19 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbı: Cumhuriyet Matbaacıbk ve Gazetecılık Turk Anonun Şırketı adına Bcrin Nadi • Genel Yayın Yönetmeni: özgen Acar • Oene! Yayın Koordinatöni: Hikmei Çttinkayt • Yazj Işierı Müdürleri: FÜSBD Özbilgen (Sorumlu), Ctlal Başlangıç • Yazı Işlerı Mudür Yardımcısı: Salim Alpaslan • Sayfa Düzeni Yönetmeni: Ali Acar • Adana Temsilcisi: Çctin Yigtnoglu tç Politıka: Mehmet Tezkan, Istanbul Haberleri: Şenay Kalkan, Dış Haberler Ergun Balcı, Kultur Murşit Balabanlılar, Makaleler: Sami Karaoren, Spor: Abdulkadir Yucelman, Düzeltme: Abduliab Yazıcı • Koorduıatör: Ahmet Korulsaa • Maiı îşler: Erol ErkuC • Muhasebe: Bıileat Yener • Butçe-Planlama: Sevgi Osmanbeşeoglu • Idare: Hustyin Gürer • lşletme: Önder Çeiik • Bilgi-işlem: Nail tnal • Personel: Sevgi Bostaacıoglu Basaı vt Yaym. Cumhurıycı MubMcılık vt Gazetealıl TA.Ş. Tarkocajı CxL 39/41 C«ialo*l« 34334 Isı PK 246 IsUBbul Td 512 05 05 (20 hali, Tcta. 22246. Fu: (1) 526 «0 72 • «Urotarr « ı t n Z.ya GOkalp Blv lnkılap S. No: 19/4, Td 433 II 41-47. lUo. 42344, F«x (4) 133 0S 65 9 Ink: H Zıya Blv 1352 S. 2/3, Tel: 13 12 JO, Tckx: 52359, Faı: (51) 19 53 60 0 1ı1«nr InOna Cad. 119 S. No 1 ICt 1, TU. 19 37 52 (4 haı). Tita: 62155. FU; (71) 19 25 71 TAKVÎM: 5 HAZÎRAN1992 İmsak: 3.29 Güneş: 5.26 Öğle: 13.07 İkindi: 17.06 Akşanı: 20.38 Yatsı: 22.27 Mitinge iptal • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Dünya Çevre Gûnü'nde yapmak istedikleri "Çevre Hakkı" mitingiyle ilgili başvurulan 3. îzmir lktisat Kongresi gerekçe gösterilerek valüikçe reddedilen Yeşiller Partisi, Kongre Divan Başkanlığı'na başvurdu. Başvuruda. kongre gündeminde ekolojik sorunlara ılışkın tartışma maddesı bulunmarnasının, yapılmak istenen mitingin kongre nedeniyle ertelenmesinin ortak gelecek adına endişe yaratüğı beürtildi. YeşiUer Partisi'nin 5 Haziran Dünya Çevre Gûnü'nde eski Baük Hali 'nde yapmak istediği "Çevre Hakkı" adb mitinge İzrnir Valiliği izin vermedi. Yeşiller Partisi'nin başvurusuna karşılık Vali Kutlu Aktaş imzasıyla gönderilen yaada, "4-7 Haziran 1992 tarihleri arasında 3. lktisat Kongresi yapıiacağı ıçin mitingin ileri bir tarihte yapılmasının uygun görüldüğü" bildirildi. mekântar • İZMİR(AA)-Sigara içilmeyen mekânların çoğalması için herkese büyük görev düştüğü bıldınldi. Sağlık Bakanlığı ve Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu'nun işbirliğiyle hazırlanan broşürlerde, özellikle kapalı mekânlarda içilen sıgaranın, içmeyenlerin sağiığmı da olumsuz eüuledigine dikkat çekilerek "Haydi, hep birlikte sigaraları söndürelim" denildi. Iframvay 9 haziranda açılıyor • İSTANBUL (ANKA) — Istanbul Büyükşehir Belediyesi'nce, Aksaray- Sirkeci yaya ulaşımını rahatlatmak amacıyla yapımına başlanan tramvay hattının Aksaray-Beyazıt arasındaki bölümü 9 haziran günü açılıyor. Tramvay çalışmalarını sürdüren Istanbul Ulaşım Anonim Şirketi yetkililerinden alınan bilgiye göre, daha önce 8 haziran tarihinde açılacağı açıklanan Aksaray-Beyazıt tramvay hattı 9 haziran günü resmen açılacak. 31 mayıs günü deneme seferlerine başlanan hattın, yayalann güvenliği açısından tehlike yaratmadığını, tramvayın şehiriçi ulaşımında geçerli olan 30 kilometre süratle seyredeceğini belirten yetkililer, bu hızın otomobil ve diğer taşıtlann hızından daha az olduğuna dikkat çektiler. Moda ve sağlık • İZMİR (AA)- Modayı takip edebilmek uğruna bazı sağlık kurallannın bile gözardı edebıldiğjru belirten uzmanlar, özellikle yaz aylannda giysi-sağlık ikilemine dikkat edilmesi gerektiğini bildirdiler. Ege Universitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabılim Dalı Başkanı Prof. Dr. Saffet Solak, modarun esiri olmak yerine, sağlıklı giysilerin tercih edilmesinin yerinde olacağını kaydetti. Konu ile ilgili, AA muhabirinin sorulannı yanıtlayan Prof. Dr. Solak, şunlan söyledi. "Özellikle yaz aylannda derinin solunum yapmasnı engelleyecek giysıler giyilmemeli. Vücudu sıkı saran taytlar, son günlerde hanımlanmızın üzerinde sıkça görübneye başlandı. Bu giysilerin hangi malzemeden yapıldığı önemli." Bu yıl da geçtî; laf çok, çöziim yok MİNİKLERİN BÜYÜKLERDEN İSTEĞİ T ürkiye'de çevre konusunda bugüne dek yapı- lan her şey sözde kaldı. Çevre Bakanhğı, 1991- 1992 döneminde bol bol vaatte bulundu, ama somut adım atılmadı. Dünya Zirvesi Rio'da top- lanırken bizdeki çevre sorunlan da çözüm bekliyor. HÜRRtYET UYMAZ Müsteşarlık, genel müdürlük ve tekrar müsteşarlık olarak resmileşen, geçen yaz da bir ba- kanlıga kavuşan "çevre" konu- sunda bugüne kadar yapılanlar hep sözde kaldı. Çevre sorun- lan, ilgjlisi, ilgisizi tarafından yüzlerce kez dile getirildi ama ne varolan yasalar uygulanabil- di ne de gereken yasalar çıkan- labildı. Çevre sorunlanna şöyle bir gözatıldığında da bu durum açıkça ortaya çıkıyor: TERMİK SANTRALLAR- Yıllardır sürüp giden Aliağa ve Gokova termik santrallan konu- sundaki tartışmalar bu yıl da sürdü. Çevreciler ve yöre sakin- lerinin tepkilerine karşın, bu iki santral konusunda nihai karara bu yıl da vanlamadı. Gökova Termik Santraü, yeşilin ve mavinin göbeğinde, gri ve so- ğuk yüzüyle yükselmeye devam ediyor. Aliağa Termik Santralı için ise Danıştay 'hayır' dedi. Bunun yerine bölgede, enerji gereksinimini gidermek için bir "doğalgaz santralı" kurulması planlandı. Ancak bu karann değışmeyeceğıne ilişkin hiçbir garanti yok. ALTIN ARAYICILARI - "Yeni Zelanda'dan kovulan" altın arayıalan Bergama, Trabzon gibi birçok bölgede, büyük çapta doğal ortamlan kapalarak çevreye zarar verme- yi sürdürdü. Bu bölgelerde, si- yanür kullanarak altın çıkar- mayı planlayan dev uluslara- rası şirketlere Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanhğı, önce altın arama izni veriyor, sonra da işletme ruhsatı, ama tüm bu girişimler bakanlıkça bir "dev- let sun" gibi gjzlendiği için kaç uluslararası şirkete işletme ruhsatı verildigi ya da verilmesi düşünüldüğü bilinemivor. HAVA KİRLtLİĞI- 1991de de birçok ilde Dünya Sağlık ör- gütü'nün kabul ettiği maksi- mum değerlerin çok üstüne çı- karak önemü bir sorun olmaya devam etti. Başta Istanbul, Es- kişehir, Erzurum olmak üzere birçok kentimızde hava kirlili- ği, "alarm" veribnesini gerekli kılan boyutlara ulaştı. İstanbul Valiliği, geçen mart ayında kentteki aşın hava kirliüği ne- Dünya Zirvesi'nin ana konulanndan birinin perde arkası: Yeryüzünün ısısı giderek artıyorHaber Merkezi - Dünya Zirvesi'nin günderrundekı en önemli konulardan birisi Iklim Değışikliği Sözleşmesi. Sözleşmenin amaanı, küresel ısınmaya yol açtığı sanılan kar- bondioksit ve diğer gazların atmosfere bıra- kılma oranlarının azaltılması ve bu konuda gelişmekte olan ülkelere yeni fınansman kay- naklan yaratılması oluşturuyor. Bu sözleşmenin uygulanmasında gelişmış ülkelere daha fazia özveri düşüyor. Sanayıde ve kalkınmada büyük sorunlarla karşılaşacağı için Türkiye, İklim Değişikliği Sözleşmesi'ne olumsuz bakıyor. Havada artan karbondioksitin iklimeetkisi ve ahnabilecek önlemlerle ilgili olarak fızik dokto- ru Yüksd Ataluo, Cumhuriyet'in sorulannı yanıtladı. 22 yıldır Almanya'da uzman olarak çalışan Dr. Atakan'ın, Dünya Zirvesi'nin gün- demındeki bu soruna ilişkin verdiği yanıtlar şöy- le: "Son yıllarda havada artan karbondioksitin ve diğer bazı gazlarm iklimi etkilediğini duymak- tayız. Hava, bitki serasında olduğu gibi ısınacak, buzuüar eriyecek, denizler kabaracak ve bazı adalar ve alçak yerler sular altında kalacak deniliyor. Nedir bu karbondioksit sorunu ve bitki serası olayı, biraz açıklar mısınız?" - Havada öncelen. doğanın dengeledıği az miktardaki karbondioksit, metan ve ozon gibi gazlar, son 150-200 yıllık sanayi dönemiyle birlikte gitgide çoğalıyor. Bu çeşit gazlar havadar 5 ile 100 yıl arası gibi uzun süreler kalabümekte] ve hava akımlanyla dünyanın çeşitli yörelerine taşınmaktadır. örneğin, Türkiye'de yakılan bir ocaktan çıkan dumandaki karbondioksit, belkı birkaç ay sonra Çin'e bile gidebilir dersek pek yanlış olinaz. Çin'de yakılan ocaklardan havaya ulaşan karbondioksitin de başka ülkelere taşın- ması da doğaldır. Bunun sonucu olarak fosil yakıtlar dediğimiz linyit, taşkömürü, petrol ve doğalgazın gitgide artarak yakılması sonucu, her ülkenin katkısıyla dünya havasındaki karbondioksit giderek artıyor. Bu çeşit gazlann başka bir özelliği de daha kısa dalgaboylu güneş ışınlannı geçirip yeryûzüne iletmeJerine karşılık yeryüzünün ısınması sonucu salınan kırmızı ötesı ışınlan perdelemekte ve bun lann bir kısmını da tekrar yeryûzüne yansıta - rak yeryûzüne yakın havayı bitki serasındaki gibi gitgide ısıtmalandır. "Karboodioksit, metan ve ozon gibi gazlann sanayi döneminden önce de az miktaıiarda da oisa havada bulunduğunu söyiediniz. Pekiyi, o zamanlarda da mı bitki serası olayı vardı?" - Evet. Dünyamıza eskı çağlardan beri doğal bir bitki serası içinde bulunuyor gözüyfc baka- biliriz. Su buhan başta olmak üzere az miktar- lardaki bu çeşit gazlar yeryûzûnde canlılann ya- şamı için zorunlu olan ısı miktannın atmosferde depolanmasını sağlamaktadır. Eğer bu çeşit gaz- lar havada olmasaydı, yeryûzüne yakın havanın ortalama sıcaklığı ancak sıfınn altında 18 derece olacakü. Bu gazlann yukanda belirttiğim özel- likleri nedeniyle yeryüzüne yakın havanın orta- lama sıcaklığı 33 derece artarak sıfınn üstünde 15°C"ye ulaşmakta. Yani insan dünya üzerinde- ki yaşamını, havada su buhan, karbondioksit, de bilim adamlan birleşmektedir. "Belirienebilen değişimleri biraz daha açıklar mısınız?" - Yüz yıldır yapılagelen ölçümJere dayalı göz- lemler, iklimle ilgili aşağıdaki değişimlerin hava- da artan 'bitki serası gazlan'na bağlanabileceği- ni göstermekte: -Hava ve okyanuslann uzun süreyi kapsayan ortalama sıcakJıklannda artışlar beürlendi. -Deniz düzeyi 10 ile 20 cm arasında hafıfçe metan ve ozon gibi gazlann bulunmasına borç- ludur denebilir. "Kesin bir sıcaklık artunı söz konusu mu?" - Henüz kesin değıl, ama eğilim bu yönde. Bu konuda dünyanın çeşitli yerlerinde bilimsel ça- lışmalar sürüyor. Sanayi dönemi öncesine göre yeryüzüne yakın havanın bugün ortalama sı- caklığında 0.5°C"lik bir artım olduğunda ve önümüzdeki yûzyılın ortasıyla sonu arasında da 1.5 ile 4.5°C arasında bir artma görülebileceğin- yükseldi. -Bölgesel yağışlarda beürgin farkblık görül- mekte. -Tropik bölgelerde, sıcaklık artımı sonucu buharlaşma artarak hava akımlannda değişim- ler gözlendi. -Buzullann erimeye başlaması belirgin hale geldı. "Vukanda beürttiğimz ortalama hava SH cakltğmdaki birkaç dereceük sıcaklık artunı ne- den bu kadar önemli oluyorT" - Birkaç dereceük sıcaklık arümının, hava sı- cakhğmdaki alışılagelmiş sahnımlar göz önüne alındığında pek önemli olmayacağı düşünülebi- lir. Ancak bu artış, uzun süreb ortalama.değerle- rin göz önüne alındığı iklim için çok önemlidir. Buzullar dönemleri arabklannda bile ortalama sıcakhktaki değişim en çok 7 derece olmuştur. Aynca o zamanlardaiu ortalama sıcakhktaki en yüksek değer, 15°C olan şimdikinden sadece 1 °C daha fazla olmuştur. Bu nedenlerle, önümüzde- ki yûzyılın ortasıyla sonu arasında beklenen 1.5 ile 4.5°C arasındaki ortalama sıcaklık arümının, iklim ve çevre için ne derece önemli olacağı daha iyi anlaşılır sanınm. "Havada artan bitki serası gazlarmın canülan etkilemesi olasdığı da var mı?" - Evet, havadaki bu çeşit gazlann iklimi etkile- mesinin yanı sıra canlılan da doğrudan doğnıya etkilemesi söz konusudur. Eski devirlerde yaşa- yan canb türleriyle o zamanlarda havadaki kar- bondioksit miktarlan arasında ilişki olabileceği düşünülmektedir. Böyle bir ilişki en çok mikro canlılarda ortaya çıkabilir. Bunlar da daha bü- yük bitki ve hayvan türlerini etkileyebilirler. At- mosferin bileşimindeki değişimler ne kadar ça- buk ve büyük olursa bunlann bütün ekolojik sis- teme etkileri de o kadar büyük olacaktır. "Havaya verilen karbondioksiti ve havadaki bitki serası olayı sonucu ısınmayı azaltmanın yön- teminedirr' - Bütün ülkelerin elbirliğjyle ve tek tek katkı- lanyla önlemler ahnabilirse havadaki karbondi- oksit ve diğer zararlı gazlann miktarlan ve dolayısıyla iklime etkileri azaltılabilir. * Karbondioksit salmayan enerji kaynaklannı daha çok kullanmak (su, nükleer, güneş, rüzgar, geotermik enerjiler gibi). * Daha az karbondioksit salan yakıtlar kul- lanmak (linyit kömürü ve petrol yerine doğalgaz kullanmak gibi. * Enerji üretirken, taşırken ve kullanırken ve- rimi yükseltecek (enerji kayıplanru azaltacak) önlemleri almak. * Çok nüfus, çok madde üretim ve tüketimine neden olmakta, bunlar da ancak daha çok enerji kullanılarak elde edilmekte ve sonuçta daha çok karbondioksit açığa çıkmaktadır. * Enerjiyi ve her şeyi daha tutumlu kullan- mak, çocuklardan başlayarak halkı eğitmek. * Daha az çöp üretilecek yönde önlemler al- mak (plastik şişe ve süt kartonlan yerine, tekrar kullanılabilecek cam şişe kullanılması gibi). * Ormanlann kesihnesi ya da yakılmasını ön- lemek; mûmkün olduğu ölçüde toprak üstünde- kı her türlü bitki örtüsünü korumak, yeşil alan- lan çoğaltmak, ağaç dikmek (karbondioksitin hava yerine, orman ve bitkilerde tutulacağı ger- çeği nedeniyle). deniyle hasta, yaşlı ve çocukla- ra sokağa çıkmama çağnsında bulundu. Ancak hava kirliliği- ne yol açan düşük kalitelı, kü- kürtü bol, yansı su olan linyitle- ri Istanbul bölgesinde cıkaran kömür üreticileri için bu yıl da herhangi bir önlem alınmadı. Kömür üreticileri, gelecek yıl da birçok kentin havasını zehir- Ieyecek olan düşük kaliteli lin- yitlen üretmeyi sürdürüyor. DENtZ KIRLİLİĞİ- Geçen yıl boğazlarda iki koyun faciası yaşandı. Önce 22 bin canlı ko- yun yükü ile Rubinion-18 adlı gemi Rumelihisan önlerinde battı. Ardından 1200 canlı ko- yun, 400 büyük baş koyunla aynı şirkete ait Rubinion-14 adlı gemi Çanakkale Boğazı'n- da. Çevrecilerin ve uzman- lann, ortama verecegi zarar ne- deniyle gemilerdeki koyunlann çıkanlması gerektiği yolundaki görüşlerine iübar edilmedi ve koyun leşleri denizin dıbinde bozunmaya terk edildi. Gemide bulunan 10 ton yağ ve yaklaşık 100 ton yakıt bile dışan çıka- nlmadı. Güvertede yem sevkı- yaü yapılan kanallar gibi pek çok bölüm yeterince kapatı- lmadı ve bunlardan daha da önemlisi, Çevre Bakanı Akyü- rek'in "Koyun yüklü batık gemi, denizlerirnizi kirletmi- yor" demeci üzerine Türk ma- kamlannca açılan tazminat da- vası. batık gemifirmasıncakul- lanılarak düşürüldü ve Türk hûkümetinin tazminat talebi reddedildi. ORMAN TALANI-Ağaç- landırma çalışmalanrun ihmal edilmesinin ve varolanlann da kesilmesinin bedelini geçen kış Türkiye, çığ felaketlerinde 200'ü aşkınyurttaşını kaybede- rek ödedi. Ülkemiz, geçen yıl da Kıbns adası büyüklüğündeki bir toprak parçasının denizlere akıp gitmesine seyirci kaldı. Bu soruna 1991'de de gereken önem verilmedi ve ülkede geçen yıl ancak 56 bin hektarlık bir ağaçlandırma gerçekleştirilebil- di. 1982 Anayasası'yla orman yıkımına getirilen yasal daya- naklar. geçen yıl da yûrürlük- ten kaldınlamadı. Onnanolara göre bu yüzden, 1983-1991 döneminde "Orman olarak muhafazasında yarar yoktur" gerekçesiyle 2.3 milyon dpnüm orman alaru ormanalık dışına çıkanlarak "kapanın eh'ne bırakıldı." VERİMLİTARIM ARAZİ- LERİ- Daha öncekı yıllarda ol- duğu gibi geçen yü da 1. sınıf tanm arazileri, gecekondu, sa- nayi ve turizm merkezi kazan- mak uğruna betona yenilmek- ten kurtulamadı. İkinci konut ve turizm tesisleri adına geçen yıl da koylar kapaUldı, adalar bile 49 yıllığına işgal edildi. ÇÖP SORUNU- Önceki yıl yürürlüğe gjren "Katı Aüklann Kontrolü Yönetmeliği'"ni ge- çen yıl dileyen kuruluşlar "gö- nüllü" uygulayacaklardı. An- cak bu süre zarfinda, boş am- balaj kaplannı geri toplayan bir tek gönûllü kuruluş olmadı. 1 Şubat 1992'de başlayan zorun- lu uygulamaya karşı ise yönet- meliği uygulamakla yûkümlü firmalar, ÇEVKO adlı bir vakıf çatısı altında birleşerek karşı çıktı -Özetle, havasından suyuna, deruzinden toprağına kadar çevremiz bu yıl da kirlenmekten kurtulamadı. Çevre, bu yıl ye- ni Çevre Bakanı Doğancan Ak- yürek'ten gelecek 5 Haziran Çevre Gûnü'nde de yine benzer bir kara tablo çizmemek için va- atlerini yaşama geçirmesini bek- liyor. Çevreyi kirletenlere de ödül! CH3TAROT3 J Tarot BMiMaHi^HMi tstanbui Haber Servisi • Dünya Çevre Günü, bugün çe- şitli etkinliklerle kutlanacak. "364 gün çevre ve ekoloji için koşturduğumuzdan Dünya Çevre Gûnü'nde bitap düştük" diyen Yeşiller Partisi üyeleri ise, "Bugün ancak, meydanlarda ne kadar çevre bilincine sahip olduklannı anlatmakla bitire- meyen en hakiki çevrecilere ödül dağıtabiliyoruz" dedi. ödül dagıtımında oldukça zor- landıklannı söyleyen Yeşiller Partisi üyeleri, sonucu şöyle açıkladılar: "Gehşmiş ülkelerin zehirli atıklannı Türkiye'ye getirebi- lirsiniz. Müsaitiz, buyrun efen- dim' diyen; çevreye uzaktan baktığı için sanayi tesislerinde- ki antma ve fıltrelerin yokluğu- nu göremeyen; yeşilin, or- manın, tanm alanlannın yok edildiğini de göremeyen; batan gemileri seyreünekten zevk alıp, boğazlan gözden çıkaran, kıyı yağmacılığı ve orman yangınlan ile ilgilenmeyen; alkışlanmaktan hoşlandığın- dan, ne işe yaradıkları tartışı- lacak resmi çevrecileri çok sev- diğinden ve petçilere özel bir sempati beslediğinden, birinci- lik ödülü Çevre Bakanı Doğan- can Akyürek'e. Devletin kredi desteğiyle ze- hirli atıklan Türkiye'ye getirip, karasulanmızı kirletmekten kaçınmayarak canla-başla fedakârane çalışmalanndando- layı, UM Denizcilik sahibi Uğur Mengenecioğlu'ha ikinci- lik ödülü. Tarihi anıtlan katletmek için anıtı dikilecek Yüksek Anıtlar Kurulu ile işbirliği yapan; çev- reci maskesi alünda kıyı yağ- macıhğında, yeşili imara açma- da adeta diğer belediyeleri geri- de bırakmak için çalışan; İstan- bul'un çöpünü ne yapacagını bilemediğinden temiz köyleri çöp köyleri haline getirdiğin- den; ömerli Barajı'na çevre pis atıklannın aktığını bile bile, İstanbullulara kanalizasyon su- yunu içirdiğinden, üçüncülük ödülü tüm belediye başkanlan- na ve Istanbul Büyükşehir Be- lediyesi'ne verilmiştir. En büyük özel ödülümüz ise, kaynaklan tükenmış, savaşma- yı seven, silah üretimine ve ileri teknolojilerine pazar arayan, bunun için de henüz kurtanla- bilir kaynaklara sahip gelişme- miş ülkelere saldıran, kendileri- ni de gelişmış ülke olarak tanı- tanlarla birlikte Brezilya'daki Dünya Çevre Konferansı'na katılmak üzere özel uçağı ve ekolojiden bihaber teknik ve politiİc heyetiyle, koltuklan altın- daki nukleer ve termik santral projeleriyle turistik geziye çıkan Sayın Demirel'e verilmiştir." Beyoğlu, Beykoz, Zeyü'nbur- nu, Fatih, Kartal, Ûsküdar be- lediyeleri, Çocuk Vakfı, ÇE- KÜL, İHD Istanbul Şubesi de Dünya Çevre Günü'nü çeşitli etkinliklerle kutlayacak. Dün- ya Çevre Günü etkinliklerinden basını, kamuoyunu bilgilendir- mek için gazetemize fakslar geçiliyor. Gönderilen mesaj- ların ise kullanılmamış kâğıtlar- dan oluşu, insanın aklına yalnızca çevre günü nedeniyle tüketilen kâğıt için ne kadar aöac kesıldi sorusunu getiriyor. Tarot Sıradan bir fal degil... Insanlıgın tanıdığı e eski kehari yönte ATA NİR sizi Tarot' kehanetleri tanıştınyor. Arayın. 900 900 150
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle