15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 HAZİRAN1992 CUMA CUMHURIYET SAYFA DIŞ HABERLER 11 İtalya: Türkiye önemli •ATİNA(AA)-İtalya Dışişlen Bakanı Gianni De Michelis Türkiye'nin Avrupa içinde kalmasının "Avrupa'run çıkanna olduğunu" söyledi. Atina .Haber Ajansı'nıni haberine göreDe Michelis. düzenledıği basın toplantısında. Cumhurbaşkanı Özal'ın "İI Tempo"da yayımıanan demeande, Osmanlı Imparatorluğu'nun Balkanlar"da500yılhk varlığı ile ılgili sözlçrine ilişkin bir soruyu şöyle cevapladı: "Yunanlılar, Makedonya konusunda 3000 yıllık tanhleri ojduğunu söylüyorlarsa Sayın Özal da 500 yıllık bir tarihten pekâla bahsedebılir. Bugün Balkanlar'da herkes kendi tarihini yeniden yoğuruyor". Operasyon • TAHRAN(AA)-Irak ordusunun. ülkenin güneyinde Şıi muhalefetin yoğun olarak bulunduğu bölgede geniş çaplı bir askeri • hareket başlattığı bildirildi. Iran Ajansı İRNA'nın Irak muhalefet kaynaklanna dayanarak verdiği habere göre saldında ölenler ve yaralananlar oldu. Ölü ve yaralı sayısını belirtmeyen IRNA. Nasiriye bölgesındekı harekâta hücumbotlarla uçak ve helikopterlerin de katıldığını bildirdi. Ajans, saldınya katılan Cumhuriyet Muhafız Alayı'nın bölgeye lOOkadar obüs mermısi attığını kaydetü. İsrail-Filistin • KLDÜS (AA) - İsrail işgali altındakı Batı Şeria'nınen büyük kenti Beytüllahim'dekı Nativite kilisesinin önünde İsrailli bir sınır muhafızını bıçaklayan bir Filistınji öldürüldü. Filistin ve İsrail askeri kaynaklannın bıldirdiğıne göre adı açıklanmayan Filistinli. arkadaşlannın yardımına gelen İsrail askerleri tarafından açılan ateşle olay yerinde can verdi. Bıçaklanan İsrailli sınır muhafıa ise ağır yaralı olarak hastaneyc kaidınldı. Olayın ardından bölgede sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Filistin kaynaklan, askerlerin başlattıklan arama sırasında yakındaki bir kız okuluna da gırerek çevreye ateş açtıklannı, göz yaşartıcı bomba attıklannı ve 4 kışiyı yaraladıklannı bildirdiler. Cezayir: Uzlaşma çağrısı • CEZAYİR (AA) - Cezayir Sosyahst Güçler Cephesi (FFS)üderiHoçineAit Ahmet, ülkede ulusal uzlaşma arayaşına girilmesi çağnsı yaptı. Ait Ahmet, Cezayır'in bağımsızlık günü nedeniyle La Nation gazetesine verdiği demeçte, "Durum her gün daha da kötüleşiyor. Büyük çaplı ve keyfı baskılara maruz kalan genç insanlar yeraltına inmenin yollanru anyorlar" dedi. Löbnan:Alman relûneler • BONN(AA)- Lübnan'da, hâlâ relıın tutulan son iki Almanın on gün içinde serbest bırakılabilecekleri belirtildi Almanya'nın başkentı Bonn'daki bazı yetkililer, yardım görevlileri Thomas Kemptner (50) ve Heinrich Struebıg'ın (31) haziran ayı ortalanna doğru serbest bırakılabilecekleri yolunda işaretler olduğunu kaydettiler. Kempter ve Struebig, Almanya'da tutuklubulunan Muhammed Ali Hamadi ve Abbas Hamadi yanlılan tarafından rehin tutuluyor. Siyasal depremin üyeliği gündemden indirmesi bekleniyor Türkiye'ninAT mııudmıa darbe • ATnin yaşadığı, şimdiye kadar eşi görülmemiş hukuki kargaşa, Türkiye'nin üyelik başvurusunun, İngiltere'nin 1 temmuzda başlayacak dönem baş- kanlığı ile "hızlandınlacagı" şeklindeki beklentiye doğrudan bir darbe indirdi. luğu Anlaşması"ıun 1957"de Roma'da imzalanarak yüriirlü- ğe girmesinden bu yana ATnin yaşadığı "en tehükeli kalp krizi" olarak nitelendi. AT hukuku, tüm siyasal kararlann, üye ül- kelerin hepsinin onayı ile alın- masını öngördüğü için Dani- marka'nın vetosu, Maastricht EDİPEMİLÖYMEN LONDRA - Danimarka'nın vetosu, Avrupa Topluluğu'nun siyasal temelini hukuken yıkan bir "deprem" olarak görülüyor ve bunun yeniden inşa edilmesi gerektiği belirtiliyor. Gelişme- ler, "Avrupa Ekonomik Toplu- Anlaşması'nı hukuken geçersiz kıldı. Anlaşmanın. 1 Ocak 1993'ten itibaren AT için "ha- reket planı" olması beklenirken sündi AT, dümensız kalmış bir gemiye benzetiliyor. AT'nin yaşadığı, şimdiye ka- dar eşi görülmemiş hukuki kar- gaşa, Türkiye'nin üyelik başvu- rusunun, İngiltere'nin 1 tem- muzda başlayacak dönem baş- kanlığı ile "hızlandınlacağı" şeklindeki beklentiye doğrudan bir darbe indirdi. Türkiye'nin üyeliğinin, zaten ancak 21. yüz- yılın içinde bir zaman gerçekle- şebileceği söylenirken Türkiye'- nin üyelik beklentisi şimdi "si- yasal deprem"in sarsıntısı ile gündemden tamamen düşecek. Uyelikleri hızla gerçekleşecek nitelikte olan İsviçre, Isveç, Fin- landiya. Avusturya'nm uyelik- leri de göriişme masasına uzun süre gelemeyecek. ATnin Londra temsilciliği, ortaya çıkan durum çerçevesin- de Türkiye'nin olası beklentileri hakkındaki sorumuzu, "Maast- richt Anlaşması uyannca üye ülkenin bütçe açığı. ulusal geliri- nin yüzde 3'ünü aşmamalı. kamu borçlan ulusal iç gelirin yüzde 60'ını aşmamalı, enflas- yon da yüzde 4'ü aşmamalıdır" diye karşılamakia yetindi. "Ti- mes" gazetesinde ise Türkiye'- ye, Maastricht ardından oluştu- rulacak "yeni Avrupa'da" yer venlmedi. AT'nin varlıklı ülkeleri ile yoksullan (Portekiz, İspanya, İtalya ve Yunanistan) arasında "iki vitesli" bir Avrupa öngö- rüldü ve burada Türkiye de da- hil olmak üzere üye olmayı arzu eden diğer hiç bir ülkeye yer ol- mayacağı bejirtildi. Bunalıma çözüm aranıyor FERRUH YILMAZ KOPENHAG - Danimar- ka'nm Maastricht Anlaşması'- na 'hayır' demesinin yarattığı şok, Oslo'da dün başlayan NATO toplanüsı sırasında bir araya gelen AT dışişlen bakan- lannca giderilmeye çalışıldı. AT dışişlen toplantısında hem Danimarka hem de Porte- kiz ve Almanya, sorunun çözü- mü için çeşitli alternatifler öne sürdüler. Ancak taraflardan hiçbın önenleri konusunda açık- lama yapmak istemedi. Halkoylamasından çıkan so- nucun belli olmasından hemen sonra Danimarka'run Maast- richt Anlaşınası'nın yeniden görüşülmesini isteyeceğini açık- layan Danimarka Dışişleri Ba- kanı Uffe Elleman-Jensen, dünkü toplantıdan önce gaze- tecilerin sorulannı yanıtlarken, yaruünı önceden bildiği bir ko- nuda meslektaşlanna soru yö- neltmeyeceğini söyledi. Maast- ncht Anlaşmasfnın delinme- sinden korkan diğer AT ülkele- ri. anlaşmasının Danimarka ol- madan da yürürlüğe konması konusunda kesin bir tavır için- deler. Yasal olarak Danimar- ka'nın ret yanıtıyla düşmüş ol- ması gereken birlik anlaşma- sının Danimarka dışındakı ül- kelerce yürürlüğe konmasına Danimarka da karşı çıkmıyor. Danimarka Dışişleri Bakanı Jensen, dünkü toplanüda hal- koylamasından çıkan 'hayır' yanıünın AT'ye 'hayır' anlama- mına gelmediğini ve ülkesinin AT ile sıkı ilişkilerini korumayı düşündüğünü söyledi. Danimarka, hayır yanıün- dan sonra, anlaşmanın tümünü ımzalamasa bile, anlaşmanın yürürlüğe konmasını engelle- meyecek çözümler peşinde. Bu çözümlerden bıri de anlaşma- dakı bazı maddelerin Danimar- ka tarafından kabul edilmesi ve bazılanndan muaf tutulması. Diğer AT ülkeleri de Danimar- ka'yı tamamen dışlama yanlısı bir tutum içinde görünmüyor- lar. Danimarkalılar Maastncht Anlaşması'na hayır diyerek, ge- lecekte ortak bir para birimı oluşturulmasına ve ortak ordu planlanna hayır demiş oldular. Anlaşmada yer alan ortak göç- men ve mülteci politikası, ortak dış politika, çevre ve iş güvenliği gibi konularda karann oy çok- luğuyla alınması da reddedildi. AT ÜLKELERİ NASILKARARVERECEK7 "Birleşik Avrupa"nın hukuken başlayacağı 1 Ocak 1993 tarihinde AT dönem başkanlığını Danimarka'run üstlenmesi gerekiyordu. Danimarka'run onayı olmaksızın anlaşmanın hukuken geçerlik kazanması mümkün değil. Ortaya çıkan hukuki kargaşa, Oslo'daki "Kuzey Atlantik İşbirlığı Konseyi" toplantısında ana hatlan ileeleahnacak. AT üyelerinin, bir başka üyeyi, üyelikten ihraa hukuken mümkün değil. Dani- marka'run kendi isteği ile üyelikten çekilmesi ve Türkiye gibi "ortak üye" statüsüne geçmesi mümkün görülüyor. Ancak bu görüşlerin hepsi şimdi varsayımdan ibaret. Belçika - Halk oylaması yok. Anlaşma, parlamentoda sonbaharda ele alınacak. Belçika Anayasası'nda gerekli değişiklik 1994 hazıranına kadar bitirilecek. Fransa - Cumhurbaşkanı Mitterrand, halk oylamasına gıdileceğını açıkiadı. Bunun, sonbaharda olması bekleniyor. Parlamentoda da ele alınacak. İngjltere- Halk oylaması yok. Anlaşmanın Avam Kamarasf nda ilk görüşülmesi tamamlandı. Anlaşmanın maddelerine geçilmesı, büyük oy çoğunluğu ile kabul edildi. Almanya - Halk oylamasına gidilmiyor. Parlamentonun. anlaşmayı sonbajıara kadar ele alıp onaylaması gerek. trianda -18 haziranda halk oylaması yapılacak. Anayasa, kürtajı yasakladığı için AT hukuku ile çelişiyor. Lüksembtırg - Anlaşmayı tümüyle onaylayacak ilk ve tek ülke olması bekleniyor. Konu. parlamentoda 2 temmuzda ele alınacak. Tüm anayasal uyarlamalann haziran 1994'e kadar tamamlanması gerek. Portekiz - Bütün partiler AT yanhsı. Parlamento, bu ay içinde anlaşmayı ele alacak. Anayasal değişikliklerin haziran 1994'e kadar tamamlanması gerekiyor. Yunanistan - Anlaşma konusunda büyük bir sıyasai tartışma yok. Ancak Yunanistan, anlaşmayı, ancak Baü Avrupa Birliği'ne üye alındığı takdirde imzalayacağı tehdidinde bulunmuştu. Anlaşmanın sonbahara kadar parlamentoda ele alınıp onaylanması bekleniyor. İtalya - Halen hükümet olmadığı için İtalya'da siyasal yaşam da durdu. Ancak halk oylamasına gidilmiyor. Anlaşma, parlamentoda henüz ele alınamadı. Ancak büyük siyasi partiler AT'yı desteklıyorlar. Hollanda - Anlaşma metnı üzennde parla- mento şu sıralarda çalışıyor. Kabul konusunda bir sorun beklenmiyor. Aralık ayına kadar onaylanması için süre var İspanya - Halk oylamasına gıdilmesı beklenmiyor. Parlamentonun, sonbahara kadar anlaşmayı ele alması gerek. Maastricht Aniaşması için yapılan referandumda 'taayır' oyu veren Danimarkalılar, sonucu büyük sevinç gösterileriyle kurJadı. Maastricht anlaşması için yapılacak refeıandumda halkın yüzde 69'unun evet demesi bekleniyor Fransa'da 'evet9 eğiliıııi ağırbasıyor MtŞEL PERLMAN PARİS - Danimarka'nm, Maastrich antlaşmasına "hayır" demesi Fransız vatandaşlannı hiç etkilemedi. Paris'te yayımlanan Le Pariskn gaze- tesinin dünkü sayısında yer alan bir an- ket, Fransızlann yüzde 69'unun, düzen- lenecek referandumda Avrupa Birliği'- ne "evet" diyeceğini ortaya koydu. Ma- astricht'e karşı olanlann oranı ise yüzde 31. Aynca, aynı kamuoyu yoklamasın- da, Cumhurbaşkanı François Mıtter- rand'ınreferandumdüzenlemek karan- nı onaylayanlann da yüzde 78'lik bir oranla çoğunlukta olduğu beliriyor. Bunun yanı sıra Kopenhag'daki geliş- melerin kendi görüşlerini hiç etkileme- diğjnı ifade edenlerin de büyük bir ço- ğunluk (yüzde 79) oluşturduğu gözlen- di... Öte yandan önceki gün öngörüldüğü gibi Maastricht belgesinin şimdi hukuk- sal bakımdan geçerli olup olmadığı tar- tışması giderek yayılıyor. Ancak buna yine de "Oldukça kısa bir süre içinde" bir çözüm bulunacağı görüşündeki yo- rumcular, hedefe varmak için Fransa ile Almanya'nın çok sıkı bir işbirliği yap- mak kararlılığına dikkat çekmekte. Aynı kaynaklar. asıl sorunun, gerek Mitterrand, gerek sağ muhalefet açısın- dan da ele alınması gerektiğini vurgulu- yor.Örneğin, dünkü France-Soir gaze- tesi, "Mitterrand"ın bankosu" derken referandumun olumsuz sonuç vermesi halinde cumhurbaşkanının prestijinin sarsılacağını ifade ediyor. Bunun yanı sıra liberal muhalefetin. Avrupa'dan yana UDF kanadıyla, De Gaulle'cü RPR partisınin daha "kaü" politikası- nın alenen çatışmasının tüm sağ muha- lefeti ağır biçimde sarsabileceği görüşü de çok yaygın. Liberal sağ muhalefetin önderlerin- den, eski Cumhurbaşkanı Valery Gis- card d'Estaing ile eski başbakanlardan Raymond Barre'ın Avrupa Birliği'ne "evet" demektekı kararhhklannı açıkça vurgulamalan. Fransız siyasal sahne- sinde geniş yankılar uyandırdı. POLTTIKADA SORONLAR ERGUN BALU Batı Ittifakında Sürtüşme Yugoslavya bunalımı, ABD ile Avrupa arasında bir süredir gözlenen anlaşmazlık konularına bir yenisini daha ekledi. Geçen yıl bunalım patlak verdiğinde, ABD, Ingiltere ve Fransa'nın Yugoslav birliğinin korunması gerektiğini sa- vunurken, Almanya birliğin sonu geldiğine inandığını be- lirterek Slovenya ile Hırvatistan'ı tanımıştı. Bu olgu ABD- Almanya ilişkilerinde belirli bir soğukluğa yol açtı. VVashington, bilındiğı gibi Bosna-Hersek'teki çatışmalara uzun süre müdahale etmedi. Beyaz Saray, bu tutumuna gerekçe olarak Avrupa'nın kendi sorunlarını kendi çözme- si gerektiğini öne sürdü. Tabii, gerçek nedenin bu mu, yok- sa Avrupa'nın Amerika'nın yardımı olmadan büyük bu- nalımlar karşısında bir şey yapamayacağını göstermek mi olduğu bilınmiyor. Ancak şimdi Atlantik'in iki yakası arasında karşılıklı suç- lamaların sıklaştığı gözleniyor. VVashington, Avrupa'yı Yu- goslavyadaki kanlı iç savaş karşısında kararsız ve edilgen bir politika izlemekle suçlarken, Avrupa, VVashington'un başlangıcından bu yana hiçbir şey yapmadığını, şimdi ise "öğren de gel" havasıyla ders vermeye kalkıştığını öne sürüyor. Bu arada ABD'nin Avrupa'da en fazla sürtüştüğü ülke de değişmiş durumda. Slovenya, Hırvatistan bu- nalımında bu iki cumhuriyeti tanıyan Almanya, VVashing- ton'un şimşeklerini üzerine çekmişti. Bosna-Hersek kri- zinde ise ABD, Ingiltere ve Almanya Sırbistan'a karşı kap- samlı ekonomik yaptırımlar uygulanmasını isterken, Fran- sa yan çizdi. Bu olgu da Washington-Paris ilişkilerinde gerginliğe yol açtı. Ancak ABD ile Fransa'nın ilişkilerinin Bosna-Hersek bu- nalımından önce de pek sıcak olmadığım belirtmek gere- kiyor. Paris'in, Avrupa'nın askeri ve ekonomik bakımdan ABD'den daha bağımsız yola yöneîmesini savunması VVashington'u uzun süredir tedirgin ediyordu. François Mitterrand'ın, Los Angeles'taki siyah ayaklanması sırasın- da olaylardan cumhuriyetçi yönetimlerin sosyal ve ekono- mik politikalarını sorumlu tutması, Beyaz Saray'ın tedir- ginligini öfkeye dönüştürdü. Fransız-Alman işbirliği ile ku- rulması kararlaştırılan "Avrupa Ordusu" ise açıkça ABD'- nin Avrupa'daki askeri varlığı ile NATO'ya yönelik bir teh- dit olarak görülüyor. Aslında Avrupa Ordusu, sadece ABD ile Avrupa'yı değil, NATO'nun Avrupalı ortaklarını da böl- müş durumda. ingiltere ve Hollanda, Avrupa Ordusu'nun, ABD'nin yaşlı kıtadan çekilmesini hızlandıracağını belirte- rek projeye sıcak bakmıyorlar. İtalya da bir ölçüde aynı görüşü paylaşıyor. Böylece, NATO içinde ABD, ingiltere, Hollanda ve İtalya, Fransa ile Almanya'nın karşısında yer alıyor. ABD-Avrupa çekişmesi, yalnızca güvenlik sorunu ile sı- nırlı değil. Atlantik'in iki yakası arasında ekonomik rekabet de giderek sertleşiyor. GATT (Ticaret ve Gümrük Anlaş- ması) konusunda bir türlü çıkmazdan kurtulamayan gö- rüşmeler ve ABD ile Avrupa Topluluğu arasında tarım ürünlerinin desteklenmesine ilişkin anlaşmazlık, ekono- mik ilişkilerde öne"nli pürüzler olarak ortaya çıkıyor. Bu çekişmeler daha önce yok muydu? Vardı. »Ama soğuk savaş döneminde "Sovyettehlikesi" mütte- fikleri aralarındaki anlaşmazlıkları geri plana itip, birleşik cephe oluşturmalarına yol açıyordu. "Sovyet tehlikesi" Batılıları bir arada tutan, bir tür yapıştırıcı rolü oynuyordu. Bu etken ortadan kalkınca, yapay biçimde geri planda tu- tulan iç anlaşmazlıklar su yüzüne çıktı. Tıpkı, Sovyetler'de komünizmin yıkılmasından sonra o zamana dek baskı altında tutulan müliyetçi akımların fış- kırması gibi. KararIngUizleri sevindirdi LONDRA (Cumhtıriyet)- İngiltere hükümeti. 1 temmuz- da AT dönem başkanlığını devralmaya hazırlanır ve Birle- şik Avrupa fıkrini, bir dizi kaygı ve eleştiri ile de olsa des- teklemeyi sürdürürken iktidar ve muhalefetten 100'ü aşkın milletvekili, Maastricht Anlaş- ması'nın "öldüğünü", bu ne- denle yeniden ele alınması ge- rektiğmi savunan bir önerge ımzaladı. İktidar ve muhalefet saflannda Danimarka'nm ka- rannı memnuniyetle karşıla- yanlarçok. Danimarka'nm ve- tosunun belli olduğu çarşamba günü Avam Kamarası. Maast- rihct Anlaşması'ru satır saür ele alacaktı. Hükümet, bun- dan vazgeçti. Başbakan John Major, "Gelişmelerin hukuki ve pratik etkilerini değerlendir- dikten sonra bu konuya dön- memiz yararlı olur" dedi. Fransa'nın sonbaharda, İr- landa'nın 18 haziranda hal- koylamasına gitmesine rağ- men İngiltere'de halkoylaması yapılmayacak. Başbakan Ma- jor, daha önce de buna gerek olmadığmı. "Parlamentonun tek yetkili olduğunu" söyle- mişti. Ancak basın ve kamuo- yunda. İngiltere'nin. Thatcher dönemınden miras kalan "AT karşıtı lobisi"nin hızla hareke- te geçtiği de görülüyor. Basın, ağız birliği halinde, "Maastricht öldü" diyor ve hepsi de eğilimine uygun yo- rumlar yapıyor. İngiliz basını- run böyle bir olasıbğa ne denli hazır olduğu, konuya sayfalar ve sütunlar aynlması ile belli. Guardian. "AT hiçbir şey ol- mamış gibi davranmaya ve bu- nabma cesur göğüs germeye çalışıyor" derken Daily Teleg- raph. "Danimarka ya imzayı atmalı ya da çıkıp gıtmeli" dedi. Independent, iktidar par- tisi içindeki AT karşıüanrun Başbakan Major'ı güç durum- da bırakacak kadar "gözü kara" olduklanru vurguladı. Times. "Başbakan Major, AT'nin Doğu'ya doğru geniş- lemesinin bayraktarbğını yapı- yordu. Şimdi ise Danimarka'yı içeride tutmanın yollannı ara- mak zorunda" diye yazdı. İrlanda da halkoylamasına hazırlanıyor. Anayasada yer alan kürtaj yasağının AT hukuku ile yarattığı çelişki. Başbakan Albert Reynolds'a "soğuk terler döktürüyor". İrlanda"da son kamuoyu yok- lamalan. Maastricht lehınde yüzde 60'lık bir destek olduğu- nu göstenyor. BİR DEVRE-MÜLK TATÎ LİDİRKOYUNU YARATMAK BUYAZ, BAHMU EV1ER] VE GOZ OKŞAYAN ÇEVREStYLE, ODAK TURGUTREtS DEVRE-MULK VII1ALARIN HEMEN ONL1NDE 20 EK \1LLA (150 DEVRE) BİTMEK UZERE 15 GUN YAZ + 15 GUN BAHAR r 5 MtLYON PEŞtN. YA DA UYGUN TAKSrOERLE ODAK TURGUTREISTE SON FIRSAT 1200 AİLE... 4000'! AŞKIN ODAKLI, BODRUM/TURGUTREİS'TE TATİLÎN TADINI ÇIKARIYOR. HER YAZ! TURGUTREİS / BODRUM • BELEK/ANTALYA DEVRE-MÜLK TATtl. KÖYLERİ Şakir Kesebir Cad. No.32 Balmumcu Plaza 2 80700 Balmumcu/ÎSTANBUl TEL:(1) 272 28 61-62-63 FAKS.(l) 274 86 34
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle