruz. Biz, sağlık personeÜnin gecikmiş hakkını tes- lim edeceğiz. Reçete yolda.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle