Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 1 AĞUSTOS 1992 CUMARTESİ
16
DUŞ İŞLERİ BUUENİ
NAZLIERAY
Eyren Paşa'nın
Kürt Etimolojisi
Sevgili okurlarım, bugün sütunuma iki çok özel konuk ça-
ğırdım sizler için. Şöyle rahatça oturup, şundan bundan soh-
bet edeceğiz. Sayın Evren Paşam beni kırmadılar, taa Mar-
maris'ten sütunuma geldıler Şimdi ben televizyonda izledi-
ğim, 'talk show'lardan öğrendim, bugün sütunumda müzik
de var. Tabii, niye olmasın. Sayın İbrahim Tatlıses de az ön-
ce geldi. Geri plandan Kürtçe şarkılar söyleyecek. ikinci ko-
nuğum, Ankara DGM Başsavcısı Sayın Nusret Demiral. Bil-
diğiniz gibi, Nusret Bey pek çok kez sütunuma şeref verdi-
ler; herkes de kıskançlıktan çatladı. Sorarım size, kaç kişi-
nin sütununa konuk oluyor Nusret Bey? Beni kırmaz işte.
Sekreterime seslendim: 'Paşam geldiler. Biz neskafelerimi-
zi içiyoruz. İbrahim söylemeye başlayacak. Nusret Demiral
geç kaldılar. Sen bir arayıver onu.'
'Numarası kaçtı Nazlı Hanım?
'A, a. Nusret Bey'in numarasını nasıl bilmezsin. 141-142-163
tabii.'
'Evet, ama başına 4 koyuyoruz galiba. Ankara numarası...'
'Saçmalama' dedim'. 'Nusret Bey'in numarası Ceza Kanu-
nu maddesi ayol, değişir mi? Deli misin sen. Hadi çevır.'
'Yanıt vermiyor Nazlı Hanım.'
'O zaman DGM'yi çevir. Aman sakın kazara MGM'yi çe-
virme! Hani bir kez çevirdıydin de Metro Goldvvyn Mayer as-
lanını yolladılardı'
Evren Paşam'a döndüm.
'Hoş geldiniz Paşam. Sütunuma şeref verdiniz. Sağolun,
varolun.'
'Teşekkür ederim Nazlı Hanım', dedi Evren Paşam.
İbo'ya bir göz ettim. Usuldan usuldan, geri plandan ilk şar-
kısına başladı.
Evren Paşam biraz dinledi. Sonra, 'Nece söylüyor bu ço-
cuk?' diye sordu. 'Efendim, Kürtçe parçalar... Serbest bıra-
kıldı ya. Değişiklik olsun diye onu davet ettim bugün.'
Evren Paşam düşüncelenmişti.
'Ben bu konuda fikir beyan etmek istemiyorum, ama evla-
dım Nazlı sana bazı şeyler anlatmak istiyorum' dedi.
'Buyurun Paşam. Dinliyorum. İsterseniz İbrahim Bey bi-
raz dursun, söylemesin', 'Yoo, söylesin. Bak kızım Nazlı, sa-
na Kürtlerle ilgili bir şey anlatmak istiyorum.'
'Hay hay Paşam. Dinliyorum sizi.'
(Ah, Nusret Bey nerede kaldı acaba? Tam Kürt meselesi-
ne geldik. Evren Paşam konuşacak. Trafiğe mi takıldı aca-
ba?)
Evren Paşam kahvesinden bir yudum alıp konuşmaya baş-
ladı:
'Kürt diye bir kavim yoktur. Bunlar aslında dağlı Türkler-
dir. Karlı dağlarda yürürken ayakkabılarından 'kart-kurt' diye
sesler çıktığından bunlara Kürt denmiştir.'
Müthiş biryorum. Sıradışı! Duyulmamış, alışılmamış! He-
yecan içindeyim.
Evren Paşam gene vecizeyi patlattı işte! Gördünüz mü?
'Kart-kurt' sesinden çıkmış meğer Kürtler. Bizim İsmail filan
boşuna araştırıyor. Keşke bu sütunu okusa da bundan böy-
le ayakkabılarını araştırsa. Beşikçi canım, İsmail Beşikçi.
Ayakkabılara yönelse...
'Paşam' dedim, 'her cümleniz beni derin derin düşündü-
rüyor. Bu hiç bilmediğim, şimdiye değin duymadığım 'Kürt
etimojojisi' bomba etkisi yapacak!'
'Vallahi bilmem' dedi Evren Paşam.
'İşte karlarda 'kart-kurt' diye yürüye yürüye Kürt denmiş
bunlara.'
Paşam, bir kahve daha arzu eder miydiniz?'
[Olur, alayım. Teşekkür ederim.'
İbo'ya döndüm:
'Ayağında Kundura'yı söyle' dedim...
Tam uygun şarkı.'
İbo başladı:
"Ayağında kundura
Yar gelir dura dura.
Genç ömrümü çürüttüm,
Göğsüme vura vura."
'İşte' dedi Evren Paşam. 'Demedim mi, işin aslı kundura.'
Evet sevgili okurlarım. İşin aslı galiba kundura. Her şey
kunduradan çıktı demek... Neler çıktı yahu bu kunduradan,
neler çıktı. Haspinallah!..
Bu niçin daha önce düşünülmedi?
Apo uyuyor mu?
Allah Allah?
Her neyse, Sayın Nusret Demiral gelemedıler. Işleri yoğun
olmalı. Ne yapalım, bir dahaki sefere...
Evren Paşamı yolcu ettim.
'Varolun Paşam' dedim. 'Ayaklarınıza sağlık.'
'Kart-kurt' eden kundura. Hepsi bu. Yahu, bunu daha ön-
ce niçin kimse akıl edemedi? Çözdük meseleyi işte!
60 YIL ÖNCE Cumhuriyet
Keriman Halis Hanım
dünya kraliçesi
1 AĞUSTOS 1932
Türkiye Güzellik Kraliçesi
Keriman Halis Hanım
bugün hakem heyetinin
kahir birekseriyetinin verdiği
reyle Dünya Güzellik
Kraliçesi intihap edildi.
Büyük bir memnuniyet
j » uyandıran bu netice derhal
İ3Ş Râı' telsizler, telefonlarve
cıcınHa telgraflarla bütün dünyaya
«'»
ı n u a
ilan olundu. 28 ülkenin
dünya güzelliğine namzet
kraliçeleri dün öğleden sonra M. Maurice de Walefin
riyaset ettiğijüri heyetinin önüne ilk defa olarak
çıkmışlardı. Bu suretle halkm haftalardanberi duyduğu
merak ve heyecan son haddine varmış bulunuyordu.
'Acaba kim kazanacak?' Şehirde her dakika yeni bir şayia
çıkıyor ve her yeni şayia kendinden evvelkini tekzip
ediyordu. Maahaza bunlan dikkatle gözden geçirenler
Türk güzelinin sık sık şayialara mevzu olduğunu
farkediyorlardı. Müsabaka asıl bu sabah başladı. Gün
ilerledikçe şayialar da katiyet kesbeder bir hal alıyor,
hakikate yaklaşıyordu. Nihayet kati neticeye tekaddüm
eden iki rivayet meydan aldı:Bunlardan birinde
deniliyordu ki: - Jüri azası Almanya, Yugoslavya,
Ispanya, Belçika ve Türkiye güzelleri arasında mütereddit
bir vaziyettedir. Diğer bir şayia da bu tereddüdü daha dar
bir sahaya inhisar ettiriyordu: -Jüri azası Alman ve Türk
güzellen arasında müterettitdir.
En nef s
Turşuîar
Çemberü
y t ' a v İ Z e - Andrew Lloyd VVeber'in bestele-
digi iinlii 'Operadaki Hayalet' müzikali bugiinlerde Boston-
da sahneleniyor. Müzikalin dekorlannda en önemli ögelerden
-biri olan dev avize aitı aylık bir çalışma sonucu yapılabildi.
310 cm yükseklikteki avizenin üzerinde tam 35 bin tane cam
sarkaç var. (Fotoğraf: AP)
Oyıınla
gelen ölüm
tstanbul Haber Senisi - Üs-
küdar'da, babalannın dükka-
nında oynarken elektrikli fınna
giren iki amca çocuğu, havasız-
hktan boğularak öldü. Önceki
gün kaybolduklan gerekçesiyle
polise bildirilen Muhammet
Kömürcü (4) ve Kevser Kö-
mürcü (6) adh çocuklann ceset-
leri dün bulundu. Çocuklan-
nın kaybolmasından bir gün
sonra Erdal ve Mustafa Kö-
mürcü normal cabşmalanna
başladı. Öğleye doğru vernik fı-
nnının kapağıru açınca kızı
Kevser ile yeğeni Muhammet'-
in birbirine sanlmış cesetleriyle
karşılaştı.Olay iki çocuğun aile-
lerini ve mahalleyi yasa boğdu.
lirakta ÖİCT1 vnk N e w Kennedy Ha-
p ş g y ç
cek bir uçak kazası oklu. Ancak ucakta bulunan 292 kişinin bepsi kurtuldu. New York'tan San
Francisco'ya gjtmekte olan Trans VY'orid Airünes'in, L-1011 tipi üç motorlu uçak, içindeki 280
yolcu ve 12 mürettebatla tam kalkış anında yalpaladı ve pisten çıktı. Pistten çıkan ucaktaki her-
kes, meydan görevlikrinin anında müdahaksiyle uçaktan çıkarüdı. (Fotoğraf: REUTER)
HABERLERIN DEVAMI
Aracı vurgununa fren
SERTUĞ ÇtÇEK
ANKARA - Sebze-meyvenin
tarladaki fıyatı, pazara gelince-
ye kadar 10 kat artıyor. Her yıl
6 milyon tondan fazlası pazar-
lama aşamasında ziyan olan
sebze-meyve için tüketicinin
verdiği paranın ortalama yüzde
24'ü üreticiye kalıyor. Ziraat
Mühendisleri Odası Başkaru
Mahir Gürbüz. araalann fiyat-
ları maliyetlere göre değil, "kâr
hırsıyla" belirlediklerini savun-
du. Türkiye Ziraat Odalan Bir-
liği Başkanı Dr. Erol Baraz,
çiftçilerin örgütlenerek, hallere
girmesi gerektiğini. ancak Türk
çiftçisinin buna hazır olmadığı-
nı söyledi.
Sanayi ve Ticaret Bakanı Ta-
hir Köse, Hal Yasası'nın "üre-
lici ve tüketiciyi koruyacak"
biçimde değiştirileceğini bildir-
di. Geçmiş yıllardaki teşviklerin
kaldınlması. sebze-meyve ihra-
cında durgunluğa yol açtı. Sek-
törü "uykuya dalmış" diye nite-
leyen Hazine ve Dış Ticareı
Müsteşarlığı yetkilileri, sebze-
meyve ihracatına teşvik veril-
mesi için çalışmalann sürdüğü-
nü söylediler.
Sebze-meyve fıyatlannın tar-
ladan pazara gelinceye kadar
önemli oranlarda artmasının
önüne geçmek, özellikle top-
tancı hallerindeki yapay fiyat
artışlarını onlemeİc amacıyla
Hal Yasası'nda değişiklik ya-
pılması çahşmalan başladı.
Sanayi ve Ticaret Bakanı Tahir
Köse, Cumhuriyet'e yaptığı
açıklamada, Hal Yasası'nın de-
ğiştirilmesi için çalışmalann
başladığını bildirdi. Köse, şöyle
konuştu:
"Çıkaracağımız Hal Yasaşı
ile hem üreticiler hem de tüketi-
ciler korunacaktır. Bugün var
olan şikâyetlerin önemli bir kıs-
mı çozume kavuşturulacakür.
Taslağa, iki ay içinde son şekli-
ni verip. kamuoyunda tartış-
maya açacağız. Gelecek görüş-
ler değerlendirildikten sonra
yeni bir düzenleme yapıp Mec-
lis'e sevk edeceğiz."
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı-
nın Hal Yasası'nda yapılacak
değişiklikler konusunda çeşitli
meslek kuruluşlanndan görüş
istediğı belirtilirken, yeni yasa
hazırlıklannın, "Tarladaki ürü-
Kayacan toprağa veriliyor
tf Baştarafı 1. Sayfada
de suikastla ilgisi bulunmadığı-
nı açıkladı.
Eski Deniz Kuvvetleri ko-
mutanlan emekli Oramiral
Orhan Karabulut ile emekli
Oramiral Nejat Tümer ve eşle-
ri, ANAP Genel Başkanı Me-
sut Yılmazjın eşi Berna Yılmaz
ve ANAP İstanbul Milletvekili
Melike Hasefe dün Kayacan'ın
evine gelerek ailesine başsağlığı
dilediler.
Kemal Kayacan'ın toprağa
verileceği yer değiştirildi. 1. Or-
du Komutanlığı'ndan yapılan
açıklamada Kemal Kayacan'ın
Edirnekapı Şehitliği'nde topra-
ğa verileceği belirtildi. Yer de-
ğiştirme nedeni ise belirtilmedi.
Kayacan'ın daha önce Karaca-
ahmet Mezarlığı'nda toprağa
verileceği duyurulmuştu.
Kayacan'ın korunması
Kayacan"ın koruma isteme-
diği ve kapısınm önüne bekçi
kulübesi yapılmasını da reddet-
tiği öğrenildi. Apartman sakin-
lerinin anlattığına göre Kaya-
can eşi de kapıyı zincirlemesini
istemiyordu ve "Bizım kımse-
den korkumuz yok" diyordu.
1. Ordu'ya bağlı Selimiye As-
keri Koruma Taburu'nda as-
kerlik yapan 71/4 tertip Kubi-
lay Tuzcu'yu da koruması gibi
kullanmıyordu. Edinilen bilgi-
ye göre Tuzcu, Kayacan telefon
etükten sonra eve gidiyor ve ge-
rektiğinde evin alışverişini yapı-
yor, ev sakinlerini arabayla
götürüp getiriyordu. Kubilay
Tuzcu olay gününü şöyle anlat-
ü:
"Gündüz gelmiştim. Akşam
19.30'da Paşa bana yemeğimi
yiyebileceğimi ve saat 20.00"de
geri gelmemi söyledi. Daha
sonra arkamdan seslenerek.
saaıi 20.30'a çeyirdi. Ben her
zaman olduğu gibi yine yanm
saat önce geldim ama iş işten
geçmişti. Keşke burada olsay-
dım belki bir işe yarardı. Çok
üzgünüm."
Halkın Hukuk Bürosu, dun
yaptığı yazılı açıklamada. poli-
sin hiçbir yargı karanna dayan-
madan iki kişiyi "Kayacan'ın
katil zanlılan" diye lanse etme-
sini kınayarak, bunun hukuk
devletiyle ve demokrasiyle bağ-
daşmadığını savundu.
nün en az aracı kullanılarak
tüketiciye ulaştınlması ve bu
aşamada fıyaünın aşın artma-
msısı" öngörusüyle yapıldığı
kaydediliyor.
Ziraat Mühendisleri Odası
Başkanı Mahir Gürbüz, Cum-
huriyet'in konuya ilişkin soru-
lannı yanıtlarken, büyük kent-
lere gelen sebze-meyvenin yan-
sının hallere uğramadan tüketi-
ciye ulaştığını bildirdi. Gürbüz
sebze-meyvenin kentlere genel-
likle 4 ayn yolla ulaştığını belir-
terek, bu yollan şöyle sıraladı:
"1. Üretici- İlk toplayıa-
Nakliyatçı- Semt pazarcısı- Tü-
ketici
2. Üretici- Sevkiyatçı tüccar-
Bölge hali komisyoncusu ya da
kooperatif- Nakliyatçı- Top-
tancı hal komisyoncusu- Pera-
kendeci- Tüketici
3. Üretici- Bölge hali komis-
yoncusu- Nakliyatçı- Toptancı
hal komisyoncusu- Perakende-
ci- Tüketici
4. Üretici- Bölge hal komis-
yoncusu- Nakliyeci veya hal
komisyoncusu- Semt pazarcısı-
Tüketici"
Gürbüz, ürünlerin hale uğra-
madan tüketiciye ulaştınlması-
nın sistemin önemli bir halkası-
nı oluşturduğunu belirterek,
"Aralannda kimi farklar olma-
sına karşın, bu 4 sistemde tüke-
ücinin ödediği fıyaün ancak
ortalama yüzde 24'ü üreticiye
yansımaktadır" dedi. Aracıla-
nn, fıyatlan maliyetlere göre
değil, "tekelci örgütlenmeye
göre, kâr hırsıyla" belirledikle-
rini ileri süren Gürbüz, "Bu an-
layış, sistemin belediye halleri
dışına çıkma eğilimini arttır-
maktadır. Örneğin Ankara'da
sebze-meyvenin yüzde 60'ı hale
uğramadan tüketiciye ulaşünl-
maktadır" diye konuştu.
Kentlerdeki toptana hallere,
kent gereksiniminin çok altında
mal geldiğini belirten Gürbüz,
şöyle devam etti:
"Bu nedenle, fiyat yapay ola-
rak yükselmektedir. Tüketici,
adeta fazla bedel ödemeye
mahkûmdur. Haldeki arz sınır-
lılığından kaynaklanan yüksek
fiyat, pazarlara hale uğrama-
dan ürün satanlann da aynı fı-
1 A Ğ U S T O S D U N Y A E M Z I R W
İLK DÖRT AYIN MÖNÜSÜ
yanında ne su ne mama
YALNIZ VE YALNIZ
A N N E S Ü T Ü
VVEBCOM
Sağlık lletişim Ağı Grubu
HAVA DURUMU TÜRKİYE'DE DÜNYA'DA
Devtet Bakanlıty Meteoroloji
Genel MûdürlüğO'nden alman
bilgiye göre yurdun kuzeydo-
ğu kesımleri parçalı bulutlu,
Doju Karadenız ile Doflu
Anadoiu'nun kuzeyı sağanak
ve gökgürültûlü sajanak ya-
Jışlı, dıfler yerler az bulutlu
ve açık geçecek. Hava sıcak-
lığı artacak Rûzgâr, kuzey ve
doju yönlerden hafrf, ara sıra orta kuvvette, yurdun batı kesımlerinde kuvvetlı
olarak esecek. Denizlerimde rûzgâr, Akdenız'de günbatısı ve karayel, dığer denız-
lenmızde yıklız ve karayelden 2-4, yeryer 5, Eöe'de 6 kuvvetınde, saatte 4-16 yer
yer 21 denızmılı hızla esecek. Van Gölü'nde hava, parçalı bulutlu geçecek.
«e* bulutfc ~ yaomurlu V
u
Amsterdam
Amma/i
Atına
Bajda'.
Brûksel
Cenevre
Frankhirt
Utoşa
Petersburg
Lsndra
Madnd
Mîlano
Mostova
Münih
Oslo
Pans
Prag
Rı>ad
Roma
Viyana
Zuntı
A
A
A
A
A
B
A
A
B
Y
6
A
B
A
B
A
A
A
A
B
A
26»
30°
32°
38°
28°
30°
34°
34°
22°
26°
34°
32°
23°
32°
22°
34°
30°
42°
33°
26°
30°
yatı uygulamalan ve boylece
aşın kazanç sağlamalan soru-
nunu geürmektedir. Fiyatın
belirlenmesinde, üreticinin etki-
si hiç denecek kadar azdır.
Çünkü ilk toplayıcılar ve tüc-
carla^üreticinin gerek duyduğu
kaynağı avans olarak daha ön-
ceden vermekte, adeta alivre
alım yaparak, ürünleri diledik-
leri fıyata kapatmaktadırlar."
Gürbüz, sorunlann aşılabil-
mesi için üretici ve tüketicilerin
bilinçli bir örgütlü yapı içinde
olması gerektiğini savundu.
Türkiye Ziraat Odalan Birli-
ği (TZOB) Başkanı Dr. Erol
Baraz, sebze-meyve fiyatlannın
tarladan manava gelene kadar
bazen 10 kat arttığını söyledi.
"Tüketicinin ödediği paradan
üreticinin eline geçen miktar
yüzde 11 'e kadar düşebiliyor"
diyen Baraz, bazı ürünlerde
araa sayısının 20"ye yaklaştığı-
nı bildirdi. Heryilömilyon ton-
dan fazla sebze-meyvenin ziyan
olduğunu kaydeden Baraz,
"Bu, dağıtım teknolojisindeki
yetersizlikten kaynaklanıyor.
Ambalajlama, mesafeye göre
üriin seçimi, soğuk hava depo-
su zinciri gibi konularda yeterli
değiliz." diye konuştu. Pazar-
lama-dağıtım ağının vetersızlığı
nedeniyle. geçtiğimiz günlerde
ıstanbul'daki pazarcı eylemi
nedeniyle birçok üreticinin zor
duruma girdiğjni belirten Ba-
raz, "Ürünü günlük toplamak
ve aynı gün pazara ulaşürmak
zorundasınız. Aksi takdirde,
ekonomik değeri kalmaz" dedi.
Fiyattaki yükselmenin, bu
koşullarda kaçınılmaz ofduğu-
nu söyleyen Baraz, şöyle ko-
nuştu:
"Üretici ve tüketici örgütsüz.
Aracının para kazanabileceği
bir ortam var. Aşın kâr edebile-
ceği. Şimdi, böyle bir ortam
varken 'dur, 10 yerine 5 kazan"
diyemezsiniz. Ya bu ortamı de-
ğiştireceksiniz. ya da bu sonuca
razı olacaksınız. Çiftçinin teşki-
latlanarak hallere girmesi gere-
kiyor. Ancak Türk çiftçisi şim-
diük buna hazır değil. Buna
inanması lazım. Değişen şartla-
ra uvum eöstermesi lanm.
LEYLA TUKENMEZ
YALIM ARSEVEN
evlendik
31 Temmuz 92 İstanbul
1.650.000+KD\
Yanm pansiyon + yol +
çevre gezileri + Nac'abey
KARADANLİKYA
Prenses Otel'de konaklama, Kayaköy,
Ölüdeniz, Xanthos, Letoon, Patara.
Dalyan, Kaunos, İztuzu, Tlos, Sakhkent.
"PARANIZ PAMUKBANK'TAN, TATİLEVİZ
BAYBASOS'TAN" KAMPANYAMIZ SÜRÜYOR
BAYBASÛS TURİZM
İSTANBUL ANKARA
338 86 öl - 338 16 51 425 90 82-417 54 67
Seyahat Accntası f^letmc Belgc no 2H9
TEKİRDAĞ 2. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESI
Esas No: 1990/523
Davacı Sebahattin Kırmızıgül vekili Av. Nebiha Orman tarafın-
dan davahlar Sedat Aşkın Uysal ve Ali Duman aleyhine açılan mad-
di tazminat davasında:
Istanbul/Kocasinan Soğanlı Mahallesi, Sülun Sokak Şekerci Apt.
No: 4/3'te mukim iken adresi meçhul olan davalı Sedat Aşkın Uysa!
ile davalı Ali Duman'a meşruhatlı davetiye tebliğ edilemediğinden
duruşma günü olan 13.10.1992 günü saat 10.05'tebizzat duruşmada
hazır olması veya kendisini bir vekil ile temsij ettirmesi aksi takdirde
yokluğunda duruşma yapılıp karar verileceği davahlar Sedat Aşkın
Uysal ve Ali Ouman'a ilanen tebliğ olunur.
karlı A-*;ık B-buJutlu frjunejl. KKarlı S-Sıslı Y-yaJmurH.
tLAN
tSTANBUL 1. SULH HUKUK
HAKİMLİĞİ'NDEN
Sayı: 1992 94Mum.T.
Av. Salih Zeki Bayten tarafından Karakın Jamgoç>an. Hegine Silva Si-
rungözübüyük ve Vera Sirungözübüyük aleyhine açılan mümessil tayinı
davasında; mahkememizce venlen 19.6.1992 tarih. 1992 139 karar sayılı
ilamı ile Sültik Jamgoçyan terekesınin ıdaresi için İstanbul Barosu Avu-
katlanndan Salıh Zeki Bayten'in mümessil tayinine, mırasçılardan Kara-
kin Jamgoçyan'a tehlıgat yapılmadığı gıbı adresi de tespit edilemediğin-
den adı geçene işbu karar tebliğ yenne kaim olmak üzere ilanen tebliğ
olunur. 15.7.1992
Ege ve Çukurova'da
üretici iflasın eşiginde
Haber Merkezi - Çukurova ve
Ege bölgelerinde sebze-meyve
üreticisi sattıklan ürün karşılı-
ğında masraflannı dahi karşıla-
yamaması nedeniyle iflasla
karşı karşıya geldi. özellikle
Çukurova'da üreücinin çok zor
durumda olduğu bildiriliyor.
Çukurova'da toplama masraf-
lannı dahi karştlayamayan çok
sayıda üretici, mallannı tarlada
bıraktı.
Adana Güney İlleri Büro-
muzdan A.Baran Ffliz'in habe-
rine göre, sebze ve meyve üreti-
mindeki bolluk, yeterli düzeyde
ihracat yapılamaması ve piya-
sadaki durgunluk, Çukurovalı
üreticilerin ekonomik bunalı-
ma girmesine neden oldu.
Meyve-Sebze fıyatlannın geçen
yıhn ortalama yansına düşmesi
nedeniyle Adana Toptana
Hali'ndeki kabzımallar da eko-
nomik bunalımdan etkilendi.
Çoğu toptancının Çukurova sı-
cağına ancak üç gün dayanabi-
len tonlarca sebze-meyveyi
dökmek ya da yok pahasına
meyve suyu fabrikalanna sat-
mak zorunda kaldıja bildirildi.
" Bir dönüm tarlaya ektiği-
miz ürün 1.5 milyon liraya ma-
- loldu, buradan topladığımız
ürünü ancak 300 bin üraya sa-
tabildik" diyen üreticiler. topla-
yacak işçiye yevmiye ödeyeme-
dikjerini. ürünü tarlada bırak-
mak zorunda kaldıklannı ifade
ediyorlar. Üreticiler, çalıştır-
dıklan işçilere yevmiyelerini
ödeyebilmek için traktörünü
satanlann dahi olduğunu kay-
dediyorlar.
Adana Kabzımallar Odası
Başkanı Ali Batman. sebze-
meyvedeki bolluk ve fıyatlann
düşük olması nedeniyle toptan-
cılann da zarar ettiğini belirte-
rek, "Gelecek yıı bir önlem alın-
mazsa üretici ile toplannya
PKK kampları
beklenen destek verilmezse he-
pimiz iflas ederiz" dedi. Satış
yapılamadığı için halde bekleti-
len sebze-meyvenin çürüyüp
döküldüğünü kaydeden Bat-
man, fıyatlann ortalama olarak
geçen yıhn yansına düştüğünü
bildirdi.
Cumhuriyet Ege Büromuzun
haberine göre. Ege bölgesinde-
ki sebze-meyve üreticisi ürünü-
nü ucuza satmaktan yakınıyor.
Finike Ziraat Odası Başkanı
Eşref Bülbül, tarlada domatese
200 liradan ahcı bulamadıklan-
nı söylüyor. Buna rağmen bü-
yük kentlerde domates manav-
da 500-1200 lira arasında deği-
şen fıyatlarla satılıyor. Üretici-
nin zarara uğramaması için
domatesi asgari 200 liraya sat-
ması gerektiğini belirten Finike
Ziraat Odası- Başkanı Bülbül,
domates üreticisinin bu yıl ol-
dukça kötü bir sezon yaşadığmı
vurguluyor.
Finike Ziraat Odası Başkanı
Eşref Bülbül, tüketici ile üretici
arasındakı zincirin uzunluğuna
dikkat çekiyor. Bu nedenle üre-
tim bölgelerinde düşen fıyatla-
nn aynı ölçüde tüketiciye yansı-
madığını. fiyat artışı yaşandı-
ğında ise bu arüşın daha yüksek
oranlarda tüketicinin sırtına
yüklendiğini vurguluyor.
İzmir Ziraat Ödası Başkanı
Reşit Kurşun, tanmda planla-
manm önemini vurguluyor.
Kurşun'a göre yaşanan fiyat
dalgalanmalanndan zarar gö-
ren iki kesim var. Birincisi üreti-
ci. ikincisi ise tüketici. Kurşun,
bu nedenle dünya piyasalannı
izleyerek, ihracat potansiyelini
de dikkate alarak tutarlı bir ta-
nm politikasının oluşturulma-
sı, üretici ile tüketici arasındaki
zincirin kısalulması gerektiğini
vurguladı.
• Baştarafi 1. Sayfada
kınlanndaki PKK'nın asken
eğitim amacıyla kullandığı
Haftanin kampının hava hare-
katıyla birlikte sınırdaki birlik-
lerce yoğun bir şekilde topçu
ateşine tutulduğu öğrenildi.
Haftanin kampına yönelik ka-
radan topçu atışı yapıldığını
doğrulayan Zaho'daki bazı
kaynaklar önceki gün başlayan
ve 6 saat süren topçu atışına
dün sabah saatierinde de de-
vam edildığini bildirdiler.
Dun sabah Diyarbakır 2.
Taktik Hava Üs Komutanlığı'-
ndaki alandan savaş uçaklannın
Irak yonüne doğru havalandık-
ları gözlendi.
"Yardımedin"
Irak Kürdistan Cephesi'ni
oluşturan Kürdistan Demok-
ratik Partisi ve Kürdistan Yurt-
sever Birliğfnin Ankara'daki
temsilcileri tarafından yapılan
ortak açıklamada. 1988 yılın-
dan bu yana Irak-Türkiye sını-
nna yerîeşen PKK'nın Saddam
rejiminin giriştiği soykınmdan
daha sonra köylerine geri dön-
mek isteyen bölge halkını engel-
lediğj belirtilidi.
Bölge halkının evlerine geri
dönmesine izin vermesi için ya-
pılan birçok çağnya PKK"nın
kötü muamele ve şiddetle karşı-
lık verdiği, fıdye için adam ka-
çırdığı ve öldürdüğü kaydedi-
len bildiride, PKK'nın bölgede
yaşanlara karşı Saddam rejimi
ile aynı politikayı uyguladığı
ifade edildi.
22 temmuzda üç Türk kam-
yonunu kaçırarak yakan
PKK'nın, Türkiye'den bölgeye
karayolu ile yapılan nakliyatın
durdurulması için bütün nakli-
>e şirketlerini ve araç sürücüle-
rini tehdit ettiği belirtilen bildi-
ride, 24 temmuzdan bu yana
\
Vitrayı
bizimle
öğrenin
bölgeye hiçbir mal ulaşmadığı
için gıda ve öteki ihtiyaç mad-
deleri sıkınUsı başgösterdiği ve
fıyatlann ikiye katlandığı kay-
dedildi.
Bildiride. Kuzey Irak'taki
Kürt Meclisi'nin bu çok ciddi
sorunu görüşmek için toplandı-
ğı belirtilerek, "Bu hareketler
için, PKK liderinin Saddam
Hüseyin ile tam işbirüği yapma-
sının dışında herhangi bir ma-
zeret bulunamaz. Türkiye'deki
Türk ve Kürt kardeşlerimizin
Irak'taki Kürt ve Türkmen
kardeşlerini desteklemelerini ve
PKK'nın bu terör eylemlerine
karşı kararlı davranmalannı ta-
lep ediyoruz" denildi.
Öte yandan PKK'nın
ERNK Avrupa Örgütü adına
ARGK'nın eylemleriyle ilgili
olarak yapılan yazılı açıklama-
da. temmuz ayı içinde gerçek-
leştirilen eylemler sırasında 267
asker. 26 özel tim, 43 köy koyu-
cusu, bir yüzbaşı ve bir polisin
öldürüldüğü iddia edildi. Ayn-
ca Türk ordusuna ağır maddi
kayıplar verdirildiği savunulan
açıklamada, çauşmalar sırasın-
da 30'un üzerinde PKK gerilla-
sının da öldüğü belirtildi.
Ozgür Gündem
muhabiri
öldürüldü
İSTANBUL (AA) - Özgür
Gündem gazetesinin Batman'ın
Gercüş ilçesi muhabiri Yahya
Orhan'ın dün gece uğradığı si-
lahlı saldırı sonucu öldürüldü-
ğü bildirildi.
Özgür Gündem Gazetesi'n-
den bu konuda yapılan açıkla-
mada, Yahya Orhan'ın Gercuş'te
kimliği henüz belirlenemeyen bir
kişinin silahlı saldınsına uğradı-
ğı ve olay yerinde öldüğü belir-
tildi.
SANAT EVI
SECDA SALTUK
Pişmiş loprak - Arkeolojik
objder ve Özgün kap forrnlan
Yaz Sergisi
Öm«r Paşa C. Abdülhalik Renda S. 27/1
Erenköy • I;|. 386 42 26