29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16AĞUSTOS1992PAZAR • * * * CUMHURİYET SAYFA HABERLEREV DEVAMI 15 GUNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada € kaya'dan indirmeprojeleri içinde yer alabileceğini" duyu- ruyor, öte yandan Mesut Bey dikkatli bir üslupla "soruna" kimi önemli değinmeler yapıyor. Dünkü demecinde Tö'ye gözdağı veren kimi irdeleme- leri görmezlikten gelirken yeterince başarıh olamıyor. "Parti içinde iki genel merkez varmış izlenimini verecek " davranışlardan yakınırken, "bu gelişmelerin Cumhurbaş- ~ kanlığı yüce makamıyla ilgili tartışmalan daha da arttıra- cağından" söz ediyor. Mesut Bey'in basına sızdırdığı haberlerle verdiği de- meç, ne derse desin, birbirini tamamlıyor. lyi niyet simge- lemeye çalışan maskenin ardındaki gerçek niyetlerin ^ açığa çıkmasına neden oluyor. • Şaşırbcı bilgiler £ ANAP içinde söz sahibi, üstelik Çankaya ile olumlu iliş- kilerine karşın üst düzeyde görev yapmayı başaran bir yetkili, dün sabah son gelişmeleri analiz ederken bir ara şöyle dedi: "TÖ'nün öteden beri bir kaygısı vardı. 'Temel endişesi' Çankaya'dan indirilme planlarına Mesut Bey'in katılması ihtimalinden kaynaklanıyordu. Genel merkez, tabii Mesut Bey, TÖ'yü partiden uzaklaştırabilmek için Çankaya'dan indirme planlarına ANAP'ın katılabileceğini dün basına sızdırdılar ve böylece TÖ'yü endişelerinde haklı çıkardı- lar." Kısa açıklama bugüne dek Tö bağlamlı söylenmemiş bir kaygıya, hem de çok önemli bir kaygıya işaret ediyor- du. Çankaya; demek ki ya parti içinden ya da "yakın çevre- den"yaptığı istihbarata göre Mesut Bey'in "Çankaya'dan indirme silahını" kendine çevireceğinden uzun süredir » "şüpheediyordu." Okluk'taki son görüşmede Tö, Mesut Bey'e "Beni yete- rince savunmuyorsunuz" derken, belki de bu kuşku ve kaygıyı dolaylı biçimde dile getirmişti. Aynı kaynağın öne sürdüğü görüşler, erken seçim önce- si kurulacak "büyükkoalisyonakatılmak"dışında, ANAP- -ın hiçbir hükümette yer almayacağı biçiminde saptanan politikayı Mesut Bey'in son zamanlarda değiştirdiğini gös- teriyor. Yakın çevresine DYP, SHP, hatta RP ile koalisyona gidebileceğini aşıladığından söz ediliyor. Daha renkli bir başka olasılık şöyle: Mesut Bey kimi gün- * ler 178 milletvekilli DYP'ye 115 ANAP'lıyı ekleyerek ikili bir hükümete yeşil ışık yakıyor. yakacak duruma geliyor. DYP'li, hatta SHP'li bir hükümette yer alabilmenin önko- şulu TÖ'yü Çankaya'dan indirecek siyasete katılımda bu- lunmayı daha baştan kabul etmek. Mesut Bey "bu ödünü vermeye hazır" olduğunu duyumsatarak, Çankaya'yı artık açıktan tehdit ediyor. TÖ, "formülü "çokönceden duydu, zaman kolladı. "Me- sut'tan kurtulma"operasyonlarına bu nedenle başladı. Olayları uzaktan, ama çok dikkatle izleyen bir üst düzey DYP'li, ANAP'taki gelişmelerin ne zaman duracağı soru- .. sunu, "Kurt bir kere girmesin. Artık o bünye iflah olmaz. Bu, eşyanın tabiatına uygundur" diye yanıtladı. "Himaye ile kurulan partiler" yaşamıyor. Ikisi gitti. Sıra üçüncüde. "Bünyeye giren kurt" görevini yapıyor. Muhtar devlet arazisi OLÂYLARIN Başbakan, İstanbul'u bir baştan bir başa turladı 'Şeffaf devlet vaat ediyoruz' U Baştarafi 1. Sayfada belirlendi. Malı Şube ekipleri, devlet ormaru statüsünde bulu- nan, ancak daha sonra orman sınırlan dışına çıkanlan arazile-! ri satan şebekeyi ortaya çıkar- mak için çalışmalara başladılar. Operasyon bürosunda gö- ' revli dedektifler, kaçak arsa aüm-satımı yapuğı bebrlenen tbrahim Mengiroğlu'na ait em- lak bürosuyla irübata geçtiler. Abcı gjbi davranan poüsler, İb- rahim Mengjroğlu'nun akraba- sı olduğu belirlenen Ahmet Mengir adb kişiyle, Çekme- köy'de bir dönümlük arazi için 100 milyon liraya anlaştılar. PolisleT, seri numaralan be- ' jirlencn paralarla birlikte, saüş işinin yapılması için anlaştıklan Ahmet Mengir ve Cemal Kork- maz adh kişilerle, Çekmeköy muhtan Hüseyin Çabşkan'ın bürosuna gittiler. Muhtar Hü- seyin Çahşkan'a bir milyon lira komısyon verilerek, haricen gayrimenkul saüşı ve zilliyetin devri senedi haarlandı. Bu sırada kımlıklerini açıkla- yan ahcı kılığındaki polisler, Çekmeköy Muhtan Hüseyin Çabşkan'la birlikte, Ahmet Mengir ve Cemal Korkmaz ad- h kişileri suçüstü yakalayarak, gözalüna aldılar. , Mali Şube'ye getirilen şebeke elemanlan, bölgede bu işi ya- pan çok sayıda emlakçi ve muhtar olduğunu belirterek "Şimdiye kadar vatandaşı ena- yi yerine koyuyorduk, şimdi de biz enayi olduİc" dediler. Polis yetkilileri de operasyo- nun devamı içinçalışmalar y ap- tıklannı ve bölgede bu işi yapan kişilerin belirlenmesine çahştık- lannı bildirdiler. Yetkililer, ay- nca yatandaşlann bu kişilerden Hazine arazisi alarak. hem mağdur hem de sanık durumu- na düşmemeleri için uyanda bulundular. • Baştarafi 1. Sayfada gune dek suren bolümune iliş- kin bir dökumünun gazete say- falarmdan yapılmasında yarar vardır. ÇUnkü basınımızın bu sürede iyi sınav verdiği söylene- mez. Goruşmeleri başından be- ri Turk tarafının gucunu kırmak ve Rauf Denktaş'ı "uzlaşmaz kişi" olarak ilan etmek isteyen- ler "hafıza-i beşer nisyan ile maluldür" kuralına sığınacak- lardır. Görüşmeler sürecinde Anka- ra ile Washington arasındaki ilişkiler konusunda da epey ' 'dedikodu " ve ''spekülasyon'' yapılmış, gerçek dışı haberler yayımlanmıştır. Bu da olayın bir ayn cephesidir. Uluslarara- sı diplomasinin masabaşındakı görüşmelerle yürütülmesinde belirli kuraüar geçerlidir. Hiç kuşkusuz, bir taraf güçluyse, sonucun belirlenmesinde büyuk çapta "tayin edici" olacaktır; ama ikı tarafm ağırlıkları çeşit- li dengelerle oynayabilecek ka- dar birbirine yakınsa, iş değişir. Kıbrıs görüşmelerinde Turk tarafını Türkiye'de daha başın- dan karalamak, kötü bir giri- şimdi; bu süreç aşdmıştır. Ancak daha hiçbir şeyin so- nuçlanmadığı da ortadadır. 26 ekimde başlayacak olan göruş- melerde, GüvenlikKonseyi'nin nasıl bir tutum içine gireceği belli değildir; Kıbrts Rum tara- fının da nasıl bir hazırlıkla ge- leceği bilinemez. Şimdilik taraf- lar sahadan "«« galip ne de mağlup" olarak ayrılıyorlar. Türk tarafı kendisine yöneltilen "•uzlaşmaz"suçlamasım aşarak Kıbrıs 'a dönüyor. Tam Vasiliu stkıştığı anda görüşmelere ara verilmesi dikkat çekicidır. Görüşmelerin 26 ekime bıra- kılması Amerika'daki Yunan lobisinin etkisini de bir olçude ayarlayacaktır. Kıbrıs sorununu bu takvime bağlamak artık ko- lay değil. New York'taki Kıbrıs goruş- meleri bir bakımayararlı olmuş- tur. Çünku somut çözüm yolları kamuoyunca biraz daha tartışı- lıp benimsenmiştir. Türk tarafı verilecek toprak ödünleriyle bir- likte anayasal sorunların önemi- ni vurguluyor; Türkiye'den ba- kıldığında Kıbrıs'taki durum şimdi daha aydınlık görunmek- tedir. Eşdeğerde bir ilerlemenin Yunan-Rum tarafında gerçekle- şip gerçekleşmediğini ileridekı gunlerde gorüp öğreneceğiz. * * * İstanbul Haber Senisi - Baş- bakan Süleyman DemireL si- yasi partilerin devletle millet arasında bir köprü olduğuna dikkat çekerek "Bu köprüler işletilmebdir. Bir yere devlet gelince partiler de gebyor. Ön- ce Demokrat Parti'yi. ardın- dan Adalet Partisi'ni kapattı- lar. amblemlerini yasakladı- lar. Ama sonra iki parti bir araya gelerek önce yasaklan kaldırdık, sonra kapatılan si- yasi partilerin tekrar açılması- nı sağladık. Bu bizim değil. sizlerin. milletin ısrandır. So- nuçta yanşı biz kazandık"- dedi. Başbakan Süleyman Demi- rel, dün öğleden sonra Tuzla'- daki evinden aynlarak incete- melerde bulunmak üzere hebkopterle İstanbul'a hare- ket etti. Demirel, İstanbul Va- bsi Hayri Kozakçıoğlu ve Bedrettin Dalan ile çıktığı he- bkopter turu sırasında önce Tuzla Dericiler Sitesi'ni ince- ledi. Yapımı planlanan Kurt- köy Havaalanı'nın arazisini inceleyen Demirel, ardından Yeni İstanbul Otogan ile İs- tanbul Toptancılar Hab'ni zi- yaret etti. Daha sonra heli- kopterle Ikitelb Organize Sanayi Bölgesi'ne giden Baş- bakan Süleyman Demirel'e burada İkitelb'nin sorunlannı içeren bir brifing verildi. Buradaki törenin tamam- lanmasınııî ardından Bahçeli- evler'de yeni yapılan DYP Bahçelievler ilçe binasının açı- lışına katılan Başbakan Süley- man Demirel, halka hitaben yaptığı konuşmada şunlan söyledi: "Ülkemizin toplu iğne bü- yüklüğündeki her yerine dev- leti. adaleti. hizmeti ve refahı götüreceğiz. 1.5 milyon nüfus- lu Bakırköy'ün her sokağında güvenlik olacak. Devlet Ba- kırköy'e bundan sonra daha çok gelecek." Konuşma yaptığı sokağın her yanına asılan DYP amblemlerini gösteren Demi- rel, pencerelerden kendisini din- leyen vatandaşlann sık sık alkışlarla kestiği konuşmasmı şöyle sürdürdü: "Bakın önce kırat gelmiş. Görüyorsunuz ki bir yere dev- let gelince partiler de geliyor. Parti devlet ile millet arasında bir köprüdür. Bu köprünün iş- letilmesi lazım. 17 yıl genel başkanbğını yaptığım, 21 sene süren Adalet Partisi'ni kapa- tarak amblemini yasakladılar. Ama sonra ne oldu? Demok- rat Parti (DP) kapatıldı, Ada- let Partisı (AP) açıldı. AP kapatıldı, Büyük Türkiye Par- tisi (BTP) açıldı. BTP kapatıl- dı, ardından Doğru Yol Parti- si (DYP) açıldı. Beni tam yedi defa siz iktidara çıkardınız. Her şey sizin isteğinizle olu- yor. Bu bizim değil, sizin, mil- letin inadınızdır. Sizlere şeffaf devlet vaat ediyoruz." Başbakan Süleyman Demi- rel, daha sonra Ataköy'deki Sea World Shovv'un açılışını yaparak yunuslann gösterile- rini izledi. Demirel, Ataköy'- deki açıbşa Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin, Çevre Bakanı Doğancan Akyürek ile birbk- te geldi. Başbakan, İstanbul Milletvekib Bedrettin Dalan ile restorasyonu süren Yedi- kule surlannı da gezdi. Başbakan Süleyman Demirel gece de gazeteci-yazar Lütfü Akdoğan'ın kızı Sema Akdo- ğan ile Mehmet Tahir İpekçi'- nin Hilton Oteb'ndeki nikâh törenine kaülarak, Dışişleri Ba- kanı Hikmet Çetin ile birlikte nikâh şahitbği yaptı. Lebiderya çöplük Kadıköy Belediyesi, Moda kolektörü inşaat alanı- nı çöp toplama merkezi olarak kullaıunaya başla- dı. Böylece Moda'da, tam deniz kıyısında büvıik bir çöplük oluştu. Kadıköy'ün ana caddelerinden kam yonlarla taşınan çöpler, Moda kolektörünün bulunduğu dolgu alana boşaltüıyor, buradan da başka araçlarla Ümranive'deki çöplüğe taşınıyor. Belediyenin bu uygulaması, çevrede evleri ve işyerleri bulunaıüarca tepkiyle karşdandı. Ha\anın çok sıcak olmasına karşın çöp kokusundan camlarını kapadıklarını, yoUarını deği^tirdiklerini belirten çevre sakinieri, uygulamanın durdu- nılmasını ve çöplerin hemen taşınmasını istedi. Olavı duyar duymaz ModaŞa gelen Türkiye Çevre koruma >e Yeşillendinne Kurumu'ndan Barbaros Gönençgil, Aydın Atıcı ve Osman Pek- mez, "Burası dolgu olduğu için geçirimli bir alandır. Bir süre sonra denize çöplerden sı/ıntı ola- cak. Anlaşılan beledi>e burayı bir çeşit aktarma istasyonu olarak kuilanıvor. Şehrin içindeki bir alanın böyle kullanılması çok yanlış" dedi. (Fotoğraf: HATİCE TUNCER) GOZLEM Kooperatifler elektrik kurbanı SATIUKİŞYERİ Birinci derecede turistik bölge Sirkeci'de 5.400 m2 inşaat alanı olan işyeri satılıkür. Tel: 572 18 53 -542 97 28 HAVÂDURUMU • Baştarafi 1. Sayfada cağım, aksi taktirde elektrik vermem" dcdiğı için, vatandaş piyasada çok daha ucuza yaptı- rabileceği bu kaa işini, AK- TAŞ'ın yan şirketlerine 4 kat daha fazla para ödeyerek yaptı- nyor. Oysa, TEK abonelerinin tranşelerini kendilerinin yapür- tabildigini belirten Şahin şunla- n söylüyor: "Vatandaş, koope- ratifçi, sanayici, elektrikçi ve mühendisler, bu uygulamalar karşısında mağdur ve pervasız durumda. İETT döneminde Enerji Komiseri şeklinde ba- kanlığı temsilen bir birim vardı. Haksızlığa uğrayan vatandaş- lar sorunlannı bu komiserliğe iletir, çözüm bulmaya çabşı- lırdı.Şimdi böyle bir birim dahi olmadığı için AKTAŞ, tüm ke- simlere kan ağlatıyor. Çünkü tercih edeceğimiz başka bir elektrik şirketi yok". 25 yıllık elektrik mühendisi Engin Dağıstanb da, AKTAŞ'- ın tranşe (kablo kanah açma ve döşeme) işlerini ücret karşdı- ğında kendisi yaptığı halde, zaman ve masraf gereküren tüm ruhsat işlerini müşteriye ta- kip ettirdiğine dikkat çekiyor. Dağıstanb, aynca AKTAŞ tranşeleri döşedikten sonra aç- tığı kanallann üzerini belediye- lerin istediği gjbi kapatmadığı için, müşterilerin " yollardaki asfalt ya da döşemelerin bozul- ması olasıbğına" karşı bulun- duklan bölgeden sorumlu bele- diyeye. önceden ödedikleri temınat paralannı geri alama- dıklannı anlatıyor. Oysa, TEK bu işlemlerin takibini de kendisi yapıyor. Bu arada Dağıstanb, tüm enerji üretim kaynaklannın ve ana enerji iletim hatlannın yatı- nmlannın TEK tarafından yapıl- dığını belirterek şöyle dedi. "AK- TAŞ'ın vatandaşlardan aldığı enerji katılım parası (iştirak be- deli) hiç bekletmeden günlük ola- rak TEK hesabına geçmek zorun- dadır. Bugüne kadar bu konuda TEK'e bir para ödediğine inan- mıyorum. Ödemişlerse, bunu TÜRKİYE'DE belgeleriyle açıklasınlar. Vatan- daştan bu dönemde, katılım payı olarak ne kadar aldılar, söylesinler. AKTAŞ'ın bugüne kadar yaünm için TEK'ten alıp da yatınma sarfetmediği para- lann ve vatandaşlardan topla- dığı iştirak bedellerinin tutan TEK'in bütçe açıgını kapatır. " Kooperatiflere dayatılan ra- kam, bazen TEK fıyatlannın 28-29 kaü bile olabibyor. Kartal Yakaak'ta 86 koope- ratiften oluşan Çağdaş Koope- ratifler Birbği yöneticileri, ge- çen perşembe günü AKTAŞ ile olan sorunlanna çözüm bul- mak üzere Ankara'ya giderek, enerji ve Tabii Kaynaklar Ba- kanı Ersin Faralyab'nın kapısı- na dayandı. Çünkü Çağdaş Kooperaüf- ler Birbği, bugün için bitmiş 2 bin tane daireyi, AKTAŞ'tan elektrik alamadığı için anahtar tesbm yapamıyor. Birbğjn ge- nel sekreteri Hüseyin Cavit, bakanbkta neler olup bittiğini şöyle anlatü: "Bakan Faralyab, sorunlanmıa dinledikten sonra bizi Müsteşar Yardımcısı Er- tuğrul Önen'e gönderdi. Biz birbk olarak 9 Haziran 1989'da elektrik için TEK'e başvurdu- ğumuzda, TEK '39 trafonuzun binalannı yaparsanız size elekt- rik veririm' dedi. Ancak, 1 Ey- lül 1990'da Anadolu yakasmın elektrik hizmetleri AKTAŞ'a devredildiği için, biz bu kez de AKTAŞ'a başvurduk. AK- TAŞ bize 'Bölgedeki bütün elektrik hizmetlerini trafolan- nız dahil, siz yaparsanız elekt- rik veririm' dedi. TEK'ten kazanılmış hakkımız bir anda eb'mizden abndı. Eğer bugün TEK'in yetki alanında olmuş olsaydık, sadece 1 milyar liraya malannı istedik. Onlara, Batı- kent örneğini gösterdik.' TEK Ankara'da yapılan Baükent'in tüm elektrik hizmetlerini hiç ücret abnadan yaptı. B ü i hi yapma şartı getınyor. Fakat, 500-600 milyon lirabk trafo merkezini gecekondu bölgele- rinde vatandaş kendi olanakla- nyla yapamadığı için, hat çeke- Bu ücretsiz hiz'met 21 Mayıs rek kaçak elektrik kullanabib- 1992 tarih ve 21 bin 234 sayılı yor.Bu tesisat da genellikle Resmi Gazete'nin 74 ve 75. say- falannda yayımlandı. AKTAŞ ise bizi, TEK'e 1 milyar braya yaptırabileceğimiz elektrik hiz- meti için, 29 milyar bra daha fazladan para harcamaya zor- luyor. Ya kazanılmış hakkımız geri verilsin, ya da bize destek çıkın. Biz hazır bitmiş evlerinde oturamayan ortaklanmızı artık kontrol altında tutamıyoruz. ' dedik. Ancak, 'Ödeneğimiz yok' de- yip kabul etmediler. Bunun üzerine bakanhk yetkililerine, "Siz TEK'in devleti misiniz yok- sa AKTAŞ'ın devleti misiniz' diye sorduk. TEK'in verdiği bir hizmeti AKTAŞ vermiyor. Bizi bu tesisi yapmaya zorluyor. Üyelerimiz zaten şu an evlerine taşınamadıklanndan kira ödü- yorlar. Toplu Konut Fonu'ndan aldıklan kredilerin de geri öde- mesi başlamış durumda. Ayn- ca, elektrik için güvence bedeli de ödemek zorundalar. Bu ka- dar harcamadan sonra, bu dar gelirli insanlar 29 milyar lirayı nereden bulup da trafolan yap- DENİZ ŞAHÎN tırtabilecekler. AKTAŞ, geçmişte bizim indirici merkezlerimizi de. bizi kullanarak Enerji Ba- karüığı'ndan aldığı yaklaşık 4 milyar lirabk krediyle yapmıştı zaten. AKTAŞ, tesisin jjara- sını da bakanbktan alarak yap- tekniğe uygun olmadığı ıçın, toprağa kaçak, yani elektrik kaybı oluyor. Bu durum o hatta elektrik voltajlannın düşmesine neden olurken, aşın yüklenme nedeniyle trafoyu da yakabih- yor. Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Yönetim Ku- rulu Üyesi Mustafa Demirören bu tür olaylann daha çok mil- yonluk trafo merkezi kurmaya gücü yetmeyen vatandaşlann oturduğu gecekondu bölgele- rinde görüldüğüne dikkat çeki- yor. Demirören, "yapması ge- reken yatınmlan AKTAŞ yapmadığı için, trafolar fazla yüklenmekte, birçok bölgede voltaj düşüklüğünden dolayı vatandaşlann elektrikb ev ci- hazlan yanmakta, dolayısıyla büyük zarara uğramaktadır- lar" diye konuşuyor. UĞUR MUMCU • Baştarafi 1. Sayfada Gazetemizin yayını silahlı kişilerce önlenmek is- tendi, bana çeşitli tehditler yapıldı, gözdağları verildi; gazetemiz de protesto edildi. Bu yayınlarda "silahlı eylemlerin askeri yönetim- lerle noktalanacağı" uyarısı yapılmaktaydı. 1980 askeri müdahalesı bu uyarının ne kadar haklı olduğunu gös- termişti. 'Bireysel terör' yoluyla hiçbir örgüt ve parti devrim yapamamıştır. Tersine, bu yol, devrimci ör- gütleri, halk yığırrlarından soyutlamış; bu örgütleri de amaçlarına yabancılaştrmıştır. Türkiye'deki silahlı sol eylemler, son otuz yılda bir başka gerçeği de kanıtlamıştır. Kanıtlanan bu gerçek, bu eylemlerin genellikle Batı silah tekelierinden çtkıp, çokuluslu mafya örgütleri aracılığı ile eylemcilerin ellerine geçen silahlarla ya- pılmasıdır. Bu gerçek en çok devrimcilik adına, Marksistlik- Leninistlik adına bu eylemlere başvuranları düşürv dürmelidir. 12 Eylül öncesinde Türkiye'de ele geçen silahların onda dokuzu NATO ülkelerinde üretilen silahlardır! Bu NATO ülkeleri, kendi silah fabrikalarında üreti- len silahların kimler aracılığı ile hangi örgütlere ulaş- bğını ve hangi eylemlerde kullanıldığını bilmezler mi? Elbette bilirler. 12 Eylül öncesinin terör örgütleri, çokuluslu mafya- lar eliyle Batı ülkelerinden lojistik destek sağlamış- lardır. Silah trafiğinin bu yönü, "komünizme karşı milliyet- çilik adına" silahlı eylemlere başvuranları da düşün- dürmeliydi. Düşündürmeliydi, çünkü bu silahlar, NATO ülkele- rinden yola çıkıp bir Varşova Paktı üyesi olan Bulga- ristan'ın devlet şirketleri aracılığı ile Türkiye'ye soku- lup ülkücü eylemcilerin ellerine ulaşıyordu. Türk yeraltı dünyası, Bulgaristan ve Macaristan'da lüks otellerde karargâh kurmuştu. Kapitalist silah tekelierinden Bulgar devlet şirket- lerine, Bulgar devlet şirketleri nden Türk yeraltı dün- yasına, yeraltı dünyasından devrimci ve ülkücü silah- lı eylemcilere kadar uzanan bu kanlı zincir, bu eylem- lere karşı olan TKP siyasetince de görmezlikten geliniyor ve sosyalist ülkelerin bu kanlı trafikteki rol- lerini sergileyen yayınların etkisi, "CIA ve MİT ajanlh ğı ile antikomünizm" gibi klişe suçlamalarla gideril- meye çalışılıyordu. Peki, ne oldu? Aradan geçen 10-15 yılda bu gerçeklerin hepsi te- ker teker kanıtlandı. Silahlı eylemlerin sonunda aske- ri müdahale oldu ve Bulgarlar da devlet şirketleri aracılığı ile kaçakçılık yaptıklarını itiraf ettiler. Bugün silahlı eylemler üç koldan gelişiyor Kürtçü PKK terörü, Islamcı Hizbullah terörü, Dev- Sol ve benzeri örgütler terörü. Dev-Sol ve benzeri örgütlerin terör eylemleri, 12 Eylül sorgulannda bulunan polis ve savcılara yöneli- yor. Hem bunlara yöneliyor hem bu olaylarla uzaktan yakından ilgileri olmayan Orgeneral Adnan Ersöz ve Oramiral Kerna'- Kayacan gibi savunmasız buldukları silahlı kuvvetlerin sevilen komutanlarına. Dev-Sol bir 'intikam örgütü' olarak eylemlere baş- ^vuruyor. Devlet güçlerinin sanıkları sağ olarak yaka- lamaları yerine 'yargısız infaz' olarak adlandınlan biçimde öldürülmeleri, kin tohumlarının yeşermesi- ne ve terörün daha da tırmanmasına yol açıyor. Böylece kanlı bir kısırdöngüye giriliyor... -<i'iAtA PKK terörü, Kürtler arasındaki milliyetçi duyguları canlandırarak ülke topraklarından bir kısmını Türkiye Oumhuriyeti'nden koparmayı amaçlıyor. PKK, bu amaçla, din duyguları ve dince kutsal kav- ramları kullanıyor. Bu kaba ve ilkel din sömürüsü, kendilerine Mark- sist etiketini yapıştıran Türk ve Kürt aydınlarınca da görmezlikten geliniyor! Türkiye'de Prof. Muammer Aksoy, Doç. Bahriye Üçok, gazeteci Çetin Emeç ve yazar Turan Dursun gi- bi aydınların canlarını alan Islamcı terör, Güney- doğu'da bu kez de özgür Gündem gazetesi çalişanla- rını hedef seçiyor. Islamcı terör de her gün Islamcı bankerlerin paralı ilanlarını gazete başlıkları yanına paradan küpeler gibi takarak çıkan islamcı gazeteler tarafından gör- mezlikten geliniyor. Yakın bir gelecekte, PKK ile Celal Talabani'nin Kür- distan Yurtseverler Birliği ile Mesut Barzani'nin Irak Kürdistan Demokrat Partisi'ne bağlı peşmergeler arasında kanlı bir hesaplaşma da başlayacakttr. Yaşanan bu olaylar, terörün ardında, emperyalist çıkarların yattığını gösteriyor. Her olayın birden çok ve karmaşık yapıda nedenleri buiunur. Bu nedenler arasında en etkin ve belirleyici nedeni bulmak gerekir. Olaylara bu açıdan bakılırsa, 12 Eylül öncesi terör olayları ile bugün yaşanan terör eylemlerinin Orta- doğu'da ABD egemenliğinin artmasına yaradığı çok açık biçimde görülür. Bu eylemlerin hangi gerekçeler ve amaçlarla yapıl- dıkları değil kime ve hangi çokuluslu çıkar düzenine yaradıkları önemlidir. Temizliközel şirkete havale tı. Adının açıklanmasını isteme- yen bir elektrik mühendisi. oturduğu evde voltajlann sü- rekli inip çıktığını farketmesi Belediyelerin temizbk işlerini alan özel fırmalar, işçilerini haf- tada altı gün asgari ücret düze- >inde çabşürarak kâra geçmeye çabşıyorlar. Firmalann gazete ilanlanyla bulduğu bu işçileri örgütleyemediklerini bebrten Belediye-İş Sendikası, özelleş- tirme uygulamasına. "Güven- cesiz, ucuz işçi çalıştınlmayı kil k elektriğimizi bağlatacaktık.^nu, ancak şirketten bu konuda ama AKTAŞ'ın bize getirdiğT hiçbir girişimde bulunulmadı- koşullann bize maliyeti 30 mil- üzerine AKTAŞ'a başvurduğu- ozend^dıg! gerekçesıyle karşıv - çıkıyor. Ozelleştirme yar bra. Bu nedenle, bu yılın sonunda bitecek dairelerle bir- bkte, elektrik alamadığıınızdan tesbm edemediğimiz daire sayı- sı 5 bin 390'a uîaşacağı için ba- kanbktan derdimize çare bul- DÜNYA'DA yevre Bakanlığı Meteo- Irotoji Genel Müdürlüğü'- ,nden alınan bitgrye göre Ibütûn bûlgeterimiz az bu- r ılutu ve açık geçecek. Ha- ' ıva sıcaklığında önemli bir ' tdeğişadik olmayacak. Rûz- ıgar, kuzey ve doğu, yur- Idan güneyinde güney ve jbatı yönlerden hafif, ara ısıra orta kuvvette esö^k. iDenizlerjmizde rüzgâr, Doğu Karadeniz ile Ege'de yıldız ve poyrazdan 3-5, jyer yer 6 kuvvetinde, saatte 10-21, yer yer 27 deniz mili hızla esecek. Van Gölû'nde hava, açık ve az bulutlu geçecek. Adana Afyon Afln Ankara Antalya Aydm Buısa ÇanaKkale Oyartakır Edime ErTurum Eskışehr İstanbul Iznvr Kars Konya M6fSlfl Ssmsun Tidtuufl ZonouMak A A A A A A A A A A A A A A A A A A A A 40° 33° 26° 33° 36° 38° 34° 32° 36° 33° 26° 33° 31° 36° 24° 34° 35° 28° 30° 28° 23° 16° 10° 18° 23° 23° 19° 22° 18° 18° 10° 17° 22° 24° 8° 18° 25° 19° 22° 21° açık (Va(ık B-buiuHu G-gûneşlı K-kartı SasJı Y-yaOmurtu Amsterdam Amman Atna Bajdat Brûteel ıCenevre tfranklun Leftoşa ıPetersburg iLondra Maönd llNaıu Moskova Mûnıh Osk) Pans Prag Rryad Roma Vıyana Zûrıh Y A A A Y B B A Y Y A A B B Y Y B A A B B 21° 37" 35° 40° 22° 24° 22° 40° 24° 20° 27° 30° 26° 23° 19° 24° 25° 44° 31° 26° 25° ğını anlatıyor. Şirket yetkibleri- nin, kendisine"Bölgedeki elekt- rik 180 volt " dediklerini anla- tan elektrik mühendisi, "220 volt olması gereken elektrik voltajlannın, bazı binalarda yüksek maliyetler nedeniyle ka- çak olarak hat çekilip elektrik kullanılmasından kaynaklandı- ğını" söylüyor. Aynı mühendis, 'Oysa bu çok tehbkeli. Aşın yüklenme nedeniyle kablolar yanabilir ve yangın çıkabilir" diyor. AKTAŞ. bir bölgede trafo merkezleri yetersiz olduğu za- man, vatandaşa trafo merkezi uygulamasına geçen Sanyer. Kartal, Zeytin- burnu. Bayrampaşa ve Kâğıt- hane belediyeleri temizlik işle- rinde çalışan işçilerini başka görevlere verirken, Adalar Be- lediyesi özelleştirmeyle birlikte 220 işçisini işten çıkardı. Adalar Belediye Başkanı Re- cep Koç, 220 işçiyi işten çıkar- masaydı bu yıl işçilere 14 milyar bra ödeme yapması gerektiğini belirterek "Oysa şimdi temizbk için 2 milyar lira ödeyeceğiz" dedi. Koç "Grev sırasında İs- tanbullulann basına gelen üç yıl önce bizim başımıza geldi. Işçi- lerin paralannı ödeyemeyince. DUZELTME 05 Ağustos 1992 tarihinde 8919 basın numarasıyla yayımlanan satış ilanında sayı: 1991/1017 olarak yayımlanmıştır. 1991/1017 tal. olarak düzeltilmesi ve ilanın en alt satırındaki 30.7.1992 tarihi yayımlanmaması gerekirken yayımlanmıştır. direnişle karşılaştık. Ama Ada- lılar da benim paramın olmadı- ğına değil, sokaklan temiz mi değil mi diye bakıyor. 220 işçiyi işten çıkardık, bağnmıza taş bastık" diye konuştu. Temizlik hizmetlerini 7 ay önce özelleştiren Sanyer Bele- diye -Başkanı İhsan Yalçın. te- mizbkte çalışan 220 işçinin başka işlere verildiğini, emekli- bkleri gelenlerin aynlmasıyla, bu sa>ıyı azaltmaya başladıkla- nnı söyledi. Yalçın "Temizbği alan fırma 110 işçisine asgari ücret ödüyor. Ama açlık sını- nnda yaşamaktansa, peynir ekmek yiyecek parası olması iş- çileri mutlu etmeb" dedi. Bayrampaşa Belediyesi Baş- kan Yardıması Mustafa Deniz de belediye işçilerinin greve çı- kacaklannı tahmin ettikleri için temizbk işlerini mart ayında özel söktöre verdiklerini söyle- di. Deniz "Biz temizbk işlerini on aybğma 4 milyar 306 milyon braya ihale ettik. Halbuki sade- ce 183 işçinin fazla mesaisi ayda 300 milyon bra tutuyordu. Ay- da 430 milyon lira masraf yapı- yorduk" dedi. Özelleştirmeyle, toplusözleş- meb işçilerin 1,5 milyar brabk fazla mesai ücretlerini ödemek zorunda kalmadıklannı bebr- ten Zeytinburnu Belediye Baş- kanı Hasan Yılmaz da şu bilgi- leri veriyor "Özelleştirmeden önce 225 milyon mesai parası, 226 milyon mazot benzin para- sı, 250 milyon parça ve tamira- ta, 25 milyon da lastik bakıma veriyorduk. 150 milyon da amortisman koyunca toplam harcamamız 876 milyon bray- dı. Biz 670 milyona ihale ettik. 150 milyon da araç kirası ödü- yorlar. Temizbkteki 80 işçiyi de sokak süpürme işine verdik." Sanyer ve Kâğıthane Beledi- yelerinin temizbk hizmetlerini yapan İzmir Temizlik Sanayii yöneticisi Recep Bakır çabştır- dıklan işçileri gazete ilanlanyla bulduklannı, haftada altı gün çalışan işçilere 1,5 milyon Ura ödediklerini söyledi. Bakır, be- lediyeden ayda 350 milyon bra almalanna karşıbk, 250 milyon personel, 100 milyon mazot, 100 milyon yedek parça mas- raflan olduğunu ifade ediyor. Bakır İnşaat yöneticisi Dur- sun Bakır, belediyeden ayda 415 milyon bra ajdıklannı, an- cak İstanbul Üniversitea'ne yaptınlan keşif sonucu, işin asıl değerinin 763 milyon lira oldu- ğunun anlaşıldığını, bu nedenle belediyenin bir ay sonra yeni bir ihale açacağını söyledi. Taşeron işçilerini sendika üyesi yapmak için çok uğraşük- lannı bebrten Belediye-Iş Sen- dikası Genel Teşkilat Sekreteri Hüseyin Özkan, işçilerinin korkmalan ve işverenlerin bu işçileri hemen işten çıkartması nedeniyle başanb olamadıkla- nnı bebrtiyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle