15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 EYLÜL1992 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Batman'öa yine cinayet • BATMAN (Cumhurivet) - Silahlı saldınya uğrayan Fevzi Demiradlı yurttaş yaşamınıyitirdi. Yenimahalle'deki işyerini dün sabah 09.30 sıralannda açan Savoır doğumlu Fevzi Demir'e kimliği belirsiz kişiler tarafından silahla saldında bulunuldu. Ağıryaralanan Demir, çervedeki yurttaşlann yardımıyla kaldınldığı Batman SSK Hastanesi'nde yaşammı yiürdi. Son 10 günde 12 yurttaşın faili meçhul cinayetlerekurban gittiği Batman'daki yurttaşlar akşam saatlerinden itibaren evlerinden dışan çıkmıyor. Emniyet yetkilileri cinayetlerle ilgili soruşturmalann sürdüğünü bildirdiler. Sosyalist solda kasım belirsizliği • ANKARA (ANKA)- Sosyalisi solda 1 kasım yerel ara seçimlerine yaklaşık 1 ay kala tavır belirsizliği yaşanıyor. Halkın Emek Partisi (H EP) ve işçi Partisi sosyalist solun kendilerini desteklemesini istiyor. Seçimlere tüm yerlerde katılacak olan HEP bu seçimlerde sosyalist soldan önemli oranda oy almayı umuyor. İstanbul'da 8 sol grubun oluşturduğu ifade edilen sol blokun HEP'i destekleyeceği ve HEP adaylannın kazanması için çalışacaklan bildiriliyor. HEP'in daha çok Kün oylannı toplayacağına inanan bazı sol kesimler ise seçimlere ilişkin herhangi bir şekilde tavır belirlemediler. İşçi Partisi de seçim yapılacak tüm yerlerde aday göstererek seçimlere katılma karan aldı. Sezgin'in BBC'ye demeci • STOCKHOLM (AA) - tçişlerj Bakanı İsmet Sezgin, aynlıkçı yasadışı terörörgütü PKKyanhlannı topraklanndan çıkarmak amaayla Suriye tarafından atılan adımlann memnunlukla karşılandığını söyledi. tçişleri Bakanı İsmet Sezgin BBC'ye yaptığı açıklamada, Türkiye'nin Suriye'deki gelişmeleri dikkatle ve memnunlukla izlediğini de vurgulayarak. Suriyelilerin Lübnan kuvvetlerine devrettiği Bekaa Vadisi'nde artık terör örgütü PKK'yaaitüslerin bulunmadığına inandığını söyledi. İçişleri Bakanı İsmet Sezgin açıklamasında aynca. Türkiye'nin terör örgütünün lideri Abdullah Öcalan'ın da Suriye'yi terk etmiş olduğuna inandığını belirtti. Tayan'dan Dalan'a yamt •ANKARA (ANK A)-DYP Grup Başkan Vekili ve Bursa Mılletvekili Turhan Tayan Bedrettin Dalan'ın DYP-ANAP koalisyonu' konusundaki önerisine "hükümet arayışma gerek yok" diye yanıtladı. Turhan Tayan Bedrettin Dalan'ın koalisyon hükümetinin ömrünü tamamladığı konusundaki sözlerini değerlendirirken bu sözlerin DYPGrubunu bağlamadığını söyledi. Dalan'ın üslubunun "iyi niyet' dışında bir anlam ifade etmediğini kaydeden Tayan DYPGrubunda konunun tartışılmadığını ve göriiş belirîenmediğini söyledi. Tayan RP'nin gensoru oylamasında Dalan'ın oylamaya katılmadığının anımsatılması üzerine de "oylamaya katılmamasının ve ardından bu sözleri sarf etmesinin kasıtlı olduğunu sanmıyorum" dedi. Topçu, PTT'yi savundu • ANKARA (ANKA)- Ulaştırma Bakanı Yaşar Topçu, Hasan Celal Güzel'in dağıtılmayan mektuplan için PTT'yi savundu. Bakan Topçu PTT'den konuyla ilgili bügialdığınıveolayı araştırdığını söyledi. Bakan Topçu. "Sayın Hasan Celal Güzel adressiz mektuplannın dağıtılmasını istemiş. Ancak yasal olarak PTTnin siyasal Ve dini propaganda amaçlı adressiz mektup dağıtma yetkisi yok. Bu yüzden talebi yennegetirmemiş" dedi. Dımirel nikâh şahidiA>KARA(AA)-İçişleri Bakanı İsmet Sezgin'in yeğeni Işık Sezgin, Pars lCutay ileevlendi. Başbakan Sîileyman Demirel'in Işık Sezgin'in tanıklığını yaptığı nikahı. Ankara Büyükşehir B«tediye Başkanı Murat ICarayalçın kıydı. Devlet iCcnukevi'ndeki nikâh törenine bakanlar. bürokratlar, işadamlan ile ;ok savıda davetli katıldı. Genelkurmay bildiriyi, 'siyasi otoritenin kesin kararlılık ifadesi' olarak niteledi 'MGKuyansmınhedefi HEP• Bir askeri yetkili, bildiride yer alan terö- rist örgütlerin propagandalanna alet olan örgütler ifadesinden HEP'in kastedildiğini söyledi. ANKARA (Cumhurivet Bü- rosu) - Milli Güvenlik Kurulu'- nun, "baa kitle örgütleri ile bazı kitle iletişim araçlannın dolaylı veya dolavsız olarak ülke bü- tünlüğûnü ve devletin üniter yapısını zedeleyen faaliyetlerde bulunması" halinde, yetkili ku- ruluşlann yasal işlemlere baş- vurmasının "doğal karşılan- ması" yolundaki karan. askeri çevrelerce "olumlu" karşılandı. Genelkurmay Başkanlığı, MGK bildirisini, "terör konu- sunda siyasi otoritenin kesin ka- rarlıhğının bir ifadesi" diye yo- rumladı. Üst düzey bir askeri yetkili, bildirideki "bazı kitle ör- gütleri" teriminin. belli bir siya- si partinin ismini vermemek için kullansldığına işaret ederek. bu ifade ile Halkın Emek Partisi'- nin (HEP) kastedildiğini vurgu- ladı. MGK'nın önceki gün yapılan toplantısından sonra yavımlanan ve "çeşitli önlem- ler" içeren bildirisi. Genelkur- maj karargâhında "memnuni- yet" yarattı. Genelkurma> Baş- kanlığı. MGK bildirisi ile ilgili olarak Cumhuriyet'e şu değer- lendirmeyi yaptı: "Fevkâlâde açık. Her kade- medeki Türk vatandaşmın. çok açık seçik biçimde anlayacağı. Türkive Cumhuriveti'nin ülkesi ve milletı ile bölünmez bütün- lüğüne göz diken cşkıyanın. ya- hut terörün yok cdilmesi ko- nusunda siyasi otoritenin kesin kararlılığının açık bir ifadesi- dir," Üst düzey bir askeri yetkili de. bildiride yer alan "bazı kitle örgütleri" tanımının. •"belli" bir siyasi partinin isminin net ola- rak v urgulanmaması istemin- den kaynaklanmış olabileceği- ne dikkat çekti. "Kitle örgüıü" ifadesinin. "cemi>et. topluluk. bir arada bulunma" gibi anlam- lar taşıdığını bildiren askeri yet- kıü. "Sişasi partiler de bu kap- samda değflendirilebilir" dedi. Bir başka üst düzey askeri yetkili de HEP'li milletvekilleri- nin gerek yurtiçindeki. gerekse yurtdışındaki faaliyetlerinin as- keri kesimde büyük rahatsızlık yarattığını belirterek şöyle ko- nuştu: " Bu milletvekillerinin dokunulmazhklan bulunuyor. TBMM bu milletvekill'erin- den bazılannın dokunulmazh- klannı kaldırsın. bu rrfllletvekil- leri bağımsız yargı önüne çıksınlar. Eğergerçekten birşey yoksa beraat ederler." HEP Diyarbakır milletvekili, Türk askerine 'düşman' demekle suçlanıyor JnönÜ' ÖzgÜT SedatYıırttas'aDGMsoruşturması • Ankara DGM Başsavcıhğı, TBMM'de düzenlediği basın toplantı- sında, Türk askerinin "düşman askeri" diye nitelendiği gazete kupür- leri dağıtan HEP Milletvekili Sedat Yurttaş hakkında soruşturma başlattı TURAN YILMAZ ANKARA - Ankara DGM Başsavcıhğı, HEP'in, PKK'yı destekleyen slogan ve gösterilere sahne olan ikinci olağanüstü kurultayına ilişkin ön hazırhk soruştur- ması raporunu. partinin kapatılması için dava açan Yargıtay Cumhuriyet Başsav- cılığı'na iletti. Kurultayla ilgili soruştur- masını genişleterek. parti yöneticileri ve milletvekillerinden sonra tribünleri de so- ruşturmaya dahil eden Ankara DGM Baş- savcıhğı, Türk askerini "düşman askeri" olarak niteleyen HEP Diyarbakır Mil- letvekili Sedat Yurttaş hakkında da soruş- turma başlattı. Ankara DGM Başsavcısı Nusret Demi- ral, HEP'le ilgili elde ettikleri tüm kanıt ve belgeleri, Anayasa Mahkemesi'nde açılan kapatma davasında değerlendirmeleri için Yargıtay Cumhuriyet Başsavahğı'na ilet- tiklerini söyledi. Demiral, HEP yöneticileri ile milletvekil- lerinin, yurtiçinde ve yurtdışında yaptıklan konuşmalar ile hareketlerinin. hem kendi- leri tarafından değerlendirildiğini, hem de gerektiğjnde Yargıtay Başsavalığı'na iletil- dığını bildirdi. Ankara DGM Başsavcıhğı. HEP'in ge- çen hafta sonu Selim Sırn Tarcan Spor Sa- lonu'nda yapılan kurultayına ilişkin polis tarafından hazirlanan ön hazırhk soruştur- ması raporunu, Yargıtay Cumhuriyel Başsavalığı'na gönderdi. Ankara DGM Başsavası Nusret Demiral, yürüttükleri soruşturma sonunda partiyle ilgili diğer kanıt ve belgeleri de hazırlayacaklan dava dosyasıyla birlikte Yargıtay Cumhuriyet Başsavalığı'na göndereceklerini söyledi. HEP'in kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi'nde dava açan Yargıtay Cumhuriyet Başsavalığı'nın, DGM'den kendisine gelen ve gelecek olan belge ve kanıtlan. Anayasa Mahkemesi'ne önü- müzdeki ay içerisinde venlecek esas hak- kındaki mütalaasında değerlendireceği be- lirtıldi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıhğı"- nın, kurultayda polis tarafından saptanan video ve ses kasetlerini de, kanıt olarak Anayasa Mahkemesi'ne ileteceği kayde- dildi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavalığı'nın, HEP'in kapatılması istemiyle Anayasa HEP milletvekili Sedat Yurttaş. Mahkemesi'nde açtığı davada da, Ankara DGM'nin. HEP'le ilgili saptamalan etkili olmuştu. Ankara DGM Başsavcıhğı, se- çimler sırasında eylem ve davranışların- dan ötürü, üçü SHP'de kalan 22 HEP kö- kenli milletvekili hakkında, TCK'nın 125. maddesi uyannca hazırladığı fezleke ile buna ilişkin belge ve kanıtlan da Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na iletmişü. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıhğı da. Anayasa Mahkemesi'nde açtığı kapatma davasının iddianamesinde, bu belge ve kanıtlardan önemli ölçüde yararlanmıştı. HEP soruşturması genişletildi Kurultaydaki, PKK ile lideri Abdullah Öcalan (Apo) lehine yapılan gösteriler ile bölücü nitelikte görülen konuşmalar ne- deniyle açılan soruşturma da genişletildi. Kurultaydaki söz ve hareketler nedenıylc. "vatana ihanet" suçuna idam cezası yaptınmı öngören TCK'nın 125. maddesi uyannca soruşturma başlatan Ankara DGM Başsavcıhğı. parti yöneticileri ve milletvekillerinden sonra tribünleri de so- ruşturmay a dahil etti. Başsavcı Demiral. parti yöneticileri ile kurultayda bölücü nitelikte konuşmalar >apan parlililerin. soruşturma nedeniyle ifade vermek üzere DGM'ye gelmeleri için çağnldıklannı belirtti. Yasama dokunulmazlıklan bulunan milletvekillerimn dışında. ifade vermek üzere DGM'ye gelmeleri için çağnlan parti yöneticisi vc delegeler şunlar: "Eski Genel Başkan Feridun Yazar. Ke- mal Okutan. Divan Başkanı Güven Özala. Cabbar Gezici. Serhat Bucak. Şakir Atay, Harun Çakmak. Kemal Saruhan. Felemez Başbuğa ve Hamit Geylani." Başsavcı Demiral, bu isimlerin ilk sapta- malarda ortaya çıktığını ve ifade vermek üzere hemen çağnldıklannı belirterek, so- ruşturma ilerledikçe ortaya çıkacak yeni isimlerin de soruşturma çerçevesinde DGM've çağınlacaklannı bildirdi. Demiral, özellikle. PKK yanhsı slogan ve gösteriler yapıldığı tribünlere ilişkin po- lis tarafından v ideo ve fotoğraf makinesi ile >iipılansaptamalannda aynca değerlendi- rildiğini belirterek, bu gösterileri gerçekleştirenlerin saptanarak, haklannda gerekli yasal ışlcmlerin yapılacağmı ifade etti. Demiral, kurultaydaki konuşma ve ha- rekeller nedeniyle sorumlu olduklan sap- tanan parti yöneticileri ve partililer hak- kında, soruşturmanın sonunda dava açıla- cağını belirtirken. yasama dokunulmazlığı bulunan milletvekillerinden sorumlu görü- lenler hakkında da fezleke hazırlanarak. dokunulmazhklannın kaldmlması iste- miyle TBM M Başkanlığı'na gönderileceği- ni söyledi. Demiral. hazırlanacak fezleke- de. bu milletvekillerinin suç unsuru oluştu- ran yurtiçı ve yurtdışı faaliyetlerine de yer verileceğini belirtti. Demiral, "Biz her türlü olaym takipçisi- yiz. hiçbir şey gözümüzden kaçmaz" dedi. Ankara DGM Başsavcıhğı, TBMM'de geçen hafta içinde düzenlediği basın toplantısında, Türk askerinin "düşman as- keri" olarak nitelendiği gazete kupürleri dağıtan HEP Diyarbakır Milletvekili Se- dat Yurttaş hakkında da soruşturma baş- lattı. Demiral, soruşturmanın bu aşamasında. Yurttaş'ın düzenlediği basın toplantısına ilişkin belge ve bilgileri topladıklannı söy- ledi. Yurttaş hakkındaki soruşturmanın da TCK'nın 125. maddesi uyannca yürütül- düğü bclirtildi. SHP lideri, partisinin ve halkın sosyal demokratlan bir arada görmek istediğini söyledi Iııöııü birleşmeden umudunu kesıııivoı KONYA/HADİM (Cumhu- riyet) - Devlet Bakanı ve Başba- kan Yardıması Erdal İnönü, bugüne değin solda hep birlik- telik istediklerini, ancak bunun gerçekleşmediğini belirterek, "Birleşme olmadı diye yolu- muzdan dönmeyiz. Elbet bir gün birleşme olur. Ne zaman olur, bilmiyorum. Ama bu, SHP'nin zayıflamasına neden olmamah" dedi. İnönü. dün Hadim 2. Bağbo- zumu ve Kültür Şenlikleri'nin açıhş törenine katıldı. İnönü'yü karşılayan yurttaşlar, "500 öğ- renciye 8 öğretmen, insaf be..", "Yol. su. elektrik değil, öğret- men istiyoruz", "Kalkınmada öncelikli bölge kapsamına alın- mak istiyoruz" pankartlannı açtılar. SHP'li Hadim Belediye Başkanı Mürsel Ayrana'nın sorunlannı aktarmaşından sonra. halka hitap eden İnönü. isteklerin hepsinin değerlendiri- leceğini söyledi. Koalisyonun halk tarafından desteklendiğini yineleyen İnönü. yurtlaşlara. "Desteğinızin devam ettiğini al- kışlannızla gösterin. ellerinizi havaya kaldınn, televizyondan görünsün" diye seslendi. İnö- nü, alkışlar üzerine de. halka te- şekküretti. Dil Bayramf nı kut- layan İnönü. Türk Dil Kuru- mu'nun ara dönemde kazaya uğradığını anlattı ve "TDK'nın da. Türk Tarih Kurumu'nun da eski hale gelmesıni istiyoruz. Bunu gerçekleştireceğiz" dedi. Daha sonra CHP tartışmalan- na değinen İnönü. sözlerini şöyle noktaladı: "Yasaklan biz kaldırdık. CHP ismi yaşamahdır. Ancak, gördük ki, bu ismi yaşatacak arkadaşlar, tuttuklan yolda bir bütünleşmeye imkan vermedi- ler. Yeni bir parti olarak ortaya çıktılar. SHP'liler de. halkımız da, sosyal demokratlann bir arada olmasını istiyor. Ama bunu gerçekleştiremedik. Ol- madı diye halka hizmet etmeyc- cek miviz? Birleşme isteği güzel bir istek. ama birleşme olmadı diye yolumuzdan dönmeyiz. Görevimızı yapmaya devam edeceğiz. CHP'ye başanlar dili- yorum. Türkiye'de sosyal de- mokratlann büyük partisi SHP'dir. Elbet bir gün birleşme olur. Ama, ne zaman olür bil- miyorum. Ama bu, SHP'nin zayıflamasına neden olmamah. Bugün SHP olarak hizmetiniz- devLz." CHPeski binasına tabelaasıyor CHP'nin, Çankava Çevre Sokak 'taki binası veniden ' CHP 'nin oluyor "'.12 Eylül 1980'de siyasipartilerinfaa- liyetlerinin durdurulması, 1981 'de de kapatılması ile CHP nin Çevre Sokak 'taki binası eldeğiştirmişti. Bir süre bölge idare mahkemesi ve DGM tarafından kullanı- lan bina daha sonra Adalet Bakanlığı Eğitim ve Dinlen- ıne Tesisi oldu. Şıı anda da binanın önünde bu tabela asılı. Giriste resepsivonda ' 'bir kişi 15 bin lira "yazısı duruy or, görevlililer çalışınaya devam ediyor, son konııklar diğer bloka aktarılıyor. Asına kattaki lobi, heıriiz boşaltılmamış. CHP'den ekimde örgütlenmeatağı ANKARA (Cumhuri>et Bü- rosu) - CHP. il ve ilçelerde ör- gütlenme çahşmalanna ekim ayı içinde başlayacak. Parti yetkilileri. il ve ilçe baş- kanlannın atama verine. eski CHP'lilerden oluşan "ıl mec- lis'lerine bırakılacağını avik- ladılar. Eski CHP il ve ilç<- başkanları, belcdive başkan- ları. il ve belcdive mcclisi üyc- lerinin katılımıyla oluşturula- cak ıl meclıslennın beiırleye- cekleri listeler. CHP Genel Yönetim Kurulu'nda görüşül- dükten sonra, yönetimler be- lirlenecek. Böylece. diğer partilerde ku- ruluş aşamasında görülen ta- vandan tabanabirörgüılcnme yerine, tabandan tavana bir öreütlennıe yöntemi geliştiri- lecek. CHP GYK'nın yann yapa- cağı toplantıda, boş bulunan iki genel başkan yardımcısı ve genel sekreter yardımcısı için seçim yapılacak. Böylece. Bü- tünleşme Partisi'nin feshedil- mesiyle CHP'ye katılan 16 milletvekilinden 4'üne Yürüt- me Kurulu'nda aörev verile- cek. GYK'nın toplantısında aynca. genel başkan ve genel sekreter yardımcılan arasında görev bölümü yapılarak par- lamento. örgütlenme ve sosyal işlere ilişkin çalışmalann kim- ler tarafından yürütüleccği be- lirlenecek. CHP Genel Başkanı Deniz Bav kal. gelecek hafta çarşam- ba veya perşembe günü bir basın toplantısı düzenleyerek. son gelişmelere ilişkin görüşle- rini açıklayacak. engeldeğil ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)- MGK bildirisini değer- lendiren Devlet Bakanı vc Baş- bakan Yardımcısı Erdal İnönü. terörle mücadelede iletişim araçlanna görev düşıüğünü be- lirterek "Bu. hiçbir şekilde öz- gür haberciliğe engel değildir" dedi. ANAP Genel Sekreteri Mustafa Taşar. bildiriyi. "de- mokrasiyi çağdaş bir Truva An gibi kullanıp. ülkeyi harap et- mesinler diye ahnmış bir tedbir- lermanzumesi" olarak niteledi. Söylentiler asılsız Başbakan Yardımcısı inönü. gazetecilerin darbe söylentileri ve Genelkurmay Başkanı Orge- neral Güreş'in bu konudaki acıklamaları ile ilgili soruları, "Bu söylenıilerin hiçbir esası yok, hiçbir gerçeğe dayanmı- yor. Türkiye'de demokrasiden aynlmayı düşünen kimse yok. Türkiye'deki demok.ratik ya- şam sonsuza dek devam ede- cek. Bu dedikodulann hiçbir dayanağı yok. Bu dedikodulan unutun" şeklinde cevapladı. İnönü, MGK bildirisiyle ilgili bir soru üzerine de ülkede bir süredir terör derdi olduğunu, söyledi ve sözlerini şöyle sür- dürdü: "Buna karşı bütün vatandaş- lanmız hükümetle birlikle mü- cadele içindeler. Güvenlik güç- leri canla başla uğraşırken. halkımızın onlan desteklemesi. onlara en büyük gücü veriyor. MGK'nın söylemck istediği bu. Böyle bir destekle, böyle bir şevkle. katkıyla. birliktelikle. terörden demokrasi içinde kur- lulacağız. Halkın içinden çıkmış olan. halka hizmet için kurulmuş olan bütün demok- ratik örgütlere, halkımızı ay- dınlatmak. halkımıza bilgi ver- mek için uğraşan iletişim araç- lanna da görev düşüyor. Onlar da ülkemizin topyekûn giriştiği bu terörle mücadelede uyanık olmak. halkımızın desteğini du- yurmak, göstermek durumun- dalar. Bu hiçbir şekilde özgür haberciliğe aykın değil. Adının açıklanmasını iste- meyen bir hükümet yetkilisi de MGK bildirisinin değerlendi- rirken. bildiride genel ifadeler yer aldığına dikkat çekerek şöy- le konuştu: " Bu çerçeve içerisine yalnız bir-iki yayını koymak olmaz. Spesifik olarak şu hedef ahnmış diye bir ifadede bulunmam mümkün değil." 'Ülke bütünlüğü herşeyden önemli' ANAP Genel Sekreteri Mus- tafa Taşar, MGK bildirisi için şöyle konuştu: " Bu kararda ülkenin bütün- lüğü bence her şeyden önemli. Üniter devlet ve ülke bütünlü- ğü. bayrağın. deUetin tekliği. cumhuriyetin değişmezliği. bü- tün bunlar anayasada belirlen- miş. Bunlan değiştirmek iste- yen unsurlar varsa. bu unsurlar demokrasi perdesinin altına sığınıp da demokrasiyi çağdaş Truva Atı gibi kullanıp ülkeyi harap etmesinler. demokrasiyi de harap etmesinler. milleti de huzursuz etmesinler diye ahn- mış bir tedbirler manzumesi olarak görüyorum. " Taşar, "Bu endişelerinizc. HEP millet- vekillerinin görüşleri mi daya- nak oluşturuyor" yolundaki soru üzerine de şunlan söyledi: "İnanmadığın bir vemin üze- rinde. gelip de orada milletin huzurunda yemin edip onların oylannı aldıktan sonra, o yemi- nin hilafında hareket edemez- sin. O zaman mertçe yapılacak bir şey var. milletvekilliğinden istifa edersiniz. varsa bildiğiniz yolda gidersiniz ve her türlü müeyyidesine de razı olursu- nuz" RP Genel Başkan Yardım- cısı Rıza Ulucak. bu memle- ketin herkesin olduğunu belir- terek şöyle konuştu: "Dcmokratik csaslar perdesi allında. milletimizi bölmev e, ın- sanlanmız arasında uv'urumlar açmava kimsenin hakkı vok. O bakımdan, bu uyarıyı. bir kar- dei} uvarısı olarak kabul ctmek Tıiümkündür. Birtakım dış güç- lenn ctkisıyle. bu memleketı bölmeye, zayıilatmava kimse- nin hakkı olmamah. POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HÎKMET ÇETİNKAYA Bir Beştiri, Bir Yazı... Bir mektup ve bir yazı... Okurumuz Prof.Dr. Mustafa Altıntaş soldaki partileşme sürecindeyazdığımızyazıları "yanlı vebağnaz"olarak riı- telendirip önyargılı olduğumuzu öne sürüyor. Şöyle diyor Sayın Altıntaş: "Böylece düşünceleriniz etkisiz-leşmekte, yazılarınız okunmaz olmaktadır..." Ardından da ekliyor "Sağduyunuza inanarak ve bir okurunuz olmanın verdi- ğine inandığım hakka hoşgörü göstereceğinizi bilerek, aşağıdaki noktaları sizinle tartışmak istiyorum." Prof. Mustafa Altıntaş'ın yazısının kimi bölümlerini bir- likte okuyahnr Gönül, soldaki partileşme sürecininsarsıntısızvesancı- sız geçmesini isterdi. Gerek partileşme ve gerekse kadro- laşma konusunda olsun, yaşanabilecek bir birliktelik ve bütünlük, ülkemizin ekonomik ve toplumsal sorunlarına çözüm üretmeyi kolaylaştıracak ve kazanan halkımız ola- caktı. Bu, olmadı. İki partıli ve aynı parti içindeki iki parçalı görünüm, halkımıza güven veremedi. Çözüm üretme ko- nusunda soldaki partilere görev alanı genişletilemedi. Şimdi ise ortaya üçüncü bir parti çıktı. Bölünmüşlük gide- rek karşılıklı suçlamaya dönüşür belirtilerini taşıyor. Bu- nun sorumlusu kimdir sorusuna sağlıklı yanıt bulmak, bel- ki de çözüm için en geçerli yöntemdir, gibime geliyor. DSP'nin ortaya çıkışı, soldaki bir yetersizlikten daha çok, kişisel tepkinin bir ürünü özelliğini taşıyor. DSP lideri de, tepkisel bir parti olmayı gözardı ettirmek için, kendilerinin farklı bir siyasi görüşe ve farklı bir tabana sahip olduğunu yineleyip duruyor. 1970'lerde kamuoyunda yaratılan kre- disini sürekli yiyen-tüketen biri olarak siyasal tarihimizde- ki yerini alıyor. CHP'nin açılması sonrasında, neredeyse "MİT'e alınan bir memur için yapılan inceleme ve soruş- turma sonucuolarak"partisi listesindenseçilmişolan mil- letvekillerinden yarısından fazlası partiden istifa etmesine vetabanındançözülmelerbaşlamasınakarşın, halen "hiç- bir şey olmamışçasına" davranan bu sayın parti önderi için daha fazla bir şey söylemeyi, değerlendirme yapmayı gereksiz bulmaktayım. SHP'deki liderlik yarışının, bana göre temel nedeni, bir liderlik sorununun varlığından ileri gelmektedir. Çünkü, partinin yarısına yakını sürekli bir arayış içinde ise bunda kusur, bu liderlik boşluğunu gidermek için öne çıkanlarda değil, olsa olsa bu liderlik boşluğunu yaratan kimselerde olmalıdır Çünkü, sizin de kabul edeceğiniz gibi siyasette boşluğa yer yoktur. SHP'de şimdiye dek üç genel başkan- lık yarışı yapıldı. Bu yarışta öne geçen Sayın İnönü, üç ya- rışta da ipi kılpayı göğüsledi. Bir siyasal parti içindeki yarı- şı kıl payı kazanandan beklenen, rakibinin ortadan çekil- mesini gözlemek ve istemek değil, kendi desteğini, uygu- lamaları, güven yaratıcı politikaları ilearttırmakolmalı idi. Yoksa, bazen tahrikçisi olduğu yarışta karşısına çıkandan yakınmak olmamalıdır. Sayın İnönü, 51-49'luk sonucu üç yarışta da değiştirememiş, kendisine karşı olan partilileri- ni, partinin yönetiminde bulunmasına ve son olarak da hü- kümetteki yer alısının sağladığı avantaja karşın, kendisine yöneltememiştir. Yönetime gelen kimselerden beklenen, yönetim biçimleri, başarıları ve kendilerini kanıtlamaları ile desteklerini 52, 53, 54'e çıkarmaları değil midir? Eğer *bir yönetim, yönetim ve hükümette bulunma olanaklarını da kullanarak desteğini arttıramıyorsa, kendi güvenilirliği ve yetenekleri konusunda dün karşısında yer almışları ikna edemiyorsa, asıl sorgulanması gerekenler, yönetirrv de bulunanlar değil midir? ,^t r Öncelerı SHP içindeki Baykal ve şimdilerde CHP Genel Başkanı Baykal için yinelenen suçlamalardan biri de, "hi- zipçi olması, dar kadrocu olması ve küçük olsun benim ol- sun deyici"olmasıdır. Ne ölçüde nesnel olduğu tartışmalı olan bu suçlamalara, bu kez son olarak CHP yönetim kad- rosunu oluştururken yöneldiği "toparlayıcılık" da ayrı bir suçlama konusu yapılmakta. İnsanların bir siyasal parti içinde, birlikte olduklan, yollarının çakıştığı ya da ayrıldığı durumlar olabilir. Bu birleşme ve ayrışmalar, bazen görüş ve düşünce temelinde olduğu gibi bazen de yönetim biçe- mi alanında olabilir. Bunlara karşı çıkmak değil, bunları gözlemek ve nesnel biçimde değerlendirmek daha ger- çekçilik olur kanısındayım. Kimseyi savunmak ve yermek için değil, ancak bu konudadasaptamalarımı sizesunmak istiyorum: Sayın Baykal'ın ilginç bir yazgısı var. Baykal "kim oldu- ğu", "ne olduğu", "düşünce veprojeleri"aç\s\ndan değil, kiminle olup-olmadığma göre yerilmekte ya da övülmekte. Eğer Baykal, sizin desteğinize konu olan kimselerle birlik- te olduğunda övülmekte, sizin desteğinize konu olan kim- selerle olmadığında ise yerılmektedir. Hatta öyle ki dün karşı-karşıya olduğu kimselerle biraraya geldiğinde, yeni bir anlayış altında soldaki dağınıklığı gidermeye dönük geniş yelpazeli bir kadro oluşturduğunda da, eleştirilen, kınanan yine Baykal olmaktadır. Dün İnönü ile birlikte olan Günay, Topuz, Güneş, Üstünel, Anadol ve ötekilerin Inö- nü'den kopuş nedenlerini sorgulama yerine, bunların Baykal'la birlikte, solda bütünleşme çabalarına katkıda butunma içine girmelerini yadırgıyor, kınıyor ve küçümsü- yorsunuz. irdelenmesi gereken Inönü'nün çevresindeki insanları itelemesi iken, bu hiif» Baykal'ın kusuru hanesine eklenmektedir. ••*•• Evet böyle yazıyor Sayın Prof. Altıntaş. Acaba tüm sosyal demokratlar Prof. Altıntaş'ın düşüncelerine katılıyorlar mı dersiniz? ÇAĞDAŞAVUKATURGRUBUNA DUYURU10-11 Ekim 1992 günleri yapılacak İstanbul Baro- su Genel Kuruluna Çağdaş Avukatlar Grubu olarak katılıyoruz. Daha güçlü bir Baro yaratabilmek, mes- leğin ve hukukun sorunlarına daha etkin çözümler bulabilmek, meslekdaşlarımıza yeni hizmetler su- nabilmek için için yola çıkıyoruz. Sizlerle dialog ku- rarak, konuşup anlaşarak en sağlıklı ekibi oluştura- cağız. Aynca belirtelım ki, Çağdaş Avukatlar Grubu adıyla yapılan başka toplantılarla hiç bir ilgimiz yoktur. 4 yıl önce, "Çağdaş Avukatlar Grubu bitmiş- tır" dıyerek bızı terkedenlerle. 2 yıl once aynı yolu ızleyıp onlara iltihak edenler ve bu yıl yönetim ku- rulundan istifa edip gidenler grubumuz adına hare- ket edemezler Bu nedenle, soz konusu arkadaşla- rın yapacakları önseçim uygulamasıyla bağımız bulunmadığmı belirtiyoruz. Durumu bilgilerinize sunuyor, ekibin oluşturul- meisı ve yapılacak işlerin planlanmasıyla ilgili öne- rılerinızi bekliyoruz. Saygılarımızla. Çağdaş Avukatlar Grubu Adına Av TURGUT KAZAN Av Ahmet Güryüz KETENCİ Av Turgut SARICA, Av Erdoğan ŞENGEZER, Av Hıdır BEN2ER, Av Ali TURGAN, Av Aydil KURTKAYA, Av Ali Galip YILDIZ Av Oya ARMAN Av. Canan ARIN, Av İbrahim SİNEMİLLİOĞLU, Av Ahmet ATEŞ, Av Rezan ÖZGER Av. Erol ALTINTAŞ, Av. Aykut ERGİL, Av Uğur YETİMOĞLU, Av Osman AKTUĞ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle