Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15 HMZfRAN 1992 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Sınırsız .
özelleştirme
• ANKARA (A.NKA) -
Ekonomi kamuoyunun
çoğunluğunun sınırsız bir
özeLleştirmeden yana
oldugu belirlendi. DPT
taratfından hazırlatılan
"21'inci yuzyıla doğru
Türkiye" konulu araştırma
raporuna göre ekonomi
kamvıoyunun yüzde 57'lik
bölümü sektör ayrımına
bakılmaksızın tılm
KİT'lerin en az yüzde
51'inin özel sektöre
devredilmesi gerektiğini
savunuyor. Geri kalan
yüzde 22'lik bölüm
özelleştirmenin yalnızca
bankacılık ve sanayi
kesimleriyle
sınırlandınlmasını isterken
yüzde 15'lik bölüm ise
ulaşım ve haberleşme gibi
temel hizmetlerin de
kapsandığı daha geniş bir
özelleştirmeden yana
bulunuyor. Yüzde 4'lük bir
kesim ise özelleştirmeye
tamamıyla karşı çıkıyor.
Sigorta
borçları
• ANKARA (AA) - SSK
ve Bağ-Kur'da gecikme
zammı ve faiz affı için
verilen süre bugün doluyor.
Çalışrna ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Mehmet Moğultay,
gecikme zammı ve faiz
affından yararlanmak
isteyenlere kolaylık
sağlamak uzere, ödemeler
için pazartesi gecesi bütün
illerde SSK ve Bağ-Kur
veznelerinin sabaha kadar
açık tutulacağını açıkladı.
KDV fişinde
ayrım• ANKARA (AA) •
Subay, astsubay, askeri
memur ve bunların
emeklileri dahil ordu
pazarlarına üye olanlar
hariç, ordu pazarîarından
alışveriş eden diğer kişilerin
aldığı KDV fişleri, vergi
iadesinde kullanılamıyor.
MaJiye ve Gümrük
Bakanlığı yeni uygulamaya
3-4 ay önce geçerken ordu
pazarîarından alışveriş
yapan uygulamadan
habersiz vatandaşlar, bu
aynmı tepki ile karşıladılar.
TANSAŞ
büyüyor
I tZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - Anakent
Belediyesi İç ve Dış Ticaret
AŞ TANSAŞ'ın Restaurant-
Cafesi'nin bayramdan sonra
hizmete gireceği bildirildi.
TANSAŞ Basın
Danışmanhğı'ndan verilen
bilgiye göre kuruluşun eski
genel müdürlük binası
restaurant-cafe olarak
düzenlendi. Özel günler için
de hizmet vereceği, özellikle
gençlerin uğrak yeri olacağı
belirtilen restaurant-cafe'nin
15 haziran günü saat
11.00'de Anakent Belediye
Başkanı Yüksel Çakmur
tarafından açılacağı
bildirildi.
Türic-BDT iş
ilişkileri'
• Ekonomi Servisi -
Boğaziçi Üniversitesi
MezunlanDerneğil7
Haziran 1992 tarihinde
Parksa Hilton'da
"Türk/Bağımsız Devletler
Topluluğu Iş İlişkileri -
Sorunlar Çözümler
Öneriler" konulu bir
seminer düzenliyor. Açıhş
konuşmasını Devlet Bakanı
Sayın Tansu Çiller'in
yapacağı seminerde bilim
adamları ve BDT iş
konseyleri başkanları ile
Türk Eximbank yetkilileri
söz alacaklar.
Lada yine
gözde
• ANKARA (AA) - Diğer
otomobillere göre fıyatının
daha ucuz olması nedeniyle
orta gelirli kesimin tercihi
olan Rus yapımı Ladalar,
bu yılın ilk beş ayında
5.380 adet satışla ithal
otomobiller arasında en
fazla satılan otomobil oldu.
Ocak-mayıs döneminde
toplam 16.429 adet ithal
otomobil satıldı. ithal
otomobil satışlarında
Lada'yı, 3.425 adetle
Skoda, 2.253 adetle de
Mazda marka otomobiller
izledi.
Tüketiciyi
koruma
• ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu) -Sanayi ve Ticaret
Bakanı Tahir Köse,
tüketiciyi koruma yasa
taslağırun önümüzdeki
günlerde
Bakanlar Kurulu'na
sunulacağıru belirterek,
antıtekei yasa taslağı
üzerindeki çalışmalann da
tarramlanma aşamasında
olduğunu açıkladı.
Televizyon satışlanndaki yavaşlama, bayilerin elinde stok dağlan yarattı
Televizyon almanıntaııızamanı
BÜLENT KIZANLIK
Dolar parazit yapınca, televizyon fı-
yatlannda görûntü bozuldu. Saüşlann
hızı fırmalann fıyat artürma hızına yeti-
şemeyince, satıcılann elinde farklı eti-
ketlerde büyük miktarda televizyon sto-
ku birikti. Böylece televizyonda spot pi-
yasanın yanında, yetkili satıcılarda bile
yüzde 50'lere varan fiyat farklılıklan
doğdu.
Kampanyalarla satışlan canlandır-
maya çalışan fırmalar, fiyat ve ödeme
avantajını üstün teknik özellikler laşı-
yan yeni modellerle destekleyerek tüke-
ticinin tercihini kendi markalan yönün-
de etkilemeye çalışıyorlar. Ancak piya-
sadaki fiyat karmaşası yeni cıkan mo-
dellere de yansıyor.
Televizyon pazannın en büyük üre-
ticilerinden Profılo, mayıs ayı başında
Telefunken, bu ayın başında da Saba'da
aynı kulaklıkh modeli piyasaya sürdü.
Telefunken satıcılan geçen ay 55 ekran
düz kare modeller için, kulaklığa 194
bin lirafiyatfarkı alırlarken, Saba Mag-
num P'ler için gazetelere verilen ilanlar-
da aynı kulaklıklann satış fıyatı 335 bin
lira olarak duyuruldu. Profilo Dağıtım
A.Ş'nin toptanfiyatlannagöre 55 ekran
televizyonlannın normal modelleri 5.5
milyon, teletexli modelleri 5 milyon 750
bin ve kulaklıkb modeli 6 milyon 100
bin liraya perakendeciye ulaştığı bildiri-
lirken. piyasada normal modeller peşin
para 4-4.5 milyon liraya kadar fîyatla
rahatlıkla bulunabibyor. Kulaklıkb mo-
deller de yine bazı yetkih' satıalarda
tüketiciye toptan fıyatının 17 bin lira
fazlasıyla 6 milyon 117 bin liraya satıb-
yor. Kulakbğın kendisinden, uygulanan
sisteme kadar aynı teknik özellikleri
taşıdıklan halde, Telefunken'le, Saba
arasında da fiyat farkbblığı gözleniyor.
Piyasadaki fıyat kaosu sadece bü
markalara özel değil. Arçebk, Beko,
Shaub Laurenz, Grundig, Cihan gibi
daha pekçok marka televizyonda farkJı
satış noktalan arasında 1-1.5 milyon li-
raya ulaşan fiyat farklan gözleniyor.
Deposunda mal biriken satıcılar, peşin
ödeme yapacak müşterilerine firmanın
liste fıyatına. bakmaksızın sauş yapı-
yorlar. Bu satıcılar, fıyat belirlerken te-
levizyonu fabrikadan çekükleri tarihte-
ki mabyetlere göre hesaplama yapıyor-
lar. Böylece 3-4 ay önce mal çekmiş
olan mağazalar aradan geçen zamanda
birkaç kez zam gelmiş olmasına rağ-
men peşin ödeme yapan müşteriye es-
ki fıyatı uyguluyorlar.
Mab paraya çevirmek için fabrika
satış fıyatının da altında ahp satan spot
piyasalarda ise fiyatlar daha da düşü-
yor.
Yaz aylannda televizyon satışlanmn
düştüğünü, buna karşın dolardaki artış
yüzünden son 4-5 aydır her ay fiyat
ayarlamak zorunda kaldıklanru söyle-
yen Profilo Pazarlama Koordinatörü
Orhan İyiler, "Oolar 4 ayda yüzde 30
arttı. Bu nedenle televizyonfiyatlanda
4-5 ay boyunca her ay yüzde 6 tiva-
nnda arttı. Değişik bayilerin elinde de-
ğişik zamanlarda abnmış televizyonlar
var. Bayiler stok hesabını yapıyorlar.
Bayi aldığı fiyatın üzerine yüzde 5-6 kâr
koyup satar. Biz fıyatlarda üst sının be-
hrbyoruz, bunun altında satabibrler.
Sadece son deklare ettiğimiz fiyatın
üzerine çıkamazlar" dedi.
Elektronik Cihaz İmalatçılan Der-
neği (ECİD) Başkanı Maral Öztekin
de, fıyat karmaşasına yol açan piyasa-
daki televizyon bolluğunda ihracattaki
düşüşün de etkili olduğunu kaydetti.
öztekin, 2 milyon 800 bin adetlik üre-
timde yüzde 55-60'lar düzeyindeki ih-
racat payının, yüzde 30'lara gerilediğini
söyledi ve "Firmalar öncekı yılki bü-
yük ihracat rakamlanna göre ayarla-
dıklan üretimi, geçen yıl ortaya çıkan
düşüş yüzünden iç piyasaya aktardı-
lar" dedi.
Eski parâlannızaalıcıgözüylebakın
ESER ATtLLA
Bazılan için para bir başka
önem taşıyor. Onlar parayı sa-
dece mal ve hizmet alımlannda
kullanmıyorlar. Onlar için para
aynı zamanda bir tutku da.
Hele hele paranın eskimişi on-
lann en büyük hazineleri.
Bir oda düşünün, içi parayla
dolu, çuval çuval, kutu kutu...
Asbnda o paralarla şu anda hiç-
bir şey abnamıyor. Ama içi
para dolu bu oda, büyük para-
İara mal oluyor.
20 yıldır parayla haşır neşir
olan koleksiyoncu Güvendik
Fişekçioğlu'nun "para odası'n-
dayız. Altın paralardan madal-
yonlara. hatıra paralardan
cumhuriyet dönemi kağıt ve
madeni paralara dek çeşit çeşit
para... Bugün o paralann hiçbi-
ri kuilanılmıyor, hepsi çoktan
tarihe kanşmış. Ama şu anki
değerleri, gecerb olduklan dö-
nemdeki alım güçlerinden çok
daha fazla.
Fişekçioğlu, bir parayı değer-
ü kılan öğeleri, az basılmış ol-
ması ve basıldığı gibi hiç zarar
görmeden saklanması olarak *
sıralıyor. Türkiye Cumhuriye-
ti'nin en değerii banknotunun
1927 yılında Ingiltere'deki Tho-
mas De La Rue matbaasında
basılan 1000 Türk Lirası ol-
duğunu söyleyen Fişekçioğlu,
nedenini şöyle anlatıyor:
"O zamanlar 1TL 1 alün de-
ğerindeymiş. 1000 liraya 1000
altın alınırmış. Yani çok büyük
bir paraymış, herkeste bulun-
mazmış. Az basılmış ve teda-
vülden kalktıktan sonra 27 ta-
nesi geri dönmemiş. Diğerleri
yakılıp imha edilmiş. Geri dön-
meyen 27 tanesinin bazılan da
kaybolmuş gitmiş. Şu anda
dünyada bu paradan sadece 3-4
tane var. Birini 1981 yıhnda 1
milyon 650 bin lira karşılığında
ben satın aldım."
Koleksiyoncu Güvendik Fişekçioğlu yeni paraları eski paralardan
çok seviyor.(Fotoğraf: UGUR GÜNYÜZ)
1927 yılında basılan 1000
Türk Lirası'nın bugünkü değe-
ri mi? Fişekçioğlu, 1000 Türk
Lirası'nın değerini dolarla ifade
ediyor: 100 bin dolar. Yani bu-
gün lıralara bile dolarla değer
biçiliyor. 100 bin dolann Türk
Lirası karşıhğı yaklaşık 700 mil-
yon b'ra.
Türkiye Cumhuriyeti'nin en
değerb madeni paralan ise yine
az basılanlar. Örneğin 1926
yılında sadece 26 bin 869 adet
basılan 25 kuruşluk. Manda
gözü olarak bibnen bu paranın
bugünkü çil değeri 2 milyon 750
bin h'ra. Ama Fişekçioğlu, tüm
paralann bugünkü fıyatlannı
kapsayan kitabında bu değerin
yanına bir not düşmüş: '"Nadir
olduğundan pazarbğa tabidir."
Türkiye'de parayla uğraşan
1000'in üzerinde koleksiyoncu
olduğu söyleniyor. 1968 yılında
kurulan Türk Nümizmatik
(Para ihrü) Derneği'nin bugün
400'ü faal olmak üzere 750 üye-
si bulunuyor. Derneğe üye ol-
mayan Anadolu'daki koleksi-
yoncular da dahil rakamın bini
aştığı beu'rtibyor. Para koleksi-
yonculuğu Türkiye'de 1975
yılından sonra geb'şmiş. O za-
mana dek cumhuriyet paralan
değersiz sayıbyormuş.
Eskiden padişahlann fethet-
tikleri kentlere beraberinde sey-
yar darphane de götürdüklerini
bebrten Fişekçioğlu, paranın
tarihini şöyle anlatıyor:
"Eskiden fethedilen yeriere
orduyla beraber darphane de
giderdi. Padişah, şehri fethet-
tikten sonra gerek kasasındaki
paralan gerekse oradan elde et-
tiği ganimeti eritip fethettiği şe-
hirde seyyar darphanesiyle para
basardı. Ve basılan bu paranın
üstüne fethettiği şehrin adı ve
tarihi yazıhrdı. Orneğin Bağ-
dat'ı fethettiklerinde burada
basılan paralann üzerine 'Dru-
befi Bağdat' yazılmış. Bunun
anlamı Bağdat'ta imal edibniş-
tir. Bu paralar, bir anlamda pa-
dişahın o şehri fethettiğinin
ESKİYEN TÜRK LÎRALARININ
BUGÜNKÜ DEĞERİ (TL)
BUGÜNKÜ SATIŞ FfYATI
Basıldığı Değeri Çü Çok Tenüz
Tarih temiz
NÎADENİ
1926
1928
1928
1928
1937
1938
1948
BANKNOT
1. Emısvon
1. Emısyon
l.Emısyon
1. Emısyon
1. Emısyon
25Kuruş
lOKuruş
5Kuru5
100 para
50Kuruş
lLira
1 2Kuruş
1TL.
10TL.
50 TL.
500 TL.
1000 TL.
2.750.000
1.750.000
3.000.000
2.500.000
800.000
1.000.000
2.000.000
•
425.000
2.500.000
8.000.000
_
-
1.500.000
1.000.000
1.500.000
1.400.000
350.000
400.000
1.250.000
_
_
_
_
-
750.000
550.000
650.000
800.000
175.000
200.000
750.000
175.000
600.000
2.500.000
45.000000
100.000$
kanıüdır. Daha sonra Yıldınm
Beyazjt'ın oğullanndan Emir
Süleyman paralann üstüne tuğ-
rasınî bastırdı. Vahdettin'e ka-
dar paralann üstünde hüküm-
darbk imzası bulundu. Cumhu-
riyet dönemi paralannda ise
Atatürk'ün portresi bulunuyor.
Bir ara, İnönü hükümeü za-
manında. 1939-50 yıllan arasın-
da, İnönü. paralann üstüne
kendi portresini koydurdu.
Ama daha sonra Demokrat
Parti hükümeti bu paralann
hepsini toplayıp banknotlan
yaktı, madcnilen de eritti. Bu
tarihten sonra hep Atatürk kul-
lanıldı."
Fişekçioğlu 'yeni paralan' mı
yoksa 'eski paralan' mı daha
çok seviyor?: "Yeni paralan
daha çok seviyorum." Çünkü
eski para yeni parayla abnıyor.
Peki paranın ne önemi var?:
"Para büyük bir güç. Şu an için
gecerb olanı için de geçersiz ola-
nı için de. Para her şey değil
ama parasız da hiçbir şey
yapıtauyor."
Fişekcioğlu'na son sortı: Biz,
sokaktaki, parayı sadece istek-
Ierimizi ve gereksinimlerimizi
karşılamak için kuUanan va-
tandaşlar için ne önerirsiniz?
"Madeni olsun banknot ol-
sun her çıkan paradan birer ta-
nesini hiç kullanmadan bir ta-
rafa koyup saklayın.
Banknotlann sol üst köşesin-
deki rakamlara dikkat edın. A
ile başlayanlar ijk çıkanlardır ve
en makbulleridir. Harften son-
raki rakamlar seri numara-
landır. Küçük rakam taşıyan-
lar makbuldür. Pararun üzerin-
deki imzalara da dikkat edin.
Aynı para değişik imzalar taşı-
yabib'r. Mümkünse değişik im-
zab olanlan da biriktirin. Pa-
rayı iyi koruyun. Eskimemesi-
ne. kınbp buruşmamasına özen
gösterin. Paralan mümkünse
özel dosyalarda ya da kabn bir
ansiklopedinin arasında muha-
faza edin. Bunlar bir gün mut-
laka değerlenecektir. "
Türki cumhııriyetlere bir ver bin al• Taba'nın Özbekistan, Kazakistan ve Türkmenis-
tan'ı kapsayan gezisine katılan işadamları umutlu
döndü. İşadamları, "Türkiye destek verirse bu pa-
zardan iyi bir pay alabiliriz" dediler.
kredi desteği vermesi gerektiği-
ni belirtiyorlar. Bağımsızüklan-
na kavuşan cumhuriyetlerde şu
anda ekonomik sıkıntılar yaşa-
nıyor. Ancak cumhuriyetlerin
sahip olduklan doğal potansiyel
ile bu sıkıntıları hızla aşacakla-
rım savunan işadamları "Türki
HAKAN KARA
İZMİR — Türk işadamları-
mn gözü Türki cumhuriyetler-
de. Doğal kaynaklar açısından
büyük bir potansiyele sahip
olan cumhuriyetlerle Türkiye
arasındaki ekonomik ilişkilerin
geliştirilmesi için mutlaka hükü-
met desteğine gereksinim duy-
duklarını belirten işadamları,
Eximbank'ın hızb çalışmasını ve
ye'nin bugün vereceği destek,
yarın bu pazarda kalabilmemi-
zin güvencesi olacak" diyorlar.
Türk Amerikan İşadamları
Derneği'nin Özbekistan, Kaza-
kistan ve Türkmenistan'a dü-
zenlediği 7 gün süreli gezi sona
erdi. 54 şirketten ve çeşitli ba-
kanbklardan temsilcilerin katı-
bmıyla yapılan gezi, Türki cum-
huriyetlere Türk işadamları ta-
rafından toplu olarak gerçekleş-
tirilen 4. gezi niteliğinde. Ağır-
lıklı olarak inşaat, enerji, tek-
stil, gıda, bankacıbk, telekomü-
nikasyon ve ilaç sektörü temsil-
cilerinin yer aldığı kafiledeki
işadamlannın büyük çoğunluğu
ilk kez cumhuriyetlerle ilişki
kurdu.
Kazakistan Dış Ekonomik
İlişkiler Bakanı Sadık Abishev
ile Türkmenistan Cumhurbaş-
kanı Yardımcısı Valeri Georgo-
viç ithal edilecek ürünlerin kar-
şılığını kendi ulkelerinde üreti-
mi gerçekleştirilen ürünlerle
ödemeyi düşündüklerini dile ge-
tirirken özellikle yapılacak or-
tak yatırımlara büyük önem
verdiklerini vurguladılar.
Yedi günlük gezıyi değerlen-
diren Türk Amerikan İşadam-
lan Derneği Başkanı Erdal Ka-
batepe, "Cumhuriyetlerle eko-
nomik ilişkileri geliştirmekte geç
kaldığımızı kabul etmemiz gere-
kiyor. Japon, Alman, Fransız
PollyPeck, DelMonte'yi saüyor
EDtPEMİLÖYMEN
LONDRA - PoUy Peck'in
yıldız işletmesi Del Monte sa-
tıbyor. Bir kısım hissesinin New
York Borsası'nda satışa sunn-
lacağı uzun süredir söylenen
kuruluşun, tümünün satılacağı
açıklandı. Saüştan 600 milyon
dolar gebr sağlanacağı tahinin
edibnekte. Satış işini Amerikan
yatınm bankalanndan Gold-
man Sachs yüklendi. Polly Peck
"depremi"nden etkilenmeyen
Del Monte, Asil Nadir impara-
torluğuna 1989'da katılmıştı ve
en gözde kuruluşlanndan biriy-
di. Del Monte eğer Polly Peck
kapsamından çıkarsa, Polly
Peck'ten geriye Türkiye'dekı
Vestel ile Japonya'daki Sansui
ve diğer bazı küçük işletmeler
kalacak.
Polly Peck'e kredi veren ban-
ka, mab* kuruluş ve sıradan his-
sedarlara şirketin sdn durtımu-
nu anlatan raporda ise Polly
Peck kayyımlan iyi haberler
vermiyorlar. Rapor, Polly
Peck'ten satm abnmış olan her
1 sterlinbk (11 bin lira) hisseye
karşı, şirket yönetiminin, ancak
3 penny (yaklaşık 300 lira) geçi-
ci temettü ödeyebileceğini orta-
ya koydu. Bu miktar, kayyım-
ların tahmin ettiğinden çok
düşük. Geçen kasıın ayında
benzer bir raporda geçici temet-
tü olarak 20 penny (günün rayi-
ci ile 1.700 bra) öngörübnüştü.
Kayyımlar, Asil Nadir, annesi
Safiye Nadir, avukatlan Men-
teş Aziz ve Kıbns Endüstri
Bankası'ndan, Polly Peck'ten
"yasadışı yollar"dan çıktığını
iddia ettikleri yaklaşık 600 mil-
yon sterhni tazminat olarak ta-
lep ediyorlar. Bu paranın tahsil
edilebilirse, bir kısmının Polly
Peck için işletme sermayesi ola-
rak kullanılması, bir kısmı ile
şirket borçlannın ödenmesi
mümkün olacak. Del Monte'-
nin hisse saûşı ile elde edilmesi
beklenen gebrin, Polly Peck his-
sedarlan arasında "öncebkb
ödeme hakkı"na sahip olanlara
dağıtılması öngörülüyordu.
Kayyımlann. aleyhlerinde
dava açtıklan kişi ve kuruluş-
lann, suçlamalan reddederek
herhangi bir ödemede bulun-
mayı kabul etmeyecekieri, bu
nedenle hissedarlara ödeme ya-
pılmasının "zor olduğu" tah-
min edibyor.
Asil Nadir aleyhinde Ağır
Dolandınçıbk Bürosu tara-
fından getirilen 69 adet hırsızlık
ve hileli muhasebe iddiasından
46'sı geçen hafta mahkeme ta-
rafından düşürübnüştü. Gele-
cek pazartesi günü Londra
Ağır Ceza Mahkemesi'nde, en
az 10 iddianın daha düşürülme-
si bekleniyor. Asil Nadir da-
vasına bakacak olan Yüksek
Mahkeme İcra-İflas Dairesi
yargıçlanndan Sir Richard Ho-
ward Tucker'm, Asil Nadir
aleyhindeki iddialann "en fazla
10 maddede toplanması"nı is-
tediği bibniyor.
Mart 1993'te başlaması bek-
lenen dunışma öncesinde Asil
Nadir'in, "duruşmaya
hazırbk" olmak üzere hakkın-
daki iddialann sayısının azıltıl-
ması, pasaportunun iadesi gibi
konularda mahkemeye yeni
başvurular yapması bekleni-
yor. Asil Nadir, pasaportunun
iadesini daha. önce de istemiş,
ancak "İngiltere'den kaçacağı
ve Kuzey Kıbns ile İngiltere
arasında suçlulann iadesini
öngören bir anlaşma olmadığı
ve geri getirilemeyeceği" gerek-
çesiyle bu isteği reddedibnişti.
Çok uzun süredir Ingibz ba-
sınına mülakat vermeyen Asil
Nadir, "Sunday Telegraph"a
verdiği mülakatta, suçsuzlu-
ğunu yeniden vurguladı.
firmalan bazı işleri bağlamışlar.
Finansmanlarını getirmişler.
Kendi hükümetlerinden büyük
teşvikler abnışlar. Bizim de hızla
arayı kapatmamız gerekiyor.
Türk girişimcilerinin bu ülkeler-
de iş yapabileceğini dünyaya
mutlaka kanıtlamalıyız" dedi.
Eximbank'ın hızlı çalışması ve
bu ulkelere yönelik işlerde kre-
dileri çalışabilir hale getirmesi
gerektiğini belirten Erdal Kaba-
tepe, şunları söyledi:
"Türkiye'den sağlanacak
kaynaklar tek başına bizlerin bu
ülkelerde büyük pay sahibi ol-
mamızı sağlamayacaktır. Batılı
firmaları yanımıza almak zo-
rundayız. Çünkü asil kaynak
Batı'dadır. Bu nedenle de Türk
firmaların bu ülkelerde somut
işler alabileceğini ve bunlann
başarıyla üstesinden gelebilece-
ğini kanıtlamalıyız ve bunu bir
an önce yapmalıyız. Bağımsız
Devletler Topluluğu ülkelerinin
geleceği parlaktır. Şu anda bir
geçiş dönemi yaşanıyor. Türki-
ye bu dönemde önderlik rolünü
yerine getirmelidir. Gerekli tek-
nik yardımı ve eğitimi sağlama-
lıdır. Ayrıca Türk cumhuriyet-
lerinin 24 nülyar dolarlık Batı
yardımından gerekli payı alabil-
mesi için Batılı yönetimler ve
kurumlarıyla yakjn temasta bu-
lunmalıdır."
Yedi günlük gezide Türk
Amerikan İşadamları Derneği
(TABA) Özbekistan, Kazakis-
tan ve Türkmenistan'da birer
şube açtı. TABA tarafından ku-
rulacak olan Karadeniz Ekono-
mik Işbirliği'ne üye ülkeler ve
Türki cumhuriyetlere yönelik
Karadeniz Ticaret Şirketi'ne her
üç ülke de ortak olma kararı al-
dı.
DÜŞÜNCELER
SALİHN.NEFTÇt
Yüksek Füz
Yüksek faiz enflasyonu etkiler mi?
iktisatçıların büyük çoğunluğu bu soruya olumlu yanıt
vereceklerdir. Ama Türkiye gibi kronik enflasyon ulkele-
rinde, faizlerle enflasyon arasındaki ilişki normalde oldu-
ğundan daha karmaşık. Son araştırmalardan hareket
ederseniz şöyle bir sonuca ulaşıyorsunuz:
Yüksek faiz kısa vadede enflasyonu frenler. Ama uzun
vadede arttırır.
• • •
Faiz derken, reel faizleri kastediyoruz.
Reel faizi hesaplamak için tasarrufa verilen (rtominal)
faizden enflasyonun etkisini düşmek gerekiyor.
Işlem hacmi en yüksek 3 banka, 1 yıl vadeli tasarrufa
bugün ortalama %75 faiz veriyor. Yani bankaya 1 milyon
yatırırsanız yıl sonunda 1.75 milyonunuz olur.
12 aylık enflasyoh mayıs ayında %70 olarak gerçekleşti.
Diyelim ki bu oran gelecek 12 ayda da değişmedi. Yani
bugün 1 milyona aldığınız bir mal yıl sonunda 1.7 milyon
olacak.
Siz faizden 1.73 elde ederken malın fiyatı 1.7 olmuş. Eli-
nizdeki para ile yıl sonunda biraz daha fazla mal alabilirsi-
niz. Ama çok da fazla değil. Sadece % 1.7 daha fazla.
Işte en basit hesabıyla reel faiz bu. Işin kilit noktası, reel
faizin "mal" cinsinden hesaplanmış olması. Yani faizi
ödemek için birisine kâğıt para vermeniz yeterli değil. Bir
mal vermek gerekiyor. Bu önemli, çünkü kâğıt parayı mat-
baada basabilirsiniz. Ama sebzeyi, meyveyi basamazsı-
nız.
Üretmeniz gerekir.
•••
Şimdi reel faizler eksiden artıya geçti ve öyle kaldı diye-
lim.
Bir kere sanayici açısından borç almak daha pahalı hale
gelecektir. Aldığı borç karşılığında ürettiği malın daha bü-
yük bir kısmını faiz olarak ödemesi gerekmektedir
Sanayici bu durumda yapacağı yatırımları geciktirir.
Stoklarını azaltır. Çünkü yatınm ve stok demek beklemek
demektir.
Oysa yüksek reel faiz beklemenin maliyetini yükseltmiş-
tir. Neticede yatrımlar yavaşlar. Sanayici elindeki stoklar-
dan kurtulmayaçalışır. Fiyatlar gevşer. Piyasada durgun-
luk başlar.
Yüksek faiz enflasyonu frenlemiştir.
• • •
Ama süreç burada bitmez.
Yatırımlar yavaşlayınca kalkınma hızı düşer. Stoklarını
elden çıkarmaya çalışan sanayici doğal olarak üretimini
aynı hızda devam ettirmek istemeyecektir. Bu da üretimi
yavaşlatır, kalkınma hızını düşürür.
işveren de işçi de bu durumdan fazla hoşnut kalmaya-
caktır. Yüksek faiz politikasına tepkiler başlar.
Bu, yüksek faizin bir ikinci sonucudur.
Politikacı açısından tatsız bir sonuçtur. Ama yüksek fai-
zin üçüncü etkisi kadar tehlikeli değildir.
• • •
Türkiye gibi kronik enflasyon ulkelerinde yük-
sek faizin üçüncü etkisini kamu maliyesinde görüyoruz.
Hazine, sanayiciye benzemez. Sanayici, yüksek faiz
karşısında yatırımını, stokunu düşürür. Oysa bütçesi açık
veren Hazine, istikrarda karar kılmadığı sürece borç al-
mak zorundadır (Aksi halde para basması gerekecektir).
Reel faizin yükselmesi Hazine'nin birkaç ay sonra yapa-
cağı ödemeleri mal cinsinden arttırır. Hazine bu "marm
karşılığını bulmak için de borç alacaktr. Borç bir kartopü
gibi büyür.
Reel faizler daha dayükselir. Kalkınma hızı düşer. Politi-
kacı üzerindeki baskılar artar. Bir gün gelir monetizasyo-
na (para basmaya) gitmeye karar verilir.
Ama Hazine'nin borcu mal cinsinden büyümüştür. Işte
bu "malları" satın alabilmek için eskisinden de daha çok
para basmak gerekecektir.
Hazine'nin yüksek reel faizle borçlandığı ülkelerde bir
süre sonra daha yüksek enflasyona ihtiyaç duyulacaktır.
•••
"Ama diyebilirsiniz, bu uzun vadeli bir olaydır. Türki-
ye'de kişiler kısa vadeli düşünür."
Orası tartışmalıdır.
Ama bir anlık bu varsayımı kabul etsek bile yabancı yatı-
rımcı hesaplarını uzun vadeli yapar.
Nitekim Türkiye bugün sermaye hareketlerini serbest
bırakmıştır. Ekonomi artık yabancı yatırımcının hesapla-
rından soyutlanamaz.
Uluslararası sermaye, reel faizlerin yüksek olduğu du-
rumlarda iç borcun bir sınıra vuracağını iyi bilir. Moneti-
zasyonun yaklaştığını görür. Aniden para basılırsa tasar-
rufunun eriyeceğinin farkındadır.
Dolarını gönderip Türkiye'de yatırım yapmak için bir
"risk primi" talep etmeye başlar. Yani tasarrufunun erime
riskine karşılık bir "ek " reel getiri ister (örneğin Amerikan
ekonomisinde borsanın risk primi en az %2 civarındadır).
Bu, reel faizleri daha da arttırır.
Birçok nedenden dolayı yüksek faiz politikasına uzun
süre devam etmek güçtür.
Kalkavan'm cenazesi üzerinde çapa resmi bulunan bir
bayrağa sanldı.(Fotoğraf: AHMET ŞIK)
Ziya Kalkavan
toprağa verilcli
Istanbul Haber Servisi -
Bayram öncesi ölen ünlü ar-
matörlerden Ziya Kalkavan
toprağa verildi.
Ziya Kalkavan'm cenazesi
bayramın ilk günü, Florance
Nighü'ngale Hastanesi'nden
abnarak, Fındıkb'daki Deniz
Ticaret Odası'nın önüne
götürüldü. Burada düzenle-
nen törende konuşan Devlet
Bakanı Akın Gönen. toplum-
larda bazı insanlann fanilik
sımnnı aşarak müesseseleşti-
ğini belirterek, "Bunlar kutup
yıldızı gibidir. O çağ anıldık-
ça, onların da adları anılır.
Işte Ziya Kalkavan böyle in-
sanlardan biridir. Onun kay-
bı yalnız denizciliğimizin değil,
dönemimizin kaybıdır. Kendi-
leri bir ekol yaratmıştır. Bu
ekolün heyecanıyla Denizcilik
Bakanbğı kurubnuş ancak teş-
kilatlanamamıştır. En kısa za-
manda bu yapılacaktır" dedi.
Devlet Bakanı .tbrahim Tez
de, Kalkavan'm kaybından du-
yulan üzüntüyü dile getirerek,
"Kalkavan'm ölümü, ülkemiz
ve denizcilik sektörü için büyük
kayıptır" dedi. Törenden son-
ra, Ziya Kalkavan'm, üzerinde
bir çapa resmi bulunan bayrağa
sanb olan cenazesi Fatih Cami-
si'nde kıbnan namazdan sonra
Edimekapı Mezarbğı'nda top-
rağa verildi.