15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27EYLÜL1992PAZAR CUMHURİYET SAYFA 13 BlRNl Ml N KENARI İnöııii "ivinizdcki ımıhalcfcii atuk. lıalllletiik" demiş....Şimdi var mısmı/. aynı o ıvkkımdaki siibi "ın.sunlaı"? Çaya çorbaya kurtarılmış sayfa BLRNUMUN Olcki KENARI Biı de ""hülle partisi" kuruluşorotti 4örl... Bir Wolkwagen"adörl fili nasıl'sıüdırırsım/.' Sıüına/ di\ mi'.' İktıdar sallanı>or. Koa- lisyon çözülüyor. Ana muhalefet partisi ANAP dağılıyor. Avrupa Birliği'ne bir şey- ler oluyor. Her tarafa patlamayan bombalar konuyor. PKK, ayda beş on can alı- yor. Trafîk, günde yirmi otuz cinayet işliyor. Avrupanm orta göbeğin- de etnik bir soykınm ya- pılıyor. Fransa Maast- richt Anlaşması'na "evet" diyor, ama kimse inanmı- yor. Türkiye'de, Diyarbakır'- ın Ergani ilçesinde güpe- gündüz bir imam linç edi- liyor. Birçok Türk gazete- si de bu olayın uzayda olduğunu sanıyor ve ha- beri atlıyor. Amerikalı General, "Do- ğuda Kürt devleti kurula- cak. İstemiyorsanız sava- şacaksınız" diyor. Kürt- ler, Istanbul'a yerleşmeye devam ediyor. Cumhurbaşkaru. parti yönetmeye kalkıyor. Ka- nsı. İstanbul İl Başkan- lığYnı bırakıyor, aybaşka- nı oluyor. Tek odalı daireler 400 milyona satıhyor. Üstelik birileri de bu daireleri sa- tın alıyor. Bü>ük Britanya aslanı miyavhyor. ttalya'da mafya yasallaşıyor. Hırsızlardan vergi alına- cağı açıklanıyor. Genelkurmay Başkanı gazetecılere "Bu işler oturduğun yerden boğazı seyrederek olmaz. Git, gör, öyle yaz" diyor. Ga- zeteciler Şırnak'a sokul- muyor. Gazeteciler doğu- da göre\ yapamıyor. Yapmak istediler mi öl- dürülüyor. Özel TV'lerde çocuklara göbek attınlıyor. En zampara kadınlanmız açıklanıyor. Polonyalı fa- hişeler, fahişelikle suçlanı- yor. Baba nedense hâlâ demokrasi havarisi oldu- ğunu sanıyor. Babanın Adamlan da antidemok- ratik yasalan savunuyor. Babanın yardımcısı ne yaptığını bilmiyor. Sosyal demokratlar teker kişi ka- lıncaya kadar bölünme karan alıyor. Memurlar doğuda ışbaşı yapmıyor. Brezilya'da "başıboş?" sokak çocuklan itlaf ekiplerince öldürülüyor. Afrika'da Açlık adlı pi- yes, bilmem kaçıncı kez sahneye konuyor. Batı hâlâ " Aa, hâlâ mı" diyor. Çünkü kendi ço- cuklan aşın dozda kra- kerden hastalanıp protein komasına giriyor. Özel TV'ler \e radyolar dingonun ahınndan canlı yayın yapıyor. O sırada Başbakan. "Biz çağdaş bir devletiz" diyor. Avrupa "Türkiye'de iş- kence sürüyor" diyor. Çevre mühendisleri. ev altlannda faaliyet göste- ren benzincileri kastede- rek "Çıldınyor muyuz yoksa" diyor. Türk milli takımı bir gol daha yiyor. Hakemlerin Alman olma- sıönlenemiyor. Sivil halk siîahlanıyor. Bir gazete, promosyon ola- rak sılah venyor. İnsanlar birbinnden nef- ret edı>or. Bu da yetmez- miş gibi sonbahar geliyor. Taksiciler "Huzur İslam- dadır" diyor. Sırtlarında bu yazı olduğu halde, önündeki arabayı ezmeye çalışıyor. Neye. ne za- man, kimin. ne oranda zam yaptığı anlaşılamı- yor. Otoparkçılar (yani kaldınm kenarında duran çocuk) "zam yapıldı abi" diyor. Ne oluyor allahaş- kına? Neler oluyor? Nere- ye gidilivor? BAŞ KARİKATÜR Âtları da Kontrgerilla yunııaz değil mi? Telefondaki babam... Ama bu sahici "baba"... Benim sağlığımdan endışe duyuyor... Yaşamamı isti- yor çünkü... Ben ölecek olursam "Devlet"ı koru- mayakalkmazo... "Endişelenme baba" diyonım... "Kontr-gerilla yalnız masallarda ve film- îerde olur... Türkiye'de ise masallarda ve fılmlerde ol- maz!" "Sen yine de başka bi ış tutsaydın ya" diyor. Haksız sayılmaz... '80'lerin birinde "2.5 gazeteye indiricez basmı" demışti dönemin baş- bakanı. Dediğini de yaptı... Şimdi biz yaşamak için susuz, sabunsuz dolaşsak da mesle- ğimizi, sağ olsunlar, öldürdü- ler... "Ne iş yapabilirim ki ben baba? Beledıyede danış- manlık mı yapıyım, ya da ne biliyim, radyo spikerliği mi?" "Hah, bak, bu sonuncusu fena değil" diyor... "İyi de baba, ben Ingiliz ya da Amerikan aksanıyla Türk- çe konuşamam kı... Yani ağız coğrafyam o kadar deformas- yonu kaldırmaz ki..." "Sen de günün yorumunu fılan yapsan TV'de. Hem bak kürekle taşıyorlarmış pa- rayı..." "Ben o kadar vahşi-liberal- leşemedım babacım. Parayı kürekle taşırsın ama, bu ka- fayı da yürekle taşıyoruz biz!" "Salak Don Kişot" deyip kapattı telefonu... Sonra, anneme ayn ablama ayn arattı... Bana uygun iş önenlerinin ardı arkası kesil- medi... Hiçdeğjlsebayramlar- da ya da vefaüarda, gazeteci- lik mesleğınin ne kadar onur- lu ve değerli olduğu lafzedili- yor da bıraz moral buluyor- dum... Derken yeni bir cinayet türü ortaya çıktı... Trafık ka- zası... Yeni değil elbet... Türk insanı için hiç yeni değil... Ne demışler, "Yalnızca çok oku- yan değil, çok gezen de ölür!" O söz öyle değil miydi? Ben yazdımoldu... Yine telefon yine babam... "Sakın" dedi, "Öyle seçim ge- zisiymiş, iş gezisiymiş, kara- yoluyla adım atmak yok..." Hay güzel babaam be- nim... Sen benden de çok yaşa e mi? Tevekkülle kapatıyo- rum bu telefonlar fashnı, hoş kapanmış sayılmaz ya: "Ol- sun be babaam, öldürmeyen AUah öldürmüyor işte!" Kemal Gökhan mcır çekirdeği Niçın 91 "de bunu getırıp yine benim kucağıma koydunuz? SfcEYMJUID8VriR& Başbakan Her oyunun bir kuralı vardır. Kızma birader. S8MUÖZAL Cumhurbaşkanıntn eşi Adnan'ın adından bınleri rahatsız oluyor. FİSIIIKJUHEGİ Eşi Artık arzuladığımız mıllı takıma kavuştuk. SBVPİONT» Milh Takım Teknik Direktörii O zaman sormazlar mı adama. Semra Hanım'ın elini ne diye öptün? NAÜLŞIVai ANAP Milletveküi Merhamet dönemı bitti. "HeyCorc" Allah sayınızı arttırsın. SfcEVMMDBÜRa Başbakan Esasen kontrgerilla diye bir örgüt yoktur. ÖMETSEZfiİK İçişleri Bakanı Eskiden bir erkeğin beni etkılemesi çok kolay olurdu. Artık detaylarla uğraşmaya ba^adım IftÜFER KES! Hayret Bîşey-2 Sedat Simavi Uluslararası Kankatür Yanşmsrnın Çırağan'da Kempinsky OtelTnde görkemli bir tdrenie Onuncu yıh kutlandı ve bir de ödül töreni yapıidı. Hürriyet gazetesiniö haberine göre bu törene Cumhur- başkanu bakanlar, milletvekiyeri. bürokratlar, sanayiciler. gazeteciler, sanatçüar (efbette ki sinemanm starîan) emniyet teşkilaü yetkılileri, gibi bir çok önemli kişi katilmış. Ama, gördük ki, jüri üyeleri dışmda hıç bir karîkatûrist davet edilmemJş.Anlayacağıntz, karikatür adına düzenlenen bu davette, karikatür sanattna övgüler düzüinaüş.bu sanaün yüceüği dtie getirihniş^ıma nedense karikatüristler akla getiril- memiş, BeylerfKarikatür karikatüristierle varoJur. Karikatür V malzemesi olan tipîerle değil. / Eğitimde işler ııasıl? Eğitimde işler nasıl gidiyor? nın olmadığma dair bir belge Bakana göre "iyi"gidiyor. vermış. Öğrencılere göre "sıkış tepiş" (Öyle ya,suç olmayınca, suçlu gidiyor. Velilere göre yalnız " da olmaz.) Ama. eğitim müdürlüğü polisle Obir Devlet Bakanı para" gidiyor. TARİHTE HER HANGİ BİR GÜN Mümtaz Arıkan Peki.eğitim kurumunun başo- yunculan öğretmenler için işler nasıl gidi- yor? Anlatacağımız bu kısa olaydan da anlaşılacağı gibi pek iyi gitmiy or. 141-142'den yargılanan ve ceza gören bir öğretmen bu maddeler kaldınlınca mesle- ğine geri dönmek için bağh bulunduğu eğitim müdürlüğüne başvurmuş. Sözkonusu eğitim müdürlüğü de, öğretmenden, polisteki sa- bıka kaydını getirmesini ıstemiş. Polis, öğretmene, sabıka kaydı- ay nı kanıda değilmiş. Dava dü^müş de olsa. sabıka kaydını getirmesini istemişler. Yenıden polise giden öğretme- ne polıs çok şaşırmışf'Yahu herkes sabıkası olmadığma da- ir belge ister. sen sabıkalıyım diye belge istiyorsun."demiş. Eğitim müdürlüğünün fışleme- de polisten daha ışgü/ar oldu- ğunu bir türlü kavrayamamış. Ama. öğretmen, mesleğine dönmekte kararlıymi!;. Üstelik de. doğuya tayin edıldi- ğını bile bıle. Ben bu öğretmenin öğretecek- lerinden ^üphe ederim vallahi. Hem de sanayici... Çıkıp sanayicilerimize bağırıp çağırıyor... "İpinizi çeke- rim... Hazır yetneye alışmışınız siz..." Biz de milletiz... Her ne kadar sanayicileri- mizi çok seviyorsak da yoksulluğumuzu o kadar çok sevmiyoruz... Bu lafla- ra saf saf seviniyoruz... Sonra da tufaya geliyoru: tabiy... O bir Devlet Bakanı... Her şey olup bitende, çıkıp bu kez ne diyor... "Şaka yaptık" diyor... "Baykaİı manşetten indir- mek için yaptık" diyor... Yani resmen kendini "feda ediyor'' adamcağız... Sonra ne oluyor? Başba- kanım o kırılmış ve ö'rse- lenmiş sanayicilerle arayı ısıtıyor... Temellerini alı- yor... Sağlam temel at- mazsa, biliyor kiyapı ken- di tepesine çökecek! Biz yine "O'na dönelim... O bir Devlet Bakanı... Nelere baktığım an- ladınız mı iyice? Bize de devlet bakıyor, ama kimbilir ne gözle?.. P£RUK MODASf B/rMEMELirPI.. SOM4 •Y'U. ÇOK MOPA OLAN EÜKEfC PE- Y£Nl KUY/ZUK UZ/1TH4A MO- K'L BUL.M4 GUÇUM- ĞU KAL/CM/Şrt- OYSA, YUZ-YtLu4/£ GEÇSB D&, KELLEG ı'ÇfN " / GUZEL gr/e Ç. SAĞM, 6Ö/2 Yeııildik ama ezümedîkfkisi de gönül birliğj etmişlerdi. Tek dü- şünceleri müii takımı desteklemekü. Ne ya- pabilirlerdi? Sahaya ınip oynayacak halferi yoktu ya... Onlar da nedenleri sıralamaya başladılar. Hakemin ne yapacağı hiç belli ofanazdı. Alman olması yet- miyormuş gibi. Polonya kökenli oîması bile beklenebılirdi. Ya o Bako? Terbiyesize bak! Sen ekmek yediğin ülkenin şutlannı nasıJ çıkanrsm, nankör! "Daha dolu dolu dört dakika var. Dört dakikada neler olmaz!" Neler olabile- ceğini gecmiş yıliarda bir futboî maçında göstermişti şimdi TV'de yorum yapan Sanlı... Şu alçaklara bak. Ogün'ün o topa çjkacağını önceden kestiremiyor mu? FCatdmp ayağjnı dalıyor. Hadi, onu da geçtsk. Bunlann ülkeande insan hayatırun hıç değeri yok mu? Sahada yedi dakika yatan futbolcuya, hem de hayati tehlike altındaki birine naal olurda hala müdahaleyapılamaz?Bizim ûl- ketnizde hiç böyle şey görülmüş müdür? Sonuç itibanyla sÖYİenebilecek tek şey var: "Yenikük, ama ezumedik!"
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle