02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 AĞUSTOS 1992 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Araseçimler 1 kasımda • ANKARA (ANKA) - Yerel ara seçimlerin 1 kasım pazar günü yapılması Yüksek Seçim Kurulu karanyla kesinleşti. Yerel ara seçim takvimıne ilişkin YSK. Karan Resmi Gazeıe'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. 1 kasımgünii Islanbul'un Avcılar. Bağcılar, Güngören. Bahçelievler, Maltepe, Tuzla, İzmir'in Çiğli. Gaaemir, Balçova ve Narlıbahçe ilçelerinde belediye başkanlığı ve belediye meclis üyeliği. Damal ve Karakoyunlu ilçelerinde il genel meclisi üyeliği. 30 ağustos tarihine kadar kurulan köy vemahallelerde de muhtar, ihıiyar meclisi ve ihliyar heyeti üyelennin seçimi yapılacak. Bürokraside atamalar • ANKARA (ANKA)- Turizm Bakanhğı Kayseri, Iğdır veTekirdağ İlTurizm Müdiirleri belirlendı. Resmi Gazete'de yaymlanan atama karanna göre Kayseri İl Turizm Müdürlüğü'ne Kazım Bayram, Iğdır İl Turizm Müdürlüğü'ne Kadri Çetiner, Tekirdağ İlTurizm Müdürlüğü'ne ise Necmeddin Kurt getirildiler. Turizm Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı Başmüfettişliğrne ise Hasan Kocatürk atandı. Ulaştırma Bakanhğı'nda yapılan görev değişikliği ile de Devlet Hava Meydanlan İşletmesi Genel Müdür Yardımcısı Aydın Müftüoğlu Yönetira Kurulu üyeliğine getirildi. Demirel Kars'a gidiyor • ANKARA (AA)- Başbakan Süleyman Demirel, Ardahan ve Iğdır'ın il olması dolayısıyla düzenlenecek törenlere kalılmak üzere 10 ağustos pazartesi günü Kars'a gidecek. 9 bakan ve ıki milletvekilı ile Kars'tan Ardahan ve Iğdıragececek olan Demirel, buralarda vatandaşlara hitapettikten sonra aynı günün akşamı Ankara'ya dönecek. Gençlik 'açlığı' konuşacak • ANKARA (ANKA) - Milli Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenen Avrupa Gençlik Konferansı'nda gençler açlıkla mücadele konusunu tartışacaklar, 3-7 ağustos tarihleri arasında Milli Eğitim Bakanlığı Şura Salonu'nda yapılacak olan konferansa 33 ülkeden 200'ü aşkın genç katılacak. Milli Eğitim Bakanlığı'ndan edinilen bilgiye göre konferansta, 1. Dünya Gençlik Konferansı'nda alınan kararlarçerçevesinde 2000 yılına kadar ülkelerdeki açlığı ortadan kaldırmak ve çocuk ölümlerini azaltmak için, temsilciler ülkelerinde yaptıklanve Avrupa ülkelerinde yapacaklan çalışmalarla ilgili görüş alışverişinde bulunarak, faaliyetlerinin genlşletilmesi yönünde kararlar alacaklar. Yeşil Kart' dağıtımı • ANKARA (ANKA) - Sağlık Bakanı Yıldınm Aktuna.Türkiyeçapında 'Yeşil Kart' dağıtılmasına Diyarbakır'da başlanacağını açıkladı. 5 ağustosta Diyarbakır'a gidecek olan Bakan Aktuna, yeşilkart dağptımmı Diyarbakır'ınen fakirmahallesiolan Mardinkapı'da başlatacak. 'Özgür Halk'tan çağrı • İSTANBUL (ANKA) - Özgür Halk Dergjsi Yayın Kurulu önceki gün uğradığı sılahlı saldın sonucu dün ölen Batman temsilcileri Çetin Abayay'ın kontrgerilla tarafından öldüriildüğünü ileri sürerek "Cinayet şebekelerine dur diyelim" çağnsı yaptı. Özgür Halk Yayın Kurulu'nun dün dergi merkezinde yaptığı basın toplantısmda Çetin Abayay'ın daha önce öldürülen Halit Güngen, Cengiz Altun. İzzet Kezer ve Hafız Akdemirgibi kontrgerilla tarafından öldürüldüğü ileri sürüldü. De\ letin özel savaş uygulamalanyla, mücadele yürütenlerle halkın arasmdaki bağı koparmaya calıştığının ileri sürüldüğü açıklamada, sevilen kişilerin öldürülerek kitlelere korku salınmaya çalışıldığı savunuldu. Cumhuriyet savalıklan. 61 yolsuzluk ve usulsüzlük dosyasından 33'ü hakkında dava açtı TURBAN'ada sorusturma• Devlet Bakanı Kilercioğlu, aralannda Galata Köprüsü, otoyollar, bazı KİT ve fonlardaki usul- süzlüklerin de bulunduğu çok sayıda dosyanın da teftiş kurullannca incelendiğini açıkladı. ANKARA (Cumhuriyet Bü- karu Orhan Kilerciloğlu, son günlerde basında yer alan Tur- ban ve GENTAŞ'la ilgili iddia- lann da kendisi tarafından yet- kili mercilere iletildiğini. bu ko- rosu) - Koalisyon hükümetinin kurulduğu günden bu yana. 61 yolsuzluk ve usulsüzlük dos- yasının savcılıklara iletildiği, bunlardan 33'ü hakkında dava acıldığı belirtildi. Yolsuzluk ve usulsüzlüklerin soruşturul- masından sorumlu Devlet Ba- nularda inceleme sonuçlanna göre gereken işlemlerin yapıla- cağını kaydetti. Yolsuzluk ve usulsüzlüklere ilişkin bir açıklama yapan Ki- lercioğlu, Galata Köprüsü in- şaatı, otoyollar, bazı KİT ve fonlardaki yolsuzluk ve usul- süzlüklerin de aralannda bu- lunduğu çok sayıda dosyanın da teftiş kurullannca incelen- digi, bu incelemelerin de son aşamaya geldiğini bildirdi. Devlet Bakanı Orhan Kilerci- oğlu. eski Devlet Bakanı Güler İleri'nin görev yaptığı dönemle ilgili kovuşturma başlatıldığını belirterek. "Usulsüzlük ve yol- suzluklarla ilgili çalışmalarımı- zda gecmiş dönem - günümüz ayınmı yapılmamaktadır" d'edi. Kilercioğlu, uzun bir süredir çalışmayan TBMM KİT Ko- misyonu'nun da 8 ay içinde he- saplannı incelediği 45 kuruluş- tan, 16'sının yöneticilerinin iş- lemlerinin onaylanmadığıru kaydetti. Teftiş kurullannın da her tür- lü baskıdan uzak çalışmalanna olanak sağlandığını, hazırlanan • • • Hayali Ihracatı Araştırma Komisyonu Başkanı Oztürk: Hayalid bakanlanaçıklanmTURANY1LMAZ ANKARA-TBMM Hayali İhracalı Araştırma Komisyonu'nun DYP'li Baş- kanı Mahmut Öztürk'ün, bazı bakanların da hayali ihracat olayma kanştıklanna iliş- kin savlar bulunduğu açıklaması. kabine- de rahatsızlık yaratü. Yolsuzluklan araştı- rmakla görevli Devlet Bakanı Orhan Ki- lercioğlu. kabine üyelennin tümünü zan altında bırakan bu açıklaması nedeniyle, Öztürk'le görüşüp, bilgi isteyeceğini söy- lerken. Öztürk ise "Ben kimsenin memuru değilim, kim baskı yapmaya kalkışırsa ce- vabını abr" dedi. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'la görüşerek, hükümete iliş- kin ellerinde bulunan belge ve bilgileri ken- dilerine iletmesi halinde araştıracağını söy- leyen Öztürk, "Ahlaksızın partisi olmaz" diyerek. araştırması sonunda hayali ih- racata kanştıklanna vicdanen kanaat ge- tirmesi halinde, bakanlann adlannı da açı- klayacağını bildirdi. Cumhuriyet'in edindiği bilgjlere göre, Mahmut Öztürk'ün, bazı bakanlar hakkı- nda da kendisine, hayali ihracata kanştı- klan yönünde iddialar ulaştığını açıkla- ması. kabine üyeleri arasında. "zan altında kaldıklan" gerekçesiyle rahatsızlık yarattı. Bazı bakanlann birbirleriyle sohbetlerinde dile getirildiği belirtilen bu rahatsızlığın, son olarak yolsuzluklan araştırmakla gö- revli Devlet Bakanı Orhan Kilercioğlu'na da iletildiği öğrenildi. Kilercioğlu, Cumhu- riyet'in sorusu üzerine, Mahmut öztürk'ü arayarak, bu konuda kendisine bilgi ver- ' mesini isteveceğini söyledi. Öztürk. kendisinin.kimsenio memuru ol- madığını belirterek, "Baskı yapmaya kalkışan cevabını abr. Benim gözümde, ahlaksızın partisi olmaz, ahlaksız da yetim hakkı, devlet hakkı yiyendir" dedi. Türk-İş'in 40. kuruluş yıldönümüne İnönü, Yılmaz ve Ece\it kalıldı. Türk-İş 40. kuruluş yılını kutladı Yılmaz: Once devlet ilkesiANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) Türk-İş'in 40. kuruluş yıl- dönümü kutlandı. Kutlamala- nn yapıldığı ptelin önüne gelen bir grup TKİ işçisi hükümetı ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Karayalçm'ı prostesto etti. TKİ'nin kömür satış bölümünde çalışan ve bü- yükşehir belediyesinin BELKO şirketine devrcdildikten sonra değişik şehirlerc sürgüne gön- derildıklerini iddia eden işçiler. Türk-İş Konfederasyonu'nun kutlama töreni öncesinde pro- tcsto gösterisi düzenlediler. Türk-İş Genel Başkanı Şevket Yılmaz, Türk-İş'in "Önce dev- let" ilkesini benimsediğini ifade cderek "Demokratik parla- menter rejimin vazgeçilmez ku- rumlanndan bırisi de hür sendi- kacılık hareketidir" dedi. Yılmaz, Türk-İş'in 40. kuru- luş yıldönümü nedeni>le Dede- man Oteli'nde düzenlenen tö- rende yaptığı konuşmada. Türk-İş'in 40 yılda "Çok fırtı- nalı" dönemler yaşadığmı, an- cak yılmadığını anlattı. Yılmaz, dünyanın ilk toplusözleşmesi- nin 1776 yılında Kütahya'da çini ve seramik işîcrinde çalışan işçiler tarafından yapıldığını anımsatarak sendikal yaşamın bugüne kadar geçirdiği aşama- lan özetledi. Türk-İş'in sendikal demok- rasinin tüm kurallanyla işledığı bir konfederasyon olduğunu da kaydeden Yılmaz, Türk-İş'in bu kimliğiyle "Önce devlet" il- kes'nin savunucusu olduğunu vurgulayarak bu nedenle baa çev reler tarafından sürekli eleş- tirildiğini söyledi. "Hür sendikacılık" hareketi- nin demokrasinin vazgeçilmez öğesi olduğunu vurgulayan Yılmaz, konuşmasında me- murlann da sendikal haklara kavuşması gerektiğini söyledi. raporlann gereği yapılmak üze- re ilgili merctlere iletildiğini be- lirterek, "Böylece, hazırlanan rapor ve dosyalann kasalarda veya dolaplarda muhafaza edil- mesi alışkanbğına son verilmiş ve gerektiğinde dosyalann yargı mercilerine intikali sağ- îanmıştır" diyen Kilercioğlu, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın, kendilerine yönelik "Hem savcı hem hakim hem müfettiş rolünü üstlendiği" suç- lamasını da gerçekleri sap- tırmaya yönelik, hayal ürünü bir iddia olarak niteledi. Amaç- lannın, "böyle gelrruş böyle gi- der" ya da "yapanın yanına kar kabr" imajlannı silmek olduğu- nu belirten Kilercioğlu, "Çalı- şmalann hedefı suçlu aramak ve suçlu yaratmak değıldir. Çabşmalann hedefı denetim mekanizmasına tam işlerlik ve etkinb'k kazandırmaktır" dedi. Bugüne kadar 61 yolsuzluk ve usulsüzlük dosyasmın sav- cılıklara iletildiğini, bunlardan 33'ü hakkında dava açıldığını da kaydeden Kilercioğlu, kamu davası açılan dosyalardan baa- lannı şu şckilde açıkladı: "İhale bedeli 2.4 trilyon lira olan Türksat ihalesi, Türkiye Err.lak Bankası'ndan 6 konuda bir trilyon lira usulsüz kredi ve avans verilmesi, Sağlık Ba- kanlığı'nda 59.7 milyar lira tu- tannda usulsüz ambulans abmı yapılması ve bu alımlar sırası- nda 40 milyar lira avans veril- mesi, TEK'te üç ayn ihalede 18 milyar üra haksız ödeme yapı- lması, Türkiye Demir Çelik İşletmeleri'nde 2 trilyon liralık kömür ithabndaki usulsüzlük- ler, Karadeniz Bakır İşletmele- ri'nin usulsüz ithalat ve satışlar nedeniyle 2.7 milyar lira zarara uğraülması, SSK'nın kaza si- gortası ile ilgili olarak sahte bel- gelerle 383 milyon lira.ödemek zorunda bırakılarak, zarara uğ- ratılması, SSK tarafından Sisa- tev Vakfı'na kurum zaranna ayncalıklar sağlanması. TÜG- SAŞ'ın usulsüz harcamalar ile zarara uğratılması, Alo Bilgi ile yapılan gelir paylaşım söz- leşmesiyle PTT'nin zarara uğ- ratılması, Kalkınma Bankası*- ndan bir firmalar grubuna 22.6 milyar lira haksız destekleme primi ödenmesi." Kilercioğlu, soruşturmalan savcılıklarca sürdürülen dos- yalara ilişkin de şu bilgileri ver- dı: "16 fırmanın. Kaynak Kul- lanım Destekleme Fonu'ndan sahte fatura ile 28.6 milyar lira destekleme primi alması. Çt- TOSAN, 1GSAŞ. BOTAŞ, Sağlık Bakanlığı'nın gereksiz yere yaptınlan reklam tabela- ları ile zarara uğraülması, Ma- dencilik Fonu'ndan birfirmaya usulsüz biçimde 7.9 milyar lira kredi kullandınlması." Kilercioğlu, otoyol ihaleleri. Galata Köprüsü ınşaatı, göç- men konutlan. bazı kamu ban- kalannın kredi ve diğer işlemle- ri, baa KİT ve fonlardan yapı- lan usulsüz harcamalar ile vergi gebrlerinden baa kamu kuru- luşlanna aynlan paylardan yapılan usulsüz harcamalann da aralannda bulunduğu çok sayıda dosyanın da teftiş kurul- lannca incelendiğini ve son aşa- maya geldiğini bildirdi. Almak teklifı TBMM Başkanlığı'na sundu HEP'ten alternatif iş yasası ANKARA (AA) - HEP Şır- nak Milletvekili ve Parlamento Sözcüsü Mahmut Alınak, Ba- kanlar Kurulu'nda oluşturulan alt komisyonda incelenmekte olan İş Güvencesi Yasa Tasa- nsı'na alternatif olarak haarla- dığını bijldirdiği yasa teklifıni. TBMM Başkanlığı'na sundu. Mahmut Alınak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik BakanlığVnca hazırlanan İş Güvencesi Yasa Tasansı'nın, içinde bulunduğu- muz koşullarda işverenlerin le- hine olmasına karşın işverenle- rin, kamuoyunda işçilere çok fazla hak verdikleri imajını ya- ratmak için tasanya karşı çıkma rolünü oynadıklannı öne sürdü. Alınak, "Bu konuda, işveren ve hükümet arasmdaki sözde • HEFli Mahmut Alı- nak, iş güvencesi yasa tasansma alternatif olarak hazırladığı tekli- fı, TBMM Başkanlığı'- na sundu. Almak, "Hü; kümet tasansı işverenin lehinedir" dedi. tartışma danışıklı dövüşten başka bir şey değildir" dedi. Mahmut Alınak. konuvla il- gili olarak TBMM'de dün dü- zenlediği basın toplantısmda. Alternatif Yasa Teklifi'nin ne tür düzenlemeler gctirdiğini açıkladı. Alınak. İş Güvencesi Yasa Tasansı'nın iddia edildiği gibi işverenin hizmet akitlerini her- hangi bir neden göstermeksizin feshini engellemediğini ve haklı fesih nedenlerinin somut olarak belirlenmediğini, aynca mah- kemenin "işe iade" karanna rağ- men işçinin eski koşullarla ve mutlaka işe alınmasının da sağ- lanamadığını bildirerek, ha- zırladığı yasa teklifinin bu ve benzeri eksiklikleri ortadan kaldırdjğını sövledi. GAP Belediyeler Birliği, bölgeden göçün önlenmesini istedi Sermaye, Güneydoğu'yabilereksokubnâdı • GAP Belediyeler Birliği'nce yayımlanan raporda, siyasal kaygılar nedeniyle bölgeye 70 yıldır serma- yenin sokulmadığı belirtildi. Raporda aynca, zen- gin kişilerin geleceklerini garantiye almak amacıy- la, Batı'ya göç ettikleri vurgulandı. DİYARBAKIR (Cumhuri- yet) -Güneydoğu'va sermaye- nin bılinçli birşekılde sokulma- dığını öne süren GAP Beledi>e- ler Birliği. bölgedeki beyin ve sermaye göçünün durdurulma- sı için hükümetin yörede siyasi istikrar ortamını yaratması ge- rektiğini bildirdi. Merkezi Diyarbakır'da bulu- nan GAP Belediyeler BirliğT- nce yayımlanan bir raporda. Güne>doğu"da kö>den kente ve bölgeden batı illcrine oian nüfus göçü üzerinde durularak, "Bölgemi/c bilinçli bir şekilde bazı sışjsul kaşgılar nedeniyle 70 )ildır scrmavc-kapıtalİ7m sokulmamıştır" dcnıldı. Birlı- ğin.'Göç Olgubu. Ncdenlcri ve Sonuçlan" başlıklı raporunda, kırdan kente olan göçün neden- leri şövle sıralanı>or: "Kö>ler- de ycterli iş olanaklannm olma- yışı. toprak bölünmüşlüğünün getirdiği tedirginlik. tanmda makıneleşmeje geçilmesiyle bırlıkleçok sayıdaçifçiailesinın boş iş gücü olarak orıaya çık- ması, yoğun bir sıcak çatışma ortamının olması ve GAP yü- zünden çok sayıda köyün baraj göllen suyunun altında kalma- landır." Bölgedeki büy ük kentlerin geleceğini sosyal ve ekonomik yönden etkileyen ve en tehlikeli göç biçimlerinden birinin de yö- rc kemlerinden batıdaki metro- pollerc doğru vaşanan göç ola> ı olduğu. bunun da "sermaye. beyin ve kentli nüfus göçü" şek- linde ortaya çıktığı kaydedilen raporda özetlc şu görüşlere yer verildı: "Sanayi vc diğcr yatınmlar için gerekli altyapı vegüvenceyi görmeyen sermaye sahibi. batı- ya göç etmektedir. Biraz zengin olan insanlanmı/ geleceklerini güvence altına almak ve serma- yelerini geliştirmek amacıyia batıya gidiyorlar. Bunda suçu gidenlcrc yüklemekten ziyade. bölgedc hem siyasi istikrar or- tamı hem de ekonomik ve sos- yal altyapılann cksikliğinde aramak gerekir. Bölgemize bi- linçli bir şckilde bazı kaygılarla 70 yıldır kapiıalizm sokulma- mıştır. Bu >anhş uvgulamanın acı sonuçlarından. bölgedeki sermavenın de vaiınma dönüş- türülmcyip Batı'ya kaçması- dır." Bölgedeki sorunlann çözü- mü için yöre insanına siyasi açı- dan her türlü demokratik hak ve özgürlüklerin sağlanması ge- rektiği kaydedilen raporun so- nuç bölümündeki önerilcr de özetle şöyle: "Kırsiii kcsimdeki insanı ye- rinde tuınıak için isühdam ola- naklan muılaka sağlanmalıdır. Toprak reformu v apılarak köv - lü gclir kaynağına kavuşturul- malıdır. Bölge topvekün bir kalkınma anlavışıvla ele alın- malı ve bura>a -.osval alıyapılar götürülmelidir Nüfu;» artışını önlemek için de nülııs planla- ması yapılmalıdıı Avnca sermayc. bc>m ve kentli göçünün onlcnmesmın siyasi vc ekonomık vonleri bu- lunmaktadır. Siyasi olarak her türlü demokraıik hak ve özgür- lükler sağlanması. siyasal istik- rar vc güven ortamının sağlan- masının birincı koşuldur. Hko- nomik olarak da öncclikle sa- nayi için ucuz gırdiler. gercek tcşvikler vc genel anlamda böl- gcsci alıyapılar laınamlanmalı- dır." POUTIKA GONLUGU HtKMET ÇETİNKAYA 43 Kn İŞGİ Grevde... Grev demokratik bir haktır... Bugün belediye işçileri büyük kentlerde bu demokratik haklarını kullanıyorlar. Yarın bir başka işkolunda çalışan- lar aynı hakları kullanacaklardır. istanbul, Ankara ve Adana'da toplam 43 bin işçi gitmiştir greve. Şu ya da bu ne olursa olsun, işçilerin grevini kü- çümsememek gerekir. Diyorlar ki: "Bir temizlik işçisi ayda 3-4 milyon lira kazanıyor, bir üniversite mezunu ise 1.5 milyon alıyor." Bu tür yorumlar bir başka deyişle gerekçeler tümüyle yanlıştır bize göre. Anımsayın... Eski Cumhurbaşkanı Kenan Evren, bir dönem garsonla- ra takmış ve şöyle demişti: "Bir garson şu kadar bahşiş, şu kadar ücret alıyor..." işçi, emeğinin karşılığını alacaktır. Hakkını almak içinel- bet greve gidecektir. Bundan doğal bir şey olamaz. 1980den sonra çalışan kesimin ücreti ulusal gelir içinde her yıl düşerken sermayenin payı artmıştır. Sektörler arasında önemli ücret farklılıkları -örneğin tanmda- dikkat çekicidir. Oysa, OECD ülkelerinde toplam işletmeciliksek- törü temelinde, üretim sonucu sağlanan gelirin paylaşımı- nda sermayenin payı en yüksek Türkiye'dedir. 43 bin belediye işçisi grevde... Elbet belediyelerin gelirleri ve giderleri bellidir. Sosyal demokrat belediyelerdeki siyasal hesaplaşmanın da bu grevde etkisi vardır. Tüm bu gerçeklerin bir kenara itilmesinden yanayız biz. Çünkü! Gelişmiş ülkelerde sendikaların ana amacı şudur: ' 'Sömürüyü azaltmak..." Nedeni de açıkça bellidir: "Sömürü, karşılığı ödenmemiş emektir..." isterseniz biraz daha açalım konuyu: "Sömürü, patronların el koyduğu artık üründe yattığı için sendikalar, işçilerin pay oranını arttırmak amacıyia mücadele ederler..." 1990 yılına döndüğümüzde bir gerçekle karşı karşıya kalırız. 1990 yılında toplam 483 bin 852 işçi adına toplu iş sözleşmesi yapılmıştır. 12 Eylül'de sendikal uğraş askıya alındığı ilk dört yıl dışında 1963 sonrası, SSK'lılara göre en düşük oranda işçi için toplu iş sözleşmesi bağıtlanmıştır. İşçi sayısındaki dü- şüş özel sektörden kaynaklanmaktadır. Hızla sendikal ör- gütlenme yok edilmek istenmektedir. Aynı durum bugün basında da yaşanmaktadır. Grev, demokratik bir haktır... 27 Ocak 1991 tarihinde ülkemizde tüm grevler Bakanlar Kurulu'nun karanyla ertelenmiştir. (Petrol-lş Yıllığı) Şimdi neler olmuş bir bakalım: 102 bin 846 grevciyi kapsayan 158.işyerinde grevler er- telenirken hükümet tüm işçileri, emekçileri karşısına ala- rak sermayeden yana tavır koymuştur. İşçilerin istemleri- ni kabule işverenler ve hükümet yanaşmaz, hatta dayat- macı bir tutumla yaklaşırken şu gerekçeyi ortaya atmıştır: "Milli güvenlik tozulur..." Gerekçenin devamı da vardı: "Körfez savaşı..." Sendikal özgürlükleri Körfez savaşıyla kısıtlayan ANAP ıktidarı, bugün belediye işçilerinin grevini destekliyor. Türkiye'de kimin ne zaman ne yapacağını bilmek ola- naksız... Başta belirtmiştik. Bugün belediye işçileri grevyapıyor, yarın bir başka işkolunda grev olacaktır. O nedenle sendi- kal özgürlükleri hafife almak "canım çöpçüler grev yapı- yor, sırası mıydı yani" demek demokrasiyle bağdaşmaz. Grev, demokratik tüm ülkelerde hiçbirengel olmaksızın yapılıyor. Burada önemli olan anlaşmadır. Çünkü emek, en yüce değerdir. Sanırız sosyal demokratlar bunu öğrenmişler- dir. Şimdi şu var: "Belediyelerde kadrolar şişti..." Elbet şişer. Kongre hesabıyla iş yapmaya çalışan bele- diye başkanları bu gerçeği daha önce görselerdi. Şimdi değil... Sekizgün gözaltında tutulan Şahin Polis ölümle tehditediyor İstanbul Haber Servisi - Ka- racaahmet Mezarbğı kapısında gözaltına alındıktan sonra Üs- küdar Emniyet Amirliği'nde 8 gün tutulan Arzu Şahin, polisi. öiümle tehdiı ettiği sav ıyla suç- ladı. Şahin. dün Insan Haklan Derneği'nde bir basın toplanüsı düzenleyerek şu iddialarda bu- lundu: "Gözaltında sorgu ifademi abrlarken polisler sevinç ve öv- güyle 'Bugün üç TİKKO'cuyu götürdük. onlann da cenazesi- ne gidecek misin?" diye sordu- lar. "Polisin yargısız infazlanna karşı olduğumu. devrimcilerin cenaze törenlerine her zaman gıdebileceğimi. yetişirsem on- lann da cenazesine katılmak is- tediğimi belirttim. Buna karşın polisler 'Hayır bu infazlar yargısız değildir. Biz bu infaz- lan savcıhğın izniyle yapıyoruz. Nurten Demir'ı daha önce gö- zaltına aldığımızda rahat dur- mazsa öldüreceğimizi kendisine söyledik ve sonra da öldürdük. Gözaltındayken öldüreceği- mizi söylediğimizde DEM- KAD'dan bir arkadaşı da ora- daydı. İslersen ona da sorabilir- sin" dediler." Sorguyu yapan timin ken- disine işkcncc yapmadığını. an- cak resmi kıyafetli polislerin kah.ı dayuk atlığını söylcycn Şahın. ccna/ede göyîaliına alı- nan ve ifade vennek istemeyen bir hemşıreye. polislerin "Tabii j ifade vermez. Fatma Padlar'ın j(Sağlık-Sen Başkanı) yarunda yelişmiş. Fatma Padlar'ın sonu da yakında Nurten Demir'in sonu gibı olacak" dediklerini iddia etlı. PolİMn artık kımleri öldürecek- lerinı önccden açıkça söylcdiğıni ve sonra da sövlcdiklen- ni ve jeıino gourdiklen'ni iddia edcn Ar/u, Şahın "Bana söyle- Arzu Şahin nen bu itiraflan kamuoyuna duyurmayı sorumluluğum ge- reği bir görev olarak sayıyo- rum. Ve kamuoyunu bu sorun- da daha duyarlı olmaya çağın- yorum" dedi. İnsan Haklan Derneği İstan- bul Şube yönetim kurulu üyesi Yüksel Hoş ile Hüseyin Aygül ise yaptıklan açıklamada "Po- lis artık randevulu öldüreceğim diyor. Poiis. yargının yerini almıştır" dediler. İnfazcılann ışbaşından alınmasını isteyen yöneıim kurulu üyeleri şunlan söylediler: "Kısasa kısas. kana kan anla- >ı^ı>la loplum yönetilemez. Aa sonuçlan bir daha ya- şamamak için 055 infazlan. Te- rörle Mücadele Yasası vc Ola- ğanüstü Hal \asası da değişti- rilmelıdır. Falma Padlar'ın ya- Vinıından cndişe ediyoru/. Du- rumun lakipçisi olacagız."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle