09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 OCAK1993 PAZARTESİ HABERLER SHCden •ANKARA (ANKA)- SHP'de Şanhurfa ve Adana il örgûtlerinden genel merkez yönetimi tarafından görevden almntalanndan sonra artan MYK'ya yönelik "keyfi hareketetme" suçlamalan, parü genel sekreteri Cevdet Selvi tarafından reddedildi. Selvi, sosyal demokrat kesimde olağanüstü bir dönem yaşandığını belirtti. I983'ten iübaren şekillenen 12 Eylül rejimi karşıü sosyal demokrat harekeün uzun mücadelelerden sonra SHP'nin kitle partisi halinde ortaya çıkmasyla sonuçlandığını ifadeeden Selvi, "Bu sûre içinde HEP, CHPoluşumu yaşandı. Elbette SHP de başından beri temsil ettiği kesimi koruyacakür. Görevden almalar olağanüstü dönem içindirveistisnadır" dedi. 93'ünilkfaili meçhulleri • HaberMerkezi- Batman'da 1993'ün ilk faili meçhul cinayeti öncekı gece işlendi. Böylece Batman'da işlenen faili meçhul cinayetlerin sayisı 135'e yükseldi. Neişyaptığıhenüz belirlenemeyen Yusuf Gül(35), Pazaryeri semtindeki eski hayvan pazannda saat 21.00 sıralannda ölü bulundu. Gül'ün boğaa kesilerek öldürüldüğü belirlendi. Mardin'in Nusaybin ilçesindeAbdullah Kardeş, kimliği belirlenemeyen kışılerce açılan ateş sonucu öldürüldü. Saldmda Kardeş'in yanında bulunan oğluÖmer da ağır yaralandi. 'Rüşvet değil tazminaf • ANKARA (UBA)- Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin, Avrupa Konseyi ınsan Haklan Konscyi'ne başvuralan haklı görülenlere davalannı geri almalan için 150'şeri milyon lira teklif edilmesinin yanlış aksettirildiğini kaydederek. "Beni arayan dergi nuıljabırine de söyledirn. 'Her ştfyden'Kabenm var' dedim. Bakın mesela Kutlu-Sargın 500'er milyon Hra istemişîer, bizimkiler de her bir davacı için 150 milyon lira lazminat vermeyi kabul etmişler. Buherülkede işleyen düzenli bir sistemdir, adı da rüşvet değil tazminatlır ve böyle bir kural vardıro komisyonun işlevleri arasmda" dedi. 'Devletten rüşvet' başlıklı habere çok şaşırdığıru ifade eden Çetin, şöyledevam etti: "Komisyon taraflara dıyorki, aranızda anlaşır mısınız? Bu gayet açık ve kuraia dayalı bir uygulamadır. Ben böyle bir çarpıtma karşısında olsa olsa şapkaçıkannm." Bağ-Kup'luya kapanan bastane•GİRESL N (Cumhuriyet)- Giresun Devlet Hastanesi'nin kapısı Bağ-Kur'luya kapandı. Hastane, Bağ-Kur sigortalısına verdiği ücretsiz hizmeti, 1 milyar671 milyon lira olan alacağını tahsıl edemediği için kaldırdı. Giresun Devlet Hastanesi Başhekimi Op.Dr.Erdoğan Memişoğlu,31.12.1992 tarihine kadar borcunu ödemeyen Bağ-Kur sigortalılanna 1 Ocak 1993'ten geçerli olmak üzere fatura ve makbuz karşılığından kendilerinden peşin tahsite yapılarak muayene ve tedavilerinin yapılabileceğini bildirir bir genelge yayınladı. İnönö'nün tatili bitti 30 yıl sonra açıklanan İngiliz belgelerinde, Sovyetler'in Türkiye'ye 'Menderes'i idam edin' diye baskı yapüğı öne sürüldü Ingiliz belgelerinde Menderes LONDRA (AA)- Sovyetler Birlığinin, 27 Mayıs 1960 ihti- lali ardından yargılanan dcvrin Başbakanı Adnan Menderes ve diğer hükümet üyelerinin idam edilmeleri için Türkiyc'yc bü- yük baskı yaptığı ortaya çıktı. Ingiltere'nin Ankara'daki Bü- yükelçiliği diplomaılannın, 22 Şubat 1962 yılındaki başansız darbe girişiminden sonra cme'k- liye sevkedilen Kara Harp Okulu Komutanı Albay Talat Aydemir ve arkadaşlannın. bir ikinci askeri darbe yapacağını aylar önceden büyük birdoğru- lukla tahmin cttiklcri anlaşıldı. 30 yıllık yayın yasağının kalkmasıyla kamuoyuna açık- lanan İngiliz Devlet Arşivlcri'- ndeki gizli belgelcrc görc, Sov- yetlerin Türkiye'ye baskı yaptı- ğını, 1962 yılının Mart ayında Sclim Sarper'in görcvindcn isti- fa etmesinden sonra Başbakan • ANKARA (AA)- Yılbaşı tatilini Bolu-Abant'ta geçiren SHP Genel Başkanı, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü, dün Ankara'ya döndü. İnönü, tatil süresinde eşi Sevinç İnönü ve Turizm Bakaru Abdülkatir Ateş ile birlikte Abant Gölü çevresinde yürüyüşyapü. İnönü, yürüyüşleri sırasında vatandaşlarla sohbetetti, onlann sorunlannı dirüedi ve hatıra fotoğraflan çektirdi. Devlet Bakanlan Ekrem Ceyhun ve Mehmet Kahraman, İçişleri Bakanı İsmet Sezgin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Moğultay, Milli EĞitim Bakanı Köksal . Toptan veTanm ve Köyişleri Bakanı Necmettin Cevheri de yılbaşı taüllerini Abant'ta geçirdiîer. • İngiliz devlet arşivindeki gizli belgeler, 30 yıllık yayın yasağının kalkmasıyla açıklandı. Gizli belgelerde, I960ihtalinin ardından Sovyetlerin ABD'nin aksi- ne, Menderes ve hükûmet üyelerinin idam edilmeleri konusunda Türkiye'ye baskı yaptığı yer alıyor. Belgelerde aynca, Talat Aydemir'in darbe teşebbü- süride bulunacağı ve CHP'nin parçalanacağı da belirtiliyor. İsmet İnönü'nün Dışişleri Ba- kanlığfna atadığı Türkiyc'nin Londra'dakı Büyükclçisi Fcri- dun Ccmal Erkin. vedaamacıy- la ziyarcl ettiği dönemin İngil- lcrc Başbakanı Harold Mac- millan'a söyicdi. Başbakan Harold Macmil- lan'ın Büyükclçi Erkın'i kabul etmesinden iki gün öncc İngiliz Dışişleri Bakanlığı'nın Başba- kan Macmillan'a göndcrdiği ve Türkiyc'dcki iç polilikayla ilgili durumu özetlcycn bir bilgi no- tunda, Feridun Cemal Erkin'in seçkin bir mcslck hayalına sa- hip olduğuna dikkat çckilerek, şugörüşlereycraldı: "'Bay Erkin'in Dışişleri Ba- kanı olarak atandığı Ankara'- da rcsmen açıklanmadı. Ayn- ca. Bay Selim Sarper'in görc- vindcn nedcn islifa ctliği dc bilinmiyor. Ancak, Bay Sar- per'in. Albay Talat Aydemir'in 22 Şubal'taki başansız darbe girişimi sırasında hükümctc verdiği deslcğinin "ılık' olarak niıelendirilmesinden dolayı ısti- fa ettiği düşünülebilir." Erkin'in açıklaması Başbakan Harold Macmil- lan'la Büyükclçi Feridun Cc- mal Erkin arasında 22 Mart 1962 larihindc gerçckleşcn gö- rüşmcde Başbakanın özcl sck- relcri Philipf Dc Zulucia'nın tutluğu zabıflara görc, Erkin. Başbakan Macmillan'a Tür- kiye'deki iç politika ile bilgi vcr- diklcn-sonra 27 Mayıs 1960 ihtılaliylc birlikte lutuklanan Başbakan Adnan Menderes hükümcli üyelerinin Yassıada'- daki yargılanmalan sırasında Sovyetler Birliği'nin, ABD'nin aksinc, Menderes hükümeti üyelerinin idam edilmeleri le- hindc Türkiyc'yc büyük baskı yaptığmı söyicdi. İngiltcrc Dışişleri Bakanlığı'- nın 1962 yılında Türkiye'dcki TSİPkongresisaygıduruşuileaçıldı(Fotoğraf: FARUK ALTINTAŞ) Kongrede Genel Başkanlığa Turgüt Koçak getirildi TSIP, devam kararı aldıANKARA (Cumhuriyet Büroşu) -Türki- ye Sosyalisl İşçi Partisi'nin (TSİP) 3. Ola- ğan Genel Kurulu'nda, parlinin dcvamına karar vcrilcrck Gcncl başkanlığa Turgut Koçak seçildi. Kongrede TSİP'in eski Ge- nel Başkan Ahmet Kaçmaz ve 11 GYK üyesinin parüdcn ihraçcdilmcsi islcndi. Bu önergc. oybirliğiylc gcri çckildi. 14 yıl ara- dan sonra yapılan kongrcnin 12 Eylül ta- sarruflanna karşı vurulan bir "şamar" olduğu bclirtildi. TSÎP Kongresi, 14 yıl aradan sonra, dün yapıldı. Oybirliğiyle partinin devamma ka- rar vcrilcn kongrcyc. partinin eski yönctici- lcrindcn 10 GYK üyesi kalılmadı. 83 dclc- geden 47'sinin bulunduğu kongrede. TSİP "Politbüro" üyesi olan eski yöneticilcr, "hcsap sorulmasından korkmakla" suç- landı. TSİP GYK üyclcrindcn Ahmet Kaçmaz, Yalçın Yusufoğlu, Bülcnt Tuna. Çağdaş Anadol, H.Hüscyin Ccbi, Tcklaş Aağaoğlu, Yaşar Gökoğlu, M. Ali Tan, Mclih Sanoğlu, Ahmet Mclck. Eıhem Kü- pcr ve Kaam Ycşilyurt'un. "TSİP'lc ilgisi kalmamak. sosyalisl ahlak kurallanndan ddün vermek. parti disiplinine uymayan davranışlarda bulunmak vc TSİP'c ihancl ctmck" gerekçcleriyle, parlidcn ihraç cdıl- melcri istcmiylc bir önergc vcrildi. Kongrc Divan Başkanı Hasan Şahin. ile delcgclcr Ccngiz Kaplan ve Ali Demir tarafından vc- rilcn önergc. bazı delcgclcr larafindan '"an- lamsız" bulundu. Gcncl Başkan adayı Turgut Koçak. parlidcn ihraç istcmini an- lamlı bulmadığını ifadccdcrek. "Adıgcçcn arkadaşlar. zaicn kcndilcrini mahkum ctti- lcr. Duygusallığı bırakalım. Önergc gcn çckilsin" dedi. Yapılan oylama ü/crinc, öncrgc gcri çckildi. Kongrcyc İşçi Pariısı Gcncl Sckrclcrı Hasîin Yalçın, TÖB-DFR eski Başkanı Gültckin Ga/ioğlu da kalıldı. Kongrede daha sonra yapılan scçımlcr- dc TİSP Gcncl Başkanlığına Turgut Ko- çak seçildi. 46 dclcgenin oybirliği>lc yapı- lan scçimlcrin sonucunda Hasan Şahin Gcncl Sckıcrcr oldu. Gcncl Yönciim Ku- rulu da Ali Öncr. Nuri Gcçgili, Scmilı Öncr. Yusuf Gündoğdu. Mcmduh Can- bay, Musa Şüngü. Hüsnü Akkuş, Rama- zan Aydın. İsa Mcntcş vc Ali Dcmir'dcn oluştu. siyasi gelişmelerc ilişkin gizli bclgelcrinin cn şaşırtıcı yanı, dönemin Başbakjnı İsmcl İnö- nü hükümetindeki bakanlar, ordudaki üst rütbcli subaylar, Cumhuriyet Halk Partisi'ndc başlayan bölünmclcr ve İnönü'yc karşı cephe alanlarla ilgili tcşhis vc dcğcrlcndirTnclc- rin, İnönü yaşasa bile parti li- dcrlığindcn u/akiaşııniacağı vc CHP'nin dc günün bırindc la- mamcn çözülcccği lahmininin son derecc isabclli vc doğru ol- masıydı. 30 yılhk gizlılik yasağının kalkmasıyla kamuoyunun in- cclemesine açılan İngiliz Dışiş- leri Bakanlığı bclgclcrindcn bin 17 Ekim 1962 tarihini taşıyor. Ankara'daki İngiltcrc Büyükcl- çisi Sir Bcrnard Burrosvs. Dışiş- lcri Bakanlığı Güncy Avrupa Daircsi Başkanı Kcnnclh D. Jamicson'a gönderdiği bir yazı- da. Türk Silahlı Kuvvcllcri'- ndcn farklı nitcliklcrc sahip üç ayn grubun çok yakın bir gclc- cekte yeni bir darbe girişiminde bulunacağını belirtti. İngiliz Elçisi Sir Bernard. Türkiyc'dc ihıilal yapabilccek askeri unsurlan gizli yazısında şöylcsıraladı: "1- Genclkurmay Başkanı'- nın liderliğinde üç Kuvvcl Komulanı'nın vcrcccği lalimal- lar çcrçevesinde mevcut siyasi partilcrin ctkinlikleri askıya alı- nacak. Bir çcşit askeri konscy nitcliğindc bir kabinc kurula- cak. Orgencral Ccmal Gürsc! muhtemclen Cumhurbaşkanı olarak görcvindc kalacak. Bu scnaryoya ilişkin halen bir plan olduğu biliniyor. 2- Mevcut Kuvvcl Komu- tanları ya da üsl rütbcli Gcnc- rallcrin cmri altında girmcye- cck albaylar ve bazı gcnç subay- ların yapacağı darbe. Bu darbcnin siyasal sonuçlan da yukarıdaki (1) gibi olacaktır. Ancak Org. Cemal Gürsel'i Cumhurbaşkanı olarak tulma- lan bcklenmiyor. 3- 'Gcnç Subaylardan' olu- şan bir dcvrimci grubun isyanı. Bu genç subaylarda ıç polilika- da yukandakı gıbi (I) aynı yolu izleyccckJcr. Cumhurbaşkanı Ccmal Gürsel'i bu gcnç ihıilal- cilcr görevden alacaklar. Bu grup üycsı gcnç subaylann iç polilikada (1) gruba gircn su- baylardan daha fazla hatta (2) gruplakilerden dc daha radikal bir tutum ı/lemelcri muhic- mcl." Büyükclçi Sir Bcrnard, gön- derdiği yazıda, 1961 yılının Ekim dyında Prof. Ali Fuat Başgil'in Cumhurbaşkanı ol- masını destekleyen Adalet Par- tisi'nin bu lutumuna karşı çı- kan subayların. Türkiyc'dc muhtemel bir ikinci darbe giri- şimınin nc lip subaylarca yapı- lacağı hususunda kcndilcrine biripucu vcrdiğini bclirtti. BIZBIZE Ziraatçiler hükümetin tanm politikasını değerlendirdi: Hastalıktedavieditmedi sadesancılar lıafîfletilcli MEHMETYAPia ADANA - Tanm sektörünün 983-1991 döneminde uygula- nan politikalara bağlı olarak girdiği ekonomik darbogazın sıkınülannı koalisyon hüküme- tinin de aşamadığı bildirildi. DYP-SHPiktidannm tanm ke- simin sorunlanna köklü çö- zümler getirmediği, seklörün yaşadığı sancılan sadece hafıf- letici adımlar aüldığı kaydedil- di. Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Mahir Gürbüz ile Türkiye Ziraatçiler Derneği Başkanı Ibrahim Yetkin hükü- metin bir yıllık tanm politikası- nı Cumhuriyet'e değerlendirdi- ler. Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Mahir Gürbüz, 9 yıl gibi uzun bir dönemde üst üste binen sorunlann bir yıl içersinde tümden çözümlenme- sinin mümkün olamıyacağını vurgulayarak hükümetin, programı ve uygulamalanyla tanmda olumlu sayılabilecek bir politikası bulunduğunu be- lirtti. Türkiye Ziraatçiler Der- neği Genel Başkanı İbrahim Yetkin ise hükümetin bekle- nenleri yapmadığını. ilk yılında tanm sektöründeki hastalığı teşhis ve tedavi edeceği yerde salt sancılan hafifletecek bazı adımlar attığını ilcri sürdü. Türkiye Ziraatçiler Derneği Genel Başkanı İbrahim Yetkin, 12 Eylül ve ardından gelen ANAP hükümetleri dönemin- de tanm kesiminin içine girdiği bunalımın bilindiğini, bu buna- lımı ortadan kaldıracağmı vaad eden DYP-SHP koalisyon hü- kümetinin ilk yılda bu alanda bekleneni gercekleşliremedeği- ni söyledi. DYP-SHP koalisyonunun mevcut siyasi tablo içersinde ta- nm kesimi açısından tercih edi- lebilecek tek alternatif olduğu- nu vurgulayan Yetkin, "Bu nedenle tanm kesiminin bu hü- kümetten beklenüleri de fazlay- dı. Hükümetin bir yıllık faaliye- ti konusunda bugün için şunu söyleyebiliriz: Bu dönem içinde sancılan hafiflecek bazı adım- lar aüldı, ancak esas hastalığın teşhisi ve ledavisi konsunda he- nüz bir şcy yapılmadı." dedi. Yetkin tanmdaki darboga- zın yeniden bir yapılanma ile aşılacağını vurguladı Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Mahir Gürbüz de hükümetin tanma yönelik önemli ve doğru amaçlan oldu- ğunu belirterek "Ancak bu ön- gürülerin tümünün bir yıl içer- sinde yerine getirilmesini bekle- mek doğru değildir ve hiç bir hükümet açısından mümkün değildir" dedi. Gürbüz, geçen sezon gübre fiyatlanna eskiden olduğu gibi yüksek zamlar ya- pılmadığını, ürünlere toptan eşya fıyat endeksini aşan taban fiyatlar uygulandığını belirte- rek "Özetle söylemek gerekirse üretici enflasyona ezdirilme- miştir tanımlamasını yapmak abartılı sayılmamahdır" diye konuştu. Geçen yıl TMO'nun hubu- bat bedelini peşin ödcmesini geleneksel uygulamayı aşan çok ciddi bir lavır değişikliği olarak yorumlayan Gürbüz, ancak Tanm Satış Kooperatif- leri Birlikleri'nin ürün bedelleri- ni zamanında ödeyememeleri- nin üreticiyi sıkınüya soktuğu- nu anlattı. İ İ İGENÇ GİRİŞİMCİLERE İŞ KURMA HRSATI TEKNOLOJİ GELİŞTİRME MERKEZİNDEN AÇIK DAVET... / KİRA ÖDEMEDEN İŞYERİ SAHİBİ OLUN / BÜRO D0NANIMINI ÜCRETSİZ KULLANIN / ELEKTRİĞE PARA ÖDEMEYİN, BEDAVA DANIŞMANLIKTAN YARARLANIN / PROJELERİNİZE NASIL DESTEK SAĞLAYABİLİRSİNİZ? / BAŞVURACAĞINIZ ADRES VE TELEFONLAR PANORAMA İSHAK ALATON'DAN BORÇ BATAĞINDAKİ ŞİRKETLERE TAVSİYELEF TÜRK SERMAYESİNİN YURTDIŞINA ÇIKIŞIHIZLANDI • HALKTAN EĞİTİME 4 TRİLYONLUK KATKI • MUCİT COŞKUN'UNI "SÖPER" PROJELERİ • SEYYAR TEZGAHLARDA YILDA 85 TRİLYON DÖNÜYOR. HEM DE VERGİSİZ... • EMEKLİ SANDIĞI ÛTELLERİNİN TALİPLERİ ARTIYOR • NEDİM SABAN, MACİDE TANIR'I YILLAR SONRA TİYATROSEVERLERLE BULUŞTURUYOR • SIRBİSTAN'A MÜDAHALE HALİNDE BATILIASKERLER AÇIK HEDEF B O R S A : 1 9 9 3 ÖZELLEŞTİRME HEDEFİ 15 TRİLYON. EKONOMININ NABZIPANORAMADA ATIYOK I I ERDAL ATABEK Toplumun Röntgenim Çekmek.» Şu radyasyon olayı sanki bugünlerde olmuş gibi top- lumda yeniden güncelleşti ya, düşünmemiz gereken pek çok konuyu da önümüze getirdi. Olayı hep birlikte yeniden öğrendik. Şimdi düşünmemiz gerekmiyor mu? Neydi olayı yeniden toplumun gündemine getiren olgu- lar?Zamanın Bakanı CahitAral, "Millettenözürdilerim" demişti. O zaman gerçeği biidikleri halde söylemedikle- rini açıklamıştı. Olayı öğrendiğimiz zaman çok geçti ve yapacak bir şey kalmamıştı" demişti. En yoğun radyas- yon alan bölge olan Karadeniz Bölgesi'nde kanser olay- ları artmıştı, lösemili çocuklar ortaya çıkmıştı. Şimdi kıyamet kopuyor. Peki bu gerçek daha önce bilinmiyor muydu? Olup bi- tenin gözlerden saklanamaz niteliği -ben de dahil- pek çok bilim insanı, yazar tarafından açıklanmamış mıydı? Açıklanmıştı. Ama toplumda hiçbir tepki yaratmamıştı. Şimdi eski bir bakanınsözleri neden bu etkiyi yapıyordu. Çünkü toplumumuz, ancak bir devlet görevlisinin ağzın- dan çıktıgı zaman söylenenlere inanma gelenegini sür- dürüyor da ondan. Hem de aynı gelenekte görevde bulundukları zaman bakanlann söylediklerine inanma- ma eğilimi olduğu halde. Demek ki: 1. gerçek - Bu toplumda bir konudaki gerçek kimler ta- rafından açıklanırsa açıklansın eski bir devlet görevlisi açıklamadıkça etkili bir tepki oluşturmaz. 1986 yılında Cernobil olayı öğrenildikten sonra insan- lar kendi kararlarıyla çay içmeyi bıraktılar. Radyasyon korkusu yüzünden pek çok insan o dönemde çay içmedi, ama dönemin Başbakanı Turgut özal, zamanın Bakanı Cahit Aral, Cumhurbaşkanı Kenan Evren aynı masada oturup bardak bardak çayı -araya şakalar da katarak- iç- tiler, böylece çayda bir tehlike olmadığını gösterdiler (Kenan Evren ıhlamur içiyordu, soranlara da Ben ıhla- murseverim1 diyordu). Radyasyonlu olduğu bilinençay- larla fındıklar da dışarıya satıldı. Bu davranışın gerekçe- si, "ihracatın zarar görmemesi" idi. Demek ki: 2. gerçek - Bizim devletimiz için ihracat gelirleri insan sağlığından daha önemlidir. Para insandan üstündür ve para kazanmak için insan hayatı rahatça tehlikeye atıla- bilir. Bunu sağlamak için -devlet adına- yalan söylenebi- lir, toplum aldatılabilir. Şimdi de işkence konusunda, kontrgerilla konusunda -devlet adına- yapılan açıklamaları dinliyoruz da aklı- mızda bulunsun diyoruz. Bu ülkede Atom Enerjisi Kurumu diye bir kurum var. Işte bu kurumun o zamanki Başkanı Prof. Ahmet Yüksel Ozemre, üzerine basa basa "tehlikeli birdurum olmadı- ğını" söylüyordu ya meğer ne çileler çekmiş. Şimdi bir kitap hazırlıyormuş, adını da "radyasyon çilesi" koya- cakmtş. Doğruyu söylememek için çok çileler çektiğini tahmin edebiliriz, ama asıl çileyi bu toplumun çektiğini bilmem söyleyecek rni? O dönemde gerçeği bilen, öl- çümler yaparak yüksek rakamlar bulan başka profesör- ler de varmış, ama hep baskı altında kaldıkları için bir türlü doğruları açıklayamamışlar. Kimisineyazıylakimi- sine sözle 'sakın burtları açıklamayın' demişler, demeç vermeniz yasaktır' demişler, onlar da ne yapsmlar, bas- kı altında kaldıkları için gerçekleri söyleyememişler. Şimdi birer ikişer, 'Biz biliyorduk, ama ne yapalım ki baskı altındaydık, söyleyemedik' demeye başladılar. Bütün bunlar o zaman da biraz biliniyor, biraz tahmin ediliyordu, ama şimdi bu gerçekleri bilen profesörlere sormamız gerekmiyor mu: Bildiğiniz gerçekleri söyle- mek için -gerektiğinde- görevden ayrılma riskini de gö- ze almanız daha doğru olmaz mıydı? Bilimin en üst basamağına gelmiş insanlar bile baskılar karşısında bii- dikleri gerçekleri açıklayamazsa biz bu toplumun genç- lerine ne söyleyeceğiz? Onlara nasıl örnekler göstere- ceğiz? Demek ki: 3. gerçek - Bu toplumda belli bir yere gelen insanlara baskı yapıhrsa bu baskılar etkili olur ve insanlar biidikle- ri gerçekleri söyleyemez. • Radyasyon olayında ortaya çıkan gerçekler, belki de radyasyonun verdiği zararlardan daha yaygın tehlikeler içinde yaşadığımızı ortaya koyuyor. Bu olayla çekilen 'toplumun röntgeni' devlet etme anlayışımızın da bilim insanı olma anlayışımızın da vatandaş olma bilincimizin de hastalıklı yapısını gözler önüne sermeye yeterli. Bilmiyorum, görebilecek miyiz?.. Savunma sanayii ihaJelerinde teslimatiara başlandı Silalılı Kuvvetler'in modernizasyon programı sürüyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türk Silahlı Kuvvetleri'nin modernizasyonu kapsamında gerçekleştirilen savunma sana- yii ihalelerinde teslimatiara baş- landı.Hava Kuvvetleri'nin modernizasyonu çerçevesinde, ilk paket F-16 projesinde üreti- len 109 uçak Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na teshm edilir- ken, 5 fılo F-16 üçaklan ile ye- nilendi. Başlangıç eğitim uçağı projesinde ise, arabk ayında ha- ar olarak teslim edilen uçak ile birlikte üretilen uçak sayısı 11 'e ulaştı. Kara Kuvvetleri'nin zırhh muharebe aracı gereksini- mi için, Ankara'da Gölbaşı te- sislerinde üretilen 190adetaraç da Kara Kuvvetleri Komulan- lığı'na verildi. Telsiz projesinde ise, üretilen 734 telsizden, 474 adedinin tesl ve kabul işlemleri tamamlandı. Savunma Sanayii Müsteşar- lığı eliyle yürütülen ve bir çoğu sonuçlandınlan savunma sana- yii projclcrinde teslimatlann başlaması ile birlikte, Türk Si- lahlı Kuvvelleri'nin vurucu gü- cünün de arttığı bildirildi. "Küçük, ancak ateş ve vurucu gücü yüksek bir ordu yapılan- ması" çerçevesinde gerçekleşü- rilen çeşitli ihaleler, alınan sonuçlar ve teslimat programı şöyle: - Smır güvenliği için yurtdı- şından sağlanacak kara gözet- leme radarlanndan 15 adedi haar olarak gcldi. Gcriye kalan 183 adet ise Türkiye'de üretile- cek. Üretim bu yıl başlayacak - F-16 uçaklanndan 109 ade- di Hava Kuvvetleri'ne teslim edildi ve 5 fılo F-16 uçaklan ile modernize edildi. - Helikopter projesi kapsa- mında ilk 5 adet Blackhavvk helikopter. geçtiğimiz yıl so- nunda hazır olarak Türkiye'ye geldi. Yine hazır olarak alına- cak 40 helikopter ise bu yılın ilk 9 ayında teslim edilecek. - Denizaltı inşa projeleri kap- samında, Deniz Kuvvetkri Komutanlığı'nın sualu gücü- nün modernizasyonu amaayla, bugüne kadar inşa edilen 6 adet ay sınıfı denizaltıya ilave olarak 2 adet bin 400 tonajlı denizalü- nın üretimi sürüyor. -Doğan sınıfı güdümlü mer- mili hücumbot inşa projesi kap- samında bugüne kadar 8 adet üretildi. Halen Gölcük tersane- sinde 2 adet hücumbot üretimi sürüyor. Bu hücumbotlar, 1994-95 yıllannda teslim edife- cek. - Kara Kuvvetleri Komutan- lığı için 38 adet Mercedes tank çekici araç Almanya'da üre( yor. Toplam maliyeti 15.6 mıı- yon mark olan proje kapsamın- da üretilen araçlar bu yıl içinde teslim edilecek. - Ankara/ Gölbaşı teaslerin- de üretilen Zırhh Muharebe Araçlan'ndan aralık ayı itaba- riyle 264 aracın üretimi tamam- landı. Kara Kuvvetleri toplam 190 aracın test ve kabul işlemle- rini tamamlayarak teslim aidı. 1997 yılı sonuna kadar bu arac- lardan toplam bin 698 adet üre- üleek. - HF/SSB telsiz projesinde aralık 1992 iübariyle üretilen 734 telsizden 474 adedi TSK'ya teslim edildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle