Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15 HA2İRAN1992 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
17
1 milyoıı
deri toplandı
AJVKARA (AA) -Kurban de-
rilerini toplama görev ve yetki-
si 6 yıJ aradan sonra geri verilen
Türk Hava Kurumu'nun
(THK), 1 milyoncivanndaderi
topladığı bildirildi.
THK Genel Sekreteri Meh-
met Tiryakioğlu, yaptığı açıkla-
mada, şuanakadar Türkiye ge-
nelinde 520şubeden 204'ünden
ancak bilgi alabildiklerini söyle-
di.
Buna göre 422 bin koyun ve
keçi, 224 ton da sığır derisi top-
landığını belirten Tiryakioğlu,
vatandaşlann 18 bin adet de ba-
ğırsak bağışladığını kaydetti.
K Ü r t a j a hayir'-New York'ta kürtaj karşıtlannın
Kardinal O'Conner onderliğinde düzenledikleri gösteriye polis
müdahele etti. Kentin Manhattan bölgesindeki bir klinik önün-
de önceki gün düzenlenen gösteri sırasında "Kürtaja hayır' slo-
ganlan atan kilise yanlısı bir kadın gösterici polis tarafından
apar topar tutuklandı.
Bayram
bebekleri
ANKARA (AA) - Kurban
Bayramı süresince 3 büyük ilde
1098 bebek dünyayageldi. Bay-
ramda Istanbul'da 535, Anka-
ra'da 429, İzmir'de ise 134 do-
ğumoldu.
tstanbul'da Alman Hastane-
si'nde 3, Amiral Bristol'da 2,
Haseki'de 32, Cerrahpaşa Tıp
Fakültesi'nde 44, Istanbul Tıp
Fakültesi Hastanesi'nde43, In-
ternational Hospital'da9, Bey-
koz Devlet Hastanesi'nde 11,
Şişli Etfal Hastanesi'nde 66,
SSK istanbul Hastanesi'nde 24,
SSK Göztepe'de 118, SSK Ok-
meydanı'nda da 183 bebek doğ-
du.
INÎCC UÇ 1 nâtlOn-Fransa'nın Nice kentinde düzenlenen uluslararası triatlon yanşmala-
nnın 1 Tincisinde, dün 1300 yanşmacı, yanşmanın ilk aşaması olan 4 kilometrelik yüzme yanşı
için start aldı. Yanşmacılar, daha sonra ara vermeden bisikletle 120 kilometre pedal çevirdiler ve
32 kilometre koştular.
Polisi
soydular
İZMİR (AA) - tzmir'debir evi
soyan kimliği meçhul kişi ya da
kişiler, evde misafîr olarak ka-
lan komiserin beylik tabancasıy-
la ev sahibinin paralannı çaldı-
lar.
Emniyet müdürlüğü yetkilile-
rinden alınan bilgiye göre Altın-
dağ semtinde 347 Sokak 11-3
numaralı evde oturan Satılmış
Bülbül, akrabası komiser Refık
Kılıç ile birlikte bir yakınlanru
ziyaretegitti. Misafırlikdönüşü,
Bülbül,evinisoyulmus buldu.
Hırsızlann 700 bin Hra para
ile komiser Refık Kıüç'ın '14'lü
tabir edilen, Browning marka
beylik tabancasını da çaldığı
belirlendi.
HABERLERIN DEVAMI
OLAYLARIN
ARD1NDAKI
GERCEKM Baştarafi 1. Sayfada
nuda sıkıntılıdır. Ankara'nm ko-
numu "yukanya tükürsen bıyık,
aşağtya tükürsen sakal" atasö-
züyle açıklanabiür. Çekiç Güç,
Kuzey Irak'ta bir Kürt devletinin
tohumlarmı atmakta kullanılı-
yor; Ortadoğu'daki Amerikan
politikasmm fyr aracı niteliğin-
dedir; buna karşın, Türkiye, Çe-
kiç Güç'ün süresini uzatmadı-
ğmda başına hangi sorunlann
çıkacağım da düşünmek zorun-
dadır.
tstanbul'da toplanacak tslam
Konferansı da Ankara'nm başı
çekmesiyle gerçekleşiyor. Bosna-
Hersek'te ve Dağlık Karabağ'da
yaşanan Müslüman katliamı,
yalnız Batı'da değil, îslam dün-
yasında da yeterince tepki yarat-
madı. Türkiye bu alanda elinden
geleni yaptı; uluslararası toplu-
mu harekete geçirmeye çalıştı;
"din kardeşleri" edilgin kaldılar.
Şimdi laik Türkiye Cumhuriye-
ti, sınır ötesinde katledilen Müs-
lümanları kurtarmak yolunda
tslam dünyasından yeterli tepki
bekliyor.
önümüzdeki on gün, Türki-
ye'nin yakından ilgilendiği dış
boyutlu konularda karar günle-
ridir. Olayı sıcaklaştıran bu ni-
telik, ülkemizde kamuoyunun
bu konulan yakından izlemesiy-
le oluşuyor. Gerçekten, en baş-
ta Dağlık Karabağ ve Kıbrıs ol-
mak üzere, Çekiç Güç'ün ya da
Karadeniz işbirliğinin iç politi-
ka kadar ilgi çektiği söylenebi-
lir.
Türkiye'de artık dış politikay-
la içpoliüka iç içe girmiştir. Sı-
nır ötesindeki sorunlann ülke-
mizi bu kadar etkilemesi, hükü-
meti bu çapta bağlaması, daha
önceki yıllarda pek görülmüş
değildir. Dünyamn gün geçtik-
çe küçüldüğü bir çağda yaşıyo-
ruz. Koalisyon hükümeti için bu
gerçek, hem olumlu hem de
olumsuz açılardan yorumlana-
bilir.
Ancak artık şu noktada tar-
tışma bitmiştir: Türkiye'de de-
mokrasi ne kadar gerçekleşebi-
lirse, ülke dışarıya karşı o oran-
da güçlenecek, ağırlığını dış iliş-
kilerdeki dengelerde o ölçüde
duyurabilecektir. • • •
Demirel
U Baştarafi 1. Sayfada
ması gerektiğini kaydetti. Baş-
bakan Demirel. "Karabağ ola-
yı olmasaydı, eğer kan dökül-
müş olmasaydı. şimdiye kadar
diplomatik ilişki kurulmuş
olurdu ve kapılar açılrruş olur-
du. İyi bir işbirliğine girilmiş
olurdu. Bunlan kendilerine an-
lattık" dedi.
Demirel, Rio'da bulunan İn-
giltere Başbakanı John Major
ve Almanya Başbakanı Helmut
Kohl ile de görüşmeler yaptı.
Demirel, İngiltere Başbakanı
ile görüşmesi sırasında John
Major'un Çekiç Güç'ün süresi-
nin uzatılmasını istemesi üzeri-
ne, kendisinin, bu karann
TBMM'ye ait olduğunu hatır-
lattığını belirtti. Başbakan
Demrel. İngiltere Başbakanı
ile K.arabağ ve Kıbns konulan-
nı d a görüştüklerini açıkladı.
Başbakan Demirel aynca,
Romaıya ve Meksika cumhur-
başkanlan ve Yemen, İspanya
ve Patistan başbakanlanyla da
ikili emaslarda bulundu. De-
mirel bu görüşmelerde Bosna-
Hersek ve Karabağ olaylannı
anlattğını bildirdi.
17£ülkeden gelen temsilcile-
rin dinyada çevre korunması-
na ili&in çeşitli konulan göriiş-
tüğü "BM Dünya Çevre Zirve-
si" iûn sona erdi. Zirve
sonuıda çevre korunmasıyla il-
gili IJo Deklarasyonu, Iklim
Değhkliği Sözleşmesi, Ajanda
21, Chnanlan Koruma ve Bio-
çeşi*Bik Şözleşmeleri katılımcı
ülkelnn imzalanna açıldı.
C>t yandan Rio'da "dünya
çevrekorunması"na yönelik ta-
kındâ olumsuz tutumdan do-
layı oğun protestolara neden
ola«a\BD, hükümetlerin çe\Te
ve gîşme konulanndaki tu-
tumılrau düzenleyen "Rio
Dek£rasyonu"nu kabul ettiği-
ni shıçkladı. Japonya ise Dünya
Çew Zirvesi'ndeki liderler
topMîiüsında, gelecek beş yıl
içir*c dünyamn korunması için
7,7 ıJyar dolar yardım yapa-
cafe" âçıklayarak tüm dikkat-
leri Erineçekti.
G Ü N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
MBaştarafi 1. Sayfada tatile gireceği söylenen Meclis,
ağustosun ikinci yarısında yeniden toplanacak, Başba-
kan'ın söylediği gibi "geçmiş dönemden arta kalan sorun-
ları" sonuçlandıracak.
. Geçen günler, daha çok Çekiç Güç ile bağlantılı. Bay-
ram günlerinde Çekiç Güç resmi ağızlardan eksik olmadı.
ingiltere, sürenin uzatılmasını istedi. Bu bağlamda şu so-
rular akla geliyor:
Rio de Janeiro'da Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin, Irak
Başbakan Yardımcısı Tarık Aziz, Başbakan Demirel, İngil-
tere başbakanı John Major, Alman Kohl, ABD Başkanı
Bush ve Fransız Cumhurbaşkanı Mitterrand ile yaptıkla-
rı görüşmelerde Türkiye'nin resmen biçimlenmemiş Irak
politikasına değindiler mi acaba?
Türkiye'nin, (a)- Irak'a uygulanmakta olan ambargonun
gevşetilmesini, (b)- Bağdat Büyükelçiliğimizi açarak Irak
ile normal diplomatik ilişkilere geçmeyi istediğimizi, (c)-
Çekiç Güç'e artık bir süre vermenin gerektiğini adı geçen
devletlere ilettiler mi, henüz yeterince bilinmiyor.
Bu arada Tarık Aziz'in Rio'da Hikmet Çetin'e, PKK'yı
desteklemediklerini içeren güvenceler vermesi, buna kar-
şılık Hikmet Çetin'in Irak toprak bütünlüğüne Türkiye'nin
duyduğu duyarlılığı dile getirmesi, kuşkusuz ilk bakışta iki
komşuyu rahatlatacak gelişmeler.
Kuzey Irak'ta bir Kürt devletinin kurulmasını istemeyen
Türkiye, elbette Irak'ın toprak bütünlüğüne destek vere-
cek. Türkiye'yi ürkütmek istemeyen Irak ise elbette PKK'yı
korumadıgınf öne sürecek. Bunlar güzel gelişmeler, an-
cak Başbakan Demirel'in bir süre önce Irak'ın PKK'yı si-
lahla beslediği yolundaki demeçleri ne olacak?
Başbakan Demirel, Rio'da, Ingiliz Major'a Çekiç Güç'ün
süresini parlamentonun kararlaştıracağından söz etmiş.
Haberler bunu gösteriyor. Hükümet bir türlü açıklayamı-
yor, ama uzatmaya taraftar. Ancak iktidar ortakları, muha-
lefet günlerinde Çekiç Güç'e karşı vaziyet aldılar. Dünkü
tutumlarına bugün ters düşmeyi istemediklerinden, sanki
hükümetin bir görüşü, bir fikri yokmuşçasına, sorunun
parlamentoda çözüleceğini durmadan yineliyorlar.
Yerinde say
Oysa Meclis'te iki parti çoğunluğu temsil ediyor. İki par-
tinin sorunla ilgili bir fikri, bir görüşü olması gerekiyor.
Sorunu, parlamentonun çözeceğinden başka ağzından laf
çıkmayan hükümet, bu suskun tutumuyla acaba hangi ger-
çeklerin üzerini örtmeye çalışıyor?
öteki önemli konu, olağanüstü halin uzatılması. Üç ay
önceydi. Hükümet gerek SHP'nin içinden gerekse ANAP'-
tan gelen eleştirilerden sonra kimi pembe vaatlerde bu-
lundu. Olağanüstü hal, olanağı bulunursa kaldırılacaktı ya
da yeniden biçimlendirilecek, demokratikleşmiş bir kimlik
kazanacaktı.
O kadar ki ağırlıklı bakanların üye olduğu bir komisyon
da kuruldu. Gel zaman git zaman komisyondan ne ses ne
nefes.
Meğer komisyon öyle çalışıyormuş ki önemli sonuçlara
bile varmış. Içişleri Bakanı Ismet Sezgin, bayramın üçün-
cü günü olağanüstü halin kaldırılamayacağını açıkladı.
Üstelik, bölgede demokratikleşme gerçekleşmiş. Bakana
göre her valinin olağanüstü vali kadar yetkisi varmış.
Böylece olağanüstü hali düzenleyecek rüzgârlar dünde
kaldı.
Günümüzün maddi gerekçesi PKK cinayetleri...
Manevi desteği ise yelkenleri dolduran 7 haziran rüz-
gârları.
Hükümet epey yol alabilir.
Sonrası? Allah kerim.
Karabağlda kanlı
• Baştarafi 1. Sayfada
ürlaülarak halen devam etmek-
te olan operasyonun bu saldın-
lann düzenlendiği noktalann
imha edilmesini amaçladığı
vurgulandı. Azerbaycan yöne-
timi, Ermenistan'ın saldırganlı-
ğına son vermesi halinde ateş-
kes uygulamaya haar olduğu-
nu bildirdi.
Dağlık Karabağ sorununun
1988 yüında patlak vermesinden
bu yana Azeri kuvvetlerinin ilk
kez savas alanında bu denli so-
mut bir ilerleme sağlamasının
Ermeni yönetimini de telaşlan-
dırdığı haber veriliyor.
Ermenistan Dışişleri Bakanlı-
ğı yetkililerinin Batılı gazeteci-
lere yaptıkları açıklamalarda,
çatışmaların en kısa sürede so-
na erdirilmesi için Azerbaycan
hükümetine uluslararası düzey-
de siyasi baskı yapılmasını iste-
dikleri bildiriliyor.
Reuter'in Moskova kaynaklı
haberinde ise Azerilerin girişti-
ği büyük saldırının sert Ermeni
direnişi ile karşılaştığı kanlı ça-
tışmalarm sürdüğü bildirildi.
Ermeni kaynakları doğuda sa-
dece bir bölgedeki çarpışmalar-
da 15 Ermeninin öldüğünü, 50
Ermeninin de yaralandığmı be-
lirttiler. Ermeni kaynakları,
Azeri saldınsının amacının Ka-
rabağ üzerindeki Azeri deneti-
mini yeniden sağlamak olduğu-
nu belirttiler. Ermeniler, mayıs
ayında gerçekleştirdikleri saldın
ile Laçin bölgesini de alarak
Dağlık Karabağ'ı Ermenistan'a
bağlamışlardı. Ermenistan Baş-
kanlığı güvenlik yardımcısı Ga-
gik Abakyan, Askeran ve Mar-
dakert'te Azeri saldmlarmm
durdurulduğunu öne sürdü.
Abakyan, en şiddetü çarpışma-
ların Dağlık Karabağ'ın kuze-
yindeki Şaumyanovsk bölgesin-
de yapılmakta olduğunu da
açıklamasına ekledi.
öte yandan Ermenilerin Kur-
ban Bayramı'nm ilk iki günün-
de Nahcıvan'a saldın düzenle-
dikleri açıklandı. Nahcıvan
Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev,
13 haziranda AA muhabirine
yaptığı açıklamada Ermenilerin
Sederek'e top ve roket ateşi aç-
tıklarını söyleyerek "Bayramı
zehir ettiler" dedi. Aliyev, Er-
meni ateşinde iki kişinin agir ya-
ralandığını da sözlerine ekledi.
Ermenistan yönetimi, Azer-
baycan'da halk cephesi lideri
Ebulfe Elçibey'in cumhurbaş-
kanlığı seçimini kazanmasından
sonra tırmandırdığı yanüş bilgi-
lendirme ve propaganda kam-
panyasında bir adım daha ata-
rak, "Dağhk Karabağ'da Türk
askeri uzmanlarının da
bulunduğunu" iddia etti. AA'-
ya göre Ermenistan haber ajansı
Armen Press'in TASS kanahy-
la yayımlanan haberinde, Dağ-
lık Karabağ Ermenilerine daya-
nılarak, "Halen devam etmek-
te olan operasyonun Türk aske-
ri uzmanların doğrudan katılı-
mıyla hazırlanmış olduğu" ile-
ri sürüldü.
'Özal, hükümetin
tSTANBUL ÜNtVERSİTESt İŞLETME FAKÜLTESİ
İŞLETME tKTİSADI ENSTtTÜSÜ'NDEN
Çeşitli Eğitim Programlanna Aday öğrenci Kaydı Başlıyor.
YÖNCTJctLtK ÇAGINDA YAŞrYORL'Z; dıplomanız başan için
yeterli değildir. 21. yüzvüın koşullanna göre eğium görme ihtıvaanızı en
W şekilde "Yöoetiçflik Eğitiminde 36 Yıllık Deneyimit
' olan ^LETME
ÎKTISADI ENS111 ÜSU'nün aşağdaki programlanndan en az bırine
katılarak sağlayabilirsiniz
I- GENEL tŞLETMECÎLtK PROCRAMLARI:
1- tŞLETMECtLtK İHTİSAS PROGRAMI
(Türkçe ve Ingılızce öğretim yapan 1 akademik >ıl sürelı gûndüz ve ge-
ce bölümleri vardır.)
2- İŞLETME İDARESİ PROGRAMI
(Yatıü. en az 5 yıllık pratik deneyim. 6 hafta süreli)
D- ÖZEL IŞLETMECtLİK PROGRAMLARI:
(Bu programlann lngiüzce ve Türkce dıllennde 1 akademik yü süreyle
öğretira yapan gündüz ve gece bölümleri vardır.)
1- ULUSLARARASI İŞLETMECtLİK İHTtSAS PROGRAMI (f n-
gilizce)
2- FtNANSAL KURULUŞLAR YÖNETİMİ İHTİSAS PROG-
RAMI (Türkçe ve lngılızce) (Banka. Sigorta, Borsa, Sermaye Pıyasası
vbg.)
m- tŞLETME AĞIRLIKLI tNGİLİZCE DİL HAZIRLJK
PROGRAMI
Başlangıç (1140 saat), orta öncesi (950 saat) veorta (775 saat) düzeyler-
de yürütülmekte olan Işletme Ağırlıkb tngaâce Dfl Hazırhk Programı is-
teyenleri enstitünün tngıhzce olarak ^rütülmekte olan programlanna
hazırtamaktadır.
KAYITŞARTLARI
1. thtisas programlanna kaulabilmek için en az4 yıllık bir yüksek öğre-
tim kurumundan mezun olmak gerekir.
(1992 güz döneminde mezun olacaklar da aday kaydı yaptırabiürler.)
2. Aday kaydı 15 Haziran 1992 tarihinde başlayacak ve 21 Ağustos
1992 günü saat 17.00"de sona erecek, seçim smavı 29 Ağustos 1992 Cu-
martesı günü saat 10.00'da yapılacakür.
3. Ingilızce dıl kurslannın aday kaydı 15 Haziran-15 Temmuz 1992 ta-
rihleri arasmda saat 9.00-12.00 arasında yapılacaktır.
4 Aday kaydı için; 2 fotoğraf ve mezuniyet belgesi ya da son sınıfta
bulunduğuna ilişkin belge gerekir.
Daha fazb bügi içu: l.Ü. Işletme Fakültesi
Işletme tktisadı Enstıtüsü
34850 Avalar-fSTANBUL
Telefon: 591 44 91 -591 39 64-590 14 27/217-218-219-220
Fax:591 99 78
• Baştarafi 1. Sayfada
meler yaşanacağını belirterek
"Reform tasarıları büyük ölçü-
de yasalaşacak" dedi.
Başbakan Vekili Erdal Inö-
nü, bayram tatilini Marmaris'e
bağlı Hisarönü köyünde özd
Kalem Müdürü Uğur Büke, Tu-
rizm Bakanlığı Müsteşan Korel
Göymen ve eşleriyle birlikte ge-
çirdi. Bayram süresince her sa-
bah gazetecilerle söyleşiler ya-
pan Inönü, tekneyle denize açı-
İarak koylarda yüzdü.
Gazetecilerle yaptığı sohbet-
lerde gelecek 15 gün içinde ya-
sal düzenlemeler açısından
önemli gelişmeler yaşanacağını
belirten înönü, "Reform tasa-
nlan büyük ölçüde yasalaşa-
cak" dedi. Inönü, bu tasanlar
arasında BM Çocuk Hakları
Sözleşmesi, rektör atamaları,
çalışma hayatı, insan hakları,
devlet bakanlıklarının teşkilat
yasaları ve anayasa değişikliği
konularının yer aldığım belirtti.
İnönü, DYP'nin bir erken se-
çimle tek başına tktidara gelme-
yi hedeflediğine ilişkin yorum-
lar anımsatıldığında, "Koalis-
yon protokolünde çeşitli hedef-
lerimizi anlattık, ancak makul
bir süre beraber gidelim, içimiz-
den birisi tek başına iktidar ol-
mak gücünü görürse o zaman
koalisyonu bozacağız demedik.
Koalisyon protokolünde söyle-
diklerimizi altı ayda yapacağız
demedik" şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Turgut
Özal'ın hükümete yönelik eleş-
tirilerinin sürmesi konusuna da
değinen İnönü, "Çankaya'nın
gündemde olması, cumhurbaş-
kanlığı makamırıda olan Sayın
Özal'ın davranışlarına bağlı.
Saym Özal, hükümetin gidici ol-
duğunu söylediğinde elbette hü-
kümetin karşısında bir engel gi-
bi görünüyor. Böyle bir şey yap-
maya hakkı yok. Hükümetin
güç aldığı yer, cumhurbaşkan-
lığı değil, halktır. O konuda ye-
ni bir şey yok. Sayın özal'ın ta-
rafsızlığa uymayan sözleri, her
duyulduğunda tepki uyandın-
yor. O konudaki temel yaklaşı-
mımız değişmedi" dedi.
Televizyonun özelleştirilmesi
konusundaki bir soruya da İnö-
nü şöyle cevap verdi: "Anaya-
sa değişiklikleri içinde bu konu
da var. Bunun için zorluk ola-
cağını sanmıyorum. Büyük bir
ihtiyaç var. Hemen her gün bir
özel televizyon devreye giriyor.
Bir uçtan diğer uca gidiyoruz.
Önce her şeyi yasaklıyoruz, son-
ra hiçbir yasal düzenleme olma-
dan herkes istediğini yapıyor.
Bu konuda yasal düzenlemele-
rin bir an önce yapılması zorun-
Ju."
Içişleri Bakanı İsmet Sezgin'-
in, "Olağanüstü hal sürecek"
şeklindeki sözlerinin anımsatıla-
rak bu konuda hükümette bir
görüş aynhğı olup olmadığı şek-
lindeki bir soruya ise tnönü,
"Görüş aynhğı yok, amaç bir
an evvel olağan hale gelmektir.
Geçen 4 ay içinde ne ölçüde iler-
leme sağlanmıştır, mevcut yasal
düzenlemelerde olağan hale ge-
çiş için ne tür düzenlemeler ya-
pılacaktır, görüşülecek.
TBMM'nin tavn, şüphesiz ülke-
nin bütünlüğü içinde vatandaş-
lanmızın haklarını korurken bir
baskı ya da olağanüstü durum
sürekli yaşanıyor izlenimini ver-
memektir. Hükümette bu konu-
da bir görüş aynhğı yok. Sade-
ce konuyu ele almadığımızı
söyleyebilirim" yanıtını verdi.
ABD'ye para
• Baştarafi 1. Sayfada
dan oluşan bir heyet, bayram
tatili başlarken New York'a
geldi. Boston'daki bazı ban-
kalar da dahil Amerika'mn
doğu yakasındaki önemli fi-
nans kurumlan ile Türkiye'-
nin Yankee Bond tahvil piya-
sasma çıkması konusunu
görüşen heyet, Amerikalı ban-
kerlerin Türk ekonomisine
ilişkin sorulannı yanıtladı,
meraklannı gidermeye çalıştı.
Heyetin, Güneydoğu'daki
olaylar, insan haklan ya da
Kafkasya'ya nasıl bakıldığı
türünden siyasi sorulara mu-
hatap kalma olasıhğı nedeniy-
le temaslara Dışişleri Bakan-
bğı'ndan da bir temsilci katıl-
dı.
Türkiye son on yılda uygu-
ladığı politikalar, iç istikran
ve düzenli borç servisi nede-
niyle uluslararası piyasalarda
1-1.5 (7-10.5 trilyon lira) mil-
yar dolar civannda bir "expo-
sure" sağlamışü. Ancak geç-
mışte bunun tamamı hiç kul-
lanılmamıştı. Gayet az mik-
tarda borçlanılıyor, mümkün
olduğunca bu "olası rezerve"
başvurulmuyordu. Son birkaç
yılda ekonominin geldiği nok-
ta nedeniyle bu potansiyel
kredinin tamamına göz dikil-
di. İşte Yankee Bond piyasası-
na girilmek istenmesı de bu-
nun tümünün birden sağlan-
ması arayışmı yansıuyor.
Ancak bu arayışın belli risk-
leri de bulunuyor. Eğer Türki-
ye, hak ettiğini umduğu 1-1.5
milyar dolar seviyesine ulaşa-
mazsa, ulaşamamış olmanın
sorunlan ile karşılaşabileceği
ileri sürülüyor. Fakat bir yet-
kili, "Bu rakamın altmda kal-
mamız mümkün değil. Zaten
önceden yapılan temaslarda
ilke anlaşmasına vanlmış ol-
duğu içindir ki müsteşar sevi-
yesinde bir heyetle burada
bulunuyoruz" dedi. Bu arayış,
IMF ve Dünya Bankası'nın
Türkiye ile ilgili çevrelerinde
bazı soru işaretleri yaratmış
durumda. Bir banka mensubu
şöyle konuşuyor
"Tansu Çiller burada bi-
zimle konuşurken kendismi,
doğru politikalar uyguladık-
lan takdirde desteğimizi ala-
caklannı. hatta 1-1.5 milyar
dolara kadar proje kredileri
verebileceğirnizi söyledik.
Doğru politikalar nedir? Her-
kesin bildiği, üzerinde anlaştı-
ğı şeyler: Vergi disiplini, bütçe
birliği, Merkez Bankası'nın
çerçevesinin sağlamlaşunlma-
sı gibi. Şimdi bunlan yapma-
dan, ihtiyaçlan olan parayı
uluslararası piyasadan bul-
mak istiyorlar. Eğer yapılması
gerekenleri yapıp da uluslara-
rası piyasaya çıksalardı çok
daha iyi ederlerdi. Uluslarara-
sı piyasalarda 600-700 milyon
dolarda kalırsatuz bu sizin ih-
tiyacınızı karşılamaz, aynca
yanlış imajlar da yaraür. Yani
tahvilin riskleri var. Öte yan-
dan size 2-2.5 milyar dolar la-
zım, onda da yine bizim de-
diklerimizi yapmanız gereki-
yor. "
GOZUEM
DYNAMIC, COMMITTED, HIGHLY RESPONSIBLE
EDP STAFF
— University graduate
- IBM AS/400 and RPG/400 experience required
•• Young, dynamic, committed and who can
take high responsibility within a hard \rvorking,
challenging environment
Forvvard your C.V. including a photo to
TYT BANK Personnel Dept.
Harbiye, Cumhuriyet Cad. No: 301 Şişli
80230 İstanbul
UĞUR MUMCU
• Baştarafi 1. Sayfada
Bunlar da her nedense suçlanırlardı!
Aynı duyarsızlığı Güneydoğu olaylarında yaşıyoruz.
Güneydoğu'da 1984 yılı ağustos ayindan bu yana sü-
ren çatışmalarda öldürülen sivil yurttaş sayısı, 1147'yi
buldu. Bu yurttaşların büyük bir kısmı PKK tarafından öl-
dürüldü. Yine bu yurttaşların büyük bir kısmı, Kürt köken-
lidir.
Bu insanlar, PKK ve PKK'nın silahlı örgütü ARNK tara-
fından evleri basılarak, yollarda çevrilerek ve bindikleri
minibüslerden indirilerek kurşuna diziliyorlar.
Bu cinayetlere karşı neden ses çıkmıyor?
Neden Avrupa'daki insan hakları savunucuları bu act-
masız terör karşısında seslerini çıkarmıyorlar?
Karakollarda hain pusulara düşürülüp şehit edilen er-
lerimiz. subaylarımız, astsubaylarımız ve polislerimiz...
Onlar da bu ülkeninin yurttaşlarıdır.
Onlar da ırk, dil ve din ayrımı gözetmeksizin bütün in-
sanları kucaklayan insan haklarının evrensel nitelikteki
güvencesi altmda olması gereken insanlardır.
Onlar da can taşıyor, onların da anaları-babaları, ço-
lukları ve çocuklan var.
Onlar da oralarda kendilerine verilen yurt savunması
görevini yapıyorlar.
Adı üstünde, "insanhakları"d\r söz konusuolan. İnsan
hakları, renk ayrımı, ırk ayrımı, dil ve din ayrımı yapıl-
maksızın herkes için gecerlidir. Türke de Kürde de Araba
da Çerkeze de Arnavuta da devlet görevlisine de teröris-
te de aynı koşullarda ve aynı duyarlılıkla uygulanması
gerekir.
PKK teröristi için insan hakları var; PKK tarafından mi-
nibüsten indirilerek kurşuna dizilen yurttaşlar için yok!
Kundaktaki bebeler için yok...
Altı yaşındaki küçücük çocuklar için yok...
Seksenlik dedeler için yok...
On sekizlik genç kızlar ve delikanlılar için yok...
Sınır boylarında görev yapan Mehmetçik için yok... Su-
b&ylar için yok... Astsubaylar için yok... Polisler için yok...
Bekçiler için yok...
PKK tarafından kurşuna dizilen ögretmenler için yok...
Doktorlar ve hemşireler için yok... Mühendisler için yok...
öğretim üyeleri için yok...
Türkiye'de son yıllarda böylesine yapay ve böylesine
çarpık bir insan hakları anlaytşı egemen oldu.
Oysa, insan haklan; Edirne'den Ardahan'a kadar bü-
tün ülkede geçerli olması gereken bir anlayıştır.
İnsan haklarını uygulamak, devlet için bir görevdir,
yurttaş için bir erdem ve basın için de bir ahlak konusu-
dur.
özgür basın, insan haklarını bir kısım yurttaş için var,
bir kısım için de yok sayamaz. Basın, insan haklarını kı-
sıtlayan yasaklara ve insan haklarını yok sayan işkence-
lere bunun için karşı çıkar.
İnsan haklarının en önemlisi de "yaşama hakkı"ö\r.
Terör, insan haklarının başKcası olan yaşama hakkını
yok eder.
Bütün uygar ülkelerde insan haklannı savunanlar, te-
röre de karşı çıkarlar.
Türkiye'de ne yazık ve acı ki insan haklarını bir kısım
yurttaş ve örgütler için var şayıp, öbürleri için yok sayan
bir anlayış kol geziyor.
İnsan hakları; PKK için var, PKK'nın kurşuna dizdiği in-
sanlar için yok!
Nasıl bir '7nsan///r"anlayışıdırb,u?
KüHvr • SaiMİ 64 a« • aao aı «7
Yılmaz Güney Gözyyie Can
Çekifen Çelffkikr Ulketi
•• ••
SURU
TARIK AKAN-MEUKEMMİRAĞ
TUNCEl KUKTİZ
r«whM«: ZEKİ ÖKTEN
Smıryo: YILMAZ GÜNEY
Ortakey OKM (2S> 69 17)
13.00-15.30-18.00-20.30
REKLAM FllMlDAdlTtMINOA
• 1 1 1
249 50 33
AIDATMA
11.0013.00 15.CKM7.0O-19JO-2U5
bM>Tİt00t(337Dia)
11JO-I13015.3017.30-UJO-2I.30
AKDENİZ
I2.00-I4.I5-1U0-1B.45.21.M
BAHÇIVAN
(akrksy INCSKU [572 64 39)
15.00 17.00 19.OO-2t.l5
KUZENİM VINNY
Hgrbrt*S(247UI5)
1! 30-14.15 17 00-19J0.2I.4S
DOORS
9 1/2 HAFTA
11.00 133O-U.0O-11.3O-2I.M
•cyaga DÜHY* (249 9361)
12.0014.15-I6J0.18.45-21.15
TANRILAR ÇIIDIRMIŞ
OLMALI II
İ.KVSUU (516 2*601
11.0O-İ3JO-I6.IIC-I130 2IM
EVDE TEK BAŞINA
Uukii İKIUİ [572 (4 » ) 11.00-1X00
NİNJA
KAPLUMBAĞALAR II
Kad>lt>r AS 03« 00 SD) 11 00
OMEN IV
I9HA2İUM'DASİIEW1AIDA
ı*ro#u ırrocıu (25i 32 m
12.00 15.04-1100-2100
SHWARZENECGER HAFTASI
Kadıköy AS Sinaması (336 00 50)
C0MMAND0 TOTAL RECALL
Cumarleı Sok Pı
PREDATOR
(umo Cmanbo
TERMINATOR
PazsİN
Seanslar 13.30-16.00-18.30-21.15
BAŞKENTGÜNLERİ
Miişerref Hekimoğlu
10.000 lira (KDV içinde)
Çağdaf Yayınlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağatoğlu-lstanbul
Ödemeli gönderilmez.