15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27EYLÜL1992PAZAR PAZAR KONUKLARI LeyJa Tavşanoğhı, 'Trafık' sorunum bir ıızman ve bir etmiyet müdürii ile konuştu Atman:Turksuruculer son derece bendlWBTürkiye'de neden bu kadar çok trafık kazası ve bu kazalarda ölümler neden bu kadar yiiksek oluyor? ATMAN - Bu olay çok geniş spekt- rumlu. Düşünün. Bir Amerikan çocuğu doğuyor, doğar doğmaz da otomobil, traktör, makine görûyor. Çocuk bunlar- la yetişiyor. Bizde, köyünde hiç otomo- bil görmemiş birisi büyük şehire geliyor. flk iş direksiyona oturuyor. Bakın, di- reksiyona oturanlann büyük bir kısmı tecrübesiz. tstanbul'a kar yağıyor. Ha- yatında kar görmemiş kişi kann üzerin- de araba kullanmaya kalkıyor. Arabayı kuru yolda gider gibi kullanıyor. Trafik mühendisi olarak şunu yap- mak laam: Kaza zabıt sistemini kurmak çok önemlidir. Bakacaksınız, bir nokta- da ölümle sonuçlanan kazalar oluyor. Bunun nedenini araşüracaksınız. Bölge bölge net bılgiler arşivlenecek. Geçen gün bir TV programında son yedi yılda trafık kazalannda 46 binden fazla hayat kaybolduğunu dinledım. Trafik mühen- dıslıği bu dehşet verici rakamı ortadan kaldırmak veya hiç değilse dünya ölçüle- rine uygun ve kaza kelimesinin lugat an- lamına uygun boyutlara indirmektir. Trafik kazalannın nedenlerini iki ana bölüme ayırmak mümkün. Bunlar altya- pı bozukluklan ve sürücü hatalan. Alt- yapı bozukluklannda planlama hatalan çok önemli. İstanbul'dan buna iki ömek vermek isterim. Örneklerin en çarpıcı ya- nı da aynı noktada benzer birçok kaza olmuş olması ve uzun zaman geçmesine rağmen bu noktalarda herhangi bir ön- lem alınmamasıdır. Birinci nokta, TEM ile E-5 karayolu- nu bağlayan çevre yolu üzerindeki Sada- bad I viyadüğüdür. Bu viyadükten Okmeydanı yönüne giden bir kaç kam- yon ve otomobil hemen hemen aynı nok- tadan korkuluklan parçalayıp aşağı uçtu. İkinci nokta, E-5'in sola kıvnlarak OZDEMIR ATMAN İstanbul'da 1944 'te Robert Kolej inşaal mühendisliği bölümûnü bitirdikten sonra A BD 'de Cornell Üniversitesi inşaat mühendisliği kısmından karayolları ve trafik dalında master aldı. Florida eyaleti trafik müdurlüğü görevini üstlendikten kısasüresonra babasının ani ölümü üzerineyurda döndü, aileşirketinin yönetimini üstlendi. 1948 defahri olarak Ankara4. Şube Müdurlüğü (trafiktensorumlu) danışmanlığını yaptı, Türkiye 'de ilk trafik ışıklarmın Ankara 'ya yerleştirilmesinisağladı, yine Ânkara 'nın kaza-zabıl sistemini düzenledi. Daha sonrakiyaşam döneminde trafikle ilgilenmedi. otomobil veya otobüs solluyor. Git git sıra tükenmiyor derken karşıdan gelen yüklü bir kamyon duramıyor, kaçamı- yor... Bir de Almanya'dakı isçi vatandaşla- rımı: var. Bunlar otomobille Türkiye sını- rtna gelinceye kadar kurallara harfıyen uyuyorlar. Atna smırdan içeri girdiklerin- de birer canavar kesiliyorlar... ATMAN - Gurbetçi vatandaşlanmız hiç alınmasınlar, ama yurda arabalanyla izne gelenlerin içinde kurallara aykın ha- reket edenlerin çokluğu dikkat çekiyor. Sanınm çalıştıklan ülkedeki trafik dene- tim baskısından burada kurtulunca çok ferah hareket ediyorlar. Bir de aşın hız konusuna değinmek is- tiyorum. Bu ülkede aşın hız beni çok rahatsız ediyor birçok yönden. Sürücü hatalannı aşın hızla birleştirdığiniz za- man can kaybına neden olabilecek kaza- lardan kaçmmak mümkün olmayacak- tır. Her vasıtanın tipi ve yapıhşına göre belirli şartlar altında emniyette olabilece- ği hız sırurlan vardır. Bir yanş otomobili 150 kilometre hızda ne İcadar emniyet- teyse bir kamyonet belki 80 km. hızda aynı emniyette olabilir. Bu bakımdansü- rücüler kullandıklan aracın tip ve kalite- sine göre hızlanru sınırlandırmalıdırlar. Bu sınınn üzerinde en ufak bir olağandı- şı durumda araçlan kontrolden çıkabi- İir. Aynca genellikle araçlann akaryakıt bakımından en ekonomik hızlan 90 km. civanndadır. Dünyarun en güçlü ekono- milerinden biri olan ABD'de bile şehirle- rarası yollarda hız limiti 55 mil, yani takriben 88 km.'dir. Bu hızda lastiİc ve parça sarfı da daha yüksek hızlara göre çok daha azdır. Ülkemizde üretüen oto- mobillerin bir çoğunun yakıt ekonomisi ile övünmek mümkün değildir. Ama akaryakıt fiyatlanndan yana yakıla şikâ- yet eden sürücüler çevre yollannda bile 130 km. hızı normal sayıyorlar. Trafik suçlulanna yumuşakdavranıyoruzI Türkiye 'de bu kadar çok trafik kazası olmasmm nedeni nedir? TAN - Ben birkaç rapor inceledim. Kazalara sebep olan birkaç faktör orta- ya çıkıyor. Bunlann başta geleni de dik- katsizhk ve tedbirsizlik. Son bir ayda İstanbul Şehıriçi Trafik Şube Müdür- lüğü'ne gelen bilgilere göre toplam 3722 kaza olmuş. Bunlardan ölümlü kaza sa- yısı 31, yaralamalı kaza sayısı 660, hasar- lı kaza sayısı 3029. Ölü sayısı 32. Yani her gün aşağı yukan bir kişi ölmüş. Maddi hasar miktan 16 milyar 867 mil- yon lira. Kazalann nedenleri de şöyle: Dikkatsizlik ve tedbirsizlik başta. 2213 adet dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucu trafık kazası... Aşın hızdan olan kaza sa- yısı 347, hatalı sollama 380, yaya hatası 265, teknik anza 12, alkollü araç kullan- ma sonucu 136 kaza meydana gelmiş, ehliyetsiz araç kullanmak yüzünden olan kaza sayısı 142 ve diğerleri dediği- miz 372 kaza daha var. W^Karayollanndayetersizyol çizgisi, ye- tersi: levhalar, a: ışıklandtrma, ya dayol- lara mıcır dökülmesi gibifaktörler de bu kazalara neden olmuyor mu? TAN - Diğerleri dediğimiz kazalann çoğu bu yol hatalanndan kaynaklanı- yor. Örneğin mıcır yüklü bir kamyonun mıcın döke saça götürmesi diğer araç sü- rücülerinin kaza yapmalanna neden olmuş. ^•fiu kazalarda ölü sayıstnm yiiksek olu- şunun nedeni nedir? TAN - Ben memnuniyetle bir şey ifade edeyim. Bizde, bu kadar kazada ölü sayı- sı gerçekten yüksek değil. Ama şehirlera- rası yollarda çok basit gibi görünen kazalarda ölü sayısı yüksek olmuştur. Tabii bu genelde yetersiz, çift yönlü yol- larda görülmüştür. Hatalı sollama, aşın sürat ve yakın takip sonucu oluşmuş ka- zalardır bunlar. Bunlar kesinlikle de ölümle sonuçlanmıştır. REMZİ TAN 1947 İstanbuldoğumlu. Ortaokulu İtalyan Lisesi'nde okuduktan sonra Polis Koleji'ni ve Polis Akademisi'ni bitirdi. Komiser Muaviniolarak Trafik Daire Başkanlığı 'ndagörev yaptı. Daha sonra İstanbul Trafik Şube Müdurlüğü 'nde komiserlik, başkomiserlik ve emniyet amiri oldu. 1982 'de Erzurum 'un Hınıs ilçesi emniyet amirliğine atandı. Bunun ardından Erzurum Bölge ve Trafik Müdurlüğüyaptı. 1986'da Kocaeli ilinde çeşitli trafik görevlerinde . bulundu. TBMM Milli Saraylar Koruma Şube Müdürü olarak Dolmabahçe Sarayına atandı. Altıay kadar önce de İstanbul Trafik Denetleme Şube Müdurlüğü 'ne getirildi. Tan eski bir millikürekçi. masıdır. Gündüz, yollan açıklıkla gör- mek mümkün. Bayram arifesinde ve bayram dönüşlerinde genellikle karayol- lannda çok büyük kazalar oluyor. Belirli bir sürati aşıp gideceğim yere bir an önce varayım, düşüncesinde olan sürücü bu sürati- yaparken yoldaki levhalan gör- müyor. Bir de yolu iyi bilmiyor. Yoldaki çizgiyi de görmüyor. Gece karayollann- da otobüs taşımacıhğı yapılıyor. Ama otobüs sürücüsü yolu çok iyi biliyor. Ne- redeyse gözü kapah gidebilecek derece- de... Bayram öncesi ve bayram sonrası çok büyük kazalar olduğu için sürücüJe- re tek tavsiyem gece yola çıkmamalan, gündüz gitmeleridir. Sürekli ve gece ara- ba kullanmaya ahşkın olmayan insana belli bir saatten sonra mahmurluk da çö- ker. 12 saat sürekli otomobil kullanınm düşüncesinde olan kişi de var. Ama bü- tün sağlıkçılar, tüm yasa koyucular de- mişler ki: Dokuz saat içinde beş saatten fazla devamlı olarak araç kullanmak ya- sakür. İnsan belli bir saatten sonra mele- kesini kaybeder, dikkati dağjlır. Yola gece çıkan herkes kaza yapar dıye bir ku- ral yok. Temkinli olan sürücü de var. Birkaç saat araba kullandıktan sonra aracıru yolun kenanna çekip uykusunu dağıtmak için kültür fizlk yapan kişiler biliyoruz. Bir de bozuk ışıkla seyreder- ken kazaya sebep olan araçlar da var. Karşıda tek far görüp motosiklet saru- yorsunuz, birden karşınıza tek fan yan- mayan kamyon çıkıyor. Banketten gjt- mesi gereken bir traktör bakıyorsunuz ana yola çıkıveriyor. Hiçbir ön ve arka lambası da yanmıyor. Bu da faciaya da- vetiye çıkarmaktır. Bu tür kazalara yaz aylannda sık rastlıyoruz. "azeteci yazar tlhami Soysal, biliyor- sunuz Ayvalık 'ta bir trafik kazasmda öl- dü. Yoladökülen mıcırm kazayayolaçtığı belirtiliyor... TAN - Tabii. Mıcır da bir sebep. Mıcır ;ki kadar insanlann bencilce davrandığı bir yer olduğunu ^sanmıyorum. Karşıdakinin haklanna en az saygı herhalde trafıkte gösteriliyor. Birçok şey için kuyruğa girmeye alışmış olmamıza rağmen tıkanan bir geçitte sırada kalanlar kendilerinin aptal yerine konulduğunu hissediyorlar. J J ı ş ülkelerde kurallar, yasalar daha katı. Burada kestiğimiz 30-60 bin lira ceza, ceza değil. Oralarda vatandaş birazdamecburkılınmış. Para , cezasıyla olsun, ehliyetinin devamlı olarak geri v alınacağı korkusuyla olsun,bunun yani sıra diğer sünWi]erin ihbanyla olsun, bunlardan ; ' y korku oralarda trafık kurallanna uymalannı sağlıyor. -3- Bizde köyünde hiç otomobil görmemiş biri, kente geliyor. tlk iş direksiyona otunı> or. İşte bu insanlann çoğunhığu tecrübesiz. ŞehMerarası yollarda küçük gü görinen kazabnia ölü says hr hayü &zb ofcıyor. Haliç Köprüsü'ne indiği bölüm. Burada da yolun sol tarafındaki korkuluğa yıl- lardır özellikle ağır kamyonlar çarpar. Korkuluk hemen her hafta yenilenir. Bu iki örneği de hemen her gün geçüğim ve sürekli gözleyebildiğim noktalardan ver- dim. Bir noktada aynı şekilde birkaç kaza olduğu zaman mutlalca o noktanın fıziki yapısında bir etken aramak gere- kir. Korkuluklan tamir edip geçmek ye- terli değildir. WKMKarayollarımızda durum nasü? Yol çizgileri, işaret levhalan, ıstklandırma ye- terli mi? ATMAN - Kablo, boru gibi şeylerin yol boyunca veya altında gjtmesi son de- rece normal bir şeydir. Ancak bunlara ait kanal ve çukurlar açıldıklan zaman özellikle geceleri çok iyi işaretlenmeleri, doldurulduklan zaman ise yolun eski haline gelecek biçimde yapılması gerekir. Yapım hatası sonucu yol ıslanınca çok kaygan hale gelebilmektedir. Bakım eki- bi bunu hemen düzeltmelidir. Islakken kayacağını gösteren uyan işareti konul- mabdır. Ama bu geçıcı bir önlemdir. Aynı şekilde yola dökülmüş olan yağ gi- bi maddeler hemen temizlenmelidir. ^^M Sürücülerimizin bu kazalardaki pay- ları nelerdir? ATMAN - Ülkemizde sürücüler ku- rallara uymamak için adeta birbirleriyle yanşıyorlar vekural dışı, akıl dışı âdetler ediniyorlar. Örneğin son zamanlarda sağ banketten ya da kabilse şeritten araç- lann sağından geçerek sol şeritlerdeki araçlann önüne gecilmesi usta şoforlük harekeü sanılmaya başlandı. Bu usta şo- forün, tünele girdiği zaman farlannı ya- kacağına park etmiş gibi çift sinyal yaktı- ğını rahatlıkla görebilirsiniz. Yine çok tehlikeli hareketlerden biri olarak sizden yol isteyen aracın arka tamponunuza ya- pışmış gibi üstünüze çıktığj çok sık görü- îen bir hareket oldu. Bunu koca kamyon ve otobüslerin yaptığına tanık oldum. Bir insan ne kadar uyanık olursa olsun, sınırlı bir reaksiyon zamanı vardır. Yani öndeki arabanın frene bast'ğını gördük- ten sonra kendisınin de frene basması arasında bir zaman geçer. Buna 'reaksi- yon zamanı' deriz. Bu, her insan için farkh bir süredir. İşte, bu reaksiyon -za- manı sonucu özellikle çevre yollannın sol şeritlerinden cam kınklan hiç eksil- mez. 'Ben istediğimi yapacağım. Sen başının çaresine bak', demek. Karşımdan bir araç gelirken farlar da artık indirilmiyor. Buna bir de halojen farlann gücünü ek- lerseniz gözü kamaşan sürücünün nere- ye gjttiğini ve neye çarptığını bilmesi imkânsız oluyor. Burada bencillik sözcüğünü özellikle kullanmak istiyorum. Trafıkteki kadar B'en trafiğin içindeyken yaptığım hatadan yakalanıyorum. Ceza kesilsin, caydınlsın, çok taraftanm. En ufak bir yanlış yapan ensesinden yakalansın. Ama o şekilde denetim yapılsın. insanlann bencilce davrandığı bir yer ol- duğunu sanmıyorum. Karşıdakinin haklanna en az saygı herhalde trafikte gösteriliyor. Birçok şey için kuyruğa gir- meye alışmış olrnamıza rağmen tıkanan bir geçitte sırada kalanlar kendilerinin aptal yerine konulduğunu hissediyorlar. Kavşağın iki tarafında da sollayanlar uzun zamanda çözülebilen kördüğümler oluşturuyorlar. Sorumsuz hareketler bundan da beter. Uzun mesafelerin gö- rülmesine uygun olmayan virajlı bir yol düşünün. Kurallan ve insafı hiçe saya- rak arahk vermeden bir kara tren gibi sıralanmış araçlar bunlann arkasında sabırsız bir sürücünün idaresinde bir denetimleri sizce yeterli mi? Aynca sizce kurallan çiğneyen sürücülere ağır cezalargetirilmeli mi? ATMAN - Denetimin şeklini değişti- rip trafiğin içinde denetim yapmak ge- rek. Bando mızıkayla da yapmamak lazım. Bakıyorsunuz ABD karayolunda koyu renk bir araba park etmiş. İçinde üniformalı biri var, ama şapkası koltuk- ta duruyor fark etmiyorsunuz. Canavar düdüğü de kaputun altında. Konulan hız limitini aşan araç gördü mü hemen canavar düdüğünü çıkanp hız limitini aşan aracı durduruyor, cezayı kesiyor. Yani ben trafiğin içindeyken yaptığım hatadan yakalanıyorum. Ceza kesilsin, caydınlsın, çok taraftanm. En ufak bir yanlış yapan ensesinden yakalansın. Ama o şekilde denetim yapılsın. Yoksa yolda giderken durdurulup, 62 kilomet- re hız yapünız verin cezayı, denriince, ama diğerleri de aynı hızda gidiyor, di- yorsunuz. Aldığınız yanıt, yann da on- lardan tcplanz, oluyor. Bizde çoğu gelir temin etmek, ya da yapmış olmak için yapılıyor. Öyle olduğu için de Almanya'- da o baskıdan kurtulduğu hissine kapı- lan adam buraya gelince şampanya şişe- sinden patlayan mantar gibi oluyor. WBPeki. bu kazaları en az zarar verecek biçime indirmek için ne yapılmalı? ATMAN - Hemen hemen hiçbir kaza sadece 'hatalı sollama' veya 'aşın hız' faktörleriyle ifade edilemez. Genellikle kazalar sıraladığım birçok faktörden ba- zılannın uygunsuz yer ve zamanda bir araya gelmesinden kaynaklanmaktadır. Sıraladığım hususlann sadece herhangi birine çözüm getirmek sorunu az da olsa hafifletebilir, ancak çözüm getirmez. Çözüm millet olarak meselenin önemini kavramak ve canımızı ve malımızı koru- mak için elbirliğiyle her hususta en iyiyi yapmaya çalışmamızdır. Belki de ilk adımlardan biri TV kanallannda çocuk bezleri, sabunlar, deterjanlar, piyangolar yanında her gün Allah nzası için bir kaç dakika trafık yönünden eğitici mesajlara ayırmaktır. ^m Kazaları ve can kaybını önlemek için ne gibi önlemler almayı planlıyorsunuz? TAN - Biz kazalann olduğu yerleri bi- liyor ve oralarda tedbirlerimizi alıyoruz. Sürat yüzünden oluşan kazalar vardır. Radar ekibimizi oraya yolluyoruz. Ha- talı sollama yüzünden olan kazalar var- dır. Buralarda ihbarlı çalışma yapmak- tayız. Sivil ekiplerimizin kanalıyla yürü- tülüyor bu çalışma. Ama bu görev sadece trafik ekiplerine düşmüyor. Eği- tim okulda, hatta aileden başlamalı. Ama anne ve baba yolun ortasından yü- rüyorsa çocuk da ileride onlan örnek alacaktır. Ama çocuk okulda o eğitimi almışsa anne ve babasını ikaz edecektir. İstanbul'da oturup da yolda yürümesini, ehliyetli olup da hâlâ araanı sürmesini bilmeyen vatandaş var. ^HTrafik cezaları neden caydırıcı hale getirilmiyor bu durumda? TAN - Biliyorsunuz, bakanlığın be- lirttiği rakam üzerinde ceza yazmamız lazım. Bu rakam belli bir oranda da yük- seliyor. Belki şu an için caydınalığı yok, ama bu rakamın artünlması gerekir. Bu- nun yani sıra seferden men ettiğimiz araç sayısı da çok fazla. Seferden men etme yasada belirtilmiş. Neden dolayı? Sigor- tası olmayan araç; kullanılmış; bir za- man sonra çevredekileri rahatsız eder hale gelmiş araçlar... Bunlar seferden men ediliyor. Bunun sonucunda birta- kım sürücülerimizi egitime de alıyoruz. Örneğin kazaya kanşmış süriicüleri eğj- time alıyoruz. Her cumartesi günü bura- da (İstanbul Trafık Denetfcme Şube Müdürlüğü) bir kurallara uymayanlar ordusu toplanıyor. Kazaya kanşmış bu kişilerde birtakım bilgilerin bittiğine inandığımız için buraya çağınyoruz. Bu- rada eğitim veriyoruz, eğitim belki o gün için yeterli... Seferden men ediyoruz. Ama dediğiniz gibi cezalar yeterli değil. Bu yapılan hatalar sonunda ehliyeti geri alma da var. Yüz ceza puanını almış, bir ay süreyle aracıru kullanmayacak du- rumda olan sürücüyü biraz da deşifre etmek lazım. Şu hatalanndan dolayı bu sürücü bir ay istirahat ediyor, demek la- zım. ^^Daha önceki soruma döneceğim. Ka- rayollannda, yol çizgüeri, levhalan, ay- dmlatma yeterli mi? Kazalann önemli bir bölümü bu yüzden olabilir mi? TAN - Karayollan zaman zaman yol çizgilerini yeniliyor. Ama bu çizgiler çok kahcı değil. Bir zaman sonra hava koşul- lanndan etkileniyor ve bozuluyor. Ama 15-20 yıl öncesini haürlıyorum. O zaman karayollannda bu kadar çizgi de yoktu. Bu iş ciddiye ahnıyor. Eğitimin yani sıra sürücünün belirli kurallara uymasını zoriayıcı mühendislik hizmetlerinin ya- pılması şart. Kişiye demişsiniz ki, yol çiz- gjsinin içinden gideceksin. Ama yol çiz- gisi yok. Kavşaklarda ya da viraj öncesi yavaşlayacaksınız. Ama kavşak, ya da viraj levhası yok. Karayollannda son za- manlarda levha var, ama çizgi eksiğimiz çok önemli. Bir de ışıklandırma çok ye- tersiz. Özellikle çevre yollannda, kara- yollannda belli bir saatten sonra ışık olması gerek. Tasarnıf mu yapıyorlar acaba? Bilemiyorum. Belli bir saatten sonra ışıklar sönüyor. En çok kazalar olan noktalara gele- lim. Bizim en çok korktuğumuz nokta- lardan biri çevre yolundaki Sadabad Viyadüğü. Çünkü bunda bir mühendis- lik hatası yapılmış. Karayollan 7. Bölge'de mühendis bir arkadaşımız var. O da bunu kabul etti. Oraya ışıidı işaret- ler getirdik. Orada yol meyli dışa doğru. Oysa iç tarafa doğru olması lazım. Hızlı gelen araç sürücüsü o viraja girerken merkez kaç kuvvetiyle kendini aşağıda buluyor. Oradan pek çok kamyon düş- tü. Bu mühendisük hizmeti eksikliğiru söyledik. Hemen onanma aldılar. ^^Şehirlerarası karayollannda yolculuk edecek sürücülere gece yola çıkmalarını tavsiye eder misiniz? Dikkatimi çeken bir nokta, pek çok kazada sürücü gece yola çıkmış oluyor ve yolda uyuyakalıyor. TAN - Özellikle bayramda tatile gide- cekler genellikle bize sorarlar. Benim tek tavsiyem her zaman gündüz yola çıkıl- belki araan kaymasını değil, ama arka- dan gelen araca bir mıcır tanesinin çarp- ması ve sürücünün o an panikJemesine yol açar. Belirli bir sürate ulaşmış sürü- cünün paniğe kapılarak yapacağı hare- ketleri düşünün. Mutlaka bir kazaya sebebiyet verir. W^*İşçi vatandaşlanmız Almanya'dan Türkiye stnınna gelinceye kadar kuralla- ra harfıyen uyarken smırdan içeri girince birer trafik canavarı kesiliyorlar. Bu nasu oluyor sizce? TAN - Dış ülkelerde kurallar, yasalar daha katı. Bizler daha yumuşak davranı- yoruz gibi geliyor bana. Burada kestiği- miz 30-60 bin lira ceza, ceza değil. Ora- larda vatandaş biraz da mecbur kılınmış. Para cezasıyla olsun, ehliyetinin devamlı olarak geri alınacağı korkusuyla olsun, bunun yani sıra diğer sürücülerin ihba- nyla olsun, bunlardan korku oralarda trafık kurallanna uymalannı sağlıyor. Almanya, Avusturya, Bulgaristan'ı ge- çip Türkiye'ye ulaşan işci kardeşlerimiz, nasılsa burada her yerde polis yoktur, düşüncesiyle o kural hatalannı işliyor. Onlara sorarsanız, biz Almanya'da böy- le görmedik, gibi serzenişlerde bulunabı- üyorlar, ama tabii çok yanlış hadise. ^^^Kazalarda ölümü önlemede emniyet kemerleri önemli rol oynuyor mu? Arka kohuklara da emniyet kemeri konulmalı mı? TAN - Yapılan •istatistikler sonucu emniyet kemerleri sayesinde ölümlü ka- zalann yüzde 60 oranında azaldığı orta- ya cıkmışür. Birçok kazada biliyorsu- nuz, ölümler kafa çarpması sonucu meydana gelmiştir. Emniyet kemeri kafa çarpmasım önleyen bir faktördür. İnsanı koltuğa bağlıyor. Camdan ve kapıdan fırlamayı önleyen bir faktördür. Çok ya- rarhdır. Şu anda Türkiye'de otomotiv sanayii arka koltuklara emniyet kemeri koymuyor. Batı ülkelerinde üretilen oto- mobillerin arka koltuklanna ise konulu- yor. Demek kazalarda bu emniyet ke- merleriyle çok can kazanılmış ki koy- muslar. TEŞEKKUR Yaptığı başanlı ameliyatla eski sağlığıma kavuşturan Ortopedi Travmatoloji Uzmanı Opr.Dr. Sayın . SERHAD GÖNDİKEN hastalığım sırasında yakın ılgı ve alakalarını esirgemeyen İskenderun Belediye Başkanı sn HASAN İHSAN a SSK Hastanesi Ortopedi servisi hemşirelerinden Asma TEPE'ye Pansuman Uzmanı Naim KESKİN'e ve değerli personeline teşekkür ederim. Fatih DİNÇER ve Eşi TEŞEKKUR Yaptığı başanlı ameliyatla beni eski sağlığıma kavuşturan İskenderun Devlet Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Sayın AHMET ÖZKAMALIya iskenderun Devlet Hastanesi tüm personeline ve hastalığım sırasında beni yalnız bırakmayan tüm dost ve akra- balara teşekkür ederim. H.Ahmet Dinçer ve Eşi KÜLTÜR BAKANLIĞI MÜFETTİŞ YARDIMCILIĞI GİRİŞ SINAVI Boş bulunan Müfettiş Yardımcılığı kadrolarına sınavla eleman alı- nacaktır. 1- Smava katılabilmek için: a) 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48. maddesinde sayı- lan nitelikleri taşımak, b) Siyasal bılgiler, hukuk, iktisat, işletme, iktisadi ve idari bilimler fakultelerınden veya bunlara denkliği Yüksek Öğretim Kurulu'nca ka- bul edılen yurt ıçı ve yurt dışındaki fakulte veva yüksek okullardan birinı bıtirmiş olmak, c) Sağlık durumu, her turlü iklim ve yolculuk koşullanna elverişlı bulunmak, d) Yapılacak inceleme sonunda, varsa sicili, tutum ve davramslan yonunden müfettiş yardımcüığına engel bir durumu bulunmamak, e) Askerlik görevini yapmış veya erteletmiş olmak ya da askerlikle ilişkisı bulunmamak, 0 Bu sınava daha once birden fazla katılmamış olmak, g) 1.1.1992 tarihi itibariyle otuz yaşını doldurmamış olmak gerekir. 2- Yazılı sınavlar 3, 4 ve 5 Kasım 1992 tarihlerinde Ankara'da yapı- lacak, kazananlar kendilerine bildirilecek tarihte sözlu sınava tabi tu- tulacaklardır. 3- Daha geniş bılgi, Ankara'da Teftiş Kunılu Başkanlığf ndan, İs- tanbul ve lzmir'de Kultur Mudurluklerinden bizzat veya mektupla alı- nabılır. 4- İştirakçilerin yukanda belirtilen yerlerden alacakları aday form- larını doldurmak suretiyle iki fotoğrafla birlikte 22.10.1992 günu ça- lışma saati sonuna kadar Teftiş Kurulu Başkanlığf na başvurmaları duyurulur. Postadaki gecikmeler kabul edilmez. TEFTİŞ KURULU BAŞKANLIĞI Ataturk Bulvarı No: 29 06050 Opera / ANKARA Basın: 36685
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle