15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURIYET 23AUUSTUS1992 SAU HABERLER IDGM başsavcısı göreve başladı • İSTANBUL (AA)- İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi Başsavcıbğı'na atanan Ahmet Köksal, dün görevine başladı. İDGM Başsavcılığı, YaşarGün'ün ugradjğı saldın sonucu yaşammı yitinnesinden sonra 7 aydır vekâleten yürûtûlüyordu. I939yıhnda Erzurum'da doğan Ahmet Koksal,l967'de İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesınden mezun oldu. Kars ve îzmir'de sava yardımcıbğı, sava veadalet müfettişliği görevleride bıılunan Köksal, evli ve 2 çocuk babası. İzinsiz gösteniye 38 gözaltı • tSTANBUL(AA)- PKK'nıneylem yüdönümü nedeniyle, Kûçükyab'da göstcri yaparak molotof kokteyfi atan 365 kişinin gözaltında bulunduğu bildirildi. Sanıklann soruşturma sonunda, DGM'ye gönderilecekleri kaydedildi. Küçükyab Polis Karakolu tarafından yapılan açıklamada, 14 ağustos cuma günü Bağdat Caddesi'ndeki Koşarlar Sıtesi önünde izinsiz gösteri yapan, 4'ü kız 36 kişinin sorgulamasının sürdürüldüğü bildirildi. DYP GİK toplandı • ANKARA (AA)- Başbakan Süleyman Demirel, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu konusunda koalisyon ortağı grubu ile TBMM tatile girmeden önce bir mutabakat sağlandığinı belirterek, bu mutabakatın yûrütülmesi gerektiğİni söyledi. DYPGenefidare Kurulu, dün saat 16.00'da DYP Genel Başkanı ve Başbakan Süleyman Demirerin başİcanüğında toplandı. Toplanüyı bir konuşma ile açan Demirel, TBMM'nin yann yapılacak olağanüstü toplanüsında, Türkiye'nin dış etkinliklerinin konuşulacağinı, yanndan sonra da veto edilen bazı yasalann görüşüleceğini beürtti. Demokratikleşme ile ilgili vaatlerinin olduğunu hatırlatan ve bu konuda önemli şeyler yapıldığını ifade eden Demirel, ancak bunu gösterme imkaru olmadığıru söyledi. İP'nin ilçe başkanları • İSTANBUL (AA) - Işçi Partisi'nin İstanbul'dayeni oluştunılan ilçe başkan ve yöneticileri belirlendi. Işçi Partisi'den yapılan açıklamaya göre, Avcılar İlçe BaşkanlıgVna Hayri Yaman, Bağcılar ilçe BaşkanlığYna Hıdır özcan, Güngören İlçe BaşkanbğYna İsmail Özgür, Bahçelievler İlçe BaşkanlığVna Feyzullah Eraslân, Maltepe İlçe BaşkanhğYna Gürbüz Çuhadar,Tuzlaİlçe Başkanhğı'na da Zeynel Coşar getirildi. Valîlere baskı yok' • ANKARA (ANKA)- İçişlen Bakanı İsmet Sezgin valilere siyasi baskı yapılmadığını, bakanhğına da bu yönde herhangi bir başMiru gelmediğini bildirdi. ANAP İstanbul Milletvekiü Adnan Kahveci'nin Sakarya eski Valisi Enver Hızlan'ın, kendisine siyasi baskı yapıidığı yolundaki açıklamasıyla ilgili yaalı sonı önergesini yanıtlayarı Içişleri Bakanı Sezgin, "valiler üzerinde siyasi baskı olduğuna dair bakanlığmuza intikal eden yazılı ve sözlü bir belge mevcut dejildir"dedi ve "Dürüst çalışan bürokratlan korumanın, yanlış yapanlan ayıklamanın.devleti bozulmaktan kurtarmak için şart olduğu, kanunlara göre vazife yaparken sorumluluk almaktan çekinmeyen kamu görevlilerinin kanunlann himayesi ve teminaü altında olduklan müteaddit defalar beürtilmiştir" şekünde konuştu. 3 bankaya molotof • İstanbul Haber Seniâ - Taksim'de dün gece 3 banka şubesine molotof kokteyli aüldı. Beyoğlu, İstiklal Caddesi 69 numarada bulunan Etibank Şubesi'nin dışında Türk Ticaret Bankası ile Ziraat Bankası'nın Taksim şubelerine dün gece saat 21.00 sıralannda kimliği belırsiz kişiler tarafından molotof kokteylli saldın düzenlendi. Saldınlar sonucu banka şubelerinde çıkan yangınlar itfaiye ekiplerinin müdahalesiyle kısa sürede söndürüldü. Başbakan Süleyman Demirel 9. basm toplantısında ağırlığı Şırnak olaylanna verdi: Devlet teyakkıızdurumundaydıANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Başbakan Süleyman De- mirel,Şırnakolaylan için,"Dev- let bu çeşit olaylar olacağını bi- liyordu. Devlet teyakkuz duru- mundaydı" dedi. Üzerindeki baskı ve korku nedeniyle halk- tan, olaylann ne zaman nerede olacağı konusunda yeterli istih- barat alınamadığıru bildiren Demirel, PKK lideri Abdullah öcalan'ın "Şırnak olaylan özal'ın insiyatifı altında gelişti- rilmiş olabibr" biçimindeki söz- leri için, "Verecek cevap bu- lamıyorum" diye konuştu. Başbakan Demirel, dün dü- zenlediği 9. basm toplanüsında hükümetin 9 aylık icraatini an- lattı. ANAP iktidan dönemin- deki " icraatın içinden" prog- ramlan biçiminde başîayan basın toplanüsında önce, dev bir televizyon ekranından "Her- sey Türkiye için" adı altın- da, Demirerin faaliyetleri veçe- şitli miünglen gösterildi. Ek- randaki görüntüler sona erer- ken salona giren Demirel, yine " Herşey Türkiye için" admı ta- şıyan basın toplantısı metninin bir bölümünü okudu. Demirel, terör konusunun ağıriık taşıdı- ğı basın toplanüsında terörist- lere çağnda da bulunarak, "Bu işın sonu yok. Devleti mağlup etmeniz mümkün değildir. Ba- şınıza çok büyük bir dert açmış- sınızdır. Bu bir çağndır uyarsa- nız, uyaısınız. Uymazsanız sizi uydururlar" diye konuştu. Koalisyon hükümetinin fev- kalade uyumlu ve ilk' günkü gibi şevkle çalışüğını anlatan Demirel, Şırnak olaylannın, te- röristlerce, devlet güçkrine ve binalanna ateş açılması sonucu başladığinı bildirdi ve bundan kımsenin şüphe etmemesini is- tedi. Devletin olaylarla ilgili verdiği bilgilerin doğru olduğu- nu da vurgulayan Başbakan, "Devlet hatalı bilgi vermez. Başbakan Sükyman Demirel, Şırnak'taki olaylara değindiği toplantıda "Bu tür olaylar olacağı- nı biliyorduk" dedi. Demirel, PKK'dan korktugu için halktan istihbarat alınamadığını söyledi. Hatası varsa ertesı gün onu dü- zeltir" dedi. Teröristlerin Şırnak olaylan ile, arkasından kaymakta olan halka mesaj vermek istediğini anlatan Demirel, olaylarla ilgili olarak 480 kaşininin yakalandı- pnı, bunlardan 150'sinin PKK'- b olduğunu açıkladı. Olaylann işin tabiaündan dolayı önlene- medeğini, devletin kadın, ço- cuk, masum vatandaşlara bir- şey olmasın diye itinab davran- dığını belirten Demirel, devletin istihbarat eksikliği ile ilgili bir soruya şu yanıü verdi: " Devlet istihbaraü nereden alacak? Halktan alacak. Ama, devlete bilgi veren halk öldürü- lüyor. Baskılar ve öldürülme korkusu sürdüğü için bu işin zorluğu var. Ayın 15'inden iti- baren bu çeşit olaylann olacağı konuşuluyordu. Devlet bu çeşit olaylar olacağını biliyordu. Bi- liyordu da neden önlemediniz diye sorulabilir. Devlet ne za- man nerede olacağını bilmediği için nihayet teyakkuz durumu- na geçer. Onu yapmışür." Olaylann, devletin anarşiyle hesaplaşmamasından kaynak- landığını ve "terör kök saldı" tarüşmalannın bugün yapıla- cak şey olmadığını bildiren De- mirel, "8 senedir neredeydiniz" diye sordu. Demirel, basın top- lanüsı metninde yer alan bir bo- lümde de Cumhurbaşkanı özal tarafından tarüşmaya açılması istenen federasyon konusuna yanıt verdi. Metinde bu konu- da şu görüşlere yer verildi: "Türkiye'deki terörün hede- fınde bölücülük yatar. Ülkesi ve milleti ile Türkiye, bölünmez bir bütündür. Devletin üniter yapısı demokratik uygulamala- n mümkün kılan en uygun ya- pıdır. Federalizm gibi kavram- lann tarüşmaya açılması ülke- nin yapısını tanımamakla eşde- ğerlidir." Demirel, İstanbul'da da bir- çok terör örgütünün yakalan- dığını ancak bunlann uzanüla- nnın kaldığını bildirerek, yaka- lananlann 38-40 yaşlannda ol- duğuna dikkat çekerek, "te- rörün geçim vasıtası yapıldığı- nı" savundu. Istanbul-Ankara demiryolu gibi bazı çok önemli projeler dı- şmda yeni dış borçlanmaya gi- dilmeyeceğini de belirten Demi- rel, dev TV ekranında gösteri- len grafıkler ile enflasyonla mü- cadele konusunda da bilgi verdi ve başanlı sonuçlar alındığım söyledi. Başbakan Süleyman Demi- rel, dış politika konusunda bilgi verirken, İngiltere Başbakanı John Major'un Irak'ın güne- yindeki hava sahasının Bağdat uçaklanna kapatılması konu- sunda kendisine mektup yazdı- ğını açıkladı. Demirel, "Karabağ'daki olaylar bitmeden, Türkmenis- tan doğalgazının Ermenistan üzerinden Türkiye'ye geçmesi mümkün müdür?" sorusunu yanıtlarken, Türkiye'nin Kara- bağ'daki olaylann biteceğini varsayarak Ermenistan'dan ge- çişi değerlendirdigini açıkladı. Demirelhesapverdi Başbakan Sükyman Demirerin, 9. aylık basın toplanüsın- da, koalisyon hükümeünin bugüne kadar yapüğı çalışmalar ile hedeflerini içeren "Herşey Türkiye İçin" başlıkb 170 sayfa- Iık bir kitap dağıükh. Demirel'în verdigi bilgiler ile hükûme- tin söz vermesıne karşın bugüne kadar yaptığı ve yapamadıgı çalışmalar şöyle: DEMOKRATİKLEŞME: " Yargırefomau"olarak adlandınian yasa cerçevesinde gö- I zalü süreleri indirilirken, işkenceyi öıüemek amaayla sorgu- da avukat bulundunılmasına olanak sağlayan düzenlemekre gidikii. Ancak yeni düzenfemeler "terör suçlanyla diğer suç- lar arasında bir aynma gidilmediği" gerekçesiyte veto edildi. - 12 EylüTde ve daha önce kapatılan siyasi partiterin açıl- ması ve mal variıklannın iadesi sağlandı. -1402 sayıh yasaya göre kamudaki görevlerine son veriten- lerden bir bölümünün işlerine geri dönmelenne olanak tanuı- dj. Suç ışleyen çocuklann yetişkinlerden ayn yargılanmasını düzenleyen çocuk mahkemeleri yasası çıkanlamadı. Söz ve- rilraesine kar^n seçmen yaşı 18'e indirüemedi. - Sendika ve mesfek kuruluşlan yöneticileri, öğreüm üyele- ri ve öğrenciler üzerindeki siyaset yasağı kaldıntaadı. - Polis görev ve yetki yasalannın gözden geçirilmesi, Top- knü ve Gösteri Yürüyüşü Yasası'nın, demek kurma haklan- nın yeniden düzenlenmesi, avukatlar ile baroiann savunma alanında gerckli özgüriükJc donatılması konulanna ilişkin yasal değışiklikler yapümadı. - Koalisyon ortaklannın olağanüstü hal uygulamasına son verileceğine ilişkin sözleri yaşama geçirilmedi. Olağanüstü ha! uygulamasına alternatıf olarak hazıriandığı açıkknan öntemler henüz kamuoyuna açıklanmadı. ÇALIŞMA YAŞAMI ANAP Genel Başkan Yjardıması Doğan, Özalolann genel başkan adayıydı HüsnüDoğan görevinden istifaetti -SSK'ya prim borcu bulunanlarla, primlerini düzenli ola- rak ödeyenler kamuoyuna acıklandı. - ILO'nun, kamu çalışanlannın sendikalaşmalannı da gü- vence altına alan 87 ve 151, işten çıkarmalarda yargı deneümi öngören 135 ve 158 sayılı sözleşrnelen Bakanlar Kurulu'nca onaylanarak TBMM'ye sevkedildi. - Erkeklere 25, kadınlara 20 hizmet yılmdan sonra emekli- ye aynlma olanağı sağlandı. - SSK ve Bağ-Kur sigortalllannın ödenmeyen prim ceza ve gecikme faizleri affedildi. ANKARA (Cumhuriyet BÛTOSU) - Ola- ğanüstü kong- re isteyen Ozalcılann ge- nel başkan adaylanndan Hüsnu Doğan, ANAP Genel Başkan Yardımcılığı görevin- den istifa etti. Doğan, ANAP'- ta 9 aydan beri "sert muhalefet- yumuşak muhalefet" tarüşma- lan arasında yapılan tek şeyin, dar çerçeveli ve büyük kongre- ye yönelik kadrolaşma gayreti olduğunu belirtti. ANAP Ge- nel Başkanı Mesut Yılmaz, Doğan'm istifa gerekçesini eleş- tirerek, " Ahenksizlik varsa görevini yapmamış" dedi. Doğan, Genel Başkan Mesut Yılmaz başkanhğında dün top- lanan Başkanhk Divanı'na ka- ülmadı. Doğan, toplanü sürer- ken Yılmaz'a istifa mektubunu gönderdi. Doğ^n, basına yapü- ğı yazılı açıklamada, birincisi 17 haziran, ikincisi 20 temmuz 1992 tarihlerinde olmak üzere daha önce iki kez genel başkan yardımcılığından aynlmak iste- diğini, ancak Yılmaz'tn arzusu üzerine bunu ertelediğini bildir- di. Doğan, açıklamasında şöyle dedi: "Beni böyle bir karar verme- ye zorlayan önemli sebepler vardır. 1991 haziramnda yapı- lan büyük kongrede tarafsız kalmış, kongre sonrasında ku- rulan hükümette teklif edilen bakanlık görevini kabul etme- miş olmamarağmen,ANAP'm ilk muhalefet döneminde birli- ğin sağlanmasına, uzlaşma ve dayanışmanın teminine katkım olabilir düşüncesiyle genel baş- kan yardımcılığinı kabul eüniş- tim. Aradan geçen zaman maa- lesef beni haklı çıkarmadı. Her ne kadar Sayın Yılmaz sürekli şekilde ANAP'ın lider değil, ekip parü'si olacağını söy- lemekte ise de, ekip çalışması için gerekb" ahenk bir türlü ku- rulamamışür. 9 aydan beri sert muhalefet-yumuşak muhalefet tarüşmalan arasında yapılan yegane şey, dar çerçeveli ve bü- yük kongreye yönelik kadro- laşma gayretidir. 8 yıl boyunca bu ilkeye çok büyük hizinetler veren ve tekrar iktidara gelme şansı en fazla olan ANAP, ken- di problemlerini çözecek güce ve dinamizme sahiptir." Yılmaz, Hüsnü Doğan'ın dün sabah kendisinı arayarak görevinden aynlmak istediğini bildirdigini, Başkanbk Divanı toplanüsı sırasında da istifa Yılmaz, partide Doğan'm sözü- nü ettiği gibi bir ahenksizliğin obnası durumunda bunun, ko- ordinasyonu sağlamakla yü- kümlü olan Doğan'ın görevini iyi yapmamasından kaynak- landığinı söyledi. Doğan'ın basına yapüğı açıklamadaki, "ANAP iktida- ra gebne şansı en fazla olan par- ti" ifadesine aynen kaüldığını bildiren Yılmaz, bu istifa ile il- gjli olarak, "Ben isterdim ki kendisinin de bu konuda katkı- sı olsun. Bu mümkün olamaya- cağı için de üzgünüm" dedi. Yümaz, Doğan'ın Özalcılann genel başkan adaylanndan biri- si olduğunu anımsatan bir ga- zeteciye, bu konuda yorum yapmak istemediğini, Yıbnaz, bir sonı üzerine Do- ğan'dan boşalan genel başkan yardımcıbğına kirrun atanacağı konusunda karar vermeleri du- rumunda konuyu 28 ağustos cuma günü toplanacak olan MKYK'ya götüreceklerini ve karara bağlayacaklannı söyle- •di. POR TREI HÜSNÜ DOĞAN Özal'ındayıoğlu Özal hükümeu açıklandığı sırada,6Kasıml983 seçimlerindeveto yediğj için milletvekili olamadı. Dışardan Tanm, Orman ve Köyışleri Bakanlığı'na geünbnesı kimseyi şaşırtmamışü. Çünkü, hemen herşeyini borçlu olduğu ve kendisine " Yetim Hüsnü"_diyen dayıoğlu Turgut Özal bu kez de onu bir yerlere getirecekti. 1944 yıbnda Malatya'da doğdu. Dayıoğlu Özal ile ANAP'ı kuranlardan. Turgut Özal'ın partiyi kurup kurmayacağı konusundaki çebşkili döneminde, " Ağabey biz de birşeyler yapmabyız" diyen, zamanın DPT Yabancı Sermaye Daire Başkanlığı görevini sürdüren ondan başkası değildi. 1980 yüı başmda AP aanbk hükümeti dönemindeTurgut Özal'ın yükseüşi ile birbkte DPT Yabancı Sermaye Başkanhğı'na getirildi. Turgut Özal da, o dönemde, hem DPT Müsteşan, hem de Başbakanbk Müsteşanydı. 1983 seçımleri öncesinde ANAP'tan aday oldu. Veto edilmesi konusunda daha sonra Cumhurbaşkanı Kenan Evren, "DPTde çok kjymetb elemandı, onun için veto ettik" diyecekü. ANAP'ın ilk teşkilat başkan yardımalanndan. Aynca ANAP MKYK üyelerinden 1. Özal hükümetinin göreve gebnesinden bu yana Tanm Orman ve Köyişleri Bakanbğı yaptı. 28 Eylül 1986'da yapılan ara seçimlerde istanbul 6. bölgeden milletvekiü seçilmişti. 20ekim seçimlerinde İstanbul milletvekib olarak Mecbs'e girdi. -Memuriarm sendıkalaşmaîanna ibşkin bugüne kadar hiçbir somut adım atılmadı. f tş güvencesi yasa taslağı bugüne kadar Bakanlar Kurulu'- nun gündemine gelmedi. - Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt yasala- nndaki aotidemokratik hükümler kakiınbnadı. - Kamu çalışanlan arasındaki ücret dengesizbgi gıderilme- • di. - SSK'nın mali sonınlan çözülmedi. EKONOMI - Enflasyon rakamlan,'son 6 aydır, geçen yüa göre daha düşük oranlarda gerçekleşti. - Döviz rezervleri yılbaşma göre 2 müyar dolar artü. - Yılkk yüzde 5.5 olarak hedeflenen büyüme hızı, yıhn ök 3 ayında yüzde 6.7 olarak gerçekleşti. - Ihracat >ıbn ilk 5 ayında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10 oramnda arttL - Çîftçilere olan 4.5 trilyon liralık borçlar ödenirken, tanm ürünleri destekleme ahmlannda ödemeier peşin olarak yapıl- âı. - Yolsuzlukla mücadek cerçevesinde, 61 dosya cumhuriyet savcdıklanna gönderikli. - Kİ*Fferin özelkştirilmesi işkmlerini yûrütecek olan TÖ- YÖK tasansı henüz yasalaşmadı. - Sayısı 176'ya ulaşan fonlar bütçe disipbni alüna alınama- dı. - Hükümet, afia karşm vergi borçlannı ödememekte dire- nen yükrönlüieri açıklamamakla yoğun eteştirilere hedef olurken, vergi reformu çalışmalan tamamlanmadı. -1992 yıb için 5.5 trilyon lira özelleştirme geliri hedeflenir- ken, bugüne kadar 1.5 trilyon lira gebr elde edildi. 32 trilyon lirabk bütçe açıği hedefme karşın, açıgın 50 trilyon brayı aş- masına kesin gözüyle bakihyor. HABERLEREV DEYAMI TOPTAN-DAN ÖZALA ELEŞTiRi Özal yetkisi dışında gündem tespit ediyor B u okııllarda yasak AYŞESAYIN KASTAMONU-MiUi Eğitim Bakanı Köksal Toptan, Cum- hurbaşkanı Turgut Özal'ı, "Yetki ve sorumluluğuna gir- meyen konularda gündem tes- pit etmek"le suçladı. Özal'ın Kürçte eğitimle ilgili görüşlerini eleştiren Toptan, Güneydoğu'- da eğitim alanında radikal çö- zümler olabileceğini ancak bunun iyi tarüşılması gereküği- ni söyledi. Bu yıl gece üniversi- telerine 30 ile 50 bin arasında öğrenci abnabileceğini acıkla- yan Toptan, yeni üniversitelere atanacak rektörler konusunda da çabşmalann sürdüğünü, bu konudaki isimleri kendisinin ve Başbakan'ın birbkte belirleye- ceğini ifade etti. Toptan Kastamonu'da gaze- tecilerin sorulannı yanıtladı. Milli Eğitim Bakanı, Türkiye'- nin şu andaki en önemli soru- nunun Kürtce eğitim konusu obnadığını belirterek, "Orada insanlar ölüyor. Askerlerimiz, vatandaşlanmız ölüyor. Şehit düşüyor. Türkiye'nin sorunu bu iken, bu sorunun MGK Başkanı olarak Sayın Cumhur- başkanı'nı ilgilendirmesi gere- kirken, Sayın özal'ın kendi yetki ve sorumluluk alanına girmeyen konularda gündem tespit etmesi yanbşür" dedi. Toptan, "Güneydoğu'da eği- tim alanında radikal çözümlere gidilebibr ancak bunun çok iyi tartışılması lazım" dedi. Cumhurbaşkanı'nın Milb Eğitim BakanbğYnda yeni ata- malar ve görevden almalan içe- ren 70'e yakın kararnameyi imzalamamasını da eleştiren Toptan, kararnamelerin ünza- lanmaması nedeniyle "Sevimsiz bir sözcük olsa da işlerin yürü- mesi için bir anlamda by-pass yapük" dedi. Toptan şöyle ko- nuştu: "Benim çahşacağım genel müdür, müdürlerle ilgili sorum- luluğumu siyaseten paylaşüğım kişi Sayın Başbakan'dır. Sayın Cumhurbaşkanı'ndan şimdiye kadar görevden aldığım ya da yeni göreve atadığım arkadaş- larla ilgili olumlu, olumsuz ge- rekçe gelmemiştir. O nedenle kararnameler konusunda sade- ce izahat vermedim diye imza- lamaması, sistemin özüne ve anayasaya terstir. Benim siyasi terbiyem, Cumhurbaşkanbğı makammı görmezbkten gebne- ye engeldir. Bizim bu yüce ma- kama saygısızlık etmemiz söz konusu olamaz.". • Baştarafi 1. Sayfada Gogol, Gorki, Balzac'ın bazı romanlan da okul kütüphane- lerine giremiyor. Bakanlık Ya- yınlar Dairesi'ne teslim edilen eserler, Milü Eğitim Bakanbğı'- na bağb kurumlarda çalışan iki görevbye incelettiribyor. Kitaplarla ilgili olarak hazır- lanan iki rapor da olumsuz çı- karsa, eser, "eğitim açısından sakmcab" bulunarak tavsiye edibniyor. AA muhabirinin edindiği bil- giye göre, Kurul son olarak, Şükran Kurdakul'un "Çağdaş Türk Edebiyatı" dizisini geri çevirdi. Tabm Terbiye Kurulu Baş- kanı Ömer Okutan, AA muha- birine yapüğı açıklamada, ki- tap yasaklama gibi bir işlevleri ohnadığını, sadece Okul Kü- tüphaneleri Yöneünebği'nin il- güi maddesinin ölçü aîındığını söyledi. Okutan, "Yönetmebk ne diyorsa o yapıbr. Ama basın, Taüm Terbiye kitap yasaklı- yormuş gibi bir izlenim uyan- dırdı" dedi. Okul Kütüphaneleri Yönet- mebği'nin ilgili maddelerine göre incelendiği belirtilen kitap- lardan büyük çoğunluğu piya- sada saübrken, okullar için onay alamaması konusunda da Okutan, "Milü Eğitim Temel Kanunu'nun 2. maddesinde be- brtilen genel amaçlara uygun olarak, öğrencilerin yetişmesini engelleyecek hiçbir yaym okul- lara giremez" dedi. Okul kütüphanesine gireme- yecek eserler yöneünebkte şöy- le sıralanıyon "Ülkesi ve milleti ile bölün- mez bir bütün olan Türk devle- tini bölmeyi, milli birük ve be- raberüği sarsmayı amaçlayan, öğrencilerin Türk milü eğitimi- nin genel amaçlanna uygun olarak yetişmelerini engelleye- cek, Milü eğitimin temel ilkeleri arasında zikredilen, milü ahlak ve kültürün bozulup yozlaşma- dan kendine has şeküyle evren- sel kültür içinde korunup geüş- tiribnesi çaüşmalanna zarar verecek, Geleneklere, milb dini ve ah- laki değer ve inançlara aykın telkinler yapan, ideolojik çabş- malar ve günlük poütikadan bahseden eserler." Okutan, Cumhuriyet muha- birinin başvurusu üzerine, ku- rulun okul kütüphanelerine ginnesine izin vermediği kitap- lann tam bstesini veremeyecek- lerini söyledi. Cumhuriyet'in edindiği bilgi- ye göre, Şükran Kurdakul'un Çağdaş Türk Edebiyaü adü üç cıltlik eserinin okul kütüphane- lerine abnmamasına gerekçe olarak, bu kitapta çeşiti "sosyal sınıflardan" sözedilmesi," dey- rim, devrimci ve buıjuva" keb- melerinin kullanılması ve türk- çede yaygın olarak kullanılma- yan keümelerin bulunması, " bazı yazarlar hakkında olum- suz değerlendirmelerin " yeral- ması gösterildi. Milü Eğitim Bakanı Köksal Toptan ise Cumhuriyet'in ko- nuya ilişkin sorusuna aynntıb karşılık vermedi. Toptan," Biz okul kitaplanna, çağdaş yazar- lann tümünü almaya çaüşıyo- ruz. Bu konudaki girişimleri- miz son aşamada"demekle yetindi. Edinilen Bilgiye göre, Tabm Terbiye Kurulu üyelerinin bü- yük bölümü ANAP hükümet- leri döneminde atandı. Top- tan'ın, Kurul Başkam ömer Okutan'ın bu görevden abnıp bakanlık müşavirbğine getiril- mesi için haarladığı kararname halen Köşk'te bekîetibyor. Kurul ûyeteri kimler Tabm Terbiye Kurulu, şu ki- şilerden oluşuyon "ömer Okutan (Başkan), Orhan Çakıroğlu, Güler Şenü- ver, Ezdihar Karabulut, Nazım İrfan Tannkulu, Ömer özüdu- ru, Prof. Dr. Kazım Yaşar Kopraman, Prof. Dr. Abdurra- han Güzel, Mehmet Temel, Sürmeb Ağademir, Mustafa Ertürk, Selahattin Meydan, Sa- im Hekimoğlu, Haşim Ayao- kur, Sevim ÇameUi, Ahmet Gül, Zürriyet Doğan." Haksız tutuklamava sınırh tazminat • Yargıtay, ödenecek tazminata yasal faiz ek- lenmesinin mümkün olmadığı hükmüne vardı. ANKARA (AA) - Yargıtay, yalnızca haksız tutuklama süre- si kadar tazminat ödenebilece- ğine, işsiz kabnan süre için maddi tazminat ödenemeyece- ğine karar verdi. Yargıtay 7. Ceza Dairesi'nin söz konusu karanna konu da- vada, haksız tutuklamaya ma- ruz kalan bir kişinin yapüğı başvuruyu görüşen Üsküdar Ağır Ceza Mahkemesi, söz ko- nusu kişinin hem tutuklu hem de işsiz kaldığı süreyi gözönüne alarak 4 milyon bra maddi taz- minat ve yasal faizinin Hazine'- ce karşılanması karanna vardı. 5 milyon bra da manevi tazmi- nat ödenmesini öngören yerel mahkeme karanna Hazine ve Cumhuriyet Başsavaüğı'nm itiraz etmesi üzerine konuyu görüşen Yargıtay 7. Ceza Dai- resi, başvuruyu, maddi tazmi- nat ve yasal faız açısından yasa- ya ayİcın bularak oybirüğiyle bozdu. Karar gerekçesinde şöyle de- nildi: "466 sayılı kanunun 1. mad- desinin 6. bendinde, kanun dai- resinde yakalandıktan ve tu- tuklandıktan sonra haklannda kovuşturma yapılmasına veya son soruşturma açılmasına yer olmadığina, yahut beraatlerine veya ceza verilmesine mahal ol- madığina karar verilen kişilerin uğrayacaklan her türlü zarann kanun dairesinde ödenmesi ön- görübnüş olup. maddi zarann haksız yakalama ve tutuklama müddetlerine münhasır kaldığı dikkate abnarak sanığın yaka- landığı tarih araşünüp bu tarih- ten başlayarak tutuklu kaldığı süre için ugradıgı gebr kaybının bibrkişi incelemesi yapürmak suretiyle tespit ediüp sonucuna göre maddi tazminat miktan- nın bebrlenmesi gerekirken, eksik incelemeyle ve tutuklulu- ğunun sona ermesinden sonra yeniden işe ginnesine kadar ge- çen süreyi de kapsar şekilde ka- nunun öngörmediği süreler de nazara abnarak maddi taz- minata hükmedılmesi doğru değüdir." Kararda, yasada, maddi taz- minata yasal faiz uygulanması- nın da öngörülmediği beürtile- rek faiz ödenmesine üışkin yerel mahkeme karan da bozuldu. Nüfus cüzdanunı kaybettim. Hükümsüzdür. HAKAN DİLEK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle