Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURfYET 17 AĞUSTOS1992 PAZARTESİ
12 DİZİYAZI
Volta atarken şarkı söyleyen Kurdakul, TKP yöneticisinin 'yanlış söylüyorsun' uyansıyla karşüaşır
Nihansın dideden ey Reşat Fuat
HAPİSTEN
BABIÂLİ'YE
Şükran Kurdakul
Iktidar gücüne inanan tüm parti li-
derleri gibi.
Sonuna kadar sabırla ve saygıyla
dinledim o akşam üstü Reşat Fuat'ı.
Dınledıkçe, üzülmekle başkaldın ara-
sında gidip geliyordum. Yirmi sekizin-
ci yaşımdayım. Sabırlıyım belki, ama
az da delifışek değilinı.
- Reşat Ağabey dedim, ne söylüyor-
sunuz siz. Politzer'in dersleri uğruna
bizim Arhavi arkadaş Balzac'ı oku-
' mama yasak koyacak neredeyse.
Şairce duyarlığım öfkeyle, sitemle,
sevecenlikle nasıl bir ses yaratnuş ki
oyun çözülüverdi. Ikimiz birden gül-
meye başladık.
Rakı sofrasında, yitirdikleri dostlu-
ğu yakalayan iki yaşıt arkadaş gibi.
Yeniden merhaba
Ertesı gün, selarru sabahı kesenler en
insan gözleriyle gülerek, gülümseye-
rek selamladılar beni. Şipşak yukanla-
ra bakıp hizaya gelenlerin eteklen zil
çalıyordu.
Beklediğim gibi.
Ama aynı günün akşam üstü, vol-
tamda dalmış, eski bir alaturka şarkıyı
mınldanmaya çalışıyordum. BekJe-
mediğim bir şey oldu. Reşat Agabey
yanımda belirip yanbş söylüyorsun
demez mi?
"Nihansın dideden ey çeşmi nazun
Bana sensiz cihanda can ne lazım
Benim sensin felekte çaresazım
Bana sensiz cihanda can ne lazım"
dizelerini onun çok çekmiş, çok sev-
miş, çok özlemiş sesinden dinlerken
içim parçalandı.
Çeviri kitaplannın ve TKP Genel
Sekreteri olduğu dönem yazdığı bildi-
riler dışında benim bildigim birkaç
küçük kitap ve yazılar kaldı Reşat
Fuat'tan.
Ali Rıza takma adıyla: Çin Kurtu-
luş Harekeü (1939), Büyuk Fransız
İhtilali (1939), Ispanya'da İstiklal Sa-
vaşı (1939). Ressam Faris Erkman'ın
adıyla: En Büyük Tehlike (1943).
En Büyük Tehlike, Hitler'in insarüı-
ğa ateş açtıgı yıllar. Şükrü Saracoğlu'-
nun "Biz Türkçüyüz ve ilelebet Türk-
çü kalacagız" sözleriyle faşıstlenn
ekmeğine tereyagı sürdüğü yıllar, uy-
garlık düşmanlanna insanın varbğını
kanıtlayan unutulmaz bir belgedir ka-
nımca.
Reşat Fuat Baraner 1968'de öldü.
ölümünden önce Türk Solu dergi-
sinde kendi adıyla yazıyordu.
Ülkenin yaşamsal sorunlannı tartı-
şır Reşat Fuat o yazılannda. Belirleyi-
ci toplumsal/siyasal olgulan sergileye-
rek gerekli olan hedefleri göstermeye
çalışır.
Ona göre de burjuva demokratik
hareket niteliğindeki Ulusal Kurtuluş
Savaşımız, emperyalizm ve destek ver-
diği teokratik saltanat yönetimi karşı-
gene de "yeteri kadar sermaye biriki-
mi" sağlanamadığı için, yabancı ser-
maye ile yakın ilişkıler kurmaya çah-
şürnış, "Yabancı Sermayeyi Teşvik
Kanunu" bile çıkanlmışür.
Komprador burjuvazya
Sürecin son evresi ise ulusal serma-
yenin yabancı sermaye ile tam işbirliği
yapması sonucu "milli burjuvazinin
kompradorlaştığı" evredir. Giderek
ABD emperyalizminin yörüngesinde
uydu durumuna gelmemiz bu koşulla-
nn ürünüdür.
tşgal altındaki tstanbul'da "anti-
emperyalist" savaşımın yarattığı kişi-
lik, neredeyse elli yıl sonra, 1968'lerde
ne yapılabilir sorusunu şöyle yanıtlar:
"Emperyalizme karşı, onun yerli
desteklerine karşı mücadeleyi bugün-
kü durumun meydana gehnesine imkân
hazırlayan, imkân veren sınıflardan
doğrudan doğruya bekkyemeyiz. Bu iş-
geleceğın temsılcisı işçı sınıfına düşen
bir görevdir. Bu görevi gerçekleştirdiği
ölçüde işçı sınıfı bütün halkın menfa-
atlerini temsil edecektir. Bu alanda işçi
tirmeye başladı. Her gün bir parçası
kopup gidiyor elimden. Cebinde para
varsa tramvaya binmeye, rakı içmeye,
Baylan'da oturmaya izin veren yaşam
ikili oyunu sürdûrüyoı gene. Görûnûr
142'lerle, görünmez 142'ler el ele ver-
mişler gizli yasaklar yaratıyorlar.
Edebiyat çevrelerinde toplumsal sı-
kıntı bireysel bunalımlara dönûşüyor
gün geçtikçe.
Zaman 1955 yılı kasım ayının yap-
raklannı kopanyor takvimfcrden. Ben
çıkmadan 6-7 Eylül barbarlığını göz-
den kaçırmak için eski solculan (H.l.
Dinamo'yu, Azız Nesin'i, Kemal Ta-
hir'i, Asım Bezirci'yi, Faik Muzaffer
Amaç'ı) idam istemiyle almışlardı içe-
riye. Aziz Nesin ile Dinamo yanlann-
da, o çelebiler sultanı Faik Muzaffer,
Beyoğlu Caddesi'nde, yavnı vatanı
kurtarmak için Rum vatandaşlann
mağazalannı yağma etmişler!
Gözaltına alınmalannın gerekçesi
bu.
Düşünülebiliyor musunuz, Demok-
rat Parti hükümetinin Batı'yı kandır-
ma hevesiyle başvurduğu hukuk dışı,
ahlâk dışı yöntemlerin nerelere kadar
Şefık Hüsnü, Reşat
Fuat, Zeki Baştımar'ın
değer ölçütleri, güncel
olaylara ve kişılere
yaklaşımlan, gün oldu
çok aa yüklendi benim
cezaevi yaşamıma. Ama
onlarla birlikte yattığım
iki yılı kültür
savaşımının vazgeçilmez
bir parçası olarak
gördüm. Onur duydum.
sında başanya ulaşmıştır. Ancak
demokratikleşmenin derine indiği söy-
lenemez. Çünkü, ne "derebeyliğe karşı
köklü bir mücadele" yürütülmüş, ne
de tanmsal sorunlara çözüm getirile-
bılmiştir. Halk yığınlan demokratik
haklardan yoksundur.
Kurtuluş Savaşı'ndan sonra -yan
sömürge koşullanndayken bağımsızlı-
ga kavuşturulan ülkede- yabana ser-
mayenin elindeki ulaştırma ve kamu
hizrnet kurumlannın devletleştirilme-
si, başannın bir parçası olarak düşü-
nülebilir. Ama sonraki süreç bu başa-
nya gölge düşürecek geri çekilmeler
sürecidir.
Milli servet binkiminin devlet yardı-
mı ile gerçekleşürilmesi amacını taşı-
yan devletçiligin "sermayedar zümre-
leri memleket ve halk ekonomisinin
zaranna zengjnleştirdigi" bu süreçte
sırufırun işbırlığı edeceğı, etmek zorun-
da olduğu müttefıkkri vardır. Işçiler
bu mücadelede başta ilerici gençlik,
öğrenciler olmak üzere daha birçok
saf arkadaşlan bulacakür. Smıflar, iç-
lerinde topladıklan zümre ve grupla-
nn durum ve menfaatleri arasında
farklıhklar bulunan, taşlaşmış olma-
yıp bünyelerinde devamlı suretle deği-
şiklikler gösteren, geniş çapta dalga-
lanmalar arz eden, sosyal topluluklar
olduğuna göre emperyalizme onun
destekçısi kompradorlara ve derebey-
lere mücadelede menfaatleri ve bu iti-
barla bu mücadele saflannda yer ala-
cak daha birçok yurdunu seven, milli
haysiyet ve vekanna değer veren ileri-
ci, liberal, halktan yana olan her parti-
den gruplar ve unsurlar bulacakür.
Kafamın ıçindeki özgürlük, çıkışı-
mın haftasına kalmadan uyumunu yi-
gittiğını.
Çankaya'daki İttıhatcı eskisinin,
kendisine 'Cumhurreisi', Genelkur-
may Başkanı'na 'Erkân-ı Harbiyye-i
Umumiye Reisi', Sayıştay'a 'Divanı
Muhasebat', dedirttiği yıllar kültür sa-
vaşımındaki yerimiz ne olacak bizim?
Çalakalem roman
Yargıtay'da aklanmazsam, Tarsus'-
ta 8 ay sürgün cezası çekeceğim için
sürekli bir iş aramayı düşünemiyor-
dum. Çıkacağıma yakın aylarda çala-
kalem iki 'roman' (!) yazmıştım içerde.
Gece Postası, Her Gün, Son Telgraf
vb. akşam gazetelerinden birine sata-
rak birkaç ayı geçireceğimi umuyor-
dum.
Kemal Sülker, Etem tzzet Benice'-
nin Gece Postaa'nda hem sendikacı-
larla röportajlan yayımbyor hem sek-
reterlik yapıyordu: Orhan Kemal'le
yakın arkadaşülar o zaman. (Sonra-
dan damadı oldu ya!) Orhan'a söyle-
dim telefon etti. Elimde, 'Evlilik Çar-
kı' adını yakışürdığım romanla gittim
Gece Postası'na. "Herhalde yasalara
aykın bir şey yoktur" dedi Kemal Sül-
ker. "Yok canım" dedim "Havadan
sudan gönül ilişkilerine dayanan bir
şey bu." "Tabii takma adla yayımla-
yacağız." "Tabii" dedim.
Bir 'makbuz' imzalayıp gazeteden
çıküğımda, cebimde 150 üra vardı.
Klişenin parasından ucuza geliyordu,
ama ben bir ayıraı kurtarmışüm.
O ay geçti. Yargıtay'dan ses çıkmı-
yordu.
Eski mazlumlardan A. Kadir, gece
Dünya gazetesinde, gündüz Iskit Ya-
yınevi'nde çalışıyor, aynı zamanda
Inkılap'la Varlık Yayınlan'nın düzelt-
menliğini yapıyordu. Babıâli'de forma
düşürmeyenlerden biri olarak sahip
çıkmak istiyor bana.
-Senin ayaklann nerede?..
Yanımızda, Lütfı Erişçi, Meserret'-
teydik.
İkisi de gülmeye başladı. Daha ön-
ce, aralannda konuştuklan belli olu-
yordu. Yakın arkadaşlanm benim
bunlar.
-Havada değil!.. dedim, ama mah-
zunlaşmışüm.
Musahhihler takımı
O günden sonra 'musahhihler ta-
kımı'nın emekçilerinden biriydim ben
de. Varük Yayınlan... Tan gazetesi...
Okubabamoku..
Birincisini Kadir ayarlamıştı, gaze-
teyi Rıfat (llgaz).
Varük Yayuılan'ndan ayda ortala-
ma 60-70 forma okuyordum. Her for-
manın karşılığı 4 lira. Daha çok satır
alması için 8 puntolan 9 kal'e, 10 pun-
tolan 11 kal'e dizdiriyor Yaşar Nabi.
Amaa 'kitabtn maliyeüni' düşük tu-
tup, 80 sayfaya kadar 2 liradan fazlaya
satmamak. Ama bizim düzeltmenlik
işi küllendikçe yaz olsun^ kış olsun bi-
rinci forma bitmeden kafasını muslu-
ğun alüna sokmak istiyor insan.
Tan gazetesinin patronu ise ünü bü-
yük Halil Lütfü Dördüncü. Hangi işte
dördüncü kalmış bilmem, ama cimri-
likte gelmış geçmiş tüm yanşmalann
birincisi Halil Lütfü.
Yanan Tan Matbaası'nın ikinci ka-
tında daracık bir odada çalışıyoruz.
Rıfat llgaz, Faik Muzaffer Amaç,
Hukuk Fakültesi öğrencisi Kürt Edib,
ben.
6-7 Eylül sanığı olarak Menderes'in
münasıp gördüğü zamanda 'tahliye'
edilince avukatük cüppesini Istanbul
Adliyesi'nin kapısına bırakmış Faik
Muzaffer.
SÜRECEK
DUZELTME
ANKARA
ÜlVftVERStTESİ
REKTÖRLÜĞÜ'NDEN
28 Temmuz 1992 tarihli Cum-
huriyet gazetesinde yayımlanan
"Ankara Üniversitesi Rektörlü-
ğü'nden: Yüksek Lisans ve Dok-
tora öğrencisi Ahnacaktır" baş-
hklı ilaıun Sağlık Bilimleri Ens-
titttsü ile ilgili bölümü aşağıda-
ki şekilde olacaktır.
Sağkk Bilimleri Enstitüsü
Aday kayıtlan 24 Ağustos-11
Eylül 1992 tarihleri arasında An-
kara Üniversitesi Sağlık Bilimleri
EnstitUsü Müdurlüğü'nde (A.Ü.
Ziraat Fakultesı Kampusu, Fa-
tih Caddesi, Keçiören Yolu Üze-
ri, Fatih Köprüsü Altı 06110 Tûl-
dınm Beyazıt/Ankara) yapıla-
caktır. Ek bilgi 317 17 85 numa-
ralı telefondan alınabilir.
Adaylar 2 adet fotoğraf, nü-
fus kâğıdı suretı, not ortalama-
sı belinilmiş transkript, diploma
veya çıkış belgesi (asıl veya Ens-
titü onayh) ile sahsen başvura-
caklardır. Lisans mezuniyet not
ortalamasırun 60, yüksek lisans
ögrenimi yaparak doktoraya
başvuranlann not ortalamalan-
nın 75 olması şarttır. öğrenim-
leri yüksek lisansa esdeğer sayı-
lan öğrenciler için bu ortalama
Doktora öğrencüiğine girişteki
yabana dil sınavı tngilizce, Al-
manca ve Fransızca dülerinden
yapılacaktır. Yabana dil sınavı
15 Eylül 1992 Salı günü saat
l0.00"da A.Ü. Sağlık Bilimleri
Enstitüsü'nde, bilim sınavı 17
Eylül 1992 Perşembe günü ilgili
anabilim dallannda yapılacaktır.
"Lisansüstü öğrenim Gören-
lerden Öğretim Yardunnsı Kad-
rolanna Atananlann Hak ve Yü-
kümlulükJeri ile Tıpta Uzmanlık
öğrencilerinin Giriş Sınavlan
Hakkında Yönetmelik" çerçeve-
sinde Eczacüık Fakültesi'nde
"Fannasötik Teknoloji" Anabi-
im Dalı ve "Analitik Kimva"
Anabilim Dalı ile Veteriner Fa-
kültesi 'Histoloji Embriyoloji"
Bilim Dalı ve "Fizyoloji" Ana-
bilim Dalına birer kadro tahsis
edilecektir.
Basm: 34387
Kültür • Sanat 232 64 26 • 23O 21 87
Bir suç örgütünün gerçek öyküsü
DEMİR KARTALLAR III
Ş^iı StTE (247 69 47) 11 00-13 30-16 00-16 45-21 45
Beyo0u DÜNYA (249 93 61) 12 00-14 15-16 50-18 45-2115
Kadıköv SÛREYYA f336 06 82) 11 00-13 30-16 00-19 00-21.45
BeyogiuSİNEPOP (2511176)1200-1415-1630-1845-2100
ÇtaşŞAFAK (5162660)1100-1330-1600-18.30-2100 "»
MICHAEL DOUGLAS HARASI
Ç.IaşŞAFAKI (5162660)1100-1330-1600-1830-2100
Cuma BORSA Salı KARANLlSlN ÖTES!
C.tesı AMA20NDA FIRT1NA Çarş. NİL'İN İNCİS!
Pazar NİLİNİNCİSİ Perş. GULLERİN SAVAŞI
Ptesi GULLERİN SAVAŞI
SEÇME FİLMLER HAFTASI • 4
Kadıköy AS(3360050) 13 00-15 45-18.30-21.15
CuıruAMADEUS Salı DÜŞLER TARLASI
C.tesi ÇİHGEHELER ZAMANI Çarş THE DOORS
Pazar ANAHTAR Perş. AHAHTAR
Ptesı ALLEN-2
Harbiye AS(247 63 15) 12.00-14.30-17.00-19.30-21.45
CumaAMADEUS Sab OÖŞLER TARLASI
Ctesı ÇİNGENELER ZAMANI Çarş. THE DOORS
Pazar BAĞOAT CAFE Perş.
P.tesı ALLEN-2
Perş. Z-ÖLÜMSÜZ
ÖZEL OERSLEB Ç TAŞ ŞAFAK 4 (516 26 60) 11 00-1330-16 00-18 30-21 00
NİLİN İNCtSl KatMmy AS (336 00 50) 110OjHefgûn)
KORUKENT
YAZ OKULU
Korukent'te Çocuklara
Kocaman Bir Dünya
BllZ PATENt, YİİZME, TENtS, BASKETBOL
ana branşlar,
tngilizce. Satranç, Tlyatro scçnicll derslcrdir.
Çocuklarınız bu yaz yine ccnnct gibi bir ya/
okuluna gidccek.
Eğlcncrck ögrcnccckler, dlnlcneccklcr.
llcmen arayın, bu fırsatlan yararlanın.
Hafta içi 5 gün, 4 hafta süreyle, saat 9-17.30 aresı
3 devre halinde.Öğlen yemeği, Çay saati ve kısmi
kıyafet dahil, bir devre (KDV dartildir.)
2.400.000.TL Kardeş çocuk 1.800.000.- TL
17 Ağustos'ta 3. ve Son Dönem
Kayıflar devam ediyor. Bütün semılere servis vardır.
Servfcî ücrete dahil değildir.
•Yetişkinlere Cunıartesi ve Pazar sabah saatlerinde
Sah-Per?embe sabah ve ak$am tenu! kurslan.
-ı hal'ında K ders .-İ5<).(KX).- TL. (.KDV dahildir.)
Korukent Rckreasyon Mcrkczi LEVEST
Teb 275 12 26 • 27. 266 4U Hj. 266 6'J 70
BEYOGLU SİNEMASI ( 251 32 40 )
YAZ ŞENLİĞİ 4
KADIN FİLMLERİ
TUTKU ÇEMBERİ
12.15 -14.30 -16.45 -19.00 - 21.30
REKIAM FİLMİDAĞIT1M1NDA
»•••
249 50 33
MISSISSIPPI
MASALA
Mıra Naır
Denzel VVashıngton
OKM Ortakoy KuKur Merkezi
258 69 87
1300-15 30-18.00-20.30
Sinema • Tiyatre
Gösterİ
RUMELl
HİSARI
KONŞERU5Rİ
NİLÜFER
17 Ağustos
YONCA EVCİMİK
18, 19, 20 Ağustos
Dünden Bugüne..
MAZHAR - FÜAT - OZKAN
21,22, 23 Ağustos
SERTAB ERENER
24 Ağustos
FATİH ERKOÇ
25 Ağustos
ZÜLFÜ LİVANELİ
27, 28, 29, 30, 31 Ağustos
Tüm Gösterilerimizin
Numaralı Biletleri
Satışa Sunulmuştur
Bllet Satış Yerlerl Vakkorama Takslm, Td: 251 28 88
Vakkoıama Suadlye, Tel 3SO 87 42 ,
Rumell Hisarı Glşesl, Tei: 257 75 50
M9IT
PROOUCTION
SERtK MAHKEMF. SATIŞ MEMURLUĞU'NDAN
GAYRİ MENKUL SATIŞ İLANI
Serik Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 991/372 sayılı kesinleşmiş ilam Arttırmaya gıreceklerin bedelin ^ t ^ s i miktarında teminat yatır-
ile satılmasma karar verüen Serik Gedik köyünde 320 m
2
miktarlı 22 malan gerekir.
ada 9 parsel sayüı arsa niKÜgindeki bel^iye m w planı içerisinde aynk , b u U a n ri m e n k u l d e
288/1583 hisseye sahip Antalya Hasim
nızam uç kata musaıt gayn menkul 48.000.000 TL muhammen bedel ^ M a h
^ Y ü d | n r a
^ ^ N o
. ,2
Me mukim iken bilahare a™
Mhaîe" ^^.arihinde Serik Hükümet Konagı bahçesinde sa- ^ f f i S î ü S S ' ^ S S ****** "** *** ^ " ^ °*
at 14.00-14.15 saatleri arasında, bu ihalede kıymetinin •»'.75'ine istek-
r e > K e n a ı s ı n e l l a n e n
«öügıne.
li çıkmadığı takdirde 28.9.1992 günü aynı yerde ve aynı saatler ara- Baskaca bilgi almak istiyenlerin Serik Mahkeme Satış Memurlu-
sında kıymetinin ^»'•O'ıru ve satış masraflannı geçmesi şartı ile en çok ğu'nun 992/13 sayılı dosya numarası ile memurluğumuza başvurma-
arttırana ihale edilecektir. lan ilan olunur. 7.7.1992
Basın: 34998
BEYPAZARI SULH HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
Esas/Dosya No: 1990/253
Davacı Altuğ özalp veküi Av. Yurdaer Köylü tarafından davahlar
Ahmet Kaya ve müşterekleri aleyhine mahkememizde açılan izale-i
şuyuu davasının dunışması sonunda:
Mahkememizden verilen 27.9.1991 ve 1990/253 esas 1991/245 ka-
rar ilamı ile açılan davanın reddine karar verilmiş, daha önce, adresi
tespit edilemeyen davalı Mehmet Kaya hakkında ilanen tebligat ya-
pümış duruşmaya gelmemiş ve duruşma yokluğunda devam edip da-
va bitirilmistir. Bu nedenle davalı Mehmet Kaya'nın işbu karan ilan
tebliguıden itibaren 8 gün içerisinde temyiz edebileceği aksi takdirde
karann kesinleşecegi karar tebliği yerine kaim olma üzere ilanen teb-
liğ olunur. 7.7.1992
Basın: 35050
POLrnKA VE OTESI
MEHMED KEMAL
Söar Nedentiir?..Ara Güler, "Sinan yazıyla anlatılmaz" diyor.
"Ya neyle anlaölır?"
•'Fotoğrafla..."
Ara Güler, büyük bir fotoğraf ustasıdır, ünû dünyayı sar-
mıştr. Dünyaca ün salmış dergilerde resimleri çıkar. Ne
kadar ünlü tanıyorsanız, onların resimlerini çekmiştir, al-
bümlerini yapmıştır. Son albümü Sinan üstüne.
Fikret Adil tanıtmıştı. Elinde çakar almaz bir makine
gördüğünü gönlünce çeker dururdu. (Mavi başlıklı) Yeni
Istanbul'da çalışıyordu. Fikret Adil;
"Bu delikanlıyı görüyor musun, iyi bak, bu delikanlı bir
gün dünyanın en önemli fotoğrafçısı olacak" demişti. Oldu
da...
Bir gün eski yazıyla bir "Alları" fotoğrafı çekmişti ki sev-
diklerinin duvarlarını tablo gibi süslerdi. Hangi dostun evi-
ne gitsen duvarda bir "Allah!.." Fotoğraf bizim duvarda da
yıllarca konuk olmuştu. Sonra kiracılıkta ev değiştire de-
ğiştire bir yerde kaybetmiştik...
Şimdi Ara Güler, bir Mimar Sinan albümü çıkardı, bütün
gözler üstünde...
Eskiden bizim gazete meskeni sayılırdı, hemen her gün
uğrardı. Çoktandır yok! Arasam nerede bulabilirim ki?
Ara, Çetin Ozbayrak'ın pek dostuydu, içtikleri su yedikleri
lokma ayrı gitmezdi. Şimdi Çetin'i de gördüğü yok...
Edip Cansever'in bir dizesinde dediği gibi "Gülleri, gla-
yörleri, pezevenkleri ile pasaj" yerli yerinde mi şairler de
erken gittiler... Nerede Metin (Eloğlu), Turgut (Uyar), Edip
(Cansever), Nevzat Üstün, Cemal Süreya? Marikanın Do-
nu şairi Fikret Tan da yitikler listesindedir.
Kapağı Ayvalık'a atmış olan Abbas Sayar bir şiir kitabı
çıkarmış, şu dizeler unutulur mu?
"Baktım,
Toprağa düşecek gibi değil su
Tohumu bulutiara ektim."
Şiir Abbas'ın gençlik hevesi... Topuğunu vargücüyleöy-
kü ve romana bastığından şiir, Yozgat ağzıyla gerilerde
kalmış... Abbas, eskiden Istanbul'suz edemezdi. Sık sık
Yozgat'tan kaçar, kapağı Beyoğlu'naatardı. Şimdi Beyoğ-
lu da kalmadı, kapak da...
Kiralara baksana iki gözüm!.. Bizim Etiler, Akatlar, Le-
vent'te üç milyondan kapı açıyor. Ondan sonra katiana
katlana çıkıyor. Bizim paranın (lira) gücü yetmezse bu kez
dolardan haber veriyor. Dolar durmadan yükseliyor, dü-
şen bizim para...
Neyzen, don gömlek Beşiktaş'taki kahveye düşmüş...
"Aman soyuldum..." dermiş.
"Kim soydu baba?"
"Kiralık ev tuttum da ev sahibi..."
Tövbe yalan, Neyzen'in ömür boyu evi mi oldu? Nuri De-
mirağ, iskelede, şimdi deniz müzesinin olduğu yerde bir
şeyler vermişti... Orada da barınamadı...
Oteki şair daha baskın çıkmış; der ki:
"Herkesin dünyada varsa bir yeri
Ben de bütün dünya benimdir derim."
Zenginin her şeyi var, fukaranın birtek "mali hülya"sı...
Zengine sorarlarmış,
"Bir eksiğin var mı?"
"Var."
"Neymiş o?"
"Fukaranın mâli hülyası..."
Ne tükenmez hazinedir o hülya!.. Meyhanelerde tabak
kırmak, bir öğle rakısı için Atina'ya uçmak, güney kıyılann-
da yatlarla gezmek, hiçbiri, bu hayalin yerine geçemez.
Geriye bir şairlerin hayali kalıyor. Hayali söyleyecek olan
şairler fazla kalmıyorlar, erken gidiyorlar... Yüreğimizin
şurasında sızlayan o değil mi?
Kalbimin içinde var ki bir sızı
Her akşam yeniden kanar nedendir?
Nedendir? Ben de bilmiyorum.
BULMACA
SOLDAN SAĞA:
1/ "BhMs" müziğine
özel rengini veren ve
doğal nota ile bemol
arasında yer alan
ses. 2/ Tokyo'nun es-
ki adı... Cılız, zayıf.
3/ Bir cismin düşey
kesiti... Sergen. 4/
Yön göstermek için
belli yerlere konulan
isaret... Kar fırtınası.
5/ Bir ilimiz. 6/ Bir
soru sözü... Kıyamet
gününü 'bildirmek
için Israfıl adlı mele-
^n üfleyeceğine ina-
nılan boru... Matematikte kullanılan
bir sayı. 7/ Kütahya'mn bir ilçesi...
Bir cins güvercin. 8/ Ticaret... Divan
şiirinde sevgilinin kaşı, kirpiği ya da
bakışı için kullanılan benzetme öğe-
si. 9/ Sokakta bulunan ve sahibi bi-
linmeyen şey.
YUKARIDAN AŞAĞIYA
1/ İyi nitelik, uğur, bereket. 2/ Her
yanı suyla çeyrili kara parçası... Tûrk
müziğinde bir usul. 3/ Kolyos, uskurrmi^
rın ufağı... Avnıpa Topluluğu'nun ortak para birimi. 4/ Kapab
bir yerde seslerin dağılım biçimi. 5/ Üflemeli bir çalgı... Yûz,
çehre... Su. 6/ Bir sayı... Kökü yenen bir bitki. 7/ Bir bilim ya
da sanat dalında kullanılan özel anlamü sözcük... Soyundan ge-
linen kimse 8/ Çiftlik uşağı... Süs için yapılmış giysi kıvnmı.
9/ Maden ya da kâğıt para üzerindeki kafa resmi... Çin ve Ja-
ponya'da oynanan bir çeşit satranç.
ANKARA ASLIYE 2.TÎCARET
MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI'NDAN
Dosya No: 1991/1013
Davacı Metin özyörük veküi avukat Y. Ziya YUdız tarafından, da-
valı, Mevlüt Demirci aleyhine mahkememizde aclın çek iptali davası-
nın yapılan yargüamasında verilen ara karan uyannca:
a) 6.6.1991 vadeü 23.500.000 TL, 6.6.1991 vadeli 12.000.000 TUBk
Yapı ve Kredi Bankası G.M. 115610-aM. 115611 ntflu çeklerle, Me-
tin özyörük'le hiçbir ilgisi kalmamıştır. Parası alınmistıı. Mevlüt
Demirci.
b) 27.5.1991 tarihli C.M. 115607 nolu 29.500.000-TL'ük çelrin be-
delini aldım. Metin özyörük'le biç bir ilgisi yoktur. Mevlüt Demirci.
c)Kavakhdere Vakıflar Bankas Şubesi 16.1.1991 vadeb 43.500.000 TLTİk
K-370.10 24 bedeli tarafımdan ahnmışür. Çek Metin ö z yörük'e iade
edilecekâr.
Bdgelerine iüşkin olarak, davalı Mevtüt Demird'nin istkvabına ka-
rar verilmiştir.
Adı gecen davabnın dumşmanın atüı bulunduğu 30.9.1992 günü
saat 11.30'da ödeme belgelerine karşı (Yukanda a,b,c bentlerindeki),
beyanda bulanmak üzere bizzat hazir bulunması, gelmedigi takdirde
veya beyanda bulunmadığı takdirde, ibraz olunan yukanda dökumû
ve içeriği belirtilen ödeme belgelerindeki im7anın kendisine, ait ol-
dugunu kabul etmiş sayılacağınız hususu isticvap davetiyesi yerine ge-
çerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur.
Basın: 35027
KOYULHISAR ASLIYE HUKUK
HAKİMLÎĞİ'NDEN
\argıç: Gülümser Ateş 31403
Yazman: Nurcan özkan 530
Davacı SSK Genel Müdürlüğü tarafından davahlar Menka AŞ, Veli
Kaymaz, Ali Rıza Yılmaz ve Nuri Erdem aleyhine açılan rücuan taz-
minat davasının yapılan açık yargılaması sırasında davalılardan Nuri
Erdem'e dava dilekçesi tüm aramalara rağmen tebliğ edılemedigin-
den adresi meçhul olan davalı Nuri Erdem'in dumşmanın bırakıldıgt
2.10.1992 günü saat 10.00'da mahkememizde hazır bulunması veya
kendisini bir vekille temsil ettirmesi, aksi takdirde yargüamaya yok-
luğunda devam olunacağı ve karar verileceği ilanen tebliğ olunur.
Basın: 49458