27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22OCAK1993CUMA CUMHURİYET SAYFA 15 ANKARA HAVASI CumhuriyetAnkara Bürosu Seçim bitti, partiler kazandı, sen kaybettin. İyiuykular. Dörtyıl sonragenegörüşelim e mi? l(X)işçi^e500j)olis^718bnıişçi>ekaçj)oIis? Belediyelerden 1.5 tnlyon hra alacaklan olan işçiler, seslennı bir türlü duyuramıvor. Hükümetin tıkalı kulaklannı açrnak için Belediye-İş Sendikası yetkilileri. Ankara sokaklannda yürümekten, açlık grevıne kadarçeşitli eylem türlerini deniyor. Ama her eylemlerinde karşılannda polisleri buluyorlar. Yürüyüşleri polis taraftndan, "kaba kuvvet" yöntemleriyle engellenen işçilenn açlık grevı eylemı de polislerin yakın ilgisınden kurtulamadı. Türk-İş Genel Merkezi'ndekı toplanu salonunda bir basın toplantısıyla başlatılan açhk grevinin, "muhabirpolisler" tarafından bütün aynnülanyla not ahnarak izlenmesi, acar sendikacılann da gözünden kaçmadı. Basın toplantısı sonra ererken, Türk-İş Genel Başkanı Bayram Meral de, polislere ve onlan gönderenlere mesaj vermeden geri kalmıyordu: "Asker, polis, Türk işçisinin kardeşidir. Bugün 100 kişinin karşısına, 500 polis gönderenlere sesleniyorum. Yann 718 bın işçinintoplusözleşmeleriyapılacak. 12 Eylül'ün rrurasmı ortadan kaldıracağız deyip iktidara gelenler, 12 Eylül'ün mira: üzerinde oturmayı tercih ediyorlar. Bizin polisle ahp veremediğimiz yok". Bayram Meral böyledüşünüyor. Onun sözlerini dinleyen işçiler ise ilgjnç bir aritmetık problemıni çözmeye çabalıyorlardı. 100 kişi için 500 polis göndenldiyse 718 bin işçı için kaç polis gerekecekti acaba.. Toplama, çarpma, bölme, doğru oranü filan derken ortaya bir sayı çıktı: 3 milyoı 590 bin İyımi? Karadeıüz Oda OrkestrasıkonseriHayır, hayır, hiç de sandığınız gibi değil. Temel fıkrası fılan anlatmayacağız. Bu kez ciddıyiz.Geçenlerde TRT'nin ikinci kanalındabirkonservardı. Profesör Saim Akçıl yönetimindeki Karadenız Oda Orkestrası Tartini, Mozart ve Grieg'in eserlerinden seçmeler çaldı. Buraya kadan dogal. İlginç olan orkestranın yapısı, haydı müzikçilerin deyimi ile söyleyelim, kompozisyonu. Orkestra, şef Sairn Akçıl'ın girişimı ve Dış Ekonomık İlışkıler Kurulu'nun (DEİK) desteğı ile Karadenız Ekonomik İşbirlıği Anlaşmasma ımza koyan 11 ülkeninsanatglanndan oluşuyordu. Birbaşka deyişle siyasetçiler lafüretırken. sanatçılarsınırlan çoktaaan aşmışlar, halklann kardeşliğinin anlamlı bırömeğini vermişlerdi. BirküçükYOK öyküsü Kurulduğu gündentfibareneski başkanı Prof. Dr. İhsan Doğramacı'yla bırlikte anılan ve " 12 Eyjül"ün kalelerinden sayılan YOK'de neler oluyor neler... YÖK'dekı değişim, Doğramacı'nın *"değişimi"yle başladı. Bazı çevrelerce "veliaht" da denilen Prof.Dr. Mehmet Sağlam, başkanlığa geldı. Sağlam. artık YÖK'e kendi damgasını vurmak istiyor. İlk başlarda, basına "kapahlığı ve sertliğiyle" tanınan Sağlam, bu tavnnı tarnamen değiştirmeye hazırlanıyor. YÖK'e yönelik eleştirilerin hep YÖK'ü "tanımamaktan" kaynaklandığını savunan Sağlam. basına kapılannı açacak. Geçmışdönemdeki başkanvekıllerinden birinin "sözcü" olması uygulamasına da son verildi. Bundan böyle, gazeteciler sorulanru Sağlam'a yöneltecek, o da yanıtlayacak. Telefondaki sekreterler. "Sayın Başkan yoklar", ya da "toptantıdalar" demeyecek, basına öncelik tanıyacak. Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü de, gazetecilerin her türlü sorulanna "açıkükla" yanıt verecek. Kısacası YÖK, "kapalı kutu" olmaktan kurtulacak. Haydi hayırhsı diyelim. Bilindiğı gibi, hükümet, "üniversite reformu" çerçevesinde hazırladığı yasa taslağında, YÖK'ün yetlalenni elinden alarak, sadece "koordinasyonu sağlayıcı" bir kurul haline getirmeye çalışıyor. Şimdi baa çevreler soruyor: "Bu YÖK'ün ayakta kalmak için verdiği son çırpınış olmasın?" Kedi-Fare Çevre Bakanı Doğancan Akyürek, jcracı birbakanoiarnarnarun sıkıntısmı yaşıyor. Akyürek, "yasakladun oldu" deme yetkjsine sahip değil. Çevreyi korumak için dığer bakanlıklarla "eJ efe'' çaJışmasıgereken Akyürek, bugüne kadar "Kedi olalı tuttüğun fareyi sövle" diyenlere, "lOay önce çıkartılan, ancak uygulanmayan yönetmelîkfen uygulamaya koymakla" işe başladığını anlatıyor. Taşra teşküatını kurma aşaraasında olan Çevre Bakanı'na, gönüllü çevredostlan fareavında başanJar diliyor. HAYVANLAR VE HAYVANLAR İSMAIL GÜLGEÇ_ Giysi ödeneğine tasaınıftırpanı Hemşire, ebe ve sağlık memurlannın giyim-kuşam odeneklen, "tasarTuf tedbirlen" çerçevesinde, kırpıldı. Ankara'daki Ana Çocuk Sağhğı ve Aile Planlama Merkezleri'ndeçaîışanlar, yönetmehkte yeralan haklanmn, "alicengiz oyunlanyla kuşa çevrilmesınden" yakınıyorlar. Tüm Sağlık-Sen üyesı memurlar, "Parababalannın21 trilyonluk vergi borcunu bir çırpıda afîedenler. kirli savaşın 20 günlük harekâtına 10 trilyon harcayanlar. ülke kaynaklannın yansını askeri harcamalara ayıranJar, bütçedeki deliği kapatmak için sağlık emekçilerinin üç kuruşluk giyim yardımına mı muhtaç halegeldiler? Eğer durum o kadar vahimse açıklasınlar. bir kereliğine palto hakkımızı Sağlık Bakanı Yıldınm Aktuna'ya. ayakkabı hakkımızı M 3lıye ve Gümrük Bakanı SümerOral'a, yağmurluk hakkımızı Başbakan Süleyman Demirel'e belki bağışlayabilıriz" diyorlar. T.C KÜLTJfl BAKHNLiC KVIFT GuIEL GALERiSi Fotoğrafçının korkıısıuııuı fotoğrafiı Sivas muhabınmiz Hatice Biçer bir haber geçti. İlkin Yurthaberleri Servisimizde değerlendirildi. Oradan "bir fotoğraf sergjsi haberi" olduğu gerekçesiyle Kültür Servıs'ine indi. Oradan... Oradan da biz aldık. Genç fotoğraf sanatçısı Günay Nair, Sivas Devlet Güzel Sanatlar Galerisi'nde bir sergj açtı. Sergj'nin konusu '"Denizkızı Eftelya Fotoğraflan ve Kırmızı Şiirler". Sonra Bosna - Hersek'teki insanlık suçu tırmanışa geçti. Ardından Irak göklerinde ABD uçaklan uçmaya başladı. Bosna-Hersek'e sağırkulaklar. Irak'taki füze rampasına tırmanan kanncanın ayak sesini bile dîı>Tiyorlardı. Fotoğraf sanatçısı Nair kederini ve korkusunu '•görselleşürmek" istedi. Sergilenen fotoğraflannın. sergi için kendisine sunulan çiçeğjn ve sonunda kendi ağzırun ve gözlerinin üstüne birer kara bant çekti. Oturdu Galeri'nin giriş kapısına. Hatice Biçer arkadaşımız onu fotoğraflarken o da şöyle diyordu: "Korkuyorum. Tanh bir kez daha yineleniyor. Savaştan korkuyorum. Bosna-Hersek'deki vahşetten korkuyorum. Dünyanın duyarsızlığından korkuyorum..." Ya aktif, ya da radyoaktif Ornobil ve kalıntılan, Türkiye'deki çevre d-cstlannı harekete geçirdi. SOS Akdeniz öirosu, Türkiye'de nükleer santral kmrulmasını önlemek için imza kıanpan\ası başlattı. Ama bu, bildiginiz kLimpanyalardan değil. Bir özelliği ve r>iyük bırde hedefı var. Enerjı ve Tabiı Kaynaklar Bakanı Ersin Faralyalı'yı kumuo^ önündenükleer santrallan tatışma\ a çağıran çevreciler, a_ıtı-nükleer çalışma platformlan da olışturdular. "Hıçbir nükleer santrahn Ç:rnobil'den farkı yoktur. Yann radvoaküf olacağımıza, bugunden aktif ohlım"' sloganmıyla hareket eden çevre koruma derneklerinin temsilcıleri. şu mesajı venyorlar: "Kampanyamızın hedefı, en geç 5 Haziran Dünya Çevre Günü'ne kadar 1 milyon imza toplamak. Kampanyamıza katılmak isteyen her grup, örgüt. dernek vb. kendi yöresinde, lcendine özgü eylemlerle kendi ımzalannı toplasın ve kampanyasını çeşitli görüntükrle renklendirsin. Toplanan imzalar, 'Dünya Çevre Günü'nde Ankara'ya götürülsün ve kampanyaya katılacak temsilciler araalığıylaTBMM Başkanlığına şunulsun". İskenderun Çevre Koruma Derneği, Türkıye Tabiatını Koruma Derneği Antalya Şubesi, SOS Ankara Grubu, Yenice Çevre Gönüllüleri, Ağaçkakan Dergisi. ÇETKO, Zonguldak Çevre Sağlıgını Koruma Derneği'nin de destekledıği anti-nükleer kampanyaya katılmak isteyenler, SOS Akdeniz Bürosu'ndan Aylin Gençoğlu'na ulaşabıhrler. "Yeni Çernobillcrolmaması için Türkiye'de nükleer santra! yapımına karşı çıkanlar" SOS Akdeniz Bürosu'na, (51) 632998 numaralı telefon ya da 225240 numaralı fax aracılığıyla ulaşabilirler. Yaaşma adresi olarak da PK 53 Konak 35252 Izmir adresini kullanabilirler. KİM KİME DUM DUMA BEHtÇ AK HAVA. X,XooâH0£/V Aorvnmak /j AA hep ÇİZCİLİK KÂMtL MASARACI î } AĞAÇ YAŞKEN EĞİLtR KEMAL GÖKHAN GÜRSES &frUoR#n... boyandı^a kal'ni^f ^ ^ ^ ' t ^ ^ ^ S » * ' ^ HARBI S£Atif/ POK0V ; '/V-UH TUTJUâlMU ^ N e T S İ N " TARIHTE BUGUN MÜMTAZ ARIKAN 22Ocak RİDANİYE ZAFERİ 1517 £>£ OSM4NLI OSDUSU, #t- DAMfYE 2AFE8IM K*2ANMlfTt. 1516'DAKI M£#c-/ûA8/x ye. İ LÜKL£&H BAŞtH* TOMANBAY GEÇMİÇTI. YAVU2SULTXNSEUH, BARIŞÇJ TEKÜFLER GOTUGEN EL Çl'LERİ ÖLDÛRULUHCE, OH- OUSUYLA MI£/8U2£RfNE YU- O£ MEMLUKLEfd-E K*R$ILASTI. OBDUNUN BİR KISMI UUCUUA &EÇERKEN, DİĞBR BİR KJSUI MEIALUKLERÎARKAûM SARDI &AVA$I OSMAVLIL4R KA2AH- Ol, TOMANgAV KAÇTI. BU ZA- FERLE, HALIFELIK TF OSM4U. L1L4ZA GEÇ/YORDU •• İSMAİL AKCAY 1967'DE,ATLET1MU ıS- MAIL AKÇAY, OUNYA MA- C $0 Z.OLMU$TU.A BD.NÎN LAS VEGAS KBNTİNOB , IKl ATZ3.6 H.EBtRlHCİ0. 'LURKEM, IKMCIAK- ÇAY.IKI SAATZ4-5TE KO$MÜ$TU 9 YILDIR. '•fTLET/ZM YAPMAJCP* O lAAS /SM4U- AKÇAY25 YARIŞTISI M4&t7TyVO4 Of'ĞERATLEpM/Z MJSE- AKm$ İSESEKfZM. Cl OLMAn SA$ARMI$TI. 60 YIL ÖNCE Cumhuriyet 30 YIL ÖNCE Cumhuriyet Gazi'nin karşılanması Jüpiter yerine Polaris Q22OCAK1933 Reisıcumhur Hazretleri geceyi Yeniköy istasyonunda trende geçirdiler. Saat 5 de kadın erkek binlerce halkm alkışlan arasında Balıkesir'egeldiler. İstasyon ve civan ve yollar halk ile dolu idi. Gazi Hz. yaya olarak ve " Yaşa hoşgeldin" diye bağıran halkı selamlayarak oturmalanna tahsis edilen Vali konağına geldiler. Yollarda "merhaba nasılsınız"diye halkın haünnı soruyor, sürekli alkışlarla ve "sağol" sesleriyle karşılanıyordu. Gazi hazretleri konakta biraz dinlendikten sonra Vilayet ve Beledıye Kolordu ve Halk fırkasını ziyarete gittıler. Heryer bayraklarla süslü geçeceği yollar kendinı görmek için yağmur altında bekleyen halkla hıncahınç doludur. 22OCAK1963 Yektili kaynaklar bugün B. Amerika ve Türdkiye hükümetlerinin, Türkiye'deki Nato üslerinde bulunan Jüpiter füzelerinin değıştirilmesi meselesmi görüşmekte olduklannı bildirmişlerdir. Yetkili kişiler Polaris füzelerinin denizaltılardan atıldıklanna işaretle. yapılacak değışiklığin Türkiye'deki kara füze üslerinın tamamen kapanmasına sebebiyet vereceğini bildirmişlerdir. Ayni kaynaklann ifadesine göre görüşmelerin henüz başlangıç safhasında olmasınarağmen,Türk hükümeti, Birlcşik Amerikanm teklifini müsait karşılamaktadır. Yine aynı çevrelerin bıldirdiğine göre bu mesele, Kuzey Atlantik Paktı Teşkilatı'nın emrinde bulunan silah sistemlerinin modernleştirilmesiyle ilgili çevçeveye girmektedir ve halen NATO organlan tarafından müzakere edilmektedir. Resmi Türk şahsiyetlerinin bu görüşmelere Arahk ayında başladıklan bildirilmektedir. Vashıngton resmi açıklamalannda "modernleştirme"tabirinin ötesine geçmekten çekinmektedir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle