08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25AĞUST0S1992SALI CUMHURİYET SAYFA^ HABERLEREV DEVAML 15 Güneydoğu kan gölü Haber Merkezi- Kanh olaylann yaşandığı Şımak'a 15 kilometre uzaklktaki Milh Karakolu'na PICKTılar saJdudı. Güvenlik güç- leriryle önceki geoe sabaha dek sü- reı» çaüşrnalarda 3 PKKTı öklü- rüklü, 4 jandarma eri hayatmı kaybetti, 3 er de yaralandı. Ölağa- nüstü Hal Bölge Valüiği, Doğu ve Giineydoğu'nun çeşitli merkerie- rinde PKK müitanlanyla çıkan çadKmakrda 16 PKK'hnın öldü- rüldüğünü, 6 güvenlik görevlisinin de hayatmı kaybettiği açıkladı. Bingöl'ün Genç üçesinde hdikop- tere PKKTılarca aplan ateş sonu- cu yaralanan binbaş hastanede yaşamını yitiıdi. Guneydoğu'da dün meydana gelen olaylarla bir- lıkte. iki gün içinde toplam 19 PKJC mihtanı öîdürüldü, bir bin- başı, 10 er ve bir konıcu hayatmı kaybetti. Şınıaktaçabşnıa Şırnak'ın 15 kilometre uzağın- daki MflH Jandarma Karakolu'na önoekı gece saat 23.00 aralannda bir grup PKK miütanı tarafindan silahlı saldın dÜ2enlendi. Çıkan ça- uşmada 2 PKKTı ölü geçirildi. PKKTüann ilk ateşi suaanda 3 er şehit oklu, 3 er de yaralandı. Milti Karakolu baskırundan sonra PKKTdar bu kez Şımak il merke- ztndeki askeri tesislere uzun nam- hilu süahlaria sakhnda bulundu- lar. Buradakı çaoşmada ise 1 PKKTı öktürüldü, bir jandaıma eri hayatmı kaybetti. Şırnak'taki çauşmalar sabaha kadar sürdü. Şırnakh vatandaşlann zorunlu obnadıkça ana caddelere çıkrna- dıklan görülüyor. Güvenlik güçle- rinin üde yoğun güvenlik önlemleri sürûyor. 16PKKTı61ü Olağanüstü Hal Bölge Vahlği'- nden dün yapüan açıklamaya gö- re, Hakkari merkeze bağh Demırii köyü, Tunceli'nin Ovaok Uçesi kır- sal kesimi, Şımak'ın Uludere ve İdil flçeleri kırsal kesmiyle Van kent rnerkezinde önceki gün Çikan • çatışmalarda 16 PKKTı ökfiirül- ,dü, 5 PKKTı da süahlanyla birörte yakalandı. Bölge Valiiği, Hakkari ve Şımak bölgesindeki çaüşmalar sırasında 6 güvenlik görevlisinin Jıayaünı kaybettğini, Tsinin de ağır biçifnde yaralandığını bildirdi. Güvenlik güçlerinin arazi tarama çahşmalan sırasında Hakkari'nin Şerndinli ilçesi kırsal kesiminde PKKTılara ait olduğu sanılan 2 ce- set bulunduğu da açıklamada yer akh. Actklamaya göre, 5 PKK mi- litanı kendihğinden güvenlik guçie- rine teslim okiu. Operasyonlar •arasında Dıyarbakır'da 8, Mar- din'de 17, Derik'te 10, Muş'ta 5, Sürt'in Kurtalan üçesinde de 4 ol- rnak Ü2Ere toplam 36 PKK üyesi, 4 uzun namlulu süah, 8 tabanca, 5 .-el bombaayla harükte yakalandı. •Bu kişiler CLkankhklan mahkeme- ce tutuklandı. - Bölge VafiHği'nin açüdarnaan- da Şımak ve Van'ın kırsal kesimin- dekı arazi çahşmalan srasında PKK'ya ait okiuğu sanıkn 4 agı- • naguıortaya çıkanldığı, ağınaklar- da 40 uzun namlulu silah, 44 ta- ,banca ve çok saytda örgütsel döküman ete geçirildiği, olayla ilgi- ü görülen 25 kişinin gözalnna alın- dığıbehrtM. BMtaşıöM&râltlü Bingöi'ün Genç ilçesi kırsal kesi- minde ak^ktan keşif uçuşu yapan Bingöl Jandarma Alay Komutan- hgYna ait heükoptere dün sabah PKKTılarca ateş açdcb. Heükop- terde bulunan Binbaşı Oğuz Öz- kan saldında ağır yaralandı, ancak kaldınklığı hastanede kurtanlama- (h. Van'ın Erçjş üçesine bağb Taş- kapı köyüne girmek isteyen bir •grup PKKTı ile korucular arastn- da çaûşma çakü. Çaüşmada koru- culardan İsrnet Ömür öldü, yara- lanan Mecit Uğurhı hastaneye .kaldınldı. PKKTılar olaydan son- ra kaçolar. Batrnan'da 8. Cadde'deki işyeri- nin önünde oturan Ekrem Göynü'ye silahlı kisüerce ateş açıl- ,4. HEP Yönetim Kurulu eski .üyesi İzzettin Göyııü'nün oğlu ol- ,duğu bildirüen Ekrem Göynü olay yerodeökiü. BrokseTdegösterikr Belcika'mn başkenti Brükserde ' 10 kadar PKKTL dün TSİ13.45'te Ziraat Bankası bürosunu basmak istedi. Ellerinde sopalarla binanın dış camlannı Jaran PKKTıkr, kur- 'şun geçirmez bölmeyi aşamadıkla- n için bankanın idare bölümüne giremediler. Sirvan'da 3 kişi öldûrûldü Diyarbakır'm Silvan ilçesi Yo- laç köyünde kimliği belirleneme- yer silahlı kişiler 3 kişiyi öldürdü, bir kişiyi de kacırdı. Önceki gece , Ydaç köyüne gelen silahlı bir /•gn^) 3 kişiye ateş ettiler, açılan ateş sonucunda Mehmet, Nuri ve , Nurşah Fidana hayaünı kaybet- rti. Silahlı kişiler köyden bir kişiyi de vanlanna alarak kaçtılar. SATILIK FOTOĞRAF MAKtNESİ Nikon f2 body (siyah), M81 notor (5 kademeli), Vıvitar 24 mm(f:2.8) Tel: 512 05 05 'ten 437-439 GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada de60dolayında. Ya sorunların üstesinden hangi liderin geleceğini ir- deleyen sorunun yanıtları... Yüzde 37 ile Demirel. Inönü ile Mesut Bey, yüzde 11'lerde. Tanla diyor ki: "Öteki li- derlerin toplamı ancak Demirel'e, yüzde 37'ye erişi- yor." ' ' Tanla, Başbakan'a desteğin sürdüğüne değinirken, bir noktaya dikkati çekiyor. "Terör konusunda daha de- ğişik bir sonuçtan" söz ediyor. Bu hükümetin terörü or- tadan kaldıracağına "kesin gözle" bakan geçen hafta- lardaki anket sonuçları, bu hafta biraz sallanıyor. Şımak olaylarıyla hükümete "inanç" üç puan düşüyor. Doğrusu şu; bir kuşku girmiş halkın kafasına. Nevruz olaylarından sonraki destekte, koalisyonun terörü bir yerde sıkıştırıp yok edeceğine dönük inanışlarda bir eri- me seziliyor. Dünkü basın toplantısında dokuz ayın hesabından çok, Şırnak soruluyor. Ya yetkililerin gerekçeyi anlata- mamasından ya da çeşitli nedenlerle anlatmaya hevesli olmamasından kaynaklanan kuşkular soru olup Başba- kan'a yöneliyor. Üstelik yabancı basın, gazetecinin halkla konuşturul- mamasına, ortaya çıkarılan dehlizlerin incelemeye alınmamasına fena takılıyor. Elbette haklılar. Yetkilile- rin koyduğu yasak, belki bir süre için geçerli olabilir. Ama bir açıklık rejiminde uzun süre bu türden engelle- meler kuşku yüklü, hatta suçlamaya hazır kimi sorulara ortam hazırlıyor. Hesaplaşma Başbakan'a göre, Şırnak'ta "devletin gücü sınanmış"- tı. istihbarat zayıflığına gösterdiği gerekçe, Şırnak gibi önemli ölçüde korku, yarı sempatizan, daha çok militan- ların yaşadığı yöreler için geçerliydi. Küçük yörelerde istihbaratı vereni yaşatmazlardı, yaşatmıyorlardı! Kulislerde kulaklara fısıldanan bilgileri yadsımıyordu Başbakan. Örneğin, Şırnak'ta istihbarat zayıf ama, ge- nelde "devlet önceden biliyor olayları" diyordu. Biliyor- sa niçin önlemiyor? Soruyu hemen yanıtlıyordu: Devlet, "teyakkuz içinde bekliyor"du. TÖ, dün küçük bir zafer kazanır gibi oldu. PKK'nın kök saldığından söz ediyor ya; Demirel, evet, Başbakan da terör örgütünün dağda bayırda "kök saldığını" kabul et- ti. Ne var ki, bir koşulla. Türkiye'yi devraldıklarında PKK zaten kök salmışt. Başbakan'dan beklenen doğal soru arkadan geldi: "Sekiz yıldır nerelerdeydiniz?" Nerede mi? Ya Konut'ta, ya Köşk'te.. Bir eli yağda, bir eli balda.. Bir soru üzerine uzun analizlere girişti. "Devlet anar- şi ile hesaplaşamadı" dedi. Hesaplaşamamıştı; çünkü demokrasi terörle hesaplaşmak istemiş, demokrasiyi ortadan kaldırmışlardı. Parlamento uğraşmak istemiş, parlamentoyu kapatmışlardı. örneğin, 1971'deki darbeyle, siyaset kaldırılmış, siya- setçi -tabii 12 Eylül'de de- suçlu sayılmıştı. Kısacası devletin demokratik otoritesi tahrip edilmiş- ti. Dünkü basın topfantsında siyaseten "şık bir olay" gözlendi. Demirel, iki kitap armağan etti gazetecilere. Hüküme- tin dokuz ayda yaptıklarıyla yapacaklarını içeren iki ki- tap. Bunları anlatmaya kalkışsa -söylediğine göre- tam dört saat gerekiyordu. Hükümet henüz her vaadini yerine getirememiş olsa da, kimi uygulamalarında başarılıydı. Başarıyı yaygın- laştırdı SHP'ye, SHP'li bakanlara müşterek çabadaki katkıla- rından ötürü teşekkür etti. Onca yıllık demokrasimizde bir parti, bir başka parti- ye teşekkür ediyordu! Celal Talabani: PKK'yı engellerizANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Türkiye'de bulunan Kürdistan Yurtsever Birlieı (KYB) lideri Celal Talabani. Kuzey Irak'taki Kürt yönetı- minin "düzenli askeri birlik- ler" kurduktan sonra PKK'- nın engelleneceğini açıkladı. Talabani, Ankara'dan Şiileri kprumak gerekçesiyle Irak'a karşı konacak uçuş yasağı ve güvenli bölgeler yaratılması için Türkiye'nin "siyasi" des- teğini istediklerini söyledi. Yaptığı açıklamada, PKK"- nın Kuzey Irak'taki gücünü artırmaya başladığı yolunda- ki görüşlere katılmadığını söyleyen Talabani, "Irak Kürdistan'ı hükümeti. tüm bölgeyi kontrolu altına ala- cak, hukuki yönetim giderek belirginleşecek, bölgede gide- rek hiç bir yabancı unsur kal- mayacak," dedi. Bölgedekı tüm peşmerge Talabani dün Ankara'da Çetin'le görûştü. güçlerinin yakın bir süre içer- sinde "düzenli askeri birlikle- re" dönüşeceğini kaydeden Talabani, "Eğer bu birlikler- den bağımsız oiarak Irak Kürdistanı'nda askeri üs kur- mak isteyen olursa, bunlar parlamento tarafından engel- lenecek. Bu yalnızca PKK için değil. bölgedeki peşmerge gnıplan için de geçerli," dedi. Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin tarafından dün akşam kabul edilen Talabani, göriiş- meden sonra. "Farklı peşmer- ge gruplannın bir yönetim altında toplanması ordu ku- rulması anlamına geliyor rau" şeklindeki soruya karşılık, "Oluşturduğumuz askeri bir- likleri ordu oiarak yorumla- mak size kalmış birşey. On farklı milis grubuyla güvenlik sağlayamayız. Güvenlik sağ- lamak için yeni bir polis gücü oluşturmamız gerekiyor" de- di. Şırnak boşalıyor YURDAGÜL ERKOCA ŞIRNAK - Şırnak dün gece yine ateşe verildi. Şırnak halkı göçe kalktı. Dün gece saat 23. 30'da başlayıp saat 06.00'ya kadar silah sesleri çınladı ken- tin sokaklannda... Resmi açıklamaya göre "PKK yine saldırdı", halka göre "devlet evleri topa tuttu, taradı, sağı solu ateşe verdi." Olaylar hak- kında gazetecilere, bölgedeki HEP milletvekillerine bilgi ve- recek tek bir yetkili buluna- madı. Vali nerede, kimse bil- miyor. Tugay Komutaru Tuğgeneral Mete Sayar, mil- letvekillerini ve gazetecileri 20 dakika kapıda bekletirken, rnilletvekiUeri dahil herkesten kımlık kartı toplattıktan son- ra "yerinde olmadığını" bildi- riyor... Belediye başkanı kenti terk etmiş. Siyasi parti il baş- kanlannın nerede olduğu ise belli değil. Havadan bombalan- dığı bildirilen Şırnak'a bağlı Yoğurtçular, Toptepe ve Bal- veren köylerine rnilletvekilleri- nin ve gazetecilerin girmesi tek kelimeyle; "yasak". Bu yoldaki talebin karşıhğj: "Emir böyle", emri verenlere ise ulaşmak mümkün değil. Sonuç: Sırtına çuvalını, be- besini vuran; eline çıkınını, bohçasını alan göçe kalktı. Cizre'ye on kilometre uzakiık- taki Kasrik Boğazı'na, Cudi Dağı'nın eteklerindeki Hezin Çayı'na doğru yürüyor binler- ce Şırnaklı. Nereye gidiyorsu- nuz, sorusuna yanıt yok; "Bel- li değü" diyorlar. "Peki, kimden kaçıyorsunuz?" "Devletten, Şırnak'ı onlara bıraktık. Artık ne yaparlarsa yapsınlar. Bombalayıp dur- sunlar sabaha kadar. Dağlara gideceğiz. Başka kentlere de göçmeyeceğiz" yanıtını veri- yorlar. Ekononuk durumlan daha iyi oianlar ise kamyonla- ra, camlan kınlmış araçlara çoluk çocuk doluşmuşlar. Si- HAVA DURUMU lopi'ye, Cizre'ye doğru yol alı- yorlar. Gende bir tek gözal- ündaki kocalannı, oğullannı, babalannı, kardeşlerini bırak- mışlar. Ne işyerlerinden ne hayvanlanndan, ne evlerin- den, ne de eşyalanndan geriye bir şey kalmış çünkü. Kalan tek şey, öfkeleri ve kinleri. On- lan da derdest edip yanlanna almışlar belli ki: "Saddam yapmadı bunlann yaptığını, yaaklarolsun..." İki gündür bölgede bulunan HEP Şırnak milletvekilleri Mahmut Alınak, Orhan Do- ğan, Selim Sadak; Siirt Millet- vekili Zübeyir Aydar, Mardin Milletvekili Ali Yiğit, Meh- met Sincar, Naif Güneş ve ka- labalık bir gazeteci grubu, Şırnak'ta olaylar hakkında bilgi verebilecek tek bir yetkili bulamadı bütün gün. Millet- vekilleri ve gazetecilerin ilk uğrak yeri vilayet. Valinin ye- rinde olmadığı ve nereye gitti- ğinin bilinmediği söyleniyor: Alay komutanının gazeteci- lerle konuşmak istediği haberi valiliğe ulaşıyor. Alay komutaru, "Şırnak'ta gece boyunca PKK saldınsı olduğunu" belirtiyor ilkin ve devam ediyor: "Dün akşam burada olup da şartlan görmenizi isterdim. Aniden ateş etmeye başladı- lar. Asker de hedef gözetmek- sizin ateş açtı. Her yere kurşun yağdı. Evlerden ateş ediliyor- du. Sabaha kadar sürdü." "Nereden ateş açülar" so- rusuna yanıtı, "Evlerden" oluyor. Bu kez fçişleri Bakanı'nın, "Tüm evler dıdik didik aran- dı" şeklindeki açıklamasını anımsatıyoruz. "Bu konularla benim açık- lama yapma yetkim yok" di- yor ve konuşmasını şöyle noktalıyor: "Biz halkı kazanmaya çalı- şıyoruz. Ama onlar bize ya- naşmıyor." Alay komutanının açıkla- malanna karşın ne vilayette ne de diğer resmi dairelerde iddia edilen çatışmayı kanıtla- yacak izler yok. Devletin "halkı kazanma faaliyetleri"nin sonucu son derece çarpıa. Şırnakhlar so- kaklara dökülmüş. Harabe halindeki evlerden denkler çı- kartılıyor, kamyonlara yükle- niyor. Sokaklarda hummalı bir göç faaliyeti... Gazetecile- rin fotoğraf çekme girişimi, öfkeli halk tarafından engelle- niyor: "Çekiyorsunuz, sorular so- ruyorsunuz da ne yaayorsu- nuz? Bir haftadır canımızı çıkartıyorlar. Ne yazdınız? Defolun başımızdan, bütün bunlar sizin yüzünüzden geldi başımıza..." Belediye Başkanı Ahmet Hamdi Yıldınm'ı bulmak ola- naksız. En son geçen hafta cuma günü görülmüş kentte. Cuma günü gazeteciîerle gö- rüşmesi polis tarafından en- gellenen Yıldırım'ın o gün bugündür ortada olmadığı söyleniyor. Gözü yaşlı bir gelin, kuca- ğında üç aylık bebesi, sırtında bir çuval, yürüyor tepelerden aşağıya doğru. "Nereye" so- rusuna yanıt olarak ters ters bakıyor yüzümüze. Kocasını gözaltına almışlar. Dün geceki saldından sonra yakınlanyla birlikte kenti terk etmeye ka- rar vermiş. Bir kamyona binmeye çalı- şan üç-beş yaşlanndaki bir oğlan çocuğu anlatıyor: "Ev öldü, çocuklar öldü, anam öldü." Denklerini yüklemek için kamyon bekleyen birkaç yaşlı, milletvekillerini görünce yan- lanna yanaşıyor: "Vataru terk edeceğiz. Baş- ka çare yok. Bize çare bulun." Birar önce 20 dakika kadar tugay komutanı ile göriişebil- mek için nizamiye kapısında TÜRKİYE'DE bekleyen Şımak milletvekille- ri Mahmut Alınak ile Orhan Doğan şaşkın: "Bulacağız..." 18 yaşlanndaki bir delikan- lı, "Beni de alın arabanıza Cizre'ye kadar" diyerek yanı- mıza yaklaşıyor. Cizre'den araba getirecek, Cudi Dağı eteklerine doğru yola çıkan yakınlannı ve mahallelisini ta- şıyacak. Dün gece sabaha ka- dar sığmakta olduklannı be- lirterek. "Yeni mahallede oturuyorduk. Bir orası kal- mışu sağlam. Dün gece orayı da yerle bir ettiler" diyor. "Sabaha kadar sığınakta ne yaptınız" sorusuna yanıtı. "Dua ettik" oluyor. Kent sokaklannda Şırnak- hlar kadar telaşlı ve öfkeli 15 kadar yeni terhıs olmuş asker bir o yana, bir bu yana gidip geliyor. "Üç gün önce sivilleri çektik. Ama bizi gönderecek araba vermiyorlar" diye anla- üyor dertlerini biri. Bir diğeri "Sağ salim eve döneceğiz diye seviniyorduk. Bizi ortada bı- raktılar" diyor. Ufak tefek olanı, "Yoksul çocuklannı hem burada savaşünyorlar, işleri bitince de kapının önüne bırakıyorlar" diye söyleniyor. Şırnakblar göç yolunda. Nereye gidecekleri belli değil, gelecekten umutsuz. Yaşı yet- mişi çoktan geçmiş bir Şırnak- lı, "Dağlara gidiyoruz. Alın şehirler onlann olsun. Alsın- lar şimdi rahat etsinler" diye söylenerek yürüyor göç kon- voyunun ardından... Şırnak milletvekilleri çaresiz. Bir te- penin üstünden göç edenleri ağlamaklı izliyorlar. Orhan Doğan. tepkilerini şöyle dile getiriyorlar: "Türkü, Kürtü, Lazı, Çer- kezi, insanım diyen herkes şu- raya gelsin. Bu dramı gör- sün..." Şırnak halkı, Türkiye Cum- huriyeti'nin demokratikleşme girişimleri çerçevesinde göç ediyor. DÜNYA'DA OLAYLAKIN ARDENDAKI GERCEK• Baştarafi 1. Sayfada la güvence içinde yaşamak iste- yen aüelehn ölümcül ve kanlı et- nik kavgalan yeğlemeleri için ortada bir neden görülmüyor. Ancak bölge halkının yeterli devlet güvencesi bulamadığı da acı bir gerçektir. Devlet ne yapıp edip bu gü- venceyi halka sağlamak zo- rundadır. öncefısıltı gazetesinin yaydı- ğı haberlerin yalanlanması gere- kiyor. Sayın Başbakan iktidara gelirken "karakoüarın şeffaf olacağı"nı halka müjdelemişti. Elbette bu kolay bir iş değildir; yargı reformunun Meclis'te çe- şitli engellere takılması, güçlü'k- leri vurguluyor. Oysa yalmz ka- rakollarda değil tüm Guneydo- ğu'da da "şeffaflığa"gereksin- me var. Devletin kamuoyunu aydmlatacak bir yöntemle ko- nuyu ele alması gerekiyor. Şır- nak olayları başladığmdan beri bu eksiklik göze çarpmaktadır. Hükümetin elinde devletin tele- vizyonu bulunmaktadır. Bu ay- gıt her şeyi yurttaşın gözleri önüne sermek için en etkin med- ya gücünü oluşturuyor. Güney- doğu sorununu demokratik or- tamda çözümlemek sabnnı gös- termek istiyorsak önce televiz- yonda, neyin ne olduğunu yan- sız bir yaklaşımla ele almanın saymakla bitmez yararlarını vurgulamak gerekir. özel te- levizyonlann da bu yolda yaya kaldıkları tartışüamaz bir ger- çektir. HEP, "* hükümeti Şırnak'a davet ettî Hater Meritezi- HEP Şımak Milletvekili Mahmut Ahnak, Şır- naklılann devletten umüdunu kes- tiğini belirterek, olaylann gerçek anlamda ortaya çıkanlması için hükümeü Şırnak'a davet etti. Alı- nak, Demireri militarizmin savu- nuculugunu yapmakla suçlayarak ," Bu rolü üsüendıği için Demireri tarihe havale edeceğiz" dedi. Şımak'ta incelemelerini tamam- layan HEP milletvekilleri dün Cizre'de bir basın toplanüsı düzen- lediler. Edindikleri izlenimleri ga- zetecilere aktaran HEPTiler, ulus- lararası kuruluşlan Şımak'a davet ettiler. Heyet başkanı Şımak Mil- letvekili Mahmut Ahnak, kentte meydana gelen hasann güvenlik güçleri tarafindan yapüdığnı önü sürdü.Yaşanan kanh olaylar nede- niyle Şunaklılann devletten umu- dunu kesüğını sa\ıınan Alınak, "Halkın tümü olaylardan devleü sorumlu tutuyor" dedi. PKK'lıIar taranndan kente sokulduğu kküa edilen ağır süahlana güvenlik çemberine karşın tekrar PKKTüar taranndan Şırnak dışına nasıl çıka- nkhğtnı merak ettiğini ve bu soru- ya yanıt bulamadığını vurgulayan Ahnak, şunlan söyledi: "Bunlar behrli ağuhktaki silah- lardır. Bu olaylardan sonra bu ağır silahlar naal götürüldü." GOZLEM UCURMUMCU • Baştarafi 1. Sayfada yor. Vermek istediği "mesa/"da şu olabilir. Şırnak'taki direnişi halkın kendisi yaptı... Nevruz olaylarında da aynı taktik uygulanmış değil miydi? Birinci ve güçlü olasılık bu. Bu olasılığı bir an için unutatım ve konuyu bir başka açıdan ele alalım: Diyelim ki, bu saldırıyı PKK yapmadı. O halde kim yap- tı? PKK içinden çıkan yeni bir grup mu ? Yoksa adı şimdi- ye kadar duyulmamış bir başka örgüt mü? Şimdi de gelin bu olasılık üzerinde düşünelim: PKK gibi örgütlerde emir-komuta zinciri bir süre sonra kopar. Kopunca, örgüt içinde lider takımına karşı olan bir grup, yeni eylemlerle kendisini kanıtlamak ister. Çeşitli örgüt ve örgüt içi fraksiyonlar arasında "eylem yarışı" başlar. Bu eylemleri yapan yeni örgüt ya da fraksiyon, bu ey- lemlerde başarılı olursa, o zaman, örgüt içinde yeni li- derler belirir. Şırnak olayları öcalan'ın ileri sürdüğü gibiyse bu olası- lık PKK'nın son zamanlarda güç kaybettiğini gösterir. Bu olasılıkta ne ölçüde gerçek payı vardır? Dünkü yazımızda dayanaklarıyla açıklandı; PKK, Al- manya'da yayınlanan "Serxwebun" adlı yayın organın- da 1992 yılının bir ayaklanma yılı olacağı,'Kürdistan'ın tarihin en büyük ayaklanmasına hazırlandığı" açık açık yazılıyor. Aynı yayın organında, "savaş hükümeti" kurulduğu ve "ulusalkongreler"\n toplanacağı da yazılıyor. Olaylara bu açıdan bakarsak, PKK'nın kendi açısından başarılı bir taktik uyguladığı sonucuna ulaşırız. Ayaklanma denemeleri bastmlınca, PKK, halkı önesü- rûp, "biz ayaklanmadık" diyerek işin içinden sıyrılmaya çalışıyor. Taktiği, Nevruz ve Şırnak olaylarında olduğu gibi saldı- rıyı başlatıp, sonra da bu saldırılarda bulunmadığını ileri sürerek bölge halkı ile devleti karşı karşıya getirmektir. PKK, "şiddet yoluyla" sonuç almak isteyen bir Kürt milliyetçisi terör örgütüdür. Kuzey Irak'ta "uzlaşma yo- luyla" sonuç almak isteyen Celal Talabani'nin "Kürdis- tan Yurtseverler Birliği" ve Mesut Barzani'nin "Irak Kürdistan Demokrat Partisi" başta ABD ve Türkiye ol- mak üzere, Batılı hükümetterle anlaşma ve uzlaşma yo- lunu deniyor. ABD, Kuzey Irak'ta doğan iktidar boşluğunu Talabani ve Mesut Barzani ile doldurmaya çalışıyor. Talabani ve Barzani destekleniyor, öcalan ve PKK ise dışlanıyor*. Bu "Kürt satrancı"nöa Saddam da PKK'yı destekliyor. Yarın roller yine değişebilir. Bugünkü durum bu. Dün ve önceki gün durum çok daha değişikti. Molla Mustafa Barzani, önce Sovyetler'le işbirliği yap- mıştı, sonra Amerika'yla. Celal Talabani, önce Molla Mustafa Barzani ile sonra Iran Şahı ve Saddam Hüseyin ile.. Sonra Amerika'yla.. daha sonra da Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı PKK ile an- laşmıştı. Talabani, şimdi de PKK'ya karşı Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte savaşıyor. Bu koşullarda PKK, eylem üzerine eylem yaparak; baskın üzerine bâskın düzenleyerek kendi kitle tabanını diri tutmaya, bu yolla, Talabani ve Barzani'ya karşı ideo- lojik propaganda yapmaya çalışacaktır. Bunda başarılı olamazsa, bu kızgın ve kaygan ortamda PKK içinde ve dışında da terör örgütleri belirebilir. öca- lan, denetimi elinden de kaçırabilir Amerika, Irak topraklannı pergel ve cetvelle bölüyor; 36. paralelin kuzeyinde kalan toprakları, Talabani ve Barzani'ye veriyor; 32. paralelin güneyi de Şii kökenli Araplara. Ortadoğu'nun siyasal sınırları, tıpkı 1. Dünya Savaşı sonrasında olduğu gibi Batılı devletlerce kum üzerinde pergel ve cetvelle çiziliyor. Bu geometride PKK'ye yer verilmiyor. Yer verilmediği için de PKK yeni yeni saldırılar düzenliyor. Bu yeni süreçte hem PKK eylemleri artabilir hem de PKK içinden yeni gruplar çıkabilir. Açık seçik görülüyor ki, Kürtler arasındaki çelişkileri de çatışmaları da ABD'nin bölgede uyguladığı siyaset belirliyor. Dün baba Barzani ile öyleydi, bugün de oğul Barzani ve Celal Talabani ile böyle oluyor. "Kürt satrancı"n\, 70li yıllardan bu yana CIA oynuyor, Beyaz Saray oynuyor, Pentagon oynuyor. 'PKK'h olduk, tanklar bizi bombaladı' ERGUN AKSOY Mleteorolojı Genel MûdûrtûOû'nden alınan bılgrye göre yurdun kuzeydoju keam- tefi parçalı, yer yer çok bututlu, Orta ve DoOu Karadenız ile Oo- Ju Anadrtu nun kuzeyi sajanak « gbk gürûttûtû sağanak yajış- lı, dğer yerter açık ve az btiıt- kj aeçecek. Hava sıcaUıji biraz artacak. Rûzgir kuzey ve doj)u O t e d haftf, ara sıra orta SATILIK DAİRE Yeşilyurt Başak Sokak'ta 140 m 2 daire satılıktır. 5730486 kuvvette, yagış alan yerlerde kuvvetJı esecek Denıztenrmzde rûzgar: Karadenız ve Marma- lznw ra'da yıMız ve poyraz, Kuzey Ege'de yıldız ve karayel, Gûney Ege'de gûnbarjsı ve karayel Kars Akdenc'de günoaösı ve lodostan 3-5, Do0u Karadeniz'de yer yer 6 kuvvetinde saatte 10-21 Konya Dogu Karadenız de yer yer 27 deniz mâ nela esecek. Van GolO'nde hava, parçalı ve az tx> "«an , krdu geçecek Rıizgâr kuzry ve dogu yMerden hafif, ara sıra orta kuvvette esecek. GAI kû Samsun çûk dalgalı, gorüş uzaklıOı 10 km dobyında otacak. Tratoon Zonguldak açık yajmurlu S4SİI A-açık B-Dulutlu G-gûne^ı K-kj-lı S-sısh Y-vağmurlu Amstertam Aroman Atma Bajdat Brûksel Cenevre Frankturt Letoşa Petesburg Londra Madnd Milano Mostova Mûmtı Osk) Pans Prag «yad Roma Vryana Zûnh Y A A A Y Y Y A 8 Y A A B Y Y Y Y A A Y Y 23° 36° 35° 35° 24° 29° 26° 32° 18° 21° 32° 31° 16° 25° 16° 27° 25° 42° 30° 28° 26° ŞIRNAK - Telsizler anons ediyor. "Tüm birimlerin dikka- tine. beklenen malum şahıslar geldi." Beklenen 'bu malum şa- hıslar' HEP milletvekilleri olur da Şırnak polisi boş durur mu? Hemen harekete geçiyorlar. Uzak takip vaziyetleri başlıyor. Mahmut Alınak başkanlığın- daki HEP heyeti, Şırnak Vali- liği'ne refakatçı polislerin eşli- ğinde giriyor. HEP milletvekillerini maka- mında kabul eden Şırnak Valisi Mustafa Malay'ın odası olduk- ça sıcak. Klimalar çalışmıyor. Vali Malay HEP'lilere kanlı olayla ilgili bilgi veriyor. "Saldı- n başladıktan bir süre sonra, güvenlik güçlerine ateşin açıldı- ğı yönleri saptayıp ondan sonra ateş etmeleri talimatını verdik. Tabii karanlıkta, panik içinde bu talimatı uygulamanın zor- luklan var. Polis nereye atıyor, jandarma nereye aüyor belli de- ğildi" saptamasıru yapan Ma- lay, Şırnak'ın harap halini düşününce. bizce bugüne kadar konuyla ilgili en doyurucu açık- Iamayı yapan yetkili oluyor. Mahmut Alınak, Vali Malay'- dan halkla yapacaklan görüş- me sırasında polislerin bulun- mamasını istiyor. Vali Malay da bu konuda teminat veriyor. Odada bulunan sivil bir polis ise bu arada boş durmuyor. Va- li Malay ile HEP milletvekilleri arasında geçen bu konuşmala- n, kamufle ettiği küçük ses alı- cısına bir güzel kaydediyor. Cumhuriyet Mahallesi'nde- yiz... Biz gazeteciler ilk kez önceki gün HEP milletvekillerinin sa- yesinde insanlarla konuşma, semtleri dolaşma olanağj bulu- yoruz. Ahmet Özen, Trabzon do- ğumlu. 4 ay önce tayini Ziraat Bankası Şırnak Şubesi'ne çık- mış. Çatışma günü evi tama- men tahrip olmuş. Odanın biri tamamen yıkılmış. Özen, evine isabet eden MKE yapısı bom- banın parçalannı milletvekilleri Orhan Doğan ve Mahmut Alı- nak'a gösteriyor. Özen, eşi ve çocuklanyla birlikte yaşadığı korku dolu saatleri şöyle anlatı- yor: "Olaydan bir gün sonra öğ- len saatleri güvenlik güçleri evi- mi bu hale getirdi. Tanklan kentin meydanına yerleştirmiş- lerdi. Sürekli, gelişigüzel bom- balıyorlardı ve tanyorlardı. Biz PKKTı olduk, güvenlik güçleri bizi topa tuttu." özen, hiç kimseden korkma- dığını söylüyor. Evimi bu hale sokan güvenlik güçlerini her ye- re şikâyet edeceğini vurgulaya- rak "Ben bu olaylar boyunca bir tane PKK'lı görmedim. Olaylar bittikten sonra evime gelen polisler, 'senin evine de mi ateş açıldı' dediler. Bu yaptıkla- n insanlığa sığmaz! Halkı pen- şan ettiler" diyerek tepkisini dile getiriyor. Haa Güngen, çatışma sıra- sında eşi ve iki çocuğunu yitir- miş. "Eşim, iki çocuğumun üzerine kapanmış eve isabet eden kurşunlardan korunmaya çalışıyordu. Anlattığım bu olay gündüz meydana geldi. Kentin meydanındaki tanklar, bızim mahalleyi bombalıyordu. Evi- min dışına isabet eden bir tank bombası duvann yıkılmasma neden oldu. Eşim ve iki çoçu- ğum enkazın alünda kaidı. Üçü de yaşamını yitirdi" diyen Gün- gen, güvenlik güçlerinin yoğun ateşi sürdüğü için cesetlerin üç gün evde kaldığını söylüyor. Çatışma bittikten sonra eşi ve iki çocuğunu kendi olanakla- nyla gömdüğünü anlaüyor. Kepenkler yine iııcli Haber Merkezi - Şırnak'ta meydana gelen olaylan protes- to etmek için, PKK'nın çağnsı üzerine Güneydoğu'nun bazı birimlerinde kepenkler indiril- di. Aynı çağnnın yapıldığı Adana'nın baa semtlerinde es- naf işyerini açmadı, bazı semt pazarlannda tezgahlar kurul- madı. Diyarbakır'ın Lice, Kulp, Silvan, Hani, Mardin'in Derik, Kızıltepe, Nusaybin, Midyat, Savur, Şırnak'ın İdil, Dargeçit ve Cizre ilçeleriyle, Sürt'in Kur- talan ve Muş'un Malazgirt üçe- sinde esnaf işyerlerini dün açmadı. Güvenlik güçlerinin kepenk kapatma protestosu karşısında genel olarak tavırsız kaldığı, ancak Cizre'de anonsla yapıian uyanlann ardından bazı dük- kanlann kep>enklerinin baıyoz- la açıldığı görüldü. Bismiî'de de saat 15.00 sırala- nnda kapalı işyerlerinin ke- penkleri güvenlik güçlerince kınldı.Bunun üzerine bazı yurt- taşlar işyerlerini açtı. PKK öncülüğünde Nevruz'- da ve 14 Ağustos günü korsan gösterilerin yapıldığı Adana'da da bazı semtlerde esnaf kepenk kapattı. Kürtlerin yoğun oldu- ğu mahallelerden Dağlıoğlu ve Barbaros Mahallesi başta ol- mak üzere kısmen, Duînlupı- nar, Yenibey ve Hürriyet'te kepenkler dün sabah hiç açıl- madı.Kürt nüfusun yoğun ol- duğu diğer mahallelerde ise eylemin yapılmadığı görüldü. Adana Emniyet Mûdürü Mete AJtan, kepenk kapama eylemlerinin yapıldığı mahalle- lerde incelemelerde bulundu. Altan," Bazı semtlerde etkili oluyorlar. Tabii korkutma ve baskı da sözkonusu. Ancak du- rum sakin" dedi. PKK'hlann çağnsı üzerine dün sabah kurulması beklenen Fevzipaşa ve Hürriyet Mahal- lelerindeki semt pazarlannın acılmadığı gözlendi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle