Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
•% 5 AĞUSTOS1992 CUMARTESİ * * * * CUMHURİYET SAYFA
HABERLEREV DEVAMI 15
OLAYLARIV
^RDCVDAKI
CrERÇEK
• Baştarafi 1. Sayfada
Anadolu halkmı birbirine
ciüşman ederek kırdırmak iste-
yenlerin varlığı, elbette gör-
rnezlikten gelinemez. Ancak
fraşka ğerçekler de var. Son
yıllarda büyük kentlere göç ol-
<*usu, her yörede Türklerle
îürtlerin kapı komşu yaşama-
Uırına yol açan bir coğrafya
oluşturmuştur. Türkler, yalnız
Batı 'da, Kürtleryalnız Güney-
tâoğu'da yaşamıyorlar. Mez-
hepsel ve etnik ağırlığtn yoğun-
laştığı bölgeler, elbette vardır.
Yine de Aleviler, Sünniler,
Türkler, Küriler, Araplar bir-
trirlerinden ayrılamayacak ve
soyutlanamayacak bir ortak
kaderin içindedirler; etnik kav-
galar ve mezhep çatışmalarını
21 'inci yüzyıla taşımaya çalış-
rrtük, çağdaşlaşmanın önünde-
ki en olumsuz ve yararsız enge-
le takümak anlamına gelir.
Bununla birlikte etnik çelişki-
nin çukurumı kazmak isteyen-
lerin terör yolunu seçmeleri,
sorunûçapraşık halegetiriyor;
halk kütleleri kışkırtüıyor; teh-
likeli bir ortam oluşuyor.
Ankara'da polisin önceki
gün yaptığı operasyonlarda
halkın tutumu bu bakımdan
üzerinde durulmaya değer bir
gösterge değerindedir.
Başkentte polis ihbar üzeri-
ne bir apartnum dairesini kuşa-
tıyor. Silahlı çatışma başhyor.
• TesSm oV çağrısına silahla di-
renen teröristler öldürülüyor.
Mahallede pencerelere Türk
bayrakları astlmıştır; operas-
yondan sonra İstiklal Marşı
söyleyen halk, bitip tükenme-
yen bir coşku içinde polisi al-
kışhyor.
Toplum psikolojisiyle ilgile-
nen uznumların önünde ilginç
bir olay vardır.
Ancak Urla 'da ya da bir baş-
ka yerde veya Ankara'da bir
mahallede ortaya çıkan gö'ster-
geler, bir tehlikeyi de vurgulu-
yor.
Başkentte basılan örgütün,
etnik ayrımalığa dayanmadığı
söylenebilir; ama, televizyon-
larda terör haberlerini dinleyen
kitleler artık PKK ile terörü
özdeşleştirmiş durumdadırlar;
milliyetçilik duyguları her şey-
den ağır basmaya başlamıştır;
birbirine kapıkomşu yaşayan
halk arasında, köy ve mahalle
kahvelerinde konuşulanlar in-
sanları etkiliyor. Türkiye'nin
parçalanmasına, Sevr'in can-
landırılmasma, TC'nin yıkıl-
masına ilişkin akımların üstü-
ne terorizm de eklenince, sapı
samandan ayırmak güçleşiyor;
Elektriğe çarpılanlarI Baştarafi 1. Sayfada
Hüseyin Günsay, "Makineleri-
mizi o kata yerleştirdik. ama
eski kiracıya ait borcu ödemeyi
reddettiğimiz için AKTAŞ
elektriğimizi vermiyor, biz de
faaliyete geçemiyoruz" diyor.
Hüseyin Fazhoğlu da kirala-
dığı yerde oturan eski abonenin
borçlannı AKTAŞ'a ödeme-
mek için direnenlerden. Fazh-
oğlu, geçen mayıs ayında Ra-
simpaşa Hahtağa Caddesi ile
Acıbadem Caddesi Yıldızbak-
kal Sokak üzerinde birer dük-
kân kirahyor. Fakat AKTAŞ'a
başvuran Fazhoğlu'ndan, Acı-
badem'deki dükkân için 6 mil-
yon 974 bin 249 lira ve Rasim-
paşa'daki dükkân içinse yakla-
şık bir buçuk milyon lirahk eski
kiracıya ait borçlan ödemesi is-
teniyor.
Fazhoğlu, bu konuda AK-
TAŞ'ta karşılaşüğı zorluklan
şöyle anlatü: "AKTAŞ'a, 'Ki-
raladığjm dükkânda ticari faa-
liyetime başlayabihnem için
adıma sözleşme yapılması ge-
rekmektedir. 3 Ekim 1990 ta-
rihli Resmi Gazete'de yayımla-
nan Tarifeler Talimatnamesi'-
nin 60. maddesinde 'Borçlar,
sözleşme kimin adınaysa on-
dan tahsil edilecektir, mal sahi-
bi olsa bile' denmektedir. Yu-
kanda belirtüğim sebeplerle
ticari faaliyetime devam etmem
için adıma sözleşme yapılması-
nı, aksi halde ticari faaliyetime
devam edemediğimden dolayı
uğradığım zarar ziyanı karşıla-
mak için yargı yoluna başvura-
Ecevit 'DSFyi
pazarlamak'
isteyenleri
tehdît etti
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - DSP Genel Başkanı Bü-
lent Ecevit'in, CHP'nin açıhş
aşamasında kişisel çıkarlan için
DSP'yi pazarlamak isteyen
partililere, "CHP'de söz sahibi
olursam, bu kişilere siyasi hayat
hakkı tanımayacağun" dediği
bildirildi.
Bir CHP GYK üyesi 18
ağustoşta DSP Genel Başkanı
Ecevit ile yapacaklan görüşme-
den olumlu bir sonuç beklen-
mediğini belirterek Ecevit'in
gerek eski CHP ve gerekse
SHP'ye karşı tavnnın önceki
görüşmelerde belirlendiğini
söyledi. CHP GYK üyesi eski
parlamentere göre, Ecevit, sah
cağımı AKTAŞ Elektrik yetki-
lilerine hatırlaüyorum' diye bir
dilekçe yazdım. Dilekçeme.
Borç tahsil edilmeden enerji
bağlanamaz' yanıü geldi. Eski
aboneden bir yıl elektrik parası
alamamışlar. benden istiyorlar.
Kullanmadığım elektriğin pa-
rasını niye ödeyeyim? Gerekirse
dava açacağım ya da TBMM'-
deki 450 milletvekiline mektup
yazacağım. Ticarette bazen or-
man kanunlan uygulanır, ama
bunlann uyguladıklan düpe-
düz orman kanunu. Bakalım,
milletvekillerimiz ne diyecekler
AKTAŞ'ın yaptığı bu zulümle-
re?"
AKTAŞ Elektrik'in "trajiko-
mik" uygulamalannın bir baş-
ka örneğini de Kadıköy'de
oturan konfeksiyoncu unal
Akcan anlatıyor. Akcan, 1988'-
de kiracısı olduğu Kuşdili Cad-
desi Miski Amber Sokak nu-
mara 28'deki atölyesini boşaltır
ve bunu da belgeler. Akcan'ın
boşalttığı atölyeyi bir başkası
tutar. Aradan yıllar geçer ve bu
ayın 10'unda AKTAŞ yetkilile-
ri, Ünal Akcan'ın İkbaliye Ra-
simpaşa Sokak numara 3'deki
evinin elektriğini keserler. Ge-
rekçe ise Akcan'ın 1988'de bo-
şalttığı atölyenin o tarihten
1992'ye kadar olan dönemdeki
elektrik borçlannın ödenmemiş
olmasıdır. Bundan sonrasını
Akcan'dan dinhyoruz:
"Uygulamanın komikliğine
bakın. Benim dört yıldır kul-
lanmadığım elektriğin parasını
benden istiyorlar. istemekle de
kalmayıp evimin elektriğini ke-
siyorlar. Birincisi, neden bu
parayı şu anda atölyedekı kira-
cıdan, yani dört yıldır elektriği
kullanan kişiden almıyorlar;
ikincisi de nasıl oluyor da bir
tüketici dört yıl boyunca elekt-
rik parasını ödemiyor da onun
hakkında bir işlem yapıhnıyor?
Bu sorulanmın yanıünı alabile-
cek bir makam, bir yetkili maa-
lesefbulamadım."
Abonelerin bazılan da 60.
maddeyi bilmedikleri için far-
kmda olmadan eski abonenin
borcunu ödüyor. Fakat bazen
bu maddeyi bilmek de bazı
aboneleri eski kiraaya ait borç-
lan ödemekten kurtaramıyor.
Hüseyin Paçacı da bunlardan
bin. Paçacı, geçen mart ayında
Göztepe Çemenzar'daki daire-
sini satüktan sonra AKTAŞ'a
gjderek tükettiği elektrik enerji-
sinin bedelini ödeyip sözleşme-
nin iptalini istiyor.
Ancak bir süre sonra Sahrayı
Cedid'de bir daire kiraladıktan
sonra AKTAŞ'a yeni sözleşme
yapmak için başvurduğunda,
kendisine "aynı adreste oturan
eski kiracının borçlannı öde-
meden kira sözleşmesi yapılma-
yacağı" söyleniyor. Paçacı,
kendisinden ödemesini istedik-
leri paranın bütçesini zorlama-
yacağını görünce, "Avukat
tutup davalarla uğraşacağıma,
ödeyeyim gitsin" deyip, hiç kul-
lanmadığı elektriğin parasını
ödemiş durumda.
AKTAŞ'ın bu uygulamasını
da Içerenköy Serin Sokak'taki
225 dairelik Askent blokların-
daki bir blokun yöneticisi Ke-
mal Cakatay anlatıyor:
"AKTAŞ görevüleri. önceki
gece saat 23.40'ta bir grup ha-
linde gelip bloklanmızın elekt-
riklerini kesip gittiler. Burada
dört blok var, ben 75 dairelik A
blokun yöneticisiyim. O kadar
konuşmamıza karşın, 3 blokun
elektriğini kestiler, yalnız D
blokta AKTAŞ'ta çalışan bazı
kişiler oturduğu için o blokun
elektriğini kesmediler. Evet,
borcumuz yardı, ama bu duru-
mu fark etü'ğinıiz için biz zaten
olağanüstü toplantı yaparak
yönetimi devraldık. Borcumuz
13 milyondu, faiziyle 28 milyon
oldu. Biz, eski yönetim hatalı
olduğu için 15 milyon lira ge-
cikme zamrrunı da kabul ederek
bu parayı ödemeye başladık.
Ben geçen hafta gidip bir kısmı-
nı ödedim, geri kalanını da bu
hafta ödeyeceğim. Ama onlar,
biz sanki bu borcu ödemiyor-
muşuz gibi daha önceden haber
bile vermeden gelip elektriğimi-
zi gece yansı kestiler. Asansör-
ler, hidroforlar çalışmıyor.
Burada çocuklar, yaşlılar da
oturuyor. Ani bir hastahk olsa
insanlanrruz perişan olacak.
Oysa AKTAŞ'ın bize elektriği
keseceğini önceden bildirmesi
gerekirdi, kaldı ki biz borcumu-
zu da ödüyoruz."
Kartal'dan arayan bir başka
AKTAŞ abonesi ise faturalan-
ran, şoven duyguları pompala-
yan rûzgârlar sertleşiyor.
Atatürk'ün kurduğu cumhu-
riyeti, korumak ve savunmak
kararı ve bilincini özümseyen
kitlelerin, sanıldığtnca cılız ve
güçsü'z olmadığım herkesin an-
laması gerekiyor.
Bu anlayışı elbirliğiyle savu-
nabilirsek Anadolu'da barış
içinde yaşamanın temelini de
korumuş oluruz. İnancımız
odur ki demokrasiyi derinleş-
tirmek ve yaymak olanakları
artlıkça, şiddet yollarını kul-
lanmak isteyenler amaçlarına
ulaşamayacaklardvr.
•••
Maaş farkları
pazartesi
ödeniyor
tş-Ekonomi Servisi - Maliye
ve Gümrük Bakanı Sümer
Oral, işçi emeklilerinin maaş
zam farklannın 17 ağustos pa-
zartesi günü ödeneceğini açık-
ladı. Oral yaptığı açıklamada.
SŞK'nın ödemelerin yapılması
için yeterli kayflağının olmadı-
ğını ancak Hazine'den 600 mil-
yar hra kaynak yaraüldığmı
söyledi.
Birikim
Memıriarseodlfalaşifken TANILBORA
TemU üstemtertn ptoınn ÖMERLAÇINER
Tteri Cumhuriyet - yeni Anayasa MURATBELGE
Kltto kültürii, '
<
saMcilHc
n
... ORHANKOÇAK
EtftlrirdeğerotarakşMdet KEMALCAN
M. Bdge MartBizmkı neresJnde? ŞÛKRÜARGIN
MÇP'de aynşnta TANILBORA /KEMALCAN
ıVesHastamşması AUBULAÇ
Bodur'unlozınişanland.
yecek.
DSP Parti Meclisi, dün, Ge-
nel Başkan Bülent Ecevit baş-
kanlığında bir saat süren top-
lantı yapü. Parti meclisi üyele-
rinden alınan bilgiye göre,
toplantıda konuşan DSP üderi
Ecevit, bazı parti yöneticileri-
nin, "CHP'nin açılması konu-
sunda sürdürülen cahşmalar-
dan. birleşmenin sağhkh ohnası
için uzak durmalan" yönünde-
ki genelgeye rağmen, CHP
Genel Yönetim Kurulu ile bir-
likte hareket etmeye devam et-
tiklerini belirti. "Bunun altın-
da, bu kişilerin CHP içinde
kendilerine yer edinmek kaygısı
vardır" diye konuşan Ecevit,
CHP'de söz sahibi olduğu tak-
dirde, bunu, birtakım "çirkin
pazarhklarla" sağlamak gayre-
tinde olanlara, siyasi hayat
hakkı tanımayacağını belirtti.
Ecevit'in bu kişilerin adlannı
vermediği, ancak, "Onlar ken-
dilerini bilirler" dediği öğrenil-
di.
Prof.Dr.Ekrem Okyay'ın oğlu Osman Okyay ile Hisarüstü' ndeld Bodur Villası'nda dün nişan-
landı. 330 kişinin davetli olduğu nişan töreninde yüzükleri Başbakan Sükyman Demirel taktı.
Çifte mutluluklar dileyen Demirel nikâh şahitliğine de talip olduğunu söyledi. Konuklar arasında
İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu, eski başbakanlardan Yıkünm Akbulut. isadamlan Nurullah
Gezgin, İhsan Vardal, Prof Dr. Orhan Aldıkaçtı da bulunuyordu. (HATİCE TUNCER)
Temizlik işçisi SHP'ye öfkeli
afi 1. Sayfada
ilaçlama ve sulama çahşmalan-
na başlandı.
Büyükşehir Belediyesi Yapı
İşleri Müdürlüğü'ne bağlı 100'e
yakın kamyon ve 15 loder Tak-
sim, Eminönü, Aksaray, Top-
kapı, Sahilyolu ve Beşiktaş
bölgelerinde sürekli çöp topla-
dı. İSKİ'nin SUSER şirketi
kentin ana artellerindeki yeşil
bölgeleri suladı. Sulama çahş-
malanna İtfaiye ekipleri de ka-
tıldı.
Çöpleri temizleyen işçilerle
yaptıjpmız görüşmelerde işçile-
rin büyük bir bölümü İstanbul
Büyükşehir Belediye Başkanı
Nurettin Sözen'e kızgınhğını
ifade ettiler. İstedikleri ücreün
basın organlannca abartıldığını
belirten işciler, SHP'den istifa
nusunda görüşmeleri yürütecek
temsilcisini SHP Genel Sekre-
ter Yardımcısı Mustafa Gazala
olarak belirlerken, CHP bu is-
mi henüz behrleyemedi.
bazı işciler
şunlan dedi:
Mehmet Akyol (Dozer Ope-
ratörü): 11 senelik işçiyim. Me-
sailer ve tüm sosyal haklanmla
birlikte elime 1 milyon 658 bin
hra geçiyor. Hükümet grev kın-
ahğı yapü. Almanya'da da
grev oldu ama hükümet ertele-
medi.
Tahsin Sankaya (Temizlik iş-
çisi): Genel Başkanımız Danış-
tay'a başvurdu onu bekliyoruz.
Sendika bizim için yeterince ça-
hştı. Ertelemehaksızhk.
Zeki Kuvvetli (Kamyon sö-
förü): Demokrasi var diyorlar.
Sosyal demokratız diyorlar.
Milletvekilleri kendilerine zam
yapılmasmı değil bizim grevi-
mizi ertelediler.
Hüseyin Yurtseven(İşçi): Ar-
HAVA DURUMU
ük partilerden bir şey beklemi-
yorum. Çarkı eskiden ANAP
döndürüyordu, şimdi sosyal
demokratlar. Biz hırsızlık yap-
mıyoruz. Alın terimizin parası-
nı istiyoruz. Birtakım bahane-
ler uydurup grevimizi erteledi-
ler, bizi halkla karşı karşıya
getirdiler. Biz de halkız. Halİa-
mız 86 işçinin maaşını alan Sö-
zen'e sorsun;"Neden işçinin
hakkını vermiyorsun " diye.
Ankara'daki çöp toplama
çalışmalan, 17 ağustos pazarte-
si günü tamamlanacak. Çöp
toplama çalışmalan sürerken,
her gün ortalama 500 ton çöp,
eski çöp yığınlanna ekleniyor.
Bazı ilçe beîediyelerinde temiz-
lik işcileri, vardiyalı olarak çalı-
şırken, bazı ilçelerde araç ve
eleman yetersizliginden çöp
toplama çalışmalan aksıyor.
Temizhk ekipleri; öncehkle
imarlı bölge, turizm alanı ve
protokol yolu gibi bölgelere ön-
celik verirken, Kızılay'ın mer-
kezinde, gecekondu bölgelerin-
de ve ara sokaklardaki çöp
yığınlan henüz toplanamadı.
Belediye-İş Sendikası, beledi-
ye grevinin Bakanlar Kurulu
tarafmdan ertelenmesine ilişkin
karann iptali için, dün Danış-
tay'a başvurdu. Belediye-Iş
Sendikası ile Türk-İş Konfede-
rasyonu'nun yaptıklan başvu-
ruda, grevin anayasal bir hak
olduğunun tartışılmazlığına
dikkat çekilerek, şöyle denildi:
"Hükümet ve işveren tarafı
hakkın kullammını imkansız
kılabilmek için olumsuz bir tu-
tum içinde. Yasanın erteleme
gerekçesini hazırlama ve yarat-
raa gayretini sürdürerek şeklen
halk sağhğının tehdit edilmesi
ortamını yaratmışür. Grevdeki
işciler çahşma hakkına sahip ol-
duklan halde, insan sağhğını da
ön planda tutarak olanaklar
nispetinde ilaçlama faaliyetleri-
ni hiçbir karşıhk beklemeden ve
grev hakkının kutsalhğı anlayı-
şı içinde yerine getirme gayreti
göstermişlerdir".
Hükümetin grev boyunca al-
ması gereken önlemler olduğu-
na da değinilen başvuru dilek-
çesinde, hükümetin ve işveren-
lerin mevzuat gereği almalan
gereken önlemlere başvurmadı-
ğı savunularak, "Kasıtlı bir tu-
tumla çöplerin kokuşmasına ve
yasanın istisna olarak düzenle-
diği koşulların oluşmasına ze-
min hanrlayıp, hakkın özünü
ortadan kaldıncı işleme teves-
sül etmişlerdir'denildi. ILO
standartlanna göre serbest top-
lu pazarhk hakkının kullanıl-
masının engellenemeyeceğinin
de vurgulandıgı dilekçede,
"Anayasanın ve yasanın tanıdı-
ğı hakkın sınırlandınlması
amacı güden işverenlerin hükü-
met aracıhğıyla sonuç elde etme
eylemleri hukuka aykındır ve
himaye edilmeye layık değil-
dir" denildi.
İstanbul'da işcilerin yanlış
anlamadan dolayı geç işbaşı
yapüklannı belirten Alan, gre-
vin ertelenmesi karanna karşı
yasal yollara başvurduklannı,
YHK'nin getireceği çözümün iş
banşını sağlayamayacağını
söyledi.
nı düzenli olarak ödediği halde,
kendisine 15 milyon lirahk ek
fatura gönd°nldiğini, borçlu ol-
madığı için bunu ödemeyerek
AKTAŞ'a dava açüğını anlatı-
yor. Abone, "Mahkemenin,
dava sonuçlanıncaya kadar
eleküik kesilemez" karanna
karşın elektriğimi kestiler, işi-
mizden olduk, çahşamadık"
diye konuşuyor.
AKTAŞ'ın, Elektrik Tarife-
leri Yönetmehgi'ne aykın ola-
rak her ay "sayaç kirası" ya da
"bakım ücreti" adı alünda 2 bin
ila 9 bin lira arasında aboneler-
den haksız kazanç sağladığını
görmek içinse, Anadolu yaka-
sında oturan vatandaşlann fa-
turalanna şöyle bir göz atmak
yeterli. AKTAŞ uygulamasın-
da. her abone sayaanı kendisi
almak zorunda.
Sokaklar karanlıkta
Gazetemizi telefonla arayan
Mustafa Ertuğrul ise Çekme-
köy Sehit Şahinbey Mahallesi'-
nde oturduğunu ve mahallesin-
de yanmayan sokak lambalan
için AKTAŞ'a defalarca baş-
vurmuş olmasına karşın bir yıl-
dır bu sorunlanna çözüm geti-
rilmediğini ardaüyor. Ertuğrul,
yanm saat sonra bizi tekrar
arayıp "Mahallemizdeki trafo-
nun toprak hatünı tamir esna-
sında kopardılar. Mahallede
herkesin elektrikli aletleri bo-
zuldu. Herkes AKTAŞ'a dilek-
çe verdi, ama bu konuda da bir
şey yapmadılar. Bunu da yazar
mısınız?" diyor.
İNÖNÜ
Şeriat
propagandası
yapılıyor
ESKİŞEHİR/ÇİFTELER
(ANKA) - Eskişehir gezisi sıra-
sında Han İlçe Başkanı, Erdal
İnönü'ye il yönetimini ve SHP
Genel Merİcezi'ni şikayet etti.
Han ilçesinde yapılan atamala-
nn ülkücü-dinci kesimden se-
çilmesinin önlenemediğini ve
ilçede iki yıldır açıktan şeriat
propagandası yapıldığını ileri
süren ilçe Başkanı İsmet Şanh,
genel merkezin bu konuda bir
önlem almamasından yakındı.
Dün bazı tesislerin açıhşında
bulunmak üzere geldiği Çifte-
ler'de İlçe Kaymakamhğı,
Belediye Başkanlığı ile SHP ve
DYP ilçe örgütlerini ziyaret
eden SHP Genel Başkanı ve
Başbakan Yardımcısı Erdal
TÜRKİYE'DE
cumhuriyet tarihi boyunca gö-
rühneyen uygulamalar yapıh-
yor. Buna partimiz sessiz kalı-
yor" dedi.
Han ılçesine yapılan atama-
lann ülkücü-dinci kesimden se-
çilerek istihdam edihnesinin
önlenemediğini, sosyal
yardımlaşma ve dayanışma
fonu aracıhğıyla sağ kesımin
devamh desteklendiğini belir-
ten Şanlı, "İlçemiz SHP örgü-
tünün rahatsızlık duyduğu, bu
ana kadar il başkanlığı ve genel
merkez nezdinde devamh şika-
yetçi olduğu konular üzerinde
tatmın edici bir netice ala-
mamışür" dedi. İlçede iki yıldır
açıktan şeriat propagandası
yapıldığını, Atatürk ilke ve
devrirnlerinin devamh kötü-
lendiğini, buna kaymakam,
müftü ve ANAP'h belediye
başkanının öncülük ettiğini
iddıa eden Şanlı konuşmasını
şöyle sürdürdü:
"PTTden daha tahrip
olmamış. açılmamış hiçbir ev-
rakımız sağlam olarak ehmize
geçmemiştir. Bu durumlann
sorumlusu memuru ne kadar
üst makamlara şikayet eüniş-
sek de olay önlenememiştir.
İlçede cumhuriyet tarihi bo-
yunca görülmeyen uygulama-
lar yapıhyor, buna partimiz
sessiz kahyor."
Şanh'nın şikayetlerini dinle-
yen İnönü. yazıh metni de aldı
ve "Cumhuriyet tarihimiz çok
zengindir. merak etmeyin aynı
zenginhk devam etmektedir"
karşıhğını verdi
Erdal İnönü, daha sonra
Çifteler'de belediye tarafı-
ndan yaptınlan üstgecidin ve
turistik otelin açıhşını yaptı.
Erdal inönü, halkın beklen-
tilerinin sürekli olarak dile ge-
tirilmesinin yaranna
inandığını kaydetü.
DÛNYA'DA
lefknnsal teorl olarak
post-modernizm DOUGLASKELLNER
Medernite nedh? ABELJEANNIERE
Biruim Yayınlan
Klodarer Caddesi tletişim Han No 7
>HW0 Cagaloglu İstanbul • Tel. 516 22 60 B :
.Q: açık bıAjtlu
yevre Bakanlığı Meteo-
rolojı Genel Mûdürlüğü'-
nden alınan bilgiye göre
bûtûn bölgelenmız az bu-
lutiu ve açık geçecek. Ha-
va sıcaklığında önemli bir
değişikiık olmayacak. Rüz-
gâr, kuzey ve doğu, yur-
dan güneyinde gûney ve
batı yönlerden hafıf, ara
sıra orta kuvvette esecek.
Denizlerimızde rüzgâr, Doğu Karadeniz ile Ege'de yıldız ve poyrazdan 3-5,
yer yer 6 kuvvetinde, saatte 10-21, yer yer 27 deniz mıli hızla esecek. Van
Gölü'nde hava, açık ve az bulutlu geçecek. ZonguUa* A
yaflmmu A-açık B-dulutlu G-gûneş» K^artı S-ss* Y^aOmurlu
GOZLEM
UĞUR MUMCU
• Baştarafi 1. Sayfada
Teröristlerin sağ olarak teslim alınmaları için yol ve
yöntemler yok mudur?
örneğin teröristlerin bulundukiarı yerlerde kuşatılma-
ları ve oyalama taktikleri ile cephanelerinin tükenmesi
beklenemez miydi?
Bu gibi operasyoniarla teröristlerin öldürülmeleri
"yargısız infaz"û\r. Devletin buna hakkı yoktur. Devlet,
insan haklarını ve insan haklarının temeli olan yaşama
hakkını kanlı teröristler söz konusu olsa da korumak zo-
rundadır.
Devlet öc almaz, devlet adam öldürmez; teröristleri
sağ olarak yakalar ve yargılar.
Bunlar yapılmazsa, bu tür olaylar kin tohumlarının ye-
şermesine yol açar ve terör örgütlerinin en acımasız ey-
lemlerine de gerekçe oluşturur.
Evet, güvenlik güçlerine ateş açan teröristleri sağ ola-
rak ele geçirmek belki çok güçtür.
Devlet de güç olanı yapmakla görevlidir. Devlet, bu güç
işi başardığı ölçüde hukuk devletidir.
TÜRKEŞ-YAZICIOĞLU...
Siyasal partilerde kişisel çekişmeler çoğu kez ideolo-
jik kılıflara büründürülerek gizlenir. Ideolojiler, bu kişisel
çekişmelerın gizlenmeleri için birer perde olarak kullanı-
lır *
MÇP Genel Başkanı Türkeş ile Muhsin Yazıcıoğlu ara-
sındaki siyasal çekişme de, temelinde bir kişisel çekiş-
meye dayanıyor.
Bu kişisel çekişme de, Türkeş'in 1981 yılında Ankara
Sıkıyönetim Askeri Savcılığı'ndaki sorgusuna dayanıyor.
Türkeş'in, askeri savcının "Muhsin Yazıcıoğlu'nu tanı-
yor musunuz " sorusuna verdiği yanıt, kendisini lider
olarak gören Yazıcıoğlu'nu düş kınklığına uğratıyor.
Türkeş'in 19 Şubat 1981 günlü sorgu metninin 8. sayfa-
sına göz atalım:
-Kendisine, Türkmen Onur'u tanıyıp tanımadığı sorul-
du. "Türkmen Onur'u tanırım. Eskiden Gençlik KoluBaş-
kanlığı yaptı. Sonra ayrıldı. Partide bir görevi yoktur."
Muhsin Yazıcıoğlu'nu tanıyıp tanımadığı soruldu. "Tanı-
rım. Gençler arasında görürdüm. Herhangi bir görevi
olduğunu şimdi hatırlamıyorum."
Oysa Yazıcıoğlu, Ülkü Ocakları Genel Başkanı'dıMJIkü
Ocakları Genel Başkanı olarak da o günlerde Türkeş ile
sık sık görüşmektedir.
Savcı, Türkeş'in bu yanıtını inandırıcı bulmamış ki ye-
niden soruyor:
-Muhsin Yazıcıoğlu'nun Ülkü Ocakları Genel Başkanı
olup olmadığı hususu soruldu. "Hatırlamıyorum" dedi.
Başbuğ Türkeş, koskoca Ülkü Ocaklan'nı ve Ülkü
Ocakları Genel Başkanı'nı anımsamıyor.
Aslında Türkeş, askeri savcıya "Ben, Ülkü Ocakları ey-
lemlerinden sorumlu değilim'demek istiyor.
Yazıcıoğlu ve Türkeş arasındaki kişisel çatışma ve çe-
kişme Mamak Askeri Tutukevi'nde bu nedenle başhyor.
Bu kişisel çatışma Mamak Tutukevi'nde başhyor ve
TBMM çatısı altında da sürüyor.
Bence, Yazıcıoğlu, başbuğu Türkeş'e haksızlık ediyor!
Türkeş, aynı sorgusunda Almanya'da birkaç bankada
hesabı olmasına karşıhk "Benim Almanya'da hiçbir şe-
kilde şahsi hesabım yoktur" da demiştir.
Anlaşıhyorki ünlü Başbuğ, Mamak Cezaevi'nde "geçi-
ci bellekkaybı"n& uğramış, bu yüzden ne banka hesabı-
nı anımsamtştır, ne Muhsin Yazıcıoğlu'nun görevini ne
de ' Hkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Abdullah
jÇatlı nin kim olduğunu!..
Olur böyle vakalar!
Türkeş, aynı sorgusunda "Gelir kaynaklarmız nedir"
sorusunu, "Emekli albay maaşım var, kitaplarımdan ge-
lirim var. Bunun dışında da dostlanmdan, beni sevenler-
den bana zaman zaman para yardımı yapılır" diye yanrt-
lamıştı.
Yazıcıoğlu, Türkeş'e yurtdışında ve içinde "zaman za-
man para yardımı yapanları" tanıyor mu?
Tanıyorsa, bu konudaki bilgilerini rica etsek diyorum...
GUNCEL
CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada
Parti içinde dişli bir rakip çıktı kaı~şısına: TÖ!
Olaya karşıdan başka bir gözlükle bakınca daha deği-
şik, hatta Mesut Bey'i kollayan kimi olasıhklar göze çarpı-
yor. Nedir bunlar? Başlıcası, Mesut Yılmaz'ın gelişmeleri
kendi yönüne çevirecek kıvrak bir siyasetle TO'den ilele-
bet kurtulma fırsatını ele geçirmesi.
TÖ ile ANAP yöneticileri arasındaki savaşım, sonunda
böyle bir noktaya gelebilir ya da fırsatı degerlendireme-
yen Mesut Bey, yeni yeni tat almaya başladığı genel baş-
kanhktan uzaklaşabilir.
TO'den kurtulabilmenin yolu cesaretle ortaya çıkmaktan
geçiyor. Ama güncel soru şu: Mestt Bey'de böylesi bir atı-
hmı gerçekleştirecek güç ya da siyasal cesaret yeterince
var mı acaba?
Yoksa çevresinden duyumsandığı gibi, Tö'ye yine yu-
muşak bakmayı sürdürerek, Tö'ye karşı politikalar uygu-
ladığı izlenimini vermeyerek genul başkanlıkta kalmayı
mı yeğleyecek?
"Çevre", dün Ankara'ya teşrifi tteklenen Mesut Bey'in
olağanüstü kongreye gitmesine kesinkes karşı çıkıyordu.
Kimi gerekçeler öne sürüyorlar. Yok efendim parti parça-
lanırmış, yok efendim kongreyi bir başka kongre izlermiş
gibi mazeretler üretiliyor.
Oysa korkunun gerçek nedeni çok daha değişik. Genel
merkezin "telaffuz edemediği" korku, hemen herkesin bil-
diği birtakım olgulardan kaynaklanıyor.
Olağanüstü kongre, Mesut Bey'i genel başkanlığa geti-
ren geçen kongrenin "eski" delegoleriyle yapılacak. "Es-
ki" delegelerse, oğlumuz Ahmet'le TÖ'nün eşleri hanıme-
fendi SO'nün kulis çabalarıyla, çok az farkla Mesut Bey'i
genel başkanlığa getirdi.
Dün lehte olan az fark, bugün kolaylıkla aleyhe dönebi-
lir. Bu açıdan bakılınca "çevre" ve Mesut Bey elbette ola-
ğanüstü kongreye yatkın olmayacak.
TÖ cephesi de boş durmuyor. En azından Mesut Yılmaz
karargâhını rahatsız edecek kimi olasılıklan şu yazarla bu
yazarla piyasaya sürüveriyorlar.
Piyasaya sürülen son olasılık, Mesut Bey'i halledemez-
lerse neler olabileceğini, sağ kanatta, ANAP'tan olma yeni
bir partinin doğumuyla ilgili söylentileri içeriyor.
Senaryoya göre TÖ havalı 30 milletvekili ANAP'tan ayrı-
lacak, Çankayanın yüksek himayelerinde partileşip siya-
sal yelpazede yer alacak.
Yeni parti söylentileri ANAP Genel Merkezi'nde "şan-
taj" olarak değerlendiriliyor. Bu olasılığı piyasaya, hanı-
mefendi Sö'nün sürdüğüne inananlara rastlanıyor.
Buna karşın Okluk Koyu, "karşı senaryolar"\n varhğın-
dan haberdar oluyor mu? Bir gazete haberinin faksla ör-
güte dağıtıldığını aynı gün saptayan Okluk'taki istihbarat
mekanizması, genel merkezde üretilen karşı senaryoları
günü gününe ayrıntılarıyla öğreniyor olmalı.
Genel merkezdeki kimilerine göre ANAP'ta kalacak 85
milletvekilinin katılımıyla olası DYP + SHP + ANAP koalis-
yonu pekala önemli işler görebilir. Hatta Tö'yü anayasa
değişimiyle indirecek 300 rakamına rahatlıkla ulaşılabilir.
Kuşku yok, bu senaryo da "karşı şantaj", ama söyleniyor.
Böylece dünden itibaren Çankaya'da tezgâhlanan Me-
sut Bey'i indirme projelerine karşı ANAP Genel Merke-
zi'nde Tö'yü indirme tehditlerini içeren tasarımlar sahne-
ye giriyor.
Mesut Bey ve çevresinin umut bağladığı 1 kasım yerel
seçimlerine kadar ANAP, TÖ rüzgârlarını kazasız belasız
bakalım atlatabilecek mi?
Siyasal cilveler ne gibi yeni oyunlar tezgâhlar, bilinmez
ya...