Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Sal
Cumhuriyet*
'Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik Türk Anonim Şirlceti adına Btri» N»di Istanbul Haberleri: Şeny Kılkaa, Dış Haberler: Ergua Balcı, Iş-Ekonomi: Şükran btend, Yurt Basan ve Yayan. Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecüik T.A.Ş. Türkocajı Cad.' -
• Genel Yayın YöneUnenı: Özgen Acar • Genel Ykyın Koordınatörü: Hikınet Çttinkty» Haberleri: Mehmct Saraç, Kültilr: Ccial Üster, Makaleler: Sami Kanöıca, Spor: Abdalk*dir 39/41 Cagaloglu 34334 Ist. PK: 246 lsunbul. Tfek 512 05 05 (20 hat), Teloı:
~ Yazı lşleri Müdürlen FÜSBB özbilgtn (Sorumlu), Cdal B*şl«»g>ç (Haber) • Görsel YıcHmiB, Düzeltme Abdullafa Yancı • Müessese Mudür V: EroJ Eıtul • Koordınatör: 22246, Fax: (1) 526 60 72 • Bürolar Aakanc Z. GOkalp Blv. tnkılap S. No:'v
Yönetmen: Ali Acar • Düzenleme Mustafa Saihmcr • Ankara Temsıicısı: CİKyl Ahmet Koralsan • Muhasebe. Baleot Yater • ldare: Huscyin Garer • Işleune: öader Çelik • 19/4, Tel: 433 II 41-47, Tetet: 42344, Fajc (4) 433 05 65 • lımlr H. Ziya BJv.'"
Areaylrei. Haber Müdürleri: MuUafs Balbay, l«ık K m , tzmır Tenısüci V.: Strdar Kıak, Bügi-lşlem: Nail İnü Bılgısayar Sıstem: Marinel Çfler • PersoneL- Scvfl Bostaacıotla 1352 S. 2/3, TM 83 12 30, Telot: 52359, Fax: (51) 89 53 60 • Adaa* Inönd, '
Adana Temsilcisi- Çctia YUcaoftta • Reklam: Reka Itıtnaa • Dış IlişkJler: Halyı Akyol Cd. 119 S. No: 1 Kal 1, TM: 19 37 52 (4 hat), Telex: 62155, Fax: (71) 19 25 78 .
TAK.VİM. 15 AĞUSTOS 1992 tmsak:4.28 Ikindı: 17.03 Akşam: 20.10 Yatsı:21.41
Kalçasız, göğüssüz, kısacık saçlanyla çocuksu bir hali vardı. Hollywood, Demi Moore'a artık farklı bir gözle bakıyor
Ona doğal gelen her şevi vaDivor
kadınlar
•ATÎNA(AA)-ABD'de
modacüar için yapılmış bazı
istatistiklere göre kadmlar
gjderek "daha iri biryapı"
sergibyorlar. Modern
kadınlann eski
dönemlerdeki
heradnslerine kıyasla
"daha becerikli veellerinin
daha sıkı" olduğu ve hazır
giyıme daha az rağbet
ettiklen de dikkat çekiyor.
lstaüstikler,ABD'de
kadınlann ortalama ayak -
ölçüsünün 192O'lerde4.5
numara iken, 1945 yıbnda
6Se, 1965 yılında7.5'e
çıküğını ortaya koydu.
Bugünün kadınının
ortalama ayak ölçüsü ise 8.5
numara. Kadmlar
1960'larda ellerine geçen
paranın yüzde 4.5'ıni haar
giyime ayınrken, bu oran
1990'da ise yûzde 4'e düştü.
Vahşibalık
• LONDRA(AA)
-tngiltere'nin başkenti
Londra'daki bir park
gölûnde yaşayan ve bazı
kazlarla ördeklere saldıran
vahşı turna balığının başına
ödûl kondu.. Park yönetimi,
vahşi balığı yakalayana 120
dolar ödüîverecek.
Londra'nın kuzeyindeki bir
parkta kazlarla ördeklenn
korkulu rûyası halınegelen
turna balığının, yıllardır
gölün çamurlu sulannda
yaşadığı ve yaklaşık 15 kg.
ağırbğında oldugu
belirtıliyor. Babğın tehlikeli
görülmediği, ancak diğer
hayvanlara saldırması
nedeniyle avlanması
gerektiği ve göldeki
görevlilerin bütün
çabalannın bugûne kadar
boşaçıktığı kaydediliyor.
Almanya'da
hakaret cezası
•FRANKFLRT(AA)
-Alman polisine el ve lafla
hakaret etmenin cezası cep
yakıj or. Cezalar, 60
mark tan başlayıp 2 bin
marka kadar yükseüyor.
Parrr aklanna sahıp
olamayıp, işaret parmağını
şakajpna dayayarak ceza
yazan polise 'sen delisin'
harel.etını yapmak,
otomobil sürücüsüne bin
marka mal oluyor. En
düşü.|ü 60 en yükseği 2 bin
mark olan hakaretlenn
çeşitl ;ri ve cezalan ise şöyle:
-"Bir psikoloğa görünseniz
iyi ohıcak" 60 mark,
-"Işgüzar" 200 mark,
-"Ay ı" 450 mark, -" Aptal
herif'500 mark,
-"Saçmalama" ya da "K
yala" 600 mark, -"Budala,
salak" 900 mark,-"Kuş
beyinli" ya da "sen delisin
işareti" 1000 mark,-'İt
sûrûsü" 1800 mark.
Milli parklap
•IZMİR (AA) -Türkiye'de
halen 21 olan milli park
sayısının, önümüzdeki
aylarda 29'a yükseltileceği
bildirildi. Yeni milli park
olacak yerler arasında
Pamukkale, Efes, Kaçkar
Dağlan, Aladağlar ve
BeyşehirGölüde
bulunuyor. AA
muhabirinin sorulannı
cevaplandıran, Izmir
Orman Bölge Müdürlüğü
yetkilileri, Türkiye'de milli
park sayısının az olduğunu
belirterek, "Avrupa'da ülke
nüfusunun binde 5-6'sı milli
parktır.
• Moore'un Bruce Willis'le evliliği sürüyor. "Bireyler olarak sorumluluklanmm
kendi üzerimize alıyoruz. Beraberliğimiz, bağımsızlığımız ve bireyselliklerimizi
sağlamadaki yardımlaşmamızla denge halinde" diyor Demi.
ÇIPLAK GERÇEK- Demi, 'Herdoğum-
dan sonra daha iyi olacağımı söylemiştim
ve oMum' diyor.
Son yıllarda bebek patlaması yaşayan
Hollywood, Demi'yi doğurganbk tann-
çası olarak kucaklıyor.
Haber Merkezi-
Vanity Fair'in
ağustos sayısına
kapak olmuştu ge-
çen yıl. Çınlçıplak,
üzerindeki elmas-
lardan başka hiçbir
şey olmadan, kol-
lanyla göğüslerinı
ve karnını saran
pozuyla bütün
dünyanın gördüğü
bu fotoğraf öyle
hararetli tartışma-
lara neden olmuştu
ki Amerika ve Ka-
nada'daki bazı
dükkanlar, dergıyı
boykot etmişlerdı.
Vanity Fair, bu
yılın ağustos sayı-
sında yine Demi
Moore'u kapak
yapü. Demi bu kez
hem giysili hem de
çıplak. Vücudunun
üzerinde ustaca bo-
yanmış kırmıza kra-
vatlı takım elbise-
siyle ilk bakışta gi-
yinik sanılabiliyor.
Dergideki yazıda
da Demi'nin kişili-
ği, oyunculuğu, eşi
Bruce NVillis ile iki
kızından oluşan
aile yaşantısı ve
dostlannın onunla
ilgili görüşlerine
yer veriliyor.
Zor bir çocukluk
döneminden ve er-
genük cağındaki
hap bağımlüığm-
dan kendi çaba-
lanyla kurtulmayı
başaran Demi,
olaylan anlamlı de-
neyimler olarak de-
ğerlendirebiliyor.
Ona göre anneliğin
çıplak teşhiri, sağ-
lıklı bir feminist
gösteri. Hırsh
Amerikan kişiliği
üzerindeki kendi
olumlu etkisinden
gurur duyduğunu
belirtirken şöyle di-
yor: "En hoş sürp-
riz de bana çok do-
ğal gelen birşeyi
yapmamdan baş-
kalannın etki-
lenmesi ve başka
kadınlann kendilerine farklı bakma- yor. Son yıllarda bebek patlaması ya-
lanna neden olmak." şayan endüstri, Demi'yi doğurganlık
Ghost ile ünlü olduğunda kalçasız, tannçası olarak kucaklıyor. NVarren
göğüssüz, kısaak saçlan. ıslak iri Beatty, kendi kızmın doğumundan*
gözleriyle çocuksu bir hali vardı. sonra fotoğrafçılara poz verirken
Şimdi 29 yaşında, kocası ve iki kıayla "'Korkanm ben de babahğın Demi
bir-iki yıl öncenin çocuğu büyüyüp Moore'u olabilirim" demişti.
olgun bir kadın oluverdi. Hollyvvood Çekimini yakınlarda tamamladığı
da Demi'ye artık farklı bir gözle bakı- son fılmi "A Few Good Men"i kan-
Demi ye göre anneliğin çıpl
teşhiri sağlıklı bir feminist
gösteri. VVarren Beatty de
kendi kızmın
doğumundan sonra
fotoğrafçılara
"Korkanm ben de
babahğın Demi
Moore'u
olabilirim"
demişti.
yer yaşamının en önemli fılmi olarak
değerlendıriyor. Amerika'da arahk
ayında gösterime girecek olan filmde
Moore'un rol arkadaşlan Tom Crui-
se ve Jack Nicholson, yönetmen ise
Rob Reiner. Demi bu yaz, ünlü
"öldüren Cazibe" (Fatal Attraction)
filminin yönetmeni Adrian Lyne'in
yönettiği psıkolojik ağırlıklı "Inde-
cent Proposal"ın cekimlerine kanlı-
yor. Film, bir sadakatsizlik öyküsü
üzerine kurulu.
Bruce Willis ile evlilığine gelince,
Moore ilişkilerinin yürüdüğünü söy-
lüyor. "Bireyler olarak her birimiz
sağlamadaki yardımlaşmamızla den-
ge halinde" diyor. Moore'un, ko-
casıyla aralannda rekabet olmadığını
öne sürmesine rağmen meslektaşlan
bundan kuşku duyuyorlar. Moore,
rollerini titizlikle seçerken Wıllis, va-
kendi sorumluluklanmızı kendi üze- sat macera fılmlerinde rol ahyor. Eşi
rimize alıyoruz. Beraberliğimiz, kendisinin üç katı ücret talep etmesi-
bağımsızhğımız ve bireyselliklerimizi ne rağmen Moore, kocasının "Rob
Reiner ile çalış^
mak için her şeyi
-telefon rehberini
okumak bile olsa-
yapacağını" söylü-
yor.
Demi, meslekle-
rinin eşiyle ara-
lannı bozabileceği
konusunda en
ufak bir yorum-
dan rahatsızlık du-
yuyor. Bu konuda
"Aramızda hiçbir
zaman bir çatışma
olmadı. Kairiyerle-
rimızi tamamen
farkb değerlendiri-
yorum. Bruce'u
bulunduğu yerde,
kendimı de kendi
'konumum içinde
görüyorum. Içim-
de onunla rekabet
etme arzusu yok.
Rekabeti severim.
Ama çoğunlukla
kendimle" diyor.
Moore, sinema
seyircisinin kendi-
sini özdeşleştirdiği
tatb, pasif kadın
rolünü oynamak-
tan nefret ediyor.
"Ghost" Tılminin
yönetmeni Jerry
Zucker'ı da film-
deki mahrum edil-
mış karakterip'
daha güçlü ve idc
ab hale getirmesı
için ikna etmeye
çalışmış. Zucker,
"Demi sert ve
kızgın karakterleri
canlandırmayı se-
viyor. Yumuşak
karakterler onu
çekmiyor" diyor.
"Perdede gülmek-
ten hoşlanmıyor."
Demi,
akıllılığıyla da
hayranlık toplu-
yor. "Indecent
Proposal"ın
yapımcısı Sherry
Lansing, "Demi,
şımdiye kadar ha-
yatımda gördü-
ğüm en akılh in-
sanlardan bin" di-
yor.
"Mortal Tho-
ughts" filminde
Demi ile birlikte çalışan yönetmen
Alan Rudolph ise yıldızı yeni parla-
maya başladığı günlerde onda kari-
yerini gittikçe daha fazla kontrol alü-
na almak için uğraşan "çok çok
akılb" bir kişilik gördüğünü söylü-
yor. Rudolph, "Tuzaklan seviyor.
Ama onlara takılmıyor. tstediğini
elde etmesini biliyor" diyor.
Kanadı kuık yeldeğimıeııleri
ERDALYAZia hikmetse bir gelen bir daha gelir; hatta üni-
versiteden hocalar gelir, her yıl, bir hafta
tatillerini köyümüzde geçirirler." Son yıl-
larda festival projeleri atılmış ortaya; "öyle
ya bizim de yeldeğirmenimiz var, biz de
onun adına festival yapalım." Bu olan bi-
ten karşısında köylüler şaşkmhktan küçük
dillerini bile yutmuşlar: "Ulaaa bizim de-
ğirmenler ne kadar da gıymatbymış... Kö-
yümüzün ünü nerelere ulaşmış..." Bir kap-
lumbağa yürüyor kınk kanatlar arasında;
kaplumbağa
h l d
Kanadı kınk kuş uçabilir mi? Yeldeğir-
menlerinin de kanadı kınlmış Karakol Kö-
yü'nde; "zor dönüyor"... Karakol Köyü
Babkesir'e 22 km. uzaklıkta; yanya yakın
kısmı asfalt, geriye kalanı toprak yol... Ka-
rakol Köyü'nde kala kala iki değirmen
kalrruş; diğerlerinin de yıkınülan... Bir ta-
nesini "yerinden-yurdundan söküp" gö-
türmüşler şehre. Köy yeldeğirmenleriyle
ünlenmiş ya bir
kere,sonyıllar"tu- . J i • tr '
rist akım"na uğ- •Balıkesır yakınlanndakı Kara-
ramış yogun oia- ko ı Köyü'nde iki değirmen
Sriian^^İdeğir- kalmış. Bir tanesini götürmüşler
menierinde kamp; şehre.Oysa köy yeldeğirmenleriyle
açık hava yürü- ünlenmiş.
yuşlen... *
"Kampın, tatüin degirmenle ilgisi ne"
diye bir an düşünebüirsiniz; ama gerçekleş-
miş; şehrin 'hay huyundan' kaçıp 'stres at-
maya gelmiş şehirbler'. Hem de uyku tu-
lumlanyla, çadırlanyla... Biz evde yorgan-
la üşüdük, üşümez mi bunlar; şaşük val-
la!.."
Köy kahvesindeki sohbetten bir bö-
lüm... Kamp yapmaya gelenleri köylüler
sevgiyle kucaklaşmışlar: "Bizim lcöye ne
[Nasddayanmış
| değirmenci bu
juğultuya,
| bir korku
filminin
fon müziği
adeta.
hızıyla da olsa
meye dönüyor,
artık un için
; hayvanlara
. kınk yem yapmak
için... Rüzgann en hası var bizim tepede
emmee?.." Gerçekten de rüzgann korkunç
uğultular çıkardığı bir tepede kurulmuş de-
ğirmenler: Nasıl dayanmış değirmenci yıl-
larca bu uğultuya; bir 'korku fihni'nin fon
müziği adeta... Her yana un kokusu sinmiş
değirmende... "Neredeeeeskiden hazırtor-
ba un; katırlarla saatlerce uzaktan gebrdi
ekinler değirmene; o günkü ekmek bir baş-
ka olurdu hani; lezzetine doyamazdık.. Ne-
yin lezzeti kaldı ki..."
Yapılan ankette kız öğrenciler, işyerlerinde cinsiyet aynmcılığını kabulleniyor
Japon kızlamı feminizmdenhaberleri bile yok
Haber Merkezi- Japonya'nın
feminizm konusunda yiyeceği
daha kırk fınn ekmek var. Tok-
yo ve çevresindeki 561 üniversi-
tenin son smıflannda okuyan
kız öğrenciler arasında yapılan
bir anket, kızlann işyerinde
karşılaşacaklan cinsiyet ayı-
nmabğının sadece farİanda ol-
makla kalmayıp bunu kabul-
lendiklerini de gösteriyor.
Tııc Tokyo Metropolitan
Government, 5000 bayan öğ-
renci arasında Nisan'da başla-
ya« klan iş hayatından bcklen-
tilcrne ilişkin anket yürüttü.
Ankete katılanlardan 3783
kişi tam yanıt verdi. Yanıtlar
ince endiğinde şöyle ilginç so-
nuçlar çıkıyor:
- Vüzde 91'den fazlası. ken-
dileıine "ofısin çiçeği" mua-
• 5 bin kız
öğrencinin
yapılan ankete
verdiği
yanıtlarda
cinsiyet
eşitliğinin
kınntılanna
bile
rastlanmıyor.
Miki Tokoh, ofisin çeceği olmak istiyor.
melcsi yapılmasından rahat-
sızlık duymayacaklannı belırti-
yorlar. Yüzde 25'e yakını ise
bunu kadının rolü olarak görü-
yor.
- Yüzde 66'dan fazlası ofisin
çiçeği gıbı davranmanın ortamı
daha güzelleştireceğini düşü-
nüyorlar.
- Hosteslik ve sekreterlik gibi
geleneksel kadın mesleklerine
bağlı kalmakla yetinecek olan-
lar yüzde 12. Daha ilginç olanı
ise yüzde 60'ın erkeğin işe gidip
kadının da evde oturduğu ya-
şam larzından mutlu olabile-
ceklerini söylemeleri.
- Yaklaşık yüzde 27, kadın-
lann "zatsuyoo", yani çay ser-
visı ve temizlik yapan hizmet
görevlisi olarak daha b'aşanlı
olduklannı düşünüyor.
Bazı genç bayanlann yanıt-
lannda cinsiyet eşitliğı kınn-
tılanna rastlamak mümkün.
Örneğin, ofıste erkeklerin ken-
di üstlerine düşenı yapmalan
gerektiğıni düşünenlerin oranı
yüzde 56. Düşünceler üzerinde
kadercilığin de etkisi var. Hoseı
Üniversitesi'nde okuyan 23
yaşındaki Miki Tokoh'un söz-
leri bunu gösteriyor. "Eğerpat-
ronum bana ofisin çiçeği desey-
dı herhalde bir ıtirazım ol-
mazdı. Bazı şeyleri degiştirebil-
meyı ben de biraz istıyorum.
Ama öyle zor ki."
Kıyılanntemizliği
turistlerekaldı
HAKAN KARA
İZMİR - Çevre kampan-
yası başlatan bir turizm şirke-
ti, Marmaris kıyılannın te-
mizlenmesi için Türkiye'ye
100 turist getiriyor. 17ekimde
Türkiye'ye uçakla gelecek tu-
ristler bir hafta süreyle yatlar-
la Marmaris kıyılannı dolaşa-
cak ve çöpleri toplayacaklar.
Dalgıçlar denız altını temizle-
yecek.
Başlatılan çevre kampan-
yası Almanya'da çeşitli gaze-
telerde haber
olarak yer aldı.
Şirketin yaptığı
duyuru üzerine
500'ü aşkın Al-
man turist baş-
vuruda bulundu.
Kampanyaya
katılacak turist-
lerin uçak ücret-
leri Aero Lloyd
ve Sunexpress
adlı şirketler ta-
rafından karşı-
lanıyor. Tunstle-
rin konaklama
masrafiannı
ATT adb turizm
şirketı üstleni-
yor.
Başlatılan
kampanyanın
Almanya'da bü-
yük ilgıyle karşılandığmı ve
Alman basını tarafından des-
teklendiğini belirten şirket
yetkilisi Elisabeth Tuncer,
"Bu kampanyayı her yıl yeni-
lemeyi düşünüyoruz" dedi.
Şirket aynı zamanda Abna-
ya'da her turistten kazandığı 1
Alman Markı'nı Marmans
için aynlan fona aktanyor.
Sezon sonunda fonda 50 bin
mark bırikeceğini belirten Eli-
sabeth Tuncer, bu paranın
"Marmans Ege Park Vakfı"-
na bağışlanacağını açıkladı.
Para Marmaris'te çöp teknesi
yapımı için harcanacak. Mar-
mans çevresindeki koylann
mavı yolculuğa çıkan tekneler
tarafından kirletildiğini belir-
Çevre
kampanyası
başlatan bir
turizm
şirketinin
Almanya'da
yaptığı duyuru
üzerine 100
turist uçakla
Marmaris'e
gelerek kıyılan
dolaşacak ve
çöpleri
toplayacak.
ten Elisabeth Tuncer, "Bu fi-
kir nereden aklınıza geldi" so-
rusuna şu yanıtı verdi:
"Ortadaki gerçek şu: Temiz
bir çevre olmadan turizm de
olmaz. Türkiye henüz bo-
zulmamış doğal bir çevreye sa-
hip. Türkiye'ye turizm açısın-
dan ilgi hızla artıyor. Bu yo-
ğun ilgi arüşı beraberinde çev-
resel sorunlar da getiriyor. Biz,
çevresız turizm olmaz an-
layışıyla bu sorunlann çözü-
münde katkımız olsun istedik.
Turizm yaratüğı çevre soru-
nunu yine turistler çözümlesin
diye düşündük ve
bu kampanyayı
başlatük. Çok il-
giyle karşılaştık."
Çöp topla-
manm yanı sıra,
dalgıç ekiplerle
sualunda da te-
mizlik cabşması
yapacaklannı be-
lirten Elisabeth
Tuncer, "Top-
ladığımız çöple-
rin bertarafı için
de Almanya'dan
uzman getirece-
ğiz" dedi.
Alman şirketi-
nin başlatügj
kampanyanın
Türkiye'deki or-
ganizasyonu d;
Türkiye'de bir
acente tarafından üstleniyor.
Marmaris'teki acente yetkilisi
Kemal Tarakçı. kampanya
için hazırbklann hızla sürdü-
rüldüğünü açıkladı. Tarakçı,
"Temiz bir doğa ve deniz bi-
zim sermayemiz. Turizm do-
ğanın korunmasıyla mümkün
olabilir" dedi. Türkiye'deki
çöp toplama kampanyası için
başvuran Alman turistler
arasında üst düzey yöneticile-
rin de bulunduğuna dikkat çe-
ken Tarakçı, "Kaühmalar
arasında kampanyamıza
bağış yapacak insanlar da var.
Bu etkınlikle Marmaris kıyı-
landakı çöp sorununa belli öl-
çülerde çözüm getirebilecegi-
mizi düşünüyoruz."