Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 AĞUSTOS1992 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 3
Tuzfa'da
fadaya Mpayı
• İstanbul Haber Servisi-
Tuzla'daki Desan
Tersanesi'nde yapımı süren bir
kuru yük gemisindeçıkan
yangın çevrede büyük tehlike
yarattı. Itfaiyenin müdahalesi
sonucu kısa sûrede söndürülen
yangın sırasında tersanede .
doğabikcek büyük bir facia
kılpayı atlatüdı.
Tuzla'da, Erol Sağbaş'ın
sahibiolduğu Desan
Tersanesi'nde yapımı süren
Sağbaş-3 adh yük gemisinin
yapuTunın sürdürüldüğü
bölgede, dün saat 11.30
sralannda gemüerden denize
dökülüp, rüzgânn da etkisiyle
kıyıya vuran benzin ve mazot
kanşımı olan benzoit maddesı,
gemide yapılan kaynaktan
çıkan kıvılcunlann denize
açramasa sonucu alev alarak
vanmaya başladı. Karadan
yaklaşık 40 melre açıkta
demirli bulunan Sağbaş-3 adh
gemide çıkan yangın,
itfaiyenin müdahalesiyle diğer
bölümlere yayılmadan kısa
sûrede söndürüldü.
Kazada
yağmalama
• Haber Merkezi-
Konya'da meydana gelen
trafık kazasında, ölen bir
kişinin üzerinden etrafa
saçılan paralarçevredekiler
tarafından kapışıldı.
TMMO"ya sattığı hububat
bedeli olan 9 milyon lirayı
aldıklan sonra evine
dönerken otogar
yakınlannda askeri bir
araan çarpması sonucu
hayatını kaybeden İbrahim
Ibil'in üzerinde bulunan
paralar caddeye saçıldı. Olay
yerinde bulunanlar, caddeye
yayılan paralan toplayarak
ortadan kaybolurken,
güvenlik görevlilerince
yapılan araştırma sonucu,
paranın sadece 500 bin lirabk
bir bölümü geri toplanabildi.
Yurdun diğer yerlerinde
meydana gelen kazalarda
ölenlerin isimleri ise şöyle:
Gaziantep'te Yunus Gezer,
İzmir'de Ali Kormaz,
Trabzon'da Zeynep Malkoç,
Zonguldak'ta Mehmet
Kartal, Aksaray'da Gazi
Uygun, İstanbul'da Mehmet
Gültekin, Şakir Kansu.
Gözaltında
kayıp• tsraobul Haber Servisi •
Polis larafından gözaltına
alındığı önesürülen Hasan
Gülünay"dan haber
alınamadığı bildirildi. İnsan
Haklan Derneği İstanbul
Şubesi Başkanı Av. Ercan
Kanar, yaptığı acıklamada,
23 temmuzda kendilerine
başvuran Birşen Gülünay'ın
eşi Hasan Gülünay'ın 20
temmuz pazar günü saat
09.00 sıralannda evden
çıktıktan sonra bir daha
görülmediğini belirttiğini
söyledi. İstanbul DGM
Savcıhğfna yapılan
başvuruda, gözaltı
konusunda izin alınmadığı
öğrenildi. Ancak, 16
temmuzda gözaltına alınıp
23 temmuzda sahverilen Erol
Çam isimli bir kişinin,
kayıtlarda adı geçmeyen
Hasan Gülünay'ı, gözaltında
tutulduğu günlerde Terörle
Mücadele Şubesi'nde
gördüğünü açıkladığj
kaydedildi.
Çiıtfde uçak
kazası:100ölü
• LONDRA (AA) -
Çin'de bir yolcu uçağının
Nanjing Havalimanı'ndan
kalkışı sırasında meydana
gelen kazada, 100 kişinin
öldüğü, 26 kişinin de
yaralandığı bildirildi. Resmi
Xinhua Haber Ajansı'mn
haberine göre, Nanjing'den
Xiamen'e gitmek üzere
havalanan ve içinde 116
yolcu ve 10 ucuş görevlisi
bulunan, Çin
Havayolları'na ait YAK-42
uçağı, 600 metre
yükseklikte patladı.
Kurtarma çahşmalarının
halen devam ettiği ve kaza
nedeninin araştınldığı
bildirildi. Ajans, Başbakan
Yardımcısı Zhu Rongjı'nın
olay yerine giderek
incelemeler yaptığını ve
kazada yaralananları ziyaret
ettiğini duyurdu. Çin'de
1990 ekim ayında meydana
gelen son uçak kazasında
da 128 kişi ölmüştü.
DDY kâra geçti
• İSTANBUL (tÜHA) -
Sirkeci-Halkalı arasındaki
banliyö trenlerinde jeton
uygulaması kazandırıyor.
Eski uygulamada günde 17
bin bilet satılırken, yeni
uygulama ile jeton satışları
21 bin adet oldu.
Dolayısıyla DDY 8 milyon
lira gUnlUk kâra geçti.
Sirkeci Gar Müdürü Yılmaz
Ersöz'den alınan bilgilere
göre yolcuların kaçak
girişlerini engellemek,
kontrol eksikliğini azaltmak
ve personel azhğı bu
uygulamaya geçişin
' sebeplerini oluşturuyor.
Orman Mühendisleri Odası, Türkiye'de bazı kişi ve kuruluşlann 'kamu yaran' bahanesiyle ormanları yağmaladığı görüşünde
Ormana zarar,'kamuya yarar'HÜRRİYETUYMAZ
Orman Mühendisleri Odası,
Türkiye'de kişi, kurum ve ku-
ruluşlarla özel -^rketlerin, or-
man yağmasından yararlan-
mak için adeta sıraya girmiş
durumda olduğunu açıkladı.
"Eğitim kurumlan, kamu ku-
rum ve kuruluşlan ile şirketler
bu yağmadan nasibini almak
için adeta yanşıyor. Bunlar ara-
sında Koç Vakfı'nın Boğaz'da,
Galatasaray Vakfı'nın Riva
Ormanı'nda, STFA'nın İzmir'-
de Sarnıç Ormaru ve Gebze'de
ormanlık alanlan kapatma ya-
nşı başlamıştır" diyen ormancı-
lar, bu çıkar ve yağma yanşmın
bir an önce durdurulfnası ge-
rektiğjni belirtiyorlar. __
Buarada, Orman Mühendis-
leri Odası, son 10 yılda hangi ki-
şilere, hangi kurum, kuruluş.
nolding ve şirketlere hangi
amaçla orman alanlanndan yer
verildiğinin açıklanmasını isti-
yor. Oda, " Açıklanmakla da
kalmayıp bu olaylar ciddi bir
teftiş süzgecinden geçirilmeli ve
usulsüzlük varsa mutlaka orta-
ya çıkanlmalıdır" diyor. Or-
mancılar, ülke aydınlannı da
Ekmek
Fınncılann
meydan
kavgası
Haber Merkezi - Ankara'da
fırıncılarla bakkallar arasında-
ki ekmek konusunda uzun sü-
redir süren sürtüşme, dün kav-
gaya dönüştü. Ankara dışından,
bakkallara ucuz ekmek getiren
3 kişi, Mamak'ta yaklaşık 15 fı-
nncının sopalı saldırısına uğra-
yarak hastanelik oldu.
tstanbul'da ise belediye ile fı-
rıncılar arasında süren ekmek fi-
yatı tartışması, 'Itiraz Komisyo-
nu'nun toplanamaması nedeniy-
le sonuçsuz kaldı.
Ankara'da Mamak Derbent
Mahallesi'nde bulunan bir mar-
kete, Ankara'nın Bala ilçesinden
ekmek getiren Rıfat Gürbüz,
Suat Çalış ve Mehmet Ali Yıl-
maz adlı kişilerin önu yaklaşık
15 fırıncı tarafından kesildi.
Karşıhklı tartışmalardan son-
ra sopalarla saldıran fırıncılar,
3 kişiyi hastanelik ettiler. Yara-
lanan Rıfat Gürbüz, Suat Çalış
ve Mehmet Ali Yılmaz hastane-
de tedavi altına alınırken kendi-
lerine 5'er günlük rapor verildı-
ği öğrenildi.
İstanbul Büyukşehir Beledi-
yesi'nin Ekmek İşverenleri Sen-
dikası tarafından ekmek fıyatı-
nın 1.500 lira olarak belirlenme-
sine yaptığı itiraz nedeniyle İs-
tanbul Valiliği'nin oluşturduğu
komisyon, temsilcilerin gelme-
mesi'nedeniyle toplanamadı.
Izmır'in Aliağa ilçesinde fı-
rıncılar, muşteri çekmek için il-
ginç bir rekabet sergiliyorlar. Bir
ekmek fabrikası da altın hediyeli
ekmek satışına başladı.
Bazı fırınların, 340 gramlık
ekmeğin gramajını 360'a kadar
çıkarmaları, bazılarının da fiyatı
1.300 liradan bin liraya indirerek
satışlannı arttırma yoluna baş-
vurmaları uzerine, ilçede faali-
yet gosteren 9 fırından 5'i 340
gram ağırlığındaki ekmeği, 4
gün önce bin liradan satma ka-
rarı aldı.
sorun karşısında duyarsız ol-
makla suçluyorlar.
Ormanalann uyanlan bu
kadarla bitmiyor. 1982 Anaya-
sası'nın 169. maddesindeki "31.
12.1981 tarihinden evvel orman
niieliğini kaybetmiş yerler or-
rran sınırlan dışına çıkanlır"
hükmünün uygulanması sonu-
cu son 8 senede 2 milyon dö-
nümlük orman alanının orman
n şöyle eleştiriyorlar:
"1982 Anayasası'nın 169.
maddesinde 'Kamu yaran dı-
şmda ormanlardan irtifak hak-
kı verilmez' hükmü vardır. Bu
hüküm yorumlanarak, 'Kişile-
rin çıkan da kamu yarandır'
gibi bir anlama çekilemez. Ka-
mu yaran bağlamında; turizm
yaünmlan, tüm ulaşım yollan,
madenler. baraj ve göletler, taş
tirerek, sözlerini şöyle sürdü-
rüyorlar:
"Bir yerde yalnızca ormanın
varlığı bile kamu yarandır. Ka-
mu yaran kavramına hiçbir za-
man tanım getirilmemiş, bu
kavram bulandınlıp çekiştirile-
rek, deyiş yerindeyse birçok kişi
ve kuruluş köşeyi dönmüştür."
Bu durum karşısında "Tüm
bu olumsuzluklara ormana
• Orman Mühendisleri Odası, son 10 yılda hangi kişilere, hangi kurum,
kuruluş, holding ve şirketlere hangi amaçla orman alanlanndan yer ve-
rildiğinin acıklanmasını ve usulsüzlüklerin ortaya çıkanlmasını istiyor.
sınırlan dışına çıkanldığıru be-
lirten Ormanalar, kıyılardaki
orman talanı bitmeden 'yayla
turizmi yapma' bahanesiyle
yüzlerce kişinin, yaylalara biti-
şik ormanlardan izin almak için
sıraya girdiğine dikkat çekiyor.
Bugüne kadarki yasal düzenle-
meler ve özellikle de uygulama-
lann son 5 yılda orman alanla-
nnın küçük politik çıkarlara
alet edilmesi, eşe dosta dağıtıl-
ması yolunda olduğunu vurgu-
layan ormanalar, ormancıhk
alarunda uygulanan politikala-
ocaklan, balık üretim tesisleri,
vakıflar, camiler, mezarhklar,
askeri ve stratejik yerler, yat çe-
kek yerleri ve daha nice tesisle-
re, yatınmlara orman alanlan
tahsis edilmiştir."
Ormanalar bu girişimlerin
bir kısmında kamu yaran oldu-
ğunu kabul ediyorlar. Ancak,
orman içerisinde yazlık olarak
yapılan üç beş bina için verilen
yol izninde, benzin istasyonla-
nnda, beş yıldızlı beton yığınla-
nnda ne tür bir kamu yaran ol-
duğunu bilemediklerini dile ge-
bürokratlar niçin direnememiş-
lerdir?" sorusunun da gündeme
geldiğini belirten ormancılar,
bu soruyu da şöyle yanıtlıyor-
lar: "Bürokratlann politikacı-
lar ile bütünleşmesi ve bunu
kendi küçük çıkarlan için kul-
lanmalan bu olumsuzluklan
yaratmaktadır. Son 10 yılda
yönetim kadrolanrun oluş-
turulmasmda liyakat sistemi
terk edilmiş, deneyim ve bilgi
birikimi gözardı edilmiş ve kad-
rolar siyasal çıkar ilişkileriyle
doldurulmuş; politikacüar bü-
rokrat, bürokratlar politikaa
gibi davranır olmuşlardır. Ge-
çen iktidar döneminde, iktidar
partisinden adayhğını koymuş
ve MGK tarafından veto edil-
miş iki kişiden biri Orman Ge-
nel Müdürü, diğeri ise Bakanlık
Müsteşar Yardımahğı'na geti-
rilmiştir.
Daha sonra bu iki kişi
TBMM'ye girmiş, Orman Ge-
nel Müdürlüğü'ne aynı partiden
adayhğını koymuş bir başka
kişi atanmıştır. Bu olay or-
manalık kesiminde adeta gele-
nek haline gelmiştir. Bu gelenek
bugün de devam etmektedir.
Öyle ki, halen ormanalık poli-
tikalannı çizecek bir makamı
işgal eden bir yüksek bürokrat,
"Turizm daha fazla gelir getiri-
yorsa. biz ormanlann yokol-
masına göz yumabiliriz' diye-
bilmiştir. Aynı kişi, İzmir'de
1948 yılından beri süregelmekte
olan ve devlet lehine sonuç-
landınlması için hiçbir engel ol-
mayan 3876 hektar büyük-
lüğündeki bir ormanı büyük bir
şirkete mal edebilmek için bü-
tün gücü ile uğraşmışür.
Bugünedek
venlen ormanlar
Orman Mühendisleri Odası'nın verdiği bilgiye göreçeşitli kişj
ve kuruluşlara verilen ormanlar şunlar:
Bilezikçi Çiftliğî: Fatih ormanına bitişik "Bilezikçi
Çiftliği" dıye bilinen 32 bin dekar orman ahını, daha önce
kamulaştınlarak, İ.Ü. hükmi şahsiyeti adına tapuya sicil
ettirildi ve orman eğitim alanı olarak kullanılmak üzere
Orman Fakültesi'ne tahsis edildi. Ancak, Prof.Dr. İhsan
poğramacı'nın YÖK Başkanı olduğu dönemde, bu orman
İ.Ü. tarafından metrekaresi 22 lira gibi çok komik bir bedel
karşılığında toplam 750 milyon liraya Bilkent Üniversitesi'ne
satıldı. Üniversite, Orman Genel Müdürlüğü'ne başvurua-
rak," gaspettikleri" ormanı özel orman olarak tescil ettirdi.
Riva-Şile E>evlet Ormanları: Fransa Cumhurbaşkanı
Mitterrand'ın Türkiye'yi ziyareti sırasında iki ülke arasında
ortak bir üniversite kurulmasına ilişkin imzalanan protokol
gereğince, GS Eğitim Vakfı, Milli Eğitim Bakanlığı kanalıyla
Orman Bakanhğı'ndan sözkonusu bölgedeki 9 bin dönümlük
orman alanının tahsisini istedi.
tzmir Sanııc Ormanı ile Gebze ormanları: 1947 yılında
kamulaştınlan, ancak 1957 yılında kızılçam ormanı olmasına
karşm "maki" diye gösterilerek, yeniden sahiplerine geri
verilen 2984 hektarlık Sarnıç ormanını, STFA1980
sonrasında mal sahiplerinden satın alıyor. Ancak 1985'te
ve 1986'da toplanan orman komisyonu, alanın
maki olmadığını, aksine orman olduğunu saptayarak,
durumu ilgili yerlere bildiriyor. Yetki karmaşası sürmekte.
Özal5
nikah şahitliğiyaptıEkononi Servisi-Türkiye'nin en büyük müteahhitlik şirketlerinden
ENKA Holding Yönetim kurulu başkanı Şank Tara'nın kızı Leyla
Tara, İstanbul'da görkemli bir düğünle evtendi. Cumhurbaşkanı
Turgut Özal'ın nücah şahitliğini yapüğı düğünde, damat Serdar
Angın'ın şahitliğini ise arkadaşı Zya Melih Kayra yapü. Şank
Tara'nın Bebek Ayşe Sultan Korusu'ndaki vülasında kıyılan nikaha.
Başbakan Süleyman Demirel'in iş yoğunluğu nedeniyle katılamadığı
öğrenildi. Çok sayıda işadamı, bankaa vemüteahhitin hazır
bulunduğu düğünde, hükiimet kanadını Devlet Bakanı Ekrem
Ceyhun temsil etü. Buna karşüık ANAP hükümetkrinde bakanlık
yapan Sefa Giray. GüneşTaner, Mükerrem Taşçıoğlu, Sudi Türel'in
bulunmaa dikkati çekti. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın eşj
Berna Yılmaz da düğüne kaulanlar arasında yerakiı.Nikah
kıyüırken,Cumhurbaşkanı Turgut OzaL bir ara davetlileri döndüğü
sırada topluluk içinde birinin"Efendım muhalefet burda" şeklinde
yanıt verüdiği duyuklu. Vülanın mumlarla ışüdandınlmış, boğazı
gören güzel bahçesinde yerii ve yabana içeceklerin yanında,
konuklara Türk ve Uzakdoğu mutfağından seçkin birmenü sunuldu.
Konuklan vülanın bahçesinde karşüayan Şank Tara, ünlü işadamı
Vehpi Koç'un elini öpmesi izleyenler tarafindan takdirte karşdandı.
Fidye istenen
işadamı
ölü bulundu• Bahadır Parlak'ın cesedi,
dün sabah saatlerinde Büyük-
çekmece Gülpınar yol ayn-
mından bir kilometre kadar
içeride boş bir arazide bulun-
du. Bahadır Parlak'ın göğüs
çevresinde yedi kurşun yarası
saptandı.
İstanbul Haber Servisi - Mafya usulü kaçınla-
rak 2.5 milyon Alman Markı (yaklaşık 12 milyar
lira) fidye istenen işadamı Bahadır Parlak, Bü-
y-ükçekmece'de boş bir arazide kurşunlanarak
öldürjlmüş halde bulundu.
Adı hayali ihracat ve uyuşturucu kaçakçılığı-
na kanşan, çeşitli mahkemelerde yargılanan
Malatyaspor Kulübü eski Başkanı Nurettin
Güven taralından kaçınldığı öne süriilen işa-
damı Bahadır Parlak'ın cesedi, dün sabah saat-
lerinde Büyükçekmece Gürpınar yol aynmun
dan bir kilometre kadar içeride boş bir arazide
bulundu. Bahadır Parlak'ın göğüs çevresinde
yedi kurşun yarası saptandı. Polis, Parlak'ın ka-
çınlmasmda kullanılan 34 HZN 58 plakalı Do-
ğan marka otomobili de olay yeri yakınlannda
terk edilmiş olarak buldu.
Bahadır Parlak. geçen hafta evinden işe git-
mek üzere çıktıktan sonra. aralannda Nurettin
Güven'in de bulunduğu öne süriilen bir grup ta-
rafından silah zoruyla bir otomobile bindiriie-
rek kaçınldı. Olaydan bir süre sonra Parlak'm
eşini telefonla arayan bir kişinin, kendisini Nu-
rettin Güven olarak tanıtıp, "Kocan elimizde.
2,5 milyon mark hazırlayın ve polise haber ver-
meyin. Haber verirseniz kocanız ölür" dediği
belirtildi. İşadamı Bahadır Parlak da bir süre
sonra eşini telefonla arayarak kaçınlma olayını
doğruladı ve kendisinden para istediklerini an-
lattı. "Sakın polise haber vermeyın. Yoksa beni
öldürürler" uyansına karşın ailesinin durumu
polise haber vermesi üzerine, Bahadır Parlak'ın
aranmasına başlandı. Polis, Nurettin Güven'in
bulunabileceği çeşitli yerlere baskın yaparak bu-
rada bulunan bazı kişileri gözaltına aldı.
Kaçırma olayınm gazetelere yansıdığı dün sa-
bah da Bahadır Parlak'ın cesedi bulundu. Polis
yetkilileri. Parlak ve Güven'in uyuşturucu olay-
larıyla ilgisi olduğunu, fıdyenin ödenmemesi ve
kaçınlma olayının polise bildirilmesi nedeniyle
cinayetin işlendiğini tahmin ettiklerini şöyledi.
Can Yücel ile bir tele-röportaj
w
Beııi dokkuz yüzden ara9
REFİKDURBAŞ
"Tele Hat"lar şimdi gündemde, gündelik ya-
şamımızda. Evden arabaya. tencereden tavaya
sağımız solumuz "Tele Hat." Şiirimıze de
katkısı olmadı değil. İki de şair kazandırdı. Biri
"erotik". öteki "çıplak" şair...
Dün akşam işimi bitirdim. tam gazeteden
çıkmak üzereyim. Bir "istihbarat": Can Yücel
ağır hasta, komada, durumu vahim...Hemen te-
lefona sarıldım. Karşım-
da Can Yücel bütün ne-
şesiyle. "Yau kim uyduru-
yor bunlan" diye kahka-
nayı patlaüyor. "Peki, ge-
leyim de şu işin aslını as-
tannı konuşalım" dedim.
"Yok" dedı, "şimdi alo
teller revaçta. Sen telefo-
nu kapa. Dokkuz yüz
dokkuz yüzden beni bıraz
sonra ara. Bir tele-
röportaj yapalım."
ışbu o tele-röportajın
yazıya dökülmüşüdür.
Hem de sonunda bır Can
Yücel sürpriziyle...
- Alo Can Abi, hasta ol-
duğun haberi geldi.
kelede gazete alırken bir baş dönmesi geldi.
Kahveye zor bela gittim."
- Ne zaman?
"Beş gün kadar oluyor canım. Ter ter ter...
Arkadaşlar korkmuşlar. Beylerbeyi'nde Saray
Dispanseri var. Oraya götürdüler. Elektro
ahndı. Oksijen yediler. Aşağı yukan enfarktüse
benzer bir şeymiş. Tam enfarktüs değil de, önce-
si gibi bir şeymiş..."
- Yani...
"Yani hayattayız, bir şey yok."
- Nasıl gittin dıspansere?
"Hızır servisle. Hıar seryis de Yaşar Miraç'la
Yusuf Katipoğlu. Daha önce de götürmüşler-
di."
- Sen galiba o enfarktüs öncesi şeyden sık sık
geçiriyorsun?
"Yok canım, bir kez de üç yıl önce oldu.
Yine onlar götürdu. Şair Miraç'la ressam Kati-
boğlu. Şairin şaire faydası olmaz denir ama sen
inanma. vardır."
- Bu arada şiirler ne âlemde? Onlarda bir has-
tahk filan...
"Şiirler yazıyorum. Bir-iki yerdc yazıyorum.
Onlar sağlam... Papirüs
Yayınlan arasından toplu
şiirler çıkıyor. Dört cilt
çıktı. 5. cilt çıkacak. Hepsı
7 cilt. yazılar da orada çı-
kacak.
- Geriye ne kaldı?
"Malum hastane me-
şakkatı. İnsan hastalanın-
ca baya şöhreti oluyor-
muş. Doktorlar hemen
tanıdı beni. Şairin şöhreti
olduğunu anlaması için
hastalanması lazım."
- Peki şiir?
"Şiir de var tabii. Aka-
binde yazdım ama şiiri
kaybetmişim. Sonra ak-
lımda kalana göre uydur-
- 'Yani hayattayız, bir şey yok'
d u m
ö k ' u r m u s u n o
"Al kalemi eline yaz bakalım: "Kurtuluş Sa-
vaşı..." Adı bu...
- Neyin kurtuluşu?
"Bu da bizim kurtuluşumuz. Yazıyor mu-
sun?"
- Alo, seni dinliyorum kalem elimde, gözlerim
kapalı...
"Kurtuluyorum kurtuluyorum
Eskisince bir darbeyle değil
Bir sekteyle kurtuluyorum
Suların üsründen kanatlarım açık
Ter damlaları okşuyor turna ayaklarımı
Asayiş berkemalist
Süzülüyorum."
UfukGüldemir
DEMOKRASİYOLLTSDA 7. YIL
KıbnslıTürkve Rum
temsilcilerDikili'de
Tekin Yayınevi.AnkaraCaddesi Konak Han
No:43CağaIoğlu İstanbul Tel:527 69 69
40.000 TL.
Tck ıstcklırth'tlanu>apıılıı kar$ılıi;ı \><»ulı'nlıı
NÜVtT TOKDEMİR
İZMİR - "Demokrasi Yo-
lunda 7. Yıl"ında Dikili Kültür
ve Sanat Şenliği bu yıl "Balkan-
lar'da Banş ve IşbirliğTni konu
alıyor. Kıbns Rum Kesimi'-
nden de 7 kişilik banş komitesi
ve siyasi parti ternsilcilerinin de
Dikili'ye geleceği öğrenildi. Be-
lediye ..Başkanı
Osman Özgüven.
KKTC siyasi
parıi temsilcile-
riyle Rum temsil-
cilerin, ilk kez bir
şenlikte birlikte
yer alacaklannı
söyledi.
Dikili Şenliği'-
nin bugünkü
programı şöyle:
Saat 11.
OOÇAçılış) - Banş
Yürüyüşü (Bor-
noya Kent Ork.
eşliğinde festivale
katılan sanatçı
konuklar ve halkın katılımıyla.)
- Yer: Antur-Atatürk Parkı
- Folklor gösterileri (BOF-
SET)
- Saygı
Marşı
- Konuşmalar:
Çakmur (lzmir Büyukşehir Bel.
Bşk.) Kutlu Aktaş (Vali) Fikri
Sağlar (Kültür Bakanı)
Saat: 14.00 (Sergi açdışlan)-
"2000'li Yıllarda Gençliğin
Kültürel Kimliği"
Konuşmacı: Erdal Atabek
(Gazeteci-yazar)
Yer: Çamlaraltı.
Saat 16.00:(Şiirdinletisi)"Yüz-
lerde Nur Ekin-
lerde Bereket"
Orhan Veli
Kanık
Konuşmaa:
Ayla Kutlu
Şiirler. Kerim
Afşar
Düzenleme:
Dil Derneği
Saat: 17.00-19.
00 (Eğitim pane-
li) Yönetici:
Prof. Bozkurt
Güvenç (Hacet-
tepe Üni. öğrt.
Görevlisi.)
Konuşmacı-
lar: Bahri Savcı (Siyasi Bil. Fak.
eski öğrt. Görevlisi.) Bekir Öz-
gen (Eğitimci-Yazar) Mahmut
Adem (Ank. Ünv. Eğt. Bil.
Fak. Öğrt.. Görevlisi.) Süley-
• Dikili Kültür ve
Sanat Şenliğj'ne
Yunanistan,
Romanya,
Bulgaristan ve
Avustralya'dan da
parti temsilcileri,
belediye başkanlajı
vebanş komitesi
temsilcileri
katılacak.
r-ak. Oğrt..Gorevüsı.) Sule
duruşu ve İstiklal ™an Çetin Ozoğlu (Ank. Ünv.
Eğt. Bil. Fak. Öğrt. Görevlisi.)
Talip Apaydın (Yazar)
Yer: Çamlaraltı
Osman Özgüven (Dikili Be-
lediye Başkanı) Panos Trigazis Saat: 21.30-
(Yunanlı konuk) Mustafa
Güni (Kaymakam)Yüksel Konserler...