Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17AĞUSTOS1992PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLEREV DEVAMI 15
GÜNCEL
CONEYT ARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada
nıyordu. Büyük emeklerle kurduğu partisinin yörüngeden
çıkma olasıhğından söz açıyor, "gerekli düzenlemeler ya-
pılmadığı takdirde ilerisini pek aydınlık görmediğini" söy-
leyerek, bugünkü parti yönetimini karahyordu.
Üstelik, seçimle gelen Mesut Bey'in, zamanından önce
gitmesine karçı çıkmıyordu. Tersine, zamanından önce
görevden ayrılmasındaki tersliğe değinen sorulara, "Parti
*üzüğüne göre hareket edilir" diye çok şey ifade eden bir
yanıt veriyordu.
Ya kapalı toplantıdaki sözleri? ANAP'ın başına geçeceği
söylentilerinin alabildiğine dolaştığı şu günlerde Tö, cum-
hurbaşkanhğının "terk edilmeyecek makam olmadığını"
söylüyordu. Ne demekti bu? Bu, düpedüz Mesut Bey'e işa-
ret parmağını sallayarak, "Genel başkanlığa dönmeyece-
ğimi sanma" demekle eşdeğerdi.
Işte bu gelişmelerle ANAP kulisi çalkalanırken, İnters-
tar'ın Mesut Yılmaz ile yaptığı veya Mesut Bey'in yapmayı
arzulayıp, düzenlediği özel demeç, birdenbire patladı.
Mesut Bey'in demeci, saat 18.30 sıralarında Interstar'a
giriyor. Istek üzerine, ana haber bülteninin okunması sona
ererken ekrana yetiştiriliyordu.
Akşamın o saatlerinde, o demeç, şunu gösteriyordu:
Sabah, gazetelerde görünen Mesut Bey gitmiş, Tö'ye
doğrudan saldıran başka bir Mesut Bey gelmişti.
ANAP Genel Başkanı, elbette Didim'den söz etmiyordu.
Ama genel anlamda öylesine konuşuyordu ki, TÖ'den ay-
rılmak üzere olduğu yolda, kesin bir davranış gösteriyor-
du.
Kimi şeyleri de, bugünlerde anımsıyordu. Cumhurbaş-
kanı ile uzun süredir uzlaşmaya çalışmıştı. Ne tarafsızlığı,
ne de parti işlerine müdahale etmemesi konularında bir
türlü anlaşamamışlardı. Evet. Mesut Bey nedense, işte bu
aşamadaTÖ'nün görevini yaparken, anayasal sınırları aş-
tığının farkına varıyordu.
Vurucu cümlelerinden biri şuydu:
"Sayın Cumhurbaşkanı duygusal davranan ve şahsi
menfaatlarını, parti menfaatları üzerinde tutan dar bir gru-
bun etkisi altındadır."
Bu cümlenin altında büyük gürültüler koparacak anlam-
lar yatıyordu. Bir kez, TÖ'yü kendi başına hareket edeme-
yen bir kişilik diye sergiliyordu. ikincisi, kendi gibi düşün-
meyenleri ya da TÖ ile kader birliği yapanları menfaatçı
diye damgalıyordu.
Mesut Bey, bilinçli, bilinçsiz söylediği sözlerin faturasını
önümüzdeki zaman içinde ağır biçimde ödeyebilir. Çünkü
DU sözlerle partide önemli bölünmeye dek uzanacak siya-
sal bir davranışta, kimilerine ağır bir saldırıda bulunuyor.
Tam bir bilinçle söylediyse bu sözleri, menfaatçıları açık-
lamalt. Ya da bölünmeyi de, Tö'nün daha ağır biçimde
karşı saldırısını göze almış olmalı.
Sabahtan akşama değişen ANAP manzarası şöyle özet-
lenebilir:
TÖ ile Mesut Bey arasında gerilen ipler sonunda koptu.
Hadi hayırlısı, kolay gelsin.
Reuter ajansının iddiası:
Afgan Başbakanı
Türkiye'de olabilir
Bakırköy'de
kaıı için
kampanya
İstanbul Haber Servisi - Ba-
kırköy Belediye Başkaru Ali Ta-
üp Özdemir son günlerde basın-
da yer alan Kızılay Kan Mer-
kezfndeki kan stokJannın
tamamen tükendiği haberleri
üzerine Kızılay'a kan bağışı
kampanyası başlatü. Ali Talip
Özdemir. Bakırköy Özgürlük
Meydanı'na getirilen bir ambu-
lansta ilk bağışı yaparak kam-
panyayı başlatırken şunlan söy-
ledi: "Vatandaşlar kan bulmakta
sıkıntı çekiyor. Bu işe müdahale
etmek gerektiğine inandım. Önce
kendim daha sonra Bakırköy
Belediyesi personeli kan verece-
ğiz. Bu akınüyı en azından Ba-
kırköy"de gjdermeye çalışıyoruz.
Artık her ayın ilk haftası kan ba-
ğışlama haftası olacak."
Sürekli "Bir şişe kan bir can
demektir. Bir şişe kan bağışlayıp
bir ınsanı hayata kavuşturmak
insanlık görevidir" anonslannın
yapıldığı meydanda Bakırköylü-
ler kan verme kuyruğuna gudi-
ler.
Kan verme kampanyasına
Bakırköy Çevre Gönüllüleri de
katıldı. Kan verme kampanyası-
nın bir hafta süreceği bildirildi.
P i l î i v c r i i n i î
D i v r i
S
i
Kültür Derneği'nin 40. kuruluş yüdönümü kutlama töreni ve
•* " * • » g l l l l U geieneksel pilav günü dün Belgrad Ormanlan'nda yapıldı. istanbul
Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen ve fSKİ Genel Müdürii Ergun Göknel'in de ka-
tıldığı piJav günü, Samer Mehmet \kif Ersoy Piknik Yeri'nde yapüdı. Pilav gününde bir
konuşma yapan Di\riği Kültür Derneği Başkanı Hasan Gürsoy. halk şenliğine dönüşen pilav
gününde, insanlar arasında, demokrasi, însan hakları, kardeşlik, barış ve paylaşım bilincinin
geliştiğine inandığını söyledi. İstanbul'un çeşitli semtlerinden kalkan 80 otobüs ve özel araçlar-
la piknik yerine gelen Divriğililer, 15 kazanda pişen etli bulgur pilavından yediler. Divriğili bir
çok sanatçı ve siyasetçinin katıldığı şenlikte, el sanatlan, resim sergileri ile kitap stantlan yer
aklı. İstanbul'da yaklaşık 50 bin DivTİğilinin bulunduğu sanılıyor.
AGİK, Bosna-Hersek'te etnik temizliğe son verilmesini talep etti
BosııaVa güvenlikli bölgeANKARA(CumhuriyetBûro- tirme olasıbğının bulunduğunu
su) - Avrupa Güvenlik ve İşbırli- da kaydediyorlar.
ği Konferansı (AGİK), Tür- Bu faktörlerin başmda, Pa-
kiye'nin önerisi üzerine, Bosna- j ' i ABD d i
H k ' S l d l d
niç'in ABD vatandaşı ve işada-
mı olarak ABD hükümeti üze-
rindeki etkinliği ve VVashing-
ton'un tam desteğine sahip
olması gösteriliyor. Bu durum.
Panic'in manevra alanını geniş-
letiyor. Aynca. Sırbistan'daki
kamuoyunun. aydınlann ve
gençlerin, Miloseviç'in önerdiği
tutuklama kamplannın derhal kaü Sırp milliyetçiliğine karşı ol-
kapaülmasını da talep etü. masının, ılımlı poliükalar ürete-
Dışişleri Bakanlığı'nca dün
b U e c e k P a n i
Ç
< i n
güçlenmesini
yapılan yaalı açıklamada. ara- sağlayabıleceğı yorumu yapıh-
• — yor. Kamuoyu ile birlikte kıhse-
nin de Miloseviç'e karşı çıkıyor
Hersek'te Sırp saldınlan nede-
niyle evlerini terk edenlerin geri-
ye dönüşünün sağlanması için
"uluslararası denetim alünda
güvenlikli sığınma bölgeleri"
kurulmasını kararlaşürdı.
AGİK, Bosna-Hersek'teki "et-
nik temizlemeye" son verikrek.
tSLAMABAD (Ajanslar) -
Afganistan'ın başkenti Kâbil'-
de Hizb-i İslami kuvvetleri ile
hükümete bağlı birlikler arasın-
daki şiddetli çatışmalar tüm
yoğunluğu ile sürerken, Devlet
Başkanı Burhaneddin Rabbani
dün Başbakan Abdüssabur Fe-
rit'i görevden aldı. Hükümetin
Hizb-i İslami kanadından olan
Başbakan Ferit'in Suudi Ara-
bistan ya da Türkiye'de olabile-
ceği öne sürüldü.
Reuter'in diplomatik kay-
naklara dayanarak verdiği ha-
berde, Ferit'in İran'a yaptığı
resmi zdyareti tamamladığı ve
HAVA DURUMU
Tahran'dan Suudi Arabistan
ya da Türkiye'ye geçtiğinin sa-
nıldığı bildirildi.
Ferit, Afganistan'da komü-
nist yönetime son verilmesinin
ardından mücahit gruplar tara-
fından oluşturulan hükümette-
ki başbakanlık görevine. Gül-
beddin Hikmetjarliderliğinde-
ki Hizb-i İslami grubu tarafın-
danönerilmişti.
Çatışmalar nedeniyle baş-
kent Kâbil'deki yerli halk ile
birlikte yabancılann da kenti
terk ettigi bildirildi. Kentteki
BM görevlilerinin de kentı ierk
edenler arasında olduğu açık
landı.
İannda Türkiye'nin de bulundu-
ğu 11 ülkenin isteği üzerine
13-14 ağustosta toplanan
AGİK Kıdemli Memurlar Ko-
mitesi'nin Prag'da yapüğı ola-
ğanüstü toplanüda, aynca, in-
san haklan ihlallerini incelemek
için bir raportörler heyetinin
Bosna-Hersek'e gönderilmesi-
nin kararlaşünldığı da bildirildi.
Türkiye, Bosna-Hersek'teki
çatışmalara kahcı çözüm bulun-
ması çabalannda Sırbistan ve
Karadağ cumhuriyetlerinin
oluşturduğu Yugoslavya'nın
Başbakanı Milan Panic'in "gö-
zardı edilmemesi" gerektiğini
düşünüyor. Dışişleri çevreleri,
Sırplar üzerindcki kontrolün,
Sırbistan Başbakanı Slobadan
Miloseviç'in elinde olduğunu ve
Panic'in Sırbistan üzerindeki et-
kinliğinin tartışmah olduğunu
kabul etmekle birlikte, bu ülke-
deki çeşitli faktörlerin Panic'i
ülkenin bir numarası haline ge-
TURKIYE'DE
ş
olması, Panic'in elindeki bir baş-
ka kozu oluşturuyor.
Ankara, bu nedenlerle, Pa-
nic'e şans tanınması gerektiğine
inanıyor. Panic'in ziyaretinde
görüş birliğine vanlan konular-
da ne gibi ilerlemeler saglanaca-
ğı, Türkiye tarafından yakından
izleniyor.
Panic'in Ankara'ya yapüğı zi-
yaret sırasında, Bosna-Hersek'-
teki çaüşmalann durdurulması
ve soruna kalıcı çözüm bulun-
masına yönelik olarak iki taraf
arasında çeşitli konularda görüş
birliği sağlanmıştı. Bunlar ara-
sında Yugoslavya'nın, eski Yu-
goslav cumhuriyeü Bosna-Her-
sek'ten toprak talebinin bulun-
mayacağı; Bosna-Hersek'in
şimdiki sınırlanyla tanınması;
tüm ağır silahlann kaldınlması
ve BM personeline teslim edil-
mesi; insani yardım için güvenli
DÜNYA'DA
yevre Bakanhğı Meteo-
roloji Genel Müdüıiûğû'-
nden aJınan bilgıye göre
bütûn bölgelenmız az bu-
lutlu ve açık geçecek. Ha-
va sıcakiığında önemli bir
değişiklik olmayacak. Rûz-
gâr, kuzey ve doğu, yur-
dan güneyinde gûney ve
batı yönlerden hafif, ara
sıra orta kuvvette esecek.
Denizlenmizde rûzgâr, Doğu Karadeniz ile Ege'de yıldız ve poyrazdan 3-5,
yer yer 6 kuvvetinde, saatte 10-21, yer yer 27 deniz mili hızla esecek. Van
Gölü'nde hava, açık ve az bulutlu geçecek.
Amsteröam
Amman
Atna
ıBaOdat
iBrûksel
ıCenevre
IFrankfurt
llefcoşa
ıPetefsburu
ilondfa
lUadnd
sısiı B-bulütkj G-gunejb K-karlı S-sst
'Moskova
Mûnih
Osto
Pans
Prag
Rıyad
Roma
Vıyana
Zünh
2 1 o
37°
35°
40°
22°
24°
22°
40°
24"
20°
27°
30°
26°
23°
19°
24°
25°
44°
31°
26°
25°
koridorlann oluşturulması; sa-
vaş tutsaklan ve gözalündaki
kişilerin sınırlama ve sayıya bağ-
lı olmaksızın değişürilmesi, ayn-
ca. soruna çözüm bulunmasına
yönelik görüşmelerin "kuvvet
kullarularak sağlanan sonuçlara
dayandınlmak istenmesinin ka-
bul edilemeyeceği" gjbi ilkeler
yer alıyor.
AGİKdevrede
Dışişleri Bakanlığı'ndan dün
yapılan açıklamada, AGİK Kı-
demli Memurlar Komitesi'nin
13-14 ağustos tarihleri arasında
Prag'da yapüğı toplanüda
Bosna-Hersek ile ilgili 4 karar
kabul ettiğini bikürdi. Açıkla-
mada, alınan kararlar şöyle
özetlendi:
"Söz konusu belgelerde,
Bosna-Hersek'teki tutuklama
kamplannın derhal kapaulması
talep edilmiştir. Kamplar ve di-
ğer insan haklan ihlallerini ince-
lemek için bir raportörler heyeü-
nin Bosna-Hersek'e gönderil-
mesi kararlaşünlmışür.
Aynca, etnik temizlik hare-
ketlerine son verilmesi istenil-
miştir.
Türkiye'nin yaptığı bir öneri
üzerine, Sırp saldınlan sonucu
evlerini terk etmek zorunda ka-
lanlann dönüşlerini sağlamak
amaayla Bosna-Hersek'te ulus-
lararası denetim alünda güven-
likli sığınma bölgeleri (safe ha-
vens) oluşturulabileceği kabul
edilmiş ve bu bölgelerin oluştu-
rulması imkânlannın ivedilikle
incelenmesi kararlaşünlmışür.
Toplanüda, Kosova, Sancak
ve Voyvodina'daki geüşmeler de
ele alınmış; bu bölgelerde duru-
mun gittikçe kötüleşmesinden
ve Bosna-Hersek'tekine benze-
yen gelişmeler olması ihtimalin-
den duyulan kaygılar belirtilmiş
ve anılan üç bölgeye uzun sürelı
heyetler yerleştirilrnesi kararlaş-
ünlmışür."
Açıklamaya göre, söz konusu
toplanüda, Bosna-Hersek'teki
ağır silahlann denetiminde
AGİK'in rol alması yönünde
BM Genel Sekreteri'nin yapmış
olduğu talebe olumlu ara yanıt
verilmesi de karara bağlandı.
AGİK'in, bu konuda neler yapı-
labileceği Viyana'da toplanacak
bir çalışma grubu tarafından be-
lirlenecek. Toplanüda aynca,
Türkiye'nin de üyesi bulunduğu
11 ülkeden oluşan kris yönetim
grubunun görev alanı genişletil-
di
Panic'den Demirel'e övgü
Öte yandan geçen bafta An-
kara'ya ani bir ziyarette bulu-
nan Yugoslavya Başbakanı
Milan Panic, Başbakan Süley-
man Demirel'i "ılımlı bir Müs-
lüman ve modern bir devlet
adamı" olarak nitelendirdi.
AA'nın haberine göre ülkesinin
ikinci büyük gazetesi Borba'ya
özel bir demeç veren Panic, De-
mirel'in Bosna-Hersek Devlet
Başkanı Alia İzzetbegoviç üze-
rinde büyük bir nüfuza sahip
olduğunu savundu.
Panic, "Görüşmelerin
daha başında Demirel bana sa-
mimi bir biçimde, tüm milis
gruplan silahsızlandırmak
amacıyla Yugoslav ordusunu
Bosna-Hersek'e gönderip gön-
deremeyeceğimi sordu. Çünkü,
o, kan dökülmesıni istemiyor-
du" dedi.
Milli Savunma Bakanı Nev-
zat Ayaz, Bosna-Hersek konu-
sunda uluslararası kuruluşlarca
alınan kararlann, başından be-
ri "meseleye silahlı bir mücade-
lenin gerektiğini" ifade eden
Türkiye'nin düşündüğü istika-
mette geliştiğini gösterdiğini
belirterek "Meseleyi her şeye
rağmen bir çözüme doğru gö-
türme yolunda gecikmiş de olsa
alınan müdahale karan sevin-
dirici olmaktadır" dedi.
Milli Savunma Bakanı Ayaz,
Bosna-Hersek konusunda,
AGİK, AT ve NATO'nun bir-
takım çalışmalar içinde bulun-
duklannı ve bazı kararlar alın-
dığını hatırlatarak şöyle konuş-
tu:
"Özellikle NATO'nun alaca-
ğı karar çok önemli. NATO'-
nun, müdahale şeklini tespit
ederek belirli bir gücün, süratle
devreye girmesini sağlamasın-
da büyük yarar vardır. Türkiye
olarak bunu bekliyoruz."
GOZLEM
UĞUR MUMCU
• Baştarafi I. Sayfada
Milletvekillerini bizler seçiyoruz ya da seçmiş sayıhyo-
ruz, sonra da bu milletvekillerinin aritmetik toplamı olan
parlamentoyu eleştiremiyoruz.
Ortaya attığı kuramlarla Kamu Hukuku'nda devrim ya-
pan Fransız hukukçusu Duguit "eğer" diyor "bir karar
500e karşı 1000 oyla alınmışsa gerçekten 1000 kişinin
iradesiyle öteki 500 kişiye hükmetmiş olurlar. Bu takdir-
de sizin millet egemenliği dediğiniz nesne 1000 kişinin
elinde demektir. Ve 1000 bireysel irade öteki iradelere
hükmetmek savındadır. Bu da kraiın iradesi ile tebaasına
hükmetmek istemesinden daha az haklı bir sav değildir.
Millet egemenliği sadece azınlığın çoğunluğun iradesi-
ne girmesi demektir".
TBMM'de soruşturma ve araştırma önergeleri ile ilgili
oturumları izlerken Fransız hukukçusu Duguit'in "millet
egemenliği öğretisi, kraiın ilahi hakkı yerine, milletin ila-
hi hakkını geçirmekten başka bir şey yapmamıştır" satır-
larını anımsarım.
Gazetecilik yaşamımda birçok yolsuzluk dosyası ya-
yımladım. Bunlardan bir kısmı TBMM'de soruşturma ve
gensoru konuiarı da oldu. Hepsinin de ortak yazgısı, ço-
ğunluğu oluşturan iktidar partisi milletvekilleri tarafından
verilen oylarla soruşturma ve gensoru önergelerinin
reddedilmeleriydi.
Siz istediğiniz kadar yazdığınız konulan belgeleyin ve
savlarınızı bu belgelerle kanıtlayın. Çabanız boşadır.
"Kabul edenler-etmeyenler, önerge reddedilmiştir"!
Hep aynı sonuç...
Hangi iktidar milletvekili çoğunluk oyianna karşı gele-
bilir?
Gazeteci Reşat Yazıcı dostum, bu ret oylamalannı
araştırarak konuyu somut ve can alıcı somut örneklerle
öyküleştirdi.
Bu bir araştırmacı gazetecilik türüdür.
Yazıcı dostum, bu çalışması ile de yasama organının
denetim görevini neden yapmadığını somut örneklerle
gözler önüne sererek eksikliğini duyduğumuz araştır-
malardan birini de yapmış oldu.
Bu kitaptan eski ve yeni milletvekilleri ile seçmenlerin
alacakları çok dersler var.
Biz seçiyoruz, biz denetleyemiyoruz. Bu modeli nasıl
değiştireceğiz?
Elinizde tuttuğunuz bu kitabı okuyarak birlikte düşüne-
lim..
Oldürülen şoförün evinde
M Baştarafi 1. Sayfada
vardı? Siyasetle hıçbır ilgisi
yoktu"
Keçiören'deki üç kath evin
giriş katında yas var. Önceki
gün bir polis memurunu öldü-
ren saldırganlar arabasına bin-
diğınde. kontağı kapattığı için
öldürdukleri 27 yaşındaki Bilal
Şahin'in akrabalan, arkadaşla-
n, komşulan evde toplanmış.
Kadınlar içeride ağkvor, erkek-
ler kapının önünde. Yüzlerde
aanın yanında öfke, hınç oku-
nuyor. Bilal Şahin'in dayısı
Şükrü Özbek, kızgınbğını gizle-
miyor:
"Kalleşçe arkasından vur-
muşlar. Vatan haini, çete bun-
lar. Çoluk çocuğumuzu sokak-
ta gezdiremeyecek miyiz?
Bunlann cezası verilsin. Bunla-
nn sosyal demokrasiyi, sosya-
lizmi savunan insanlar olduğu-
na inanmıyorum. İnsana değer
vermiyorlar. Kandınlmış, saül-
mış garipler bunlar. Bunun
temeli meclise dayanıyor. Teti-
ğe dokundurtanlar mecliste."
Şükrü Özbek, devlete karşı
olmadıklannı, ancak kendileri-
ne de sahip çıkılmasını, vatan-
daş olarak korunmak istedikle-
rini söylüyor. özbek, "Devlete
bir değil, 100 şehit feda olsun.
Ama bu savaş değil, düşman
kim, düşman nerede" diye so-
ruyor...
Evdeki kadınlar da, benzer
duygular içinde. Gözyaşlanna
bağınşlar, sitemler, öfke dolu
sözcükler kanşıyor. Hiçkimse,
"kentin göbeğinde, siyasetle
hiçbir ilgisi olmayan, gencecik
Bilal Şahin'in ölümünü" an-
lamlandıramıyor. Bilal Şahin'-
in teyzesi beddua ediyor. Adını
söylemiyor, sadece söyledikle-
rini yazmamızı istiyor:
"Elleri kınlsaydı. Besleyip
besleyip sokağa salmasınlar
bunlan. Meclisin içinde arasın-
Top yuvarlaktır... Ama kazanan da dörtköşe!
Bir düşünün...^ liraya ne alabilirsiniz?
Ev \m Araba
Bisiklet • Gazoz
Hiçbiri CZH
Belki de
Spor Toto ve Spor Loto'nun her kolonu
sadece 1OOO lira... Ve her kolonu ayrı bir şans.
Belki de öbür haftanın zengini sizsiniz.
mı m•mIOM &»'SPOR TOTO LOTO - ALO BİLCSI IŞBİRLİGI
MAÇ NETİCELERİ: BOO 9OO 221
DEĞERLENOİRME SONUÇLARI: 9OO 9OO 222
I Türkiye1
nın her
yennden dakıkası
sadece
5B3aTL-d.r
lar bunlan yapanlann kökünü.
Yavnımuzu şehit ettiler. Ettik-
leri yanlanna kalmasın."
Bilal Şahin'in annesı Zeliha
Şahin için arük sözcükler tü-
kenmiş. Gözleri uzaklara dah-
yor ve durup durup, "Yavrum
suçsuzdu. Devlet de onlann
köklerini kurutsun. "sözlerini
yineliyor. Zeliha Şahin'in dev-
letten bir isteği daha var:
"Kızım Meral Şahin emniye-
te iş için müracaat etmişti. Onu
işe soksunlar"
Şahin ailesinin acısını, Bilal
Şahin'in Mecidiye taksi dura-
ğındaki arkadaşlan da paylaşı-
yor. Onlar da üzgün, öfkeli.
Bekâr olan ve bir ayı aşkın süre-
dir işsiz olan Bilal Şahin'in
cuma günü gece yansından
sonra taksi durağına uğradığı-
nı, orada bir arkadaşının da
"Ben yorgunum. Bu gece sen
çalış, harçhğını çıkar" dediğini
anlatıyorlar. İşte Bilal Şahin'i
ölüme götüren süreç böyle baş-
lamış. O gece sabaha kadar ça-
hşmış sabah evine gidip anne-
siyle kahvalü etmiş. Şonra
evden çıkmış, arabasına bir sal-
dırgan binmiş. Kontağı kapa-
tınca. saldırgan başına dayadığı
tabancasını ateşlemiş. Bilal Şa-
hin'in 27 yılhk yaşam öyküsü
de böyle noktalanmış.
Şimdi Bilal Şahin'in Keçiö-
ren'deki evinden de, Mecidiye
taksi durağındaki arkadaşla-
nndan da aynı ses yükseliyor:
"Suçlular cezasız kalmasın.
Bu sefer de protestolarla yeti-
nilmesin. Kanı yerde kalmasın:'
AKTAŞ
M Baştarafi 1. Sayfada
dönümlük araziler
ise Pendik Belediyesi'nin müca-
vir alanı sınırlan içinde. Demi-
rören, Yayalar'daki arazinin
Aktaş tarafından tellerle çevril-
diğini, ancak Pendik Beledi-
yesi'nin bu tel çitleri 6-7 ay
kadar önce yıktığını anlatü. Bu
arazilerin Pendik Belediyesi'ne
ait olduğunu vurgulayan De-
mirören, bu şirketin arazileri
işgal edip eünediğinin anlaşıl-
ması için belediyenin imar plan-
lanna bakmanın yeterli olaca-
ğını söyledi.
Yunanlılar
• Baştarafi 1. Sayfada
1943 yıhnda Kanada Deniz
Kuvvetleri için korvet olarak
inşa edilen gemiyi, Onassis
1953 yıhnda satın alarak yü-
zer bir saray haline getirmiş ve
kızı Christina'run adını ver-
mişti.
Banyolannda altın musluk-
lar, erkek balina densinden ba
koltuklan, paha biçilmez tab-
lolar ve mobilyalarla donatı-
lan Christina, 1978 yıhnda
Yunan devletine hibe edil-
mişti.
Yunan devletinin eline geç-
tikten sonra adı Argo olarak
değiştirilen yüzer saray. sade-
ce dört kez kullanıldı.
Askeri kimliğimi ve Ak
kartımı kaybettim.
H-ıkümsüzdur
GÖNÜLALACA
Nüfus cüzdanlarımı/ı
kaybenik. Hukümssızduı
NURCAS ÜSAL
SERKANÜNAL
ESRA ÜNAL