Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 5 HAZİRAN1992 CUMA
10 DIŞ HABERLER
Afganistan'da
ateşkes bozuldu
• KABİL(AA)-Afgan
mücahitlerinin önceki gece
ilan ettikleri ateşkesin birkaç
saat içinde bozulduğu
bildinldi. İran yanlısı Hizb-i
Vahadat ve Suudi Arabistan
tarafından desteklenen
Jttihad-i-İslami örgütleri.
arasında üç gündür devam
eden çarpışmalardan sonra
önceki gece bir ateşkes ilan
edilmesi konusunda görüş
birliğine vanldığı, ancak
ateşkesin sağlanmasından
birkaç saat sonra Kabil'in
güneyinde yeniden
çarpışmalann başladığı
belirtildi. Gorgü taruklan
Suudi Arabistan yanhsı
mücahıtlerin Vahadat yanlısı
yarahlan taşıyan bir
ambulansa ateş açtıklannı
kaydettiler.
Rusya'da nükteer
kaza
• MOSKOVA (AA) - BDT
Deniz Kuvvetleri
Komutanlığı, 29 mayısta
Kuzey Denizi Donanması'na
bağlıbirdenızaltıda
meydana gelen patlamada,
denizaltının nükleer
reaktörünün zarar
görmediğini açıkladı. BDT
Deniz Kuvvetleri Sözcüsü
Varely Novikov, TASS
Ajansı'nca yayımlanan
açıklamasında, denızalünda
meydana gelen patlamanın,
aracın nükleer reaktörün
bulunduğu bölümüne çok
uzak bir yerde olması
sayesinde reaktörün
etkilenmediğini ve
radyoaktif sızıntı meydana
gelmediğini kaydetti. Sözcü,
patlamada bir deniz
subayının öldüğünü, beşerin
de yaralandığını doğruladı.
Arnayutfuirta
göcgirtşinii
• TIRAN(AA)-
Arnavutluk'un
güneybatısındaki Vlora
limanı, önceki gün yeni bir
göç girişimine sahne oldu.
Yaklaşık beş bin kişinin,
limanda demirli gemilere
binmek için saldırması
üzerine, güvenlik güçleri
havaya ateş açtı. Polis, daha
sonra kalabalığa daha fazla
olay çıkarmadan dağılması
içinçağnda bulundu.
Yaklaşık 2.5 saat süren
olaylardan sonra kalabalık
dağıldı. Göç girişimi
sırasında ölen ya da
yaralanan olmadığı
öğrenildi. Göçgirişimlerinin
önlenmesi için
Amavutluk'un başta Dıraç
limanı olmak üzere tüm
lımanlan askeri üs gibi
korunuyor.
ABD-Ürtün
askeri ilişkileri
• WASHINGTON(AA).
Ürdün'ü, topraklan
üzerinden Irak'a mal girişini
durduramamakla suçlayan
ABD'nin, bu ülke ile ortak
gerçekleştirdiği planlı askeri
tatbikatlan askıya aldığı
bildinldi. Adının
açıklanmasını istemeyen
Amerikalı biryetkili, Ürdün
Kralı Hüseyin'in Irak'a
kaçak yollarla mal girişini
durduracağına ilişkin
taahhüde girdiğıni hatırlattı.
Yetkili, Amerikan
istihbaraünın bu kaçakçıkğın
devam ettiği yolundaki
saptamalan üzerine, Başkan
George Bush'un Ürdün ile
ortak askeri tatbikatlan
askıya almaya karar
verdiğini belirtti. Ürdün
üzerinde Irak'a sokulan
mallararasında lüks
ürünlerle savunma ile ilgili
malzeme bulunduğu
kaydedildi.
İsrailinsan
haMan örgütû
• KUDÜS(AA)-İsrail'de
BTselem adlı insan haklan
örgütü, orduya bağlı özel
birimlerin, "aranan"
Filistinlileri haksızyere
öldürdüğünü bildirdi. Örgüt
tarafından yayımlanan
raçorda, 1 ocak-8 mayıs
tanhleri arasında çoğu
zaman Arap kılığına girmiş
bu birim elemanlannın Batı
ŞeriaveGazze'de 19
Filistinli'yi öldürdükleri
belirtildi. Raporda, 1991
yıhnda 21, intifadanın
başladığı aralık 1987
tarihinden bu yana da
toplam 90 Filistinlinin aynı
birimlerce öldürüldüğü
kaydedildi. Raporu kaleme
alan Naama Yaşuvi, bu özel
birimlerin öldürmeden
yakalayabilecekleri kişileri
de öldürdüklerini kaydetti.
Filistin insan haklan
örgütleri de İsrail özel
birliklerine benzer
suçlamalar yöneltmişlerdi.
ABD Dışişleri Bakanlığı'nın
yıllık insan haklan
raporunda, en az 27
Filistinlinin İsrail'in
"üniformasız güvenlik
personeli" tarafından
öldürüldüğü belirtilmişti.
İttifak üyeleri, AGİK'in isteğiyle oluşturulacak bir 'barış gücü'ne asker vererek katkıda bulunabilecekler
NATO ilk kez 'alan dışı'na açılıyor« . - _ - , • • « 4 • ^-v •* % •* . 4 "k T A » 1 ^ X " X 1 • 1 * 1 1 1 _ . _ _ r-fc " ı • ¥"» I .. » / J ¥ _ . -. T" 1 _ — ! _ ! _ ! ._ 1 _ I _1 _ r"V! - _ _ • - I 1 _ . _ 1 . . t II I ^ ^ ^ _ I
• Norveç'in başkenti Oslo'da toplanan NATO dışişleri bakanlannca
alınan karar, ittifakın bugüne dek üye ülkelerin güvenliği ilesınırh rolün-
de değişiklik getiriyor. Ancak NATO diplomatlan bu karann ittifakın
Körfez savaşı türünden askeri müdahaleler içinde yer alması anlamına
gelmeyeceğini vurguluyor.
Dış Haberler Servisi - ABD'nin öncülü-
ğündç 1949 yılında kurulan Kuzey Atlantik
îttifakı Örgütü NATO, ilk kez üye ülkelerin
güvcnliğini sağlamanın dışında bir rol üst-
lcndi. Norveç'in başkenti Oslo'da dün topla-
nan NATO dışişleri bakanlan. ittifakın
kendi sınırlan dışında Avrupa'da ortaya çı-
kan bunahmlarda banşı koruma görevi üst-
lenmesini kabul etti.
Ajanslann bildirdiğine göre vanlan anlaş-
mayla 52 üjkenin oluşturduğu Avrupa Gü-.
venlik ve İşbirliği Konferası'nın (AGİK)
banşı korumak amacıyla NATO'dan isteye-
ccği her yardım. ayn ayn değerlendirilecek
ve isteyen üye ülke bu çabalara malzeme, ta-
şıma ya da başka yollarla yardımda buluna-
bjlecek. hatta oluşturulacak bir "Banş
Gücü'ne asker verebilecek. Ancak karar zo-
runluluk içermediği için isteyen üye, bu tür
girişimlerin dışında kalabilecek. Aynca itti-
fak üyesi olmayan ülkelerin de bu tür faali-
yetlere katılması da mümkün olacak.
NATO'nun bu karan ABD tarafından
"yeni bir misyon" olarak değerlendirilirken
Almanya ve Fransa bunun yalnızca Av-
rupa'da banşı koruma çabalanna katkıda
bulunmak olduğunu vurgulamaya özen gös-
teriyor. Fransa. NATO'nun bu kararla Av-
rupa'nın siyasi ve güvenlik girişimlerini göl-
gelememesi gerektiğini savunuyor. ABD
Dışişleri Bakan Yardımcısı Lawrence Eagle-
burger "NATO, yeni Avrupa'da banşı ko-
ruma misyonunu üstlendi" derken Fransa
Dışişleri Bakanı Roland Dumas, "NATO'-
nun asken gücünden yararlansa bile banşı
koruma operaşyonlannda karar ve denetim
kesinlikle AGİK'e ait olmalıdır" görüşünü
dile getirdi. Norveç Dışişleri Bakanı Thor-
vald Stoltenberg de karan, "NATO'nun
görevi banşı sağlamak değil, banşı koru-
maktır" diye yorumladı.
NATO diplomatlan, itüfakın Körfez sa-
vaşı türü bir askeri müdahale içinde yer al-
masmın söz konusu olmadığmı, ittifak as-
kerlerinin ateşkesin sağlanamadığı Yugos-
lavya ya da Karabağ gibi bölgelere asker
göndermeyeceğini belirttiler.
Nitekim, ABD'nin Bosna-Hersek'e ilişkin
bildiride. BM'nin Yugoslavya'ya koyduğu
ambargonun uygulanmasını sağlamak ama-
cıyla mümkün olan her aracın kullanılması-
nı öngören bir ifadenin yer alması için yaptı-
ğı girişim sonuçsuz kaldı. Diğer üyeler, bu
tür bir ifadenin ileride NATO'yu yükümlü-
lük altına sokacağmı savunarak itirazettiler.
Bu arada toplantının açılışında şeref baş-
kanı sıfatıyla bir konuşma yapan Dışişleri
Bakanı Hikmet Çetin, daha sonraki kapalı
oturumda yaptığı konuşmada, Ermenistan'-
ın kuvvet kullanarak işgal ettiği Azerbaycan
topraklanndan cekilmesini istedi. Norveçli
meslektaşı Thorvald Stoltenberg de konuş-
masında Azeri-Ermeni çatışması ile Bosna-
Hersek olaylannın sorumlulanna ittifak ola-
rak "açık ve sert bir mesaj verilmesi gerekti-
ğini" savundu.
NATO dışişleri bakanlan Karabağ ve
Bosna-Hersek'e ilişkin iki ayn bildiri yayın-
ladılar.
AA'nın haberine göre Türkiye'nin görüş-
lerinin geniş ölçüde yer aldığı bildirilerin
Karabağ ile ilgili olanında, ittifakın Kara-
bağ ve Nahcıvan'da devam eden şiddet ve
can kaybından duyduğu kaygı dile getirildi
ve kuvvet kullanımı kınandı.
Taraflara etkili bir ateşkes yapmalan çağ-
nsında bulunan NATO dışişleri bakanlan,
ad vermeden Ennenistan'ı işgal ettiği Azer-
baycan topraklanndan çekilmeye davet etti-
ler ve taraflann uluslararası kuruluşlarla
işbirliği yaparak soruna görüşmeler yoluyla
çözüm bulmalannı istediler. Aynca çatışma-
dan zarar gören sivillere acil insani yardım
çağnsında bulundular.
"Ülkelerin toprak bütünlüğüne yönelik
eylemler ve siyasal kazanç sağlamak ama-
cıyla kuvvet kullanılması kabul edilemez"
denilen bildiride, AGİK'in Dağlık Karabağ
sorununa banşcı çözüm bulma çabalannın
desteklendiği belirtildi.
Bosna-Hersek ile ilgili bildiride de can
kaybına neden olan çarpışmalar sert biçim-
de kınandı ve BM, AGİK ve ATnin soruna
banşçı çözüm bulma çabalannın desteklen-
diği ifade edildi.
F-16
progranu
tehlikede
HALL'K GERAY
ANKARA - Türkiye'deki
F-16'lann jet motorlannın
ürctimi ihalesine öneri veren
General Electric (GE) firması-
nın yeni sözleşmeler imzala-
ması ABD Savunma Bakan-
lığı'nca askıya alındı. ABD
hükümeti, "yurtdışmda rüşvet
verme" savlan nedeniyle aldığı
karannı kısa sürede değiştir-
mczse, GE firması Türkiye'-
deki ihaleden çekilmek zorun-
da kalacak. Yaklaşık 3,5 tril-
yonluk ihalenin ikinci adayı
Pratt and VVhitney'e de aynı
nedenle yeni sözleşme yapma
yasağı getirilebileceği bildirili-
yor. Türk yetkililer, rüşvet suç-
lamalan nedeniyle F-16 prog-
ramının aksamasından kaygı
duyuyor.
ABD Savunma Bakanlığı.
GE firmasının yeni sözleşme-
ler imzalamasını askıya alan
karannı, fırmanın üst düzey
yetkililerinin, İsrail Hava Kuv-
vetleri Komutanı Rami Do-
tan'a yaklaşık 8 milyon dolar
rüşvet verdiği savlan üzerine
verdi. Cumhuriyet'in sorulan-
nı yanıtlayan Türk ve ABD'li
kaynaklar, Türkiye'deki F-16
programında jet motorlanyla
ilgili alımlann ABD Hava
Kuvvetleri'nce yapılıp Türk
Hava Kuvvetleri'ne satılması
nedeniyle, "askıya alma ka-
ran"nın Türkiye'yi de kapsa-
dığı yorumunu yaptılar.
Türkiye'deki GE yetkilileri,
Cumhuriyet'e, sözleşme yap-
malannı engelleyen karann
çok kısa bir süre içinde kalka-
cağın,a inandıklannı bildirerek
Türkiye'deki ihalenin etkilen-
meyeceğini savundular. ABD
Savunma Bakaniığı da önceki
gün yaptığı açıklamada, firma
yetkilileriyle görüşmelerin sür-
düğünü. GEfirmasınınverece-
ği yanıta bağlı olarak, "çok
kısa" sayılabilecek bir süre
içinde karann değişebileceğini
bildirdiler.
Gali'den Demirel ve Mitsotakis'e:
Kıbrıs zirvesine
lıazuolıuı
Bosna-Hcrsek'te süren çatışmalardan dolayı bugüne dek 1 milyonu aşkın si>11 evsiz kaldı. Çoğunluğunu çocuk ve yaşlılann oluş-
turduğu multeciler, bir yandan sığındıkları kampiann soğuk yaşamında Kmmaya çaJışırken bir yandan da evierine dönecekleri
günün özlemiyle bekleyişlerini sürdürüyoriar.(Fotoğraf:AP)
BM Genel Sekreteri Gali, Belgrad'm Sırp milislere söz geçiremediğini belirtti
Müoseviç: Istifa etmeye hazınm
Dış Haberter Servisi - Bosna-Hersek'te
Sırp milislerin Saraybosna'ya yönelik sal-
dınsı aralıksız sürerken Sırbistan Devlet
Başkaru Slobodan Müoseviç, yaptınmla-
nn kalkmasını sağlayacaksa istifa edebile-
ceğıni açıkladı.
BM Genel Sekreteri Butros Gali, Gü-
venlik Konseyine sunduğu raporda Belg-
rad yönetiminin Yugoslav ordusu birlikle-
rine ve Sırp milislere söz geçiremediğini
vurguladı.
Sırp milisler Saraybosna'ya topçu ateşini
dün de sürdürdüler. Reuter'in bildirdiğine
göre Sırp milisler, yaklaşık 40 bin sivilin
mahsur kaldığı stratejik önemi bulunan
Dubrinja kasabasına da havan topu saldı-
nsı düzenlediler. Saraybosna'ya önceki
gün düzenlenen saldında bir apartmana
bomba düşmesi sonucunda 4 sivilin yaşa-
mını yitirdiği bildinldi.
Sırbistan Devlet Başkanı Slobodan Mi-
loseviç, BM ambargosunun sona ermesini
sağlayacaksa görevinden aynlmaya hazır
olduğunu söyledi. Müoseviç, İngiliz BBC
televizyonunu verdiği demeçte, "Yaptınm-
lann kalkması ya da soruna çözüm bulun-
ması için tek engel buysa görevimden ayn-
lınm" dedi.
BM Genel Sekreteri Butros Gali, Yugos-
lavya bunalımına ilişkin olarak hazırladığı
raporu Güvenlik Konseyi'ne sundu. Gali.
raporunda Belgrad yönetiminin Bosna-
Hersek'te Müslüman ve Hırvatlara karşı
savaşan Yugoslav Ordusu birlikleri ve Sırp
milislerin denetimini giderek yitirdiği ve sa-
vaşın büyümesinde Hırvat askerlerin çatış-
malara katılmasının da payı bulunduğunu
belirtti.
Güvenlik Konseyi diplomatlan, Gaü'-
nin raporunu, Yugoslavya'ya yaptınmlar
uygulama karan almadan önce inceleye-
memelerinden dolayı üzüntü duyduklannı
belirttiler. Diplomatlar, "Rapor, ambargo
karannı etkilemezdi, ancak bir süre gecik-
tirebilirdi" dediler.
Türkiye'ye gönderilecek malzeme, yalnızca NATO anlaşmalan çerçe^sinde kullanılacak
Alıııaıı askeri yardımı yeniden yürürlükte
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Al-
manya. Türkiye'ye yönelik ambargo
karannı kaldırmasının ardından. dün
de askeri yardım programının yeniden
başlatılmasının kararlaştınldığını açık-
ladı. Ancak Türkiye'ye gönderilecek
Alman askeri malzemesinin "iç çatış-
malarda kullanılamayacağını" da
anımsattı.
Almanya Federal Cumhuriyeti Dışiş-
leri Bakanlığı Sözcüsü Dr.Hans H.
Schuhmacher bu konudaki açıklama-
sında, Türkiye ile Almanya arasındaki
mektup diplomamasisinde. Türk Silahlı
Kuvvetleri'ne gönderilen silah ve malze-
mcnin "yalnızca NATO amaçlan gere-
ğince kullanılacağının t.-yit edildiğini"
bildirdi.
Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin, Oslo'-
da yaptığı açıklamada. ambargo karan-
nın kalkmasından Türk-Alman dostlu-
ğunun kazançlı çıktığını söyledi.
Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü
Schuhmacher dün Bonn'da yaptığı
açıklamada, askeri yardım programının
yeniden başlaülmasında, Almanya Dı-
şişleri Bakanlığı Müsteşan Dieter Kast-
rup'un Türkiye'deki temaslannın bü-
yük etkisi olduğunu belirtti. Schuhmac-
her. iki ülkenin dışişleri bakanlan
arasındaki "mektup teatisi" konusunda
ise şu bilgileri verdi:
"Türk Dışişleri Bakanı Hikmet Çe-
tin, Alman Dışişleri Bakanı Klaus Kin-
kel'e mektup teatisinde, askeri yardım
programı çerçevesinde Almanya hükü-
meünce TSK'va gönderilen silah ve
araçlann yalnızca NATO anlaşması ge-
reğince kullanılacağını teyit etmiştir.
Dışışlen Bakanı Kinkel. mektubunda
ittifak bölgesine yapılan saldınlara kar-
şı yardım alan ülkelerin savunma gücü-
nü koruyabilmeieri ve ortaklann ittifak
içindeki sorumluluklannı yerine getire-
bilmeleri amacıyla Almanya hükümeti-
nin NATO müttefiklerine askeri yar-
dımda bulunduğunu hatırlatmıştır.
Buna göre Alman askeri malzemesi iç
çatışmalarda kullanılamaz."
ÇetinMn açıklaması
Dışışlen Bakanı Çetin. Oslo'da yaptı-
ğı açıklamada. Alman ambargosunun
kalkmasından Türk-Alman dostluğu-
nun kazançlı çıktığını söyledi.
Çetin. bu sonuca "mektup teatisi" ile
ulaşıldığını kaydederek. "Bu suretle
Türkiye ve Almanya arasındaki gele-
neksel dostluk ilişkilerinde ortaya çıka-
bilecek gereksiz pürüzlerin ve yanlış
değerlendirmelerin bile. her zaman be-
lirtegeldiğimiz gibi görüşmeler ve diya-
log yoluyla giderilebileceği teyit edilmiş
olmaktadır" dedi.
İZZET RIZA YALIN
LEFKOŞA - Kıbns'ta dü-
ğümün çözülmesine yönelik
adımlar süriiyor. BM Genel
Sekreteri Butros Gali'nin
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf
Denktaş ve Kıbns Rum kesimi
lideri Yorgo Vasiliu'yu 18-20
haziran tarihlerinde ayn ayn
görüşmeler için Nevv York'a
davet eden mektuplan Kıbnslı
liderlere iletilirken Gali'nin,
Başbakan Süleyman Demirel
ve Yunanistan Başbakanı
Konstantin Mitsotakis'e de bi-
rer mektup göndererek "Nevv
York görüşmelerinde ilerleme
sağlanması durumunda topla-
nacak konferansa hazırlıklı
bulunmalan" çağnsında bu-
lunduğu öğrenildi.
Nevv York buluşması önce-
sinde Kıbns'ta diplomasi trafi-
ği görülmedik bir düzey ve
yoğunluğu ulaşü. BM Genel
Sekreteri Butros Gali'nin Kıb-
nslı liderleri Nevv York'a çağı-
ran mektuplan Kıbns özel el-
çisi Oscar Camillion araalığıy-
la Denktaş ve Vasiliu'ya iletil-
dı.
Gali aynca Demirel ve Vasi-
liu'ya da birer mektup gönde-
rerek iki başbakana, Denktaş
ve Vasiliu'yu, New York'a ça-
ğırmasına ilişkin bilgi verdiği
ve iki liderle 18-20 haziran ta-
rihleri arasında yapacağı ikili
görüşmelerde Kıbns'ta çözüm
yolunda ilerleme sağlanması
durumunda yapılacak toplan-
tıya hazır olmalan çağnsında
bulundu. Öte yandan BM he-
yeti, Lefkoşa'da tasarladığı
yeni tur görüşmelerinden son-
ra sonra Lefkoşa-Atina-Anka-
ra üçgenindegörüşmeleri yine-
liyor.
ABD Dışişleri Bakanlığı
Kıbns İşleri Koordinatörü
Nelson Ledsky ile BM Genel
Setreteri'nin Siyasi İşler Mü-
dürü Gustave Feisell, dün
Washingtonda Kıbns'takige-
Jişmelerle ilgili olarak yaptıkla-
n görüşmede önümüzdeki
hafta yapılacak çalışmalann
koordinasyonu konusunda
göriiş birliğine vardılar. Fei-
sell, Camillion ve'BM Banş
Gücü Danışmanı Paul Cava-
nagh'dan oluşan BM heyeti
Kıbns'a, 7 haziran günü gele-
cek ve 9 haziranda Vasiliu ve
ardından da Denktaş ile görü-
şecek. Heyet, 10 haziranda
Atina'ya, ll'inde de Ankara'-
ya gececek. Feissel. temaslar
biter bitmez Nevv York'a gide-
rek Gali'ye bilgi verecek.
Ledsky de aynı üçgende An-
kara'dan başlayarak temas-
larnda bulunmayı kararlaştır-
dı.
AZERBAYCAN SEÇIMLERİ
Cumhurbaşkaıılığı
yarışıkızıştı
ESAT PALA
BAKÜ - Azerbaycan'da
cumhurbaşkanlığı seçimine iki
gün kala heyecan ve merak do-
rukta. Adaylar propaganda
çalışmalannı hızlandınrken.
çeşitli ülke gözlemcileri ve tem-
silcileri pazar günü yapılacak
seçimler için Bakü'ye geliyor.
Cumhurbaşkanlığı seçiminin
en güçlü adayı iktidardaki
Halk Cephesi üderi Ebülfez El-
çibey, Ermeni saldınlan nede-
niyle Şuşa ve Laçin'den göç et-
mek zorunda kalan ailelerle
görüşt'ü.
Halk Cephesi lideri Elçibey.
Bakü'de eski Lenin. yeni Cum-
huriyet Sarayı'nda savaş nede-
niyle Laçin ve Şuşa bölgelerin-
den göç eden halkla görüştü.
Çok büyük bir salonda binler-
ce Azerinın çoluk çocuk katıl-
dığı toplantıda bir Şuşalı ka-
dın. Azerbaycan'da iç siyasi
çekişmelerin Dağlık Kara-
bağ'ın düşmesine yol açtığmı
söyledi. Şuşalı Samira Süiey-
manov. Bakü'de kalmaktan
rahatsız olduklannı, Bakülüle-
'- '"»ndilerine olumsuz tavır
takırıuınidnnı belirtti. Süley-
manov. Elçibey'e "Sizalın top-
rağımızı. biz oraya gidelim"
dedi.
Elçibey'e yöneltilen bir baş-
ka soruda ise Azerbaycan
Cumhurbaşkanı Vekili İsa
Kamberovun halktan sürekli
kaçtığı ve halka karşı silah kul-
landırdığı öne sürüldü. Bu
soru üzerine sinirlenen Halk
Cephesi lideri Elçibey. "Ben
böyle bir şeyi ilk kez duyuyo-
rum. Nerede Azeri halka karşı
silah kullanıldıysa hemen söy-
leyin" dedi.
Öte yandan cumhurbaşkanı
adayı ve eski Mecüs Başkanı
Yakup Memedov, Azerbay-
can'da ekonominin bir an önce
düzene sokulması gerektiğini
söyledi.
Ülkede çok sayıda işsiz bu-
lunduğunu belirten Yakup
Memedov, savaş bölgelerin-
den göç eden halkın da büyük
sıkıntısı yaşadığınj kaydetti.
WASHINGTON UFUK GÜLDEMÎR
Kürtçe televizyon ve Amerika'da yayıncılıkWASHINGTON - Kürtçe TV tarüşma-
sına Amerika'da televizyonun nerede ol-
duğunu, nereye gittiğini anlatarak katkıda
bulunmaya çalışalım.
Amerika'da TV yayınalığının ilk yılla-
nnda, pazann gelecekte tamamen büyük
ulusal istasyonlann eline geçeceği düşünü-
lürken bunun tersi oldu. Teknolojik geliş-
meler sayesinde mantar gibi biten yerel istas-
yonlar ulusal kanallan tehdit etmeye baş-
ladı. Ulusal kanallar da çareyi yerel evlilikler
yapmakta buldu. Hele TV yayınlannm son
10 yılda kablo ile dağıtılmaya başlanması
tam bir devrim yarattı. Her kentin. kasa-
banın kendine özgü istasyonlan ortaya çıktı.
Kablo paketinin içinde elbette ABC. NBC,
CBS gibi büyükler vardı. Ancak kasabanın
haberlerine ağırlık veren yerel kanallar, ne-
redeyse ulusal ve uluslararası haberlere
ağırlık veren "netvvorklar" kadar izleyici
toplamaya başladı.
Kablo yayınalığı neden bir deyrimdi? Şu
yüzden: Yerel nüfus kimi yerde İspanyolca
konuşan Latin kökenlile,rden. kimi yerde
Çinliîer ve İtalyanlardan oluşuyordu. Ante-
ne bağımlı olduğu için "genel" olmak zorun-
luluğu olan Amerikan TV'si. kablo
yayıncılığı sayesinde bu kitleye kendi "özel"
dilinde ulaşarak dinleyici sayısını arttınrken,
farkında olmadan katılımçı demokrasinin
sınırlannı genişletiyordu. Örneğin ben bu-
gün Washington'da evimde oturup 69 ka-
nalh televizyonumu açtığımda Rusça.
İspanyolca, Arapça yayınlara rastlayabili-
yorum. Hatta canım isterse Nevv York'tan
yayın yapan bir iki Türk radyosundan birisi-
ni dinleyebiliyorum. Ama çoğu zaman dinle-
miyorum, çünkü Amerikan kanallannı
daha ilginç buluyorum.
İletişim çağında iletişimden korkmanın
ecele faydası yok. Sosyologlar, SSCB'ye asıl
öldürücü darbeyi bilgisayar, fotokopi maki-
nesi, faks ve videonun vurduğunu düşünü-
yorlar. Özel TV'yi yasallaştırma, Kürtçe
TV'ye izin verip vermeme aşamasındaki
Türk hükümetine Amerikan TV'cilerinin
tavsiyesi şu: "Teknolojinin gerisinde kala-
cak bir regülasyona gitmek enayiliğini yap-
mayın." Daha açıkça söylemek gerekirse
"Teknolojinin gelişmesini zaten önleyemı-
yorsunuz. En iyisi ona ayak uydurun. Kürt-
çe TV kaçınılmaz olarak kurulacak. Sizeğer
baştan izin verirseniz herkes sizi demokrat
zanneder. Hiç olmazsa numara yapıp puan
toplayın. Ama devlet olarak kendiniz kur-
mayın, bırakın kimin parası varsa o kur-
sun."
Uydular sırur dinlemiyor. Kablo ile da-
ğıtım evin içinde yeni dünyalar yaratıyor.
Vatandaşlannı ulusal güvenlik gerekçesiyle
telsiz gibi basit bir iletişim aracından dahi
mahrum bırakanrejimlertarihe kanşıp gidi-
yor. Çözüm ne? Amerikan TV'cileri, "regü-
lasyon değil, deregülasyon" diyor. Yani TV
yayıncılığını "düzenlemek" değil, "mevcut
yasak düzenini ortadan kaldırmak." Çünkü
hükümetin yapacağı her yasal düzenleme.
daha altı ay içinde teknolojik gelişmenin ge-
risinde kalmaya ve "by-pass" edilmeye
mahkûm. Aynca zatenekonomidepiyasaku-
rallannı uyguladığı iddiası içinde olan bir si-
yasi rejimin, düşün yaşamında piyasa kural-
lanna uymaması gerceklerle bağdaşmaz.
Yayıncılıkta piyasanın dinamiklennden
korkmaya mahal yok. Daha bundan 20 yıl
önceye kadar Türkiye'de sinemalar "Par-
çala Behçet" türünden fılmlerle dolup taşı-
yordu. Gazeteler "ahlak elden gidiyor" diye
bağınyordu. Bu akım. yasaklarla değil "do-
ğal doyum" ile ortadan kalktı. Ahlaka da bir
şey olmadı. "Regülasyonsuz" özel TV de ilk
yıllarda kuşkusuz bazı "sorunlar" yaratabi-
Iecektir. Ama hükümetin Türkiye'ye yapa-
cağı en büyük iyilik. bu sorunlan "kanun
gücü" ile zaptı rapta almaya çalışmak değil.
halkın sağduyusuna bırakmaktır. Aynca te-
levizyonun rekabetı. basm üzerinde de
olumlu etkiler yapıyor. Amerika'da zaman
gösterdi ki TV kültürü ile büyüyen insan,
daha az değil daha fazla okumaya meraklı
oluyor. Bunun da ötesinde TV veciddi basın
birbirine rakip değil, aksine doğal müttefik.
Özel TV'nin rekabetinden asıl televizyona
benzeyen gazeteler zarar görüyor. Kitap. ha-
ber. analiz. yorum. Amerikan yaşamındakı
önemli yerini koruyor.
Deregülasvon fornıülü içinde TRT'nin
ven nedir? Tüm dünvada olduğu gibi Ame-
nka'da da "kamu kanallan" var. Ancak
bunlar devletın de ortak olduğu özel şirkel
statüsünde. 198O'de ABD'deki kamu kanah
NPBC'nin toplam gelirlerinin yüzde 27'si
devlet kasasından gelirken. bugün bu oran
yüzde 17"yedüşmüşdurumda. Yanidevletin
rolü giderek azaUyor. İnsanlar eğitildikçe
"Neden benim cebimden aldığın para ile TV
yayını yapıyorsun, özel şirketler zaten yapı-
yor. sen parayı daha ihtiyaç duyulan alanla-
ra harca" diyor. Devletin harcadığı paranın
aslında devletedeğil. millete ait olduğu, "dev-
let parası" diye bir şey olmadığı öğrenildikçe
bu eleştiriler kaçınılmaz olarak Türkiye'de
de başlayacak. Bunun bir yaran da şu ola-
cak: Nasıl ki devlet, bankalar ve KİTlerden
elini çekmedigi sürece siyasi yaşamımız "tan-
zimattan bu yana en büyük yolsuzluk" iddi-
alanndan kurtulamayacaksa. devlet
yayınalıktan elini çekmedigi sürece "TRT'-
nin taraflılığı" başımızı ağntmaya devam
edecek.Tüm bu nedenler yüzünden devletin.
neyin hangi dilde yayınlanacağı konusunda
vapması gereken en akılhca şeyin. bu işin
dışında kalmak olduğu anlaşılıyor. Bu yol
kısa vadede baş ağntabilir. Ama uzun va-
dedeTürkiyekârlıçıkar.