15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2S"EMMUZ 1992 ÇARŞAMBA CUMHURfYET SAYFA B ö c e k SeVgİSl- Pekin sokaklannda işporta tezgâh- lar nda. küçük sepetlere konmuş böcekleri görmek ÇinÛJeri hk, şaşırtmıyor. Böcek besleme alışkanlığının eskiden beri yarguı olduğu Çin'de çifti 1 yenden(2 bin TL) satılan böcek- ler alıcı bekliyor. Çinliler bu böcekleri alamasalar bile en azndan incelemek için, salıcıların etrafından ayrılnuyorlar. Sarıyer'in misafîrieri geldi tSTANBUL (tÜHA) - Sofya Valisi Lobin îvanov, Yakurda Belediye Baskanı Nayla Salih, diğer belde belediye başkanları ve son yapılan seçimlerde DPS Partisi'nden milletvekili seçilen Arif Ali Müstahlı, Sarıyer Be- lediyesi'ni ziyaret etmek ama- cıyla İstanbul'a geldiler. Bir süre önce Bulgaristan'a bir heyetle ziyarete giden Sarı- yer Belediye Başkanı Dr. Ihsan Yalçın, Sofya ilinin Yakurda il- çesi ile kardeş belediye olmuş ve sosyal, kültürel konularda çeşit- li temaslarda bulunmuştu. Vilayeı evinde misafir edilen heyetin kalacağı 3 gün içinde sosyal ve kültürel alanda faaJi- yetlerde bulunacağı bildirildi. feStİValİ-12 Uluslararası HaJk DansJarı Festivali başladı. Festivalin son gûnü olan 30 temımtz gecesi de geçen yü ilki yapılan Altuı Tütün yanşmasuun da ikinci- si yapdacak. Lİuslararası Halk DansJan FestivalTne bu yıl Ku- zey Kafkasya, Güreistan, Çekoslo>akya, Fransa, Arnavutluk, IJkrayna. K.K.T.C. İskeJe Belediyesi, Rusya, Romanya, Fınlan- diya, Mersin Belediyesi >e Samsun Belediyesi'nin halk danslan ekipleri katıldı. Festivale katılan ekipler gösterilerini 30 temmuza kadar sürdürecekler. Hayalet köy hayat arıyor YOZGAT (Cumhuriyet) - Bundan 15 yıl öncesine kadar 30 hanede 300 nüfusun yaşadı- ğı Akdağmağdeni ilçesinin Çerçialan köyünün haritadan silinmesine, halen büyük kent- lerde oturan Çerçialanlılar en- gel olmak için ilk adımı atülar. Halen 7 hanede 15 kişinin ya- şadığı Çerçialan köyünden yıl- lar önce göç edenler, köye ye- niden hayat kazandırmak amacıyla 30 konutluk köy pro- jesini uygulamaya koydular. Yozgat'ın Akdağmağdeni ilçe- sine bağlı orman köyü Çerçia- lan'ın bundan 15 yıl öncesine kadar 300 nüfuslu bir köy ol- duğu bildirildi. 'GeilCİZ bîz' -Önceki akşam Swissotel Balo SakmıT- nda yapdan ve koregrafisini L'ğurkan Erez Ue Yonca Avcı- oğlu'nun üstlendiği "Rodi Jeans/1992 Sonbahar-Krç Kolek- siyonu" defüesinde araiannda Maide Erçeiebi, Deniz Pulaş, Begtim özbek'in de bulunduğu 25 manken, modacıların ya- rarjcılıklannı ortaya koyarak hazıriadıklan jeans modelleri- ni sundular. (Fotoğraf: MUHARREM AYDIN) HABERLEREV DEVAMI OLAYLARBV ARDENDAKI GERÇEK • Baştarafı 1. Sayfada Bıçün Kıbrıs gorüşmelerinde ge/intn nokta şudur: Denktaş, karşı tarafın istediğigibi, adada Türkerin elinde bulunan top- raklcrdan indirimi kabul etmiş, yüzde 30 oranımn altına inmiş- tir. Ancak bu indirim, tümüyle karşı tarafın istediği duyarlt böl- ' gelerde değil, başka yörelerde gerçekleşiyor. 1 Dikkat edilmesi gereken bir- noktc şudur: "Karşı taraf der- ken akla yalnız Kıbrıs Rum yö- netimi ya da Vasilıu gelmiyor. "Karp taraf bileşik bir yapıyı oluştvruyor. Şimdi "karşı taraf" ne yapa- cak? Masa başı gorüşmelerinde "karşı taraf" verileni alır, cebi- ne koyar; sonra da bir başka adımla karşınıza çıkar. Artık herkesin gözü "karşı ta- rafta... "Karşı taraf"tan Vasiliu'da henü'z bir ses yok; Beyaz Saray görevlisi Nelson Ledsky harita- yı inceliyor ya da BM Genel Sekreteri Butros Gali gözden ge- çiriyor; Amerika'daki Yunan lo- bisi, başkanlık seçimleri sürecin- de New York'taki Kıbrıs görüş- melerıni gözetim altında tutu- yor. Bu durumda ortaya bir soru çıkıyor: Kıbrıs görüşmelerini Amerikan başkanlık seçimleriy- le iç içe geçiren zamanlamayı kim yaptı? BM Genel Sekreteri Butros Gali'nin bu konuda herhalde bir fîkri vardır. Pazarcılarla • Baştarafı I. Sayfada iştenmiyor. Öteki sakıncalannı da defalarca dile getirdim. Şim- diki yerlerinden 15 adım daha uzakta, 11 tane tuvaleti olan, su- yu, elektriği olan. son derece çağdaş güzel bir iş alanı düzen- Iedik. Amacımız sadece ve sa- dece Şişli sakinlerine hizmet edebilmek. Bugüne kadar olan üzücü olaylann artık sona ere- ceğine inanıyorum. Çünkü es- nafın temsilcileriyle bir anlaş- maya vardık. Yapılan pazar yerinyaptığı ilk deki tezgâh sa- yısının az olduğunu söylediler. Ek tezgâhlann yapılması için calışmalara başladık. Tezgâh- fer eylül başında bitecek. O zamana kadar esnaf şimdiki ye- rinde ama haftada bir gün. per- şembeleri, pazar kuracak. Ey- lülde de yeni yerlerine taşına- cak." İstanbul Umum Pazarcılar Esnaf Odası Genel Sekreteri Mehmet Şerif Bayram ise top- lantı sonrası yaptığı açıklama- da görüşmede kendilerinden eylemlerinden vazgecmelerinin istendiğini belirterek, "Biz dire- tince. pazartesi ve perşembe günleri açılan pazann. eski ye- rinde haftada bir gün açılması- nı kabul ettiler. Diğer gün de yine eski pazara yakın bir yerde pazanmızı kuracağız. Belediye yetkilileri, ikinci gün yeni pa- zarda çalışmamızı istiyor. An- cak, biz bunu da kesinlikle kabul etmeyeceğiz" dedi. Bay- ram. Şişli Belediyesi yetkilileri- nin eylemlerinden ötürü tedir- gin olduklannı ve bu anlaşmayı kabul etmek zorunda kaldikla- riru söyledi. Öte yandan, Kadıköy Salıpa- zan'nda. Feriköy pazannın es- nafını desteklemek amaayla 300 pazarcı tezgâh açmama ey- kmi yaptı. Pazarcılar. çevrede- ki dükkânlannın önünde tez- gâh açmak isteyen esnafı da çngelledi. Ankara Pazar Yerieri Odası Başkanı Oktay Coşan da yaptı- ğı yaalı açıklamada, İstanbul pazarcılannın eylemine destek olmak amaayla 30 temmuzda Ankara pazar yerlerinde uyan niteüğinde iki saatlik satışlan durdurma karan aldıklanru be- Iirtti. Y4ŞANANLARDAN İZLER- İZLENİMLER Kâzun Yenice 10.000 Iira(KDV içinde) . Çığdas Yaytnlan Turkocağı Coi 39-41 Cağaloğlu-htanbul Ödemeli gönderiimez. Suda güvence bunalıını ANKARA (Cumhuriyet Bii- rosu) - Türkiye, Fırat ve Dicle sulannın kullanımı ko- nusunda önerilen Irak ve Su- riye'nin de kaülımıyla üçlü anlaşma önerisini bir kez daha reddetti. Dışişleri Bakanı Hık- met Çetin, "Zaten su veriyo- ruz. Başka ne anlaşması isb- yorlar" diye sordu. Suriye ve Irak tarafmdan is- tenilen anlaşma konusunda Dışişleri Bakanı Hikmet Çe- tin, ağustos ayı başında yapa- cağı Suriye gezisi öncesinde Cumhuriyet'e yaptığı açıkla- mada, Fırat ve Dicle sulannın kullanımı için Suriye ve Irak ile üçlü bir anlaşma yapılması- nın sözkonusu olmadığını açıkladı. Çetin, Suriye Büyü- kelçisi'nin, Fırat sulannın kullanımı için Suriye, Irak ve Türkiye arasında üçlü bir an- laşma istediği arumsatılınca da "Zaten bir anlaşma var. Suriye'ye 500 metreküp su ve- riyoruz. Başka ne anlaşması istiyorlar? Böyle bir şey söz konusu değil" dedi. Çetin, Atatürk Barajı'run Suriye ile yapılan gizli bir an- laşma nedeniyle, daha fazla su verilmesi için zamanından ön- ce açıldığı iddialannı da ya- lanladı. Hikmet Çetin, Cumhuri- yet'in "Suriye'ye daha fazla su verilmesi için gizli bir anlaşma yapıldığı" yolundaki iddialar- la ilgili sorusu üzerine şu açık- lamayı yaptı: "Hiçbir ilgisi yok. Ben ola- yın teknik yanını bilemem. fazla su tüketilmesi gerektiği- Suriye-Ürdün-Lübnan ve Fi- ni bildirerek, Türkiye'de kişi üstinlilerin işgal edilmiş top- başına tüketimin ortalama bin metreküp olduğunu 3 vur- guluyorlar. Buna karşılık. Irak'ın 6 bin 500 metreküp, Suriye'nin de 3 bin 350 metre- küp tükettiğıni kaydeden kay- naklar, Türkiye'nin su fazlası olduğu yönündeki iddıalann, bu rakamlara göre gecersiz ol- duğunu savunuyorlar. Önümüzdeki yıllarda su tü- ketim gereksinmesi artacak olan Türkiye'nin, kendi doğal kaynaklannı kendi gereksi- nimlerine göre kullanmasının uluslararası hükümlere aykın olmadığını bildiren kaynak- lar, yapılan hesaplamalara göre Türkiye'nin aldığı bütün önlemlere rağmen 2000 yıhn- da kişi başına su tüketiminin 2 bin 500 metreküpe, 2010 yılın- da ise 2 bin metreküpe düşe- cek. Yetkililer, Suriye ile 1987 yı- bnda vanlan anlaşmaya göre saniyede 500 metreküp su akı- tılması gerekirken, Türk-Suri- ye sınınndan 1989-1990 yılla- nnda 763 metreküp suyun aktığmı bildiriyorlar. Yetkili- ler. bu rakamlann Türkiye'- nin "iyi niyetini" gösterdiğini ve Ankara'nın bu iyi niyeti sürdürmeye kararlı olduğunu bildiriyorlar. Ortadoğu'daki su sorunu, bu bölgedeki çeşitli ülkeleri karşı karşıya getiriyor. Fırat ve Dicle havzasında, Türkiye- Irak-Suriye arasında su .tartış- malan devam ederken, Ürdün nehri havzasında Israil- raklan ayru sorunu yaşıyor. Ortadoğu'da su sorunu ko^ nusunda çeşitli ülkelerin iliş- kileri ve potansiyel çatışma kaynaklan şöyle: Fırat sulan, sadece Tür- kiye'nin Suriye ve Irak'la ölan Uişkilerini etkilemenin yanın- da, Suriye-Irak ilişkilerini de etkiliyor. 1975 yılında, Su- riye'nin Tabqa Barajı nede- niyle savaşın eşiğine geldiler. Iraklılar, bu barajın Irak'taki tanm arazilerine giden suyu azalttığını iddia ettiler. Iraİc'- ın, Dicle'nin çeşitli kollann- dan gelen sular nedeniyle, Suriye'ye göre daha avantajlı olduğu bildiriliyor. Ancak GAP nedeniyle suyun mikta- nnın ve kalitesinin azalması- nın, 1990'Iann ikind yansın- dan itibaren sorun çıkarması bekleniyor. Suriye rejimi, suyun kendi güvenliği ve ekonomik gelece- ği açısından "hayati" bir önem taşıdığına inanıyor. Su sorunu, Suriye'nin Israil'le olan ilişkileri ve bölgedeki oy- nadığı rolle de yakından ilişkı- ü görülüyor. Suriye'nin ya Türkiye ya da Gûney Lüb- nan'dan su transferi yapmak zorunda kalacağını belirten kaynaklar, Türkiye'nin su ko- nusundaki tutunîuyla Orta- doğu'daki banş sürecine kat- kıda bulunabileceğıni kayde- diyprlar. Ürdün'ün su konusunda, "zayıf' pazarlık gücüne sahip olduğu kaydediliyor. Körfez krizinden ekonomisi büvük zararlar görerek çıkan Ür- dün'ün, ekonomisini rayına koyabilmek için su konusun- da Jsrail'le işbirüği yapmak zorunda kalabileceği vurgula- nıyor. Ürdün'ün. Yarmuk nehri üzerinde yapmak istedi- ği Birlik Barajı'na İsrail itiraz ediyor. İsrail, Yarmuk nehri üzerinde, Araplar tarafından yapılacak herhangj bir barajı "vuracağı" tehdidınde bulun- muştu. Türkiye'den akan su- yun azalmasıyla Suriye, Yarmuk nehri üzerindeki ba- rajı Ürdün'le birlikte inşa et- meye kalkışırsa, Ortadoğu yeni bir savaşın eşiğine gelebi- lir. İsrail, toprak için olduğun- dan daha katı bir tavırla, su konusunda taviz vermeye ha- zır görünmüyor. İsrail'in yıllık 250 milyon metreküp su açığı bulunuyor. İsrail, su ihtiyacı- nın yüzde 40'ını işgal altındaki topraklardaki sualü kaynak- lanndan elde ediyor. Filistin- lilerin yaşadığı bu topraklar- da yapılacak herhangi bir düzenlemenin, İsrail'in su ko- nusundakı kaynaklan nede- niyle Ortadoğu banş göriiş- meierinde önemü bir yer tutması bekleniyor. İsrail, Türkiye'nin "Banş Suyu" projesine, olumlu yaklaşıyor. Ancak Arap ülkelerinin, Tür- kiye'nin önermiş olduğu bu projeden İsrail'in yafarlanma- sını kabul etmemeTerf, duru- mu daha da karmaşık hale getiriyor. 4 Sııkonusundaçokduyarlıyız9 ama Suriye ile hiçbir ilgisi yoktur. Böyle bir anlaşma söz j - , . , . A I T-» •• --i « • • * i konusu değii. Türkiyede böy- burıye nin Ankara Büyükelçisi Abdülaziz El Rıfai: le gızlı bır şey yapılabılır mı? Olur mu öyle şey? Böyle bir şey söz konusu değil. Kaldı ki bu mevsimde saniyede 500 metre- küp büyük sudur. Daha ne olacak? Gizli bir anlaşma ol- madığı gibi bize böyle bir talep deyok." Çetin, Suriye gezisi öncesin- de, büyükelçinin "Bekaa'daki PKK kamplannın Suriye'yi değil Lübnan'ı ilgilendirdiği" yolundaki açıklamasını anım- satan Cumhuriyet muhabiri- nin, "Bu, İçişleri Bakam'nın ziyaretinde vanlan anlaşma- dan sonra bir tavır değişiklığı rni" sorusuna ise "O zaman da 'Biz kendimize düşeni yapa- nz' demişlerdi. Bunlan gidin- ce de görüşeceğiz" yanıünı verdi. Dışişleri yetkilileri, ulusla- rarası ölçülere göre bir ülkenin su kaynaklan açısından zen- gin sayılması için yılda kişi başına 10 bin metreküpten Irak: Suya çözünı bulabiliriz ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Iraklı yetkililer, Türkiye'- nin Dicle ve Fırat'tan gelen sulann kullanımı konusunda Türkiye'nin üzerine düşeni ya- pacağına inandıklannı belirte- rek, yumuşak bir tavır takını- yorlar. Bununla birlikte, Türki- ye ile Suriye ve Irak arasında "anlaşmalar yoluyla" bir çö- züm bulunması konusundaki isteklerini dile getiriyorlar. Irak'ın Ankara Büyükelçisi Mijwel El-Tıkriti, Cumhuri- yet'e yaptığı açıklamada, sula- nn kullanımı konusunda "bir- likte bir anlaşmanın sağlanma- sının gerekliliğine" inandıklan- nı söyledi. Ülkeler arasındaki sorunlann, diyalog yoluyla çö- zülmesi gerektiğine inandıklan- nı söyleyen Tıkriti, işbırliği ve ortak çıkarlar doğrultusunda şu an ve gelecekte önemü so- runlar doğacağını sanmadıkla- nnı kaydetti. Tıkriti, şöyle konuştu: "Konuyla ilgili yetkililer, her açıklamaiannda suyun bir so- run olmayacağını bize söyle- mişierdir. Bu tür açıklamalan olumlu göstergeler olarak ka- bul ediyoruz" Tıkriti, Atatürk Barajı'nın iki ünitesinin açılışı dolayısıyla ya- pılan törene Irak Sulama ve Tanm Bakanı'run da davet edildiğını. ancak, Birleşmiş Milleüer tarafından oluşturu- lan heyetin Tanm Bakanhğı'- nda nükleer silahlarla ilgili araştırma isteğinden kaynakla- nan sorunlar nedeniyle törene katılamadığını bildirdi. ANKARA (AA) - Suriye'nin Ankara Büyükelçisi Abdülaziz El Rifai, PKK'yı yasadışı bir örgüt olarak gördüklerini ve Suriye topraklannda Türkiye aleyhinde faaliyette bulunması- na hiçbir zaman izin verilmedi- ğini söyledi. Dışişleri Bakanı Hikmet Çe- tin'in 1-2 ağustos tarihlerindeki Şam ziyareti öncesinde Anado- lu Ajansı'nın sorulannı yanıtla- yan El Rıfai, Suriye'nin bu görüşünün, İçişleri Bakanı İs- met Sezgin'in mart ayında Şam'a yaptığı ziyaret sırasında gerçekleşen görüşmelerin tuta- naklannda da yer aldığıru be- lirtti. PKK militanlannın Suriye'- de yakalanması durumunda derhal mahkeme önüne çıkanl- dığını kaydeden El Rıfai, ancak iki ülke arasındaki sınırdan sız- malann tam olarak önlenmesi- nin çok güç olduğu görüşünü savundu. Suriye Büyükelçisi Abdüla- ziz El Rıfai, PKK'nın Lübnan'- ın Bekaa vadisindeki faaliyetle- kümlü değildir" şeklinde ko- nuştu. Abdülaziz El Rıfai, suyun Suriye açısından hayati önem taşıyan bir konu olduğunu be- lirterek "Bu konuda çok duyar- üyız" J j : ğını belirten Suriye Büyükelçisi, "Bu takdirde, tanm, sulama ve enerji alanlannda çok büyük projelere birlikte girebiliriz" şeklinde konuştu. Suriye Büyükelçisi El Rıfai, şöyle konuştu: ' • "Türk ve Arap milletleri ara- Sunye nüfusunun üçte bin- sında eski işbirliğine dönülmesi nin içme suyu gereksinimini iki tarafın da yaranna olacak-nnın, Suriye'yi değil Lübnan hükümetini ilgjlendiren bir ko- Fırat Nehri'nden sağladığını, tır. Biz Türkiye ile işbirliği için ülkede başka önemli bir su kay- »'•~>; -i .™»..ı, -r.-._ı.:.._'j~ J - nağı olmadığını anlatan El Rı- fai, Fırat Nehri'nin sulannın nu olduğunu söyledi. Lübnan'daki Suriye birlikle- rinin yine bu ülke hükümetinin emrinde olduğunu ve taraflar paylaşüması konusunda Türki- arasındaki çarpışmalan engel- ye, Suriye ve Irak arasında üçlü lemek dışında bir görevi bulun- madığını kaydeden Rıfai, "Su- riye ordusu, Bekaa'daki yakla- iste-bir anlaşma yapılmasını diklerini söyledi. Bu tür bir anlaşma yapılması şık otuz örgütün kampİanyla durumunda su konusundakiş g py i ilgili bir işlem yapmakla yü- kaygılann da giderilmiş olaca- elimizi uzattık. Türkiye'de de buna olumlu yanıt görüyoruz. Bazen bu olumlu ortama ya- bana bazı beyanatlar çıkıyor. Bunlar tedirginlik yaraüyor. Ancak sonuçta tam bir işbirliği- ne varacağımızdan eminiz. Bu, yabana unsurlann koyduğu engellere rağmen gerçekleşe- cektir." Irak'ın Ankara Büvükelcisi Tıkriti: Tasaport vermek Türkiye'nin iç işidif Sizin için Bodrum'da bir "tatil oteli" hazırladık. Gündoğan yalısının Farilya burnunda. ,' Sokaklarında; begonvilleri zeytinleri, küçük beyaz evleri, ! Çarşısında; baharatçısı, mezecisi, meyhanesi, Lokantasında; ahtapotu, filet mignon'u, yabani otu, Kıyısında; su kayağı, meyve suyu, surf okulu, Barlarında; rakısı, birası, tequilası, Odalarında; her türlü konforu bulunsun istedik. Sabah kahvaltısını (yoksa brunch mı desek?) canınızın istediği saatte yapasınız istedik. Gün batarken havuz başında, akşamları lokantanın terasında keman veya gitar dinleyesiniz iatedik. Ve tabii Farilya'nın denizi... Bir başka Bodrum yaşayacaksınız. Düşündüğünüz gibi... Rezervasyon için: İsUnbul Tel: (1) 275 30 70 Fn: (1) 266 95 48 Olel Tel: (6144) 7053 Fax: (6144) 7391 Karada Turızm Işletmelerı A Ş btr Zeytınoğlu Hcrtdıng kuruluşudur KARADA A R İ L ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)- Irak'ın Ankara Büyükel- çisi Mijwel El-Tıkriti, Kürt liderlerin Türk pasaportu al- malannın amaanın, Irak'ı parçalama çabalanna Tür- kiye'yi ortak etmek olduğunu ileri sürdü. Tıkriti. Irak Kür- distan Yurtsever Birliği (KYB) lideri Celal Talabani"'- nin, araiannda İsrail'in de bu- lunduğu "birden fazla" pasa- porta sahip olabileceğini söyledi. Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlayan Tıkriti. kesin ka- nıtlara sahip olmamakla bir- likte, Talabani'nin İsrail ve ABD pasaportlarına sahip ola- bilf-ceğini söyleyerek, Türkiye'- den pasaport istemesinin "baş- ka bir amaç" tasıdığını söyledi. Bu liderlere Türkiye pasaportu verilmesinin Türk yetkililerinin iç işi oiduğunu belirten Tıkriti, "Bir ülke bir kişiye pasaport ve- rirse, onu kendi şemsiyesi altı- na almış olur" dedi. Tıkriti; Türk hükümeıinin Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) lideri Mesut Barzani ve KYB lideri Talabani'ye pasa- port vermesi konusunda şu yo- rumuvaptı: "Pasaport vermek Türk hü- kümetinin ışıdir, ama korkanm ki, pasaport verilmesi, Tür- kiye'nin bu kişilerin yaptığı işle- re inandıklan ve ikna olduklan anlamına ahnabilir. Türk dost- lanmız. pasaportu bu amaçlan düşünerek vermediklerini bili- \oruz. Problem, Talabani'nin bu pasaportu. Türk yetkililerin amaçladıklannın dışında amaçlarla istemiş olmasıdır. Kürt lıderler. isteseler, rahatlık- ia İngjliz pasaportu da alabilir- lerdi." Bir üikenin, bir kişıye pasa- port vermesinin. onu kendi şemsiyesine alması anlamına geldiğinı vurgulayan Tıkriti. şöyle konuştu: "Talabani. Türkı\e'den dip- lomatik pasaport aİarak, dün- yaya şunu göstermek istiyor: Türkiye bizim vaptıklanmızı tasvip ediyor, ama biz eminiz ki. Türk yetkililer. bu amaçlan bilmeden pasaport verdiler." Kürt lıderliğının. Kuzev Irak'taki halkı temsil etmedığı- ni. yaptıklan hiçbir girişimi ta- nımadıklannı hatırlatan Tıkri- ti, Talabani'nin Irak'ı parçala- mayı isteyen ve ayn bir devlet kurmayı amaçlayan politikalar izlediğini söylerek, Kürt liderle- rin. Türkiye'nin iyi niyetini sömürdüklerini söyledi. UĞURMUMCU • Baştarafı 1. Sayfada -''Ben ve hasseten biz Dersimliler ve umum Kürtgenç- leri, Ermenileri Türklerden ve sair milletlerden daha zi- yade severdttk. Çünkü onlar, diğer unsurlardan ziyade bizeyakm ve aynı ırkın evladı idiler." Aynı kıtabın 199. sayfasına bakarak Baytar Nuri'nin iliş- kilerini kendi ağzından öğrenelim: -"... Bitlis mühacir Kürtlerinden Ziya Bey ve diğer Kürt aileleriyle ve Şeyh Sait hadisesinden firari Emin Burusk ile Ermeni Taşnakyanlarından Dr. Soren Etmeyezan, Türkiye'den firariÇerkes Ethem ve biraderiReşitBeyler- le daima temasa devam ederek emel ve gaye uğrunda mütemadiyen gayret ediyordum. "(s: 199-200) Bu ilişkileri ortaya koyan bir başka Kürt kaynağı 'Zinar Silopi' adıyla tanınan Şeyh Sait ve Ağrı ayaklanmalarına katılan Kürt liderlerinden Kadri Cemil Paşa'nın 'Doza Kürdistan'adU Türkiye'de yeni yayımlanan kitabıdır. Bu kitaba da kısaca göz gezdirelim: -"(ki millet arasında hasıl olan anlaşmazlık sebebiyle uzun zamandan beri Ermenilerin Kürtler aleyhine yap- tıklan propagandalann durdurulması gerekliliğini Erme- ni delegesi kabul etti. Ermeniler sahip olduklan yayınlar aracılığı ile hangi memlekette olursa olsun Kürt davasını savunacaklannı, Avrupa'da, Amerika'da yaptıklan aleyh- tar propagandanın aksine olarak Kürt lehine propagan- dada bulunmaya söz veriyorlardı. Sonra Ermenilerçeşit- li memleketlerde bulunan Kürtlerin birbirleriyle ilişkile- rinde Kürt örgütü kuruluncaya kadar aracı olacaklardı. Kürdistan 'ın büyük bir kısmını içine alan hayali büyük Er- meni davasmdan da vazgeçeceklerdi. "(s: 105) Kadri Cemil Paşa, 1927 yılındaki bu anlaşma üzerine 'Hoybun Cemiyeti'nin eylemlere geçtiğim.'Ermeni-Hoy- bun ittifakının zaruret' olduğunu belirtikten sonra Ağrı Ayaklanması'nda Du işbirliğinin nasıl gerçekleştirildiğini şöyle anlatıyor: -"Hakikaten ilk dönemlerde Ermenilerin araçlarından çok yararlanıldı. Muhtelifmemleketlerdeki Kürtbölgeleri ile yapılan ilişkilerin büyükbir kısmını onlartemin ettiler. Ağrı Dağı mücahitleriyle Hoybun merkezinin ilişkisini onlartemin ettiler. A vrupa 'da, Amerika 'da yapılan Erme- ni yayınlan Kürtler aleyhindeki fena fikirlerin düzelmesi- ne çok yaradı. "(s: 109) Kadri Cemil Paşa'nın anılarında Ağrı Ayaklanması'- ndan sonra dağılan 'Hoybun Cemiyeti'nden sonra 'Rız- gari Örgütü'nün kurulduğunu anlatıyor. Sonrasını yine Kadri Cemil Paşa'dan öğrenelim: -"Ağrı merkezi dağıldıktan sonra Ermeniler ile Hoybun ilşkilerj çok sınırlı bir biçimde devam ediyordu.f..) Ara- dan ilişkinin aşağı yukan kesilmiş olmasına rağmen bir gün Taşnak örgütü sorumlusu Ropen Paşa ile Suriye ve Lübnan temsilcisi Haraç Papazyan, Hoybun merkez üye- leriyle konuşmaya gelmişlerdi. Hoybun örgütü yönetici- leri ile yapılan bu toplantıda Kürtlerin Sovyethükümetine gösterdiğiyakınlık ve muhabbetin haklannda iyi olmaya- cağını, dünya milletleri siyasetinde her zorluğun çözü- münün ancak Amerikan nüfuzu ile olabileceğinisöyleye- rek Kürtlerin Amerikan devleti ile anlaşmalarının çıkar- lan gereği olduğu fikrini ileri sürüyorlardı. Aksi takdirde Amerika göz yumarsa Türklerin Kürtleri de Ermenilergi- bi katletmek tehlikesini ihtimal dahilinde görmekteydi- Hürriyet ve Itilaf Partisi yayın organı 'Serbesti Gaze- tesi'nin 150'liklerarasında yurt-dışınasürülen Kürtyaza- n Mevlanaze Rıfat'ın 1929 yılında yayımlanan 'Türk Inkı- labının içyüzü' adlı kitabında kendisinin Hoybun örgütü ile Ermeniler arasındaki ilişkileri yürüttüğünü yazdığını Amerikalı araştırmacı Micheal Gunter'in The Kurds in Turkey' kitabında okuyoruz.(s:114) 1977 yılı nisan ayında yayımlanan 'Özgürlük Yolu' adlı derginin 29-30. sayfala- rında Ağrı Ayaklanması'nda Fransızların, Kürt ayaklan- macılarla Hoybun örgütü aracılığı ile kurdukları ilişkiler anlatılıyor. 1930'lu yıllara nokta koyarak 199O'lı yıllara gelerek Er- meni ve Kürt örgütleri arasındaki ilişkijeri Ermeni kay- naklarına bakarak anlatalım: Ermeni terör örgütü ASALA ile Kürt terör örgütü PKK arasında 6 Nisan 1980 günü yapılan toplantıda eylem bir- liği karan aldıkları, Ermenilerin lnterwiew With Mihran Mihranian' adlı kitapçığın 40. sayfası ile Asala Intenvi- evv'adlı yayında (s:15) PKK ve ASALA'nın birliktedüzen- ledikleri basın toplantısının tutanakları yayımlanıyor. PKK-ASALA işbirliğini 'Armenian Reporter'adlı dergi- nin 16 Haziran 1983 ve 3 Kasım 1984 günlü sayılarından da okuyup öğrenebilirsiniz. İngiliz Tr)e£conom/s/'dergisinin 18 Haziran 1983 gün- lü sayısı (s:55-56) ile InternatinalHeraldTribune'gazete- sinin 8 ve 9 Haziran 1985 günlü sayılarında da bu işbirliği anlatılmaktadır. ASALA terörü, neden 1975 Kıbns Barış Harekâtı'ndan sonra başladı? Neden 1982 yılına kadar iç terör ile birlikte yükseldi? Bu saldırılar neden 1982 yılında bıçakla kesilir- cesine kesildi? Bu saldırılar biter bitmez, PKK eylemleri 15 Ağustos 1984 günü başladı? Kürdü Türke; 'Türk'ü Kürde; Ermeniyi Türke; Türk'ü Ermeniye; Aleviyi Sunniye; Sunniyi Aleviye düşman eden, emperyalizm ve emperyalizmin Ortadoğu'daki çı- karlarıdır. Dün öyleydi, bugün de öyle... TEŞEKKÜR Kızım Lale tzzetoğlu'nun ameliyatını başarı ile gerçekleştirip sağlığına kavuşturan «7 k.B.B. Mütehassıg Opr. Dr. Sayın PERVİZ PAŞAOGLU'na yakırı ilgilerini esirgemeyen Meıter Vatan Hastanesi Başhekimi Sayın Opr. Dr. Bülent Mesd'ye, Selma Şen ve Remziye Aykut hemşireler ile diğer sağlık personeline teşekkür ederim. Opr. Dr. HÜSEYİN İZZETOĞLU
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle