Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29 TEMMUZ1992 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Başkan Akyol'un
maaşı
• ADANA(AA)-
Adana'nın Seyhan îlçe
Belediye Başkanı Yalçın
Akyol, son 2 yıldır belediye
başkanı aylıklanrun,
milletvekili maaşlanyla
eşdeger tutulmasının bir
"teamür haline geldiğini
söyledi. Seyhan Belediye
Başkanı Yalçın Akyol
yaptığı yazılı açıklamada,
dün Büyükşehir Belediye^
Başkanı Yalçın Akyol
yaptığı yaalı açıklamada,
dün Büyükşehir Belediye
Meclisi'nden geçerek karara
bağlanan net 26 milyon lira
maaşın baa çevreleri rahatsız
ettiğinı belırtti. Akyol, son iki
yıldır belediye başkanlannın
milletvekılleri kadaraylık
aldıklannı ifade ederek 26
milyon lira maaş alan başka
belediye başkanlannın da
bulunduğunu kaydetti.
Yeni bir parti
• ANKARA (ANKA)-
Sonbaharda yeni bir sosyalist
partinin kurulacağı bildirildi.
Partinin girişimciler kurulu
22 ağustosta Istanbul'da
yapılacak toplantıda
belirleneoek. Marksizm ve
Leninizm temelinde
kurulacak partinin program
taslağında ve "Partili
mücadeleye çağn" metninde
"Sosyalizmi arayan herkes
bizim insanımızdır" deniyor.
Parti çalışmalannın önde
gelen isimlennden Metın
Çulhaoğlu, partinin
kurulması, ardından Türkiye
genelinde örgütlenme
çahşmalannı
başlatacaklannı, ancak
seçimlere katılmanın birincil
hedefleri olmadığını söyledi.
Açık parti kurma
çalışmalannı sürdüren
"Gelenek grubu" adına
Anka'ya görüşlerini
açıklayan Çulhaoğlu,
Gelenek grubunun yanı sıra
tek tek baa sosyalistlerin de
parti çalışmalan içindeyer
aldıklannı belirterek 22
ağustosta seçilecek
girişimciler kurulu ardından
partinin kuruculannm ve
. isminin belirleneceğini
söyledi.
Moğultay'a
eleştipi
• MALATYA
(Cumhuriyet) - SSK'run
DYP-SHP hükümeti
döneminde batüğıru öne
süren Eski Sosyal Güvenlik
- Bakanı, ANAP Malatya
! Milletvekili Metin Emiroğlu
; "Sorumsuz uygulamalar
' olursa bu neticeler doğar"
; dedi. Çalışma ve Sosyal
' Güvenlik Bakanı Mehmet
I Moğultay'ın "SSK ANAP
; döneminde buhalegeldi"
j sözlenni yarutlayan
j Emiroğlu, "Şu anda görevde
:' bulunan iktidann yanlış
; uygulamalan sonucu SSK.
batağa dogru gidiyor.
| SSK'Iılar hastanede ilaç
• alamıyor. Zaafiyete
I düşmüşler. Elbette ki prim
i borçlan affedilirse ve
ı sorumsuz uygulamalar
l olursa bu netice doğar. Bizim
\ 8 yıllık iktidanmızda SSK'da
ı böylebirproblem
! olmamıştır. SSK bu iktidar
! döneminde batma noktasına
| gelmişüV'dedi.
4
Sağlıkpersoneli
i sorunu
| • ANKARA (ANKA)-
} Sağlık Bakanı Yıldınm
ı Aktuna. kendi
ı yönetimlennden önceki
! 'sağükpersoneliistihdamını'
eleştirerek Türkiye'de sağlık
ı personelinin çoğunlugunun
i Ankara, İstanbul ve
' tzmir'deki hastanelerde
istihdam edildiğini söyledi.
Bakan Aktuna, "Torpili olan
batıdaki hastanelerde
kalmış. Bu nedenle geçmiş
iktidar döneminde bu üç
' büyük kentteki hastanelerde
ı yığümalarolmuş"dedi.
Büyük kentlerdeki bırçok
hastanede bazı bölümlerde
uzman hekimlerin bile
yapacak işi olmadığı için işe
gelip gıttığinı söyleyen
Aktuna, Çankaya Sağlık
OcağVnın 65 metrekarelik
çalışma alanında 69
personelin çalışuğını söyledi.
Mücadele
toplatıldı
'•tSTANBUL (ANKA) -
Haftalık olarak çıkan
'Emperyalizme ve Oligarşiye
Karşı Mücadele Gazetesi'nin
"4'üncüsayısı toplatıldı.
Mücadele gazetesinden
yapüan açıklamaya göre
gazetenin toplatılma
gerekçesi olarak birinci
sayfada yeralan 'Devrimci
Sol" imzalı pankartın
fotografı gösterildi. Şu ana
kadar dört sayı çıkan
gazetenin önceki iki sayısının
da toplatıldığına dikkat
çekılen açıklamada, diğer
basın organlannda sürekli
benzeri fotoğraflann yer
aldığı, ancak hiçbirinin
toplatılmadığı belirtildi..
Mesut Yılmaz, hükümetin 250 günlük icraatını eleştirdi:
Koeaman bir lıayal kırıklığı• Mesut Yılmaz, dün yaptığı basın toplantısında
iç-dış politikayla ekonomik konulan ve hükümetin
demokratikleşme konusundaki vaatlerini ele aldı.
Bir gazeteci Yılmaz'a, "DYP size koalisyon önerisi
getirirse ne dersiniz" diye sordu. Yılmaz'm bu soru-
ya yanıtı, "Eniştem beni niye öptü?" oldu.
ANKARA (Cumburiyet Bö-
rosu) -ANAP Genel Başkanı
Mesut Yılmaz, hükümetin 250
günlük icraatını "yalancının
mumu" hikâyesine benzetti ve
"250 günlük icraatın milletimi-
zin gönlündeki bilançosu koea-
man bir hayal kınklığjdır" dedi.
ANAP Genel Başkanı Mesut
Yılmaz dün düzenlediği basın
toplantısında, hükümetin 250
günlük icraaünı değerlendirdi.
ıktidara verdikleri sürenin dol-
duğunu belirtti. iktidann bugü-
ne kadar verdiği hiçbir vaadi
yerirıe getirernediğini, Türkiye'-
nin hedeflerinin saptınldıgını
iddia eden Yılmaz, hükümetin
en tehlikeli yönünün, temsil et-
tiği zihniyet olduğunu kaydetti.
Yılmaz şunlan söyledi:
"Bu, halk dalkavukluğuna
dayalı popüüst bir zihniyettir.
Benim köylüm, benim esnafım
ıfadelerindeki halkçılık görün-
tüsüne rağmen gerçekte halkı-
na saygı duymayan, gerçekleri
onunla paylaşmayan zihniyet-
tir. Bu zihniyete _göre insanlar
günlük yaşarlar. insanlar, ken-
di hür iradeleriyle bir şeyler
yapacaklanna, bir şeyleri degiş-
tireceklerine inanmadıkça, dev-
leti baba olarak gördükçe, bu
köhne zihniyetin ufuksuzluğu-
na mahkûm olacaklardır. 1992
temmuzunda, Türk toplumuna
yeniden bir karamsarlık duygu-
su hâkim olmuştur. Anavatan-
ın getirdiği seferberlik ruhu
kaybolmaya başlamıştır"
Yılmaz. "DYP size koalis-
yon önerisiyle gelirse ne yapa-
caksınız?" sorusuna, "Eniştem
beni niye öptü hikâyesine ben-
zedi bu iş. Böyle bir şey yok"
karşıüğını verdi. Kendilerinin
sorumlu ve yapıcı muhalefet
yürüttüklerini ve bu yüzden za-
man zaman parti tabanlann-
dan dahi eleştiri aldıklannı
anlatan ANAP Genel Başkanı,
sabırsız muhalefet yapmayıp
hükümete zaman tarudıklanm
ve milletin gerçekleri yaşayarak
da görmesini istediklerini söyle-
di. Başbakan Demirel'i, seçim
sırasında sözünü ettiği Kosko-
tas dosyalannı açıklamaya,
yolsuzluklarla ilgıli yapılanlan
ve kendi dönemlerinde başlaü-
lan soruşturmalann neden ke-
sildiğini açıklamaya davet eden
Yılmaz, Başbakanlık Teftiş
Kurulu'na DYP'li milletvekili
adaylannın doldurulduğu, bu
nedenle yapılacak soruşturma-
lara güvenilemeyeceğini ifade
etti.
Hükümetin enflasyon vaatle-
rini ve 500 gün içinde bunu yüz-
de 10'lara düşüreceği vaadini
"500 gün masah" olarak değer-
lendiren Mesut Yılmaz, Demi-
rel'in bu vaadinden kaçış yolla-
n aradığmı belirtti. pemirel'in
kurduğu hükümetlerin ortala-
ma ömrünün 429 gün olduğu-
nu anlatan Yılmaz, hükümetin
olası ömrüne ilişkin bir soru
üzerine "429'dan 250'yi çıka-
nn" karşılığım verdi.
Hükümetin kendisine tanı-
nan avansı bitirdiğini, icraatını
düzeltmek yerine, yanlışlan dile
getiren basını susturmaya çalış-
tığınj anlatan Mesut Yılmaz,
TRTyi sert biçimde eleştirdi.
"Muhalefet döneminde kuru-
mun genel müdürüne fıziki şid-
det uygulayacak kadar öfkele-
nenler, bugün aynı genel
müdürü bağırlanna basmakta-
lar" diyen Yılmaz, "TRT Genel
Müdürü, her yayın günü suca
teşvik edilmektedir" görüşünü
savundu. Yılmaz, TRTde,
özetleme bahanesiyle kendi ha-
berlerine sansür uygulandığını
ve Başbakan'ın TRT spikerle-
rinden daha fazla ekranda gö-
ründüğünü ileri sürdü.
îktidann TBMM'yi çalışür-
ma konusunda "lagar" davran-
dığını dile getiren Yılmaz, ken-
di dönemlerinde aynı süre için-
de 109 yasa çıkanlmasına
karşın, bu yıl aynı dönemde 72
İnönü hedeflerin gerçekleşmesi için gerekli süreyi açıkladı:
Bir seçim dönemi kadar
• SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı
Erdal înönü, hükümet programı doğrultusunda
hergün, yeni bir hamle, yeni bir iş yapma
çabası içinde olduklannı söyledi.
TL'RAN YILMAZ
MALATYA-SHP Genel
Başkanı ve Devlet Bakanı Baş-
bakan Yardımcısı Erdal İnönü,
hükümetin 250. gününü değer-
lendirirken "Her gün progra-
rrunuz doğrultusunda yeni bir
hamle, yeni bir iş yapma çabası
içerisindeyiz. Halkımız hepsini
değerlendiriyor" dedi. Bütün
vaatlerin yerine getirilebilmesi
için bir seçim dönemi kadar sü-
re gerektiğini belirten tnönü,
"Her geçen gün yeni bir ilerle-
me sağlıyoruz" diye konuştu.
tnönü, bazı atamalara ilişkin
basında yer alan eleştiriler ko-
nusunda yorum yapmayacağı-
nı da bildirdi.
İnönü, Malatya gezisi sıra-
sında gazefecilerin. hükümetin
250. günü konusundaki sorula-
nna şu yanıtlan verdi:
- Hükümetin 250 gününü de-
ğerlendirir misiniz?
İNÖNÜ- Her geçen gün yeni
bir ilerleme sağlıyor.
- Yapılan işler, sizin açınız-
dan tatminkar mı?
İNÖNÜ- Her gün programı-
mız doğrultusunda yeni bir ham-
le içindeyiz. Bir gün, 5 gün, 20
gün, 250 gün, 500 gün... Bütün
bunlan halkımız değerlendiri-
yor. Biz de her gün yeni bir iş
yapmaya çahşıyoruz. Belli bir
program uyguluyoruz. Halkı-
mız hepsini değerlendiriyor.
- 250 gün için öngördüğünüz
hedefler gerçekleştirilebildi mi?
İNÖNU- Birinci gün için ön-
görülen hedefler gerçekleşiyor.
Onuncu gün için de gerçekleşi-
yor. 100. gün için de gerçekleşi-
yor. Bu demek değil ki bizim işi-
miz bitiyor. Hedeflerin hepsi-
nin gerçekleşmesi için bir seçim
dönemi gerekiyor. Ama her
gün yapılan başka bir şey var.
Her on günde, 50 günde, 100
günde, 250 günde elde edilen
başka şeyler var.
- Bazı atamalar konusunda
basında eleştiriler yer alıyor.
İNÖNÜ- Atamalar görev için
vapılıyor. Her iktidar görev için
atamalar yapar. Bu gayet do-
ğaldır. Üzerinde yorumlar ya-
pılıyor. Bu da doğaldır. Burilar
rahatsızlık doğurmaz. Bazı gö-
revlerin yapılması gerekir. Bazı
işlerin yürümesi şartttır. Bunda
rahatsızlık yok.
- Bu konuda ortaya atılan
savlar sizce yanlış ya da abartılı
mı?
İNÖNÜ- Kamuoyuna yansı-
dığmı söylediğiniz savlann ne
olduğunu kim biliyor? Söyledi-
ğinizin hiç elle tutulur bir yanı
yok ki.
- örneğin Turban Genel Mü-
dürlüğü'ne yapılan atamayla il-
gili savlar var ortada.
İNÖNÜ- Ben bu tür konular-
da hiç yorum yapmam. Yorum
yapmıyomm.
Erdal İnönü, Malatya gezisi-
nin ikinci gününde önce Arap-
kir ilçesini ziyaret etti. Devlet
Bakanlan Mehmet Kahraman,
lbrahim Tez; Sanayı ve Ticaret
Bakanı Tahir Köse ile Adalet
Bakanı Seyfi Oktay ile birlikte
geldiği ılçede bir sürprizle karşı-
laştı. İnönü'yü karşılayanlar
arasında, eski Maliye ve Güm-
rük Bakanı, ANAP İstanbul
Milktvekili Adnan Kahveci de
yer ahyordu. İnönü, ilçe kay-
makamı Yusuf Mayda'nın ya-
nında kendisini karşılayan
Malatya gezisini tamamlayan Erdal Inönfi, her gittiği ilçede hem
SHP hem de DYP ilçe merkezkriruzi\ aret etti. Inöoü'ye ziyareti
sırasnda DYP'Klerin de büyük ilgi gösterdiği görüldü
Kahveci'yi görünce şaşırarak
"Ooo, Sayın Kahveci de bura-
da. Siz de Arapkirli misiniz?"
dedi. Kahveci de kendisinin de-
ğil, eşi Füsun Kahveci'nin
Arapkirli olduğunu belirterek
her yıl yaz tatilinde ilçeye geldi-
ğini söyledi. İnönü daha
sonra, ilçenin ANAP'lı Beledi-
ye Başkanı Mustafa Namık
Güzeler'i ziyaret etti. lnönü'ye
sürekü "Sayın Başbakanım"
di>e hitap eden Güzeler, İnö-
nü'ye. babası İsmet İnönü'nün
başbakaniığının son günlerinde
ilçeye yaptığı bir ziyaret sırasın-
da çekilmiş bir fotoğrafmı he-
diye etti.
yasanın çıkanlabildiğini belirt-
ti. Kendi iktıdarlan sırasında
demokratikleşme ve ınsan hak-
lan konulannda yaptıklanm
sıralayan ve hükümetin kendi
yapüklannın ötesine geçeme-
yip, kendilerini kötü bir şekilde
taklit ettiklerini ileri süren Me-
sut Yılmaz şunlan söyledi:
"Demokratikleşme paketini
sadece bir propaganda malzesi
olarak gördüğü anlaşılmakta-
dır. Hükümetin, bu sahada
sembolik de olsa bir ilerleme
sağlayamayınca hırçınlaşmaya
başladığı görülmektedir."
Yılmaz, hükümeti tnsan
Haklan Komisyonu'nun An-
kara Emniyet Müdürlüp'nde
yapmak istediği incelemeyi en-
gellemekle suçladı. Yılmaz ,"
"Hükümet, işkence ve kötü
muameleyi önlemek istiyorsa,
komisyonun incelemesini en-
gellemek şu yana dursun, bü-
tün gücüyle desteklemeliydi.
Oysa tam tersi varittir" dedi.
Mesut Yılmaz, İnsan Haklan
Komisyonu'nun çalıştınlmadı-
ğını dile getirerek, hükümeti
suçladı.
Koalisyon hükümetinin te-
rör karşısında, özellikle bölücü
terör karşısında kendilerinin
getirdiği yöntemlerle mücadele
etmeye çalıştıklannı anlatan
Yılmaz, şunlan dile getirdi:
"Koalisyon hükümeti,bugün
hâlâ bizim getirdiğimiz olağa-
nüstü hal uygulamasmı, bölge
valijiği, köy koruculuğu sistemi
ve Özel Asayiş Komutanlığı uy-
gulamasınt sürdürmektedir.
Ekonomik konularda bütün
göstergelerin kötü olduğunu
anlatan Yılmaz, bütçe açığının,
hedeflenen 32 trilyonun iki ka-
tma çıkacağını söyledi.
Selvi:
Koruculuk
kaldınlsın
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu>- SHP Genel Sekreteri Cev-
det Selvi, Güneydoğu'da uygu-
lanan koruculuk sisteminin
olumlu sonuçlar vermedığini
belirterek kaldınlması gerekti-
ğini söyledi. Selvi, parti olarak
koruculuk ve olağanüstü hal
uygulamasma sürekü karşı çık-
uklannı söyledi ve "Olajanüs-
tü hal uygulamasının kaldınl-
masından öte, önemli olan bu
uygulamayı gerektiren koşulla-
nn ortadan kaldınlmasıdır"
dedi.
Selvi dün SHP Genel Mer-
kezi'nde düzenlediği basın top-
lantısında, SHP MYK'nın
Van'da düzenlediği toplantının
parti yöneticilerinin bölgenin
sorunlannı görmesi ve halkın
sorunlannı dile getirmesi açı-
sından önemli olduğunu söyle-
di. Selvi, bölgede uygulanan
koruculuk sisteminin yararlı ol-
madığının anlaşıldığını ve kal-
dınlması gerektiğini bildirdi.
Selvi. yöre halkına gelir getir-
mek amacıyla başlaülan uygu-
lamanın durdurularak yerine,
yöre halkının gelirini arttıracak
yatınmlann yapılması gerekti-
ğini ifade etti.
Teşkilat fesihlerine karşı Genel Başkan Mesut Yılmaz'a karşı bir grup oluştu
ANAP'taYılmaz'akıskaçharekât
TUNCAYÖZKAN
ANKARA-ANAP'ta bir grup
MKYK üyesi Genel Başkan Mesut
Yılmaz'm uygulamalanna baş kaldırdı.
Yılmaz'a karşı çıkan grubun arasında
Özal'a yakınlığıyla bilinenlerin yanısıra,
Yılmaz ekibinden bazı isimlerin de bu-
lunması dikkat çekti. Yılmaz'a muhale-
fet eden MKYK üyeleri toplantı öncesi
bir araya gelerek durum değerlendirme-
si yaptıklan öğrenildi.
ANAP MKYK'da Mesut Yılmaz'm
agır bir şekilde eleştirilmesiyle ortaya
çıkan tablonun arkasında Turgut ve
Semra Özal'ın olduğunu iddia eden Ge-
nel Merkez yöneticileri parti içinde yeni
bir kavganın yaratılmaya çalışıldığını
söylediler.
ANAP'ta Mesut Yılmaz'a karşı tavir
alan grubun içinde daha önce Yılmaz'm
yakınında bulunan isimlerin de yeral-
ması da aynca dikkat çekti.
MKYK'nın önceki günkü toplantısın-
dan önce Özallar'a yakınlığıyla tanı-
nan İstanbul milletvekili İbrahim Özde-
mir, bazı milletvekillerine bir çağn ya-
parak öğle yemeği yemek isteğini belirt-
ti.
Bu yemekte baa sıkıntalannı paylaş-
mak istediğini anlattı. Atütürk Orman
Çiftliği'ndeki bulunan Merkez Lokan-
tası'nda buluşulması kararlaştınldı.
Bu yemekte İbrahim Özdemir teşkilat
fesihlerinin artık keyfi bir durum
aldığını İstanbul'daki düzenlemelerle il-
gili olarak kendilerine hiçbir şekilde
danışılmadığını dile getirdi. Yemeğe
katılan diğer isimler de sıkıntılannı dile
getirdiler . Bunun üzerine MKYK'da
teşkilat fesihlerine "artık durdenilmesı"
ve MKYK toplantısında Yılmaz'm ge-
tireceği önerilere karşı çıkılması karar-
laştınldı.
Toplantıya katılanlann sayısının 13
olmasına karşın, MKYK'da Yılmaz'a
cephe alan daha çok ismin bulunduğu
belirtildi. Bu gelişme karşısında Genel
Başkan Mesut Yılmaz iie Teşkilat Baş-
kan] Ersin Taranoğlu toplantıya getir-
dikleri Malatya ve Kınkkale il teşkilat-
lannın feshi isteminden vazgeçtiler.
Toplantının Mesut Yılmaz'a karşı bir
eleştiri bombardımaruna dönüşmesi
Genel Merkez yönetiminde moralleri
bozdu. Eleştiri kervanına katılanlann
arasında Yılmaz'ı destekleyen isimlerin
de bulunması yöneticilerde şaşkınlığa
yolaçtı.
Cumhuriyet'in görüşlerine başvurdu-
ğu MKYK üyeleri toplantıda Yılmaz ve
Taranoğlu'nun çok sıkıştınldığını ve
Yılmaz'ın genel başkan olmasından
bu yana ilk kez bu kadar sert eleştirilerin
yöneltildiğini dile getirdiler.
MKYK toplantısının ardmdan Leyla
Yeniay Köseoğlu'nun Cumhurbaşkanı
Özal ile eşi Semra Özal'a bilgi vermek
üzere Marmaris Okluk koyuna hareket
ettiğini anlatan ANAP yöneticileri " biz
bununla da mücadele etmeyi biliriz" yo-
rumunu yaptılar.
Yılmaz teşkilat operasyonlan konu-
sunda şöyle konuştu: " Önceki gün
yapılan düzenlemelerle artık teşkilatla-
ra ilişkin düzenlemeler tamamlandı.
Amacımız olağan kongreyi en kısa süre-
de yani Haziran 1993'te toplanacak şe-
kilde kongre takvimimizi ayarlamaktır.
Buna çahşıyoruz."
'Lojmanda kaldım' iddiası
HEP milletvekili Toğuç'un
dosyası DGM'ye gelıyor
ANKARA (AA) - Adana'da
yakalanan ve HEP Milletvekili
Nizamettin Toğuç'un lojmanın-
da kaldıgını, Meclis doktor-
lanna kızmın kimliği ile tedavi
olduğunu öne süren Hayat
Orak ve arkadaşlan Malatya
DGM'de yargılanacak. Do-
kunulmazlığı nedeniyle Toğuç
ile ilgili iddialar Ankara
DGM'ye gönderilecek
Hayat Orak"ın ifadesinin in-
celenmesi sonunda Malatya
DGM'de davaaçılıyor. Yetkili-
ler, Adana'da ele geçirilen ve
koruculann şehit edilmesi
olayına kanşan 20 kişinin Ma-
latya DGM'de yargılanacağını,
ancak Orak'm, loğuç tara-
fından milletvekili lojmanında
banndınhp tedavisinin
yaptınldığı yer Ankara olduğu
icin dosyasının Ankara DGM'-
ye sevk edileceğini belirttiler.
Hakkında, yataklık yapmak-
tan dava açılabilmesi için Mil-
letvekili Nizamettin Toğuç'un
dokunulmazlığının kaldın-
lması gerekiyor. Bunun için de
Ankara DGM, Adalet Ba-
kanlığVna durumu bildirecek,
daha sonra yasama dokunul-
mazlığının kaldınlması istemi,
bir Başbakanlık tezkeresi ile
TBMM Başkanlığı'na sunula-
cak. Orak ifadesinde Toğuç'un
lojmanında kaldıgını öne sür-
müştü.
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETtNKAYA
Doğu ve Güneydoğu'daki SHP'li il, ilçe ve belediye baş-
kanları, Van'daki MYK toplantısında iktidar ortağı partileri-
ni sert bir dille eleştirdiler.
Eleştiriler, insan haklan, koruculuk, olağanüstü hal, gü-
venlik güçlerinin yöre halkı üzerindeki baskisı, aydınlarv
mayan cinayetler ve işsizlik gibi konularda yoğunlaşıyor-
du.
SHP Batman İl Başkanı Hüseyin Demir, yörede insan
haklarının hiçe sayıldığını, geçmişe göre halkın üzerindeki
baskıların daha da arttığını söylüyor ve ekliyordu:
"Olağanüstü hal bizi sıkıntıya soktu, politika yapmamız
bilezoriaştı..."
İnsan haklan ve demokrasi...
iki önemli öğe göz ardı ediliyor Türkiye'de. Dün yazmış-
tık, bugün de yineleyelim:
' 'insan Haklan Bakanlığı neden kurulmuyor? Bu konuda
Devlet Bakanı Mehmet Kahraman bir açıklama yapamaz
mı?"
Konuşmacılar SHP'yi eleştirmekte haklı. Çünkü o yöre-
de politika yapan SHP'lilerin işi çokzor. önce, 1991 seçim-
lerinde seçmene verdikleri söz var.
Diyeceksiniz ki:
"Canım, SHP Güneydoğu'da HEP'le birlikte seçimlere
girdi..."
O ayrı bir konu. Tartışılır.
SHP Batman İl Başkanı diyor ki:
"Güvenlik güçleri halkı ya korucu ya da terörist olmaya
zorluyor..."
Halk gerçekten ne yapsın bu durum karşısında?
Bölgedeki görevli gazeteci arkadaşlarımızdan öğreni-
yoruz. Halkın üzerinde baskı yoğun bir biçimde artıyor.
Demokrasi ve insan haklarını savunan SHP ise geride ka-
lıyor, izliyor olup bitenleri.
Baskıcı bir çözüm demokrasi getirir mi?
Işte bu yapılıyor. Onun için de halkın yılgınlığı iç göçü
hızlandırıyor.
Bir avukat arkadaşımız anlatıyordu göçü...
"Devletle gerilla arasında kalan halk, kurtuluşu, yöreyi
terk etmekte buluyor..."
SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Erdal İnö-
nü, olup bitenler karşısında elbet duyarsız değil. Ancak
demokrasi ve insan haklan konusunda hükümet nedense
pek aceleci davranmıyor.
İnönü'nün sözleri ilginç:
"Biz isteriz ki olağanüstü hal ekonomi için olsun; insan-
lara baskı için olmasın..."
İnönü'nün bu sözlerine Necdet Saylı adlı bir yurttaştan
yanıtgeliyor:
"DSİ 17. Bölge Müdürlüğü'nde 16 yıldan beri onurlu
mevsimlik işçi olarak çalışıyordum. Geçen günlerde
ANAP'lı müdürle kendim de dahil bine yakın işçinin işine
son verdiler ve kendi adamlarını aldılar..."
Güneydoğu'da işsizlik ve açlık bugünün sorunu değil.
Ama ortada da bir gerçek var:
"Olağanüstü Hal'in ekonomiyle ne ilgisi var?"
lnönü'ye şöyle diyor bir yurttaş:
"Terörü önleyeli-Ti diyorsunuz. Aç kalan insan ya dağa
çıkacak ya fuhuş yapacak ya da hırsızlık. Ben çocuğumu
Ankara 'ya size gönderip dağa çıkacağım..."
SHP lideri bakıyor yurttaşa ve şöyle diyor:
"Allah göstermesin, dağa çıkmakçözüm değil..."
Elbet dağa çıkmak çözüm değil. Ama demokrank istem-
lerin yerine getirilmesi bir çözüm yolu.
Koruculuk sistemi de eleştiriliyor SHP'liler tarafından..,
"Korucular silahlannı kendi çıkarları için kullanıyor-
lar..."
Bu savlar zaman zaman gazetelerde de yer alıyor.
SHP'liler SHP'yi eleştiriyor Van ve Muş'ta yapılan top-
lantılarda.
Bakalım iktidar ortağı SHP bu eleştiriler ışığında neter
yapacak bundan sonra. Hükümet 250. gününü doldurdu.
Şimdilik yapılan işler fazla değil..
Kimi SHP'li bakanlar da bunun farkında...
Komal Yayıncıhk sahibi Ali Beyköylü:
Kürt înîsiyatîfi
bildirisiniimzalamadım
İstanbul Haber Servisi- Ko-
mal Yaymcılık sahibi Ali Bey-
köylü "Demokratikleşmede
Kürt Aydın İnisiyatifı" bildiri-
sini ımzalamadığını, bıldınde-
kı görüşlere de katılmadığını
açıkladı.
İstanbul Tabip Odası'nda ,
22Haziran'dadüzenlenen"De-
mokratikleşmede Kürt Aydın
İnisiyatifı" adlı toplantıda giri-
şim komitesi arasında adı ge-
çen Komal Yayıncılık sahibi
Ali Beyköylü, kendisinin bildi-
ride adı bulunan kişilerle iki
kez bir araya geldiğini ancak
bildirinin toplantılarda konu-
şulanlan ve kendisinin divana
sunduğu görüşleri yansıt-
madıgmı öne sürdü. Ali Bey-
köylü, bu nedenle kendisinin
bu belgeyi imzalamayacağını
ve kendini bu belgeye ortak et-
meye çalışanlan yadırgadığım
söyledi.
"Kürt'ü Kürdistan'sız bıra-
kan çözümlere taraf olmayız.
Kürt ve Kürdistan kavramlan
birbirinden aynlamaz. Kürt
sorunu değil. Kürtlerin bağım-
sızhk sorunu var" diyen Ali
Beyköylü, bildirinin kendısı gi-
bi Hasan Bağbudar'ın da dü-
şüncelerini yansıtmadıgını
söyledi. Söz konusu bildirinin
altında Hasan Bağbudar'ın da
adı vardı.
Özgür olmayan bir toplu-
mun kaderini başkalannın be-
lirleyeceğini, özgür ve
bağımsız olmak için de askeri
işgalin kalkması gerektiğini
söyleyen Ali Beyköylü, konuş-
masınışöylesürdürdü: "Bindo-
kuzyüzlü yıllarda Ortadoğu'-
nun kaderi emperyalistler ta-
rafından belirlenip, yapay sınır-
larla yapay ulusal devletler
oluşturulurken, Kürt ulusal
mücadelesi genel bir yenilgiye
uğratılmış, Kürtlerin ülkeleri
eüerinden almarak bölünüp
uluslararası bir sömürge hali-
ne getirilmiştir. Aradan geçen
süreçten bugüne, dünyada
kurulu ve egemen bütün poli-
tik dengelerin, altüst oluşuna
hepimiz günbegün tanîklık
ediyoruz."
KARTAL 4. ASLİYE HUKUK
HAKİMLİĞt'NDEN
990/840 Esas,
991/86 Karar
Davacı Süheyla özden tarafından davalı Abdullah Lütfü özden
aleyhine açılan boşanma davasının duruşması sonunda: Mahkeme-
mizce; Tokat ili Zile ilçesi Hacımehmet Mah. Cilt 8/03 sayfa 86 ve
kütük sıra no: 121'de nüfusa kayıtlı davalı Osman Cemil oğlu 1954
doğumlu Abdullah Lütfü özden ile davacı Hasan Hüsnü kızı 1963
dogumlu Süheyla özden'in BOŞANMALARINA, davacı giderleri-
nin davacı üzerinde bırakılmasına, karar özetinin gazete ile ilan edil-
mesine 19.2.1991 tarihinde Yargıtay yolu açık olmak üzere karar ve-
rilmiştir.
Adresi meçhul olan ve zabıta tahkikatına rağmen de tebügata ya-
rar açık adresi tesbit edilemeyen davalı Abdullah Lütfü Özden'e ka-
rar teblig verine kaim olmak üzere huküm özeti ilan olunur.