15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahibi: Cumhurijel Matbaacılık vc Gazetecilik TUrk Anonirn Şirketi adına Bcria N»di tstanbul Haberleri: Şcnay Kaikan, Diş Haberler: Ergun Balcı, Iş-Ekonomi: Şrikmn KcteBci, Yurt • Genel Yayın Yönnmeni: özftn Acar • Genel Yayın Koordinatörü: Hikmet Ç,»tink«y» Haberleri: Mthmel Saraç. Kultur Ctlal L'ster, Makaleler: Saml Kanöra, Spor: Abdolkadir • Yaa Işleri Müdürleri: Fasan özbllgen (Sorumlu), Cel«l Başlangrç (Haber) • Görsel Vüeelman, Düzeltme Abdullah Yaacı • Muessese Müdûr V.: Erol Erkot • Koordinatftr. YOnetmen: AU Acar • DUzenJeme: MusUfa SaftUmer • Ankara Temsücisi: CUncyt Ahmct Korulsan • Muhasebe: Baleni Vtntr • Idare: Huseyin Giirer • lşlnme: önder Çdlk • Araryürek, Haber Müdürleri: MusUfa Baltny, I;ık KHBSO, tzmir Temsilci V.: Scnlar Kuık, Bılgı-tşlem; Nail tnal BUgissyar Sıstem; Miiriivet ÇUer • Personel: S»vg) Bosltncıoglu Adana Temsilcisi: Çetin Yijteaoftlu • Reklam: Reha Işıtman • Dış tlişkiler: Hiily» Akyol Basan ve Yayan: Cumhuriyet Matbaacıbk v: Gazetecilik T.A.Ş. Tüıkocajı Cad. 39/41 Cagalşğlu 34334 lst. PK: 246 tstanbul. Tel: 512 05 0S (20 bat), Telex: 22246, Fav. (1) 526 60 72 • Bürolar. Ankart: Z. Gökalp BIv. Inkılap S. No: 19/4, Tel: 433 11 41-47, Tetex: 42344, Fax: (4) 433 05 65 • İzain H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3, Tel: 83 12 30, Telex: 52359, Fax: (51) 89 53 60 • Adıaa: inOoû Cd. 119 S. No: 1 Kat 1, Tel: 19 37 52 (4 hat), Telex: 62155, Fax: (71) 19 25 78 TAKVtM: 29TEMMUZ 1992 imsak:4.03 Güneş: 5.49 öğle: 13.15 lkindi: 17.11 Akşam: 20.31 Yatsı:22.10 Kadmların 5 yanlışı • ATİNA (AA) -Kadmlann erkekler hakkında sahip olduğu yanlış düşünceler nelerdir? Amerikan Glamour dergisinde Andrevv Postman ımzasıyla yayımlanan bir yazıda, erkeklerin kadınlara oranla daha kolay kilo verdikleri, daha fazla bahşış bıraküklan, daha iyi sûrücü olduklan gjbı kadınlann erkekler hakkındaki düşüncelerinin "doğru" olduğu buna karşıkk hanımlann erkeklerle ilgili baa düşüncelerinin "kesinlikle yanlış" olduğu savunuldu. Yazar "erkeklenn muhtemelen tam olarakneolduğunu tanımlayamadıklan için duygulannı tam anlatamadıklan". "erkeklerin aşk değil sadece seks istedikleri", "erkeklerin kadın haklannı savunmadıklan", "erkeklerin gûven dolu ve kendinden emin olduklan" ve "erkeklerin kendi aralannda cınsel deneyimlerini aşağılayıcı bir şekilde tartıştıklan" diye sıraladığı düşünceleri "hanımlann beş hatası" diye tanımladı. kontpolünde başarısızlık •ANKARA(AA)- Türkiye'de eğitim düzeyi artükça gebeliği önleyici yönlem kullanma oranının azaldığıbelirlendi. Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü'nün dergisinde yer alan bir araşürmada, Türkiye'de gebeliği önleyici yöntemlerin kullanımı ve başan :>ranı incelendi. Araştırmada, hap, rahim içi araç (ria), prezervatif, tablet, köpük gibi modern yöntemler ile takvim ve geri çekme gibi geleneksel yöntemler ele ahndı. Buna göre, gebeliği önleyici yöntemlerden biri olan hapın diğer yöntemlere göre başansız, en çok kullanılan yöntemin de takvim yöntemi olduğu belırlendi. HOmilyon AIDS'li •FRANKFURT(AA)- ABD'nin Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi bünyesinde oluşturulan AIDS Araşürma Organizasyonu Başkaru Prof. Jonathan Mann, Dûnya Sağlık Teşkilau'nın açıkladığı rakamlann gerçeği yansıtmadığını ileri sürdü. Uzun yıllar Dünya Sağlık Teşkilatı'na bağlı olarak yürûtülen AIDS programından sorumlu olan ancak kısa bir sûre önce görûş aynlıklan nedeniyle teşkilattan aynlan Prof. Mann, dünyada AIDS virüsü taşıyanlann sayısının lOOmilyonun üzerinde olduğunu söyledi. 2 başlı çocuk • TAHRAN (AA) - tran'da 16 yaşındaki bir annenin, iki başlı, iki kalpli, iki mideli ve iki omurgalı bir çocuk dünyaya getirdiği bildirildi. Iran Haber Ajansı Tahran'ın 300 km batısında bulunan Zanjan kentinde doktoı kontrolünde doğan cocugun, anne ve babasının akraba olmadıklannı, aynca annesinin bu ilk gebeliği süresince bebeğe zarar verebilecek ilaçlar kullanmadığını belirtti. Ajans, doktorlann bebeğin genel durumundan umutlu olduklanru ve yaşayacağını ûmit ettiklerini kaydetti. Ter îçinde' kasetiyle bestecilikten yorumculuğa geçen Mehmet Teoman, notalarla cinselliği sorguluyor Kaduılar ağzınabihersürecek!• Bestecilikten yorumculuğa geçiş yapan Mehmet Teoman, 'Ter İçinde' adlı kasetinde birçok kadını dehşete düşürecek argo sözlere yer veriyor. Sanatçı, tabu olarak görülen cinselli- ği müzikle sorgulamak istiyor. MUHARREM AYDÎN~ "lç dünyamızın çelişkili; gizem dolu, kendi kendimizi sorgular gibi yaptığımız ya da işimize öyle geldiği içın doludizgin duygulann labirent- lennde yolumuzu kaybettiğimiz ve kapalı ka- pılanmızı aralayıp, kendi arabğımızdan gizli giz- li kendimizi gözlemlediğimiz anlar vardır ya; işte onlan yakalamaya çahştım. Hem de kan ter için- de kalarak. Samimi ve dürüst olmak gerekiyor- sa, "kişiye özel' konularmış gjbi bir ifade kul- lanıp, aslmda geniş kiüelerin 'insana özaü ic ses- lerini" irdeledigimi bilerek muzırhk yaptım.." Kim bu muzır çocuk? Çocuk olmadığı kuş- kusuz ama kim olduğunu kendisı de bılmıyor. İşte bu yûzdendir ki sürekli kendini bulma arayışında. Pes etrneye hiç niyetli görûnmüyor... 'Shqw-business bir yaşam tarzıdır' diyor, başka bir şey demiyor... Kimden mi söz ediyoruz? Ta- bii ki, Mehmet Teoman'dan... Hani şu Zuhal Olcay'ın yorumladığı ve herkesin "kendinden bir şeyler" bulduğu "Küçük Bir öykü" kaseti vardı ya, işte o parçalann sözleri arasına kendi iç dünyasını serpiştiren adam Mehmet Teoman! Şimdi de sesiyle karşımızda Bugüne kadar 250 besteye imzasını atan Meh- met Teoman, kısa bir süre önce piyasaya çıkan "Ter İçinde" adlı kasetiyle bestecilikten yorum- culuğa yatay geçiş yapü. önce besteleriyle vardı, sonra notalar arasından sıynldı ve kendi öz se- siyle cesurca bir çıkış yaparak, zorlu bir kapıyı araladı. Kendi deyimiyle, "Çağdaş Tûrkiye'de bugün bile tabu sayılan cinseİÜği sorgulamak için bir kapı aralayan" Teoman ile Konıkent'- teki evinde cinsellik, kadın-erkek ve insan ilişki- leri ile müzik üzerine konuştuk... 20 yıllık müzik yaşamı boyunca Tanju Okan, Nükhet Duru, Ayşegül Aldinç, Neco. Zuhal Ol- cay ile basa baş; Ajda Pekkan, Nisa Serezli-Tol- TEOMAN- thanetierin, çifte standartlı iltşkilerin çıplak olarak ortaya konulmasınm zamanı. ga Aşkıner, Nilüfer, ve Ali Poyrazoğlu ile grup bjr itirafta bulunuyor halinde çahşan Teoman'ın okul yıllan Galatasa- saray Lisesi'ne dayanıyor. Biraz hukuk yapmış gazetecilik okumuş besteci, 1974 yılında Koç gnıbunda iş hayatına girmiş. Ardından kendini aradığırun farkına varmış ve memur olamaya- cağını aolamış. Gerisini kendisinden dinliyoruz: "Bir derviş bana "kendini bulmanın en kısa yolu sanattan geçer" dedi ve o günden bu yana Kendımı müzik dünyasında, show-businessin perde gerisinde buldum. Yazdığım şarkı sözleri- ni yorumlayan sanatçılann her şeyine burnumu soktuğum için bu işi kendimle özdeşleşürdim. Harcanan çabanın sonsuzluğu beni mutlu etti. Bir süre sonra yaptıklanm iş olmaktan çıkarak, hayatımın kendisi oldu. 3 kez evlendim, çocuk sahibi oldum ama kalıplara sığması gereken ide- al bir baba ve koca olamayacağımı hissettim. Bunlar bana göre şeyler değildi. Kendi seçtigim yolun yolcusu oldum. Derinlerine girdiğim shovv-business benim için bir yaşam tarzı haline geldi" tnsan materyal değildir Peki sıfır noktasındaki bir sanatçıyı üne ka- vuşturmak nasıl bir duygu? Elindeki sigaradan bir nefes alan Teoman "Bu kısaca kendini arama duygusu" diyor ve samimi "Bütün her şeyi kendimi yükseltmek adına yaptım. Kendi içimdeki duygulan, tatminsizlik- leri, bu sanatçılarla tatmin ettim. Her bir sanatçı aslında, başan haneme yazdığım her şey, 'ben- lik' adınaydı. İnsana karşımda duran bir mater- yal olarak bakmadım. O sanatçılarla kendimi özdeşleştirerek. benim yapamadıklanmı onlara yaptırdım!' Her bir sanatçının gırdiği yolda kendisi için bir "etap" olduğunu belirten Teoman bu sanatçılan hiç yalruz bırakmadığını söylemeden de edemi- yor. Mükemmeliyetçi olmadığının altını kalınca çizen bu çok yönlü sanatçı, dünya görüşünü ise şu felsefeye dayandınyor: "Bir dağın zirvesine çıkmak bana cazip gelmiyor. Ben dağa çıkmayı severim. Çünkü benim için zirve yoktur. De- vamlı dağlara çıkmak güzel şey. Zirvesine ulaş- mak değil, dağın kendisini keşfetmek benim için önemli. Manzara ise insanın kendi iç manzarası. İşte ben yokuluğumu da içe doğru yapıyonım." Sözlerini yanp, Zuhal Olcay'ın usta yorumu- na bıraku& "Küçük Bir Öykü Bu" kasetınin de- vamı nitelığindeki "Ter İçinde"yi gerçekten zor şartlarda ve ter içinde haarladığını vurgulayan sanatçı. çalışmasını neden kendısinin seslendir- diği yolundaki sorumuzu şöyle yanıüıyor: İsveç'e her hafta 3 bin mülteci 300marka umut GÜRHAN UÇKAN STOCKHOLM - Stockholm'ün biraz güne- yindeki 7300 nüfuslu Flen kentine Yugoslavya'- daki iç savaş, 1800 mülteciyle ulaştı. Çoğu Koso- valı Arnavutlardan oluşan mülteciler, haklann- da verilecek karan, buradaki göçmen kampında ve konukcvinde bekb'^orlar. Aralannda, askere alınıp Sırp ordusuna gönderilme tehükesinden ötürü yollara dökülmüş çok sayıda genç de var. Bunlardan bir kısmı üç günlük bir yolculuktan sonra geldikleri şirin kentteki bolluktan ötürü şaskına dönmüşler. Bakkallardan yiyecek, bah- çelerden meyve ve sokaklardan bisıklet çalma alıp yürümüş. Televizyonun haber programında çok öfkeli bir kadın, "Eskiden bisikietlerimizi ki- Ûtlemiyorduk bile; şimdi kilitlediğimiz gibi, eve alıyoruz" diyor. Flen'deki durum, aslında şu anda Avruga'nın göbeğinde yaşanan trajedinın çok küçültülmüş bir görüntüsü. "Bilmem neredeki savaştan bana ne?" diyenlerle "Bu durum, her insana sorumlu- luk ve görev getiren bir sorundur' diyenler ara- sında amansız bir cekişme var. Ne var ki tkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana en büyük ekono^ rnik bunalımı yaşamakta olan sokaktaki İsveçli için anlayışh olmak, gjderek daha zorlaşıyor. Kosovahıarla ilgili basında yer alan haberler de, Flen'den gelenler gibi, hiç de iyi değil. Kosova'- nın Prişline kentinde İsveç'e "yofcu" gönder- mek, yepyeni ve çok kârlı bir ticaret haline gel- - mış. Yurtdışındakı bır yakınından 300 mark bu- lan herkes, otobüse atl'aoığı gibi İsveç'e gelebili- yoT. Gençler, askere gitmemek için, diğerleri de polis baskısmdan bunaldıklan için geîdiklerini söylüyorlar. Güney İsveç'e vanş, feribotlarla Trelleborg ya da Ystad kıyı kentlerine ulaşarak gerçekleşiyor. Haftada 3.000 mülteci gelmekte. Bunlann çoğunluğu Arnavut. Ülkede şu anda sıgınma başyurulanna yanıt bekleyen 40.000'e yakın mülteci var. Mülteciler, şeçici konaklama kamplannda ve henüz yaz tatilı olduğu için okullarda kalıyorlar. Yakında okullar açılinca ne olacak pek bılinmi- yor. İsveçliler bu yeni mülteci akmına, Bulgaris- tan Türklerinin. geldiği zamankinden daha hazırlıklıydılar. Özellikle çocuklu aileler gayet iyi karşılaruyorlar. Buna karşıhk gerçek kan oö- k'ülen yer Bosna-Hersek'ten kapılann Koso- valılara açılmış olması, basında epey eleştiriye yol açıyor. Bu arada Sırbistan, Karadağ ve Bosna-Her- sek'ten gelen hiçbir mülteci geri gönderilmiyor. 'Ter Içinde'yi kimseye empoze edemezdım çünkü içindeki konular çok sivriydi. Belirli bir takımrisklertaşıyan ve olumsuz tepkiler alabile- cek bir çalışmaydı. Genç birisinin yorumlaması da biraz tuhaf olurdu. Biraz görmüş, geçirmiş ve bu alanda tecrübe sahibi birisinin söylemesinin ideal olacağmı düşündüm ve kendim yorum- ladım." Erotizme estetik yaklaşım Mehmet Teoman, kasette birçok kadını "deh- şete düşürecek" nitelikteki argo sözlerle pekişti- rerek ortaya çıkardığı estetiğe dayanan erotizm- le neyi hedeflemişti? Yanıü şöyle: "Sinema ve tiyatro gibi birçok alanda çeşitli kapılar aralanmış. Ben de günümüzde bile tabu olarak görülen cinselliği müzikle sorgulamak is- tedim. Çünkü cinsellik henüz yaşadığjmız ülke- de yaşama gecirilemedi. Evet argo sözler var. Hatta birçok kadın agzıma biber bile sürer! Ama bu cesur çıkış yapümalı ve bir kapı aralan- malıydı... Ihanetlerin, çifte standartlı ilişkilerin çıplak olarak ortaya koyulmasının zamanı gel- mişti. Kasette yer alan "Çingenem", "Moto- rum" başta olmak üzere hemen hemen her par- çada kadınım, fahişem türünde argoya kaçan sözler kullandım. Ama bunlarla kadına hakaret etmiyorum. Bilakis ona olan sevgiıni, tutkumu ve ne kadar bağlı olduğumu ifade ediyorum. Ona verdiğim değeri gözler önüne seriyorum." "Azgınlaşan bir gövde karşısında hangi dil ve hangı felsefe etkili olabüir?" diye soran sanatçı gerçeğin insanlann samimiyetinin derinliğinde gizli olduğuna inanıyor, adımlannı bu inanç doğ- rultusunda atüğını söylüyor ve anselüğın ınsan yaşammdaki yerini şöyle tanımlıyor: Cinsellik nereye doğru? "Sürekli insana yöneldim. Kadın-erkek değil, insan ilişkisini içeren bir bakış açısıyla cinsellik yaşamın vazgeçılmez bir parçası, çünkü bizleri gövdemızın kendi iç beynı yönetiyor. Düşünoe- ler özgürce dışavurulduğunda ilışkiler doğru yö- rüngeye oturacak. Dürüstlük ve açıkük pouti- kası gündelik yaşamda yerini almah. Kanımca uç ve ayn noktalar örneğin feministlik ve maço- luk gelecekte birbirleriyle bütünlesecek. tek bir hamur içinde yoğrulacak. Ne zaman bir kadın cesaretini kazanıp, beğen- diğibi^erkeğe 'seninleyatmakistiyorum' derseişte o zaman bütün tabular yıkılır ve sorun kendiliğin- den ortadan kalkar!'' İki Türk'ün deneyi NASA Drojesi 3aşanlı NEW YORK (AA) - Ame- rikan uzay mekiğı Columbia'- nın uzayda kaldığı yaklaşık iki hafta süre içinde, bir Türk profesör ile yardımalanndan bir Türk doktora öğrencisinin gerçekleştirdiği zeolit kristali- nin büyümesi ile ilgili deneyin başanyla sonuçlandığı bildi- rildi. ODTÜ Kimya Mühendis- liği Bölümü'nden Prof. Nur- can Bac, ABD'nin Massac- hussets eyaleti Worcester Po- liteknik Enstitüsü'nden Prof. Albert Sacco, Prof. Anthony Dixon ve Profesör Robert Thompson ile yardımalan İTÜ Kimya Mühendisliği Bö- lümü doktora öğrencisi İpek Güray ve araşurmacı Juliusz Warzywoda uzay mekiği Col- umbia'nın içinde, yerçekimi olmadan zeolit kristallerin büyümesi ile ilgili kimyasal deneyin yapıldığı projeyi ger- , çekleştirdiler. Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi'nin (NASA) fi- nanse ettiği projenin mimar- lanndan Prof. Nurcan Bac ze- olit kristallerin halen, pet- rokimyasal katalizörler gaz ya da sıvı ayıncüan ve iyon de- ğiştiricileri olarak kulla- nıldığını haurlattı. NASA'nın "Bilimsel De- neyler" konulu bu projesinde yardıma olarak görev alan Istanbul Teknik Universite- si'nden İpek Güray ise halen deterjan üretiminde kullanı- lan bu zeolitkrin, yararlannın büyük olacağmı söyledi. Kayısmm hünerleri Kacluıa güzellik, erkeğe kuvvet TURAN YILMAZ sûrpriz konuğu J a ^ k e z a d ı m a t a n ûniü rock yüdızı Bryan Adams, dün gece Inönfi Stadyumu'nda binlerce genci gösterdi- ği müthiş "sahnc perfonnansıyla" coşturdu. Yeni kuşak gençliğin dilinden düşûr- mediği "Everything I Do, I Do tt For You" adını taşıyan hit parcasınm yanı sıra son albümü "Waking Up Neighbours"ta yer alan romantik ve hızlı ritmli birçok şarkısuıı yorumlav an Adams, tribûnlerle birlikte sahanın içini de dolduran binler- ce hayramna mûziğinde en az futbol kadar "eğlendirici" olduğunu gösterdi. MALATYA - Sofralanmızın vazgeçilmezmeyvesi kayısının, binbir hünere sahip olduğunu biliyor muydunuz? Birazdan açıklayacağımız hünerlerini öğrendikten sonra, rnanav tezgâhında gördüğünüz bu meyyeyi, " Aman, altı üstü kayısı işte" deyip geçemeyeceksiniz sanınm. Türkiye'deki anavataru Malatya olan bu meyvenin "teknolojik boyutu"nu Malatya Valisi Saffet Ankan Bedük'ten öğrendik: "Kayısı, uçak sanayiinden kozmetik sanayüne kadar birçok alanda kullanıhyor." Bedük'e göre kayısmm kabuğu uçak motorlannın temizliğinde, çekirdeğinin zan ise kozmetik sanayiinde iş görüyor. Bedük'ü dinlerken. aklımıza, kent sokaklannda günlerce dalgalanan bir afiş geliyor: "Kayısı, kadına güzellik, erkeğe kuvvet verir." Kayısının kadına verdiği güzelliğin kozmetik ürünlerinde hammadde oluşundan geldiğini biliyoruz. Ya erkeğe verdiği kuvvet? Bunun yanıünı Hacettepe Üniversitesi Sağlık Teknolojısı Yüksek Okulu Müdürü Prof. Dr. Sevinç Yücecan'dan aldık: "İçerdiği yüksek orandaki potasyum nedeniyle kas yorgunluklannı alıyor, kaslan güçlendiriyor. Örneğin dayanıkhhk gerektiren spor dallanyla uğraşanlann beslenmesindeçok önemli işlev görüyor." Malatyalılar hızlı nüfus artışına çözümü ise yine kayısmm "zekâyı artüran" enzimlerinin sayesinde bulmuşlar: Nüfus ihracı. Malatya Eğitim Vakfı Başkanı Prof. Dr. Mesut Parlak, bu durumu şu ömekle açıklıyor: "Biz Malatya dışında bu kadar hemşerimiz olduğunu, Malatyaspor birinci lige çıkıncaya kadar bilemiyorduk. Ne zaman ki bu oldu. dışandaki hemşerilerimizin sayısı konusunda bilgi sahibi olduk. Yine bu sayede yalnız Istanbul'da yaşayan hemşerilerimizin sayısının bir milyona yakın olduğunu öğrendik." Kayısının bir başka özelliğini çağm hastahklanndan kansere de şifa olduğunu, yine Yücecan'dan duyduk. Yücecan, kayısının içerdiği yüksek orandaki A vitamini sayesinde kanserin gelişimini engelleyici bir rol oynadığını söyledi. Şimdi de kayısının her derde deva özelliklerini tek tek sayalım istersenir - Beynin daha düzenli çalışmasını sağlar, yorulmasmı önleyip stresi azaltır. - Kemikkrin çok daha düzgün ve sağlam olmasında önemli rol oynar. - Dişlerindaha sağlam ve kuvvetli olmasında çok önemli etkisi vardır. - Kan yapımını arturarak kansızlığa engel olur. - Mide ve onikiparmak bağırsağı ülserinin meydana gelmesine engel olur. - Böbreklerde taş teşekkülünü azaltır. - Üreme sistemi üzerinde olumlu rolü bulunup, cinsel gücü anurmaktadu-. - Kansere karşı koruyucu bir etkiye sahiptir. - Kalp kaslannı kuvvetlendirir ve düzenli olarak çalışmasını sağlar. Malatyalı Cumhurbaşkanı Turgut "' Özal da kayısının tüm bu şifa verici özelliklerini bildiğinden olsa gerek. sık sık kullandığımız, "Güneş giren eve doktor girmez"i bir çırpıda değiştiriverdi: "Kayısı giren eve doktor gjrmez." Malatyahlar kayısının insan zekâsını geliştiren özelliklerini ise sık sık şu örnekle dile getiriyorlar "Başka hangi ilimiz var, iki cumhurbaşkaru, bir de parti lideri çıkarmış." Malatyalılann ünlü hemşerileri ise Türkiye'nin ikinci cumhurbaşkanı İsmet lnönü, halen görev yapan sekizinci Cumhurbaşkanı Turgut Özal ve SHP lideri Erdal İnönü. Maastricht Antlaşması'nı olumlayan kampanya yasaya aykın bulundu Seguela9 nınreklamspotlarınaiptal • ANAP'ın seçim kampanyasını da yürüten ünlü reklamcı Seguöla'nın Maastricht Antlaşması'ndan yana haarladığı kampanya siyasal nitelikli reklam- lann TV'de yasak olması nedeniyle iptal edildi. liği" TV kampanyası siparişini elde etmesi dikkatten kaçmadı. önceki gün TV'de yayınına başlanması öngörülen ve Maast- richt Anlaşması'nın olumlu ni- teliğini vurgulayan 45 saniyelik TV spotlan, yasaya aylan oldu- ğu gerekçesiyle Beregovoy hü- kümeti tarafından son dakikada iptal edildi. İlk aşamada, sıpanşı kopar- mayı başarabilen Seguela, ken- di reklamını da yapmak üzere. spotlann video İcasetlerini tüm TV kurumlanna daha önce göndererek bunlann, haber ni- teliğinde geçen cuma küçük ek- MİŞEL PERLMAN PARİS - Türkiye'deki son genel seçimlerde. ANAP'a bek- lediğini veremeyen Fransız rek- lama Jacques Segufla'nın. bu kez, Maastricht Anlaşmasf n- dan yana hazıdadığı TV rek- lam kampanyası, sosyalıst hükümetin başına iş açtı. Bir zamanlar "sakin güç" sloganıyla, şimdiki Cumhur- başkanı François Mitterrand'- ın seçim afişlenni başanyla hazırlamış Seguela'nın. sosya- list iktidarla ilişkileri bir ara bo- zulduktan sonra, "Avrupa Bir- ranlarda yayımlanışını dikkat- le izledi. Son bir yıldır çe- virdiği işlerde şansı biraz azalan Seguela'nın, başbakanlıktan aldığı siparişi "gerçeklik rek- lamı" veya "Fransızlar, Fran- sızlara hıtap ediyor" slogan- lanyla özetlediği öne sürülüyor. Se'guela'nın aceleciliğiyle, ön- ceki günkü resmi başlangıç tari- hi yerine geçen cuma küçük ek- ranlarda beliren ve özetle "Av- rupa Birliği'ne evet deyin" şek- lindeki spotlan gören. Radyo- TV Yüksek Konseyi Başkanı Jacques Boutet, Başbakan Pi- erre Beregovoy'a ivedilikle gön- derdiği mektupta, siyasal nite- Hkte reklamlann TV'de yasak olduğunu anımsattı. Maastrich Antlaşması'na karşıt olanlar ise fırsatı iyi kullandı ve özetle "Bu skandaldır, vatandaşın parası siyasete alet ediliyor" gibisin- den sloganlar atmaya başladı. Bunlann arasında, De Gaul- le'cü sağ RPR partisi milletve- kili eski bakan, Philippe Seguin başı çekiyor. "Böyle bir suçu iş- leyenlerin. sadece aldatmacı ve dalavereci değil, aynı zamanda da hırsız" olduğunu iddia eden Seguin'in yanı sıra, aşın sağa yakınlığıyla bilinen milletvekili Philippe de Villiers de "vergi girdilerinin sapünldığı" iddi- asıyla vatandaşlara "hükümeti dava etmelerini" salık verdi. Fransız siyasal çevrelerindeki son değerlendirme, kısaak bir yaz tatili bile yapamayacak sos- yalist iküdann, Maastricbt'e ilişkin son video reklamıyla, amaçladığının tam tersine bir durum yaratarak yeni bir pot lurdığı şeklinde. YOKSA AŞIK Mİ OLUYORUM? 900 900 1 94 \ie ayrıca, 900 900193 Bana kur mu yapıyor acaba? 900 900 195 Arkadaş kazanma yolları. 900 900 198 Mutluluğu yakalayın. Psikolog Dr. ACAR BALTAŞ ALO BiLGi Türkiye'nin her yenntten servıslenmızın 1 dakıkası 5833 TL'dır. Ortalama servıs suresı 3-4 dakıkadır Alo Bılgi P K 16 Tarabaya / lst
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle