Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Sahibi: Cumhurijel Matbaacılık vc Gazetecilik TUrk Anonirn Şirketi adına Bcria N»di tstanbul Haberleri: Şcnay Kaikan, Diş Haberler: Ergun Balcı, Iş-Ekonomi: Şrikmn KcteBci, Yurt
• Genel Yayın Yönnmeni: özftn Acar • Genel Yayın Koordinatörü: Hikmet Ç,»tink«y» Haberleri: Mthmel Saraç. Kultur Ctlal L'ster, Makaleler: Saml Kanöra, Spor: Abdolkadir
• Yaa Işleri Müdürleri: Fasan özbllgen (Sorumlu), Cel«l Başlangrç (Haber) • Görsel Vüeelman, Düzeltme Abdullah Yaacı • Muessese Müdûr V.: Erol Erkot • Koordinatftr.
YOnetmen: AU Acar • DUzenJeme: MusUfa SaftUmer • Ankara Temsücisi: CUncyt Ahmct Korulsan • Muhasebe: Baleni Vtntr • Idare: Huseyin Giirer • lşlnme: önder Çdlk •
Araryürek, Haber Müdürleri: MusUfa Baltny, I;ık KHBSO, tzmir Temsilci V.: Scnlar Kuık, Bılgı-tşlem; Nail tnal BUgissyar Sıstem; Miiriivet ÇUer • Personel: S»vg) Bosltncıoglu
Adana Temsilcisi: Çetin Yijteaoftlu • Reklam: Reha Işıtman • Dış tlişkiler: Hiily» Akyol
Basan ve Yayan: Cumhuriyet Matbaacıbk v: Gazetecilik T.A.Ş. Tüıkocajı Cad.
39/41 Cagalşğlu 34334 lst. PK: 246 tstanbul. Tel: 512 05 0S (20 bat), Telex:
22246, Fav. (1) 526 60 72 • Bürolar. Ankart: Z. Gökalp BIv. Inkılap S. No:
19/4, Tel: 433 11 41-47, Tetex: 42344, Fax: (4) 433 05 65 • İzain H. Ziya Blv.
1352 S. 2/3, Tel: 83 12 30, Telex: 52359, Fax: (51) 89 53 60 • Adıaa: inOoû
Cd. 119 S. No: 1 Kat 1, Tel: 19 37 52 (4 hat), Telex: 62155, Fax: (71) 19 25 78
TAKVtM: 29TEMMUZ 1992 imsak:4.03 Güneş: 5.49 öğle: 13.15 lkindi: 17.11 Akşam: 20.31 Yatsı:22.10
Kadmların 5
yanlışı
• ATİNA (AA) -Kadmlann
erkekler hakkında sahip
olduğu yanlış düşünceler
nelerdir? Amerikan
Glamour dergisinde Andrevv
Postman ımzasıyla
yayımlanan bir yazıda,
erkeklerin kadınlara oranla
daha kolay kilo verdikleri,
daha fazla bahşış
bıraküklan, daha iyi sûrücü
olduklan gjbı kadınlann
erkekler hakkındaki
düşüncelerinin "doğru"
olduğu buna karşıkk
hanımlann erkeklerle ilgili
baa düşüncelerinin
"kesinlikle yanlış" olduğu
savunuldu. Yazar
"erkeklenn muhtemelen tam
olarakneolduğunu
tanımlayamadıklan için
duygulannı tam
anlatamadıklan".
"erkeklerin aşk değil sadece
seks istedikleri", "erkeklerin
kadın haklannı
savunmadıklan",
"erkeklerin gûven dolu ve
kendinden emin olduklan"
ve "erkeklerin kendi
aralannda cınsel
deneyimlerini aşağılayıcı bir
şekilde tartıştıklan" diye
sıraladığı düşünceleri
"hanımlann beş hatası" diye
tanımladı.
kontpolünde
başarısızlık
•ANKARA(AA)-
Türkiye'de eğitim düzeyi
artükça gebeliği önleyici
yönlem kullanma oranının
azaldığıbelirlendi. Hacettepe
Üniversitesi Nüfus Etütleri
Enstitüsü'nün dergisinde yer
alan bir araşürmada,
Türkiye'de gebeliği önleyici
yöntemlerin kullanımı ve
başan :>ranı incelendi.
Araştırmada, hap, rahim içi
araç (ria), prezervatif, tablet,
köpük gibi modern
yöntemler ile takvim ve geri
çekme gibi geleneksel
yöntemler ele ahndı. Buna
göre, gebeliği önleyici
yöntemlerden biri olan hapın
diğer yöntemlere göre
başansız, en çok kullanılan
yöntemin de takvim yöntemi
olduğu belırlendi.
HOmilyon
AIDS'li
•FRANKFURT(AA)-
ABD'nin Harvard
Üniversitesi Tıp Fakültesi
bünyesinde oluşturulan
AIDS Araşürma
Organizasyonu Başkaru
Prof. Jonathan Mann,
Dûnya Sağlık Teşkilau'nın
açıkladığı rakamlann gerçeği
yansıtmadığını ileri sürdü.
Uzun yıllar Dünya Sağlık
Teşkilatı'na bağlı olarak
yürûtülen AIDS
programından sorumlu olan
ancak kısa bir sûre önce
görûş aynlıklan nedeniyle
teşkilattan aynlan Prof.
Mann, dünyada AIDS
virüsü taşıyanlann sayısının
lOOmilyonun üzerinde
olduğunu söyledi.
2 başlı
çocuk
• TAHRAN (AA) -
tran'da 16 yaşındaki bir
annenin, iki başlı, iki
kalpli, iki mideli ve iki
omurgalı bir çocuk dünyaya
getirdiği bildirildi. Iran
Haber Ajansı Tahran'ın 300
km batısında bulunan
Zanjan kentinde doktoı
kontrolünde doğan
cocugun, anne ve babasının
akraba olmadıklannı,
aynca annesinin bu ilk
gebeliği süresince bebeğe
zarar verebilecek ilaçlar
kullanmadığını belirtti.
Ajans, doktorlann bebeğin
genel durumundan umutlu
olduklanru ve yaşayacağını
ûmit ettiklerini kaydetti.
Ter îçinde' kasetiyle bestecilikten yorumculuğa geçen Mehmet Teoman, notalarla cinselliği sorguluyor
Kaduılar ağzınabihersürecek!• Bestecilikten yorumculuğa geçiş
yapan Mehmet Teoman, 'Ter İçinde'
adlı kasetinde birçok kadını dehşete
düşürecek argo sözlere yer veriyor.
Sanatçı, tabu olarak görülen cinselli-
ği müzikle sorgulamak istiyor.
MUHARREM AYDÎN~
"lç dünyamızın çelişkili; gizem dolu, kendi
kendimizi sorgular gibi yaptığımız ya da işimize
öyle geldiği içın doludizgin duygulann labirent-
lennde yolumuzu kaybettiğimiz ve kapalı ka-
pılanmızı aralayıp, kendi arabğımızdan gizli giz-
li kendimizi gözlemlediğimiz anlar vardır ya; işte
onlan yakalamaya çahştım. Hem de kan ter için-
de kalarak. Samimi ve dürüst olmak gerekiyor-
sa, "kişiye özel' konularmış gjbi bir ifade kul-
lanıp, aslmda geniş kiüelerin 'insana özaü ic ses-
lerini" irdeledigimi bilerek muzırhk yaptım.."
Kim bu muzır çocuk? Çocuk olmadığı kuş-
kusuz ama kim olduğunu kendisı de bılmıyor.
İşte bu yûzdendir ki sürekli kendini bulma
arayışında. Pes etrneye hiç niyetli görûnmüyor...
'Shqw-business bir yaşam tarzıdır' diyor, başka
bir şey demiyor... Kimden mi söz ediyoruz? Ta-
bii ki, Mehmet Teoman'dan... Hani şu Zuhal
Olcay'ın yorumladığı ve herkesin "kendinden
bir şeyler" bulduğu "Küçük Bir öykü" kaseti
vardı ya, işte o parçalann sözleri arasına kendi iç
dünyasını serpiştiren adam Mehmet Teoman!
Şimdi de sesiyle karşımızda
Bugüne kadar 250 besteye imzasını atan Meh-
met Teoman, kısa bir süre önce piyasaya çıkan
"Ter İçinde" adlı kasetiyle bestecilikten yorum-
culuğa yatay geçiş yapü. önce besteleriyle vardı,
sonra notalar arasından sıynldı ve kendi öz se-
siyle cesurca bir çıkış yaparak, zorlu bir kapıyı
araladı. Kendi deyimiyle, "Çağdaş Tûrkiye'de
bugün bile tabu sayılan cinseİÜği sorgulamak
için bir kapı aralayan" Teoman ile Konıkent'-
teki evinde cinsellik, kadın-erkek ve insan ilişki-
leri ile müzik üzerine konuştuk...
20 yıllık müzik yaşamı boyunca Tanju Okan,
Nükhet Duru, Ayşegül Aldinç, Neco. Zuhal Ol-
cay ile basa baş; Ajda Pekkan, Nisa Serezli-Tol-
TEOMAN- thanetierin, çifte standartlı iltşkilerin çıplak olarak ortaya konulmasınm zamanı.
ga Aşkıner, Nilüfer, ve Ali Poyrazoğlu ile grup bjr itirafta bulunuyor
halinde çahşan Teoman'ın okul yıllan Galatasa-
saray Lisesi'ne dayanıyor. Biraz hukuk yapmış
gazetecilik okumuş besteci, 1974 yılında Koç
gnıbunda iş hayatına girmiş. Ardından kendini
aradığırun farkına varmış ve memur olamaya-
cağını aolamış. Gerisini kendisinden dinliyoruz:
"Bir derviş bana "kendini bulmanın en kısa
yolu sanattan geçer" dedi ve o günden bu yana
Kendımı müzik dünyasında, show-businessin
perde gerisinde buldum. Yazdığım şarkı sözleri-
ni yorumlayan sanatçılann her şeyine burnumu
soktuğum için bu işi kendimle özdeşleşürdim.
Harcanan çabanın sonsuzluğu beni mutlu etti.
Bir süre sonra yaptıklanm iş olmaktan çıkarak,
hayatımın kendisi oldu. 3 kez evlendim, çocuk
sahibi oldum ama kalıplara sığması gereken ide-
al bir baba ve koca olamayacağımı hissettim.
Bunlar bana göre şeyler değildi. Kendi seçtigim
yolun yolcusu oldum. Derinlerine girdiğim
shovv-business benim için bir yaşam tarzı haline
geldi"
tnsan materyal değildir
Peki sıfır noktasındaki bir sanatçıyı üne ka-
vuşturmak nasıl bir duygu?
Elindeki sigaradan bir nefes alan Teoman "Bu
kısaca kendini arama duygusu" diyor ve samimi
"Bütün her şeyi kendimi yükseltmek adına
yaptım. Kendi içimdeki duygulan, tatminsizlik-
leri, bu sanatçılarla tatmin ettim. Her bir sanatçı
aslında, başan haneme yazdığım her şey, 'ben-
lik' adınaydı. İnsana karşımda duran bir mater-
yal olarak bakmadım. O sanatçılarla kendimi
özdeşleştirerek. benim yapamadıklanmı onlara
yaptırdım!'
Her bir sanatçının gırdiği yolda kendisi için bir
"etap" olduğunu belirten Teoman bu sanatçılan
hiç yalruz bırakmadığını söylemeden de edemi-
yor. Mükemmeliyetçi olmadığının altını kalınca
çizen bu çok yönlü sanatçı, dünya görüşünü ise
şu felsefeye dayandınyor: "Bir dağın zirvesine
çıkmak bana cazip gelmiyor. Ben dağa çıkmayı
severim. Çünkü benim için zirve yoktur. De-
vamlı dağlara çıkmak güzel şey. Zirvesine ulaş-
mak değil, dağın kendisini keşfetmek benim için
önemli. Manzara ise insanın kendi iç manzarası.
İşte ben yokuluğumu da içe doğru yapıyonım."
Sözlerini yanp, Zuhal Olcay'ın usta yorumu-
na bıraku& "Küçük Bir Öykü Bu" kasetınin de-
vamı nitelığindeki "Ter İçinde"yi gerçekten zor
şartlarda ve ter içinde haarladığını vurgulayan
sanatçı. çalışmasını neden kendısinin seslendir-
diği yolundaki sorumuzu şöyle yanıüıyor:
İsveç'e her hafta 3 bin mülteci
300marka
umut
GÜRHAN UÇKAN
STOCKHOLM - Stockholm'ün biraz güne-
yindeki 7300 nüfuslu Flen kentine Yugoslavya'-
daki iç savaş, 1800 mülteciyle ulaştı. Çoğu Koso-
valı Arnavutlardan oluşan mülteciler, haklann-
da verilecek karan, buradaki göçmen kampında
ve konukcvinde bekb'^orlar. Aralannda, askere
alınıp Sırp ordusuna gönderilme tehükesinden
ötürü yollara dökülmüş çok sayıda genç de var.
Bunlardan bir kısmı üç günlük bir yolculuktan
sonra geldikleri şirin kentteki bolluktan ötürü
şaskına dönmüşler. Bakkallardan yiyecek, bah-
çelerden meyve ve sokaklardan bisıklet çalma
alıp yürümüş. Televizyonun haber programında
çok öfkeli bir kadın, "Eskiden bisikietlerimizi ki-
Ûtlemiyorduk bile; şimdi kilitlediğimiz gibi, eve
alıyoruz" diyor.
Flen'deki durum, aslında şu anda Avruga'nın
göbeğinde yaşanan trajedinın çok küçültülmüş
bir görüntüsü. "Bilmem neredeki savaştan bana
ne?" diyenlerle "Bu durum, her insana sorumlu-
luk ve görev getiren bir sorundur' diyenler ara-
sında amansız bir cekişme var. Ne var ki tkinci
Dünya Savaşı'ndan bu yana en büyük ekono^
rnik bunalımı yaşamakta olan sokaktaki İsveçli
için anlayışh olmak, gjderek daha zorlaşıyor.
Kosovahıarla ilgili basında yer alan haberler de,
Flen'den gelenler gibi, hiç de iyi değil. Kosova'-
nın Prişline kentinde İsveç'e "yofcu" gönder-
mek, yepyeni ve çok kârlı bir ticaret haline gel- -
mış. Yurtdışındakı bır yakınından 300 mark bu-
lan herkes, otobüse atl'aoığı gibi İsveç'e gelebili-
yoT. Gençler, askere gitmemek için, diğerleri de
polis baskısmdan bunaldıklan için geîdiklerini
söylüyorlar. Güney İsveç'e vanş, feribotlarla
Trelleborg ya da Ystad kıyı kentlerine ulaşarak
gerçekleşiyor. Haftada 3.000 mülteci gelmekte.
Bunlann çoğunluğu Arnavut. Ülkede şu anda
sıgınma başyurulanna yanıt bekleyen 40.000'e
yakın mülteci var.
Mülteciler, şeçici konaklama kamplannda ve
henüz yaz tatilı olduğu için okullarda kalıyorlar.
Yakında okullar açılinca ne olacak pek bılinmi-
yor. İsveçliler bu yeni mülteci akmına, Bulgaris-
tan Türklerinin. geldiği zamankinden daha
hazırlıklıydılar. Özellikle çocuklu aileler gayet
iyi karşılaruyorlar. Buna karşıhk gerçek kan oö-
k'ülen yer Bosna-Hersek'ten kapılann Koso-
valılara açılmış olması, basında epey eleştiriye
yol açıyor.
Bu arada Sırbistan, Karadağ ve Bosna-Her-
sek'ten gelen hiçbir mülteci geri gönderilmiyor.
'Ter Içinde'yi kimseye empoze edemezdım
çünkü içindeki konular çok sivriydi. Belirli bir
takımrisklertaşıyan ve olumsuz tepkiler alabile-
cek bir çalışmaydı. Genç birisinin yorumlaması
da biraz tuhaf olurdu. Biraz görmüş, geçirmiş ve
bu alanda tecrübe sahibi birisinin söylemesinin
ideal olacağmı düşündüm ve kendim yorum-
ladım."
Erotizme estetik yaklaşım
Mehmet Teoman, kasette birçok kadını "deh-
şete düşürecek" nitelikteki argo sözlerle pekişti-
rerek ortaya çıkardığı estetiğe dayanan erotizm-
le neyi hedeflemişti? Yanıü şöyle:
"Sinema ve tiyatro gibi birçok alanda çeşitli
kapılar aralanmış. Ben de günümüzde bile tabu
olarak görülen cinselliği müzikle sorgulamak is-
tedim. Çünkü cinsellik henüz yaşadığjmız ülke-
de yaşama gecirilemedi. Evet argo sözler var.
Hatta birçok kadın agzıma biber bile sürer! Ama
bu cesur çıkış yapümalı ve bir kapı aralan-
malıydı... Ihanetlerin, çifte standartlı ilişkilerin
çıplak olarak ortaya koyulmasının zamanı gel-
mişti. Kasette yer alan "Çingenem", "Moto-
rum" başta olmak üzere hemen hemen her par-
çada kadınım, fahişem türünde argoya kaçan
sözler kullandım. Ama bunlarla kadına hakaret
etmiyorum. Bilakis ona olan sevgiıni, tutkumu
ve ne kadar bağlı olduğumu ifade ediyorum.
Ona verdiğim değeri gözler önüne seriyorum."
"Azgınlaşan bir gövde karşısında hangi dil ve
hangı felsefe etkili olabüir?" diye soran sanatçı
gerçeğin insanlann samimiyetinin derinliğinde
gizli olduğuna inanıyor, adımlannı bu inanç doğ-
rultusunda atüğını söylüyor ve anselüğın ınsan
yaşammdaki yerini şöyle tanımlıyor:
Cinsellik nereye doğru?
"Sürekli insana yöneldim. Kadın-erkek değil,
insan ilişkisini içeren bir bakış açısıyla cinsellik
yaşamın vazgeçılmez bir parçası, çünkü bizleri
gövdemızın kendi iç beynı yönetiyor. Düşünoe-
ler özgürce dışavurulduğunda ilışkiler doğru yö-
rüngeye oturacak. Dürüstlük ve açıkük pouti-
kası gündelik yaşamda yerini almah. Kanımca
uç ve ayn noktalar örneğin feministlik ve maço-
luk gelecekte birbirleriyle bütünlesecek. tek bir
hamur içinde yoğrulacak.
Ne zaman bir kadın cesaretini kazanıp, beğen-
diğibi^erkeğe 'seninleyatmakistiyorum' derseişte
o zaman bütün tabular yıkılır ve sorun kendiliğin-
den ortadan kalkar!''
İki Türk'ün deneyi
NASA
Drojesi
3aşanlı
NEW YORK (AA) - Ame-
rikan uzay mekiğı Columbia'-
nın uzayda kaldığı yaklaşık
iki hafta süre içinde, bir Türk
profesör ile yardımalanndan
bir Türk doktora öğrencisinin
gerçekleştirdiği zeolit kristali-
nin büyümesi ile ilgili deneyin
başanyla sonuçlandığı bildi-
rildi.
ODTÜ Kimya Mühendis-
liği Bölümü'nden Prof. Nur-
can Bac, ABD'nin Massac-
hussets eyaleti Worcester Po-
liteknik Enstitüsü'nden Prof.
Albert Sacco, Prof. Anthony
Dixon ve Profesör Robert
Thompson ile yardımalan
İTÜ Kimya Mühendisliği Bö-
lümü doktora öğrencisi İpek
Güray ve araşurmacı Juliusz
Warzywoda uzay mekiği Col-
umbia'nın içinde, yerçekimi
olmadan zeolit kristallerin
büyümesi ile ilgili kimyasal
deneyin yapıldığı projeyi ger- ,
çekleştirdiler.
Amerikan Havacılık ve
Uzay Dairesi'nin (NASA) fi-
nanse ettiği projenin mimar-
lanndan Prof. Nurcan Bac ze-
olit kristallerin halen, pet-
rokimyasal katalizörler gaz ya
da sıvı ayıncüan ve iyon de-
ğiştiricileri olarak kulla-
nıldığını haurlattı.
NASA'nın "Bilimsel De-
neyler" konulu bu projesinde
yardıma olarak görev alan
Istanbul Teknik Universite-
si'nden İpek Güray ise halen
deterjan üretiminde kullanı-
lan bu zeolitkrin, yararlannın
büyük olacağmı söyledi.
Kayısmm hünerleri
Kacluıa güzellik,
erkeğe kuvvet
TURAN YILMAZ
sûrpriz konuğu
J a ^ k e z a d ı m a t a n ûniü
rock yüdızı Bryan Adams, dün gece Inönfi Stadyumu'nda binlerce genci gösterdi-
ği müthiş "sahnc perfonnansıyla" coşturdu. Yeni kuşak gençliğin dilinden düşûr-
mediği "Everything I Do, I Do tt For You" adını taşıyan hit parcasınm yanı sıra
son albümü "Waking Up Neighbours"ta yer alan romantik ve hızlı ritmli birçok
şarkısuıı yorumlav an Adams, tribûnlerle birlikte sahanın içini de dolduran binler-
ce hayramna mûziğinde en az futbol kadar "eğlendirici" olduğunu gösterdi.
MALATYA - Sofralanmızın
vazgeçilmezmeyvesi kayısının, binbir
hünere sahip olduğunu biliyor
muydunuz? Birazdan açıklayacağımız
hünerlerini öğrendikten sonra, rnanav
tezgâhında gördüğünüz bu meyyeyi,
" Aman, altı üstü kayısı işte" deyip
geçemeyeceksiniz sanınm.
Türkiye'deki anavataru Malatya olan
bu meyvenin "teknolojik boyutu"nu
Malatya Valisi Saffet Ankan
Bedük'ten öğrendik:
"Kayısı, uçak sanayiinden kozmetik
sanayüne kadar birçok alanda
kullanıhyor."
Bedük'e göre kayısmm kabuğu uçak
motorlannın temizliğinde,
çekirdeğinin zan ise kozmetik
sanayiinde iş görüyor.
Bedük'ü dinlerken. aklımıza, kent
sokaklannda günlerce dalgalanan bir
afiş geliyor:
"Kayısı, kadına güzellik, erkeğe
kuvvet verir."
Kayısının kadına verdiği güzelliğin
kozmetik ürünlerinde hammadde
oluşundan geldiğini biliyoruz. Ya
erkeğe verdiği kuvvet? Bunun yanıünı
Hacettepe Üniversitesi Sağlık
Teknolojısı Yüksek Okulu Müdürü
Prof. Dr. Sevinç Yücecan'dan aldık:
"İçerdiği yüksek orandaki potasyum
nedeniyle kas yorgunluklannı alıyor,
kaslan güçlendiriyor. Örneğin
dayanıkhhk gerektiren spor dallanyla
uğraşanlann beslenmesindeçok
önemli işlev görüyor."
Malatyalılar hızlı nüfus artışına
çözümü ise yine kayısmm "zekâyı
artüran" enzimlerinin sayesinde
bulmuşlar: Nüfus ihracı.
Malatya Eğitim Vakfı Başkanı Prof.
Dr. Mesut Parlak, bu durumu şu
ömekle açıklıyor:
"Biz Malatya dışında bu kadar
hemşerimiz olduğunu, Malatyaspor
birinci lige çıkıncaya kadar
bilemiyorduk. Ne zaman ki bu oldu.
dışandaki hemşerilerimizin sayısı
konusunda bilgi sahibi olduk. Yine bu
sayede yalnız Istanbul'da yaşayan
hemşerilerimizin sayısının bir milyona
yakın olduğunu öğrendik."
Kayısının bir başka özelliğini çağm
hastahklanndan kansere de şifa
olduğunu, yine Yücecan'dan duyduk.
Yücecan, kayısının içerdiği yüksek
orandaki A vitamini sayesinde
kanserin gelişimini engelleyici bir rol
oynadığını söyledi.
Şimdi de kayısının her derde deva
özelliklerini tek tek sayalım istersenir
- Beynin daha düzenli çalışmasını
sağlar, yorulmasmı önleyip stresi
azaltır.
- Kemikkrin çok daha düzgün ve
sağlam olmasında önemli rol oynar.
- Dişlerindaha sağlam ve kuvvetli
olmasında çok önemli etkisi vardır.
- Kan yapımını arturarak kansızlığa
engel olur.
- Mide ve onikiparmak bağırsağı
ülserinin meydana gelmesine engel
olur.
- Böbreklerde taş teşekkülünü azaltır.
- Üreme sistemi üzerinde olumlu rolü
bulunup, cinsel gücü anurmaktadu-.
- Kansere karşı koruyucu bir etkiye
sahiptir.
- Kalp kaslannı kuvvetlendirir ve
düzenli olarak çalışmasını sağlar.
Malatyalı Cumhurbaşkanı Turgut "'
Özal da kayısının tüm bu şifa verici
özelliklerini bildiğinden olsa gerek. sık
sık kullandığımız, "Güneş giren eve
doktor girmez"i bir çırpıda
değiştiriverdi:
"Kayısı giren eve doktor gjrmez."
Malatyahlar kayısının insan zekâsını
geliştiren özelliklerini ise sık sık şu
örnekle dile getiriyorlar "Başka hangi
ilimiz var, iki cumhurbaşkaru, bir de
parti lideri çıkarmış."
Malatyalılann ünlü hemşerileri ise
Türkiye'nin ikinci cumhurbaşkanı
İsmet lnönü, halen görev yapan
sekizinci Cumhurbaşkanı Turgut Özal
ve SHP lideri Erdal İnönü.
Maastricht Antlaşması'nı olumlayan kampanya yasaya aykın bulundu
Seguela9
nınreklamspotlarınaiptal
• ANAP'ın seçim kampanyasını da yürüten ünlü
reklamcı Seguöla'nın Maastricht Antlaşması'ndan
yana haarladığı kampanya siyasal nitelikli reklam-
lann TV'de yasak olması nedeniyle iptal edildi.
liği" TV kampanyası siparişini
elde etmesi dikkatten kaçmadı.
önceki gün TV'de yayınına
başlanması öngörülen ve Maast-
richt Anlaşması'nın olumlu ni-
teliğini vurgulayan 45 saniyelik
TV spotlan, yasaya aylan oldu-
ğu gerekçesiyle Beregovoy hü-
kümeti tarafından son dakikada
iptal edildi.
İlk aşamada, sıpanşı kopar-
mayı başarabilen Seguela, ken-
di reklamını da yapmak üzere.
spotlann video İcasetlerini tüm
TV kurumlanna daha önce
göndererek bunlann, haber ni-
teliğinde geçen cuma küçük ek-
MİŞEL PERLMAN
PARİS - Türkiye'deki son
genel seçimlerde. ANAP'a bek-
lediğini veremeyen Fransız rek-
lama Jacques Segufla'nın. bu
kez, Maastricht Anlaşmasf n-
dan yana hazıdadığı TV rek-
lam kampanyası, sosyalıst
hükümetin başına iş açtı.
Bir zamanlar "sakin güç"
sloganıyla, şimdiki Cumhur-
başkanı François Mitterrand'-
ın seçim afişlenni başanyla
hazırlamış Seguela'nın. sosya-
list iktidarla ilişkileri bir ara bo-
zulduktan sonra, "Avrupa Bir-
ranlarda yayımlanışını dikkat-
le izledi. Son bir yıldır çe-
virdiği işlerde şansı biraz azalan
Seguela'nın, başbakanlıktan
aldığı siparişi "gerçeklik rek-
lamı" veya "Fransızlar, Fran-
sızlara hıtap ediyor" slogan-
lanyla özetlediği öne sürülüyor.
Se'guela'nın aceleciliğiyle, ön-
ceki günkü resmi başlangıç tari-
hi yerine geçen cuma küçük ek-
ranlarda beliren ve özetle "Av-
rupa Birliği'ne evet deyin" şek-
lindeki spotlan gören. Radyo-
TV Yüksek Konseyi Başkanı
Jacques Boutet, Başbakan Pi-
erre Beregovoy'a ivedilikle gön-
derdiği mektupta, siyasal nite-
Hkte reklamlann TV'de yasak
olduğunu anımsattı. Maastrich
Antlaşması'na karşıt olanlar ise
fırsatı iyi kullandı ve özetle "Bu
skandaldır, vatandaşın parası
siyasete alet ediliyor" gibisin-
den sloganlar atmaya başladı.
Bunlann arasında, De Gaul-
le'cü sağ RPR partisi milletve-
kili eski bakan, Philippe Seguin
başı çekiyor. "Böyle bir suçu iş-
leyenlerin. sadece aldatmacı ve
dalavereci değil, aynı zamanda
da hırsız" olduğunu iddia eden
Seguin'in yanı sıra, aşın sağa
yakınlığıyla bilinen milletvekili
Philippe de Villiers de "vergi
girdilerinin sapünldığı" iddi-
asıyla vatandaşlara "hükümeti
dava etmelerini" salık verdi.
Fransız siyasal çevrelerindeki
son değerlendirme, kısaak bir
yaz tatili bile yapamayacak sos-
yalist iküdann, Maastricbt'e
ilişkin son video reklamıyla,
amaçladığının tam tersine bir
durum yaratarak yeni bir pot
lurdığı şeklinde.
YOKSA AŞIK Mİ OLUYORUM?
900 900 1 94
\ie ayrıca,
900 900193 Bana kur mu yapıyor acaba?
900 900 195 Arkadaş kazanma yolları.
900 900 198 Mutluluğu yakalayın.
Psikolog Dr. ACAR BALTAŞ
ALO
BiLGi
Türkiye'nin her yenntten servıslenmızın 1 dakıkası 5833 TL'dır.
Ortalama servıs suresı 3-4 dakıkadır Alo Bılgi P K 16 Tarabaya / lst