Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CumhuriyeC
Sahibi: Cumhuriyet Matbaacıhk ve Gazetecilik Turk A.nonım Sirketi adına Btrin N»di tstanbul Haberleri: Şenay Kalkan, Dış Haberler: Ergua Balcı, Iş-Ekonomi: Şöknn Kttcnct. Yun Basan ve Yayarv Cumhuriyeı Malbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Türkocagı Cad.
• Genel Ya>m Yoneımeni: Özgen Ac»r • Genel Yayın Koordinalörü: Hikmei Çeünkaya Haberleri: Mehmet Sarac, Kültur: Celal tjster, Makaleler: Sami Karaören, Spor: Abdulkadtr 39/41 Cagaloğlu 34334 Ist. PK: 246 lstanbul. Tel: 512 05 05 (20 hat), Tdex:
Yazı Klerı Mudurlerr Fusun Özbilgen (Sorumlu), CeUI Başlangıç (Haberi • Görsel Yuceinnn. Duzclıme: Abdullata Yazıcı • Muessese Müdür V.: Erol Erkut • Koordinatör:
Yoneımen. \li Acar • Duzenleme. Mustafa Saglamer • Ankara Temsilcısi. Cüne>l Abmel Korulsan • Muhasebe: Biileat Yener • Idare: Huscyin Garcr • tşletme: Öader Çelik •
Amyurek. Haber Mudurlen: Muslafa Balba), lşık Kansu, lzmir Temsilci V.: Serdar Kıak, Bilgi-Işlem: Nail Inal Bilgisayar Sistem: Mariivrt Çiltr • Personel: Sevgi Bosiaocıoglıı
Adana Termilcısı. Çetin Yijsenoilıı • Reklam: Reha Işılmaa • Dış llişkiler: Hiilya Akyol
22246, Fax: (1) 526 60 72 • Burolar: Ankara; Z. Gökalp Blv. Inkllap S. No:
19/4, Tel: 433 11 41-47, Telex: 42344, Fax: (4) 433 05 65 • bmir H. Ziya Blv.
1352 S. 2/3, Tel: 83 12 30, Telex: 52359, Fax: (51) 89 53 60 • Adana: inönO
Cd. 119 S. No: 1 Kal 1, Tel: 19 37 52 (4 hat), Teka: 62155, Fax: (71) 19 25 78
TAKVİM: r AGLSTOS 1992 lmsak:4.31 Güneş: 6.08 Oğle:13 13 İkindi: 17.02 Akşam- 20.07 Yatsı:21.38
Bebekler
ölmesin
•ANKARA (AA)-
Türkiye'de aşılannın
yaptınlmasıyla
önlenebilecek difteri,
boğmaca, tetanoz, çocuk
felci, kızamık ve tüberküloz*
gibi hastalıklardan yılda 93
bin bebek ölüyor. Bu, günde
yaklaşık 250,saatteise 10
bebegin birinci yaşgününe
ulaşamaması aniamına
geliyor. Sağlık Bakanlığı,
bunu azaltabilmek için,
1985 yılında yapılan aşı
kampanyasından sonra
bağışıklama oranının
gjderek düşmesini de
gözönüne alarak,
"hızlandınlmış bağışıklama
programı"nı uygulamaya
koymaya hazırlanıyor.
Programla, halen binde 62
olan bebek ölüm oranının, 5
yılda binde 30'a indirilmesi
hedefleniyor. Temel Sağlık
Hizmetleri Genel Müdürü
DT. Servet Erbaşı, 1985
yılında, uluslararası
kuruluşlann da katkısıyla
yapılan aşı kampanyası
sayesinde 30 bin bebeğin
ölmekten kurtanldığını
anlattı.
Gökten
prezervatif
yagdı
• ANTALYA(AA)-
Antalya'da bir pazarlama
şirketi tarafından, piyasaya
yeni çıkan bir markanın
tanıtılması amacıyla,
helikopterle kent merkezine
yûzlerce prezervatif atıldı.
Pazarlama şirketi
yetkilileri, tanıtım amaayla
denediklen bu ilginç
yöntemdcn olumlu sonuçlar
bcklediklenru bıldırdıler ve
kampanyayı
sürdüreceklerini söylediler.
Öteyandan, helikopterle
aülan prezervatiflerden bir
bölümü. Konyaltı plajlanna
düstü.
Gözlûkçûden
SSK'ya rest
• EREĞLİ(LBA)-
SSK'nın başı eczanelerden
sonra bu defa da
gözlükçülerle derde girdi.
SSK reçetesi yapan
gözlükçüler, SSK'dan
alacaklannı zamanında
tahsil edememekten ve
sadece her ayın 20'sindeki
yüzde 20 tahsilattan şikayet
ediyorlar. Eczanelerin,
"olayın Bağ-Kur
meselesinedönmesinden
korktuklan" gerekcesiyle
SSK reçetelerini
yapmaktan vazgeçmesi
üzerine gözlükçüler de SKK
ileiplen kopardılar.
Kale sıppını
koruyor
• BİTLİS (AA)-Bitlis
Şehir Merkezi'ndeki kalede
arkeolojik kaa yapılarak,
icindeki yapılann ortaya
çıkanlması isteniyor. Bir
efsaneyegöre, Makedonya
Krah Iskender, Babil
seferinden dönüşte kalede 7
gün yatarak hastalıktan
kurtulmuş. İçerisindeçok
sayıda dükkân, hamam,
cami. medrese ve hanın
bulunduğu iddia edilen
Bitlis Kalesi, yerli ve
yabancı turistlerin en fazla
ilgi gösterdiği tarihi eser
konumunda bulunuyor.
Bitlis ValiliğTnce
ışıklandınlan kalede,
arkeolojik kazılann
yapılarak, turizmin emrine
verilmesini isteyen
Bitlisliler, "Günümüzde
çeşiıli medeniyetlere ait
kültürel ve ve tarihi eserler
tüm açıkhğıyla insanlığın
emrine verilmesine rağmen,
Bitlis Kalesi'nin sırnnı
koruması bir eksikliktir"
dediler.
Türkiye, kitap
fakiri
• İZMİR(ANKA)-
Türkiye kütüphanelerinin
tam bir kitap fakiri olduğu
belirlendi. ANKA'nm
Türkiye'deki 29 üniversite
ile Kültür BakanlığYnın
verilerinden derlediği
bilgilcre göre, Türkiye'de
997 kütüphanede toplam 8
milyon 930 bin 267 kitap
bulunuyor. Bunlardan
gecen yıl 18 milyon 730 bin
918 okuyucu yararlandı.
Kültür Bakanlığı örnek
halk kütüphanelerinin
oluşturulması ve "yazma,
basma eserlerini yaşatmak
amaayla kitap hastanesi
kurulması" yönünde
çalışmalar sürdürürken,
Türk toplumunun yeterli
okuma düzeyine ulaşmamış
olmasının birgöstergesi
olarak tüm
kütüphanelerdeki kitap
şayısının ABD'deki Yale
Üniversitesi
Kütüphanesi'ndeki kitap
sayısına eşit olması dikkat
ceİciyor.
Tatil beldesinde bir taşkın yaşanıyor, otel ve oda yok, turistler kumsala taşmış
Açıkhava oteliMartnaris
SERDAR KIZIK
İZMİR - 'Kalk' dedi tok bir-
sesle devriye polislerinden bin.
"sabah oluyor..."
Sese uyuldu; kumun üstün-
deki gölgelerden birkaçı kıpır-
dadı. Şezlongda uyuyanlar sil-
kindi, kendilerine çekidüzen
verdi, üst baş toparlandı. Birbi-
rine sanlanlar uzaklaştı. Bir ya-
bancı çift, başlannı kaldırmak-
la yetindi. Devriyeler kumsalda
ilerledi. Aynı komut, her on-on
beş adımda bir sabahın sessizli-
ğini yırttı...
Karanlık yavaş yavaş delini-
yor. Daha sabah çok taze. Pal-
dır küldür Arşipel'in lacivert
sulanna yuvarlanmış dağlann
zirvelerini gün ışığı yalıyor. A-
çıkhava oleline dönmüş Mar-
maris'in göbeğindeki kumsal.
Arşipel'in ninnisiyle kimi uyku-
tulumunda, kimi tahta şezlong-
da, kimi üstünde bir örtüyle
uyuyor. Kumsalı çevreleyen be-
ton setin üstûnde san saçb, ba-
şak tenli birbirlerine benzeyen
iki bayan turist göze çarpıyor.
Biri yanında oturan gencin
boynuna dolamış kollannı.
Genç, sabahın o saatinde siyah
saçlannı briyantinlemiş. Göm-
leği parlak renkli. ucuz, düğme-
leri açık. Diğeri bir başka Ana-
dolulu gencin kucağında.
Koku aîışverişi yapıyorlar
uzaklaşan devriye polislerinin
ardından...
Kıyıdaki büfclerin baalan
güne hazırlanıyor. Su dökülü-
yor parke yollara, çevre temizli-
ği yapılıyor. Çay, kahve koku-
lan yayıhyor kumsala..
Bir taşkın yaşanıyor şaşırtıcı;
otel, motel ve pansiyonlara sığ-
mayan bir taşkın. Oda yok. ya-
Marmaris'te otelkrde yer bulamayanlar kumsalda sabahlıyorlar. (Fotoğraf: MEHMET EMİN BERBER)
tak yok. Turistler kumsala
taşmış Marmaris'te. Bodrum,
Kuşadası ve diğer turistik bel-
deler yüzde 70-80 gibi olağan
kapasitelerle çalışırken neden
böyle büyük bir doluluk yaşı-
yor Marmaris.
Belediye Başkanı İsmet Ka-
radinç'e göre en belirleyici özel-
lik, beldenin kendine çekidüzen
vermesi, yapı yoğunluğundaki
büyük artıştn İcontrol altına a-
lınması.
Daha da önemlisi, son yıllar-
da kokmaya başlayan denizin
kurtanlması. Nasıl mı? Kara-
dinç anlatıyor:
"Kanalizasyonun devreye
girmesi, Marmaris'i kurtardı.
Merkezdekı kolibasili oranı 7
binlerden sıfıra indi. Şimdi bu
kapasiteyi gören herkes şaşın-
yor, ama ben değil..."
Marmaris gerçekten kendine
çekidüzen vermiş; asfaltlar sö-
külüp yerine parke taşlan dö-
şenmiş, kıyı boyu uzanan yürü-
yüş yolu açılmış. Beton yığını-
nın arasında soluk alınabilecek
mekanlar yaratılmış.
Marmaris Otel ve Motel Iş-
letmecileri Derneği (MAR-
TfD) Başkanı Murat Deliveü-
ye göre en önemli neden. ucuz-
luk:
"Deniz kenanndaki 3 yıldızlı
oteller yanm pansiyon 30-40,
içeridekiler 20-30 marka satılı-
yor. Yani yiyor, içiyorlar, havu-
za giriyorlar. eğleniyorlar bu
parayla. Bu çok düşük bir fiyat.
Bu, Avrupa'da kahvaltı parası.
Sonra iç turizmin de etkisi var.
Yerliler Marmaris'i tercih edi-
yorlar. Tabii altyapı da iyileş-
ti..."
Ucuz, evet ama yabancıya
ucuz. 3 yıldızlı iki yataklı bir
odada Alman. kahvaltı ve ak-
şam yemeği de dahil 100 bin li-
raya kalıyor. Aynı oda yerliye
sadece yatak ve kahvaltı 250
bin lira. Bu kapı fıyatı. Bir tur
organizasyonunda daha ucuz
olabiliyor.
Ursula Rothe. gele-gide nere-
deyse Marmaris'in gediklisi.
Uluslararası seyahat acentesi
ATT'nin Türkiye Satış Müdü-
rü. Gelecek sezon için bağlantı
yapıyor. Marmaris'teki bu yo-
ğunluğu şöyle değerlediriyor:
"Gerçekten büyük bir dolu-
luk söz konusu. Özellikle Al-
manlar çok. otellerin kalitesi-
nin yükselmesi bunda büyük
etken. Deniz temiz, güzel bir sa-
hil bandı oluşturulmuş, fıyatlar
da uygun. Bir Alman, uçakla
geliş gidiş de dahil 750 marka
burada bir hafta tatil yapabili-
yor. Otelin kalitesine göre bu'2
bin marka kadar yükselebilir.
Bu fıyatlar, Türkiyt'nin tu-
rizmde avantajı. Bunu koruma-
nız gerekiyor."
DENİZDE FRİZBİ -10 kilometrelik sahili, ince kumu, 28 derece sıcaklığmdaki
" denizi ile Side sahilleri yerli ve yabancı tatilciler tarafından dolup taşıyor. Hava
sıcakhğının 40 derecelere ulaşması ile kendilerini denize atarak serinlemeyc
çahşanlar, sığ tatilin tadını çıkanyorlar. Avrupa'nın bilmem hangi kentinden
gelmiş sanşın, sıcaktan bunalınca çareyi erkek arkadaşı ile kendilerini denize
atmakta bulmuşlar. Mayosunun üst kısmını da çıkaran sanşm saatlerce denizde
frizbi oynamayı yeğliyor. Biraz yoruluyor belki ama tatilin bir adı da yorgunluk
değil midir zaten (!) Side'nin Belediye Başkanı Turgut Şen, "Denizlerimizle,
sahillerimizle övünüyoruz"
derken, deniz kirliliğini sık sık kontrol ettirdiklerini ve bölgenin en temiz denizi
olduklannı gururia söylüyor. Tatilcilere göre Başkan Şen haklı. Haklı. ancak sığ
sularda deniz motorlannın, sürat teknelerinın, paraşütçülerin kıyıyı kullanmalan
zaman zaman tehlikeli anlar yaşaüyor. Kalabalık insan gnıplannın arasında deniz
araçlannın dolaşmasından rahatsız olduklannı söyleyen tatilciler, bunun
çözümlenmesi gerektiğini belirtiyorlar.
" Amaan boşver. Yine de tatil, deniz, kum, güneş en güzeli" diyenler de yok değil.
Denizin ortasında frizbi, sereserpe, rahatsız edilmeden oynamak ne de güzel.
(Fotoğraf: BÜLENT ECEVİT)
Sağlıkpersoneli
uykusuz
MERİHAK
İZMİR - Sağlık çalışanlan,
yasa ve yönetmeliklerdeki be-
lirsizlik ve yöneticilerin tutum-
lan nedeniyle 32 saat gibi uzun
sürelerle, aralıksız çalışıp
karşılığım alamıyor. Sağlık
çahşanlannın "uygun olma-
yan" koşullarda hastalarla yüz
yüze olmalan, sağlık hizmetini
veren kadar alan için de sorun
yaratıyor. TTB Merkez Kon-
seyi Başkanı Selim Ölçer. ya-
saya karşın hastane idarecile-
rinin uygulamada çelişkiye
düştüklerini belirterek. Sağlık
Bakanhgı'nın nöbet ve izin ko-
nusuna bir açıklama getirilme-
sini istedi.
433 sayılı kanun hükmünde
kararnamenin 3. maddesinde
"Kurumlar gerektiğinde
personelini günlük çahşma sa-
atleri dışında fazla çahşma üc-
reti verilmeksizin çalıştırabilir-
ler. Bu durumda personele
yaptınlacak fazla çalışmanın
her 8 saati için
bir çahşma günü
hesabıyla izin
verüir. Ancak
bu suretle verile-
cek iznin en çok
on günlük kısmı
yılhk izinle bir-
leştirilerek yıl
içerisinde kul-
landınlabilinir"
denmesine
karşın farklı uy-
gulamalara gıdı-
liyor. Kanunun
Sağlık Bakanlığı
tarafından il
sağlık müdür-
lüklerine gönde-
rilmesine karşın
uygulamalar
tartışılan ve değişik yorumla-
nan yönetmeliklere göre
yapılıyor. "Fazla Çalışmanın
Usul ve Esaslanru Gösteren"
yönetmeliğe göre, nöbet "fazla
çahşma" kapsamma ahnmı-
yor.
Genel Sağlık-lş Sendikası
lzmir Şube Başkanı İbrahim
Uysal, çahşanlann "sağlık
hizmetinin sürekhliği"nden
yola çıkılarak 32 saat aralıksız
çahştınlabildiğini söyledi. Bu
durumun sağlık çahşanlannın
olağanüstü yıpranmasına ne-
den olduğunu belirten Uysal,
"Verilen sağlık hizmetinin
kalitesi de düşmektedir. Bura-
da hem sağlık hizmetini veren
hem de alan mağdur duruma
sokulmaktadır. Doğal olarak
bu durum tedavi olmak için
hastaneye gelen hastalann cid-
di tehlikelerle karşı karşıya
kahnasına da neden olabilir"
dedi.
Türkiye genelinde çahşanla-
nn en çok mağdur edıldiğı ku-
rumun SSK hastaneleri oldu-
ğunu belirten İbrahim Uysal,
şöyle konuştu:
"Yönetmelikte bir sınırlan-
dırma yok. Nöbet 8 saatten
fazla olamaz denmiyor, şu ka-
dar da fazla olmaz denmiyor.
Bu da yöneticiler tarafından
Yasalara göre
sağlık
personelinin 32
saat aralıksız
çalıştınlabildiğine
dikkat
çekilerek bu
durumun
olağanüstü
yıpranmaya
neden olduğu
belirtildi.
kullanıhyor. İlgili yasalara
göre çahşanlann çahşma süre-
si 40 saat olarak belirlenmesi-
ne rağmen sağhk personeli 40
saatin üstüne 40 saat daha faz-
la çahştınhyor. Bunun da
karşılığım alamıyor."
Konunun tüm sağlık çah-
şanlannı kapsaması nedeniyle
Türk Tabipler Birliği İzmir
Tabip Odası bir rapor hazır-
ladı. Raporda, nöbel ve fazla
mesai ile ilgili uygulamalann
nasıl yapılması gerektiği ko-
nusunda Sağlık Bakanhgı'nın
açıklama yapması istendi. Ra-
porda, yasalarda ve yönetme-
hklerde izin ile nöbetin ne ol-
duğunun tam olarak açıklan-
madığına dikkat çekilerek,
"Nöbet günü 8 saat olarak ka-
bul edilmeli. Buna göre hafta
içi nöbetlerde nöbet süresi 16
saat, lalebimiz 8 saati için izin,
8 saati için ücret; hafta sonu
için ise nöbet süresi 24 saat,
bunun 8 saati için izin, 16 sa-
ati için ücret verilmesi olmab-
dır" denildi.
Raporda has-
tane idarecileri-
nin sadece 1 gün
izin kullandınp
ücret vermeme-
yi yeğledikle-
rine de dikkat
çekildi.
Bu arada
Türk Tabipler
Birliği Merkez
Konseyi Baş-
kanı Selim öl-
çer, konuyla il-
gili Sağhk Ba-
kanı Yıldınm
Aktuna'ya
yazılı olarak
başvuruda bu-
lundu. Başvu-
ruda 1992 yıh bütçe kanunuy-
la hekimlerin nöbet hizmeti
adı altındaki fazla çahşmalan-
na yeni bir ücretlendirme geti-
rildiğini belirterek, "Ancak
edindiğimiz bilgilere göre
emrinizdeki il sağhk müdür-
lüklerinin üyelerimize yasayla
tanınmış nöbet karşılığı izin ve
ücret hakkmı layıkıyla verme-
dikleri veya bu konuda tered-
düt içinde olduklan anlaşıl-
maktadır" dedi.
ölçer, "Fazla çahşma ol-
madığı şekhnde değerlendiri-
len nöbet hizmetinin vardiyah
çahşma olarak değerlendiril-
mesi uygundur. Hekimlerin
normal mesai saatlerine ilave-
ten yapacaklan nöbet hizmeti-
nin fazla çahşma olduğu aşi-
kardır" diye konuştu.
Selim ölçer, bakanhğa gön-
derdiği yazıda konunun hu-
kukçular tarafından değerlen-
dirildiğini belirterek şunlan
söyledi:
"Mevcut yasalar ve mevcut
Maliye ve Gümrük Bakanhğı
tebhği doğrultusunda üyeleri-
mizin nöbet izinlerinin
karşıhklannı eksiksiz alabil-
melerinin, konuyu açıkhğa ka-
vuşturan bir genelgeniz ile
mümkün olacağı kanısın-
dayız."
Tarihi Galata Köprüsü'ne
4
köprüler tuzağı'• İstanbul Suriçi Koruma
Planı'ndaki 'yeni' Haliç
köprüleri, tarihi Galata
Köprüsü'ne yer bırakmıyor.
Planda öngörülen tüm yol
geçişleri gerçekleşirse
Haliç'in üzeri 7 köprüyle
örtülecek.
OKTAY EKtNCt
Rölöve ve restorasyon projelerinin
"mevcut olduğu" açıklananeski
Galata Köprüsü'nün "nereye" ve
"nasıl" kurulacağı konusunda tam
bir kaos ortaya çıkü.
Önceki yıl, duyarlı uzman çevrelerin
muhalefetine karşın anakent belediye
meclisinde onaylanan Tarihi
Yanmada Koruma İmar Planı,
Galata Köprüsü'ne yeni bir yer
bulunması yönünde özel bir
duzenlemeiçermiyor. Öteyandan
aynı "koruma" plarunda Hahç
üzerinden önerilen iki yeni yol geçişi
de yanan köprü için uygun bir yerin
bulunabilmesini güçleştiriyor. Eğer.
tüm bu "köprülü" yol bağlantılan
plan doğrultusunda gerçekleşirse.
Karayollan'nın son önensiyle de
birlikte. Haliç'in üzerinden tam yedi
köprüyle geçilmiş olacak. Böylece. bir
zamanlar İstanbul'un kimliğine "alün
boynuz" olarak zengjnlik katan
Haliç'in tarihsel peyzajı, "koruma"
adına paramparça olacak. Galata
Köprüsü ise bu "köprüler tuzağı"
içinde kaybolarak tarihe gömülecek.
İhalesi ve planlama ilkeleri Dalar.
döneminde gerçekleşen. onaylanması
ise Sözen yönetimine "kısmet olan"
Tarihi Yanmada Koruma İmar
Plaru'nın tarihi Galata Köprüsü'nü
bile koruyamayacağı anlaşılıyor.
Planda öngörülen ve duyarh uzman
çevrelerin eleştirilerine neden olan
kent içi hız yollannm Haliç üzerinden
iki yeni köprüyle kuzeydeki arterlere
bağlanması, tarihi Galata
Köprüsü'ne de yer bırakmıyor.
Salt Haliç vadisini değil, Suriçi'ndeki
tarihsel kent dokusunu da
parçalamaya aday olan bu yol
planlan, Cibali-Kasımpaşa ile Balat-
Hasköy arasından geçerek. çevre
yollanna viyadüklerle bağlaruyor.
Bunlann yanı sıra, Karayollan'nın da
Eyüp bölgesinden bir başka
viyadüklü yol projesini geliştirdiği ise
"bilinebilen" en son tasansı. Eğer.
Galata Köprüsü de bütün bunlann
aralannda bir yerlere
"sıkıştınlabilirse", şu andaki mevcut
üç taneyle birlikte, Haliç'i kaplayan
köprü sayısı yediye çıkacak.
İstanbul'un kent içi ulaşımında
karayolu tercihleri bu tempoda
sürerse büyük olasıhkla aradaki
"boşluklar" da doldurulacak. böylece
Haliç, tümüyle "köprülü koruma"
alüna ahnmış olacak...
Eski Galata Köprüsü için önerilen
Ayvansaray-Hasköy arasında ise "su
derinliğinin yetersizÜği" başhbaşma
önemli bir sorun yaratıyor.
Köprünün dubalannın Hahç'in bu sığ
kesimlerinde yüzemeyecegi, hatta
zaman içinde dipteki balçığa
"gömülebileceği", böylece tarihi
köprünün yangından sonra bu kez
"batma" felaketine uğnıyabilecegi,
Haliç'i veeski köprüyü yakından
tanıyanlann bildikleri sıradan
gerçekler.
Tarihi Galata Köprüsü'nü bekleyen
bir başka tehlike ise -eğer söylendiği
gibi Ayvansaray-Hasköy arasına
kurulursa- koruma planına göre 10
m. yakınından geçecek olan otoyol
köprüsünün hemen dibinde, görsel
ve gürültü kirlihği altında daha da
ezilmesi. Böylece sanıldığı gibi
köprü altındaki yeni meyhanelerde
"nostaljik söyleşiler"
yapılamayacak.
Kadehler, öbüraltı adet "modern"
köprünün
ayaklan seyredilerek ve Haliç
sulannda yankılanan yoğun trafık
gürültüsü dinlenerek İcafikacak.
Gaziaııtep Et Haliiıdeıı manzaralar
ERDAL YAZia
'Taxi' yazılıydı otemobihn üs-
tünde. Bağınyordu genç adam:
"Gel abim gel, gel, sağ yap da gel:
hooop..." Şoför bagajı açtı; genç
adam "ya allah..." dedi ve daldı
işine. Bagajdan indirilenler mez-
bahadan gelen kesilmiş koyun-
lardı: parçalanmamıştı henüz...
Kesilmiş soyulmuş, içi bo-
şaltılmış dört koyunu indirip
"mal sahibine" teslim etti taşıyıcı;
kan revan içinde kaldı taşırken
koyunlan: saçından ayağına de-
ğin... Sağlığa ayRın bir yanı yok
muydu bu taşımanın: bagajın te-
mizliği, taşıyıcının üst-haşının te-
mizliği?.. "Hiçbir şc^ o'maz
abim; şimdiye gadar Antep'te Al-
lah'a şükür kim öldü ki buradaki
etten.. Gine biz iyıyik: bak adam
el arabasıyla taşıyor: eti, kelleyi,
işkembeyi; ordan da sepetli mo-
tosikletc; Allah için söyle abim.
400 yüdan fazla
birgecmişesahip
çarşıda68
dükkanvar.
Bunlann
45'inde
mezfoahadan
gelenetler
safılıyor.
İstanbul
Mısırçarşısı'yla
benzerlikleri var.
Kapılann önü
kadın ve
çocuklarla
tıkanmış adeta.
(Fotoğraf:
ERDAL
YAZ1CI)
biz yine temiz deyil miyik?..
"Değmesin beyler... hooop...
diye bağırdı başka bir genç adam;
getirdiğı kelleleri (el arabasıyla)
kapının önünde bekleyen moto-
sikletin sepetine atmaya başladı.
"35, 36, 37..." Motorcu sepetten
kan süzüle süzüle iki kol atmada
çahştırdı araanı ve gazladı... tki
buçuk beygir gücündeki "Bulgar
Ije" motora yüz kelle ve işkembe-
ler yüklenmişti; taşır mı bunca
yükü; "Evelallah iki katını
atanm, vızır vızır çekmezse ne is-
tersen alayım..." Motorcuyla bir
de bahsine mi tutuşacaktık An-
tep'te... Gerçekten de Gaziantep
motosiklet cenneti; motorcunun
söylediğine göre, "4000 adet mo-
tor çalışıyor"muş yük taşı-
maalığında!.. Evet burası 'Gazi-
antep Et Hali".. Kapısının önün-
deki manzaralar... "400 yıldan
fazla bir geçmişe sahip"miş bu
çarşı. 68 dükkan var çarşıda.
İstanbul Mısır Çarşısı'yla az da
olsa benzerlikleri var: 'T biçimin-
de' üç kapılı "45 dükkânda mez-
bahadan gelen et satılmakta."
Diğerleri. manav. baharatçı tü-
ründen dükkânlar..."