19 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet f Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik Türk Anonim Şirketı adına İç Politika: Mefemtt Tezkaa, Istanbul Haberleri: Şenay Kalkaa, Dış Haberler: Efgan Bala. Berin Nıdi • Genel Yayın Yönetmeni: Özgen Ac*r • Genel Yayın Kültur: Miirşit Baiabulılır, Makaleler: Sami Kıraören, Spor: AMnlkadir Yucelroan, Duzelıme: Koordınatöru: Hiltmet Çetinkay» • Yazı Işleri Mudttrleri: Füsun ÖzMJgen \Mullab Ytzıa • Koordinatör: Ahmel Korulsan • Mali İşler: Erol Erkul • Muhasebe: (Sorumlu), Cetal Baştongif • Yazj Jşleri MOdtlr Ykrdımcın: Sritaı AlpasJ.n Biiient Yfener • Bütçe-Planlama. Sevp Ostnınbcşeoglo • Idare: Hüseyin Görer • lşletme: Sayfa DUzenı Yönetmeni: Ali Acw • Adana Temsıkisı: Çttin Yigenoglu Ögdcr Çeök • Bilgi-ijlem: Nail İoal • Personei: Scvgi Bosuucıoğlu Bason *t Yavan. Cutnbunyn Matbttolık ve r^jM^Uj T-A.Ş. TBrfcocaiı Cad. 39/41 CajaJoft 34334 IM PK 246 lsuıbul TU. 512 05 05 (20 tm). Ttlct 22246, Fu. (I) 526 60 72 • Bûmlc Amkın: Z<y» Götaip Blv. Inkıtap S. No 19/4, !«• 413 11 41-47, Tao: 42344, ftz: (4) 133 05 ( • 1nin H Zıy» Blv 1352 S. 2/3, Tfcfc 13 12 30. Taoc 52359, Fuu (51) 19 53 60 • Adu loöno Cad. 119 S. No 1 Kat I, TH: 1» 37 52 (4 h«X T*ta: «2155, fwc (71) 19 25 7 TAKVİM: I5HAZİRAN 1992 İmsak: 3.24 Güneş: 5.24 Öğle: 13.09 Ikindi: 17.09 Akşam: 20.44 Yatsı:22 35 SOS Deniz • İSTANBUL (UBA) - "SOS İstanbul" tarafından düzenknen panelde, "deniz sonınlan ve cözümleri" konusu tartışılacak. 27 Haziran 1992 cumartesi gilnü MüJkiyeliIer Birliği'nin Kuruçeşme lokalinde yapıJacak panelde konu, "deniz kirlenmesine yol açan nedenler" ve "canlı yaşamında denizin önemi" başlıklan altında ele alınacak. İstanbul'da hıızur • ANKARA(ANKA)- İçişleri Bakanı Ismet Sezgin, baianlık bönyesinde valilerden oluşturulan komisyonun, İstanbul'da huzurun sağlanması için alınacak önlemlerin belirlenmesi için başladığı çahşmalan sürdürdüğünü söyledı. İçışleri Bakanı Sezgin, "Metropol niteliğini aşarak megapol haline gelen ve buna paralel olarak sorunlanda il yönetimi boyutlannı zorlayan İstanbul'da bu yönetsel zorluklann nasıl aşılabileceği hususu da kurulan komisyonîardan birinrn konusunu oluşturmaktadır" dedi. Sözen'den ziyaret • İSTANBUL (AA)- lslanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen, iiçgün önce bir minibüsçünün saldınsjna uğrayarak ağır yaralanan Milliyet gazetesi eski fotoğraf şefi OzdemirGürsoy'u hastanede ziyaret etti. İstanbul Üniversıtesi Çapa Tıp Fakültesi'nde tedavi gören Gürsoy'a geçmiş olsun dileğınde bulunan Sözen, Gürsoy'un çok eski arkadaşı olduğunu söyledi. Camide mermi • İSTANBUL (AA) — Okmeydanı'nda bir camiye gece yansı girmek isteyen bir kişi, 2 uçaksavar mermisiyle yakalandı. Polis yetkililerinden alınan bilgiye göre, Fetihtepe Camii'ne dün saat 01.15 sıralannda kapıyı zorlayarak girmek isteyen Recep Başak (24) adlı kişi, bu sırada devriye görevini yapan 34 A 8463 plakalı ekip tarfından yakalandı. Konya Ereğli nüfusuna kayıtlı Başak'ın üzerinde yapılan aramada, MKE yapımı 14 ve 16 santimetre uzunluğunda 2 uçaksavar mermisi ile bir uyku tulumu ele geçirildi. Gözaltına alınan Recep Başak ilk sorgusunda, tnermileri, bayram nedeniyle ziyaretine gittiği Sivrihisar Havameydanı Uçaksavar Batarya Komutanlığı'nda askerliğini yapan kardesi Soner Başak'tan aldığını söyledi. Prof.Hisaröldû • İSTANBUL (AA) - istanbul Teknik Üniversıtesi Maden FakUltesi emekli öğretim üyelerinden Profesör Remziye Hisar, İstanbul'da öldü. 90 yaşında vefat eden Prof. Remziye Hisar, 1930-1933 yıllan arasında Milli Eğitim Bakanlığı'nın bursuyla doktorasını kimya dalında Fransa'nın Sorbon Üniversitesi'nde tatnamlayarak 1933 yılında İstanbul Üniversitesi'nde kimya docenti olarak göreve başladı. Hisar, 1947 yılında ÎTÜ Makine Fakültesi Kimya Kürsüsü doçentliğine, 1959 yılında da aynı üniversitenin maden fakültesi kimya kUrsüsU profesörlüğüne getirildi. Bu görevden 1972 yılında emekli oldu. Prof. Remziye Hisar'jn cenazesi, bugün toprağa verilecek. Lşsizlikten girişiınciliğe 'Almancılar' A lmanya'da Türklere ait işyeri sayısı 35 bin. Yıllık ciroları 26 mil- yar marka yaklaşıyor. AÎmanya'da iş sahibi olan Türkler sık sık 'memlekete' giderek hasret gideriyor. Temelli dönmektense 'bir ayak orada, bir ayak burada' yaşamayı tercih ediyorlar. S erbest girişimciliğin başanlı öraeklerinden olan Türkiye Araştıraıalar Merkezi'nin saptamasına göre, AÎmanya'da sayısı 33 bini geçen Türk iş adamı tam 55 branşta iş kurmuş. Yansı gıda sektöründe serbest iş kuran her üç Türkten biri ikinci kuşak burada doğup büyümüş gençler. DtLEK ZAPTÇIOĞLU BER1İN - Berlin'de ahşıima- mış bir sıcak var. Doğan, alnın- da biriken terleri elinin tersiyle silip dev boyutlardaki döner bı- çağını biliyor. Büfenin önünde- ki kuyrukta bekleşen Almanlar gülüşûyorlar. Doğan turistik gösterinin keyfini çıkartıyor. Gür bıyıklan, heybetli göbeği ve elindeki palayla o, Binbir Gece Masallan'yla Yeniçerilere indirgenmiş, "Türk Kültürü"- nün Berlin'deki en iyi temsikisi. Viyana'dan mayna eden Türk, yüzyıllar sonra palasıru daha akıllıca kullanarak Batı'yı icer- den fethediyor. En azından dö- ner satışlan çok iyi. Otuz yıl önce Mannes- mann'a, Siemens'e, Thyssen'e işçi gelen on binlerce Türkün sı- nıf atlama rüyası artık aaava- tanda değil Batı Avrupa'da ger- çekleşiyor. Döner büfeleri, lo- kantalar, terzi dükkânlan, bak- kallar, manavlar, seyahat acen- teleri, uçak şirketleri, videocu- lar... AÎmanya'da bugün Türk- lere ait işyerlerinin sayısı 35 bine, yıllık cirolan 26 milyar marka yaklaşıyor. Türkler ara- sında işcilikten müteşebbisliğe, en altlardan orta sınıfa hızla bir yükselmevar. Yalnız Berlin'de 1981-91 yıl- lan arasında serbest iş kuran vatandaşlanmızın sayısı 455'- ten 3903'e çıktı. Berlin Karşj- laştırmalı Sosyal Araştırmalar Enstıtüsü'nde görevü Ahnıet Ersöz'e göre "bu sayı ashnda çok daha kabank, çünkü son yıllarda Alman vatandaşlığına geçen Türklerin kurduğu işyer- leri bu ıstatistiklere yansnnı- yor. Kesin dönüşcü Türklerin Türkiye'de kurduğu "işçi şir- ketleri"nin iflası, yüksek enflas- yon, "yann ne olacağının belü olmayışı" işcilerimizi bulun- duklan ülkede kök sabnaya, iş kurmaya iten nedenlerin başın- da geliyor. Çoluk çocuğun AÎ- manya'da kalmak istemesi, bu- radaki sağlık ve bakım hizmet- leri de cabası. AÎmanya'da iş sa- hibi olan Türkler sık sık "mem- lekete" giderek hasret gideri- yor; temeili dönmektense "bir ayak orada, bir ayak burada" yaşamayı tercih ediyorlar. AÎmanya'da iş kuran Türkler önceleri "nişlere" yerieşiyordu. Almanya'daki Türklerin, Al- manlar tarafından giderilme- yen ihtiyaçlanna yönelik çalışı- yorlardı. "Helal et mezbahala- n", Türkçe kaset kiralayan vi- Almanya'da şu sırada en güzel iş dönercOik. Berlin'de 20 kadar Türk döner öretidsi yözierce böfeye her gûn tonlarca et satmakta. Dönerier yanında bol yeşillikJe 100 gramı 4 marka kapış kapış gidiyor. Rekabet abıuş başını yürûmüş. Dönercüerin kapılan artık Doğu Alman pazanna da uzanıyor. (Fotoğraf: ARA GÜLER) Ambalajlamada 4 yeşil nokta' süreci Almanya'ya ithal edilecek ürünlerin nakliye ambalajı için 'Resy', satış ambalajlan i^n de 'Yeşil Nokta' sembolü taşıması zorunlu tutuldu. Her iki sembol, AJmanya'da konuyla ilgili kurulan şirketlerce incelendikten sonra veriliyor. HAKANKARA İ21MtR - AÎmanya'da geçen yıhn sonunda yürürlüge giren "cevreci" ambalaj yönetmeuği Ue ilgili belirsiz- likler sürüyor. İlk anda Almanya'ya ihracat yapan ülkelerde "panik" ya- ratan ambalaj yönetmeuği. karşılaşı- lan organizasyon bozukluklan nede- niyle tam anlamıyla uygulamaya ko- nulamadı. Ambalaj sektörü ve ihra- catçılar, "Henüz dışsaümımızı olum- suz etkileyecek bir uygulama yok" di- yorlar. AÎmanya'da yaşanan orga- nizasyon bozukluklan Türk dışsa- tımcılara bir "uyum süresi" sağla- mış oldu. Yönetmelik tam anlamıy- la uygulamaya geçtikten sonra sorun- la karşılaşılmaması için hazırlıklar sü- rüyor. AÎmanya'da 12 Haziran I991'de yürürlüğe giren "Ambalaj Atıklanrun Onlenmesi Yönetmeliği" ile nakliye ambalajlan ve tüketiciye sunulan ürün ambalajlan için iki uygulama baş- latıldı. Almanya'ya ithal edilecek ürünlerin nakliye ambalajı için "Resy" sembolü, satış ambalajlan içn de "Yeşil Nokta" sembolü taşıması zorunlu tutuldu. Her iki sembol de Al- manya'da konuyla ilgili olarak kuru- lan şirketler tarafından da inceleme yapıldıktan sonra veriliyor. Bu incele- mede ithal ürünlerdeki ambalajlar için üretildikfcn hammaddeye göre bir "toplama ve geri kazanım bedeli" be- lırlenıyor. Yönetmeliğin tam olarak uygulamaya başlamasından sonra söz konusu semboUenn kullanım hakkını almayan kuruluşlar Almanya'ya mal satamayacak. Kullanım hakkını alan- lar ise ambalaj başına belli bir ücret ödeyecek. "Resy" uygulaması karton ambalaj üreticileri açısından sorun yaratmadı. Oluklu Mukavva Sanayicüeri Derne- gX Resy kuruluşuyla anlaşma imza- layarak üyeleri için sembolün kul- lanım hakkını aldı. Tire Kutsan Genel Müdür Yarduncısı Mehmet Özyıldı- nm, "Almanya'nın konuyu başta çok abartması nedeniyle ilk anda endişe yaşandı. Şimdi giderek geri adırn att- yorlar. Şu anda ortaya çıkan tablo, bizler açısından sorun yaratmayacak. Resy sembolü kullanma hakkını aldık. Ton başına yanm mark ödene- cek" dedi., Ancak ambalaj atıklannın toplan- masından doğacak masraflar bu ra- kamın dışında. Bu masrafın ne kadar olacağı henüz kesinlik kazanmadı. Aynca kim tarafından ödeneceği de ihracatcı ile ithalatçı arasında pazarlık konusu olacak. Dış ambalajda en büyük sorun tah- ta kasalarda yaşanacak. Ege Yaş Seb- ze Meyve İhracatçılan Birliği Yönetim Kurulu üyesi Yaşar Ünal, pek çok ih- racatçının konunun önemini hâlâ kav- rayamadığını belirterek, "AJmanya'ya yaş sebze-meyve ihracaü sonbaharda hızlanacak. Siz o zaman feryadı gö- rün" dedi. Ünal, "Bu yönetmelikle siz şu ambalajı ülkeye sokamazsınız de- miyorlar. Ancak söz konusu amba- lajın geri kazanımını sağlamak için masrafı size yüklüyorlar" diye konuş- tu. Yönetmehkle tahta kasalar için ton başına 850 mark alınacağmı belirten Ünal, özeUikle fiyatı düşük ürünlerin ihracatmın bundan olumsuz etkilene- ceğini söyledi. "Yeşil nokta" uygulamaayla ilgili sorunlan şu anda Almanya'daki itha- latçı kuruluşlar çözümlüyorlar. İstan- bul'da giyim sanayicileri ve ihracatçı- lan tarafından oluşturulan Yeşil Nok- ta Komıtesi Başkanı Müjdat Özgöz, yeşil nokta için AÎmanya'da "Dual Sistem" adlı kuruluşla görüştüğünü belirterek şunlan söyledi: "Kâğıt ambalajlar için sorun yok. Bu kuruluşa başvurarak yeşil nokta kullanım hakkını alabüiyorsunuz. Ancak plastık için sorunlar var. Yurtdışından bu konuda yapılan baş- vurulara yanıt veremiyorlar. Başvuru- yu Almanya'daki ithalatçı gerçekleşti- riyorl' Ambalaj Sanayicileri Derneği Ge- nel Sekreteri Nazif Aşan, Abnanya'- daki ambalaj yönetmeüğinin tam ola- rak uygulamaya geçmesi durumunda da ambalaj sektörü açıandan soruna yol açmayacağını dıle getirdi. Aşan, "Ancak bu olay AJmanya'ya mal sata- cak tûm kuruluşlar için gecerli olaca- ğından rekabet açısından bır sorunJa karşılaşılmaz. Türkiye'de olaym bilin- memesinden kaynaklanan bir panik yaşandı, ama şimdi konu biraz daha iyi anlaşıldı" diye konuştu. AÎmanya'da çöp sorununun üste- sinden gelebilmek, özellikle ithal edi- len ürünlerin ambalajlanndan kurtul- mak arnaayla uygulamaya konan yö- netmelikle, ambalajlann yeniden de- ğerlendirilmesi gündeme getirih'yor. Sistem sayesinde AÎmanya'da kişi ba- şına düşen vıllık atık miktannın 85-100 kg. azalülması hedefleniyor. Yılda yakîaşık 7-8 milyon ton ambalaj aüğı toplanıp yeniden değerlendiri- lecek. deccular, tercümanlık bürolan buna örnekti. İktisatçılann "et- nik ağu-ükh serbest teşebbüs" dediği bu nişlereen iyi örnekler- den biri, Düsseldorf ta cenaze levazımatçıhğı yapan Mehmet Ali Anemre. 46 yaşındaki Anemre 1982'- de Düsseldorf başkonsolos- luğumuzda çahşırken, "İslami uşullere göre cenaze kaldırma" işinin Almanya'daki Türklere yönelik bir pazar boşluğu oldu- ğunu fark etmiş. "Her yıl yalnız Kuzey Ren Westfalya eyaletin- de 2500 yabancı ölür, çoğu Türktür" diyor. AÎmanya'da ölen Türkler, doğal olarak ço- ğunlukla buraya gömülmek istemiyor. Zaten Almanya'daki belediyeler Müslümanlann İs- lam'a göre, tabutsuz toprağa veribnesini "hijyenik kurallara aykın" sayıp yasaklamış. Üste- lik Abnanya'da mezar satın alı- namıyor, sadece 50-60 yıllığuıa "kiralanıyor". Bu süre geçtik- ten sonra göçertilip üzerineyeni bir cenaze gömülüyor. Anemre yalnız Türk değil Faslı, Tunus- İu Müslümanlann da İslami uşullere göre cenaze işlerini yapıyor. "Niş ekonomisi"nin bu örne- ğine karşın Alman toplumunun her kesimine hitap etmeyı başa- ranlar da var. örneğin Duis- burg'da küçük bir dükkânda Türklere uçak bileti saüp foto- kopi çekerek işe başlayan ve bugün Almanya'dan Türkiye'- ye turist getiren en büyük acentelerden biri haline gelen "Nazar Reisen", Aydoğan Cen- gjz'in seyahat şirketinde 40 kişi calışıyor. Kendisi de serbest teşebbü- sün başanlı örneklerinden olan Türkiye Araşürmalar Mer- kezi'nin saptamasına göre AÎ- manya'da sayısı 33 bini geçen Türk işadamı nişlerden sıynlıp tam 55 branşta iş kurmuş bulu- nuyor. Yansı gastronomi ve gıda sektöründe, serbest iş ku- ran her üç Türkten biri ikinci kuşak; burada doğup büyümüş gençler. Işın doğrusu, AÎmanya'da şu sırada en güzel iş döner işj. Ber- lin'de yirmi kadar Türk döner üreticisi yüzlerce büfeye her gün tonlarca et satmakta. Ton- larca et, yanında bol yeşillikle elüşer, yüzer gramı dört marka kapış kapış gitmekte. Rekabet almış başını yürümüş. Dönerci- lerin paralan bu yüzden artık Doğu Alman pazanna uzanı- yor. Doğu Berlin'de iflas eden bir "sosyalıst üretim birimi"ne, ya- m fabnkaya yerleşen Kemaİet- tin Canaz günde tam 1.5 ton döner hazırlayıp Berlin ve Do- ğu Almanya'daki büfelere dağı- tıyor. On iki yıl önce buraya ge- len Cansız'ın cebinde Berlin Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fa- kültesi'nin diploması var. Dip- loma tezinin konusu "Ulusla- rarası Ilıjkiler ve Türk Dış Poli- tikası". Oniversitenin kendisine pazar ekonomisine ayak uy- durmakta kolaylık sağladığınj söylüyor. Amaa "dönerde en yüksek standarda ulaşmak". Dönerde en yüksek değil ama en düşük standart Alman Sağlık Bakanlığı tarafından saptandı. Döner Almanya'yı fethedince bakanlıktakiler otu- rup "Bunu bir yönetmeliğe bağlamak lazım" diye düşün- müş. 30 Ekim 1991'den beri AÎ- manya'da "Döner Kebab Adlı Et Mahsulü Hakkında Yönet- melik" yürürlükte. Ahnan Sağlık Bakanlığı dönerin içeri- ğıne asgari standart koymuş: "İçindeki kıyma oranı yüzde 6O'ı geçmeyecek; döner kebaba fosfat, sitrat, nişasta ve nişasta içeren maddeler hâşâ girmeye- cek!" AliağaVla çevre savaşı bitmiyor ALO FO •Aüağa'da gemi söküm tesisi kirlilik yaratıyor. Demir çelik tesisleri de ortalığı toza dumana boğu- yor, ama yapılan hiçbir şey yok. ÜMtTOTAN tZMİR - Aüağa'da "kirlilik savaşı" kolay biteceğe benze- miyor. Termik santrala karşı yengj sağlayan Aüağahlar ve çevreciler ne yank ki "gemi sö- küm", "demirçelik" kirlilikleri- ne yenik düştüler... Türkiye'nin tek gemi söküm tesisi yine gökyüzünü asbeste boğuyor. Kirli atıklar yine de- nize gidiyor. Demirçelik tesisleri yine tüm ovayı toza dumana boğuyor, ama bir şey yapüamıyor. Aslın- da bırçok şey yapıhyor da so- nuç hep "hüzün" oluyor. Alia- ğa Belediyesi'nin kestiği cezalar sürekli mahkemelik oluyor. Kirliliği somutlaşmış, videoyla belirlenmiş, fotoğraf karelerine yansımış gemi sökümcüler, beş kuruş ödemeden mahkemeler- den sjynlıyorlar. Kirliliğe de- vam... Berlin Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği öğretim Ûyesi Prof. Dr. Karl Lorber, iki öğrencisiyle birlikte inceleme yapüğı gemi söküm tesislerine özel giysi giymeden gitmeyi göze alamadı. Bölgede yaptığı uzun araştırmalann sonucunu da gelip Aliağalılara ve çevreci- lere açıkladı: "Bu yörede asbestosis has- talığına yakalanma riski çok yüksek. Asbest liflerinin 5 mık- ron olanı bile insan sağlığma zararlı, oysa yörede 5 mikron- dan küçuk üflere de rast- lanmıştır. Bu yörede yaşayan insanlann akciğer kanserine yakalanma riski çok yüksek. Bu hastalığa yakalanma süreci de 10-20 yıl. Sigara içenler için risk 13yıİainiyor." Gemi söküm yöresinde çalı- şan işçiler asbest soluyarak iş- lerini sürdûrürken riskin de bi- lincindeler, "Aç kahnaktansa böyle çalışmaktan başka care- miz yok" diyorlar. Aliağa Belediye Başkanı Hakkı Ülkü, her yola başvur- duklannı, ancak başanlı ola- madıklannı beUrtiyor: "Gemi söküm bölgesinde hurda gemılerin sökümü sıra- sında sintine yağlan denize bo şaltıhyor, yaküıyor. Aynca işe yaramaz kablolar da yakılıyor. Bir de insan sağlığını direkt et- kileyen asbest olayı var. Alman bilim adamlan durumu sap- tayıp kamuoyuna acıkladılar. Bölgede sımrlann çok üstünde asbest olduğu bilimsel olarak kanıtlandı. Tüm bunlar olurken, biz günlük tutanaklar tutturduk. Kirliüği videoya aldık, resimle- rini çektirdik. 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 40-42. maddeleri gereğince 50 milyon lira para cezası verdik. Gemi sökümcü- leri itiraz etti, mahkemelik ol- duk. Gemi sökümcüler davayı ka- zandı ve bizim kestiğimız ceza- lar iptal oldu." Termik santralın yapılma- ması için büyük bir hukuk ve çevre savaşı veren Aliağaülar gemi söküm ve demirçelik kir- liüğine yenik düşmeyi içlenne sindiremiyorlar. Artık telefbnda da heyecanlı, soluk kesen oyunlar \ oynayabilirsiniz! \ ' 900 900 671 V ; YILDIZ SAVAŞÇISIY , TRON'A YARDIMO OLUN 900 900 672 VAMPİR AVCISI | SEVGİÜNİZ KONT DRAKULA'NIN EÜNDE... BiLGi | Türkiye'nin her yerinden scrvislerimizın 1 dakilcosı 5833 TL'dır. Ortalama servfs süresi , 3-4 dakikodır. Alo Bilgi P.K. 16 Tarabya/lst.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle