Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25AĞUST0S1992SALI CUMHURİYET SAYFA^
HABERLEREV DEVAML 15
Güneydoğu
kan gölü
Haber Merkezi- Kanh olaylann
yaşandığı Şımak'a 15 kilometre
uzaklktaki Milh Karakolu'na
PICKTılar saJdudı. Güvenlik güç-
leriryle önceki geoe sabaha dek sü-
reı» çaüşrnalarda 3 PKKTı öklü-
rüklü, 4 jandarma eri hayatmı
kaybetti, 3 er de yaralandı. Ölağa-
nüstü Hal Bölge Valüiği, Doğu ve
Giineydoğu'nun çeşitli merkerie-
rinde PKK müitanlanyla çıkan
çadKmakrda 16 PKK'hnın öldü-
rüldüğünü, 6 güvenlik görevlisinin
de hayatmı kaybettiği açıkladı.
Bingöl'ün Genç üçesinde hdikop-
tere PKKTılarca aplan ateş sonu-
cu yaralanan binbaş hastanede
yaşamını yitiıdi. Guneydoğu'da
dün meydana gelen olaylarla bir-
lıkte. iki gün içinde toplam 19
PKJC mihtanı öîdürüldü, bir bin-
başı, 10 er ve bir konıcu hayatmı
kaybetti.
Şınıaktaçabşnıa
Şırnak'ın 15 kilometre uzağın-
daki MflH Jandarma Karakolu'na
önoekı gece saat 23.00 aralannda
bir grup PKK miütanı tarafindan
silahlı saldın dÜ2enlendi. Çıkan ça-
uşmada 2 PKKTı ölü geçirildi.
PKKTüann ilk ateşi suaanda 3 er
şehit oklu, 3 er de yaralandı. Milti
Karakolu baskırundan sonra
PKKTdar bu kez Şımak il merke-
ztndeki askeri tesislere uzun nam-
hilu süahlaria sakhnda bulundu-
lar. Buradakı çaoşmada ise 1
PKKTı öktürüldü, bir jandaıma
eri hayatmı kaybetti. Şırnak'taki
çauşmalar sabaha kadar sürdü.
Şırnakh vatandaşlann zorunlu
obnadıkça ana caddelere çıkrna-
dıklan görülüyor. Güvenlik güçle-
rinin üde yoğun güvenlik önlemleri
sürûyor.
16PKKTı61ü
Olağanüstü Hal Bölge Vahlği'-
nden dün yapüan açıklamaya gö-
re, Hakkari merkeze bağh Demırii
köyü, Tunceli'nin Ovaok Uçesi kır-
sal kesimi, Şımak'ın Uludere ve
İdil flçeleri kırsal kesmiyle Van
kent rnerkezinde önceki gün Çikan
• çatışmalarda 16 PKKTı ökfiirül-
,dü, 5 PKKTı da süahlanyla birörte
yakalandı. Bölge Valiiği, Hakkari
ve Şımak bölgesindeki çaüşmalar
sırasında 6 güvenlik görevlisinin
Jıayaünı kaybettğini, Tsinin de
ağır biçifnde yaralandığını bildirdi.
Güvenlik güçlerinin arazi tarama
çahşmalan sırasında Hakkari'nin
Şerndinli ilçesi kırsal kesiminde
PKKTılara ait olduğu sanılan 2 ce-
set bulunduğu da açıklamada yer
akh. Actklamaya göre, 5 PKK mi-
litanı kendihğinden güvenlik guçie-
rine teslim okiu. Operasyonlar
•arasında Dıyarbakır'da 8, Mar-
din'de 17, Derik'te 10, Muş'ta 5,
Sürt'in Kurtalan üçesinde de 4 ol-
rnak Ü2Ere toplam 36 PKK üyesi,
4 uzun namlulu süah, 8 tabanca, 5
.-el bombaayla harükte yakalandı.
•Bu kişiler CLkankhklan mahkeme-
ce tutuklandı.
- Bölge VafiHği'nin açüdarnaan-
da Şımak ve Van'ın kırsal kesimin-
dekı arazi çahşmalan srasında
PKK'ya ait okiuğu sanıkn 4 agı-
• naguıortaya çıkanldığı, ağınaklar-
da 40 uzun namlulu silah, 44 ta-
,banca ve çok saytda örgütsel
döküman ete geçirildiği, olayla ilgi-
ü görülen 25 kişinin gözalnna alın-
dığıbehrtM.
BMtaşıöM&râltlü
Bingöi'ün Genç ilçesi kırsal kesi-
minde ak^ktan keşif uçuşu yapan
Bingöl Jandarma Alay Komutan-
hgYna ait heükoptere dün sabah
PKKTılarca ateş açdcb. Heükop-
terde bulunan Binbaşı Oğuz Öz-
kan saldında ağır yaralandı, ancak
kaldınklığı hastanede kurtanlama-
(h.
Van'ın Erçjş üçesine bağb Taş-
kapı köyüne girmek isteyen bir
•grup PKKTı ile korucular arastn-
da çaûşma çakü. Çaüşmada koru-
culardan İsrnet Ömür öldü, yara-
lanan Mecit Uğurhı hastaneye
.kaldınldı. PKKTılar olaydan son-
ra kaçolar.
Batrnan'da 8. Cadde'deki işyeri-
nin önünde oturan Ekrem
Göynü'ye silahlı kisüerce ateş açıl-
,4. HEP Yönetim Kurulu eski
.üyesi İzzettin Göyııü'nün oğlu ol-
,duğu bildirüen Ekrem Göynü olay
yerodeökiü.
BrokseTdegösterikr
Belcika'mn başkenti Brükserde
' 10 kadar PKKTL dün TSİ13.45'te
Ziraat Bankası bürosunu basmak
istedi. Ellerinde sopalarla binanın
dış camlannı Jaran PKKTıkr, kur-
'şun geçirmez bölmeyi aşamadıkla-
n için bankanın idare bölümüne
giremediler.
Sirvan'da 3 kişi öldûrûldü
Diyarbakır'm Silvan ilçesi Yo-
laç köyünde kimliği belirleneme-
yer silahlı kişiler 3 kişiyi öldürdü,
bir kişiyi de kacırdı. Önceki gece
, Ydaç köyüne gelen silahlı bir
/•gn^) 3 kişiye ateş ettiler, açılan
ateş sonucunda Mehmet, Nuri ve
, Nurşah Fidana hayaünı kaybet-
rti. Silahlı kişiler köyden bir kişiyi
de vanlanna alarak kaçtılar.
SATILIK FOTOĞRAF
MAKtNESİ
Nikon f2 body (siyah), M81
notor (5 kademeli), Vıvitar 24
mm(f:2.8)
Tel: 512 05 05 'ten 437-439
GÜNCEL
CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada
de60dolayında.
Ya sorunların üstesinden hangi liderin geleceğini ir-
deleyen sorunun yanıtları... Yüzde 37 ile Demirel. Inönü
ile Mesut Bey, yüzde 11'lerde. Tanla diyor ki: "Öteki li-
derlerin toplamı ancak Demirel'e, yüzde 37'ye erişi-
yor." ' '
Tanla, Başbakan'a desteğin sürdüğüne değinirken,
bir noktaya dikkati çekiyor. "Terör konusunda daha de-
ğişik bir sonuçtan" söz ediyor. Bu hükümetin terörü or-
tadan kaldıracağına "kesin gözle" bakan geçen hafta-
lardaki anket sonuçları, bu hafta biraz sallanıyor. Şımak
olaylarıyla hükümete "inanç" üç puan düşüyor.
Doğrusu şu; bir kuşku girmiş halkın kafasına. Nevruz
olaylarından sonraki destekte, koalisyonun terörü bir
yerde sıkıştırıp yok edeceğine dönük inanışlarda bir eri-
me seziliyor.
Dünkü basın toplantısında dokuz ayın hesabından
çok, Şırnak soruluyor. Ya yetkililerin gerekçeyi anlata-
mamasından ya da çeşitli nedenlerle anlatmaya hevesli
olmamasından kaynaklanan kuşkular soru olup Başba-
kan'a yöneliyor.
Üstelik yabancı basın, gazetecinin halkla konuşturul-
mamasına, ortaya çıkarılan dehlizlerin incelemeye
alınmamasına fena takılıyor. Elbette haklılar. Yetkilile-
rin koyduğu yasak, belki bir süre için geçerli olabilir.
Ama bir açıklık rejiminde uzun süre bu türden engelle-
meler kuşku yüklü, hatta suçlamaya hazır kimi sorulara
ortam hazırlıyor.
Hesaplaşma
Başbakan'a göre, Şırnak'ta "devletin gücü sınanmış"-
tı. istihbarat zayıflığına gösterdiği gerekçe, Şırnak gibi
önemli ölçüde korku, yarı sempatizan, daha çok militan-
ların yaşadığı yöreler için geçerliydi. Küçük yörelerde
istihbaratı vereni yaşatmazlardı, yaşatmıyorlardı!
Kulislerde kulaklara fısıldanan bilgileri yadsımıyordu
Başbakan. Örneğin, Şırnak'ta istihbarat zayıf ama, ge-
nelde "devlet önceden biliyor olayları" diyordu. Biliyor-
sa niçin önlemiyor? Soruyu hemen yanıtlıyordu: Devlet,
"teyakkuz içinde bekliyor"du.
TÖ, dün küçük bir zafer kazanır gibi oldu. PKK'nın kök
saldığından söz ediyor ya; Demirel, evet, Başbakan da
terör örgütünün dağda bayırda "kök saldığını" kabul et-
ti.
Ne var ki, bir koşulla. Türkiye'yi devraldıklarında PKK
zaten kök salmışt. Başbakan'dan beklenen doğal soru
arkadan geldi: "Sekiz yıldır nerelerdeydiniz?" Nerede
mi? Ya Konut'ta, ya Köşk'te.. Bir eli yağda, bir eli balda..
Bir soru üzerine uzun analizlere girişti. "Devlet anar-
şi ile hesaplaşamadı" dedi. Hesaplaşamamıştı; çünkü
demokrasi terörle hesaplaşmak istemiş, demokrasiyi
ortadan kaldırmışlardı. Parlamento uğraşmak istemiş,
parlamentoyu kapatmışlardı.
örneğin, 1971'deki darbeyle, siyaset kaldırılmış, siya-
setçi -tabii 12 Eylül'de de- suçlu sayılmıştı.
Kısacası devletin demokratik otoritesi tahrip edilmiş-
ti.
Dünkü basın topfantsında siyaseten "şık bir olay"
gözlendi.
Demirel, iki kitap armağan etti gazetecilere. Hüküme-
tin dokuz ayda yaptıklarıyla yapacaklarını içeren iki ki-
tap. Bunları anlatmaya kalkışsa -söylediğine göre- tam
dört saat gerekiyordu.
Hükümet henüz her vaadini yerine getirememiş olsa
da, kimi uygulamalarında başarılıydı. Başarıyı yaygın-
laştırdı
SHP'ye, SHP'li bakanlara müşterek çabadaki katkıla-
rından ötürü teşekkür etti.
Onca yıllık demokrasimizde bir parti, bir başka parti-
ye teşekkür ediyordu!
Celal Talabani: PKK'yı engellerizANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Türkiye'de bulunan
Kürdistan Yurtsever Birlieı
(KYB) lideri Celal Talabani.
Kuzey Irak'taki Kürt yönetı-
minin "düzenli askeri birlik-
ler" kurduktan sonra PKK'-
nın engelleneceğini açıkladı.
Talabani, Ankara'dan Şiileri
kprumak gerekçesiyle Irak'a
karşı konacak uçuş yasağı ve
güvenli bölgeler yaratılması
için Türkiye'nin "siyasi" des-
teğini istediklerini söyledi.
Yaptığı açıklamada, PKK"-
nın Kuzey Irak'taki gücünü
artırmaya başladığı yolunda-
ki görüşlere katılmadığını
söyleyen Talabani, "Irak
Kürdistan'ı hükümeti. tüm
bölgeyi kontrolu altına ala-
cak, hukuki yönetim giderek
belirginleşecek, bölgede gide-
rek hiç bir yabancı unsur kal-
mayacak," dedi.
Bölgedekı tüm peşmerge
Talabani dün Ankara'da Çetin'le görûştü.
güçlerinin yakın bir süre içer-
sinde "düzenli askeri birlikle-
re" dönüşeceğini kaydeden
Talabani, "Eğer bu birlikler-
den bağımsız oiarak Irak
Kürdistanı'nda askeri üs kur-
mak isteyen olursa, bunlar
parlamento tarafından engel-
lenecek. Bu yalnızca PKK için
değil. bölgedeki peşmerge
gnıplan için de geçerli," dedi.
Dışişleri Bakanı Hikmet
Çetin tarafından dün akşam
kabul edilen Talabani, göriiş-
meden sonra. "Farklı peşmer-
ge gruplannın bir yönetim
altında toplanması ordu ku-
rulması anlamına geliyor rau"
şeklindeki soruya karşılık,
"Oluşturduğumuz askeri bir-
likleri ordu oiarak yorumla-
mak size kalmış birşey. On
farklı milis grubuyla güvenlik
sağlayamayız. Güvenlik sağ-
lamak için yeni bir polis gücü
oluşturmamız gerekiyor" de-
di.
Şırnak boşalıyor
YURDAGÜL ERKOCA
ŞIRNAK - Şırnak dün gece
yine ateşe verildi. Şırnak halkı
göçe kalktı. Dün gece saat 23.
30'da başlayıp saat 06.00'ya
kadar silah sesleri çınladı ken-
tin sokaklannda... Resmi
açıklamaya göre "PKK yine
saldırdı", halka göre "devlet
evleri topa tuttu, taradı, sağı
solu ateşe verdi." Olaylar hak-
kında gazetecilere, bölgedeki
HEP milletvekillerine bilgi ve-
recek tek bir yetkili buluna-
madı. Vali nerede, kimse bil-
miyor. Tugay Komutaru
Tuğgeneral Mete Sayar, mil-
letvekillerini ve gazetecileri 20
dakika kapıda bekletirken,
rnilletvekiUeri dahil herkesten
kımlık kartı toplattıktan son-
ra "yerinde olmadığını" bildi-
riyor... Belediye başkanı kenti
terk etmiş. Siyasi parti il baş-
kanlannın nerede olduğu ise
belli değil. Havadan bombalan-
dığı bildirilen Şırnak'a bağlı
Yoğurtçular, Toptepe ve Bal-
veren köylerine rnilletvekilleri-
nin ve gazetecilerin girmesi tek
kelimeyle; "yasak". Bu yoldaki
talebin karşıhğj: "Emir böyle",
emri verenlere ise ulaşmak
mümkün değil.
Sonuç: Sırtına çuvalını, be-
besini vuran; eline çıkınını,
bohçasını alan göçe kalktı.
Cizre'ye on kilometre uzakiık-
taki Kasrik Boğazı'na, Cudi
Dağı'nın eteklerindeki Hezin
Çayı'na doğru yürüyor binler-
ce Şırnaklı. Nereye gidiyorsu-
nuz, sorusuna yanıt yok; "Bel-
li değü" diyorlar. "Peki,
kimden kaçıyorsunuz?"
"Devletten, Şırnak'ı onlara
bıraktık. Artık ne yaparlarsa
yapsınlar. Bombalayıp dur-
sunlar sabaha kadar. Dağlara
gideceğiz. Başka kentlere de
göçmeyeceğiz" yanıtını veri-
yorlar. Ekononuk durumlan
daha iyi oianlar ise kamyonla-
ra, camlan kınlmış araçlara
çoluk çocuk doluşmuşlar. Si-
HAVA DURUMU
lopi'ye, Cizre'ye doğru yol alı-
yorlar. Gende bir tek gözal-
ündaki kocalannı, oğullannı,
babalannı, kardeşlerini bırak-
mışlar. Ne işyerlerinden ne
hayvanlanndan, ne evlerin-
den, ne de eşyalanndan geriye
bir şey kalmış çünkü. Kalan
tek şey, öfkeleri ve kinleri. On-
lan da derdest edip yanlanna
almışlar belli ki: "Saddam
yapmadı bunlann yaptığını,
yaaklarolsun..."
İki gündür bölgede bulunan
HEP Şırnak milletvekilleri
Mahmut Alınak, Orhan Do-
ğan, Selim Sadak; Siirt Millet-
vekili Zübeyir Aydar, Mardin
Milletvekili Ali Yiğit, Meh-
met Sincar, Naif Güneş ve ka-
labalık bir gazeteci grubu,
Şırnak'ta olaylar hakkında
bilgi verebilecek tek bir yetkili
bulamadı bütün gün. Millet-
vekilleri ve gazetecilerin ilk
uğrak yeri vilayet. Valinin ye-
rinde olmadığı ve nereye gitti-
ğinin bilinmediği söyleniyor:
Alay komutanının gazeteci-
lerle konuşmak istediği haberi
valiliğe ulaşıyor.
Alay komutaru, "Şırnak'ta
gece boyunca PKK saldınsı
olduğunu" belirtiyor ilkin ve
devam ediyor:
"Dün akşam burada olup
da şartlan görmenizi isterdim.
Aniden ateş etmeye başladı-
lar. Asker de hedef gözetmek-
sizin ateş açtı. Her yere kurşun
yağdı. Evlerden ateş ediliyor-
du. Sabaha kadar sürdü."
"Nereden ateş açülar" so-
rusuna yanıtı, "Evlerden"
oluyor.
Bu kez fçişleri Bakanı'nın,
"Tüm evler dıdik didik aran-
dı" şeklindeki açıklamasını
anımsatıyoruz.
"Bu konularla benim açık-
lama yapma yetkim yok" di-
yor ve konuşmasını şöyle
noktalıyor:
"Biz halkı kazanmaya çalı-
şıyoruz. Ama onlar bize ya-
naşmıyor."
Alay komutanının açıkla-
malanna karşın ne vilayette
ne de diğer resmi dairelerde
iddia edilen çatışmayı kanıtla-
yacak izler yok.
Devletin "halkı kazanma
faaliyetleri"nin sonucu son
derece çarpıa. Şırnakhlar so-
kaklara dökülmüş. Harabe
halindeki evlerden denkler çı-
kartılıyor, kamyonlara yükle-
niyor. Sokaklarda hummalı
bir göç faaliyeti... Gazetecile-
rin fotoğraf çekme girişimi,
öfkeli halk tarafından engelle-
niyor:
"Çekiyorsunuz, sorular so-
ruyorsunuz da ne yaayorsu-
nuz? Bir haftadır canımızı
çıkartıyorlar. Ne yazdınız?
Defolun başımızdan, bütün
bunlar sizin yüzünüzden geldi
başımıza..."
Belediye Başkanı Ahmet
Hamdi Yıldınm'ı bulmak ola-
naksız. En son geçen hafta
cuma günü görülmüş kentte.
Cuma günü gazeteciîerle gö-
rüşmesi polis tarafından en-
gellenen Yıldırım'ın o gün
bugündür ortada olmadığı
söyleniyor.
Gözü yaşlı bir gelin, kuca-
ğında üç aylık bebesi, sırtında
bir çuval, yürüyor tepelerden
aşağıya doğru. "Nereye" so-
rusuna yanıt olarak ters ters
bakıyor yüzümüze. Kocasını
gözaltına almışlar. Dün geceki
saldından sonra yakınlanyla
birlikte kenti terk etmeye ka-
rar vermiş.
Bir kamyona binmeye çalı-
şan üç-beş yaşlanndaki bir
oğlan çocuğu anlatıyor:
"Ev öldü, çocuklar öldü,
anam öldü."
Denklerini yüklemek için
kamyon bekleyen birkaç yaşlı,
milletvekillerini görünce yan-
lanna yanaşıyor:
"Vataru terk edeceğiz. Baş-
ka çare yok. Bize çare bulun."
Birar önce 20 dakika kadar
tugay komutanı ile göriişebil-
mek için nizamiye kapısında
TÜRKİYE'DE
bekleyen Şımak milletvekille-
ri Mahmut Alınak ile Orhan
Doğan şaşkın: "Bulacağız..."
18 yaşlanndaki bir delikan-
lı, "Beni de alın arabanıza
Cizre'ye kadar" diyerek yanı-
mıza yaklaşıyor. Cizre'den
araba getirecek, Cudi Dağı
eteklerine doğru yola çıkan
yakınlannı ve mahallelisini ta-
şıyacak. Dün gece sabaha ka-
dar sığmakta olduklannı be-
lirterek. "Yeni mahallede
oturuyorduk. Bir orası kal-
mışu sağlam. Dün gece orayı
da yerle bir ettiler" diyor.
"Sabaha kadar sığınakta ne
yaptınız" sorusuna yanıtı.
"Dua ettik" oluyor.
Kent sokaklannda Şırnak-
hlar kadar telaşlı ve öfkeli 15
kadar yeni terhıs olmuş asker
bir o yana, bir bu yana gidip
geliyor. "Üç gün önce sivilleri
çektik. Ama bizi gönderecek
araba vermiyorlar" diye anla-
üyor dertlerini biri. Bir diğeri
"Sağ salim eve döneceğiz diye
seviniyorduk. Bizi ortada bı-
raktılar" diyor. Ufak tefek
olanı, "Yoksul çocuklannı
hem burada savaşünyorlar,
işleri bitince de kapının önüne
bırakıyorlar" diye söyleniyor.
Şırnakblar göç yolunda.
Nereye gidecekleri belli değil,
gelecekten umutsuz. Yaşı yet-
mişi çoktan geçmiş bir Şırnak-
lı, "Dağlara gidiyoruz. Alın
şehirler onlann olsun. Alsın-
lar şimdi rahat etsinler" diye
söylenerek yürüyor göç kon-
voyunun ardından... Şırnak
milletvekilleri çaresiz. Bir te-
penin üstünden göç edenleri
ağlamaklı izliyorlar. Orhan
Doğan. tepkilerini şöyle dile
getiriyorlar:
"Türkü, Kürtü, Lazı, Çer-
kezi, insanım diyen herkes şu-
raya gelsin. Bu dramı gör-
sün..."
Şırnak halkı, Türkiye Cum-
huriyeti'nin demokratikleşme
girişimleri çerçevesinde göç
ediyor.
DÜNYA'DA
OLAYLAKIN
ARDENDAKI
GERCEK• Baştarafi 1. Sayfada
la güvence içinde yaşamak iste-
yen aüelehn ölümcül ve kanlı et-
nik kavgalan yeğlemeleri için
ortada bir neden görülmüyor.
Ancak bölge halkının yeterli
devlet güvencesi bulamadığı da
acı bir gerçektir.
Devlet ne yapıp edip bu gü-
venceyi halka sağlamak zo-
rundadır.
öncefısıltı gazetesinin yaydı-
ğı haberlerin yalanlanması gere-
kiyor. Sayın Başbakan iktidara
gelirken "karakoüarın şeffaf
olacağı"nı halka müjdelemişti.
Elbette bu kolay bir iş değildir;
yargı reformunun Meclis'te çe-
şitli engellere takılması, güçlü'k-
leri vurguluyor. Oysa yalmz ka-
rakollarda değil tüm Guneydo-
ğu'da da "şeffaflığa"gereksin-
me var. Devletin kamuoyunu
aydmlatacak bir yöntemle ko-
nuyu ele alması gerekiyor. Şır-
nak olayları başladığmdan beri
bu eksiklik göze çarpmaktadır.
Hükümetin elinde devletin tele-
vizyonu bulunmaktadır. Bu ay-
gıt her şeyi yurttaşın gözleri
önüne sermek için en etkin med-
ya gücünü oluşturuyor. Güney-
doğu sorununu demokratik or-
tamda çözümlemek sabnnı gös-
termek istiyorsak önce televiz-
yonda, neyin ne olduğunu yan-
sız bir yaklaşımla ele almanın
saymakla bitmez yararlarını
vurgulamak gerekir. özel te-
levizyonlann da bu yolda yaya
kaldıkları tartışüamaz bir ger-
çektir.
HEP, "*
hükümeti
Şırnak'a
davet ettî
Hater Meritezi- HEP Şımak
Milletvekili Mahmut Ahnak, Şır-
naklılann devletten umüdunu kes-
tiğini belirterek, olaylann gerçek
anlamda ortaya çıkanlması için
hükümeü Şırnak'a davet etti. Alı-
nak, Demireri militarizmin savu-
nuculugunu yapmakla suçlayarak
," Bu rolü üsüendıği için Demireri
tarihe havale edeceğiz" dedi.
Şımak'ta incelemelerini tamam-
layan HEP milletvekilleri dün
Cizre'de bir basın toplanüsı düzen-
lediler. Edindikleri izlenimleri ga-
zetecilere aktaran HEPTiler, ulus-
lararası kuruluşlan Şımak'a davet
ettiler. Heyet başkanı Şımak Mil-
letvekili Mahmut Ahnak, kentte
meydana gelen hasann güvenlik
güçleri tarafindan yapüdığnı önü
sürdü.Yaşanan kanh olaylar nede-
niyle Şunaklılann devletten umu-
dunu kesüğını sa\ıınan Alınak,
"Halkın tümü olaylardan devleü
sorumlu tutuyor" dedi. PKK'lıIar
taranndan kente sokulduğu kküa
edilen ağır süahlana güvenlik
çemberine karşın tekrar PKKTüar
taranndan Şırnak dışına nasıl çıka-
nkhğtnı merak ettiğini ve bu soru-
ya yanıt bulamadığını vurgulayan
Ahnak, şunlan söyledi:
"Bunlar behrli ağuhktaki silah-
lardır. Bu olaylardan sonra bu ağır
silahlar naal götürüldü."
GOZLEM
UCURMUMCU
• Baştarafi 1. Sayfada
yor. Vermek istediği "mesa/"da şu olabilir.
Şırnak'taki direnişi halkın kendisi yaptı...
Nevruz olaylarında da aynı taktik uygulanmış değil
miydi?
Birinci ve güçlü olasılık bu.
Bu olasılığı bir an için unutatım ve konuyu bir başka
açıdan ele alalım:
Diyelim ki, bu saldırıyı PKK yapmadı. O halde kim yap-
tı?
PKK içinden çıkan yeni bir grup mu ? Yoksa adı şimdi-
ye kadar duyulmamış bir başka örgüt mü?
Şimdi de gelin bu olasılık üzerinde düşünelim:
PKK gibi örgütlerde emir-komuta zinciri bir süre sonra
kopar. Kopunca, örgüt içinde lider takımına karşı olan bir
grup, yeni eylemlerle kendisini kanıtlamak ister. Çeşitli
örgüt ve örgüt içi fraksiyonlar arasında "eylem yarışı"
başlar.
Bu eylemleri yapan yeni örgüt ya da fraksiyon, bu ey-
lemlerde başarılı olursa, o zaman, örgüt içinde yeni li-
derler belirir.
Şırnak olayları öcalan'ın ileri sürdüğü gibiyse bu olası-
lık PKK'nın son zamanlarda güç kaybettiğini gösterir.
Bu olasılıkta ne ölçüde gerçek payı vardır?
Dünkü yazımızda dayanaklarıyla açıklandı; PKK, Al-
manya'da yayınlanan "Serxwebun" adlı yayın organın-
da 1992 yılının bir ayaklanma yılı olacağı,'Kürdistan'ın
tarihin en büyük ayaklanmasına hazırlandığı" açık açık
yazılıyor.
Aynı yayın organında, "savaş hükümeti" kurulduğu ve
"ulusalkongreler"\n toplanacağı da yazılıyor.
Olaylara bu açıdan bakarsak, PKK'nın kendi açısından
başarılı bir taktik uyguladığı sonucuna ulaşırız.
Ayaklanma denemeleri bastmlınca, PKK, halkı önesü-
rûp, "biz ayaklanmadık" diyerek işin içinden sıyrılmaya
çalışıyor.
Taktiği, Nevruz ve Şırnak olaylarında olduğu gibi saldı-
rıyı başlatıp, sonra da bu saldırılarda bulunmadığını ileri
sürerek bölge halkı ile devleti karşı karşıya getirmektir.
PKK, "şiddet yoluyla" sonuç almak isteyen bir Kürt
milliyetçisi terör örgütüdür. Kuzey Irak'ta "uzlaşma yo-
luyla" sonuç almak isteyen Celal Talabani'nin "Kürdis-
tan Yurtseverler Birliği" ve Mesut Barzani'nin "Irak
Kürdistan Demokrat Partisi" başta ABD ve Türkiye ol-
mak üzere, Batılı hükümetterle anlaşma ve uzlaşma yo-
lunu deniyor.
ABD, Kuzey Irak'ta doğan iktidar boşluğunu Talabani
ve Mesut Barzani ile doldurmaya çalışıyor. Talabani ve
Barzani destekleniyor, öcalan ve PKK ise dışlanıyor*.
Bu "Kürt satrancı"nöa Saddam da PKK'yı destekliyor.
Yarın roller yine değişebilir. Bugünkü durum bu. Dün
ve önceki gün durum çok daha değişikti.
Molla Mustafa Barzani, önce Sovyetler'le işbirliği yap-
mıştı, sonra Amerika'yla.
Celal Talabani, önce Molla Mustafa Barzani ile sonra
Iran Şahı ve Saddam Hüseyin ile.. Sonra Amerika'yla..
daha sonra da Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı PKK ile an-
laşmıştı.
Talabani, şimdi de PKK'ya karşı Türkiye Cumhuriyeti
ile birlikte savaşıyor.
Bu koşullarda PKK, eylem üzerine eylem yaparak;
baskın üzerine bâskın düzenleyerek kendi kitle tabanını
diri tutmaya, bu yolla, Talabani ve Barzani'ya karşı ideo-
lojik propaganda yapmaya çalışacaktır.
Bunda başarılı olamazsa, bu kızgın ve kaygan ortamda
PKK içinde ve dışında da terör örgütleri belirebilir. öca-
lan, denetimi elinden de kaçırabilir
Amerika, Irak topraklannı pergel ve cetvelle bölüyor;
36. paralelin kuzeyinde kalan toprakları, Talabani ve
Barzani'ye veriyor; 32. paralelin güneyi de Şii kökenli
Araplara.
Ortadoğu'nun siyasal sınırları, tıpkı 1. Dünya Savaşı
sonrasında olduğu gibi Batılı devletlerce kum üzerinde
pergel ve cetvelle çiziliyor.
Bu geometride PKK'ye yer verilmiyor. Yer verilmediği
için de PKK yeni yeni saldırılar düzenliyor.
Bu yeni süreçte hem PKK eylemleri artabilir hem de
PKK içinden yeni gruplar çıkabilir.
Açık seçik görülüyor ki, Kürtler arasındaki çelişkileri
de çatışmaları da ABD'nin bölgede uyguladığı siyaset
belirliyor.
Dün baba Barzani ile öyleydi, bugün de oğul Barzani
ve Celal Talabani ile böyle oluyor.
"Kürt satrancı"n\, 70li yıllardan bu yana CIA oynuyor,
Beyaz Saray oynuyor, Pentagon oynuyor.
'PKK'h olduk, tanklar bizi bombaladı'
ERGUN AKSOY
Mleteorolojı Genel
MûdûrtûOû'nden alınan bılgrye
göre yurdun kuzeydoju keam-
tefi parçalı, yer yer çok bututlu,
Orta ve DoOu Karadenız ile Oo-
Ju Anadrtu nun kuzeyi sajanak
« gbk gürûttûtû sağanak yajış-
lı, dğer yerter açık ve az btiıt-
kj aeçecek. Hava sıcaUıji biraz
artacak. Rûzgir kuzey ve doj)u
O t e d haftf, ara sıra orta
SATILIK DAİRE
Yeşilyurt Başak Sokak'ta
140 m
2
daire satılıktır.
5730486
kuvvette, yagış alan yerlerde kuvvetJı esecek Denıztenrmzde rûzgar: Karadenız ve Marma- lznw
ra'da yıMız ve poyraz, Kuzey Ege'de yıldız ve karayel, Gûney Ege'de gûnbarjsı ve karayel Kars
Akdenc'de günoaösı ve lodostan 3-5, Do0u Karadeniz'de yer yer 6 kuvvetinde saatte 10-21 Konya
Dogu Karadenız de yer yer 27 deniz mâ nela esecek. Van GolO'nde hava, parçalı ve az tx> "«an
, krdu geçecek Rıizgâr kuzry ve dogu yMerden hafif, ara sıra orta kuvvette esecek. GAI kû Samsun
çûk dalgalı, gorüş uzaklıOı 10 km dobyında otacak. Tratoon
Zonguldak
açık yajmurlu S4SİI A-açık B-Dulutlu G-gûne^ı K-kj-lı S-sısh Y-vağmurlu
Amstertam
Aroman
Atma
Bajdat
Brûksel
Cenevre
Frankturt
Letoşa
Petesburg
Londra
Madnd
Milano
Mostova
Mûmtı
Osk)
Pans
Prag
«yad
Roma
Vryana
Zûnh
Y
A
A
A
Y
Y
Y
A
8
Y
A
A
B
Y
Y
Y
Y
A
A
Y
Y
23°
36°
35°
35°
24°
29°
26°
32°
18°
21°
32°
31°
16°
25°
16°
27°
25°
42°
30°
28°
26°
ŞIRNAK - Telsizler anons
ediyor. "Tüm birimlerin dikka-
tine. beklenen malum şahıslar
geldi." Beklenen 'bu malum şa-
hıslar' HEP milletvekilleri olur
da Şırnak polisi boş durur mu?
Hemen harekete geçiyorlar.
Uzak takip vaziyetleri başlıyor.
Mahmut Alınak başkanlığın-
daki HEP heyeti, Şırnak Vali-
liği'ne refakatçı polislerin eşli-
ğinde giriyor.
HEP milletvekillerini maka-
mında kabul eden Şırnak Valisi
Mustafa Malay'ın odası olduk-
ça sıcak. Klimalar çalışmıyor.
Vali Malay HEP'lilere kanlı
olayla ilgili bilgi veriyor. "Saldı-
n başladıktan bir süre sonra,
güvenlik güçlerine ateşin açıldı-
ğı yönleri saptayıp ondan sonra
ateş etmeleri talimatını verdik.
Tabii karanlıkta, panik içinde
bu talimatı uygulamanın zor-
luklan var. Polis nereye atıyor,
jandarma nereye aüyor belli de-
ğildi" saptamasıru yapan Ma-
lay, Şırnak'ın harap halini
düşününce. bizce bugüne kadar
konuyla ilgili en doyurucu açık-
Iamayı yapan yetkili oluyor.
Mahmut Alınak, Vali Malay'-
dan halkla yapacaklan görüş-
me sırasında polislerin bulun-
mamasını istiyor. Vali Malay
da bu konuda teminat veriyor.
Odada bulunan sivil bir polis
ise bu arada boş durmuyor. Va-
li Malay ile HEP milletvekilleri
arasında geçen bu konuşmala-
n, kamufle ettiği küçük ses alı-
cısına bir güzel kaydediyor.
Cumhuriyet Mahallesi'nde-
yiz...
Biz gazeteciler ilk kez önceki
gün HEP milletvekillerinin sa-
yesinde insanlarla konuşma,
semtleri dolaşma olanağj bulu-
yoruz.
Ahmet Özen, Trabzon do-
ğumlu. 4 ay önce tayini Ziraat
Bankası Şırnak Şubesi'ne çık-
mış. Çatışma günü evi tama-
men tahrip olmuş. Odanın biri
tamamen yıkılmış. Özen, evine
isabet eden MKE yapısı bom-
banın parçalannı milletvekilleri
Orhan Doğan ve Mahmut Alı-
nak'a gösteriyor. Özen, eşi ve
çocuklanyla birlikte yaşadığı
korku dolu saatleri şöyle anlatı-
yor:
"Olaydan bir gün sonra öğ-
len saatleri güvenlik güçleri evi-
mi bu hale getirdi. Tanklan
kentin meydanına yerleştirmiş-
lerdi. Sürekli, gelişigüzel bom-
balıyorlardı ve tanyorlardı. Biz
PKKTı olduk, güvenlik güçleri
bizi topa tuttu."
özen, hiç kimseden korkma-
dığını söylüyor. Evimi bu hale
sokan güvenlik güçlerini her ye-
re şikâyet edeceğini vurgulaya-
rak "Ben bu olaylar boyunca
bir tane PKK'lı görmedim.
Olaylar bittikten sonra evime
gelen polisler, 'senin evine de mi
ateş açıldı' dediler. Bu yaptıkla-
n insanlığa sığmaz! Halkı pen-
şan ettiler" diyerek tepkisini
dile getiriyor.
Haa Güngen, çatışma sıra-
sında eşi ve iki çocuğunu yitir-
miş. "Eşim, iki çocuğumun
üzerine kapanmış eve isabet
eden kurşunlardan korunmaya
çalışıyordu. Anlattığım bu olay
gündüz meydana geldi. Kentin
meydanındaki tanklar, bızim
mahalleyi bombalıyordu. Evi-
min dışına isabet eden bir tank
bombası duvann yıkılmasma
neden oldu. Eşim ve iki çoçu-
ğum enkazın alünda kaidı. Üçü
de yaşamını yitirdi" diyen Gün-
gen, güvenlik güçlerinin yoğun
ateşi sürdüğü için cesetlerin üç
gün evde kaldığını söylüyor.
Çatışma bittikten sonra eşi ve
iki çocuğunu kendi olanakla-
nyla gömdüğünü anlaüyor.
Kepenkler yine iııcli
Haber Merkezi - Şırnak'ta
meydana gelen olaylan protes-
to etmek için, PKK'nın çağnsı
üzerine Güneydoğu'nun bazı
birimlerinde kepenkler indiril-
di. Aynı çağnnın yapıldığı
Adana'nın baa semtlerinde es-
naf işyerini açmadı, bazı semt
pazarlannda tezgahlar kurul-
madı.
Diyarbakır'ın Lice, Kulp,
Silvan, Hani, Mardin'in Derik,
Kızıltepe, Nusaybin, Midyat,
Savur, Şırnak'ın İdil, Dargeçit
ve Cizre ilçeleriyle, Sürt'in Kur-
talan ve Muş'un Malazgirt üçe-
sinde esnaf işyerlerini dün
açmadı.
Güvenlik güçlerinin kepenk
kapatma protestosu karşısında
genel olarak tavırsız kaldığı,
ancak Cizre'de anonsla yapıian
uyanlann ardından bazı dük-
kanlann kep>enklerinin baıyoz-
la açıldığı görüldü.
Bismiî'de de saat 15.00 sırala-
nnda kapalı işyerlerinin ke-
penkleri güvenlik güçlerince
kınldı.Bunun üzerine bazı yurt-
taşlar işyerlerini açtı.
PKK öncülüğünde Nevruz'-
da ve 14 Ağustos günü korsan
gösterilerin yapıldığı Adana'da
da bazı semtlerde esnaf kepenk
kapattı. Kürtlerin yoğun oldu-
ğu mahallelerden Dağlıoğlu ve
Barbaros Mahallesi başta ol-
mak üzere kısmen, Duînlupı-
nar, Yenibey ve Hürriyet'te
kepenkler dün sabah hiç açıl-
madı.Kürt nüfusun yoğun ol-
duğu diğer mahallelerde ise
eylemin yapılmadığı görüldü.
Adana Emniyet Mûdürü
Mete AJtan, kepenk kapama
eylemlerinin yapıldığı mahalle-
lerde incelemelerde bulundu.
Altan," Bazı semtlerde etkili
oluyorlar. Tabii korkutma ve
baskı da sözkonusu. Ancak du-
rum sakin" dedi.
PKK'hlann çağnsı üzerine
dün sabah kurulması beklenen
Fevzipaşa ve Hürriyet Mahal-
lelerindeki semt pazarlannın
acılmadığı gözlendi.