Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
lır
Cumhuriyet!
tmtiyaz sahibi: Beria N«di • Genel Vayın Yoneımeni: Ozgeo Ac*r •
Genel Yayın Koordinatöru: Hikmel Çetinkaya • Yazı Işleri Mudüru
Cd«J Bafiaagif • Görscl Vonetmen. Ali Aar • Duzenleme: Muslıfı
Sagluncr • Ankara Temsilcisi Ciincyt Arcayurek Haber Mudurlen:
fastafa Baltny, l?ık Kansu fzmir Temsılcı V.: Serdır Kızık Adana
Temsilcisi: Çtlio Yigeaogla
lstanbul Haberlen: Şcna> Kalkın Dış Haberler: Ergun Bakı Iş-Ekonomı: Şaknn Kelcad Basım: Cumhuriyet Matbaacilık ve Gazetecilik T.A.Ş. • Yayımlayan: Yenı Cun Haber
1
Yurt Haberleri: Mehmet Sanç Viakaiejer. Suai Kanöfcn SporAbdolkadir Yocdmaa Du- Ajansı Basrt ve Yayınc.Lk A.Ş. Türkocajı C«d 39/41 Cajaloğlu 34334 tsı PK: 246
zeltmc: AbdulUb Yazıcı • Müessese Mudür V.: Erol Erkul • Koordinatör: Ahmet lstanbul
Konılsan • Muhasebe Biılrnl Mmer • Idare: Hnscyin Girer • Işletme: önder ÇcUk
• Bılgi-İşlem. Nail İnal • Bılgısayar Sistem: Moriivel Çiler • Reklam: Reka Isıtmao
Tel. 512 05 05 (20 hal), Teta 22246, Fax. (1) 5J3 85 95 •Bürolar: AakuK
Z. Gökalp Blv tnkılap S. No: 19/4, Tel: 433 11 41-47, Telex: 42344, Fax: (4) 433 05 6Î •
tzmin H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: 83 12 30, Te)ex: 52359, Fax. (51) 89 53 60 • AdUK
Inönü Cad. 119 S. No: 1 Kat: I, Tel: 59 37 52 (4 hat), Telex: 62155. Fax: (71) 59 25 78
TAKVİM:4OCAK1993 İmsak:5.5O Guneş. 7 22 ÖğJe: 12.14 Ikındrl4 35 Akşam: 16.56 Yatsı: 18.21
Ihtiyartık
•ANKARA (ANKA)-
Türkiye'de herhangi bir
hastalık bulunmaksızan
ihtıyarlık nedeniyle yaşamını
>ıürenlerin sayısı üç yıl ıçinde
441 olarak belirlendi. Sağlık
Bakaniığı yataklı tedavi
kurumlan verileri, 1989
yılından bu yana ihtıyarlık
nedeniyle hastanelere yatan
veyaşamını yitirenlerin
sayısında birdüşüşolduğunu
ortaya koyarkenölüm
ncdeni ihtıyarlık olanlann
arasında erkekler kadınlann
önündeyeralıyor. 1989
yılında ihtiyarlık nedeniyle
hastaneye toplanı 5 bin 760
kişi yatarken bunlardan 145
erkek ve 104 kadın yaşamını
yiürdi. Busayı 1990yıJıııda
gerileyerek hastanelere
yatanlann sayısı bin 672
olarak saplandı. Aynı yıl
içinde ihtiyarlık nedeniyle 54
erkek ve48 kadın yaşamını
yitirdi. 1991 yılında toplam
bin 563 kişi bu nedenle
hastanelere başvururken
bun lardan 46 erkek ve 44
kadın yaşamını yitirdi.
arkadaşuıönemi
• KON YA (AA) - Aileterin,
çocuklannın arkadaşedinip
edinmcdiği konusuna dikkat
etnıeleri gerektiği, oyun
çağında arkadaşedinemeyen
çocuklann önemli ruhsal
sorunlan olabileceği
bildirildi. KonyaSelçuk
Üniversitesi Tıp Fakültesi
ögretim Üyesi Prof. Dr. M.
Kemal Aktan çocuğun
ruhsalyönden gelişmesinde
ûç ctkili faktör bulunduğunu
bclirterck "Toplumsal
hayatınen önemli
ilişkilennden birisi de
arkadaşlıktır" dcdi.
Çocuğun ruhsal yönden
gelişmesinde aile, okul ve
sosyal çevrenin büyük rol
oynadığına dikkati çckcn
Prof. Dr. Aktan şunlan
söyledi: "Ailelerin,
çocuğunun arkadaşı olup
olmadjğına dikka t etmelen
gerekir. Arkadaş. çocukta
doğuştan var olan toplumla
kaynaşma, birleşip
bütünleşme duygusunu
geliştirmektedir. Bencilliğin
ortadan kalkmasını
sağlamakta ve paylaştnayı
öğretmektedir."'
^Sağlıkta 365
öneri'
• ANKARA (UBA)-
Uzmanlar. "her şeyin başı
sağlık" sözünü haürlatarak
insanlann 1993 yılıru sağlıklı
geçirmelen için bazı
öncrilerde buJurfdular.
"Sağlıkta 365 öneri" diye
sunulan öneriJer pakelinde
diyet veegzersizin sağlıklı
olmanın en önemli şartı
o/duğunu belirten u/manlar.
mutlubiryaşamın saflıktan
geçtiğini söylediler. Kış
aylannın kiloalmaaçısından
en tehbkcli dönem oldıığunu
vurgulayan uzmanlar. fazla
kilolann sağlığın baş
düşmanı olduğunu,diyelin
de sadece fazla kilo
durumundadeğil, hayat
boyu uygulanması
gerektijüne dikkat çcktiler.
egzama
•ANKARA (UBA)-
Yapılan araştınnalar
egzamanm cn sık rastlanan
meslek hastalığı olduğunu
ortaya koydu. Dokuz Eylül
Üniversitesi Tıp Fakültesi
Demıatojpji Ana Bilim Dalı
öğretim Üyesi Doç. Dr.
Oklay Avcı, temas
egzamalarına özellikle kimya
ve metal endüstrilerinde
çalışanlarda sık rastlandığmı
belirterek "Genelde tüm
meslek hastalıklannın yüzde
40*ını deri hasıabklan
oluşturuyor.
kestimne yollan
•İZMtR(ANKA)-
Amerikan Kalp Derneği,
kalplen gumeıun kestirme
yollannı 8 maddede
toplayarak "Eğer bir an önce
kalpten ölmek istiyorsanız,
sadece ışinizi düşünün,
alkolik olun, yemekleriniz*
lOdakika içinde yiyin, fosur
fosur sigara içın, evinizede iş
gcu'rin, cumartesi, pazar
günteridearalksızçalişın"
önensinde buüandu.
Amerikan Kalp Derneği
"Kalpten gitmenin kesiirme
yollan" adını \erdiği ve tüm
üyelerinegön<terdiği
raporda, aşın âhin
yorgunluğunuı herkese özgü
olduğtı için ka'p
rahatsızlığmdkn ölümlcrdo
sigara,alkole »eışkolikliğc
gore tehlikeli elmadığı
görüşünü sav vndu.
Burun, boğaz ve gırtlak iltihaplan da soğuk günlerin zorlayıcı hastalıklan
Yine kış! Grip her an kapınızda
GÜNDÜZ İMŞfR
Ani ve yüksek ateş, titreyip
ürpermeler, şiddetli cklem ve
kas ağnlan, yoğun bir bitkinlik
ve halsizlik. Tüm bu belirtilerin
gribe ait oldugu artık bilıniyor.
Çünkü hepimiz ya da çok bü-
yük bir çoğunluğumuz, yaşa-
mımızın şu ya da bu döneminde
mutlaka gribe yakalanıyonız.
Burun. boğaz vc gırtlak ilta-
haplan da bizi zorlayan hasta-
lıkîann başında geliyor.
Haseki Hastanesi Kulak, Bu-
run ve Boğaz Servısi Şefı Dr.
Mehmet ümür, grip ve soğuk
algınhğının ıltıhaplı burun bo-
ğa/ hastalıklannın oluşmasın-
da da hazırlayıcı nedenleri oluş-
turduğunu belirterek şunlan
söylüyor:
'" Soğuk algınlığı ve grip ınsa-
noğlunun en sık yakalandığı vi-
ral hastalıklardır. Kadınlar er-
keklerden daha çok grip olur-
lar. Çünkü çoçuklarla daha içli
dışlıdırkır.
Odanın nemi. ısısı ve hava-
laııdınnası gibi çevre koşullan
nornıale gctinidiğinde bu or-
lcınıda yaşayan kişiler daha az
hasta olurlar. Üşütme. enfeksi-
yonlura olan direnci düşürür ve
burun mukozasında (burnun ıç
taraflannı kaplayan ifrazatı
olan zar) rcfieks yolla damar
daralmasına neden olurlar.
Uzmanlar. grip ve soğuk al-
gınlığı konusunda şunlan söy-
lûyorlar:
"Bcslennıe bozukluğu olan
kişiler grip ve benzeri hastalık-
lara normal bcslenenlerden 5
kat daha fazla yakabnırlar. A,
C ve D vitaminlerinm eksikliği
her türlü enfeksıyona karşı dı-
rencı azaltırlar. Spor yaparak
bol oksijen alan kışilerin yap-
mayanlara göre dört defa daha
az hastalandıklan araştırma-
larla saptanmıştır. Burun kemi-
ğındeki eğrilikler, burun etle-
rindeki şişhkler, geniz eü ve po-
lip gibi burun tıkanıklığı yapan
hastalıklar burun boşluklannın
havalanmasını ve işlevini boza-
rak hastalığa neden olurlar.
Aynca vücuttaki enfeksiyon
odaklan yani müzmin badem-
cık iltihaplan ve sinüziüer vü-
cut direncinı kırarak hastalığa
yol açarlar.
Soğuk algınlığı virüslerinin
konuşma, hapşırma ve öksür-
me ıle havaya saçıîarak 1-2 met-
re öteye kadar ulaşabildiklerini
belirten Dr. Mehmet Ömür. ay-
nca vatak yapma, mendille ve
ev tozlanyla da bu hastalıklann
bulaşabileceğıne dikkati çeki-
yor.
Havaya saçılan virüslerin,
tozlann üzennde asılı 2 gün ka-
labıleceğıni belirten Ömür,
öpüşme ve el şıkışmanın da en
sık bulaşma yolu olduğunu
vurguluyor.
Dr. Mehmet Ömür, soğuk al-
gınlığına yakalanmanın 4 evre-
degelıştiğinı belirterek. buevre-
leri şöyle sıralıyor:
"Ilk olarak hastalığın giriş
yeri olan burunda bir kaç saat
süren sıcaklık, yanma. kaşınma
ve tıkanma hissedilir. Sonra
hastalık bir kaç gün bo>unca
yayılmaya başlar. Boğaz şişer.
ağnr ve kurur, hapşınk sulu bu-
Grip. insanoğlunun en sık yakalandığı Mnıtik hastalık.
• Soğuk algınlığı ve
grip insanlann en sık
yakalandığı viral
hastalıklar. Beslenme
bozukluğu olan kişiler
grip ve benzeri
hastalıklara normal
beslenenlerden 5 kat
daha fazla
yakalanıyorlar.
• A,CveD
vitaminlerinin
eksikliği her türlü
enfeksıyona karşı
direnci azaltıyor. Spor
yaparak bol oksijen
alan kişilerin
yapmayanlara göre
dört defa daha az
hastalandıklan
araştırmalarla
saptanmış.
Gribal enf eksiyonlar
Belirtiler vetedavi
yöntemleri
run akıntısı ve tıkanıklığı var-
dır. Burun mukozası şiştir ve
kırmıa renktedir. Halsizlik ve
ateş bu dönemde ortaya çıkar.
Üçüncü dönemde bakteriler işe
kanşır, mukozarun rengi koyu-
laşır ve akınü yoğunlaşmaya
başlar. Sonuçta san yeşil irinJi
hale dönüşür. Böbrek, karaci-
ğer ve kan hastalıklan, şeker
hastalıgı ve tüberküloz gibi ge-
nel direnci düşüren hastalıklar
soğuk algınlığına yakalanmayı
kolaylaşünrlar. Belirtiler 5-10
gün içinde azalarak yok olur."
Uzmanlar korunma yöntem-
leri konusunda ise şunlan söy-
lüyorlar:
"Hastahktan korunmada sık
el yıkama. burun kanşar-
mama, öpüşmeme, hapşıran-
iardan uzak durma başlıca ön-
lemlerdir. Aynı mendille 2 defa
burun silmek de hastalıgı bu-
laştınr. Aşılann koruyuculuğu
sınırlıdır.Genel tedavi ilkelen
arasında yatak istirahatini. me-
ntollü buğulan, ağn kesici - ateş
düşürücülen, kodeinlı ilaçlan.
bol su ıçilmesini sayabiliriz. Bu-
run damlalan çok dikkatu ve
kısa süreli kullanılabilir. Anti-
biyotikler soğuk algınlığı ve gri-
bin gidişini etkilemez. Bu yü-
zden sadece orta kulak iltihabı,
sinüzit, anjin, bronşit veya akci-
ğer iltihabı gibi komplikasyo-
nlar sırasında uygun doz ve sü-
reli kullanılmalıdır."
Uzmanlar soğuk algınlığının
yol açtığı hastalıklar arasında
saydıklan farenjit, anjin,
larenjit ve sinüzit'in
belirtilerini ve tedavi
yöntemlenru şöyle sırahyor:
Faranjit:Boğaz mukozasında
şiddetli yanma, ağn ve
ilühaplanma ile meydana gelir.
Faranjitte burun belirtileri
daha ağırlıklı ıse soğuk
algınlığı, boğaz belirtileri
ağırlıklı ise büyük olasılıklı grip
virüsü söz konusudur.
Faranjitin ilk belirtisi boğaz
ağnsıdır. Halsizlik, ateş ve baş
ağnsı da olabılir.
Boyunda lenf bezleri şişer. ses
kısıhr ve öksürük başlar, kulak
iltihabı işe kanşır. Hastalığın
seyri ve şiddeti kişının direncine
hastalıgı yapan mikrobun
gücüne bağlıdır. Ancak
genellıkle 3-4 günde hastalık
yavaşlar ve geçer.
Tedavi olarak yatak istirahati.
bol sıvı ahnması ve ağn kesici
-ateşdüşürücülerve
antıbıyotiklcnn kullanılması
uygundur.
AajbL-Bademciklerin akut
iltihabıdır. Ateş, halsizlik, baş
ağnsı ve kas ağnsı ıle seyreder.
En şiddetli şikayet genelde
yutkunma ile artan boğaz
ağnsıdır. Hasta tükürüğünü
yutmakta güçlük çeker ve sesi
kısıhr. Tedavi edilmezse 1
haftada geçen anjin, tedavi ile
daha kısa sürede düzelir.
Tedavide penisihnli ilaçlar
yararlıdır. Ağn kesici ve
gargaralan da tedaviye
eklemek gerekir.
Laranjit: Gırtlağm virüs veya
bakterilerle oluşan iltihabıdır.
Genellikle soğuk algınlığının
veya gribin bir parçası gibi
ortaya çıkar.
Larenks mukozası şiş ve
kızanktır. Hastanın sesi
kısıktır. Ateş ve halsizlik
olabilir. Larenjitin tedavisi
beraberinde bulunan diğer
hastalıklarla bağlantılıdır.
İçki-sigara yasağı gıbı önlemler
uygundur. Salgı soktürücü
ilaçlar. buğular verilebılir.
Penisılın tedavisi gereklidır.
Salgılan ve boğazı kurutucu
ilaçlardan kaçınılmalıdır.
Larenjit genellikle kısa süren
bir hastalık lır. Ancak mutlak"
tedavi edilmelidir yoksa
mûzminJeşir. Çocuklarda
gırtlak küçük olduğundan
solunum yetmezliğı gibi ciddi
sorunlar ortaya çıkarabılir.
Ingiltere'de yaşayan kardeşler kanserden korunmak için sağlıklı organlannı aldırdılar
Uç kızkardeşin açmazı
Stella Anderson ve kardeşleri Patricia Fraser ve Hasel Matheson, kanser riski taşıy an üç kızkardeş, bu yüzden sağlam organlarmı ameiiyatla aldırdılar.
Haber Merkezi-
Dr. Stella Anderson, bundan
iki yıl önce kanserden
korunmak için sağlıklı
göğüslerinıaldırdı. Biray
sonra. Stella'yı ablası Hazel
Matheson izledi. Ağustos
199 Tde ise üçüncü kardeş
Patricia da ameliyat yolunu
seçti. Şimdi üç kızkardeşin de
yıımurtalıklan vegöğüsleri
alınmışdurumda.
Geçirdikleri ameliyatiar hem
tatsız, hem de acı vericiydi,
ancak yaşlan 40-45 arasında
değişen üç kızkardeş bunun
gerekli olduğuna inandı. 10
yıldır uykulannı kaçıran
endişelerden annmak
istiyorlardı. Çocuklannın
büyüdüğünü görmek
amacındaydılar. Tek şanslan
• Üç kızkardeşin geçirdiği ameliyatiar acı verici. Ancak onlar çocuklannın
büyüdüğünü görmek istiyorlar. Tek şanslan böyle kökten ameliyatlan yeğ-
lemek. Çünkü kanser hastalığının sık görüldüğü bir aileden geliyorlar. Kar-
deşlerin baba tarafından on kadmdan, beşi yumurtahk kanserinden ölmüş.
Kendi kuşaklanndan üç kadında menapozöncesigöğüs kanseri gelişmiş. Has-
talığın sonraki nesillerde daha erken yaşta ortaya çıkacağına ilişkin bulgular var.
böyle kökten ameliyatlan
tercih etmekti. Üç kızkardeş.
kanser hastalığının sık
görüldüğü bir ailenin üyeleri.
Kadın akrabalannın büyük
bir bölümü göğüs ya da
yumurtaJık kanseri.
Dolayısıyla kanser olma riski
yüzde 60-80'e kadar
yükseliyor. Baba tarafında on
kadından beşi yumurtahk
kanserinden öldü. Kendi
kuşaklanndan üç kadında
menopoz öncesi göğüs
kanseri geliştı. Bu hastalığm
ıleriki nesillerde daha erken
yaşta ortaya çıkacağına daı'r
bulgular var.
Bugün Dr. Anderson'ın
cabalan sonucunda ailenin
33 kadın üyesi kontrol altında
tutuluyor. Ailenin genç
üyeleri için rehberlik 18
yaşında başlıyor. 25yaşmdan
itibaren göğüsler ultrasound
ve mamografl ile izleniyor. 28
yaşından itibaren ise her yıl
düzenli olarak testler
yapılıyor. Buizlemedönemi
ashnda bir garanti vermiyor.
Bu nedenle kadınlara 35-40
yaşlan arasında
yumurtalıkjannı aldırmalan
öneriliyor. Üç kızkardeşin
kuşağından yirmi kadın bu
ameliyattangeçti. Herne
olursa olsun bu kadınlar çok
şanslı sayılırlar, çünkü
yaşama şanslan en yüksek
düzeyeçıkartılıyor. Bunun
karşısında birçok kadın
kahtımsal olarak bir tehlike
olduğundan haberdar olsa da
çarcsiz bekliyor.
Dr. Anderson,
"Babaannemin kuşağında
kanser 6O'lı yaşlarda ortaya
çıkıyordu, daha sonra yaş
501ere, 40'Iara indi. Bizim
kuşağımızda ise kanser 30'lu
yaşlarda kendisini gösteriyor.
Bunun stresiyleya^amak
korkunç" diyor. Üç
kızkardeş, doktorlan, bir
göğüsya da yumurtalık
kanseri teşhisettikleri zaman,
bütün aileyi araştırmalan için
uyanyorlar. Bu çabalannın
boşa gitmeyeceğini
umuyorlar. ailennden başka
kimsenın kanserden ölmesini
izlemek istemiyorlar. Belki
çabalan diğer insanlara da yol
gösterici olur.
Çevreciler,körfezde kontrolsuz av yapıldığını,yeterlidenetimbulunmadığınıöne sürüyor
GökovaKörfezi'nde balıkkatliamı• Su Ürünleri Kontrol Şube Müdürlüğü, Gökova
Körfezi'nde yalnızca üç gırgır teknesiyle balık avı
yapıldığını ve asıl katliama yol açan trol yöntemi-
nin tümüyle önJendiğini öne sürdü. Ancak bu açık-
lama amatör balıkçılar, çevreciler ve Gökova
Belediye Başkanı tarafından inandına bulunmadı.
ÖZCANÖZGÜR
MUĞLA -Gökova Körlezı'-
nde süren balık kallıamına son
verilmesi istemiyle Muğlalı çev-
recilerin ve amatör balıkçılann
başlattığı kampanya sürerken,
körfezde trol ile balık avrnın ta-
mamen önlendiği bildirildi.
Körfezde yalnız gırgır avı yapıl-
dığı ve bu tıir avın katliama yol
açmadığı savunuldu.
Gökova'nın körfez ile birlik-
te "ulusal park' ilan edilmesini
isteyen çevreciler ile Gökova
Belediye Başkanı Jsmail Akka-
ya, açıklamayı inandına bul-
madılar. Belediye Başkanı
Akkaya, "Körfezde trol ile av-
cılık kesın olarak önlendi deni-
lemez. Şu anda mevsim uygun
olmadığı için trol yok. Hava
poyraza döndüğündc Bod-
rum'dan yola çıkan trol, körfe-
zin balığını toplar kaçar" dedi.
Su Ürünleri Kontrol Şube
Müdürlüğü'nün Muğla Valilıği
aracılığı ile yaptığı açıklamada,
Gökova Körfezi'nin trolden
kurtulduğu ve körfezde halen 3
gırgır teknesiyle yapılan avın
trol avı olmadığı bildirildi. Su
Ürünleri uzmanlannca yapılan
açıklamada, Gökova'da yapı-
lan gırgır avcılığının yararh ol-
duğu savunularak şöyle denil-
di:
Büyük balık-küçük balık
"Yurttaşlar, gırgır avcıhğı
konusunda yanlış bilgilendirili-
yor. Gırgır avalığı ile palejik,
yani yüzey balıklan avlanır.
ustelik bu tür avlanma ile yav-
ru balıklann büyük balıklar ta-
rafından yenmesi de önlenmiş
olur.
Bunun yanında gırgır
avıyla halkın bol ve ucuz balık
yemesi sağlanıyor. Bu arada
hizmete soktuğumuz Su Ürün-
Ciddi bulunmadı
leri Kontrol Teknesi de yasal
olmayan yollardan bahk avı ile
raücadelede önemli rol oynu-
yor."
Bu arada Su Ürünleri'nin
açıklaması, çevreciler ve ama-
tör balıkçjlar tarafından ciddi
bulunmadı. Gökova'nın körfe-
zi ile birlikte 'ulusal park' ılan
edilmesi için kampanya başla-
tan çevreciler adına konusan
Mustafa Keceli, "Biz trol ya da
gırgır peşinde değiliz. Biz kör-
fezde kontrolsuz av yapıldığını,
yeterli denetım bulunmadığını
iddia ediyoruz. Bu soruna kesin
çözüm olarak da körfezin ulu-
sal park ilan edilmesini öneri-
yoruz" diyerek şöyle devam
ettı:
"Gırgır ile yapılan av yüzey
avıdır: doğru, ama bu genel ta-
rif. Bahkçılık ansıklopediane
bakıldığında görülecektır ki,
gırgır ağı ile orta su trolü ağı
benzerlik taşır ve bu trolün ağı-
nın kaç metre derinliğe bırakıl-
dığını ise bilen yok. Biz bunun
denetlenmediğinı söylüyoruz.
Üstelik körfeze trol geceleri gi-
riyor."
Turizmciler I992yılvnı değerlendirdi
Yeşil azaldı, fcaçak
yapılar arttı
• Sadece Güney Antalya Turizm Gelişim Projesi
alanı içinde bugüne kadar yapılan kaçak
yapılann miktannın bini aştığı belirtiliyor.
1985'ten beri çıkan yasalarla da bu kaçak binalaj
yasal duruma geçmişti.
BÜLENTECEVtT
ANTALYA - 1992 yılını de-
ğerlendiren turizmciler, bölge
sorunlannı ıçeren bir rapor
hazırlayarak Turizm Bakanı
Prof. Abdûlkadir Ateş'e iletti-
ler. Raporda, tesislerin kendi
olanaklanyla yeşillendirdikle-
ri Hazine alanlanndan işgaliye
bedelinin (ecrimisil) ahnması
eleştinldi. Yeşil alanlann ge-
nelde yok edildiğı vurgulanı-
rken, kaçak yapılaşmanın da
aşın derecede artışına dikkat
çekildj.
Maliye ve Gümrük Ba-
kaniığı tarafından, sahildeki
tesislerin denizle sınırlan
arasında kalan bölgeye ağaç
ve çim diktikleri için işgaliye
(ecrimisil) bedelinin alı-
nmasmı eleştiren turizmciler,
"Turisük tesisler, Turizm Ba-
kanhğVnca tasdikli yerleşme
planlanna göre tahsis sınınnın
kıyı kenar çizgisi ile çakışüğı
noktadan itibaren kıyı
bandında çağdaş çevre ve tu-
rizm bilinci ile temizleme ve
yeşillendirme çalışmalan yap-
maktadırlar" dediler.
Özellikle Kemer ve Beldibi
bölgelerinde bulunan tüm te-
sisler, Maliye ve Gümrük Ba-
kaniığı Milli Emlak Genel
Müdürlüğü ilesorunlu. Antal-
ya Defterdarlığı, turistik tesis-
lere "ecrimisil" uygularken,
yapılan itirazlar da dikka te
ahnmıyor. Bakanlığın. "Kıyı
geçişini engellememek koşulu
ile sırf çimlendirildiği ve yeşil-
lendırildiği için söz konusu
alanlarda ecrimisil uygulan-
maz" şcklındeki talimatı bu-
lunmasına karşın sadece ağaç
ve çim dikmiş olan tesislerden
işgaliye bedeli alınıyor ve dava
açılıyor. Turizmaler, kıyı geçi-
şini engelleyen tesislerin
yarasıra, gecişi engellemeyen
ve sadece yeşıllendirme yapa-
rak çevreye katkıda bulunan
tesislerin var olduğunu belirt-
tiler ve ecnmısil uygulama-
sında haksızlık yapıldığını ifa-
de ettiler. Raporda bu konuda
şöyle denildi:
"Tesislere çok büyük mik-
tarda mali külfet getiren bu
uygulama. gerek yeşil bir çev-
re yaratma çalışmalannı en-
gellemesi, gerekse Mavi Bay-
rak uygulamasına ters düşm
si bakımmdan büyük saktrx_
yaratmaktadır."
Kaçak yapılar arttı
Turizm merkezlerinde ka-
çak yapılaşmanın hızla arttığı.
bu nedenle merkezJerin turizm
alanına dönüştürülmesi ge-
rektiği kaydedilen raporda,
1985-1992 yıllan arasında ya-
tak artışı oranı ile Türkiye'ye
gelen turist sayısı oranlanmn
çok farkh olduğu belirtildi.
'"Ülkerniz turizm sektöründe-
ki degişimin sağlıklı bir turizm
politikası sonucu ortaya
çıktığını savunmak, bugün
icerisınde bulunduğu sorunlar
göz önüne alındığında olduk-
ça zordur" denılen tunzmcile-
rin raporunda, son 10 yılda
ülke turizminde görülenin
sağlıklı bir gelişme değil,
sağlıksız bir büyüme olduğu
da vurgulanıyor.