19 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 TEMMUZ1992 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Başkan Akyol'un maaşı • ADANA(AA)- Adana'nın Seyhan îlçe Belediye Başkanı Yalçın Akyol, son 2 yıldır belediye başkanı aylıklanrun, milletvekili maaşlanyla eşdeger tutulmasının bir "teamür haline geldiğini söyledi. Seyhan Belediye Başkanı Yalçın Akyol yaptığı yazılı açıklamada, dün Büyükşehir Belediye^ Başkanı Yalçın Akyol yaptığı yaalı açıklamada, dün Büyükşehir Belediye Meclisi'nden geçerek karara bağlanan net 26 milyon lira maaşın baa çevreleri rahatsız ettiğinı belırtti. Akyol, son iki yıldır belediye başkanlannın milletvekılleri kadaraylık aldıklannı ifade ederek 26 milyon lira maaş alan başka belediye başkanlannın da bulunduğunu kaydetti. Yeni bir parti • ANKARA (ANKA)- Sonbaharda yeni bir sosyalist partinin kurulacağı bildirildi. Partinin girişimciler kurulu 22 ağustosta Istanbul'da yapılacak toplantıda belirleneoek. Marksizm ve Leninizm temelinde kurulacak partinin program taslağında ve "Partili mücadeleye çağn" metninde "Sosyalizmi arayan herkes bizim insanımızdır" deniyor. Parti çalışmalannın önde gelen isimlennden Metın Çulhaoğlu, partinin kurulması, ardından Türkiye genelinde örgütlenme çahşmalannı başlatacaklannı, ancak seçimlere katılmanın birincil hedefleri olmadığını söyledi. Açık parti kurma çalışmalannı sürdüren "Gelenek grubu" adına Anka'ya görüşlerini açıklayan Çulhaoğlu, Gelenek grubunun yanı sıra tek tek baa sosyalistlerin de parti çalışmalan içindeyer aldıklannı belirterek 22 ağustosta seçilecek girişimciler kurulu ardından partinin kuruculannm ve . isminin belirleneceğini söyledi. Moğultay'a eleştipi • MALATYA (Cumhuriyet) - SSK'run DYP-SHP hükümeti döneminde batüğıru öne süren Eski Sosyal Güvenlik - Bakanı, ANAP Malatya ! Milletvekili Metin Emiroğlu ; "Sorumsuz uygulamalar ' olursa bu neticeler doğar" ; dedi. Çalışma ve Sosyal ' Güvenlik Bakanı Mehmet I Moğultay'ın "SSK ANAP ; döneminde buhalegeldi" j sözlenni yarutlayan j Emiroğlu, "Şu anda görevde :' bulunan iktidann yanlış ; uygulamalan sonucu SSK. batağa dogru gidiyor. | SSK'Iılar hastanede ilaç • alamıyor. Zaafiyete I düşmüşler. Elbette ki prim i borçlan affedilirse ve ı sorumsuz uygulamalar l olursa bu netice doğar. Bizim \ 8 yıllık iktidanmızda SSK'da ı böylebirproblem ! olmamıştır. SSK bu iktidar ! döneminde batma noktasına | gelmişüV'dedi. 4 Sağlıkpersoneli i sorunu | • ANKARA (ANKA)- } Sağlık Bakanı Yıldınm ı Aktuna. kendi ı yönetimlennden önceki ! 'sağükpersoneliistihdamını' eleştirerek Türkiye'de sağlık ı personelinin çoğunlugunun i Ankara, İstanbul ve ' tzmir'deki hastanelerde istihdam edildiğini söyledi. Bakan Aktuna, "Torpili olan batıdaki hastanelerde kalmış. Bu nedenle geçmiş iktidar döneminde bu üç ' büyük kentteki hastanelerde ı yığümalarolmuş"dedi. Büyük kentlerdeki bırçok hastanede bazı bölümlerde uzman hekimlerin bile yapacak işi olmadığı için işe gelip gıttığinı söyleyen Aktuna, Çankaya Sağlık OcağVnın 65 metrekarelik çalışma alanında 69 personelin çalışuğını söyledi. Mücadele toplatıldı '•tSTANBUL (ANKA) - Haftalık olarak çıkan 'Emperyalizme ve Oligarşiye Karşı Mücadele Gazetesi'nin "4'üncüsayısı toplatıldı. Mücadele gazetesinden yapüan açıklamaya göre gazetenin toplatılma gerekçesi olarak birinci sayfada yeralan 'Devrimci Sol" imzalı pankartın fotografı gösterildi. Şu ana kadar dört sayı çıkan gazetenin önceki iki sayısının da toplatıldığına dikkat çekılen açıklamada, diğer basın organlannda sürekli benzeri fotoğraflann yer aldığı, ancak hiçbirinin toplatılmadığı belirtildi.. Mesut Yılmaz, hükümetin 250 günlük icraatını eleştirdi: Koeaman bir lıayal kırıklığı• Mesut Yılmaz, dün yaptığı basın toplantısında iç-dış politikayla ekonomik konulan ve hükümetin demokratikleşme konusundaki vaatlerini ele aldı. Bir gazeteci Yılmaz'a, "DYP size koalisyon önerisi getirirse ne dersiniz" diye sordu. Yılmaz'm bu soru- ya yanıtı, "Eniştem beni niye öptü?" oldu. ANKARA (Cumburiyet Bö- rosu) -ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, hükümetin 250 günlük icraatını "yalancının mumu" hikâyesine benzetti ve "250 günlük icraatın milletimi- zin gönlündeki bilançosu koea- man bir hayal kınklığjdır" dedi. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz dün düzenlediği basın toplantısında, hükümetin 250 günlük icraaünı değerlendirdi. ıktidara verdikleri sürenin dol- duğunu belirtti. iktidann bugü- ne kadar verdiği hiçbir vaadi yerirıe getirernediğini, Türkiye'- nin hedeflerinin saptınldıgını iddia eden Yılmaz, hükümetin en tehlikeli yönünün, temsil et- tiği zihniyet olduğunu kaydetti. Yılmaz şunlan söyledi: "Bu, halk dalkavukluğuna dayalı popüüst bir zihniyettir. Benim köylüm, benim esnafım ıfadelerindeki halkçılık görün- tüsüne rağmen gerçekte halkı- na saygı duymayan, gerçekleri onunla paylaşmayan zihniyet- tir. Bu zihniyete _göre insanlar günlük yaşarlar. insanlar, ken- di hür iradeleriyle bir şeyler yapacaklanna, bir şeyleri degiş- tireceklerine inanmadıkça, dev- leti baba olarak gördükçe, bu köhne zihniyetin ufuksuzluğu- na mahkûm olacaklardır. 1992 temmuzunda, Türk toplumuna yeniden bir karamsarlık duygu- su hâkim olmuştur. Anavatan- ın getirdiği seferberlik ruhu kaybolmaya başlamıştır" Yılmaz. "DYP size koalis- yon önerisiyle gelirse ne yapa- caksınız?" sorusuna, "Eniştem beni niye öptü hikâyesine ben- zedi bu iş. Böyle bir şey yok" karşıüğını verdi. Kendilerinin sorumlu ve yapıcı muhalefet yürüttüklerini ve bu yüzden za- man zaman parti tabanlann- dan dahi eleştiri aldıklannı anlatan ANAP Genel Başkanı, sabırsız muhalefet yapmayıp hükümete zaman tarudıklanm ve milletin gerçekleri yaşayarak da görmesini istediklerini söyle- di. Başbakan Demirel'i, seçim sırasında sözünü ettiği Kosko- tas dosyalannı açıklamaya, yolsuzluklarla ilgıli yapılanlan ve kendi dönemlerinde başlaü- lan soruşturmalann neden ke- sildiğini açıklamaya davet eden Yılmaz, Başbakanlık Teftiş Kurulu'na DYP'li milletvekili adaylannın doldurulduğu, bu nedenle yapılacak soruşturma- lara güvenilemeyeceğini ifade etti. Hükümetin enflasyon vaatle- rini ve 500 gün içinde bunu yüz- de 10'lara düşüreceği vaadini "500 gün masah" olarak değer- lendiren Mesut Yılmaz, Demi- rel'in bu vaadinden kaçış yolla- n aradığmı belirtti. pemirel'in kurduğu hükümetlerin ortala- ma ömrünün 429 gün olduğu- nu anlatan Yılmaz, hükümetin olası ömrüne ilişkin bir soru üzerine "429'dan 250'yi çıka- nn" karşılığım verdi. Hükümetin kendisine tanı- nan avansı bitirdiğini, icraatını düzeltmek yerine, yanlışlan dile getiren basını susturmaya çalış- tığınj anlatan Mesut Yılmaz, TRTyi sert biçimde eleştirdi. "Muhalefet döneminde kuru- mun genel müdürüne fıziki şid- det uygulayacak kadar öfkele- nenler, bugün aynı genel müdürü bağırlanna basmakta- lar" diyen Yılmaz, "TRT Genel Müdürü, her yayın günü suca teşvik edilmektedir" görüşünü savundu. Yılmaz, TRTde, özetleme bahanesiyle kendi ha- berlerine sansür uygulandığını ve Başbakan'ın TRT spikerle- rinden daha fazla ekranda gö- ründüğünü ileri sürdü. îktidann TBMM'yi çalışür- ma konusunda "lagar" davran- dığını dile getiren Yılmaz, ken- di dönemlerinde aynı süre için- de 109 yasa çıkanlmasına karşın, bu yıl aynı dönemde 72 İnönü hedeflerin gerçekleşmesi için gerekli süreyi açıkladı: Bir seçim dönemi kadar • SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Erdal înönü, hükümet programı doğrultusunda hergün, yeni bir hamle, yeni bir iş yapma çabası içinde olduklannı söyledi. TL'RAN YILMAZ MALATYA-SHP Genel Başkanı ve Devlet Bakanı Baş- bakan Yardımcısı Erdal İnönü, hükümetin 250. gününü değer- lendirirken "Her gün progra- rrunuz doğrultusunda yeni bir hamle, yeni bir iş yapma çabası içerisindeyiz. Halkımız hepsini değerlendiriyor" dedi. Bütün vaatlerin yerine getirilebilmesi için bir seçim dönemi kadar sü- re gerektiğini belirten tnönü, "Her geçen gün yeni bir ilerle- me sağlıyoruz" diye konuştu. tnönü, bazı atamalara ilişkin basında yer alan eleştiriler ko- nusunda yorum yapmayacağı- nı da bildirdi. İnönü, Malatya gezisi sıra- sında gazefecilerin. hükümetin 250. günü konusundaki sorula- nna şu yanıtlan verdi: - Hükümetin 250 gününü de- ğerlendirir misiniz? İNÖNÜ- Her geçen gün yeni bir ilerleme sağlıyor. - Yapılan işler, sizin açınız- dan tatminkar mı? İNÖNÜ- Her gün programı- mız doğrultusunda yeni bir ham- le içindeyiz. Bir gün, 5 gün, 20 gün, 250 gün, 500 gün... Bütün bunlan halkımız değerlendiri- yor. Biz de her gün yeni bir iş yapmaya çahşıyoruz. Belli bir program uyguluyoruz. Halkı- mız hepsini değerlendiriyor. - 250 gün için öngördüğünüz hedefler gerçekleştirilebildi mi? İNÖNU- Birinci gün için ön- görülen hedefler gerçekleşiyor. Onuncu gün için de gerçekleşi- yor. 100. gün için de gerçekleşi- yor. Bu demek değil ki bizim işi- miz bitiyor. Hedeflerin hepsi- nin gerçekleşmesi için bir seçim dönemi gerekiyor. Ama her gün yapılan başka bir şey var. Her on günde, 50 günde, 100 günde, 250 günde elde edilen başka şeyler var. - Bazı atamalar konusunda basında eleştiriler yer alıyor. İNÖNÜ- Atamalar görev için vapılıyor. Her iktidar görev için atamalar yapar. Bu gayet do- ğaldır. Üzerinde yorumlar ya- pılıyor. Bu da doğaldır. Burilar rahatsızlık doğurmaz. Bazı gö- revlerin yapılması gerekir. Bazı işlerin yürümesi şartttır. Bunda rahatsızlık yok. - Bu konuda ortaya atılan savlar sizce yanlış ya da abartılı mı? İNÖNÜ- Kamuoyuna yansı- dığmı söylediğiniz savlann ne olduğunu kim biliyor? Söyledi- ğinizin hiç elle tutulur bir yanı yok ki. - örneğin Turban Genel Mü- dürlüğü'ne yapılan atamayla il- gili savlar var ortada. İNÖNÜ- Ben bu tür konular- da hiç yorum yapmam. Yorum yapmıyomm. Erdal İnönü, Malatya gezisi- nin ikinci gününde önce Arap- kir ilçesini ziyaret etti. Devlet Bakanlan Mehmet Kahraman, lbrahim Tez; Sanayı ve Ticaret Bakanı Tahir Köse ile Adalet Bakanı Seyfi Oktay ile birlikte geldiği ılçede bir sürprizle karşı- laştı. İnönü'yü karşılayanlar arasında, eski Maliye ve Güm- rük Bakanı, ANAP İstanbul Milktvekili Adnan Kahveci de yer ahyordu. İnönü, ilçe kay- makamı Yusuf Mayda'nın ya- nında kendisini karşılayan Malatya gezisini tamamlayan Erdal Inönfi, her gittiği ilçede hem SHP hem de DYP ilçe merkezkriruzi\ aret etti. Inöoü'ye ziyareti sırasnda DYP'Klerin de büyük ilgi gösterdiği görüldü Kahveci'yi görünce şaşırarak "Ooo, Sayın Kahveci de bura- da. Siz de Arapkirli misiniz?" dedi. Kahveci de kendisinin de- ğil, eşi Füsun Kahveci'nin Arapkirli olduğunu belirterek her yıl yaz tatilinde ilçeye geldi- ğini söyledi. İnönü daha sonra, ilçenin ANAP'lı Beledi- ye Başkanı Mustafa Namık Güzeler'i ziyaret etti. lnönü'ye sürekü "Sayın Başbakanım" di>e hitap eden Güzeler, İnö- nü'ye. babası İsmet İnönü'nün başbakaniığının son günlerinde ilçeye yaptığı bir ziyaret sırasın- da çekilmiş bir fotoğrafmı he- diye etti. yasanın çıkanlabildiğini belirt- ti. Kendi iktıdarlan sırasında demokratikleşme ve ınsan hak- lan konulannda yaptıklanm sıralayan ve hükümetin kendi yapüklannın ötesine geçeme- yip, kendilerini kötü bir şekilde taklit ettiklerini ileri süren Me- sut Yılmaz şunlan söyledi: "Demokratikleşme paketini sadece bir propaganda malzesi olarak gördüğü anlaşılmakta- dır. Hükümetin, bu sahada sembolik de olsa bir ilerleme sağlayamayınca hırçınlaşmaya başladığı görülmektedir." Yılmaz, hükümeti tnsan Haklan Komisyonu'nun An- kara Emniyet Müdürlüp'nde yapmak istediği incelemeyi en- gellemekle suçladı. Yılmaz ," "Hükümet, işkence ve kötü muameleyi önlemek istiyorsa, komisyonun incelemesini en- gellemek şu yana dursun, bü- tün gücüyle desteklemeliydi. Oysa tam tersi varittir" dedi. Mesut Yılmaz, İnsan Haklan Komisyonu'nun çalıştınlmadı- ğını dile getirerek, hükümeti suçladı. Koalisyon hükümetinin te- rör karşısında, özellikle bölücü terör karşısında kendilerinin getirdiği yöntemlerle mücadele etmeye çalıştıklannı anlatan Yılmaz, şunlan dile getirdi: "Koalisyon hükümeti,bugün hâlâ bizim getirdiğimiz olağa- nüstü hal uygulamasmı, bölge valijiği, köy koruculuğu sistemi ve Özel Asayiş Komutanlığı uy- gulamasınt sürdürmektedir. Ekonomik konularda bütün göstergelerin kötü olduğunu anlatan Yılmaz, bütçe açığının, hedeflenen 32 trilyonun iki ka- tma çıkacağını söyledi. Selvi: Koruculuk kaldınlsın ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu>- SHP Genel Sekreteri Cev- det Selvi, Güneydoğu'da uygu- lanan koruculuk sisteminin olumlu sonuçlar vermedığini belirterek kaldınlması gerekti- ğini söyledi. Selvi, parti olarak koruculuk ve olağanüstü hal uygulamasma sürekü karşı çık- uklannı söyledi ve "Olajanüs- tü hal uygulamasının kaldınl- masından öte, önemli olan bu uygulamayı gerektiren koşulla- nn ortadan kaldınlmasıdır" dedi. Selvi dün SHP Genel Mer- kezi'nde düzenlediği basın top- lantısında, SHP MYK'nın Van'da düzenlediği toplantının parti yöneticilerinin bölgenin sorunlannı görmesi ve halkın sorunlannı dile getirmesi açı- sından önemli olduğunu söyle- di. Selvi, bölgede uygulanan koruculuk sisteminin yararlı ol- madığının anlaşıldığını ve kal- dınlması gerektiğini bildirdi. Selvi. yöre halkına gelir getir- mek amacıyla başlaülan uygu- lamanın durdurularak yerine, yöre halkının gelirini arttıracak yatınmlann yapılması gerekti- ğini ifade etti. Teşkilat fesihlerine karşı Genel Başkan Mesut Yılmaz'a karşı bir grup oluştu ANAP'taYılmaz'akıskaçharekât TUNCAYÖZKAN ANKARA-ANAP'ta bir grup MKYK üyesi Genel Başkan Mesut Yılmaz'm uygulamalanna baş kaldırdı. Yılmaz'a karşı çıkan grubun arasında Özal'a yakınlığıyla bilinenlerin yanısıra, Yılmaz ekibinden bazı isimlerin de bu- lunması dikkat çekti. Yılmaz'a muhale- fet eden MKYK üyeleri toplantı öncesi bir araya gelerek durum değerlendirme- si yaptıklan öğrenildi. ANAP MKYK'da Mesut Yılmaz'm agır bir şekilde eleştirilmesiyle ortaya çıkan tablonun arkasında Turgut ve Semra Özal'ın olduğunu iddia eden Ge- nel Merkez yöneticileri parti içinde yeni bir kavganın yaratılmaya çalışıldığını söylediler. ANAP'ta Mesut Yılmaz'a karşı tavir alan grubun içinde daha önce Yılmaz'm yakınında bulunan isimlerin de yeral- ması da aynca dikkat çekti. MKYK'nın önceki günkü toplantısın- dan önce Özallar'a yakınlığıyla tanı- nan İstanbul milletvekili İbrahim Özde- mir, bazı milletvekillerine bir çağn ya- parak öğle yemeği yemek isteğini belirt- ti. Bu yemekte baa sıkıntalannı paylaş- mak istediğini anlattı. Atütürk Orman Çiftliği'ndeki bulunan Merkez Lokan- tası'nda buluşulması kararlaştınldı. Bu yemekte İbrahim Özdemir teşkilat fesihlerinin artık keyfi bir durum aldığını İstanbul'daki düzenlemelerle il- gili olarak kendilerine hiçbir şekilde danışılmadığını dile getirdi. Yemeğe katılan diğer isimler de sıkıntılannı dile getirdiler . Bunun üzerine MKYK'da teşkilat fesihlerine "artık durdenilmesı" ve MKYK toplantısında Yılmaz'm ge- tireceği önerilere karşı çıkılması karar- laştınldı. Toplantıya katılanlann sayısının 13 olmasına karşın, MKYK'da Yılmaz'a cephe alan daha çok ismin bulunduğu belirtildi. Bu gelişme karşısında Genel Başkan Mesut Yılmaz iie Teşkilat Baş- kan] Ersin Taranoğlu toplantıya getir- dikleri Malatya ve Kınkkale il teşkilat- lannın feshi isteminden vazgeçtiler. Toplantının Mesut Yılmaz'a karşı bir eleştiri bombardımaruna dönüşmesi Genel Merkez yönetiminde moralleri bozdu. Eleştiri kervanına katılanlann arasında Yılmaz'ı destekleyen isimlerin de bulunması yöneticilerde şaşkınlığa yolaçtı. Cumhuriyet'in görüşlerine başvurdu- ğu MKYK üyeleri toplantıda Yılmaz ve Taranoğlu'nun çok sıkıştınldığını ve Yılmaz'ın genel başkan olmasından bu yana ilk kez bu kadar sert eleştirilerin yöneltildiğini dile getirdiler. MKYK toplantısının ardmdan Leyla Yeniay Köseoğlu'nun Cumhurbaşkanı Özal ile eşi Semra Özal'a bilgi vermek üzere Marmaris Okluk koyuna hareket ettiğini anlatan ANAP yöneticileri " biz bununla da mücadele etmeyi biliriz" yo- rumunu yaptılar. Yılmaz teşkilat operasyonlan konu- sunda şöyle konuştu: " Önceki gün yapılan düzenlemelerle artık teşkilatla- ra ilişkin düzenlemeler tamamlandı. Amacımız olağan kongreyi en kısa süre- de yani Haziran 1993'te toplanacak şe- kilde kongre takvimimizi ayarlamaktır. Buna çahşıyoruz." 'Lojmanda kaldım' iddiası HEP milletvekili Toğuç'un dosyası DGM'ye gelıyor ANKARA (AA) - Adana'da yakalanan ve HEP Milletvekili Nizamettin Toğuç'un lojmanın- da kaldıgını, Meclis doktor- lanna kızmın kimliği ile tedavi olduğunu öne süren Hayat Orak ve arkadaşlan Malatya DGM'de yargılanacak. Do- kunulmazlığı nedeniyle Toğuç ile ilgili iddialar Ankara DGM'ye gönderilecek Hayat Orak"ın ifadesinin in- celenmesi sonunda Malatya DGM'de davaaçılıyor. Yetkili- ler, Adana'da ele geçirilen ve koruculann şehit edilmesi olayına kanşan 20 kişinin Ma- latya DGM'de yargılanacağını, ancak Orak'm, loğuç tara- fından milletvekili lojmanında banndınhp tedavisinin yaptınldığı yer Ankara olduğu icin dosyasının Ankara DGM'- ye sevk edileceğini belirttiler. Hakkında, yataklık yapmak- tan dava açılabilmesi için Mil- letvekili Nizamettin Toğuç'un dokunulmazlığının kaldın- lması gerekiyor. Bunun için de Ankara DGM, Adalet Ba- kanlığVna durumu bildirecek, daha sonra yasama dokunul- mazlığının kaldınlması istemi, bir Başbakanlık tezkeresi ile TBMM Başkanlığı'na sunula- cak. Orak ifadesinde Toğuç'un lojmanında kaldıgını öne sür- müştü. POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETtNKAYA Doğu ve Güneydoğu'daki SHP'li il, ilçe ve belediye baş- kanları, Van'daki MYK toplantısında iktidar ortağı partileri- ni sert bir dille eleştirdiler. Eleştiriler, insan haklan, koruculuk, olağanüstü hal, gü- venlik güçlerinin yöre halkı üzerindeki baskisı, aydınlarv mayan cinayetler ve işsizlik gibi konularda yoğunlaşıyor- du. SHP Batman İl Başkanı Hüseyin Demir, yörede insan haklarının hiçe sayıldığını, geçmişe göre halkın üzerindeki baskıların daha da arttığını söylüyor ve ekliyordu: "Olağanüstü hal bizi sıkıntıya soktu, politika yapmamız bilezoriaştı..." İnsan haklan ve demokrasi... iki önemli öğe göz ardı ediliyor Türkiye'de. Dün yazmış- tık, bugün de yineleyelim: ' 'insan Haklan Bakanlığı neden kurulmuyor? Bu konuda Devlet Bakanı Mehmet Kahraman bir açıklama yapamaz mı?" Konuşmacılar SHP'yi eleştirmekte haklı. Çünkü o yöre- de politika yapan SHP'lilerin işi çokzor. önce, 1991 seçim- lerinde seçmene verdikleri söz var. Diyeceksiniz ki: "Canım, SHP Güneydoğu'da HEP'le birlikte seçimlere girdi..." O ayrı bir konu. Tartışılır. SHP Batman İl Başkanı diyor ki: "Güvenlik güçleri halkı ya korucu ya da terörist olmaya zorluyor..." Halk gerçekten ne yapsın bu durum karşısında? Bölgedeki görevli gazeteci arkadaşlarımızdan öğreni- yoruz. Halkın üzerinde baskı yoğun bir biçimde artıyor. Demokrasi ve insan haklarını savunan SHP ise geride ka- lıyor, izliyor olup bitenleri. Baskıcı bir çözüm demokrasi getirir mi? Işte bu yapılıyor. Onun için de halkın yılgınlığı iç göçü hızlandırıyor. Bir avukat arkadaşımız anlatıyordu göçü... "Devletle gerilla arasında kalan halk, kurtuluşu, yöreyi terk etmekte buluyor..." SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Erdal İnö- nü, olup bitenler karşısında elbet duyarsız değil. Ancak demokrasi ve insan haklan konusunda hükümet nedense pek aceleci davranmıyor. İnönü'nün sözleri ilginç: "Biz isteriz ki olağanüstü hal ekonomi için olsun; insan- lara baskı için olmasın..." İnönü'nün bu sözlerine Necdet Saylı adlı bir yurttaştan yanıtgeliyor: "DSİ 17. Bölge Müdürlüğü'nde 16 yıldan beri onurlu mevsimlik işçi olarak çalışıyordum. Geçen günlerde ANAP'lı müdürle kendim de dahil bine yakın işçinin işine son verdiler ve kendi adamlarını aldılar..." Güneydoğu'da işsizlik ve açlık bugünün sorunu değil. Ama ortada da bir gerçek var: "Olağanüstü Hal'in ekonomiyle ne ilgisi var?" lnönü'ye şöyle diyor bir yurttaş: "Terörü önleyeli-Ti diyorsunuz. Aç kalan insan ya dağa çıkacak ya fuhuş yapacak ya da hırsızlık. Ben çocuğumu Ankara 'ya size gönderip dağa çıkacağım..." SHP lideri bakıyor yurttaşa ve şöyle diyor: "Allah göstermesin, dağa çıkmakçözüm değil..." Elbet dağa çıkmak çözüm değil. Ama demokrank istem- lerin yerine getirilmesi bir çözüm yolu. Koruculuk sistemi de eleştiriliyor SHP'liler tarafından.., "Korucular silahlannı kendi çıkarları için kullanıyor- lar..." Bu savlar zaman zaman gazetelerde de yer alıyor. SHP'liler SHP'yi eleştiriyor Van ve Muş'ta yapılan top- lantılarda. Bakalım iktidar ortağı SHP bu eleştiriler ışığında neter yapacak bundan sonra. Hükümet 250. gününü doldurdu. Şimdilik yapılan işler fazla değil.. Kimi SHP'li bakanlar da bunun farkında... Komal Yayıncıhk sahibi Ali Beyköylü: Kürt înîsiyatîfi bildirisiniimzalamadım İstanbul Haber Servisi- Ko- mal Yaymcılık sahibi Ali Bey- köylü "Demokratikleşmede Kürt Aydın İnisiyatifı" bildiri- sini ımzalamadığını, bıldınde- kı görüşlere de katılmadığını açıkladı. İstanbul Tabip Odası'nda , 22Haziran'dadüzenlenen"De- mokratikleşmede Kürt Aydın İnisiyatifı" adlı toplantıda giri- şim komitesi arasında adı ge- çen Komal Yayıncılık sahibi Ali Beyköylü, kendisinin bildi- ride adı bulunan kişilerle iki kez bir araya geldiğini ancak bildirinin toplantılarda konu- şulanlan ve kendisinin divana sunduğu görüşleri yansıt- madıgmı öne sürdü. Ali Bey- köylü, bu nedenle kendisinin bu belgeyi imzalamayacağını ve kendini bu belgeye ortak et- meye çalışanlan yadırgadığım söyledi. "Kürt'ü Kürdistan'sız bıra- kan çözümlere taraf olmayız. Kürt ve Kürdistan kavramlan birbirinden aynlamaz. Kürt sorunu değil. Kürtlerin bağım- sızhk sorunu var" diyen Ali Beyköylü, bildirinin kendısı gi- bi Hasan Bağbudar'ın da dü- şüncelerini yansıtmadıgını söyledi. Söz konusu bildirinin altında Hasan Bağbudar'ın da adı vardı. Özgür olmayan bir toplu- mun kaderini başkalannın be- lirleyeceğini, özgür ve bağımsız olmak için de askeri işgalin kalkması gerektiğini söyleyen Ali Beyköylü, konuş- masınışöylesürdürdü: "Bindo- kuzyüzlü yıllarda Ortadoğu'- nun kaderi emperyalistler ta- rafından belirlenip, yapay sınır- larla yapay ulusal devletler oluşturulurken, Kürt ulusal mücadelesi genel bir yenilgiye uğratılmış, Kürtlerin ülkeleri eüerinden almarak bölünüp uluslararası bir sömürge hali- ne getirilmiştir. Aradan geçen süreçten bugüne, dünyada kurulu ve egemen bütün poli- tik dengelerin, altüst oluşuna hepimiz günbegün tanîklık ediyoruz." KARTAL 4. ASLİYE HUKUK HAKİMLİĞt'NDEN 990/840 Esas, 991/86 Karar Davacı Süheyla özden tarafından davalı Abdullah Lütfü özden aleyhine açılan boşanma davasının duruşması sonunda: Mahkeme- mizce; Tokat ili Zile ilçesi Hacımehmet Mah. Cilt 8/03 sayfa 86 ve kütük sıra no: 121'de nüfusa kayıtlı davalı Osman Cemil oğlu 1954 doğumlu Abdullah Lütfü özden ile davacı Hasan Hüsnü kızı 1963 dogumlu Süheyla özden'in BOŞANMALARINA, davacı giderleri- nin davacı üzerinde bırakılmasına, karar özetinin gazete ile ilan edil- mesine 19.2.1991 tarihinde Yargıtay yolu açık olmak üzere karar ve- rilmiştir. Adresi meçhul olan ve zabıta tahkikatına rağmen de tebügata ya- rar açık adresi tesbit edilemeyen davalı Abdullah Lütfü Özden'e ka- rar teblig verine kaim olmak üzere huküm özeti ilan olunur.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle