Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 AĞLJSTOS 1992 CUMARTESİ CUMHURİYET 3AYFA
HABERLEREV DEVAMI 17
MİT Müsteşarı
veda etti
ANKARA (Cumhumet Büro-
su) - M İ T Müsteşan Korgeneral
Teoman Koman ve yardıması
Tümgesıeral Ömer Uruk, Milli
Güvenlik Kurulu'nun dünkü
toplantısında hükümet ve askeri
kesime veda ederek görevlerin-
den aynldılar. Korgeneral Ko-
man'ın yerine atanacak sivil
müsteşann adını Başbakan Sü-
leyman Demirel'in saptayacağı
re bir d a h a MGK'ye getirmeden
atayacsğı öğrenildi. MGK'run
dünkü toplantısında eski Deniz
Kuvvetleri Komutanı, Emekü
Oramiral Kemal Kayacan'ın
hafla içinde uğradığı silahlı saldı-
n sonrasında korumayla ilgili
tüm yönetmeliklerin yeniden
gözden geçirilmesini kararlaşür-
dı. M G K toplantısında aynca,
güncelleştirilen "Türk Milli Gü-
venlik Siyaseti" belgesi de değer-
lendirildi ve hükümete sevki
kararlaştınldı.
dün saat 14.00'te
Çöp dağı yükseliyorİş Ekonomi Servisi- İstanbul,
Ankara, Adana büyükşehir ve
ilçe belediyeleri ile Trabzon Be-
lediyesi'nde çalışan toplam 43
bin işçinin grevi ikinci gününü
tamamlarken, İstanbul Ana-
kent Belediye Başkaru Nurettin
Sözen ile Belediye-İş Sendikası
yöneticileri arasında önceki
gün başlayan görüşmelere dün
de devam edildi. Belediye-İş
Sendikası Genel Başkanı Fuat
Alan, brüt 170 bin lira yevmi-
ye önerisini 160 bin liraya dü-
şürdü. Ancak dünkü görüşme-
de de anlaşma sağlanamadı.
Ankara'da taraflar arasında
henüz bir görüşme yapılmadı.
İstanbul Büyükşehir Beledi-
ye Başkanı Nurettin Sözen ile
Belediye-İş Sendikası Genel
Başkanı Fuat Alan arasında
dün devam eden görüşmelerde
Belediye-İş Sendikası bürüt 170
M G K , dün saat
Cumhurbaşkaru Turgut Özal'ın
başkardığmda Çankaya Köşkü'-
nde toplandı. Toplanüya Başba- bin lira yevmiye önerisini 10 bin
kan Suleyman Demirel, Devlet iir a indirdi. Hürriyet Gazetesi'-
Bakaru ve Başbakan Yardıması
Erdal Inönü, Genelkurmay Baş-
kanı Orgeneral Doğan Güreş,
Milli Şavunma Bakanı Nevzat
Ayaz, İçişleri Bakanı İsmel Sez-
gin, Dışjşleri Bakanı Hikmet Çe-
,tin, Kuvvet Komutanlan, Jan-
darma Genel Komutanı Orgene-
ral Eşref Bitlis ve MGK Genel
Sekreteri Orgeneral Nezihi Ça-
kar kaUİdı.
Milli Güvenük. Kurulu'nun
dünkü toplantısında MİT Müs-
teşan Korgeneral Teoman Ko-
man ile MİT Müsteşar Yardım-
ası Tümgeneral Omer Uruk
hükümete ve askeri kesime veda
ederek görevlerinden aynldılar.
MİT MüsteşarkgYna Koman
ve yardımcıandan sonra kimle-
rin tayin edileceği dünkü toplan-
tıda ele alınmadı. Bunun nedeni-
ni yetkililer şöyle açıkladılar:
"MİT Müsteşan ve yardıması
görevlerinden aynlarak MİTin
sivilleşmesine olanak sağladılar.
Koman Paşa ile yardımasmın
aynlmaa gerekliliği, bu kurumu
da sivil yaşama uydurmak açısın-
dan zorunlu olduğu bir süre önce
kendilerine anlatılmıştı. MİT
Müsteşarlığı'na kimlerin getirile-
.ceğini önümüzdeki günlerde biz-
zat Başbakan Demirel saptaya-
cak. Atamalar yeniden Milli
Güvenlik Kurulu'na geürilmeye-
cek."
İlgili çevreterden öğrenildiğine
göre. MİT Müsteşarlığı'na adı
geçenlerden İstanbul Valisi Hay-
ri Kozakçıoğlu bu göreve atan-
mayacak. Yine bir yetkili. " Bu
görevlere kuşkusuz Başbakan ve
" hükümeün güven duyacağı kişi-
lerin atanacağıru" söyledi.
; MGK'run yaklaşık 4 saat sü-
ren toplantıdan sonra. MGK
Genel Sekreterliği'nden yapılan
açıklamada şöyle denildi:
' "Ülke geneünde güvenlik ve
' asayiş durumu gözden geçırilmiş.
terörün etkisiz hale getirilmesi ve
güvenlik güçlerinin etkinliğinin
arttınlmaanı amaçlayan tedbir
ve düzenlemeler değerlendiril-
miş, bu bağlamda, halkımızın ilgi
ve desteğinden de güç alan gü-
venlik güçlerimizin gayretleri
övgüye değer görülmüş, aynca
teröre sağlanan dış desteğin sona
"^dirilmesi amaayla yürütülen
temas ve girişimler üzerinde de
durulmnştur.
Dış olaylardaki gelişmeler de
gözden geçirilmiş ve değerlendi-
rilmiş, bu meyanda Avrupa'run
- ortasında Bosna-Hersek'te yaşa-
, nan insanhk trajedisinin sürdü-
rülmesinden duyulan kaygı yeni-
den dile geürilrniş, Bosna-Her-
• sek'in toprak bütünlüğünün
• korunması ve catışmalara son
-verilmesi gerektiğinin, mevzuu
• bahis konunun yalnızca bir insa-
ni yardım faaliyetine dönüştüriil-
mesinın yanhş olduğunun. insani
yardım ihtiyaanı ortaya çıkaran
nedenlerin ortadan kaldınlması
gerektiğinin. dünya kamuoyun-
ca algılanmasını amaçlayan, te-
mas ve girişimlerin sürüdürülme-
a kararîaştırılmışür.
Toplantıda aynca. devletin
anayasal düzeninin, milli varlığı-
nın bütünlüğünün ve menfaatle-
rinin iç ve dış tehditlere karşı
. korunması ve kollanması ve milli
hedeflerin gerçekleştirilmesi
amaayla yeniden hazırlanan
Tûrk Milli Güvenlik Siyaseti'
belgesi görüşülerek uygun bu-
lunmuş ve onaylanmak üzere
hükümete intikal ettirilmesine
karar verilmiştir."
Milli Savunma Bakanı Nevzat
" Ayaz, toplanüya ilişkin Cumhu-
' riyet'in sorulânnı yanıtlarken,
1
Türk MiHi Güvenlik Siyaseti bel-
gesinin eski bir belge olduğunu,
devletin milli güvenlik siyasetini
saptadığını, ancak dünyada
meydana gelen değişiklikler ne-
"deniyle güncelfcşririldiğini söyle-
di. Ayaz. "Sovyetler Birliği dağü-
dı. Balkanlar'da birtakım deği-
şiklikler oldu. Yugoslavya
dağüdı. Bu konuda dış tehdit ne-
dir, iç tehdit nedir, neler yapıhna-
sı gerekir; bunlan iceren bir bel-
genin güncel hale getirilmesidir"
dedi. Ayaz, Genelkurmay Baş-
kanhğı'nın emekli general ve
.amirallerin korunması konusun-
Ida MGK'ya yeni bir teklif getir-
.medığini de bildirirken, bugün,
• Genelkurmay Karargâhı'nda
t Başbakan Suleyman Demire!'e
Ivemkcek brifıngin önümüzdeki
;hafta başlayacak Yüksek Askeri
. Şûra toplanüsıyla ilgili olduğunu
sozkrine ekledi.
nde yaklaşık üç buçuk saat sü-
ren görüşmede İstanbul Bü-
yükşehir Belediye Başkanı
Nurettin Sözen daha önce ifade
ettiği, fazla mesai ve bütün yan
ödemeler dahil 4 milyon 800
bin lira ücret teklifıni tekrarla-
dı. Sözen, son iki yıldaki uygu-
lamalann fazla çalışmarun sü-
rekü hale geldiğini gösterdiğini
belirterek, fazla çalışma ücreti-
ni hesaba dahil etmek zorunda
olduğunu söyledi. Belediye-İş
Genel Başkanı Fuat Alan da
brüt 170 bin lira yevmiye ta-
m
lnonunım
greve
saygısı
İç PoUtika Senisi - SHP Ge-
nel Başkanı ve Başbakan Yar-
dıması Erdal İnönü'nün "Ec-
zaneye ilaç almaya gidiyorum,
hemen döneceğim" diyerek
parti genel merkezinden semtin
eczaçısına gittiği, koruma polis-
lerini atlatarak yüriiyüşe çıktı-
ğı, sayfıye kasabasında sahilde
deniz kabuklan arayarak va-
tandaşlarla dünya hali muhab-
betlerine girdiği zaman zaman
neşeli kahkalarla anlatıbr. An-
latılanlar hem doğru hem de
neşeüdir...
İnönü'ye çoğunlukça "afra
tafrasız adam" yargısı veren bu
durum, sık sık "Halkçı adam
abi. Bizden biri", "Kendisine
dikkat etmiyor, maazallah" yo-
rumlan abr. İnönü, önceki gün
yine benzer bir "Bizim Erdal"
olayı yaşadı. Kemal Kayacan'-
ın ailesine başsağlığı ziyaretinde
bulunmak üzere İstanbul'a gel-
di. İnönü'yü bu tür İstanbul
ziyaretlerinde her zaman oldu-
ğu gibi yine Anakent Beledi-
yesi'nin arabalanndan biri kar-
şıladı. Belediye arabasıyla şehre
doğru yola çıkıldı. Herşey her
zamanki rutinliginde sürerken
İnönü, birden sürücüye sordu:
Siz greve çıkmadınız mı? Bele-
diye memuru "evet" dedi. İnö-
nü işte o an çok haklı sorusunu
soruverdi:
"Madem öyle burada ne işi-
niz var?" İnönü'yü tstanbul'a
hemen her gelişinde taşıyan şo-
för "Aman efendim, sizi karşı-
lamaya geldim. Söz konusu siz
olunca..."diyerek saygısını dile
getirmeye çalıştı. İnönü hem
kararlı, hem de haklıydı. Orta-
da grev vardı ve grev yapan be-
lediye işçileri bile grev kına bir
eylem içindeydi. inönü grev kı-
leplerini 160 bin liraya düşür-
düklerini açıkladı. Alan, fazla
mesainin ücret gibi düşünüle-
meyeceğini, kendilerinin ucret
ve ücreti direkt etkileyen ka-
lemleri hesaba katüklanru be-
lirtti. Fuat Alan, fazla mesai
hariç diğer tüm sosyal haklar ve
ikramiye dahil daha önce iste-
dikleri net 4 milyon 600 bin lira-
nın, yevmiyelerde yaptıklan 10
bin hra indirimle 4 milyon 300
bin liraya geldiğini ifade etti.
Nurettin Sözen sendikanın tav-
nnı "Böylece Belediye-İş'in
somut önerisini almış oldum"
diye karşıladı. Sözen, gelinen
son rakamı iktidar dahil diğer
üst organlara da ileteceğini söy-
ledi. Görüşmede toplu sözleş-
me zammmı karşılayacak kay-
nak konusunda da tartışma
yaşandı. Nurettin Sözen "Sen-
dika bana istediğj ücreti karşı-
layacağım kaynağı göstersin,
olay kolay çözümlenir" derken.
Fuat Alan "Ben istemek duru-
mundayım. Kaynak bulmak
yöneticiye aittir" dedi.
Belediye-İş Sendikası Genel
Başkanı Fuat Alan gortşme-
den önce yaptığı yazılı açıkla-
mada da ıstedikleri zammın
enflasyonla aşınacağını, vergi
diliminin atlamasıyla da fıilen
eksileceğini belirtti. Çağdaş
toplumlarda günlük çalışma sa-
tinin 8 saate indirilerek hafta
tatillerinin arttınldığını kayde-
den Alan, belediye başkanlan-
nın fazla çalışmayı işçi hakkı
gibi düşünerek ücret ve ikrami-
yeye eklemelerini eleştirdi. İşçi-
lerin iş güvencesi ve ekonomik
haklannı sağlamaya çalıştıkla-
nnı kaydeden Alan "Bu çağdaş
haklar, bugünün koalisyonu
zamanında olmuyorsa ne za-
man olacağını sormak istiyo-
ruz" dedi.
Petrol-İş Sendikası Genel
Başkanı Münir Ceylan da dün
yaptıgı yazılı açıklamada. bele-
diye işçilerinin yüksek ücret is-
tediği iddialanna karşı çıkarak,
belediye yönetimlerini taşeron-
laştırma ve geçici işçi uygula-
malanyla. sendikasızlaştırma
politikası uygujamakla snçladı.
Öte yandan İstanbul İl Sağlık
Müdürü Necati Ersoy grevin
uzaması ve çöplerin toplana-
maması nedeniyle halk sağlığı-
na zararlı bir durum meydana
gelirse Büyükşehir Belediyesi'-
nin çöpleri ihale yoluyla toplat-
mak zorunda olacağını sayun-
du. İstanbul Sağbk İşleri
Müdürü Şeref Solak ise beledi-
yenin grev bitinceye kadar çöp-
leri toplama yetkısinin bulun-
madığıru belirtti. Solak, çöp
alanlannda ilaçlanma çalışma-
lannın arttınldığını, ilaçlama-
nın halk sağlığına zararlı olma-
dığını sözlerine ekledi. İstan-
bul'da belediye yetkilileri
bugün çeşitli dernek. oda ve es-
naf örgütleri ile ortak bir top-
lanü yaparak çevre sağlığı ve
çöplerin toplanması konusun-
da duyarh olmalannı isteyecek.
İstanbul'da dün halkın beledi-
yelerin uyanlanna daha çok
dikkat ettikleri gözlendi. Halk
çoplerini birkaç gün evlerinde
torbalayarak saklama yoluna
giderken, yollara torbalar için-
de çöp bırakıldı. Belediye yöne-
timleri halkı bir kez daha çople-
rini sokağa bırakmadan. çöp
toplama alanlanna ulaştırma-
lan için uyardılar.
Sözen, sendika ile
kendilerinin verdiği rakamları şu
şekilde özetledi:
"Kıdemsiz işçi için yevmiye
118 bin lira öneriyoruz. Sendika
152.7 bin lira istiyor. Biz zam
olarak yüzde 70 öneriyoruz.
Onlar yüzde 121 istiyorlar.
Giydirilmiş net ücret olarak 3
milyon 650 bin lira öneriyoruz.
Onlar 4 milyon 370 bin lira
istiyor. Biz ortalama mesaili
giydirilmiş netiyle 4 milyon 800
bin lira öneriyoruz, onlar
yaklaşık 6 milyon lira istiyorlarl'
Ankara Anakent Belediyesi
bir teklif getireceğiz dediler.
Ondan sonra görüşemedik. Biz
onlardan teklif beklerken, grev
karan aldılar" dıye konuştu.
Tantoğlu, bundan sonra
Türk-İş Genel Başkanı Şevket
Yılmaz ile Başbakan Yardıma-
şı ve ŞHP Genel Başkanı Erdal
İnönü'nün devreye girebileceği-
ni belirterek, belediyenin kay-
naklan ölçüsünde bir ücret artı-
şı yaptıklannı yineledi.
Ankara Anakent Belediyesi'-
nin yaptığı ücret zammı önerisi-
nin gerçekleşmesi hahnde, bir
işçi belediyeye 6 milyon 300 bin
liraya mal olacak. Anakent Be-
lediyesi'nde çalışan 3 bin 640
işçinin belediyeye maliyeti ge-
çen yıl 194 milyar lirayken, yeni
ücretin kabul edilmesi halinde
bu rakam 277 milyar lira ola-
cak. Ankara'da grevde olan 11
bin kadar işçinin belediyeye
toplam yıllık maliyeti de 906
milyar 390 milyon lira olarak
gerçekleşecek.
Ankara'da sağlığı tehdit edici
Genel Sekreteri Turan Tant'oğ- Çöplerin toplanması için her ilçe
lu, belediyeyle sendika arasında bazında yasa gereği grev dışı bı-
rakılmış, işçilerden ekipler oluş-henüz bir diyalog olmadığını
söyledi. Tantoğlu, "Sendika en
son 1.5 ay önce net 6 milyon
200 bin lira teklif üzerinden ma-
sadan aynldı. Biz 3.5 mil-
yon lira çıplak ücret öner-
dik! Belediye-İş Sendikası Ge-
nel Başkanı Fuat Alan'm tele-
vizyonda söylediği öneri, bize
henüz resmi teklif olarak iletil-
turuldu.Sekiz ilaçlama ekibi de
gece gündüz görev yapıyor.
Ankaralı pazarcıların Büyük-
şehir Belediye Başkanı Murat
Karayalçın'a verdikleri söze
rağmen dün kurulan pazar yer-
lerinde herhangj bir temızlik
yapılmadı. Pazar yerlerinde
sebze, meyve artıklan kokuş-
medi. En son biz size alternatif m a
y a
basladı.
Müzik salı ve cuma akşamlan Gezi Parkı'nda müzikseverle buluşuyor
Müziğîn Taksiııı gezisi
İstanbul Büyükşehir Kent Orkestrası'nın akşam konserlerine batan güneş de eşlik ediyor. (Fotoğraf: MUHARREM AYDIN)
REMZİGÖKDAĞ
Müzik, salı ve cuma akşam-
lan Istanbul Taksim'deki Gezi
Parkı'nda geziye çıkıyor.
Haftanın iki akşamı, saat 18.
30'da İstanbullulara güzel an-
lar yaşatmaya başlayan bu or-
kestranın adı. İstanbul Büyük-
n a olmamak için, arabayı Se- Se
m
'
r
Belediyesi Kent Orkestra-
faköy'de durdurup indi. Kendi- sı
-
başka bir arabayla takip 41 kişidenoluşanorkestranın
kuruluşu 1989 yılına rasthyor.
Önceleri, Cemal Reşit Rey
Konser Salonu'nu ve Fatih Ti-
yatrosu'nun bir bölümünü ça-
lışma yeri olarak kullanıyorlar.
Daha sonra Büyükşehir Beledi-
ye binasınm alt katında eskiden
kütüphane olarak kullanılan
bir yer Belediye Başkanı Nuret-
tin Sözen'in isteği üzerine resto-
re edilmiş ve orkestraya venl-
sını
eden korumalann ve civardaki
vatandaşlann şaşkın bakışlan
altında, emekli Erdal Amca ha-
vasında, yol kenanndaki 34
TAF 73 plakalı taksiye bindi.
Taksinin sürücüsü bu durum
karşısında bir süre vitesi. debri-
yajı ve dikiz aynasını yanlış yer-
lerde aradı. Ama olay ne plastip
şova, ne de gizli kamera şakası-
na benziyordu.
Bu alışılmadık müşterisinin
siparişini yerine getirmek üzere
gaza bastı. Ehliman Kurtuldu
"Abi birgün müşteri bekliyo-
rum"la başlayacağı ve belki de,
yıllarca anlatacağı olayı şöyle
aktardı:
"Sefaköy Beşyol'da boş git-
memek için bekliyordum. Bir
ara kapı açıldı ve biri bindi. Ben
hiç bakmadan taksimetreyi aç-
tım. 'Karşıya çek' diyince ayna-
dan baktım. Erdal înonü oldu-
ğunu görünce çok şaşırdım ve
heyecanlandım. Neyapacağımı
bilemedim. Bir ara taksimetreyi
kapatayım diye düşündüm,
ama kapatmadım. Sayın İnönü
yol boyunca hiç konuşmadı.
Zaman zaman elindeki çanta-
daki evrakı kanştırdı."
Suleyman Demirerin, o gün
Gürcistan'da bulunması nede-
niyle, aynı zamanda Başbakan
Vekiljiğj görevini de üstlenmiş
olan İnönü'nün korumalan ise
taksiyi takip etti ve Kayacan'ın
evinden çıkarken kendı araba-
lanna davet ettiler. Ancak İnö-
nü bu daveti de reddederek,
S'ne bir başka taksiye bindi.
nceki günkü "Bizim Erdal"
olayı bundan ibaretti.
miş. Çalışmalanna burada
hazırlanan orkestra yakın bir
gelecekte Kadıköy'deki kon-
servatuvar binasına taşınacak.
Orkestra şefi Ekrem Tekeşin,
27 yıl müzikle uğraştıktan son-
ra İ 2 Eylül öncesi İstanbul Be-
lediye Konservatuan'ndan isti-
fa etmiş. Faruk Akel, Şerif
Yüzbaşıoğlu. Önder Bali gibi
sanatçılarla yurtiçi ve yurtdışı
çalışmalan olan Ekrem Teke-
şin. Dalan döneminde kâr etmi-
yor gerekçesiyle kapatılan Bele-
diye Konservatuvan'nın açılma-
sı için girişimlerde bulunuvor.
26 Mart 1989'da işbaşına gelen
Nurettin Sözen. Kent Orkest-
rası'nın kurulmasına izin \eri-
yor.
Belediye Konservatuan'nın
da temelini oluşturan orkestra-
ya şef olarak atanan Ekrem
Tekeşin tarafından konserva-
tuar mezunlan arasından seçı-
len genç ve yetenekli müzisyen-
ler 1989 yılında çalışmalara
başhyor.
Kent Orkestrası'nın reper-
tuan arasında Ulvi Cemal Er-
kin'in Köçekçe'si, Hasan Ferit
Alnar'ın İki Dans'ı ve Ferit Tü-
zün'ün Esintiler'i de bulunu-
yor.
Şef Ekrem Tekeşin, 40 kişi-
den oluşan orkestrada çahşan-
lann, genç ve yetenekli müzis-
jenler olduğunu söyledi. Hal-
kın benimsediği eserlere öncelik
verdığini ifade eden Tekeşin.
şöyle konuştu:
"Seslendireceğimiz eserleri
beş kişiden oluşan sanat kuru-
luyla seciyoruz. Halk genelde
keyif müziği beğeniyor. Ağır
eserler onu sıkıyor. Biz halkın
tepkisine yöneldik. Yönlendir-
meyi de buna göre planladık.
Halkın ilgi ve beğenisini kazan-
lVfıİTİain o a v r i rp«inıi P^ridi M ü z i k d ö n tstUdal
ca^65
"'™16
s 8
^ nsıai
e^1
lVlUZlglll g < t j l l rCMIU ge^lUl y a D t I -
Maışlar, blues parçaları, gospeUer, cenaze
marşları... İstanbullular, Uginç giysili öncünün yönetiminde çalan Olimpia Brass Band'in ardından
yürüdü. \ ediden yetmişe berkes neşeyle, kk
Sokakta caz, dans et biraz" yazılı bayrakları sallayarak,
Olimpia Brass Band'i takip etti. İzleyiciler, çok yakından takip ettikleri yedisi siyah, biri beyaz müzis-
yenden oluşan topluluğu çevreleyince, müzisyenler daralan çemberde epe> ter döktüler. Trafik zorunlu
olarak tek şeride düştü. Ters yönden gelenler. vüriimc şanslan olmadığını görünce hemen fıkir dtğişti-
rip kalabalığa kanştılar. Caddedeki bütün dükkânlar bosaldı, tramvay bile bir süre bekledi. Taksim'e
gelindiğinde topluluk üyeleri gördükleri sıcak ilgiden hoşnut, güçlükie otobüse bindiler. Bu kez onlar
kalabalığıvideoyaçektiler. (Fotoğrat: MUHARREM AYDIN)
dıktan sonra onlan yönlendir-
meyi planlıyoruz. Bu nedenle
günün sevilen parçalannı en
güzel şekilde icra etmeye çalışı-
yoruz."
Caz müziğini halka sevdire-
bilmek için Larry O'Neil ve Je-
an Yancy adlı iki Amerikalı
cazcıyı geçtiğimiz yıl Türkiye'-
ye getirdiklerini belirten Teke-
şin konuşmasını şöyle sürdür-
dü: .
"Önümüzdeki yıl iki solisti
daha İstanbul'a getireceğiz. Bu-
nun yaptığımız müziğe büyük
faydası oluyor. Başanlı olduğu-
muza inanıyorum. Çünkü Tak-
sim'de verdiğimiz konseri izle-
yenlerin sayısı her geçen gün
artıyor. Konserleri daha önce
izleyemeyenlerin üzüldüklerine
tanık oluyoruz. Aldığımızı faz-
lasıyla halka yansıttığımız için
mutluyüm."
Izmir
<
'de
anlaşma
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bü-
rosu) - Karşıyaka Belediyesi'nde
toplu iş sözleşmesi bağıtlandı.
Greve 4 gün kala bağıtlanan
sözleşmeyle işçi ucretlerine or-
talama yüzde 115 zam yapıldı.
Belediye-İş Sendikası ile Karşı-
yaka Belediyesi arasında bağıt-
lanan sozleşmede yargıç gözeti-
minde iş güvencesini ongören
hükümler de yer aldı.
Toplu iş sözleşmesi goruşme-
lerinde anlaşma sağlanamayın-
ca, grev kararı alınan Karşıya-
ka Belediyesi'nde greve çıkılma-
sına 4 gun kala anlaşma sağlan-
dı.
Bağıtlanan sözleşmeyle vasıf-
sız işçilerin aylık net ücretleri bi-
rinci grup için 3 milyon 108 bin
lira, ikinci grup için 3 milyon
456 bin lira olarak belirlendi.
Birinci grup vasıflı işçilerin ay-
lık net ücreti 3 milyon 247 bin
liraya, ikinci grup vasıflı işçile-
rin aylık net ücreti de 3 milyon
606 bin liraya yukseltildi.
GOZLEM UĞUR MUMCU
MBaştarafi 1. Sayfada
un albaylığından kuvvet komutanlığına kadar cuntaların
içinden süzülerek çıkması böyle düşünenlere hak da ve-
riyordu.
Oylamalar sonuç vermedi, Erbakan'ın MSP'sinden ba-
zı milletvekilleri. Milli Birlik Grubu'nun birkaçüyesiile bir
kısım CHP milletvekili Batur'a oy vermiyorlardı.
Batur'un adaylığı kitlendi.
Batur'un seçilemeyeceği anlaşılınca, cumhurbaşkan-
lığına, bugün toprağa verilen emekli Oramiral Kemal
Kayacan aday oldu.
21 Ağustos 1980 günü yapılan oylamada Kayacan'a
211 oy çıktı.
CHP Millet Meclisi Grup başkanvekilleri ile Cumhuri-
yet Senatosu grup başkanvekilleri verdikleri ortak öner-
geyle Oramiral Kayacan'ın adaylığmı önerdilçr.
Yeniden çekişme başladı.
Bundan sonraki turlarda çoğunluk sağlanamadı. Sağ-
lanamadığı için de seçim yapılamadı.
Oramiral Kayacan, adaylığı söz konusu olunca Kıbrıs
Barış Harekatı sırasında batan "Kocatepe gemisi" ile il-
gili savların ortaya atılacağını düşünmüş, bana, bu olayın
soruşturma dosyasını vermişti.
Dosyada, bombalama olayında Deniz Kuvvetleri Ko-
mutanlığı'nın sorumlu olmadığını gösteren yazışmalar
vardı.
Kayacan'ın aday olmasından ve 410 milletvekilinin
211'inın oyunu almasından sonra bir daha oylama yapı-
lamadı. AP ve CHP milletvekilleri ile senatörleri toplan-
tılara katılmadıkları için oylamalara geçilemedi.
TBMM birleşiktoplantısı, 12 Eylül 1980 Cuma günü ya-
pılacaktı. 11 eylül günü yurtdışından dönen MSP Genel
Başkanı Necmettin Erbakan, beni ve gazeteci arkadaşım
Teoman Erel'i grup odasında çay içmeye çağırmıştı.
Odada Oğuzhan Asiltürk de bulunmaktaydı.
Konu, kilitlenen cumhurbaşkanlığı seçimleriydi. Biz-
ler, yaşanan gerilimli ortamdan tedirgindik. Bir an önce
cumhurbaşkanının seçilmesinin bu gerginliği azaltaca-
ğını sanıyorduk.
Erbakan, MSP'lilerin -iki milletvekili dışında- Batur'a
oy verdiklerini anlatıyor ve Batur'a oy vermeyenlerin
' Ecevit'in kelaynak kuşları" diye tanımladığı milletvekil-
leri olduğunu söyledi.
Sonra Kıbrıs Barış Harekatı'ndan örnekler vererek
uzun uzun Ecevit ve çevresinden yakındı.
Ben, "Sayın Erbakan, bugün yarın darbe geliyor"diye-
rek Kayacan'a oy verip vermeyeceklerini sordum.
Erbakan,"Amiral şerefli bir askerdir. Olabilir" diyerek
görüşlerini anlatmaya çalıştı.
-Aziz kardesim, biz Kıbrıs Barıs Harekatı'm Amiral Ka-
yacan'a borçluyuz. Biz, hukümetin Selamet kanadı ola-
rak Kıbns'a çıkalım diyoruz, Ecevit eteğimizden çekiyor.
Donanmaya emir veriyoruz, Ada 'ya çıkın diyoruz. Gemi-
ler askerleri doldurup çıkarma yapmaya gidiyorlar. Bir
türlü karar veremediğimizden gemiler tekrar iskende-
run'a dönüyor. Amiral bu işlere çok kızıyor. Bir gün alkol
almış. Dön dedik, 'yeter artık, dönmüyorum' dedi. İşte
Uğur Bey kardesim, Kıbrıs çıkarması böyle başladı.
Erbakan'ın şakacı anlatımı böyleydi.
Konuşması bitince Kayacan'a oy verip vermeyecekle-
rini yeniden sordum.
Erbakan, birden bire ciddileştı.
-Uğur Bey kardesim, siz Sayın Ecevit ile görüşün. Biz
MSP olarak amirale oy vereceğiz. Bu gece konuşup bana
haber verebilir misiniz?
Hava kararmıştı. Teoman Erel ile birlikte TBMM'den
çıktık.
Ecevit, 13 eylül günü Trabzon'a gidecekti. Eve gelir gel-
mez Ecevit'i aradım. Telefona çıkan koruma polisinden "Be-
yefendinin istirahata çekildiği, telefonları bağla-
mama talimatı aldığı" yanıtını aldım.
Telefonu kapadıktan sonra hemen Amiral Kayacan'ı
aradım.
Amiralin telefonu da yanıt vermiyordu.
Kayacan, Ecevit'in Trabzon gezisi için o gün Trabzon'a
hareketetmişti.
CHP Grup Başkanvekili Altan öymen'i aradım. Duru-
mu anlattım. Altan öymen, evime geldi. Konuyu görüş-
tiik. öymen de telefon ile Ecevit'e ulaşmak istedi. Ancak
odaulaşamadı.
Saat 22 sularında da bazı birliklerin Ankara ya doğru
ilerledikleri haberini aldık.
Sonra da olanlar oldu.
O gün için belleğimde kalanlar bunlar. Bu olayın tanık-
ları hayattayken yaşadığım bu olayı sizlere anlatmak is-
tedim.
12 Eylül bir ay daha gecikseydi, belki de Amiral Kaya-
can, 7.Cumhurbaşkanı olarak o günlerde ant içip göreve
başlayacaktı.
Bu küçük anıyla alçak kuşunlarla kana bulanan güler
yüzlü amirali yeniden saygı ve rahmetle anıyor; ailesine,
yakınlarına ve silah arkadaşlarına başsağlığı diliyorum.
ARADABIR
• Baftarafi 2. Sayfada
anlayışla değerlendirmek ve katılmak gerektiğine inanı-
yoruz.
Hep biliriz: Türkiye solu yıllardır üretken bir tartışma
platformu yaratmakta yetersiz kalmıştır. Çünkü tartışma-
larda önceden düşünülen çözümlere göre sorunları ta-
nımlama eğilimi her zaman olmuştur. Aynca tartışmalar-
da kişisellik ön plana kolaylıkla geçebilmiştir. Siyasi, sos-
yal, toplumsal sorunlar nesneldir. Doğru çözüm üretmek
ancak sorunları öncelikle doğru saptamakla olanaklıdır.
Bu bağlamda CHP'nin açılması sonrasında tartışmaları;
bir ad sorunu olarak ele alan, sorunu üç harften ibaret sa-
yan yaklaşımlarda bilimsellik, sorumluluk aramak boşuna
çabadır. Sorunlar doğru tanımlanmalı, çözümleri de birey-
sellikten uzak, topluma, ideolojiye yararlı, birlik amacına
uygun üretmek sorumluluğunu herkes gösterebilmelidir.
CHP'nin açılması demokratik bir görevdi. Bu görev,
CHP'nin en etkin noktalarında görev yapanların daha son-
ra CHP'yi inkâretmelerine rağmen başarıyla yerine getiril-
miştir. Şimdi sorun, CHP'nin geleceğidir. CHP'nin gele-
ceğini CHP kurultay delegeleri özgür iradeleriyle belirle-
yeceklerdir. Bu tartışmasız bir ilkedir. "Bana yetki verilir-
se ve örgüt, üye yapısını ben belirlersem varım" diyen an-
layışları ya da "icma-i ümmet" formülleri öne sürerek et-
kin kişilerin kararıyla kurultay iradesinin yerine geçmeye
çalışan yaklaşımları sosyal demokrat, demokratik sol an-
layışlar olarak göremeyiz. CHP kurultayı iki seçenek
arasında tercih yapacaktır: CHP'nin yeniden il ve ilçe ör-
gütlerini oluşturarak devamına karar verecektir. (Böylece
tüzel kişilik bağımsız olarak sürdürülecek, üye kazanma,
etkin olma uğraşı verecektir.) İkincisi sosyal demokrat ha-
reketin örgütsel birliğini esas alarak, SHP Genel Başkanı'-
nın önerisini benimseyecek, SHP ile birleşecektir. Bunun
dışında herhangi birciddi öneri şu andagündemdeyoktur.
Hiç göz ardı etmeden tekrar vurgulayalım ki bu tercihi,
CHP kurultay delegeleri yapacaktır. Bugün için yine dik-
katlerden uzak tutulmaması gereken bazı gerçekler var-
dır!
ilki, birlik sağlayacağım diye yeni bölünmelere yol aç-
manın birliğe hizmet etmeyeceği olgusu.
ikinci olgu, CHP'nin geleceği belirlenirken "Nerede kal-
mıştık?" anlayışıyla devam edilemeyeceği gerçeğidir.
CHP açılırken sosyal demokratların önünde yeni bir ta-
rihsel fırsat vardır. Kişilerle, ayrıntılarla uğraşma yerine,
gerçek sorunlarla uğraşmak ve bunların çözümüne katkı-
da bulunmak esas olmalıdır. Sosyal demokrasinin, de-
mokratik sosyalizmin evrensel ilkelerini yaşama ğeçir-
mek, örgütsel, ideolojik zayıflıkları aşmak, yeni söylemler-
le ideolojimizin gelişmeci özüne sahip çıkmak birincil gö-
revdir.