27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtiyaz sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı: Özgen Acar • Genel Yayın Koordınatörii: Hikmet Çetinkaya • Yazı İşler i Müdüru: Celal Başlangtç #Ha- ber Merkezi Müdürü: Mustafa Balbav Gorsel Yönetmen Ali Acar •Düzenleme Mustafa Sağlamer Ankara Temsılasi: Cüneyt Arcayfeek •Haber Müdürleri: Işık Kansu, Hakkı Müessese Müdür V : Erot Erknl •Koordina- • tstanbul Haberleri Şenay Kalkan «Drç Haberler Ergun Balcı Erdem Z.Gökalp Blv.İnkılap S. "No:19 4, Tel: 433114M7, Telex. 42344. Fax. tör Ahmet KonJsan «Muhasebe Böient Ye- • tş - Ekonomi Dinç Ta>aoç «Yurl Haberleri. Mehmet Saraç (4)433"\565»İzmirTemsılcı V.: SerdarKmk.H.Ziya Blv. 13525.2,3 Tel:831220, ner • İdare- Hüseyin Gürer •Işletme Önder • Makaleler Sarai Karaören «Spor: AbdölkuKr Yücefanan »Dü- T»lex: 52359.Fax: (51)895360 • Adana Temsildsı: Çetin Yiğenoğlu İnöııü Cd. Çefik «Bılgı-lşlem: Naü tnal •Bilgisayar Sıs- zeltme AbduUrfı Y«ZKI 119 S. No: I Kaf 1. Tel: 59 37 52 (4 hat). Telex: 62155. Fax: (71) 59 25 78 'tem: Mürüvet Çüa • Reldam Reha Işıtman YayanbyiB: Yenı Gün Haber Ajansı. Basın \e Yavıncılık A.Ş B»m: Cumhunyet Matbaacılık veGazetecı rürkoca|ı Cad 39 41 Cagaloğlu34334Isl PK 246İstanbulTel 5120505Telex:22246.Fax (1)5138595 TAKVİM 22OCAKI993 İmsak: 5.47 Güneş: 7.16 öğle: 12.20 Ikindi: 14.51 Akşam: 17.14 Yatsı. 18.38 Suçişleyen orta yaşltar •ANKARA(AA)- Türkiye'de nüfus artışına oranla suç işleyenlerin sayısı da hızla artıyor. Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistikGenel Müdürlüğü'nün verilerine göre, işledikleri suçlar nedeniyJeceza alanlann büyük bir bölümünü orta yaşlılaroluşturuyor. 30-39 yaşlan arasında bulunan 18 bin 633 orta kuşak temsilcisi suç ışleyerek cezaevine düşerken, bunlardan 382 sinin kadın olduğu belirlendi. Adalet Bakanhğı verilerine göre orta yaş içerisinde yer alanlardan 67'si idama mahkum olurken. yaşlan 60'ın üzerinde olan 4 kişi de idam cezasına çarptınldı. Aile-çocuk iHşkisi •ADANA(AA)- Anne-baba arasındaki davranış bozukluklannır. çocuklar üzerinde olumsuz etki yaptığı, nıutlu aile ortammda yetişen çocuklann ruhsal açıdan daha sağhklı ve zeki olduklan belirtildi. Adana 5 Ocak Yetiştirme Yurdu Sosyal Hizmetler Uzmanı Sosyolog Manolya Kandırmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, aile içindeki ilişkilerin çocuğu yaşamı boyuncaetkilediğini söyledi. Sosyolog Kandırmaz, "Anne ve babalar. çocuklannın yanında mümkün olduğunca olumsuz davraruşlardan kaçınmalı ve tartışmamalı" dedi. Kandırmaz şöyledevam etti: •Toplumlanntemelıaşı ailedir. Özellikle kırsal bölgelerde katı kurallar içerisinde yetişen anne ve babalar. kentlere geldiklerinde aynı tutum ve da\ ranışlannı sürdürmeye çalışıyorlar. Rakınıntahtı sallanıyor • İSTANBLL(AA)-lçki sofralanmızda milli içeceğimiz olarak kabul edilen rakı. özel günlerde sofralardaki yerini şarap ve şampanyaya bırakıyor. Istanbul'un 5yıldızlı otellerinden Hilton. Sheraton, Conrad ve Svvissotel yetkilileri. yılbaşı. doğumgünü ve öteki özel günlerde en fazla tüketilen içkinin şarap ve şampanya olduğunu söylediler. Bu günlerde rakmın. cin ve votkanın önündc yer aldığını kaydeden yetkililer. en az tüketilen içkinin ise viski olduğunu ifade ettiler. Hilton, Sheraton. Conrad ve Swissotel'deyjlbaşı gecesi toplam 3.131 şişe şarap, 1.048 şişe şampanya tüketilirken. rakı 398 şişede kaldı. Sıralamada 164 şişeyle cin dördüncü, 133 şişeyle de votka beşinciyken viski 113 şişeyle sonuncu oldu. Lezbiyenlik eğüimlepi • CHICAGO(AA)- ABD'de yapılan bir araştırmada, iezbiyenliğin aile içinde oluştuğuna dikkat çekilerek, kızkardeşleri lezbiyen veya biseksüel olan kadınlann lezbiyenlik eğiliminın oldukca fazla olduğu kaydedildi. Nortwestern Üniversitesi'nde psikoloji doçenti olan J. Michael Bailey, lezbiyen veya biseksüel kızkardeşleri olan kadınlann lezbiyen olma olasjlığının, heteroseksüel kızkardeşlere sahip olan kadınlara göre beş kez daha fazla olduğunu belirtti. Eşcinsellikle ilgili biyolojik teoriye göre. her erkek ve kadının beynindeseksüelliği yönlendiren bir güdü olduğunu belirten Bailey. erkeklerde erkeksi güdülerin azolmasırun eşcinselliğe, kadınlarda ise erkeksi güdülerin fazla olmasının lezbiyenliye yol açtığını vurguladı. 1993Ana-Cocuk • ANKARA(ANKA)- Sağlık Bakanhğı. 1993yıhnı Ana Çocuk Sağlığı Yıh olarak ilan etti. Karar, yıllardırsürdürülen ana-çocuk sağlığı çalışmalanna karşın bebek ve anne ölümlerinin özellikle kentlere göre kırsal kesimlerde önlenememesi üzerine alındı. Bakanlık, yıl içinde ana-çocuk sağlığı çalışmalanna hız vermeyi planlarken, özellikle daha çok bebeğin aşılanmasıru, gebclerin izlenmesi ve eğiülmelerini ve üç yeni doğum kontrolü yönteminin yaygın olarak kullanılmasını sağlayacak. kaçahm • Şehrin ^ gürültüsünden, kirinden, zorlu ilişkilerinden, patrondan, müdürden bir günlüğüne kaçıp doğayasığınmak... Hafta sonunda yapacağınızdoğa yürüyüşünün ardından güç almış bir şekilde kentin karmaşasına bir süre daha katlanabilirsiniz. Kimi zaman kentli insan ıçin doğaya kaçış, vazgeçilmez bir alşkanlık haline geliyor. Doğadan aynlıp şehre dönmek hüzün veriyor. HATtCE TUNCER Trakıör römorkuna doluşmuş bir grup insan, daracık köy yolundan gidiyorlar, kimi zaman cığhklar, kimi zaman kah- kahalar atarak. Buz gibi havada, bozuk yolda zıplayarak gıden traktör römorkuna neden doluştuklanru. buralarda ne aradık- lannı merak ediyorlar, onlar şehir ışıklan için yanıp tutuşurken. Şehrin gürültüsünden, kirinden, zorlu ilişkilerinden. patrondan, müdürden bir günlüğüne kaçıp doğaya sığmanlar bunlar. Bu kez yürüyüş İznik'te Samandağı'nın güney yamacında kurulu Sansarak köyün- den başhyor. Hava güneşli, ancak yerde yaklaşık elli santimhk kar var. Yürüyüş zorlu geçeceğe benzıyor. Öndekiler daha zorlanıyor. Ar- kadakiler, onlann açtığı yoldan tek sıra ha- linde ılerleyerek ışlerinı biraz kolaylaştın- yor. İlk mola Çeşme tepesinde. Burada mola vermek yürüyüşcülerin geleneği ne- redeyse. Bu güzergahta Uludağ'ın en gü- zel göründüğü nokta burası. Yürüyüş, Sa- mandağlan'run en yüksek tepesi Keltepe dibinden devam ediyor. Kopmalar yavaş yavaş başhyor. Yavaş, ama kararlı öndekiler görünmüyor artık, arkada- kiler ise yavaş yavaş ama bitirmeye kararh devam ediyor yollanna. Doğa sevenJer, Elmalı köyünde bıtiriyorlar günlerini. Bu arada köy bakkalı bir yıl boyunca satabi- leceği bütün lastik ayakkabılannı "şehirli- lere" satıveriyor. Sansarak'ta bekleyen otobüse gitmek üzere traktör römorkuna doluşuluyor. Yürüyüşçülerden Fulya Kanra, "İnsanın kendi sırurlannı zorlaması bu" diyeaçıklıyor. Doktor Şadiye Öztürk doğanın içinde olmanın yanı sıra aynı yaşam tarzını seven insanlann birükte olmasıru hoş bir şey ola- rak değerlendiriyor. Çeşitli şirketlere rehberlik yapan İsken- der Iğdır, doğaya ahşan bir insanm, arada doğaya kaçmadan yapamayacağını beür- tip "Doğamız geldi deriz biz buna. Doğa içinde olma isteğine karşı koyamaz insan'" diyor. Her hafta sonu doğa yürüyüşlerini gele- nek haline getiren Green-Blue şirketinin yöneticisi Nevres Kaynar, şehrin yalnız maddi yapısından değıl, ilişkilerinden de sıkılan insanın doğaya koştuğunu anlatı- yorye şöyle devam ediyor "İnsan doğal olaru anyor onu da doğada buluyor. Yüriiyüşlere sürekü kaülan bir grupoluştu.." Doğadan aynlmak zor oluyor ama haf- taya tekrar gelecekler, şimdilik şehre dö- nüyorlar doğadan güç almış bir halde. Yağma edilen diğer kentlerin de kurtuluşu için bir ışık Erythrai kurtuldu, sıra ötekilerde• Hukukçulann korumacıhk adına örnek karar verdiği belirtildi. İzmir 1 Nolu Koruma Kurulu ile Yüksek Kurulun tutumunu sergileyen, 12 Ion kentinden biri olan Erythrai'yle ilgili mahkemeye kadaruzanan süreç 1981 yılındabaşlamıştı. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu}- Erythrai antik kentini yazlık villa iştilasından kurta- ran İzmir 3. İdare Mahkemesi karannın yağma edilen diğer kentlerin de kurtuluşuna ışık tutacağı belirtildi. Erythrai için doğa ve kültür varhklannı ko- rumakla görevli kurullann tam tersi bir tutum içinde oldu- ğunun gözler önüne serildiğini belirten dava sahibi Mimarlar Odası İzmir Şubesi eski Başka- nı Ali Dönmez. "Türkiye'de bir çok kültür değerini yok eden bazı kurullann korumak değil de korumamak işlevini vürüttükleri bir kez daha orta- ya çıktı. Bundan önemlisi de bu davanın diğer antik kentler için kurtuluş umudu olması- dır" dedi. Çeşme'nin Udın Köyü ya- kınlanndaki antik Erythrai kentinin seramik depolannın olduğu bölümüne Yeşil Ildın Yapı Kooparatifınce yazlık villa yapılmak istenmişti. İzmir 1 Nolu Kültür ve Tabiat Var- hklannı Korumu Kurulu Yüksek KuruFun "tavsiye" karanna uyarak yazhk villa yapımına olanak sağlayan ka- rar vermişti. Karar örnek niteükte Mimarlar Odası İzmir Şube- si eski yönetimi adına davayı açan Mimar AJi Dönmez ka- rann örnek bir nitelik taşıdığıru belirterek, "Bu Cumhuriyet tarihimizde bir antik kentin kurtanlması için aalan ilk dava. Bu anlamda büyük bir önem taşıyordu. Dava sonucu ise çok daha önemli. Duyarh hukukçular korumacılık adına son derece örnek bir karar verdiler " dedi. Dönmez bu karann diğer t? rihi,kültürel ve doğal değeri rin korunması için de ömek bir nitelik taşıdığıru belirterek şunlan söyledi: "Ne yazık ki ülkemizde do- ğal, tarihi ve kültürel değerleri korumakla yükümlü kurullar tam tersi bir tutum içinde. Bu- güne değın bir çok alan, antik kent talan edildi. Bu işlerde ko- ruma kunıllan da rol oynadı. Yani korumalan gerekirken korumamaa oldular. Son ola- rak bu Erythrai örneğinde ya- şandı. Hem Yüksek Kurul, hem İzmir 1 Nolu Kültür ve Tabiat Varhklannı koruma kurulu az kalsın bir antik kenti yok ede- cekti. Erythrai'nin üstünenasıl oluyor da konut yapımına izin veriyorlar?" Erythrai'yi kurtaran mah- keme karan avnı zamanda ar- kaik dönemi ait seramiğin bu- güne değin kurulamayan kro- nolojisini sağlamak için de bü- yük önem taşıyor. Erythrai'nin mahkemeye uzanan sürecî Enyoğun arkeolojikbulımtualanı Erythrai antik kenti 1981 yı- lmın haziran ayında 1. derece- de arkeolojik SİT alanı ilan edildi.Böytece yapılaşmânın önüne set çekilmiş oldu. Ancak 1984 yıh eylül ayında antik kent Kültür ve Tabiat Varüklan Yüksek Kurulu'nca 3. derecede SİT alanına düşü- rüldü. Böyleoe beüi koşullar yerine getirilerek yapJaşmaya fırsat yaratıldı. Böylece antik kentin gûney bölümü 2 yıl içinde yapı koo- peratifleriyle talan edildi. Bu kez 1988 yılı temmuz ayın- da Yeşil [ldın Yapı Koopera- tifı yeni bir site yapunı için giri- şimde bulundu Sondajlar başhyor İzmir Arkeoloji Müzesi son- dajlara başladı. Buluntular üzerine İzmir 1 Numaralı Ko- ruma Kurulu bölgeyi 15.9. 1988 tarihinde 1. derecede SİT alanı ilan etti. Bu kez aynı kurul ânlaşıl- maz bir kararla 6.12.1988 tari- hinde bölgenin yeniden ince- Kokteyl partilerde eğlenmeniz için,riskalmaktan çekinmeyen bir kişi olmanız gerekiyor Aıııaç sarlıoş olup dağıtmak mı?• Partilere en az uyum sağlayanlar, durumu kontrol etmeyi seven ve tahmin edemedikleri şeylerden nefret eden içedönük kişiler oluyor. Kokteyl partiler insanın içindeki hedonistin (haz arayıcı) dışan çıkmasına ve kendisini ifade etmesine firsat tanıyor. Haber Merkezi - "Kokteyl partiler, birbirlerinin canını sık- mayı amaçlayan kişiler tarafın- dan icat ediliniştir." Amerikalı güldürü yazan H.L. Mencken, kokteyl partileri epik şiirler ve metafizik bilimiyle aynı sınıfa koyarak böyle tarumlıyor. An- cak hepimiz Mencken'in bu gö- rüşüne katılmayabiliriz. Niçin evimizde oturup kita- bımızı okumak, keyif sürmek yerine partilere gitmeyi tercih ediyoruz. Bekar erkekler, ken- dilerine kız arkadaş bulmak için paıtilerin yolunu tutabilir, ama evli çiftlerin partilerde ara- dıklan ne? Kokteyl, kendini ifade yeri Leicester Üniversitesi'nden psikolog Juhan Boon, "Hepi- miz içimizde bir hedonist (haz arayıcı) taşıyoruz" diyor: "Kok- teyl partiler insanın içindeki he- donistin dışan çıkmasına ve kendisini ifade etmesine fırsat tanır. Dışadönüklerde, içkinin etkisi altında abaruh davranış- lar neşe verir. Bazı partilerde tek amaç, tamamen sarhoş ol- mak, dağıtmaktır. normai dav- ranışlann dışına çıkıhr. Bu tür partiler, kafalanna pantolonla- nnı geçırerek dansedenler ıçin Partiden kalacak yıl- anı- çok eğlenceh'dir. larca akıllannda larla aynhrlar." Dr. Boon, kokteyl partilerde eğlenmeniz için, risk almaktan çekinmeyen bir kişi olmanız ge- rektiğini söylüyor. Partilere en az uyum sağla- yanlar durumu kontrol etmeyi seven ve tahmin edemedikleri şeylerden nefret eden içedönük kişiler oluyor. Dr. Boon'un görüşüne göre, partilere gidiyoruz, çünkü içi- mizde dışan cıkmak isteyen bir hedonist var. Psikoterapist Martin Lloyd-Elliott, Dr. Bo- on'a katılıyor ve içimizde bir çocuk bulunduğunu söylüyor. "Bazı insanlar, ötekilerin ya- nında kendilerini gösterirler. Partileri severler çünkü piste çı- kıp buzu kıran bir katalist göre- vini üstlenirler. Elbette, parti- lerde can sıkıcı insanlar da vardu-. Ama, şaka yapmakta, dans etmekte çok başanh olan eğlendıriciler de bulunur." Llyod-Elh'ott, dans etmenin tedavi edici olduğunu düşünü- yor. "Dans çok törensel ve ka- bilesel. Çok, çok ilkel. Bireysel düşüncenin gittıkçe daha çok egemen olduğu bir dünyada, dansetme deneyiminin paylaşıl- ması şaşırtıa bir biçimde yücel- tici. Kendinizi sesin içine bırak- manız ve düşünmeme düzeyin- de olmanız çok tedavi edicidir" diyor. Oysa Dr. Boon, çağdaş dansın cinselhkle iç içe olduğu- nu vurguluyor. Dans etme. öteki yoğun fizik- sel etkinlikler gibi kan sistemine ve beyne endorfinleri serbest bı- rakır. Bu nedenle, güzel bir par- tiden sonra, kişi kendini mutlu, sakin ve gevşemiş hisseder. Tabii bütün bunlar parti çıl- gınlan için geçerli. Bazılan için dans pistinde ayakta durmak, "düşünmeme düzeyinde ol- mak" dünyanın en sıkıntı verici işlerinden birisidir. Bazılan kendikri olmaklan, sefil olma- dıklanııı keşfetmekten, kont- rollerini kaybetmekten korkar, kendilerini bırakırlarsa hıssede- cekleri duygulann yoğunluğun- dan korkar. Bu tür insanlar ge- nelde utangaç olarak tanım- lanır. Genel kanı, bu kişilerin partilere gitmeyecekleridir. As- hnda, onlar için partiler tek bir kişiyle ya da küçük bir grup in- sanla birlikte olmaktan farklı değildir. Utangaçlar sdnirfi Utangaç kişiler, restoranda şikayet etmekten nefret ederler, partilerden önce sinirli olurlar ve çok sayıda insana konuşma yapmaktan korkarlar. Aslında çoğu insan korkar. Aradaki fark, bu kışilerin sorunJannı paylaşabileceklerini düşüneme- meleridir. Galler Üniversitesi'nden psi- kolog Ray Croziere göre iki tür utangaçlık var. Birinci türde, çocuk doğduğu andan itibaren çekingen olur, annesine bağlı kahr ve yeni durumlan sevmez. İkinci türde ise sınıfta ya da bir topluluk karşısında konuşmayı sevınez. Bu tür utangaçlık yedi - sekiz yaşından sonra ortaya çı- kıyor. İki tür utangaçlık da yetiş- kinlikte sürüyor. Partiler çok utangaçlar için bile iyi mi? Sosyal psikolog Duncan Cramer'a göre, bir kokteyl parti sızı günlük yaşa- mın sorunlanndan uzaklaştın- yorsa kendinizi daha iyi hisse- dersiniz. Cramer, "Aslında, ru- tinin dışında olan ve dikkaünia verdiğiniz her şey aynı etkiyi ya- pacaktır. İyi bir kitap okumak, güzel bir oyun seyretmek gibi" diyor. lenmesi için Yüksek Kurv başvurdu. Aralannda Yüksek Kurul üyesi Prof. Dr. Coşkun Özgü- nel'in de bulunduğu 5 kişilik kunıldan 3 üye 27.5.1989 tarihinde bölgenin 3. derecede SİT alanına indirilmesi doğ- rultusunda görüş belirtti. Raporu değerlendiren Yüksek Kurul 25.7.19&9 tari- hinde bölgenin 3.dereoede SİT alanı olmasını İzmir 1 Nolu Kurula tavsiye etti. İzmir Kurulu bu tavsiye doğrultusunda davranarak 7 Eylül 1989'da bölgeyi 3. de- recede SİT ilan etti ve yapı- laşmaya olanak sağladı. İnşaata itiraz Aynı kurul 1.11.190 tari- hinde söz konusu alana şan- tiye binası yapımında bir sakınca ohnadığı karan ver- dı. Böylece inşaat çalışma- lanna başlanıldı. İtirazlar üzerine müze ele- manlan bölgede yerinde inceleme yaparak 14.1.1991 tarihinde yeni bir rapor hazı- rladı. Bu raporda bölgenin yo- ğun bir arkeolojik buluntu alanı olduğu vurgulanarak yeniden 1. derece SİT alanına çıkanlması istendi. Mimarlar Odası İzmir Şubesi İzmir I Nolu Kurula verdiği bir dilekçeyle açık bir yanhşhk yapıldığını, antik kentin tahripedildıgini ve bu- nun önlenmesini istedi. Başvuruya yanıt yok Kurul Mimarlar Odası'nın başvurusuna yanıt bile ver- medi.19.7 1991 gün ve 3086 sayıh kararla kooperatif lehi- ne mevzi imar planlannı onayladı. Antik kentte Ord.Prof. Ekrem Akurgal'la birlikte çahsan Doç.EJr.ömer özyi- ğit izmir Kurulu'na başvura- rak durumun yeniden değer- lendirihnesini istedi. Izmir Kurulu bunun üzeri- ne 19.7.1991 tarihinde yeni bir karar alarak görüşünde direndi. Bunun üzerine Mimarlar Odası İzmir Kurulu aleyhihe davaaçtı. Davaya bakan İzmir 3. İdare Mahkemesi,Prof.Dr. Cevdet Bayburtluoğlu, Prof. Dr.Güven Bakır ve Prof. Dr. Sevim Buluç"u bilirkişi ola- rak atadı. Bilirkişi raporunda bölge- nin çok önemli arkeolojik de- ğer taşıdığı beürtilerek l.dere- cede SİT alanı olması gerek- tiği vurgulandı. Karı-koca kavgalarmda erkeklertehlikede LONDRA (AA>- İngiltere'de kan-koca arasında meydana gelen şiddetli tarüşma- larda, erkeklerin kadınlara göre daha fazla risk altında olduğu açıklandı. Leicestershire Sağlık Kurumu Müdürü Prof. Alan Buchan ve bir grup bilim adamı tarafından gerçekleştrilen bir araşürmada, erkeklerin eşleriyle yaşadıklan gergin tartışmalar sırasında daha fazla zarar gör- dükleri ve yedikleri dayaktan ciddi şekilde yaralandıklan ortaya çıkü. Araşürmada, erkeklerin bir tartışma anında, eşleri tarafından makas, bıçak ve tencere gibi ev aletleriyle saldınya uğradı- klan behrtiliyor. Kadınlann fizikî güçlerinin erkeklerden zayıf olmasından dolayı böyle yöntemlere başvurduklan belirtilen araştırma rapo- runda, evlilik içi şiddet olaylanndan ya- ralanan 341 kişinin yüzde 45"ini erkeklerin oluşturduğuna yer verildi. Kan-koca kavgalannda göğüs, kabur- ga mide, sırt ve cinsel organlann da zarar gördüğü belirtilen raporda, böyle saldın- lann genellikle akşam 10 ile sabaha karşı saat 4 sıralannda meydana geldiği ve bazı durumlarda, ev içi saldınlann yakm akra- balar tarafından gerçekkştınldiği ifade edildi. İngilizlerin seks tercihi Öte yandan İngiltere'de erkek ve kadı- nlann cinsel yaşamlan arasında yapılan son kamuoyu yoklaması, İngilizlerin ço- ğunluğununun tek eşe bağlı kaldıklanm ortaya çıkardı. ITV tarafından yayınlanacak 'Doğru Seks Rehberi' adh TV programı için ICM adh araştırma kurumunca yapılan kamuo- yu yoklamasına kaülan erkeklenn yansı, kadınlann ise üçte ikisi on iki yıldır sadece tek eşle cinsel ih'şkide bulunduklannı bıl- dirdiler. Ayju süre içinde 6'dan fazla kişiyle cin- sel iÜşkiye girdiğini behrtenlerin oranı ise kadınlarda yüzde 1, erkeklerde de yüzde 8'de kaldı Son iki yıldır hiç kimse ile cinsel teması olmadığını söyleyen erkeklerin oranı yüz- de 10. kadınlann onnı yüzde 9 olarak be- lirlendi. Kamuoyu yoklamasına göre İngiliz kadınlar, cinsel yaşamlannda erkeklerden fazla memnun görünüyorlar. Cinsel ya- şamdan tatmin kadınlann oranı yüzde 45 iken erkeklerin oranı yaklaşık yüzde 25.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle