Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2S"EMMUZ 1992 ÇARŞAMBA CUMHURfYET SAYFA
B ö c e k SeVgİSl- Pekin sokaklannda işporta tezgâh-
lar nda. küçük sepetlere konmuş böcekleri görmek ÇinÛJeri
hk, şaşırtmıyor. Böcek besleme alışkanlığının eskiden beri
yarguı olduğu Çin'de çifti 1 yenden(2 bin TL) satılan böcek-
ler alıcı bekliyor. Çinliler bu böcekleri alamasalar bile en
azndan incelemek için, salıcıların etrafından ayrılnuyorlar.
Sarıyer'in
misafîrieri geldi
tSTANBUL (tÜHA) - Sofya
Valisi Lobin îvanov, Yakurda
Belediye Baskanı Nayla Salih,
diğer belde belediye başkanları
ve son yapılan seçimlerde DPS
Partisi'nden milletvekili seçilen
Arif Ali Müstahlı, Sarıyer Be-
lediyesi'ni ziyaret etmek ama-
cıyla İstanbul'a geldiler.
Bir süre önce Bulgaristan'a
bir heyetle ziyarete giden Sarı-
yer Belediye Başkanı Dr. Ihsan
Yalçın, Sofya ilinin Yakurda il-
çesi ile kardeş belediye olmuş ve
sosyal, kültürel konularda çeşit-
li temaslarda bulunmuştu.
Vilayeı evinde misafir edilen
heyetin kalacağı 3 gün içinde
sosyal ve kültürel alanda faaJi-
yetlerde bulunacağı bildirildi.
feStİValİ-12 Uluslararası HaJk
DansJarı Festivali başladı. Festivalin son gûnü olan 30 temımtz
gecesi de geçen yü ilki yapılan Altuı Tütün yanşmasuun da ikinci-
si yapdacak. Lİuslararası Halk DansJan FestivalTne bu yıl Ku-
zey Kafkasya, Güreistan, Çekoslo>akya, Fransa, Arnavutluk,
IJkrayna. K.K.T.C. İskeJe Belediyesi, Rusya, Romanya, Fınlan-
diya, Mersin Belediyesi >e Samsun Belediyesi'nin halk danslan
ekipleri katıldı. Festivale katılan ekipler gösterilerini 30 temmuza
kadar sürdürecekler.
Hayalet köy
hayat arıyor
YOZGAT (Cumhuriyet) -
Bundan 15 yıl öncesine kadar
30 hanede 300 nüfusun yaşadı-
ğı Akdağmağdeni ilçesinin
Çerçialan köyünün haritadan
silinmesine, halen büyük kent-
lerde oturan Çerçialanlılar en-
gel olmak için ilk adımı atülar.
Halen 7 hanede 15 kişinin ya-
şadığı Çerçialan köyünden yıl-
lar önce göç edenler, köye ye-
niden hayat kazandırmak
amacıyla 30 konutluk köy pro-
jesini uygulamaya koydular.
Yozgat'ın Akdağmağdeni ilçe-
sine bağlı orman köyü Çerçia-
lan'ın bundan 15 yıl öncesine
kadar 300 nüfuslu bir köy ol-
duğu bildirildi.
'GeilCİZ bîz' -Önceki akşam Swissotel Balo SakmıT-
nda yapdan ve koregrafisini L'ğurkan Erez Ue Yonca Avcı-
oğlu'nun üstlendiği "Rodi Jeans/1992 Sonbahar-Krç Kolek-
siyonu" defüesinde araiannda Maide Erçeiebi, Deniz Pulaş,
Begtim özbek'in de bulunduğu 25 manken, modacıların ya-
rarjcılıklannı ortaya koyarak hazıriadıklan jeans modelleri-
ni sundular. (Fotoğraf: MUHARREM AYDIN)
HABERLEREV DEVAMI
OLAYLARBV
ARDENDAKI
GERÇEK
• Baştarafı 1. Sayfada
Bıçün Kıbrıs gorüşmelerinde
ge/intn nokta şudur: Denktaş,
karşı tarafın istediğigibi, adada
Türkerin elinde bulunan top-
raklcrdan indirimi kabul etmiş,
yüzde 30 oranımn altına inmiş-
tir. Ancak bu indirim, tümüyle
karşı tarafın istediği duyarlt böl-
' gelerde değil, başka yörelerde
gerçekleşiyor.
1
Dikkat edilmesi gereken bir-
noktc şudur: "Karşı taraf der-
ken akla yalnız Kıbrıs Rum yö-
netimi ya da Vasilıu gelmiyor.
"Karp taraf bileşik bir yapıyı
oluştvruyor.
Şimdi "karşı taraf" ne yapa-
cak?
Masa başı gorüşmelerinde
"karşı taraf" verileni alır, cebi-
ne koyar; sonra da bir başka
adımla karşınıza çıkar.
Artık herkesin gözü "karşı ta-
rafta...
"Karşı taraf"tan Vasiliu'da
henü'z bir ses yok; Beyaz Saray
görevlisi Nelson Ledsky harita-
yı inceliyor ya da BM Genel
Sekreteri Butros Gali gözden ge-
çiriyor; Amerika'daki Yunan lo-
bisi, başkanlık seçimleri sürecin-
de New York'taki Kıbrıs görüş-
melerıni gözetim altında tutu-
yor.
Bu durumda ortaya bir soru
çıkıyor: Kıbrıs görüşmelerini
Amerikan başkanlık seçimleriy-
le iç içe geçiren zamanlamayı
kim yaptı?
BM Genel Sekreteri Butros
Gali'nin bu konuda herhalde bir
fîkri vardır.
Pazarcılarla
• Baştarafı I. Sayfada
iştenmiyor. Öteki sakıncalannı
da defalarca dile getirdim. Şim-
diki yerlerinden 15 adım daha
uzakta, 11 tane tuvaleti olan, su-
yu, elektriği olan. son derece
çağdaş güzel bir iş alanı düzen-
Iedik. Amacımız sadece ve sa-
dece Şişli sakinlerine hizmet
edebilmek. Bugüne kadar olan
üzücü olaylann artık sona ere-
ceğine inanıyorum. Çünkü es-
nafın temsilcileriyle bir anlaş-
maya vardık. Yapılan pazar
yerinyaptığı ilk deki tezgâh sa-
yısının az olduğunu söylediler.
Ek tezgâhlann yapılması için
calışmalara başladık. Tezgâh-
fer eylül başında bitecek. O
zamana kadar esnaf şimdiki ye-
rinde ama haftada bir gün. per-
şembeleri, pazar kuracak. Ey-
lülde de yeni yerlerine taşına-
cak."
İstanbul Umum Pazarcılar
Esnaf Odası Genel Sekreteri
Mehmet Şerif Bayram ise top-
lantı sonrası yaptığı açıklama-
da görüşmede kendilerinden
eylemlerinden vazgecmelerinin
istendiğini belirterek, "Biz dire-
tince. pazartesi ve perşembe
günleri açılan pazann. eski ye-
rinde haftada bir gün açılması-
nı kabul ettiler. Diğer gün de
yine eski pazara yakın bir yerde
pazanmızı kuracağız. Belediye
yetkilileri, ikinci gün yeni pa-
zarda çalışmamızı istiyor. An-
cak, biz bunu da kesinlikle
kabul etmeyeceğiz" dedi. Bay-
ram. Şişli Belediyesi yetkilileri-
nin eylemlerinden ötürü tedir-
gin olduklannı ve bu anlaşmayı
kabul etmek zorunda kaldikla-
riru söyledi.
Öte yandan, Kadıköy Salıpa-
zan'nda. Feriköy pazannın es-
nafını desteklemek amaayla
300 pazarcı tezgâh açmama ey-
kmi yaptı. Pazarcılar. çevrede-
ki dükkânlannın önünde tez-
gâh açmak isteyen esnafı da
çngelledi.
Ankara Pazar Yerieri Odası
Başkanı Oktay Coşan da yaptı-
ğı yaalı açıklamada, İstanbul
pazarcılannın eylemine destek
olmak amaayla 30 temmuzda
Ankara pazar yerlerinde uyan
niteüğinde iki saatlik satışlan
durdurma karan aldıklanru be-
Iirtti.
Y4ŞANANLARDAN
İZLER-
İZLENİMLER
Kâzun Yenice
10.000 Iira(KDV içinde)
. Çığdas Yaytnlan Turkocağı
Coi 39-41 Cağaloğlu-htanbul
Ödemeli gönderiimez.
Suda güvence bunalıını
ANKARA (Cumhuriyet Bii-
rosu) - Türkiye, Fırat ve
Dicle sulannın kullanımı ko-
nusunda önerilen Irak ve Su-
riye'nin de kaülımıyla üçlü
anlaşma önerisini bir kez daha
reddetti. Dışişleri Bakanı Hık-
met Çetin, "Zaten su veriyo-
ruz. Başka ne anlaşması isb-
yorlar" diye sordu.
Suriye ve Irak tarafmdan is-
tenilen anlaşma konusunda
Dışişleri Bakanı Hikmet Çe-
tin, ağustos ayı başında yapa-
cağı Suriye gezisi öncesinde
Cumhuriyet'e yaptığı açıkla-
mada, Fırat ve Dicle sulannın
kullanımı için Suriye ve Irak
ile üçlü bir anlaşma yapılması-
nın sözkonusu olmadığını
açıkladı. Çetin, Suriye Büyü-
kelçisi'nin, Fırat sulannın
kullanımı için Suriye, Irak ve
Türkiye arasında üçlü bir an-
laşma istediği arumsatılınca
da "Zaten bir anlaşma var.
Suriye'ye 500 metreküp su ve-
riyoruz. Başka ne anlaşması
istiyorlar? Böyle bir şey söz
konusu değil" dedi.
Çetin, Atatürk Barajı'run
Suriye ile yapılan gizli bir an-
laşma nedeniyle, daha fazla su
verilmesi için zamanından ön-
ce açıldığı iddialannı da ya-
lanladı.
Hikmet Çetin, Cumhuri-
yet'in "Suriye'ye daha fazla su
verilmesi için gizli bir anlaşma
yapıldığı" yolundaki iddialar-
la ilgili sorusu üzerine şu açık-
lamayı yaptı:
"Hiçbir ilgisi yok. Ben ola-
yın teknik yanını bilemem.
fazla su tüketilmesi gerektiği- Suriye-Ürdün-Lübnan ve Fi-
ni bildirerek, Türkiye'de kişi üstinlilerin işgal edilmiş top-
başına tüketimin ortalama
bin metreküp olduğunu
3
vur-
guluyorlar. Buna karşılık.
Irak'ın 6 bin 500 metreküp,
Suriye'nin de 3 bin 350 metre-
küp tükettiğıni kaydeden kay-
naklar, Türkiye'nin su fazlası
olduğu yönündeki iddıalann,
bu rakamlara göre gecersiz ol-
duğunu savunuyorlar.
Önümüzdeki yıllarda su tü-
ketim gereksinmesi artacak
olan Türkiye'nin, kendi doğal
kaynaklannı kendi gereksi-
nimlerine göre kullanmasının
uluslararası hükümlere aykın
olmadığını bildiren kaynak-
lar, yapılan hesaplamalara
göre Türkiye'nin aldığı bütün
önlemlere rağmen 2000 yıhn-
da kişi başına su tüketiminin 2
bin 500 metreküpe, 2010 yılın-
da ise 2 bin metreküpe düşe-
cek.
Yetkililer, Suriye ile 1987 yı-
bnda vanlan anlaşmaya göre
saniyede 500 metreküp su akı-
tılması gerekirken, Türk-Suri-
ye sınınndan 1989-1990 yılla-
nnda 763 metreküp suyun
aktığmı bildiriyorlar. Yetkili-
ler. bu rakamlann Türkiye'-
nin "iyi niyetini" gösterdiğini
ve Ankara'nın bu iyi niyeti
sürdürmeye kararlı olduğunu
bildiriyorlar.
Ortadoğu'daki su sorunu,
bu bölgedeki çeşitli ülkeleri
karşı karşıya getiriyor. Fırat
ve Dicle havzasında, Türkiye-
Irak-Suriye arasında su .tartış-
malan devam ederken, Ürdün
nehri havzasında Israil-
raklan ayru sorunu yaşıyor.
Ortadoğu'da su sorunu ko^
nusunda çeşitli ülkelerin iliş-
kileri ve potansiyel çatışma
kaynaklan şöyle:
Fırat sulan, sadece Tür-
kiye'nin Suriye ve Irak'la ölan
Uişkilerini etkilemenin yanın-
da, Suriye-Irak ilişkilerini de
etkiliyor. 1975 yılında, Su-
riye'nin Tabqa Barajı nede-
niyle savaşın eşiğine geldiler.
Iraklılar, bu barajın Irak'taki
tanm arazilerine giden suyu
azalttığını iddia ettiler. Iraİc'-
ın, Dicle'nin çeşitli kollann-
dan gelen sular nedeniyle,
Suriye'ye göre daha avantajlı
olduğu bildiriliyor. Ancak
GAP nedeniyle suyun mikta-
nnın ve kalitesinin azalması-
nın, 1990'Iann ikind yansın-
dan itibaren sorun çıkarması
bekleniyor.
Suriye rejimi, suyun kendi
güvenliği ve ekonomik gelece-
ği açısından "hayati" bir
önem taşıdığına inanıyor. Su
sorunu, Suriye'nin Israil'le
olan ilişkileri ve bölgedeki oy-
nadığı rolle de yakından ilişkı-
ü görülüyor. Suriye'nin ya
Türkiye ya da Gûney Lüb-
nan'dan su transferi yapmak
zorunda kalacağını belirten
kaynaklar, Türkiye'nin su ko-
nusundaki tutunîuyla Orta-
doğu'daki banş sürecine kat-
kıda bulunabileceğıni kayde-
diyprlar.
Ürdün'ün su konusunda,
"zayıf' pazarlık gücüne sahip
olduğu kaydediliyor. Körfez
krizinden ekonomisi büvük
zararlar görerek çıkan Ür-
dün'ün, ekonomisini rayına
koyabilmek için su konusun-
da Jsrail'le işbirüği yapmak
zorunda kalabileceği vurgula-
nıyor. Ürdün'ün. Yarmuk
nehri üzerinde yapmak istedi-
ği Birlik Barajı'na İsrail itiraz
ediyor. İsrail, Yarmuk nehri
üzerinde, Araplar tarafından
yapılacak herhangj bir barajı
"vuracağı" tehdidınde bulun-
muştu. Türkiye'den akan su-
yun azalmasıyla Suriye,
Yarmuk nehri üzerindeki ba-
rajı Ürdün'le birlikte inşa et-
meye kalkışırsa, Ortadoğu
yeni bir savaşın eşiğine gelebi-
lir.
İsrail, toprak için olduğun-
dan daha katı bir tavırla, su
konusunda taviz vermeye ha-
zır görünmüyor. İsrail'in yıllık
250 milyon metreküp su açığı
bulunuyor. İsrail, su ihtiyacı-
nın yüzde 40'ını işgal altındaki
topraklardaki sualü kaynak-
lanndan elde ediyor. Filistin-
lilerin yaşadığı bu topraklar-
da yapılacak herhangi bir
düzenlemenin, İsrail'in su ko-
nusundakı kaynaklan nede-
niyle Ortadoğu banş göriiş-
meierinde önemü bir yer
tutması bekleniyor. İsrail,
Türkiye'nin "Banş Suyu"
projesine, olumlu yaklaşıyor.
Ancak Arap ülkelerinin, Tür-
kiye'nin önermiş olduğu bu
projeden İsrail'in yafarlanma-
sını kabul etmemeTerf, duru-
mu daha da karmaşık hale
getiriyor.
4
Sııkonusundaçokduyarlıyız9
ama Suriye ile hiçbir ilgisi
yoktur. Böyle bir anlaşma söz j - , . , . A I T-» •• --i « • • * i
konusu değii. Türkiyede böy- burıye nin Ankara Büyükelçisi Abdülaziz El Rıfai:
le gızlı bır şey yapılabılır mı?
Olur mu öyle şey? Böyle bir şey
söz konusu değil. Kaldı ki bu
mevsimde saniyede 500 metre-
küp büyük sudur. Daha ne
olacak? Gizli bir anlaşma ol-
madığı gibi bize böyle bir talep
deyok."
Çetin, Suriye gezisi öncesin-
de, büyükelçinin "Bekaa'daki
PKK kamplannın Suriye'yi
değil Lübnan'ı ilgilendirdiği"
yolundaki açıklamasını anım-
satan Cumhuriyet muhabiri-
nin, "Bu, İçişleri Bakam'nın
ziyaretinde vanlan anlaşma-
dan sonra bir tavır değişiklığı
rni" sorusuna ise "O zaman da
'Biz kendimize düşeni yapa-
nz' demişlerdi. Bunlan gidin-
ce de görüşeceğiz" yanıünı
verdi.
Dışişleri yetkilileri, ulusla-
rarası ölçülere göre bir ülkenin
su kaynaklan açısından zen-
gin sayılması için yılda kişi
başına 10 bin metreküpten
Irak: Suya
çözünı
bulabiliriz
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Iraklı yetkililer, Türkiye'-
nin Dicle ve Fırat'tan gelen
sulann kullanımı konusunda
Türkiye'nin üzerine düşeni ya-
pacağına inandıklannı belirte-
rek, yumuşak bir tavır takını-
yorlar. Bununla birlikte, Türki-
ye ile Suriye ve Irak arasında
"anlaşmalar yoluyla" bir çö-
züm bulunması konusundaki
isteklerini dile getiriyorlar.
Irak'ın Ankara Büyükelçisi
Mijwel El-Tıkriti, Cumhuri-
yet'e yaptığı açıklamada, sula-
nn kullanımı konusunda "bir-
likte bir anlaşmanın sağlanma-
sının gerekliliğine" inandıklan-
nı söyledi. Ülkeler arasındaki
sorunlann, diyalog yoluyla çö-
zülmesi gerektiğine inandıklan-
nı söyleyen Tıkriti, işbırliği ve
ortak çıkarlar doğrultusunda
şu an ve gelecekte önemü so-
runlar doğacağını sanmadıkla-
nnı kaydetti. Tıkriti, şöyle
konuştu:
"Konuyla ilgili yetkililer, her
açıklamaiannda suyun bir so-
run olmayacağını bize söyle-
mişierdir. Bu tür açıklamalan
olumlu göstergeler olarak ka-
bul ediyoruz"
Tıkriti, Atatürk Barajı'nın iki
ünitesinin açılışı dolayısıyla ya-
pılan törene Irak Sulama ve
Tanm Bakanı'run da davet
edildiğını. ancak, Birleşmiş
Milleüer tarafından oluşturu-
lan heyetin Tanm Bakanhğı'-
nda nükleer silahlarla ilgili
araştırma isteğinden kaynakla-
nan sorunlar nedeniyle törene
katılamadığını bildirdi.
ANKARA (AA) - Suriye'nin
Ankara Büyükelçisi Abdülaziz
El Rifai, PKK'yı yasadışı bir
örgüt olarak gördüklerini ve
Suriye topraklannda Türkiye
aleyhinde faaliyette bulunması-
na hiçbir zaman izin verilmedi-
ğini söyledi.
Dışişleri Bakanı Hikmet Çe-
tin'in 1-2 ağustos tarihlerindeki
Şam ziyareti öncesinde Anado-
lu Ajansı'nın sorulannı yanıtla-
yan El Rıfai, Suriye'nin bu
görüşünün, İçişleri Bakanı İs-
met Sezgin'in mart ayında
Şam'a yaptığı ziyaret sırasında
gerçekleşen görüşmelerin tuta-
naklannda da yer aldığıru be-
lirtti.
PKK militanlannın Suriye'-
de yakalanması durumunda
derhal mahkeme önüne çıkanl-
dığını kaydeden El Rıfai, ancak
iki ülke arasındaki sınırdan sız-
malann tam olarak önlenmesi-
nin çok güç olduğu görüşünü
savundu.
Suriye Büyükelçisi Abdüla-
ziz El Rıfai, PKK'nın Lübnan'-
ın Bekaa vadisindeki faaliyetle-
kümlü değildir" şeklinde ko-
nuştu.
Abdülaziz El Rıfai, suyun
Suriye açısından hayati önem
taşıyan bir konu olduğunu be-
lirterek "Bu konuda çok duyar-
üyız" J j :
ğını belirten Suriye Büyükelçisi,
"Bu takdirde, tanm, sulama ve
enerji alanlannda çok büyük
projelere birlikte girebiliriz"
şeklinde konuştu.
Suriye Büyükelçisi El Rıfai,
şöyle konuştu: ' •
"Türk ve Arap milletleri ara-
Sunye nüfusunun üçte bin- sında eski işbirliğine dönülmesi
nin içme suyu gereksinimini iki tarafın da yaranna olacak-nnın, Suriye'yi değil Lübnan
hükümetini ilgjlendiren bir ko- Fırat Nehri'nden sağladığını, tır. Biz Türkiye ile işbirliği için
ülkede başka önemli bir su kay- »'•~>;
-i
.™»..ı, -r.-._ı.:.._'j~ J -
nağı olmadığını anlatan El Rı-
fai, Fırat Nehri'nin sulannın
nu olduğunu söyledi.
Lübnan'daki Suriye birlikle-
rinin yine bu ülke hükümetinin
emrinde olduğunu ve taraflar paylaşüması konusunda Türki-
arasındaki çarpışmalan engel- ye, Suriye ve Irak arasında üçlü
lemek dışında bir görevi bulun-
madığını kaydeden Rıfai, "Su-
riye ordusu, Bekaa'daki yakla-
iste-bir anlaşma yapılmasını
diklerini söyledi.
Bu tür bir anlaşma yapılması
şık otuz örgütün kampİanyla durumunda su konusundakiş g py i
ilgili bir işlem yapmakla yü- kaygılann da giderilmiş olaca-
elimizi uzattık. Türkiye'de de
buna olumlu yanıt görüyoruz.
Bazen bu olumlu ortama ya-
bana bazı beyanatlar çıkıyor.
Bunlar tedirginlik yaraüyor.
Ancak sonuçta tam bir işbirliği-
ne varacağımızdan eminiz. Bu,
yabana unsurlann koyduğu
engellere rağmen gerçekleşe-
cektir."
Irak'ın Ankara Büvükelcisi Tıkriti:
Tasaport vermek
Türkiye'nin iç işidif
Sizin için Bodrum'da bir "tatil oteli" hazırladık. Gündoğan
yalısının Farilya burnunda. ,'
Sokaklarında; begonvilleri zeytinleri, küçük beyaz evleri, !
Çarşısında; baharatçısı, mezecisi, meyhanesi,
Lokantasında; ahtapotu, filet mignon'u, yabani otu,
Kıyısında; su kayağı, meyve suyu, surf okulu,
Barlarında; rakısı, birası, tequilası,
Odalarında; her türlü konforu bulunsun istedik.
Sabah kahvaltısını (yoksa brunch mı desek?) canınızın
istediği saatte yapasınız istedik.
Gün batarken havuz başında, akşamları lokantanın terasında
keman veya gitar dinleyesiniz iatedik.
Ve tabii Farilya'nın denizi...
Bir başka Bodrum yaşayacaksınız.
Düşündüğünüz gibi...
Rezervasyon için:
İsUnbul Tel: (1) 275 30 70 Fn: (1) 266 95 48
Olel Tel: (6144) 7053 Fax: (6144) 7391
Karada Turızm Işletmelerı A Ş
btr Zeytınoğlu Hcrtdıng kuruluşudur
KARADA
A R İ L
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)- Irak'ın Ankara Büyükel-
çisi Mijwel El-Tıkriti, Kürt
liderlerin Türk pasaportu al-
malannın amaanın, Irak'ı
parçalama çabalanna Tür-
kiye'yi ortak etmek olduğunu
ileri sürdü. Tıkriti. Irak Kür-
distan Yurtsever Birliği
(KYB) lideri Celal Talabani"'-
nin, araiannda İsrail'in de bu-
lunduğu "birden fazla" pasa-
porta sahip olabileceğini
söyledi.
Cumhuriyet'in sorulannı
yanıtlayan Tıkriti. kesin ka-
nıtlara sahip olmamakla bir-
likte, Talabani'nin İsrail ve
ABD pasaportlarına sahip ola-
bilf-ceğini söyleyerek, Türkiye'-
den pasaport istemesinin "baş-
ka bir amaç" tasıdığını söyledi.
Bu liderlere Türkiye pasaportu
verilmesinin Türk yetkililerinin
iç işi oiduğunu belirten Tıkriti,
"Bir ülke bir kişiye pasaport ve-
rirse, onu kendi şemsiyesi altı-
na almış olur" dedi.
Tıkriti; Türk hükümeıinin
Kürdistan Demokrat Partisi
(KDP) lideri Mesut Barzani ve
KYB lideri Talabani'ye pasa-
port vermesi konusunda şu yo-
rumuvaptı:
"Pasaport vermek Türk hü-
kümetinin ışıdir, ama korkanm
ki, pasaport verilmesi, Tür-
kiye'nin bu kişilerin yaptığı işle-
re inandıklan ve ikna olduklan
anlamına ahnabilir. Türk dost-
lanmız. pasaportu bu amaçlan
düşünerek vermediklerini bili-
\oruz. Problem, Talabani'nin
bu pasaportu. Türk yetkililerin
amaçladıklannın dışında
amaçlarla istemiş olmasıdır.
Kürt lıderler. isteseler, rahatlık-
ia İngjliz pasaportu da alabilir-
lerdi."
Bir üikenin, bir kişıye pasa-
port vermesinin. onu kendi
şemsiyesine alması anlamına
geldiğinı vurgulayan Tıkriti.
şöyle konuştu:
"Talabani. Türkı\e'den dip-
lomatik pasaport aİarak, dün-
yaya şunu göstermek istiyor:
Türkiye bizim vaptıklanmızı
tasvip ediyor, ama biz eminiz
ki. Türk yetkililer. bu amaçlan
bilmeden pasaport verdiler."
Kürt lıderliğının. Kuzev
Irak'taki halkı temsil etmedığı-
ni. yaptıklan hiçbir girişimi ta-
nımadıklannı hatırlatan Tıkri-
ti, Talabani'nin Irak'ı parçala-
mayı isteyen ve ayn bir devlet
kurmayı amaçlayan politikalar
izlediğini söylerek, Kürt liderle-
rin. Türkiye'nin iyi niyetini
sömürdüklerini söyledi.
UĞURMUMCU
• Baştarafı 1. Sayfada
-''Ben ve hasseten biz Dersimliler ve umum Kürtgenç-
leri, Ermenileri Türklerden ve sair milletlerden daha zi-
yade severdttk. Çünkü onlar, diğer unsurlardan ziyade
bizeyakm ve aynı ırkın evladı idiler."
Aynı kıtabın 199. sayfasına bakarak Baytar Nuri'nin iliş-
kilerini kendi ağzından öğrenelim:
-"... Bitlis mühacir Kürtlerinden Ziya Bey ve diğer Kürt
aileleriyle ve Şeyh Sait hadisesinden firari Emin Burusk
ile Ermeni Taşnakyanlarından Dr. Soren Etmeyezan,
Türkiye'den firariÇerkes Ethem ve biraderiReşitBeyler-
le daima temasa devam ederek emel ve gaye uğrunda
mütemadiyen gayret ediyordum. "(s: 199-200)
Bu ilişkileri ortaya koyan bir başka Kürt kaynağı 'Zinar
Silopi' adıyla tanınan Şeyh Sait ve Ağrı ayaklanmalarına
katılan Kürt liderlerinden Kadri Cemil Paşa'nın 'Doza
Kürdistan'adU Türkiye'de yeni yayımlanan kitabıdır.
Bu kitaba da kısaca göz gezdirelim:
-"(ki millet arasında hasıl olan anlaşmazlık sebebiyle
uzun zamandan beri Ermenilerin Kürtler aleyhine yap-
tıklan propagandalann durdurulması gerekliliğini Erme-
ni delegesi kabul etti. Ermeniler sahip olduklan yayınlar
aracılığı ile hangi memlekette olursa olsun Kürt davasını
savunacaklannı, Avrupa'da, Amerika'da yaptıklan aleyh-
tar propagandanın aksine olarak Kürt lehine propagan-
dada bulunmaya söz veriyorlardı. Sonra Ermenilerçeşit-
li memleketlerde bulunan Kürtlerin birbirleriyle ilişkile-
rinde Kürt örgütü kuruluncaya kadar aracı olacaklardı.
Kürdistan 'ın büyük bir kısmını içine alan hayali büyük Er-
meni davasmdan da vazgeçeceklerdi. "(s: 105)
Kadri Cemil Paşa, 1927 yılındaki bu anlaşma üzerine
'Hoybun Cemiyeti'nin eylemlere geçtiğim.'Ermeni-Hoy-
bun ittifakının zaruret' olduğunu belirtikten sonra Ağrı
Ayaklanması'nda Du işbirliğinin nasıl gerçekleştirildiğini
şöyle anlatıyor:
-"Hakikaten ilk dönemlerde Ermenilerin araçlarından
çok yararlanıldı. Muhtelifmemleketlerdeki Kürtbölgeleri
ile yapılan ilişkilerin büyükbir kısmını onlartemin ettiler.
Ağrı Dağı mücahitleriyle Hoybun merkezinin ilişkisini
onlartemin ettiler. A vrupa 'da, Amerika 'da yapılan Erme-
ni yayınlan Kürtler aleyhindeki fena fikirlerin düzelmesi-
ne çok yaradı. "(s: 109)
Kadri Cemil Paşa'nın anılarında Ağrı Ayaklanması'-
ndan sonra dağılan 'Hoybun Cemiyeti'nden sonra 'Rız-
gari Örgütü'nün kurulduğunu anlatıyor.
Sonrasını yine Kadri Cemil Paşa'dan öğrenelim:
-"Ağrı merkezi dağıldıktan sonra Ermeniler ile Hoybun
ilşkilerj çok sınırlı bir biçimde devam ediyordu.f..) Ara-
dan ilişkinin aşağı yukan kesilmiş olmasına rağmen bir
gün Taşnak örgütü sorumlusu Ropen Paşa ile Suriye ve
Lübnan temsilcisi Haraç Papazyan, Hoybun merkez üye-
leriyle konuşmaya gelmişlerdi. Hoybun örgütü yönetici-
leri ile yapılan bu toplantıda Kürtlerin Sovyethükümetine
gösterdiğiyakınlık ve muhabbetin haklannda iyi olmaya-
cağını, dünya milletleri siyasetinde her zorluğun çözü-
münün ancak Amerikan nüfuzu ile olabileceğinisöyleye-
rek Kürtlerin Amerikan devleti ile anlaşmalarının çıkar-
lan gereği olduğu fikrini ileri sürüyorlardı. Aksi takdirde
Amerika göz yumarsa Türklerin Kürtleri de Ermenilergi-
bi katletmek tehlikesini ihtimal dahilinde görmekteydi-
Hürriyet ve Itilaf Partisi yayın organı 'Serbesti Gaze-
tesi'nin 150'liklerarasında yurt-dışınasürülen Kürtyaza-
n Mevlanaze Rıfat'ın 1929 yılında yayımlanan 'Türk Inkı-
labının içyüzü' adlı kitabında kendisinin Hoybun örgütü
ile Ermeniler arasındaki ilişkileri yürüttüğünü yazdığını
Amerikalı araştırmacı Micheal Gunter'in The Kurds in
Turkey' kitabında okuyoruz.(s:114) 1977 yılı nisan ayında
yayımlanan 'Özgürlük Yolu' adlı derginin 29-30. sayfala-
rında Ağrı Ayaklanması'nda Fransızların, Kürt ayaklan-
macılarla Hoybun örgütü aracılığı ile kurdukları ilişkiler
anlatılıyor.
1930'lu yıllara nokta koyarak 199O'lı yıllara gelerek Er-
meni ve Kürt örgütleri arasındaki ilişkijeri Ermeni kay-
naklarına bakarak anlatalım:
Ermeni terör örgütü ASALA ile Kürt terör örgütü PKK
arasında 6 Nisan 1980 günü yapılan toplantıda eylem bir-
liği karan aldıkları, Ermenilerin lnterwiew With Mihran
Mihranian' adlı kitapçığın 40. sayfası ile Asala Intenvi-
evv'adlı yayında (s:15) PKK ve ASALA'nın birliktedüzen-
ledikleri basın toplantısının tutanakları yayımlanıyor.
PKK-ASALA işbirliğini 'Armenian Reporter'adlı dergi-
nin 16 Haziran 1983 ve 3 Kasım 1984 günlü sayılarından
da okuyup öğrenebilirsiniz.
İngiliz Tr)e£conom/s/'dergisinin 18 Haziran 1983 gün-
lü sayısı (s:55-56) ile InternatinalHeraldTribune'gazete-
sinin 8 ve 9 Haziran 1985 günlü sayılarında da bu işbirliği
anlatılmaktadır.
ASALA terörü, neden 1975 Kıbns Barış Harekâtı'ndan
sonra başladı? Neden 1982 yılına kadar iç terör ile birlikte
yükseldi? Bu saldırılar neden 1982 yılında bıçakla kesilir-
cesine kesildi? Bu saldırılar biter bitmez, PKK eylemleri
15 Ağustos 1984 günü başladı?
Kürdü Türke; 'Türk'ü Kürde; Ermeniyi Türke; Türk'ü
Ermeniye; Aleviyi Sunniye; Sunniyi Aleviye düşman
eden, emperyalizm ve emperyalizmin Ortadoğu'daki çı-
karlarıdır.
Dün öyleydi, bugün de öyle...
TEŞEKKÜR
Kızım Lale tzzetoğlu'nun ameliyatını başarı ile
gerçekleştirip sağlığına kavuşturan
«7
k.B.B. Mütehassıg Opr. Dr.
Sayın PERVİZ PAŞAOGLU'na
yakırı ilgilerini esirgemeyen Meıter Vatan Hastanesi
Başhekimi Sayın Opr. Dr. Bülent Mesd'ye,
Selma Şen ve Remziye Aykut hemşireler ile diğer sağlık
personeline teşekkür ederim.
Opr. Dr. HÜSEYİN İZZETOĞLU